Şimdi Ara

AKP Hükümeti istifa etmedikçe Türkiye'yi öldürüyor (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
90
Cevap
2
Favori
7.369
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
228 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kemal abi giderse Akpde gider. İhtimal bu bence.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt

    Hocam bence pek yaklaşması falan kalmadı. Basbayağı çöktük son 2 ayda.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şöyle saçma konular açarak hükümeti düşüreceğini sananlar var ya ne deyim.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yorumlarda ne çok aktroll var

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • amadeus99 A kullanıcısına yanıt

    Bunlar bile daha iyi günler.  Henuz inşaat sektörü çökmedi. O çökecek daha.


    İstanbul'da satılmayı bekleyen 300.000 adet lüks konut var. Faizi düşürmeye bu kadar takık olmaları bundan da kaynaklı biraz. Sıfır evlerin %80'i kredi ile satılıyor. Faizi %1 düşürdüler, durum ortada. Döviz daha artacak. Önce ithalatçılar küçülmeye başlayacak. İşsizlik artacak.


    Sonra ithalata dayalı üretim yapanlar zora girecek. Bir kısmı patlayacak. Bu, silsile halinde konu ile alakalı herkesin işini bozacak. Şöyle düşün: yemek firmasısın. 15 fabrikaya yemek çıkarıyorsun. 15 yıllık güvenilir müşterilerden biri büyük bir yerel kimyasalcı. Hammadde ithal ediyor. Üretim yapıyor. %70'ini Türkiye'ye satıyor. Bu herif gümledi. Çekini ödeyemedi. Sen de sütçüye, uncuya, hububatçıya çek vermiştin. Senin çek de patladı. Hopppaaa... Hububatçı üreticiye çek vermişti. O da patladı.   silsile halinde patlar Türkiye'de bu işler. Çünkü kimsede sermaye yok. Paramız olsa niye çek kullanalım? Değil mi?


    Bu süreçte ciddi bir harcama kesintisi göreceğiz. Bu konut sektörünü de ağır bir şekilde vuracak. Borçlu müteahhitler batacak. Borçsuzlar kalacak. Ama onlar da yeni iş yapmıyor olacaklar bir süre. İşsizlik daha da artacak. Bu arada borçlu müteahhitler borçsuzlardan çok daha fazla. Çünkü, müteahhitlik sermaye ile yapılmaz. Salak olmak lazım. Sermayen olsa niye o kadar pis ve yüksek riskli işe girersin? Sermayen varsa alırsın bir tarla. Yatarsın üstüne. İmar geçince verirsin müteahhite, müteahhitin kazandığının dört katını kazanırsın. Müteahhitlik yapıyorsan, genelde kendi sermayen olmadığı için yapıyorsundur. Arsa sahibi ile 50-50 anlaşırsın. Para vermezsin. Kendi sermayenle temeli bitirir kat çıkmaya başlarsın. O noktada para suyunu çeker. Daire satarak işi bitirirsin. İş bittiginde kalan daireler senin kârın. Bu süreçte tabii bir çok çek de döner. Kredi de döner. İşte, çeki, kredisi çok olanların alayı gümleyecek.

    -------

    Bir sonraki aşama: emlak balonunun patlaması. Talep geri çekilir ise fiyatlar olması gereken seviyeye düşecek. Emlak balonunu gözlemlemenin en kolay yolu: Türkiye'de, çok malca ama, bir emlak kendini 20 yılda çıkarır. Yani, 20 yıl boyunca alacağın kiralar o emlağı karşılar. Medeni ülkelerde 16 yıl falandır bu. Ama neyse, Türkiye'de 20-22. Bunun ne kadar üzerinde ise, o kadar balon var demek. Kendini 30 yılda çıkaran emlak var mesela. Bu balon işte.


    Binlerce borçlu şirket var. Tamamı bir şeylerini ipotekleyerek kredi almış. 3 milyon kredi borcu var. Karşılığında 5 milyon değere sahip gayrimenkulü ipotekletmiş. Emlak balonu patlıyor. O gayrimenkul artık 3 milyon lira. Her yıl yapılan değer belirleme işlemi (eksper) tekrar yapıldığı an, banka şirkete kuruş kredi vermez. Krizin ortasında, şirketin işi azalmışken, en ihtiyaç duyduğu anda...  Tabii ki güvenilir müşteriye banka esneyecektir de, durumu yaş olanlar ayvayı yiyecek.

    ------

    Tüm bu süreçte oluşacak batık kredilerin karşılığında verilen teminatlar verildiği dönemki değerini korumuyor olur ise, bankalar alacaklarını tahsil etmekte büyük sorun yaşayacak. Borç karşılığı aldıkları emlakları satıp nakte çevirmekte zaten zorlanacaklar. Ama o bankaya çok koymaz. Ama, alacağını tahsil edecek kadar mala çökemez ise, bir de bankacılık krizi oluşacak. Yani, emlak balonu büyük bir balon mu? Orta boy bir balon mu? Büyük balon ise, bizi bir de bankacılık krizi bekliyor, ki bu da krizin katmerlenmesi demek.


    Tüketici kredileri ayrı muamma. O borçluların kaçının el konabilecek malı mülkü vardır? Tartışmalı. Tahsil edilemeyen tüketici kredileri ve kredi kartları da bir yük olacak bankalara da, emlak balonu büyük değilse, patlak tuketici kredileri tek başına bankaları zora sokmaz.


    Ama bu bankacılık krizinin yaşanacağını pek sanmıyorum. Emlak balonunu orta boy bir balon olarak görüyorum. Yanılıyor da olabilirim. İnşallah yanılmıyorumdur. İş bankacılık krizine giderse, 2001'de yaşanandan çok daha beter bir duruma gider mesele.

    -----

    Bir şirketin batışını şöyle anlatayım size: çok üretiyorsunuz ve çok satıyorsunuz ve para da kazanıyorsunuz diyelim. Ne güzel değil mi? Güzel ama yetmiyor. Şöyle ki, alacaklarınızın tahsili ile ödemeleriniz birbirini tutmalı. İş yaptın, 3 milyon kazandın. Ama ödemelerin önümüzdeki ay, tahsilatın 3 ay sonra... Batmışsın abi. Haberin yok.


    Bir tane çekini ödeme, senin çekin muteber olmaktan çıkar. Mal aldığın firma senin çekini götürüp bankaya verse kredi alamaz. Senin çekini sorgulasa sicilin bozuk çıkar. Senin çekini kabul etmez. Bir çek. Bu olurken bir de kredi kullanıyorsun diyelim. Bankalar anında görür. Sana kuruş kredi vermez. Bir çek, tüm düzenini kitler. Düşünsene, zaten 3 aylık çek veriyordun. Artık nakit çalışıyorsun. Hem üç ay boyunca eski çeklerini ödeyeceksin, hem de mevcut alımlarını nakit yapacaksın. Battın az önce.


    7 bankadan kredin var diyelim. Biri ile icralık ol. Diğer altısı anında icraya verir. Asla beklemezler. Bunu da not edeyim. Banka seni gecikmenin 90'ıncı günü icraya vermek zorundadır bu arada. Hatırlı müşteriye, 89'uncu gün, "size bir kredi verelim, kredi ile krediyi ödeyelim, size bir ay kazandiralim" derler tabii. Ama bunu malına mülküne ve sözüne güvendikleri adamlara yaparlar.


    Buradan Finansbank Yıldızevler şubesine selam olsun. Kaç yıl yüzdürdüler bizi. Allah razı olsun. Hiç olmadıysa 10 kere beni 90'dan döndürdüler. Devlet bankası halkbank ihracatçı olan bana bir kere kıyak yapmadı. Onda da az daha icralık oluyordum. Çaresizlikten durumu Finansbank'a anlattım. Bana kredi çıkarıp Halkbank kredi taksitimi ödedi falan.


    Bilirim o yüzden işleyişi. Hiç çekim patlamadı ama. O, çok çok büyük bir bela. Özellikle de zorda olan bir firma için.

    -----

    Özetle, daha kötü günler gelecek. Vaziyet alın. Ortalık karışacak.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • retro61 R kullanıcısına yanıt

    Ecevit istifa etmemekle hayatının hatasını yaptı. Umarım Tayyip Erdoğan da istifa etmez.  


    Bu arada, Ecevit kriz çıktığında çok doğru bir iş yaparak, Kemal derviş'i Türkiye'ye getirdi. Kemal derviş'in kurduğu ekip de çok doğru adımlar attı. Bu süreç kabaca 3 ayda nihayete erdi. O noktada istifa edebilirdi. Ama etmedi. Bu da kendisinin yaptığı belki de en büyük hatadır. Umarım aynı hatayı Erdoğan da tekrarlar.


    Bunarada kemal dervişin attığı bu adımlar, AKP'nin ilk 10 yılında harfi harfine aynen uygulandı.


    Yani AKP'nin altın yıllarını Kemal Derviş'e borçlusunuz. Bu 10 yıllık dönemde AKP'nin yaptığı en büyük iki hatadan ilki TL'yi gereksiz değerli tutmak ve ihracatçıyı zorlamaktı.


    İkinci büyük hatası da, nakliye maliyetlerini düşürecek demiryoluna değil, insanların konforunu arttıracak duble yollara yatırım yapması idi.  


    AKP'nin üçüncü döneminden itibaren ise iş tamamen zıvanadan çıkmıştı. Biz neyin bedelini ödüyoruz şu an? Ağırlıklı olarak üçüncü dönemden itibaren yaşananların bedelini ödüyoruz. Ama ilk iki dönemde de yapılmış çok büyük iki hata mevcut. Onların da bedelini ödüyoruz.


    Bu arada bunlar hala iyi günler. Kriz çok daha derinleşecek.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • amadeus99 A kullanıcısına yanıt

    Bak aklıma bir şey daha geldi. Up uzun bir yazı yazdım. Bazı yerlerde "işsizlik artacak" dedim geçtim. Bu işsizlik meselesi var ya, o da büyük bela. Detayına girmedim.


    Öncelikle garibanın işsiz kalması sefalet demek. Onu belirteyim. İnsanlık meselesidir. Ekonomiyi boşver o noktada.


    Ekonomiye dönecek olursak, sadece gariban mı işsiz kalacak? Yok. Birikimini eve, arabaya koymuş, bunları almak için kredi çekmiş onbinlerce orta ve orta üst gelirli de işsiz kalacak. Bunun da yarattığı bir "kredilerin patlama riski" mevzusu var. Bahsetmeyi unutmuşum.


    13 yıldır çalışıyorum. Eşim 10 yıldır çalışıyor. Bir kredi çekip ev almadık. Niye? Çünkü önümüzü göremiyoruz. Kredi çekip ev alabilir miyim? Alabilirim. İkimizden biri işsiz kalırsa? Anamız babamız olmasa itimizi bitimizi yeriz sonra. 35 yaşından sonra ana-babaya yaslanmak koyar adama. Ondan almadık. Ev almak için kredi çekmek benim için sadece şöyle olurdu: icindet öleceğim ev ne benim? 4+1. Hah. Alacağım ev mutlaka 4+1 olacak ve ödeyeceğim aylık kredi taksiti 4+1 ev kirası kadar olacak. Çünkü çocuğu koyduğum vakit zaten 5 yıl içinde 4+1'e taşınacağım ve öyle ya da böyle kirasını ödeyeceğim. Ancak o kadar kredi kullanabilirim. O da cücük kadar para. Kalanını tiko para almam lazım. Var mı o kadar birikim? Yok. Ondan almıyorum.


    Ev yaşamımda risk almıyorum özetle. Çünkü, evdeki huzur. Zenginlik budur. Gelir garantim mi var? Yok. O zaman ne bok yemeye yani... Değil mi?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 17 Ekim 2021; 2:9:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt

    Ehh biraz biliyorum. 1. 5 sene önce bu ülke bitti artık diyip şirketin Türkiye ayağını kapattık zaten. Halen devletten alacağımız var. Arada mucize kabilinden bir ödeme yapmışlardı aldığımız gün kapattık

    Bir daha bi halt vermezler dedik e vermediler  


    Genede insanlara güzel bilgilendirme olmuş. Bankalara bir şey olmaz. Sadece yeni kredi vermezler.,zaten batık yüzdürülen krediler yüzde 15-20 arasında devlet bankalarında. Özeller ise biraz daha iyi sadece. Şirketlerle ilgili dedikleriniz ise şu anda yaşanıyor.


    İşsizlik ha keza çalışan nüfusun oranı düşüyor işsizlik artmıyor Tüik mucizesi. Emlak balonu tam patlamaz zira arz talep dengesi orta ve alt sınıf evlerde tamamen bozuldu. Üstüne yeni ev yapılmıyor bu sınıf için. Maliyetler zaten uçmuş.

    Şehir merkezlerindeki eski evlerin fiyatları düşüyor dolar bazında. Ha bankaların elinde yüzbinlerce lüks konut olacak. Aslında parası olan için iyi yerde ise fırsat. Zira yeni konut orada da olmayacak..


    Bu arada şahsi görüşüm 2001 krizinde üretimde çalışan mühendis olarak durumun şu anda çok daha kötü olduğu. 2001 krizi devlet ve 3 5 banka kriziydi. Girdik 6 ay sonra çıktık.


    Şu anda yaşadığımız yavaş ve istikrarlı şekilde tüm ekonominin çöküşü. Daha dibe gelmedik ve çıkış iktidar değişikliğinden sonra bile uzun sürecek.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi amadeus99 -- 17 Ekim 2021; 13:6:18 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt

    Çökse ne olacak ? dış güçlerin oyunu müslümanlara karşı yapılan bir savaş var diyerek suçu yine başkasına atacaklar 20 yıldır bir tane suçu üstlendiklerini gördünüz mü ?

  • 600 Vekil var. torpil ve ihale işleri hariç görevleri yok. Ülkeye full zarar.

  • Clusive kullanıcısına yanıt

    eski adı ile "sistemli adam " . öyle yeni gelenler gibi paralı olanlardan değil yerli ve milli aktrollerdendir kendisi.


    isim değiştirdi ama dolar mesajından ve eski isminden kurtulamadı .

  • AnadoluEfes kullanıcısına yanıt

    Tam manası ile bir çöküş yaşandığında ne dediklerinin hiçbir önemi yok. Adam açken o teraneleri sallamaz. Normalde de sallamıyor zaten. Bakma sen. Ekmeğinin peşinde, o yüzden arkasından gidiyor. Bu zırvalara inanan Türkiye'de %15 değil. O yüzden, ekmek gitti mi, düzen çöker.


    Türkiye Cumhuriyeti devleti ve halkının parayla olan münasebeti o kadar yoğun ki, aklınız almaz. Bu konuda Yahudiler'le dalga geçilir ya dünya genelinde... Aslında Türkiye ve Türk insanı hemen arkasından gelmekte.  


    "Para gelsin de, nereden gelirse gelsin." Türkiye Cumhuriyeti devletinin de, halkının da genel mottosudur. Amerika'yı dolandırmakta olan Kingston ailesinin parasını aklayan SBK (Sezgin Baran Korkmaz) gerçeği var. Hükümetten bir çok isimle içli dışlı idi bu adam. Kimse sordu mu "paranın kaynağı ne" diye? Yok. Zaten yasalarımız bunu belli ediyor. Türkiye'deki yasalar ve işleyiş, Türkiye'yi dünyanın en iyi kara para aklama merkezlerinden biri yapıyor.


    Halıcısın. Karanlık bir tip geldi. Tanesi 20 kağıttan 50 İran halısı almak istiyor. Çıkardı koydu bir milyonu masanın üstüne. "Bu herif kara para aklamak için beni kullanıyor" der misin? Demezsin. Ekmeğine bakarsın. "Ağamsın paşamsın." Verirsin 50 halı. Alırsın bir milyonu. O para kaçakçılık parası mı, uyuşturucu parası mı, hiç tınlamazsın. Yani, halk olarak, senin tutumun da devlet ile uyumlu. "Para gelsin de, nereden gelirse gelsin."


    Özetle Türkiye'de insanlar ekmeğine bakıyor. Çok da bir karakter beklememek lazım. Dıj güj, müslümanlarla gizli savaş falan tınlamaz adam. Evdeki bulgur bitince, işleri biter.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Aynı fikirdeyim. Halkımız ekonomisine göre oy veriyor. 2003 yılıydı , ekonomi güzel, bağımsız sandık üyeliği çıktı. Benim sandığa el parmağım sayısı kadar kara çarşaflı türbanlı vardı. Ama akape ezici üstündü. Para var diye oy veriyorlar. Yada belediyeciliğe park bahçe yol köprü. Halbuki ideolojiye oy vermeleri lazım. Dinciliği din istismarini kast etmiyorum. Ülkeyi yönetim tarzı yani ideolojiye oy vermeleri lazım. Benim cebimdeki para ülkenin dış politikasından iç politikasından siyasetinden kurumlarından önemli değil. Ama halkımızın çoğunluğu cebine göre karar veriyor.

    Yani bundan şu sonuç çıkıyor ilk seçimde gidiciler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Miraclescape -- 17 Ekim 2021; 13:9:11 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • amadeus99 A kullanıcısına yanıt

    Hahahah! Biz de 2.5 yıl önce fabrikayı, arsasını ayrı ayrı satıp kapattık.  Aklın yolu bir.  


    Sizin alacak KDV iadesi alacağı ise, gerçekten iğrenç bir iş. Allah kolaylık versin. Biz ilk etapta, mal gibi, üretici olarak, doğrudan ihracat yapıyorduk. KDV iadesi meselesi o kadar karıştı ki anlatamam. Raporu korkunç bir hal aldı. Üretimin içeriğine girmek zorunda kaldık. Sonra, ihracat yapacağımız zaman, şahıs firmamıza sattık. İhracatı şahıs firmamız yapmaya başladı. O zaman iş kolaylaştı. Çünkü bir alım faturası. Bir satış faturası...  Ama iadeyi almak gene meşakkatlinbir süreç ve iade onaylandıktan sonra 6 ay içinde alıyorduk falan... Sonra, konsepti değiştirdik. Doğrudan ihracat yaparken mutlaka yurtiçi satış da yapıp, ondan oluşan KDV'yi, öbürünün alacağına eşitleyip, hiç KDV alacağı bırakmamaya başladık. Benim 15.000tl kadar alacağım var. Aman bırak. Lanet olsun yani.  

    -------

    Ekonomiye dönecek olursak, TÜİK manipülasyonu gerçeği değiştirmiyor neticede. İş gücünü azaltarak işsizliği düşük gösterse de, hane halkının cebine az para girdiği ve insanların işsiz olduğu belli. Nihayetinde bulgur denklemi işler. Evdeki bulgur bitiyor.

    -------

    Yaşanacak krizde oluşacak işsizlik ve azalacak zenginlik sebebi ile emlak talebinin geri çekileceğini ve emlak fiyatlarında bir düşüşe sebep olacağını düşünüyorum. Bu düşüşün dediğim gibi, büyük olmayacağını, dolayısıyla da bankacılık sektörünü bir krize sürüklemeyeceğini düşünüyorum. Ancak, yıllardır yapılan kamu bankaları ile "çılgın proje" finansmanları meselesi kamu bankalarına ne hasar açar bilemem. Çoğunda devletin garantisi olsa da, devlet bütçe açısından kitlenirse, garanti ödemeleri gecikirse, bu devlet bankalarını ne kadar zora sokar? Onu bilmiyorum. Geçmişte örneği olan işler olmadığı için bu "çılgın" işler...   Ama buradan bir patlak çıkarsa çok güleceğim. "Devlet kendi eli ile ayağına sıkar mı? Sıkar." olayının ayaklı kanıtı olacak.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt

    Daha beteri işim tıp elektroniği ile cihaz bakım ve tıbbi malzeme idi.

    Şirketin Türkiye ayağı sadece benim hatrıma kurulmuştu, aslında Rusya ve eski sovyet bloğu ile çalışıyoruz. Türkiye'de 0 kar marjına yakın çalışıyorduk.


    Devlet kısaca babayı öderim çok kar ediyorsunuz kestim yüzde 30 alın ya da almayın dedi tüm firmalara, oysa bizim şirket piyasada fiyatın yükselmesini engelleyen tek firmaydı 


    İşten bir çekildik fiyatlar 3 haftada 2 katına çıktı çalıştığımız şehirlerdeki alanda. Zaten son zamanlarda ihaleye bile girmiyorduk artık. Aradılar kapatmasanız mı deyu hade canım dedik çıktık. Yetişmiş mühendisleri tuttuk Rusya'ya Kırgızistan'a falan yollarız dedik bir kısmını isterlerse. Hepsi yollayın neresi olursa olsun dediler. Sibirya'ya yolladığımız bile çok mutluyum diyor halen.


    KDV olayı yüzünden intihar eden var Antalya'da tanıdığım. Adam çalışıyor çalışıyor sonuç zarar ediyor.

    Na durum.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi amadeus99 -- 17 Ekim 2021; 19:37:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bos koltuk koysan dolar bu halde olmazdi, ulkede doviz yok ve girmesi icin sebepte yok, dovizi bilerek yukseltiyorlar, ihracat artsin doviz girsin ulkeye diye amacliyorlar yil sonu 10 diyorlar ama ben dolar icin 11.5 veya 12 olacagini duaunuyorum, faiz indirimi 2 puan daha yaparlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bırakın yahu takım tutar gibi oy veriyorsunuz sonrada kötünün iysi falan 24 yetkiyi verdinizmi ? verdiniz ne oldu şimdi yettimi başkanlık sistemi




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tekno moomce -- 17 Ekim 2021; 19:32:39 >
  • Tekno moomce kullanıcısına yanıt
    Doğu Akdeniz de Türkiyenin sesi gür çıkıyor, pkk li itler Sihalarla cehenneme gidiyor daha ne olsun...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt

    yazınızı okudum,

    hiç mi nakit dönmüyor bu piyasada işler?

    al gülüm ver gülüm işlese ya

  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.