Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
2.Abdülhamit NASIL BİR PADİŞAH'tı??? (6. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Ama kimin çıkıp-girdiği belli olmayan Türkçe Wiki, ( bu konuda geçmişte çok kötü örneklere rastladık zaten ) her milletin Wikisi de kendine benziyor galiba 
ve İngilizce Wiki'de ve ulaşabildiğim hiçbir İngilizce kaynakta böyle bir söz yok.
Yukardaki benim yazdığım sözler çok sayıda Wiki harici kaynakta var, ve yukarda linkini verdiğim Wiki sayfasında da " kaynaksız deyişlerin " artık Wiki'den çıkartılacakları belirtilmiş, bu yüzden birçok sözünün yanında kaynak belitilmeye çalışılan yazılar var.
Böyle bir adam hadi aklın %90'ı bende dese anlarım ama kendine %5 ayıracak izlenim bırakmadı bende Bismark!
-
quote:
Orijinalden alıntı: habader
Ben tarih okumayı çok seven bi insanım ..Okulda gösterilen kitapların çoğunda 2.Abdülhamit Han çok kötü yansıtılıyodu..Ondan böyle bi konu açma gerenksinim duydum..İik i de açmışım gerçekler ortada..
Tarih okumayı seviyorsun fakat yazarken yazdıkları kontrol etmen "ii" olur genç arkadaşım. -
quote:
Orijinalden alıntı: 1mpossible
quote:
Orijinalden alıntı: habader
Ben tarih okumayı çok seven bi insanım ..Okulda gösterilen kitapların çoğunda 2.Abdülhamit Han çok kötü yansıtılıyodu..Ondan böyle bi konu açma gerenksinim duydum..İik i de açmışım gerçekler ortada..
Tarih okumayı seviyorsun fakat yazarken yazdıkları kontrol etmen "ii" olur genç arkadaşım.
Okusa neyi okuyacak? Kaldı ki iddiası da yalan. Okullarda okutulan kitaplarda kötülenmediği gibi piyasadaki kaynakların % 80 inde de övülmektedir. Oysa onun kadar çok toprak kaybeden yoktur. Onun gibi ülkenin maliyesini Yahudiye teslim eden başka padişah ta yoktur. Herzl'i huzurdan kovmadığı gibi Yahudi devletinin temellerini de o atmıştır.
Ama dinci bunların tam aksine inanır. Çünkü o icraata değil söze bakar ve kanar.
-
quote:
Orijinalden alıntı: BEETHOVEN
Mısır ve Kıbrıs'ı İngilizlere peşkeş çekmiştir kendisi.
Ayrıca korkudan saraydan dışarı çıkamayan bir "cihan" padişahıdır.
Yeter ki önünde "padişah" takısı olsun bir insanda, körü körüne eleştiri had safhada, çok insafsızsınız gerçekten.
Mesele Osmanlı olunca nedir bu büyük düşmanlık ? Nedir alıp veremediğiniz ? Madem osmanlı bu kadar tukaka, zaten şimdi cumhuriyet var ve kurtuldunuz o dönemden. Her neyse.
Mesajınızın ilk satırında Mısırın süveyş kanalı açılması neticesi ortaya çıkan değer artışı ile sömürgelerine giden yolda ve ingilterenin işine geldiğini ve eninde sonunda işgal edileceği ayan beyan ortadaydı zaten. Zaten kavalalıdan beri bir aldanış içindeydi Mısır ve istediklerini de (!) aldılar.
Mithat Paşa ve avanesinin Tersane Konferansında padişahı bile karşısına alacak kadar harbe teşne bir zihniyet içinde olduğunu ve burada İngiltere ile yaşanan kırılmayı niye yazmıyorsunuz ? henüz saltanatındaki 1.senesinde bir padişaha bu kadar yüklenmek,yakışık almıyor.
Bunun sonucu ortaya çıkan Ayestefanosu veya Berlin'i nereye koyalım ? Bu noktaya kadar tepetakla gelen bir devlette abdülhamitin ne kadar dahli olabilirdi ?
Ha şunu rahatlıkla diyebilirim(iz); Osmanlı uzatmaları oynuyordu ve Abdülhamit bunu bir-iki dakika daha eklemiştir, o kadar.
Korkudan saraydan çıkamayan bir kişi Ramazanda hep Süleymaniye Camisinde namaz kılamaz,doğru.(Kaynak:kızı ayşe sultan)
Her cuma selamlık için beşiktaşlara kadar inmez ki, değil mi ?
Ha, ayrıca Jorris kardeşimiz de dublörüne suikast girişiminde bulundu garibim, ama geç kaldı mübarek(!)
-
quote:
Orijinalden alıntı: Nürnberger
quote:
Orijinalden alıntı: 1mpossible
quote:
Orijinalden alıntı: habader
Ben tarih okumayı çok seven bi insanım ..Okulda gösterilen kitapların çoğunda 2.Abdülhamit Han çok kötü yansıtılıyodu..Ondan böyle bi konu açma gerenksinim duydum..İik i de açmışım gerçekler ortada..
Tarih okumayı seviyorsun fakat yazarken yazdıkları kontrol etmen "ii" olur genç arkadaşım.
Okusa neyi okuyacak? Kaldı ki iddiası da yalan. Okullarda okutulan kitaplarda kötülenmediği gibi piyasadaki kaynakların % 80 inde de övülmektedir. Oysa onun kadar çok toprak kaybeden yoktur. Onun gibi ülkenin maliyesini Yahudiye teslim eden başka padişah ta yoktur. Herzl'i huzurdan kovmadığı gibi Yahudi devletinin temellerini de o atmıştır.
Ama dinci bunların tam aksine inanır. Çünkü o icraata değil söze bakar ve kanar.
Yahudi devletinin temellerini atmak ? Diyene ben de derim ki kaynak ? Kaynağınızı gösteriniz.
-
quote:
Orijinalden alıntı: seçimzabıtkatibi
quote:
Orijinalden alıntı: Nürnberger
quote:
Orijinalden alıntı: 1mpossible
quote:
Orijinalden alıntı: habader
Ben tarih okumayı çok seven bi insanım ..Okulda gösterilen kitapların çoğunda 2.Abdülhamit Han çok kötü yansıtılıyodu..Ondan böyle bi konu açma gerenksinim duydum..İik i de açmışım gerçekler ortada..
Tarih okumayı seviyorsun fakat yazarken yazdıkları kontrol etmen "ii" olur genç arkadaşım.
Okusa neyi okuyacak? Kaldı ki iddiası da yalan. Okullarda okutulan kitaplarda kötülenmediği gibi piyasadaki kaynakların % 80 inde de övülmektedir. Oysa onun kadar çok toprak kaybeden yoktur. Onun gibi ülkenin maliyesini Yahudiye teslim eden başka padişah ta yoktur. Herzl'i huzurdan kovmadığı gibi Yahudi devletinin temellerini de o atmıştır.
Ama dinci bunların tam aksine inanır. Çünkü o icraata değil söze bakar ve kanar.
Yahudi devletinin temellerini atmak ? Diyene ben de derim ki kaynak ? Kaynağınızı gösteriniz.
Belki inanırsın diye göstereyim.
Anahtar kelimelerimiz: II. Abdulhamid, Aliyah, Edmond de Rotshild
http://en.wikipedia.org/wiki/Petah_Tikva
http://en.wikipedia.org/wiki/Rishon_LeZion
http://en.wikipedia.org/wiki/Rosh_Pinna
http://en.wikipedia.org/wiki/Zikhron_Ya%27akov
http://en.wikipedia.org/wiki/Yesud_HaMa%27ala
Bunlar Kutsal Yahudi yerleşimleri. Hepsi II. Abdülhamit döneminde kuruldu.
Bazılarımızın "Kutsal yalanı" olan "Zionist Herzl'in huzurdan kovulması" eyleminin asla vuku bulmadığına ilişkin olarak ta kaynak ister misiniz?
-
quote:
Orijinalden alıntı: Nürnberger
quote:
Orijinalden alıntı: seçimzabıtkatibi
quote:
Orijinalden alıntı: Nürnberger
quote:
Orijinalden alıntı: 1mpossible
quote:
Orijinalden alıntı: habader
Ben tarih okumayı çok seven bi insanım ..Okulda gösterilen kitapların çoğunda 2.Abdülhamit Han çok kötü yansıtılıyodu..Ondan böyle bi konu açma gerenksinim duydum..İik i de açmışım gerçekler ortada..
Tarih okumayı seviyorsun fakat yazarken yazdıkları kontrol etmen "ii" olur genç arkadaşım.
Okusa neyi okuyacak? Kaldı ki iddiası da yalan. Okullarda okutulan kitaplarda kötülenmediği gibi piyasadaki kaynakların % 80 inde de övülmektedir. Oysa onun kadar çok toprak kaybeden yoktur. Onun gibi ülkenin maliyesini Yahudiye teslim eden başka padişah ta yoktur. Herzl'i huzurdan kovmadığı gibi Yahudi devletinin temellerini de o atmıştır.
Ama dinci bunların tam aksine inanır. Çünkü o icraata değil söze bakar ve kanar.
Yahudi devletinin temellerini atmak ? Diyene ben de derim ki kaynak ? Kaynağınızı gösteriniz.
Belki inanırsın diye göstereyim.
Anahtar kelimelerimiz: II. Abdulhamid, Aliyah, Edmond de Rotshild
http://en.wikipedia.org/wiki/Petah_Tikva
http://en.wikipedia.org/wiki/Rishon_LeZion
http://en.wikipedia.org/wiki/Rosh_Pinna
http://en.wikipedia.org/wiki/Zikhron_Ya%27akov
http://en.wikipedia.org/wiki/Yesud_HaMa%27ala
Bunlar Kutsal Yahudi yerleşimleri. Hepsi II. Abdülhamit döneminde kuruldu.
Bazılarımızın "Kutsal yalanı" olan "Zionist Herzl'in huzurdan kovulması" eyleminin asla vuku bulmadığına ilişkin olarak ta kaynak ister misiniz?
elhak, doğrudur. yahudiler filistin bölgesinden toprak almışlardır zaten, ben bunu inkar etmedim.
peki neden artan yahudi göç hucumu karşısında 2. abdülhamitin yayınladığı iradeyi de buraya koymadınız ?
Siz koy(a)madıysanız,ben koyayım;
Birinci olarak; Osmanlı Devleti Yahudiler'in bu topraklara sığınmaması için evvelâ Filistin topraklarının hukukî statüsünü 18 Recep 1287/ 1871 tarihli İrade-i Seniyye ile bu araziyi belirleyip mîrî yani devlet arazisi haline getirmiştir.
Ancak % 20'si yine mülk arazi şeklinde devam ettiği için Yahudiler bu. kısımdan koparabildiklerine yerleşebiliyorlardı. İkinci Abdülhamid tahta geçer geçmez 25 Rebiülâhir 1308/1883 tarihli iradesini neşretti: Bu hukukî düzenleme ile Filistin Arazisi hakkındaki muhtemel kanunî boşlukları doldurarak Yahudiler'e mülk satışını dolaylı olarak engellemiş bulunuyordu. Bir taraftan da hazine-i hâssadaki şahsî mal varlığıyla Filistin'de mümkün olduğu kadar çok toprak satın alarak bu kapıyı kapamaya gayret gösteriyordu.
Kaynaklar: Başbakanlık Osmanlı Arşivi, İrade-Meclis-i Vâlâ, N 20714/1-4.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi, a.g.e., No, 33356. Öke, Mim Kemal, Il. Abdülhamit, Siyonistler ve Filistin Meselesi, İstanbul, 1981, s. 76 vd.
Peki bunun üzerine neler yapılmıştır ?
Alınan tedbirlere rağmen Filistin arazisine olan Yahudi akını tam önlenemeyince II. Abdülhamid Sadaret'in ve Meclis-i Mahsûs'un basiretsiz ve ileriyi göremeyen rapor ve mazbatalarına rağmen Yahudi meselesini önemli ölçüde çözecek bir İrâde-i Seniyye yayınlamıştır;
İçlerinde Ahmed Cevdet Paşa'nın da bulunduğu Sadrazam Muhammed Sâlih Kâmil paşa başkanlığındaki Meclis-i Mahsus, Filistin topraklarındaki Safed kazasına turist olarak gelen 400 ve Hayfa'ya gelen 40 Yahudi'nin Osmanlı tâbiiyyetine alınması yolundaki mazbatalannı 20 Zilhicce l308/l4,Temmuz 1307/1891 tarihinde Sadaret'e arz ederler[6]. Sadaret de bu mazbatayı aynı tarihli ve Kâmil Paşa imzalı bir Tezkere ile Padişah'a takdim eder;
Yıldız Sarayı Hümâyûnu Baş Kitâbet Dairesi,
Beyrut Vilâyeti dahilinde Safed Kasabasında bulunan ve Hayfa'ya 440 (Dört yüz kırk) ecnebî Musevinin istidâları vechile Tâbi'iyyet-i Devlet-i Aliyye'ye kabulleri istîzânın hâvi resîde-i dest-i ta'zim olan 20 Zilhicce 1308 tarihli tezkere-i Sâmiye-i sadâret-penâhileri manzur-i alî oldu. Musevîlerin Kudüs civarında içtima' ve iskân etmeleri, ileride orada bir Musevî hükümetin teşekkülünü intâc edebileceği müâbesesiyle kat'â câ'iz olmaktan başka; zaten Memâlik-i Şâhâne arâzi-i hâliyeden ma'dûd olmadığına ve medenî Avrupalıların memleketlerinden tardetdikleri eşhâsın Memalik-i Şahâneye kabulüne bir sebep olmayıp, hususuyla ortada bir Ermeni Fesâdı mevcûd iken bu suret aslâ câiz olmayacağına nazaran ne merkûmenin ne de sair Musevilerin kabûl olunmayarak Amerika'da iskân etmek üzere geri gönderilmeleri zımnında ba'demâ ayrı ayrı ma'ruzâta hâcet kalmayacak sûrette Meclis-i Vükelâca umumî bir karâr ittihâzıyla bâ-mazbata "arz ve istizân-ı keyfiyyet olunması muktezâ-ı irâde-i Seniyye-i Cenâb-ı Hilâfet-penâhî'den bulunmuş ve binaenaleyh Tezkere-i Sâmiye-i Vekâlet-penâhîleri takımıyla iâde edilmiş olduğundan ol bâbda emir ve fermân Hazret-i Men Lehü'l emrindir.
21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1307 (1891))
Ser-kâtib-i Hazret-i Şehriyârî Süreyyâ".
Bu kısmın da kaynağını verelim; Başbakanlık Osmanlı Arşivi, a.g.e., N. 5276. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, a.g.e., N. 5276. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, a.g.e., N. 5276
Bu tedbirler, ittihatçılar devrinde de mümkün olduğunca devam ettirlimş, 29 Şevval 1332/7 Eylül 1330 tarihinde (1911 Tarihinde) "teb'a-i ecnebiyye"nin Arazi Kanunu'nun hakk-ı karâr ve ihya'-ı mevâtı (ölü toprakların ihyası)na ait 78. ve 103. maddeleri hükümlerinden yararlanamamalarına dair "Şûrâ-yı Devlet Kararı" yayınlanmıştır. Böylece Yahudiler'in bu yolla da olsa Filistin topraklarına sığınmaları engellenmek istenmiştir.
Bu kısmın da kaynağı; Karakoç, Serkiz, Tahşiyeli Kavanin, 1/270-271
Şimdi, bu karardan sonra ister herzl huzurdan kovulsun, ister padişah ona ayran ikram etsin. Fenomen olaylarla işimiz yoktur, gerçekleri saptırmayalım lütfen.
Ha bir de son bir sorum olacak, bu ermeni asıllı jorris kardeşimiz cuma namazı kılmaya gelmişti herhalde yıldız camiine ? yahudi işbirlikçi(!) abdülhamiti niye öldürmeye gelsin ki zaten ? değil mi ?
-
İşbirlikçi(!) padişahtan bir vukuat daha verelim;
Romanya ve Rusya göçmeni Yahudilerin Osmanlı ülkesinde, özellikle Filistin’de iskânları, Filistin’e girmeleri ve burada arazi satın almalarının padişahın yüce emri ile yasaklandığı herkesçe bilindiği halde, bazıları özel çıkar ve menfaatleri, bazıları da bozguncu, zararlı fikir ve düşüncelerinin etkisiyle bu emre uymamışlardır.
1890 senesinde Yafa ve Hayfa kasabalarında Baron Hirscb’in adamları Mösyö Henger ve Mayer Zelyan aracılığı ile Yahudiler için toprak satın alınmış, Rus tebaası 140 aile Hayfa havalisine yerleştirilmişti. Bu işte onlara Akkâ Mutasarrıfı Sadık Paşa, eski Hayfa Kaymakamı Mustafa Efendi Kanevetti, yeni Hayfa Kaymakamı Ahmed Şükrü, Akkâ Müftüsü Ali, Hayfa Belediye Reisi Mustafa ve Hayfa İdare Meclisi Azâsından Necip Efendi aracılık yapmışlardı. Bu ekip, düzenledikleri sahte mukavele ve belgelerle eski Adana Mutasarrıfı Şakir Paşa ve Cebel’i Lübnan ahalisinden Selim ve Nasrullahi’l-Havarî’nin vaktiyle 800 liraya aldıkları Hayfa yakınlarındaki mülkleri; Hazire, Dordore ve Nefbâte çiftliklerini 18.000 liraya satmış, ayrıca kendileri de 2.000 lira aracılık parası almışlardı.
Bu satış sonrası bir gece içinde Hayfa Polis Memuru Aziz ve Zabıta Memuru Yüzbaşı Ali Ağaların marifetiyle Rus göçmeni 140 aile Hayfa sahillerindeki bu araziye yerleştirilmişlerdi. Padişahın iradesi (emri) nedeniyle arazi satışının yasak olduğunu çok iyi bilen Hayfa Belediye Başkanı Mustafa Efendi, selâhiyetini kullanarak sahte ve kadim (çok eski) tarihli bir ruhsatname ile burada 140 haneli yeni bir Yahudi köyü kurmuş, onlardan bir de vergi alarak yıllardır Osmanlı vatandaşı olduklarını belgelemeye çalışmıştır. Bununla da yetinmeyen Mustafa Efendi güya bunların yıllarca Safed ve Taberiyye kazaları arasında bulunan “Mizrate’l-Hafize” köyünde asırlardır yaşadıklarını, ama nüfuslarının unutularak kaydedilmediklerini ileri sürerek onları Osmanlı nüfusuna kaydetmiş, 140 fakir Yahudi ailesinin altısından, birer mecidiye, toplam altı mecidiye, “nüfusa geç kaydolma” cezası almıştı. Böylece bir gecede 140 Yahudi aile Osmanlı vatandaşı olarak Osmanlı fakirlik ve ilmuhaberi verilerek birçok devlet hizmetinden bedava yararlanmaları sağlanmıştı.
”Şikâyetçilere göre Hayfa ve Akkâ’da bu yolla Yahudilerin iskânı sürekli hâle ettirilmiştir. Bundan başka Baron Bilavaroş’un vefatıyla sahipsiz kalan Zemarin köyüne Yahudi koloniciler el koymuş, Baron Roşeyle yönetimindeki 700 hane Yahudi bu köye yerleştirilmişti. Daha sonra da her ne yapılmışsa yapılmış bu arazi Yahudilere Padişahın emrine aykırı olarak satılmıştı. Bu köyün çevresindeki Eşfiya, Emma’l-Altun ve Emma’l-Cemal adlı üç köy de bu arazinin içinde gösterilmiştir. 2-3 bin kuruş kıymetinde harap bir arazi, Akkâ Mutasarrıfı Sadık Paşa tarafından 2.000 liraya Yahudilere satılmıştır. Hayfa ve Yafa arasında bulunan Hazine-i Hassa ile bitişik, dönümü bir kuruştan alınan Haşmezrezzake adlı 30 dönüm arazi, 30 bin liraya Yahudilere satılmıştı. Yine dönümü 3 kuruşa alınan beşbin dönümlük arazi de 15.000 liraya Yahudilere satılmıştı. Bu, şebekenin faaliyetlerini bütün bütün ortaya çıkarmıştı. (…)
Yahudîlerin maddî fedâkârlıkları sonucu onlarla iyi geçinen yerel yöneticiler genelde onlara itibar etmiş, Müslümanlara fazla yakınlık göstermemişlerdir. Bunlardan biri olan Maykerî Nahiyesi Müdürü Çerkes Ali Ağa, Yahudilerin kalp akça bastıkları ihbarı üzerine Yahudî köylerine gidip soruşturma yapmak isteyince tahkir ve saldırıya uğramış, daha sonra da onların girişimleriyle azledilmişti. Onun gönderilmesinden cesaret alan Yahudîler bir takım silah ve mühimmat depolamaya, gizli eğitim kurumları açmaya ve kendilerini engelleyebilecek kişileri haps ve işkence ile yıldırmaya başlamışlardı."
Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Y.PRK.AZJ. 27/39
-
Konu hort da olsa yorum yapmak istiyorum. Hayretle okudum bazı yorumları. Bizim milletimiz gibi tarihinden utanan başka bir millet yok sanırım. Osmanlı'yı yerme çabalarına cidden anlam veremiyorum. Neyse, konumuz o değil zaten. Tahta geçtiği dönemde, Osmanlı'nın durumu göz önüne alındığında, II. Abdülhamid çok başarılı bir yönetim sergilemiştir. Büyük bir borç altındaydı o dönemde Osmanlı ve bundan faydalanmak isteyen Yahudi ve Batı kulisleri toprak koparma beklentisi içine girdiler. Abdülhamid tarafından verilen cevap net olmuştur bu konuya ve tek bir karış toprak bile verilmemiştir. Filistin meselesine zaten birçok arkadaş değinmiş. İzlediği dış politikalar yüzünden ilerleyen dönemde "kızıl sultan" lakabı takılmış ve tüm bunlara rağmen korkaklıkla suçlanmıştır. Şu anda kullanılan devlet kurumlarının birçoğu II. Abdülhamid döneminde yapılmıştır. İşin o buyutuna girmek istemiyorum ama söylemeden de edemeyeceğim. 10. yıl Marşı'nda bahsedilen "Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan" kısmındaki demir ağların da neredeyse tamamı II. Abdülhamid döneminde yapılmıştır.
-
quote:
Orijinalden alıntı: seçimzabıtkatibi
elhak, doğrudur. yahudiler filistin bölgesinden toprak almışlardır zaten, ben bunu inkar etmedim.
peki neden artan yahudi göç hucumu karşısında 2. abdülhamitin yayınladığı iradeyi de buraya koymadınız ?
Siz koy(a)madıysanız,ben koyayım;
One minute tırıvırısının tarihi versiyonu. Yiyenlere afiyet olsun!
Muhterem, bu kızıl sultansa eğer niye Yahudi yerleşimlerini engellememiş? Gücü sadece Türklere mi yetiyormuş?
Diğer teklifim yanıtsız kalmış! Ben Yahudiye sümme haşa bir çakıl taşı satmam iddiasının dincilerin kutsal yalanı olduğu iddiama kaynak istemiyor musunuz?
-
quote:
Orijinalden alıntı: Nürnberger
quote:
Orijinalden alıntı: seçimzabıtkatibi
elhak, doğrudur. yahudiler filistin bölgesinden toprak almışlardır zaten, ben bunu inkar etmedim.
peki neden artan yahudi göç hucumu karşısında 2. abdülhamitin yayınladığı iradeyi de buraya koymadınız ?
Siz koy(a)madıysanız,ben koyayım;
One minute tırıvırısının tarihi versiyonu. Yiyenlere afiyet olsun!
Muhterem, bu kızıl sultansa eğer niye Yahudi yerleşimlerini engellememiş? Gücü sadece Türklere mi yetiyormuş?
Diğer teklifim yanıtsız kalmış! Ben Yahudiye sümme haşa bir çakıl taşı satmam iddiasının dincilerin kutsal yalanı olduğu iddiama kaynak istemiyor musunuz?
Hocam olaya bakmak istediğiniz zaviyeden bakıyorsunuz, ben daha birşey demiyorum. (size yenildiğimi falan düşünebilirsiniz,sırf "cevab veremedi" denmesin diye)
Beni herzl'in kovulması falan ilgilendirmiyor demiştim, ben resmi işlemlere bakarım. ki, irade ortada,ne yapacaktı padişah ? kılıç elinde keserim hülayn sizi mi diyecekti ?
O bölgedeki yöneticilerin dalavereleri de ortada.
Ben de yıldız suikastı ile ilgili bir cevap alamadım halen ona bakacak olursak ?
Kızıl sultan safsatasını da doğuda huzursuzluk çıkaran ermenilere karşı kürtlerden oluşturulan hamidiye alayları isyanların bastırılması sonucu ortaya atılmıştır.
Burada sayfalarca tartışsak da uzlaşma olmayacak gibi gözüküyor, o halde sizin abdülhamitiniz size, benim abdülhamitim bana.
Ama şunu ben hala anlayamadım, türkiye kadar geçmişinden nefret eden bir toplum daha görmedim doğrusu ?
Gönül isterdi ki zaman makinesi icad olsaydı da keşke sizi orta asyadan bir çırpıda 1923'e ışınlayabilseydik, yazık.
Bu tarih yanlışı ile doğrusu ile bizimdir, balçıkla sıvayamayacak kadar.
-
Avrupa ülkelerini birbirine düşürüp, zekice ittifaklar yapıp Osmanlı İmparatorluğu'nu korumaya çalışan, Gestapo tarzı polis teşkilatı ile ülke çapında otoritesini sağlamış faşist yöntemler benimsemiş İslamcı görünümünde fakat aslında hiçte yobaz ve gerici olmayan zeki ve kendini geliştiren bir padişahtır.Birçok tarihçi Abdulhamid'i "Son İmparator" olarak anar.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Alman Bismark :
Şu dünyada 100 gram akıl var ise
95'i Abdülhamit'te
5'i bende
Geri kalan 5'i de tüm dünyada
Hamit budur..! -
Arkadaşlar, at gözlüğü takmış kişilerle tarih tartışılmaz.
II. Abdülhamid'i nasıl bir padişah olduğunu merak edenler Prof. Dr. Vahdettin Engin'in kitaplarını okusunlar.
Ruhu şad olsun, Ulu Sultan. -
Arkadaşlar İstanbuldaysanız cihan padişahı demeden önce dikkatli olun, cihan padişahının torunlarının torunları vs. hepsi Kurtuluş Savaşına tam destek verdiklerinden İstanbulun yarısını miras olarak istiyorlar!
Bende zamanında Abdülhamidin özel mülkiyeti olan geniş Irak Petrol alanlarını istemeden önce niçin İstanbulu istiyorlar diye merak ediyorum?
-
nocen
kullanıcısına yanıt
Yukarda uzun uzun Bismarck'ın ukalalıklarını anlattım Vizdan Azabı'na yazdığım cevapta. Böyle bir zıpırın 
böyle bir söz söyleyeceğine açıkçası inanmıyorum. Bu konuda doğruluğundan kesin emin olacağımız bir kaynak biliyormusunuz Nocen? O zamanlar epey araştırmıştım ama sözün ilk kimden çıktığına ulaşamayınca Bismarck'ın başka konularda ettiği laflar bana " başkasına bu kadar övücü laf dünyada etmez bu adam " dedirtmişti!
-
En çok üzüldüğüm nokta. Mehmet akıf ve said nursının muhalıf olması. Saıd nursı daha sonradan pışmanlığını dıle getırmıştır.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
Osmanlı Rus savaşını kaybetmiştir.
Savaşı sarayından yönetmeye çalışmıştır.
Sarayından çıkmaya korkardı çünkü indirileceğini düşünürdü.
Savaş neden ve nasıl kaybedilmiş bir araştırın bakalım.
Ruslar o dönem İngiltere ile anlaşsaydı, Osmanlı'nın son padişahı olarak anılacaktı.
Savaşı kaybettikten sonra Rus komutanlar için bir ziyafet vermiştir.
Rusların gönlünü hoş tutmaya çalışmıştır.
Ziyafet sırasında Ruslardan birisi çok alkol almıştır ve bir Osmanlı askerini dövmeye başlamıştır.
Osmanlı askeri bir yerden sonra dayanamamış ve tokat atmıştır.
O asker asılmıştır.
ülkeyi baskıyla yönetmeye çalışmıştır.
Bütün Avrupa ülkeleri Dünya Savaşı'na hazırlanırken 2.Abdülhamit sadece iktidarda kalmaya çalışmıştır.
Önemli komutanların yükselmesini engellemiştir. Çünkü iktidardan indirilmekten korkmaktadır.
Kendi çevresindeki alakasız adamlara yüksek rütbeler vermiştir.
Uydurma tarih yazarları hayali bir 2. Abdülhamit dönemi yazmaya çalışmışlardır.
Bunlara inanmak isteyen de olduğu için böyle bir algı var.
Hayali bir 2. Abdülhamit imajı yarattılar, birileri de bu hayali imaja inanmak istiyordu.
Sonuçta yalan ve yanlış bir algı oluşturdular.
Adam burun demeyi yasaklamıştır.
2.Abdülhamit'e yazılmış mektuplar var açında bir okuyun.
çok uzun övgü sözcüklerinden demek istediklerini 1 cümle ile anlatmaya çalışıyorlar.
Bakın sahte evrim, sahte tarih,yalan, dolan, çarpıtma bunların işi olmuş.
Her işleri böyle.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: ankebut1
En çok üzüldüğüm nokta. Mehmet akıf ve said nursının muhalıf olması. Saıd nursı daha sonradan pışmanlığını dıle getırmıştır.
Kimler pişman olmadı kimler
, " attın ama vuramadın avcı " diyen Tevfik Fikret bile dayanamıyor Yıldız yağmasını yapan İttihat ve Terakki'ye , meşhur han-ı yağma şiirini yazıyor.
Çoğu muhalifleri gibi Mehmet Akif'te pişman oluyor bakınız şiirine ;
Giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağı muallimdi.
Nasıl da kadrini vaktiyle bilmedik, tuhaf iş:
Semer değilmiş o rahmetlinin ki devletmiş!
Özellikle Rıza Tevfik'in "Sultan Abdülhamid Han'in Ruhâniyetinden Istimdat" ve Süleyman Nazif'in pişmanlığıyla ilgili şiiride kesinlikle okunmalı.
Sadece bu eserler bile kanıtlar Abdülhamit'in kendinden sonra gelen yönetimden ne kadar üstün bir yönetim gösterdiğini , evhamlı diyorlar o evhamlı değildi sadece gafil değildi.
Hasret kaldılar yani o istibdata.
Abdülhamit'in en önemli silahı halifelikti ve bunu İngiltere gibi ülkelere karşı sürekli kullandı bu nedenle yobaz gerici yaftasını çok yemiştir yoksa öyle panislamizm hayali falan yoktu zaten Enver Paşa gibi hayalperest biri falan değildir , tabi strateji yoksunu kimselerin bunu anlaması beklenemez ve İlber Ortaylı'nında dediği gibi kendisi en iyi diplomasi bilen Osmanlı padişahıdır.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Furkan* -- 19 Şubat 2014; 1:14:36 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
