2 sene önceki iş teklifini kabul etmeliydim.

Afrika’ya gitmem gerekecekti ve firma gideceğim ülkedeki işçi mühendis maaşlarını ödeyemiyordu o riski göze alamadım. Büyük bi inşaat firmasıydı. 27k brüt+1500$ harcırah veriyorlardı.

Thanks for information

Ama allahın tanzanyasında ne yiyip içecektim?

Ama yine de o riski göze alıp gitmeliydim. En kötü dava açar paramı alırdım. Hayat deneyimi olurdu. Tam hamzoşun yapacağını yapıp risk almaktan korktum. Birkaç ay sonra da ufak bir bankada müfettiş yardımcısı oldum da noldu, daha mı iyi oldu sanki?

Yalvarırım bana yardım edin.

sana her ay asgari veriyim cebimden, kaybol

Bence doğru karar vermişsin. 27k maaş ve 1500$ harcırah fena değil ama, işçi maaşlarını ödeyememek büyük sıkıntı. Sağlık ve güvenlik her şeyden önemli!

öykü o zaman istanbul’da bile değildi muhtemelen

22 sene evvel satış/pazarlama işinde çalışırken bölge müdürü ile aram limoni idi.

Adam her toplantıda bir şeye sinirlense bana dönüp "Cemil seni kovacağım" derdi.

Arkidişler de bu durumla ilgili olarak "Eyvah müdür yine sinirli, derhal mazlumu getirin" deyip alay ederlerdi.

Yine bir bölge toplantısı sonunda tam dağılacakken müdür "Haa Cemil bi dakka.." deyince;

"Yine geliyor fırça..." diye düşündüm.

Müdür: "Önümüzdeki hafta Fransa' dan medikal danışman Mösyö Theron gelecekmiş, içimizde bir tek senin İngilizcen var, geldiğinde senin yanına veririm, beraber çalışın" dedi.

"Tamam müdürüm" deyip toplantı salonunu terk ettim.

Ertesi hafta şirket sekreteri aradı ve Mösyö Theron' un hazır olduğunu ve Beşiktaş Conrad Oteli' inde beni beklediğini söyleyince işi bırakıp yola çıktım.

Otelden Mösyö Theron' u aldım; 60-65 yaşlarında şirin bir Fransız dede idi.

Mösyö Theron' a programımdan bahsettim ve olur deyince Doktur ziyaretlerine başladık.

Fransa' dan medikal danışmanın gelmesi dokturların da ilgisini çekti ve sorular sordular, ben de tercümanlık yabtım.

Mösyö sordu ben tercümanlık yabtım.

O gün programa harfiyen uyduk; 15 doktur ve 5 eczane ziyaret ettik.

Mesai sonunda Mösyö' yü Conrad Otel' e bıraktığımda beni lobide içmeye davet etti ayrıca çalışma çantamı yanımda getirmemi istedi.

Arabayı park edip lobide Mösyö' nün yanına gittiğimde viskisini yudumlamaya başlamıştı bile.

Ben gelince "Sana da viski sölim mi" diye sorduğunda "Teşekkür ederim görevde içmiyorum" cevabı verdim.

Bunun üzerine bana gazoz söyledi.

Mösyö o gün çalıştığım broşürleri çıkarmamı istedi.

Tek tek broşürler üzerinden: "Bu broşürde ilacın primer etkisi yanında diğer etkisinden bahsedilmiş ancak sen doktura sadece primer etkisini anlattın, neden?" gibisinden sordu.

Ben de tek tek izah ettim.

Yarım saat 45 dakika sonra Mösyö "Seninle çalışmak zevkti" şeklinde gülerek cevap verdi.

"Ben de sizinle çalışmaktan keyif aldım, gelecek ziyaretinizde sizi sorun yaşadığım bölgelere götüreyim, beraber sorunu çözebiliriz" deyince gelmeye söz verdi gülümseyerek.

Ertesi günlerde yine bölge toplantısı sonrası genel müdürlükten ayrılırken asansörde genel müdür beni gördü ve "Cemil Bey Mösyö Theron teşekkürlerini iletti ve seninle çalışmaktan keyif aldığını söyledi, ben de teşekkür ederim" dedi.

Bu durum şirkette yükselmem için kariyer fırsatıydı.

Tam bu sıralarda başka bir firmanın genel müdürü iş teklifi için beni randevuya çağırdı.

Gittiğimde bana ürün müdürlüğü teklif etti hem de çok daha iyi şartlarda.

Kibar teklifi için teşekkür ettim ve bana düşünmem için zaman vermesini rica ettim.

"Yarın akşam iş için yurt dışına çıkacağım, bana o zamana kadar haber ver" dedi.

Arkadaşlar bile "Olum ne düşünüyorsun, ben olsam derhal giderim" dediler.

Ama çalıştığım firma sektöründe 15' inci sırada olduğu halde sektörde 5' inci sıradaki firmayı satın alacaktı ve sektörde ilk 3' e girecekti.

Kendi firmamda yükselmem daha iyi olur düşüncesiyle ertesi gün yine teklif sunan genel müdüre gidip "Vereceğim ceaptan belki de pişman olacağım ama cevabım hayır" dediöm.

3 aay sonra çalıştığım firmadan kouldum...

hocam sizin hayatın içinden kıssadan hisselerinize hayranız, fakat konu sahibi arkadaş uzun metinlerden ana fikir çıkarabilcek yetiye sahip değil...

Tanzanyayı beğenmeyenler varmış. Şundan 5 sene önce tanıdıklarımız orada hızlı tren hattı inşaatına gitti. Afrika ülkelerini hala mızrak kullanan, yarı çıplak insanlarla dolu sanıyorlar.

ana fikir: şirket sadakati boş iş daha iyi iş bulunca fırla

Hocam onlar proje bazlı çalışandı ben direkt gm’ye bağlı olacaktım.