Şimdi Ara

11 yaşındaki Kedimde çıkan sorun

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
1
Favori
373
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Uzun zamandır kedimde çok sık tuvalete gitme alışkanlığı belirmişti, tabi suyu da çok içiyordu.
    Geçen yaz Veteriner'e götürdüğümde böbrek taşı veya diyabet sorunu olabileceğinden bahsettim.
    Karnını traş edip jel sürüp, bilgisyarlı tomografi mi diyorlar, inceledikten sonra böbrek taşı veya idrar yolları enfeksiyonu bulgularına rastlamadı. Diyabet konusunu ise, kedinin stresli olduğundan bahisle kan alıp teste göndermedi ama yaptığı çiş konusunda gözlemlerimi öğrendikten sonra o ihtimali de eledi.

    Yakınlarda adeta tuvalette yaşamaya başlayınca önceleri, benim bilgisayar başında oturmamı protesto ediyor diye değerlendirdim.
    Çünkü 10 saniyede bir giriyor çıkıyor gelip beni seyrediyor ve umursamadığımı görünce geri giriyor ve bu ritüel devam ediyordu.

    Fakat cuma gecesi aralıklarla 3 kere kusunca ertesi gün hemen veterinere götürdüm.
    Yine karın traşı, ekrandan inceleme derken bir şey çıkmadı.

    Ancak karnına jel sürerken başka bir şeyi farketmişti: Memesinin birinin altında tümör varmış..
    Bunu benim farketmem imkansızdı çünkü bana 1,5 yaşında geldiğinde ilk gün sırt üstü yatıp karnını açtığında tecrübesizlikten karnını okşamaya kalktığımda pençeyi atıp elimi kanatmıştı ve o günden sonra karnı ile hiç ilgilenmemiştim.

    Tümör ile tuvalete sık gidişi arasında bağlantı olmadığını anlatıp, tuvalet sorunu için antibiyotik iğnesi tedavisi başlattı.
    Tümör için de kendisinde bulunan Rus malı haplardan 15-20 tane verdi, bu haplar tümörün etrafını sararak yayılmasını önlüyormuş.
    Ameliyat konusunda ise sadece tümörü almanın yeterli olmadığını, alt ve üst memelerdeki sinir bağlantılarının da alınması gerektiğini anlatıp kedimin yaşı itibariyle ameliyatı tavsiye etmedi.

    Şimdi o hapı ezip yaş mamaya karıştırıp veriyorum ama sanki yaş mama tuvalet olayını da tetikliyor.
    Çünkü bana ilk geldiğinde de kuru mamanın yanı sıra yaş mama da veriyordum ama kısa süre sonra tuvalete taşınıp ağlamaya başlıyordu.

    O dönem, akşamları komşu esnaf olan babasını almaya gelen veterinere bahsettiğimde İdrar yolları enfeksiyonu deyip eve gelip kedimi 1 hafta iğneye boğdu ve o güne kadar iğneden korkmayan kedim artık her zil çaldığında saklanmaya başlamıştı.
    Sorun devam edince aklıma geldi ve yaş mama vermeyi kestim, 2 gün sonra düzelmişti.

    Kusuruma bakmayın, biraz uzun oldu ama 10 yıldır can yoldaşım olan kedoşum bazen kahkalarla güldürüp bazen kızdırsa da o hiç büyümeyen bir bebek benim gözümde: Şu son paragrafı yazarken bile klavye tıkırtısını duyar duymaz itiraza başladı..

    Umarım daha uzun yıllar benimle kalır:

    11 yaşındaki Kedimde çıkan sorun







  • Öncelikle geçmiş olsun. Umarım biran önce sağlığına kavuşur.

    Kuru mama, böbrek ve idrar yollarında ciddi sorunlara yol açabiliyor. Kısırlaştırılmışsa risk biraz daha artıyor. Beslenmesi kuru mama ağırlıklıydı 10 yıl boyunca?

    Yaş mama tuvalet olayını tetikliyor demişsiniz. Yaş mamayla vücuda sıvı giriyor, fazlasını doğal olarak idrarla atıyor.

    Tavsiye edilen, önerilen başka bir veterinere de gösterip. İkinci bir görüş almak faydalı olabilir.

    11 yaşındaki Kedimde çıkan sorun




  • mahtant kullanıcısına yanıt
    İlgi ve öneriniz için teşekkür ederim.

    Teşhisi yapan emekli hoca, 10 yıl içinde 3.cü veteriner ve diğerlerinin aksine kendisine güveniyorum.
  • Konuyla ilgili bilgim yok ama dostunuz umarım sağlığına kısa süre içerisinde kavuşur.
  • Temenniniz için teşekkür ederim.

    Hafta sonuna kadar iğneye devam edip pazartesi kısırlaştırma ameliyatına girecek.
    Dişi kedi ameliyatı uzun sürüyor diye kıyamamıştım bu güne kadar ama artık dişilerde de işlem 10 dakika içinde bitiyormuş.
  • Evet hocam kısırlaştırma operasyonu kısa sürede bitiyor artık.Daha sağlıklı olur umarım operasyondan sonra.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Pazartesi günü hem kısırlaştırma ve hem de beni ikna ettiği kedimin tümör ameliyatında anlaştık Veteriner ile.

    Ancak, biraz önce kedoşum alakasız şekilde yanıma geldiğinde şüphelenip, yattığı koltuğa bile işediğini görünce kızdım: Çünkü tuvaletini günde 5 kere temizlemeye başlamıştım.

    Ceza olarak yatak odamın kapısını kapatacağım ki bu sadece 2. defa olacak.
  • Kızgınlık dönemleri zorlu geçiyor. 10 yıl boyunca nasıl bir yol izlediniz, ne yaptınız?
  • mahtant kullanıcısına yanıt
    En büyük hatam: "Bir defa olsun annelik duygusunu yaşasın" diye düşünmekti sanırım.

    Bir internet sitesine üye olup bekledim ilk defasında: Bir çok talip geldi ve 3 teklifi evimde misafir ettim:

    İki aday henüz ilk defa milli olmanın heyecanı ile kedimin 1 hafta sırtında kene gibi yapışıp gezmelerine rağmen sonuç olmadı.
    Bir keresinde ise tesadüfen bulduğum yetişkin iran kedisini bana bıraktıklarında saat farkıyla bizimkinin periyodunun bitmesi üzerine, kendisinin iki kat büyüklüğünde olan erkek iran kedisii dövüp koltuk altında saklanmasına sebep oldu.

    En üzüldüğüm sonuç ise şu oldu: Bir yaz tatiline giderken kedoşumu o siteden tanıdığım bir ilçedeki kızcağımızın evine bıraktım, onun da erkek ama
    küçük bir iran kedisi var idi: Öpüşecekler ümidi ile sevinerek kabul etmişti
    Öpüşmemişler, çünkü damat beceriksiz bir küçük idi..

    Aslında, bırakırken endişe duydum: Çünkü açık balkonu vardı.
    Ertesi yaz, tekrar onun evine bırakmak istediğimde kabul etmedi, bizimki onun oğlişini dövüyormuş diyerek.

    Sonra bir gün aradı o kedoşun sahibi: O dünya güzeli bembeyaz erkek iran kedisi yavru, balkondan aşağı düşmüş ve ölmüş.!

    Evimin bütün pencerelerine sineklik yaptırarak kedoşumun oradan geçen kuşlara atlamasına engel olmuştum zaten.

    Çünkü başka bir şehirde yaşayan çocuğumun kedisi bu nedenle 4.cü katta aşağıya düştü ve şu anda vücudunda platinler var..


    Sonuç olarak kedoşum hiç doğum yapmadı ve zaten önceki mesajımdaki belirttiğim gibi ikili ameliyata girecek, umarım onunla daha çok yıllar geçireceğiz, canım benim, gençlik fotoları:

    11 yaşındaki Kedimde çıkan sorun

    11 yaşındaki Kedimde çıkan sorun



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 8 Şubat 2019; 3:24:21 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sabit Fikir

    Pazartesi günü hem kısırlaştırma ve hem de beni ikna ettiği kedimin tümör ameliyatında anlaştık Veteriner ile.

    Ancak, biraz önce kedoşum alakasız şekilde yanıma geldiğinde şüphelenip, yattığı koltuğa bile işediğini görünce kızdım: Çünkü tuvaletini günde 5 kere temizlemeye başlamıştım.

    Ceza olarak yatak odamın kapısını kapatacağım ki bu sadece 2. defa olacak.
    Hocam bir ağrısı falan olmasın tümörden dolayı falan.Kolay kolay yattığı yere yapmaz diye biliyorum.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • ben muhabbet kuşu delisiyim.
    1991 yılıydı 17 yaşındaydım ilk mubişimle tanışıtığımda.
    evde can beslemek nedir bilirim.
    geçmiş olsun. umarım sağlıklı ve mutlu nice yıllar geçirirsiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kusura bakmayın hocam, 2 gündür nete girememiştim.

    Veterinerin söylediğine göre tümör henüz ağrı yapacak durumda değil, çok küçük.
    Tamamıyla protesto: "Bilgisayar başında oturana kadar git kumumu temizle"
    Ki zaten o saate kadar 3 kere temizlemişim, "Hayır her girdiğimden sonra temizleyeceksin"

    Hocam, benim kedide problem yaş mama, artık eminim.
    Veterinerin tümör için verdiği hapı ezip yaş mamaya karıştırıp vermeyi, nasıl olsa tümör ameliyatı olacak diye 2 gündür kesince tuvalet ihtiyacı hemen azaldı. Yaş mama da Purina Gold idi.

    Her ihtimale karşı, salı gününe ertelenen ameliyatlarından önce bayıltığında kan alınarak diyabet için teste gönderilmesi konusunda da anlaştık veteriner ile.

    Diyabet çıksa bile diyete dikkat edildiği sürece sorun değil.




  • su55 S kullanıcısına yanıt
    İyi dileğiniz için teşekkür ederim.

    Kontes kedimden önce iki defa muhabbet kuşu sahibi oldum:

    - İlkini evde serbest bırakıp elimden yem verirdim. Maalesef bir yaz günü dalgınlıkla henüz sineklik olmayan pencereyi açık unutunca kaçıp gitti..

    - İkinci aldığım muhabbet kuşunun ise maalesef kanadında sorun vardı ve uzun süre uçamıyordu ama o da evde serbest gezebiliyordu. Hatta onu omzuma koyup dışarı çıkıp alışverişe filan gidebiliyordum. O da erken öldü.

    Kuşlardan da önce işyerime Akvaryum alıp Japon balıkları besliyordum, bir kış sabahı sabahı geldiğimde ısıtıcın bozulmuş ve bir çok balığın su yüzünde yattığını görünce panik ve acemilikle hemen bir çaydanlık suyu kaynatıp akvaryuma döktüm ama hiç biri kurtulamadı..

    Bu tür geçmişteki kötü hatıralar yüzünden kedim için tıbbi olarak gereken her şeyin yapılması konusunda kararlıyım.
    Kedim 11 yaşına girdi ama gücü kuvveti halen yerinde öyle ihtiyarlık alametleri göstermiyor.
    O halde en az 5 veya daha fazla sene yaşamaması için sebep göremiyorum..




  • Evet, kedoşum çarşamba günü hem kısırlaştırma hem de memişin altında bulunan küçük tümörden dolayı çifte ameliyata girdi.
    Bu arada diyabet testi için kan alınıp lab'a gitmiş ve diş temizliği de yapılmıştı.

    Almaya gittiğimde, önce iyi haberi verdi: Diyabet çıkmamış.
    Kötü haberi sona saklamış: Memiş tümörünü alırken "Uterusta'da da hoşuma gitmeyen şeyler vardı ve onları da aldım" dedi.
    Tabi onlar da Patolojiye gitmiş test için, halen bir haber gelmedi.

    Şimdi günlük antibiyotik ve ağrı kesici iğne tedavisi devam ediyor. Gelecek cumartesi dikişler alınacak.

    Tabi karnı memişten aşağıya kadar dikişli, neredeyse boydan boya ve çok sarsıldı yaş itibariyle..
    Üç gündür bana, sadece onu bir yerlere bırakıp seyahate gidip döndüğümde gösterdiği özlemi şimdi hiç yaşamadığı bir çaresizlik içinde bana sığınmakta buluyor ve bu beni çok üzüyor..

    Umarım ihtiyar bebeğim bu günleri atlatır ve yine kaprislerini sıralamaya başlar, hiç itirazım yok..




  • Evet, şimdilik de olsa bu konunun son cevabını yazmak için bekledim: Kedimin durumu çok iyi, bazen sırt üstü yattığında ameliyat dikişlerine bakmaya çalışıyorum ve bu gün tüm dikkatime rağmen göremedim: Tabi, elimle yoklayıp tokat yemek istemiyorum, artık hiç göremediğim karın bölgesindeki dikişlerine

    Çok kızıyor: "Memişimi elleme" diyor, tokatı basıyor

    Kontrol için Vet'im "İstediğin zaman getirebilirsin" demesine rağmen, kedimi strese sokmamak için ki zaten uyanık olduğum zamanlarda hep beni takip ediyor, onu daha fazla strese sokmamak için elimden geleni yapıyorum.

    Sonuç olarak kedoşum iyi görünüyor, iştahla yaş ve kuru mamalarını yiyor, canım benim.

    Kedoşumun sorunları ile ilgilenip cevap yazan arkadaşlara teşekkür ederim, sağ olsunlar var olsunlar




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.