Şimdi Ara

Anlam bilmine dair

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
181
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Belli bir terimeacaba terim muamelesi mi yapmalı(sadece lafız anlamını temel almak) yoksa subjektif(kurgusal yanla değerlendirildiğinde objektif sayılabilir) veyahut objektif olsun farketmeksizin bunu kavramsallaştırmalı mıyız şeyleştirmeli miyiz(bu arada terimselleştirmenin meta anlamı da kavramsallaştırmaya girer)

    Basitleştirmek gerekirse söylem mi döver yoksa dil mi



  • bence anlamayı anlamamız gerekiyor. anlaşılan şey yaşamda yer alır. yaşamda yer alan devam eder, yer almayan kaybolur.

    dilde aynı şekilde canlıdır. faydası olan kelime veya terimin hayatta karşılığı olur ve topluma mal olur. yoksa unutulur.
  • Epistemik gerçeklik mi arıyoruz yoksa sadece anlamdan keyif mi duymak istiyoruz? Epistemik gerçeklik için söylem vazgeçilemez bir değer. Söylemin dışında olan her şeyi fazlalık olarak görür. Çünkü söylemde anlam duygudan kaynaklı bile olsa kişi bazlı incelediği için çok fazla sapamıyorsun anlamdan. Tabi bilgilerin analizinin iyi olması lazım. Bilgi ve anlam arasında önemli fark oluyorsa burada ne kadar analiz yaparsan yap kelimelerin gücüne sığınma durumu oluyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-58CC9589B

    Epistemik gerçeklik mi arıyoruz yoksa sadece anlamdan keyif mi duymak istiyoruz? Epistemik gerçeklik için söylem vazgeçilemez bir değer. Söylemin dışında olan her şeyi fazlalık olarak görür. Çünkü söylemde anlam duygudan kaynaklı bile olsa kişi bazlı incelediği için çok fazla sapamıyorsun anlamdan. Tabi bilgilerin analizinin iyi olması lazım. Bilgi ve anlam arasında önemli fark oluyorsa burada ne kadar analiz yaparsan yap kelimelerin gücüne sığınma durumu oluyor.
    Olgusal gerçeklikler ne mutlaklaştırılabilir ne de onların normatif bir sabiti olabilir olsa olsa bir perspektif şeklinde değerlendirilebilir lakin bunu yapmanın koşulu söylemi zedeleyebilir

    ''Bilgi ve anlam arasında önemli fark oluyorsa burada ne kadar analiz yaparsan yap kelimelerin gücüne sığınma durumu oluyor.''

    Kıtacıpipolu gördüğünü evvelden görmüştü

    Bilişsel düşünceyle aşılmayacak sorun değil gene de(ilahi buyrukların ya da erken dönem aydınlanmanın yaptığı gibi her şey net olamasa da)

    Pratik aklı(önce muhayyile tabi) fena çarpıyor ama evet
  • madeni bir para düşünelim ön yüzü kadın diğer yüzü erkek suretli olsun. bunu o kadar şiddetli çevirelim ki ortaya çıkan şekil içinde kadın bulunan erkek sureti gibi gözüksün.

    eril denen canlı x ve y kromozomu bakımından böyledir. yani bizim gördüğümüz şey bir kadın ve erilin kainat çapındaki yörüngeler vasıtası ile şiddetli şekilde döndürülmesi ile gördüğümüz şekildir.

    bilinen yerçekimi ya da kütle çekiminin dışında yüzey gerilimi denen ve yüzey sorunu ile adlandırılabilecek bu yapı kainatın döndürülmesi sonucu görülür.

    gerçek manda dişil ya da eril denen şey veya bu iki yüzeyin dişi veya eril diye tabir edilip edilmeyeceği bilinememektedir. ancak eril diye gözüken şeyin esasen cismin döndürülmesi sonucu öyle görüldüğü düşünülüyor.

    ........................

    dişil ise x ve x tir. bu açıdan dişil tek yüzeyli bir madeni paradaki boşlukla dönen bir var olumdur. erilin aksine dişilde kainat diğer yüzü boş olarak dönen bir cisme benzer.

    erilin görüntüsü için kainatta boşluk bırakılmamıştır ancak dişil denen öğe atomlar arasındaki boşluğu işaret eder.

    ......................

    en sıkı atom dizilişi içinde kadın bulunan eril olarak anlam kazanırken atomları arasındaki boşlukları fazla olan öğeler dişil olarak tanımlanmışa benzer.

    bu açıdan bir yüzeyin boşlukla birlikte dönmesi halinde dişil olan öğeyi tanımlama bakımından boşluk içerdiği, bir yüzeyin diğer tarafının dişil yani boşluk içeren bir yapı ile bir anda bulunduğu zaman içinde erille dolması ise atomlar arası doluluğu ifade etmesi bakımından, tanım dişile göredir.

    zira dişil görüldüğü yüzeye kainattaki boşluğu da taşır. bu açıdan dişil yüzey çevrildiği mekanizma bakımından yüzeyin altında boşluk taşırken eril denen şey bunu arka yüzeyine alınca dişildeki boşluklar esasen erille dolar.

    ..............................

    total anlamda kainatta boşluklar var ve bu boşluklar ışığın hızına tabi olarka dolduğu ölçüde bu boşluğu dişil yüzeyde eril tamamlıyor denir. ancak dişil ve erilin özünde iki dişil birey olduğu anlaşılınca.

    bir yüzey aynı zamanlı boşken diğer yüzey dolu ve bir yüzey dolu iken diğeri dolu denen argumanda erilin de boşluk taşıyan bir yüzeye sahip olduğu anlaşılır.

    bu açıdan tanımın içini doldurmak denen şeyde eril denen yapının her seferinde dişil öğeyi oluşturup doldurduğu düşünülür.

    .................................

    erilin röle yani anahtar ve bu yapının da raletivite olduğu söylenebilir. yani genel manada rölativitenin özü demir bir paranın ön ve arka yüzünün insan kromozomu ile birlikte okunması çabasıdır.

    sorun ise demir bir paranın ön ve arka yüzündeki şeklin bu boşlukları doldurduğunda aldığı şeklin eril bir yüzey olması halidir. yani ikisi de dişil olan bireyin birinin eril olduğunu düşündürüp buna da bir erilin görüntüsüne ulaşıldığı yani tekillikten yani kadından erkeğin halk olduğu düşülmektedir.

    hatta erkek bireyin var olum sürecine dişil bireyin beyinsizliği de denebilir. bu aşmaya beyne denen bilinç ve idrak aşaması da denebilir. ilk bilincin kainatın bu dönüşüne sebeb olarak oluştuğu ve bunun görüntüsel olduğu da idrak edilebilir.
  • İkisi birbirini dövmez bence, çünkü ikisi birbirini tamamlayıcı unsurlar.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.