Arif V 216 (27. sayfa)

Göndermeler birçoğunu memnun etmiş. Bu kısma şaşırdım şahsen, mesela Zeki Müren'in kıyafetlerini filan göz önüne getirmesi pek de komik gelmedi bana. Tekerleme sahnesi. Shining, Matrix göndermeleri.. Ya da içeri giren o elma...
Sünnet oldun mu kısmı ve ne kadar salak sorular bunlar çıkışları iyiydi. Güldürmedi yine de, gülümsetti sadece.
Ayrıca eklemek isterim ki Garavel Usta filmi devamlı yukarı çekiyordu. Efsane bi karakter ya.

- Erşan Kuneri olmamış. Benim G.O.R.A.'dan beklediğim karakter değildi.
- Zeki Müren kıyafetlerini taklit etmesi de bir süre sonra baydı.

+ Cem Yılmaz'ın Yeşilçam'a saygı duruşu. Helal olsun benim yaşım 23 fakat ben bile Sadri Alışık, Ayhan Işık, Cüneyt Arkın vs. sahnelerinde çok etkilendim.

+ Barış Manço sahnesi, belki birçok kişi anlamadı fakat o sahne başlı başına artı sayılır.

+ Gelecek sahneleri, özellikle dönerci sahnesi
+ Esprilerin bazıları efsaneydi.( Para sayma, Terminatör, Besim'e tokat vs.)

Ayrıca aklıma gelmişken bence filmin gelecek sahneleri mükemmeldi, 216'nın kötü olması o andaki karanlık ortam ve efektler mükemmeldi. Bence filmin senaryosu Yeşilçam odaklı değil de bu şekilde yazılsaydı, yani 216 kötü kalpli bi robota falan dönüşse, İstanbul harap olmuş şekilde, insan nüfusu çok azalmış falan, yani kısaca filmde o siyah kostümüyle kötü ve badass bir 216 izleseydik belki G.O.R.A. ile kapışacak bir film izleyebilirdik diye düşünüyorum. Kendi fikrimce o kısacık gelecek sahnelerini izleyince bile ciddi bir potansiyel senaryoya sahip olduğunu düşünüyorum.

Gora ve Arog'un yanından bile geçemeyen film Yahşi Batı'ya ise hiç mi hiç yaklaşamaz durumda. Filmde pek çok gönderme yapılmış ve sinemayla içli dışlı olan biri olarak bunların çoğunu yakaladığımı düşünüyorum ama bu göndermelerin sayısı biraz daha az tutulsaymış, Cem abi her sahnede bir gönderme yapayım ihtiyacına girmeseymiş çok daha iyi olurmuş. Mesela Nuri Bilge Ceylan göndermesi oldukça güzeldi ve bu gönderme işini tadında bırakması gerekirdi. Filmin senaryosunu da pek etkileyici bulmadım. Yeşilçamın o vıcık vıcık klişe filmlerini alaya alayım derken bu alışık olduğumuz ve artık sıkıldığımız yapmacıklık (bütün mahallenin iyi kalpli olması, acıtasyon vs)filmi sıkıcı hale getirdi. Genel olarak Cem Yılmaz'ın filmlerinde Ozan Güven'i çok beğenerek izleyen biri olarak bu filmde Ozan Güven çok sönük kalmıştı. Mesela Yahşi Batı filmindeki o hafif saftirik ve esprili havası Gora ve Arogdaki başarılı performansı bu filmde oldukça etkisizdi. Yine de ilk yarı ikici yarıya göre biraz daha iyiydi ve ikinci yarıda Garavel Usta karakteri de yeterli olmadı ve film inişe geçti. Söz konusu Cem Yılmaz olunca haliyle beklenti yüksek oluyor ama film beklentiyi karşılamadığında da insan üzülüyor. Bazı filmler izlendikçe izlenir. Yahşi Batı, Arog, Gora ( Özellikle Yahşi Batı) yüzlerce kez izlense de kolay kolay sıkmayacak filmler. Olmuş filmler. Ama Arif V 216 bence olmamış bir film ve en fazla iki, üç defa izlenebilir.