Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Allah'ın İnsanları Yaratma Amacı? (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
CAMPER Erkek Pix Ayakkabı : Amazon.com.tr: Moda
https://www.amazon.com.tr/dp/B08BCQ7XJB
5 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: kingman29
quote:
Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör
quote:
Orijinalden alıntı: kingman29
Birinci mantık hatası, Allah'ın ispatlanamayacağına yanılgısı. Şu dünyadaki milyonlarca çeşit canlının bir arada uyum içinde yaşayabilmesi bile tek başına bir ispattır. Trilyonlarca hücreden oluşan tek bir canlının bile hücrelerinin her birinde gerçekleşen olayların herbiri, üstün akılın ispatıdır. Tanrı'nın ispatı olmadığı palavrası, ateistlerin uydurmasıdır.
İkinci mantık hatası ibadet meselesi. İbadet insan hayatının en önemli parçalarından biri olsa da, çok vakit alan bişey değil. Gün boyunca 1ü'ar dakikalık 5 tane mola vereceksin. Yaratıcınla irtibata geçeceksin. Bu senin için gerekli, varlık amacını unutmaman için gerekli. Yoksa kainatı Yaradan'ın senin ibadetine hiçbir ihtiyacı yoktur.
Peki ben niye varım diyosan, Allah'ın sana verdiği düşünme yeteneğini kullanmak için varsın. Allah'ın ilk emri olan Oku emrini yerine getirmek için, kainatı, doğayı, bilimi okumalısın. Tevekkül ve tefekkür için varsın. Bu dünya hayatının 3 günlük geçici bir hayat olduğunun farkına varıp, sonsuz hayatın için değerlendirmelisin. Allah'ın emir ve yasaklarına uyup, kul hakkı yemeden, bu sınavı atlatmayı becerebilmek için varsın.
Şu an için millet olarak en büyük sınavımız bilimsel olarak gerikalmışlık. Bilimsel alanda ileri gitmek için her müslümana vazife düşüyor. Amaç, müslüman olarak ileri gitmek ve dünyaya adaleti gösterebilmek. Sen kendine karınca çiftliği kursan, yüzlerce karınca yetiştirsen, hergün onları izlesen ve onlar senin izlediğinin farkında olmasa, onların birbirini öldürmesi mi hoşuna gider, yoksa bir arada yardımlaşma içinde bir medeniyet ve kültür geliştirmeleri mi hoşuna gider. Çok sapıtırlarsa, birbirlerini öldürüp dururlarsa, çakarsın kibriti, hepsini yakarsın gider.
Verdiğin örneklerde bir ispat göremiyorum. Vücudumuzda veya doğada gerçekleşen olayların illaki bir sebebi veya bilimsel açıklaması vardır. İnanan biri her şeye bakıp yaratıcıyı bulur, inanmayan yaratıcıya gerek yok der. Bakış açısı gibi bir şey.
Verdiğim örneklerde ispat görememek senin problemin. Bir arada yaşayan milyonlarca çeşit canlı, bal gibi bilimsel ispattır. Sizin ateistik dogmalarınız bizi bağlamaz. Benim çevremde ateist yok ve ateizmi tanımıyorum. Bu ülkede bi yerlerde yaşayan azınlık bir grup benim gözümde. Ben sabah gözümü açtığımdan itibaren, her baktığım şeyde, mükemmel tasarımı görüyorum. Ateistler ne düşünüyormuş, benim ciddiye alacağım bir durum değil. Kimse de ciddiye almak zorunda değil.
"Bir arada yaşayan milyonlarca çeşit canlı , bal gibi bilimsel ispattır."
O yüzden kitlesel yok oluşları,felaketleri,doğum anomalilerini bilen kişiler ortada bir "mükemmellik" göremiyor.Sen sabahleyin güne "YAŞASIN AKILLI TASARIM YAŞASIN ALLAAAH!" diye başlayabilirsin , biz ateistler de seni ciddiye almıyoruz zaten merak etme
-
insan bilmediğini öğrenir ve bilmeyecek durumda olana öğretir. bu öğrettiği şeyin karşı tarafça da yaşanmasını ister.
şimdi ilahi kudretin yeme içme gibi dünyevi şeylerden uzak olduğunu düşünelim. ayrıca ölüm gibi bi olay da var ve isyan etmek de bu açıdan önemli.
biz bu konuları ve bu konular karşısındaki tutumları evlat denen kavrama öğrettiğimiz gibi ilahi kudrete de beyan ediyoruz. ilahi kudrete ölüm nedir? isyan nedir? başlığında dünyevi mücadele konusunda gök ehli denen kesimi bilgilendiriyoruz.
bizim yaşamsal boyutta mahkumu olduğumuz ve fakat yaşam denen süreçten sonra mevcudiyeti konusunda bilgi sahibi olmadığımız şeyi beyan etmemiz yaşam boyutumuzdan sonraki olası bilgi açlığımıza cevap üretebilir mi?
burada ilahi kudretin pozisyonu bakımından insan beyan ettiği, bilgilendiridiği makamdan bir geri dönüş almakta gibi. işte cennette veya cehennemde şöyle bi hayat var gibi şeyler öğrenmişiz.
insanı neden yarattı derken özellikle ölüm denen hale karşı bir cevap üretmesi için olabilir diye düşünüyorum. ölüm senin varlığının ayrılmaz parçası ve bununla yaşarken asla isyan etme denmiş olması muhtemel.
ilahi kudret ölüm ve isyanı bilemez. o halde insana karşı belki de en birinci yaratıcı görevi ölüm gerçeği içerisinde olan kişiye sakın isyan etme zira ölüm isyanı anlamaz durumunu ifade etmek olabilir. ölüm denen olaya karşı isyan klozu ile yaratılış denen süreç deneniyor.
bu iki kurum yani ölüm ve isyan denen olayın insan denen varlıkça eşgüdümle kontrol altına alınabildiği yaşanabilir bir çevrenin isminin adı dünya cennet cehennem arasat da olsa bir makam olduğu ve bu makamın da ilahın yeddinde(mülkünde) olduğu düşünülebilir.
başka açılardan da bakılabilir.
-
quote:
Orijinalden alıntı: razor6247
allah diye ezberlenmiş masal kahramanı
yaratmadığı için insanları
soruya verilecek bir cevapta yok
Her konuda
Sizi görüyorum hep böyle bir laf
Sokma dalga gecmesi edasi içinde yaziyorsunuz. Inanip inanmamak tabiki size
Kalmis ama böyle yazmanin doğru olduğunu düşünüyormusunuz
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Puantum
kullanıcısına yanıt
Öyle zaten.
Gılgamış, Sümerler vs
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Mesela beni yaratma amacı neydi?
Ben bu amacı bulabilirsem bu amaç çerçevesinde davranmam yaratılma amacımı açıklamaya yeterli olur mu?
İlahi kudreti mutlu etmem mumkun mu?
Bana göre duygusal yetkinlik adına atılacak adımlar çerçevesinde amaca uygun tavır bumeranga benzer. Yani kişi uyumlu tavırla kendini mutlu ederken amaca uygun tavrın kişide mutmain olma duygusunu ihdas ettiği gorulur.
Total manada insanın yaratılış amacını bulması onun mutmain olmasıyla alakalı sonuçlar doğurması bakımından kişinin kendi eylemlerini sorgulayıp amaca uygun davranıp davranmadığı anlaşılabilir.
Zengin olabilirsiniz ancak bunu piyango yerine başarılı olduğunuz bi iş alanındaki kazanımla yaparsanız mutmain olma hali maxsimize edilir.
İşinde aşında eşinde mutmain olma hali yaratılma amacı bakımından anlamlıdır.
Ha kişi insan kasabı oldu diyelim ve bu işte de oldukça iyi. Bu iyilik halinin mutmain ettiği duygular bakımından yaratılma amacı bu olabilir mi?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bir tanrı figürünün varlığını şu soruyu soran birisinin kabul etmemesi gerekli ya da kabul edecekse soruyu sormamalı çünkü bu durumda ulaşılabilecek mantıklı cevaplar dehşete düşürebilir.
Muhtemel ilk cevap tanrının kendisi kadar muhteşem egosu olurdu yani "bak akıl verdim seçme imkanı sundum kendim bile görünmedim ama yine de bana taptılar büyüklüğümün eşi benzeri yok." demek için olabilir tabiki daha sonraları bir şeyler ters gidip insanlar başka şeylere inanmaya başlayıncada egosu zarar görüp müdahil olmuş ve cehenneme atmakla tehdit etmiş olabilir bu bulabileceğin muhtemel ilk cevap.
İkincisi ise tanrının eğlencesi bu da Acun'un sırf canı sıkıldığı için bi senarist tutup kendisine özel dizi yaptırması gibi tanrının da canı sıkıldığı için insanları yaratıp onları izleyerek eğleniyor şimdi bu işler için cinler melekler falan olmaz mıydı diyebilirsin onlarda evin hizmetlileri bahçıvan falan söylenen dışında bişey yapmayan inisiyatif alamayan grup oluyor bu da mantıkla ulaşabileceğin ikinci muhtemel cevap vs daha fazla ve farklı sonuçlara cevaplarada ulaşabilirsin benimde bir iki tane daha var ama açıkçası yazmaya üşeniyorum sonuç olarak tanrı yok ama olsaydı da çoğunluğun zannettiğinin aksine ağır egoist ve sadist birisi olurdu.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
tam da sorduğun soruya yanıt oluşturabilecek bir konferansı şurda sonuna kadar önyargısızca izlemeni tavsiye ederim:
https://www.youtube.com/watch?v=v1Wh8J6xy3E&t=2304s -
quote:
Orijinalden alıntı: kingman29
Birinci mantık hatası, Allah'ın ispatlanamayacağına yanılgısı. Şu dünyadaki milyonlarca çeşit canlının bir arada uyum içinde yaşayabilmesi bile tek başına bir ispattır. Trilyonlarca hücreden oluşan tek bir canlının bile hücrelerinin her birinde gerçekleşen olayların herbiri, üstün akılın ispatıdır. Tanrı'nın ispatı olmadığı palavrası, ateistlerin uydurmasıdır.
İkinci mantık hatası ibadet meselesi. İbadet insan hayatının en önemli parçalarından biri olsa da, çok vakit alan bişey değil. Gün boyunca 1ü'ar dakikalık 5 tane mola vereceksin. Yaratıcınla irtibata geçeceksin. Bu senin için gerekli, varlık amacını unutmaman için gerekli. Yoksa kainatı Yaradan'ın senin ibadetine hiçbir ihtiyacı yoktur.
Peki ben niye varım diyosan, Allah'ın sana verdiği düşünme yeteneğini kullanmak için varsın. Allah'ın ilk emri olan Oku emrini yerine getirmek için, kainatı, doğayı, bilimi okumalısın. Tevekkül ve tefekkür için varsın. Bu dünya hayatının 3 günlük geçici bir hayat olduğunun farkına varıp, sonsuz hayatın için değerlendirmelisin. Allah'ın emir ve yasaklarına uyup, kul hakkı yemeden, bu sınavı atlatmayı becerebilmek için varsın.
Şu an için millet olarak en büyük sınavımız bilimsel olarak gerikalmışlık. Bilimsel alanda ileri gitmek için her müslümana vazife düşüyor. Amaç, müslüman olarak ileri gitmek ve dünyaya adaleti gösterebilmek. Sen kendine karınca çiftliği kursan, yüzlerce karınca yetiştirsen, hergün onları izlesen ve onlar senin izlediğinin farkında olmasa, onların birbirini öldürmesi mi hoşuna gider, yoksa bir arada yardımlaşma içinde bir medeniyet ve kültür geliştirmeleri mi hoşuna gider. Çok sapıtırlarsa, birbirlerini öldürüp dururlarsa, çakarsın kibriti, hepsini yakarsın gider.
hocam helal olsun ne güzel anlatmışşsınız.
takdir ettim sizi.
-
ByBaterist
kullanıcısına yanıt
Akıl ve düşünme herkese verilmiş mi gerçekten? -
quote:
Orijinalden alıntı: kingman29
quote:
Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör
quote:
Orijinalden alıntı: kingman29
Birinci mantık hatası, Allah'ın ispatlanamayacağına yanılgısı. Şu dünyadaki milyonlarca çeşit canlının bir arada uyum içinde yaşayabilmesi bile tek başına bir ispattır. Trilyonlarca hücreden oluşan tek bir canlının bile hücrelerinin her birinde gerçekleşen olayların herbiri, üstün akılın ispatıdır. Tanrı'nın ispatı olmadığı palavrası, ateistlerin uydurmasıdır.
İkinci mantık hatası ibadet meselesi. İbadet insan hayatının en önemli parçalarından biri olsa da, çok vakit alan bişey değil. Gün boyunca 1ü'ar dakikalık 5 tane mola vereceksin. Yaratıcınla irtibata geçeceksin. Bu senin için gerekli, varlık amacını unutmaman için gerekli. Yoksa kainatı Yaradan'ın senin ibadetine hiçbir ihtiyacı yoktur.
Peki ben niye varım diyosan, Allah'ın sana verdiği düşünme yeteneğini kullanmak için varsın. Allah'ın ilk emri olan Oku emrini yerine getirmek için, kainatı, doğayı, bilimi okumalısın. Tevekkül ve tefekkür için varsın. Bu dünya hayatının 3 günlük geçici bir hayat olduğunun farkına varıp, sonsuz hayatın için değerlendirmelisin. Allah'ın emir ve yasaklarına uyup, kul hakkı yemeden, bu sınavı atlatmayı becerebilmek için varsın.
Şu an için millet olarak en büyük sınavımız bilimsel olarak gerikalmışlık. Bilimsel alanda ileri gitmek için her müslümana vazife düşüyor. Amaç, müslüman olarak ileri gitmek ve dünyaya adaleti gösterebilmek. Sen kendine karınca çiftliği kursan, yüzlerce karınca yetiştirsen, hergün onları izlesen ve onlar senin izlediğinin farkında olmasa, onların birbirini öldürmesi mi hoşuna gider, yoksa bir arada yardımlaşma içinde bir medeniyet ve kültür geliştirmeleri mi hoşuna gider. Çok sapıtırlarsa, birbirlerini öldürüp dururlarsa, çakarsın kibriti, hepsini yakarsın gider.
Verdiğin örneklerde bir ispat göremiyorum. Vücudumuzda veya doğada gerçekleşen olayların illaki bir sebebi veya bilimsel açıklaması vardır. İnanan biri her şeye bakıp yaratıcıyı bulur, inanmayan yaratıcıya gerek yok der. Bakış açısı gibi bir şey.
Verdiğim örneklerde ispat görememek senin problemin. Bir arada yaşayan milyonlarca çeşit canlı, bal gibi bilimsel ispattır. Sizin ateistik dogmalarınız bizi bağlamaz. Benim çevremde ateist yok ve ateizmi tanımıyorum. Bu ülkede bi yerlerde yaşayan azınlık bir grup benim gözümde. Ben sabah gözümü açtığımdan itibaren, her baktığım şeyde, mükemmel tasarımı görüyorum. Ateistler ne düşünüyormuş, benim ciddiye alacağım bir durum değil. Kimse de ciddiye almak zorunda değil.
Ben ateist değilim.
Asıl sorun şu, etrafta seni etkileyen ve tanrının varlığına delil olarak sunduğun şeylerin oluşumları. Bunlar oluşurken tanrıya gerek kalıyor mu? Mesela bir şeyin bilimsel ispatı, tanrının varlığına nasıl delil olarak gösterilebilir? Bakış açısıdır bu.
Mesela gökyüzünde uçan kartalın, şahinin yada kuşların gözlerinin çok keskin olduğunu söyleyip bunu tanrıya bağlayabilirsiniz. Biri çıkıp bunun sebebinin doğal seçilim olduğunu söylerse, tanrı bunun neresinde kalır? Belki de gözleri iyi görmeyen kuşlarda türedi fakat bu kuşlar havadan yeri, diğer keskin gören kuşlar kadar iyi göremediler ve dolayısıyla yem de bulamadılar ve nesli tükendi, ama keskin gören kuşlar hala türünü devam ettiriyor ve bunun sebebi de doğal seçilim. Burada aslında olanların sebebi olduğunu söylüyorum, illaki bir yaratıcıya bağlamak zorunda değilim, ki bağlamak için de bir etken yok.
Mesela mükemmel tasarımı gördüğünü söylüyorsun, mükemmel tasarım nedir? Bir şeyin mükemmelliği nasıl ölçülebilir? Mükemmel gördüğün şeylerde tanrı nerede bulunuyor?
-
kingman29
K
kullanıcısına yanıt
İspat kelimesi yanlış kullanılmış ilk paragrafta , ispat ancak duyularımızla ulaştığımız şeyler için kullanılır, dünyadaki binlerce türün uyum içinde yaşaması durumu ispat değildir, ancak bu veri ile mantıksal çıkarım yapıp evet bence tüm bu türler tesadüfen veya ortak bir atadan evrimleşmeyle oluşmuş olamaz dersin (ben de öyle düşünüyorum) ama bu çıkarım ispat sayılmaz.
ispat şudur cebimde çakmak var dersin karşındaki ispat et der çıkartır gösterirsin alır eline inceler ve bu sözünün doğruluğunu kabul eder. veya atıyorum şu metal şu derecede erir dersin ispat et derler farklı ortamlarda deneyip o derecede eridiğini gösterdiğinde ispat etmiş olursun -
quote:
Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör
quote:
Orijinalden alıntı: kingman29
quote:
Orijinalden alıntı: Prof.Celal Şengör
quote:
Orijinalden alıntı: kingman29
Birinci mantık hatası, Allah'ın ispatlanamayacağına yanılgısı. Şu dünyadaki milyonlarca çeşit canlının bir arada uyum içinde yaşayabilmesi bile tek başına bir ispattır. Trilyonlarca hücreden oluşan tek bir canlının bile hücrelerinin her birinde gerçekleşen olayların herbiri, üstün akılın ispatıdır. Tanrı'nın ispatı olmadığı palavrası, ateistlerin uydurmasıdır.
İkinci mantık hatası ibadet meselesi. İbadet insan hayatının en önemli parçalarından biri olsa da, çok vakit alan bişey değil. Gün boyunca 1ü'ar dakikalık 5 tane mola vereceksin. Yaratıcınla irtibata geçeceksin. Bu senin için gerekli, varlık amacını unutmaman için gerekli. Yoksa kainatı Yaradan'ın senin ibadetine hiçbir ihtiyacı yoktur.
Peki ben niye varım diyosan, Allah'ın sana verdiği düşünme yeteneğini kullanmak için varsın. Allah'ın ilk emri olan Oku emrini yerine getirmek için, kainatı, doğayı, bilimi okumalısın. Tevekkül ve tefekkür için varsın. Bu dünya hayatının 3 günlük geçici bir hayat olduğunun farkına varıp, sonsuz hayatın için değerlendirmelisin. Allah'ın emir ve yasaklarına uyup, kul hakkı yemeden, bu sınavı atlatmayı becerebilmek için varsın.
Şu an için millet olarak en büyük sınavımız bilimsel olarak gerikalmışlık. Bilimsel alanda ileri gitmek için her müslümana vazife düşüyor. Amaç, müslüman olarak ileri gitmek ve dünyaya adaleti gösterebilmek. Sen kendine karınca çiftliği kursan, yüzlerce karınca yetiştirsen, hergün onları izlesen ve onlar senin izlediğinin farkında olmasa, onların birbirini öldürmesi mi hoşuna gider, yoksa bir arada yardımlaşma içinde bir medeniyet ve kültür geliştirmeleri mi hoşuna gider. Çok sapıtırlarsa, birbirlerini öldürüp dururlarsa, çakarsın kibriti, hepsini yakarsın gider.
Verdiğin örneklerde bir ispat göremiyorum. Vücudumuzda veya doğada gerçekleşen olayların illaki bir sebebi veya bilimsel açıklaması vardır. İnanan biri her şeye bakıp yaratıcıyı bulur, inanmayan yaratıcıya gerek yok der. Bakış açısı gibi bir şey.
Verdiğim örneklerde ispat görememek senin problemin. Bir arada yaşayan milyonlarca çeşit canlı, bal gibi bilimsel ispattır. Sizin ateistik dogmalarınız bizi bağlamaz. Benim çevremde ateist yok ve ateizmi tanımıyorum. Bu ülkede bi yerlerde yaşayan azınlık bir grup benim gözümde. Ben sabah gözümü açtığımdan itibaren, her baktığım şeyde, mükemmel tasarımı görüyorum. Ateistler ne düşünüyormuş, benim ciddiye alacağım bir durum değil. Kimse de ciddiye almak zorunda değil.
Ben ateist değilim.
Asıl sorun şu, etrafta seni etkileyen ve tanrının varlığına delil olarak sunduğun şeylerin oluşumları. Bunlar oluşurken tanrıya gerek kalıyor mu? Mesela bir şeyin bilimsel ispatı, tanrının varlığına nasıl delil olarak gösterilebilir? Bakış açısıdır bu.
Mesela gökyüzünde uçan kartalın, şahinin yada kuşların gözlerinin çok keskin olduğunu söyleyip bunu tanrıya bağlayabilirsiniz. Biri çıkıp bunun sebebinin doğal seçilim olduğunu söylerse, tanrı bunun neresinde kalır? Belki de gözleri iyi görmeyen kuşlarda türedi fakat bu kuşlar havadan yeri, diğer keskin gören kuşlar kadar iyi göremediler ve dolayısıyla yem de bulamadılar ve nesli tükendi, ama keskin gören kuşlar hala türünü devam ettiriyor ve bunun sebebi de doğal seçilim. Burada aslında olanların sebebi olduğunu söylüyorum, illaki bir yaratıcıya bağlamak zorunda değilim, ki bağlamak için de bir etken yok.
Mesela mükemmel tasarımı gördüğünü söylüyorsun, mükemmel tasarım nedir? Bir şeyin mükemmelliği nasıl ölçülebilir? Mükemmel gördüğün şeylerde tanrı nerede bulunuyor?
Şöyle bir bakışta gördüğün kilometrelerce karelik görüntü, gözün içinde, çapı 1 milimetre olan alanda et parçasına düşer. Milyonlarca görme hücresi, milyonlarca sinire bağlanıp, görüntüyü elektrik enerjisine çevirir. Beynin saniyede milyarlarca veriyi işler. Aslında senin bütün dünyayı algılaman, gözünün içindeki 1 mm karelik alan içinde gerçekleşir.
Ha bir de rodopsin denen, A vitaminiden oluşan maddeden bahsetmek lazım. Sinema salonuna girdiğinde, karanlıkta koltuğunu bulmaya çalıştığında, gözünde rodopsin üretimi başlar. Kısa zamanda rodopsin sayesinde görmeye başlarsın. Ancak tekrar ışığa çıktığında rodopsin fazlalığı yüzünden ışık seni rahatsız eder ve hemen gözlerin rodopsini parçalamaya başlar. İşte rodopsin gerektiği anda, gerektiği kadar üretilir ve işi bitince yok edilir.
Şimdi ateist Neils de Grais Tyson diyor ki, ortak atamız olan suda yüzen solucanın kafasında iki tane çukur oluştu. Sonra bu çukurlar göze dönüştü. Yahu kardeşim siz çocuk mu kandırıyosunuz? Hem de bunu, izlenme rekorları kırmış Cosmoz belgeselinde söylüyor. Düpedüz palavra, yalan. Sanki çocuk kandırıyolar.
Sen kalkmışsın yok kartalın gözü iyi görüyormuş, yok doğal seleksiyonmuş. Bırakın kardeşim şu palavraları. Tüm kainat devasa bir ansiklopedi. Oku oku bitiremezsin. Nereye elini atsan, bir bilimsel tasarım, bir süper yapı. Gözüne perde inmediyse, neyi inkar ediyosun?
Tarlana çilek ektin. Ama çileği öldürecek böcek için ilaçlama yapmadın. Bütün çilekler öldü. Noldu şimdi? Doğal seleksiyon mu oldu? Bu kadar basit olmayın yahu. Doğal seleksiyon zaten doğada mevcut. Son yüzyılda 150 bin çeşit canlının neslini tükettik ve tüketmeye devam ediyoruz. Zamanında dinazorların da nesli tükendi. Ama bu demek değildir ki canlılar kendiliğinden meydana geldi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 16 Nisan 2017; 2:46:59 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Normalde senin yazdigin gibi dusundugumde bi cikar yolu olmuyor.bende care olarak kafamdaki yapıyı degistiriyorum biraz mesela yaraticiyi gercek anlamda yaratan ve herseyi bir duzene sokan kisi olarak dusunuyorum.her seyi yaratmis ve her seyden olandan bitende sorumlu. Sonra ona kul olmayiysa onu yarattigi sisteme ,gucune inanmak olarak goruyorum. Yani kul olan bence evreni ruhen anlamiş, yasanan olaylari da tek bir gerekceye yaraticinin varligina baglamis kisidir.*
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Şimdi diyelim ki ben genetik biliminde hemen herşeyi yapabilecek bilgiye sahibim. Hertür teknolojik birikimim var. zay gemime bindim ve bir dünyadan uzak bir gezegene gittim. Orada laboratuvarımda canlı yarattım. Düşünebilen bir varlık... Ben yarattığım ve mutlak güç göründüğüm için bu canlılar bana itaat ediyorlar. Çünkü canlılık kodları bunu emrediyor. Diyelim ki tek başıma yapmadım. Asistanlarım falan var. Ama hepsinin başı olduğum için emirlerime uymak zorundalar. Yarattığım canlılar kendi yaşamlarını sürdürebilecek seviyeye gelince ben, başka bir gezegene gidiyorum. Bu yarattığım varlıklar beni Eren olarak biliyorlar. Yani yaratıcımız Eren....Asistanlarım ise melektir. Arasıra bu gezegene asistanlarımı gönderiyorum ve durum raporu istiyorum. Raporda yarattığım canlıların birbirini yediğini öğreniyorum. Asistanlarım aracılığıyla o canlılardan biriyle iletişime geçilmesini eğer adam olmazlarsa bu gezegeni yok edeceğimi söylüyorum. Haliyle bu canlılara göklerden gelen bir uyarı olduğu için kutsal olarak görülüyor ve din ortaya çıkıyor.
Belki Tanrı dedikleri şey bir bilim insanıdır. Bulunduğumuz evrende bir laboratuvardır. Diyeceksiniz ki peki bizi bilim adamı yarattıysa o bilim adamını kim yarattı.
Herneyse işte... Bu bir varsayımdır. Kimi kim yarattı bilinmez. Tarihin akışında belki öğreniriz ancak şu an bilinmezlik içindeyiz diyelim.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
