Şimdi Ara

ALERJİ - ALERJİK RİNİT - ALERJİK ASTIM SORUNLARI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
3
Favori
2.095
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Herkese merhabalar. Alerjik hastalıkları çoğunuz biliyorsunuz, yaşıyorsunuz ya da çevrenizden görüyorsunuz. Kimin mevsimsel kiminin yıl boyu süren rahatsızlıkları var. Bu öyle bir hastalık ki bilim bunu en küçük birim olarak lg antikorları ile açıklayabiliyor. Fakat daha derine inemiyor. Buna sebep olan şeyin çevresel ve genetik etkenler olarak düşünülüyor. Yazdıklarımı bir kelime dahi atlamadan sonuna kadar okursanız derdinizin sebebinin yaşam biçiminiz olduğunu ve sadece tek bir çözümünün olduğunu ve bunun da esasen ne bitkisel ne de ilaç tedavisiyle olmayacağını anlayacaksınız. Umarım bu konu bundan muzdarip çok kişiye ulaşır ve bu can sıkan, hayatı zulmeden rahatsızlıktan ömür boyu kurtulursunuz.

    İLAÇLAR VE TEDAVİLER:

    Ben bu hastalıkla 7-8 yıldır uğraşıyorum. Nereye giderseniz gidin hiçbir tıbbi tedavi işe yaramıyor olacak. Kullanılan aşı ilaç vb tedaviler bırakıldığında aksine daha da kötü olabilirsiniz. Varsayalım olmadınız. Emin olun o vücutta başka mekanizmalar bozulmuş ve yıllar sonra başka bir dertten veya aynısından daha şiddetli muzdarip olacaksınız. Sebebi mi? Çok basit. Kortikosteroidler, Nazal herhangi bir sprey, aşılar, mavi ışık tedavileri vb, antihistaminikler vb tüm yöntemlerde dışarıdan vücuda solunum, beslenme ya da damar yoluyla bazı özel maddeler giriyor. Fakat bu maddeler doğanın kanunlarının adeta insan eliyle kenara atılmış ve böyle üretilmiş yapay şeklidir. Şunu iyi anlamalısınız. Bu vücut, insan vücudu asla ve asla kendinden olmayan, doğasına aykırı birşeyi kabul de etmez tolere de etmez. İlaçlardaki maddelerin sadece çok az bir kısmı doğadaki bazı bileşenlerden ve özütlerden elde edilir. Kalan kısım tamamen kimyasal tepkimeler ve laboratuvar ortamında sentetik olarak üretilip hatta neredeyse bizlere bitkilerden elde edilmiş diye yutturulur. Oysa gerçek böyle değildir. İnanın tedavi görüp geçti diye sevinirken 1 yıl sonra alerjim bir daha daha şiddetli başladı. Sözde geçmişti... Birçok insan bunu da yaşıyor. Tamam kurtuldum derken resmen beyninden vuruluyor. Bir kere şunu aklımızda hep tutalım. Çözüm yaşam biçiminde, nasıl yaşadığımızda gizli. Bu kadar sebebinin bile açıkça bilinmediği hastalığa öyle iki ilaç tedavisi uygulayarak, aşı vb yalanları uydurarak yaklaşmak insanları saf yerine koymaktır. Doktor dahi olsanız sorgulayın. Madem bu dünyada herkes parasına bakıyor işini düzgün yapıyor hatta sözdr bizler için üretip önümüze sunuyor öyleyse neden insanı canından bezdiren hastalıklar hala başımızda? Ben bu hastalıktan tam tamına 2 yıldır araştırarak herşeyi elimin tersiyle iterek kurtuldum. Normal yaşamak nefes almak gözünü açabilmek neymiş gördüm. Mantığını da anlatacağım.


    ÇÖZÜME GİDEN MANTIK


    Öncelikle burun spreyleri ile başlarsak burun açan spreylere sonra geleceğim. Şuan önemli olan kortikosteroid olanlar. Bunun mevzusu şudur ki kortizonlu spreylerdir. Kortizon burun yoluyla alındığında vücuttaki kortizolu taklit eder. Bu ise alerjiyi başlatan antikorların tutunacak alanını kapatır. Kaşıntıyı önler. Akmasını engellemeye çalışır. Çünkü esasen vücutta böbrek üstü bezlerinden salgılanan kortizol hormonu vardır. Stres hormonu olarak bilinir. Bu hormon lg antikorları üzerinde söz sahibidir. Durdurur. Tepkilerini kontrol altına alır. En çok sabah saatlerinde salgılanır. Sonra düşmeye başlar. En son saat gece 10-11 gibi minimum seviyeye iner ve bu da melatonin hormonunun yani uyku hormonunun önünü açar. Alerjik bünyelerde ise bu hormonun daha fazla salgılanması gerekir. Alerji olunca daha stresli agresif sinirli ve yorgun olunmasının sebebi budur. Vücut daha fazla kortizol salgılarsa bu alerjik reaksiyonlar sona erer. Fakat fazlası metabolizmayı alt üst edeceğinden vücut buna izin vermez. Dolayısıyla bunun yerine burundan sprey ya da damla olarak damlatıp direkt burun bölgesine tedavi uygularız. Lakin bunu doğal yolla yapacağız. Anlatacağım. Gelelim antihistaminiklere. Bunlar ise içinde melatonini açığa çıkaran aynı zamanda histamin salgılanmaması için komut veren yapılar içerir. Bu yüzden de uyku yaparlar. İnsan günlük hayatında sarhoş gibi bir hale getirir. Bir diğer kötü etkisi ise burun tıkanır. Çünkü histamin salgılanan hücreler bağlanma işlevini durdurur. Dışarıya kapılar kapanır. Toz vb şeyler kabul edilmesin. Diye. Sinüsler tıkanır. Bu yüzden de işte sizlere bunun yanında bir da burun açıcı spreyler veriliyor. Oysa iliadin vb daha çok sert spreyler aslında burun yoluyla beynimize inanılmaz zararlar veriyor. Farkında bile değiliz. Steril su vb yalanlarla yıllardır kendimizi bunlara muhtacız sandık. Oysa bizler yalnızca akıl etmeye muhtacız. Akıl edemedikten sonra aklımızı kullanamadıktan sonra her gelen etken, kişi ya da sebeplee bizlere zarar verecektir. Hayatın her yönüyle böyle.

    GERÇEK TEDAVİSİ

    Tedavi yöntemlerini ve nasıl kurtulduğumu yazıyorum. Lütfen kimse hafife almasın. Saçma görmesin. Sadece denesin ve görsün. Sağlığınız mı yoksa keyfiniz mi? Sağlık yoksa zaten keyif sürülmüyor emin olunuz.

    Önem sırasına göre yazıyorum.

    Günde sadece 2 öğün yemek zorundasınız. Buna mecbursunuz. 3 öğün hastalıktır. İsraftır. En fazla 2 öğün yemelisiniz. Sabah kahvaltı saati 7-8-9-10-11 ve akşam yemek saati 4-5-6-7 olmalıdır. İki öğün arasında en az 6 saat bulunmak zorunda. Ve iki öğün arasında atıştırmalıklar dahi yemeyin. Sadece su içebilirsiniz(Ne kadar düzenli su içerseniz böylece ertesi sabah uyandığınızds kortizol daha yüksek sınırdan başlangıç yapar böylece alerjik tepkiyle başlamanın da önüne geçersiniz) akşam 7-8 den sonra asla su dışında ne birşey için ne de yiyin. Bunu böyle 1 ay kadar uyguladıktan sonra bu sizin yaşam biçiminiz haline gelir. İşte o zaman arada sadece bir meyve ya da bir avuç kavrulmamış kuruyemiş tüketebilir, akşam bir bardak çay içebilirsiniz. Ya da öğün arasında bir bardak kahve vb sevdiğiniz şeyler(Tabii haftada 2-3 gün böyle her gün değil). Bir diğer yandan şeker,tuz,un kullanmayı bırakın. Rafine şeyler vücudunuzda sadece toksin biriktirmekten başka hiçbir işe yaramıyor. Hele de genetiği çok şiddetli ve ani şekilde değiştirilmiş buğday ve türevlerini asla kullanmayın. Gluten ve beraberinden saf nişasta alerjinin baş sebeplerindendir. İlla ekmek mi istiyorsunuz. Gidin siyez buğdayı, bulguru, unu ya da karakılçık ya da karabuğday a bakın. Saf çavdara bakın lütfen. Bunlarla yapılıp satılan saf ekmekler var. Siyez ekmeği, saf çavdar ekmeği vb. Öyle her türlü marketlerde bulunan malum piyasayı ele geçirmiş markalardan bahsetmiyorum. Araştırın bulun. Olmadı özelden sorun yahut internetten kastamonudan doğal alın. Şeker yerine acve hurması, bal, pekmez, keçiboynuzu ve unu ya da özü kullanabilirsiniz. Tatlı mı yemek istiyorsunuz? Tahin bal ve kakao karıştırın yiyin. Kaymak bal tarçın karıştırıp yiyin. Olmadı mı? Pasta mı istiyorsunuz? O zaman siyez unu alın ve ve şeker yerine de bal şerbeti hazırlayıp döküp kek vb pasta hazırlayın. Dışarıda tatlı mı yemek istiyorsunuz? O zaman ayda sadece 1-2 defa sütlü tatlılara yönelin. Sağlam bir vücut ve altyapı oluştuktan sonra bu kadarını vücut tolere edecektir. Abur cubur komple hayattan çıkmak zorunda. Makarna bulgur şekerli salça ketçap mayonez kızartma ürünler(kızarmış patates, şinitzel vb) hazır meyve sularını kapı dışı edin. Mevsimi dışında birşey tüketmeyin. Asla. Size fayda etmez aksine sizde toksin biriktirir. Margarin ayçiçek palm fındık vb yağları kullanmayın. Sadece sızma zeytinyağı tereyağı veya hindistan cevizi yağı kullanın. Tuz olarak deniz tuzu veya kaya tuzu alıp siz kendiniz değirmenli tuzluklarda çekin. Rafine tuz ve sofra tuzu kullanmayın. İyot yalanına inanmayın. Yemeklerde karışık yemeyin. Salata ve et tavuk balık ya da salata ve karbonhidrat içeren yiyecekler ya da yemeğin öncesinden meyve olacak şekilde tüketin öğünü. Suyu yemekten en az 30 dk önce için. Yemeğe başlarken, esnasında veya 2 saat geçmeden sonrasında su içmeyin. Bu hazmı rezil eder. Toksin biriktirir. Unutmayın zıt enzimleri bir arada salgılatarak sadece hormon dengesini alt üat etmiş olursunuz. Geç uyumayın. Geç kalkmayın. Kıyafetlerinizi pamuklu seçmeye özen gösterin.

    Örnekler:

    Örnek kahvaltı. Zeytin, peynir ya da yumurta(iki farklı hayvansal protein bir arada asla tüketilmemeli. Bal ya da pekmez ve tahin. Bir avuç ya da avuç dolusu fındık ya da fıstık ya da ceviz. Yahut kabak çekirdeği. Ya da badem. Meyve olarak muz veya elma yiyebilirsiniz. Çay seçiminize bağlı. Sadece bir bardak olabilir. Kahve ise önermiyorum lakin içemezsiniz de diyemem.


    Örnek öğün: Tavuk ve salata(öncesinde meyve de olabilir ya da bir kaşık bal) ya da et ve salata ya da balık ve salata ya da omlet vb. Ya da esmer pirinç pilavı, siyez ya da karabuğday bulgur pilavı, haşlanmış patates veya salatası, kuru fasulye ya da nohut ya da yeşil mercimek vb...


    Unutmayın ki alerjinin sebebi de çok yemek, karışık yemek, kötü beslenmek, vücudun "bu bana uygun değil" dediklerini tüketmektir. Hele ki vücudu bırakın yabancı maddeler ile savaşsın. Sürekli bizlerin sindirimiyle uğraşan bir organizmanın kalkıp da en ufak tozu düşman algılamasını anlamamak sorunun bizde olduğunu gösterir. Bunların yanında ek destekleri de söyleyeceğim. Sprey önerim de olacak. Çünkü alerjinin hızlı geçmesini istediğinizden eminim. Dayanılır gibi değil. Son kez tekrarlıyorum. Bunları ben yaptım. Şuan inanılmaz rahatım. Üstelik bu beslenme tarzıyla hem param cebimde kalır oldu. Hem vaktim artar oldu. Enerjik oldum. Bağışıklık sistemi öyle kendine geldi ki diğer hastalıklara bile yılda 1 kere ancak yakalanır oldum. Çünkü bu sistem bir bütündür. An basit örnekle burun akıntısının sebebi ince bağırsaktır. Çünkü histamin salgılama emri bizzat oradan verilir. Hormon ona göre gidip kontrol ediyor. Asla hafife almayın. Sorun burunda ya da yüzde ya da gözde ya da ciltte sanmayın. Genetik olarak yatkınlığın sebebi ise ebeveynlerinizin yanlış beslenmelerinin sonucunun sizde patlak vermesidir. Sadece şu dediklerimi yapınca kurtulduğunuzu görünce hayata bakışınız değişecek. Bizleri kandıran bizlere zarar veren bunca şeyin aldatıcı olduğunu kendiniz şahit olarak göreceksiniz. Ben de başts çözümü yalnız buruna odaklı aradım. Yanıldım. Boşa zaman kaybettim. O halde üniversite sınavı geçirdim. Gerisini düşünün neler yaşatıyor o rahatsızlık...


    GERÇEK TEDAVİ DESTEĞİ


    Sprey. Kortikosteroid yerine kendi spreyimizi yapacağız. Buna mecburuz. Öncelikle doğada bir bitki var. Ve bu bitkinin içinde kortizol gibi davranan doğal hormon var. Bu bitkinin adı meyan kökü. Bunu alıp 1 su bardağı suyu tencereye döküp kaynatın. Sonra o odunsu sapları sudan çıkarıp içinde 1 veya 2 tatlı kaşığı deniz veya kaya tuzunu kristal halde döküp eritip karıştırın. Bu karışımı ılık hale gelince sprey ya da damlalık şişesine koyun. Sonra bekleyin soğusun. Bunu her sabah ve gece 1 fıs ya da 4 er damla şeklinde burna püskürtün ya da damlatın. Hem burnunuz sızlayacak. Antikorlar rahat hala geçecek hem de burnunuz açılacak. İlk zamanlar açılıp sonra yine kapanacak fakat yaklaşık 1-2 ayda gün boyu nefes aldığınızı göreceksiniz. Burada en önemli etken unutmayın ki meyan köküdür. Doğada kortizol gibi davranan bilinen tek hormon bu kökte var.


    Antihistaminik. Bunun için ekstra birşeye gerek yok. Çok kolay bir yol diyeceğim. Zencefil çayı içebilirsiniz. Ya da toz olarak 1 tatlı kaşığı kullanı. Ya da yemeğinize zerdeçal katın. Yerli doğal sarımsak ise en etkili antihistaminiktir. Direkt olarak yemeklerde kullanılmalıdır. Kokusundan kaçmayın onun da bir etkisi var. Sadece yemekten sonra diş bakımınızı yapmanız veya karanfil çiğnemeniz yeterlidir. Soğanı karamelize edip kullanabilirsiniz. Süt ve süt ürünleri ise histamik etki yapar. O yüzden illa tüketecekseniz süt ile tarçın veya zencefil, yoğurt ile sarımsak veye zencefil keyfinize göre tüketip dengeleyin.


    Propolis. Bağışıklık sisteminin en iyi dostu ve histamin salgılanmasını durduran önleyen ve kontrol altına alan en güçlü besindir. Arıların bu kadar önemli birşeyi çok sistematik kullanmalarının sebebini durup düşünmek gerek. Piyasada çok var. Lakin damlalık halde alacaksanız suda çözünenlerden uzak durun. Çünkü çok farklı bir işlem geçirmiş demektir. Fayda beklemeyin. Bu yapı suda çözünmekten esasen kaçan bir yapıdır. Bala karıştırıp tüketmek ise faydasını iyice artırır.

    Omega 3. Bu konuda direkt olarak önerim. Levrek ve palamut gibi tadı tatlı ya da ekşi olan eti sağlam olan balıkları tüketmenizdir. Fakat daha da ötesi içinde hpa dpa değerinden dolayı sabahları 7-8 tane kabuklu cevizi kırıp hemen tüketmektir. Birşeyi alırken kabuklu alın. Kavrulmuş vb hele hiç yanaşmayın.

    Vitamin. Esasında insan vücudu tam çözülebilmiş değil. Çözülen kısmı da insanlara anlatılmıyor. Vitamin eksikliğinin önüne geçmenin en önemli yolu spor yapmaktır. Vücuttaki hem anabolik hem de katabolik dengeyi kurmak vücuttaki bazı gizli yapılara devreye sokar. Azotu kullanma, protein sentezi, vitamin taşıma ve birleşme, hücrelerin su geçişleri düzene girer. Dolayısıyla vücut aldığını kullanır hale gelir. Unutmayın her vitamin ise suda erimez. Yağda eriyen vitaminler için en ideal yağ asitleri omega 3-6-9 ve zeytinyağında bulunur. Tereyağı ise hücrelerin saklı mekanizmasını devreye sokar ve günden güne enerji artışını bariz görürsünüz. Tereyağı ve bal karışımını çok hızlı etki etmesi ve enerji vermesinin sebebi böyle ciddi bir hayvansal yağın vücut tarafından iyi kullanılmasıdır. O yağ diye yutturulan ayçiçek, palm vb yağlar gibi ne sivilce yapar ne de yağlanma.


    Isırgan otu. Bunun çayını kullanınız. Bunun içindeki yapılar direkt olarak lg antikorlarına resmen emirler veriyor. Çok uzun zamandır insanoğlu bundan fayda görmüş.


    SONUÇ


    Kendi yapmadığım birşeyi ne size dedim ne de tavsiye ettim. Üstelik bu dediklerimle sadece alerji değil aynı zamanda hayattaki pek çok sorununuz gidecek. Mutsuzluk, depresyon, ağrılar sızılar, halsizlik, uykulu gezme, enerji yokmuş gibi yaşama daha çok şey sizi terkedip gidecek. Artık hayatınızı elinize alın. İdealleriniz için savaşın. Kendinizin dostu olun. Unutmayın şifa sadece yaşam biçiminizdedir. Emin olun vazgeçemediğimiz şeyler dile gelse bizden kolayca vazgeçerler. Vazgeçemediğiniz alışkanlıklar dostunuz olmadı ve olmayacak. Mesela 2 öğün yemeyip o zararlı pis yiyecekleri tüketip propolis kullansan ne fayda? Herşeyi önem sırasına göre yazdım o kısımda. Ben bunları denedim gördüm ve hala daha araştırdığım nice şey var. 20 küsürlü yaşlarda bir üniversite öğrencisiyim. Herşeyi araştırmak için can atıyorum. Tek bir amacım var. Kendimin dostu olduğum kadar insanların da kendisine dost olmasını sağlamak. Böylece bencilliklerimiz, menfaatlerimiz ve daha birçok şey yerini sadece huzura bırakacaktır. Dediklerimi gerçekten bu hastalığı çekenlerin küçümsemeyip yapacaklarını biliyorum. Çünkü insan o anda herşeyi göze alıyor. Çeken bilir her derdin sıkıntısını. Son tavsiyem lütfen bunu yaşam biçiminiz yapın. "Tamam nasıl olsa iyileştim" demeyin. İnsan vücudu kendinden ve doğasından olmayanı asla kabul etmez. Asla tahammül etmez. Bu bilgilerin kaynağı ise temelde Hz. Muhammed in tavsiyeleri ve Tıbbın babası avicenna olarak bilinen İbn-i Sinadır. Sorularınıza cevap vereceğimden emin olunuz. Aklınıza yatmayan veya ne alaka dediğiniz yerlerin de açıklamasını yapabilirim. En kısa halde lafı eğip bükmeden anlatmaya çalıştım. Ayrıca bunları yapıp gelişmeleri yazmayı ihmal etmeyin. Çünkü insanlar her zaman işe yaradığını görmek ve bilmek isterler. Böylece heyacan duyarlar. Sevinirler ve denemekten korkmazlar. Farkında olmadan sizler de bir başkasının iyileşmesine sebep olabilir ve büyük bir iyilik yapıp siz de huzurlu yaşamaya başlayabilirsiniz. Bence artık vaktiniz sizin olmalı. Paranızı boş şeylere değil deneyimlere harcamalısınız. Sağlığınız sizde kalmalı. Hayatınızı siz yönetmelisiniz. Unutmayın. Birşeyleri değiştirmek zordur. Zor olan herşey ise size hiçbir kimsenin öğretemeyeceğini öğretir, hiçbirşeyin kazandıramayacağı başarıları sizin ayağınıza getirir. Vazgeçebildiğiniz zararlı şeyler kadar güçlüsünüz. Ne kadar güçlüyseniz de o kadar güzel yaşarsınız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👍🏻

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Zeytin yumurta bal balık türleri alerjiyi arttırır.ve ben günde 2 öğün yersem kilo alamam 1.83 55 kg.
  • Bu ilac konusu gercekten sıkıntı.arasıra ilac kullanmak neysede surekli ilac olayi problem.
    zaten cogu ilac yan etkili ayrica bagımlılik gibi
    o girdaba bir girdimi cikilmiyor
    bu ıste bir gariplik var

    en iyisi korunmak ve bitkilerden faydalanmak gibi duruyor

    ama cok karisık konular bunlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Senin dediğin su çoğu doğru ama zeytin yağı ve zeytin işlenmiş gıdalar alerjisi artıyor sen güzel bir kahvaltı listesi yapsan atsan fena olmazdi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Burun tıkanıklığı alerji
    4 ay önce açıldı
    sinüzit hastalıgının tedavisi
    20 yıl önce açıldı
    Alerjik rinit, sinüzit
    6 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.