< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
Bir gerçek var. İnsanlar şu hayatta 2 şey için ciddi anlamda mücadele veriyor. Birincisi ev, ikincisi ise araba. Hep daha iyi bir ev, daha iyi bir araba. Daha iyi bir ev daha iyi bir araba.... Güzelim hayatları bu uğurda bitirip gidiyoruz. Bilmem kaç yıllık kredileri çek. Sonra ödemeye çalış. Hayatında hep sırtında bir yük. Dünyanın en saçma olayı bence. Araba konusuna gelince. Ne yazık ki trafikten hiç hoşlanmasam da mecburi olarak kullanmak durumunda kalıyorsun. Markası önemli değil. Ayağını yerden kessin ve belirli teknoloji ve güvenlik standartlarında olsun gerisi çok da önemli değil. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
Olm siz nasıl kızlarla takılıyorsunuz yada sağdan soldan duyduğunuzu burda mı paylaşıyorsunuz.? Bunlara önem vermeyen de baya büyük bir kadın topluluğu var ülkede? BU kadar maddiyata düşkün olanlar genelde eğitimsiz, cahil, sonradan görme potansiyeli yüksek olanlar. Alabiliyorsanız iyi kötü bir araba alıp geçin, yoksa da dünyanın sonu değil. |
Kız gitsin sorun değil Zaten bu birlikteliklerde amaç eğlence. Vurup geçmek. O gidince yerine gelinle yine takılır yine vurup geçersin 😉 < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
şu konuyu açan tipik akp seçmeni nasıl belli ediyor kendini |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
Araba sadece benim konforum için önemli ve gereklidir. O lüks arabaya gelen kadınlar ve arkadaşların benim gözümde 1 gram değeri yoktur. Yarın o lüks arabayı kaybedersin bir şeyler olur elinden gider arkana bi bakarsın ne o lüks sever kadınlar ne de arkadaşların kalır. Bizim bu lüks anlayışını anlamıyorum ben ve hiç şaşmaz bu lükse düşkünlük genelde hayatında bir şeyi başaramamış insanlarda daha fazla olur. Mesela kendi başına fabrika kurup ilerleten bir adam lükse gösterişe düşkün olmazken çocukları çok lükse meraklı olabilir. Annemin ameliyatı için özel bir prof'a gittik adam alanında bırak Türkiye'yi dünyaca ünlü birisi. Gayet mütevazi bir kişiydi ve iş telefonu samsung s3'dü yanlış hatırlamıyorum belki de isterse her gün iphone alabilecek kazanca sahip ama gerek görmüyor < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi reodentreomantik -- 28 Kasım 2020; 12:24:57 > |
Araba alabilecek maddi durumum yok, fakirim de ancak kesinlikle katılıyorum buna. Benim peder benim yaşımdayken benle zamanın hemen hemen aynı maaşı almasına rağmen altına yeni arabalardan çekebiliyordu; benim şu an kiraya yemeye içmeye ayırdığım paradan biriktirip toyota gli almam için bile bir sürü borca harca girmem gerekecek. Hiç arkadaşa kızmayın mesele kadın evlilik vs falan değil, arabaya bakıp yanınızda olan hiç olmasın zaten orası bambaşka bir konu. Ancaaaak arabanın bir mecburiyet, bir özgürlük sembolizmi olduğunu sakın tartışmayın. |
Kari kizi bilmem de su pandemide arac hayat kurtatir. 40 kisilik minibusler direk corona yatagi < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
![]() 10 yıl önce "en ucuz, ekonomik araba" diye aldığımız Duster bugün çıplak olarak en düşük konfigürasyonda 178.000 TL. 77 asgari ücret. 30 yıllık yürüyen tabut Şahinler bile 20.000 TL. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hitokiri_johndoesai -- 28 Kasım 2020; 12:33:31 > |
türkiyede hiçbir zaman araba ucuz olmadı ve ucuz olmaması gerekir. bunun siyasal islamla alakası nedir ? türkiyenin bilmediğim petrol doğalgaz kaynağı mı var? küresel otomobil firmaları mı var ? türkiyede inanilmaz geniş yollar muhteşem otoparklar mı var ? bunların hiçbiri yok ama bunları satın alacak yüklü döviz rezervi mi var? 20 yıl önce insanlar kömür sobası yakıyor hergün kömürlükten kömür taşıyordu, sokaklar zift kokuyordu. her mahallede bir elin parmakları kadar araba sayısı vardı. şimdi kafeler avmler insanlarla dolu, avmlerde park yeri yok. türkiye'de araba ucuz olmasın, akaryakıt ucuz olmasın ki zaten ithal geliyor olamaz. ARABALARINA ÇOK ÖZENDİĞİNİZ ALMANYADA 90 MİLYON NUFUS 45 MİLYON ÇALIŞAN VAR. türkiyede 80 milyon nufus var 25 milyon sigortalı çalışan var bunun 5 milyonu devlet memuru. şunu anlatmaya çalışıyorum. “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.” Mustafa Kemal Atatürk < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi atrix1212 -- 28 Kasım 2020; 12:34:17 > |
|
Yine kendi yediğiniz haltı başkasına yüklüyorsunuz. Sor bakalım konu sahibine kimmiş... |