1 dolar 7.93 TL. Hoş geldin yoksul Romalılar (9. sayfa)

felaket tellalı diyebilmen için adamın söylediği verileri buraya yazacaksın. karşıt veri sunacaksın o öyle değil böyledir diyeceksin ki haklısın denilebilsin.

tabi bunun için belli bir ekonomi ve iktisat altyapın da olmalı ki söylediklerin havada kalmasın....

aksi takdirde "yalan onlar inanma" diyen dayıdan bir farkın kalmıyor kusura bakma

ayrıca milletin işini gücünü uğraşını bilmeden, yurtdışına ürün satın ekonomi düzelsin döviz girsin demekteki ısrarın da gülünç kalıyor.

Dolar benim için önemli değil dedi son sözü söyledi adam. Ötesi var mı? Doları tutamıyoruz alan alsın demek.

Konsol, pc fiyatları benim için çok önemli. Herkes ben değil, sizin için önemi olmadığını farz ederek konuşacağım ve kendimden örnek vereceğim.

Ben lisedeyken (2005-2009 arası) lise hayatım boyunca Adidas superstar ayakkabı giydim. Orta gelir düzeyinde bir aileyiz. Aldığım harçlık öğle yemeğim kadardı öyle ekstra bir para da almiyordum. Ben bu ayakkabıyı 6 ayda parçalar yenisini alırdım. Merak edip bi bakayım dedim bu günlük ayakkabı 1000 lira olmuş. Evet bin lira. Öğrenci harçligimdan artırarak alabildiğim, babamdan çekinmeden isteyebildigim ayakkabı şu anda neredeyse asgari ücretin yarısı. Öğrencilik yıllarımda bayramda iki el öper bir ay para biriktirir konsol alırdım. Şimdi o konsol o dönemdeki sıfır araba fiyatında neredeyse.

Şimdi kesin "sen de Adidas ayakkabı giymeyi ver" diyen "sabırlı müminler" çıkacaktır. Arkadaş niye giymeyeyim? On sene önce giyebiliyordum gayet. Ben bazıları ejder meyveli smoothie içecek diye neden ayağımı terleten, mantar yapan dandik ayakkabı giymek zorundayım? Bu yazdığım ayakkabı özel koşu ayakkabısı, basket ayakkabısı falan değil, günlük giyeceğin dandik bir ayakkabı altı üstü

Türk milleti gariptir

her bi lafı kaldırmaz

i..... dersin kızar da

..........................

Neyzen Tevfik

O yüzden ................n BEN ORAYA BAKMIYORUM diyin.Size ne yapılırsa yapılsın bakmayın.Diyorlar.Ve hakikaten büyük bir kesim birileri onları şeyederken bakmıyorlar.

Dolar isterse 20 TL olsun bu kesimin umurunda değil.Cahil yığınlar dolu.Haa bu son 300 yıldır böyle.

Devam devam.Köprünün ortasına da adam koysunlar.

Yanlış kesin yargıların üzerine oturduğunuz için ağır problem yaşıyorsunuz

Şu soruların cevaplarını verebilirseniz gerçekleri de görebilirsiniz. Ergen filan deyip rahatlamaya da çalışmayın, sizden yaşlıyımdır.

1) Bu kadar uzun süreli ağır bir genç işsizliği hiç gördünüz mü herhangi bir dönemde? Üstelik de bunlar yenilenmiş parametrelerle açıklanıyor. Genişletilmiş işsizlik rakamlarına baktığınızda ne görüyorsunuz?

2) Yargı bağımsızlığında ilk yüzde olmamak dış güçlerin eseri mi? Siz bunu hazmedebiliyor musunuz?

3) Freedom house Türkiye’yi özgür olmayan ülkeler kategorisine soktu. İyi ve normal bir durum mu? Dış güç mü? Hdi endeksini biliyor musunuz? Eğitimdeki sonunculuğu biliyor musunuz.

4) Gini index 90’larda 41’lerdeydi. Bir yığın ülke bu konuda gayet güzel gelişmeler gösterdi. Bizde var mı gelişme? Dünya bankasının son tahminleri 94’teki endeksten kötüydü

5) Borsaya kote şirketlere bakarsanız kaç tanesi son 20 yıllarda kuruldu Petkim Tüpraş Nuhcm, İşbank, Enka gibi muazzam şirketler olsun ama. Kartonsan gibi filan da olur.

6) Borsa demişken biz bu endeksi 90’larda da görmüştük. 2 doların üstünü de defalarca görmüştük. O günlerin iki doları herhalde bugünlerin dört doları filandır. Bugün kaç dolarız? Doksanlara neden döndük?

7) Bizim her şeyimiz vardı. Lüfere çıktığında 37 lüfer tutup iki apartmana dağıtan komşumuz da vardı. Bugün yok. Gitti lüferler. Çam fıstığını bozuk paramla İki buçuk, üç kilo alıyordum. Kabuklusunu tabii. Ayıklanmışın kilosu bin lira bugün.

8) Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı payın azaldığını biliyor musunuz? Sıfır komşu işbirliğimiz olduğunu?

2000’den sonra battıysan senin suçundur demişsin de Rusya krizinde batan yakın arkadaşım var. Rusya krizi olacak iş miydi?

Daha sorarım isterseniz.

7,5 du 7,7 - 7,8 derken 7,93 yuh....... Sene sonu kesin 10 tl cok hızlı artıyor. O zaman madem şikayetci olan kesim var. O zaman oy zamanı geldiğinde Türk halkı göstersin gücünü diyeceğim de gen hile hurda dönüyor. Bu durum anlaşılan sizin bizim çözeceğimiz bir durum olmaktan çıktı.

Yahu tedarikçi olsan ne olur? Montaj hatlarına en düşük kâr ile parça veriyorsun işte. Adamlar ne derse onu yapıyorsun çünkü senin alternatifin çok. Çünkü ülkende AR-GE denilen şey Arakla-Getir anlamına geliyor.

Parça üretmek cehaleti mi azaltıyor? 3 sene tornacıda doğalgaz, petrol, otomotiv sektörlerine ihracat yaptım. Tedarikçi olmanın cehalete bir etkisi olmadığına eminim.

Mesela bugün bir Seka kağıt fabrikası var mı? Var mı benzeri, dengi?

2018 dolar krizinde kağıt fiyatlarının artışından dolayi kimse malzeme satmadı, paketleme yapamadığımız için ihracatlar gecikti. Bak bakalım Sekanın kaç fabrikası satılmış yok paralara. Hele Giresun fabrikası ayrı hikaye. Seka olsaydı kimse fiyatları uçuramazdı.

Seneler önce yabancı bir gıda firmasının CEO su verdiği röportajda; Türkiye'de abur cubur fiyatlarının düşük olmasının sebebi Ülker'dir demişti. Yerli üretim önemli.

Her şeyi satıp üstüne 4-5 kat borç yapma başarıdır.

Hadi sende şimdi akpnin kurduğu fabrikaları yaz. He bak bu liste satılanlar, kapananları da konuşalım sonra.

AK Parti'nin Sattığı Kurumların Tam Listesi

İşte AKP'nin sattıklarının listesi. Bir vatandaş CİMER'e son 18 yılda satılan fabrikalar ve kurumların listesini sordu, CİMER'den gelen liste AKP'nin son 18 yılda sattığı kurumlar, yerler ve fabrikaların listesini açığa çıkardı.

AKP'nin Sattığı Termik Santraller

1. Seyitömer Termik Santrali

2. Kangal Termik Santrali

3. Yatağan Termik Santrali

4. Çatalağzı Termik Santrali

5. Yeniköy Termik Santrali

6. Orhaneli Termik Santrali

7. Tunçbilek Termik Santrali

8. Soma Termik Santrali

AK Parti'nin Sattığı Hidroelektrik Santralleri

1. Ataköy Hidroelektrik Santrali

2. Beyköy Hidroelektrik Santrali

3. Çıldır Hidroelektrik Santrali

4. İkizdere Hidroelektrik Santrali

6. Kuzgun Hidroelektrik Santrali

6. Mercan Hidroelektrik Santrali

7. Tercan Hidroelektrik Santrali

8. Murgul Hidroelektrik Santrali

9. Denizli Jeotermal Santrali

Satılan Şeker Fabrikaları

1. Kırşehir Şeker Fabrikası

2. Turhal Şeker Fabrikası

3. Çorum Şeker Fabrikası

4. Elbistan Şeker Fabrikası

5. Muş Şeker Fabrikası

6. Erzincan Şeker Fabrikası

7. Erzurum Şeker Fabrikası

8. Afyon Şeker Fabrikası

9. Bor Şeker Fabrikası

10. Alpullu Şeker Fabrikası

Satılan Tekel Binaları

1. Adana Sigara Fabrikası

2. Ballıca Sigara Fabrikası

3. Bitlis Sigara Fabrikası

4. İstanbul Sigara Fabrikası

5. Malatya Sigara Fabrikası

6. Tokat Sigara Fabrikası

7. Yavşan Tuzlası

8. Ayvalık Tuzlası

9. Çamaltı Tuzlası

10. Çankırı Kaya Tuzlası

11. Tuzluca Tuzlası

12. Sekili Tuzlası

13. Kağızman Tuzlası

14. Kaldırım Tuzlası

15. Kayacık Tuzlası

Sümer Holding'e Bağlı Şirketler

1. Mazıdağı Fosfat Tesisleri

2. Adıyaman İşletmesi

3. Malatya İşletmesi

4. TÜMOSAN İşletmesi

5. Bakırköy Konfeksiyon San. İşl.

6. Çanakkale Sentetik Deri İşletmesi

7. Diyarbakır İşletmesi

8. Beykoz Deri ve Kundura İşletmesi

9. Sarıkamış Ayakkabı İşletmesi

Satılan Limanlar

1. Mersin Limanı

2. İskenderun Limanı

3. Samsun Limanı

4. Bandırma Limanı

5. Derince Limanı

6. Salıpazarı Limanı (Galataport)

7. Tekirdağ Limanı

8. Çeşme Limanı

9. Kuşadası Limanı

10. Dikili Limanı

11. Trabzon Limanı

Diğer Satılan Şirketler

1. Seyitömer Linyitleri İşletmesi

2. Güney Ege Linyitleri İşletmesi

3. Murgul Bakır İşletmesi

4. Samsun Bakır İşletmesi

5. Yeniköy Linyitleri İşletmesi

6. Bursa Linyitleri İşletmesi

7. Sakarya Traktör Sanayi

8. Ereğli Demir ve Çelik

9. Eti Alüminyum

10. Eti Bakır

11. Eti Elektrometalurji

12. Eti Gümüş

13. Eti Krom

14. Gübre Fabrikaları

15. PETKİM

16. HAVELSAN

17. TÜRK TELEKOM

18. TÜPRAŞ

19. SEKA Kağıt Fabrikası

Gerçeklerden bu kadar uzak olmak kafaca çok rahat oluyordur muhtemelen. Uzun yaşarsınız. Sizin adınıza sevindim.

Ama gerçeklere dönecek olur isek:

1) Yargı bağımsızlığı konusu tartışmaya açık dahi değildir. Yargıya güven araştırmaları da bunun en bariz göstergesidir. Türkiye hiçbir zaman bu konuda iyi olmamıştır. Ama Cumhuriyetin hiçbir döneminde de yargıya güven bu kadar düşük olmamıştır.

2) Parlementer sistemin erkler ayrılığı ve yetki bölüşümünü çok çok daha başarılı yaptığı da tartışmaya açık dahi değildir.

3) Merkez bankasının işlevsiz hali bile Türkiye'deki yönteim zihniyetinin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyar. İşinin ehli onca insanın işini özgürce yapması engelleniyor ve merkez bankası hükümetten emir alan bir kurum konumunda. Hali ile piyasaya doğru müdehaleyi yapamıyor. Tartışmaya açık değildir.

-----------------------

Kişisel özgürlükler konusunda söyleyebileceğiniz TEK ŞEY başörtüsü konusudur. Onu da iktidarın ilk beş yılında gerçekleştirmişlerdir. Özgürlükler konusunda başkaca bir iyileştirme görülmemiştir. En basitinden bu ülkede 14 milyon Alevi yaşamaktadır. Cemevlerinin hala ibadethane olup olmadığı tartışılmaktadır. Çok ayıp bir şey bu. 14 milyon insan, bir ateş yakıp etrafında haka dansı yapıyor olsa ve bu onların ibadeti olsa, bu ateşi yakıp etrafında döndükleri yer İBADETHANEDİR. Konu kapanmıştır. Ama tabi, Alevi nüfusunun yüksek olduğu Ankara Mamak'ta lisenin adını Yavuz Sultan Selim koymakla meşgul atanmış memurlarımız.  Alevilere de gerçekten hayranım. Bu kadar itilip kakılmasına rağmen, cumhuriyete ve bu ülkeye bu kadar bağlı bir kitle var mıdır acaba? Neyse...

-----------------------

Ekonomi konusunda söylediklerinizi hayretle karşılıyorum. 2002 yılı GSMH'miz 238 milyar dolardır. Doların enflasyonu göz önüne alındığında, bu tutar bugünün parası ile 400 milyar dolar civarındadır. Türkiye'nin en büyük ekonomiye ulaştığı 2018 yılında ise GSMH'miz 850 milyar dolara dayanmıştır. Dolayısı ile Türkiye iki kattan fazla büyümüştür. Peki bakalım, dünya ne kadar büyümüştür? Kabaca 2 kat. Yani, Türkiye dünya ne kadar büyüdü ise o kadar büyümüştür. Üstelik "gelişmekte olan ekonomiler" arasında olmasına rağmen. Bence bu ifadeyi düzeltelim hepimiz rahat edelim: "Gelişmeye niyeti olmayan ekonomiler" şeklinde bir düzenleme yaparsak ben de rahat ederim. Siz de.  

Bundan 17 yıl önce kişi başına düşen milli gelirde rekabet ettiğimiz ülkeler bugün neredeler, biz neredeyiz? Mesela, Polonya nerede bugün?

Aynı şekilde, 2002 yılında İstanbul'un nüfusu 11 milyondu. Bugün 17 milyon. Bunu engellemeye çalışmak, nüfusu coğrafyaya yayıp maliyetleri düşük tutmaya çalışmak şöyle dursun, hükümetimiz inşaat ekonomi yarattığı için İstanbul pompaladı durdu. Ha ne oldu? Batmış olabilirim. Ama bugünün parası ile 2 milyona alınmış fabrika arsamı 12 milyona sattım elhamdülillah.  Dolayısı ile ne oldu? Bir tesis kapanmış oldu. Bana giren de çok oldu da, dünyanın sonu mu benim için? Değil. Bu ülke için kötü ama.  Ekonomi gelişse de, üretenin ekonomideki oranının devamlı düştüğünü görmek için muazzam bir bilgi birikimine sahip olmak gerekmiyor. 2002'de ihracatın ekonomimizdeki payı bellidir. Bugün bellidir. Bu bile size bir fikir verebilir. Yani, o kadar bela yaşadıktan sonra kendime soruyorum, yapar mısın bir daha? Salak mıyım lan, ne yapacağım, ver arsayı müteahhite, al 100 daireni, sat onları git gene bir tarla al. Yat üstüne 20 yıl. Daha mantıklı. Böyle diyorum da, içim elvermez, salağım ya, elbet bir ara gene burnumu boka sokar üretime girerim yani.  Neyse. Durum bu.

Bu arada krizin teğet geçtiği dönem olan 2008 mezunuyum ben.  86'lıyım. Üniversiteye 2003 yılında girdim. Hatırlıyorum yani öncesini sonrasını. Sizin siyaset mezunu olmanız güzel. Eğitime saygı duyarım. Gerçi, Türkiye'de çakma üniversite gerçek üniversite ayrımını da yapmak gerek diye düşünüyorum; ama o konu buranın konusu değil. Neyse, AKP'nin itici gücü olan halktaki dürtüyü falan da anlıyorum. AKP'nin kuruluş zihniyetini, ilk beş yılını falan da anlıyorum. Bu arada ben de Bilkent İşletme üstüne Hacettepe Finans yüksek lisansı mezunuyum. Yukarıdaki ekonomi konularında işinin ehli biriyim yani.  

-------------------------

Türkiye dünyanın ortalama büyüme oranını kaç yıl geçmiş, dünyaya göre ne kadar gelişmiş ona bakarım ben. Brezilya'daki adam %5 büyürken ben de %5 büyüyorsam ona büyüme demiyorum ben.  Doğal akış diyorum. Onun üzerine ne koyabildiğimize bakıyorum. Bakıyorum. Bakıyorum. Çok bir şey göremiyorum.

Bu ekonomi modelinin sürdürülebilir olmadığını da söyleyip durdum. 12.000 dolarlara kadar çıkan kişi başına düşen milli gelirimiz 2019 itibari ile 9000 dolara geri düştü. Daha da düşecek. Görürsünüz. 8000 dolara düşüşle yırtabilsek şu beladan şükredin, öpüp başınızın üstüne koyun. Sonra "yok gelişiyoruz da 20 kat büyüdük de" falan söylemeyin ortalık yerde böyle şeyler. Fena rencide ederler.

https://www.birgun.net/haber/asgari-ucretin-satin-alma-gucu-bircok-avrupa-ulkesini-geride-birakti-286811

Normalde böyle içi dolu yazılar okumak hep keyif verir ama kalitesini genel olarak yitirmiş bu forumda daha bir keyif aldım yazdıklarınızdan. Öncelikle üslubunuzu takdir ediyorum çünkü "nasıl söylediğimiz ne söylediğimizin önüne geçer". Zihninize sağlık, hep böyle kalın

2071'e attılar bile onu. Daha çok beklersin.

hüseyincim bana gel bana

herkes senin gibi milletvekili torunu değil tabi 12 milyona sanayi arsası satarsın

asgari ücretle yanında adam çalıştırırsın versene ya 1,5 asgari ücret ? farkın olsun

türkiyede 14 milyon alevi rakamında yanlış kürt diyecektin sanırım

gerçek rakamlar için türkiyenin demografik yapısına bak

6 milyon alevi yaşamaktadır

14 milyon civari kürt

55 milyon sunni türk

kalanıda kabataslak mülteciler suriyeliler araplar diğer v.s