Şimdi Ara

Apple Türkiye'de verilen garantiye güvenmeyin (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
1
Favori
1.520
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Fotograflari buraya atabilirmisiniz? Apple Turkiye'ye nezaman garanti icin isimiz dusse cogunlukla yenisini verdiler hep. Bir de sikayetvar miydi neydi oraya da sikayet acarsaniz belki daha hizli cozumlenebilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ekranı çatlamış dedikleri iPad:
    Apple Türkiye'de verilen garantiye güvenmeyin

    Benim yaşadığım sorun:
    Apple Türkiye'de verilen garantiye güvenmeyin

    Darbe almış dedikleri nokta:
    Apple Türkiye'de verilen garantiye güvenmeyin

    Dün meslektaşımın elinde ekranı gerçekten parçalanmış iPad'i(boydan boya 3-4 çatlak var) gördüm. Üzerine ekran koruma geçirerek bir arada tutuyor Kullanıyor, bir sorun yok. Fanboy olmayın, ben Apple ürünleri kullanmayın demiyorum zaten, herkesin ihtiyacı/zevki farklıdır. İşim için mecburen ben de bir iPad Mini alacağım mesela. Sadece yurt dışından getirtme imkanınız varsa oradan alın, bunu anlatmaya çalışıyorum. "Apple Türkiye" hangi ülkede operasyon yaptığını, müşteri memnuniyetinin burada ne kadar önemli??? olduğunu yeni yeni anlamış olabilir. Yoksa ilk açıldıklarında ablam iPhone 6 almıştı, benim ekrandaki nokta/çizgi probleminin aynısı onun telefonunda oldu, değişim yaptılar. Eğer beyniniz yıkandıysa, dediklerim anlamsız geliyorsa gidin bir Apple Store'a, orada dolaşırken arıza sebebiyle gelen insanlara ne kadar boş boş muhabbetler yapıp gönderdiklerini kendiniz görün.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Robinson Crusoe -- 18 Eylül 2017; 9:17:15 >
  • realitych R kullanıcısına yanıt
    elde iphone olacak diye takla attığım yok gereksiz yere gidecek paramla gezerim daha iyi
  • Kimi zaman pupada troyda sansiniz daha yaver gidebiliyor. Applein boyle bir sey yapmasi hos olmamis o ekrani oyle yapmak icin iyi darbe yemesi gerekir bilginiz olsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İşten güçten fırsat bulup evime gelemiyorum 2-3 kendini bilmez çalışanın yediği naneden dolayı bu işin peşinde koşturuyorum.

    Bu süreçte Apple forumlarına yazdım, sonra açtığım başlığı bulamadım. Tahmin ediyorum hemen kaldırdılar.

    Apple ile chat görüşmesi yaptım. Onlar da yardımcı olmadılar, web olduğu için biz donanımla ilgilenmiyoruz deyip kestirip attılar.

    Amerika'ya giden bir arkadaşa Microsoft Surface Pro getirttim. Her işte bir hayır vardır dedikleri bu olsa gerek. Böyle bir teknolojinin olduğunu bilmeme rağmen senelerdir uzak duruyordum. iPad'le falan boşa vakit kaybetmişim bunca süredir, oh be dedirtti. Herkese öneririm, imkanı olan getirtsin.

    Bugün Bakırköy Adliyesi'ne gidip mahkeme açtım. Gerçekten ironik, 36 yaşımda ilk kez adliyenin kapısından Apple'a dava açmak için giriyorum. Tabi ne yapacağımı bilmiyordum, direk tüketici mahkemesi katına çıktım. Oradan "tevzi"ye gitmem gerektiğini söylediler. Ücret iadesi istemiyle dava dilekçesini hazırlamıştım. Dilekçenin aslı ve fotokopisi, nüfus cüzdanının fotokopisi, dava dosyası ile 180 lira ücret ödeyerek dava açtım.

    Dilekçede .. sayılı tüketici hakları kanununa dayanarak yazmadım, görünüşe göre tek eksik o gibi. Zaten kısıtlı olan vaktimde bu işlerle uğraştığım için tekrar uğraşmak istemedim ve dilekçeyi o şekilde teslim ettim. Bana ileriki aşamalar için bildirimin posta yoluyla yapılacağı söylendi. Sanırım mahkeme günü gitmem ya da avukat tutmam gerekecek.

    Ben adliye koridorlarını aşındırırken, masrafa girerken Apple çalışanları işlerine hiç bir şey olmamış gibi devam edecekler. Keşke birkaç emsal kararla tüketici hakları konusunda firmaların ve çalışanlarının canı ciddi şekilde yansa, bunun bir çocuk oyunu olmadığını anlasalar. Bunca uğraştan sonra elime geçen davayı kazanırsam ipad'in parası olacak. Hayatımdan çalınan zaman eklenen stresin geri dönüşü yok. Yazık gerçekten.
  • Birkaç saate uyanıp çalışmam gerekiyor, ama uyku tutmadı. Ekşide takılırken Apple Türkiye başlığını gördüm, meğer herkes bu Tahtakale esnafı kafasıyla iş yapan şark kurnazlarından muzdaripmiş.

    Mahkemeyle alakalı bilgi vermediğim aklıma geldi. Belki devam eden bir mahkemeyle ilgili bilgi vermek de doğru değildir ama internette bilgi yok, yol yordam bilmeden de zor oluyor. Ben yandım bari bundan sonrakilere yol göstersin diye elimden geldiğince yazacağım.

    Mahkeme için eve tebligat geliyor. İlk duruşma yapılmış, yeniden duruşma tarihi verilmiş. Ben tevziye dava dosyasını verirken ek olarak bazı belgeler vermek istediğimi söyledim yoksa onlar sadece dava dilekçesini alıp kenara koyuyorlar. Eğer o belgeleri vermesem bir daha verme şansım olmayacakmış onu anladım çünkü aşağıda da açıklayacağım şekilde mahkeme hiç filmlerdeki gibi olmuyor.

    Gelen tebligata göre benden dava dosyasına koymama rağmen garanti ve fatura istenmiş. Çıktık artık yola dedim, üşenmedim götürdüm. Davanın görüldüğü mahkemenin kalemi bu belgeleri belge karşılığında teslim alıyor. Gitmişken tebligatta yazılı olan arabuluculuk odasına da gittim. Benim yapacak bir şeyim olmadığını oradaki bayan söyledi, anladığım kadarıyla burası genelde davalı taraf için bir çözüm yeri, onların adım atması lazım çözüm için.

    Dava günü geldiğinde işlerim vardı ama vakti uyuşuyordu önce mahkemeye gittim. Mahkeme odası önünde beklemeye başladım, dava yaklaşık 20 dk gecikmeli başladı. Tabi yanlış yere mi geldim düşüncesi oluyor insanda, mahkeme kapısında beklerken orada bulunmaya alışık avukatlar gibi rahat takılamıyorsun. Derken kapının yanındaki panoya o mahkemenin o günkü davacı ve davalılarını gösteren kağıt asıldı. Orada bulunan avukatlar bir işaret koyarak orada olduklarını bildirmiş oldular. Ben de işaret koymalı mıyım diye sordum, şart değilmiş, hani anlık oradan ayrılmanız gerekirse diye garantiye almak için işaret koyabilirsiniz(burada anlamına gelen b harfi, * vesaire herhangi bir işaret). Davacı tarafında benim ismim yazıyordu ama Apple tarafında 2 kişinin ismi vardı. 2 avukatla mı savunuyorlar yoksa çalışanlardan biri mi geldi bilmiyorum

    Mahkeme zamanı gelince bizi çağırdılar. Ben odaya girdiğimde Apple avukatının zaten orada olduğunu öğrendim. Biz tabi yol bilmiyoruz iz bilmiyoruz mal gibi bekliyoruz kapıda. Ben nereye oturacağımı bilemedim, meğer kapının yanında üzerinde "davacı" yazılı bir masa varmış, mübaşir gösterdi oraya oturdum. Masada bir adet ekran var, eskisi gibi katip daktiloyla yazmıyor. Yazdıkları direk bizim ekranımıza çıkıyor, takip etme açısından kolaylık oldu.

    Ben Amerikan filmlerindeki gibi konuşup iddiamızı açıklamaya çalışıyoruz, detaylı bilgi veriyoruz sanıyordum. Yanıma kullandığım koruyucu kılıfları,çantayı, ilk günkü kutusuyla jelatiniyle iPad'i, dava dosyasına koyduğum dosyaların asıllarını falan almıştım. Hakim amca babacan bir insandı ama teknolojiyle uzaktan yakından alakası olmadığı belliydi. Önce iddiaları okudu özetle, Apple'ın itirazını okudu, ne dediğini anlamadım ama son kısımda davanın düşmesini talep ettiklerini anladım. Bana telefon yanında mı dedi, bozmadım ipad'i çıkardım hemen yanımda dedim. Zannettim ki bakmak isteyecek, ben de masaya çat çat çıkarıp ne kadar iyi koruduğumu, ilk günkü jelatinin bile özenli bir şekilde saklandığını göstereceğim, Apple avukatı da utancından yerin dibine girecek Bu kısmı şakaydı tabi, ama en azından bir miktar bilgi vereceğimi düşünüyordum. Hakim paran var mı dedi, 200 lira, var dedim. Sanırım 300 lira bilirkişi parası belirledi, 200 lirasını avans olarak yatırmamı istedi. Dava açarken yatırdığım 180 lira sanırım posta masraflarını çıkınca 145 lira civarı kalmış, o yetse sanırım oradan kesilecekti ama miktar yeterli olmayınca 200 lirayı vezneye yatırmamı istedi. Hani dava açarken dosyayı verdiğin oda var ya dedi, ben de tevzi mi dedim, ukalalık yaptım diye kızmış mıdır bilmiyorum. Evet dedi, oraya parayı yatır, mahkeme kalemine de iPad'i bırak, çabucak karar çıksın dedi.

    Neyse, tevzi değilmiş zaten başka yerde vezne var para oraya yatıyor. Çıkışta ipad'i de kalemine bıraktım, yine belge karşılığında teslim aldılar. Dava bu şekilde bitti. Biraz hayal kırıklığı oldu. İşin bilirkişiye düşeceğini tahmin ediyordum ama 1 kelime bile etmeden olacağını bilsem daha detaylı bir dava dilekçesi yazardım. Servisten bana bantlı bir şekilde teslim edildi iPad, onu falan yazmadım, kararı etkiler mi bilmiyorum. Bilirkişi ne kadar yetkindir, ne kadar adaletli karar veriyordur bilmiyorum ama görünüşe göre 2 dudağının arasından çıkacak söze kaldı sonuç.

    Eğer paramı alabilirsem gelecek para benim hayatımı değiştirmez. Hem paramı aldım hem 1.5 sene ipad'i kullandım gibi şark kurnazlıkları da aklımın ucundan bile geçmez, bu günleri öngörebilsem muhtemelen en baştan Microsoft Surface Pro alırdım ya da ipad'i arkadaşıma Amerika'dan getirtir oranın garantisine güvenirdim. Bir Ortadoğu ülkesinde yaşadığım için başıma bunların geldiği gerçeğini reddedip kendimi en azından tecrübe oldu diye avutuyorum. En kötü senaryoda aleyhime karar çıksa 300-400 lira bir masrafla yol yordam öğrenmiş oldum, bir gün gerçekten değecek bir konuda hakkımı aramam gerekirse artık nereden başlayacağımı biliyorum. Şu kadar söyleyim, 10-15 yaşında çocuğun insiyatif alıp peşinden koşturacağı bir şey değil. Mahkeme masraflı bir iş. Ben parasından değil ama ağırıma gittiği için ne para isteseler çıkarıp verdim ama çoluk çocuk orada olsa hakim 200-300 lira daha öde dediğinde tıkanabilir.

    Yine başka bir iyi nokta da ülkeden gitme konusundaki motivasyonum bu gibi olaylarla günden güne artıyor. Daha iyi şartlara gideceğimi biliyorum ama yine de kurulu düzeni bırakıp gitmek kolay bir karar değil. Bu ülkede yaşama suçunu işlediğim için böyle darbeler aldıkça hayrıma olduğunu düşüp daha da kararlı oluyorum.
  • Eve bilirkişi raporu geldi. Aleyhime karar çıktı. Bu ay bir duruşma daha var ama gitmeye gerek var mı bilmiyorum.

    Özet geçmek gerekirse bilirkişi raporunu hazırlayan Apple. Mahkemede iPad'i gönderiyoruz denilen yüksek bilgisayar mühendisinin tek işi hakimin belirlediği ücreti cukkalayıp Apple'ın hazırladığı raporu dosyaya eklemek.

    Dosyada bana Zorlu'da söylenenlerin benzeri ya da paraleli değil, birebir aynısı yazılmış. Aynı kişinin raporu yazdığını saklamak için biraz değişim yapsaydınız, resmi bir dil kullansaydınız bari diyorum. Sanırım iyice gözüme sokmak istediler kimi kime şikayet ettiğimi.

    Gelen raporda benim dosyaya iPad'in resmini koyduğum yazıyor. Fakat hakim Pupa'dan ilk teslim alırken çektikleri resimleri de içeren kanıtları sunmasını istemişti. Bu kanıtlar sunulmamış. Nasıl bir tiyatro oynanıyor gerçekten rahatsız edici. Yukarıda resimde görünen darbe sebebiyle iç panel camının kırıldığı, bunun da fabrika çıkışı hatası olmadığı, böylece kullanıcı hatası kabul edildiği yazıyor. Ben Zorlu'ya götürene kadar bu darbeyi fark etmedim bile. Yani ilk teknik servise verdiğimde bu darbe var mıydı yok muydu bilmiyorum. Siz siz olun bir hata yapıp Türkiye mağazalarından bir ürün aldıysanız teknik servise vereceğinizde her açıdan fotoğrafını çekin. Benim gibi Apple ne olsa sahtekarlık yapacak halleri yok ya diyerek gevşek davranmayın. Bir de iPad'in kenarında bombe olduğu yazılmış, birebir Zorlu Apple'ın söylediği şekilde. Ben bombeyi fark edemiyorum şu anda elime aldığımda bile. Ama velev ki varsa bile hangi kullanıcı hatasıyla o hale getirmiş olabilirim acaba? iPad Pro çıktıktan sonra genel Apple politikasının aksine apar topar yenisi çıktı ve isimlendirme de aynı olduğu için insanlar anlamadan yeni versiyonu raflarda yerini aldı. Acaba hatalı olan bir sürüm mü aldık diye de düşünüyorum, başıma bunca gelenden sonra paranoyaklaşıyor insan. Yine altında mavi bir bantla bana iPad'i geri verdiler. Bozuk bile olsa toplayıp vermeleri gerekmez mi diye düşünüyorum. E nasılsa bozulmuş, üzerine çıkın hoplayın zıplayın madem?

    Belki objektif düşünemiyorum ama ben hakim olsam 2 ayrı teknik serviste 2 farklı sonuç çıkması bile Apple'ın ceza alması için yeterli. Gerçekten çok ciddiyetsizler, bu firmaya yolu düşen olursa şimdiden sabır diliyorum.

    Biliyorum insanlar akıllanmaz kendilerinin başına gelmeden ders almazlar ama ben yine de uyarılarımı yaparak başlığı noktalıyorum. Türkiye'den ürün almayın, imkanınız varsa mümkün mertebe yurt dışından getirtin ihtiyaçlarınızı. Özellikle garanti önemli olan taşınabilir ürünleri yurt dışı alış veriş, tanıdık vs. getirtmeye çalışın.

    Eğer yaşınız gençse bir şekilde yurt dışına çıkmaya çalışın. Yok sizden geçtiyse çoluğunuzu çocuğunuzu teşvik edin, bu 3. sınıf vatandaş muamelesi gördüğü yerde kalmasınlar bir şekilde çıkıp kendilerini kurtarsınlar. Bunları her ay birkaç iPad Pro alabilecek bir işi olan bir insan olarak yazıyorum. İnanın para pul değil mesele, çoğu insanın hayatı boyunca bir arada göremeyeceği parayı dolandırıcılara kaptırdım bu kadar içime oturmadı. Ben de daha iyi standartlara kavuşmak için çalışmalarıma devam ediyorum.

    Herkese bol şans.
  • Robinson Crusoe kullanıcısına yanıt
    Geçmiş olsun hocam. Bir sonraki duruşmaya gitmenize gerek yok. Bilirkişi raporunu Apple'ın hazırladığını ispat ederseniz (belge vs.) temyiz için başvurun derim. Çünkü bu taraflı bir yargı oluyor ve üst mahkemeye taşıyın. Bunu yapmadan önce Apple'ın uluslararası desteğine başvurup yetkili kişilerle telefonda veya Skype üzerinden görüşmeler yapabilirsiniz. Dikkatimi çeken bir nokta oldu, ne işi ile uğraşıyorsunuz? Kendi işinizi yapıyorsanız, beni de iş için yanınıza alın hocam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cato16 -- 3 Ocak 2018; 1:43:12 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cato16

    Geçmiş olsun hocam. Bir sonraki duruşmaya gitmenize gerek yok. Bilirkişi raporunu Apple'ın hazırladığını ispat ederseniz (belge vs.) temyiz için başvurun derim. Çünkü bu taraflı bir yargı oluyor ve üst mahkemeye taşıyın. Bunu yapmadan önce Apple'ın uluslararası desteğine başvurup yetkili kişilerle telefonda veya Skype üzerinden görüşmeler yapabilirsiniz. Dikkatimi çeken bir nokta oldu, ne işi ile uğraşıyorsunuz? Kendi işinizi yapıyorsanız, beni de iş için yanınıza alın hocam.

    Eyvallah, sağolun.

    Enerjim işi bu noktaya taşımaya yetti, uğraşmam bundan sonrasıyla. Gidip iPad'i geri almam gerekiyor o bile gözümde büyüyor.

    Kendi işim değil ne yazık ki, maaşlı bir çalışanım ben de. Ama lisans mezunuysanız ve İngilizce'niz iyi seviyedeyse yol gösterebilirim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Robinson Crusoe


    quote:

    Orijinalden alıntı: cato16

    Geçmiş olsun hocam. Bir sonraki duruşmaya gitmenize gerek yok. Bilirkişi raporunu Apple'ın hazırladığını ispat ederseniz (belge vs.) temyiz için başvurun derim. Çünkü bu taraflı bir yargı oluyor ve üst mahkemeye taşıyın. Bunu yapmadan önce Apple'ın uluslararası desteğine başvurup yetkili kişilerle telefonda veya Skype üzerinden görüşmeler yapabilirsiniz. Dikkatimi çeken bir nokta oldu, ne işi ile uğraşıyorsunuz? Kendi işinizi yapıyorsanız, beni de iş için yanınıza alın hocam.

    Eyvallah, sağolun.

    Enerjim işi bu noktaya taşımaya yetti, uğraşmam bundan sonrasıyla. Gidip iPad'i geri almam gerekiyor o bile gözümde büyüyor.

    Kendi işim değil ne yazık ki, maaşlı bir çalışanım ben de. Ama lisans mezunuysanız ve İngilizce'niz iyi seviyedeyse yol gösterebilirim

    ipad'inizi en kısa zamanda alın derim, gelmedi diye kendilerine ayırırlar kayboldu falan derler her şey olabilir biliyorsunuz...

    Lisans mezunuyum, makine mühendisiyim hocam. Okuma ve yazmam iyi seviyede fakat konuşma yönünden maalesef hiç pratiğim yok. Bölüm için kullandığım bütün kaynaklar İngilizce. Okurken böyleydi şimdi de böyle. Biraz derine inecek olursam, Tarbil projesinde çalıştım. (Netten istasyonlara, bağlantılarına ve yapısına bakabilirsiniz.) Bitirme projemi aslında kontrol mühendisliği alanına giren "Real-time DC motor speed and position control between arduino and matlab with PID control" üzerine yaptım.

    Asıl yaptığım şey ise, "Structural optimization, fatigue analysis, FEA analysis, stress analysis" Buna ait çizimleri çizerken ve testleri yaparken de SOLIDWORKS ve ANSYSV17 kullanıyorum. Bitirme projemden anlaşılacağı üzere MATLAB de kullanıyorum. Bir yandan da NASTRAN öğrenmeye başladım. MCSA VE CCNA eğitimi aldım. Zamanım ve maddiyatım el verdikçe bir şeyler yapmaya çalışıyorum gördüğünüz gibi. Sizin alanınıza girer mi bilmiyorum ama anlattım böyle her şeyi. Biraz uzun oldu kusura bakmayın lütfen, şu anda da iş bakıyorum. Şehir vs. önemli değil, kendimi geliştirme aç birisiyim. Tecrübeli biri olarak yol gösterirseniz beni mutlu edersiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cato16 -- 3 Ocak 2018; 17:13:22 >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.