Şimdi Ara

2050'de Türkiye

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
0
Favori
975
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Gelişmekte olan ekonomiler, dünya genelinde yaratılan gelir içerisinde payların artırmayı sürdürürken uzun vadeli küresel ekonomik gücün belirli gelişmiş ekonomilerden uzaklaşması 2050’ye kadar olan dönemde devam edecek gibi gözüküyor. Bu, PwC ekonomistlerinin hazırladığı son World in 2050 - 2050’de Dünya raporunun önemli bulgularından biri.

    E7 ülkelerinin yanı sıra Vietnam, Nijerya, Kolombiya gibi yeni gelişen ülkeler de hızlı büyüme potansiyelleri ile dikkat çekiyor.

    2015 yılında ekonomik büyüklük olarak G7 ülkelerini yakalayan E7 ülkelerinin 2040 yılında G7 ülkelerinin iki katı büyüklüğüne ulaşması mümkün gözüküyor.

    Gerekli adımların atılacağı varsayımı ile Türkiye’nin potansiyeli parlak bir geleceğe işaret ediyor. Cari fiyatlarla hesaplanan milli gelir ile şu anda dünyanı 17. büyük ekonomisi olan Türkiye’nin 2050 yılına kadar ilk onu zorlayacak noktaya gelmesi mümkün görünüyor.

    PwC’nin her yıl dünya genelinde 1400’e yakın CEO ile gerçekleştirdiği Küresel CEO Araştırması’na katılan Türk şirketlerinin CEO’ları ekonomik büyüme beklentilerinde düşüşe işaret etse de, kendi şirketlerini her duruma hazırlama konusunda her zaman çok daha inançlı ve deneyimli oldular. Bu nedenle ekonomik büyüme beklentisi düşüş gösterdiği bir dönemde bile kendi şirketlerinde büyüme beklentilerinin %41 gibi iyi sayılabilecek bir oranda olduğunu görüyoruz. Zorlu bir yılı geride bırakan Türkiye, ekonomik performans açısından durağan bir yıl geçirse de belirsizliklerin sona erdiği ve gerekli yapısal reformların hayata geçirildiği bir ortamda geleceğinin parlak olduğu PwC’nin son çalışması ile de ortaya konuyor. Türkiye, avantajlı nüfus yapısı ve coğrafi konumu sayesinde uzun dönemde önemli iş fırsatları sunabilir. Avrupa’daki en hızlı büyüme potansiyeli ile Türkiye’deki geçici zorlukları aşan ve sabırlı davranan yatırımcılar uzun vadede önemli faydalar elde edebilir.

    Önümüzdeki döneme bakacak olursak, küresel ekonomideki karmaşık görünüme ve güvenlik konularının gündemi işgal ettiği mevcut ortama rağmen Türkiye için ilk hedef bu gündemi en rasyonel politikalar ile yöneterek büyümeden ödün vermeden ilerlemek olmalı. Esas hedef ise teknolojideki sıçrama, onunla birlikte gelen dijital dönüşüm ve bunu yönetecek yetenekli insan kaynağına ulaşmak konusunda akılcı yatırımların yapılması ve belirli bir ekonomik reform süreci ile Türkiye’nin geleceğe koşusunun hızlanarak devamı olmalı.

    Uzun vadede Türkiye için öngörülen iyimser tablonun gerçekleşmesi; Türkiye’nin asıl potansiyelinin açığı çıkması için, Türkiye hikâyesinin ve parlak geleceğinin tüm dünyada çok daha iyi anlaşılması, yatırım akışının sürmesi ve yeni yatırımların çekilebilmesi için çok önemli. Bunun için ülkemizin yatırım ortamının her geçen gün sayısı artan rakiplerinden çok daha fazla öngörülebilir olması gerekmektedir. Bunu sağlamak üzere tüm konularda özgüveni yüksek bir şeffaflık sergilenmelidir.

    Bölgemizdeki sıkıntılı jeopolitik unsurlara rağmen ekonomik büyüme, markalaşma ve endüstriyel yatırım hedeflerine sıkı sıkı tutunarak büyük adımlar atmalıyız.

    Küresel ekonomik görünümün 2050 yılına kadar nasıl farklılaşacağını ortaya koyan PwC’nin 2050’de Dünya raporunda yer alan önemli bazı bulguları ve Türkiye değerlendirmelerini sizin için bu yönetici özeti çalışmasında topladık. Raporumuzda faydalı ve ufuk açıcı bilgiler bulacağınızı ümit ediyoruz.

    Kaynak ;
    https://www.pwc.com.tr/tr/yayinlar/arastirmalar/2050-dunya.html

    2050'de Türkiye

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Bu kadar vergiyi ben Rome Total War 2 de koyduğumda İngiltere'yi tek bayrak altında topladım Kuzey Avrupa'yı alıp Cezayir'e kadar geldim.
  • 23 ü Göremeyeceğiz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ekonomik büyüklükten zira ekonomik gelismislik önemlidir. Yani sadece kisi basina dusen milli gelir degil; egitim görme suresi, saglik hizmetlerinin kalitesi, toplumun genel refahi gibi konular bir ulkeyi ön plana cikarir. Endonezya ilk 10 ülke arasina girecekmis, girecek de ne yapacak? Siralamasi 30lara dusecek olan Hollandadan daha gelismis mi olacak? Kesinlikle hayir. Zaten Endonezya gibi ulkeler nufus patlamasiyla birlikte ucuz is gucunun yeni merkezi oluyorlar, artik fason uretim oralara kayiyor. Ancak burada gozetilmesi gereken bir husus var ki bu butun dunyayi etkileyecek bir gelisme: Endüstri 4.0. Yapay zekanin ve robotlarin üretimde agirliginin arttigi bir doneme girdik bile, ucuz iscinin yapacagi uretimi Robot kollari ile yapan ve Cin'deki fabrikalarini tekrardan kendi ulkelerine ceken sirketler görmeye basladik. Uzun dönemi dusundugumuzde bunun etkisi daha da artacaktir. Yani bu sefer niteliksiz isci'nin is bulma sansi gittikce azaliyor. Insan sermayesi (nicelik degil nitelik) artik onem kazaniyor. The Economist'in yaptigi arastirmaya gore Endustri 4 ile muhasebecilerin %99'u, bakin neredeyse hepsi is kaybetme ile karsi karsiyaya geliyor. Cunku yazilimin gucu insan aklini bu tur konularda onune gecebilecek duruma geliyor. Bizim icin onemli olan 2050 yilina geldigimizde sadece ekonomik buyume degil, ekonomik gelismisligi de yakalamak olmali. Onu da ancak teknolojiye, ar-ge'ye, insan sermayesine yani egitime, kamu hizmetlerine gibi onemli noktalara yatirim yaparak yakalayabiliriz. Ve tabii bunlarin isleyebilmesi ve korunabilmesi icin duzgun ve modern bir anayasaya ihtiyacimiz vardir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ohan -- 14 Ağustos 2017; 18:5:59 >




  • Gerekli adımların atılacağı varsayımı ile Türkiye’nin potansiyeli parlak bir geleceğe işaret ediyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Klise Adam -- 17 Ağustos 2017; 0:34:46 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ohan

    Ekonomik büyüklükten zira ekonomik gelismislik önemlidir. Yani sadece kisi basina dusen milli gelir degil; egitim görme suresi, saglik hizmetlerinin kalitesi, toplumun genel refahi gibi konular bir ulkeyi ön plana cikarir. Endonezya ilk 10 ülke arasina girecekmis, girecek de ne yapacak? Siralamasi 30lara dusecek olan Hollandadan daha gelismis mi olacak? Kesinlikle hayir. Zaten Endonezya gibi ulkeler nufus patlamasiyla birlikte ucuz is gucunun yeni merkezi oluyorlar, artik fason uretim oralara kayiyor. Ancak burada gozetilmesi gereken bir husus var ki bu butun dunyayi etkileyecek bir gelisme: Endüstri 4.0. Yapay zekanin ve robotlarin üretimde agirliginin arttigi bir doneme girdik bile, ucuz iscinin yapacagi uretimi Robot kollari ile yapan ve Cin'deki fabrikalarini tekrardan kendi ulkelerine ceken sirketler görmeye basladik. Uzun dönemi dusundugumuzde bunun etkisi daha da artacaktir. Yani bu sefer niteliksiz isci'nin is bulma sansi gittikce azaliyor. Insan sermayesi (nicelik degil nitelik) artik onem kazaniyor. The Economist'in yaptigi arastirmaya gore Endustri 4 ile muhasebecilerin %99'u, bakin neredeyse hepsi is kaybetme ile karsi karsiyaya geliyor. Cunku yazilimin gucu insan aklini bu tur konularda onune gecebilecek duruma geliyor. Bizim icin onemli olan 2050 yilina geldigimizde sadece ekonomik buyume degil, ekonomik gelismisligi de yakalamak olmali. Onu da ancak teknolojiye, ar-ge'ye, insan sermayesine yani egitime, kamu hizmetlerine gibi onemli noktalara yatirim yaparak yakalayabiliriz. Ve tabii bunlarin isleyebilmesi ve korunabilmesi icin duzgun ve modern bir anayasaya ihtiyacimiz vardir.

    Zaten konu ekonomik büyüklük üzerine kimse refahtan bahsetmedi ? Ama yine de yükselecektir refah

    Birde tüm forum senin gibi düşünebilse klasik kafayla ne muhalefet ne iktidar yanlısı olmak gelişmeyi getirmiyor çok sıkıldım iki taraftan da



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ilk100aslanı -- 14 Ağustos 2017; 21:31:2 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kalırsa
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ashley j williams

    kalırsa

    Troll ve saçma bir yorum yapmak yerine şöyle ülkenin tüm gidişatlarına göre veriler üzerinden çözümlü bir eleştiri yapsak kalitemiz artmaz mı ? Reyis

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Bu kadar vergiyi ben Rome Total War 2 de koyduğumda İngiltere'yi tek bayrak altında topladım Kuzey Avrupa'yı alıp Cezayir'e kadar geldim.



    o oyunların bende hastasıyım sürekli oynarım ama oyunda bile yüksek vergi koyduğunda halk itiraz ediyor isyan çıkıyor isyanı bastırdın diyelim halk fakirleşiyor ilk başta 10 bin vergi aldıysan turdan tura düşüyor halk fakirleşiyor ekonomi çöküyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bay Muhalefet


    quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Bu kadar vergiyi ben Rome Total War 2 de koyduğumda İngiltere'yi tek bayrak altında topladım Kuzey Avrupa'yı alıp Cezayir'e kadar geldim.



    o oyunların bende hastasıyım sürekli oynarım ama oyunda bile yüksek vergi koyduğunda halk itiraz ediyor isyan çıkıyor isyanı bastırdın diyelim halk fakirleşiyor ilk başta 10 bin vergi aldıysan turdan tura düşüyor halk fakirleşiyor ekonomi çöküyor.

    E tabi eğer çok vergi ile baya tur geçersen zaten yazıyor şu kadar tur sonra isyan çıkacaktır diye. Ancak eyalet sistemi ile her eyaletinde vergileri son seviye değil de normalden fazla yaparsan memnuniyet az düşüyor. Onu da Din/Kültür gibi bina seviyelerini arttırarak dengeliyorsun.

    Ben baya kaptırmıştım kendimi bir ara da bıraktım sonra.




  • Yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_


    quote:

    Orijinalden alıntı: Bay Muhalefet


    quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Bu kadar vergiyi ben Rome Total War 2 de koyduğumda İngiltere'yi tek bayrak altında topladım Kuzey Avrupa'yı alıp Cezayir'e kadar geldim.



    o oyunların bende hastasıyım sürekli oynarım ama oyunda bile yüksek vergi koyduğunda halk itiraz ediyor isyan çıkıyor isyanı bastırdın diyelim halk fakirleşiyor ilk başta 10 bin vergi aldıysan turdan tura düşüyor halk fakirleşiyor ekonomi çöküyor.

    E tabi eğer çok vergi ile baya tur geçersen zaten yazıyor şu kadar tur sonra isyan çıkacaktır diye. Ancak eyalet sistemi ile her eyaletinde vergileri son seviye değil de normalden fazla yaparsan memnuniyet az düşüyor. Onu da Din/Kültür gibi bina seviyelerini arttırarak dengeliyorsun.

    Ben baya kaptırmıştım kendimi bir ara da bıraktım sonra.

    Vergi almak kısa sürede karlı oluyor o yüzden savaş esnasında arttırıyordum ben nüfuslu bir devlet seçersen çok karlı oluyordu bu etw de ama uzun vadede zenginlerin vergisini kısarsan büyüme hızlı oluyor
    Aslında göktürklerin olduğu güzel bir öyle oyun olacak of ileride oynarız gelişiyor oyun piyasası



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ilk100aslanı -- 14 Ağustos 2017; 22:21:32 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: muhammed009


    quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_


    quote:

    Orijinalden alıntı: Bay Muhalefet


    quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Bu kadar vergiyi ben Rome Total War 2 de koyduğumda İngiltere'yi tek bayrak altında topladım Kuzey Avrupa'yı alıp Cezayir'e kadar geldim.



    o oyunların bende hastasıyım sürekli oynarım ama oyunda bile yüksek vergi koyduğunda halk itiraz ediyor isyan çıkıyor isyanı bastırdın diyelim halk fakirleşiyor ilk başta 10 bin vergi aldıysan turdan tura düşüyor halk fakirleşiyor ekonomi çöküyor.

    E tabi eğer çok vergi ile baya tur geçersen zaten yazıyor şu kadar tur sonra isyan çıkacaktır diye. Ancak eyalet sistemi ile her eyaletinde vergileri son seviye değil de normalden fazla yaparsan memnuniyet az düşüyor. Onu da Din/Kültür gibi bina seviyelerini arttırarak dengeliyorsun.

    Ben baya kaptırmıştım kendimi bir ara da bıraktım sonra.

    Vergi almak kısa sürede karlı oluyor o yüzden savaş esnasında arttırıyordum ben nüfuslu bir devlet seçersen çok karlı oluyordu bu etw de ama uzun vadede zenginlerin vergisini kısarsan büyüme hızlı oluyor
    Aslında göktürklerin olduğu güzel bir öyle oyun olacak of ileride oynarız gelişiyor oyun piyasası

    Total War : Attila var 2015 yapımı




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_


    quote:

    Orijinalden alıntı: muhammed009


    quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_


    quote:

    Orijinalden alıntı: Bay Muhalefet


    quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Bu kadar vergiyi ben Rome Total War 2 de koyduğumda İngiltere'yi tek bayrak altında topladım Kuzey Avrupa'yı alıp Cezayir'e kadar geldim.



    o oyunların bende hastasıyım sürekli oynarım ama oyunda bile yüksek vergi koyduğunda halk itiraz ediyor isyan çıkıyor isyanı bastırdın diyelim halk fakirleşiyor ilk başta 10 bin vergi aldıysan turdan tura düşüyor halk fakirleşiyor ekonomi çöküyor.

    E tabi eğer çok vergi ile baya tur geçersen zaten yazıyor şu kadar tur sonra isyan çıkacaktır diye. Ancak eyalet sistemi ile her eyaletinde vergileri son seviye değil de normalden fazla yaparsan memnuniyet az düşüyor. Onu da Din/Kültür gibi bina seviyelerini arttırarak dengeliyorsun.

    Ben baya kaptırmıştım kendimi bir ara da bıraktım sonra.

    Vergi almak kısa sürede karlı oluyor o yüzden savaş esnasında arttırıyordum ben nüfuslu bir devlet seçersen çok karlı oluyordu bu etw de ama uzun vadede zenginlerin vergisini kısarsan büyüme hızlı oluyor
    Aslında göktürklerin olduğu güzel bir öyle oyun olacak of ileride oynarız gelişiyor oyun piyasası

    Total War : Attila var 2015 yapımı

    Biliyorum onu da oynayamadım daha bir de daha iyi yapılabilir garip bir görselleri var

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Türkiye bu gidişle daima 10-20 ülke bandında olmaya devam edecek . Zaten 2000 yılında da 18.sıradaydık . İlk 10 ülke arasına girebilmek için , ciddi ve nitelikli bir proje gerekiyor . Bunun yanı sıra yatırımcılara bol güven veren bir ülke olmak zorundayız . Fakat bu bizim yürüttüğümüz dış siyasetle mümkün değil . İçerideki rantını sağlamlaştırmak için , dışarıya püskürmek devlete zarar verir .

    Aklı ve parası olan gitsin Vietnam'a yatırım yapsın . Yüzde bir milyon kâr garantisi veriyorum . Ülke inanılmaz hızla gelişiyor ve yanlış bilmiyorsam şu an en hızlı büyüyen ilk üç ülkeden biri . Yakında en iyi on teknoloji ülkesinden biri olması bekleniyor . Samsung yeni telefonlarını artık zaten Güney Kore üzerinden değil , Vietnam üzerinden sürüyor . Hala asgari ücret düşük fakat senede %10 -15 artırıyorlar ki , bu da hızlı geliştiklerini gösteriyor . Şu an oradan rahatlıkla 10.000$ ' a dublex daireler bulabilirsiniz . Gidin alın ve on sene sonra gelişen Vietnam ile 300.000$ 'a satın . Yatırım denilen şey budur .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 2050'de dünyada ülke olarak bugün ki ismimiz ve sınırlarımız ile bulunmamız şuan ki şartlara ve 50-60 yıllık geçmişte yaşadıklarımıza bakınca mümkün görünmüyor.

    Büyük ihtimal Yugoslavya gibi olacak kaderimiz.
  • Ekonomide refah ve büyümeyi ayıramayız. Birçok iktisadi düşünce okullarının temel prensiplerinde de görebileceğimiz gibi, bizim birey olarak gözetmemiz gereken ekonomik gelişmişlik veya refahtır. Çin'de örneğin yüz milyonlarca insan Avrupa kıtasındaki ülkelerin vatandaşlarına yakın gelir seviyesine sahip fakat iş milyarlara geldiği zaman genel refahın düşüşünü görüyoruz.

    Başka bir noktadan değinirsek; İskandinavya ekonomilerinin hacimleri Türkiye'den düşüktür fakat gelişmişlik kıstasında sıralamalarda en iyilere girerler. Bu yüzden bu konuyu belirtmek istemiştim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ohan

    Ekonomide refah ve büyümeyi ayıramayız. Birçok iktisadi düşünce okullarının temel prensiplerinde de görebileceğimiz gibi, bizim birey olarak gözetmemiz gereken ekonomik gelişmişlik veya refahtır. Çin'de örneğin yüz milyonlarca insan Avrupa kıtasındaki ülkelerin vatandaşlarına yakın gelir seviyesine sahip fakat iş milyarlara geldiği zaman genel refahın düşüşünü görüyoruz.

    Başka bir noktadan değinirsek; İskandinavya ekonomilerinin hacimleri Türkiye'den düşüktür fakat gelişmişlik kıstasında sıralamalarda en iyilere girerler. Bu yüzden bu konuyu belirtmek istemiştim.

    Dostum anladım nüfusun artmasına oranla alınıyorsa tük sonuç bunu söleyebilirsin

    peki tüm payımız artan iş gücümüzde mi ?

    Bence hayır bu yüzden kar lı bir durumda ilerliyoruz ha yavaş ha hızlı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ne demek ıstediğinizi tam anlayamadım. Ancak Osmanlıyı da kattığımızda (1. Endüstri Devrimi o zaman olmuştu), Türkiye her zaman endüstrileşmeyi kaçırdı. Ülkenin elinde zamanında yapılan ithalat yasakları yüzünden oluşan bebek sanayi var. Aynı dönemde G.Kore de Türkiye ile benzer bir durumdayken fason üretim tabanlı serbest piyasa ekonomisini devlet eliyle şirketlerini teşviklendirerek bugünkü halini aldı. En gelişmiş ağır saniyelerden birisi artık. Savunma sanayii kapsamına almazsak, Japonya'dan bile büyük gemi tersaneleri bulunmakta. Ne yazık ki Türkiye, Latin Amerika ülkeleri gibi ithalat engeli koyup kendi içinden şirketler çıkarmak istedi ama bu sadece pazarı domine eden aile şirketlerini (Koç, Sabancı) zenginleştirdi. On yıllarca Tofaş marka otomobiller Mercedes ile aynı pazarlama stratejisiyle satıldı ve sonuç ortada.



    İletişim ve haberleşme endüstrileşmelerini kapsayan 2. ve 3. Endüstri devrimlerini de kaçırdık. Bu bağlamlarda değerli şirketlerimiz yok.



    4. Endüstrinin bugün iktisat çevrelerinde sık sık konuşulmasının en büyük sebebi iş gücünde yapacağı yıkım. Düşük nitelikli işçi ya daha ucuza çalışacak ya da işsiz kalacak. Çünkü bir robot kolu aynı görevi uzun dönemde daha ucuza yapabiliyor.



    Eğer önceki gibi yavaş hareket edersek istenilen büyüme ve gelişmeleri uzaktan takip etmiş oluruz. Hâlâ zamanımız var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ohan

    Ne demek ıstediğinizi tam anlayamadım. Ancak Osmanlıyı da kattığımızda (1. Endüstri Devrimi o zaman olmuştu), Türkiye her zaman endüstrileşmeyi kaçırdı. Ülkenin elinde zamanında yapılan ithalat yasakları yüzünden oluşan bebek sanayi var. Aynı dönemde G.Kore de Türkiye ile benzer bir durumdayken fason üretim tabanlı serbest piyasa ekonomisini devlet eliyle şirketlerini teşviklendirerek bugünkü halini aldı. En gelişmiş ağır saniyelerden birisi artık. Savunma sanayii kapsamına almazsak, Japonya'dan bile büyük gemi tersaneleri bulunmakta. Ne yazık ki Türkiye, Latin Amerika ülkeleri gibi ithalat engeli koyup kendi içinden şirketler çıkarmak istedi ama bu sadece pazarı domine eden aile şirketlerini (Koç, Sabancı) zenginleştirdi. On yıllarca Tofaş marka otomobiller Mercedes ile aynı pazarlama stratejisiyle satıldı ve sonuç ortada.



    İletişim ve haberleşme endüstrileşmelerini kapsayan 2. ve 3. Endüstri devrimlerini de kaçırdık. Bu bağlamlarda değerli şirketlerimiz yok.



    4. Endüstrinin bugün iktisat çevrelerinde sık sık konuşulmasının en büyük sebebi iş gücünde yapacağı yıkım. Düşük nitelikli işçi ya daha ucuza çalışacak ya da işsiz kalacak. Çünkü bir robot kolu aynı görevi uzun dönemde daha ucuza yapabiliyor.



    Eğer önceki gibi yavaş hareket edersek istenilen büyüme ve gelişmeleri uzaktan takip etmiş oluruz. Hâlâ zamanımız var.





    EKonomik büyümemizin sebebi yüzde yüz nüfusun artmasına bağlı değilse refahımız artar dedim

    Şimdi anlatabildim mi ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.