Şimdi Ara

AP Genel Kurulu’nda Türkiye Tartışması: 'Savaşa mı Gidiyoruz!'

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
456
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • AP Genel Kurulu’nda Türkiye Tartışması: "Savaşa mı Gidiyoruz!"


    https://www.ha-ber.com/ap-genel-kurulunda-turkiye-tartismasi-savasa-mi-gidiyoruz/148745/


    AP Genel Kurulu’nda Türkiye Tartışması: "Savaşa mı Gidiyoruz!"

    Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye’nin Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri ile Libya ve göç politikasını tartıştı. Çoğunluğu Yunan, Fransız, Kıbrıslı ve İtalyan AP milletvekilleri, Türkiye’nin Akdeniz’deki politikalarıyla AB ülkelerinin güvenliğini tehdit ettiğini dile getirerek, AB fonlarının kesilmesini ve Türkiye ile üyelik müzakerelerinin durdurulmasını istedi. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise “Sizi duyan da Türkiye’ye savaş açmak istediğinizi düşünür. Bunu düşünüyorsanız bana gelmeyin. Türkiye ile yaşanan sorunlar diyalog ve müzakere yoluyla çözülmelidir” yanıtını verdi.

    Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, 9 Temmuz Perşembe günü, Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis’in partisinin de üye olduğu, Hristiyan demokrat, Avrupa Halk Partisi Grubu (PPE) tarafından yapılan başvuru üzerine Türkiye’yi tartıştı. Oturuma AB’yi temsilen iki gün önce Türkiye’de temaslarda bulunan Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell katıldı. “Akdeniz’de güvenlik ve istikrar ile Türkiye’nin negatif rolü” konulu oturumda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri, Suriye, Libya ve göç politikaları ele alındı.

    Toplantıda ilk sözü alan PPE Grup Başkanı Alman parlamenter Manfred Weber, “Türkiye giderek bizim değerlerimizden uzaklaşıyor. Akdeniz’de yaşananlar artık Türk-Yunan sorunu değil, AB-Türkiye sorunudur. Türkiye’nin şantajları karşısında AB saf değildir. Bizim de elimizde Gümrük Birliği anlaşması gibi araçlar var. Türkiye ile üyelik müzakereleri bitmeli ve yeni bir müzakereye oturulmalı” dedi.

    Oturumda, en çok Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler İtalya, Fransa, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi milletvekilleri söz aldı. AP milletvekilleri, “Türkiye’de hükümetin hızla Avrupa değerlerinden ve demokrasiden uzaklaştığını, yeni Osmanlı hayalleri ile Akdeniz, Suriye ve Libya’da yayılmacı politika izlediğini, Ayasofya’yı camiye çevirme projesiyle açık mesaj verildiğini” öne sürerek, “Bu gelişmeler karşısında AB’nin tek ses olmasını, Türkiye’ye yapılan AB yardımları ile üyelik müzakerelerinin derhal kesilmesini” istedi.

    “Üyelik müzakereleri dursun”

    Alman milletvekili PPE Grubu üyesi David McAllister, “AB olarak, Türkiye’nin Akdeniz’deki tehlikeli politikalarına karşı 27 ülke birlik içinde karşılık vermeliyiz” dedi.

    Fransız milletvekili, liberal Yeni Avrupa Grubu üyesi, Fransa’nın eski AB Bakanı Nathlie Loiseu, “Bazen olayları olduğu gibi adlandırmak lazım. Türkiye, uzun süredir AB değerlerinden uzaklaştı. Akdeniz’de yasadışı sondaj yaparak uluslararası hukuku çiğniyor. 10 Haziran’da Fransız savaş gemisine agresif saldırıda bulundu. Libya’da silah veriyor. Parlamento olarak, AB yönetiminden daha kararlı bir tutum sergilemesini bekliyoruz” dedi.

    Özellikle Yunan ve Kıbrıslı milletvekilleri, “Türkiye’nin üyelik müzakerelerine son bir kez ve kararlı şekilde ‘hayır’ diyelim ve bu müzakereler burada bitsin” görüşünü dile getirdi. Milletvekilleri, AB’nin Türkiye’ye artık sözle değil, eylemle yanıt verilmesi gerektiğini savundu.

    Bir başka Yunan milletvekili Chrysoula Zachoropoulou da “Akdeniz Türkiye’nin kontrolu altına geçmeden AB derhal harekete geçmelidir” diye konuştu.

    Kıbrıslı milletvekili Costas Mavrides, “AB ülkeleri, özellikle Almanya, Türkiye’ye silah satmaya son vermelidir” dedi. Fransız aşırı sağcı milletvekili Jordn Bardella, “Türkiye ile bu aptallar oyunu çok sürdü, artık sona ermeli ve bütün yardımlar kesilmeli” dedi.

    “Ayasofya bütün kiliselerin anasıdır”

    Sosyal Demokrat grup üyesi Yunan milletvekili Nicos Androulakis, Ayasofya’nın cami yapılması girişimine değinerek, “Türk hükümeti, Lozan ile çözümlenen konuları yeniden gündeme getirmek istiyor. Ayasofya kararı AB’ye açık bir mesajdır” dedi.

    Bulgar milletvekili Angel Dzhambazki de ” Ayasofya bütün kiliselerin anasıdır. Ayasofya’yı cami yapma kararı bize açık meydan okumadır. Erdoğan’a müdahale etmek için daha ne yapmasını bekleyeceğiz? Neden üyelik müzakereleri sürüyor ve para vermeye devam ediyoruz? Ayasofya cami olursa üyelik müzakereleri durdurulmalı” dedi.

    Merkez sağ eğilimli Fransız milletvekili François Xavier Bellamy de “Ayasofya Hristiyan kültürünün bir baş eseridir. Bunu cami yapıyor. Avrupa artık bu inkar durumundan çıkmalı” diye konuştu.

    Borrell’den “Savaşa mı gidiyoruz!” uyarısı

    Oturumun sonunda eleştiri ve talepleri yanıtlayan Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, milletvekillerinin Türkiye’ye dönük eleştirilerine haçlı donanması ve İnebahtı Deniz Savaşı’na gönderme yaparak yanıt verdi. Borrell, kendisinin “kutsal ittifak kurarak 1571’de Osmanlı donanmasının büyük yenilgi aldığı İnebahtı Deniz savaşını gerçekleştiren Haçlı donanması komutanı Avusturyalı Jean olmadığını” söyledi ve şöyle dedi:

    “Buradaki sözlere baktığımda, sanki, neredeyse savaş arzulandığını düşüneceğim. Bir an sanki Türk saldırısına karşı karşı kutsal ittifakı göreve çağıran, Avrupa donanmasının toplanmasını isteyen, savaşa hazır bir hava sezdim. Ben ne Daladier’im, ne St. Bernard’ım ne de Avusturyalı Jean’ım. Eğer Avusturyalı Jean’ı arıyorsanız, bana bakmayın. Çünkü bu tarihin bir başka dönemini yansıtıyor. Biz çatışma aramıyoruz, tam tersine bundan kaçınmak istiyoruz. Türkiye ile sorunlar ancak diyalog ve müzakere yoluyla çözülür.”

    Borrell, Türkiye’ye AB’den yapılan yardımlar hakkındaki eleştiri ve sorulara da “Her şeyi birbiriyle karıştırmayın. Ön üyelik fonları ile Suriye’de bulunan 3.5 milyon göçmene yardım için gönderilen fonlar aynı değil. Bu fonlara nasıl son verebiliriz? Bu paralar doğrudan Türkiye’ye giden paralar değil. Kamplarda umutsuz durumda olan göçmenler için kullanılmak üzere, bölgede aktif olan sivil toplum örgütlerine gidiyor. Bu çok hayati bir gereklilik. Aynı şekilde Lübnan ve Ürdün’e de destek gönderiyoruz” yanıtını verdi.

    AB Dışişleri Bakanları, Avrupa Parlamentosu’nun ardından 13 Temmuz Pazartesi günü Fransa’nın çağrısı üzerine Brüksel’de aynı konuyu masaya yatıracak.








  • AKP nin siyasi başarılarından bir tanesi daha.. Haçlı donanması yeniden kuruluyor. Bu sefer Mısır-BAE ve Suudi araplarında desteğiyle tabiki. AP Genel Kurulu’nda Türkiye Tartışması: "Savaşa mı Gidiyoruz!" Ver mehteri..


    Dış politikada gerilemeden, çöküş dönemine girdi Türkiye AKP sayesinde.. Ekonomimiz çok fazla zarar gördü. 50+ yıllık firmalarımızın batışı bunun kanıtı..

  • quote:

    Orijinalden alıntı: RElS

    AKP nin siyasi başarılarından bir tanesi daha.. Haçlı donanması yeniden kuruluyor. Bu sefer Mısır-BAE ve Suudi araplarında desteğiyle tabiki.  Ver mehteri..


    Dış politikada gerilemeden, çöküş dönemine girdi Türkiye AKP sayesinde.. Ekonomimiz çok fazla zarar gördü. 50+ yıllık firmalarımızın batışı bunun kanıtı..

    Kardeşim zaten hep vardı günaydın. Akp yle de çok da alakası yok.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CSB yazmayan adam -- 12 Temmuz 2020; 23:26:36 >
  • CSB yazmayan adam C kullanıcısına yanıt

    *AB bir önceki dönem parçalanma dönemine girmişti. Yunanistan daki ekonomik kriz sonrası hatta Yunanlar AB üyeliğinden çıkışı tartışıyordu. İngilizler in bile ayrılışı gerçekleşti. Ama artık 1.dünya savaşından sonra uyuyan 2. dünya savaşı sonrası tamamen yok olan haçlı bilinci yeniden oluşmaya başladı. Hedefte yine Türkiye var. Ama bu sefer AKP nin dış siyasetteki başarısızlığı ön planda.

    *Türkiye nin attığı her ılımlı adım ipte canbazı oynayan AB için lütuf oldu. Bakınız mülteciler meselesi.. Vize serbestliliği gelecekti, mültecileri ülkemize sürdüler şimdi AB, Türkiye ye hangi yaptırımları uygularız onu tartışıyor.. Bu AKP nin siyasi en büyük başarısızlığıdır.

    *İlk başta ambargolarla Türkiye yi hizaye getirmeyi deneyeceklerdir. Rahip Brunson olayında Türkiye yi ekonomik olarak zorlamayla sonuç alınabildiğini gördüler artık Türkiye nin bu yarasına her seferinde tuz basacaklar gibi görünüyor. Bundan kurtulabilmenin tek yolu parlamenter sisteme geri dönmek milli birliği ve beraberliği yeniden sağlamak. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle Türkiye tek yürek değil. %51 e %49 gibi oranla artık taraflı bir yönetim söz konusu olduğu için savaşta ve mücadelede de bu sorunlarla AKP tek başına mücadele etmek zorunda artık. Nitekim egedeki adaların Yunanistan tarafından işgal edilmesi ile birlikte mücadele verilmediğini, vazgeçildiğini de görüyoruz.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RElS

    AKP nin siyasi başarılarından bir tanesi daha.. Haçlı donanması yeniden kuruluyor. Bu sefer Mısır-BAE ve Suudi araplarında desteğiyle tabiki.  Ver mehteri..


    Dış politikada gerilemeden, çöküş dönemine girdi Türkiye AKP sayesinde.. Ekonomimiz çok fazla zarar gördü. 50+ yıllık firmalarımızın batışı bunun kanıtı..

    "50 yıllık büyük firma "


    100 yılda bir araba motoru bile yapamıyormuşuz onu öğrendik.


    50 yıldır bizi kullanan dost diye yutturulan hedef diye gösterilen ne kadar ülke varsa düşmanımızmış onu öğrendik.


    içerde parça toplayıp milletin sırtından geçiniyormuş bu büyük firmalar.


    sesin çıkmadan herşeye eyvallah dersen tabiki herkesin dostu ,dış politikada muhteşem olursun.


    yanıbaşımızda cetvelle çizilmiş devlet kurulmuş taş atacak mesafede adalar gitmiş dış politikamız muhteşem olur tabi.


    neye göre kime göre muhteşem.





  • Avrupayla savaş diye bişey olmaz. Hem devir artık değişti, hem de tüm avrupa bir olsa cesaret edemez.

    Ekonomik olarak çökertirler, para edecek firmalarımız ya satılır ya batar, milleti ikiye hatta üçe bölerler, ordumuzu hem içerden hem ortadoğudaki taşeronlarla dışardan hırpalarlar ama savaş olayı yemez. Eşek bile bi çukura 2 kere düşmezmiş, bunlar hiç düşmez.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Savaşa ne gerek var? Bir ticari ambargoyla zaten bitirirler türkiyeyi. İhracatı avrupaya yapıyorsun onlardan sattığın kadar mal almıyorsun.

  • Gerekirse sarayı satar paraya çeviririz yine de Avrupaya muhtaç olmayız. Bak daha s600 maybach makam arabalarımız var kötü günler için.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.