Şimdi Ara

100 Bin TL Ustu Arac Alabilenler ne is yapıyor ? (23. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
475
Cevap
20
Favori
19.754
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
44 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2021222324
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: reguse


    quote:

    Orijinalden alıntı: panthera52

    Kendi sektörümden örnek vereyim,

    üniversite biter bitmez, bir bankada uzman olarak işe girse yaklaşık 27-28 yaşında kariyerinin yarısını geçmiş ve 5-6 bin TL geliri olur.

    5-6 bin TL gelir, bekar bir erkek için çok rahat 100bin TL üzeri araç aldırır.

    Bankalar kolay kolay o kadar para vermez. Özellikle büyük bankalarda (İşbank, Garanti, Akbank gibi) maaşlar oldukça düşük.

    Mesela ben 2011'de özel sektörde maaşlı çalışırken 1500 TL alıyordum, bankada çalışan 4 yıllık üniversite mezunu arkadaşım 1200 TL alıyordu.

    Şimdiki şartlar nasıl bilmiyorum ama pek de değiştiğini sanmıyorum. Banka bu, başkasını sömürür kendini sömürtmez. Ama illa bankacı olacağım derseniz, devlet bankalarını tercih etmenizi öneririm. Ziraat, Halk gibi... Orada çift maaş durumları falan var ve özel bankalara göre şartları çok çok iyi.

    Yapıkredi bankasının bir şubesinde çalışan kobi müşteri temsilcim 2500 civarı maaş alıyordu 2011 yılında. Daha sonra onu eurobank tekfen çağırdı 4500 lira maaş vererek. 2 yıl şubede kobi M T olarak çalıştıktan geçen yıl 8 bin TL maaşla genel müdürlüğe geçti.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: orhan5656

    quote:

    Orijinalden alıntı: HeroTech

    3 daire kalacak bir inşaat işi yapsa adam 1 daire 300-400 binden neredeyse tüm masrafları karşılıyor. 2 daire kar oda etti mi 700-800 bin tl. Paşa paşa x5 alıp biniyorlar işte sonra...

    Bizim mahallede böyle işliyor aynen.

    hocam o iş öyle olmuyor.

    çevremde 3 tane arkadaşım( 2 tanesi akrabam) inşaat yapıp satıyor. 10 daireli (8 daire 2 dublex) yer yaptığımızda cebimize sadece dublex kalıyor diyor(kat karşılığı). Yapma o zaman dedim ama aynı anda 4 inşaatım var 4 dublex kalıyor diyor diğer türlü yapmasam o da yok dedi. bağladığı para 4 trilyon. 4 binayı 1 yılda yapıyor bitiriyor. yani bir binadan 3 daire kalmıyor.

    Bizzat konuştuğum müteahhitler var hocam. Yaşadığın şehir neresi bilmiyorum ama istanbul şartları çok farklı.

    Çoğu yerinde ortalama daire fiyatı 250-400k arasında.
    İnşaat maliyetleri ise M2 fiyatlar 600-1000tl arasında lüksüne göre. 2-3 daireden aşağı kar kalmazsa genelde yapmıyorlar. tabi imar durumu az olan yerlerde toplam3-4 daire bir binadan bişey klmaz ki müteahhitte girmiyor genelde

    Bağdat cd bostancı nişantaşı bs gibi yerlerde ise bi binadan 1 daire kalsa 2-2.5 milyondan aşağı etmiyorki o bile kar

    Memlekette inşaat kadar kazandıran ne var biliyorum açıkcası. Mahallede baya küçük müteahhit var bizim kağıthane burası hepsinin ve çocuklarının altında bmw audiden aşağı yok. X5 alıp yakıyo diye binmeyen bile var :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HeroTech -- 28 Mayıs 2016; 13:01:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Millet bide paragraflar yazmış bu düşünceye sahip insanlar zaten o arabalara binemezler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HeroTech

    quote:

    Orijinalden alıntı: orhan5656

    quote:

    Orijinalden alıntı: HeroTech

    3 daire kalacak bir inşaat işi yapsa adam 1 daire 300-400 binden neredeyse tüm masrafları karşılıyor. 2 daire kar oda etti mi 700-800 bin tl. Paşa paşa x5 alıp biniyorlar işte sonra...

    Bizim mahallede böyle işliyor aynen.

    hocam o iş öyle olmuyor.

    çevremde 3 tane arkadaşım( 2 tanesi akrabam) inşaat yapıp satıyor. 10 daireli (8 daire 2 dublex) yer yaptığımızda cebimize sadece dublex kalıyor diyor(kat karşılığı). Yapma o zaman dedim ama aynı anda 4 inşaatım var 4 dublex kalıyor diyor diğer türlü yapmasam o da yok dedi. bağladığı para 4 trilyon. 4 binayı 1 yılda yapıyor bitiriyor. yani bir binadan 3 daire kalmıyor.

    Bizzat konuştuğum müteahhitler var hocam. Yaşadığın şehir neresi bilmiyorum ama istanbul şartları çok farklı.

    Çoğu yerinde ortalama daire fiyatı 250-400k arasında.
    İnşaat maliyetleri ise M2 fiyatlar 600-1000tl arasında lüksüne göre. 2-3 daireden aşağı kar kalmazsa genelde yapmıyorlar. tabi imar durumu az olan yerlerde toplam3-4 daire bir binadan bişey klmaz ki müteahhitte girmiyor genelde

    Bağdat cd bostancı nişantaşı bs gibi yerlerde ise bi binadan 1 daire kalsa 2-2.5 milyondan aşağı etmiyorki o bile kar

    Memlekette inşaat kadar kazandıran ne var biliyorum açıkcası. Mahallede baya küçük müteahhit var bizim kağıthane burası hepsinin ve çocuklarının altında bmw audiden aşağı yok. X5 alıp yakıyo diye binmeyen bile var :)

    İstanbulda yaşıyorum eyüp-gaziosmanpaşa civarı inşaat yapıyor dediğim arkadaşlarım.




  • HeroTech kullanıcısına yanıt
    Hocam bizde kendi çağımızda senede 3 inşaat falan yapıyoruz ortalama Kağıthane bölgesinde dediğiniz gibi artık eskisi gibi kârlı bir iş değil.Bir binadan 1 daire kalsa öpüp başımıza koyuyoruz daire fiyatı ortalama 250k.Bu arada arabam yok
  • Yaşım 31. Tekstil ile uğraşıyorum.

    Üniversite terkim. 15 yaşımdan beri tekstil işinde calisirim. Liseden sonra Bursa İşletme yı tutmustum ama maddi ve ailevi sebeplerden dolayı bıraktım. Askerden geldim yine tekstilde çalıştım. Eskiden beri birikmislerim ve biraz ailevi destek ile şahin aldım. Kullanıp hafif karla sattım. Oyle elimden çok araç geçti birikimim dahada arttı. Ortaklıkla nakış dükkanı actik. İlk başta herşey güzel. Anlasamadik dükkanı kapattık. Bu surecte herhangi bir harcamam olmadi. Sonra ben yine birikmisim ve arabami sattiktan sonra Kot sektörüne atıldım. Taninmam sayesinde işler gelişti ve tutuldu. 2 sene önce evlendim. Gelen altinlar, birikmisim vs. direk esenyurttan ev aldım. Şuan o ev kirada ben basaksehirde oturuyorum. Arabam var. Aylık 3500 civarı gelirim var. Bu süreçte hiç kredi cekmeden bu günlere geldim Allaha şükür. Birde eleman calistiriyorum. Asgari ücret 1300 TL. Sigortası vs mevcut. Haram vs yemedim. Yeseydim yani ciraga 1000 TL verseydim. Sattığım araçların km vs oynasaydim belki dahada büyürdüm. Gerek yok. Yetiyor bize ALLAHA ŞÜKÜR

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu başlık 3 sene önce açılsa idi bir anlamı olabilirdi ancak bu gün kıçı kırık 90 beygirlik coralla 100 bini çoktan geçmiş...bu başlık için gerekli kur ve ÖTV güncelemmesini yaparsak başlık <300 bin TL üstü Araç Alabilenler Ne İş Yapıyor > bu hale gelir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    quote:

    Orijinalden alıntı: rabitelli

    Annem öğretmen, babam öğretmen(diler) Biri emekli, diğeri rahmetli. Eee, gittik bi de öğretmen hanım bulduk
    Yani kendi kendime bi şeylerin farkında olduğum zamanlardan beri bu işin içindeyim, okula başlamadan neyin ne olduğunu az buçuk idrak edebiliyordum, okul bitti, askerlik bitti oh be diyecekken aa bi baktık, örtmen hatun bulmuşuz

    Eskilerin dediği ve dötümle dalga geçtiğim "bizim zamanımızın leblebileri daha bi lezzetliydi" lafı (ulan ağzında diş kalmamış, akşamları takma dişleri bardağa koymadan uyuyamazsın, damağın yarısı protez, e tabi eskiden yediğin şeyin tadını daha iyi alırsın. Her neyse...) evek efeem bu laf malesef eğitim sektöründe (ne yazık ki eğitim de sektör oldu) geçerliliğini korumakta.

    90'lardan sonra ve özellikle son 12-13 yıl içinde içi fena boşaltılan, göstermelik, tın tın teneke bir sistem sunulmakta. Bom boş bir nesil yetişmekte ki ne yazık, YETİŞTİ bile...

    Ha diyeceksin ki verdiğin 3. derece denklemin yine verdiğin x1 x2 arasındaki parçasını verilen y doğru parçası aksis kabul edilerek bilmemkaç derece döndürdüğünde oluşan katının uzaydaki hacmini hesaplayabilsem ne olur hesaplamasam ne olur... Biz hesaplayabiliyorduk lisede. Sene 90... Fakülte de bitti, hatta kısa bi süre yüksek maceram da oldu. EEEE!!! n'oldu, ne b*ka yaradı o katının hacmini hesaplamayı bilmek, ya da ne işe yarıyo fakültede öğrendiğim on yüz bin latince ağaç, çiçek, ot, çöp adı. Ya da mimari tasarım ilkelerini biliyorum da n'oluyo. İşimi hobime hobimi işime çevirdim, geçinip gidiyorum.

    Ama o okulun verdiği vizyon... İşte onu başka yerde bulamazsınız. Gerçi artık okulda da bulma şansınız yok, orta okul seviyesindeki bilgileriyle, doğru düzgün bakış açısına bile sahip olmaktan aciz bir öğretmen tayfası yetişiyor. (Olaya uyanıp kendini yetiştirebilenleri tenzih ederim)

    İlkokulu bitirir bitirmez ya da bilemedin orta bitince verseydi rahmetli beni bi fotoğrafçıya çırak, 30'undan sonra esnaflık öğrenme derdimiz olmazdı, yolumuzu tutturmuş olurduk. Parisin ülke değil de başkent olduğunu bilsen neee, bilmesen ne, ya da avrupa ülkelerinin iyi kötü yerlerini gözünün önüne getirebiliyor musun, yahu alamanyayı afrika kıtasında arasan nolur ki, karnını alaman haritasının yeri mi doyuruyo?

    Evet evet, aslında adamlar doğrusunu yapıyorlar, lan ne gerek var eğitime öğretime, Allah virir rızkını... 1, 2, 3, ... sen pompişe devam et, uzun vadede seçmen çıksın bize yeter Hele bi de mok kapı sesli bi bozzatın oldu mu... Off dadından yinmez.


    Deermişim

    Sözün özü: Ben şanslıyım, maddi durumumun iyi olup olmamasının hiç bi önemi yok, neyin ne olduğunu, özel eğitim kurumlarında dahi sistemin nası b*k edildiğini çok iyi biliyor, en azından ona göre önlemimi alabiliyorum

    Genel olarak katılıyorum. Çok az özel okul, iyi devlet okullarının verdiği kadar iyi eğitim verebiliyor.

    Ancak eğitimin amacı okuyanı meslek sahibi yapmak falan değildir. Vizyonunu açmaktır (ki siz bunu iyi biliyorsunuz). Bence avantajımız yaşımızdan ileri gelmekte. Bu eğitim sistemi dönemine göre medeni bir eğitim sistemi iken yetişmiş öğretmenler bize öğretmenlik yaptı. Şimdi onlar emekli oldular. Yeni öğretmenlerimizin büyük bir kısmı ise, artık çağın gerisinde kalmış, dünya ile birlikte gelişmeyi becerememiş eğitim sistemimizde eğitim gördü ve şimdi öğretmenler. İçlerinde geçmişe göre daha da küçük bir azınlık bir vizyona sahip ve bunu öğrencilerine aktarabiliyor. Her yeni nesilin bir eskisini ezmesi beklenir, bizde bunun yaşanmamasının sebebi eğitimdeki statüko. 1940'larda medeni olan eğitim, bugün çağın çok gerisinde...

    Çok temelden bombalayacağım şimdi, hazır olun:
    Eğitimin halka yayılması, "Public Education" denen olayın temeli nedir mesela? Sanayileşme ile birlikte çok büyük bir hızla tesisleri işletecek mühendis, tekniker ve işçi açığı oluştu. 1800'lerin koşullarındaki bir çiftçinin fabrikada işçi olmasına olanak yoktu. Eğitim gerektiriyordu. Bu insanlar artan arza da talep olacaklardı. Sistemin devamı garanti altına alınacaktı.

    Dikkat ederseniz, dünyanın hemen her eğitim sisteminde bir sıralama vardır. En önem verilen matematik-fen alanlarıdır hep. Mühendis, Doktor, tekniker, temel bilimler... Sonra hemen ardından iktisat, işletme, uluslar arası ilişkiler, ardından sosyoloji, tarih, edebiyat gelir. En son sırada da sanat... Tüm dünyanın eğitim sistemi aslen sanayi toplumuna adam yetiştirmek için bu sıra ile kuruludur. Peki şimdi? Bir mühendisin bir kompozitörden daha kıymetli olduğunu söyleyebilir miyiz? Eğitim sistemimizde neden bir sıralama var? Veya çocuklarımızın eğilimlerini testle, notla belirleyip onları standart bir çarkın içine atma sebebimiz nedir? Artık seri üretim dünyası değiliz ki, çocuklarımızı tornadan çıkmış gibi yetiştirelim... Dünya artık farklı olanın değerli olduğu bir yer. Neden çocuklarımızı tornaya sokup değerlerini eksiltelim? Bırak sivri kalsın. Dünya'da yeni bir eğilim türüyor şimdi. Notsuz okullar. Başarıyı yakın gözlemle, çok daha başka metodlarla ölçen sistemler. Uzun vadede öğrenciden öğrenciye göre farklı şekillerde esneyebilen, bir standardizasyonu olmayan bir sistem kurmak için yola çıkmış bir oluşumlar var. ABD'deki eğitim sistemin çökmüş olması, burada yaşayan bir grup gerçek entellektüelin oluşturduğu bir yapı okudum. Çok da başarılı oluyorlar gibi. Yetiştirdikleri çocuklar kendi istekleri ile, bir bilinçle girdikleri üniversitelerde içgüdüsel olarak feci başarılar gösteriyorlar. Başkasının başarılı olmak için it gibi çalıştığı bölümlerde içgüdüsel olarak başarılı olduğunu düşünsene... "Tailor made education" olarak özetleniyor. Bir mühendisliği, bir güzel sanatlardan değerli tutmuyor. Çocuk kendi geleceğini, kendi yatkınlıkları ve ilgi alanları ile kendisi de farkında olmadan yönlendiriyor ve sonu büyük bir yüzdede başarı ile bitiyor.

    Sistemin adını Türkiye'de şu koyalım: "Ne yaparsan yap, iyi yap!"

    ---------------------------------

    Not: Lise'de integral çözmek yerine, tarihi oldukça detaylı ve kısmen yalan öğrenip 4 yıl sonra unutmak yerine, aynı sürede daha az ama önemli şeylerin doğrusunu, unutmayacak şekilde öğrenmeyi tercih ederdim. Herkese bir okuma ve araştırma hevesi aşılansa güzel olabilirdi. Hakikaten, ben oturup Selçuklu'dan başlamak üzere, 5 sayfalık bir tarih özeti yazsam, ortalama bir liseden mezun bir öğrencinin mezun olduktan 5 yıl sonra hatırlayacağı tarih bilgisinin katlarını içerir benim yazacağım özet. Hah işte, o 5 sayfalık özeti unutmayacakları, sorgulayabilecekleri, merak edecekleri, neden-sonuç ilişkilerini kurabilecekleri bir şekilde öğretmek bütün mesele. Yoksa adamın kafasının içini açıp, Preveze savaşını koyup kapasan, o adama bir değer katmıyorsun.

    Sistemimizde çok korkunç sıkıntılar da var. Temel bilimler bilim adamı yetiştiren bölümlerdir. Bir inşaat mühendisi ilk yıl göreceği fizik 1 ve fizik 2'yi adam gibi anlamadan iyi mühendis olamaz. ÜZerine alacağı statik, beton, çelik, su bu temele dayanıyor. Veya elektronik bölümünde yapılan bir nanoteknoloji çalışmasında bir fizik profosörüne, bu ürün bir tıbbi cihaz ise, bir biyoloğa, bir doktora ihtiyaç olacaktır. Günümüzde disiplinler arası paslaşmalar olmadan bilim yapmak pek mümkün değil. Bizim üniversitelere bakıyorsun. Mühendislikler yüksek puanlardan alıyor, mühendislikler bitiyor, temel bilimler başlıyor. O kadar sakat ki... O çocuklar o bölümlerden çıkacak, vasat hocalar olacak ve yeni mühendisleri yetiştirecek temel dersleri verecek... Veya, vasat halleri ile profosor olup, bir disiplinler arası araştırmada fizikçi olarak yer alacak... Sıkıntılı bir durum. Temel bilimlerin en parlak öğrencileri kapması ve bilim adamı yetiştirmesi lazım. Üniversitelerin kaderini arz-talep ilişkisine terk etmek çok yanlış. Bizim üniversite giriş sistemimiz buna dayalı biliyorsunuz. O bölümün kontenjanı belli. O bölümü tercih eden en yüksek puanlı öğrenciden, kontenjanı dolduran en düşük puanlı öğrenciye kadar alım yapıyor. Bildiğin arz-talep ilişkisi... İşler üzücü yerlere varıyor. Bu kadar imkan içinde imkansızlık çekilmesi de daha çok koyuyor. İmkan olmasa üzülmezsin. Dersin ki, imkan yok, bu kadar oluyor. Yapabildiğimiz bu kadarı ile en iyisini yapıp, hızla bunu düzeltmeliyiz dersin. Çok çalışırsın. Torununa daha iyi bir sistem bırakırsın. Bizde imkan bol. Bu bol imkanın içinde yaratılmış bir imkansızlık var. Bu çok üzücü. Gençlerimiz amerikan gençleri gibi mal değil. Zehir gibi zekalar. Hepsi heder oluyor. Bu üzücü.

    Zamanında müdehale etmez isek, fason üretim toplumluğuna, dar kafalı orta sınıf hödüklüğüne mahkum kalacağız dememin altında hep bunlar yatıyor. Çok genciz, güzeliz, dinamiğiz ne güzel. Gençleşmiyoruz beyler, bilginize. Biz de yaşlanıyoruz Türkiye olarak. Genç toplumdan, yetişkin topluma dönüştüğümüzde bu sorunu çözmüş olamazsak, hödüklüğe mahkum olmuş olacağız.

    Mesajınız eski ama yazacağım hocam güzel yazmışsınız;

    Eğitim sisteminde dünya çapında şöyle bir sıkıntı var (Gelişmemiş, nota dayalı zoraki dayatmalı sistemden bahsediyorum genel olarak)

    Öğrenci okula gelir. Denir ki sen bunu bunu bunu öğreneceksin. Öğrenci bir afallar (Sanki babasının oğlu karşısındaki kendi yapmış büyütmüş karar veriyorlar bunu öğreneceksin) Hadi ilkokulda diyorsun,ortaokulda da diyorsun e lise ve üniversitede deme artık. Hadi lise'de dedin Üniversite'de deme.

    Böyle bir niyetin varsa yani amacın bizim gençler kültürlü olsun bir mühendise celal bayarı sorduğumuzda manisadaki üniversitenin adı değil miydi o demesin istiyorsan merak ettirteceksin. Üniversite,lise,ortaokul hatta ilkokul okuyana da merak ettireceksin.

    Öğretilenler düz mantık 2 boyutta öğretildiğinden ve öğretilenlerle neler yapılabileceği bilinmediğinden bir işe yaramıyor. Günümüz eğitim sistemini yürümeyi bilmeyen bir bebeği yürütmeye çalışmak amacıyla kullansak nasıl olurdu biliyor musunuz;

    - Bebişler sınıflara getirilir.
    - Örümcek arabalar getirilir.
    - Bebekler örümcek arabalara konulur bırakılır.
    - Bebişler arabalarda bir ileri bir geliri tepişirler.
    - İleri geri destekli gidebilmeyi öğrenirler yarım yamalak ama hiç bir zaman o arabadan çıkartılmadan yürüyemezler.

    Eğitim veriliyor,verildi tamam denir.

    O örümcek arabasındaki bebek ne kendi dengesini sağlamaya çalışır ne de yönünü. Bebiş bir yöne gider ama düşme tehlikesi yoktur,tabiki de düşme tehlikesi olabildiğince az olmalı ama düşme tehlikesi çocuktan hakimiyet alınarak azaltılmıştır.

    Bizim öğrenciler bizlerde aynen böyleyiz. Bir yeti alınıp bir şeylere bağlanan yarım yamalak öğrenip hem öğrenmekten soğuyan hem öğrendiğimizi zannedip öğrenemeyen y'leriz biz.

    Ya hiç öğretme göster bak böyle bir şey var. Merak edip kendimiz öğrenelim. Ya da tam öğret cesaret kazanalım bunu biliyorum,biliyoruz yapabiliyoruz kendimizi daha da çok geliştirip daha da çok öğrenelim diyelim.

    Bu arada geriye gitmeye devam ediyoruz her geçen gün. 2 senede paramız ne kadar değer kaybetmiş.




  • Siz kazanamayinca haram oluyor zaten sen ticaretini yap gerekirse tesvigini al bu ulkede kanunlar belli iyi yada kotu ama kanunlar belli bunlara ters birsey yapip yapmadigin onemlidir harami sevabi gec kimin umrumda sevap derdindeyse ne bilim git kazandiginla bi huzur evi ihtiyaclarini gider Allah sevap olan seyleri yazmis onlari yap

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O başlığı 200 bin üzeri olarak değiştirme vakti gelmedi mi kardeş? Malum artık polo 100 bin neredeyse



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BekirTemel -- 17 Ocak 2017; 0:19:54 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hadi alınır da yakıt olmuş kaç para abi yakıta para mı dayanır ?
  • BekirTemel B kullanıcısına yanıt
    Hakikaten ya o ayrı bir trajedi polo ve 100 bin vay canına.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • başlık artık 250 bin tl olmalı en az.
  • gerçekten merak ediliyormu ?
    işi gücü bırakıp araba üzerinden gelirmi kasıyor insanlar

    sanayi de çalışan bir arkadaş var benden küçük 6-7 senedir tanışırız yeni evlendi çocuk
    arabası yok
    ümraniye çarşıda oturdukları bina yıkılacak 2 daire , 800-1 milyon arası
    şile de imarlı olanından arsalarda da 2-3 milyon

    maaşı 2000 kusurdur muhtemelen , arabası yok
    arabası da yok yani

    kapatın konuyu bence
    çok boş bir muhabbet



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Belenenses -- 17 Ocak 2017; 21:21:54 >
  • 100bini 200bine revize etsek artık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar temizlik görevlisiyim 98 bin e egea aldım, neden bu kadar merak ettiniz ne yaptığımı ne kazandığımı merak ettim doğrusu... varsa 100 bin altına araba söyleyin onu alalım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 100 Binin altında araba kalmadı.Başlık 200 bin tl olsun
  • 10 yaşımdan beri çalısirim elektrik teknikeriyim sirketim var 2016 1 rapid spaceback im var birde 2010 nemo aracim 3 evim var baskada biseyim yok 19 yilda bu kadar. Emek vererek tirnaklarim ile geldim bu zamana kadar helal parayla. 35 yasina kadar 2 ev daha alıp çeşme de deniz kenarinda evimde 24 saat tatil yapmak istiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ç.A.Y.D.A.N.L.I.K kullanıcısına yanıt
    Vay be! konu eskiymis bende girdim bakayim bi dedim kendi nickimi gorunce sasirdim 2 yil once muğlada ögrenciydim hayat ne hizli geciyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • shockwave23 kullanıcısına yanıt
    Daha ne olsun Allah bol kazanç versin 3 tane ev varsa araba teferruat. Bizim yaş otuz oldu sayılır hala ev yok ortada.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 2021222324
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.