Şimdi Ara

Adios kart ile Dünyayı Keşfe Çıkıyos!-Kampanyalar!-Gezi İpuçları!- (1627. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
12 Misafir - 12 Masaüstü
5 sn
84.716
Cevap
1.078
Favori
5.532.599
Tıklama
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
78 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 16251626162716281629
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mtasova

    quote:

    Orijinalden alıntı: royals


    quote:

    Orijinalden alıntı: mirogluhalit

    migros hediye kart 100 tl gecerlimi mart kampanyasında.bilen duyan.birde opetkart yükleme henüz muallak sanırım.

    PaZartesi ilk isim bunu müşteri hizmetlerine sormak olacak. Opet meselesini sorayimda kampanyaya dahilse altinla falan ugrasmayiz.

    Migros gecerli kesin bilgi

    Alıntıları Göster
    Adios Premium'la Avrupa kampanyasından 2 kişi komisyon hariç 1800 tl'lik gidiş dönüş bilet aldım. 90 günlük yurtdışı sigortası da sağolsun adios'dan. Bir de belli olan ilk iki günümüz için 95 euro'luk (225 tl) oteli 14000 wp yani 70 liraya aldım. Oran yaklaşık 3.2 oldu Adios'u seviyorum. İyi ki var. Ayrıca artık ekstre'de hangi puanın hangi kampanyadan kazanıldığı bilgisi de yer alıyor. Bu da iyi oldu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zdd

    Adios Premium'la Avrupa kampanyasından 2 kişi komisyon hariç 1800 tl'lik gidiş dönüş bilet aldım. 90 günlük yurtdışı sigortası da sağolsun adios'dan. Bir de belli olan ilk iki günümüz için 95 euro'luk (225 tl) oteli 14000 wp yani 70 liraya aldım. Oran yaklaşık 3.2 oldu Adios'u seviyorum. İyi ki var. Ayrıca artık ekstre'de hangi puanın hangi kampanyadan kazanıldığı bilgisi de yer alıyor. Bu da iyi oldu.

    Bu yurtdışı sigortası tatil süresini otomatik dahil ediyor mu yoksa bileti aldığınız tarihten itibaren mi geçerli, biraz saçma bir soru oldu gibi ama
  • quote:

    Orijinalden alıntı: beyazseytanahmet

    realgs hocama katılıyorum.lütfen abartmayalım arkadaslar.böylesi lehimize avantajı kaybetmeyelim.açgözlülüğümüz yüzünden çok şeyden olduk.en son karttanda olacaz böyle giderse.

    + 1 bir yumurta fazla alacağım diye tavuğu kesmeyin !
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zdd

    Adios Premium'la Avrupa kampanyasından 2 kişi komisyon hariç 1800 tl'lik gidiş dönüş bilet aldım. 90 günlük yurtdışı sigortası da sağolsun adios'dan. Bir de belli olan ilk iki günümüz için 95 euro'luk (225 tl) oteli 14000 wp yani 70 liraya aldım. Oran yaklaşık 3.2 oldu Adios'u seviyorum. İyi ki var. Ayrıca artık ekstre'de hangi puanın hangi kampanyadan kazanıldığı bilgisi de yer alıyor. Bu da iyi oldu.

    Hayirli olsun :)

    Ekstrese surekli yaziyor hangi kampanyadan ne kadar kazandigimiz :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: theunnamed

    quote:

    Orijinalden alıntı: zdd

    Adios Premium'la Avrupa kampanyasından 2 kişi komisyon hariç 1800 tl'lik gidiş dönüş bilet aldım. 90 günlük yurtdışı sigortası da sağolsun adios'dan. Bir de belli olan ilk iki günümüz için 95 euro'luk (225 tl) oteli 14000 wp yani 70 liraya aldım. Oran yaklaşık 3.2 oldu Adios'u seviyorum. İyi ki var. Ayrıca artık ekstre'de hangi puanın hangi kampanyadan kazanıldığı bilgisi de yer alıyor. Bu da iyi oldu.

    Bu yurtdışı sigortası tatil süresini otomatik dahil ediyor mu yoksa bileti aldığınız tarihten itibaren mi geçerli, biraz saçma bir soru oldu gibi ama

    Şimdi baktım. Tatilin başlangıç gününden itibaren 90 günlük süre ile geçerli.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zdd

    quote:

    Orijinalden alıntı: theunnamed

    quote:

    Orijinalden alıntı: zdd

    Adios Premium'la Avrupa kampanyasından 2 kişi komisyon hariç 1800 tl'lik gidiş dönüş bilet aldım. 90 günlük yurtdışı sigortası da sağolsun adios'dan. Bir de belli olan ilk iki günümüz için 95 euro'luk (225 tl) oteli 14000 wp yani 70 liraya aldım. Oran yaklaşık 3.2 oldu Adios'u seviyorum. İyi ki var. Ayrıca artık ekstre'de hangi puanın hangi kampanyadan kazanıldığı bilgisi de yer alıyor. Bu da iyi oldu.

    Bu yurtdışı sigortası tatil süresini otomatik dahil ediyor mu yoksa bileti aldığınız tarihten itibaren mi geçerli, biraz saçma bir soru oldu gibi ama

    Şimdi baktım. Tatilin başlangıç gününden itibaren 90 günlük süre ile geçerli.

    Teşekkür ederim bilgi için, bileti almak için ilk girişimimi yaptım ancak pazar günleri çalışmıyorlarmış yarın arayacakmışım :D
  • Bizim millet herseyi suistimal ettigi gibi bunuda edecektir ediyordurda yapikredi bu kisileri yakalasin ve kartlarini iptal edipmkara listeye alsin.
  • World Yilbasi kampanyasi icin sok hediye kart alan arkadaslar;hic bir sok markette bu kartlari kullanamadim.alirken son kullanma tarihi yok demislerdi .kartlari kullanabilen var mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: forumland

    World Yilbasi kampanyasi icin sok hediye kart alan arkadaslar;hic bir sok markette bu kartlari kullanamadim.alirken son kullanma tarihi yok demislerdi .kartlari kullanabilen var mi?


    :) SKT yok da muhtemelen bir tek biz aldık bu kartlardan. Merkezi arayın, kayıt açtırın. Bir de yakınınızdaki bir şok marketine talimat versinler kartların üzerindeki numaraları merkeze bildirip açtırabiliyorlar sanırım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Abi

    quote:

    Orijinalden alıntı: antgokhan07

    Saol UNIQLO yorumun icin... gel de git simdi Italyaya
    Neyse yapcak bisi yok ucak biletleri alinmis oldu... Ama en azindan 6 gunluk Roma ve Floransa gezisi olacak sanirim daha aza patlicak...
    Ama Hotel konusunda cok tedirginim. Hoteller cok iyi gorunmuyor bi de kahvalti sorunu var o ayri...
    Neyse elinde sonunda bir gun giderdim herhalde Italyay o yuzden artik daha deneyimliyim sayenizde yorumlarinizla...
    Bi hotel yorumu yapabilecek arkadas varsa benim icin cok iyi olacak...



    Ayrıca, otelde hiç değerli eşya bırakma, chech-out yaparken bile, en azından ayağının ucuyla valizlerine dokun, tek başlarına yürüyebiliyorlar.



    İtalyada oturduğunuz kafede internete bile para vermeniz gerekebilir :) Ama İtalya işte. Avrupanın bence 1 numaralı turizm ülkesi. Bakmayın Fransanın birinci geldiğine.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lucca

    quote:

    Orijinalden alıntı: forumland

    World Yilbasi kampanyasi icin sok hediye kart alan arkadaslar;hic bir sok markette bu kartlari kullanamadim.alirken son kullanma tarihi yok demislerdi .kartlari kullanabilen var mi?


    :) SKT yok da muhtemelen bir tek biz aldık bu kartlardan. Merkezi arayın, kayıt açtırın. Bir de yakınınızdaki bir şok marketine talimat versinler kartların üzerindeki numaraları merkeze bildirip açtırabiliyorlar sanırım.

    sizin sorununuz cozulduyse nasil bir yol izlediginizi yazarmisiniz?ben muhatap bulamiyorum magazaya soyledim 2 aydir merkezden cevap gelmedi diye oyaliyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enginbeyist

    quote:

    Orijinalden alıntı: ivangennaro

    az önce aradım yapı kredi müşteri hizmetlerini

    hızlı al dahil değil diyolar.

    evin dibinde benzinci var, üye işyeri ama kampanyaya dahil olan sektörlere girmiyormuş o da.

    tüküreyim böyle işe.

    Ben de bugun 3.onayi verdim.Bugun Diger ikisi geldi 1 er gramdan
    Trend magazacilik diye fatura ediyor hizlial.com.Kaldi ki hizlial.com sitesi dahildir diyor aciklamalarda.

    Alıntıları Göster
    Adios kart ile Dünyayı Keşfe Çıkıyos!-Kampanyalar!-Gezi İpuçları!-
    Adios kart ile Dünyayı Keşfe Çıkıyos!-Kampanyalar!-Gezi İpuçları!-




    AKTİF PUAN KAMPANYALARI
    --------------------------------



    * 19 Mart 2013
    Facebooktan kayıt yaptırıp LC Waikiki mağazaları ve internet sitesinden yapılacak harcamalara %10(en fazla 25)

    * 28 Mart 2013
    -Metro toptancı marketlerde yapılacak tek çekim alışverişlerde 250 tl ye 25 tl 500 tl ye 50 tl (METRO xx xxxx 3160'a)

    * 31 Mart 2013
    -World Üyesi gıda marketi, akaryakıt, giyim, çok katlı mağaza, ayakkabı, kozmetik, aksesuar, kuyum, optik, saat, elektronik marketleri ve beyaz eşya sektörlerinde tek seferde yapılacak her 100 TL ve üzeri ikinci alışverişten itibaren 10 TL(en fazla 100) (KAZAN xx xxxx 3160'a)
    -Biletix.com.tr'den BKM Express ödeme seçeneğiyle yapılan 100 TL ve üzeri alışverişlerde 15 TL
    -Avis'ten World Platinum'a özel 5 taksit veya tek çekim işlemlerde %10
    -1tikla2kazan.com.tr'den 80 TL ve üzeri peşin veya taksitli alışverişlerde %10(en fazla 25)
    -Vadesiz hesabından otomatik fatura ödeme talimatı veren müşterilerine her yeni otomatik fatura talimatı için 1 çekiliş hakkı (1000 kişiye 50 tl)
    -Setur.com.tr'den tek seferde yapılan 2500 TL ve üzeri alışverişe 100 TL

    * 15 Nisan 2013
    xxxxx

    * 3 Nisan 2013
    -Özdilek Süpermarketleri'nden yapılan toplam 200 TL ve üzeri tek çekim alışverişlere 20 TL

    * 8 Nisan 2013
    -Avis'ten Opet World'e özel 5 taksit veya %10 WP

    * 24 Nisan 2013
    -28 Marttan itibaren Bizim Toptan Satış Mağazaları'nda 2 adet 300 TL ve üzeri tek çekim alışverişe 25 TL, 2 adet 1000 TL ve üzeri tek çekim alışverişe 50 TL (BİZİM xx xxxx 3160'a)

    * 1 Mayıs 2013
    xxxxx

    -İnternet üzerinden yapılan bireysel Multinet yüklemelerinde %5(dönemiçi işlemlerde yüklenir )
    -YOYO'dan Her araç kiralamada %10(her aynı 4ünde yüklenir)

    VAKIFBANK WORLDCARD
    * Vakıf Emeklilik A.Ş.’den Bireysel Emeklilik Sözleşmesi satın olanlar her ay ödeyecekleri katkı payı tutarının %10(en fazla 15 tl)

    PUAN YÜKLENME TARİHLERİ
    --------------------------------

    * 19 Mart
    -GittiGidiyor

    * 21 Mart
    -Kliksa

    * 26 Mart
    -LCW

    * 5 Nisan
    -Metro

    * 6 Nisan
    -Biletix,Mart WP ,1tikla2kazan,Setur

    * 9 Nisan
    -Özdilek

    * 30 Nisan
    -Bizim

    * 8 Mayıs
    -Diasa

    Not:Vakıfkartla sanalpazardan her türlü ve diğer tüm kartlarla hizlialdan yapılan peşin alışverişler geçerli değildir.


    S.S.S
    ------


    * Adiosta puanlar silinir
    * Adiosla Premium'un farkı birinin ismini söylemenin zor olması(piremiyum)
    * Puanlar otel rezervasyonlarında 9 kat gofret tadındadır
    * Puanlarla tüm sülaleye uçak bileti alıp bekarlarla Tayland macerası yaşayabilirsiniz.
    * Kampanyalar bittiği gece puanlar sizi mağdur etmemek için 00:01'de hemen yatar
    * Yurdışı alışverişlerinde puanlarınızı 3 kat kullanabilirsiniz.İphone5 al 1/3 fiyata, gel burda sat
    * Vakıfı adiosa çevirip puanları aktarabilirsiniz ikisi de world nasılsa.
    * Bir firmanın kampanyasına senede 1 kere katılabilirsiniz iyi düşünüp kullanın hakkınızı
    * Kartın limitinin 3 katı kadar avans puanlarla Avrupayı fethedebilirsiniz
    * SMSli kampanyalara mesaj attığınız an katılırsınız öncesiki alışverişlere vah vah
    * Müşteri bazlı=Tüm kartlarınıza ayrı ayrı puan yüklenir
    * Her sakallı YKB posu üye işyeridir
    * Kafafınıza her estiğinde 4440444'ü arayıp kampanya açıklarını kapatabilirsiniz

    Yukarıda yazılanlar birer hayal ürünüdür.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: forumland

    World Yilbasi kampanyasi icin sok hediye kart alan arkadaslar;hic bir sok markette bu kartlari kullanamadim.alirken son kullanma tarihi yok demislerdi .kartlari kullanabilen var mi?
    Kartların şeritlerinde problem var Müşteri Hizmetlerini arayınca yeni kart gönderiyorlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: forumland

    quote:

    Orijinalden alıntı: Lucca

    quote:

    Orijinalden alıntı: forumland

    World Yilbasi kampanyasi icin sok hediye kart alan arkadaslar;hic bir sok markette bu kartlari kullanamadim.alirken son kullanma tarihi yok demislerdi .kartlari kullanabilen var mi?


    :) SKT yok da muhtemelen bir tek biz aldık bu kartlardan. Merkezi arayın, kayıt açtırın. Bir de yakınınızdaki bir şok marketine talimat versinler kartların üzerindeki numaraları merkeze bildirip açtırabiliyorlar sanırım.

    sizin sorununuz cozulduyse nasil bir yol izlediginizi yazarmisiniz?ben muhatap bulamiyorum magazaya soyledim 2 aydir merkezden cevap gelmedi diye oyaliyorlar.

    Alıntıları Göster
    Adios kart ile Dünyayı Keşfe Çıkıyos!-Kampanyalar!-Gezi İpuçları!-
    Adios kart ile Dünyayı Keşfe Çıkıyos!-Kampanyalar!-Gezi İpuçları!-




    AKTİF PUAN KAMPANYALARI
    --------------------------------



    * 19 Mart 2013
    Facebooktan kayıt yaptırıp LC Waikiki mağazaları ve internet sitesinden yapılacak harcamalara %10(en fazla 25)

    * 28 Mart 2013
    -Metro toptancı marketlerde yapılacak tek çekim alışverişlerde 250 tl ye 25 tl 500 tl ye 50 tl (METRO xx xxxx 3160'a)

    * 31 Mart 2013
    -World Üyesi gıda marketi, akaryakıt, giyim, çok katlı mağaza, ayakkabı, kozmetik, aksesuar, kuyum, optik, saat, elektronik marketleri ve beyaz eşya sektörlerinde tek seferde yapılacak her 100 TL ve üzeri ikinci alışverişten itibaren 10 TL(en fazla 100) (KAZAN xx xxxx 3160'a)
    -Biletix.com.tr'den BKM Express ödeme seçeneğiyle yapılan 100 TL ve üzeri alışverişlerde 15 TL
    -Avis'ten World Platinum'a özel 5 taksit veya tek çekim işlemlerde %10
    -1tikla2kazan.com.tr'den 80 TL ve üzeri peşin veya taksitli alışverişlerde %10(en fazla 25)
    -Vadesiz hesabından otomatik fatura ödeme talimatı veren müşterilerine her yeni otomatik fatura talimatı için 1 çekiliş hakkı (1000 kişiye 50 tl)
    -Setur.com.tr'den tek seferde yapılan 2500 TL ve üzeri alışverişe 100 TL

    * 15 Nisan 2013
    xxxxx

    * 3 Nisan 2013
    -Özdilek Süpermarketleri'nden yapılan toplam 200 TL ve üzeri tek çekim alışverişlere 20 TL

    * 8 Nisan 2013
    -Avis'ten Opet World'e özel 5 taksit veya %10 WP

    * 24 Nisan 2013
    xxxxx

    * 1 Mayıs 2013
    xxxxx

    -İnternet üzerinden yapılan bireysel Multinet yüklemelerinde %5(dönemiçi işlemlerde yüklenir )
    -YOYO'dan Her araç kiralamada %10(her aynı 4ünde yüklenir)

    VAKIFBANK WORLDCARD
    * Vakıf Emeklilik A.Ş.’den Bireysel Emeklilik Sözleşmesi satın olanlar her ay ödeyecekleri katkı payı tutarının %10(en fazla 15 tl)



    PUAN YÜKLENME TARİHLERİ
    --------------------------------


    * 19 Mart
    -GittiGidiyor

    * 21 Mart
    -Kliksa

    * 26 Mart
    -LCW

    * 5 Nisan
    -Metro

    * 6 Nisan
    -Biletix,Mart WP,1tikla2kazan,Setur

    * 9 Nisan
    -Özdilek


    Not:Vakıfkartla sanalpazardan her türlü ve diğer tüm kartlarla hizlialdan yapılan peşin alışverişler geçerli değildir.


    S.S.S
    ------


    * Adiosta puanlar silinir
    * Adiosla Premium'un farkı birinin ismini söylemenin zor olması(piremiyum)
    * Puanlar otel rezervasyonlarında 9 kat gofret tadındadır
    * Puanlarla tüm sülaleye uçak bileti alıp bekarlarla Tayland macerası yaşayabilirsiniz.
    * Kampanyalar bittiği gece puanlar sizi mağdur etmemek için 00:01'de hemen yatar
    * Yurdışı alışverişlerinde puanlarınızı 3 kat kullanabilirsiniz.İphone5 al 1/3 fiyata, gel burda sat
    * Vakıfı adiosa çevirip puanları aktarabilirsiniz ikisi de world nasılsa.
    * Bir firmanın kampanyasına senede 1 kere katılabilirsiniz iyi düşünüp kullanın hakkınızı
    * Kartın limitinin 3 katı kadar avans puanlarla Avrupayı fethedebilirsiniz
    * SMSli kampanyalara mesaj attığınız an katılırsınız öncesiki alışverişlere vah vah
    * Müşteri bazlı=Tüm kartlarınıza ayrı ayrı puan yüklenir
    * Her sakallı YKB posu üye işyeridir
    * Kafafınıza her estiğinde 4440444'ü arayıp kampanya açıklarını kapatabilirsiniz

    Yukarıda yazılanlar birer hayal ürünüdür.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: uniqlo


    quote:

    Orijinalden alıntı: Eros34

    quote:

    Orijinalden alıntı: selo224

    1100 tl puanım birikti adios da yurtdışına beraber çıkacak bir arkadaş arıyorum tek gitmek çok keyifli olmayacak çünkü ilk gidişim olacak düşünen arkadaşlar yeri ve zamanı uyarsa pm den iletişime geçebiliriz.. (istanbulda yaşıyorum öğretmenim)

    Kardeş o puana sana ülkeyi verirler, yalnız kalmazsın

    Gs ya da fb taraftariysan en azindan gonul verdigin renklerin deplasmandaki maclarini izlersin.
    Ornek gs icin ist- italya ya da ispanya gidis donus icin 199 puana ucak, 3 gece icin 250 puana otel, 3 gunlukte araba kiralama madem puan bol soyle yuksek hacimli bi arac icinde 150-200puan harca :)) eh daha ne olsun diil mi?

    Sadece bu masraflar yok malesef.Vize, pasaport ,yeme içme , araba vs nerden baksan 2000-3000 tl daha lazım.

    Eğer hepsi tamamsa sorun yok tabiiki.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: antgokhan07

    Bu arada tren biletinin internetten alindigini biliyorum.
    Ancak ayni duzergahlarda otobusler de varmis ozellikle havaalanindan sehir merkezine giden. 8 EURO diye duymustum zaman da cok farketmiyo.
    Ama yine de o konudada biraz tedirginlik var... Herneyse sen gidiyosun gelince bol bol anlatirsin...
    Iyi tatiller simdiden...
    Yorumlar icin tesekkurler arkadaslar...



    Venedik Havaalanından şehir merkezine geçen Ekim ayında 6 Euro ödemiştim, bizim Havaş tarzı otobüsler.
    İtalya içinde bazı tren biletlerini trene binmeden önce bir makineye okutmak gerekiyor, ona dikkat etmek lazım...
    İtalya'da yıldız sayısına aldanmamak gerek, bazı oteller bizim misafirhaneler gibi ama 3 yıldızları var :)
    İtalya'da 1 hafta kalmıştım, hiç bir sorun yaşamadım şükür ama yine de tedbirli olmak gerekir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Flexi_

    quote:

    Orijinalden alıntı: antgokhan07

    Bu arada tren biletinin internetten alindigini biliyorum.
    Ancak ayni duzergahlarda otobusler de varmis ozellikle havaalanindan sehir merkezine giden. 8 EURO diye duymustum zaman da cok farketmiyo.
    Ama yine de o konudada biraz tedirginlik var... Herneyse sen gidiyosun gelince bol bol anlatirsin...
    Iyi tatiller simdiden...
    Yorumlar icin tesekkurler arkadaslar...



    Venedik Havaalanından şehir merkezine geçen Ekim ayında 6 Euro ödemiştim, bizim Havaş tarzı otobüsler.
    İtalya içinde bazı tren biletlerini trene binmeden önce bir makineye okutmak gerekiyor, ona dikkat etmek lazım...
    İtalya'da yıldız sayısına aldanmamak gerek, bazı oteller bizim misafirhaneler gibi ama 3 yıldızları var :)
    İtalya'da 1 hafta kalmıştım, hiç bir sorun yaşamadım şükür ama yine de tedbirli olmak gerekir.

    Tesekkurler Flexi sanirim tren biletlerini tren istasyonuna girdikten sonra kutulara okutmak gerek.
    Aksi taktirde cezasi oldugunu bende duymustum.
    Otobusler bizimki gibiyse iyi gibi geldi bana daha iyi olacaktir 8 euro iyi fiyat...
    Hotel icin haklisin 5 yildizli hotellere bakmakta yarar var diyosun...
    Hafta ici seturu arayip hotel listesi isticem artik orda secmeye calisacagim bakalim...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: antgokhan07

    quote:

    Orijinalden alıntı: Flexi_

    quote:

    Orijinalden alıntı: antgokhan07

    Bu arada tren biletinin internetten alindigini biliyorum.
    Ancak ayni duzergahlarda otobusler de varmis ozellikle havaalanindan sehir merkezine giden. 8 EURO diye duymustum zaman da cok farketmiyo.
    Ama yine de o konudada biraz tedirginlik var... Herneyse sen gidiyosun gelince bol bol anlatirsin...
    Iyi tatiller simdiden...
    Yorumlar icin tesekkurler arkadaslar...



    Venedik Havaalanından şehir merkezine geçen Ekim ayında 6 Euro ödemiştim, bizim Havaş tarzı otobüsler.
    İtalya içinde bazı tren biletlerini trene binmeden önce bir makineye okutmak gerekiyor, ona dikkat etmek lazım...
    İtalya'da yıldız sayısına aldanmamak gerek, bazı oteller bizim misafirhaneler gibi ama 3 yıldızları var :)
    İtalya'da 1 hafta kalmıştım, hiç bir sorun yaşamadım şükür ama yine de tedbirli olmak gerekir.

    Tesekkurler Flexi sanirim tren biletlerini tren istasyonuna girdikten sonra kutulara okutmak gerek.
    Aksi taktirde cezasi oldugunu bende duymustum.
    Otobusler bizimki gibiyse iyi gibi geldi bana daha iyi olacaktir 8 euro iyi fiyat...
    Hotel icin haklisin 5 yildizli hotellere bakmakta yarar var diyosun...
    Hafta ici seturu arayip hotel listesi isticem artik orda secmeye calisacagim bakalim...

    Alıntıları Göster
    Buyrun Geçen ay Roma- Floransa-Pısa Turu yapmıstım Aşağıdakileri hazırladım Daha öncekiler gibi :) Biraz uzun ama faydası var.. ( İsteyene Buenos Aires , Sao Poulo - Rio De Jeneiro , Singapore , Tayland (bangkok - Phuket ) de gönderilebilir .. Gerçi Forumun Tamamı taylanda gitti sanıyorum

    1.Gün
    *** Otobüs ile Şehir Turu -> Piazza Navona -> Pantheon -> Campo de Fiori -> S.Maria Maggiore
    Şehir Turu

    Otele yerleşip kendimizi dışarı attığımız ilk anda yapmamız gereken şey, bir Tourism Information (Turist Bilgi Merkezi) bulmak. Aşağıda Roma’da kime sorsanız yerini anlatabileceği en merkezi birkaç Tourism Info noktasının listesini

    • Termini İstasyonu
    • Leonardo da Vinci Havaalanı C terminali
    • Via Nazionale’deki Piazza delle Esposizioni
    • Castel Sant’Angelo önündeki Piazza Pia’da
    • Santa Maria Maggiore önünde
    • Fontana de Trevi (Aşk Çeşmesi), Via Minhetti

    NOT :
    Via, Cadde;
    Piazza ise Meydan demek.

    Bir Roma Pass! Alıcaz…..
    Bu bilgiden sonra güzel bir şehir turu, şehri tanımamıza ve bir anda birçok yer hakkında temel seviyede bilgi sahibi olmamıza olanak sağlayacak. Bunu “110 Open” denen Kırmızı ya da Yeşil olan üstü açık otobüslere binerek yapıcaz . Ayrıca “ArcheoBus” denilen ve adından da anlaşıldığı gibi şehrin daha çok arkeolojik eserlerini dolaştıran tura da katılınabilir. Fakat her noktayı gezmek açısından 110 Open’a Binicez .
    Yine Termini İstasyonu çevresinden başlayan bu tur otobüslerini devamlı görücez. İki rengin de nerdeyse aynı yollardan gittiği bu otobüsler, şehirde önümüzdeki günlerde gezebileceğimiz nerdeyse bütün noktaları geziyor. Bu tur yaklaşık kişi başı 15€ ve 24 saat boyunca istediğimiz durakta inip yaklaşık yarım saat sonra gelen diğer otobüse aldığımız bileti göstererek binip devam edebilicez. Hem de gezerken kulaklıkla geçtiği yerler hakkında bilgi alarak. Elinizdeki haritadan da takip edebileceğimiz bu gezi yaklaşık 2 saat sürüyor. Gezi sırasında Piazza Navona’da inip Pantheon’a yürüyüş yapıcaz.
    Pantheon eski bir pagan tapınağı. Daha sonra bir hiristiyan kilisesine dönüştürülmüş. Görünüşü kasvetli bir tapınak şeklinde. Mutlaka görmemiz gerekiyor. Burdan yeniden otobüsten indiğimiz yere yürüyüp bu sefer Piazza Navona yakınlarındaki Campo de Fiori’ye yürüyecez . Şehrin en canlı, kalabalık mekanlarından birisi burası. Bir yemek molası verebiliriz . Yaklaşık 2 saatimizi alacak bu ara gezmeden sonra indiğimiz yerde bekleyerek bir sonraki otobüse binip şehir turuna devam edicez...Şehir turundan sonra, güzel bir pizacı bululup keyif yapma zamanı  ÖNEMLİ !! saat 3 ile 7 arası, ayaküstü yerler dışında nerdeyse heryer kapalı oluyor. Ondan 2 olmadan oturmalı ya da 6.30 – 7.00’yi beklememiz gerekiyor ! Termini bölgesine geldiğimizde yine yürüyüş mesafesinde olduğumuz S.Maria Maggiore Kilisesi’ni görebiliriz.
    Burası Roma’daki en büyük kiliselerden. Tavanlarındaki altın işlemeler ve desenler oldukça etkileyici. Burayı da gezdikten sonra, zaten bazı duraklarda inip yeniden bineceğimizi düşünürsek, birinci günü Pantheon, Piazza Navona, Campo’de Fiori, ve S.Maria Maggiore ve genel bir şehir turu ile yaklaşık 5-6 saatlik aktivite ile sonlandırabiliriz.
    2.Gün
    *** Kolezyum (Colosseo) -> Arch of Constantine -> Palatino -> Roman Forumu (Foro Romano) -> Piazza Venezzia -> Aşk Çeşmesi (Fontana de Trevi) -> İspanyol Merdivenleri (Spagna) -> Hard Rock Cafe

    Roma’daki 2.günün büyük kısmını, Roma’yı “Roma” yapan en büyük eserleri, kalıntıları gezeceğimiz arkeoloji günü olarak nitelendirebiliriz. Şehrin merkezindeki Kolezyum (Colosseo), Palatino ve Roman Forum’undan(Foro Romano) bahsediyorum. Güne güzel bir kahvaltıyla başlamak iyi bir fikir olabilir .Bahsettiğim eserler/kalıntılar birbirine çok yakın bir bölgede bulunuyor ve bu çevrede birşeyler yiyecek bir kafe bulmamız zor olabilir.

    Yanımıza Roma Pass’imizi aldıktan sonra en yakın Mavi Metro hattından Kolezyum’un hemen önünde inicez. Fakat Termini bölgesinde olduğumuz için, bu bölgeden şehirdeki iki metro hattına da biniş yapabiliriz.

    Kolezyum’da Roma Pass sahiplerinin bilet sırasını beklemelerine gerek yok. Uzun bilet sırası yanından sıranın başına kadar yürüyüp Biletle insanların geçiş yaptığı noktanın hemen yanında, 2 adet Roma Pass geçiş noktası görücez .(Bizdeki OGS gibi:) Buradan Roma Pass’imizi turnikeye okutarak rahat bir şekilde geçiş yapabilicez. İlk hakkımızı kullandık. Bir müzeye daha bedava giriş hakkımız var. Ancak burdan sonra gezeceğim iz Palatino ile Kolezyum biletleri bir sayılıyor. Ondan Kolezyum+Palatino+1 Müze hakkınız var gibi düşünebilirsiniz.

    Kolezyum oldukça büyüleci bir yer. Dışarıdan gördüğünüz heybeti içeride daha da etkileyici hale geliyor. Arenanın altındaki aslanlar ve gladyatörlerin hazırlandığı bölmeler, yüksek tribün kısımları ve 50bin kişilik kapasitesi ile M.S 80 yılında böyle bir yapının tamamlanması insanı gerçekten etkiliyor.

    Kolezyumun iç, dış, üst ve alt katlarını da gezdikten sonra iç kısımlarda bulunabilecek sergileri de bakabiliriz. Türkiye’ye gelse ses getirebilecek Bernini, Canova gibi sanatçıların heykel sergileri oracıkta geçici olarak sergileniyor olabilir.

    Kolezyum’a giriş, geziş ve çıkış için 2 saat veriyorum :) Tadını çıkarın.
    Kolezyum içinden ve çıktığımızda, Kolezyum’un hemen önünde, girerken de görmüş olduğumuz Konstantin Tak’ı (Arch of Constantine) önünde bir fotoğraf çekilelim.. M.S 4.yy’da yapılmış ve en son 1990’larda restore edilmiş, çok temiz ve heybetli şekilde duran bir eser.
    Konstantin Tak’ına metrodan çıktığımız noktadan bakarken sağ tarafınızda kalan antik yola giricez. İşte Roman Forum’u ve Palatino’ya giden yol burası. Palatino Roma’lı yönetici ve kralların yaşadığı bölgeye verilen ad. Burada, devlet binaları, hamamlar ve diğer kalıntıları görmek mümkün. Nispeten diğer noktalara göre tepeden seyreden bir konumu var. Çok huzurlu ve güzel bir yer. Yolun sonunda solunuzda kalacak olan Palatino’ya girmek için Roma Pass’imizi bilet gişesine gösterip bedava bir bilet daha alıcaz. Bu bilet ile giricez.(Kolezyum gibi Roma Pass için özel bir geçiş gişesi yok) Bu kalıntılar ile ilgili detaylı bilgi için yine oradaki rehberli turlardan ya da sesli rehber cihazlarından faydalanabiliriz
    Palatinoyu gezmemiz en az 1 saatimizi alır. Büyük bir alan. Burdan çıkışta Roma Forumu’na gelmiş olucaz. Roman Forum’u eski Roma halkının yaşadığı bölge imiş. Burda da yine heybetli bina, sütun ve halkın işlerini gördüğü bilimum kalıntıları görebilicez. Buranın girişi bedava!
    Yorucu bir merdiven ile Forum’dan çıkabilicez. Tam 4 saattir süren bir gezi sonunda güzel bir yemek hakkımız.. . Çıktığımız konumdan Piazza Venezia’ya doğru yürüyüp ya da bir otobüse bincez. Otobüs ve metroya biniş ile ilgili bölümüne bakabilirsiniz. Bu yürüyüş sırasında ve Piazza Venezia çevresinde güzel restoran ve kafeler görücez . Burada uzun bir mola fena olmaz. Güzel bir pizza, yanında hafif kolay içimli bir sofra/ev şarabı (vino de casa) ve zevkimize göre öncesinde alacağımız salata ve başlangıçlarla bir süre burda mola vericez. Üstüne sert bir espresso (sadece cafe demek yeterli) ya da isteğinize göre bol sütlü bir capuccino çok iyi gelir. Bu yemeğe en az 1 saat ayırıcaz !

    Piazza Venezzia’da gördüğümüz anıt, Italya’nın ilk kralı Vittorio Emanuele II ‘e ait. Burda aynı zamanda 1.Dünya Savaşında ölen meçhul 11 askerin mezarı da varmış. Ondan buraya “Unknown Soldier”(Bilinmeyen Asker) da deniyor.

    *** Şimdi Roma’nın “arkeolojik” kısmından “romantik” kısmına geçiyoruz. Etrafta göreceğimiz turist tabelalarının “Fontana de Trevi” (Aşk Çeşmesi) diye gösterdiği yönler yerine, haritadan faydalanmak daha yararlı olabilir. Daha kestirmeden ulaşabiliriz ve bu kestirmeler sırasında geçeceğimiz daracık sokaklar ilgimizi çekebilir. Tam fotoğraf çekmelik! Aynı zamanda bir otobüs ile de gidebiliriz. Del Curso Caddesinden birçok otobüs geçmekte. Aşk Çeşmesi’ne geldiğimizde karşılaştığımız şeyi, dünyanın başka bir yerinde görmemizin çok zor olduğunu fark edeceksiniz. Bu yapıt gerçekten büyüleyici. En son 1998 yılında restore edilen çeşmeye para atmak bir gelenek. Günde yaklaşık 3000€ luk bozuk paranın atıldığı Aşk Çeşmesi’ne, arkamızı dönerek dileğimizi dileyip arkamıza bakmadan paranızı atmamız gerekiyormuş :) Ben para atmayı bırak Atlıcam Yüzcem hatta içinde  Belediye her akşam bu paraları topluyor ve fakirlere yardım için kullanılıyormuş.
    ***Aşk çeşmesinden sonraki günün son durağı, İspanyol Merdivenleri (Spagna).
    Bir metro durağı mevcut ama bence yine yürümeyi tercih edicez. Yolda bir kafede kısa bir mola verebiliriz. Piazza Spagna’yı fıskıyesi ile beraber görücez . 138 basamaktan oluşan ve 1723 yılında yapılan bu merdivenler, Avrupa’da yapılmış en uzun merdivenler imiş. Ortamın hareketi ve canlılığının tadını çıkarmak ve birkaç fotoğraf çekmek için basamaklarda kendimize bir yer bulcaz artık Dikkat;!!!! burası Roma’nın en fazla hırsızlık olayları olan yerlerinden birisi, cüzdanlarımıza dikkat !!. Buraya aşk çeşmesinden gelmemiz ve burada bir süre zaman geçirmemiz yaklaşık 1 saat kadar.

    Merdivenleri inerken tam karşıda gördüğümüz sokak , Roma’da görebileceğimiz bütün ünlü markaları içinde barındırıyor. Gucci ile başlayan Prada ile devam eden sokakta alışveriş yaparken dikkat  . çünkü bir ceket için 1500€ üstünde etiketler varmış…

    Haritaya bir göz atarsak epey bir yeri gezdiğimizi görcez . Bence bugünlük yeter. Güzel bir yemek ve üstüne uyku :) Akşam için eğer rock müzik seviyorsak ve italyan mutfağı yemek niyetinde değilsek, Roma’da bir Hard Rock Cafe olduğunu hatırlatmakda fayda var . (Via Vittorio Veneto No:62 ,
    ** İspanyol Merdivenlerinden sonra haliniz hala varsa yürüme mesafesinde(1 metro durağı), ama bence Spagna durağından binip Barberini durağında inerek yürümekten kurtulmak iyi fikir olabilir.)
    3.Gün
    *** St.Pietro’s Basilica -> Tombs of the Saints -> Kubbe(Cupola) -> Vatikan Müzesi (Museo Vaticano) -> Castel Sant'Angelo -> Galleria Borghese -> Roma Hayvanat Bahçesi -> Roma Modern Sanatlar Müzesi

    2.günkü “Arkelojik” geziden sonra bugünün ilk yarısında bu sefer “Dini” Roma’yı görme zamanı. Tabi ki “Dini” Roma deyince tüm hristiyanlığın merkezindeki nokta Vatikan akla geliyor. Vatikan kendi başına özerk bir ülke. Dünyanın en küçük ülkesi.Yaklaşık 1000 kişi nüfusu var ve büyük ihtimalle Kadıköy’den küçük :) Bu "ülkeyi" gezmesi yaklaşık 3-4 saatimizi alacak.
    kahvaltıdan sonra, Kırmızı Metro Hattını kullanarak Ottaviano-S.Pietro durağına kadar gitcez. Burda indikten sonra zaten herkesin gittiği yönde yani Via Ottaviano’dan Via Porta Angelica’ya doğru yürümeye başlıcaz. Yol üstünde sağ tarafta göreceğimiz Vatikan Müzesine daha sonra girmemizii öneriyorum. Şimdi Vatikan’daki St.Pietro’s Basilica’ya gidiyoruz. Basilica, kişiler için özel yapılmış ya da onların adı verilmiş dini mekanlara(kilise,manastır,..) verilen isim. Meydana geldiğimizde, karşımızda koca kubbe ("cupola", papa seçildiğinde üstünden beyaz duman tüttürdükleri) bize bakıyor ve çevrenizde azizlerin heykelleri çepe çevre sarıyor olacak. Etrafta bol bol fotoğraf çekenleri görüp resim çekilicek falan. Kubbeye doğru ilerleyince. Giriş sırası biraz çok olabilir ama neyseki bir çok giriş hattı var ve yaklaşık 15-20 dakikada sıra geliyor. Dikkat; Vatikan’a kısa şort ve mini etekle girmek yasak. Kız ve erkekler için geçerli bir kural. İçeri girdikten sonra gezebileceğimiz ismen 3 yer var.
    1. St.Pietro's Manastırı içi..Hristiyan tarihinin en şaşalı Manastırlarından muazzam bir eser. Oldukça etkileyici. Burdan Basilica'ya geçişi bulup ve orayı da ziyaret edicez. Eski Papa'ların kıyafetleri, taçları, haçları , vs..burda sergileniyor. Giriş 6€..Roma Pass geçimiyor .burası başka bir devlet ,Ondan parayı vermeye razı olucaz 
    Burdan çıkınca "Tombs of the Saints" kısmına girip St.Pietro'dan beri gelmiş geçmiş tüm papaların mezarlarının bulunduğu kısmı gezebiliriz. Kalabalığın olduğu mezar birkaç sene önce ölen Papa 2. Jean Paul.
    Burayı da gezdikten sonra esas heycan verici yere gidebiliriz; dizaynı Michelangelo tarafından yapılmış Cupola(Kubbe). Buraya çıkmak için 2 yol var. 1. Asansor+350Basamak (8€) 2. Tüm yolu yürüyerek çıkmak(5€) . Asansörle çıkılan bölüm çok da yorucu değil deniyor. Ondan bence asansörsüz çıkılabilir.
    St.Pietro'nun bahçesinde biraz daha gezindikten sonra Vatikan Müzesi'ni ziyaret edebiliriz. Yine her tarafın altınlarla kaplı olduğu, Hiristiyanlık ve tarihine dair birçok eserin bulunduğu bir müze. Burayı da gezdikten sonra Vatikan turumuz bitmiş oluyor. Bütün bunları yapmak en iyi ihtimalle 3 saat, ortalama 4 saati alacaktır.

    Vatikan'ın ihtişamlı ortamından çıktıktan sonra, sırada, Castel Sant'Angelo var. Haritada farketmenin çok kolay olduğu, şehir turu yaparken görmüş olcağımız silindirik bina, ilk zamanlarda(M.S 2.yy civarında) Roma İmparatoru Hadrian ve ailesinin mozolesi olarak yaptırılmış ancak daha sonra(M.S 4.yy civarından sonra) uzun yıllar kale ve bir süre de hapishane olarak kullanılmış. Kalenin tepesine bir melek indiği rivayetlerinden sonra, adı Castel Sant'Angelo olarak değiştirildiği söyleniyor. İçinde Rafael'in yaptığı bir melek heykeli mevcut. Aynı zamanda bu kalenin tam önündeki Roma'nın tek araç trafiğine kapalı köprüsü Ponte Sant'Angelo'daki heykeller de öncelerinde Rafael tarafından yapılmış heykellerle dolu imiş. Daha sonra heykeller Bernini'ye zamanın Papa'sı tarafından yeniden yaptırılmış. Kalenin içindeki kafede bir kahve molası verilebilir. Özellikle dışarıda surlar arasından Ponte Sant'Angelo'yu izleyerek kahveyi hüpletmek keyifli ve dinlendirici olabilir…
    Bu iki yeri gezdikten sonra öğle arası yapıp, günün ikinci yarısına başlayabilriz. Dünyanın en önemli sanat galerilerinden biri olan, Villa Borghese bölgesinde bulunan Galleria Borghese'a gitme zamanı geldi. Giriş için rezervasyon gerekebilir. Lütfenhttp://www.galleriaborghese.it/info-en.htm adresinden rezervasyon durumunu kontrol etmemiz gerekiyor. Müzenin içinde hiç bir eser olmasa bile sizi etkileyen bir yönü var. Öyle güzel tasarlanmış ki, sadece tavan ve duvar işlemeleri bile gezip görmeye değer. İçindeki eserlerin değerini ve güzelliğini görmek lazım diyorlar. Bernini, Canova, Raphael, Caravaggio ve daha birçok sanatçının heykel ve resimlerini ziyaret etmemizi öneriyorummm. Müzenin, Roma'da Collesium dışındaki tüm müzeler gibi Pazartesi kapalı olduğunu hatırlatmakta fayda var!!!!
    Müzenin bulunduğu dev park bölgesinin (Villa Borghese) içinde gezinti yapabilir, sürmesi biraz zor olan iki kişilik komik bisikletlerden kiralayaark biraz gezinebilirsiniz. Aynı zamanda burda National Geographic sponsorluğunda kurulmuş bir hayvanat bahçesi var ve oldukça keyifli bir yer. Girecekseniz mutlaka bikaç € daha fazla ödeyip sürüngen evine de girin. Burada timsahlara kafes olmadan (yukarından) bikaç metre yaklaşmak mümkün. Villa Borghese'nin diğer kısmında ise Roma Modern Sanatlar Müzesi var. Buraya da vakit kalırsa girebiliriz. Modern Sanatlara meraklı olmayan ben, bu kısmı pas geçiyorum 
    Buraya gelmek ve gezmek de en az 3 saati alır. Yani son günün mesaisi de bitti :)

    Floransa biletlerinizi bir kez daha kontrol edin. yarın Floransa'ya gidiyoruz. 
    4.Gün - Floransa
    *** Floransa; Santa Maria Novella Kilisesi - Duomo Meydanı - Floransa Güzel Sanatlar Akademisi (Accademia di Belle Arti Firenze) - Uffuzi Galerisi - Piazza della Signoria - Ponte Vecchio - Bilim Tarihi Müzesi

    Floransa adeta bir maket şehir. Küçücük, dar sokakları ve restore edilmiş, tertemiz eski tip evleri ilk göze çarpan “şirinlikler”. Yaklaşık 400.000 nüfuslu küçük Floransa’ya Roma Termini İstasyonundan hızlı tren kullanarak yaklaşık 1,5 saatte, yavaş tren ile de yaklaşık 3 saatte gitmek mümkün. Günübirlik bir tur olarak düşündüğüm için hızlı trenle seyahat etmeyi öneriyorum. Bilet fiyatları gidiş-dönüş 50€ civarında ve nerdeyse her saatte kalkan bir tren bulmak mümkünmüş. Gidiş biletini Floransa SMN İstasyonuna aldığımızı ve dönüşü de bu istasyondan yapacağımızı kontrol et!!! Floransa’da bulunan diğer istasyon şehrin dışına denk geliyor. SMN ise oldukça merkezi.
    SMN İstasyonunda iner inmez bir harita Bulmamız lazım. Tourism Info, İstasyon’da var. Harita 1€. SMN açılımı, istasyonun hemen yanıbaşındaki, Floransa’nın en büyük kiliselerinden birinden, Santa Maria Novella’dan geliyor. İstasyondan çıkar çıkmaz burayı ziyaret edebiliriz. İçine girmenin paralı olduğu nadir kiliselerden. Yaklaşık 5€.
    Buradan sonra görmemiz gereken yer Duomo Meydanı.
    Buradaki Dev Katedrali görmeden Floransa’dan ayrılmak olmaz! Sokak aralarından da devamlı görünüyor :) Buranın içini gezmek ve tepesine çıkmak için en az 1 saat ayırmak gerekiyor. Tepeden Floransa’ya bakmak için bu çıkışı yapmaya değer.
    Duomo Meydanındaki cafelerden birinde soluklandıktan sonra, Michelangelo’nun en ünlü eseri ve “Bu eseri gördükten sonra diğer heykel eserlerini görmeye gerek kalmıyor” gibi yorumlarla anılan David’i görme zamanı. David’in ellerinde, ayak ve vücudundaki detayların olağanüstülüğü, yakından bakıldığında hemen anlaşılıyormuş. Bu eser ve onlarca eser daha “Accademia di Belle Arti Firenze”(Floransa Güzel Sanatlar Akademisi) müzesinde görülmeye değer. Burada harcayacağımız yaklaşık 1 saatten sonra, dünyaca ünlü, dünyanın da en eski sanat müzelerinden olan, Palazzo degli Uffizi’deki dev Uffuzi Galerisi'ne gitmek. Raphael, Michelangelo, Botticelli, Caravaggio gibi birçok ünlü sanatçının onlarca eserini burda görmek mümkün. Ana holde gezerken, yukarıdaki portrelerde Osmanlı Padişahlarını varmış. Müze çok büyük olduğundan, gezmesi, gezme hızımıza bağlı olarak, 3 gün bile sürebilir:) Bir sanat uzmanı olmadığımız için, hızlı gezerek yaklaşık 2 saatte biter heralde.
    Bir yemek molasından sonra Piazza della Signoria’ye gitme zamanı. Bu meydanda birçok heykel görülecek. Gerçeğini gördüğümüz David’in bir kopyası ile beraber “Rape of Sabine woman” kopyası, “Perseus With the Head of Medusa” bronz eseri ve birçok eserin gerçeği ya da kopyalarını görebileceğimiz bir meydan.
    Buradan sonra, Floransa’nın en keyifli yerine, şehri ikiye bölen Arno Nehri’nin üstündeki birçok köprüden biri olan Ponte Vecchio’ya (“Eski Köprü”) gitmek. Bu meydana çok yakın olan bu köprünün en büyük özelliği üstündeki evler. Gerçekten oldukça orjinal bir eser olan bu köprü boyunca, mücevherciler, değerli sanat eserleri satan dükkanlar ve hediyelik eşyacıları varmış. Üstünden geçerek şehrin diğer tarafına geçtiğimizde birçok şarap dükkanı varmış. Toscana bölgesinin başkenti Floransa’dan birkaç Toscana şarabı almak lazım  . Ponte Vecchio’ya çok yakın olan Bilim Tarihi Müzesini isteyen gidip görebilir. Çarşı ve şarap dükkanlarını gezmek de Floransa’da oldukça keyifli.



    TIPS :
    Roma Pass


    Roma Pass, Roma Belediyesi’nin turistler için hazırladığı güzel bir paket. Paket içeriğinde bulunanlar ise şöyle;

    • 3 gün geçerli ve tüm toplu taşıma araçlarında(otobüs,minibüs-küçük elektrikli otobüsler-,metro ve tramvay) kullanılabilen bir ulaşım kartı
    • 3 gün geçerli, gireceğiniz ilk 2 müzeye bedava, sonrakilere ise indirimli şekilde girmenizi sağlayan bir müze giriş kartı
    • Roma haritası
    • Ufak bir Roma Rehberi
    • Güncel etkinlik ve haberleri içeren ufak bir Roma Haberleri rehberi
    Yani ilk etapta ihtiyacınız olabilecek herşey. Bu paketin ücreti yaklaşık 25€. Kolezyum(Coloseo) ve Borghese Galerisinin girişleri 20€’yu aşıyor! Yani ilk 2 girişi bu müzelere yaparsanız kendini direk amorti eden bir paket. Bu sebepten Tourism Info’ya gidip alacağınız bilgilerden sonra mutlaka hemen bir Roma Pass almalısınız. Müzeler dışında gezi otobüslerine ve şehirdeki diğer bazı aktivitelere de indirim sağlayabiliyor. Bu sebepten Roma Pass yazan yerlerde kartınızı göstermeyi unutmayın. Ayrıca bedava girmeyi planladığınız ilk iki yer için özel Roma Pass giriş turnikesi varsa (ki Kolezyumda mutlaka ordan geçin) bilet sırasını beklemenize de gerek yok. Kartınızla sırada bekleyen yüzlerce kişiye el sallayarak yanlarından direk Roma Pass turnikesinden giriş yapabilirsiniz:)
    Ulaşım
    Roma’da iki adet metro hattı var. Kırmızı ve Mavi hattın kesiştiği tek nokta Termini istasyonu. İstanbul’da yaşıyorsanız zaten o kadar lüçük geliyor ki şehir, insan her yere yürümek istiyor. Ama yine de abartmaya gerek yok.

    Roma Pass’iniz size 3 gün boyunca bedava ulaşım hakkı veriyor. Bundan sonraki zamanlarda ise günlük 4€ , tek kullanılık(90dakika) toplu taşıma biletlerini 1€’ya almanız mümkün. Büyük otobüs durakları ve bazı büfelerde biletçileri bulabilirsiniz.

    Otobüs(ve elektrikli küçük minibüs) hatları oldukça güçlü. Termini’deki ana otobüs durağındaki yol sorma bölümüne, "ben şuraya gitmek istiyorum" dediğiniz anda size yaklaşık 5 dakika içinde kalkacak otobüsün numarasını söylüyor. Otobüs duraklarındaki elektronik göstergeler, hangi numaralı otobüsün kaç dakika sonra durakta olacağını belirtiyor. Ve o duraktan geçen bütün otobüslerin hangi noktalara gittiğini bildiren tabelalar var. Böylece gitmek istediğiniz yere hangi numaralı otobüsün gidebileceğini bulabiliyor ve bunun kaç dakika sonra geleceğini görebiliyorsunuz. Yani soracağınız biri yoksa kendiniz de halledebilirsiniz.

    Havaalanına(Fiumicino, diğer adıyla Leonardo da Vinci) ulaşım için yarım saatte bir Termini-Fiumicino karşılıklı Tren seferleri var. Bunlar sizi güvenli ve hızlı bir şekilde Havaalanına ya da şehre getirebiliyor. Bilet fiyatı 11€.

    Taksiye hiç binmedim. Biraz İstanbul taksisi gibi yabancıyı görünce dolaştıran tarzdaymış diye çok duydum. Açık söylemek gerekirse hiç ihtiyacım olmadı zaten. Ama binmek isteyenler için bir referans değeri vereyim, havaalanından şehre yaklaşık 50€’ya geliyorlarmış.

    Şehirde bazı noktalara Tramvaylar’da bulunuyor. Bunların da gideceği noktalar aynı otobüs duraklarında olduğu gibi duraklarda belli. Yine bir toplu taşıma bileti ile binebiliyorsunuz.

    Eğer günlük ya da tek binmelik bilet aldıysanız otobüslere ya da tramvaya binerken “validate/confirm” ettirmeyi unutmayın. Yani araçlar içindeki sarı aletlere sokup, bindiğiniz tarihin oraya yazılmasını sağlıyorsunuz. Eğer aletler bozuk ise otobüse bindiğiniz tarih ve saati bir kalemle biletin üstüne yazın. Böylece bir kontrol sırasında sizin gerçekten bir gündür mü yoksa daha fazla mı o biletle dolaştığınız ortaya çıkıyor. Eğer biletsiz yakalanırsanız ya da biletinizi makineye onaylatmamışsanız 100€ ceza yersiniz.
    Yeme – İçme
    Elbette Pizza ve Makarna yiyip, Şarap ve Kahve içeceksiniz :) Üstüne, nefis tatlılar ve mutlaka Roma dondurması.. Termini bölgesinde kalıyorsanız, ki en merkezi noktası bura olduğu için büyük ihtimalle burda kalıyorsunuzdur, etrafta sokaklarda birçok Pizzaria göreceksiniz. Fiyat olarak birbirlerine çok yakın yerler. Hatta Roma’yı İstanbul’dan ayıran bence en önemli özellik en turistik ve lüks denilen yerindeki menü ile en standart yerdeki yer arasında uçurum olmaması. Evet fark var ama yaklaşık 7€ olan bir pizza lüks bi yerde yaklaşık 12€. Yani çok da abartı bir fark yok. Girişteki menülerden ne yiyebileceğinize ve fiyatlara bakabilirsiniz. Bazen turist menüleri çok güzel olabiliyor. Termini bölgesi dışında Via Nationale'i kesen sokaklarda, Campo De Fiori'de ve Piazza Navona'da da birçok yere rastlamak mümkün. Trastevere denen şehrin en lüks bölgesinde de yemek yiyebilirsiniz. Ancak ben, şahsen, gezmeme rağmen, Trastevere'nin şehrin diğer kısımlarından ne gibi farkı olduğunu tam anlayamadım. Burası gece hayatı ile de ünlüymüş ama birçok modası geçmiş tarz bar'dan başka pek bir şey olduğunu söyleyemem.
    Pizzaları ince hamur, amerikalıların yaptığı gibi karman çorman yerleştirilmiş malzemelerden çok minimalist, özenli hazırlanmış ve kıtır kıtır. Ben bayıldım. Ancak Türkiye’den bir kaç arkadaşımın sevmediğini duydum. Zevkler ve renkler tartışılmaz ama epey şaşırdım bunu beğenmemelerine.

    Makarna için özellikle Termini bölgesinde Via Amadeo’daki Pastarito’yu tavsiye ediyorum. İstediğiniz şekilde makarnayı seçip, üstüne hangi sosu alacağınızı da belirleyip, nefis bir porsiyon makarna yiyebilirsiniz. Genelde menülerdeki makarnalar standart olduğu için burda insan kendini daha özgür hissediyor.

    Şarap olarak Toscana bölgesinin üzümlerini (Chianti en ünlü) deneyebileceğiniz gibi, Türkiye'de nispeten pahalı fiyatlara bulabileceğiniz Merlot , Cabernot Sauvignon şarapları çok iyi fiyata içebilirsiniz. Hatta çok şarap üstadı değilseniz, direk ev şarabı alın.(Vino de Casa) Yaklaşık yarım litresini 3-5€ gibi makul bir fiyata içebileceğiniz bu şaraplar %80 olasılıkla kolay içimli ve güzel şaraplar çıkıyor. Şansınıza o gün restorenda hangi üzümden varsa ondan geliyor.

    Yeme içme yerleri genelde saat 3 ile yaklaşık 7 arası kapalı. Bundan dolayı yemeğinizi 2 bucuğa kadar yediniz yediniz, yoksa 7'ye kadar beklersiniz. Ya da ayak üstü bazı yerler (gastronomia;bizdeki büfe tarzı) ya da fast-food mekanları bu vakitlerde de açık oluyor. Tavsiye etmesem de buralardan geçiştirebilirsiniz
    Şarap ve kahveye meraklı İtalya’da bol bol kahve içmeyi de unutmayın. Özellikle Cappucino’ları nerde içerseniz için inanılmaz güzel köpüklü ve aromalı oluyor. Espresso için sadece Café demeniz yeterli. Cafelerdeki menülerde görünce şaşırmayın; Tavola ve Banco şeklinde iki fiyat göreceksiniz. Bunların birisi otup içerseniz istenen ücret(Tavalo) diğeri ise Barda içer gibi ayakta hemen hızlıca bir kahve atıp devam etmek üzere olan ücret(banco). Miktarlarda herhangi bir değişiklik yok. Tavola yaklaşık %50 daha pahalı ama verip dinlenmeye değer.

    Dondurmacıları Roma'nın birçok noktasında göreceksiniz..Bunların en ünlüsü Blue Ice! Campo de Fiori'de, Trastevere'de Piazza S.Maria'da, Piazza Farnessa'da ve daha birçok noktada Blue Ice şubelerini bulabilirsiniz. İnanılmaz çeşitleri ve enfes tadı ile Roma dondurmasını yaz, kış demeden keyifle yiyebilirsiniz.

    Roma'da, dışarda gezerken gördüğünüz bütün çeşmelerden su içilebiliyor. Ondan bir şişe su alıp, tüm tatili onu yeniden doldurarak geçirebilirsiniz.
    Şaraplar
    İtalya, dünyanın en çok şarap üreten ülkesidir. Ülke, üretilen şarapların çeşidine göre 20 bölgeye ayrılmıştır. Hemen her şehir, kendi şarabını üretmekte ve ihraç etmektedir. Hâl böyleyken, Roma şehri de kendine özgü bir şarap kültürüne sahiptir. Barolo, amarone ve chianti; denenebilecek ünlü İtalyan şaraplarından bazılarıdır. 4 – 5 €’ya gayet kaliteli bir şişe şarap ısmarlayabilirsiniz.
    Dışarıda yemek yemeden önce bunları bilmenizde fayda var:
    Ristorante: Diğerlerine göre daha lükstür ve daha geniş bir menüye sahiptir.
    Trattoria: Ristorante’den daha az resmidir, servis daha gelişigüzeldir. Menünün pek zengin olduğu söylenemez.
    Osteria: Daha çok alkollü içecekler tüketilir. Kişilerin makul fiyatlı şarap eşliğinde sohbet etmek için bir araya geldikleri samimi restoranlardır.
    Pizzeria: Pizza yapan ve satan restoranlardır. Farklı fiyat aralıklarında pizzeria’lar mevcuttur.
    Gelateria: Dondurmacı dükkânıdır.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    Goa
    Goa, Roma gece hayatının önemli adreslerinden. Leonardo di Caprio ve New York Gangsterleri ekibi film çekimleri sonrasında soluğu burada alıyormuş. Etnik bir şıklığa sahip kulüpte dünyanın en iyi DJ'leri hip-hop, house ve tribal sound plaklarını çeviriyor. 13 Via Libetta, Ostiense; (39) 06 574 82 77
    La Maison
    La Maison, kapısındaki sıkı güvenliği geçerken problem yaşayabileceğiniz bir kulüp. İçeri girebilirseniz zafer sizindir. R&B'den hoşlanıyorsanız burayı daha da çok seveceksiniz. Koyu kırmızı renkte duvarlar ve rahat koltuklar da burayı ıklaştıran detaylardan. İçeri girerken en az kulüp kadar şık ve bakımlı omaya bakın, yoksa kapıdan asla geçemeyebilirsiniz. ambience of dark red walls and comfy sofas. It's very elegant; make sure you are too, or you'll never get in. 3 Vicolo dei Granari, Largo Argentina; (39) 06 683 33 12;www.lamaisonroma.it
    ALIŞVERİŞ :
    Roma demek moda demeki, ünlü tasarımcılar demek, aşık olduğumuz markalar demek… İşte Roma'da tüm bunları bulabilmeniz için ihtiyacınız olan adres ve telefonlar...

    İspanyol Merdivenleri'nin hemen altında bulunan cadde, ünlü tasarımcıların mağazalarının toplandığı bir alışveriş cenneti. Via Condotti, Prada, Gucci, Dolce & Gabbana, Bulgari ve Valentino gibi dükkanların bulunduğu bir rüya caddesi. Buna paralel olan Via Borgognona ise yakın zamana dek ‘Fendi Caddesi' olarak biliniyordu. Ancak 2005 yılında Fendi'nin Largo Goldoni yakınlarında açmış olduğu megastore ile burada sadece Fendi'nin deposu ve bazı aksesuar dükkanları kaldı.

    Roma’da alışveriş deyince akla gelen ilk adres Via del Corso’dur. Piazza del Popolo ile Piazza Venezia arasında uzanan bu 1,5 kilometrelik cadde; makul fiyatlısından lüksüne kadar birçok mağaza ile donanmıştır. Özellikle cadde ve bu caddenin ara sokakları, Piazza di Spagna civarında lüks butiklere ev sahipliği yapmaktadır.
    İspanyol Merdivenleri’ne çıkan bir diğer cadde Via Condotti, özellikle lüks giyimin merkezi olarak bilinmektedir. Burada ünlü İtalyan tasarımcıların ürünlerinin yanı sıra dünya çapında tanınan markalar da yer almaktadır.
    Sokak alışverişinden ziyade alışveriş merkezi meraklısıysanız Euroma2, iyi bir tercih olabilir. İçerisinde 230’dan fazla mağaza bulunan merkez, özellikle kıyafet ve aksesuar anlamında zengin seçenekler sunuyor.
    Bitpazarı
    Porta Portese bitpazarına da uğramayı unutmayın. Her Pazar sabahı 07:00 ile 13:00 saatleri arasında Trastevere’de kurulan bu pazarda kaliteli ikinci el deri kıyafetler, aksesuarlar, mücevherler, hediyelikler ve mobilyalar bulmak mümkündür.
    Ülkeye has hediyelikler
    Eğer yakınlarınıza onlara bu şehri anımsatacak hediyeler götürmek istiyorsanız şu listeyi göz önünde bulundurun: zeytinyağı, şarap ve makarna gibi ürünler minyatür olarak renkli paketlerle satılmaktadırlar. Bunları, İtalyan yemeklerinden küçük bir esinti olarak sevdiklerinize sunabilirsiniz.

    Ayrıca renkli maskeler; Roma Futbol Kulübü’nün forma, atkı, şapka gibi taraftar ürünleri; tarihi yerlerin minik bibloları ve kartpostallar satın alabileceğiniz hediyelik eşyalar arasındadırlar.
    GİDİLECEK YERLER :
    Antik Roma
    Kolezyum / Colosseo

    Orijinal ismi Flavianus Amfiteatrı olan ve yüzyıllardan beri ayakta kalmayı başaran yapı, Roma şehrinin adeta bir simgesidir. Elips biçimindeki yapının inşasına M.S. 72 yılında, imparator Vespasian döneminde başlanmış; M.S. 80’de imaparator Titus döneminde tamamlanmıştır. 50 bin kişi kapasiteli Kolezyum, Roma İmparatorluğu sınırlarındaki en büyük amfiteatr olma özelliğini taşır.
    Köle, mahkûm veya iyi savaşçılar arasında seçilen gladyatörler, birbirleriyle ya da vahşi hayvanlara burada dövüşürler ve kimi ölümle sonuçlanan şiddet gösterileri sunarlardı. Sosyal statülerine göre amfiteatrda yerlerini alan seyirciler ise ateşli tezahüratlarla, bu güç kapışmasını izlerdi. Zaman içinde gittikçe popülerleşen bu etkinlik, halkın en büyük eğlencesi olmuş ve Kolezyum, Roma halkı için bir prestij merkezi hâline gelmiştir. Burada gösterilerin dışında, tiyatro oyunları da düzenlenirdi.
    Kolezyum; turist kalabalığıyla çevrili olduğundan, çevresinde birçok dilde turlar sunan rehberler bulabilirsiniz. Ayrıca sesli elektronik rehberle turunuzu kendiniz de gerçekleştirebilirsiniz. Yapı, Via S. Gregorio caddesinin üzerinde yer almaktadır.
    Ziyaret saatleri: Pazartesi – Cumartesi: 09:00 – 19:00
    Forum / Foro Romano

    Roma İmparatorluğu, Forum’dan yönetilmiştir. Palatino ve Capitolino Tepeleri arasında yer alan bu bölge, eski Roma medeniyetinin çevresinde geliştiği merkezdir. M.Ö. 7. yüzyıl civarında yapımı başlamış ve o tarihten sonra bin yıl boyunca Roma şehir hayatının merkezi olmuştur. Siyaset, ekonomi, din işleri ve hukuk işleri buradan yürütüldüğünden, alanda birçok resmi bina görevi görmüş yapıya rastlanır.
    19. yüzyılda yapılan kazı çalışmalarıyla birlikte Antik Roma kültürüne ışık tutan birçok yapı ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan bazıları Curia (Senato Binası), Lapis Niger, Arco di Settimio Severo, Rostra, Colonna di Foca, Tempio di Saturno, Basilica Giulia, Tempio dei Castori (Kastor ve Polluks Tapınağı), Tempio di Cesare (Caesar Tapınağı), Casa delle Vestali, Tempio di Vesta, Tempio di Antonio e Faustina, Basilico di Massenzio ve Arco di Tito’dur.
    Senato binası olan Curia’nın, M.Ö. 7. yüzyılda Tullus Hostilius tarafından inşa ettirildiği tahmin edilmektedir. O günden bu yana pek çok düzenleme geçiren bu yapı, Roma devlet işlerinin görüşüldüğü bina olarak hizmet vermiştir. M.Ö. 4. yüzyıl civarında yapıldığı tahmin edilen Rostra ise devlet adamlarının ve politikacıların halka seslendiği yüksek bir paltformdur. Rostra’yı halktan kişiler de konuşma yapmak için kullanırlardı. Forum’un batı ucunda, 8 sütun hâlinde yükselen Tempio di Saturno (Satürn Tapınağı); tanrı Satürn’e ithaf edilmişti ve imparatoluğun altın ve gümüş hazinelerinin saklandığı yerdi. Tempio dei Castori (Kastor ve Polluks Tapınağı), Regillus Irmağı Savaşı (M.Ö. 495)’nda elde edilen zaferdeki paylarından ötürü Zues ile Leda’nın ikiz oğulları Kastor ve Polluks adına inşa edilmiştir. Alanda yer alan dikkat çeken yapılardan bir diğeri ise Arco di Tito (Titus Takı)’dır. Forum’un güneydoğusundaki bu tak, M.S. 1. yüzyılda imparator Domitian tarafından abisi Titus adına inşa ettirilmiştir. Kudüs’ün Romalılar tarafından işgalini kutlamak için yapılmıştır ve özenli rölyefleriyle dikkat çeker.
    Ziyaret saatleri: Kışları 09:00 – 16:30, yazları 09:00 – 19:30 arası açık.
    İmparatorluk Forumları / Fori Imperiali
    M.Ö. 46 ile MS 113 yılları arasında inşa edilen bu meydanlar; politika, din işleri ve ekonominin kalbi niteliğindeydi. Fori Imperiali olarak adlandırılan bu kompleksin içinde Caesar, Augustus, Nevra ve Trajan Foraları ile Temple of Peace (Barış Tapınağı) yer almaktadır. Via dei Fori Imperiali’nin kuzeydoğusunda yer alan bu yıkıntılar, eski görkemlerini koruyamasalar da Antik Roma hakkında engin bilgi sunmaktadırlar. Bölgede bulunan Mercati di Traiano (Trajan Pazarları) da yüzyıllar öncesinde yapılmış olan bir alışveriş merkezinin özelliklerini gözler önüne serer.
    Palatino Tepesi

    Eski Roma halkının elit kesiminin ikamet ettiği yer, muhteşem Roma Forumu manzarasına sahip olan Palatino Tepesi’dir. Tepe, Roma şehrini oluşturan yedi tepeden biridir ve Forum’dan neredeyse 40 m daha yüksektedir. Yemyeşil düzlüklerin arasındaki kalıntılar, bu tarihi atmosfere dingin bir hava katar. Palatino’nun Roma mitolojisinde oldukça önemli bir yeri vardır. Şehrin kurucuları olduğuna inanılan Romulus ve Remus’un bir dişi kurt tarafından bu tepede yer alan bir mağarada bulunduklarına ve kurdun çocukları besleyerek çocukların hayatta kalmalarını sağladığına inanılır.
    Bu bir zamanların lüks semtinde soyluların yanı sıra imparatorlar da yaşamışlar ve tepeye birbiri ardına saraylar inşa ettirmişlerdir. Augustus, Tiberius ve Domitian saraylarının kalıntıları ayaktadırlar. Tepedeki bir diğer ilgi çekici yer ise araba yarışlarının düzenlendiği, 270 bin kişilik kapasiteye sahip bir hipodrom olan Circus Maximus’tur.
    Ziyaret saatleri: Kışın 09:00 – 16:30, yazın 09:00 – 19:30 arası açık.
    Pantheon

    Pantheon, Marcus Agrippa tarafından M.Ö. 27 yılında yaptırılmış ve Antik Roma’nın tanrılarına adanmıştır. Antik Roma’dan günümüze kalan en iyi korunmuş eserdir. İmparator Hadrianus; yapıyı, M.S. 126’da tekrar inşa ettirmiştir ve Pantheon, M.S. 7. yüzyıldan beri bir kilise görevi görmektedir. Pantheon’un en dikkat çekici özelliği mimari özellikleri ve harika bir mühendislik örneği oluşudur: yapının kubbesinin yüksekliğinin çapıyla eşit olduğunu (43 m) söylediğimizde, Pantheon’un ne kadar görkemli olduğuna siz de inanacaksınız. Kubbenin bir diğer özelliği ise üzerinde bulunan küçük delik oculus’tan içeri yağmur damlaları ve güneş ışınlarını almasıdır. Pantheon’da krallar Victor Emmanuel II ve Umberto I ile sanatçı Rafael’in mezarlarını da görebilirsiniz. Pantheon, Piazza della Rotonda meydanında yer almaktadır.
    Ziyaret saatleri: Ptesi – Ctesi: 08:30 – 19:30, Pazar 09:00 – 18:00
    Caracalla Hamamları / Terme di Caracalla
    İmparator Caracalla, şehrin güneyinde tarihin en önemli SPA komplekslerinden birini yaptırmıştır. Yapımı M.S. 216 yılında tamamlanan Caracalla Hamamları, 13 hektarlık bir alana yayılmıştır ve içerisindeki birçok farklı salonla birlikte zamanının en gözde dinlence mekânlarından biri olmuştur. Bu kompleksin içerisinde bulunan odalardan bazıları; frigidarium (soğuk oda), tepidarium (ılık oda), caldarium (sıcak oda), natatio (yüzme havuzu), kütüphane ve iki adet palaestra (güreş ve boks okulu)’dır.
    Adres: Via delle Terme di Caracalla
    Ziyaret saatleri: Salı – Pazar: 09:00 – 18:30, Ptesi: 09:00 – 13:00
    Vatikan

    Roma şehir merkezinin batısına doğru ilerleyip Tiber Nehri’ni (Tevere) geçtiğinizde, Hristiyanlığın en kutsal şehri Vatikan’a ulaşmış olacaksınız. Papaların ikamet yeri olan bu küçük devlet, 1929 yılındaki Laterno Antlaşması’yla bağımsızlığını ilan etmiş ve bir devlet olarak tanınır hâle gelmiştir. Etrafı yüksek duvarlar ile çevrili, neredeyse 900 kişinin ikamet ettiği bu dünyanın en küçük ülkesinde 1377 yılından beri Papalar yaşamakta ve Katolik mezhebini buradan yönetmektedirler. Dünyanın her yerinden Katolikler bu kutsal toprakları görebilmek, papanın ve kardinallerin ikametgâhına adım atabilmek için Roma’ya akın etmektedir. Eğer güzel bir günde Vatikan’ı ziyaret ederseniz, San Pietro Bazilikası önünde içeri girmeyi bekleyen metrelerce uzunluğundaki kuyruğu görürsünüz.
    Şehir adeta bir açık hava müzesi gibidir. Her bir adımda heykeller, anıtlar, tablolar, freskler karşılar sizi. Tüm bunlara yakından bakabilmek için Piazza San Pietro, San Pietro Bazilikası, Vatikan Müzeleri ve Castel Sant’ Angelo sizi bekliyor.
    Bir not: Vatikan’a giriş yapmak için vize veya pasaport gibi herhangi bir işleme gerek yoktur.
    Piazza San Pietro / San Pietro Meydanı

    Vatikan’ın merkezi, San Pietro Bazilikası’nın önünde uzanan geniş meydan Piazza San Pietro’dur. Mimar Bernini’nin 1656 – 1667 yılları arasındaki 11 yıllık uğraşı sonucunda bu dünyanın belki de en ihtişamlı meydanı ortaya çıkmıştır. 284 adet sütun, meydanı çevreler. Sütunların üzerlerinde ise 140 adet aziz heykeli yer almaktadır. Sütunların arasında kalan elips şeklindeki alanın tam ortasında 26 m uzunluğunda, M.S. 37’de Mısır’dan Roma’ya getirilen kırmızı granitten yapılmış dikilitaş bulunmaktadır. Tarihinin M.Ö. 13. yüzyıla dayandığı düşünülen bu dikilitaşın iki yanında ise M.S. 17. yüzyıl tarihli iki adet çeşme yer almaktadır. Ayin günlerinde Papa’nın halkı selamladığı meydan, 300 bin kişiyi rahatlıkla alabilmektedir.
    Basilica di San Pietro in Vaticano / San Pietro Bazilikası

    Dünyanın en büyük Katolik Kilisesi, Vatikan’ı ve Roma’yı gururlandıran San Pietro Bazilikası’dır. Tiber Nehri’ni Ponte Sant’ Angelo Köprüsü üzerinden yürüyerek geçin, Via della Conciliazione’yi takip edin; San Pietro Meydanı’nda yer alan San Pietro Bazilikası’nı göreceksiniz. San Pietro, 60 bin kişilik iç kapasiteye sahip oluşuyla dünyadaki en büyük kilisedir.
    Bazilika, İsa’nın on iki havarisinden biri olan Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yere dikilmiştir ve ismini bu havariden almıştır. 18 Nisan 1506’da başlayan ilk bazilika inşa çalışmaları, yıllar içerisinde birçok mimarın yaptığı eklemelerle nihai hâlini 18 Kasım 1626’da almıştır. Bazilikanın mimarları arasında Donato Bramante, Antonio da Sangallo, Michelangelo, Vignola, Giacomo della Porta, Carlo Maderno, Gianlorenzo ve Bernini’nin isimleri sayılmaktadır.
    Bazilikanın en değerli eserlerinden biri Rönesans sanatçısı Michelangelo’nun ünlü La Pietà’sıdır. 1499 tarihli bu mermer heykel, İsa ile annesi Meryem’i temsil etmektedir. Çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeni, Meryem’in kollarında yatmaktadır; oldukça genç işlenen Meryem figürü ise hüzünlü gözlerle İsa’nın bedenine bakmaktadır. Bazilikaya adım atıldığında sağdaki ilk şapelde yer alan heykel, San Pietro’nun şaheserlerinden biridir.
    132 m yüksekliğindeki kubbenin hemen altında ise Bernini’nin 1623 – 1633 yılları arasında yaptığı ünlü baldacchino’su bulunmaktadır. Yüksekçe bir altarın üzerindeki bu bronz ve mermer yapının, Aziz Petrus’un mezarının tam üstüne inşa edildiği söylenir. 4 kolon ve bir tavandan oluşan baldacchino’nun her bir kolonu 20 m yüksekliğindedir.
    En çok hayranlık uyandıran odalardan bir diğeri ise Rafael Odaları (Stanze di Raffaello)’dır. Papa II. Julius’un görevlendirdiği Rafael ve arkadaşları; Sala di Costantino, Stanza di Eliodoro, Stanza della Segnatura ve Stanza dell'incendio del Borgo isimleriyle bilinen bu dört odayı 1500’lü yılların başlarında tamamlamışlardır. Bu dört odanın en ünlüsü, Atina Okulu ve Kutsal Ayin Üzerine Tartışma fresklerinin yer aldığı Stanza della Segnatura’dır.
    Ziyaret saatleri: Pazartesi – Cumartesi: 09:00 – 18:00
    Capella Sistina / Sistina Şapeli

    Bazilikanın içinde yer alan şapellerin en ünlüsü ise Sistina Şapeli’dir. Michalengelo’nun 1508 ile 1512 yılları arasında yaptığı fresklerden ikisi, bu şapelin simgelerinden olmuşlardır: Tavanda yer alan Adem’in Yaratılışı ve girişte sağ duvardaki Son Yargı. Adem’in Yaratılışı’nda İncil’in Genesis (Yaratılış) bölümünde sözü geçen Tanrı’nın ilk insan olan Adem’i yaratışı resmedilmiştir. Freskte, Tanrı’nın sağ eliyle Adem’in sol elinin birbirlerine değmek üzere olduğu görülür. Son Yargı ise tamamlanması 9 yıl alan bir eserdir. Şapelin duvarlarından birini boydan boya kaplayan eserde, İsa’nın yeryüzüne tekrar inişi ve kıyamet anlatılmaktadır.
    Ziyaret saatleri: Pazartesi – Cumartesi: 09:00 – 18:00
    Castel Sant’ Angelo

    San Pietro’dan biraz uzaklaşıp Tiber Nehri’ne doğru ilerlediğinizde Castel Sant’ Angelo şatosunu göreceksiniz. İmparator Hadrianus’un kendisi için bir mozole olarak yaptırmaya başladığı yapı, 139 yılında Antoninus Pius tarafından tamamlanmıştır. Zamanla bir mozole görüntüsünden uzaklaşan şato, bir savunma merkezine dönüşmüştür. Savaş zamanlarında askerler ve papalar Castel Sant’ Angelo’ya sığınmışlardır. 13. yy’da II. Nicholas, kaleyle Vatikan şehri arasında bir geçit yaptırmıştır. Kale; hapishane, zindan ve bir işkence merkezi olarak da kullanılmıştır.
    Castel Sant’ Angelo, günümüzde bir müze olarak hizmet vermektedir ve gezilip görülebilecek 5 kata sahiptir. Hapishanelerin ve hücrelerin yer aldığı ikinci kat, freskleriyle öne çıkan dördüncü kat (papalık katı) ve muhteşem Roma panoramasının izlenebildiğini beşinci kat ilginizi çekebilir.
    Ziyaret saatleri: Salı – Pazar 09:00 – 19:00
    Ve Diğerleri...
    Roma’nın sadece Antik Roma ve Vatikan’dan oluştuğunu söylemek, bu zengin şehre haksızlık yapmak demektir. Şehrin hemen her noktası, görülmeye değer eserlerle doludur.
    Piazza Venezia

    Roma’nın belki de en merkezi meydanı Piazza Venezia’dır. Hem Antik Roma destinasyolarına yakındır, hem de Vatikan’a. Ayrıca şehrin ulaşım ağının da ana duraklarından birisidir bu meydan. Piazza Venezia’da görebileceklerinizden bazıları II Vittoriano Anıtı ve Palazzo Venezia (Venezia Sarayı)’dır.
    Piazza Venezia’yı zenginleştiren en önemli eser II Vittoriano Anıtı’dır. Birleşmiş İtalya’nın ilk kralı olan Victor Emmanuel’i onore etmek için yapılmış hayranlık uyandıran anıt; 1895 yılında Giuseppe Sacconi tarafından tasarlanmıştır. Saf beyaz mermerden yapılmıştır ve kilometrelerce öteden dahi gözlerin kendisine çevrilmesini sağlar. Anıtta Victor Emmanuel heykeli, tanrıça Victoria'nın atlı araba süren iki adet heykeli, çeşmeler, 4 adet korint tarzında kolon ve merdivenlerden görülmesi gereken yerlerdendir. Anıtın içerisinde İtalya tarihinden izler sunan bir müze ve Altare della Patria (Meçhul Asker Anıtı) da yer almaktadır.
    Ziyaret saatleri: 09:30 – 18:00
    Capitolino Tepesi
    II Vittoriano ile Forum arasında kalan alanda, Roma’yı oluşturan 7 tepeden en küçüğü olan Capitolino Tepesi yer almaktadır. Bir zamanlar Antik Roma kalıntılarının bulunduğu tepenin çehresi, Michalengelo’nun 16. yüzyılda yaptığı düzenlemeler ile oldukça değişmiştir. Şimdilerde Capitolino, Piazza del Campidoglio (Campidoglio Meydanı) ve meydanın etrafındaki Palazzo Senatorio, Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuovo saraylarından oluşmaktadır. Ayrıca meydanın tam ortasında, orijinali Palazzo Nuovo’da bulunan M.S. 2. yüzyıl tarihli bronz Marcus Aurelius heykelinin bir replikası bulunmaktadır.
    Tepede bulunan bu saraylar meydanında birçok müze yer almaktadır. Bu müzelerin tümü Capitolino Müzeleri olarak adlandırılır. Palazzo Senatorio, Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuovo’daki salonlar, yer altından geçen bir galeriyle birbirlerine bağlanmışlardır. Müzelerde görebileceklerinizden bazıları Antik Roma tarihinden eserler; Ölen Galyalı, Capitolino Venüsü ve Capitolino Dişi Kurt heykelleri; Velázquez, Bellini ve Caravaggio’nun resimleri ve imparator büstleridir.
    Adres: Piazza del Campidoglio, 1 – 00186, Roma
    Tel: +39 060608
    Web:www.museicapitolini.org
    Ziyaret saatleri: Salı – Pazar: 09:00 – 20:00
    Piazza di Spagna ve İspanyol Merdivenleri

    Lüks butiklerin etrafını çevrelediği Piazza di Spagna ile Trinità dei Monti kilisesinin bulunduğu Piazza Trinità dei Monti’yi birleştiren merdiven setleri, İspanyol Merdivenleri olarak bilinmektedir. Merdivenler, Avrupa’nın en uzunu ve en genişi olarak ün salmıştır. 1723 – 25 arasında yapılan bu 138 basamaktan oluşan merdiven seti, özellikle gençlerin Roma’daki en gözde mekânıdır. İspanyol elçiliği bu meydanda yer aldığından merdivenler de İspanyol sıfatıyla adlandırılmıştır. Piazza di Spagna’da, merdivenlerin başlangıç noktasındaki 1627 tarihli, barok La Fontana della Barcaccia çeşmesi de görülmeye değer bir başka eserdir.
    Fontana di Trevi / Trevi Çeşmesi

    Ve Roma’yla özdeşleşen çeşmeye bozuk para atma geleneğinin hayata geçirildiği yerdeyiz. Roma’ya hayran kaldıysanız ve bu şehri tekrar ziyaret etmek isterseniz, bu dileğinizin gerçekleşmesi için bir bozuk parayı sağ elinizle sol omzunuzun üzerinden Trevi Çeşmesi’ne atmanız yeterlidir.
    Heykeltıraş Nicola Salvi’nin eseri, 1732 – 1762 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu Roma’nın en büyük barok çeşmesi; 26 m yüksekliğinde, 20 m genişliğindedir. Eserde, deniz tanrısı Neptün midye şeklindeki bir savaş arabasında resmedilmiştir. Tritonlar da arabayı çeken deniz atlarını sakinleştirmeye çalışmaktadırlar. 1960 yılı yapımı La Dolce Vita (Tatlı Hayat) filmi, Trevi Çeşmesi’nin popülerliğini arttırmıştır.
    Piazza Navona

    Gian Lorenzo Bernini’nin Fontana dei Quattro Fiumi (Dört Nehir Çeşmesi)’si, bu meydanın ortasında yükselen önemli bir mimari şaheserdir. Rio de la Plata, Tuna, Ganj ve Nil nehirlerini simgeledeğine inanılan bu heykel; 1651 yılından bu yana Piazza Navona’yı süslemektedir. Meydanda bulunan bir diğer görülesi yapı ise 17. yüzyıl tarihli Sant'Agnese in Agone bazilika kilisesidir.
    Piazza Navona, günümüzde, bir açık hava sahnesi olarak da hizmet vermektedir. Gezinize meydanda bir mola verip sokak sanatçılarının eğlenceli şovlarını izleyebilirsiniz.
    Campo de’ Fiori
    Orta Çağ’da çiçeklerle kaplı bir ova olan Campo de’ Fiori, bu yüzden “çiçekler tarlası” ismini almıştır. Piazza Navona’nın birkaç sokak güneyindeki bu kare şeklindeki meydanda, bir zamanlar suçlular idam edilirmiş. Öyle ki meydanı süsleyen filozof Giordano Bruno’nun heykelinin de benzer bir hikâyesi vardır: Bruno; evrenin merkezinde Güneş’in yer aldığını iddia edince, 1600’de, engizisyonun kararıyla Campo de’ Fiori’de diri diri yakılmıştır. Heykeltıraş Ettore Ferrari, 1887’de Bruno’nun heykelini idam ettirildiği yere diktirerek Giordano Bruno isminin uzun yıllar yaşamasını sağlamıştır.
    Günümüzde Campo de’ Fiori, çiçekçilerin meskenidir. Ayrıca sebze, meyve ve balık satıcıları da meydandaki yerlerini almakta ve burayı bir pazara çevirmektedirler. Etraftaki kafeler ise özellikle gençlerin uğrak yeri olmuştur.
    Bocca della Verità

    Santa Maria in Cosmedin Bazilikası, Roma’nın en çok ziyaretçi çeken heykellerinden birine ev sahipliği yapmaktadır: Bocca della Verità (Gerçeğin Ağzı), kilisenin girişinde meraklı turistleri selamlar. 1. yüzyıldan kalma bir Antik Roma çeşmesinin bir parçası olduğu varsayılır. 17. yüzyılda Santa Maria in Cosmedin’e yerleştirilen bu heykelin olağanüstü güçleri olduğuna inanılır. İnanışa göre heykelin ağzına parmağını sokup yalan söyleyenlerin parmağı, heykel tarafından ısırılır. Bu heykel, 1953 yapımı Roma Tatili filmiyle geniş kitleler tarafından bilinir hâle gelmiştir.

    Göz kamaştırcı Yapılar
    İmparator Marcus Agrippa'nın inşa ettirdiği Pantheon, aradan geçen 2000 seneden sonra bile dünyanın en göz kamaştırıcı yapıları arasında sayılıyor. Romalıların 12 büyük tanrısına tapınak olarak inşa edilen Pantheon M.S. 609 yılında kiliseye çevrildi. İtalya'da monarşinin hüküm sürdüğü kısa bir dönem de kralların mezarı olarak kullanıldı. Piazza della Rotonda; (39) 06 6830 0230 Mussolini ve onun faşist şehir planlamacıları tarafından ideal bir yerleşim alanı olarak tasarlanan Eur, Roma'ya giden birçok kişinin gözünden kaçabilir. Günümüzde bir iş merkezi olan bölgeye giderseniz Palazzo della Civiltà del Lavoro'yu, muheşem Palazzo dei Congressi'yi ve Museo della Civiltà Romana'yı da görmeyi ihmal etmeyin.
    Castel Sant'angelo
    Castel Sant'angelo, Roman Holiday filminde Gregory Peck ve Audrey Hepburn'ün önünde dans ettiği ünlü kale. Aslen İmparator Hadrian için mezarlık olarak inşa edilen kale Rönesans dönemi din adamları tarafından kuvvetli bir kaleye dönüştürüldü. Kalenin içindeki Cortile d'Onore şapeli Papa X. Leo için Michelangelo tarafından tasarlandı. VII. Clement'in minik kişisel banyosunun freskoları da Giulio Romano tarafından yapıldı. Kalenin tepesindeki kafede soluklanıp, şehri 360 derecelik bir açıyla seyredebilirsiniz. 50 Lungotevere Castello; (39) 06 681 91 11;www.castelsantangelo.com

    Michelangelo Merisi, nam-ı diğer Caravaggio'nun şehirde bıraktığı eserleri mutlaka görmelisiniz. San Luigi dei Francesi Kilisesi'nde, Santa Maria del Popolo'da ve Sant'Agostino'da yapıtları bulunan Caravaggio dönemini cesur resimleriyle tedirgin etmişti. Diğer eserlerini Vatican Müzeleri'nde, Palazzo Barberini'de ve Borghese Gallerisi'nde görebileceğiniz Caravaggio Roma'nın en önemli isimlerinden…



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ADIOWINGS -- 17 Mart 2013; 22:54:33 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ADIOWINGS

    Buyrun Geçen ay Roma- Floransa-Pısa Turu yapmıstım Aşağıdakileri hazırladım Daha öncekiler gibi :) Biraz uzun ama faydası var.. ( İsteyene Buenos Aires , Sao Poulo - Rio De Jeneiro , Singapore , Tayland (bangkok - Phuket ) de gönderilebilir .. Gerçi Forumun Tamamı taylanda gitti sanıyorum

    1.Gün
    *** Otobüs ile Şehir Turu -> Piazza Navona -> Pantheon -> Campo de Fiori -> S.Maria Maggiore
    Şehir Turu

    Otele yerleşip kendimizi dışarı attığımız ilk anda yapmamız gereken şey, bir Tourism Information (Turist Bilgi Merkezi) bulmak. Aşağıda Roma’da kime sorsanız yerini anlatabileceği en merkezi birkaç Tourism Info noktasının listesini

    • Termini İstasyonu
    • Leonardo da Vinci Havaalanı C terminali
    • Via Nazionale’deki Piazza delle Esposizioni
    • Castel Sant’Angelo önündeki Piazza Pia’da
    • Santa Maria Maggiore önünde
    • Fontana de Trevi (Aşk Çeşmesi), Via Minhetti

    NOT :
    Via, Cadde;
    Piazza ise Meydan demek.

    Bir Roma Pass! Alıcaz…..
    Bu bilgiden sonra güzel bir şehir turu, şehri tanımamıza ve bir anda birçok yer hakkında temel seviyede bilgi sahibi olmamıza olanak sağlayacak. Bunu “110 Open” denen Kırmızı ya da Yeşil olan üstü açık otobüslere binerek yapıcaz . Ayrıca “ArcheoBus” denilen ve adından da anlaşıldığı gibi şehrin daha çok arkeolojik eserlerini dolaştıran tura da katılınabilir. Fakat her noktayı gezmek açısından 110 Open’a Binicez .
    Yine Termini İstasyonu çevresinden başlayan bu tur otobüslerini devamlı görücez. İki rengin de nerdeyse aynı yollardan gittiği bu otobüsler, şehirde önümüzdeki günlerde gezebileceğimiz nerdeyse bütün noktaları geziyor. Bu tur yaklaşık kişi başı 15€ ve 24 saat boyunca istediğimiz durakta inip yaklaşık yarım saat sonra gelen diğer otobüse aldığımız bileti göstererek binip devam edebilicez. Hem de gezerken kulaklıkla geçtiği yerler hakkında bilgi alarak. Elinizdeki haritadan da takip edebileceğimiz bu gezi yaklaşık 2 saat sürüyor. Gezi sırasında Piazza Navona’da inip Pantheon’a yürüyüş yapıcaz.
    Pantheon eski bir pagan tapınağı. Daha sonra bir hiristiyan kilisesine dönüştürülmüş. Görünüşü kasvetli bir tapınak şeklinde. Mutlaka görmemiz gerekiyor. Burdan yeniden otobüsten indiğimiz yere yürüyüp bu sefer Piazza Navona yakınlarındaki Campo de Fiori’ye yürüyecez . Şehrin en canlı, kalabalık mekanlarından birisi burası. Bir yemek molası verebiliriz . Yaklaşık 2 saatimizi alacak bu ara gezmeden sonra indiğimiz yerde bekleyerek bir sonraki otobüse binip şehir turuna devam edicez...Şehir turundan sonra, güzel bir pizacı bululup keyif yapma zamanı  ÖNEMLİ !! saat 3 ile 7 arası, ayaküstü yerler dışında nerdeyse heryer kapalı oluyor. Ondan 2 olmadan oturmalı ya da 6.30 – 7.00’yi beklememiz gerekiyor ! Termini bölgesine geldiğimizde yine yürüyüş mesafesinde olduğumuz S.Maria Maggiore Kilisesi’ni görebiliriz.
    Burası Roma’daki en büyük kiliselerden. Tavanlarındaki altın işlemeler ve desenler oldukça etkileyici. Burayı da gezdikten sonra, zaten bazı duraklarda inip yeniden bineceğimizi düşünürsek, birinci günü Pantheon, Piazza Navona, Campo’de Fiori, ve S.Maria Maggiore ve genel bir şehir turu ile yaklaşık 5-6 saatlik aktivite ile sonlandırabiliriz.
    2.Gün
    *** Kolezyum (Colosseo) -> Arch of Constantine -> Palatino -> Roman Forumu (Foro Romano) -> Piazza Venezzia -> Aşk Çeşmesi (Fontana de Trevi) -> İspanyol Merdivenleri (Spagna) -> Hard Rock Cafe

    Roma’daki 2.günün büyük kısmını, Roma’yı “Roma” yapan en büyük eserleri, kalıntıları gezeceğimiz arkeoloji günü olarak nitelendirebiliriz. Şehrin merkezindeki Kolezyum (Colosseo), Palatino ve Roman Forum’undan(Foro Romano) bahsediyorum. Güne güzel bir kahvaltıyla başlamak iyi bir fikir olabilir .Bahsettiğim eserler/kalıntılar birbirine çok yakın bir bölgede bulunuyor ve bu çevrede birşeyler yiyecek bir kafe bulmamız zor olabilir.

    Yanımıza Roma Pass’imizi aldıktan sonra en yakın Mavi Metro hattından Kolezyum’un hemen önünde inicez. Fakat Termini bölgesinde olduğumuz için, bu bölgeden şehirdeki iki metro hattına da biniş yapabiliriz.

    Kolezyum’da Roma Pass sahiplerinin bilet sırasını beklemelerine gerek yok. Uzun bilet sırası yanından sıranın başına kadar yürüyüp Biletle insanların geçiş yaptığı noktanın hemen yanında, 2 adet Roma Pass geçiş noktası görücez .(Bizdeki OGS gibi:) Buradan Roma Pass’imizi turnikeye okutarak rahat bir şekilde geçiş yapabilicez. İlk hakkımızı kullandık. Bir müzeye daha bedava giriş hakkımız var. Ancak burdan sonra gezeceğim iz Palatino ile Kolezyum biletleri bir sayılıyor. Ondan Kolezyum+Palatino+1 Müze hakkınız var gibi düşünebilirsiniz.

    Kolezyum oldukça büyüleci bir yer. Dışarıdan gördüğünüz heybeti içeride daha da etkileyici hale geliyor. Arenanın altındaki aslanlar ve gladyatörlerin hazırlandığı bölmeler, yüksek tribün kısımları ve 50bin kişilik kapasitesi ile M.S 80 yılında böyle bir yapının tamamlanması insanı gerçekten etkiliyor.

    Kolezyumun iç, dış, üst ve alt katlarını da gezdikten sonra iç kısımlarda bulunabilecek sergileri de bakabiliriz. Türkiye’ye gelse ses getirebilecek Bernini, Canova gibi sanatçıların heykel sergileri oracıkta geçici olarak sergileniyor olabilir.

    Kolezyum’a giriş, geziş ve çıkış için 2 saat veriyorum :) Tadını çıkarın.
    Kolezyum içinden ve çıktığımızda, Kolezyum’un hemen önünde, girerken de görmüş olduğumuz Konstantin Tak’ı (Arch of Constantine) önünde bir fotoğraf çekilelim.. M.S 4.yy’da yapılmış ve en son 1990’larda restore edilmiş, çok temiz ve heybetli şekilde duran bir eser.
    Konstantin Tak’ına metrodan çıktığımız noktadan bakarken sağ tarafınızda kalan antik yola giricez. İşte Roman Forum’u ve Palatino’ya giden yol burası. Palatino Roma’lı yönetici ve kralların yaşadığı bölgeye verilen ad. Burada, devlet binaları, hamamlar ve diğer kalıntıları görmek mümkün. Nispeten diğer noktalara göre tepeden seyreden bir konumu var. Çok huzurlu ve güzel bir yer. Yolun sonunda solunuzda kalacak olan Palatino’ya girmek için Roma Pass’imizi bilet gişesine gösterip bedava bir bilet daha alıcaz. Bu bilet ile giricez.(Kolezyum gibi Roma Pass için özel bir geçiş gişesi yok) Bu kalıntılar ile ilgili detaylı bilgi için yine oradaki rehberli turlardan ya da sesli rehber cihazlarından faydalanabiliriz
    Palatinoyu gezmemiz en az 1 saatimizi alır. Büyük bir alan. Burdan çıkışta Roma Forumu’na gelmiş olucaz. Roman Forum’u eski Roma halkının yaşadığı bölge imiş. Burda da yine heybetli bina, sütun ve halkın işlerini gördüğü bilimum kalıntıları görebilicez. Buranın girişi bedava!
    Yorucu bir merdiven ile Forum’dan çıkabilicez. Tam 4 saattir süren bir gezi sonunda güzel bir yemek hakkımız.. . Çıktığımız konumdan Piazza Venezia’ya doğru yürüyüp ya da bir otobüse bincez. Otobüs ve metroya biniş ile ilgili bölümüne bakabilirsiniz. Bu yürüyüş sırasında ve Piazza Venezia çevresinde güzel restoran ve kafeler görücez . Burada uzun bir mola fena olmaz. Güzel bir pizza, yanında hafif kolay içimli bir sofra/ev şarabı (vino de casa) ve zevkimize göre öncesinde alacağımız salata ve başlangıçlarla bir süre burda mola vericez. Üstüne sert bir espresso (sadece cafe demek yeterli) ya da isteğinize göre bol sütlü bir capuccino çok iyi gelir. Bu yemeğe en az 1 saat ayırıcaz !

    Piazza Venezzia’da gördüğümüz anıt, Italya’nın ilk kralı Vittorio Emanuele II ‘e ait. Burda aynı zamanda 1.Dünya Savaşında ölen meçhul 11 askerin mezarı da varmış. Ondan buraya “Unknown Soldier”(Bilinmeyen Asker) da deniyor.

    *** Şimdi Roma’nın “arkeolojik” kısmından “romantik” kısmına geçiyoruz. Etrafta göreceğimiz turist tabelalarının “Fontana de Trevi” (Aşk Çeşmesi) diye gösterdiği yönler yerine, haritadan faydalanmak daha yararlı olabilir. Daha kestirmeden ulaşabiliriz ve bu kestirmeler sırasında geçeceğimiz daracık sokaklar ilgimizi çekebilir. Tam fotoğraf çekmelik! Aynı zamanda bir otobüs ile de gidebiliriz. Del Curso Caddesinden birçok otobüs geçmekte. Aşk Çeşmesi’ne geldiğimizde karşılaştığımız şeyi, dünyanın başka bir yerinde görmemizin çok zor olduğunu fark edeceksiniz. Bu yapıt gerçekten büyüleyici. En son 1998 yılında restore edilen çeşmeye para atmak bir gelenek. Günde yaklaşık 3000€ luk bozuk paranın atıldığı Aşk Çeşmesi’ne, arkamızı dönerek dileğimizi dileyip arkamıza bakmadan paranızı atmamız gerekiyormuş :) Ben para atmayı bırak Atlıcam Yüzcem hatta içinde  Belediye her akşam bu paraları topluyor ve fakirlere yardım için kullanılıyormuş.
    ***Aşk çeşmesinden sonraki günün son durağı, İspanyol Merdivenleri (Spagna).
    Bir metro durağı mevcut ama bence yine yürümeyi tercih edicez. Yolda bir kafede kısa bir mola verebiliriz. Piazza Spagna’yı fıskıyesi ile beraber görücez . 138 basamaktan oluşan ve 1723 yılında yapılan bu merdivenler, Avrupa’da yapılmış en uzun merdivenler imiş. Ortamın hareketi ve canlılığının tadını çıkarmak ve birkaç fotoğraf çekmek için basamaklarda kendimize bir yer bulcaz artık Dikkat;!!!! burası Roma’nın en fazla hırsızlık olayları olan yerlerinden birisi, cüzdanlarımıza dikkat !!. Buraya aşk çeşmesinden gelmemiz ve burada bir süre zaman geçirmemiz yaklaşık 1 saat kadar.

    Merdivenleri inerken tam karşıda gördüğümüz sokak , Roma’da görebileceğimiz bütün ünlü markaları içinde barındırıyor. Gucci ile başlayan Prada ile devam eden sokakta alışveriş yaparken dikkat  . çünkü bir ceket için 1500€ üstünde etiketler varmış…

    Haritaya bir göz atarsak epey bir yeri gezdiğimizi görcez . Bence bugünlük yeter. Güzel bir yemek ve üstüne uyku :) Akşam için eğer rock müzik seviyorsak ve italyan mutfağı yemek niyetinde değilsek, Roma’da bir Hard Rock Cafe olduğunu hatırlatmakda fayda var . (Via Vittorio Veneto No:62 ,
    ** İspanyol Merdivenlerinden sonra haliniz hala varsa yürüme mesafesinde(1 metro durağı), ama bence Spagna durağından binip Barberini durağında inerek yürümekten kurtulmak iyi fikir olabilir.)
    3.Gün
    *** St.Pietro’s Basilica -> Tombs of the Saints -> Kubbe(Cupola) -> Vatikan Müzesi (Museo Vaticano) -> Castel Sant'Angelo -> Galleria Borghese -> Roma Hayvanat Bahçesi -> Roma Modern Sanatlar Müzesi

    2.günkü “Arkelojik” geziden sonra bugünün ilk yarısında bu sefer “Dini” Roma’yı görme zamanı. Tabi ki “Dini” Roma deyince tüm hristiyanlığın merkezindeki nokta Vatikan akla geliyor. Vatikan kendi başına özerk bir ülke. Dünyanın en küçük ülkesi.Yaklaşık 1000 kişi nüfusu var ve büyük ihtimalle Kadıköy’den küçük :) Bu "ülkeyi" gezmesi yaklaşık 3-4 saatimizi alacak.
    kahvaltıdan sonra, Kırmızı Metro Hattını kullanarak Ottaviano-S.Pietro durağına kadar gitcez. Burda indikten sonra zaten herkesin gittiği yönde yani Via Ottaviano’dan Via Porta Angelica’ya doğru yürümeye başlıcaz. Yol üstünde sağ tarafta göreceğimiz Vatikan Müzesine daha sonra girmemizii öneriyorum. Şimdi Vatikan’daki St.Pietro’s Basilica’ya gidiyoruz. Basilica, kişiler için özel yapılmış ya da onların adı verilmiş dini mekanlara(kilise,manastır,..) verilen isim. Meydana geldiğimizde, karşımızda koca kubbe ("cupola", papa seçildiğinde üstünden beyaz duman tüttürdükleri) bize bakıyor ve çevrenizde azizlerin heykelleri çepe çevre sarıyor olacak. Etrafta bol bol fotoğraf çekenleri görüp resim çekilicek falan. Kubbeye doğru ilerleyince. Giriş sırası biraz çok olabilir ama neyseki bir çok giriş hattı var ve yaklaşık 15-20 dakikada sıra geliyor. Dikkat; Vatikan’a kısa şort ve mini etekle girmek yasak. Kız ve erkekler için geçerli bir kural. İçeri girdikten sonra gezebileceğimiz ismen 3 yer var.
    1. St.Pietro's Manastırı içi..Hristiyan tarihinin en şaşalı Manastırlarından muazzam bir eser. Oldukça etkileyici. Burdan Basilica'ya geçişi bulup ve orayı da ziyaret edicez. Eski Papa'ların kıyafetleri, taçları, haçları , vs..burda sergileniyor. Giriş 6€..Roma Pass geçimiyor .burası başka bir devlet ,Ondan parayı vermeye razı olucaz 
    Burdan çıkınca "Tombs of the Saints" kısmına girip St.Pietro'dan beri gelmiş geçmiş tüm papaların mezarlarının bulunduğu kısmı gezebiliriz. Kalabalığın olduğu mezar birkaç sene önce ölen Papa 2. Jean Paul.
    Burayı da gezdikten sonra esas heycan verici yere gidebiliriz; dizaynı Michelangelo tarafından yapılmış Cupola(Kubbe). Buraya çıkmak için 2 yol var. 1. Asansor+350Basamak (8€) 2. Tüm yolu yürüyerek çıkmak(5€) . Asansörle çıkılan bölüm çok da yorucu değil deniyor. Ondan bence asansörsüz çıkılabilir.
    St.Pietro'nun bahçesinde biraz daha gezindikten sonra Vatikan Müzesi'ni ziyaret edebiliriz. Yine her tarafın altınlarla kaplı olduğu, Hiristiyanlık ve tarihine dair birçok eserin bulunduğu bir müze. Burayı da gezdikten sonra Vatikan turumuz bitmiş oluyor. Bütün bunları yapmak en iyi ihtimalle 3 saat, ortalama 4 saati alacaktır.

    Vatikan'ın ihtişamlı ortamından çıktıktan sonra, sırada, Castel Sant'Angelo var. Haritada farketmenin çok kolay olduğu, şehir turu yaparken görmüş olcağımız silindirik bina, ilk zamanlarda(M.S 2.yy civarında) Roma İmparatoru Hadrian ve ailesinin mozolesi olarak yaptırılmış ancak daha sonra(M.S 4.yy civarından sonra) uzun yıllar kale ve bir süre de hapishane olarak kullanılmış. Kalenin tepesine bir melek indiği rivayetlerinden sonra, adı Castel Sant'Angelo olarak değiştirildiği söyleniyor. İçinde Rafael'in yaptığı bir melek heykeli mevcut. Aynı zamanda bu kalenin tam önündeki Roma'nın tek araç trafiğine kapalı köprüsü Ponte Sant'Angelo'daki heykeller de öncelerinde Rafael tarafından yapılmış heykellerle dolu imiş. Daha sonra heykeller Bernini'ye zamanın Papa'sı tarafından yeniden yaptırılmış. Kalenin içindeki kafede bir kahve molası verilebilir. Özellikle dışarıda surlar arasından Ponte Sant'Angelo'yu izleyerek kahveyi hüpletmek keyifli ve dinlendirici olabilir…
    Bu iki yeri gezdikten sonra öğle arası yapıp, günün ikinci yarısına başlayabilriz. Dünyanın en önemli sanat galerilerinden biri olan, Villa Borghese bölgesinde bulunan Galleria Borghese'a gitme zamanı geldi. Giriş için rezervasyon gerekebilir. Lütfenhttp://www.galleriaborghese.it/info-en.htm adresinden rezervasyon durumunu kontrol etmemiz gerekiyor. Müzenin içinde hiç bir eser olmasa bile sizi etkileyen bir yönü var. Öyle güzel tasarlanmış ki, sadece tavan ve duvar işlemeleri bile gezip görmeye değer. İçindeki eserlerin değerini ve güzelliğini görmek lazım diyorlar. Bernini, Canova, Raphael, Caravaggio ve daha birçok sanatçının heykel ve resimlerini ziyaret etmemizi öneriyorummm. Müzenin, Roma'da Collesium dışındaki tüm müzeler gibi Pazartesi kapalı olduğunu hatırlatmakta fayda var!!!!
    Müzenin bulunduğu dev park bölgesinin (Villa Borghese) içinde gezinti yapabilir, sürmesi biraz zor olan iki kişilik komik bisikletlerden kiralayaark biraz gezinebilirsiniz. Aynı zamanda burda National Geographic sponsorluğunda kurulmuş bir hayvanat bahçesi var ve oldukça keyifli bir yer. Girecekseniz mutlaka bikaç € daha fazla ödeyip sürüngen evine de girin. Burada timsahlara kafes olmadan (yukarından) bikaç metre yaklaşmak mümkün. Villa Borghese'nin diğer kısmında ise Roma Modern Sanatlar Müzesi var. Buraya da vakit kalırsa girebiliriz. Modern Sanatlara meraklı olmayan ben, bu kısmı pas geçiyorum 
    Buraya gelmek ve gezmek de en az 3 saati alır. Yani son günün mesaisi de bitti :)

    Floransa biletlerinizi bir kez daha kontrol edin. yarın Floransa'ya gidiyoruz. 
    4.Gün - Floransa
    *** Floransa; Santa Maria Novella Kilisesi - Duomo Meydanı - Floransa Güzel Sanatlar Akademisi (Accademia di Belle Arti Firenze) - Uffuzi Galerisi - Piazza della Signoria - Ponte Vecchio - Bilim Tarihi Müzesi

    Floransa adeta bir maket şehir. Küçücük, dar sokakları ve restore edilmiş, tertemiz eski tip evleri ilk göze çarpan “şirinlikler”. Yaklaşık 400.000 nüfuslu küçük Floransa’ya Roma Termini İstasyonundan hızlı tren kullanarak yaklaşık 1,5 saatte, yavaş tren ile de yaklaşık 3 saatte gitmek mümkün. Günübirlik bir tur olarak düşündüğüm için hızlı trenle seyahat etmeyi öneriyorum. Bilet fiyatları gidiş-dönüş 50€ civarında ve nerdeyse her saatte kalkan bir tren bulmak mümkünmüş. Gidiş biletini Floransa SMN İstasyonuna aldığımızı ve dönüşü de bu istasyondan yapacağımızı kontrol et!!! Floransa’da bulunan diğer istasyon şehrin dışına denk geliyor. SMN ise oldukça merkezi.
    SMN İstasyonunda iner inmez bir harita Bulmamız lazım. Tourism Info, İstasyon’da var. Harita 1€. SMN açılımı, istasyonun hemen yanıbaşındaki, Floransa’nın en büyük kiliselerinden birinden, Santa Maria Novella’dan geliyor. İstasyondan çıkar çıkmaz burayı ziyaret edebiliriz. İçine girmenin paralı olduğu nadir kiliselerden. Yaklaşık 5€.
    Buradan sonra görmemiz gereken yer Duomo Meydanı.
    Buradaki Dev Katedrali görmeden Floransa’dan ayrılmak olmaz! Sokak aralarından da devamlı görünüyor :) Buranın içini gezmek ve tepesine çıkmak için en az 1 saat ayırmak gerekiyor. Tepeden Floransa’ya bakmak için bu çıkışı yapmaya değer.
    Duomo Meydanındaki cafelerden birinde soluklandıktan sonra, Michelangelo’nun en ünlü eseri ve “Bu eseri gördükten sonra diğer heykel eserlerini görmeye gerek kalmıyor” gibi yorumlarla anılan David’i görme zamanı. David’in ellerinde, ayak ve vücudundaki detayların olağanüstülüğü, yakından bakıldığında hemen anlaşılıyormuş. Bu eser ve onlarca eser daha “Accademia di Belle Arti Firenze”(Floransa Güzel Sanatlar Akademisi) müzesinde görülmeye değer. Burada harcayacağımız yaklaşık 1 saatten sonra, dünyaca ünlü, dünyanın da en eski sanat müzelerinden olan, Palazzo degli Uffizi’deki dev Uffuzi Galerisi'ne gitmek. Raphael, Michelangelo, Botticelli, Caravaggio gibi birçok ünlü sanatçının onlarca eserini burda görmek mümkün. Ana holde gezerken, yukarıdaki portrelerde Osmanlı Padişahlarını varmış. Müze çok büyük olduğundan, gezmesi, gezme hızımıza bağlı olarak, 3 gün bile sürebilir:) Bir sanat uzmanı olmadığımız için, hızlı gezerek yaklaşık 2 saatte biter heralde.
    Bir yemek molasından sonra Piazza della Signoria’ye gitme zamanı. Bu meydanda birçok heykel görülecek. Gerçeğini gördüğümüz David’in bir kopyası ile beraber “Rape of Sabine woman” kopyası, “Perseus With the Head of Medusa” bronz eseri ve birçok eserin gerçeği ya da kopyalarını görebileceğimiz bir meydan.
    Buradan sonra, Floransa’nın en keyifli yerine, şehri ikiye bölen Arno Nehri’nin üstündeki birçok köprüden biri olan Ponte Vecchio’ya (“Eski Köprü”) gitmek. Bu meydana çok yakın olan bu köprünün en büyük özelliği üstündeki evler. Gerçekten oldukça orjinal bir eser olan bu köprü boyunca, mücevherciler, değerli sanat eserleri satan dükkanlar ve hediyelik eşyacıları varmış. Üstünden geçerek şehrin diğer tarafına geçtiğimizde birçok şarap dükkanı varmış. Toscana bölgesinin başkenti Floransa’dan birkaç Toscana şarabı almak lazım  . Ponte Vecchio’ya çok yakın olan Bilim Tarihi Müzesini isteyen gidip görebilir. Çarşı ve şarap dükkanlarını gezmek de Floransa’da oldukça keyifli.



    TIPS :
    Roma Pass


    Roma Pass, Roma Belediyesi’nin turistler için hazırladığı güzel bir paket. Paket içeriğinde bulunanlar ise şöyle;

    • 3 gün geçerli ve tüm toplu taşıma araçlarında(otobüs,minibüs-küçük elektrikli otobüsler-,metro ve tramvay) kullanılabilen bir ulaşım kartı
    • 3 gün geçerli, gireceğiniz ilk 2 müzeye bedava, sonrakilere ise indirimli şekilde girmenizi sağlayan bir müze giriş kartı
    • Roma haritası
    • Ufak bir Roma Rehberi
    • Güncel etkinlik ve haberleri içeren ufak bir Roma Haberleri rehberi
    Yani ilk etapta ihtiyacınız olabilecek herşey. Bu paketin ücreti yaklaşık 25€. Kolezyum(Coloseo) ve Borghese Galerisinin girişleri 20€’yu aşıyor! Yani ilk 2 girişi bu müzelere yaparsanız kendini direk amorti eden bir paket. Bu sebepten Tourism Info’ya gidip alacağınız bilgilerden sonra mutlaka hemen bir Roma Pass almalısınız. Müzeler dışında gezi otobüslerine ve şehirdeki diğer bazı aktivitelere de indirim sağlayabiliyor. Bu sebepten Roma Pass yazan yerlerde kartınızı göstermeyi unutmayın. Ayrıca bedava girmeyi planladığınız ilk iki yer için özel Roma Pass giriş turnikesi varsa (ki Kolezyumda mutlaka ordan geçin) bilet sırasını beklemenize de gerek yok. Kartınızla sırada bekleyen yüzlerce kişiye el sallayarak yanlarından direk Roma Pass turnikesinden giriş yapabilirsiniz:)
    Ulaşım
    Roma’da iki adet metro hattı var. Kırmızı ve Mavi hattın kesiştiği tek nokta Termini istasyonu. İstanbul’da yaşıyorsanız zaten o kadar lüçük geliyor ki şehir, insan her yere yürümek istiyor. Ama yine de abartmaya gerek yok.

    Roma Pass’iniz size 3 gün boyunca bedava ulaşım hakkı veriyor. Bundan sonraki zamanlarda ise günlük 4€ , tek kullanılık(90dakika) toplu taşıma biletlerini 1€’ya almanız mümkün. Büyük otobüs durakları ve bazı büfelerde biletçileri bulabilirsiniz.

    Otobüs(ve elektrikli küçük minibüs) hatları oldukça güçlü. Termini’deki ana otobüs durağındaki yol sorma bölümüne, "ben şuraya gitmek istiyorum" dediğiniz anda size yaklaşık 5 dakika içinde kalkacak otobüsün numarasını söylüyor. Otobüs duraklarındaki elektronik göstergeler, hangi numaralı otobüsün kaç dakika sonra durakta olacağını belirtiyor. Ve o duraktan geçen bütün otobüslerin hangi noktalara gittiğini bildiren tabelalar var. Böylece gitmek istediğiniz yere hangi numaralı otobüsün gidebileceğini bulabiliyor ve bunun kaç dakika sonra geleceğini görebiliyorsunuz. Yani soracağınız biri yoksa kendiniz de halledebilirsiniz.

    Havaalanına(Fiumicino, diğer adıyla Leonardo da Vinci) ulaşım için yarım saatte bir Termini-Fiumicino karşılıklı Tren seferleri var. Bunlar sizi güvenli ve hızlı bir şekilde Havaalanına ya da şehre getirebiliyor. Bilet fiyatı 11€.

    Taksiye hiç binmedim. Biraz İstanbul taksisi gibi yabancıyı görünce dolaştıran tarzdaymış diye çok duydum. Açık söylemek gerekirse hiç ihtiyacım olmadı zaten. Ama binmek isteyenler için bir referans değeri vereyim, havaalanından şehre yaklaşık 50€’ya geliyorlarmış.

    Şehirde bazı noktalara Tramvaylar’da bulunuyor. Bunların da gideceği noktalar aynı otobüs duraklarında olduğu gibi duraklarda belli. Yine bir toplu taşıma bileti ile binebiliyorsunuz.

    Eğer günlük ya da tek binmelik bilet aldıysanız otobüslere ya da tramvaya binerken “validate/confirm” ettirmeyi unutmayın. Yani araçlar içindeki sarı aletlere sokup, bindiğiniz tarihin oraya yazılmasını sağlıyorsunuz. Eğer aletler bozuk ise otobüse bindiğiniz tarih ve saati bir kalemle biletin üstüne yazın. Böylece bir kontrol sırasında sizin gerçekten bir gündür mü yoksa daha fazla mı o biletle dolaştığınız ortaya çıkıyor. Eğer biletsiz yakalanırsanız ya da biletinizi makineye onaylatmamışsanız 100€ ceza yersiniz.
    Yeme – İçme
    Elbette Pizza ve Makarna yiyip, Şarap ve Kahve içeceksiniz :) Üstüne, nefis tatlılar ve mutlaka Roma dondurması.. Termini bölgesinde kalıyorsanız, ki en merkezi noktası bura olduğu için büyük ihtimalle burda kalıyorsunuzdur, etrafta sokaklarda birçok Pizzaria göreceksiniz. Fiyat olarak birbirlerine çok yakın yerler. Hatta Roma’yı İstanbul’dan ayıran bence en önemli özellik en turistik ve lüks denilen yerindeki menü ile en standart yerdeki yer arasında uçurum olmaması. Evet fark var ama yaklaşık 7€ olan bir pizza lüks bi yerde yaklaşık 12€. Yani çok da abartı bir fark yok. Girişteki menülerden ne yiyebileceğinize ve fiyatlara bakabilirsiniz. Bazen turist menüleri çok güzel olabiliyor. Termini bölgesi dışında Via Nationale'i kesen sokaklarda, Campo De Fiori'de ve Piazza Navona'da da birçok yere rastlamak mümkün. Trastevere denen şehrin en lüks bölgesinde de yemek yiyebilirsiniz. Ancak ben, şahsen, gezmeme rağmen, Trastevere'nin şehrin diğer kısımlarından ne gibi farkı olduğunu tam anlayamadım. Burası gece hayatı ile de ünlüymüş ama birçok modası geçmiş tarz bar'dan başka pek bir şey olduğunu söyleyemem.
    Pizzaları ince hamur, amerikalıların yaptığı gibi karman çorman yerleştirilmiş malzemelerden çok minimalist, özenli hazırlanmış ve kıtır kıtır. Ben bayıldım. Ancak Türkiye’den bir kaç arkadaşımın sevmediğini duydum. Zevkler ve renkler tartışılmaz ama epey şaşırdım bunu beğenmemelerine.

    Makarna için özellikle Termini bölgesinde Via Amadeo’daki Pastarito’yu tavsiye ediyorum. İstediğiniz şekilde makarnayı seçip, üstüne hangi sosu alacağınızı da belirleyip, nefis bir porsiyon makarna yiyebilirsiniz. Genelde menülerdeki makarnalar standart olduğu için burda insan kendini daha özgür hissediyor.

    Şarap olarak Toscana bölgesinin üzümlerini (Chianti en ünlü) deneyebileceğiniz gibi, Türkiye'de nispeten pahalı fiyatlara bulabileceğiniz Merlot , Cabernot Sauvignon şarapları çok iyi fiyata içebilirsiniz. Hatta çok şarap üstadı değilseniz, direk ev şarabı alın.(Vino de Casa) Yaklaşık yarım litresini 3-5€ gibi makul bir fiyata içebileceğiniz bu şaraplar %80 olasılıkla kolay içimli ve güzel şaraplar çıkıyor. Şansınıza o gün restorenda hangi üzümden varsa ondan geliyor.

    Yeme içme yerleri genelde saat 3 ile yaklaşık 7 arası kapalı. Bundan dolayı yemeğinizi 2 bucuğa kadar yediniz yediniz, yoksa 7'ye kadar beklersiniz. Ya da ayak üstü bazı yerler (gastronomia;bizdeki büfe tarzı) ya da fast-food mekanları bu vakitlerde de açık oluyor. Tavsiye etmesem de buralardan geçiştirebilirsiniz
    Şarap ve kahveye meraklı İtalya’da bol bol kahve içmeyi de unutmayın. Özellikle Cappucino’ları nerde içerseniz için inanılmaz güzel köpüklü ve aromalı oluyor. Espresso için sadece Café demeniz yeterli. Cafelerdeki menülerde görünce şaşırmayın; Tavola ve Banco şeklinde iki fiyat göreceksiniz. Bunların birisi otup içerseniz istenen ücret(Tavalo) diğeri ise Barda içer gibi ayakta hemen hızlıca bir kahve atıp devam etmek üzere olan ücret(banco). Miktarlarda herhangi bir değişiklik yok. Tavola yaklaşık %50 daha pahalı ama verip dinlenmeye değer.

    Dondurmacıları Roma'nın birçok noktasında göreceksiniz..Bunların en ünlüsü Blue Ice! Campo de Fiori'de, Trastevere'de Piazza S.Maria'da, Piazza Farnessa'da ve daha birçok noktada Blue Ice şubelerini bulabilirsiniz. İnanılmaz çeşitleri ve enfes tadı ile Roma dondurmasını yaz, kış demeden keyifle yiyebilirsiniz.

    Roma'da, dışarda gezerken gördüğünüz bütün çeşmelerden su içilebiliyor. Ondan bir şişe su alıp, tüm tatili onu yeniden doldurarak geçirebilirsiniz.
    Şaraplar
    İtalya, dünyanın en çok şarap üreten ülkesidir. Ülke, üretilen şarapların çeşidine göre 20 bölgeye ayrılmıştır. Hemen her şehir, kendi şarabını üretmekte ve ihraç etmektedir. Hâl böyleyken, Roma şehri de kendine özgü bir şarap kültürüne sahiptir. Barolo, amarone ve chianti; denenebilecek ünlü İtalyan şaraplarından bazılarıdır. 4 – 5 €’ya gayet kaliteli bir şişe şarap ısmarlayabilirsiniz.
    Dışarıda yemek yemeden önce bunları bilmenizde fayda var:
    Ristorante: Diğerlerine göre daha lükstür ve daha geniş bir menüye sahiptir.
    Trattoria: Ristorante’den daha az resmidir, servis daha gelişigüzeldir. Menünün pek zengin olduğu söylenemez.
    Osteria: Daha çok alkollü içecekler tüketilir. Kişilerin makul fiyatlı şarap eşliğinde sohbet etmek için bir araya geldikleri samimi restoranlardır.
    Pizzeria: Pizza yapan ve satan restoranlardır. Farklı fiyat aralıklarında pizzeria’lar mevcuttur.
    Gelateria: Dondurmacı dükkânıdır.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    Goa
    Goa, Roma gece hayatının önemli adreslerinden. Leonardo di Caprio ve New York Gangsterleri ekibi film çekimleri sonrasında soluğu burada alıyormuş. Etnik bir şıklığa sahip kulüpte dünyanın en iyi DJ'leri hip-hop, house ve tribal sound plaklarını çeviriyor. 13 Via Libetta, Ostiense; (39) 06 574 82 77
    La Maison
    La Maison, kapısındaki sıkı güvenliği geçerken problem yaşayabileceğiniz bir kulüp. İçeri girebilirseniz zafer sizindir. R&B'den hoşlanıyorsanız burayı daha da çok seveceksiniz. Koyu kırmızı renkte duvarlar ve rahat koltuklar da burayı ıklaştıran detaylardan. İçeri girerken en az kulüp kadar şık ve bakımlı omaya bakın, yoksa kapıdan asla geçemeyebilirsiniz. ambience of dark red walls and comfy sofas. It's very elegant; make sure you are too, or you'll never get in. 3 Vicolo dei Granari, Largo Argentina; (39) 06 683 33 12;www.lamaisonroma.it
    ALIŞVERİŞ :
    Roma demek moda demeki, ünlü tasarımcılar demek, aşık olduğumuz markalar demek… İşte Roma'da tüm bunları bulabilmeniz için ihtiyacınız olan adres ve telefonlar...

    İspanyol Merdivenleri'nin hemen altında bulunan cadde, ünlü tasarımcıların mağazalarının toplandığı bir alışveriş cenneti. Via Condotti, Prada, Gucci, Dolce & Gabbana, Bulgari ve Valentino gibi dükkanların bulunduğu bir rüya caddesi. Buna paralel olan Via Borgognona ise yakın zamana dek ‘Fendi Caddesi' olarak biliniyordu. Ancak 2005 yılında Fendi'nin Largo Goldoni yakınlarında açmış olduğu megastore ile burada sadece Fendi'nin deposu ve bazı aksesuar dükkanları kaldı.

    Roma’da alışveriş deyince akla gelen ilk adres Via del Corso’dur. Piazza del Popolo ile Piazza Venezia arasında uzanan bu 1,5 kilometrelik cadde; makul fiyatlısından lüksüne kadar birçok mağaza ile donanmıştır. Özellikle cadde ve bu caddenin ara sokakları, Piazza di Spagna civarında lüks butiklere ev sahipliği yapmaktadır.
    İspanyol Merdivenleri’ne çıkan bir diğer cadde Via Condotti, özellikle lüks giyimin merkezi olarak bilinmektedir. Burada ünlü İtalyan tasarımcıların ürünlerinin yanı sıra dünya çapında tanınan markalar da yer almaktadır.
    Sokak alışverişinden ziyade alışveriş merkezi meraklısıysanız Euroma2, iyi bir tercih olabilir. İçerisinde 230’dan fazla mağaza bulunan merkez, özellikle kıyafet ve aksesuar anlamında zengin seçenekler sunuyor.
    Bitpazarı
    Porta Portese bitpazarına da uğramayı unutmayın. Her Pazar sabahı 07:00 ile 13:00 saatleri arasında Trastevere’de kurulan bu pazarda kaliteli ikinci el deri kıyafetler, aksesuarlar, mücevherler, hediyelikler ve mobilyalar bulmak mümkündür.
    Ülkeye has hediyelikler
    Eğer yakınlarınıza onlara bu şehri anımsatacak hediyeler götürmek istiyorsanız şu listeyi göz önünde bulundurun: zeytinyağı, şarap ve makarna gibi ürünler minyatür olarak renkli paketlerle satılmaktadırlar. Bunları, İtalyan yemeklerinden küçük bir esinti olarak sevdiklerinize sunabilirsiniz.

    Ayrıca renkli maskeler; Roma Futbol Kulübü’nün forma, atkı, şapka gibi taraftar ürünleri; tarihi yerlerin minik bibloları ve kartpostallar satın alabileceğiniz hediyelik eşyalar arasındadırlar.
    GİDİLECEK YERLER :
    Antik Roma
    Kolezyum / Colosseo

    Orijinal ismi Flavianus Amfiteatrı olan ve yüzyıllardan beri ayakta kalmayı başaran yapı, Roma şehrinin adeta bir simgesidir. Elips biçimindeki yapının inşasına M.S. 72 yılında, imparator Vespasian döneminde başlanmış; M.S. 80’de imaparator Titus döneminde tamamlanmıştır. 50 bin kişi kapasiteli Kolezyum, Roma İmparatorluğu sınırlarındaki en büyük amfiteatr olma özelliğini taşır.
    Köle, mahkûm veya iyi savaşçılar arasında seçilen gladyatörler, birbirleriyle ya da vahşi hayvanlara burada dövüşürler ve kimi ölümle sonuçlanan şiddet gösterileri sunarlardı. Sosyal statülerine göre amfiteatrda yerlerini alan seyirciler ise ateşli tezahüratlarla, bu güç kapışmasını izlerdi. Zaman içinde gittikçe popülerleşen bu etkinlik, halkın en büyük eğlencesi olmuş ve Kolezyum, Roma halkı için bir prestij merkezi hâline gelmiştir. Burada gösterilerin dışında, tiyatro oyunları da düzenlenirdi.
    Kolezyum; turist kalabalığıyla çevrili olduğundan, çevresinde birçok dilde turlar sunan rehberler bulabilirsiniz. Ayrıca sesli elektronik rehberle turunuzu kendiniz de gerçekleştirebilirsiniz. Yapı, Via S. Gregorio caddesinin üzerinde yer almaktadır.
    Ziyaret saatleri: Pazartesi – Cumartesi: 09:00 – 19:00
    Forum / Foro Romano

    Roma İmparatorluğu, Forum’dan yönetilmiştir. Palatino ve Capitolino Tepeleri arasında yer alan bu bölge, eski Roma medeniyetinin çevresinde geliştiği merkezdir. M.Ö. 7. yüzyıl civarında yapımı başlamış ve o tarihten sonra bin yıl boyunca Roma şehir hayatının merkezi olmuştur. Siyaset, ekonomi, din işleri ve hukuk işleri buradan yürütüldüğünden, alanda birçok resmi bina görevi görmüş yapıya rastlanır.
    19. yüzyılda yapılan kazı çalışmalarıyla birlikte Antik Roma kültürüne ışık tutan birçok yapı ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan bazıları Curia (Senato Binası), Lapis Niger, Arco di Settimio Severo, Rostra, Colonna di Foca, Tempio di Saturno, Basilica Giulia, Tempio dei Castori (Kastor ve Polluks Tapınağı), Tempio di Cesare (Caesar Tapınağı), Casa delle Vestali, Tempio di Vesta, Tempio di Antonio e Faustina, Basilico di Massenzio ve Arco di Tito’dur.
    Senato binası olan Curia’nın, M.Ö. 7. yüzyılda Tullus Hostilius tarafından inşa ettirildiği tahmin edilmektedir. O günden bu yana pek çok düzenleme geçiren bu yapı, Roma devlet işlerinin görüşüldüğü bina olarak hizmet vermiştir. M.Ö. 4. yüzyıl civarında yapıldığı tahmin edilen Rostra ise devlet adamlarının ve politikacıların halka seslendiği yüksek bir paltformdur. Rostra’yı halktan kişiler de konuşma yapmak için kullanırlardı. Forum’un batı ucunda, 8 sütun hâlinde yükselen Tempio di Saturno (Satürn Tapınağı); tanrı Satürn’e ithaf edilmişti ve imparatoluğun altın ve gümüş hazinelerinin saklandığı yerdi. Tempio dei Castori (Kastor ve Polluks Tapınağı), Regillus Irmağı Savaşı (M.Ö. 495)’nda elde edilen zaferdeki paylarından ötürü Zues ile Leda’nın ikiz oğulları Kastor ve Polluks adına inşa edilmiştir. Alanda yer alan dikkat çeken yapılardan bir diğeri ise Arco di Tito (Titus Takı)’dır. Forum’un güneydoğusundaki bu tak, M.S. 1. yüzyılda imparator Domitian tarafından abisi Titus adına inşa ettirilmiştir. Kudüs’ün Romalılar tarafından işgalini kutlamak için yapılmıştır ve özenli rölyefleriyle dikkat çeker.
    Ziyaret saatleri: Kışları 09:00 – 16:30, yazları 09:00 – 19:30 arası açık.
    İmparatorluk Forumları / Fori Imperiali
    M.Ö. 46 ile MS 113 yılları arasında inşa edilen bu meydanlar; politika, din işleri ve ekonominin kalbi niteliğindeydi. Fori Imperiali olarak adlandırılan bu kompleksin içinde Caesar, Augustus, Nevra ve Trajan Foraları ile Temple of Peace (Barış Tapınağı) yer almaktadır. Via dei Fori Imperiali’nin kuzeydoğusunda yer alan bu yıkıntılar, eski görkemlerini koruyamasalar da Antik Roma hakkında engin bilgi sunmaktadırlar. Bölgede bulunan Mercati di Traiano (Trajan Pazarları) da yüzyıllar öncesinde yapılmış olan bir alışveriş merkezinin özelliklerini gözler önüne serer.
    Palatino Tepesi

    Eski Roma halkının elit kesiminin ikamet ettiği yer, muhteşem Roma Forumu manzarasına sahip olan Palatino Tepesi’dir. Tepe, Roma şehrini oluşturan yedi tepeden biridir ve Forum’dan neredeyse 40 m daha yüksektedir. Yemyeşil düzlüklerin arasındaki kalıntılar, bu tarihi atmosfere dingin bir hava katar. Palatino’nun Roma mitolojisinde oldukça önemli bir yeri vardır. Şehrin kurucuları olduğuna inanılan Romulus ve Remus’un bir dişi kurt tarafından bu tepede yer alan bir mağarada bulunduklarına ve kurdun çocukları besleyerek çocukların hayatta kalmalarını sağladığına inanılır.
    Bu bir zamanların lüks semtinde soyluların yanı sıra imparatorlar da yaşamışlar ve tepeye birbiri ardına saraylar inşa ettirmişlerdir. Augustus, Tiberius ve Domitian saraylarının kalıntıları ayaktadırlar. Tepedeki bir diğer ilgi çekici yer ise araba yarışlarının düzenlendiği, 270 bin kişilik kapasiteye sahip bir hipodrom olan Circus Maximus’tur.
    Ziyaret saatleri: Kışın 09:00 – 16:30, yazın 09:00 – 19:30 arası açık.
    Pantheon

    Pantheon, Marcus Agrippa tarafından M.Ö. 27 yılında yaptırılmış ve Antik Roma’nın tanrılarına adanmıştır. Antik Roma’dan günümüze kalan en iyi korunmuş eserdir. İmparator Hadrianus; yapıyı, M.S. 126’da tekrar inşa ettirmiştir ve Pantheon, M.S. 7. yüzyıldan beri bir kilise görevi görmektedir. Pantheon’un en dikkat çekici özelliği mimari özellikleri ve harika bir mühendislik örneği oluşudur: yapının kubbesinin yüksekliğinin çapıyla eşit olduğunu (43 m) söylediğimizde, Pantheon’un ne kadar görkemli olduğuna siz de inanacaksınız. Kubbenin bir diğer özelliği ise üzerinde bulunan küçük delik oculus’tan içeri yağmur damlaları ve güneş ışınlarını almasıdır. Pantheon’da krallar Victor Emmanuel II ve Umberto I ile sanatçı Rafael’in mezarlarını da görebilirsiniz. Pantheon, Piazza della Rotonda meydanında yer almaktadır.
    Ziyaret saatleri: Ptesi – Ctesi: 08:30 – 19:30, Pazar 09:00 – 18:00
    Caracalla Hamamları / Terme di Caracalla
    İmparator Caracalla, şehrin güneyinde tarihin en önemli SPA komplekslerinden birini yaptırmıştır. Yapımı M.S. 216 yılında tamamlanan Caracalla Hamamları, 13 hektarlık bir alana yayılmıştır ve içerisindeki birçok farklı salonla birlikte zamanının en gözde dinlence mekânlarından biri olmuştur. Bu kompleksin içerisinde bulunan odalardan bazıları; frigidarium (soğuk oda), tepidarium (ılık oda), caldarium (sıcak oda), natatio (yüzme havuzu), kütüphane ve iki adet palaestra (güreş ve boks okulu)’dır.
    Adres: Via delle Terme di Caracalla
    Ziyaret saatleri: Salı – Pazar: 09:00 – 18:30, Ptesi: 09:00 – 13:00
    Vatikan

    Roma şehir merkezinin batısına doğru ilerleyip Tiber Nehri’ni (Tevere) geçtiğinizde, Hristiyanlığın en kutsal şehri Vatikan’a ulaşmış olacaksınız. Papaların ikamet yeri olan bu küçük devlet, 1929 yılındaki Laterno Antlaşması’yla bağımsızlığını ilan etmiş ve bir devlet olarak tanınır hâle gelmiştir. Etrafı yüksek duvarlar ile çevrili, neredeyse 900 kişinin ikamet ettiği bu dünyanın en küçük ülkesinde 1377 yılından beri Papalar yaşamakta ve Katolik mezhebini buradan yönetmektedirler. Dünyanın her yerinden Katolikler bu kutsal toprakları görebilmek, papanın ve kardinallerin ikametgâhına adım atabilmek için Roma’ya akın etmektedir. Eğer güzel bir günde Vatikan’ı ziyaret ederseniz, San Pietro Bazilikası önünde içeri girmeyi bekleyen metrelerce uzunluğundaki kuyruğu görürsünüz.
    Şehir adeta bir açık hava müzesi gibidir. Her bir adımda heykeller, anıtlar, tablolar, freskler karşılar sizi. Tüm bunlara yakından bakabilmek için Piazza San Pietro, San Pietro Bazilikası, Vatikan Müzeleri ve Castel Sant’ Angelo sizi bekliyor.
    Bir not: Vatikan’a giriş yapmak için vize veya pasaport gibi herhangi bir işleme gerek yoktur.
    Piazza San Pietro / San Pietro Meydanı

    Vatikan’ın merkezi, San Pietro Bazilikası’nın önünde uzanan geniş meydan Piazza San Pietro’dur. Mimar Bernini’nin 1656 – 1667 yılları arasındaki 11 yıllık uğraşı sonucunda bu dünyanın belki de en ihtişamlı meydanı ortaya çıkmıştır. 284 adet sütun, meydanı çevreler. Sütunların üzerlerinde ise 140 adet aziz heykeli yer almaktadır. Sütunların arasında kalan elips şeklindeki alanın tam ortasında 26 m uzunluğunda, M.S. 37’de Mısır’dan Roma’ya getirilen kırmızı granitten yapılmış dikilitaş bulunmaktadır. Tarihinin M.Ö. 13. yüzyıla dayandığı düşünülen bu dikilitaşın iki yanında ise M.S. 17. yüzyıl tarihli iki adet çeşme yer almaktadır. Ayin günlerinde Papa’nın halkı selamladığı meydan, 300 bin kişiyi rahatlıkla alabilmektedir.
    Basilica di San Pietro in Vaticano / San Pietro Bazilikası

    Dünyanın en büyük Katolik Kilisesi, Vatikan’ı ve Roma’yı gururlandıran San Pietro Bazilikası’dır. Tiber Nehri’ni Ponte Sant’ Angelo Köprüsü üzerinden yürüyerek geçin, Via della Conciliazione’yi takip edin; San Pietro Meydanı’nda yer alan San Pietro Bazilikası’nı göreceksiniz. San Pietro, 60 bin kişilik iç kapasiteye sahip oluşuyla dünyadaki en büyük kilisedir.
    Bazilika, İsa’nın on iki havarisinden biri olan Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yere dikilmiştir ve ismini bu havariden almıştır. 18 Nisan 1506’da başlayan ilk bazilika inşa çalışmaları, yıllar içerisinde birçok mimarın yaptığı eklemelerle nihai hâlini 18 Kasım 1626’da almıştır. Bazilikanın mimarları arasında Donato Bramante, Antonio da Sangallo, Michelangelo, Vignola, Giacomo della Porta, Carlo Maderno, Gianlorenzo ve Bernini’nin isimleri sayılmaktadır.
    Bazilikanın en değerli eserlerinden biri Rönesans sanatçısı Michelangelo’nun ünlü La Pietà’sıdır. 1499 tarihli bu mermer heykel, İsa ile annesi Meryem’i temsil etmektedir. Çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeni, Meryem’in kollarında yatmaktadır; oldukça genç işlenen Meryem figürü ise hüzünlü gözlerle İsa’nın bedenine bakmaktadır. Bazilikaya adım atıldığında sağdaki ilk şapelde yer alan heykel, San Pietro’nun şaheserlerinden biridir.
    132 m yüksekliğindeki kubbenin hemen altında ise Bernini’nin 1623 – 1633 yılları arasında yaptığı ünlü baldacchino’su bulunmaktadır. Yüksekçe bir altarın üzerindeki bu bronz ve mermer yapının, Aziz Petrus’un mezarının tam üstüne inşa edildiği söylenir. 4 kolon ve bir tavandan oluşan baldacchino’nun her bir kolonu 20 m yüksekliğindedir.
    En çok hayranlık uyandıran odalardan bir diğeri ise Rafael Odaları (Stanze di Raffaello)’dır. Papa II. Julius’un görevlendirdiği Rafael ve arkadaşları; Sala di Costantino, Stanza di Eliodoro, Stanza della Segnatura ve Stanza dell'incendio del Borgo isimleriyle bilinen bu dört odayı 1500’lü yılların başlarında tamamlamışlardır. Bu dört odanın en ünlüsü, Atina Okulu ve Kutsal Ayin Üzerine Tartışma fresklerinin yer aldığı Stanza della Segnatura’dır.
    Ziyaret saatleri: Pazartesi – Cumartesi: 09:00 – 18:00
    Capella Sistina / Sistina Şapeli

    Bazilikanın içinde yer alan şapellerin en ünlüsü ise Sistina Şapeli’dir. Michalengelo’nun 1508 ile 1512 yılları arasında yaptığı fresklerden ikisi, bu şapelin simgelerinden olmuşlardır: Tavanda yer alan Adem’in Yaratılışı ve girişte sağ duvardaki Son Yargı. Adem’in Yaratılışı’nda İncil’in Genesis (Yaratılış) bölümünde sözü geçen Tanrı’nın ilk insan olan Adem’i yaratışı resmedilmiştir. Freskte, Tanrı’nın sağ eliyle Adem’in sol elinin birbirlerine değmek üzere olduğu görülür. Son Yargı ise tamamlanması 9 yıl alan bir eserdir. Şapelin duvarlarından birini boydan boya kaplayan eserde, İsa’nın yeryüzüne tekrar inişi ve kıyamet anlatılmaktadır.
    Ziyaret saatleri: Pazartesi – Cumartesi: 09:00 – 18:00
    Castel Sant’ Angelo

    San Pietro’dan biraz uzaklaşıp Tiber Nehri’ne doğru ilerlediğinizde Castel Sant’ Angelo şatosunu göreceksiniz. İmparator Hadrianus’un kendisi için bir mozole olarak yaptırmaya başladığı yapı, 139 yılında Antoninus Pius tarafından tamamlanmıştır. Zamanla bir mozole görüntüsünden uzaklaşan şato, bir savunma merkezine dönüşmüştür. Savaş zamanlarında askerler ve papalar Castel Sant’ Angelo’ya sığınmışlardır. 13. yy’da II. Nicholas, kaleyle Vatikan şehri arasında bir geçit yaptırmıştır. Kale; hapishane, zindan ve bir işkence merkezi olarak da kullanılmıştır.
    Castel Sant’ Angelo, günümüzde bir müze olarak hizmet vermektedir ve gezilip görülebilecek 5 kata sahiptir. Hapishanelerin ve hücrelerin yer aldığı ikinci kat, freskleriyle öne çıkan dördüncü kat (papalık katı) ve muhteşem Roma panoramasının izlenebildiğini beşinci kat ilginizi çekebilir.
    Ziyaret saatleri: Salı – Pazar 09:00 – 19:00
    Ve Diğerleri...
    Roma’nın sadece Antik Roma ve Vatikan’dan oluştuğunu söylemek, bu zengin şehre haksızlık yapmak demektir. Şehrin hemen her noktası, görülmeye değer eserlerle doludur.
    Piazza Venezia

    Roma’nın belki de en merkezi meydanı Piazza Venezia’dır. Hem Antik Roma destinasyolarına yakındır, hem de Vatikan’a. Ayrıca şehrin ulaşım ağının da ana duraklarından birisidir bu meydan. Piazza Venezia’da görebileceklerinizden bazıları II Vittoriano Anıtı ve Palazzo Venezia (Venezia Sarayı)’dır.
    Piazza Venezia’yı zenginleştiren en önemli eser II Vittoriano Anıtı’dır. Birleşmiş İtalya’nın ilk kralı olan Victor Emmanuel’i onore etmek için yapılmış hayranlık uyandıran anıt; 1895 yılında Giuseppe Sacconi tarafından tasarlanmıştır. Saf beyaz mermerden yapılmıştır ve kilometrelerce öteden dahi gözlerin kendisine çevrilmesini sağlar. Anıtta Victor Emmanuel heykeli, tanrıça Victoria'nın atlı araba süren iki adet heykeli, çeşmeler, 4 adet korint tarzında kolon ve merdivenlerden görülmesi gereken yerlerdendir. Anıtın içerisinde İtalya tarihinden izler sunan bir müze ve Altare della Patria (Meçhul Asker Anıtı) da yer almaktadır.
    Ziyaret saatleri: 09:30 – 18:00
    Capitolino Tepesi
    II Vittoriano ile Forum arasında kalan alanda, Roma’yı oluşturan 7 tepeden en küçüğü olan Capitolino Tepesi yer almaktadır. Bir zamanlar Antik Roma kalıntılarının bulunduğu tepenin çehresi, Michalengelo’nun 16. yüzyılda yaptığı düzenlemeler ile oldukça değişmiştir. Şimdilerde Capitolino, Piazza del Campidoglio (Campidoglio Meydanı) ve meydanın etrafındaki Palazzo Senatorio, Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuovo saraylarından oluşmaktadır. Ayrıca meydanın tam ortasında, orijinali Palazzo Nuovo’da bulunan M.S. 2. yüzyıl tarihli bronz Marcus Aurelius heykelinin bir replikası bulunmaktadır.
    Tepede bulunan bu saraylar meydanında birçok müze yer almaktadır. Bu müzelerin tümü Capitolino Müzeleri olarak adlandırılır. Palazzo Senatorio, Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuovo’daki salonlar, yer altından geçen bir galeriyle birbirlerine bağlanmışlardır. Müzelerde görebileceklerinizden bazıları Antik Roma tarihinden eserler; Ölen Galyalı, Capitolino Venüsü ve Capitolino Dişi Kurt heykelleri; Velázquez, Bellini ve Caravaggio’nun resimleri ve imparator büstleridir.
    Adres: Piazza del Campidoglio, 1 – 00186, Roma
    Tel: +39 060608
    Web:www.museicapitolini.org
    Ziyaret saatleri: Salı – Pazar: 09:00 – 20:00
    Piazza di Spagna ve İspanyol Merdivenleri

    Lüks butiklerin etrafını çevrelediği Piazza di Spagna ile Trinità dei Monti kilisesinin bulunduğu Piazza Trinità dei Monti’yi birleştiren merdiven setleri, İspanyol Merdivenleri olarak bilinmektedir. Merdivenler, Avrupa’nın en uzunu ve en genişi olarak ün salmıştır. 1723 – 25 arasında yapılan bu 138 basamaktan oluşan merdiven seti, özellikle gençlerin Roma’daki en gözde mekânıdır. İspanyol elçiliği bu meydanda yer aldığından merdivenler de İspanyol sıfatıyla adlandırılmıştır. Piazza di Spagna’da, merdivenlerin başlangıç noktasındaki 1627 tarihli, barok La Fontana della Barcaccia çeşmesi de görülmeye değer bir başka eserdir.
    Fontana di Trevi / Trevi Çeşmesi

    Ve Roma’yla özdeşleşen çeşmeye bozuk para atma geleneğinin hayata geçirildiği yerdeyiz. Roma’ya hayran kaldıysanız ve bu şehri tekrar ziyaret etmek isterseniz, bu dileğinizin gerçekleşmesi için bir bozuk parayı sağ elinizle sol omzunuzun üzerinden Trevi Çeşmesi’ne atmanız yeterlidir.
    Heykeltıraş Nicola Salvi’nin eseri, 1732 – 1762 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu Roma’nın en büyük barok çeşmesi; 26 m yüksekliğinde, 20 m genişliğindedir. Eserde, deniz tanrısı Neptün midye şeklindeki bir savaş arabasında resmedilmiştir. Tritonlar da arabayı çeken deniz atlarını sakinleştirmeye çalışmaktadırlar. 1960 yılı yapımı La Dolce Vita (Tatlı Hayat) filmi, Trevi Çeşmesi’nin popülerliğini arttırmıştır.
    Piazza Navona

    Gian Lorenzo Bernini’nin Fontana dei Quattro Fiumi (Dört Nehir Çeşmesi)’si, bu meydanın ortasında yükselen önemli bir mimari şaheserdir. Rio de la Plata, Tuna, Ganj ve Nil nehirlerini simgeledeğine inanılan bu heykel; 1651 yılından bu yana Piazza Navona’yı süslemektedir. Meydanda bulunan bir diğer görülesi yapı ise 17. yüzyıl tarihli Sant'Agnese in Agone bazilika kilisesidir.
    Piazza Navona, günümüzde, bir açık hava sahnesi olarak da hizmet vermektedir. Gezinize meydanda bir mola verip sokak sanatçılarının eğlenceli şovlarını izleyebilirsiniz.
    Campo de’ Fiori
    Orta Çağ’da çiçeklerle kaplı bir ova olan Campo de’ Fiori, bu yüzden “çiçekler tarlası” ismini almıştır. Piazza Navona’nın birkaç sokak güneyindeki bu kare şeklindeki meydanda, bir zamanlar suçlular idam edilirmiş. Öyle ki meydanı süsleyen filozof Giordano Bruno’nun heykelinin de benzer bir hikâyesi vardır: Bruno; evrenin merkezinde Güneş’in yer aldığını iddia edince, 1600’de, engizisyonun kararıyla Campo de’ Fiori’de diri diri yakılmıştır. Heykeltıraş Ettore Ferrari, 1887’de Bruno’nun heykelini idam ettirildiği yere diktirerek Giordano Bruno isminin uzun yıllar yaşamasını sağlamıştır.
    Günümüzde Campo de’ Fiori, çiçekçilerin meskenidir. Ayrıca sebze, meyve ve balık satıcıları da meydandaki yerlerini almakta ve burayı bir pazara çevirmektedirler. Etraftaki kafeler ise özellikle gençlerin uğrak yeri olmuştur.
    Bocca della Verità

    Santa Maria in Cosmedin Bazilikası, Roma’nın en çok ziyaretçi çeken heykellerinden birine ev sahipliği yapmaktadır: Bocca della Verità (Gerçeğin Ağzı), kilisenin girişinde meraklı turistleri selamlar. 1. yüzyıldan kalma bir Antik Roma çeşmesinin bir parçası olduğu varsayılır. 17. yüzyılda Santa Maria in Cosmedin’e yerleştirilen bu heykelin olağanüstü güçleri olduğuna inanılır. İnanışa göre heykelin ağzına parmağını sokup yalan söyleyenlerin parmağı, heykel tarafından ısırılır. Bu heykel, 1953 yapımı Roma Tatili filmiyle geniş kitleler tarafından bilinir hâle gelmiştir.

    Göz kamaştırcı Yapılar
    İmparator Marcus Agrippa'nın inşa ettirdiği Pantheon, aradan geçen 2000 seneden sonra bile dünyanın en göz kamaştırıcı yapıları arasında sayılıyor. Romalıların 12 büyük tanrısına tapınak olarak inşa edilen Pantheon M.S. 609 yılında kiliseye çevrildi. İtalya'da monarşinin hüküm sürdüğü kısa bir dönem de kralların mezarı olarak kullanıldı. Piazza della Rotonda; (39) 06 6830 0230 Mussolini ve onun faşist şehir planlamacıları tarafından ideal bir yerleşim alanı olarak tasarlanan Eur, Roma'ya giden birçok kişinin gözünden kaçabilir. Günümüzde bir iş merkezi olan bölgeye giderseniz Palazzo della Civiltà del Lavoro'yu, muheşem Palazzo dei Congressi'yi ve Museo della Civiltà Romana'yı da görmeyi ihmal etmeyin.
    Castel Sant'angelo
    Castel Sant'angelo, Roman Holiday filminde Gregory Peck ve Audrey Hepburn'ün önünde dans ettiği ünlü kale. Aslen İmparator Hadrian için mezarlık olarak inşa edilen kale Rönesans dönemi din adamları tarafından kuvvetli bir kaleye dönüştürüldü. Kalenin içindeki Cortile d'Onore şapeli Papa X. Leo için Michelangelo tarafından tasarlandı. VII. Clement'in minik kişisel banyosunun freskoları da Giulio Romano tarafından yapıldı. Kalenin tepesindeki kafede soluklanıp, şehri 360 derecelik bir açıyla seyredebilirsiniz. 50 Lungotevere Castello; (39) 06 681 91 11;www.castelsantangelo.com

    Michelangelo Merisi, nam-ı diğer Caravaggio'nun şehirde bıraktığı eserleri mutlaka görmelisiniz. San Luigi dei Francesi Kilisesi'nde, Santa Maria del Popolo'da ve Sant'Agostino'da yapıtları bulunan Caravaggio dönemini cesur resimleriyle tedirgin etmişti. Diğer eserlerini Vatican Müzeleri'nde, Palazzo Barberini'de ve Borghese Gallerisi'nde görebileceğiniz Caravaggio Roma'nın en önemli isimlerinden…

    Alıntıları Göster
    Bu arada Romaya Gidecek olan varsa , Havaalanında ınınce Termını yanı sehır merkezıne gitmek ıcın Tren var kımse soylemedı bıze 14 euro verıp bıletı aldık donerken 4 euro ya havas gıbı otobus var. o yuzden 10 euronuz cebınızde kalsın marketten 3 sıse toscana yada restoranda guzel bır home made sarap ıcersınız ;)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ADIOWINGS

    Bu arada Romaya Gidecek olan varsa , Havaalanında ınınce Termını yanı sehır merkezıne gitmek ıcın Tren var kımse soylemedı bıze 14 euro verıp bıletı aldık donerken 4 euro ya havas gıbı otobus var. o yuzden 10 euronuz cebınızde kalsın marketten 3 sıse toscana yada restoranda guzel bır home made sarap ıcersınız ;)

    Alıntıları Göster
    Bende Saint Petersburga alıcam mart kampanyası puanlarım bir gelsin
  • 
Sayfa: önceki 16251626162716281629
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.