Şimdi Ara

341. DÖNEM (AĞUSTOS 2011) KD. ve YD. SUBAY ADAYLARI (88. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
8.053
Cevap
10
Favori
604.119
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 8687888990
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • selam arkadaşlar.. bakıorum da artık sınav konuşulmaya başlanmış bu da askerliğin size yakın olduğunu gösteriyor..ama o botu bağlamadan da şafak atmıyor atarsa 58 yozgat il j. k.lığı...varsa merak ettiğinz bişeyler yardımcı olabilirimm...sizi hiç tanımıyorumm ama yolunuzu 54646787943 gözle bekliorummm...
  • gelin arkadaşlar gelin artık gidelim bizlerde...atarsa 58...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kmlyurdabak


    quote:

    Orijinalden alıntı: eagleblack51

    Askere gitmeden önce rütbeleri iyicene ezberlemek mi lazım..yoksa orda zaten ezberleniyor mu? hangisi sizce?


    Ezberlemeye gerek yok gidince zaten önümüze gelen selam verecekmişiz


    yemin edene kadar kimseye selam vermek zorunda değilsiniz, hele ilk gittiğinizde onbaşı ve çavuşlara sakın komutanım demeyin.
  • köleliğiniz hayırlı olsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bankacı1


    quote:

    Orijinalden alıntı: compsed

    Merhaba arkadaşlar, bende dün gittim sarı zarfımı aldım. Balıkesirde gireceğm sınava. Bursadan arabayla gideceğim ama sınava gireceğimiz yeri nasıl bulacağm. Yol üzerinde bir yer mi burası?

    Birde bu konuyu en başından beri takip ediyorum herkes eşyalarım çalınacak (yer değiştirecek) diye bir telaşta, ee burdan kimse yapmıyorsa bunu kim çalıyo arkadaş bu eşyalarımızı?:)) uzun dönemler mi yapıyo?:))


    devrem merhaba bende Bursa'dan Balıkesirde sınava gireceğim bende arabayla gitmeyi düşünüyorum şehrin çıkışında sınav yeri yol üzerinde arada bir yerde kalmıyor...haberleşelim biz baya kalabalık arkadaş grubuyla gitmeyi planlıyoruz


    Merhaba arkadaşlar bende Bursa'dan Balıkesirde gireceğim... hangi gün girmeyi düşünüyorsunuz sınava ben 2. gün daha sakin olur diye düşünüyorum... haberleşelim devreler yabancılık çekmeyelim...




  • Devrelerim bende panik bozukluk rahatsızlığı var. Bu pdrm asker konusunda bi bilginiz var mı? Sıcak,uykusuzluk,aşırı yorgunluk tam benim rahatsızlığımın nüks etmesi için zemin hazırlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkmark8230

    köleliğiniz hayırlı olsun


    Yazdığın ve ima ettiğin şeye dikkat et.Sen burada veya başka bir yerde kimseye askere gidiyor diye köle benzetmesinde bulunamazsın.Sanırım unutmuşsun yaşadığın bu topraklar köleye benzettin insanlar sayesinde kazanılmıştır.Yazdığın o cümle hem atalarına hemde halkına hakarettir bilmem farkındamısın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkmark8230

    köleliğiniz hayırlı olsun

    askerlikten soğutmak diye bir suç var
  • quote:

    Orijinalden alıntı: deserthawk


    quote:

    Orijinalden alıntı: darkmark8230

    köleliğiniz hayırlı olsun

    askerlikten soğutmak diye bir suç var



    ne yazık ki . ne kadar demokratik ve insan haklarına saygılı bir ülkedeyiz

    quote:

    Orijinalden alıntı: HTB


    quote:

    Orijinalden alıntı: darkmark8230

    köleliğiniz hayırlı olsun


    Yazdığın ve ima ettiğin şeye dikkat et.Sen burada veya başka bir yerde kimseye askere gidiyor diye köle benzetmesinde bulunamazsın.Sanırım unutmuşsun yaşadığın bu topraklar köleye benzettin insanlar sayesinde kazanılmıştır.Yazdığın o cümle hem atalarına hemde halkına hakarettir bilmem farkındamısın.

    bilmiyorsun galiba askerlikte gerçek askerlik yapmazsın. dayağını yersin , üstlerinin köleliğini yaparsın , az yemek verilir geriye herkesin bir posta daha yiyebileceği yemeğin döküldüğünü görürsün , mektuplarını ilk üstlerine okutursun , anana hakaret edilir hayvanlara bile yapılmaması gereken muamaeleyle karşı karşıya kalırsın. Askerlik özgürlüğün kısıtlanmasıdır ayrıca. İnsanları iradesi dışında köle yapıyorsun ve bu yasal




  • 339. KISA DÖNEM İÇİN TERHİSE 58 GÜN 12 SAAT 54 DAKİKA KALDI.
    341. DÖNEM Y.SUBAY ADAY ADAYLARI İÇİN SINAVA 11 GÜN 12 SAAT 54 DAKİKA KALDI.
    341. DÖNEM SINAV SONUÇLARININ AÇIKLANMASINA 20 GÜN 03 SAAT 54 DAKİKA KALDI.
    341. DÖNEM İÇİN BİRLİĞE TESLİM OLMAYA 22 GÜN 20 SAAT 54 DAKİKA KALDI.

    zaman hızla ilerliyor...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkmark8230

    köleliğiniz hayırlı olsun


    daha öncede bu olaya benzer durumlar paylaşılmıştı.Kimisi askerlikten memnun kalırken kimiside senelerce askerlik şöyle kötü böyle kötü,şöyle olaylar dönüyor diyebiliyor.
    Olay tamamen psikolojik.Boşuna dememişler askere giderken geride düşünecek bir problem bırakmayın diye.
    @darkmark8230 askerliği kölelik değilde,vatana olan borç bir namus borcu olarak düşünseydin eminimki böyle bir şeyi yazmazdın.Ama şu yazılarım sadece sana değil,ne yazıkki senin gibi düşünen insanlarda bir hayli var.Özellikle çocuklarını askere göndermemek için yurtdışında okutan bir kesim olduktan sonra ne desem boş.Tabi yurtdışında okutmak la bitmiyo iş.yurtdışında okuma orda diploma iş bulma derken dövizle askerlik meselesi..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: darkmark8230

    köleliğiniz hayırlı olsun


    sen çürükmüsün?
  • Bizim insanımız olur olmaz yerlerde maneviyata haddinden fazla önem veriyor.

    Askere gidip gelenlere sorarsanız çoğu bunu "kölelik" olarak niteler. Askerlikte "asker" kavramının anlam değiştirdiğini çoğumuz göreceğiz. Laf atmaktansa biraz araştırın, soruşturun.

    darkmark8230 biraz ağır girmiş; fakat haklı. Soğutmak da suçmuş. Gidip de askeriye içi ilişkileri bir inceleseler, muhtemelen subay ve astsubay kadrosunun yarıdan fazlası suçlu bulunur.

    Ha askere gittim mi? Henüz gitmedim (ağustosta gidiyorum); ama en azından araştırdım. Hariçten gazel okumaya kalkmayın hiç. Üzgünüm; ama "vatan borcu" diye sarıldığınız hikaye, artık bir duygu sömürüsü haline getirildi.
  • Böyle kişilerin içi çürük. Biz gideceğiz ve aslanlar gibi vatani görevimizi yapacağız. İster 6 ay olsun ister 18 ay olsun. Bu kutsal bir vazifedir. Askerde olumsuzluklarla karşılaşacağız elbet çünkü orası ana kucağı değil asker ocağı. Orada sadece askerlik yapmıyacağız aynı zamanda hayatın gerçeklerini ve hayatta nasıl saçmalıklarla karşı karşıya kalacağımızı göreceğiz. Sabır kazanacağız ve bunlarda yaşamak için mücadele etmek için elzem unsurlardır.
  • @darkmark8230
    Şu anda ülkemizdeki askerlik sistemini tartışabilirsin, yanlışlarını söyleyebilirsin fakat çıkıp askerlere ya da askere gideceklere köle diyemezsin.Özgür bir ülkede yaşamak demokratik bir ülkede yaşamak sana hakaret etme hakkını vermez eleştirme hakkını verir, bu ikisi arasındaki farkı kavradığın zaman demokrasi hakkında konuşmaya başlayabilirsin.

    @shruikan
    Sanırım senin 7-8 milyon askerliğini yapmış ya da yapmakta olan arkadaşın var.Baya bir genelleme yapmışsın.

    Ve artık 341. dönem askere gidecekler hakkında bir şey yazmayacaksanız lütfen boş laflarla sayfayı ziyan etmeyelim.Dediğim gibi sistemi ve yanlışları tartışabilirsiniz ama hakaret etmeden kurumlara ve insanlara saygı çerçevesinde, bunun dışındaki tüm laflarınız ucuz komünistlikten öteye geçemez.
  • Neyse hemen konuyu değiştireyim ortam daha fazla gerginleşmeden :) Bi sözlükte buldum alıntı yapayım dedim arkadaş çok güzel anlatmış okumanızı tavsiye ederim :)

    ilk geceyi anlayabilmek için biraz daha geriye gidip, kışlaya ilk giriş anından başlamak lazım. elinizde sadece bir bavulla uzun bir sıranın sonunda beklemektesiniz. saat 4. en geç 5 te teslim olmanız gerektiği yazıyor elinizdeki kağıtta. bi an heyecanlanıp ya sıra bitmezse diye düşünüyorsunuz. bi ceza verirler mi ki? sonra saçmaladığınızı farkediyorsunuz. sonuçta zamanında gelmişsiniz değil mi. önünüzdeki eleman ailesiyle gelmiş. ailesi henüz gitmemiş. yanında duruyor. konuşuyorlar, gülüşüyorlar. bi an keşke bizimkiler de gelseydi diye düşünüyorsunuz. sonra ayrılık vakti geliyor önünüzdekiler için. ve o an o kadar hüzünlü oluyor ki, iyiki bizimkiler gelmemiş diyorsunuz. derken sıra size geliyor ve nizamiyeden içeri giriyorsunuz. o an artık bi süre dışarı çıkamayacağınızı, sizi dışardaki yaşamdan farklı şeylerin, kuralların, mantıksızlıkların beklediğini biliyorsunuz. içeri giriyorsunuz. kamuflaj.. herkes kamuflajlı. birisi üzerinizi, birisi çantanızı arıyor. cep telefonu var mı? kesici delici alet var mı? ilaç kullanıyor musun? bütün soruları doğru cevapladıktan sonra beklemeye başlıyorsunuz. 30 kişi tamamlanınca bir otobüse bindiriyorlar sizi.

    kışla içinde 15 dakika gittikten sonra indiriyorlar otobüsten. uzun bir sıra daha. ne için beklediğinizi bilmeden bekliyorsunuz. sonra elbise-bot-saç kesim sırası olduğunu anlıyorsunuz. her ihtimale karşı saçları kestirip gitmişsiniz. iyi bari biraz daha kolay olacak burdaki işim diye düşünürken sıra size geliyor. karşıda bir asker bakıyor size şöyle bir. bir şey demeden hemen bi çantaya boyutlarınıza uygun kamuflaj malzemelerini doldurup veriyor. sonra başka bir asker kaç numara bot giydiğinizi soruyor. botu da alıp ilerlerken, heyecanlı bir astsubay bağıra bağıra sen geç sen devam et diye kimin saçlarının kesilmesi gerektiğini seçiyor. saçlar yeterince kısa olduğu için ordan yırtıyorsunuz. ve tabiki yine otobüs bekliyorsunuz. ortamda kimse kimseyle konuşmuyor. zaten başınızda birisi var size ülkenin bölünmez bütünlüğünü anlatan bir belgesel izletiyorlar.

    derken otobüs sırası geliyor ve tekrar otobüse binip yola çıkıyorsunuz. duşlar yazan bir binanın önünde duruyor otobüs. bir komutan bağırıyor: "her kes insin. koşuştururken terlediniz. duş almak için 5 dakikanız var, koş koş koş". üstünüzdekileri hızla çıkarıp duş kabinine giriyorsunuz. sonra nedense üzerinizi ıslatmaktan vazgeçiyorsun, ne gerek var, saçları da kestirmedik nasıl olsa diye düşünürken komutan 10 dan geri saymaya başlıyor. noluyo hani 5 dakikaydı sızlanmaları arasında, herkes yarı ıslak, bir miktar sabunlu bir şekilde dışarı çıkıyor duş kabinlerinden. komutan alaycı bir şekilde "5 dakikanız doldu, kamuflajları giyin." diyor. kamuflajları giyip tekrar otobüse.

    otobüs bir binanın önünde duruyor. arka taraftaki yemekhaneye yönlendiriyor bi kaç subay sizi. yemek yiyorsunuz. hava kararmış. sonra bi kaç saat kayıt işlemleri sürüyor yemekhanede. biraz önceki subaylar sinirli. neden bilmiyorsunuz. genelde bağırarak, kızarak bir şeyler anlatıyorlar. sonra herkesi yemekhanenin önünde toplayıp sayıyorlar tek tek. sonra hızlı adım sırayı bozmadan biraz önceki binanın bodrum katına iniyoruz. oradaki bir depoya sivil elbiseler bırakılıyor. yanınızda sivil elbise bulundurmak yasak bundan sonra.

    sivil eşyaları bıraktıktan sonra 4. kata çıkmaya başlıyorsunuz. ama bu sefer koşarak değil. yavaş adımlarda gitmeniz emrediliyor. 2. kata geldiğinizde eski askerler çığlıklarla karşılıyor sizi. kimi duvara vurarak kimi bağırarak çeşitli şekillerde hoşgeldiniz diyorlar siz ordan geçerken.

    sonunda koğuşa geldiniz. sizinle birlikte 28 kişi var. kimileri yavaş yavaş konuşmaya kaynaşmaya başlıyor. sizin canınız pek konuşmak istemiyor. olsun konuşma sesleri hoş yine de. ortama ufaktan bir canlılık gelmeye başlıyor. üzerinizde numaranız yazılı yatağı (bkz: ranza) bulup oturuyorsunuz üstüne. yatıp olanları düşünmeye başlamak üzeresiniz ki, bir bağırma sesi. herkes size verilen pijamaları giyecek. yat iştiması için hazırlanın... birden devletin size vermiş olduğu xxl mavi pijamayı giyiyor buluyorsunuz kendinizi. beyniniz ayılamadan vücudunuz gelen emir üzerine harekete geçmiş bile. yat iştiması ne ki? nasıl yapılıyor. nasıl hazır olacağız derken, sinirli kızgın noktalama işareti yerine küfür kullanan bir teğmen koğuşa dalıyor. bağırarak koridora çıkmanızı söylüyor. hızlı bir şekilde çıkıyorsunuz.

    manzara hoş değil. herkesin saçları kısa, üstünde bedenine çok büyük gelen mavi pijamalar, ayağında siyah terlikler var. koridorda düzgün, 5 li sıra oluyorsunuz. gelen emirle birlikte sağa doğru sıkışıyorsunuz. sonraki emir çökmek. birbiri üstüne sıkışmış beşli sıranız şimdi çöküyor. o an ben nerdeyim diye düşünüyorsunuz. deliler hastanesi mi ki yoksa. neyse asabi teğmen koridordaki kalabalığı tek tek sayıyor. sonra bağırarak sizi zor günlerin beklediğine dair ikna edici bir konuşma yapıyor. o konuşurken kafanızı kaldırmamanızı söylüyor. siz çökmüş bir vaziyette yere bakarken o konuşuyor konuşuyor. konuşması bitince düzenli bir şekilde koğuşlara giriyorsunuz. yatağa atıyorsunuz kendinizi. kimse konuşmuyor bu sefer. sessizlik...

    uyumak için uğraşıyorsunuz. aklınıza bi önceki hayatınız, geride bıraktıklarınız geliyor, bi sizi bekleyen günler. ilki hüzünlendiriyor, ikincisi korkutuyor. endişe, hüzün, nefret (biraz önceki teğmen için), özlem, korku derken saat kaç oldu bilmiyorsunuz. ama bi türlü uyuyamıyorsunuz.

    askerdeki ilk gece genelde zor ve uykusuz geçiyor...




  • KARDEŞ BU YAZDIKLARINLA SANKİ KENDİMİ ASKERDEYMİŞİM GİBİ HİSSETTİM BU KADARMI GERÇEKÇİ KURGULU ANLATILIR YAW KORKUTTUN BENİ ŞİMDİ :)
  • Kesinlikle...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CGTY




    dostum sağlık kontrolü muayene olmadı mı ? her birlikte farklı mı ?
  • Şu "gidip ASLANLAR gibi askerliğimizi yapacağız" diyenlerin çoğu süt dökmüş kediye dönecek; haberleri yok gariplerimin. Sonra da gelip RDM'de benim kafamı şişirecekler.

    İyi; çok iyi... Yalnız şunu söylüyorum; ne kadar umutla ve güdülenme ile giderseniz, yaşayacağınız yıkım da o derece büyük olacaktır.
  • 
Sayfa: önceki 8687888990
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.