Arrival (2016) | Denis Villeneuve (12. sayfa)

arrival da sevgi ile bağlanmış bir film. düşünsenize geleceği biliyorsun kızının öleceğini biliyorsun ama yine aynı kişiyle evlenir misin? Sevgi bunu yaptırır.

Çinli general de muhtemelen uzaylılarla temas kurdukça dünyanın birbirine girip mahvolduğu ve ülkesi Çin'in de yok olup gittiği gelecek sanrıları görüyordu. O sebeple film boyunca gördüğümüz gibi çıldırmış şekilde giderek daha çaresiz davranıyordu. Ama Louise özünde sevgiyi arayan mütevazi yaşamıyla ve uzaylı dilbilgisine tam hakimiyetiyle geçmişte kendisine karısını anımsatıp generalin fikrini değiştirince general de gelecekten Louise'e yardım etti. Zira ikisinin de algıları uzaylıların "silah" diye ifade ettikleri dillerini çözmeleri sonucunda tüm bir zamana yayılmış ve bunun sonucunda lineer zaman algıları artık kırılmıştı. Onlar için gelecek geçmiş kadar beraktı ve aynı şeydi artık. Gerçekten çılgınca bir gelişim. Tüm bir film boyunca bu gelişim - dilbilimcimiz Louise'in gözünden - en dramatik ama yalın biçimde işleniyor.

Öleceğini bile bile niye çocuğunu yaparsın? Onu çok seviyorsundur çünkü. Hiç varolmamasındansa yalnızca kısa bir süreliğine olsa dahi, bir ömür olmasa dahi yaşamasını ve kendisiyle zaman geçirmek istiyorsundur.