Şimdi Ara

AKP'li Ünal: TRT'yi izledim, İmamoğlu'nun karşısına oturanlar soru sormaktan korkuyorlar

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
36
Cevap
0
Favori
1.411
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • AKP'li Ünal: TRT'yi izledim, İmamoğlu'nun karşısına oturanlar soru sormaktan korkuyorlar


    "Biz 'Moderatör adaylarla görüşsün' dedik ama Yıldırım'la yüz yüze görüşülmedi"

    AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, CNN Türk yayında açıklamalarda bulundu. CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun dün katıldığı TRT programını örnek gösteren AKP'li Ünal, "Karşısına oturanlar soru sormaktan korkuyor" dedi.

    Ünal, İmamoğlu ile 16 Haziran'da gerçekleşen ortak canlı yayın öncesi programın moderatörü İsmail Küçükkaya'nın otelde görüşmesine ilişkin olarak da değerlendirmede bulundu. Ortak yayın öncesinde moderatörün adaylarla görüşmesini talep ettiklerini söyleyen Ünal, Küçükkaya'nın kendisine yalan söylediğini belirterek, "Buradaki ahlaki sorun İmamoğlu ile görüştüğünü söylememesi ve Yıldırım’la görüşmemesi" diye konuştu.

    Ünal'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    (Seçim çalışmaları) Tabii 31 Mart bitmemiş bir seçimdi. Dolayısıyla bu seçim tamamlanmamış bir seçim olması özelliğiyle aslında iki türlü başkanlık seçimlerinin ikinci turuna benzer bir seçim özellikle tarafların bu ikinci turda ortaya koyduğu tezler seçimin sürecini, dinamiğini belirliyor. Bizim durduğumuz yerinde bakılınca net görünen birkaç husus var.

    16 bin oy yer değiştirdiğine göre, halk dilinde buna çalma diyoruz. Çalınan 16 bin oy Yıldırım’ın hanesine yeniden yazıldı. Biz seçim iptal edilsin istemedik biz oylar yeniden sayılsın istedik.

    "Karşımızda bilinçli ve sistematik olarak yalan söyleyen bir muhatap var"
    Oyların tamamının sayılması kabul edilmeyince biz de olağanüstü itiraz hakkımızı kullandık. Seçimler yenilendi ve kısa bir süre kaldı. Bu süre zarfında benim bağımsız olarak gördüğüm bir şey var. Karşımızda bilinçli ve sistematik olarak yalan söyleyen bir muhatap var. Şimdi bilinçli ve sistematik yalan ifadesini özellikle kullanıyorum.

    (İmamoğlu'nun Ordu Valisi'ne hakaret ettiği iddiası) En son Ordu’daki olay gibi. Benim için orada daha önemli bir konu var. Burada ahlaki bir konu var. Ben valiye basit dedim diyen ama bütün görüntülerde valiye açı bir şekilde hakaret ettiği ortaya çıkmasına rağmen kamuoyunun gözünün içine bakara bütün yayınlarda bunu açık bir şekilde inkâr etmeyi, dolayısıyla kamuoyuna yalan söylemekten herhangi bir şekilde çekinmeyen bir profille karşı karşıyayız. Bu siyasetin değil ahlakın konusu olarak görüyorum.

    "Moderatör adaylarla görüşsün' dedik ama Yıldırım'la yüz yüze görüşülmedi"

    (İmamoğlu ve İsmail Küçükkaya’nın otel odasında görüşmesi) Moderatörün adaylarla görüşmesi çağrısı yapmıştık. Biz moderatör adaylarla görüşsün dedik. Burada asıl sorun şu; Yıldırım Beyle görüşmedi. Buradaki ahlaki sorun İmamoğlu ile görüştüğünü söylememesi ve Yıldırım’la görüşmemesi.

    Moderatörün basın açıklaması izlenirse eğer, inisiyatifin moderatörde olması gerektiğini söyledik biz. Moderatör adaylarla görüşsün dedik. Buraya kadar bir sorun yok. Buraya kadar her şey açık bir şekilde konuşuldu. Peki bunun teknik alt yapısını kim hazırlayacak? TRT dedik. CHP karşı çıktı, FOX yapsın dediler. Biz de buna itiraz ettik. İki siyasi partinin teknik alt yapısı bir araya gelip teknik alt yapıyı gerçekleştirsin dedik. 11 Haziran’da CHP adayı Yıldırım’ın soruları istediğini açıkladı. 11 Haziran’da soruları istediği iddia edince, ki böyle bir şey söz konusu değil, bu iddiadan sonra moderatör artık kimseyle görüşmeyeceğine dair, görüşmediğine dair açıklamaları oldu. Engin Altay ve ben Küçükkaya ile bir toplantı yapalım dedik. Küçükkaya 12:10 gibi toplantıya katıldı. Biz bu toplantıda kaç soru olduğunu konuştuk. Bunları konuşmamız gerekiyordu. Bir çerçeve oluşturmanız gerekiyordu. Olmayınca bu çerçeve ne oluyor, Küçükkaya yayının sonunda aileleri canlı yayına çıkardı. Aileler canlı yayına katılmak istemedi. O yüzden sonunda fotoğraf verdiler. İlk defa böyle bir şey gerçekleştiği için biz çerçeveyi belirlemek istedik. Çarşamba günü yaptığımız görüşmede adaylarla yalnızca telefonda görüşeceğini söylemişti. Şimdi ben görüyorum ki bir gün sonra İmamoğlu ile görüşmüş. Biz Engin Altay’la son bir güvenlik açısından toplantı yapmışız. Ben 15 Haziran Cuma günü saat 17:00’de Yıldırım ile son bir görüşme yaptım. İsmail Küçükkaya’ya sizinle görüştü mü diye sordum. Bunun üzerine Engin Altay’ı aradım. 17:56’da Engin Altay’ı arayarak Binali Beyle görüşmemiş diyorum. Kendisini bir arayıp bilgi alır mısın? Diyorum.

    İsmail Küçükkaya'ya: Siz tarafsız olduğunuz için değil, İmamoğlu’nu açıkça desteklediğiniz için bizim tarafımızdan seçildiniz
    Telefonda bana ‘Sayın Ekrem İmamoğlu ve Yıldırım’la telefonda görüşmüş ama danışmanlarıyla görüşmüş’ diyor. Telefonu kapatıp Yıldırım’a bunu söyledim. Evet moderatör olarak kabul edilince tebrik etmek için aradım diyor. Küçükkaya’yı arayıp biz size adaylarla görüşme yetkisi verdik. Siz neden adaylarla görüşmediniz? Bana diyor ki, İmamoğlu ile ve Yıldırım’la telefonda danışmanlarıyla görüştüm diyor. O görüşmeye dair hiçbir şey söylemiyor. Engin Beyin de bir bilgisi yok. Bu görüşmeden Engin Beyin de bir bilgisi yok, benim de. Şunu söylemek hakkı vardır; ben görüştüm, görüşmedim. Ama burada ahlaki bir sorun var. Bana görüşmedim demedi ahlaki bir sorundur. Çarşamba günü telefonda görüşeceğim deyip, Perşembe günü kalkıp 46 dakika görüşmesi ahlaki bir sorundur. Görüşmeyi saklaması ve gizlemesi ahlaki bir sorundur. Yapılan görüşmenin gizlenmesinin bir sorun olduğu, bu görüşmeyi gizli bir şekilde yapmasının bir sorun olduğunu söylüyoruz.

    Hayır siz tarafsız olduğunuz için değil, İmamoğlu’nu açıkça desteklediğiniz için bizim tarafımızdan seçildiniz.

    "Sayın Yıldırım, 'Ekrem Beyi açıkça desteklediğini söyleyen bir moderatör olsun diyorum' dedi"
    Sayın Yıldırım, 'Ekrem Beyi açıkça desteklediğini söyleyen bir moderatör olsun diyorum' dedi. Ben kendisine şunu da söyledim; sonuçta TV’lerde bu olay gerçekleşti. Bu kameralar önünde gerçekleşirken tabii ki de sorular verilmiş midir, verilmemiş midir konu bu değil. Mesele soruların verilip verilmemesi değil şeffaf davranılmaması, kamuoyunu yanlış bilgilendirilmesi, sorduğum halde Ekrem İmamoğlu ile görüşmediğini söylemesidir. Bir şey daha var ilginç olan; şimdi İmamoğlu Kübra Par’a verdiği röportajda, Küçükkaya'nın kendisine, 'Sizinle görüşeceğim ardından Yıldırım ile görüşeceğim dedi’ diyor.

    "Yıldırım’ın ortak yayında performansı son dere iyiydi"
    Yıldırım’ın performansı son dere iyiydi. Bütün parametrelerde Yıldırım açık ara önde görünüyor. Bazı köşe yazarları yazıp çiziyor; 'Binali Yıldırım’ın performansı iyiydi ama şöyle böyle diyorsunuz.' Biz burada ahlaki bir şey söylüyoruz. Canlı yayında olanları konuşsak Küçükkaya programın başında İmamoğlu'na 'belediye başkanı' dedi. CHP adayına ‘Bravo’ diyor. İmamoğlu öksürüyor, Küçükkaya’nın dikkatini çekiyor.

    "Bana ve Binali Beye açık bir şekilde yalan söylendi"
    Yayında neler yaptığını da söyledim. Bunlar Sayın Yıldırım’ın performansını etkileyecek şeyler değil. Yıldırım zaten meydan okuyarak o meydana çıktı. Biz orada Yıldırım’a adil davranılmadı, şunlar, bunlar yapıldı demiyoruz. Bana ve Binali Beye açık bir şekilde yalan söylemiş olmasıdır asıl mesele. CHP adayının sistematik olarak yaptığı bir şey var. Şimdi siz eğer muhatabınız üzerinde bir baskı oluşturarak bana istemediğim soruları sorarsanız cingar çıkar tarzında. İnsanların Ekrem İmamoğlu’na soru sorma hakkı yok çünkü İmamoğlu’na soru sorulunca cingar çıkarıyor. Sizin aylan söylediğiniz iki üç tane kanalın kamerasıyla ispat edilmiş.

    "İmamoğlu'na soru sormaktan korkuyorlar"
    Dün TRT’de izledim ve bir süre sonra izlemekten vazgeçtim. Kendisine karşısına oturtulan kişiler soru sormaktan korkuyor. Biz bir şey söyleriz de burada tatsız bir şey çıkar diye korkuyorlar. Ahmet Hakan’la yaptığı yayında da basit bir şey sordu Ahmet Hakan. İşi buradan öyle bir noktaya götürdü ki. Adayla ilgili birisi bir şey söylediği zaman, mesela Portakal çıktı dedi ki; bu benim burada kullanabileceğim bir ifade değil’ dediği için linç edildi. İlk defa Türk siyasetinde böyle bir şeyle karşılaşıyoruz. Bir şey yalansa yalandır. CHP adayı için kameraların görüntülemesi yeterli değil. CHP adayı bu konuda inanılmaz zeytinyağı gibi üste çıkarak yoluna devam ediyor. Bu milletin muhteşem bir feraseti var. Şu anda ben konuşurken bu sözlerimde ne kadar samimiyim bunu görür, karşı taraf da ne kadar samimi bunu da görür. Bu millet sandıkta kararını verecek.

    "İstanbul’a baktığınızda insani açıdan insanların erişemediği hiçbir şey yok"
    İlk defa televizyonlardan bağımsız bir yayın yapılarak televizyonlara servis edildi. Bu ilk olduğu için elbette bazı eksiklikleri olabilir. Seçimlere etkisi ne olacaktır? İnsanlar yıldızlara çıkarılmış CHP adayının öyle bir alt yapısı olmadığını, derinliği olmadığını, AKP’nin bu güne kadar yaptığı işleri bir proje olarak anlattığını, İstanbul’a baktığınızda insani açıdan insanların erişemediği hiçbir şey yok.

    Biz her zaman şunu söylüyoruz, 17 yıldan beri de bunun mücadelesini veriyoruz; asıl olan milletin iradesidir. O yüzden biz son haftaya iş ehlinin karar milletin diyerek girdik. Türk siyasetinin yalandan ve ahlaki sorunlardan temizlenmesini temenni ediyorum.

    "Mursi gerçekten çok güzel bir insandı"
    (Mursi’nin ölümü) Kendisi çok iyi tanıdığım hatta seçim kampanyasında bulunduğum gerçekten çok güzel bir insandı. Allah mekânını cennet etsin. Mısır’ın ilk ve tek seçilmiş cumhurbaşkanıydı. İslam ülkelerine demokrasiyi, özellikle vesayet altındaki demokrasiyi layık gören batılı anlayış Mısır’daki birinci sınıf demokrasiyi hazmedemedi ve yapılan darbelere ses çıkarmadılar. Bir halkın seçtiği cumhurbaşkanı bir darbe ile alaşağı ediliyor. Dünya ölümüne buna sessiz kalıyor. Türkiye’de Mursi’nin ölümüyle beraber Twitter’da yapılanları gördüğümde 15 Temmuz’u alkışlayanların aynı kişiler olduğunu gördüm. Bu tankları alkışlayanlar, Mursi’nin ölümünü Cumhurbaşkanımızla benzeştirmeye çalışanlar, Mısır’da yapılanlar Türkiye’de de yapılmak sitendi ama başaramadılar.

    https://t24.com.tr/haber/akp-genel-baskan-yardimcisi-unal-aciklamalarda-bulunuyor,826707







  • SONUÇ OLARAK

    Ekrem İmamoğlu'nun dediği zararlar doğru. Sayıştay 2018 yılına ait rapor(2019'da yayınlanan) diyor. Zaten onlara 2018'i soran yok bahsedilen 2017 raporu.

    Dün TRT canlı yayında da açıkladı bunu. Sayıştay totalde şu kadar zararın var demiyor raporda. Usülsüzlükleri tek tek yazıyor.

    İmamoğlu ve ekibi yapılan usülsüzlüklerin devleti ne kadar zarara uğrattığını tek tek hesaplıyor. Sayıştay her kalemde bunu yapmıyor.

    Mesela A firmasına 3 yıllığına zaten usülsüz bir kiralama yapılmış. Süre bitmiş yine aynı firmaya ihalesiz çok düşük fiyata kiralama yapılıyor. Sayıştay bunu sadece tespit ediyor. Konuya mevzu bahis belediye mülkü ya da arazisi artık neyse yeni ihale edilmediği için ve ortada bir fiyat olmadığı için sadece usülsüzlük yazılıyor. Çünkü hesaplanacak bit tutat yok. İmamoülu ve ekibi oranın ne edeceğini hesaplayıp listeye ekliyor ve gerçek zararı tutar olarak söylüyor.

    Bazende A firmasından örnek kafadan atıyorum 10.000 liraya alınan bir hizmet B firmasında aynı hizmet 6.000 lira ise o zaman direk yazıyor.

    Ama genelde belediye ihalesiz direk yandaşa teslim işler yaptığı için zarar değil usülsüzlük yazıyor.

    Ve adı üstünde her usülsüzlük zarardır. Bu kesin.

    Bakın bir tane daha buldum



    Adakaya Park ve Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Ticaret A.Ş.ye verilmemesi gereken yer 2012 yılından 2017 yılına kadar kiraya verilmiş.
    Şimdi sayıştay burada usülsüzlük tespit ediyor. Birileri devlet araazinden tonla para kazanıyor. Şimdi bunu belediye işletse devlete kâr, ama birilerine veriyor.
    İşte burada sadece usülsüzlük yazıyor. Devlete diren çıkan bişey gözükmediği için tutar yazmıyor. Halbuki birileri eşek yükü ile para kaldırıyor.

    Adakaya Park ve Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Ticaret A.Ş. kiminmiş ona da baktım. Sahipleri Emre ve Arif Kocadağ’dır. Emre Kocadağ, Mevlüt Kocadağ’ın oğlu. Mevlüt Kocadağ ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın halasının oğlu.



    İstanbul Yıldız Sarayı’ndaki Yıldız Teras başta olmak üzere konsinye usulüyle firmaların kullanımına verilen ve milyonların döndüğü ihalelerde teklifleri inceleyen, kime verileceğine karar ve olur verenler aynı kişilerden oluşuyor.

    Yıldız Teras Kafe’de her türlü mal, hizmet, işçilik, üretim, servis, temin, sevkiyat dahil, 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren Mehmet Soylu’nun Nezih Restorant tarafından alınmasına karar verildi. Mal satın alınmasına karar verilen işletmenin Ticaret Sicil Gazetesi ve İstanbul Ticaret Odası’nda kaydı yok. Mehmet Soylu, AKP'li İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun amcası Neşat Soylu’nun oğlu.

    Süleyman Soylu'nun İstanbul için bu kadar bağırması boşuna değilmiş.
    https://www.aydinlik.com.tr/arsiv/amcali-yegenli-milli-saray-vurgunu

    Bunlar buzdağının görünen kısmı görünmeyen kısmını thmin bile edemiyorum.

    Bunlar İstanbul'u parsel parsel o kadar iyi biliyorlar ki, vallahi billahi metrekare metrekare paylaşmışlar. Sinekten yağ çıkarmışlar. Erdoğan'ın BB dahil herde kadrolaşmışlar. Ve yıllardır istedikleri gibi at koşturmuşlar. 2016 uyaran Sayıştayı takmamışlar. Sayıştayda u zaman denetlememiş bunları gereğini zaten yapmamış.
    Öyle bi rapor var. Akp ve sayıştay algı yapıyor. 2018 raporu 2019'da açıklanıyor. Bu rapor yok evet. Ancak oturumda bahsedilen Sayıştay raporu 2017'nin o raporda 2018'de açıklanıyor.

    Akp'ye oy verenler tabi bunu sorgulayacak halleri yok ya! Hemen aha bakın rağor yokmuş diye atlıyor hemen. Sizde yutuyorsunuz.

    Rapor sayıştayın kendi sitesinde bile var. Tam 183 sayfa. İlçe belediyelerine girmiyorum bile...

    https://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/62643830/files/raporlar/kid/2017/Belediyeler/%C4%B0STANBUL%20B%C3%9CY%C3%9CK%C5%9EEH%C4%B0R%20BELED%C4%B0YES%C4%B0.pdf

    Okursanız en baştan en sona hep kanun, kural, mevzuat dışı uygulamalardan bahsediyor.
    Ayrıca

    Rastgele baktığımda bile benim gördüğüm sadece bir usülsüzlük



    Kiralama olaylarında bir önceki yıl Saayıştayın uyarmasına rağmen yine usülsüzlüğe devam etmişler. Belki hangi yandaşlara peşkeş çekildi Allah bilir.



    Oda tv'nin ilgili haberi:

    https://odatv.com/sayistay-ibbnin-ihale-karnesini-cikardi-12111819.html
  • Alacakları ağzının paylarını bildikleri için olabilir mi?
    alacakları kapak cevaplar karşısında sosyal medyada alay konusu olmaktan korkuyorlar.
  • Yoo cayır cayır sordular cevaplarını da müthiş aldılar.

    Siz muhalifi bıraktım, bağımsız düzgün bir medyanın karşısına çıkın görelim.

    Aman efendim sepet efendim.
    Torunlar nasıl, formunuzu neye borçlusunuz. CHP muhalefet çok kaka, di mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ekrem İmamoğlu ile ismail Küçükkaya 46 dakika
    Ekrem İmamoğlunun danışmanları ile ismail Küçükkaya 54dakika görüşmüşler.
    Ekrem İmamoğlu taraflı olan programda dahi başarılı olamadı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Neyi nasıl hangi yüzle sorabilecekler ki!
    İmamoğlu'na her türlü haksızlığı yap, iftira, hakaret et. Hukuksuzca başkanlığını elinden al. Sonra soru soramıyorlar diye zırla.
    Taş olsa çatlar be.
  • Anlaşılan Rte, Binali, Bahçeli, Soylu, Sayıştay, AA dan sonra Mahir Ünal da Ekrem İmamoğlu'nun tek başına mücadele verdiği listeye dahil oldu. Arkandayız başkan. Bu sefer hakkını yiyemeyecekler. Herşey çok güzel olacak.
  • haklı olan insana istediğin soruyu sor ağzının payını öyle bir alırsın ki

    binali yıldırım muhalif gazetecinin karşısına çıksa bile önceden soruları almadan çıkamıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: defaulticus

    Anlaşılan Rte, Binali, Bahçeli, Soylu, Sayıştay, AA dan sonra Mahir Ünal da Ekrem İmamoğlu'nun tek başına mücadele verdiği listeye dahil oldu. Arkandayız başkan. Bu sefer hakkını yiyemeyecekler. Herşey çok güzel olacak.
    Rant gitmesin diye iyice tutuştular.
  • Raz Muay kullanıcısına yanıt
    Başarılı olamadıysa günlerdir münazara üzerinden bir mağduriyet çıkarma çabası nedir?
  • E bu kadar da olmaz alüminyum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aquess kullanıcısına yanıt
    Karşı tarafın haksızlık yaptığını ismail Küçükkaya ile ekrem İmamoğlunun gayri ahlaki birşey yaptığını söylemek mağduriyet yapma mı oluyor?
    Ayrıca programda Binali Yıldırım gayet yeterli yanıtları söyledi.
    Mesela ekrem İmamoğlunun 750milyon israf sayıştay belgesi diye yutturmaya çalıştığı yalanını çürüttü. Sonuç sayıştayın öyle bir raporu yok.
    Vakıflara yardım yapıldığı yalanını söyledi ekrem İmamoğlu. Binali Yıldırım vakıflara para yardımı yapılmadığını söyledi.
    Yüzlerce kreş yapacağını söyledi ekrem İmamoğlu. Binali Yıldırım ekrem İmamoğlu beylikdüzüne 11kreş sözü verdi sadece 1 tane yaptı söyledi.
    Ekrem İmamoğlu öğrencilere burs vereceğini söyledi. Binali Yıldırım öğrencilere bursu chp anayasa mahkemesine gidip iptal ettirdiğini belediyelerin öğrencilere burs vermesinin yasal olarak yasak olduğunu söyledi.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Neyden korkuyorlar onuda soylesin imamoglunun nasil bir gucu varki , hapse atin diyince hapsemi atiyorlar yada mafya babasi filanmi neden korksunlar imamoglundan



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arslan0058 -- 19 Haziran 2019; 18:4:2 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Raz Muay kullanıcısına yanıt
    Boş

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben eski akp li olarak değişim istiyorum kardeşim ilk seçim imamoğluna atmışım hukuksuzca oyum hiçe sayılmış yine atacağım bu sefer bahane bulamazsınız iktidar sizsiniz güvenliği sağlamakta sizin işiniz atamaları chp mi yaptı derler adama ayrıca benim tipime bakan akp li der kimliğim rizeli onuda araştırırlar bana niye pusula verdiler diye binali yıldırıma soruyorum.
  • Raz Muay kullanıcısına yanıt
    Öyle bi rapor var. Akp ve sayıştay algı yapıyor. 2018 raporu 2019'da açıklanıyor. Bu rapor yok evet. Ancak oturumda bahsedilen Sayıştay raporu 2017'nin o raporda 2018'de açıklanıyor.

    Akp'ye oy verenler tabi bunu sorgulayacak halleri yok ya! Hemen aha bakın rağor yokmuş diye atlıyor hemen. Sizde yutuyorsunuz.

    Rapor sayıştayın kendi sitesinde bile var. Tam 183 sayfa. İlçe belediyelerine girmiyorum bile...

    https://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/62643830/files/raporlar/kid/2017/Belediyeler/%C4%B0STANBUL%20B%C3%9CY%C3%9CK%C5%9EEH%C4%B0R%20BELED%C4%B0YES%C4%B0.pdf

    Okursanız en baştan en sona hep kanun, kural, mevzuat dışı uygulamalardan bahsediyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sarkat -- 19 Haziran 2019; 19:1:27 >




  • Raz Muay kullanıcısına yanıt
    Ayrıca

    Rastgele baktığımda bile benim gördüğüm sadece bir usülsüzlük

    AKP'li Ünal: TRT'yi izledim, İmamoğlu'nun karşısına oturanlar soru sormaktan korkuyorlar


    Kiralama olaylarında bir önceki yıl Saayıştayın uyarmasına rağmen yine usülsüzlüğe devam etmişler. Belki hangi yandaşlara peşkeş çekildi Allah bilir.

    AKP'li Ünal: TRT'yi izledim, İmamoğlu'nun karşısına oturanlar soru sormaktan korkuyorlar


    Oda tv'nin ilgili haberi:

    https://odatv.com/sayistay-ibbnin-ihale-karnesini-cikardi-12111819.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sarkat -- 19 Haziran 2019; 19:6:45 >




  • sarkat kullanıcısına yanıt
    Sonuç ekrem İmamoğlunun söylediği 750milyon zarar doğru mu yalan mı?
    Sayıştay'dan Ekrem İmamoğlu'nun iddialarına yalanlama:
    "Denetim raporlarında, İBB tarafından STK'lara yardım yapıldığına ilişkin değerlendirme yoktur."

    "İBB'ye dair iddialar, kamu zararı veya usulsüzlük unsurları taşımadığı için yargılamaya esas ayrı rapor düzenlenmemiştir."

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Raz Muay kullanıcısına yanıt
    SONUÇ OLARAK

    Ekrem İmamoğlu'nun dediği zararlar doğru. Sayıştay 2018 yılına ait rapor(2019'da yayınlanan) diyor. Zaten onlara 2018'i soran yok bahsedilen 2017 raporu.

    Dün TRT canlı yayında da açıkladı bunu. Sayıştay totalde şu kadar zararın var demiyor raporda. Usülsüzlükleri tek tek yazıyor.

    İmamoğlu ve ekibi yapılan usülsüzlüklerin devleti ne kadar zarara uğrattığını tek tek hesaplıyor. Sayıştay her kalemde bunu yapmıyor.

    Mesela A firmasına 3 yıllığına zaten usülsüz bir kiralama yapılmış. Süre bitmiş yine aynı firmaya ihalesiz çok düşük fiyata kiralama yapılıyor. Sayıştay bunu sadece tespit ediyor. Konuya mevzu bahis belediye mülkü ya da arazisi artık neyse yeni ihale edilmediği için ve ortada bir fiyat olmadığı için sadece usülsüzlük yazılıyor. Çünkü hesaplanacak bit tutat yok. İmamoülu ve ekibi oranın ne edeceğini hesaplayıp listeye ekliyor ve gerçek zararı tutar olarak söylüyor.

    Bazende A firmasından örnek kafadan atıyorum 10.000 liraya alınan bir hizmet B firmasında aynı hizmet 6.000 lira ise o zaman direk yazıyor.

    Ama genelde belediye ihalesiz direk yandaşa teslim işler yaptığı için zarar değil usülsüzlük yazıyor.

    Ve adı üstünde her usülsüzlük zarardır. Bu kesin.

    Bakın bir tane daha buldum

    AKP'li Ünal: TRT'yi izledim, İmamoğlu'nun karşısına oturanlar soru sormaktan korkuyorlar


    Adakaya Park ve Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Ticaret A.Ş.ye verilmemesi gereken yer 2012 yılından 2017 yılına kadar kiraya verilmiş.
    Şimdi sayıştay burada usülsüzlük tespit ediyor. Birileri devlet araazinden tonla para kazanıyor. Şimdi bunu belediye işletse devlete kâr, ama birilerine veriyor.
    İşte burada sadece usülsüzlük yazıyor. Devlete diren çıkan bişey gözükmediği için tutar yazmıyor. Halbuki birileri eşek yükü ile para kaldırıyor.

    Adakaya Park ve Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Ticaret A.Ş. kiminmiş ona da baktım. Sahipleri Emre ve Arif Kocadağ’dır. Emre Kocadağ, Mevlüt Kocadağ’ın oğlu. Mevlüt Kocadağ ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın halasının oğlu.

    AKP'li Ünal: TRT'yi izledim, İmamoğlu'nun karşısına oturanlar soru sormaktan korkuyorlar

    İstanbul Yıldız Sarayı’ndaki Yıldız Teras başta olmak üzere konsinye usulüyle firmaların kullanımına verilen ve milyonların döndüğü ihalelerde teklifleri inceleyen, kime verileceğine karar ve olur verenler aynı kişilerden oluşuyor.

    Yıldız Teras Kafe’de her türlü mal, hizmet, işçilik, üretim, servis, temin, sevkiyat dahil, 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren Mehmet Soylu’nun Nezih Restorant tarafından alınmasına karar verildi. Mal satın alınmasına karar verilen işletmenin Ticaret Sicil Gazetesi ve İstanbul Ticaret Odası’nda kaydı yok. Mehmet Soylu, AKP'li İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun amcası Neşat Soylu’nun oğlu.

    Süleyman Soylu'nun İstanbul için bu kadar bağırması boşuna değilmiş.
    https://www.aydinlik.com.tr/arsiv/amcali-yegenli-milli-saray-vurgunu

    Bunlar buzdağının görünen kısmı görünmeyen kısmını thmin bile edemiyorum.

    Bunlar İstanbul'u parsel parsel o kadar iyi biliyorlar ki, vallahi billahi metrekare metrekare paylaşmışlar. Sinekten yağ çıkarmışlar. Erdoğan'ın BB dahil herde kadrolaşmışlar. Ve yıllardır istedikleri gibi at koşturmuşlar. 2016 uyaran Sayıştayı takmamışlar. Sayıştayda u zaman denetlememiş bunları gereğini zaten yapmamış.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sarkat -- 19 Haziran 2019; 19:40:44 >




  • sarkat kullanıcısına yanıt
    Sayıştay'dan Ekrem İmamoğlu'nun iddialarına yalanlama:

    "Denetim raporlarında, İBB tarafından STK'lara yardım yapıldığına ilişkin değerlendirme yoktur."

    "İBB'ye dair iddialar, kamu zararı veya usulsüzlük unsurları taşımadığı için yargılamaya esas ayrı rapor düzenlenmemiştir."

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.