Almanya’da tehlike çanları çalıyor AfD, son genel seçim anketinde %26 ile birinci parti çıktı!

Almanya’da Siyasi Denge Değişiyor mu? – Son Anket Değerlendirmesi

Son yapılan genel seçim anketine göre Almanya’da siyasi tablo ciddi şekilde değişiyor gibi görünüyor:

• AfD (Almanya için Alternatif): %26
• CDU/CSU (Hristiyan Demokratlar): %24
• SPD (Sosyal Demokratlar): %14
• Yeşiller: %12
• Sol Parti (Die Linke): %10
• BSW (Sahra Wagenknecht İttifakı): %4
• FDP (Hür Demokratlar): %3
• 
  

Bu tablo birkaç önemli mesaj veriyor:

1. AfD'nin Birinci Parti Olması Ciddi Bir Alarm
2. Aşırı sağın temsilcisi olan AfD’nin %26 ile ilk sırada yer alması, yalnızca Almanya için değil, Avrupa genelinde demokrasi ve toplumsal istikrar adına kaygı verici. Göç, ekonomi ve kültürel kimlik gibi konuların seçim gündemini domine ettiği açık.
3. Geleneksel Partiler Zemin Kaybediyor
4. CDU az farkla ikinci sıraya gerilese de eski gücünden uzak. Koalisyon hükümetinde yer alan CDU ve SPD ciddi kan kaybı yaşıyor.
5. Sol'da Parçalanma Devam Ediyor
6. Die Linke’nin %10 gibi şaşırtıcı bir orana ulaşması, sola olan talebin hala var olduğunu gösteriyor; ancak Sahra Wagenknecht’in yeni partisi BSW’nin %4’te kalması, bölünmenin etkisini azaltmamış gibi duruyor.
7. Koalisyon Kurmak Daha Zor Olacak
8. Bu tabloyla herhangi bir merkez partinin tek başına iktidar olması mümkün değil. AfD dışlanmaya devam ettiği sürece, koalisyon seçenekleri oldukça sınırlı ve karmaşık olacak.

AfD’nin Rusya Yanlısı Duruşu

AfD, Rusya’ya yönelik yaptırımlara ve Ukrayna’ya yapılan askeri yardımlara açıkça karşı çıkıyor. Bu tavır, Almanya’daki diğer ana akım partilerin neredeyse tamamının tersine bir çizgi izliyor:

• Ukrayna’ya silah yardımı ve ekonomik destek verilmesine karşılar.
• Rusya ile enerji ilişkilerinin yeniden normalleştirilmesi gerektiğini savunuyorlar.
• Putin rejimini doğrudan desteklemiyor olsalar da, NATO ve AB'nin Rusya’ya yönelik politikalarını sürekli eleştiriyorlar.
• 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra bile, AfD temsilcileri Kremlin'e yakın açıklamalar yapmayı sürdürdü.

Bu tutum Almanya’nın Atlantikçi dış politikasından uzaklaşma çağrısı olarak okunabilir. Parti, Almanya’nın NATO ve AB içindeki bağımsızlığını artırması gerektiğini savunarak, Batı ittifakıyla olan geleneksel uyumu sorguluyor.

Özetle AfD:

• Göçmen karşıtı ve sosyal devlet karşıtı bir çizgi izliyor,
• Sosyal yardımların kapsamının hem Almanlara hem yabancılara daraltılmasını savunuyor,
• Kapitalist sosyal devlet modeline sistemsel bir karşıtlık taşıyor,
• Ve dış politikada Almanya’nın Batı’dan uzaklaşmasını, Rusya ile daha yakın ilişkiler kurmasını talep ediyor.

Bu bileşim, AfD’yi yalnızca iç siyasette değil, dış politikada da sistem karşıtı ve Avrupa düzenine meydan okuyan bir aktör haline getiriyor.

AfD Neyi Savunuyor? – Kısa Özet

• 🇷🇺 Rusya Yanlısı: Ukrayna’ya yardım ve Rusya’ya yaptırımlara karşı. NATO ve AB çizgisine mesafeli.
• 🏥 Sağlıkta Amerikan Modeli: Devlet desteğini azaltmak, sağlık hizmetini paralı hale getirmek istiyor. Herkes için sağlık değil, "paran kadar hizmet" anlayışı.
• 💶 Sosyal Devlet Karşıtı: Sosyal yardımların hem yabancılara hem Almanlara fazla verildiğini savunuyor. “Çalışmayan almasın” diyor.
• ⚖️ Sistem Karşıtı: Almanya’nın sosyal piyasa ekonomisine, dayanışmacı refah anlayışına karşı çıkıyor.
• 🗳️ Popülist Ama Neoliberal: Alt sınıflara hitap ediyor gibi görünse de, çıkarlarına ters düşen politikalar öneriyor.

Almanya’daki bu değişim sizce geçici bir protesto oyu mu, yoksa kalıcı bir siyasi dönüşümün habercisi mi?