Şimdi Ara

ALLAH KENDİNE İNANMAYANA NEDEN MERHAMET ETSİN (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
142
Cevap
1
Favori
2.195
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Yapma lütfen sakalın gerçek olduğuna inanıyor musun?

    Nüshaların yakılma nedenini araştır anlarsın. Peygamber öldükten sonra her ne kadar halifeler sonradan çatışsalar da kuran konusunda hem fikir olmuşlar ve nüshaları yakmışlar.

    Peygamberin yazdığına inanıyorsan Kuranı orada peygamberin dediği de var. Dediği ise benim halkım kuranı terketti diyor.

    En eski kuran nüshalarına bakmanı tavsiye ederim. Müzelerde var ve 650-670 civarlarından kalma.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mtnei -- 8 Kasım 2016; 0:57:39 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • iste o nushalari yakma nedenleri malum rivayetlerden gunumuze kadar ulasan soylentiler olabilir mi? yoksa kuranin kuranda yazdigi gibi degismedigini gostermek icin gururla saklarlardi. ama yapilan incillerin azaltilmasi gibi bir konseyde karar alinip bazi ayetleri atip bazilarini kullanmak.

    elinde bir yerine iki kuran olmasi neyi degistirirdi?

    =====

    ayrica su sakalin gercek olmadigini bana degil, ramazanda o sakali gormek icin birbirlerini ezenlere anlat. ama dikkat et, o kizginlikla seni ezmesinler
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Kuran mucizelerine bakabilirsin değişip değişmediğini. Genişleyen evreni de zaten o zaman buldular çöle kuma gömdüler teleskopu.


    Bir asal sayı olan 19 muhabbetini araştır ve kuran bunu aynen anlatır üstü kapalı 74.surede.
    Bu kitabın gerçek olduğunu kanıtlar.




    O bahsettiğin Müslüman toplum beni taşlayarak öldürür merak etme.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mucize diyorsun da ben mucize goremiyorum. eger mucize varsa niye bunu muslumanlar bulamamis da elin gavuru bulduktan sonra "aaa bizde yaziyormus" derler onuda anlamam. utanir insan. kac yuz milyonlarca insan belkide milyarlarca okuyor ama elin gavuru gidip buluyor.

    ayrica su 19 muhabbetini yapan adamin kendisini peygamber ilan ettigini ve kurandaki bazi ayetlerin 19 mantigina uymadigi icin fazlalik oldugu-veya sonradan eklendigini savundugunu biliyorsundur sanirim.
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Reşad Halifenin ne dediğini ne anlatmak istediğini çok iyi anladım biliyorum ama yorum yapamıyorum çünkü ileri derece dil bilgim yok ve tarihi eserlere ulaşım imkanım şuan yok karşılaştırma ve detaylı inceleme yapmam gerekir kendim yorumlayabilmem için ve buda şuan kişisel sebeplerimden zor. O adam gayet net anlatıyor ama anlayan çok az. O adam ben elçiyim diyor peygamberim demiyor.
    Elçi ve Nebi arasında fark vardır.(Nebi=peygamber) Dediklerini herkes yanlış anlıyor senin gibi. Evrenlerin genişlemesi mucize olmuyor mu şimdi hocam yazana göre kitapta? Kitabın korunduğunu 19 ile kanıtlayabilirsin araştırarak kendine. Ee sorunun ne senin? Tek sorunun bunların gerçek olmasına ihtimal vermiyor oluşun üzgünüm.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ingilizcen var mi bilmiyorum. eger yoksa soyle ben ceviririm. su kisim hakkinda dusuncelerin nedir peki?
    quote:


    Did Rashad Khalifa change the Quran by removing two verses from it?

    Rashad Khalifa did not remove any of God’s verses from the Quran. The mathematical code exposed two false verses at the end of Sura 9 that were never part of the Quran delivered by Prophet Muhammad in the first place. It was some scribes in charge of making Quran copies who added these verses to honor the prophet after his death. Studies show that these two verses have always been suspect which was confirmed by the powerful mathematical code. With the elimination of these two false verses, the Quran has been restored to its unaltered state after about 1400 years.

    http://www.masjidtucson.org/submission/faq/rashad_khalifa_summary.html

    bu arada bu 19cularin sitesidir.
    =====

    ayrica elci ile peygamber arasinda ne gibi fark var? birisine vahiy inerken digerine inmemesi mi? eger inmiyorsa nasil bir elcilik yapacak?( ayrica peygamber kelimesinin turkceye elci olarak cevrildigini de hatirlatmaliyim)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jeopol -- 8 Kasım 2016; 0:43:31 >




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Hocam ileri düzey değil İngilizcem size zahmet çevirirseniz fikrimi söyleyebilirim.



    Elçi=mesaj ileten.
    Peygamber=Vahiy inen ve kutsal kitap inen oluyor.
    Reşad sadece kurandaki sırrı ortaya çıkardı. Mesajı iletti başarıyla. Zaten adamın videoları var ve herşeyi anlatıyor namaz kılmadan evrime kadar.
    Anladığımı yazayım doğruysa çevirmeyin uğraşmayın onunla.

    Son 2 ayetin şüpheli olduğundan ve matematiksel hata verdiğinden dolayı bunların ekleme olduğundan bahsediyor.


    Yorumum ise; Bahsedilen süreninde besmele yok başında yani 2 ayeti korunmamış diyor reşad. Matematiksel olarak bunu kanıtlıyor gibi ama yorum yapamıyorum bilmiyorum çünkü gerçekten mantıklı konuşuyor ama insan bu konuda tıkanıyor. Ama bu adam yanılıyorda olabilir bana göre. Matematiksel mucizeyi inananları test etmek içinde bilerek yapmış olabilir Allah. Çok ilginç bir durum ve gerçekten bende merak ediyorum bunu. Ayrıca reşad kuranın değişmediğini sadece iki ayet eklendiğini söylüyor. Yani fazlalık var diyor buda 19 rakamı ile tespit edilebiliyor diyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mtnei -- 8 Kasım 2016; 1:58:05 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:


    Did Rashad Khalifa change the Quran by removing two verses from it?

    Rashad Khalifa did not remove any of God’s verses from the Quran. The mathematical code exposed two false verses at the end of Sura 9 that were never part of the Quran delivered by Prophet Muhammad in the first place. It was some scribes in charge of making Quran copies who added these verses to honor the prophet after his death. Studies show that these two verses have always been suspect which was confirmed by the powerful mathematical code. With the elimination of these two false verses, the Quran has been restored to its unaltered state after about 1400 years.

    http://www.masjidtucson.org/submission/faq/rashad_khalifa_summary.html

    resad halife kurandan iki ayeti cikararak kurani degistir mi?

    -resad halife Tanrinin ayetlerinden hic birini kurandan kaldirmadi. Matematiksel kod 9.surenin sonunda hic bir zaman hz. muhammede inen kuranin parcasi olmayan yanlis iki ayetin varligini ortaya cikardi. bunlar peygamberin olumunden sonra peygameberin onuruna eklenen ayetlerdir(kurani cogaltma sirasinda). calismalar gosteriyor ki bu iki ayet matematiksel kodun da gosterdigi gibi her zaman supheli idi. bu iki ayetin ayiklanmasiyla kuran 1400 yil onceki degistirilmemis sekline getirilmis oldu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jeopol -- 8 Kasım 2016; 1:2:31 >




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Tahmin ettiğim gibi. Buna yorum yapamam. Haklıda olabilir olmayadabilir de. Araştırmak derinlemesine incelemek gerekir tarihi ve eserleri. Asıl sizin yorumunuz önemli. Bu adamın dedikleri doğru olsaydı siz napardınız?


    Aynı soruyu bana sorduğunuzda birşey demem çünkü ben islama inanıyorum.



    Dipnot düşeceğim. Kuranda Bu bahsedilen surede son iki ayetin Mekke'de indiği söylenir ve geri kalan 127 ayet medinede inmiş. Ama bu son inen suredi ve Medinedeydi muhammed o zaman. Kronolojik sıralama olunca imkansız oluyor bu. Çok ilginç gerçekten bana göre.
    Belirteyim. Surenin iniş zamanı ve yerini Kuranı basan yayımcılar kendilerine göre ekleyebiliyorlar. Yakınında ki kuranda bu bilgi olmayabilir çünkü farklı basım yapılmıştır. Ufak bilgileri değişebiliyor. Üzerindeki desen ve içindeki surenin iniş bilgileri gibi mesela.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mtnei -- 8 Kasım 2016; 2:13:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • benim yorum yapmama gerek yok aslinda. benim dusuncelerim az cok belli.

    ama hicr/9 nolu ayette "Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız." denilmis. ya bahsedilen mucize yok, ya da kuran kurani yalanliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    benim yorum yapmama gerek yok aslinda. benim dusuncelerim az cok belli.

    ama hicr/9 nolu ayette "Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız." denilmis. ya bahsedilen mucize yok, ya da kuran kurani yalanliyor.


    Ee koruyor zaten ama hocam. Reşada göre 2 ayet harici hepsi korunmuş. Kuranın bahsettiği 74.suredeki olayla korunduğunu reşad ispatlıyor. Kalan 2 ayetinde uymadığından fazlalık olduğundan bahsediyor sadece. Diğer olanlar korunmuş diyor.

    Hocam ister inanın ister inanmayın dine sadece benim amacım size farklı bakış açısı katmaktı. Yanlışım olduysa da kusura bakmayın. Dediğim gibi bu konular üzerine düşünün öğrenmek isterseniz araştırın. Benim anlattıklarıma inanmayın kendiniz gerçeği sorgulayın benden de birşey öğrenmeyin sadece ben size yol ve bakış açısı göstermek istedim sadece.


    Size bahsettiğim kitapta bu arada Kurandaki din ile uydurulan din.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mtnei -- 8 Kasım 2016; 2:27:02 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • boyle korunmak olmaz ama

    eger ortada koruma varsa ona ne birsey ekleyebilirsin, ne de birsey cikarabilirsin. bu durumda ya 19 mucizedir diyen yalanci ya da kuran yalanci. hangisini tercih edersin?
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Bende zaten reşad şöyle böyle diyor dedim. Kurana inanıyorum ve 19 gibi bir mucizeye de gözlerimi kapatamam üstte reşadın yanlış düşünebileceğini de bahsettim nedenini de açıkladım. Sadece kurana Allaha ve peygamberlere inanıyorum ve Allahın emrettiklerine.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ateist'ler üşüşmüş yine.Buyrun sizi aile salonuna alalım.
  • Cunku acikca soyluyor gayrimuslimlerin cehenneme gidecegini? Tanri yalan soyler mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • kitap okusan bilirdin...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    bi senin vergidin ayet var bir benim. ikisi de kurandan gelme, sen celismiyor desen bile ikisi de birbiriyle celisiyor.

    benim verdigim ayet " Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. - ibrahim4"

    "Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz." nahl-93

    senin verdigin ayet "Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.” enam-148

    simdi eline vicdanina koy soyle, bunlar celiski degil mi?

    Dur yahu gözümden kaçmış aylar sonra :))

    Ben forumda defalarca cevap verdim şu dileme, dileyeni konusunu. Kader ile özgür irade ile ilişik bir durum.

    Neyseki yazmaya uğraşmıycam zamanında not almıştım her ne kadar silinsede konular.

    Öncelikle savunduğunu o görüşe inanmayan bir müslümanım, çünkü Kader müslümanlarcada istismar edilen bir konu, çok karmaşık ve Allah azze ve cellenin ilmini kısıtlayıcı bir durum.


    Gelelim muhabbete bakalım o saptırılma muhabbetlerine örnekler var:


    CHAPTER 1

    Diyanet İşleri

    61/SAFF-5:

    Hani Mûsâ kavmine, “Ey kavmim! Allah’ın size gönderdiği peygamberi olduğumu bilip durduğunuz hâlde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini (doğru yoldan) saptırdı. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.


    ALLAH azze ve cellenin dilemesi, kula nispet bir durumdur. Hani ALLAH diledi böyle oldu değil, insanlar kendilerini yazik ediyor yani tanitilan rollerden yanlislarina meyilleniyor ayetler gayet açıkve net itilaflık bir durum yokki.


    Buyur birde buradan yak,

    Diyanet İşleri

    6/EN'ÂM-148:

    Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”


    Yani ayeti tekrar tekrar okuyun herşey net.


    Diyanet İşleri

    3/ÂLİ İMRÂN-117:

    Onların bu dünya hayatında harcadıkları malların durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgârın durumu gibidir. Allah, onlara zulmetmedi. Fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlar


    Diyanet İşleri

    10/YÛNUS-44:

    Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.



    Burada desteklenen kader anlayışı Rahmanın bize bahsettiği kadarını biliyoruz.

    Bakın, idrak yetimiz elbette tam değil lâkin şuda var. Zaman kavramı dedigimiz bu kavram, bize işleyen birşeydir. Zamanında yaradıcısı ALLAH için belirli bir zaman yoktur. Bunda akıl yürütemeyiz, hee ne derim biliyormusun bize geçen bu zaman dilimi anlık birşeyde olabilir, bir anlık "OL" içindeki zamana yayılma mertebesinde ilişkili olanlar bizleriz. Herşey oldu bitti zaman görecelidir izafiyeti biliyoruz düşünün zamanı yaratanı bide idrak edemeyiz.

    Bu yüzden rolleri dagitti, şeytan rolunu cok iyi oynadi ozaman. Film örneği gibi; Kötü karakter filmde o kadar iyi oynadıki. Gel gör yapımcı parasini ödemeyip hadi simid defol deme mantigi ile paralel birsey. Seytan, şeytanligini kendi seçmiştir, Rahman dilemeği kullarına nispet ediyor biz ise ALLAH'a. Olacak iş mi bu.

    Özgür irade, nefs peki. Zaten yazilmiş benim ne yapacagim ozaman şu sonuc cikar. Geregince oynayayim, firavunda mükemmel oynadı zaten. Böyle kısıtlayarak ALLAH'ın ilim sifatlarına aykiri davraniriz.



    ALLAH kimseyi zulüm üzerine yaratmaz. Ee demiyormuyuz neden varız peki niye yaratildik. Kulluk için ve hangimizin iyi yada kötü ameli işleyeceğinin sınanması için hayat ve ölümde yaratılmadı mı? Bunlar ayetler de var, başka yerlerden referans almiyorum.



    CHAPTER 2

    Kadere imanın altını çiziyoeum daha net görebilesiniz diye:


    quote:


    Bu iradeli varlıklar için geçerlidir. Bunun bir adına da "dinamik kader" diyebiliriz. Çünkü Allah iradeli varlıklara irade verirken onların dilemesini dilemiştir. Onların dilemesi "kader"dir. İradeli varlıklara iradeyi kader kılan Allah'tır. Onlar irade yokmuş gibi hareket ettiklerinde "kaderlerine karşı gelmiş" olurlar.

    İradelerini kullandıklarında "kadere" iman etmiş ve tabi olmuş olurlar.

    Dinamik kadere tabi varlıklar Allah'ın dinamik müdahalesine maruz kalırlar. Yani Allah'ın dilemesiyle iradeli varlıkların dilemesi arasında nedensellik ilişkisi vardır. Bu da ilahi bir kaderdir. "Allah dilemedikçe siz asla dileyemezsiniz". Bu mealdeki ayetlerin tümü Allah'ın insana verdiği iradeye işaret eder. Yani insana irade veren Allah bununla insanın "dilemesini" dilemiştir. İşte bunun anlamı budur.
    Bu ilk dilemenin ardından gelen ilahi dilemeler insanın dilemesini dikkate alır. Yani insan iyiyi dilemişse, Allah bunu görür ve ona göre kendi dileğini tecelli ettirir. İnsan kötüyü dilemişse, Allah bunu da görür ve kendi mutlak iradesini buna göre tecelli ettirir.
    Böyle olmasaydı günah ve sevap olmazdı. Doğru ve yanlış olmazdı. Cennet ve cehennemin var oluş sebebi kalmazdı. İnsan iradesi işlevsiz kalır, hiçbir işe yaramazdı. İnsan iradesi ile ilahi irade arasındaki sebep-sonuç ilişkisinin en güzel delili Ra'd suresinin 11. ayetidir:
    "Bir toplumun bireyleri kendi benliklerini değiştirmedikçe, Allah o toplumun halini değiştirmez."



    Kadere iman; Ben yedim bu haltı kendi iradem ile tanitilan bu rollerin yanliş olanini BEN seçtim.

    Diğer türlüsü; Zaten bana yazılmış bir husus, ben yaptim ama Allah öyle dilemiş= En'âm 148

    6/EN'ÂM-148:

    Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”


    Müşriklerin yanlış icinde oldugunu, Allah öyle diledi dediği ve Allah'ın yalan ve kuruntular icinde olduklarini buyurması.

    Hangisini iman edicem. KENDİ KENDİME yazik ettigimi Kurani Kerimde beyan eden Allah'ın buyurduğu gibi ne ekersem onu biçerime mi. Yoksa bana bahşedilen Allah böyle dilemiş benim elimden hiçbirşey gelmez ben ne yaparsam yapayim bu değişmeze mi. Yani haşa ALLAH beni zulüm görmem icin yaratmis. Aslinda yarattigi gibi de fitratima uygun davranmisim. Nerede burada özgür irade, nerede secicilik. Elbette ALLAH biliyor benim akıbetimi, ama O'nun yaratması üzerine degil akibetim ayetlerde görülmüyou ben yazık ediyorum ben kendim.

    Burada inanmayan arkadaslarda defalarca dem vurdugu konulardan biri çünkü istismar ediliyor. Roller verilmedi roller tanitildi, iyilik ve kötülük var senin secimjne bağlı. Allah seni beni kötülük üzerine yaratmadı.



    Biraz uzun oldu ama okumanı dilerim :))


    Aslında burada daha fazla kafa kurcalayan bir durum var tabi konu ile alakası yok, henüz burada buna değinene de rastlamadım. Ateist forumun tekinde rastladım onu araştırıyorum şimdi

    Selametle....




  • Bunları forumdan sabit kader inançlı müslüman bir arkadaşa yazmıştım
  • rebellion kullanıcısına yanıt
    okudugum kadariyla yazdigin mesajin ana temasi Roller verilmedi roller tanitildi, iyilik ve kötülük var senin secimjne bağlı. Allah seni beni kötülük üzerine yaratmadı. uzerine.

    aslinda burada da su sorun devreye girer. hangi akilli yanacagini, azap edilecegini bile bile kotulugu(tanrinin cezalandiracigi tarafi) secer?
  • Kuranı hakim ve zikir.



    Buradaki zikirden kasıt kendisini kusurlu zanneden bir kadının ilahi makamı anma konusundaki apaçık zulme uğramış hali gibidir. Bu kimseden eksik olarak gorulen husus kaldırılır. Bir teville kusurdaki eksiklik kaldırılır ve bir kul erkeğin yaradana yonelimine yol aldırılır.



    Temel olarak zikr denen şey kadına varilen iktidar gibidir. Kadın ay halinde iken sanki eril bir oğeye yon almış gibidir. Bu erkek çocuğuna işaret eder. Kadının ay halli gibi iken erkek gibi olabilen yapısına zikr yani korunan hal denmiştir.



    Bu açıdan kadının erkek çocuk sahibi olması gibi bir durumda hamilelik esnasında ay halini keseceği mantığıyla hareket edilirse ay hali kesik kadına cinsi yaklaşımın anlamsızlığı kurgusu korumayı ifade eder.



    Kısaca doğum yapamayacak nitelikte olana cinsi yaklaşımda bulunulması anlamsız olduğundan o kadın mutecaviz halden korunmuş olur.



    İlahi katın el uzatana karşı el uzatmasını anlamsız kıldığı şey korunmuş kabul edilmektedir. Bu halde kitabın doğum yonu yani ayetleri kendisince çoğaltamayan yonu ortaya çıkar. Mesela harute ve marute denen ayet subhanahu yasin denen hurufu oluşturamaz. Korunmuştur.



    Bu açıdan duşunuş kitaba sığınan sanki o kadına benzer ki... Denerek mutecaviz halden korunur.



    Bu meal de duruma göre tercih edilebilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.