Şimdi Ara

Adını Hatırlayamadığınız Filmleri Buraya Sorunuz (843. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
5 Misafir - 5 Masaüstü
5 sn
20.004
Cevap
782
Favori
1.600.000
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
40 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 841842843844845
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bir tane film vardı



    Özel uçakta uçacak olan birbirinden bağımsız 4 kişi var, bir genç ucakta ucacak kişilerin birinin bilgilerini kullanarak uçağa kendisi biniyor. Ve uçaktaki bi kadının kocası ucaktakilerle oyun oynuyor adam galiba timsah maskesi takiyordu ya da timsah vardi adamin olduğu yerde. Herkese görevler veriyor hayatta kalmaya çalışıyorlar. Aileni öldürürüm şunu yap bunu yap vs gibi filmin sonuna dogru kokpite girmeye çalışıyorlar aslinda oradakilerin ailelerini önceden öldürmüş kokpite koymuş adam. Filmin %95i uçakta geçiyor. Bu kadarını hatırlıyorum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi JagerBomb -- 25 Ocak 2019; 18:31:14 >
  • Merhaba benim aradığım bir rehine filmi

    Bir ara TRT de izlemiştim (TRT nin TRT olduğu zamanlarda)
    Adında "şafak" ya da "karanlık" gibi kelimeler geçiyor olabilir. Tabi Türkçe çeviride farklılık gösterebilir. Çünkü film Yabancı.

    Film bir evde geçiyor. Bir adam ev sahibi olan kadın ve adamı rehin alıyor kendi evlerinde.. Onlarla sohbet etmeye başlıyor. ve sürekl bişiyler anlatıyor. Çift de o akşam evlerinde parti vereceklerdi. Ama bu olay başlarına gelince rehin alan adam gelen misafirleri bir şekilde savuşturması gerekti. (oradaki detayları hatırlamıyorum)

    Filmin sonunda ise rehin alan adamın aslında çok geeçrli bir sebeple bu işi yaptığını anlıyoruz. suçsuz olduğu anlaşılıyor. Suçlu olan kişilerin aslında alıkonunan kişiler olduğu anlaşılıyor. Bi nevi adaleti kendisi sağlamış gibi bir film...

    Film bir hastanede bitiyor. Rehin alan adam karısının yeni doğan çocuğunu kucağına alıyor. (Tam hatırlamamakla birlikte): çocuğun kendisinden değil rehin aldığı adamdan olduğunu biliyor. Ondan böyle bir işe kalkıştığı anlaşılıyor gibi bir hikayesi vardı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alsh -- 26 Ocak 2019; 5:38:19 >
  • Allah size zihin sağlığı versin arkadaşlar. Çoklu bombardıman geliyor. Bu arada mesajı benim yüzümden arkada kalan arkadaşlardan özür. Mesajlarını tekrarlayabilirler.

    1
    Konuşan köpekli film. Köpeğin beyninde bilgisayar var ya da köpek robot köpek. Bunu bir polise/ajana emanet ediyorlar. Köpek ajanla telepati yoluyla konuşabiliyor. Ajanın beyninde çip var, köpek ajanın söylediklerine o şekilde yanıt verebiliyor telepatik olarak. Ajan bir sahnede köpekle evinde. Köpekten biraz sıkılıyor. Eline bir beyzbol topu alıp uzağa fırlatıyor hadi şunu getir oğlum diyor; köpeği başından savmak istiyor. Köpek havada uçup giden topa bakıyor, sonra adama dönüp yanıtlıyor: “madem getirmemi istiyorsun onu neden fırlattın?” :)) Bu film nedir? Köpeğin cinsi Alman kurdu ya da rotvaylır gibi aklımda kalmış, yanlış olabilir. K9’a baktım ama fragman karar vermem için yetersiz.
    -----------------------------------
    2
    Karısına işkence yapan adam. Karavanda yaşayan komşularını adam öldürmeye karar verir ama kadın artık illallah eder ve herifi tüfekle vurur. Filmin adı sanı belli değil. Bir oğluna bir karısına işkence eden adam, son derece sinir bozucudur. Kadın sonunda illallah eder. Mahkeme suçsuz olduğuna karar veriyor ve film bitiyor. Karısının arkasına tesisat borusu falan sokmuş manyak herif işkence olsun diye. Kadın mahkemede hep anlatıyor bunları. İngiliz yapımı. Bir sahnede ailecek yemek yiyorlar. Adam uzun saçlı oğluna “sen domuz musun?” diye soruyor. Oğlan duruyor, “ne?” der demez burnuna yumruğu yiyor. Kadın itiraz edecekken o da feci bir yumrukla yere yığılıyor ve bayılıyor. Birkaç saat sonra kadın kendine geliyor. Akşam oğluyla konuşuyor. “Patatesleri kabuğuyla yemene sinir olduğunu biliyorsun neden yaptın bunu?” diyor, oğlu da “Kabuklarını da yiyorum çünkü tabağımda duruyorlar lanet olsun” diye yanıtlıyor. Oğlunun burnuna sumsuğu geçirmesinin nedeni buymuş. Kadın kocasını öldürdükten sonra esnaf kadını dışlıyor. Ama mahkemede anlattıklarını dinleyince hak veriyorlar falan filan.
    ---------------------------------
    3
    Bir adam inşaata çıkar. Burada işçiler ahşaptan iskelet çatı çakmakla meşguldürler. Adam sarhoştur, kafası yerinde değildir ve işçiler kendisine “hey bayım burada bulunmanız yasak, güvenliğiniz için aşağı inin” falan derler. Bu esnada dakikada bir üzerlerinden yolcu uçağı geçmekte… Adam işçiyi karşısına alır, sen bir işçisin evine ekmek götürmenin ne olduğunu bilirim al şu 10 doları bakiyim falan fistan diyerek gaza getirir, adamı ikna ederek parayı verir. Ahşap iskeletin en üstüne çıkar, üzerinden çok yakından yolcu uçağı geçerken wuuhuuu! diye bağırır, kendi kendine saçma bir şeyler söyler, içkisinden bir yudum daha alıp kendini binadan aşağı bırakır… İşçiler şu klasik “hey! lanet olsun dostuuum neler oluyor haa! Şit lanet olsun” falan derler… Film böyle başlar. Film mi, dizi mi? Yapım yılı ve oyuncular… Onu da bilmiyorum.
    ---------------------------------------------
    4
    Eski bir amerikan filmi. Bir kızılderili, ya da çeroki gibi birisini alıp medenileştirmeye çalışan kovboy gibi birileri var. Bu genç, 18-20 yaşlarında, uzun saçlı, esmer ve biraz vahşi. İnsanlardan korkuyor önce. Bu nedenle onu ahşap bir odaya kapatıyorlar. Yemek veriyorlar, yemiyor. Filmdeki iyi karakter içeriye giriyor. Bununla konuşuyor. Alıp yemeği yemeye başlıyor. Bu vahşi zaten aç. Adama da güveniyor. Alıyor tabağı diğerinden eliyle löp löp yiyor. Filmin devamında bu vahşiyi git gide eğitiyorlar. Bir yere seyahat etmek üzere istasyona geliniyor. Burada genç vahşi ilk defa tren görüyor, korkup kaçacak oluyor. Yanındaki iyi adam trene ayağıyla tekme atıyor “bak bir şey olmuyor” diye. Sonra vahşi de tekmeliyor, beraber treni tekmeleyip gülüyorlar… Devamı muallak. Nedir bu film?
    ---------------------------------------------
    5
    Bir deliyle ruhunu değiştiren adamın filmi. Tımarhanede çalışan, sarı dev’i çağrıştıran sarı uzun saçlı bir psikiyatr gibi bir adam var. Tımarhanedeki bir deliyi gözüne kestiriyor, bir deneyde kullanacak. Onu kendi mekanına getiriyor. İkisi de karşılıklı koltuklarda oturuyorlar. Makinenin amacı şu: beyinleri değiştiriyor ruhsal olarak. Yani onun ruhu ona, onunki ona geçecek. Makine başarılı çalışıyor. Psikiyatr seviniyor. Deliye “Şimdi de o önündeki düğmeye bas” diyor. Düğmeye basması gerekiyor ki terar kendi bedenlerine dönsünler. Bundan sonra olacakları tahmin edersin zaten… Deli, “s...m ne basıcam” diyor, basmıyor düğmeye. Doktor delinin bedeninde ve sandalyeye bağlı. Deli ise doktorun bedeninde, serbest… Macera başlıyor. Kendi bedenine geri dönmek için film boyunca abidik gubidik tıvist tıvist… Nedir bu film?
    -----------------------------------------------
    6
    Bir kadınla belki de bir/birkaç adam, teee eski dönemlerden kalma büyük bir malikaneye gelirler. Bu malikane eskiden çocuk işçileri ağır işlerde çalıştıran kötü kalpli bir adamın eviymiş. Burada çocukları tarlalarda çalıştırır, kırbaçlar, iyi çalışamayanlara işkence ederek cezanlandırırmış. Hatta çocukları öldürüp kalorifer kazanı gibi bir şey içerisinde yakarmış…Yıllar sonra kendisi de ölmüş ama nasılsa araf gibi iki arada bir derede sıkışıp kalmış bunların ruhları. Yaktığı çocukların kömürleşmiş kemiklerini evin bodrumunda çuvallarda falan buluyorlar filmin sonlarında. Bütün bu olayları araştıradursunlar, evde garip vakalar cereyan ediyor. Korku, gerilim, paranormal olaylar… Kadının yattığı yatağın başucundaki ahşapta çocuk başı işlemeleri var. Filmin sonlarında kadın kötü kalpli lordun ruhu tarafından öldürülmeye mi ne çalışılıyor. Bu çocuk başı işlemeleri canlanıyo, kadını uyarmaya çalışıyolar, kadına “anne” ya da “dadı” falan diyolar. Kadın yatağının kenarındaki tahta çocuk işlemeleri ile konuşuyo da falan da filan da sonra o da ölüyo, çocuklar gibi iki arada bir derede kalıyo… Çocuklarla mutlu ve iki arada bir derede hapsoluyo kadın. Bu film nedir? Filmin zamanı, hangi dönemi yansıttığı, oyuncuları bilinmiyor. İzlediğim zaman da hafızadan gitmiş. Sadece konuyu hatırlıyorum. Kadını cülya rabırts’a benzetiyorum zihnimde.
    -----------------------------------------------
    7
    Ölüm Hattı – Cellular 2004 filminin japon versiyonunu arıyoruz… Kadın telefondaki tanımadığı adama kaçırıldığını, kendisine yardım etmesini söyler. Adam binbir güçlükle cep telefonunu kapatmadan kadını kurtarmak için uğraşır durur. Bu arada adam film boyunca arabadadır ve telefonun pili bitmek üzeredir. Şarj adaptörü yanında değildir. Bir mağazaya girer otomobil şarj adaptörü almak için. Mağazadaki tip çok sinir bozucudur. Adam bir türlü ona derdini anlatamaz, mağazadaki salak sakindir. Ona sıra sıra sorular sorar: “çin malı mı olsun, japon malı mı? Şöyle mi olsun böyle mi? Araç için mi ev için mi? Miki mouse figürlü mü, sivestır figürlümü, yoksa figürsüz mü? Figürsüzse siyah mı beyaz mı? Kredi kartı mı peşin mi? Adam sonunda fıttırır, bankonun diğer tarafına geçip bir şarj adaptörünü zorla alır. Satıcı güvenliği çağırır. Adam derdini anlatmaya çalışmaktadır… Son derece küfür ederek izleyeceğiniz gerilimli ama komedik bir film. Kaçırılan kadın kendisini kaçıranların hapsettiği odadaki kırık telefonun devrelerini kurcalayarak rastgele aramıştır bu adamı. Nedir bu film? Karakterler hep çekikgöz.
    -----------------------------------------------
    8
    Karanlık bir dünyada yaşayan, kör çocuğun çizgi filmi… 1990-1991’de muhtemelen TRT’den izlenmiş filmin ne adı belli, ne yapımcı şirketi… Bu çizgi film bir çocuğun hayatını anlatıyor. Çocuk kör doğuyor ama kör değil. Konuşmuyor, tepki vermiyor ama aslında, içinde yaşadığı karanlık dünyada, siyah bir zeminde hareket ediyor. Dış dünyadaki bazı figürler bu dünyaya kısıtlı olarak yansıyor… Bir doktor gözleri görüyor mu diye elini sallıyor gözlerinin yakınında, çocuk ise siyah zeminli karanlık ortamda sallanan bu dev eli yakalamak için emekleyerek ele ulaşmaya çalışıyor. İnsanlar bunu bilmiyor ve çocuğun sorununu araştırıyorlar. Filmin devamını hatırlamıyorum. Böyle ender karşılaşılan eski çizgi filmlerden. Belki de bu çizgi film bir çocuk klasiğidir, kitabı mitabı olabilir.
    -------------------
    9
    Bir adam var karısını aldatıyor. Kızıl saçlı kadın, kızıl saçlı çocuk, kurabiye, olaylar olaylar… Çok tanıdık iki oyuncu oynuyor. Karı-koca bunlar. Sanki kadın şerın-ston( :) ) olabilir. Adam da aynı şekilde çok tanıdık. Bunlar kalabalık bir parti veriyorlar evlerinde. Bu esnada birbirlerini canları çekiyor, odalarına geçip beraber oluyorlar. Gel zaman git zaman araları açılmaya başlıyor. Adam bir kızıl ile flörte başlıyor. Karıma mı dönsem, kızılla mı devam etsem diye ikilem yaşıyor. Sonunda kararını veriyor. Bir kağıda karısını sevdiğini ve ona dönmek istediğini yazıyor, zarfa koyup ceketinin cebine koyuyor. Arabasıyla bir benzincinin kafeteryası mı öyle bir yerde kahve içerken kızıl bir kızçocuğu buna kurabiye ikram ediyor. Adam çocuğun kurabiyesini yerken, bir nirvana yaşıyor, gidip telefondan kızıl sevgilisini arıyor, “senden böyle kızıl kızıl turuncu saçlı kız çocukları istiyorum sana dönücem vazgeçtim” diyor. Arabasına atlayıp yolda giderken bir trafik kazası geçiriyor. Ameliyat esnasında rüya görüyor. Rüyada kızıl kadın ile bir suda yüzüyor. Kızıl kadının peşine düşerek suyun derinliklerine doğru yüzüyor. Bu arada doktorlar ameliyattan çıkıyor ve maalesef öldü diyorlar. Şerın-ston kılıklı kadın ağlıyor… Kocasının cebindeki zarfı buluyor ve okuyup bir anlamda mutlu da oluyor. İki kadın da erkeklerinin kendisine dönerken öldüğünü düşünürken, filmimiz de burda bitiyooooor. Ulan hepsini anlattım ama kusura bakılmasın artıkın. Nedir bu film?
    ------------------------------
    10
    Ruhların seslerini ve görüntülerini bantlara kaydeden adamın filmi. Hani oğlu var, kayıt yapmak için yeni müzik seti alıyor eve. Ruhların seslerini dinleye dinleye kafayı takıyor. Filmin sonunda inşaat gibi bir yerde yüksekten düşüp ölüyor. Öldükten sonra oğluna arabanın radyosundan “üzgünm evlat… üzgünüm… üzgünüm evlat…” diyor. Ölmeden evvel oğluna "senin yanından asla ayrılmayacağım" diye söz vermişti.
    ------------------------------------------
    11
    Bir anten istasyonuna gelen ana-kız filmi. Bir anne ile ergenliğin başlarındaki kızı, çöllük ıssız bir yere geliyorlar. Niye geliyorlar, mola mı vericekler, benzin mi alıcaklar orası muallak. Bu geldikleri yer TV anten istasyonu gibi bir yer. Burada bir adamla, kızla yaşıt oğlu yaşıyor. Kızla oğlan bina içinde TV tüplerinin bulunduğu bir odaya giriyorlar. Bu tüplerde karıncalı görüntüler, yayınlar falan var… Kız oğlana sırnaşıyor, “hadi o işi yapalım” diyor. Oğlan istemiyor, kızı reddediyor (salak). Daha sonra anlaşılıyor ki oğlan çocuğu psikopat. Kızı öldürmeye çalışıyor. Elinde bi tane pıçakla kızın peşine düşüyor. Kız anten direği gibi biryerlere tırmanıyor, çocuk yakaladı yakalayacak… Sonunu izlemedim meraktan çatlıyorum nedir bu film? Öldürdü mü öldürmedi mi? Kız kaçtı mı kaçmadı mı? Bu havuz kaç saatte dolar?..
    --------------
    12
    İngiliz ailenin piyango biletinin peşinden koştuğu film. Adam karısını bir genç kadınla aldatıyor. Kendisine çıkan piyango biletini “iyi seks ansiklopedisi” adlı kitabın arasına koyuyor. Karısı nedir bu saçmalık diyerek kitabı çöpe atınca olaylar başlıyor. Film boyunca fellik fellik biletin peşinden koşuyorlar.
    ------------------------------
    13
    Şu filmi burada birisi sormuş ben de arıyorum:
    "merhaba ben bu filmi belki 15 yil once izlemistim o yuzden cok kisa bi yerini hatirliyorum.
    Filmde yasli bi adam ve 2 cocuk bi kayikla sulak bi yere gidiyolardi. Orada bi oda gibi bi yerde eski saraplar buluyolar, adam seviniyo tabi icecek cocuklardan birinin elinde bi kagit parcasi vardi, mum isiginda okuyum derkem kagit alev aliyodu...”

    Daha detaylı olarak ben anlatayım:
    Zaman skolastik avrupa dönemini çağrıştırıyor. Böyle sisli puslu eski avrupa sokakları, insanlar leş gibi… Biri kız iki çocuk, öksüz gibi bir şeyler. Bu iki çocuğu şişman, lokantada bulaşıkçı gibi bir kadın yanına alıyor, iyi davranıyor, besliyor. Bu kadının iyi bir dostu bir adam ziyarete geliyor. Adam şarapçı, ayık gezmiyor. Bu iki çocuğu hazine bulmak için mi ne, yanına alıyor, bir kayıkla denize açılıyorlar. Eski bir bazilika ya da kilise gibi bir yere geliyorlar. Burada bir zamanlar bilmemne rahipleri incil yazıyorlarmış. İçeri girdiklerinde örümcek ağları, yazı yazarken ölmüş bir rahibin masadaki iskeletiyle falan karşılaşıyorlar. Bu arada içerideki aramalarda şarapçı adam bir mahzen dolusu şarap buluyor, auuuuvvvv! Seviniyor. Hemen birini açıp dikiyor kafaya. Bir yandan da kitapları araştırıyorlar. Küçük kız çocuğu, zemindeki çatlağın içine kaçan karıncayı elindeki anahtarla ezmeye çalışırken anahtar çatlağın içine kaçıyor. Bu anahtar çok önemliydi. Erkek çocuk da elindeki harita gibi bir şeyi mum ışığına tutacağım derken yanmasına neden oluyor. Şarapçı ifrit oluyor iyice ama, çocuklara kızmıyor… konulu bu filmi bulana ve getirene teşekkür edeceğim :) Adam diğer arkadaşın sorduğu gibi yaşlı değil sakallı, genç.
    --------------------------------------
    14
    Şu Japon kopya sanatındaki sahne hangi film? Youtube’daki hani.https://www.youtube.com/watch?v=ohyEZRp8NQ4

    Vaktinizi çaldığım için özür diliyorum. Size zahmet.
  • 1- Bu filmleri sen araştırdın mı?

    2- Kızılderili ne , çeroki ne

    3- Bulunmazlarsa yarın akşam nöbette bakarım ancak .

    4- son sıradaki japon filmi That's Cunning! Shijo saidai no sakusen (1996)
    https://www.imdb.com/title/tt0296236/
  • quote:

    Orijinalden alıntı: obili

    1- Bu filmleri sen araştırdın mı?

    2- Kızılderili ne , çeroki ne

    3- Bulunmazlarsa yarın akşam nöbette bakarım ancak .

    4- son sıradaki japon filmi That's Cunning! Shijo saidai no sakusen (1996)
    https://www.imdb.com/title/tt0296236/
    1-Hacı araştırmaz olurmuyum deli olucam bulamıyorum. Hem de bunlar yıllardır aradığım filmler.
    2-Kızılderililer, Çerokiler, Aztekler... Eskimolar, bunlar yerli amerikan uygarlıkları. Avrupa ırkları amerikaya gelip içine etmeden evvel bunlar yaşıyodu o kıtada. EDİT: şimdi baktım çerokiler de kızılderili soyundanmış pardon.
    3-Sana zahmet, ne zaman vakit bulursan.
    4-Çok teşekkürler bir bakayım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KendiİsteğiyleAyrıldı -- 26 Ocak 2019; 16:13:3 >
  • Ben filmi 4-5 önce televizyonda izledim.

    Saf bir genç vardı (evin bodrum katında kalıyordu) annesi başka bir adamla evli bu genç o adamı sevmiyordu falan
    Bir gün karşısına bir kız çıktı kız şarkıcı olmak istiyordu klip çıkarmaya çalışıyordu
    Bunlar önce arkadaş oldular sonra bu kız gence ailevi meselelerinde yardım ediyordu (hatta bir gün annesiyle üvey babasının sevişme seslerini duyup evden kızın yanına kaçmıştı herşeyi anlatmıştı)
    Bunlar zaman geçtikçe birbirlerine aşık olmuşlardı.

    Bu Filmi 1.5 yıldır arıyorum ama hiçbir yerde bulamıyorum bulamadıkça da sinirlerim bozuluyor.

    Bilen yada Bulabilen lütfen yazarsa sevinirim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hasan Alsaç -- 27 Ocak 2019; 1:17:49 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KendiİsteğiyleAyrıldı

    Allah size zihin sağlığı versin arkadaşlar. Çoklu bombardıman geliyor. Bu arada mesajı benim yüzümden arkada kalan arkadaşlardan özür. Mesajlarını tekrarlayabilirler.

    1
    Konuşan köpekli film. Köpeğin beyninde bilgisayar var ya da köpek robot köpek. Bunu bir polise/ajana emanet ediyorlar. Köpek ajanla telepati yoluyla konuşabiliyor. Ajanın beyninde çip var, köpek ajanın söylediklerine o şekilde yanıt verebiliyor telepatik olarak. Ajan bir sahnede köpekle evinde. Köpekten biraz sıkılıyor. Eline bir beyzbol topu alıp uzağa fırlatıyor hadi şunu getir oğlum diyor; köpeği başından savmak istiyor. Köpek havada uçup giden topa bakıyor, sonra adama dönüp yanıtlıyor: “madem getirmemi istiyorsun onu neden fırlattın?” :)) Bu film nedir? Köpeğin cinsi Alman kurdu ya da rotvaylır gibi aklımda kalmış, yanlış olabilir. K9’a baktım ama fragman karar vermem için yetersiz.
    -----------------------------------
    2
    Karısına işkence yapan adam. Karavanda yaşayan komşularını adam öldürmeye karar verir ama kadın artık illallah eder ve herifi tüfekle vurur. Filmin adı sanı belli değil. Bir oğluna bir karısına işkence eden adam, son derece sinir bozucudur. Kadın sonunda illallah eder. Mahkeme suçsuz olduğuna karar veriyor ve film bitiyor. Karısının arkasına tesisat borusu falan sokmuş manyak herif işkence olsun diye. Kadın mahkemede hep anlatıyor bunları. İngiliz yapımı. Bir sahnede ailecek yemek yiyorlar. Adam uzun saçlı oğluna “sen domuz musun?” diye soruyor. Oğlan duruyor, “ne?” der demez burnuna yumruğu yiyor. Kadın itiraz edecekken o da feci bir yumrukla yere yığılıyor ve bayılıyor. Birkaç saat sonra kadın kendine geliyor. Akşam oğluyla konuşuyor. “Patatesleri kabuğuyla yemene sinir olduğunu biliyorsun neden yaptın bunu?” diyor, oğlu da “Kabuklarını da yiyorum çünkü tabağımda duruyorlar lanet olsun” diye yanıtlıyor. Oğlunun burnuna sumsuğu geçirmesinin nedeni buymuş. Kadın kocasını öldürdükten sonra esnaf kadını dışlıyor. Ama mahkemede anlattıklarını dinleyince hak veriyorlar falan filan.
    ---------------------------------
    3
    Bir adam inşaata çıkar. Burada işçiler ahşaptan iskelet çatı çakmakla meşguldürler. Adam sarhoştur, kafası yerinde değildir ve işçiler kendisine “hey bayım burada bulunmanız yasak, güvenliğiniz için aşağı inin” falan derler. Bu esnada dakikada bir üzerlerinden yolcu uçağı geçmekte… Adam işçiyi karşısına alır, sen bir işçisin evine ekmek götürmenin ne olduğunu bilirim al şu 10 doları bakiyim falan fistan diyerek gaza getirir, adamı ikna ederek parayı verir. Ahşap iskeletin en üstüne çıkar, üzerinden çok yakından yolcu uçağı geçerken wuuhuuu! diye bağırır, kendi kendine saçma bir şeyler söyler, içkisinden bir yudum daha alıp kendini binadan aşağı bırakır… İşçiler şu klasik “hey! lanet olsun dostuuum neler oluyor haa! Şit lanet olsun” falan derler… Film böyle başlar. Film mi, dizi mi? Yapım yılı ve oyuncular… Onu da bilmiyorum.
    ---------------------------------------------
    4
    Eski bir amerikan filmi. Bir kızılderili, ya da çeroki gibi birisini alıp medenileştirmeye çalışan kovboy gibi birileri var. Bu genç, 18-20 yaşlarında, uzun saçlı, esmer ve biraz vahşi. İnsanlardan korkuyor önce. Bu nedenle onu ahşap bir odaya kapatıyorlar. Yemek veriyorlar, yemiyor. Filmdeki iyi karakter içeriye giriyor. Bununla konuşuyor. Alıp yemeği yemeye başlıyor. Bu vahşi zaten aç. Adama da güveniyor. Alıyor tabağı diğerinden eliyle löp löp yiyor. Filmin devamında bu vahşiyi git gide eğitiyorlar. Bir yere seyahat etmek üzere istasyona geliniyor. Burada genç vahşi ilk defa tren görüyor, korkup kaçacak oluyor. Yanındaki iyi adam trene ayağıyla tekme atıyor “bak bir şey olmuyor” diye. Sonra vahşi de tekmeliyor, beraber treni tekmeleyip gülüyorlar… Devamı muallak. Nedir bu film?
    ---------------------------------------------
    5
    Bir deliyle ruhunu değiştiren adamın filmi. Tımarhanede çalışan, sarı dev’i çağrıştıran sarı uzun saçlı bir psikiyatr gibi bir adam var. Tımarhanedeki bir deliyi gözüne kestiriyor, bir deneyde kullanacak. Onu kendi mekanına getiriyor. İkisi de karşılıklı koltuklarda oturuyorlar. Makinenin amacı şu: beyinleri değiştiriyor ruhsal olarak. Yani onun ruhu ona, onunki ona geçecek. Makine başarılı çalışıyor. Psikiyatr seviniyor. Deliye “Şimdi de o önündeki düğmeye bas” diyor. Düğmeye basması gerekiyor ki terar kendi bedenlerine dönsünler. Bundan sonra olacakları tahmin edersin zaten… Deli, “s...m ne basıcam” diyor, basmıyor düğmeye. Doktor delinin bedeninde ve sandalyeye bağlı. Deli ise doktorun bedeninde, serbest… Macera başlıyor. Kendi bedenine geri dönmek için film boyunca abidik gubidik tıvist tıvist… Nedir bu film?
    -----------------------------------------------
    6
    Bir kadınla belki de bir/birkaç adam, teee eski dönemlerden kalma büyük bir malikaneye gelirler. Bu malikane eskiden çocuk işçileri ağır işlerde çalıştıran kötü kalpli bir adamın eviymiş. Burada çocukları tarlalarda çalıştırır, kırbaçlar, iyi çalışamayanlara işkence ederek cezanlandırırmış. Hatta çocukları öldürüp kalorifer kazanı gibi bir şey içerisinde yakarmış…Yıllar sonra kendisi de ölmüş ama nasılsa araf gibi iki arada bir derede sıkışıp kalmış bunların ruhları. Yaktığı çocukların kömürleşmiş kemiklerini evin bodrumunda çuvallarda falan buluyorlar filmin sonlarında. Bütün bu olayları araştıradursunlar, evde garip vakalar cereyan ediyor. Korku, gerilim, paranormal olaylar… Kadının yattığı yatağın başucundaki ahşapta çocuk başı işlemeleri var. Filmin sonlarında kadın kötü kalpli lordun ruhu tarafından öldürülmeye mi ne çalışılıyor. Bu çocuk başı işlemeleri canlanıyo, kadını uyarmaya çalışıyolar, kadına “anne” ya da “dadı” falan diyolar. Kadın yatağının kenarındaki tahta çocuk işlemeleri ile konuşuyo da falan da filan da sonra o da ölüyo, çocuklar gibi iki arada bir derede kalıyo… Çocuklarla mutlu ve iki arada bir derede hapsoluyo kadın. Bu film nedir? Filmin zamanı, hangi dönemi yansıttığı, oyuncuları bilinmiyor. İzlediğim zaman da hafızadan gitmiş. Sadece konuyu hatırlıyorum. Kadını cülya rabırts’a benzetiyorum zihnimde.
    -----------------------------------------------
    7
    Ölüm Hattı – Cellular 2004 filminin japon versiyonunu arıyoruz… Kadın telefondaki tanımadığı adama kaçırıldığını, kendisine yardım etmesini söyler. Adam binbir güçlükle cep telefonunu kapatmadan kadını kurtarmak için uğraşır durur. Bu arada adam film boyunca arabadadır ve telefonun pili bitmek üzeredir. Şarj adaptörü yanında değildir. Bir mağazaya girer otomobil şarj adaptörü almak için. Mağazadaki tip çok sinir bozucudur. Adam bir türlü ona derdini anlatamaz, mağazadaki salak sakindir. Ona sıra sıra sorular sorar: “çin malı mı olsun, japon malı mı? Şöyle mi olsun böyle mi? Araç için mi ev için mi? Miki mouse figürlü mü, sivestır figürlümü, yoksa figürsüz mü? Figürsüzse siyah mı beyaz mı? Kredi kartı mı peşin mi? Adam sonunda fıttırır, bankonun diğer tarafına geçip bir şarj adaptörünü zorla alır. Satıcı güvenliği çağırır. Adam derdini anlatmaya çalışmaktadır… Son derece küfür ederek izleyeceğiniz gerilimli ama komedik bir film. Kaçırılan kadın kendisini kaçıranların hapsettiği odadaki kırık telefonun devrelerini kurcalayarak rastgele aramıştır bu adamı. Nedir bu film? Karakterler hep çekikgöz.
    -----------------------------------------------
    8
    Karanlık bir dünyada yaşayan, kör çocuğun çizgi filmi… 1990-1991’de muhtemelen TRT’den izlenmiş filmin ne adı belli, ne yapımcı şirketi… Bu çizgi film bir çocuğun hayatını anlatıyor. Çocuk kör doğuyor ama kör değil. Konuşmuyor, tepki vermiyor ama aslında, içinde yaşadığı karanlık dünyada, siyah bir zeminde hareket ediyor. Dış dünyadaki bazı figürler bu dünyaya kısıtlı olarak yansıyor… Bir doktor gözleri görüyor mu diye elini sallıyor gözlerinin yakınında, çocuk ise siyah zeminli karanlık ortamda sallanan bu dev eli yakalamak için emekleyerek ele ulaşmaya çalışıyor. İnsanlar bunu bilmiyor ve çocuğun sorununu araştırıyorlar. Filmin devamını hatırlamıyorum. Böyle ender karşılaşılan eski çizgi filmlerden. Belki de bu çizgi film bir çocuk klasiğidir, kitabı mitabı olabilir.
    -------------------
    9
    Bir adam var karısını aldatıyor. Kızıl saçlı kadın, kızıl saçlı çocuk, kurabiye, olaylar olaylar… Çok tanıdık iki oyuncu oynuyor. Karı-koca bunlar. Sanki kadın şerın-ston( :) ) olabilir. Adam da aynı şekilde çok tanıdık. Bunlar kalabalık bir parti veriyorlar evlerinde. Bu esnada birbirlerini canları çekiyor, odalarına geçip beraber oluyorlar. Gel zaman git zaman araları açılmaya başlıyor. Adam bir kızıl ile flörte başlıyor. Karıma mı dönsem, kızılla mı devam etsem diye ikilem yaşıyor. Sonunda kararını veriyor. Bir kağıda karısını sevdiğini ve ona dönmek istediğini yazıyor, zarfa koyup ceketinin cebine koyuyor. Arabasıyla bir benzincinin kafeteryası mı öyle bir yerde kahve içerken kızıl bir kızçocuğu buna kurabiye ikram ediyor. Adam çocuğun kurabiyesini yerken, bir nirvana yaşıyor, gidip telefondan kızıl sevgilisini arıyor, “senden böyle kızıl kızıl turuncu saçlı kız çocukları istiyorum sana dönücem vazgeçtim” diyor. Arabasına atlayıp yolda giderken bir trafik kazası geçiriyor. Ameliyat esnasında rüya görüyor. Rüyada kızıl kadın ile bir suda yüzüyor. Kızıl kadının peşine düşerek suyun derinliklerine doğru yüzüyor. Bu arada doktorlar ameliyattan çıkıyor ve maalesef öldü diyorlar. Şerın-ston kılıklı kadın ağlıyor… Kocasının cebindeki zarfı buluyor ve okuyup bir anlamda mutlu da oluyor. İki kadın da erkeklerinin kendisine dönerken öldüğünü düşünürken, filmimiz de burda bitiyooooor. Ulan hepsini anlattım ama kusura bakılmasın artıkın. Nedir bu film?
    ------------------------------
    10
    Ruhların seslerini ve görüntülerini bantlara kaydeden adamın filmi. Hani oğlu var, kayıt yapmak için yeni müzik seti alıyor eve. Ruhların seslerini dinleye dinleye kafayı takıyor. Filmin sonunda inşaat gibi bir yerde yüksekten düşüp ölüyor. Öldükten sonra oğluna arabanın radyosundan “üzgünm evlat… üzgünüm… üzgünüm evlat…” diyor. Ölmeden evvel oğluna "senin yanından asla ayrılmayacağım" diye söz vermişti.
    ------------------------------------------
    11
    Bir anten istasyonuna gelen ana-kız filmi. Bir anne ile ergenliğin başlarındaki kızı, çöllük ıssız bir yere geliyorlar. Niye geliyorlar, mola mı vericekler, benzin mi alıcaklar orası muallak. Bu geldikleri yer TV anten istasyonu gibi bir yer. Burada bir adamla, kızla yaşıt oğlu yaşıyor. Kızla oğlan bina içinde TV tüplerinin bulunduğu bir odaya giriyorlar. Bu tüplerde karıncalı görüntüler, yayınlar falan var… Kız oğlana sırnaşıyor, “hadi o işi yapalım” diyor. Oğlan istemiyor, kızı reddediyor (salak). Daha sonra anlaşılıyor ki oğlan çocuğu psikopat. Kızı öldürmeye çalışıyor. Elinde bi tane pıçakla kızın peşine düşüyor. Kız anten direği gibi biryerlere tırmanıyor, çocuk yakaladı yakalayacak… Sonunu izlemedim meraktan çatlıyorum nedir bu film? Öldürdü mü öldürmedi mi? Kız kaçtı mı kaçmadı mı? Bu havuz kaç saatte dolar?..
    --------------
    12
    İngiliz ailenin piyango biletinin peşinden koştuğu film. Adam karısını bir genç kadınla aldatıyor. Kendisine çıkan piyango biletini “iyi seks ansiklopedisi” adlı kitabın arasına koyuyor. Karısı nedir bu saçmalık diyerek kitabı çöpe atınca olaylar başlıyor. Film boyunca fellik fellik biletin peşinden koşuyorlar.
    ------------------------------
    13
    Şu filmi burada birisi sormuş ben de arıyorum:
    "merhaba ben bu filmi belki 15 yil once izlemistim o yuzden cok kisa bi yerini hatirliyorum.
    Filmde yasli bi adam ve 2 cocuk bi kayikla sulak bi yere gidiyolardi. Orada bi oda gibi bi yerde eski saraplar buluyolar, adam seviniyo tabi icecek cocuklardan birinin elinde bi kagit parcasi vardi, mum isiginda okuyum derkem kagit alev aliyodu...”

    Daha detaylı olarak ben anlatayım:
    Zaman skolastik avrupa dönemini çağrıştırıyor. Böyle sisli puslu eski avrupa sokakları, insanlar leş gibi… Biri kız iki çocuk, öksüz gibi bir şeyler. Bu iki çocuğu şişman, lokantada bulaşıkçı gibi bir kadın yanına alıyor, iyi davranıyor, besliyor. Bu kadının iyi bir dostu bir adam ziyarete geliyor. Adam şarapçı, ayık gezmiyor. Bu iki çocuğu hazine bulmak için mi ne, yanına alıyor, bir kayıkla denize açılıyorlar. Eski bir bazilika ya da kilise gibi bir yere geliyorlar. Burada bir zamanlar bilmemne rahipleri incil yazıyorlarmış. İçeri girdiklerinde örümcek ağları, yazı yazarken ölmüş bir rahibin masadaki iskeletiyle falan karşılaşıyorlar. Bu arada içerideki aramalarda şarapçı adam bir mahzen dolusu şarap buluyor, auuuuvvvv! Seviniyor. Hemen birini açıp dikiyor kafaya. Bir yandan da kitapları araştırıyorlar. Küçük kız çocuğu, zemindeki çatlağın içine kaçan karıncayı elindeki anahtarla ezmeye çalışırken anahtar çatlağın içine kaçıyor. Bu anahtar çok önemliydi. Erkek çocuk da elindeki harita gibi bir şeyi mum ışığına tutacağım derken yanmasına neden oluyor. Şarapçı ifrit oluyor iyice ama, çocuklara kızmıyor… konulu bu filmi bulana ve getirene teşekkür edeceğim :) Adam diğer arkadaşın sorduğu gibi yaşlı değil sakallı, genç.
    --------------------------------------
    14
    Şu Japon kopya sanatındaki sahne hangi film? Youtube’daki hani.https://www.youtube.com/watch?v=ohyEZRp8NQ4

    Vaktinizi çaldığım için özür diliyorum. Size zahmet.
    Buldukça eklemeye çalışırız .

    1- K-9000 (1991)https://www.imdb.com/title/tt0102177

    7- Connected (2008) olmalı
    https://www.imdb.com/title/tt1156506/

    9- Intersection (1994)
    https://www.imdb.com/title/tt0110146/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi obili -- 27 Ocak 2019; 20:45:4 >
  • @obili hocam,
    3 numara yanlış,
    K-9000 doğru.
    Teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KendiİsteğiyleAyrıldı

    @obili hocam,
    3 numara yanlış,
    K-9000 doğru.
    Teşekkürler.
    3 numara dediğim buradaki değil , çocuğun çatıdan uçtuğu bir önceki toplu mesaj . Yanlış anlaşılmasın


    edit : Bir de haberin olsun korku filmleri ile hiç işim olmaz .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi obili -- 27 Ocak 2019; 21:5:36 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: obili

    3 numara dediğim buradaki değil , çocuğun çatıdan uçtuğu bir önceki toplu mesaj . Yanlış anlaşılmasın


    edit : Bir de haberin olsun korku filmleri ile hiç işim olmaz .

    Alıntıları Göster
    Yok hocam yanlış anlamadım. Benim dediğim western dizisi. Seninki bir modern zaman filmi.
    * * *
    Korku filmlerini bulma sen de. Sıkıntı yok Zaten acele de yok. Daha evvel yazdıklarımı mor renkle marklıyorum word'de.
    Ha aklıma gelmişken,

    Arkdaşla bir süredir filmler hakkında not alıyorum. yani aradığım filmleri kendi kendime anlatıyorum, sonra zamanı gelince burada soruyorum. Daha evvel bunu sizlerle paylaşacağım demiştim. Şimdi paylaşayım. İçerisinde kendi kendime yaptığım fütursuz, hatta biraz terbiyesiz konuşmalar görebilirsiniz. Ama inanıyorum ki içlerinde "ilginizi çekebilecek filmler" bulabilirsiniz. Belki de arayıp bulamadığınız filmleri de bulursunuz. Hiç olmadı güler geçersiniz.
    Yüklüyoruuuuum...
    Yükledim! Buyrun:https://drive.google.com/open?id=1-NA1ltufASPR9afC-UpdAhm8fNWZmaBq
    ---------------------------
    YAZILAR RENKLENDİRİLMİŞTİR. FORMAT doc'tur. Office 2003 ile yazıldığından modern ofisler renkleri sıfırlamayı sorabilir hayır deyin.
    Kırmızı: Bir film var anlatmışım, henüz sormamışım, bulamamışım.
    Mor: Buraya sormuşum, yanıt bekliyorum.
    Siyah: Aramıyorum, adını duymuşum, ilerde izlerim, ya da indirmişim.
    Yeşil: Arıyormuşum, burası sayesinde ya da kendi kendime bulmuşum.
    ---------------------------
    İçinde neler mi var?
    Bir filmi ararken karşıma çıkıp ilgimi çeken başka filmler
    Burada soru cevapları okurken ohaaa güzelmiş diye not aldığım filmler
    Kendi kendime arayıp bulduğum filmler
    Buraya sorduğum bulunan filmler
    Buraya sorduğum bulunamayan filmler
    Buraya sormadığım filmler... gibi.
    ---------------------------
    İyilikten sayılmaz ama bu da benden.
  • Bir bilim kurgu filmi vardı. tüm insanlık yok olmuş geriye kalan insanlar bir şehir gibi bir yerde ama korunaklı bir şehirde yaşıyorlardı. aldıkları haplardan ötürü siyah beyaz görüyorlardı. kimse mesleğini kendi seçmiyor yaşlılar tarafından onlara verilen meslekleri yapıyorlardı. başrol genç çocuk bir zaman sonra bu hapları almayı bırakıyor ve hayatın renklerini görmeye kız arkadaşını sevmeye falan başlıyordu. filmin sonunda bebek olan kardeşini alıp şehrin sınırından dışarı çıkıyordu. halbuki onlara şehrin dışında hayat olmadığı söylenmişti.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: recordable_27

    Bir bilim kurgu filmi vardı. tüm insanlık yok olmuş geriye kalan insanlar bir şehir gibi bir yerde ama korunaklı bir şehirde yaşıyorlardı. aldıkları haplardan ötürü siyah beyaz görüyorlardı. kimse mesleğini kendi seçmiyor yaşlılar tarafından onlara verilen meslekleri yapıyorlardı. başrol genç çocuk bir zaman sonra bu hapları almayı bırakıyor ve hayatın renklerini görmeye kız arkadaşını sevmeye falan başlıyordu. filmin sonunda bebek olan kardeşini alıp şehrin sınırından dışarı çıkıyordu. halbuki onlara şehrin dışında hayat olmadığı söylenmişti.
    Filmin konusu çok hoşuma gitti bulabilirsen dürtebilir misin? Ben beceriksizim senin için bir iki arama yaptım bulamadım.
    ---------
    Obili kardeş
    7-Connected-Son Çağrı Doğru!
    9-İntersection konusu benziyor ama yanlış. Fragmandan gördüğüm kadarıyla kötü adamlar tehlike aksiyon var senin filmde. Benim bahsettiğim full aşk filmi. Şerın ston filmlerine baktım bulamadım o olmayadabilir. Yav adamın yüzünü hatırlıyorum da adını bilmiyorum. Senin filmdeki gibi olgun ağırbaşlı bir tipi oynuyordu. Film yolda geçmiyor.
    Hah tamam buldum abi isim aynı yapım farklıymış:https://www.youtube.com/watch?v=jo9EJwkaPTQ

    Allah razı olsun sayende alternatif fragman ararken buldum :) BULUNED! Şerın ston oynuyomuş tamam :D
  • Merhabalar iyi forumlar, direk konuya geçeyim yaklaşık 6-7 sene önce TV'de bir komedi-dram filmi izlemiştim (TRT'deydi sanırım). Aklımda kalan tek şey yaşlı, yürüyemeyen bir adamı araba lastiği içine koyup yuvarladığıydı. Genel olarak 2 karakter hatırlıyorum. Filmin adı da "Eve Dönüş, Yuvaya Dönüş" tarzı bişeydi diye hatırladım ama internette araştırmama rağmen karşıma çıkmadı.

    Daha önce izleyip ismini bilen olursa çok mutlu olurum, teşekkürler.
  • Ben de bu ne diyor diyorum . İmdb sayfasındaki fragmana bakınca anladım . Herifler sayfaya başka bir filmin fragmanını koymuş. İlk defa gördüm böyle birşey yaptıklarını

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ben film değil dizi arıyorum


    adamın karısı ölüye galiba adam dışarıya çıkma korkusu oluyor adam otelde yaşıyor parasını satranç oynarak ödemeye çalışıyor birgün bir arkadaşı ona birisinin çocuğunun kaçırıldığını ve onu bulursa para alacağını söyler adam çocuğu buluyor.

    Şimdiden yanıtlıyan herkeze teşekkür ederim.
  • Benim aradığım film biraz eski ve yabancı filmde
    Tek hatırladığım birkadın madde bağımlısı
    Filimin adının sadece sonunun tepesi olduğunu hatırlıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: muhammedaliugur

    ben film değil dizi arıyorum


    adamın karısı ölüye galiba adam dışarıya çıkma korkusu oluyor adam otelde yaşıyor parasını satranç oynarak ödemeye çalışıyor birgün bir arkadaşı ona birisinin çocuğunun kaçırıldığını ve onu bulursa para alacağını söyler adam çocuğu buluyor.

    Şimdiden yanıtlıyan herkeze teşekkür ederim.
    Endgame
  • quote:

    Orijinalden alıntı: recordable_27

    Bir bilim kurgu filmi vardı. tüm insanlık yok olmuş geriye kalan insanlar bir şehir gibi bir yerde ama korunaklı bir şehirde yaşıyorlardı. aldıkları haplardan ötürü siyah beyaz görüyorlardı. kimse mesleğini kendi seçmiyor yaşlılar tarafından onlara verilen meslekleri yapıyorlardı. başrol genç çocuk bir zaman sonra bu hapları almayı bırakıyor ve hayatın renklerini görmeye kız arkadaşını sevmeye falan başlıyordu. filmin sonunda bebek olan kardeşini alıp şehrin sınırından dışarı çıkıyordu. halbuki onlara şehrin dışında hayat olmadığı söylenmişti.
    the giver
  • 
Sayfa: önceki 841842843844845
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.