Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
06' Almanya DK (3. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
İsveç kadrosu açıklandı
Dünya Kupası'nda B Grubu'nda İngiltere'nin kadrosunu açıklamasının ardından, İsveç Ulusal Takımı da Almanya'da mücadele edecek 23 kişilik kadrosunu açıkladı.
Oldukça tecrübeli bir kadroya sahip olan Lars Lagerbäck'ın kadrosunda, Zlatan Ibrahimovic gibi 50'den fazla ulusal takım forması giyen 8 oyuncu yer alıyor.
İşte İsveç'in kadrosu;
Kaleciler:
John Alvbåge (Viborg)
Andreas Isaksson (Rennes)
Rami Shaaban (Fredrikstad)
Savunma Oyuncuları:
Erik Edman (Rennes)
Petter Hansson (Heerenveen)
Teddy Lucic (Häcken)
Olof Mellberg (Aston Villa)
Mikael Nilsson (Panathinaikos)
Fredrik Stenman (Bayer Leverkusen)
Karl Svensson (Göteborg)
Ortasaha Oyuncuları:
Daniel Andersson (Malmö)
Niclas Alexandersson (Göteborg)
Kim Källström (Rennes)
Tobias Linderoth (FC København)
Fredrik Ljungberg (Arsenal)
Anders Svensson (Elfsborg)
Christian Wilhelmsson (Anderlecht)
Forvet Oyuncuları:
Marcus Allbäck (FC København)
Johan Elmander (Brøndby)
Zlatan Ibrahimovic (Juventus)
Mattias Jonson (Djurgården)
Henrik Larsson (FC Barcelona)
Markus Rosenberg (Ajax)
Kalou Dünya Kupası'nda yok
Hollanda vatandaşlığı için başvuran Fildişi Sahilleri vatandaşı olan Salomon Kalou'nun başvurusu reddedildi.
Bakanlık daha önce verdiği kararı tekrar aldı ve Kalou için özel bir uygulama yapılamayacağını açıkladı.
Bu kararla Hollanda futbol otoritelerinin ısrarla istemelerine karşın, Salomon Kalou'nun 2006 Dünya Kupası'na bu ülke formasını giyme şansı da ortadan kalktı.
Kalou'nun vatandaşlık için bir şansı daha var. Daha önce de girmiş ancak geçemediği vatandaşlık sınavına tekrar girmek.
Kalou'nun vatandaşlığı kabul edilmiş olsaydı, Fildişi Sahilleri forması giyecek olan kardeşi Bonaventure Kalou ile Dünya Kupası'nda karşı karşıya gelecekti.
İzleyemiyecegiz Solomon Kalou gibi bir adamı,halbuki oynasa Dünya Kupasının yıldızlarından biri olur diyordum.
-
Wolqanyc
Hocam ellerine sağlık. İyi çalışma olmuş.
Şimdilik şöyle bir göz gezdirdim. Hepsini uygun bir zaman bulunca okuyacağım.. -
Avustralya'nın kadrosu açıklandı;
2006 Dünya Kupası Finalleri'nde mücadele edecek olan Avustralya Milli Takımı'nın 23 kişilik kadrosu, teknik direktör Guus Hiddink tarafından açıklandı.
Avustralya Milli Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink, Almanya'da yapılacak Dünya Kupası Finalleri öncesinde kadrosunu açıkladı. Hiddink, uzun süredir sakatlıkları süren Everton'dan Tim Cahill ve Middlesbroug oyuncusu Mark Schwarzer'i kadroya davet ederek sürpriz yaptı. Hiddink'in açıkladığı kadronun en dikkat çekici yanı, Michael Beauchamp ve Mark Miligan'ın kendi yerel liglerinde top koşturuyor olması. 23 kişilik Avustralya kadrosunda 21 kişi yabancı ülkelerde oynarken, ağırlık İngiltere Premier Ligi'nde.
32 yıl aradan sonra Dünya Kupası'na katılma başarısı gösteren Avustralya, finallerde F Grubu'nda Brezilya, Hırvatistan ve Japonya ile birlikte mücadele edecek.
İşte Dünya Kupası'nda mücadele edecek olan Avustralya Mili Takımı kadrosu:
"Kaleciler: Mark Schwarzer (Middlesbrough), Zeljko Kalac (AC Milan), Ante Covic (Hammarby)
Savunma Oyuncuları: Lucas Neill (Blackburn Rovers), Stan Lazaridis
(Birmingham City), Craig Moore (Newcastle United), Tony Popovic
(Crystal Palace), Michael Beauchamp (Central Coast Mariners), Mark
Milligan (Sydney FC)
Orta Saha Oyuncuları: Marco Bresciano (Parma), Tim Cahill (Everton),
Jason Culina (PSV Eindhoven), Scott Chipperfield (Basle), Brett
Emerton (Blackburn Rovers), Vince Grella (Parma), Harry Kewell
(Liverpool), Josip Skoko (Wigan Athletic), Luke Wilkshire (Bristol
City).
Forvet Oyuncuları: John Aloisi (Alaves), Josh Kennedy (Dynamo Dresden),
Mile Sterjovski (Basle), Archie Thompson (PSV Eindhoven), Mark
Viduka (Middlesbrough)".
Ekvador'un kadrosu da açıklandı
Goalkeepers
EDWIN VILLAFUERTE DEPORTIVO QUITO
CRISTHIAN MORA L.D.U. QUITO
Defenders
GIOVANNY ESPINOZA L.D.U. QUITO
JUAN TRIVIÑO C.S. EMELEC
JOSE LUIS PERLAZA OLMEDO
FRICSON GEORGE BARCELONA S.C.
JOSE LUIS CORTES ESPOLI
Midfielders
MARLON AYOVI DEPORTIVO QUITO
EDWIN TENORIO BARCELONA
PATRICIO URRUTIA L.D.U. QUITO
LEONARDO SOLEDISPA BARCELONA
ANTONIO VALENCIA RECREATIVO, ESPAÑA
FERNANDO SARITAMA DEPORTIVO QUITO
LUIS CAICEDO C.D. OLMEDO
Forwards
WALTER CALDERON DEPORTIVO CUENCA
GUSTAVO FIGUEROA EL NACIONAL
JOHNNY BALDEON BARCELONA S.C.
Teknik Direktör : LUIS FERNANDO SUAREZ
-
Superspor'un bu 32 takımın degerlendirmeleri A grubundan başlayarak sıralıyorum;
Grup A
Almanya
İngilizlerin ezeli ve ebedi rakipleri Almanya için söyledikleri bir söz vardır: "Futbol 90 dakika oynanan ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur". Bu söz tabii ki çok eskilerde kaldı.
Alman futbolu son 4 yılda çok büyük yaralar aldı. Bundesliga yabancılarla dolup taşarken yeni yerli yetenekler yetişmez oldu. Hassler'in yerini Polonya asıllı Podolski, Voller'in yerini Brezilya asıllı Kuranyi, Riedle'nin yerini de Gana asıllı Asamoah aldı.
Ayrıca Bundesliga'da gözle görülür bir güç dengesizliği meydana geldi. Bunların yanı sıra başta hakem Robert Hoyzer olmak üzere yaşanan irili ufaklı bir çok şike skandalı Almanya'nın ihtişamını yerlere serdi. Alman Kalite Kontrol ekiplerinin statların güvenlik açısından Dünya Kupası için tehlike oluşturabileceğini açıklamasına Organizasyon Komitesi Başkanı Franz Beckenbauer "Şov yapıyorlar" diyerek karşılık verdi.
Milli takıma gelince... Tüm ülke aylarca Klinsmann'ı tartıştı. Kaliforniya'da yaşaması, Almanya'ya pek uğramaması ve oyuncularını e-mail'lerle motive etmesi efsane "Kaiser"i (Beckenbauer) çok kızdırdı.
Franz Beckenbauer'i kızdıran bir diğer nokta da Klinsmann'ın milli takım sportif direktörlüğüne bir buz hokeyi koçunu getirmek istemesiydi. Bundesliga'da antrenörlerin futbolcularını iyi çalıştırmadığını açıklayan Klinsmann, Amerikalı Hokeyden'in bu soruna çare olacağını ifade etmiş, başta Beckenbauer ve Jurgen Kohler olmak üzere birçok futbol adamından büyük tepki almıştı. Alman Futbol Federsayonu, Klinsmann'ın bu düşüncesini tartışmış ve kabul etmeyerek bu görevi Matthias Sammer'e teslim etmişti.
Klinsmann'ı düş kırıklığına uğratan bir diğer noktada sponsor Coca - Cola'nın istekleriydi. Coca - Cola kadronun büyük bir bölümünü kendisinin seçeceğini belirtmiş, Klinsmann da buna tepki gösterince Federasyon'dan "sus" emri almıştı. Buna bir de Floransa'da İtalya ile oynadıkları hazırlık maçını 4-1 kaybetmelei eklenince, Amanya için tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Günler geçtikçe Klinsmann'a güven gitgide azalıyordu. Alman Futbol Federasyonu her seferinde Alman teknik adamın arkasında olduklarını ifade ediyorlardı.
Almanya'yı meşgul eden diğer bir konu da kaleyi kime teslim etmeleri gerektiğiydi. Bir yanda 2002 Dünya Kupası'nın en iyi kalecisi seçilen Oliver Kahn, diğer yanda ise yıllarca forma bekleyen Arsenal kalecisi Jens Lehmann'dı. Tüm Almanya aylarca bu konuyu tartıştı ve sonunda karar verildi: Panzerlerin kalesini Jens Lehmann koruyacaktı. Bunun ardından Almanların efsanevi kalcilerinden Sepp Maier, Klinsmann hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Klinsmann'ı "yalaka" olarak adlandırıan Maier, Milli takımın Kahn'a ihtiyacı olduğunu ve Alman teknik adamın ondan asla vazgeçmemesi gerektiğini ifade etti.
Mutlaka İzleyin: Michael Ballack
Alman futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biri olan Michael Ballack bu sezon muhteşem bir form grafiği yakaladı. Bayern Münih'i hem Şampiyonlar Ligi'nde hem de Bundesliga'da ayakta tutan isim olan Ballack, transfer piyasasının da gözde isimlerinden. Chelsea kulübü Ballack'ı transfer edebilmek için tüm olanaklarını seferber etti.
Teknik Direktör: Jurgen Klinsmann
Jurgen Klinsmann'ın futbolculuk kariyerini tartışmaya gerek yok. Attığı gollerle zaten o tarihin altın sayfalarında. Ama teknik direktörlükte kendini ispatlayamadan Almanya Milli Takımı'nın başına geçti. Kaliforniya'da yaşıyor olması ve Almanya'ya çok sık uğramaması nedeniyle birçok kez eleştiri oklarının hedefi haline gelen Jurgen için Dünya Kupası kendini ispatlaması açısından çok önemli.
Rakipleri:
Almanya da kolay gruba düşen takımlardan biri. Polonya, Ekvador ve Kosta Rika ile eşleşen Almanya'nın gruptan zorlanmayarak lider çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Başarıları:
15 kez (1934, 1938, 1954, 1958, 1962, 1966, 1970, 1974, 1978, 1982, 1986, 1990, 1994, 1998, 2002) Dünya Kupası'na katılan Almanya tam bir turnuva takımı. Eleme maçlarında, hazırlık maçlarında üst düzey bir performans göstermese bile iş kupaya gelince her şey değişiyor. 4 kez (1966, 1982, 1986 ve 2002) final oynama başarısını gösteren Almanya, Dünya Kupası'nı da 3 kez (1954, 1974 ve 1990) müzesine götürdü.
En çok milli olan futbolcusu:
Lothar Matthäus (150)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Gerd Müller (68)
Polonya
Fransa ve İngiltere'nin bilinçli olarak kurban etmesi sonucu Almanya tarafından işgal edilen ve bu nedenle geliştirdiği Batı karşıtlığı sonucu SSCB etkisi altına girerek doğu bloğunun üyesi olan Polonya'nın, Hitler'in anavatanında sergileyeceği performans tarih açısından önemli bir yer teşgil edecek. 1939'da Hitler Polonya'yı işgal etmiş ve orada yaşananlar filmlere kadar taşınmıştı.
İşte bu sebepten dolayı Almanya 2006, Polonya açısından farklı bir duygu taşıyacak. Polonya futbolu yeniden yükselişe geçti. Legia Varşova, Wisla Krakow gibi takımlar her ne kadar Avrupa arenasına çıkma başarısı gösteremeseler de, onların mecburiyetten dolayı dışarıya verdikleri oyuncular şimdiden Avrupa'nın gözdeleri arasındaki yerini aldılar. Bunlardan biri de Maciej Zurawski. Trabzonspor'un uzun süre kadrosuna katmak için çaba sarfettiği Zurawski yüksek bonservis nedeniyle alınamamış ve İskoçların dev kulüplerinden Celtic'in yolunu tutmuştu. Celtic'i taşıyan oyuncuların başında gelen Zurawski, İtalyan ve Alman kulüplerinin kıskacı altında. Zurawski, Polonya'nın yeni Lato'su olarak adlandırılmaya başlandı.
Öte yandan ülkemizde de Trabzonspor'un yıldız futbolcusu Szymkowiak hakkında kötü haberler çıktı. Son haftalardaki perfomans düşüklüğünü Dünya Kupası'na bağlayan basın mensupları Szymkowiak'ın Dünya Kupası'nda forma giyebilmek için ikili mücadelere girmediğini ve bu zor günlerde Trabzonspor'a ihanet ettiğini yazmışlardı.
Teknik Direktör Pavel Janas en zor tercihini ise kalecide yaptı. Seçenekleri arasında Liverpool'dan Jerzy Dudek, Celtic'ten Artur Boruc, West Bromvich Albion'dan Tomasz Kuszczak, Spartak Moskova'dan Wojciech Kowalewski, Legia Varşova'dan Lukasz Fabianski bulunan Janas'ın, bunların arasından Dudek ve Boruc'a şans vermesi bekleniyor.
Mutlaka izleyin: Maciej Zurawski
Bizim gözlerimiz her ne kadar Trabzonsporlu Miroslv Szymkowiak üzerinde olsa da Dünya kulüpleri Zurawski'yi daha yakından takip etme şansı bulacak. 48 kez Polonya formasını giyen ve 15 gol atan Polonyalı golcü, Celtic'te bu sezon çok iyi bir performans sergiledi. 2004/05 sezonunda 24 gol atarak Polonya'nın en iyi futbolcusu seçilen Zurwski'ye Celtic taraftarları ?Magic? adını taktılar.
Teknik direktör: Pavel Janas
Futbolculuk döneminde Legia Varşova ve Auxerre takımında oynadığı futbolla isim yapan Janas, teknik direktörlük yaşamında henüz istediğini ortaya koyamadı. Milli takımının başında 2003 yılında Hırvatistan'a karşı ilk maçına çıkan ve sahadan 0-0 beraberlikle ayrılan Janas, daha önce Legia ve Amica Wronki takımının başındaydı. ?Dünya Kupası çok zor olacak ama zayıf bir takım olmadığımızı tüm dünyaya göstereceğiz. Sürpriz yapacağız? açıklamasını yapan Janas iyi ve teknik bir kadroya sahip.
Almanya'ya nasıl geldi?
Avusturya, K.İrlanda, Galler ve Azerbaycan gibi ülkelerin arasından İngiltere ile birlikte sıyrılma başarısı gösteren Polonya'nın elemelerde çok zorlandığını söylemek yalan olur. Ama yine de, İngiltere'nin 25 puan aldığı grupta 24 puan almak Polonya'nın Dünya Kupası'nda diğer takımlar için nasıl bir tehlike oluşturacağının kanıtı.
Rakipleri:
Grubunda Polonya'yı en çok zorlayacak takım ev sahibi Almanya. Eski günlerinden uzak olan Hırvatistan ve vasat Ekvador arasından sıyrılmaya çalışacak olan Polonya'nın ikincilik mücadelesi vermesi bekleniyor.
Taktik
4-4-2 sistemini kullanan Janas göbekte kolay adam eksiltebilen, hızlı ve isabetli, sert şutlar çeken Trabzonspor'lu Szymkowiak'a yer veriyor. Hemen onun yanında Smolarek ve Krzynowek kanatlardan gelerek güçlü forvetler Zurawski ve Frankowski'yi besliyorlar. Bu dörtlünün oynayacağı futbol Polonya'nın kaderini belirleyecek. Liverpool'da yedek kalan tecrübeli kaleci Dudek'in milli takımda da yedek kalması muhtemel. Onun yerine Janas, Celtic'in kalecisi Artur Boruc'a yer verecek. Elemelerde Janas, defansta Jacek Bak, Tomasz Klos, Tomasz Rzasa ve Marcin Marcin Baszczynski'ye yer verecek.
Muhtemel ilk 11
Artur Boruc, Jacek Bak, Tomasz Klos, omasz Rzasa, Marcin Baszczynski, Euzebiusz Smolarek, Kosowski Kamil, Miroslaw Szymkowiak, Jacek Krzynówek, Maciej Zurawski, Tomas Frankowski
Başarıları:
6 kez (1938, 1974, 1978, 1982, 1986, 2002) Dünya Kupası'na katılma başarısını gösteren Polonya, 1974 ve 1982'de üçüncü olarak bronz madalya sahibi oldu. Polonya 1972 Olimpiyat Oyunları'nda da şampiyonluğa ulaştı.
En çok milli olan futbolcusu:
Grzegorz Lato (95)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu:
Wlodzimierz Lubanski (48)
Ekvador
Güney Amerika'nın vasat ekiplerinden biri olan Ekvador son yıllarda futbol açısından büyük gelişme kaydediyor. 1926 yılında FİFA'ya üye olan Ekvador'un son iki Dünya Kupası'na katılma başarısı göstermesi bunun en büyük kanıtı.
Her ne kadar G.Amerika futbolunun tipik özelliklerini yansıtmasalar da birkaç yetenekli futbolcuyla bu eksikliklerini biraz olsun kapatmaya çalışıyorlar. Nisan ayının son günlerinde Almanya'ya gelen Ekvadorlu bir şaman, ülkesinin maç yapacağı her stada giderek pozitif enerji dağıttı. İnançları gereği şeytanları stattan kovduğu belirten Ekvadorlu şaman ülkesinin çok iyi bir mücadele sergileyeceğini savundu.
Bakalım şaman Ekvador'a ne kadar yararlı olacak?
Ekvador Dünya Kupası'nda şu futbolcularla mücadele edecek:
Edwin Villafuerte (Deportivo Quito), Cristian Mora (Liga Deportiva Universitaria), Damian Lanza (Aucas); Ivan Hurtado (Al Arabi), Giovanny Espinoza, Paul Ambrossi, Neicer Reasco (all Liga Deportiva Universitaria), Ulises de la Cruz (Aston Villa), Jorge Guagua (El Nacional), Jose Luis Perlaza (Olmedo); Marlon Ayovi, Luis Fernando Saritama (both Deportivo Quito), Edwin Tenorio (Barcelona), Edison Mendez, Patricio Urrutia (both Liga Deportiva Universitaria), Cristian Lara, Segundo Castillo (both El Nacional), Luis Antonio Valencia (Recreativo Huelva); Felix Borja, Cristian Benitez (both El Nacional), Ivan Kaviedes (Argentinos Juniors), Agustin Delgado (Liga Deportiva Universitaria), Carlos Tenorio (Al Saad).
Mutlaka izleyin: Ivan Hurtado
Ekvador'un sembol isimlerinden biri olan Ivan Hurtado 2006'da da ülkesini yalnız bırakmayacak. 150 kereden fazla milli formayı giyen oyuncu ülkesinin en tecrübeli ve en ünlü futbolcusu konumunda. Hurtado'nun dünya standartlarındaki bir diğer özelliği de her milli takım seviyesinde oynamış olması. 15 yaş altı milli takımla serüvene başlayan Hurtado daha sonra 17 yaş altı, 20 yaş altı, 23 yaş altı milli takımlarında da birçok kez forma giydi. Hurtado ayrıca 4 gençler turnuvası, 5 Copa America ve 1 kez de Dünya Kupası'nda forma giydi. Defansın bel kemiği olan Hurtado uzun yıllar milli formayı giymesi bekleniyor. Hurtado Al Arabi takımında oynuyor.
Teknik direktör: Luis Fernando Suárez
2004 yılının ortalarında Ekvador'un başına gelen Luis Suarez ilk aylarında çok sıkıntı çekti. Sebebi de Hernan Dario Gomez ve Francisko Maturana gibi önemli teknik adamların arkasından göreve gelmesiydi ve bu onda bir baskı yaratmıştı. Hernan Dario Gomez 2002'de takımını önemli başarılara götüremese de ülkede çok tepki almamıştı. Fernando Suarez'in en önemli özelliği psikolojiyi çok iyi biliyor olması.
Almanya'ya nasıl geldi:
G.Amerika elemelerinden, Brezilya ve Arjantin'in arkasından 28 puanla 3. olarak finallere katılma hakkını elde eden Ekvador, eleme maçlarında önemli galibiyetler elde etti. Averaj hesaplarına kadar giden ve çekişmeli geçen G.Amerika elemelerinde Ekvador, Brezilya ve Arjantin'e karşı ortaya koyduğu futbolla büyük alkış almıştı.
Rakipleri:
Gruplar belli olduktan sonra Ekvador'da sevinç yaşanıyordu. Diğer gruplara göre iyi bir gruba düştüklerini inanan Ekvadorluların en çekindikleri ve rakip görmedikleri takım ev sahibi Almanya. Ama Almanya'dan sonra ikinciliği hedef olarak gören Ekvador, Polonya ve Kosta Rika ile yarışacak.
Taktik:
Suarez görevi devralmadan önce yaptığı açıklamada en önemli şeyin Hernan Dario Gomez'in yaptıklarının aynısını uygulamak olduğunu belirtmişti. Başarının kolay olmayacağını vurgulayan Suarez, "Strateji ve yetenek aynı. Ben Gomez ile aynı defans oyuncularını kullancağım. Aynı isimlerle atağa çıkacağım ve aynı hızda mücadele edeceğim" dedi. Bu sözle elindeki kadronun nasıl kısıtlı olduğunu ve kendisinden mucizeler beklenilmemesini vurguladı.
4-4-2 sistemini uygulayan Suarez, orta sahada savaşan futbolcuları tercih ediyor, kanatlara ise hızlı isimleri yerleştiriyor. Suarez'in güçlü takımlara karşı uyguladığı sistem ise 4-5-1. Orta sahayı kalabalık tutan Suarez Delgado ile etkili olmaya çalışıyor.
Muhtemel ilk 11:
Cristian Mora, Ulises De la Cruz, Ivan Hurtado, Giovanni Espinoza, Paul Ambrossi, Antonio Valencia, Edison Méndez, Edwin Tenorio, Marlon Ayoví, Agustín Delgado, Carlos Tenorio
Başarıları:
G.Amerika'da Brezilya, Arjantin, Kolombiya gibi takımların gölgesinde kalan Ekvador önemli bir başarı elde edemedi. G.Kore ve Japonya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda da yer alan Ekvador ilk rauntta kupaya veda etmişti. Almanya 2006, Ekvador'un ikinci Dünya Kupası tecrübesi olacak.
En çok milli olan oyuncusu:
Ivan Hurtado (122)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu:
Agustin Delgado (31)
Kosta Rika
Aleksander Guimares'in çalıştırdığı Kosta Rika, 2002 Dünya Kupası'ndan sonra üçüncü kez şampiyonaya katılmaya hak kazandı.
Taraftarların "Ticos" adını verdiği milli takım, İtalya'daki 1990 Dünya Kupası'nda İskoçya'yı yenerek unutulmaz bir zafere imza atmıştı. 2002 Dünya Kupası'nda da eşleştiğimiz ve elediğimiz Kosta Rika dinamik futbolcuları olmasına karşın teknik kapasitesi kısıtlı olan bir takım. 1990'da oynadığı futbolla adını duyuran Kosta Rika'nın başında Sırp teknik adam Bora Milutinoviç vardı.
Mutlaka izleyin: Paolo Wanchope
Kosta Rika'nın kısıtlı kadrosundan sivrilmeyi başaran tek isim kuşkusuz Wanchope. Daha önce 3 büyüklerin de gündemine gelen Wanchope, Kosta Rika'nın dünyada en çok tanınan futbolcusu. İngiltere Premier Ligi'nde Derby County'de, West Ham United'da ve Manchester City'de oynayan ve disiplinsiz tavırlarıyla dikkat çeken Wanchope yeteneğiyle gittiği her takımda tutunmayı bildi. Uzun boyuna karşın hava toplarında etkili olamayan Wanchope topla süratli bir isim.
Teknik direktör: Alexandre Guimaraes
1959 doğumlu olan Alexandre Guimaraes Kosta Rika'da en güvenilir teknik adamların başında geliyor. G.Kore ve Japonya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda da takımın başında olan Brezilya asıllı teknik adam alınan başarısızlıktan sonra takımdan ayrılmış ve Meksika'nın yolunu tutarak Irapuato takımını çalıştırmıştı. 2004'te de Meksika'dan Dorados takımının başına geçen tecrübeli teknik adam 2005 yılında itibaren yeniden Kosta Rika'yı çalıştırmaya başladı.
Almanya'ya nasıl geldi?
K.Amerika elemelerinde gruptan 3.olarak çıkan Kostarika 10 maçta 16 puan topladı. Grupta ikinci saırayı Meksika alırken lider ABD'ydi.
Rakipleri
Kosta Rika'nın gruptaki en büyük rakibi kuşkusuz ev sahibi Almanya olacak. Kosta Rika Ekvador ve Polonya ile ikincilik mücadelesi vermesi bekleniyor.
Taktik:
Kosta Rika'nın en belirgin özelliği 3-5-2 oynaması. Özellikle rakipleri defansı ortadan delmek istedikleri anda kaptıkları toplarla hızla rakip kaleye yükleniyorlar. Amerika'da rakiplerinin korkulu rüyası olan Kosta Rika'ya otoriteler bu Dünya Kupası'nda şans tanımıyorlar.
Başarıları
Şu ana kadar iki kez Dünya Kupası'na katılma başarısını yakalayan Kosta Rika'nın en büyük başarısı 1990 yılında ikinci tura çıkması. Amerika'da 7 kez CCCF kupasını alan Kosta Rika'da 3 kez CONCACAF'ı kazandı.
En çok milli olan futbolcusu:
Luis Marín (116)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Paulo Wanchope (43)
Grup B
İngiltere
ngiltere bu Dünya Kupası'na sancılı bir şekilde girdi. Bunun da tek sebebi News of The World gazetesiydi. Yaptığı sansasyon haberlerle tanınan bu gazete Dünya Kupası'ndan 2-3 ay önce İngiltere Milli Takımı Teknik direktörü Sven Goran Eriksson'u kandırmış, ağzından çok önemli laflar almıştı. Arap şeyhi kılığına giren muhabirler Eriksson'a İngiltere'den ayrılmasını istemişler İsveçli teknik adam da parada anlaşırlarsa bunu kabul edeceğini söylemiş bu sözler de İngiltere'de olay yaratmıştı. Bu Eriksson'un biletinin kesilmesine vesile olmuştu. Eriksson da dayanamayıp Dünya Kupası'nda sonra görevi bırakacağını açıklamıştı. Sam Allardyce, Steve Mclaren, Stuart Pearce, Martin O'Neill gibi birçok teknik adamın adı bu görev için anılmıştı. Dünya Kupası'na sayılı günler kala Portekiz Milli Takımı Teknik Direktörü Luiz Felipe Scolari'ye teklif götürülmüş bu olay Portekiz'de tepkiyle karşılanmıştı.
İngiltere hemen ardından McLaren'a ciddi bir teklif götürdü ve Middlesbrough teknik direktörü bu teklifi hemen kabul etti. Daha önce yaklaşık 5 yıl Eriksson'ın asistanlığını yapan McClaren, 3 aydır devam eden teknik direktör arayışlarının cevabı oldu. McClaren'in 4 yıllık sözleşmeye imza attığı ve 1 Ağustos 2006 tarihinde göreve başlayacağı belirtildi.
Manchester United'da Alex Ferguson ile de 2 yıl çalışmış olan 45 yaşındaki Mcclaren, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu, bir teknik direktörün hayatı boyunca sahip olabileceği en büyük onur. Kariyerimin en parlak dönemini yaşıyorum. Middlesbrough'da harika vakit geçirdim. Oradaki herkese minnettarım, ancak bu reddedemeyeceğim bir teklif" diye konuştu.
İngiltere Milli Takımı'nda görev yapmış olan tek yabancı uyruklu teknik direktör olan İsveçli Eriksson ise, McClaren'in çok iyi bir futbol adamı olduğunu vurgulayarak, "Kendisi bir teknik direktör olarak mükemmeldir. Bu her zaman böyle oldu" dedi.
Kısacası teknik direktör konusu İngiltere için büyük bir handikaptı Dünya Kupası öncesi. Ama başka sorunlar da var: Sakatlıklar... Owen'ın bir lig maçında sakatlanması herkesi üzmüştü. Ama İngiltere en çok Rooney'in ayağından sakatlanması ile şok oldu. Rooney Dünya Kupası'nın ilk maçlarında forma giyemeyecek. Eriksson ise yine de 2006 Dünya Kupası'nda forma giyme şansı mucizelere bağlı olan yıldız forvet Wayne Rooney'den vazgeçmedi. Eriksson, iki ayrı yerden kırığı olmasına karşın Rooney'yi Dünya Kupası kadrosuna alacağını açıkladı ve "Sadece final maçında oynayabilecek olsa dahi O'nu kadromda görmek istiyorum" dedi.
Teknik Direktör Sven-Goran Eriksson tarafından İngiltere Milli Takımı'na davet edilen Arsenal'in genç golcüsü Theo Walcott, 2006 Dünya Kupası Finalleri'nde forma giymesi halinde tarihe geçecek. Theo Walcott, Almanya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası Finalleri'nde takımının 10 Haziran'da Trinidad&Tobago maçında forması giymesi halinde 17 yaş ve 86 günle Dünya Kupaları tarihinde forma giyen en genç ikinci oyuncu unvanını elde edecek.
İngiltere de aynı Hollanda, İspanya gibi uzun yıllardan beri önemli bir başarı elde edemedi. Bunun ezikliğini içinde yaşayan İngiliz futbolculardan herkes bu turnuvada çok fazla şeyler bekliyor. Bakalım Beckhamlı, Lampardlı, Ferdinandlı İngiltere bu Dünya Kupası'nda nasıl bir performans sergileyecek?
Mutlaka izleyin: Wayne Rooney
Yeteneği, gücü tartışılmaz ama onun için geleceğin Gascoigne'i, Collymore'u olmasını beklemek de hakkımız olsa gerek. Saha içinde mükemmel olan Rooney'i saha dışında tanımak imkansız. Bahis oynayan, gece hayatına düşkün, içki içen Rooney'den bu Dünya Kupası'nda birçok futbol adamı ve İngilizler çok şey bekliyorlardı ama o sakatlandı. Turnuvada ilk maçlarda forma giyemeyecek olsa da Rooney İngiltere'nin en iyi ismi. Bakalım Rooney, Premier Lig'deki performansını dünyanın sayılı defanslarına karşı da gösterebilecek mi? Bakalım İngiltere Rooney'in forma giyebilmesi için nereye kadar yükselebilecek?
Teknik Direktör: Sven Goran Eriksson
Yazının başında da blirttiğimiz gibi Eriksson Dünya Kupası'ndan sonra görevi bırakacak. Onun için bu Dünya Kupası'nda İngiltere'nin performansı çok önemli. Ama kulislerde ise şimdiden Eriksson'un bir takımla anlaştığı konuşuluyor. Eriksson taktik uzmanı bir teknik adam ve oyunu okuması da onun en büyük özelliği. Kim ne derse desin Eriksson İngiltere için bir şans.
Almanya'ya nasıl geldi?
Elemelerde 6.Grup'ta bulunan İngiltere, grubunu lider tamamlayarak Almanya'ya geldi. Onları en çok zorlayan takım ise Polonya oldu. İngiltere 25 puan toplarken Polonya da 24 puanla onu takip etti. Avusturya, K.İrlanda, Galler gibi takımlar ise vasatı aşamadı.
Rakipleri:
İngiltere'yi bu grupta zorlayacak olan tek takım kuşkusuz Eriksson'un vatandaşı olduğu İsveç. Hatta İbrahimoviç'li İsveç'in gruptan lider olarak çıkması bile mümkün olabilir. Diğer rakipler ise güçsüz Paraguay ve Trinidad.
Başarıları:
İngiltere'nin Dünya Kupası'ndaki en büyük başarısı 1966 yılında evinde düzenlediği şampiyonada, kupayı kazanması olmuştu. Şu ana kadar 11 kez (1950, 1954, 1958, 1962, 1966, 1970, 1982, 1986, 1990, 1998, 2002) Dünya Kupası'na katılan İngiltere son yıllarda hiç başarı elde edemedi. İngiltere'nin son ?başarısı? 1990 yılındaki dördüncülüğüydü.
En çok milli olan futbolcusu
Peter Shilton (125)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu
Bobby Charlton (49)
İsveç
1994'te Amerika'da düzenlenen Dünya Kupası'nda Kennet Andersson'lu, Martin Dahlin'li, Thomas Brolin'li ve Ravelli'li kadrosuyla büyük sükse yapan ve bronz madalya alan İsveç'te o günden bugüne çok şeyler değişti. Oyuncularını birbir yurtdışına göndermek zorunda kalan İsveç'te, uzun süre istenilen birlik ve ortam sağlanamadı. Bu alt yapıya da olumsuz yansırken İsveç Boşnak asıllı Zlatan İbrahimoviç'ten başka dünya futboluna önemli bir isim kazandıramadı.
Ama Dünya Kupası elemeleri gösterdi ki İsveç, futbolcularının bireysel yeteneklerinden öte takım kurgusunun oturmasıyla bu turnuvaya geldi.
İsveç'in Almanya biletini almasından sonra ülkenin Kadın-Erkek Eşitliği Derneği'nden şok açıklamalar geldi. Dernek, fuhuşun artacağı öngörülerini gerekçe göstererek, İsveç milli futbol takımının, Haziran ayında Almanya'da yapılacak dünya futbol şampiyonasını protesto etmesini istedi. Dernek başkanı Claes Borgstrom, bir ay sürecek turnuva boyunca fuhuş olaylarının artacağını söyledi ve İsveç Milli Takımı'nın protesto amacıyla turnuvadan çekilmesini önerdi.
Borgstrom, İsveç televizyonuna verdiği demeçte, Dünya Kupası'nın, turnuvanın düzenlediği ülkeye giden erkeklerin taleplerini karşılamak için kadın satın alınması anlamına geldiğini ileri sürdü ve İsveç'in en azından seks ticaretini kınayan bir bildiri yayımlamasını talep etti.
İsveç Futbol Federasyonu, şampiyonadan çekilme teklifini, milli takımın gelecekteki turnuvalardan ihraç edilebileceği ihtimalini gerekçe göstererek reddetti.
Öte yandan Lagerback kadroyu açıkladı. İşte İsveç'in kadrosu:
Kaleciler:
John Alvbåge (Viborg)
Andreas Isaksson (Rennes)
Rami Shaaban (Fredrikstad)
Savunma Oyuncuları:
Erik Edman (Rennes)
Petter Hansson (Heerenveen)
Teddy Lucic (Häcken)
Olof Mellberg (Aston Villa)
Mikael Nilsson (Panathinaikos)
Fredrik Stenman (Bayer Leverkusen)
Karl Svensson (Göteborg)
Ortasaha Oyuncuları:
Daniel Andersson (Malmö)
Niclas Alexandersson (Göteborg)
Kim Källström (Rennes)
Tobias Linderoth (FC København)
Fredrik Ljungberg (Arsenal)
Anders Svensson (Elfsborg)
Christian Wilhelmsson (Anderlecht)
Forvet Oyuncuları:
Marcus Allbäck (FC København)
Johan Elmander (Brøndby)
Zlatan Ibrahimovic (Juventus)
Mattias Jonson (Djurgården)
Henrik Larsson (FC Barcelona)
Markus Rosenberg (Ajax)
Mutlaka izleyin: Zlatan İbrahimoviç
Boşnak asıllı yıldız futbolcu Zlatan İbrahimoviç, sergilemiş olduğu performansla adını şimdiden İsveç futbol tarihine yazdırmayı başardı. İsveç'te oynarken Ajax tarafından keşfedilen ve dünya futbol piyasasına sunulan İbrahimoviç, halen futbol hayatını İtalya'nın Juventus takımınında sürdürüyor. İsveçli yıldız, ?2005 FİFA dünyanın en iyi futbolcuları? sıralamasında 8. sırada yer almıştı. Chelsea'nin transfer tekliflerinden başını kaldırmakta zorlanan İbrahimoviç kuşkusuz İsveç'in en önemli kozu olacak.
Teknik direktör: Lars Lagerback
57 yaşındaki teknik adam Lars Lagerback 9 yıldan beri milli takımda çeşitli görevler aldı. 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Tommy Soderberg ile takımın başında olan tecrübeli teknik adam Soderberg'in görevi bırakmasının ardından tek adam olarak takımın başında kaldı.
Almanya'ya nasıl geldi?
Elemelerde 8. Grubu averajla lider olarak tamamlayan İsveç, Almanya biletini alırken çok zorlanmadı. Malta, İzlanda, Macaristan gibi vasat ekiplerle aynı grupta yer alan İsveç'i zorlayan tek takım ise Dünya Kupası'na gitmeye hak kazanan Hırvatistan'dı.
Rakipleri:
Dünya Kupası'nda B Grubunda yer alan İsveç'i zorlayacak en önemli takım kuşkusuz İngiltere olacak. Dünya Kupası tecrübesi pek bulunmayan Trinidad Tobago ve tehlikeli Paraguay da İsveç'in gruptaki diğer rakipleri.
Taktik
Teknik direktör Lars Lagerback yönetimindeki İsveç genellikle 4-4-2 düzenini tercih eden bir takım. Sağdan Arsenal'li Freddie Ljungberg ile soldan da Schalke'li Christian Wilhelmsson ile etkili olan İsveç'te, hücum hattının Zlatan İbrahimoviç ve Henrik Larrson'dan oluşması bekleniyor. Orta sahanın yükünü çekecek isim ise büyük bir ihtimalle Kim Kallstrom olacak. Defans hattını uzun isimlerden yana kullanan İsveç'te tecrübeli Olaf Mellberg ve Teddy Lucic'e bu turnuvada çok iş düşecek. Özellikle arkaya atılan toplarda etkili olamayan bu ikiliye en büyük yardım beklerde oynamaları beklenen Michael Dorsin ve Erik Edman'dan gelecek. İsveç'in kalesini ise Rennes'li Andreas Isaksson'un koruması bekleniyor.
Muhtemel ilk 11'i :
Isaksson; Dorsin, Lucic, Mellberg, Edman; Ljungberg, Kallstrom, Linderoth, Wilhelmsson; Ibrahimovic, Larsson.
Başarıları:
Daha önce 10 kez (1934, 1938, 1950, 1958, 1970, 1974, 1978, 1990, 1994, 2002) Dünya Kupası'na katılmaya hak kazanan İsveç, İskandinavya'nın en güçlü takımı olarak biliniyor. 1950'de ve 1994'te 3. olarak bronz madalya almaya hak kazanan İsveç 1958 yılında da final oynamıştı.
En çok milli olan oyuncusu:
Thomas Ravelli (143)
Mili formayla en çok gol atan oyuncu:
Sven Rydell (49)
Paraguay
Paraguay bu tip turnuvalara yabancı olmayan bir takım. G.Amerika futbolunda önemli bir yere sahip olan Paraguay, dünya vitrinine çıktığında ise bu yerini kaybeden ekiplerin başında geliyor. Ama bir isim var ki her zaman ülke futbolunun bile önüne geçiyor: Jose Luis Chilavert. Attığı frikik golleriyle, agresif hareketleriyle, özel hayatındaki tavırlarıyla gündemden eksik kalmayan Paraguay bu kupaya Chilavert'siz katılacak. Dinamik futboluyla ön plana çıkan Paraguay belki futbol açısından turnuvaya renk katamayacak ama taraftar potansiyeliyle renk katacağı kesin.
Player to Watch: Roque Santa Cruz
Eskiden Paraguay'ın gollerini kaleci Chilavert atardı. Chilavert'in görevini ise Bayern'in en önemli golcülerinden Roque Santa Cruz devraldı. 24 yaşındaki futbolcu milli takım formasıyla attığı 13 golle Jose Sarturnino Cardozo'dan sonra kadroda en çok gol atan 2. futbolcu. Bayern Münih'te attığı gollerle kendini tüm Dünyaya ispatlayan Santa Cruz'un partneri Werder'de oynayan Nelson Valdez olacak. Sağ dizinde yaşadığı uzun süreli sakatlığın ardından tekrar yeşil sahalara dönen Bayern Münih'in Paraguaylı yıldızı Santa Cruz hedefinin Dünya Kupası finalleri olduğunu ifade etti. Santa Cruz açıklamasında sakatlığının çabuk geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Tekrar sahalara döndüğüm için çok mutluyum. Her şey benim umduğumdan daha hızlı gelişti ve sakatlığımı çabuk atlattım. Bu kadar çabuk döneceğimi beklemiyordum. Günden güne kendime güvenim artıyor" dedi.
Teknik direktör: Anibal Ruiz
1942 doğumlu olan Anibal Ruiz Dünya Kupası'nın en yaşlı teknik adamlarından biri. Daha önce yıllarca Meksika'da birçok takım çalıştıran Ruiz 2002'den bu yana Paraguay'ın başında. Uruguaylı teknik adam daha önce El Salvador takımını çalıştırmıştı.
Almanya'ya nasıl geldi?
G.Amerika grubunu 4.olarak tamamlayan Paraguay'ı en çok zorlayan takım baraj maçında elenen Uruguay oldu. Gruptan Paraguay'ın yanı sıra Brezilya, Arjantin ve Ekvador çıktı.
Rakipleri:
Paraguay kendisi açısından kötü bir gruba düştü. Karşısında ilk 2'nin en büyük adayları İngiltere ve İsveç var. Bu rakiplerden puan alması çok zor. Onların yanı sıra Trinidad var ki onun da ne yapacağı belli olmaz.
Taktik:
Anibal Ruiz'in elinde kısıtlı bir kadro yapısı var. Defansif anlamda sert savunmaları olan Paraguay'ın en önemli sorunu orta sahada yaratıcı bir futbolcusunun olmaması. Daha önceki yıllarda bu sorunu Acuna ile çözen Paraguay yaratıcı ve pas dağıtan, adam eksiltebilen oyuncu sayısının azlığı nedeniyle Cruz ve Valdez'i topla buluşturmada zorlanabilir. Anibal ise bu konumda özellikle Santa Cruz üzerinden oynayacak. Yan toplarla devamlı Santa Cruz beslenirken fırsatçılığı ile tanınan Nelson Valdes de bu pozisyonlardan yararlanmaya çalışacak.
Muhtemel ilk 11:
Justo Villar, Julio César, Cáceres, Carlos Gamarra, Denis Caniza, Delio Toledo, Carlos Humberto Paredes, Edgar Barreto, Paulo Da Silvam Diego Gavilán, Roque Santa Cruz, Nelson Haedo Valdés
Başarılar:
Daha önce Dünya Kupaları'na 6 kez (1930, 1950, 1958, 1986, 1998, 2002) katılma başarısı gösteren Paraguay futbolunda bir çıkış fark ediliyor. Son iki Dünya Kupası'nda da son 16'ya kalan Paraguay 2 kez (1953, 1979) de Copas America'yı kazandı.
En çok milli olan futbolcusu:
Carlos Gamarra (104)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
José Saturnino Cardozo (24)
Trinidad & Tobago
Bu sene Dünya Kupası'nda çok farklı takımlar izleyeceğiz. Togo, Angola, Fildişi gibi... Bunlardan biri de kuşkusuz Trinidad Tobago. Yeteri kadar tanıma şansı bulamadığımız Trinidad Tobago'nun en tanıdık ismi kuşkusuz bir dönem Manchester United'dan tanıdığımız Dwight Yorke. Tecrübeli futbolcunun yanı sıra Türk futbolseverlerin yakından tanıyacağı bir isim daha var Trinidad'da: Leo Beenhakker. Cem Uzan zamanında İstanbulspor'un başına getirilen ünlü Hollandalı teknik adam Trinidad'ı Dünya Kupası'na taşıyarak büyük iş başardı. Dünya Kupası'nda Trinidad'a açıkçası şans tanınmıyor. Ama futbolcular dünyanın en büyük futbol vizyonunda isim yapabilmek adına ellerinden gelen her şeyi sergiyecekler.
Bakalım zenginlerin gözdesi olan Karayip adalarından güneş, kum, eğlencenin yanı sıra bir futbol topu da çıkacak mı?
Mutlaka izleyin: Dwight Yorke
Manchester United'da Andy Cole ile harika bir ikili oluşturan ve attıkları gollerle tarihe geçen Dwight Yorke, Trinidad'ın Avrupa'daki tek gururu. Avustralya'nın Sydney takımında forma giyen Yorke büyük ihtimalle Dünya Kupası'ndan sonra futbolu bırakacak. Bir zamanlar Galatasaray'da Hagi nasıl saha içinde teknik direktörken, aynı görevi Yorke Dünya Kupası'nda Trinidad adına üstlenecek.
Teknik direktör: Leo Beenhakker
Uzanlar zamanında İstanbulspor'u çalıştıran Leo Beenhakker Avrupa'da tanınan bir isim. Daha önce birçok milli takımı çalıştıran Hollandalı teknik adam kulüp bazında da Ajax, Feyenoord, Real Madrid, Real Zaragoza gibi takımlarda görev yaptı. Özellikle Real Madrid ve Ajax ile önemli başarılar elde etti.
Almanya'ya nasıl geldi?
K.Amerika elemelerini 4.sırada tamamlayan ve Almanya vizesini alan Trinidad 10 maçta 13 puan toplayabildi. Trınıdad'ın yanı sıra gruptan Kosta Rika, Meksika ve ABD çıktı.
Rakipleri:
Trinidad kısıtlı kadro ve yeteneğe sahip bir takım. Onlar her ne kadar kendilerini Dünya Kupası'na katılarak bir başarı gösterdiklerine inansalar da, rakipleri açısından hiç de öyle değil. Trinidad'ın grubunda İsveç, İngiltere gibi çok güçlü takımlar var. Belki de puan alabilecekleri tek takım Paraguay.
Taktik
Beenhakker elinde kadronun ne kadar kısıtlı olduğunun farkında. Dünya Kupası elemelerinde genelde açık bir futbol oynasalar da Almanya'da bu sistem böyle işlemeyecek. 4-5-1 sistemini kullanacak olan Leo, defansı kalabalık tutacak, bloklar arası bağlantıların bozulmaması için herkesi birbirine yakın oynatacak ve kontratak için fırsat kollayacak. Onun saha içindeki en büyük yardımcısı ise Dwight Yorke olacak. Defansta Dennis Lawrence ve Marvin Andrews Leo'nun en önemli kozları olacaklar.
Muhtemel İlk 11:
Shaka Hislop, Cyd Gray, Dennis Lawrence, Marvin Andrews, Avery John, Chris Birchall, Carlos Edwards, Collin Samuel, Dwight Yorke , Kenwyne Jones, Aurtis Whitley
Trinidad & Tobago
Kaleci: Kelvin Jack (Dundee), Shaka Hislop (West Ham United), Clayton Ince (CoventryCity).
Defans: Dennis Lawrence (Wrexham), Cyd Gray (San Juan Jabloteh), Marvin Andrews (Glasgow Rangers), Brent Sancho (Gillingham), Ian Cox (Gillingham), Atiba Charles (W Connection), Avery John (New England Revolution).
Orta saha: Silvio Spann (unattached), Chris Birchall (Port Vale), Aurtis Whitley (San Juan Jabloteh), Anthony Rougier (United Petrotrin), Anthony Wolfe (San Juan Jabloteh), Densill Theobald (Falkirk), Carlos Edwards (Luton Town), Dwight Yorke (Sydney FC), Russell Latapy (Falkirk).
Forvet: Stern John (CoventryCity), Kenwyne Jones (Southampton FC), Collin Samuel (Dundee United), Jason Scotland (St Johnstone), Cornell Glen (LA Galaxy).
Başarıları:
Dünya Kupası'na ilk kez katılma başarısını gösteren Trinidad uluslararası başarıya aç bir takım. Dünya Kupası'na katılmayı bile büyük başarı olarak gören Trinidad şu ana kadar 8 kez (1989, 1992, 1994-97, 1999, 2001) Karayip Kupası'nı kazandı.
En çok milli olan oyuncusu:
Angus Eve (118)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Stern John (64)
Grup C
Arjantin
Bakalım Arjantin, Almanya 2006'da neler yapacak? Başarılı olup Pekerman ile yola devam mı edecek yoksa koltuğu Diego Armando Maradona mı devralacak... Evet, Arjantin'de adeta kendisine tapılan Maradona Dünya Kupası öncesi yaptığı açıklamada "Arjantin Dünya Kupası'nı kazanamazsa milli takımın başına ben geçeceğim" açıklamasını yapmıştı. Canal 13 adlı televizyon programına katılan Mardona Arjantin Futbol Federasyonu Başkanı Julio Grondona'nın kendisini çok istediğini belirtmiş ve bu talihsiz açıklama Dünya Kupası öncesi Jose Pekerman ile Grondona'nın arasının açılmasına neden olmuştu. Ayrıca Maradona Dünya Kupası'nda favori olarak Brezilya'yı gördüğünü de sözlerine eklemişti.
Öte yandan bu Dünya Kupası için Arjantin Eğitim Bakanı Daniel Filmus futbolla eğitim seferberliği başlattı. Filmus, Dünya Kupası maçlarının 30 bin okulda yayınlanacağı açıkladı. Arjantin hükümetinin başlattığı girişimde Formosa, Mendoza, Santa Fe, Cordoba ve Buenos Aires kentlerinde 2006 Dünya Kupası'ndaki tüm maçların sınıflarda yayınlanarak, maçlara çıkan ülkelerle ilgili coğrafya, dil ve tarih eğitimi verilmesi hedefleniyor.
El Pais gazetesinde yer alan haberde, Arjantin'de şu sıralar yüksekenflasyonu düşürmek için alınacak önlemlerden daha çok, Dünya Kupası Finalleri'nde milli takım kalesini kimin koruyacağının tartışıldığı belirtildi.
Gazetede ayrıca, Dünya Kupası'nda Arjantin'in maçları sırasında tüm işyerleri ve alışveriş merkezlerinin kapatılmasının ve hayatın tamamen durmasının kaçınılmaz olduğuna, bunun ekonomiye vereceği zararın ise henüz hesaplanamadığına dikkat çekildi.
Öte yandan şanssızlıklar ve sakatlıklar bir türlü Arjantin'in yakasını bırakmadı. Manchester United'lı Gabriel Heinze'nin sakatlanmasıyla sarsılan Pekerman, takımın en iyi oyuncularından Pablo Aimar'ın menenjit olmasıyla da adeta beyninden vurulmuşa döndü.
Mutka izleyin: Messi
Dünya Kupası'nı Superspor.com'a yorumlayan futbol adamlarının ortak görüşü Messi'nin turnuvanın genç yıldızı olacağı yönünde. Arjantin'den İspanya'ya hastalığından dolayı gelen ve Barcelona tarafından futbol piyasasına sunulan Messi'yi, Maradona kendi veliahtı olarak ilan etmişti. Messi'yi dünya yıldızları arasında izlemek çok keyifli olacak...
Teknik direktör: Jose Pekerman
Arjantin uzun yıllardan beri istediği teknik adamını bulamadı. Passarella geldi uzun saçlı futbolcuların cinsel tercihlerini değerlendirdi, futbolculardan büyük tepki aldı. Bianchi'yi kimse sevemedi. Jose Pekerman bu isimlere nazaran futbolcularıyla diyaloğu daha iyi olan bir teknik adam. Ama onun da koltuğu bu turnuvadan sonra sallanabilir. Nitekim Maradona "Eğer Pekerman bu turnuvada da bir varlık gösteremezse onun koltuğuna ben oturacağım" dedi. Bakalım Pekerman bu strese nasıl dayanacak...
Almanya'a nasıl geldi?
G.Amerika elemelerinde Brezilya'nın ardından grubu ikinci sırada bitiren Arjantin 34 puan topladı. Brezilya'nın da 34 puan topladığı grupta Ekvador 3. Paraguay ise 4.oldu.
Rakipleri:
Arjantin'in kaderi bu aslında. Son turnuvaların hepsinde gruplarda zorlu rakiplerle eşleştiler. Bu sefer de onları güçlü ve tehlikeli Hollanda, Drogbalı Fildişi Sahilleri ve Sırbistan-Karadağ buldu. Gerçekten de "ölüm grubu".
Taktik:
Pekerman'ın elinde inanılmaz ofansif güce sahip bir takım var. Messi, Riquelme, Crespo gibi maçın gidişatını her an değiştirebilecek yıldızlar üzerinden oynamayı düşünen Pekerman ilk 11'i oluştururken çok zorlanacağa benziyor. Bu sezon Avrupa'da çok iyi performans sergileyen Arjantinliler kupanın favorilerinden. Defans hattında da Samuel, Coloccini gibi isimleri tercih etmesi beklenen Arjantinli teknik adamın tercih konusunda en çok zorlanacağı mevkilerden biri de kaleci. Pekerman'ın bu sezon iyi bir performas sergileyen Abbondanzieri'ye kaleyi emanet etmesi bekleniyor.
Muhtemel ilk 11
Abbondanzieri, Coloccini, Walter Samuel, Cambiasso, Milito, Riquelme, Sorin, Pablo Aimar, Gonzalez, Lionel Messi, Hernan Crespo
Başarıları:
Dünya Kupası'na 14 kez (1930, 1934, 1958, 1962, 1966, 1974, 1978, 1982, 1986, 1990, 1994, 1998, 2002, 2006) katılma başarısını gösteren Arjantin kupayı 2 kez (1978 ve 1986) müzesine götürdü. Arjantin ayrıca 2 kez (1930 ve 1990) de finalde yenilerek kupanın eşiğinden döndü.
En çok mili formayı giyen oyuncu:
Diego Simeone (106)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Gabriel Batistuta (56)
[simage][http://www.superspor.com/haberler/kategoriler/39/new/i/Hollanda.jpg/img]
Hollanda
Hollanda kuşkusuz her futbolseverin gönlünde taht kuran bir ekiptir. Her ne kadar uzun yıllardan beri önemli bir başarı yakalamasalar da onları bu kadar sempatik yapan Cruyff'tur, Gullit'tir, Van Basten'dir, Koeman'dır. Onların yerine bir daha öyle isimler gelmedi ama Hollanda'nın en önemli sıkıntısı hala takım olamaması. Bireysel yetenek düzeyinde karşılaştırdığımızda şampiyonanın en iyi takımlardan birisi olan Hollanda'da Dünya Kupası başlamadan önce kadro krizi yaşandı. Portakalların efsane ismi Van Basten, Almanya'da mücadele edecek kadroyu açıkladığında Hollanda ve dünya futbolu şoka girdi. Hollandalı teknik adam Milanlı orta saha oyuncusu Seedorf ve Beyern Münih'in yıldız futbolcusu Roy Makaay'ı kadroya almadığını açıkladı. Van Basten'in Ajaxlı Klaas-Jan Huntelaar gibi genç bir oyuncuya yer vermesi dikkat çekti. Bu sezon önemli bir grafik yakalayan Alkmaar ve Ajax'ı temel olarak alan Van Basten, Van der Sar, Cocu gibi tecrübeli isimlerden de vazgeçemedi.
Öte yandan Hollanda Fildişi Sahilleri vatandaşı olan Solomon Kalou'yu kendi milli takımlarında oynatabilmek için elinden gelen herşeyi yaptı ama Kalou'nun Hollanda vatandaşlığı için yaptığı başvuru reddedildi.
Mutlaka izleyin: Dirk Kuijt
Feyenoord'un yıldız ismi Kuijt bu sezon mükemmel bir performans sergilemeseydi, herhalde Makaay kadroda olurdu. Attığı gollerle Feyenoord'u ayakta tutan tek isim olarak göze çarpan Kuijt, Hollanda Milli Takkımı'nın yeni yüzü olacak. Dünyanın dev kulüpleri de şimdiden Feyenoord'un kapısını Kuijt için çalmaya başladı. Hollandalı futbolcu ise Feyenoord ile olan sözleşmesini 2009'a kadar uzattı. Takımın kaptanlığına getirilen Kuijt'ten tüm Hollanda bu kupada çok şeyler bekliyor. O ise İngiltere'de forma giymek istediğini açıklamıştı. Bu Dünya Kupası onun için bir vitrin olacak.
Teknik direktör: Van Basten
Hollanda da diğer bazı ülkeler gibi genç ve futbol efsanesi bir ismi milli takımın başına getirdi. Milan'da attığı gollerle herkesin gönlünde taht kuran ve dünyanın sayılı futbolcuları arasında gösterilen Van Basten'in milli takımının başında göstereceği performans merak konusu. O her ne kadar bazı futbolcuları kadroya almayarak ve daha önemli bir teknik direktörlük tecrübesi yaşamayarak belli kesimlerden tepki çekse de, nasıl kaliteli bir futbol donanımına sahip olduğu gösterecek bu kupada.
Almanya'ya nasıl geldi?
Geçtiğimiz Dünya Kupası'na katılamayarak büyük hayal kırıklığı yaratan Hollanda elemelerde çok iyi bir performas sergileyerek 1. Grubu lider olarak tamamladı. Hollanda'nın hemen ardından Çek Cumhuriyeti gelirken Romanya da ilk iki takımı zorladı.
Rakipleri
Holanda bu kupada da güçlü rakiplerle karşılaşacak. Sırbistan Karadağ ve Fildişi gibi ne yapacağı, nasıl performans sergileyeceği belli olmayan rakipler Hollanda'yı çok zorlayacaklar. Ama onların tek korkusu ise güçlü ve tecrübeli Arjantin.
Kadro:
Kaleciler: Patrick Lodewijks (Feyenoord), Edwin van der Sar (Manchester United/İngiltere), Maarten Stekelenburg (Ajax), Henk Timmer (AZ Alkmaar)
Defans oyuncuları: Khalid Boulahrouz (Hamburg/Almanya), Wilfred Bouma (Aston Villa/İngiltere), Giovanni van Bronckhorst (Barcelona/İspanya), Tim de Cler (AZ Alkmaar), Urby Emanuelson (Ajax), Kew Jaliens (AZ Alkmaar), Jan Kromkamp (Liverpool/İngiltere), Joris Mathijsen (AZ Alkmaar), Andre Ooijer (PSV Eindhoven), Barry Opdam (AZ Alkmaar), Ron Vlaar (Feyenoord)
Orta saha oyuncuları: George Boateng (Middlesbrough/İngiltere), Mark van Bommel (Barcelona/İspanya), Phillip Cocu (PSV Eindhoven), Edgar Davids (Tottenham/İngiltere), Nigel de Jong (Hamburg/Almanya), Denny Landzaat (AZ Alkmaar), Hedwiges Maduro (Ajax), Wesley Sneijder (Ajax), Rafael van der Vaart (Hamburg/Almanya)
Forvet oyuncuları: Ryan Babel (Ajax), Romeo Castelen (Feyenoord), Klaas-Jan Huntelaar (Ajax), Dirk Kuijt (Feyenoord), Martijn Meerdink (AZ Alkmaar), Ruud van Nistelrooy (Manchester United/İngiltere), Robin van Persie (Arsenal/İngiltere), Arjen Robben (Chelsea/İngiltere), Jan Vennegoor of Hesselink (PSV Eindhoven)
Başarıları:
Şu ana kadar 7 kez (1934, 1938, 1974, 1978, 1990, 1994, 1998) Dünya Kupası'na katılan Hollanda, Güney Kore ve Japonya'da düzenlenen 2002 Dünya Kupası'na katılamayarak tüm dünyayı şaşırttı. 1998'de dünya dördüncüsü olan Hollanda 1974 ve 1978'de final oynadı.
En çok milli olan futbolcusu:
Frank de Boer (112)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Patrick Kluivert (40)
Fildişi Sahili
Fildişi Sahilleri gerçekten büyük bir iş başardı Dünya Kupası'na katılarak. Nijerya, Kamerun gibi finallerin güzide ekipleri yerine bu Dünya Kupası'nda Afrika'yı Angola ve Togo ile birlikte Fildişi temsil edecek. Anlaşılan Afrika'da dengeler bozluldu. Artık küçük ülkeler de futbolda söz sahibi olmayaı başardılar. Bundaki en önemli faktör de kendini Fransa başta olmak üzere Avrupa'ya adayan futbolcuları. Daha önce Senegal örneğinde de gördüğümüz gibi Fildişi'nin birçok futbolcusu da futbol hayatını Fransa'da sürdürüyor. Fransa'da alt yapılarını sağamlaştıran bu futbolcular Avrupa futbolunun özelliklerini de iyi benimsiyorlar.
Fildişi deyince akla ilk olarak şüphesiz Didier Drogba geliyor. Chelsea'nin yıldız futbolcusu Drogba oynadığı futbol ve attığı gollerle Avrupa futbolunu salladı. Onun için Dünya Kupası vitrinine çıkacak olmak çok önemli bir şans. Elemelerde 9 gol atan Drogba, Fildişi'nin her şeyi. Öte yandan Kone ve Dindane gibi yıldızlar da Fildişi'nin mihenk taşları konumunda.
Bu sene düzenlenen Afrika Kupası'nda final oynayan Fildişi Sahilleri, Mısır'a yenilerek gümüş madalya ile yetinmişti. Ne kadar farklı bir takım olduğunu o kupada hissettiren Fildişi Sahilleri diğer Afrika takımlarına nazaran daha güçlü ve daha dinamik oyunculardan kurulu.
Mutlaka izleyin: Didier Drogba
Fransa'da muhteşem bir performans sergileyen ve Şampiyonlar Ligi'nde attığı gollerle adını futbol piyasasında duyuran Drogba İngiltere'yı seçmiş ve Chelsea'de oynamaya başlamıştı. Kısa sürede de kendineden bekleneni sahaya yansıtan Drogba yıldızalr topluluğu içinden de sıyrılmayı başarmış ve takımın as futbolcuları arasındaki yerini sağlamlaştırmıştı. Fildişi adına elemelerde attığı 9 golle çok iyi bir iş başardığını ispatlayan Drogba Afrika Kupası'nda da takımının finale çıkmasındaki en önemli güç olarak gösterilmişti.
Teknik direktör: Henri Michel
Fildişi'nin bu hale gelmesinde Drogba'nın ne kadar etkisi varsa Henri Michel'in de ondan geri kalır yanı yok. Afrika Futbolunu çok iyi tanıyan Fransız teknik adam milli takımlar düzeyinde daha önce Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Kamerun ve Fransa'yı çalıştırdı. Michel Afrika'nın arana teknik direktörlerinin başında geliyor. Onun takıma en önemli katkısı hem Fransız olması hem de Afrika futbolcusunun yapısını iyi biliyor olması.
Almanya'ya nasıl geldi?
Fildişi Sahilleri 3.Grubu lider olarak tamamlayarak Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı. Kamerun ve Mısır ile çetin bir mücadele örneği gösteren Fildişi Sahilleri Dünya Kupası'na ilk defa katılacak.
Taktik:
Fildişi Sahilleri'nin en etkili oyuncuları ofans hattındakiler. Başta Drogba olmak üzere Kone ve Aruna Dindane ile etkili olmak isteyen Fildişi Sahilleri orta sahada problem yaşıyor. Kurt teknik adam Henri Michel bu konuda önlemlerini aldı. Önemli rakiplerle karşılaşack olan Fildişi en önemli yıldızı olan Drogba üzerinden oynayacak. Bazı rakipler karşısında Drogba'yı ileride tek forvet olarak bırakması beklenen Michel'in hızlı forvetlerini kanatlara yayması bekleniyor.
Rakipleri:
Tarihinin ilk Dünya Kupası macerasını yaşayacak olan Fildişi Sahilleri çok zor bir gruba düştü. Arjantin ve Hollanda gibi iki dünya devi ile karşılaşacak olan Fildişi Sahilleri'nin diğer rakibi de çok sağlam bir ekole dayanan Sırbistan-Karadağ.
Muhtemel ilk 11:
Jean-Jacques Tizie, Arthur Boka, Emmanuel Eboue, Blaise Kossi Kouassi, Kolo Toure, Kanga Akale, Emerse Fae, Yaya Toure, Didier Zokora, Didier Drogba, Arouna Kone.
Başarıları:
Daha önce Dünya Kupası vizesi alamayan Fildişi Sahillerinin önemli bir başarısı yok. Afrika düzeyinde onur duyabilecekleri tek kupası ise 1992'de aldıkları Cup of Nations. Fildişi bu sene düzenlenen Afrika Kupası'nda da final oynadı.
Sırbistan Karadağ
Sırpların ne kadar komple bir futbol alt yapısına sahip olduğunu biliyoruz. Yıllardan bu yana Avrupa'ya sattığı futbolcularla hem kasasını dolduran hem de ihracata devam eden Sırbistan ? Karadağ (Mart 2003'te bu adı aldı) son yıllarda bu özelliğini biraz kaybetmiş gibi görünüyor. Zamanında Saviçeviç, Mijatoviç gibi ünlü ve yetenekli isimler yetiştiren Sırbistan Karadağ'da bu tarzda oyuncular göremez olduk. Bunda son yıllarda yetişen gençlerin büyük kısmının ülkenin bir numaralı spor dalı olan basketbola kaymasının da büyük bir rolü var.
Mladen Krstajic, Goran Gavrancic, Ivica Dragutinovic ve Vidic. Bu futbolcular Sırbistan Karadağ'ın defansındaki en önemli futbolcuları. Ama burada Manchester United'lı Nemanja Vidiç'e ayrı parantez açmak lazım. Spartak Moskova deneyiminin ardından İngiliz kulübüne transfer olan Vidic takımın en istikrarlı isimlerinden. Vidic, Sırbistan Karadağ milli takımında 2006 Dünya Kupası öncesi arkadaşlarıyla birlikte gösterdiği performansla parmak ısırtmıştı. Manchester koçu kurt hoca Sir Alex Ferguson'un Glazerlerden ara transferde ?Bana Vidic'i getirin? demesiyle Vidic kendini M.United'da buldu. Transferin maliyeti 7 milyon euro. Vidic daha önce Spartak Moskova'ya da 6 milyon euro karşılığında transfer olmuştu. Sırbistan'ın hücüm hattında da Mateja Kezman, Savo Miloseviç, Dejan Stankoviç gibi Avrupa'nın önde gelen isimleri var.
Daha önce siyasi gerekçeler nedeniyle turnuvalara katılması yasak olan Sırbistan - Karadağ'ın bu Dünya Kupasında sergiyeleyeceği performans merak konusu.
Mutlaka izleyin: Dejan Stankoviç
Tekniği, uzaktan ani ve etkili şutları, ara paslarıyla Sırbistan - Karadağ orta sahasının beyni olan Stankoviç aynı zamanda gole dönük bir futbolcu. 1978 doğumlu olan Stankoviç, Lazio'nun mali sıkıntıda olduğu zamanlarda mecburen satılmak zorunda kalmış ve 4 milyon Euro'ya Inter takımına transfer olmuştu. Inter'in attığı gollerde en büyük paya sahip olan futbolcuların başında gelen Stankoviç, teknik direktör Petkoviç'in sahada en güvendiği isimlerden.
Teknik direktör: Ilija Petkoviç
1945 doğumlu olan İlija Petkoviç Ofk Belgrad, Servette, Aris ve Çin'de çalıştı. 2001-2002'de de Sırbistan Milli Takımı çalıştıran Petkoviç kısa bir Çin macerasının ardından yine takımın başına geri döndü. 2003 yılından beri takımın başında bulunan Petkoviç 1996-1998 yılları arası Yugoslavya'nın asistan koçluk görevini üstlenmişti. Petkoviç futbolculuk yaşamında da parlak bir kariyere sahip.
Almanya'ya nasıl geldi?
Elemelerde 7. Grubu lider olarak tamamlayan Sırbistan Karadağ 22 puan toplarken, ikinci olarak Dünya Kupası'na gitmeye hak kazanan İspanya ise 20 puan topladı. Gruptaki diğer rakipler ise Bosna Hersek, Belçika, Litvanya ve San Marino'ydu.
Rakipleri
Sırbistan - Karadağ çok zorlu bir gruba düştü. Hollanda, Arjantin gibi dünya devleriyle ikinci tura çıkabilmek için mücadele verecek Sırbistan ? Karadağ'nın dişine göre tek rakibi ilk kez Dünya Kupası'na katılan Fildişi Sahilleri olacak.
Başarıları
Yugoslavya olarak 2006'ya kadar 7 kez (1930, 1950, 1958, 1962, 1974, 1990, 1998) Dünya Kupası'na katılan Sırbistan-Karadağ'ın en büyük başarısı 1930'da yarı final oynamaları.
En çok milli olan futbolcusu:
Savo Milosevic (90)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu:
Stjepan Bobek (38)
Grup D
Portekiz
Son dönemde, eski yıllarda olduğu gibi yine futbola damgasını vurmaya başlayan Portekizliler Almanya'da çok konuşulacak. Eusebio'dan sonra Figo, Rui Costa'yı futbol dünyasına armağan eden Portekiz şimdi de Ronaldo'yu vizyona çıkarttı. Brezilya stilini Avrupa'da en iyi yansıtan ülke olarak nam salan Portekiz'de Dünya Kupası'na başlamadan önce teknik direktör krizi yaşandı. Tam anlamıyla kriz demek doğru olmaz belki ama teknik direktörleri Luis Felipe Scolari'ye İngiltere'nin kupa başlamadan teklif götürmesi ve bunun basına yansıması Portekiz Futbol Federasyonu'nun canını sıktı. Scolari ise İngiltere'nin bu teklifini geri çevirdi. Portekiz'i sevindiren en önemli gelişmelerden biri de daha önce milli takımı bırakan Rui Costa'nın tekrar takıma dönmesi oldu. Portekiz Futbol Federasyonu Başkanı Gilberto Madail 2006 için takıma dönen Rui Costa hakkında "Rui Costa'nın dönüşünden çok memnunum. Milli takıma çok şeyler veren bir futbolcu"açıklamasını yaptı. Rui Costa 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası finalinde Yunanistan'a yenilerek kupayı kaçırmalarının ardından bir daha Portekiz Milli Takım formasını giymemişti. Kupa öncesi Benfica kaptanı Simao'nun sakatlanması da moralleri bozmuştu.
Portekiz Futbol Federasyonu tarafından yapılan bir açıklama ile, Portekiz Milli Takımı'nın Dünya Kupası'nı kazanması halinde milli takım oyuncularına Portekiz tarihinin en büyük priminin verileceği ifade edildi. Portekiz Futbol Federasyonu Başkanı Gilberto Madail, Portekiz'de yayın yapan günlük Jornal de Noticias Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, ödenecek primin tutarı hakkında bilgi vermezken, "Sadece şunu söyleyebilirim ki güzel bir araba almalarına yetecek kadar prim vereceğiz" dedi. Portekiz'in günlük spor gazetesi Record ise, ismini açıklamadığı bir federasyon yetkilisine dayandırdığı haberinde, Portekiz'in kupayı kazanması halinde her bir futbolcuya 275 bin euro prim ödeneceğini iddia etti.
Mutlaka izleyin: Ronaldo
Hem Cristiano hem de Luiz Nazario aynı özelliklere sahipler aslında. İkisi de kolay adam eksiltebilen ikisi de topa kolay hakim olan ve estetik hareketler yapıp seyirciyi coşturabilen futbolcular. İki Ronaldo'nun belki de tek farkları son vuruşları ve güçleri. Eğer Ronaldo kendini bu ölçüde geliştirebilirse çok daha iyi yerlere gelebilir. Bu Dünya Kupası'nda sağ kanattan bindirerek gol bulmaya ve attırmaya çalışacak olan Ronaldo sol kanatların korkulu rüyası.
Teknik direktör: Felipe Scolari
57 yaşındaki Brezilyalı teknik adam önemli bir kariyere sahip. 2002'de Brezilya milli takımını Dünya Şampiyonu yapan Scolari 2004 yılında da Portekiz Milli takımını Avrupa Futbol Şampiyonası'nda ikinci yapmıştı. Dünya Kupası'nın hemen ardından Brezilya'da hiç sevilmediğini açıklayan teknik adam kazandığı İtalya vatandaşlığı ile de gelecekte mutlaka İtalya'da çalışacağını vurgulamıştı. Scolari'nin adı birçok kez hem Fenerbahçe hem de milli takımımız ile anılmıştı.
Almanya'ya nasıl geldi?
Portekiz elemelerden en rahat çıkan takımlardan biriydi kuşkusuz. Vasat ekiplerle mücadele eden Portekiz, Slovakya, Rusya gibi ekiplerin önünde namağlup olarak gruptan çıkıp Almanya vizesi almıştı.
Rakipleri
Portekiz'in bu gruptan lider olarak çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bunun için de gruptaki rakiplerine bakmak yeterli: İran, Meksika ve Angola.
Başarıları:
Daha önce 3 kez (1966, 1986, 2002) Dünya Kupası'na katılan Portekiz, 1966'da dünya üçüncüsü olmuştu. Portekiz, Dünya Gençler Şampiyonası'nda da 1989 ve 1991 yıllarında şampiyonluğa uzanmıştı.
En çok milli takım formasını giyen futbolcusu:
Luís Figo (115)
Milli takım formasıyla en çok gol atan futbolcu:
Pauleta (42)
Meksika
Tekila, Speddy Gonzales, Hugo Sanchez deyince akla ilk olarak kuşkusuz Meksika gelir. Yıllarca ekonomik sıkıntı içerisinde yaşayan Meksika'nın hayata tutunacak ender dallarından biri de futbol. 1970 ve 1986'da Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Meksika efsane haline gelen Hugo Sanchez'den sonra onun ayarında önemli bir futbolcu yetiştiremedi. Hugo Sanchez dışında Meksika'da akla gelen ilk isimler spektaküler kaleci Campos ve Hernandez...
Meksika diğer Amerika ülkeleriyle kıyaslanacak olursa Avrupa'ya fazla futbolcu göndermeyen bir ülke. İspanyolca konuşmalarından dolayı genelde İspanya'yı tercih eden Meksikalı futbolculardan La Liga'da gözümüze çarpanları Barcelona'nın defans oyuncusu Rafael Marquez ve Villarreal'in forveti Franco. Bolton'da oynayan Borgetti de dikkat edilmesi gereken bir futbolcu.
Mutlaka izleyin: Rafael Marquez
Barcelona'nın defansının en önemli isimlerinden biri olan Rafael Marquez takıma geldikten sonra, Rüştü Avrupa Birliği sınırına takılarak yedek kulübesinin yolunu tutmuştu. Barcelona'nın 2003 yazında Monaco'dan transfer ettiği Marquez ayrıca Meksika Milli Takımı'nın da kaptanı. 1979 doğumlu ve 1.82 boyundaki Marquez, "kaiser of michoacan" lakabıyla, hava toplarındaki hakimiyetiyle, etkili serbest vuruşlarıyla ve takım karşı atağa kalkarken yaptığı isabetli uzun paslarıyla tanınıyor.
Teknik direktör: Ricardo La Volpe
1952 doğumlu olan Ricardo La Volpe Arjantinli olmasına karşın Meksika dışında bir takım çalıştırmadı. 1983'den beri Atlante, America, Toluca, Atlas gibi Meksika'nın önde gelen takımlarını çalıştıran La Volpe bu takımlarda önemli başarılar elde etti. 2002'de Meksika Milli Takımı Teknik Direktörlüğü görevi teklif edilince hiç düşünmeden kabul eden La Volpe'yi Meksika basını pek tutmuyor. Üzerine büyük baskı bulunan La Volpe'yi Meksika'nın Dünya Kupası'ndaki olası bir vasat performansı koltuğundan edebilir.
Almanya'ya nasıl geldi?
K.Amerika grubunda mücadele eden Meksika grubu ikinci olarak tamamladı. Amerika'nın ardından gelen Meksika liderlği averajla kaçırdı.
Rakipleri:
Meksika geçmiş Dünya Kupaları'na nazaran kendi gücüne yakın takımlarla eşleşti. İlk maçını İran ile oynayacak olan Meksika'nın en güçlü rakibi Portekiz. Diğer rakibi ise Afrika'dan Angola.
Kadro:
Kaleciler Oswaldo Sánchez (Guadalajara), Jesús Corona (Tecos) and Guillermo Ochoa (América).
Defans: Rafael Márquez (Barcelona, Spain), Claudio Suárez (Chivas USA), Francisco Rodríguez (Guadalajara), José Antonio Castro (América), Mario Méndez (Monterrey), Ricardo Osorio (Cruz Azul), Joel Huiqui (Cruz Azul), Carlos Salcido (Guadalajara), José Guardado (Atlas) and Gonzalo Pineda (Guadalajara).
Orta saha: Antonio Naelson (Toluca), Luis Pérez (Monterrey), Pável Pardo (América), Gerardo Torrado (Cruz Azul), José García (Atlas), Jaime Lozano (Tigres), Ramón Morales (Guadalajara) and Israel López (Toluca).
Forvetler: Guillermo Franco (Villarreal, Spain), Jared Borgetti (Bolton, England), Francisco Fonseca (Cruz Azul), José Arellano (Monterrey) and Omar Bravo (Guadalajara).
Başarıları:
2006'ya kadar 12 kez (1930, 1950, 1954, 1958, 1962, 1966, 1970, 1978, 1986, 1994, 1998, 2002) Dünya Kupası'na katılan Meksika bu kupanın gediklilerinden. Ancak 12 kez katılmasına rağmen kupada önemli bir başarı elde edemedi. 1970 ve 1986'da çeyrek finale çıkma başarısı gösteren ?Los Tricolores' lakaplı Meksika, turnuvaya renk katan takımların başında gelir her zaman. 3 kez NAFC, Concacaf, Gold Cupi PAN American Kupası'nı kazanan Meksika son 3 turnuvaya katıldı.
En çok milli formayı giyen futbolcusu
Claudio Suárez (173)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu
Jared Borgetti (37)
İran
"İran futbolda en büyük başarısını 1997 yılının Kasım ayında elde etti. Milli takım, Avustralya ile oynadığı play-off elemelerinden galip çıkmış ve 1998'de Fransa'da yapılacak Dünya Kupası finallerine katılma hakkını kazanmıştı. Kadın-erkek, çoluk-çocuk bütün İranlılar bu zaferi kutlamak için sokaklara döküldü. Hükümet, uluslararası alanda kendisine rejimin propagandasını yapma şansı veren bu sonucu sevinçle karşılamış ve polise, meydanlardaki göstericilere sert davranılmaması talimatı verilmişti ama çok geçmeden, futboldaki başarının İran'da 1979'dan beri süren "mollalar rejimi"için gerçek bir sınav olduğu ortaya çıktı.
Kadınlar maça
Kutlamalarda ipin ucu kaçtı. Sokaklar, bağırıp çağıranlarla, oynayanlarla, içip kendinden geçenlerle dolup taşıyordu. Hatta kadınlar arasında başındaki hicap adı verilen örtüyü sıyırıp, göbek atanlar bile vardı. Başbakan, derhal Melbourne'deki milli takım kafilesini aradı ve Tahran'a dönüş yolunu uzatmalarını, bir süre Dubai'de dinlenmelerini emretti. Haberlerde, bunun futbolculara bir ödül olduğu söylendi ama asıl amaç, ülkeyi kasıp kavuran futbol ateşini küllemek ve sevinçten çılgına dönen halkın bir nebze yatışmasını sağlamaktı. Bu önlem işe yaramadı.
Milli takım kafilesi Tahran'a gelip, 120 bin kişilik Azadi Stadı'na helikopterlerle indiğinde, korkulan oldu. Azadi, kolayca anlayabileceğiniz gibi özgürlük anlamına geliyor ama ülkede kadınların statlara girmesi yasak! O günün "özel"bir gün olduğunu düşünen on binlerce Tahranlı kadın, radyolardan yapılan uyanlara aldırmayarak Azadi Stadı'nın kapılarında toplandı. Polis onları uzaklaştırmak istediğinde haklı olarak bağırdılar: "Biz bu milletin bir parçası değil miyiz? Neden kutlamalara katılamıyoruz?"Çaresiz kalan güvenlik güçleri, önce tribünlerde üç bin kişilik bir yeri boşalttı ve kadınların bir kısmını bu özel bölüme aldı. Ancak hepsini içeri alabilme şansı yoktu. Polis, hiç susmadan slogan atan kadınlara "evinize dönün"diye yalvarırken, onlar yatağından taşan bir nehir gibi barikatları aştılar, kapıları kırdılar ve milli kahramanlarını kucaklayabilmek için stada daldılar. Bu, kadınların futbolun yardımıyla rejime attığı ilk goldü.
Olayları izleyen mollalar, İran Milli Takımı'nın başarısından rahatsız olmuşlardı ama yapabilecek bir şey yoktu. Dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi İran'da da futbol, önemli toplumsal değişimleri önceden işaret edebilen bir oyun. Humeyni iktidara gelir gelmez, pop kültüre dair ne varsa, sosyal hayattan çıkarmaya çalıştı. Ünlü şarkıcıların konserleri yasaklandı, sinema sansür altında ezildi... Futbolun da yasaklardan nasibini alması planlanmıştı. Radyoda, televizyonda, camilerde yapılan bütün konuşmalarda futbol kötüleniyor, oyun hakkında sistemli bir karalama kampanyası sürdürülüyordu. Ama bu hamle ters tepti. Mollalar, her şeye rağmen maçlardaki seyirci sayısının arttığını şaşırarak fark ettiler. Artık B planına geçmekten başka çare kalmamıştı.
Anti-Amerikancı
Yenemedikleri futbolla sıkı bir işbirliğine gidecekler, camilerden sonra toplumu örgütlemenin en uygun mekânı olan statları kontrol altına almaya çalışacaklardı. Öyle oldu; İran'da tribünler her zaman milliyetçiliğin yükseldiği, anti-Amerikancı tezahüratın büyük yankı bulduğu yerler haline geldi. Ama hükümet, futbolun içerdiği risklerin farkındaydı, mesafeli durmayı sürdürdü. Sözgelimi, bugün halkın sevgilisi olan yıldız futbolcular, Almanya, İngiltere, Japonya gibi global kapitalizmin kalesi olan ülkelerin liglerinde top koşturuyor, büyük paralar kazanıyor. Gazete ve dergilerde onların sürdüğü lüks hayatı anlatan haber ve röportajların çıkması, yöneticilerin gözünde gençlik için kötü örnek. Yine benzer bir nedenle, İran televizyonları Avrupa Şampiyonlar Ligi maçlarını naklen yayınlayamıyor. Çünkü Playstation, Doritos, Nike gibi reklamları görünen markaların olduğu bir yaşam yok İran'da... Ve ülkeyi yönetenler, gençlerin henüz bu markalarla tanışmasını istemiyor.
Reform vaadiyle iktidara gelen ama devletin laikleşmesini, Batı'ya yönelmesini bekleyenleri hayal kırıklığına uğratan Hatemi, pek çok konuda olduğu gibi futbol konusunda da çelişkiler içinde. Futbola destek olmak, gençlerden yeni yıldızlar çıkarmak, onları Batı'ya kaptırmak anlamı taşıyor. Ama futbol sayesinde tüm muhalif sesleri kısmak, alınacak başarılı sonuçlarla bir yandan halkı onurlandırırken, bir yandan da ülkeyi dünyaya tanıtmak mümkün. Tabii kadınların sokaklarda göbek atması engellenebilirse... "
Yiğiter Uluğ'un Vatan Gazetesi'nde 6 Mayıs 2005 tarihinde yazdığı bu yazı İran'ın her şeyini çok iyi biçimde özetliyor. 98'de futbolda zirveyi yaşayan İran, Ali Daei gibi Almanya'da top koşturan futbolcularıyla Avrupa'ya açılmıştı. Bundan sonra Avrupa'ya birçok futbolcu ihraç eden İran'ın şimdiki yıldızı ise Bayern Münih formasını giyen Ali Karimi... Diğer önemli isimler ise Hashemian ve Mahdavikia...
İran'ın aklımızda kalan ender maçlarından biri de 1998'de ABD ile oynadığı ve yendiği maçtı.
Mutlaka izleyin: Ali Karimi
İran'ın son bombası olan Ali Karimi adını kısa sürede tüm dünyaya duyurmaya başardı. Bayern Münih formasıyla attığı gollerle bir anda ilk 11'in değişmez futbolcularından olan Karimi İran'da yılın futbolcusu seçildi. 2004 Asya Kupası'nda da gol kralı olan Karimi 1978 doğumlu.
Teknik direktör: Branko İvankoviç
1954 doğumlu olan Branko İvankoviç, 2002'den beri Milli takımın başında. Hırvat teknik adam ülkesinde Vatreks, Segesta ve Rijeka'da önemli başarılar elde etmiş ve daha sonra 1999 yılında Almanya'da Hannover takımının başına geçti. İran'ın başına geçtiği ilk aylarda kariyeri pek parlak olmadığı için eleştirilen İvankoviç, İran'ı Dünya Kupası'na götürmesiyle bu eleştirileri biraz olsun dindirmiş oldu.
Rakipleri:
İran 2006 Dünya Kupası'nda D Grubunda maçlarını oynayacak. Rakipleri Meksika, Portekiz ve ilk kez bir Dünya Kupası tecrübesi yaşayacak olan Angola olacak.
Almanya'ya nasıl geldi?
İran iki gruptan oluşan Asya 2.grubunu Japonya'nın ardından ikinci olarak tamamlayarak Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı. Grupta yer alan Bahreyn ve K.Kore varlık gösteremediler.
Başarıları:
2 kez (1978, 1998)Dünya Kupası'na katılma başarısı gösteren İran, Güney Kore ve Japonya'da düzenlenen 2002 Dünya Kupası'na gidemedi. Katıldığı 2 Dünya Kupası'nda da önemli bir başarı elde edemeyen İran 3 kez Asya şampiyonu oldu.
En çok milli olan futbolcusu:
Ali Daei (147)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu:
Ali Daei (109)
Angola
Bir zamanlar Portekiz'in sömürgesi olan Angola 1975'te bağımsızlığını kazanan ufak bir Afrika ülkesi. Spor müsabakalarına diğer ülkelere nazaran bir hayli geç başlayan bir ülke için yaptıkları işler gerçekten övgüye değer. Özellikle basketbolda Afrika'nın bir numarası olan Angola, futbolda da büyük atılım gerçekleştirerek Afrika'nın devleri arasından Dünya Kupası'na katılmayı başardı. Kimilerine göre Dünya Kupası'nda mücadele edecek en güçsüz takım olan Angola bu sene Mısır'da düzenlenen Afrika Kupası'nda da bir varlık gösteremedi. B Grubu'nda yer alan Angola 3 maçta sadece 1 galibiyet ve 1 beraberlik alabildi. Gruptan çıkamayan Angola kupaya erken veda etti.
Angola tam bir kapalı kutu. Daha önce Dünya Kupası'na katılamayan Angola'nın Avrupa'da isim yapmış bir futbolcusu bulunmuyor.
Öte yandan Angola 1982 yılına kadar Dünya Kupası elemelerine katılamamıştı. Angola'nın Portekiz ile aynı grupta olması tarih açısından da önemli bir yer teşkil ediyor.
Mutlaka izleyin: Fabrice Akwa
Angola'nın en önemli futbolcusu Fabrice Akwa. Aynı zamanda takım kaptanlığını da üstlenen Akwa, Ruanda ve Nijerya'ya karşı attığı kritik gollerle takımının Almanya vizesi almasında büyük pay sahibi oldu. 67 kez milli formayı giyen Akwa 30 gole imzasını attı. Al Wakari formasını giyen Akwa 2005 yılında Angola'da "Yılın Spor Adamı? ödülüne layık görülmüştü.
Teknik Direktör: Luis Oliveira Goncalves
Angola Teknik Direktörü Luis Oliveira Goncalves turnuvada görev yapacak teknik direktörler arasında kariyer açısından en vasat olanı. Daha önce hiçbir kulüp takımını çalıştırmayan Goncalves, sadece Angola 20 Yaş Altı Milli Takımı'nda görev yaptı. Angola'da "Miracle Man? ve "Professor? lakaplarıyla tanınan Goncalves yaptığı açıklamalarda Almanya'ya gelmenin bile kendileri açısından bir başarı olduğunu belirtti.
Almanya'ya nasıl geldi?
Afrika elemelerinde zorlu bir gruba düşen Angola'nın en önemli rakibi Nijerya idi. Angola Nijerya'nın yanı sıra Cezayir, Gabon, Zimbabwe ve Ruanda gibi ülkelerinin arasından sıyrılarak Almanya vizesini aldı. 21 puanla lider olan Angola averajla Nijerya'yı geçti.
Rakipleri
Turnuvanın en zayıf rakiplerinden biri olan Angola bir zamanlar sömürgesi olduğu Portekiz'e karşı mücadele edecek. Grubun favorisi Portekiz'in yanı sıra Angola Meksika ve İran ile mücadele edecek.
Taktik
Goncalves 4-4-2 ve 4-5-1 sistemini tercih eden bir teknik adam. Elemelerde 12 gol atan ve sadece 6 gol yiyen Angola'nın Dünya Kupası'ndaki maçlara defansif ağırlıklı çıkması bekleniyor.
Muhtemel ilk 11
Joao Ricardo, Luis Delgado, Rui Manuel Marques, Pedro Emanuel, Jaoa Pereira, Nsimba Baptista, Atonio Mendoca, Paulo Figueiredo, Fabrice Akwa, Flavio Amado, Edson Nobre
Başarıları:
Angola'nın önemli bir başarısı bulunmuyor.
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu
Fabrice Maceio (30)
Milli formayı en çok giyen futbolcusu
Fabrice Akwa (67)
Grup E
İtalya
İtalya futbolunda büyük bir düşüş var kuşkusuz. Son yıllarda kulüpler düzeyinde Avrupa'da iyi sonuçlar alan İtalya, milli takımlar düzeyinde 1982'den beri kupa alamadı. Dünya Kupası'nda en son 1994'te final oynayan İtalya eski günlerini mumla arıyor. Başarıya aç İtalyan taraftarlar bu sene en azından mutlaka bir final yüzü görmek istiyorlar. Daha önceki turnuvalardan eli boş dönen İtalya, havaalanında taraftarlar tarafından defalarca yuhalanmışlardı. Bu kuşkusuz futbolcu ve teknik adamlar üzerinde baskı yaratacak ama Lippi'nin de artık yapabileceği perk bir şey kalmadı başarıya ulaşmaktan başka. İtalya'nın en büyük handikapı Totti'nin olmayacak olması. Tam performansının zirvesindeyken ayağı kırılan Totti, İtalya'nın en önemli kozlarından biriydi.
Öte yandan Marcello Lippi, daha sonra 23'e indireceği İtalya'nın Dünya Kupası kadrosunu açıkladı. Lippi'nin kadrosunda birçok sürpriz isim yer alırken bazı beklenen isimler ise kadroya giremedi. Fiorentina'dan Alessandro Gamberini, Empoli'den Francesco Tavano ve Chievo'dan Franco Semioli ilk kez milli takıma davet edilen isimler olurken, Monaco'da forma giyen golcü oyuncu Christian Vieri sakatlığı nedeniyle kadroya alınmadı. İtalya Teknik Direktörü Lippi, Vieri'nin yerine ise 2003'den beri milli takıma uzak kalan Filippo Inzaghi'yi aldı. Lippi'nin kadrosunda yer alan tüm oyuncuların İtalya Ligi'nde top koşturuyor olması ise dikkat çekti.
Marcello Lippi'nin açıkladığı 29 kişilik kadroda yer alan futbolcular şöyle:
"Marco Amelia, Gianluigi Buffon, Massimo De Sanctis , Angelo Peruzzi, Andrea Barzagli, Fabio Grosso, Cristian Zaccardo, Daniele Bonera, Fabio Cannavaro, Gianluca Zambrotta, Alessandro Gamberini, Manuel Pasqual, Alessandro Nesta, Massimo Oddo, Simone Barone, Mauro Camoranesi, Mauro Esposito, Gennaro Gattuso, Andrea Pirlo, Fabio Liverani, Marco Marchionni, Franco Semioli, Alessandro Del Piero, Alberto Gilardino, Filippo Inzaghi, Vincenzo Iaquinta, Cristiano Lucarelli, Francesco Tavano, Luca Toni".
Mutlaka izleyin: Luca Toni
Yılarca geri planda kalan adını bir türlü duyuramayan Toni, Fiorentina ile coştu. Serie A'da muhteşem bir performans sergileyen Toni daha önce Brescia'da forma giyiyordu. İtalya'da son iki sezonun en başarılı forveti olarak değerlendirilen Toni birçok dev kulübün transfer listesinde ilk sırada kendine yer buldu. Palermo'daki son iki sezonunda 80 maçta 50 gol atan Toni 1977 doğumlu. Fiorentina'da forvetteki partneri Bojinov ile birlikte sezon öncesinde yapılan taraftar anketlerinde en iyi ikili seçildi. Tipik bir Hakan Şükür tarzı...
Teknik direktör: Marcello Lippi
Catennaccio'yu asla düşünmeyen hücüm futbolunu benimseyen Marcello Lippi uzun yıllar Juventus'u çalıştırdıktan sonra milli takımın başına geçti. İlk kez 1994 yılında Juventus'un teknik direktörlüğüne getirilen Lippi, 1999-2001 dönemindeki başarıyla sonuçlanmayan iki yıllık bir Inter Milan deneyimini saymazsak, 2004 yılına kadar kariyerinin en parlak dönemini yaşadı. Lippi Juventus'la 1995, 1997, 1998, 2002 ve 2003 yıllarında beş scudetto (Serie A şampiyonluğu), 1995'te İtalya Kupası, 1995, 1997, 2002 ve 2003'te İtalya Süper Kupası'nı kazandı. Başarılı teknik adam, 2003-2004 sezonu sonunda Juventus'tan ayrılarak, Giovanni Trapattoni'nin yerine "gök mavililerin" teknik direktörlüğü'ne getirildi. Bakalım bu İtalya'nın futbol stiline nasıl yansıyacak...
Almanya'ya nasıl geldi?
Dünya Kupası elemelerinde 5.Grup'ta yer alan İtalya grubu lider olarak bitirdi. Grupta İskoçya, Slovenya, Beyaz Rusya, Moldova gibi vasat takımlarla mücadele eden İtalya'yı en çok zorlayan takım Norveç oldu.
Rakipleri:
Gruptan birinci olarak çıkması beklenen İtalya gruplarda zor takımlarla eşleşti. Çek Cumhuriyeti, İtalya'yı en çok zorlayacak takım olarak gözüküyor. ABD ve Gana'yı da yabana atmamalı.
Başarıları:
14 kez (1934, 1938, 1950, 1954, 1962, 1966, 1970, 1974, 1978, 1982, 1990, 1994, 1998, 2002) Dünya Kupası'na katılan İtalya 3 kez (1934, 1938 ve 1982) Dünya Kupasını müzesine götürdü. 1970 ve 1994'te final oynayan İtalya her takımın kuşkusuz korkulu rüyası.
Milli formayı en çok giyen oyuncu:
Paolo Maldini (126)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Gigi Riva (35)
Çek Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti'nin çok iyi bir ekolden geldiği bir gerçek. Uzun süre sessiz kaldılar ama son yıllarda genç yeteneklerinin katkılarıyla yeniden gündeme geldiler. Euro 96'da Pavel Kuka, Miroslav Kadlec, Horst Siegl, Thomas Skuhravy, Lokvenc gibi yıldızlarıyla finale yükselmiş, ama Almanya'ya şanssız bir şekilde vermişlerdi kupayı. Aradan tam 10 yıl geçti ve kimse kalmadı o kadrodan bugüne. Ama şimdiki yıldızlar da onları aratmayacak nitelikte. Baros, Rosicky gibi gol arayan yıldızların yanında Eylül'de Eylül ayında'de sakatlanan ve sahalara daha yeni dönen tecrübeli Jan Koller olacakbulunacak. Gözler ise Chelsea'nin kalecisi Petr Cech'de olacak. Biz de G.Saraylı Marek Heinz'ı ve Tomas Jun'u daha dikkatli izleyeceğiz. Bu arada Çek Cumhuriyeti'nde kupaya sayılı günler kala Pavel Nedved'in futbola veda edeceği söylentileri ortalığı karıştırmıştı.
Mutlaka izleyin: Petr Cech
Fransa'da oynarken de Chelsea'deki gibi performans sergiliyordu ama kimse ona ilgi göstermiyordu. Rennes'den milli takıma seçildi oradan da futbolcu avcısı Chelsea onu kaptı. Şu an Dünyanın Ddünyanın en iyi kalecilerden birisi olarak gösterilen Petr Cech'i, Superspor.com'a Dünya Kupası'nı yorumlayan futbol dünyasının ünlü isimleri de turnuvanın en iyi kalecisi olarak değerlendirmişlerdi. Çek Cumhuriyeti Baros ilela, Rosicky ile, Koller ile vuracak ama eğer Çek Cumhuriyeti çeyrek finale veya yarı finale çıkma başarısını gösterirse, bunda en önemli pay Cech'in olacak.
Teknik direktör: Karel Bruckner
1939 doğumlu olan Karel Bruckner turnuvanın en yaşlı teknik adamlarından. Çek Cumhuriyeti'nin Sigma, Banic gibi takımlarını çalıştıran ve tek yurt dışı tecrübesini Slovakya'nın İnter Inter Bratislava takımında yaşayan Bruckner, daha önce Çek Cumhuriyeti'nin 21 yaş altı takımını çalıştırmıştı daha önce.
Almanya'ya nasıl geldi?
Elemelerde 1. Grup'ta yer alan Çek Cumhuriyeti grubu ikinci olarak tamamladı ve Almanya vizesi almaya hak kazandı. Lider Hollanda ile arasında 5 puan fark bulunan Çek Cumhuriyeti'ni en çok Romnya zorladı. Finlandiya, Makedonya, Ermenistan ve Andorra ise vasatı aşamadılar.
Rakipleri:
Son yıllarda büyük bir çıkışa geçen Çek Cumhuriyeti'nin en büyük rakibi İtalya olacak kuşkusuz. Amerika Amerika'da BD deda son yıllarda yükselen bir trend içerisinde. Gana ise bir Afrika ülkesi, ne yapacağı belli olmaz. Çek Cumhuriyeti her ne kadar güçlü ve geniş bir kadroya sahip olsa da gruptaki rakipleri çok tehlikeli.
Başarıları
Daha önce Slovakya ile ayrılmadan önce Çekoslavakya olarak adı altında 8 kez (1934, 1938, 1954, 1958, 1962, 1970, 1982, 1990) kez Dünya Kupası'na katılma başarısı gösteren Çek Cumhuriyeti, dağıldıktan sonra yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. 1934 ve 1962'de final oynayan Çekler 1976'da Avrupa Futbol Şampiyonu olurlarken, 1996'da da final oynamış ama altın golle Almanya'ya kaybetmişlerdi.
En çok milli formayı giyen futbolcusu:
Karel Poborsky (110)
En çok milli formayla gol atan futbolcu:
Jan Koller (40)
Birleşik Devletler
ABD her ne kadar futbola uzak bir ülke olarak gözükse de son yıllarda çok önemli bir yükseliş içerisine girdi. 1994'te Amerika'da düzenlenen Dünya Kupası'nda Alexi Lalas, Tony Meola, Cobi Jones gibi spektaküler futbolcuların yerini genç yetenekler aldı. Almanya için kadroyu ilk açıklayan teknik direktör olan Bruce Arena ise genç ve tecrübeli isimleri harman yaptı. Claudio Reyna, Brian McBride ve Kasey Keller gibi tecrübeli futbolcuların yanına Oguchi Onyewu, Eddie Johnson ve Cory Gibbs gibi yerleştirdi. Milli takımın başında en rahat yıllarını yaşayan Bruce Arena kadroyu oluştururken Avrupa'ya yöneldi. Avrupa'da futbol oynayan 13 Amerikalıyı milli takıma alan Arena geriye kalan 10 ismi de onlarca futbolcu içinden zorlanarak seçti. Özellikle İngiltere ve Almanya'da kümelenen Amerikalı oyuncuların bu sezonki performansları göz kamaştırdı.
Mutlaka izleyin: Claudio Reyna
Milli takımın en tecrübeli isimlerinden biri olarak göze çarpan Reyna, Arena'nın sahadaki en önemli yardımcısı. Hem oynadığı futbolu hem takım üzerindeki ağırlığı ile bu görevi üstlenen Reyna Avrupa futbol tarzını da benimsemiş durumda. Premier Lig'de Manchester City formasını giyen Reyna ABD'nin gelmiş geçmiş en tanınmış oyuncuları arasında.
Teknik direktör: Bruce Arena
1951 doğumlu olan Bruce Arena ABD'nin vasat takımlarında kazandığı mucize başarılarla adını duyurdu. University of Virginia, DC United gibi kulüpleri çalıştıran Arena, 2 MLS, US Open Cup, CONCACAF ve İnteramerikan Kupası'nı müzesine götürdü. ABD'de son derece saygı duyulan bir teknik adam olan Arena, oyucuları tarafından da çok seviliyor. Her ne kadar son yıllarda önemli bir başarı gösteremese de ABD'de herkes en çok ona güveniyor. 1998?den beri görevini çok iyi yapan Arena uzun yıllar daha takımın başında kalacağa benziyor.
Almanya'ya nasıl geldi?
K.Amerika grubunu lider olarak tamamlayan Amerika elemelerde çok zorlanmadı. Amerika'yı grupta Meksika takip etti.
Rakipleri
ABD gerçekten zorlu bir gruba düştü. İlk maçını 12 Haziran'da son yıların flaş takımı Çek Cumhuriyeti'ne karşı oynayacak olan ABD'yi en çok zorlayacak takım ise kuşkusuz İtalya. ABD'nin diğer rakibi ise Essien'li, Appiah'lı Gana. ABD'nin işi zor gördüğünüz gibi.
Taktik
Bruce Arena son derece tecrübeli bir teknik adam. Rakibinden asla çekinmeyen bir yapıya sahip olan Arena hücum futbolu oynatarak takımının daha göze hoş gelen bir yapıya sahip olmasını istiyor. Kadro yapısı da buna son derece müsait. Genç ve tecrübeli isimleri yanyana getiren Arena çok iyi bir kombinasyon kurmuş durumda.
Başarıları:
Bu yıla kadar 7 kez Dünya Kupası'na katılma başarısını gösteren Amerika 1930'da yarı final oynarken 2002 yılında da çeyrek finale çıkmayı başardı. 1991'de hem Gold Cup'ı hem de Pan Amerika Kupası'nı müzesine götüren ABD, 2002'de de yine Gold Cup'ı almayı başardı.
En çok milli olan futbolcusu:
Cobi Jones (164)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu
Eric Wynalda (34)
Gana
Afrika futbolunda gözle görülür bir düşüş var. Avrupa futbolunun sistematikliğine ve sertliğine ayak uyduramayan Afrikalılar bu kupada farklı takımlarla temsil edilecekler. Nijerya yok, Kamerun yok... Afrika'nın iki aslanı bu kez kupayı televizyondan izleyecekler. Bizim de gözümüz Appiah'lı Gana üzerinde olacak. Afrika Kupası'nda takımını yönlendiren, derleyen, toplayan isim olarak göze çarpan Appiah Gana'nın en önemli kozu konumunda. Abedi Pele'den beri dünya futboluna önemli bir yıldız sunamayan Gan, Amoah'ın performansına bel bağlamış durumda. Afrika Kupası'nda hiçbir varlık gösteremeyen Gana gruptaki 3 maçta sadece 3 puan toplayabilmişti. Bu arada Gana ilk kez bir Dünya Kupası'nda boy gösterecek. Onlar için gruptan çıkmak bile önemli bir başarı olacaktır.
Mutlaka izleyin: Stephen Appiah
2005-06 sezonunda Fenerbahçe'de müthiş bir form grafiği yakalayan Appiah, defansif özelliğinin yanı soıra ne kadar ofansa yatkın olduğunu da ispatladı. Muhteşem bir top kesme özelliğine sahip olan ve takımın kaptanlığını yapan Appiah, Fenerbahçe'den önce Juventus, Parma ve Udinese'de forma giymişti. Appiah elemelerde de 4 gole adını yazdırmıştı.
Teknik direktör: Ratomir Dujkoviç
Afrika takımlarının karakteristik özelliklerinden biri de çok sık teknik adam değiştiriyor olmaları. Gana da son 2 yıl içerisinde 5 teknik direktör değişikliğine gitti. Görevi Portekizli Mariano Barreto'dan devralan Sırp teknik adam Ratomir Dukoviç ilk defa Dünya Kupası heyecanı yaşayacak.
Taktik:
Gana sağlam bir orta saha ve defans hattına sahip. Defansta eski Bayern Münih'li Samuel Kuffour en etkili isim olarak göze çarparken, orta sahada ise Fenerbahçeli Stephen Appiah ile Afrika'nın en pahalı oyuncusu Michael Essien Gana'nın en önemli kozları.
Gana defansta etkili olmasına karşın ofans hattında büyük sorunlar yaşıyor. Mısır'da düzenlenen Afrika Kupası'nda daha da belirginleşen bu sorunun Dünya Kupası'na yansımaması için Dujkoviç'in nasıl bir taktik sergileyeceği ise merak konusu. Gana Afrika Kupası'nda sadece iki gol atabilmişti.
Genelde 4-4-2 sistemini tercih eden Gana, Afrika Kupası'nda 4-3-2-1 dizilişini tercih etmiş ve başarısız olmuştu.
Rakipleri:
Gana adeta bir ölüm grubunda. Rakipleri Çek Cumhuriyeti, İtalya ve A.B.D. Son yıllarda yükselen bir form grafiği yakalayan Çek Cumhuriyeti, tecrübeli İtalya ve tehlikeli A.B.D'nin olduğu bu grupta Gana'ya şans tanıyan neredeyse yok gibi. Ama futbol sürprizlere açık bir oyun Senegal örneğinde olduğu gibi... 2002'de çeyrek finale çıkan Senegal Fransa'yı yenme başarısı göstermişti.
Gana grubundaki rakibi İtalya'yı yakından tanıyan bir ekip. Fenerbahçe'li Appiah 8 yılını İtalya'da harcadı. Sammy Kuffour Roma'da, Asamoah Gyan Modena'da, Sulley Muntari ise Udinese'de forma giyiyor.
Muhtemel ilk 11:
Sammy Adjei, John Mensah, Sammy Kuffour, Emmanuel Pappoe, John Pantsil, Stephen Appiah, Michael Essien, Sulley Muntari, Otto Addo, Asamoah Gyan, Matthew Amoah
Başarıları:
Dünya Kupası'na ilk kez katılma başarısını gösteren Gana, Afrika'da son derece saygı duyulan bir futbol kültürüne sahip. Dünya Futbolu'na Abedi Pele gibi bir yıldızı armağan eden 4 kez (1963, 1965, 1978, 1982) de Afrika Uluslar Kupası'nı müzesine götüren Gana, son yıllarda ise önemli bir başarı elde edemedi.
En çok milli formayı giyen futbolcusu:
Abedi Pele (67)
Milli formayla en çok gol atan oyuncusu:
Abedi Pele
Almanya'ya nasıl geldi?
Afrika elemelerinde 2.grubu lider olarak tamamlayan Gana'yı en çok zorlayan ekipler Kongo ve G.Afrika oldu. Gana 21 puan toplarken ikinci sıradaki Kongo 16 puan toplayabildi.
Grup F
Brezilya
"Hiçbir Dünya Kupası'nın favorisi bu kadar belli değildi bugüne kadar. Çok iyi takımlar geldi kupaya, muhteşem ekipler izledik. Ama hep onlar kadar sağlam rakipleri de vardı. 1982 Dünya Kupası bu açıdan bir cümbüştür. Brezilya, Arjantin, F. Almanya, Fransa, İspanya, Polonya ve kupayı kazanan İtalya. 2006'da ne yazık ki ihtişamlı takım sayısı az."
Spor yazarı Bağış Erten'in de dediği gibi Brezilya kuşkusuz turnuvanın en büyük favorisi. Bundaki en önemli faktör de Ronaldinho'nun Barça'yı adeta tek başına alıp La Liga'da şampiyon yapması, Şampiyonlar Ligi'nde fırtınalar estirmesi. Brezilya'yı en çok sıkan konu ise Real Madrid'de Brezilyalıların takımdan dışlanması. Roberto Carlos'u göndermek isteyen Real Madrid formsuz Ronaldo'yla da ilişiği kesmeyi düşünüyor.
Türkiye'de ise konuşulan tek konu Alex'in milli takıma alınıp alınmayacağıydı. Hakkında onlarca haber çıkan Alex için Brezilya basını da milli takıma alınması gerektiğini savundu. Alex'e büyük destek veren Brezilya basını Avrupa'da oynayan önde gelen sambacılar arasında yaptığı performans değerlendirmesinde Alex'i hep ön sıralara koydu.
Öte yandan Brezilya 1958, 1962, 1970, 1994 ve 2002 yıllarında kazandığı Dünya Şampiyonluklarını simgeleyen 5 yıldızlı yeni formasıyla sahne alacak bu Dünya Kupası'nda. Kupa sayısını 6'ya çıkarmak için savaşacak olan Brezilya'nın tecrübeli teknik direktörü Carlos Alberto Parreira ise bunun şimdiye dek gördüğü en güzel forma olduğunu belirtti. Eski Fenerbahçeli teknik direktör yeni formanın sade ve benzersiz olduğunu Brezilya'nın da bunu hak ettiğini belirtti. Üst kısmında "Futbol için doğdu" yazılı sloganla, özel olarak Brezilya Milli Takımı için Nike firması tarafından üretilen yeni forma, yeşil renkli boğaz ve kol ağzı bölümleri hariç tamamen sarı renkte. Kumaşın ciltle temasını asgariye indirerek, mükemmel bir havalandırma sağlayan 'Sphere dry' teknolojisiyle üretilen forma 70 EURO'ya satılacak.
Ayrıca Parreira, bir ilke imza attı. Ünlü teknik adam, Almanya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası'nda, 13 Haziran'da gerçekleştirecekleri Hırvatistan karşılaşmasında sahaya süreceği ilk 11'i çok erken açıkladı. Teknik direktörlerin, kadrolarını maçtan sadece birkaç saat önce deklare etmesine alışkın olan futbol kamuoyu da, bu açıklama karşısında çok şaşırdı. Basın toplantısı düzenleyen Parreira, "Dünya Kupası'na başlayacak takım, elemeleri bitirecek olan ile aynı. Tutarlı ve istikrarlı davranacağız. Ama gelişmelere göre değişiklik yapabiliriz" dedi.
Grupta Hırvatistan, Japonya ve Avustralya ile birlikte yer alan sambacıların hocasının, 13 Haziran'daki maçta ilk 11'de görev vereceği oyuncular şunlar: Dida-Cafu, Juan, Lucio, Roberto Carlos-Emerson, Kaka, Ronaldinho, Ze Roberto-Adriano, Ronaldo. Dünya futbolunun en tehlikeli hücum ayakları Kaka, Ronaldinho, Ronaldo ve Adriano'yu beraber oynatacak olan Carlos Alberto Parreira sözlerini şöyle bitirdi: "Ronaldinho, Barcelona'daki yerinde oynayacak. Burada da tamamen özgür olacak. Ama Barcelona'da sahne sadece ona aitti. Brezilya'da başka yıldızlar da var."
Mutlaka izleyin: Ronaldinho
Dünyanın en iyi futbolcusu olarak gösterilen Ronaldinho'yu uzun uzun anlatmaya gerek yok sanırım. Barcelona'da oynadığı futbolla takımının hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi'nde başarıdan başarıya koşturan Ronaldinho'yu en güzel Ertem Şener anlatıyor: 'Çölde bir vaha', Futbolun Picasso'su, Barcelona şehrindeki en iyi sanat eseri. Bir futbol sanatkarı.
Teknik direktör: Carlos Alberto Parreira
Fenerbahçe'yi çalıştırdığı dönemden yakından tanıdığımız Parreira futbolu çok iyi bilen ve oyunu iyi okuyabilen bir teknik adam. Fenerbahçe'de Uche ve Högh'e defansta hazırlık pasları yaptıran ve rakibin kendi üzerine gelmesini bekleyen Parreira sabırlı yapısını hala koruyor. Onun yanı sıra takım üzerindeki ağırlığı ile yıldız isimlerin kaprislerini elinin tersiyle iten Parreira milli takımlar tarafından çok tutulan bir isim. Şu ana kadar Gana, Kuveyt Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Brezilya gibi takımları çalıştıran Parreira kulüp takımlarında fazla zaman harcamayı sevmiyor.
Almanya'ya nasıl geldi?
G.Amerika elemelerinde grubu lider olarak bitiren Brezilya karşılaşmarda çok zorlanmadı. Brezilya'yı en çok zorlyan ekip ise aynı puana sahip Arjantin oldu.
Rakipleri
Brezilya'nın rakipleri turnuvanın en şanssız takımları. Tamamen ikincilik için mücadele edecek takımlar Hırvatistan, Avustralya ve Japonya. Ama ne olursa olsun bu bir kupa ve her şey farklı olacak. Brezilya kapancak olan bu takımları nasıl açacak hep beraber izleyeceğiz.
Taktik
Brezilya teknik direktörü Parreira'nın elinde komple bir takım var. Uzun zamandan beri beraber oynayan bu kadro şampiyonanın en büyük favorisi konumunda. C.Alberto Parreira ilk 11'i turnuva başlamadan önce açıkladı. Herkesin tahmin edebileceği bir kadroyu sahaya süreceğini açıklayan Parreira'nın en çok zorlandığı konu yedek oyuncu seçimiydi. Ronaldinho'yu serbest oynatacak olan Parreira soldan Ze Roberto ile sağdan da Cafu ile etkili olmaya çalışacak. Yan toplarda etkili olan Adriano'yu besleyecek olan kanatları da Kaka yönlendirecek. Defans hattına verdiği önemi Fenerbahçe'den hatırladığımız Parreira yıllardan bu yana yer verdiği Roberto Carlos ve Lucio'dan yine vazgeçemedi.
Muhtemel ilk 11
Dida, Cafu, Juan, Lucio, Roberto Carlos, Emerson, Kaka, Ronaldinho, Ze Roberto, Adriano, Ronaldo
Başarıları
Brezilya'nın başarıları saymakla bitmez. 17 kez (1930, 1934, 1938, 1950, 1954, 1958, 1962, 1966, 1970, 1974, 1978, 1982, 1986, 1990, 1994, 1998, 2002) Dünya Kupası'na katılan Brezilya, 5 kez (1958, 1962, 1970, 1994, 2002) kupayı ülkesine götürdü. 1950 ve 1998 yıllarında iki kez final oynama başarısını gösteren Sambacılar, 1938 ve 1978'de de turnuvayı 3. olarak tamamladılar. Öte yandan Brezilya 7 kez (1919, 1922, 1949, 1989, 1993, 1997, 1999) Copa America'yı kazanırken 4 kez de Pan Amerika Kupası'nı aldı.
En çok milli olan futbolcusu
Cafu (141)
Milli takım formasıyla en çok gol atan futbolcu:
Pelé (77)
Hırvatistan
Ekollerinin Dünya Futbolu'nda bir marka olduğu gerçek. Dünya futboluna efsane isimler kazandırdılar ama artık onlar da eskisi gibi değiller. 90'lı yılların sonlarındaki Alen Boksiç, Davor Suker, Drazen Ladiç ve Robert Prosinecki'li kadro hala hafızalarımızda olmasına karşın, futbolseverlerin bugünkü Hırvat Milli Takımı'ndan 4-5 futbolcuyu bile saymaları, bilmeleri gerçekten zor.
Elemelerde iyi bir performans ortaya koyan Hırvatistan'ın Dünya Kupası'nda başarılı olabilme ihtimali yok denecek kadar az olarak gösteriliyor. Simiç, Prso, Kovac gibi futbol piyasasından adı olan futbolculardan başka oyuna etki edecek yıldızı bulunmayan Hırvatistan takım futbolunu iyi oynayan ekiplerden. Yardımlaşmayı iyi yapan, orta sahada iyi top yapabilen Hırvatistan'ın kaleci antrenörlüğünü de Beşiktaş'tan tanıdığımız Marijan Mrmiç yapıyor.
Mutlaka izleyin: Dado Prso
Monaco'da oynadığı futbolla adını duyuran Dado Prso, G.Rangers'ta da adından sıkça söz ettirdi. Uzun boyu ve güçlü fiziğiyle rakiplerinin hava toplarında korkulu rüyası olan Dado Prso havanın yanı sıra yerden de çok etkili bir isim. Ceza sahasında son vuruşları da iyi yapan Prso G.Rangers'tan ayrılmak istemediğini de sıkça dile getiriyor.
Teknik direktör: Zlatko Kranjcar
Kulüp takımları düzeyinde önemli başarılar elde eden Zlatko Kranjcar son derece tecrübeli bir teknik adam. Özellikle psikolijiyi çok iyi bilen, futbolcusunun ruh analizini iyi analiz eden ve bu şekilde motivasyonlarını sağlayan Kranjcar, Hırvatistan'ın en önemli kozu durumunda. Kranjcar daha önce Dinamo Zagreb ve Rapid Wien takımlarını çalıştırmıştı.
Almanya 2006'ya nasıl geldi?
Macaristan, Malta, İrlanda gibi vasat ekiplerin arasından kolayca sıyrılan Hırvatistan 8. Grubu İsveç'in ardından averajla ikinci olarak tamamladı. Hırvatistan grupta 3. sırayı alan Bulgaristan'a da 8 puan fark atmıştı.
Rakipleri
Grupta Brezilya gibi herkesin favorisi bir takım olması onlar açısından tam bir şanssızlık. Grup birinciliği her takım için bir hayal. Sıra geldi ikinciliğe. Bunun için Hırvatistan'ın yanı sıra Asya devi Japonya ve bazı kesimler tarafından sürpriz yapması beklenen Avustralya savaş verecek.
Taktik
Kranjcar genellikle 3-5-2 veya 3-4-1-2 sistemini benimsenmesine karşın rakibin özelliklerine ve oyun gisişatına göre de sistemini değiştiriyor. Hırvatistan takımının en önemli hattı defans. Hırvatistan orta sahada bir türlü Prosinecki, Boban ve Asanoviç üçlüsü gibi bir düzen kuramadı. Kranjcar ise Niko Kovac ve Jerko Leko ile biraz olsun orta sahada etkili olmak istiyor. Forvette ise Kranjcar'ın fazla bir seçeneği yok. G.Rangers'lı Dado Prso üzerinden oynayacak olan Kranjcar, Prso'nun yanında tarz açısından Boksiç'e benzetilen Ivıca Olic'e şans vermesi beklenirken diğer adaylar da Werder Bremen'li İvan Klasniç, Bosko Balaban ve Brezilya asıllı Hırvat futbolcu Eduardo Da Silva.
Muhtemel ilk 11:
Butina, R. Kovac, Simunic, Tomas; Srna, Tudor, N. Kovac, Babic; Kranjcar, Prso, Olic (Klasnic).
Başarıları:
3 kez (1998, 2002, 2006) Dünya Kupası'na katılma başarısı gösteren Hırvatistan'ın en önemli başarısı 1998'de kazanılan Dünya Kupası üçüncülüğü. 1996'da Avrupa Futbol Şampiyonası'nda da çeyrek final oynama başarısını gösteren Hırvatlar, Yugoslavya dağılmadan önce de Dünya Kupası'nda 8 kez yer almışlardı.
En çok milli formayı giyen oyuncusu:
Robert Jarni (81)
Milli formayla en çok gol atan oyuncusu:
Davor Suker (45)
Japonya
Yıllardan beri futbola uzak olan Asya, futbolla yatıp futbolla kalkmaya başladı artık. Başta Japonya ve Güney Kore olmak üzere dünya futbolunda isim yapmaya başlayan Asya ülkelerinden en tehlikesi ve güçlüsü kuşkusuz Japonya. İlk yıllarda futbolun gelişmesi için J-League'i Brezilyalılarla dolduran ve hatta Wagner Lopez gibi isimleri milli takıma alan Japonya artık bu tarz ihtiyaçlar hissetmyor.
Bu Dünya Kupası'nda da yer alacak Japonya'da teknik direktör krizi yaşanıyor. Brezilya'nın efsanevi futbolcularından ve Japonya'nın teknik direktörlüğünü yapan Zico, Dünya Kupası'ndan sonra Japonya'yı bırakacağını açıkladı. İtalya, İspanya ve İngiltere'de çalışmak istediğini açıklayan Zico'ya Japonya Futbol Federasyonu Başkanı Saburo Kawabuchi tepki gösterdi. Japon medyası ise Zico'nun bu kararı vermesinden sonra Kawabuchi'nin teknik direktör arayışına gideceğini ve Arsene Wenger'e teklif götüreceğini iddia etti.
Zico bunun yanı sıra hastalıklarla da boğuştu. Japon medyasında haberlere göre, 53 yaşındaki teknik direktörün Ekvador ile oynanan maçın ardından rahatsızlandı. Nikkan Sports Gazetesi, Zico'nun doktoruyla beraber FC Tokyo ile Yokohama Marinos takımaları arasında oynanan Japonya Ligi maçını izlediğini fakat ağrıları artınca hastaneye yatmak zorunda kaldığını belirtti. Gazete ayrıca, Zico'nun Ekvador maçından önce Japonya Milli Takımı'nın yoğun maç programından dolayı şikayet ettiğini ve yorgun olduğunu söylediğini de okuyucularına duyurdu.
Mutlaka izleyin: Hidetoshi Nakata
Nakata kuşkusuz Japonya'nın yetiştirdiği en büyük futbolcu. Japonya'dan hiç kimse onun kadar büyük takımlarda oynamadı, onun kadar tanınmadı. İlk yıllarda herkes onun transferinde ticari bir husus aradı ama Nakata oynadığı futbolla hem bunu kanıtladı hem de diğer Japon yıldızların Avrupa'ya açılmasını sağladı. Japonya'da birçok iyi futbolcu var ama formda bir Nakata'yı izlemek her futbolsever için ayrı bir zevk olsa gerek.
Teknik direktör: Zico
Brezilya Milli Takımı formasıyla 67 gole imza atarak Pele'den sonra adı en fazla hatırlanan efsanevi futbolculardan birisi olarak gösterilen Zico, 15 yıl Japonya'da bulunmuş ve Japon futbolunun gelişimine önemli katkılar sağlamıştı. 2002 yılında Fransız Philippe Troussier'den görevi devralan Zico, Japonya Milli Takımı ile Almanya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası Finalleri'nde Brezilya, Hırvatistan ve Avustralya'nın bulunduğu F Grubu'nda 2. tur mücadelesi verecek.
Almanya'ya nasıl geldi?
Japonya bahsettiğimiz gibi Asya standartlarının üzerinde bir takım. Bundan sonra da çok büyük mucizeler olmazsa her kupaya katılacaklardır. Gidişat ve form düzeyleri, gençlerin performansları bunu gösteriyor. Japonya Almanya'ya İran'ın grubundan lider olarak çıktı. İran ile Japonya Almanya vizesi alırken gruptaki diğer takımlar olan Bahreynn ve K.Kore varlık gösteremedi.
Rakipleri:
Japonya'nın da en büyük korkusu kuşkusuz Brezilya ile aynı gruba düşmekti. Hep kendilerini örnek aldıkları Brezilya ile karşılaşacak olan Japonya'nın hedefi ikinci olarak gruptan çıkmak. Bunun için de Hırvatistan ve Avustralya ile mücadele edecekler.
Taktik:
Japon futbolcular teknik anlamda Asya'nın en önde gelen takımı kuşkusuz. Nakata, Nakamura, Ono, Ogasawara gibi spektaküler futbolcularla fark yaratan Japonya'da Zico oyun sistemini bu futbolcular üzerine kuruyor. Yalnız gol atmada sorun yaşayabiliyorlar. Zico hala yırtıcı bir isim bulamadı. Tatsuhiko Kubo bu özelliğe sahip olarak gözükse de hala yeterli değil. Turnuva öncesinde partnerleri Atsushi Yanagisawa, Naohiro Takahara ve Keiji Tamada sakatlıklarla boğuştular. Zico 3-5-2'yi uygulayan bir teknik adam ama zaman zaman da 4-4-2'ye dönebiliyor.
Muhtemel ilk 11
Yoshikatsu Kawaguchi, Akira Kaji, Tsuneyasu Miyamoto, Yuji Nakazawa, Alessandro Santos, Takashi Fukunishi, Hidetoshi Nakata, Shinji Ono, Shunsuke Nakamura, Tatsuhiko Kubo, Naohiro Takahara
Başarıları:
Daha önce 2 kez (1998, 2002) Dünya Kupası'na katılan Japonya'nın bu turnuvalardaki en büyük başarısı 2002'de ilk 16'ya kalmış olmlarıydı. Onda da Türkiye'ye elenmişlerdi. Japonya öte yandan 3 kez (1992, 2000, 2004 Asya Kupası'nı kazandı. Mart 2006'da hazırlanan FİFA Coca-Cola sıralamasına göre dünyada 18.sırada bulunan Japonya FIFA'ya 1929 yılında üye olmuştu.
En çok milli formayı giyen futbolcusu:
Masami Ihara (123)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Kunishige Kamamoto (73)
Avustralya
Avustralya son yılların sürpriz çıkış yapan takımlarından. Bir dönem Avustralyalılar Avrupa'ya futbolcu göndermekte zorlanırken daha doğrusu Avrupa Avustralya'yı henüz keşfedememişken onlar sadece Farina ile övünüyorlardı. Şimdi ise Avustralya milli takımının birçok oyuncusu Avrupa'nın önde gelen liglerinde forma giyiyorlar. Ve onların bu uyumu Dünya Kupası'nda alınabilecek bir başarı da önemli rol oynayacak.
Avustralya'da Dünya Kupası'ndan sonra teknik sıkıntı yaşayacak. PSV Eindhoven ile beraber çalıştıştırdığı Avustralya Milli Takımı'nı bırakacak olan Guus Hiddink Rusya ile anlaştı. Bu Avustralya'da sıkıntı yaratırken Schwarzer vakası çıktı. Avustralya Milli takımı'nın kalesini uzun yıllardan beri başarıyla koruyan Middlesbrough'lu kaleci Mark Schwarzer West Ham United ile oynanan FA Cup Yarı Final maçında sakatlanarak oyundan alındı ve sezon sonuna kadar forma giyemeyeceği bildirildi. Bunun yanı sıra Tim Cahill'in de sakatlanması moralleri bozdu.
Teknik direktör: Guus Hiddink
Guus Hiddink son yılların en çok aranan teknik adamı haline geldi. Hatta öyle bir halde ki hem PSV Eindhoven hem de Avustralya Hiddink'i paylaştı. Her ikisini de başarılı bir şekilde çalıştıran Hollandalı teknik adam daha önce ülkemizde Fenerbahçe'yi de çalıştırmıştı. Adı ünyanın en büyük takımlarıyla anılan Hiddink Rusya Milli takımı'nı tercih etti.
Taktik:
Frank Farina'dan görevi devralan Guus Hiddink 4-4-2'den 3-4-3'e döndü. Yaşlı oyuncuların yerine dinamik ve genç oyuncuları oynatan Hiddink Dünya Kupası'na Avustralya'nın ismini yazdırarak önemli bir başarı elde etti. Daha çok ofansif oynamayı tercih eden Hollandalı teknik adam yükü genelde Brett Emerton ve Scott Chipperfield gibi kanat adamlarının üzerine yıkıyor. Forvette Viduka Kewell gibi isimlerin uyumu da onun için çok önemli. Viduka ile hava toplarından Kewell gibi ani ataklardan yararlanabileceği iki iyi futbolcu var. Hemen arkalarında da muhteşem ortalarıyla Emerton ve eski G.Birliği futbolcusu Skoko var.
Muhtemel ilk 11
Schwarzer ?Neill- Beauchamp- Vidmar-Chipperfield-Bresciano-Cahill-Emerton-Thompson-Kewell-Viduka
Başarıları:
Daha önce 1 kez 1974'te Dünya Kupası'na katılma başarısını gösteren Avustralya'nın gözle görülür bir başarısı yok. Yeni yeni yapılandırılan bir futbolu olmasına karşın son yıllarda adlarından çok sık söz ettirdiler. Avustralya 3 kez Okyanusya şampiyonluğu yaşadı.
Rakipleri:
Avustralya da şanssız kura çekenlerden. O da Hırvatistan ve Japonya gibi Brezilya ile mücadele edecekler grupta. Gruptan lider çıkacak olan ilk takımın Brezilya olduğu düşünülecek olursa ikincilik için önemli bir mücadele yaşanacak gibi görünüyor.
En çok milli olan oyuncusu:
Tony Vidmar (89)
Milli formayla en fazla gol atan oyuncu:
Damian Mori (29)
Mutlaka izleyin: Mark Viduka
Avustralya'nın en tanınmış oyuncularından biri olan Mark Viduka Hırvatistan doğumlu. Gruplarda Hırvatistan ile karşılaşmaları da hoş bir sürpriz oldu Viduka için. Middlesbrough ile UEFA'da iyi bir performans ortaya koyan Viduka daha önce D.Zagreb, Celtic ve Leeds United ile önemli başarılar elde etti. Harry Kewell ile beraber ileri uçta görev alacak Marc Viduka'nın performansı Avustralya'nın gidişatını ortaya koyacak.
Grup G
Fransa
1998'de kupayı kazanan Fransa'nın o muhteşem futbolu artık çok eskilerde kaldı. 2002 Dünya Kupası'nda ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nda başarısız bir Fransa ve son olarak Dünya Kupası elemelerinde alınan şok sonuçlar? Ama her ne kadar son yıllarda eski performanslarından uzak olarak görünselerde Henry'nin, Trezeguet'nin, Zidane'ın ve Anelka'nın sağı solu belli olmaz. Bir bakarsınız kupayı almış olarak görürüz onları.
Fransa'da Anelka'nın yıllar sonra yine farkına varıldı ve kadroya alınmaya başlandı. Hazırlık maçlarında hep ilk 11'de forma şansı bulan Anelka birçok yıldızı kulübeye gönderdi. Raymond Domenech de hep Anelka'nın yanında olduğnu ve ona güvendiği belirtti.
Zidane da daha önce milli takım serüvenine son noktayı koyduğunu belirtmiş ama yoğun baskılara dayanamayarak takıma tekrar geri dönmüştü. Ama bu kez daha ciddi bir şekilde futbolu bırakacağını açıkladı. Tüm dünyayı hüzne boğan bu karar ardından birçok yorum yapıldı. Di Stefano, Zidane'ın 40 yaşına kadar oynayabileceğini ifade ederken Beckham da hayatında gördüğü en iyi oyuncunun Zidane olduğunu açıkladı. Bu turnuva Zidane'ın son macerası olacak. Fransız futbolcular Zidane için daha da çok savaşacaklar. Zidane'ın tek amacı ise Fransa 98'de olduğu gibi sahneye yine çıkarak adını altın harflerle tekrar yazdırmak.
Fransa oyuncu potansiyeli açısından oldukça kaliteli. Domenech de Parreira ile birlikte, bu kulvarda en çok zorlanan isim şüphesiz. Kupa öncesinde kadro kurmakta zorlanan Domenech Her halükârda mayıs ayı sonunda Portekiz'de oynanacak Ümitler Şampiyonası'nda yer alacak Franck Ribery, bir süre önce omzundan sakatlanan Sydney Govou, Messi'nin sakatlığından yeteri kadar faydalanamayan ve ilk 11'deki yerini garantileyemeyen Ludovic Giuly, son dönemdeki performansıyla dikkati çeken ama bütün sezon göz önüne alındığında o kadar parlak bir aday olmayan, kavgalı olduğu Robert Pires, bir de sakatlıklar konusunda bayağı bir şanssız Jerome Rothen konusunda fikir ayrılığı yaşadı antrenörleriyle.
Öte yandan Fransız futbol camiası, Fransa'nın ünlü spor yazarı Bruno Godard'ın yeni çıkan kitabı "Les Bleus" ile çalkalandı. "Maviler" anlamına gelen ve "Maviler 2006 Dünya Kupası'nı kazanabilir mi?" ikinci başlığıyla yayınlanan kitapta, Fransa Milli Takımı'nın, 2002'de Japonya ve Güney Kore'de yapılan Dünya Kupası'ndan bugüne kadarki yaşadığı çarpıcı olaylar kaleme alındı.
Son 4 yıldır konuyla ilgili araştırmalar yapan Godard, kitabında, Fransa Milli Takımı'nın 2002 Dünya Kupası'nda aldığı başarısız sonuçlardan sonra, futbolcuların kaldıkları lüks otellerin barlarında en pahalı hayat kadınlarıyla sabahlara kadar eğlendiklerini, antrenmanlar ve maçlarda bir sporcuya yakışmayan disiplinsiz tavırlar içine girdiklerini yazdı. Kitapta, Milli Takım'da hala forma giyen ünlü futbolcuların, Paris'in en lüks genelevi olarak bilinen Le Baron'u sık sık ziyaret ederek burada su gibi para harcadıkları yazılırken, burada çalışan Sacha adlı Hırvat bir genç kızın ifadelerine de yer verildi.
Kitabında futbolcuların yıllık kazançlarına da yer veren Godard, Thierry Henry'nin 7.8 milyon, Zinedine Zidane'ın 6 milyon, David Trezeguet'nin 5 milyon, Fabien Barthez'in 4.2 milyon, Anelka'nın ise 4 milyon avro yıllık kazançlarının bulunduğunu kaydetti. Bu futbolcuların çok zengin olduğunu anlatan Godard, kitabında, "Ancak buna rağmen hala kurt gibi paraya açlar. Milli Takım, 2005'in Kasım ayında Antil Adaları'nda bir uçak kazasının kurbanları için Benefit ile özel maç yaptı. 23 bin avroluk primi, bu kurbanların yakınlarına bağışlayacaklardı, ancak çoğu vermemiş, bazıları ise yüzde 30'unu vermiş" ifadelerine yer verdi.
Mutlaka izleyin: Nicolas Anelka
Tüm Türkiye'nin ve özellikle Fenerbahçeli taraftarların gözü Anelka'nın üzerinde olacak. Türkiye'de hep oynadığı yer bakımından faydalı olamadığı söylenen Anelka, Almanya'da bitmediğini ispat etmeye çalışacak. Bu tunuvayı herkes Anelka için bir vitrin olarak değerlendiriyor. Geldiği günden beri adı sürekli transfer dedikodularına karışan Anelka'nın burada sergileyeceği performans geleceği açısından da çok önemli olacak. Anelka kendisi ve ülkesinin yanı sıra kendisine güvenip şans veren teknik direktörü Domenech'in yüzünü kara çıkarmamak için de savaşacak.
Teknik direktör: Raymond Domenech
Euro 2004'ten sonra Jacques Santini'nin yerine göreve gelen Domenech'in en büyük özelliği futbolcuları çok iyi ve yakından tanıyor olması. Genç takımı çalıştırdığı yıllardan beri hepsinin her özelliği bilen, psikolojilerinden anlayan Domenech, elemelerde zaman zaman eleştirilere maruz kalmıştı. Oyunculuk döneminde de çok başarılı olan Fransız teknik adam Lyon, Strasbourg, Bordeaux ve Paris Saint Germain takımlarında oynamıştı.
Almanya'ya nasıl geldi?
Fransa elemelerde hiç de kendisinden beklenmeyen sonuçlar aldı. Ama grubun da zayıf olmasından dolayı Almanya vizesi almaya hak kazandı. Fransa'nın da bulunduğu 4. Grup'ta puanlar birbirine çok yakındı. Fransa 20 puanla lider olurken onu hemen ardından 18 puanla İsviçre, İsrail ve 17 puanla İrlanda takip etti.
Rakipleri:
Fransa kolay bir gruba düştü. Daha önce elemlerde de karşılaştığı İsviçre ile mücadele edecek olan Fransa'nın diğer rakipleri de Güney Kore ve Togo.
Taktik:
Bu sezon son kez mücadele edecek olan Zidane'ın performansı yine Fransa'nın kaderini belirleyecek. 1998'de Zidane'ın harika oyunuyla kupayı alan Fransa'yı yönlendirecek ilk isim Zidane. Öte yandan Domenech'in elinde de inanılmaz bir hücüm gücü var. Henry, Trezeguet, Anelka gibi isimlere yer verecek olan Fransa'da birçok yıldız forma giyemeyecek. Elemelerde gol bölgelerinde sıkıntı yaşayan Fransa hazırlık maçlarında da istediği futbolu sergileyemedi. Domenech hücum gücü yüksek bir takımla sahaya çıkacak. Anelka'nın ise yedekte maçlara başlayaccağı düşünülüyor. 4-4-2 sistemini iyi uygulamayı amaçlayan Domenech'in orta sahadaki dinamosu ise Makelele olacak.
Başarıları:
Daha önce Dünya Kupası'na 11 (1930, 1934, 1938, 1954, 1958, 1966, 1978, 1982, 1986, 1998, 2002) kez katılma başarısı gösteren Fransa kendi evinde düzenlenen 98 Dünya Kupası'nda kupayı kimselere vermedi. Fransa, 1958 ve 1986'da da bronz madalyayı kazandı.
En çok milli formayı giyen futbolcusu:
Marcel Desailly (116)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu:
Michel Platini (41)
İsviçre
2006'da Almanya'da mücadele edecek olan İsviçre Milli Takımı yeniden eski günlerine dönmenin sevincini yaşıyor. Knup'lu, Sforza'lı, Chapuisat'lı kadrosuyla spektaküler bir futbol sergileyen ama bu yıldızların futboldan kopmaları sonucu takımda sıkıntılar yaşayan İsviçre yeni yeteneklerle yine Avrupa piyasasına açıldı. Forvette Frei, Vonlanthen, defansta Senderos takımın önemli isimleri şu an...
İsviçre Milli Takımı Almanya'ya gelmeden önce sakatlık sıkıntıları yaşadı. Öte yandan eski Fenerbahçeli Murat Yakın da futbolu bıraktığını açıkladı. Teknik direktör Kobi Kuhn'u ise en çok kaleci konusunda yaşadığı sıkıntılar endişelendiriyor. 35 yaşındaki emektar kaleci Pascal Zuberbuhler'in formsuz olması ve Basel'in Middlesbrough'ya elendiği maçın kader adamı gösterilmesi, Kuhn'u yeni arayışlara yönlendiriyor. Kuhn'un "Eğer Almanya'da kaleyi Zuberbuhler'e emanet edersem ve o da aynı performansını sergilerse İsviçre kupaya ilk turdan veda eder" açıklaması İsviçre'de büyük yankı uyandırmıştı. İsviçre ile yaşadığımız olaylı maçlardan da yakından tanıma fırsatı bulduğumuz Blick Gazetesi de "Zubi artık bırak. Ne zaman gideceksin" başlığını attı. Buna karşı Zuberbuhler de İsviçre'nin önde gelen yorumcularından Sascha Ruefer hakkında dava açtı ve ?Çok iyi biliyorsa kaleye kendisi geçsin" açıklamasını yaptı.
Mutlaka izleyin: Philippe Senderos
"Bu çocuğa çok inanıyorum. İleride bir futbol sihirbazı olacak" Bu sözler Arsenal teknik direktörü Arsene Wenger'e ait. Senderos'taki ışığı gören Fransız teknik adam onu Servette takımından transfer etmişti. Son yıllarda yetişen en önemli defans oyuncuları arasında gösterilen Senderos fiziğiyle de rakiplerinin korkulu rüyası konumunda. 1985 doğumlu ve 1.90 boyundaki Senderos kafa toplarına da hakim.
Teknik direktör: Kobi Kuhn
Jakob "Kubi" Kuhn ülkenin gelmiş geçmiş en iyi teknik adamlarından birisi olarak gösteriliyor. Sebebi ise İsviçre'yi 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'na götürmesi ve 2006 Almanya vizesi alması. 62 yaşındaki teknik adam İsviçre'nin başına2001 yılında geldi. Daha önce Arjantinli Trossero'nun asistanlığını yapan, futbolculuğuyla daha fazla tanınan bir isim İsviçre'de. Zurich takımının efsanevi isimlerinden biri olan Kuhn 6 lig ve 5 uluslararası kupa kazandı. Milli takımın başına geçmeden önce genç takımı çalıştıran Kuhn uzun yıllar milli takımın başında kalacağa benziyor.
Taktik
İsviçre diğer yıllara oranla genç bir kadroyla mücadele edecek bu kupada. Arsenalli Senderos başta olmak üzere birçok genci Dünya Kupası'yla Avrupa piyasasına sunacak olan İsviçre bir o kadar da tecrübeli futbolculara sahip. 4-3-1-2 sistemini benimseyen Kuhn rakibe göre sistemini değiştirmeyi iyi beceren bir teknik adam. Kaleyi büyük bir ihtimalle eleştirilere karşın Zuberbuhler'e emanet edecek olan tecrübeli teknik adam, Muller ve Senderos'un yanında Defen ile Magnin'e şans verebilir. Hakan Yakın'ın tercihinde çok zorlanan Kuhn'un yine de onu kadroya alması bekleniyor. Orta sahada Yakın'ın yanına tecrübeli Vogel görev alacak.
Rakipleri
Daha önce Fransa ile eleme grubunda karşılaşan İsviçre, Fransa'yı çok zorlamıştı. Bu karşılaşmalar grubun kader maçları olarak görünürken Togo ve Kore de ikincilik için İsviçre ile mücadele edecekler.
Muhtemel ilk 11
Zuberbuhler, Degen, Muller, Senderos, Magnin, Wicky, Vogel, Cabanas, H Yakin, Frei, Vonlanthen
Başarıları:
Dünya Kupası'na 8 kez (1934, 1938, 1950, 1954, 1962, 1966, 1994, 2006) katılma başarısını gösteren İsviçre'nin en önemli başarıları 1934, 1938 ve 1954 yılında çeyrek final mutluluğunu yaşamaları. Ayrıca 1924 Olimpiyat Oyunları'nda da gümüş madalya almışlardı.
En çok milli olan futbolcusu
Heinz Hermann (117)
Milli takım formasıyla en çok gol atan futbolcuları
Max Abegglen, Kubilay Türkyilmaz (34)
Güney Kore
Güney Kore Asya'nın en spektaküler takımlarının başında geliyor. 2002'de Türk Milli Takımı'na büyük ilgi gösteren ve dostluk, kardeşlik adına muhteşem fotoğraf kareleri ortaya koyan G.Kore'nin sevinci bir nevi bizi de mutlu edecek. 2002'de Dünya Kupası üçüncülük karşılaşamasında yendiğimiz Güney Kore ile el elele vererek tüm dünyayı selamlamıştık. Onlar yine var bu heyecanda ama biz yokuz.
O zaman takımın başında Guus Hiddink vardı. Bir dönem Fenerbahçe'yi de çalıştıran teknik adam gittikten sonra yerine bir başka Hollandalı geldi. En az onun kadar tecrübeli ve ünlü olan Dick Advocaat. Dört yıl önce Güney Kore Milli Takımı'nı Dünya Kupası Finalleri'nde yarı finale taşıyan Guus Hiddink, şimdi aynı takımı çalıştıran vatandaşı Dick Advocaat'a vereceği bir öğüt ya da önerisi olmadığını söyledi. Dünya Kupası'nın ardından Rusya Milli Takımı'nı çalıştırmak üzere 2 yıllık sözleşmeye imza atan Hollandalı teknik adam Guus Hiddink, Güney Kore televizyonu SBS'ye ilginç açıklamalarda bulundu. Hiddink, şu anda Güney Kore Milli Takımı'nı çalıştıran vatandaşı Dick Advocaat için, "Advocaat'ın benim öğütlerime ihtiyacı yok. O, çok fazla uluslararası tecrübesi olan bir teknik direktör. Zaten Güney Kore Milli Takım oyuncularının da kendilerine güvenleri çok fazla, çok istekliler ve iyi bir takımlar. Onların, Dünya Kupası Finalleri'nde tekrar başarılı olacaklarını ümit ediyorum" dedi. Advocaat, yaklaşık 7 ay önce, vatandaşı Hiddink'in yerine Güney Kore Milli Takımı'nın başına getirilmişti.
Öte yandan bizim gözlerimiz de Trabzonspor'un G.Koreli futbolcusu Lee Yong'da olacak.
Mutlaka izleyin: Park Ji-sung
G.Kore'nin son yıllarda yetiştirdiği en önemli futbolcu olarak dikkatleri çeken Park Ji-sung PSV Eindhoven takımında oynadığı futbolla parladı. 1981 doğumlu olan Dung'un en önemli özelliği bitmeyen enerjisi, farklı bir top sürüş ve tekniğine sahip olması. PSV'de adından sıkça söz ettiren ve M.United'ın teklifini kabul eden Sung 4 milyon sterline transfer olmuştu. Sung uzun yıllar daha G.Kore'nin gururu olacak.
Teknik direktör: Dick Advocaat
Guus Hiddink'den görevi devralan Advocaat'ın üzerindeki öenmli bir baskı olacak. Vatandaşı Hiddink 2002'de G.Kore'yi dünya dördüncülüğüne taşımıştı şimdi Güney Kore halkı Dick'ten de aynı başarıyı istiyor. Hollandalı teknik direktor PSV'de kupa ve lig sampiyonlugu kazandıktan sonra bir ara Hollanda Milli Takımını çalıştırmıştı. Daha sonra senelerce Glasgow Rangers'ın başında bulunmuş, tartışılır bir performans sergileyip 2002'de Hollanda'yı Louis van Gaal'den devralmıştı.
Almanya'ya nasıl geldi?
İki grubun olduğu Asya'dan 1.gruptan ikinci olarak çıkan G.Kore 6 maçta 10 puan topladı. Suudi Arabistan ise 14 puanla lider olarak gruptan çıktı.
Rakipleri
Rakipleri:
Güney Kore Milli Takımı, Almanya'daki Dünya Kupası Finalleri'nde ilk maçını Afrika temsilcisi Togo'ya karşı 13 Haziran'da Frankfurt'ta yapacak. G Grubu'nda yer alan Güney Kore'nin diğer rakipleri ise Fransa ve İsviçre.
Muhtemel ilk 11
Lee Woon-jae, Kim Dong-jin, Choi Jin-cheul, Kim Jin-kyu, Lee Young-pyo, Kim Nam-il, Park Ji-sung, Lee Ho, Lee Chun-soo, Lee Dong-gook, Seol Ki-hyeon
Başarıları:
Şu ana kadar 5 kez (1954, 1986, 1990, 1994, 1998, 2002) Dünya Kupası'na katılma başarısını gösteren G.Kore'nin aldığı en büyük başarı 2002'deki dünya dördüncülüğü.
En çok milli formayı giyen futbolcu
Hong Myung-Bo (135)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu:
Cha Bum-Kun (55)
Togo
Kamerun, Nijerya, Mısır gibi Afrika devlerine ne oldu? Bitmenin eşiğine geldiler. Avrupa'nın üst düzey liglerinde oynayan futbolcularının kaprisleri, kendine dönük oynamaları sonucu onlar Afrika'da kaldı, takım ruhunu sahaya yansıtan, başarıya aç, genç yeteneklere şans veren Togo, Fildişi, Angola gibi takımlar Almanya 2006'ya geldi.
Togo bir Afrika takımı. Yani alt yapısı sağlam. Ama yetenekleri kısıtlı bir takım. Henüz Avrupa tarafından tam anlamıyla keşfedilemediler. Afrika Kupası'nda da yer alan ama puan toplama başarısı bile gösteremeyen Togo'nun Dünya Kupası'nda puan alması Afrika Kupası'ndan daha zor. Tanınan tek futbolcuları Arsenal'li Adebayor'uın olduğu düşünülecek olursa hali içler acısı.
Ama daha önce bir Senegal, bir Kamerun her ne kadar Togo kadar güçsüz olmasalar da Dünya Kupası'nda kendilerine göre önemli sayılabilecek bir başarıya imza atmışlardı. Bu arada Togo ilk defa bir Dünya Kupası'nda mücadele etme başarısını gösterdi.
Togo, Afrika Kupası'nda galibiyet alamayan Stephen Keshi'yi takımdan uzaklaştırmıştı. Keshi'nin gönderlmesinde her ne kadar galibiyet alamaması önemli olsa da takımın tek yıldız ismi Adebayor ile yaşadığı problemler ana neden olarak göze çarpmıştı.
Togo'nun en önemli isimler biri de futbol tarihinin en iyi kalecisi olarak gösterilen Kossi Agassa. Magic Hands lakaplı oyuncu Fransa'da forma giyiyor. Fransa'da forma giyen bir deiğer oyuncu da 30 yaşındaki kaptanları Jean Paul Abalo. Abalo Frnsa'nın vasat takımlarında oynasa da mili takım ile önemli işler yaptı.
Mutlaka izleyin: Emmanuel Adebayor
Togo'nun en büyük silahı ve en ünlü futbolcusu olarak gösterilen Emmanuel Adebayor Dünya Kupası elemelerinde 11 gol atarak ülkesini Almanya'ya getirdi. Bir dönem Monaco'da oynarken sergilemiş olduğu futbolla tanınan Adebayor, Arsene Wenger'in tavsiyesi üzerine Arsenal'e geldi. Dünya Kupası'nda takımının en büyük silahı olacak.
Teknik direktör: Otto Pfister
Almanların ünlü teknik direktörlerinden birisi olan Otto Pfister kendini Dünya Futboluna adamış iaimlerinden biri. Uzun yıllardan beri Almanya'da takım çalıştırmayan Otto Pfister dünyanın futbolda geri kalmış ülkelerinde futbolu yaymak ve yeni genç yetenekler keşfetmek için çok çalıştı. Arabistan yarımadasından Afrika'ya derken Pfister'i bu Dünya Kupası'nda kendi evinde Togo ile izleme fırsatı bulacağız. 67 yaşındaki Otto Pfister daha önce de belirttiğim gibi Afrika futboluna yabancı bir isim değil. Alman teknik adam daha önce Zaire (Şimdiki adıyla Demokratik Kongo), Mısır ve Tunus'u çalıştırmıştı. Alman teknik adamın Togo milli takımı ile olan sözleşmesi sadece Dünya Kupası'ndaki süreci kapsıyor. Togo Futbol Federasyonu Başkanı Rock Gnaasingbe ise yaptığı açıklamada ?Pfister'in Togo ile olan geleceğini Dünya Kupası'ndaki göstereceğimiz performans belirleyecek? dedi. Sizce de çok şey istemiyorlar mı Pfister'den?
Almanya'ya nasıl geldi?
Afrika elmelerinde Senegal, Zambiya, Kongo, Mali ve Liberya ile aynı grupta yer alan Togo'yu içlerinden en çok zorlayan takım Senegal oldu. Kora kor geçen mücadelede Togo deplasmanda Kongo'yu 3-2 yenerek kıl payı da olsa Almanya vizesini aldı.
Rakipleri
Togo eski bir Fransız sömürgesi ve Almanya'daki rakiplerinden biri de Fransa. Bakalım Togo yine eski bir Fransız sömürgesi olan Senegal'in 2002'de Fransa'ya yaptığını yapabilecek mi? Togo Türkiye'yi saf dışı bırakan İsviçre ve G. Kore ile de gruptan çıkma mücadelesi verecek. Togo'nun puan alabileceği tek takım olarak ise G. Kore gösteriliyor.
Taktik:
Togo'nun eski teknik direktörü Nijeryalı Stephen Keshi, Adebayor ve Senaya Yao Junior üzerinden oynuyordu. Keshi kadro yapısını da düşünürek 3-1-5-1 düzenini sahaya yansıtıyordu. Pfister ise 4-4-2'yi en başarılı temsilcilerinden biri, ama onun da güçlü rakiplere karşın temkinli bir kurgu hazırlaması düşünülüyor. Orta sahayı kalabalık ve dinamik oyunculardan kuran Togo ileride tek forvet olarak Adebayor'u kullanacak. Defansı Eric Akoto toparlayacak.
Muhtemel ilk 11
Kossi Agassa, Eric Akoto, Jean-Paul Abalo, Mohama Zanzan Atte-Oudeyi, Emmanuel Mathias, Junior Senaya, Yao Aziawonou, Sherif Touré, Alaixis Romao, Mohamed Kader Coubadja, Emmanuel Adebayor
Başarıları: -
(Togo'nun uluslararası organizasyonlarda henüz bir başarısı bulunmuyor.)
Grup H
İspanya
Barcelona, Real Madrid veya Villarreal'e hiç benzemiyor İspanya Milli Takımı. Amancio'lu 1970'li yıllardan sonra bir türlü toparlanamayan İspanya neredeyse her uluslararası turnuvaya katılmasına karşın önemli bir başarı elde edemedi. Bireysel yeteneği takım oyununa yansıtamayan İspanya'dan bu kupada da şampiyonluk veya final beklemek çok zor. Başarıya aç olan İspanya Federasyonu da Dünya Kupası'nda başarı sağlanabilmesi için kesenin ağzını açtı. Federasyon, futbolculara, çeyrek finale kalınması halinde 90 biner, yarı finale çıkılması durumunda 210 biner ve takımın finale kalması halinde ise 360 biner Euro ödeneceğini belirtti. Almanya'ya gidecek 23 futbolcu ve 4 kişilik teknik heyete verilecek ödülleri garantilemek için farklı sigorta şirketleri ile görüşen RFEA, toplam 14 milyon 580 bin Euro'luk sigorta yaptıracak.
Finallerde,Ukrayna, Tunus ve Suudi Arabistan ile aynı grupta bulunan İspanya'nın tur atlaması halinde, çeyrek veya yarı finalde Fransa ve Brezilya gibi takımlarla eşleşme olasılığı var. Luis Aragones kadroya 5 yeni isim çağırdı. Celta Vigo"dan Borja Oubina, Real Zaragoza'dan Cani, Getafe'den Jaime Gavilan, Real Betis'den Melli ve Villarreal'den Javi Venta... Bu oyuncularla İspanya çok da zor olmayan bu gruptan çıkabilir ama karşısına Almanya, İtalya gibi turnuva takımları çıkması halinde kupaya veda edebilir.
Mutlaka izleyin: Fernando Torres
Atletico Madrid'in yıldız futbolcusu Torres'in adı gün geçmiyor ki Avrupa'nın devleriyle anılmasın. Bakalım ekonomik açıdan sıkıntılı olan A.Madrid bu cazip tekliflere ne zamana kadar dayanacak ve eğer transfer gerçekleşirse bu durum Torres'in performansına nasıl yansıyacak. İspanya'nın en tehlikeli ismi tabii ki Raul. Ama izlenmesi gereken isim ise Fernando Torres. Fabregas, Reyes gibi isimlerin paslarıyla besleyecekleri bir Torres turnuvaya damgasını vurabilir.
Teknik direktör: Luis Aragones
İspanya'nın en iyi teknik adamların birisi olan Aragones Reyes ile Henry hakkında konuşmasına dek herkes tarafından sevilen bir isimdi. Ama Henry hakkında söyledikleriyle bir anda büyük bir tepkiyle karşılandı. Aragones kulüp takımlarıyla çeşitli başarılar yakaladı yakalamasına ama İspanya milli takımını çalıştırabilecek vizyona sahip olamadı bir türlü. İspanya Futbol Federasyonu bakalım bu hatasının ne zaman farkına varacak ve milli takımın başına dünyanın da hem fikir olduğu bir teknik adamı getirecek.
Almanya'ya nasıl geldi?
7.Grupta bulunan İspanya 2.olarak Almanya'ya geldi. Liderliği Sırbistan Karadağ'a kaptıran İspanya'yı Bosna Hersek 16 puanla takip etti. Belçika, Litvanya ve San Marino ise gruptan çıkabilecek puanları toplayamadılar.
Rakipleri
İspanya geçen yılların aksine bu kez kolay bir gruba düştü. Onları en çok zorlayacak takım bizim de yer aldığımız eleme grubundan kolaylıkla sıyrılan Ukrayna olacak. Tunus'un da ne yapacağı belli olmaz ama İspanya bu grubu lider olarak geçebilir. S. Arabistan ise grubun en zayıf takımı.
Kadro:
Kaleci: Iker Casillas (Real Madrid), Pepe Reina (Liverpool), Santiago Canizares (Valencia)
Defans: Antonio Lopez (Atletico Madrid), Pablo Ibanez (Atletico Madrid), Carles Puyol (Barcelona), Juanito (Real Betis), Melli (Real Betis), Asier del Horno (Chelsea), Joan Capdevila (Deportivo Coruna), Michel Salgado (Real Madrid), Sergio Ramos (Real Madrid), Carlos Marchena (Valencia), Javi Venta (Villarreal)
Orta saha: Cesc Fabregas (Arsenal), Jose Antonio Reyes (Arsenal), Andres Iniesta (Barcelona), Xavi (Barcelona), Joaquin (Real Betis), Borja Oubina (Celta Vigo), Ivan de la Pena (Espanyol), Jaime Gavilan (Getafe), Luis Garcia (Liverpool), Xabi Alonso (Liverpool), David Albelda (Valencia), Ruben Baraja (Valencia), Vicente (Valencia), Marcos Senna (Villarreal), Cani (Real Zaragoza)
Forvet: Fernando Torres (Atletico Madrid), Fernando Morientes (Liverpool), Raul (Real Madrid), David Villa (Valencia)
Başarıları:
Dünya Kupası'na 11 kez (1934, 1950, 1962, 1966, 1978, 1982, 1986, 1990, 1994, 1998, 2002) katılan İspanya 1950 yılında yarı final oynadı.
En çok milli olan futbolcusu:
Andoni Zubizarreta (126)
Milli formayla en çok gol atan futbolcusu:
Raul (42)
Ukrayna
Ukrayna ile eşleştiğimizde onları kolay lokma gibi gördük. Tek yıldızlarının Shevchenko olduğu ve onun oynamadığı bir Ukrayna'nın "hiç" olduğu yazıldı basınımızda. Ama her şey bir anda tersine döndü. Hiç beklemediğimiz Ukrayna çatır çatır oynadı futbolunu ve gruplardan en rahat çıkan takımların başında geldi. Biz ise hava atmakla yetindik.
Çok sağlam bir ekolden gelen Ukrayna son yıllarda ekolünün meyvelerini toplamaya başladı. SSCB zamanında futbolun kitabını yazan büyükleri şimdi Ukrayna'nın altyapısını kuvvetlendirmek için çaba sarfediyorlar. Bunun en önemli örneği de Andrij Shevchenko. Dünyanın en iyi 3 forvetinden biri olarak gösterilen Milanlı Shevchenko için herkes "keşke Ukrayna'da olmasaydı" dedi aynı Galli Giggs'e dedikleri gibi? "Yoksa şimdi daha farklı olurdu."
Ve Ukrayna da en sonunda vitrine çıkmayı başardı. Lobanovski, Blokhin gibi futbol efsanelerinin yüzünü kara çıkarmayan Ukraynalı futbolcuların ilk hedefi ikinci tura çıkabilmek. Çünkü ilk milli maçını 1992 yılında oyanayan bir takıma göre Dünya Kupası'nda ikinci tur önemli bir başarı. Ukrayna'nın en tehlikeli ismi kuşkusuz Shevchenko. Onun yanı sıra Vorobei, Voronin ve Dinamo Kiev'e geri dönerek kendisini yeniden bulan Sergij Rebrov da takımın diğer etkili futbolcuları.
Öte yandan Ukrayna'yı sarsan en önemli olay takımın en önemli futbolcusu olan Sheva'nın bir lig maçında sakatlanması oldu. 1 ay sahalardan uzak kalacağı açıklanan yıldız futbolcunun Dünya Kupası'nda oynayabileceği açıklandı.
Mutlaka izleyin: Shevchenko
Bu yıl Shevchenko'yu Türkiye olarak çok yakından tanıdık. Şampiyonlar Ligi'nde Milan formasıyla Fenerbahçe'ye 4 attılar, Ukrayna formasıyla da 3. Hepsinin mimarı da Ukraynalı futbolcuydu. Turnuva öncesi adı birçok kez Chelsea ile anıldı ama o Milan'ı bırakmak niyetinde değil. Van Basten, Baresi, Gullit Milan için neyse Shevchenko da aynı seviyede artık onlarla. O bir Milan efsanesi!
Teknik direktör: Oleg Blokhin
Ukrayna'da iki efsane vardır. Biri Lobanovski diğeri de Oleg Blokhin. 1952 doğumlu olan Blokhin son derece tecrübeli bir isim. Futbolculuk döneminde asıl ününe kavuşn Blokhin Dinamo Kiev takımının futbol tarihine adını altın harflerle yazdırırken, 1975 yılında da Avrupa'da yılın futbolcusu unvanına layık görüldü. Teknik direktörlük yaşamının büyük bir kısmını Yunanistan'da sürdüren Blokhin burada Olympiakos, PAOK, Ionikos, AEK gibi takımlarda yıllarını harcadı. 2003'ten bu yana Ukrayna milli takımının başında bulunan Blokhin, Shevchenko'dan sonra Ukrayna'nın en tehlikeli ismi.
Almanya'ya nasıl geldi?
Ukrayna Almanya vizesini en erken alan takımlardan biri. Deplasmanda topladığı altın değerindeki puanlarla son haftalara çok rahat giren Ukrayna'yı en çok zorlayan takımlar (!) ise Türkiye ve Yunanistan oldu.
Rakipleri:
Ukrayna'nın gruptaki en önemli rakibi senelerdir istediği başarıları bir türlü yakalayamayan İspanya. Diğer rakipleri ise tam dişine göre Afrika'dan Tunus ve Suudi Arabistan.
Başarıları:
Ukrayna'nın önemli bir başarısı bulunmuyor.
En fazla milli formayı giyen futbolcu:
Serhiy Rebrov (68)
Milli formayla en çok gol atan futbolcu:
Andriy Shevchenko (28)
Tunus
Tunus, her ne kadar Afrika futbolunun genel özelliklerini yansıtmasa da bu kıtada isim yapmış bir ülke. Hem milli takımlar bazında hem de kulüp takımları bazında Afrika'da son yıllara damgasını vuran Tunus, 2006 ile beraber 4. kez Dünya Kupası'na katılmış olacak. Son 3 yıldan beri Dünya Kupası vizesini almaya hak kazanan Tunus ilk kez 1978 Meksika'da boy göstermiş ve favorilerden Meksika'yı 3-1 yenerek hem sükse yapmış hem de bir ilke imza atmıştı. Bir Kuzey Afrika ülkesi olan Tunus finaller tarihinde galibiyet alan ilk Afrika ülkesi unvanına sahip oldu.
Afrika Kupası'nda da izlediğimiz Tunus vasat bir futbol sergilemiş ve çeyrek finalde Nijerya'ya yenilerek kupaya veda etmişti. Tunus'ta en çok dikkat çeken isim ise Brezilya asıllı Santos olmuştu. Hücum hattında yıllardan beri zorlanmayan Tunus'un en büyük handikapı orta sahasının defansif özelliklere sahip olmaması. Tunus'lu futbolcuların tipik özelliklerini hatırlamak için ülkemizdeki futbolculara bakmamız yeterli. Bouazizi, Jaziri, Kais gibi Tunus'un önde futbolcuları yıllarca ülkemizde forma giymişlerdi.
Mutlaka izleyin: Santos
Afrika Kupası'nda Kamerun'un Barcelona'da forma giyen forveti Samuel Eto'o dışında dikkat çeken bir diğer isim Tunus formasıyla dört gol atan Brezilya asıllı Francileudo Dos Santos'du... 17 yaşında futbol macerası için evinden ayrılan oyuncu, kendisini keşfeden Belçika'nın Standard Liege kulübünün yolunu tuttu. Burada bekleneni tam veremezken, Tunus'un Etoile Sahel takımına transfer olduğunda tam bir patlama yaptı. İki sezon içerisinde Tunus'ta 50 gole imza atarak, Fransız kulüplerinin ilgisini çekti ve 2001'de Sochaux'ya transfer oldu. Takma adı ünlü çizgi film kahramanı ?roadrunner? olan Dos Santos, 2003 yılında Tunus vatandaşı olduktan sonra bu ülkenin milli takımında oynamaya başladı. 2004 Afrika Kupası'nda beş golle gol krallığında ilk sırada yer alan Brezilyalı oyuncu, Tunus'un bu kupada şampiyonluğunda önemli rol oynadı. 1979 doğumlu oyuncu, Fransa Ligi'nde Sochaux formasıyla 144 maçta 53 gol attıktan sonra sadece 3.25 milyon euro bonservis bedeli karşılığında sezon başında bir başka Fransız ekibi Toulouse'a transfer oldu ve 10 maçta 3 gol attı
Teknik direktör: Roger Lemerre
Tunus'un en popüler ismi kuşkusuz Lemerre. Dünya futbolunda isim yapmış teknik direktörlerden biri olan Lemerre 1997 yılında Fransa milli takımında Aime Jacquet'nin yardımcılığına getirilmiş, 1998 Fransa Dünya Kupası'nın ardından milli takım teknik direktörlüğünü devralmıştı. Lemerre'li Fransa Milli Takımı zirvedeki yerini korumuş ve 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda şampiyonluğu kazanmıştı. Ancak yeterince gençleştirilmeyen Fransa Milli Takımı Kore ve Japonya'da düzenlenen 2002 Dünya Kupası'nda daha ilk turda elenince görevini bırakmak zorunda kalmıştı. Aynı yıl Tunus Milli Takımı'nın teknik direktörlüğüne getirilmiş ve bu takımla 2004 Afrika Uluslar Kupası Şampiyonu olmuştu. Son derece tecrübeli olan 1941 doğumlu Lemerre'in takım üzerindeki en büyük etkisi Fransız olması.
Almanya'ya nasıl geldi?
Afrika elemelerinde 5.sırada bulunan Tunus grubu lider olarak tamamladı. Tunus'u en çok zorlayan takım Fas olurken Gine de iyi bir performans sergilemesine karşın Almanya vizesi alamadı.
Rakipleri
Tunus bu Dünya Kupası'nda diğer kupalara nazaran kendisine güç açısından daha yakın takımlarla mücadele edecek. S.Arabistan ve Ukrayna ile ikincilik mücadelesi vermesi beklenen Tunus'u en çok İspanya zorlayacak.
Başarıları
Son 3 Dünya Kupası'na da katılma başarısını gösteren Tunus, şampiyonada ilk galip gelen Afrika takımı unvanına sahip. Fakat Tunus'un Dünya Kupalarında önemli bir başarısı yok.
En çok milli olan futbolcusu:
Sadok Attouga
Suudi Arabistan
Suudi Arabistan hep bildiğimiz gibi... Gelirler, giderler. Futbol değil renk ve harika fotoğraf kareleri bırakırlar. Suudi Arabistan için Almanya dini inançları için tehlikeli bir yer. Onlar da bunu bildikleri için tedbirlerini aylar öncesinden aldılar. Suudi Arabistanlı yöneticiler Almanya?ya bir grup görevli göndererek onlara şu emirleri verdi:
1.Frankfurt yakınlarında bulunan 31 bin nüfuslu Bad Nauheim'deki otelde Suudi takımına ayrılan 59 odadaki tüm alkollü içecekler kaldırılacak.
2.TV'deki porno siteleri de kapatılacak. Sağlık merkezinde müstehcen bulunan tablolar ve çıplak fotoğraflar indirilecek.
3.Otelin bayan personeli Suudi konukların kaldığı dönemde mini etek yerine pantolon giyecek.
4.Özel kurstan da geçirilen otel personeline bazı temel Arapça kelimeler de öğretilecek.
5.Ayrıca otelde bir mescit açılacak ve odalardaki tüm İncil'ler toplanacak.
6.1959'da Suudi Kralı Bin Abdül Aziz'in de dört hafta kaldığı Bad Nauheim'daki değişiklikler sadece otelle de sınırlı kalmayacak. Bu tarihi ziyaret sırasında şehrin önemli merkezlerine Suudi bayrakları çekilecek.
Bakalım bu tedbirler nasıl yansıyacak takıma. Daha önce de böyle tedbirler alınmış ama S.Arabistan?ın gelmiş geçmiş en önemli futbolcularından Said Al Owairan birçok kez kadınlarla basılmış ve içki içerken yakalanmıştı. Ama her seferde de Araplar onu affetmek zorunda kalmışlardı.
Mutlaka izleyin: Sami Al Jaber
O bir Arap efsanesi. 33 yaşında 4. kez Dünya Kupası?nda mücadele edecek olan Sami Al Jaber ilerleyen yaşına karşın Suudi Arabistan?ın en önemli silahı. 155 kez milli takım formasını giyen Jaber, 2002 yılında futbolu bıraktığını açıklamış ama baskılara dayanamayarak geri dönmüştü. Al Jaber Almanya?da Yasser Al Qahtani ile S.Arabistan?ın en önemli silahları olacak. Öte yandan orta sahada Mohammed Noor ve emektar kaleci Mohamed Al Deayea da mihenk taşları olacak Arabistan?ın.
Teknik Direktör: Marcos Paqueta
Daha önceki yıllarda Carlos Alberto Parreira gibi ünlü teknik adamları göreve getiren S.Arabistan, Almanya?da vasat bir teknik olan Marcos Paqueta?yla mücadele edecek. S. Arabistan kendisini Brezilya ekolüne yakın gördüğünden dolayı veya o ekolü benimsemek istediğinden dolayı Brezilyalıları takımın başına getirmek istiyor. Marcos Paqueta da bir Brezilyalı. Daha önceki yıllarda çok önmeli bir başarısı olmayan Paqueta?nın ne yapacağı merak konusu.
Almanya?ya nasıl geldi?
2 Gruplu Asya elemelerinden lider olarak çıkan S.Arabistan?ın tek rakibi G.Kore idi. Grupta mücadele eden Özbekistan ve Kuveyt varlık gösteremediler.
Rakipleri:
S.Arabistan kendisi gibi Dünya Kupası?nda önemli başarıları olmayan ekiplerle aynı grupta. Rakiplerinin arasında en güçlü takım ise kuşkusuz İspanya. Ukrayna Shevchenko ve Rebrov?lu kadrosuyla turnuvanın sürpriz yapabilecek takımlarından. Diğer bir takım da Afrika?nın gururu Tunus. Her ne kadar Afrika futbolunun tipik özelliklerini taşımasa ve Sellimi, Baya?lı kadrosundan güçsüz gözükse de tehlikeli bir ekip.
Taktik:
Suudi Arabistan futbolu Asya standartlarının üzerinde. Futbolu daha atletik, daha dinamik oynayan Araplar teknikten öte dayanıklılık ve hızlılık özelliklerine sahipler. Çölün Brezilyalıları olarak adlandırılsalar da bir iki futbolcu dışında estetikten haberleri yok . Paqueta 4-4-2 dizilişini kullandı elemelerde ve başarılı oldu. Bu Dünya Kupası?nda ise 4-4-2?den vazgeçerek orta sahayı kalabalık tutacak ve tek forvetle mücadele edecek.
Muhtemel ilk 11
Al Daeyea, Kathran, Tukar, Al Montashari, Al Bahri, Noor, Ali Kariri, Aziz, Al Shalhlb, Al Jaber, Al Qahtani
Başarıları:
Dünya Kupası için 4 kez (1994, 1998, 2002,2006) vize alan S.Arabistan?ın kayda değer en büyük başarısı Amerika?da oynadığı güzel futbol sonucu elemeleri geçip bir üst tura çıkmasıydı.
En çok milli olan futbolcusu:
Mohamed Al-Deayea (173)
Milli takım formasıyla en çok gol atan oyuncusu:
Majed Abdullah (67)
Biraz uzun oldu ama ksura bakmayın.
-
Gana kadrosu açıklandı;
2006 Dünya Kupası Finalleri'nde mücadele edecek olan Gana Milli Takımı'nda 23 kişilik Dünya Kupası kadrosu açıklanırken, Fenerbahçe'nin orta sahadaki yıldızı Stephen Appiah ve Ankaraspor'da forma giyen kaleci Richard Kingston da kadroda yer aldı.
Gana Milli Takım Teknik Direktörü Radomir Dujkoviç tarafından açıklanan ve Gana Futbol Federasyonu'nun resmi internet sitesinde yer alan milli takım kadrosunda Turkcell Super Lig'de forma giyen iki futbolcu da yer aldı. Fenerbahçe forması ile bu sezon başarılı maçlar çıkaran Stephen Appiah ile uzun yıllar Türkiye'de top koşturan, bir dönem Galatasaray'ın da kalesini koruyan ve Türk vatandaşlığına geçen Ankaraspor'un yedek kalecisi Richard Kingston da Gana Milli Takımı kadrosunda yer alarak, Dünya Kupası'nda mücadele etme hakkını kazandı.
Gana Milli Takımı'nın 23 kişilik Dünya Kupası kadrosunda yer alan isimler ve oynadıkları takımlar şöyle:
"Kaleciler: Sammy Adjei (Mohadon Sports Ashdod-İsrail), Richard Kingston (BB Ankaraspor-Türkiye), George Owu (Ashanti Gold)
Savunma Oyuncuları: Addoquaye Pappoe (Ashdod Tel-Aviv-İsrail), John Painstil (Hapoel Tel Aviv-İsrail), John Mensah (Rennes-Fransa), Issa Ahmed (Randers-Danimarka), Sammy Osei Kuffuor (AS Roma-İtalya), Hans Adu Sarpei (Vfl Wolfsburg-Almanya), Dan Quaye (Hearts of Oak), Habib Mohammed (King Faisal), Shilla Illiasu (Asante Kotoko)
Orta Saha Oyuncuları: Stephen Appiah (Fenerbahce-Türkiye), Michael Essien (Chelsea-İngiltere), Sulley Ali Muntari (Udinese-İtalya), Haminu Dramani (Red Star Belgrade-Sırbistan Karadağ), Eric Addo (PSV Eindhoven-Hollanda) Derek Boateng (AIK Solna-İsveç), Otto Addo (FSV Mainz 05-Almanya)
Forvet Oyuncuları: Asamoah Gyan (Modena-İtalya), Matthew Amoah (Borussia Dortmund-Almanya), Razak Pimpong (FC Copenhagen-Danimarka), Alex Tachie-Mensah (St. Gallen-İsviçre)"
-
Coupet mi Barthez mi ?
(REUTERS) - Fransa'nın hocası Raymond Domenech 23 kişilik oyuncu kadrosunu pazar günü açıklayacak. En fazla merak edilen konu ise Domenech'in Lyon kalecisi Coupet ve Marsilya kalecisi Barthez arasında yapacağı seçim. Konuyla ilgili konuşan Coupet "Raymond Domenech ve Bruno Martini (kaleci antrenörü) beni görmeye geldi. Koç, kararı pazar günü açıklayacağını söyledi." dedi. Coupet sözlerine şöyle devam etti: Kendimi her zaman bir numara olmak için hazırlarım. Eğer bunu yapamazsam nasıl tepki göstereceğimi de bilemem.
Coupet'nin Lyon'un üst üste kazandığı 5 şampiyonlukta ve iki sezondur Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı çeyrek finalde büyük katkısı vardı.
Öte yandan Fabien Barthez ise 1998 Dünya Kupası Şampiyonluğu'nda ve 2000 Avrupa Şampiyonluğu'nda Fransa'nın kalesini korumuştu.
İngilizlerin problemi çözüldü
İngiltere'nin Berlin Büyükelçiliği, 2006 Dünya Kupası Finalleri'nde mücadele edecek olan İngiltere Milli Takımı'nın ülkeye gelişi öncesi hazırlıklarını tamamladı.
2006 Almanya Dünya Kupası Sorumlusu Andy Battson hazırlıklara iki yıl önce başladıklarını söyledi. Battson konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Dünya kupasına katılacak takımlar arasında İngiltere en fazla taraftarı olan ülkelerden birisi.
Almanya'ya yaklaşık 100 bin İngiliz'in gelmesi bekleniyor. Biz İngiltere'nin Berlin Büyükelçiliği olarak büyük bir kampanya başlattık. Almanya'ya Dünya Kupası için gelecek olanlara büyükelçiliğin vereceği hizmeti tanıtım kampanyası başlattık. Hem Büyükelçiliği tanıtıyor hem de Almanya'da nelere dikkat etmeleri konusunda onları uyarıyoruz. Almanya'da onların en iyi yanlarını ön plana çıkarmaları için duyurular hazırladık. Basında eski Almanya üzerine çok şeyler okumamalarını tavsiye ediyoruz. Almanya'ya tarihi gözle bakmamalarını ve yeni modern Almanya'yı göz önünde almalarını salık veriyoruz" dedi.
Almanya aleyhine bilgi edinmelerinin ve Almanya'ya sadece tarihte yaşanan olumsuzlukları öne çıkararak bakmalarını pek salık vermeyen Battson, bunun önüne geçmek için bildiriler hazırladıklarını da duyurdu. Battson, "Özellikle Almanya ile ilgili okudukları ve duydukları üzerine hüküm yürütmek yerine Almanya'ya gelip bizzat görüp öyle karar vermelerini öneriyoruz. Geçmişe bakarsanız İngiltere taraftarlarını 'kötü not' aldıkları görülüyor. Onlar hakkında pek iyi düşünülmüyor. Oysa son yıllarda İngiltere'deki futbol taraftarları gerçek anlamda değişim gösterdi. Daha iyiye gidiş oldu. Ancak, bu göz ardı ediliyor. Dünyanın en iyi futbol ülkelerinden olan Almanya'ya ya en iyi İngiliz futbol taraftarları gelecek. Evet Almanya'ya gelin ve burada iyi vakit geçirmeye bakın" şeklinde konuştu.
Battson, hazırlıklar arasında yer alan ve büyük beğeni kazanan bir de kitaptan söz etti. Battson, "Almanya'daki 2006 Dünya Kupasına, İngiltere'nin Berlin Büyükelçiliği olarak İngiltere Futbol Federasyonu ile ortak bir çalışma başlattık. Bir ön hazırlık yaptık. Buna göre çok güzel bir kitap hazırlandı. Ve hatta bu kitapta benimle ilgili çok güzel bir söyleşi de mevcut. Ayrıca yine bu kitapta İngiltere Büyükelçiliği ve burada çalışanlarla ilgili ayrıntılı bilgilere de yer verdik" dedi.
Battson çalışmalara çok önceden başladıklarını da vurgulayarak, "Ayrıca özel bir bilgilendirme haritası hazırladık. Biz, Almanya 2006 Dünya Kupası hazırlıklarını 2 yıl önce başlatmıştık. Bu yol haritası üzerinde mesela maçların yapılacağı sahalara nasıl gidileceği, önemli sözcüklerin Almanca söyleniş biçimi gibi" diye konuştu.
Battson, asıl önemli hizmetlerinin ise Dünya Kupası maçları başlamadan kısa bir süre önce verecekleri danışma hizmetinin olacağını kaydetti. Battson konuyla ilgili olarak, "Call-center, yani 24 saat danışma hizmeti verecek telefon danışma birimi olacak. Onu buraya büyükelçilik içine kurduk. Bunun için 80 kişilik bir ekip hizmet verecek. İngiltere'den gelecek olan vatandaşlarımız hangi saat ve hangi konu olursa olsun bizi arayıp danışma hizmeti alabilecekler. Bu hizmet İngiltere'nin maç sonuçlarına bağlı olmayacak ve Dünya Kupası sona erene dek bu hizmeti vereceğiz. Ayrıca İngiltere'den gelecekler için çok çeşitli etkinlikler de düzenledik. Bunu taraftar gruplarıyla birlikte yaptık. Nürnberg, Köln gibi kentlerin yanı sıra Berlin'de de bu etkinlikler sürecek. İngiliz taraftarı Almanya'ya sadece futbol maçlarını izlemeye gelmiyorlar aynı zamanda yeni insanlarla tanışmaya, yeni şeyler öğrenmeye ve iyi vakit geçirmeye de gelecekler" şeklinde sözlerini ifade etti.
Boumsong eleştirilere cevap verdi
(REUTERS) - Newcastle United'lı defans oyuncusu Jean-Alain Boumsong Fransa ile Dünya Kupası'nda başarılı olacağına inandığını açıkladı.
Bir zamanlar Auxerre'de top koşturan 26 yaşındaki Fransız oyuncu son zamanlarda hakkında çıkan eleştirilere rağmen 13
Haziran'da İsviçre maçı ile başlayacakları Dünya Kupası'nda Fransa'nın ve kendisinin iyi performans göstereceğine inandığını söyledi.
Fransa'nın ünlü gazetesi L'Equipe'ye konuşan Boumsong: "Bana karşı bir oyun var ve üzerime iftiralar atılıyor. Buna rağmen ben güçlüyüm, ve kendimi geliştirmeye devam edeceğim." dedi.
Milli Takım'da Thuram ile birlikte defansın ortasında görev yapan Fransız oyuncu bu uyumlarının devam edeceğine inandığını ve Thuram ile birlikte iyi bir ikili oluşturduklarını ve iyi anlaştıklarını belirtti.
Boumsong Fransa Milli Takımı'nda 18 kez görev yaptı ve tek golünü 3 sene önce Japonya karşısında kaydetmişti.
Geçtiğimiz hafta Charlton'a 3-1 mağlup olan N.Castle kadrosunda yer alamayan Fransız oyuncu hafta sonu dönüşünü Chelsea maçında yaptı ve N'Zogbia'nın sakatlanması sonucu oyuna dahil olmuştu.
Ribery için geri sayım başladı!
(REUTERS) - Fransa Milli Takımı'nın 23 kişilik kadrosuna çağırılması beklenen Ribery için Almanya'da Fransa'nın yeni 'Zidane'ı olacak yorumu yapıldı. 60 Milyon nufüslü Fransa'nın önde gelen teknik direktörleri Ribery'i oluşturdukları ideal Fransa Milli Takımı kadrosunda gösterdiler.
23 yaşındaki genç futbolcuyla birlikte pazar günü açıklanacak 23 kişilik kadroda olup olmayacağı konuşulan bir başka isim ise Arsenal'in yıldızı Robert Pires.
32 yaşındaki Fransız oyuncu bu sezon Arsenal ile iyi bir sezon geçirdi ve 17 Mayıs Çarşamba günü Şampiyonlar Ligi finalinde Barcelona karşısında mücadele edecek.
Fransa'nın güçlü orta saha isimleri Zidane, Makelele, Vieira ve Barcelona'nın formda ismi Giuly'nin yanına kadroya alınacak isimler merakla bekleniyor.
Defansta 23 kişilik kadroda ismi açıklanıp açıklanmayacağını bekleyen iki isim ise Roma'lı Mexes ve M.United'lı Silvestre.
Fransa teknik direktörü Domenech'in orta saha dışında diğer mevkiilerde sürpriz yapması beklenmiyor. Defansı Thuram, Gallas, Boumsoung, Sagnol ve Eric Abidal ile oluşması beklenen Fransız Milli Takımı'nda kaleyi Lyon'un başarılı ismi Coupet koruyacak ve Barthez Almanya'da yedek soyunacak.
Forvette ise Henry, Trezequet ikilisine Liverpool formsayı giyen Cisse ve Lyon'un yırtıcı forveti Govou destek verecek. M.United'ta top koşturan Saha'nın da kadroda olması bekleniyor
-
Arjantin'de 23 kişi belrilendi;
(REUTERS) - Almanya'da mücadele edecek olan Arjanin'in 23 kişilik kadrosu José Pekerman tarafından açıklandı. Arjantin'de 100'den fazla ulusal takım forması giyen İnter'in kaptanı Javier Zanetti'ye Pekerman yer vermedi.
Bayern Münih'in defans oyuncusu Martin Demichelis ve Deportivo'dan Aldo Duscher ise beklenenin aksine Almanya'ya götürülmeyen isimlerdendi.
River Plate'in kalecisi German Lux sürpriz bir şekilde çağırılmazken, Independiente'den Oscar Ustari çağırıldı.
Sakatlığının ardından Lionel Messi'de
Almanya'da mücadele eden isimlerden biri olacak.
Kaleciler
Roberto Abbondanzieri (Boca Juniors)
Leo Franco (Atlético Madrid)
Oscar Ustari (Independiente)
Defans Oyuncuları
Roberto Ayala (Valencia)
Gabriel Heinze (Manchester United)
Nicolás Burdisso (Inter Milan)
Gabriel Milito (Zaragoza)
Leandro Cufré (Roma)
Juan Pablo Sorín (Villarreal)
Fabricio Coloccini (Deportivo La Coruña)
Ortasaha oyuncuları
Juan Román Riquelme (Villarreal)
Javier Mascherano (Paulista)
Luis González (FC Porto)
Maxi Rodríguez (Atlético Madrid)
Pablo Aimar (Valencia)
Lionel Scaloni (Deportivo La Coruña)
Esteban Cambiasso (Inter Milan)
Forvetler
Hernán Crespo (Chelsea)
Javier Saviola (Sevilla)
Carlos Tévez (Corinthians)
Julio Cruz (Inter Milan)
Rodrigo Palacio (Boca Juniors)
Lionel Messi (FC Barcelona)
İran kadrosunu açıkladı ;
(REUTERS) - Dünya Kupası'nda D Grubu'nda mücadele edecek olan İran'da Almanya'da mücadele edecek olan kadro belirlendi. Teknik direktör Branko İvankoviç yurt dışında oynayan 5 futbolcuyu kadrosuna aldı.
Kaleciler: Ebrahim Mirzapour (Foolad Khuzestan), Vahid Talebloo (Esteghlal Teheran), Hassan Roudbarian (Pas).
Defans: Yahya Golmohammadi (Saba Battery), Mohammad Nosrati (Pas), Rahman Rezaei (AC Messina), Sattar Zare (Bargh Shiraz), Hossein Kaabi (Foolad Khuzestan), Sohrab Bakhtiarizadeh (Saba Battery), Amir Hossein Sadeqi (Esteghlal Teheran).
Orta saha : Javad Nekounam (Sharjah/VAE), Anderanik Teymourian (Abomoslem Khorasan), Mehdi Mahdavikia (Hamburg SV), Fereydoon Zandi (Kaiserslautern), Ali Karimi (Bayern Munich), Mehrzad Madanchi (Persepolis), Javad Kazemian (Persepolis).
Forvet: Ali Daei (Saba Battery), Vahid Hashemian (Hannover 96), Reza Enayati (Esteghlal Teheran), Arash Borhani (Pas), Masoud Shojai (Saipa), Rasoul Khatibi (Sepahan Isfahan)
İtalya'da Totti kadroda Vieri yok:
(REUTERS) - İtalya teknik direktörü Marcello Lippi Almanya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası'nda İtalya adına mücadele edecek olan futbolcuları açıkladı. Sezon ortasında ayağı kırılan yıldız futbolcu Francesco Totti kadroya alındı.
Kaleciler: Gianluigi Buffon (Juventus), Angelo Peruzzi (Lazio), Marco Amelia (Livorno)
Defans: Cristian Zaccardo (Palermo), Alessandro Nesta (AC Milan), Fabio Cannavaro (Juventus), Gianluca Zambrotta (Juventus), Marco Materazzi (Inter Milan), Fabio Grosso (Palermo), Massimo Oddo (Lazio), Andrea Barzagli (Palermo).
Orta saha: Andrea Pirlo (AC Milan), Gennaro Gattuso (AC Milan), Daniele De Rossi (AS Roma), Mauro Camoranesi (Juventus), Simone Perrotta (AS Roma), Simone Barone (Palermo).
Forvet: Luca Toni (Fiorentina), Alessandro Del Piero (Juventus), Francesco Totti (AS Roma), Alberto Gilardino (AC Milan), Filippo Inzaghi (AC Milan), Vincenzo Iaquinta (Udinese).
Fildişi'de açıkladı;
(REUTERS) - İlk kez Dünya Kupası'na katılan Fildişi Sahilleri zorlu bir grupta yer alıyor. C Grubu'nda Arjantin ve Hollanda gibi zorlu takımlarla mücadele edecek olan Fildişi Sahilleri'nin diğer rakibi ise Sırbistan Karadağ.
Kaleciler
Boubacar Barry Copa (KSK Beveren)
Gerard Gnanhouan (Montpellier)
Jean-Jacques Tizie (Esperance Tunis)
Savunma Oyuncuları
Etienne Arthur Boka (Strasbourg)
Cyrille Domoraud (Creteil)
Emmanuel Eboue (Arsenal)
Blaise Kouassi (ES Troyes)
Abdoulaye Meite (Marseille)
Abib Kolo Toure (Arsenal)
Marc Zoro (FC Messina)
Ortasaha Oyuncuları
Guy Roland Demel (Hamburg)
Emerse Fae (Nantes)
Kanga Gauthier Akale (Auxerre)
Romaric Ndri Koffi (Le Mans)
Gilles Yapi Yapo (Young Boys)
Gnegneri Yaya Toure (Olympiakos)
Didier Zokora (St Etienne)
Forvet Oyuncuları
Aruna Dindane (Lens)
Didier Drogba (Chelsea)
Bonaventure Kalou (Paris Saint-Germain)
Abdoul Kader Keita (Lille)
Arouna Kone (PSV Eindhoven)
Bakari Kone (Nice)
Tunus'tan tanıdık yüzler;
(REUTERS) - Tunus'ta kadro açıklanırken, bu sezon Turkcel Süper Lig'de mücadele eden takımlarda yer alan Sofiene Melliti, Kais Ghodhbane, Anis Ayari ve Riadh Bouazizi'nin yanı sıra bir dönem G.Antepspor'da oynayan Ziad Jaziri de ülkelerini temsil edecek. Roger Lemerre, 3. kez katılacakları Dünya Kupası'nda mücadele edecek olan 23 kişilik kadroyu belirledi.
İspanya, Ukrayna ve Suudi Arabistan ile karşılaşacak olan Tunus, Tolouse forması altında 18 gol atan Brezilya doğumlu Francileudo dos Santos ile rakip kalelerde gol arayacak.
Kaleciler
Ali Boumnijel (Club Africain)
Hamdi Kasraoui (Esperance Tunis)
Adel Nefzi (US Monastir)
Savunma Oyuncuları
David Jemmali (Bordeaux)
Hatem Trabelsi (Ajax)
Mehdi Meriah (Etoile du Sahel)
Anis Ayari (Samsunspor)
Alaeddine Yahya (Saint-Etienne)
Radhi Jaidi (Bolton Wanderers)
Karim Hagui (Strasbourg)
Karim Saidi (Lecce)
Ortasaha Oyuncuları
Jawhar Menari (Nürnberg)
Adel Chedli (Nürnberg)
Mehdi Nafti (Birmingham City)
Sofiene Melliti (Gaziantepspor)
Hamed Namouchi (Rangers)
Riadh Boazizi (Kayseri Erciyesspor)
Kais Ghodhbane (Diyarbakirspor)
Forvet Oyuncuları
Francileudo dos Santos (Toulouse)
Ziad Jaziri (Troyes)
Karim Zdiri (Rosenborg)
Yassine Chikhaoui (Etoile du Sahel)
Issam Jomaa (Lens).
Polonya'da Syzmkowiak kadroda ;
(REUTERS) - Pawel Janas, pazartesi günü açıkladığı Almanya'da mücadele edecek olan 23 kişilik kadroda, 2005 yılında Liverpool'un Avrupa şampiyonluğunda büyük bir pay sahibi olan Dudek'e kadroda yer vermedi. Kaleyi Celtic'te forma giyen Artur Boruc koruyacak.
Ayrıca eski kaptan Tomasz Klos da Almanya'da forma giyemeyecek. Janas ileri uçta, Marek Saganowski ve şampiyon Apollon Limassol'dan Luksz Sosin'e yer vermezken onların yerine Almanya'da, Pawel Brozek, Ireneusz Jelen, Maciej Zurawski ve Grzegorz Rasiak gol arayacak.
Trabzonspor'un Polonyalı yıldızı Miroslav Szymkowiak da Almanya'da mücadele edecek.
Kaleciler
Artur Boruc (Celtic)
Tomasz Kuszczak (West Bromwich Albion)
Lukasz Fabianski (Legia)
Savunma Oyuncuları
Jacek Bak (Al-Rayan)
Mariusz Jop (FK Moscow)
Michal Zewlakow (Anderlecht)
Marcin Baszczynski (Wisla Krakow)
Seweryn Gancarczyk (Metallist Charkow)
Mariusz Lewandowski (Shakhtar Donetsk)
Dariusz Dudka (Wisla Krakow)
Ortasaha oyuncuları
Jacek Krzynowek (Bayer Leverkusen)
Miroslaw Szymkowiak (Trabzonspor)
Radoslaw Sobolewski (Wisla Krakow)
Euzebiusz Smolarek (Borussia Dortmund)
Kamil Kosowski (Southampton)
Arkadiusz Radmoski (Austria Wien)
Sebastian Mila (Austria Wien)
Damian Gorawski (FK Moscow)
Piotr Giza (Cracovia)
Forvetler
Maciej Zurawski (Celtic)
Grzegorz Rasiak (Southampton)
Pawel Brozek (Wisla Krakow)
Ireneusz Jelen (Wisla PlocK)
Paraguay Santa Cruz ile vuracak ;
(REUTERS) - Almanya Dünya Kupası'nın başlamasına sayılı günler kalırken, Paraguay'da Anibal Ruiz 23 kişilik kadroyu açıkladı. Real Zaragoza'dan Kayserispor'a transfer olan Delio Toledo da kadroda.
Kaleciler
Aldo Bobadilla (Libertad)
Derlis Gomez (Luqueno)
Justo Villar (Newell's Old Boys)
Defans Oyuncuları
Denis Caniza (Cruz Azul)
Julio Cesar Caceres (River Plate)
Carlos Gamarra (Palmeiras)
Julio Manzur (Santos)
Jorge Nunez (Estudiantes)
Paulo Da Silva (Toluca)
Delio Toledo (Kayserispor)
Ortasaha Oyuncuları
Roberto Acuna (Deportivo La Coruna)
Edgar Barreto (NEC Nijmegen)
Carlos Bonet (Libertad)
Diego Gavilan (Newell's Old Boys)
Jose Montiel (Olimpia)
Carlos Humberto Paredes (Reggina)
Christian Riveros (Libertad)
Julio Dos Santos (Bayern Münih)
Forvet Oyuncuları
Salvador Cabanas (Jaguares)
Jose Cardozo
Nelson Cuevas (Pachuca)
Nelson Haedo Valdez (Werder Bremen)
Roque Santa Cruz (Bayern Munich)
Scolari Quaresma'ya Portekiz kadrosunda yer vermedi;
(REUTERS) - Portekiz'de Luiz Felipe Scolari, Almanya'da Portekiz formasını taşıyacan 23 oyuncuyu belirledi. Açıklanan kadroda Ricardo Quaresma'ya yer vermemesi şaşkınlıkla karşılandı.
FC Porto'nun şampiyonluğunda ve kupa başarısında büyük bir pay sahibi olan genç oyuncu, U21 kadrosunda yer verildi.
Portekiz'de sakatlıklarından dolayı Jorge Andrade, Alex ve Joao Moutinho da kadroda yer alamayan isimlerdendi.
Kaleciler
Quim (Benfica)
Ricardo (Sporting Lisbon)
Bruno Vale (Estrela da Amadora)
Defans Oyuncuları
Caneira (Sporting Lisbon)
Ricardo Carvalho (Chelsea)
Ricardo Costa (FC Porto)
Paulo Ferreira (Chelsea)
Fernando Meira (VfB Stuttgart)
Miguel (Valencia)
Nuno Valente (Everton)
Ortasaha Oyuncuları
Boa Morte (Fulham)
Costinha
Deco (FC Barcelona)
Figo (Internazionale)
Maniche (Chelsea)
Petit (Benfica)
Cristiano Ronaldo (Manchester United)
Simão (Benfica)
Tiago (Olympique de Lyon)
Hugo Viana (Valencia)
Forvetler
Nuno Gomes (Benfica)
Pauleta (Paris Saint Germain)
Hélder Postiga (Saint-Etienne)
[Hayret bir şey yahu...]
Brezilya'da 23 kilşk kadroyu açıkladı ;
(REUTERS) - Ve Carlos Alberto Parreira aylardan beri basında çıkan haberlere son noktayı koydu. Brezilyalı teknik adam Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Alex'i kadroya almadı. Fenerbahçe'de Anelka'dan sonra Alex de Almanya'da milli formayı giyemeyecek.
Kaleciler: Dida (AC Milan), Julio Cesar (Inter Milan), Rogerio Ceni (Sao Paulo)
Defans: Cafu (AC Milan), Cicinho (Real Madrid), Lucio (Bayern Munich), Juan (Bayer Leverkusen), Roberto Carlos (Real Madrid), Gilberto (Hertha Berlin), Cris (Olympique Lyon), Luisao (Benfica)
Orta saha: Edmilson (Barcelona), Juninho Pernambucano (Olympique Lyon), Emerson (Juventus), Ze Roberto (Bayern Munich), Gilberto Silva (Arsenal), Kaka (AC Milan), Ricardinho (Corinthians)
Forvet: Ronaldo (Real Madrid), Robinho (Real Madrid), Ronaldinho (Barcelona), Adriano (Inter Milan), Fred (Olympique Lyon).
Ukrayna'nın kozu Rebrov ;
(REUTERS) - Ukrayna Milli Takımı Teknik Direktörü Oleg Blokhin Almanya 2006 Dünya Kupası için kafasında şekillendirdiği 23 kişilik kadroyu açıkladı. Eski Fenerbahçeli Rebrov'un yer aldığı kadroda şu oyuncular bulunuyor;
Kaleciler: Oleksander Shovkovsky (Dynamo Kiev), Andriy Pyatov (Vorskla Poltava), Bogdan Shust (Shakhtar Donetsk)
Defanslar: Andriy Nesmachny (Dynamo Kiev), Vladyslav Vashchyuk (Dynamo Kiev), Serhiy Fyodorov (Dynamo Kiev), Volodymyr Yesersky (Dnipro Dnipropetrovsk), Andriy Rusol (Dnipro Dnipropetrovsk), Dmytro Chigrinsky (Shakhtar Donetsk), Vyacheslav Svidersky (Arsenal Kiev)
Orta Sahalar: Anatoly Tymoshchyuk (Shakhtar Donetsk), Oleg Gusiev (Dynamo Kiev), Ruslan Rotan (Dynamo Kiev), Serhiy Nazarenko (Dnipro Dnipropetrovsk), Oleg Shelayev (Dnipro Dnipropetrovsk), Andriy Husin (Krylya Sovietov Samara), Maxim Kalinichenko (Spartak Moscow)
Forvetler: Andriy Shevchenko (AC Milan), Andriy Voronin (Bayer Leverkusen), Serhiy Rebrov (Dynamo Kiev), Artyom Milevsky (Dynamo Kiev), Andriy Vorobei (Shakhtar Donetsk), Olexiy Belik (Shakhtar Donetsk)
Almanya'nın kadrosu ;
(REUTERS) - Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak olan Almanya'da teknik direktör Jurgen Klinsmann 23 kişilik kadroyu açıkladı. Kadroda milli takımı bırakacağı konuşulan Oliver Kahn da yer aldı. Fenerbahçe ile adı anılan 32 yaşındaki Jens Nowotny'nin ve B.Dortmund'un genç ismi David Odonkor'un kadroya alınması şaşkınlık yarattı.
Kaleciler: Jens Lehmann (Arsenal), Oliver Kahn (Bayern Munich), Timo Hildebrand (VfB Stuttgart)
Defans: Arne Friedrich (Hertha Berlin), Robert Huth (Chelsea), Marcell Jansen (Borussia Moenchengladbach), Philipp Lahm (Bayern Munich), Per Mertesacker (Hanover 96), Christoph Metzelder (Borussia Dortmund), Jens Nowotny (Bayer Leverkusen)
Orta saha: Michael Ballack (Bayern Munich), Tim Borowski (Werder Bremen), Torsten Frings (Werder Bremen), Sebastian Kehl (Borussia Dortmund), Bernd Schneider (Bayer Leverkusen), Bastian Schweinsteiger (Bayern Munich), Thomas Hitzlsperger (VfB Stuttgart)
Forvet: Gerald Asamoah (Schalke 04), Miroslav Klose (Werder Bremen), Oliver Neuville (Borussia Moenchengladbach), Lukas Podolski (Cologne), Mike Hanke (Werder Bremen), David Odonkor (Borussia Dortmund)
Çek Cumhuriyeti'nde Heinz var Jun yok ;
(REUTERS) - Almanya'da düzenlenecek olan Dünya Kupası'na sayılı günler kala takımlar birbir kadrolarını açıklamaya başladılar. Karel Bruckner yönetimindeki Çek Cumhuriyeti'nde de Dünya Kupası'nda mücadele edecek olan kadro belirlendi.
G.Saray'da istenilen performansı sergileyemeyen Marek Heinz kadroda yer bulurken elemelerde birçok kez forma şansı bulan Beşiktaş'ın Çek futbolcusu Tomas Jun kadroya alınmadı.
Öte yandan teknik direktör Karel Bruckner kadroda bazı futbolcularının sakatlık problemleri olduğunu açıkladı. Sakatlıktan yeni çıkan Jan Koller'in yanı sıra, Vladimir Smicer, Vratislav Lokvenc ve Zdenek Grygera'nın sakatlıkları bulunuyor. Eğer bu futbolcuların sakatlıklarının geçmemesi halinde yerlerine yeni futbolcular seçilecek.
Kaleci: Jaromir Blazek (Sparta Prague), Petr Cech (Chelsea), Antonin Kinsky (Saturn Ramenskoye)
Defans: Zdenek Grygera (Ajax Amsterdam), Marek Jankulovski (AC Milan), Martin Jiranek (Spartak Moscow), Radoslav Kovac (Spartak Moscow), Pavel Mares (Zenit St Petersburg), David Rozehnal (Paris St Germain), Tomas Ujfalusi (Fiorentina)
Orta saha: Tomas Galasek (Ajax Amsterdam), David Jarolim (Hamburg SV), Pavel Nedved (Juventus), Jaroslav Plasil (Monaco), Karel Poborsky (Ceske Budejovice), Jan Polak (Nuremberg), Tomas Rosicky (Borussia Dortmund), Vladimir Smicer (Girondins Bordeaux)
Forvet: Milan Baros (Aston Villa), Marek Heinz (Galatasaray), Jan Koller (Borussia Dortmund), Vratislav Lokvenc (Red Bull Salzburg), Jiri Stajner (Hanover 96).
Sırbistan'da 2.02'lik dev forvet Nikola Zigic kadroda;
REUTERS) - Dünya Kupası'nda C Grubu'nda mücadele edecek olan Sırbistan Karadağ'da Almanya'da forma giyecek olan kadro açıklandı.
Sırbistan Karadağ teknik direktörü Ilıja Petkoviç Galatasaray'dan Sasha İliç'in yanı sıra Ankaraspor'un kalecisi Dragoslav Jevriç'i de kadroya aldı.
Kaleci: Dragoslav Jevric (Anakaraspor), Oliver Kovacevic (CSKA Sofia), Vladimir Stojkovic (Nantes)
Defans: Goran Gavrancic (Dynamo Kiev), Ivica Dragutinovic (Sevilla), Mladen Krstajic (Schalke), Nemanja Vidic (Manchester United), Milan Dudic (Red Star Belgrade), Nenad Djordjevic (Partizan Belgrade), Dusan Basta (Red Star Belgrade)
Orta saha: Dejan Stankovic, (Inter Milan), Igor Duljaj (Shakhtar Donetsk), Predrag Djordjevic (Olympiakos Piraeus), Ognjen Koroman (Portsmouth), Albert Nadj (Partizan Belgrade), Sasa Ilic (Galatasaray), Zvonimir Vukic (Partizan Belgrade), Ivan Ergic (Basel)
Forvet: Savo Milosevic (Osasuna), Mateja Kezman (Atletico Madrid), Nikola Zigic (Red Star Belgrade), Danijel Ljuboja (VFB Stutgart).
İsviçre'nin kadrosu;
(REUTERS) - Türkiye'yi baraj maçında eleyerek Dünya Kupası'na katılmaya hak kazanan İsviçre'de Almanya'da mücadele edecek olan kadro açıklandı. İsviçre teknik direktörü 'Kobi' Kuhn son haftalarda Young Boys formasıyla mükemmel maçlar çıkaran 29 yaşındaki Hakan Yakın'ı kadroya almadı. Öte yandan Kuhn Arsenal'in 19 yaşındaki futbolcusu Johan Djourou'ya şans verdi.
Kaleciler: 1-Pascal Zuberbuehler (FC Basel), 21-Fabio Coltorti (Grasshoppers Zurich), 12-Diego Benaglio (CD Nacional)
Defans: 2- Johan Djourou (Arsenal), 3-Ludovic Magnin (VfB Stuttgart), 4-Philippe Senderos (Arsenal), 13-Stephane Grichting (Auxerre), 17-Christoph Spycher (Eintracht Frankfurt), 19-Valon Behrami (Lazio), 20-Patrick Mueller (Olympique Lyon), 23-Philipp Degen (Borussia Dortmund)
Orta saha: 5-Xavier Margairaz (FC Zurich), 6-Johann Vogel (AC Milan), 7-Ricardo Cabanas (Cologne), 8-Raphael Wicky (Hamburg SV), 10-Daniel Gygax (Lille), 14-David Degen (FC Basel), 15-Blerim Dzemaili (FC Zurich), 16-Tranquillo Barnetta (Bayer Leverkusen),
Forvet: 9-Alex Frei (Rennnes), 11-Marco Streller (Cologne), 18-Mauro Lustrinelli (Sparta Prague), 22-Johan Vonlanthen (NAC Breda)
Zico'nun Japonya'sı;
(REUTERS) - 2006 Dünya Kupası'nda mücadele edecek olan Japonya'da teknik direktör Zico 23 kişilik kadroyu açıkladı. Zico'nun forvette Yokohamalı Tatsuhiko Kubo'nun yerine Seiichiro Maki'yi tercih etmesi tartışmalara yol açarken, Yanagisawa ve Takahara ise Zico'nun forvette güvendiği diğer isimler.
Celtic'de forma giyen Nakamura ve Bolton'da futbol hayatını sürdüren Nakata ise Japonlar'ın orta sahadaki tecrübeli isimlerinden bir kaçı.
F Grubu'nda Brezilya, Avustralya ve Hırvatistan ile mücadele edecek olan Japonya, ilk maçını 12 Haziran'da Guus Hiddink'in çalıştırdığı Avustralya ile yapacak.
İşte Japonya'nın 23 kişilik kadrosu;
Kaleciler - Yoshikatsu Kawaguchi (Jubilo Iwata), Yoichi Doi (FC Tokyo), Seigo Narazaki (Nagoya Grampus Eight)
Defanslar - Tsuneyasu Miyamoto (Gamba Osaka), Alex (Urawa Reds), Yuji Nakazawa (Yokohama F-Marinos), Makoto Tanaka (Jubilo Iwata), Akira Kaji (Gamba Osaka), Keisuke Tsuboi (Urawa Reds), Yuichi Komano (Sanfrecce Hiroshima)
Orta Sahalar - Hidetoshi Nakata (Bolton Wanderers), Shunsuke Nakamura (Celtic), Shinji Ono (Urawa Reds), Junichi Inamoto (West Bromwich Albion), Koji Nakata (FC Basel), Takashi Fukunishi (Jubilo Iwata), Mitsuo Ogasawara (Kashima Antlers), Yasuhito Endo (Gamba Osaka)
Forvetler - Atsushi Yanagisawa (Kashima Antlers), Naohiro Takahara (Hamburg), Masashi Oguro (Grenoble), Keiji Tamada (Nagoya Grampus Eight) Seiichiro Maki (JEF United Chiba)
Fransızlar'da açıkladı ;
Fenerbahçe'nin yıldız oyuncusu Nicholas Anelka, Fransa Milli Takımı'nın 2006 Dünya Kupası kadrosuna alınmadı.
Fransa Milli Takımı Teknik Direktörü Raymond Domenech, Almanya'daki finallerde mücadele edecek 23 kişilik futbolcu kadrosunu açıkladı.
Domeneceh, Olympique Marsilya'da forma giyen Galatasaray'ın eski oyuncusu Franck Ribery ve İngiltere'nin Wigan Athletic takımında oynayan Pascal Chimbonda'yı kadroya dahil ederken, Fenerbahçeli Anelka'yı milli takıma çağırmadı.
Fransa Milli Takımı'nın Almanya 2006 Dünya Kupası Finalleri'ne katılacak 23 kişilik kadrosunda şu isimler yer alıyor:
Kaleciler: Fabien Barthez (Olympique Marsilya), Gregory Coupet (Olympique Lyon), Mickael Landreau (Nantes)
Defans: Eric Abidal (Olympique Lyon), Jean-Alain Boumsong (Newcastle United), Pascal Chimbonda (Wigan Athletic), William Gallas (Chelsea), Gael Givet (Monaco) Willy Sagnol (Bayern Munih), Mikael Silvestre (Manchester United), Lilian Thuram (Juventus)
Orta Saha: Vikash Dhorasoo (Paris St Germain), Alou Diarra (Racing Lens), Claude Makelele (Chelsea), Florent Malouda (Olympique Lyon), Patrick Vieira (Juventus), Zinedine Zidane (Real Madrid)
Forvet: Djibril Cisse (Liverpool), Thierry Henry (Arsenal), Franck Ribery (Olympique Marseille), Louis Saha (Manchester United), David Trezeguet (Juventus), Sylvain Wiltord (Olympique Lyon)
Portakallar'ın kadrosu;
(REUTERS) - 9 Haziran'da start alacak Dünya Kupası öncesi Hollanda teknik direktörü Marco Van Basten Almanya'da mücadele edecek 23 kişilik kadrosunu açıkladı.
Daha önce Makaay'ı kadroya dahil etmeyeceğini açıklayan Van Basten bu kararından dönmedi.
Kaleciler: Edwin van der Sar (Manchester United), Maarten Stekelenburg (Ajax Amsterdam), Henk Timmer (AZ Alkmaar).
Defanslar: Kew Jaliens (AZ Alkmaar), Jan Kromkamp (Liverpool), Andre Ooijer (PSV Eindhoven), John Heitinga (Ajax Amsterdam), Khalid Boulahrouz (SV Hamburg), Joris Mathijsen (AZ Alkmaar), Giovanni van Bronckhorst (Barcelona), Tim de Cler (AZ Alkmaar).
Orta sahalar: Mark van Bommel (Barcelona), Philip Cocu (PSV Eindhoven), Denny Landzaat (AZ Alkmaar), Hedwiges Maduro (Ajax Amsterdam), Wesley Sneijder (Ajax Amsterdam), Rafael van der Vaart (SV Hamburg).
Forvetler: Dirk Kuijt (Feyenoord), Ruud van Nistelrooy (Manchester United), Jan Vennegoor of Hesselink (PSV Eindhoven), Arjen Robben (Chelsea), Robin van Persie (Arsenal), Ryan Babel (Ajax Amsterdam).
Meksika'nın kadrosu;
Daha önce Dünya Kupası'nda mücadele edecek 26 kişilik bir aday kadro açıklayan Ricardo Lavolpe, Almanya'da mücadele edecek olan 26 kişilik kadroda çıkartılan ilk isim sakatlanan Jaime Lozano olurken, diğer isimler Kongo ile dostluk maçında yeterli bir performans gösteremeyen Israel Lopez ve Joel Huiqui oldu.
Lavolpe, Nisan ayında kadroda yer vermeyeceğini açıkladığı Cuauhtémoc Blanco'ya da şan vermedi.
İşte Meksika'nın kadrosu;
Kaleciler;
Oswaldo Sánchez (Chivas)
Jesús Corona (Tecos)
Guillermo Ochoa (América)
Savunma Oyuncuları;
Rafael Márquez (FC Barcelona)
Claudio Suárez (Chivas USA)
Francisco Rodríguez (Chivas)
José Antonio Castro (América)
Mario Méndez (Monterrey)
Ricardo Osorio (Cruz Azul)
Carlos Salcido (Chivas)
Andrés Guardado (Atlas)
Gonzalo Pineda (Chivas)
Ortasaha Oyuncuları;
Antonio Naelson (Toluca)
Luis Pérez (Monterrey)
Pavel Pardo (América)
Gerardo Torrado (Cruz Azul)
José García (Atlas)
Ramón Morales (Chivas)
Forvet Oyuncuları;
Guillermo Franco (Villarreal)
Jared Borgetti (Bolton Wanderers)
Francisco Fonseca (Cruz Azul)
José Arellano (Monterrey)
Omar Bravo (Chivas)
Bayagı fazla oldu.
-
Ronaldinho Pareira'yı korkuttu;
Brezilya Teknik Direktörü Carlos Alberto Parreira, Şampiyonlar Ligi Finali'nde Ronaldinho'nun ortaya koyduğu performansın Dünya Kupası'na daha dikkatli olmaları tezini güçlendirdiğini belirtti. Arsenal'in yaklaşık olarak 70 dakika 10 kişi olduğuna dikkat çeken eski Fenerbahçe teknik direktörü Parreira Barcelona'nın çok zorlandığını ifade etti.
Ronaldinho başta olmak üzere Barcelona'nın yıldız futbolcularının 90 dakika markaj altında olduğunu söyleyen Parreira oyuncularını uyardı. Parreira Ronaldinho'nun performansını beğenmediğini de sözlerine ekledi.
Kore'de Jı Sung Park Şoku;
(REUTERS) - Güney Kore Milli Takımı'nın ve Manchester United'ın başarılı orta saha oyuncusu Park Ji-sung takımının 23 Mayıs'ta Senegal ile oynayacağı hazırlık maçında sakatlığıdan dolayı forma giyemeyecek. Bileğinde sakatlığı bulunan Koreli oyucunun takım doktoru Park Hyun-chul tarafından yapılan kontrollerdekendisini çok fazla yormamasını ve dinlenmeye ihtiyacı olduğu söylendi.
Güney Kore, G Grubu'nda Fransa, İsviçre ve Togo ile bir üst tur için mücadele verecek.
Lehmann'a tepki;
(REUTERS) - Almanya Milli Takımı kalecisi Jens Lehmann, Barcelona maçında Eto'o'ya yaptığı hareketten dolayı kırmızı kart görüp takımını 10 kişi bırakınca basının hedefi oldu. Bild gazetesi 'Lehmann'a kırmızı! Arsenal nakavt oldu' manşeti atarken, Berlin Kurier ise 'Dehşet! Cehennem! Kabus! Drama! Jens Lehmann kızardı!' başlıklarını attı.
Der Tagesspiegel gazetesi 'Lehmann finali kaybetti' açıklaması yaparken, deneyimli kalecinin Almanların gözünde bir kahramandan sıfıra döndüğü yazıldı.
Arsenal'in kalesini koruyan tecrübeli eldiven, Dünya Kupası'nda Oliver Kahn'ın önünde Alman Milli Takımı'nda birinci kaleci olarak görev yapacak.
-
-
En yaşlı ülke Çek Cumhuriyeti;
Ülke/Ortalama Yaş
Cek Cumhuriyeti 28.7
Trinidad & Tobago 28.6
Brezilya 28.5
Fransa 28.4
Austraya 28.3
Italya 28.3
USA 28.0
Japonya 27.5
Portekiz 27.5
İsveç 27.5
Hırvatistan 27.4
Meksika 27.3
Sırbistan 27.3
Kosta Rika 27.1
Tunus 27.0
Angola 26.6
Polonya 26.6
Hollanda 26.5
Iran 26.5
Ekvador 26.4
Ukrayna 26.4
Almanya 26.4
Arjantin 26.2
Paraguay 26.1
Güney Kore 26.0
Suudi Arabistan 25.8
İngiltere 25.5
İspanya 25.5
Fildişi Sahilleri 25.5
Togo 25.5
Gana 25.0
İsviçre 24.9
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Volkan. -- 29 Mayıs 2006; 22:24:45 > -
23-29 Mayıs Arası Hazırlık maçları adı lazım olmayan bir bahis sitesinden;
-
Bugün'ün haberleri;
(REUTERS) - Dünya Kupası farklı rekabetleri de beraberinde getirdi. Hazırlıklarını İsviçre'de Park Hotel'ta sürdüren Brezilya, otel yöneticilerini de sevindirdi.
Birçok Brezilyalı futbolcunun odasını müşterilerine bir geceliğine kiralayan yöneticiler 'Ronaldinho'nun, Ronaldo'nun yatağını' internet üzerinden açık artırmaya sundu.
Ronaldinho'nun odası açık artırmada 850 Frank'a ulaştı. Kaka, Adriano, Roberto Carlos'un da odalarının bulunduğu açık artırmada en çok paraya ulaşan ise 1010 İsviçre Frangı (826 Dolar) ile Ronaldo oldu.
İsviçre'nin Weggis beldesinde yer alan Park Hotel'in asistan menajeri Philipp Musshafen Ronaldo'nun açık artırmada en üst sırada olmasının sürpriz olduğunu ifade etti.
Japonya'nın en iyi oyuncularından biri olarak gösterilen Shinji Ono teknik direktör Zico tarafından yedeğe çekildi.
2002 yılında 'Asya'da Yılın Futbolcusu' seçilen Ono tepkisini "Daha önce hiç yedek kalmadım. Buna alışık değilim" sözleriyle dile getirdi.
Japonya'nın Brezilyalı teknik direktörü Zico Ono'nun yerine ilk 11'e Takashi Fukunishi'yi almıştı.
Umudunu hala koruyan Ono "Her zaman ilk 11'de oynuyormuşum gibi hazırlanacağım. Dünya Kupası'nda forma giyeceğime eminim. Takımın performansı bir futbolcudan çok daha önemli. İnanıyorum ki şansım geri dönecek" dedi.
Bangladeş'de Wc sınac erteetti.
(REUTERS) - Dünya Kupası heyecanı sadece katılacak ülkelerde değil diğer ülkelerde de son derece heyecanla bekleniyor. Buna bir örnek de Bangladeş'ten. Bangladeş'te bir üniversite öğrencilerin itirazlarına dayanarak Dünya Kupası zamanına denk gelen sınav tarihlerini erteledi.
Üniversite yetkilileri "Sınıflar 14 Temmuz'a kadar boş olacak" açıklamasını yaptı.
Çeklerde Rosicky endişesi;
(REUTERS) - Dünya Kupası'nda E Grubu'nda mücadele edecek olan Çek Cumhuriyeti'nde Rosicky'nin sakatlanması takımda endişe yarattı.
Takımın en önemli isimlerinden biri olarak gösterilen ve gelecek sezon Arsenal'da forma giyecek olan Thomas Rosicky sakatlığından dolayı Kosta Rika ile oynanacak olan hazırlık karşılaşmasında forma giyemeyecek.
Ayağından sakatlanan Rosicky'nin sakatlığı çok ciddi olmasa da teknik direktör Karel Bruckner'i zora soktu.
Çek Cumhuriyeti'nde Vladimir Smicer'in de sakatlığı devam ediyor. Jan Koller de sakatlıktan daha yeni çıkan futbolculardan sadece biri.
-
Duydum ki Kanal 1 veriyormuş Dünya Kupasını 
Eurosport'dan izlerim daha iyi be
Bu arada TV'nin hangi maçları vereceği falan açıklandı mı? -
Bütün maçları verecekler.Güntekin Onay ve Okay Karacan da Kanal 1 ile anlaşmış maç sunmak için.Ama Ntv'den kopmadılar tabi,sadece maç WC maçı anlatmak için Kanal 1 ile anlaştılar. -
Ölüm grubu adı nereden geliyor ?
Almanya 2006'da, C grubu için herkes ölüm grubu tanımlaması yapıyor. Peki merak ettiniz mi bu ölüm grubu nereden geliyor? Hemen anlatalım. Yıl 1978. Arjantin'de darbe olmuş. Jorge Videla yönetimindeki askeri cunta iktidarda, hükümete karşı çıkan herkesi hemen denize atıyor.
Özgürlükler kısıtlanmış, ortam gergin. İşte o yıl Arjantin, evindeki Dünya Kupası'nda ezeli rakibi Brezilya ve İtalya ile aynı grupta yer alıyor. Ve bir gün general Videla, futbolcularla toplantı yapıyor.
Kaptan, 'Grup zorlu, herşey olabilir' diyor. General emri veriyor: "Elenmeyi, hatta kupayı kaybetmeyi düşünmeyin, yoksa hepinizi eleriz" Sonuç ortada. Arjantin Milli Takımı, finalde o dönemki işkenceler nedeniyle askeri cuntayı protesto eden Hollanda'yı 3-1 yenip şampiyon oluyor. İşte ölüm grubu oradan geliyor...
Gelelim Aralık 2005'e. Final kuralarını Pele çekiyor ve Arjantin'i Hollanda'nın da yer aldığı ölüm grubuna yolluyor. 2002'de gruptan çıkamayan Tangocular, Pele'ye kızgınlar, hatta ileri gidip Siyah İnci'nin bunu kasıtlı yaptığını savunuyorlar.
Suudiler Felaket Yaşamaz
(REUTERS) - Suudi Arabistan teknik direktörü Marcos Paqueta takımın 2002 Dünya Kupası'nda yaşadığı ağır hezimetin bir daha yaşanmayacağı konusunda emin olduğunu belirtti.
Brezilyalı hoca takımın Frankfurt'taki idmanında : "Şu an buradayız ve gidebildiğimiz yere kadar gitmek istiyoruz." dedi.
Takımının nereye kadar gidebileceği konusunda bir tahmini olmadığını belirten teknik adam, olası bir çeyrek final'in kendileri için büyük başarı olacağını söyledi.
Paqueta Suudi Arabistan'ta görev yapalı birkaç ay olmuş ve bu süre içerisinde Suudi Arabistan'ın futbol anlamında gelişimine katkıda bulunmuştu.
Çek Cumhuriyeti'ni, hazırlık maçında 2-0 yenen Suudi Arabistan'ın mücadeleyi yeni yeni öğrendiğini belirten deneyimli hoca: "Gerçekten kendimize güvenimiz var ve ulusal anlamda güçlü takımlara karşı mücadele etmenin zor olduğunu takımım gün geçtikçe daha iyi kavrıyor. Al-Deayea ve kaptan Sami Al-Jaber takımımızın kilit oyuncuları ve genç oyuncular için ikisi de ayrı birer örnek." dedi.
Suudi Arabistan Almanya 2006'da H grubunda Ukrayna, İspanya ve Tunus ile birlikte mücadele edecek.
İtalya 18. maçında da yenilmedi.
(REUTERS) - Uzun bir süredir yenilgisizliğini sürdüren İtalya, 18 maçında da yenilmedi. Cuma günü oynanan hazırlık karşılaşmasında İtalya, Ukrayna ile golsüz berabere kaldı.
İtalya, ilk yarının son anlarında ortasaha oyuncusu Daniele de Rossi ile gole yaklaşırken, Ukrayna'da Andriy Voronin son anlarda yakaladığı çok net gol pozisyonundan yararlanamadı.
Maçın ardından konuşan Marcello Lippi, 1-1 kaldıkları İsviçre maçından daha iyi oynadıklarını, oyuncularda Serie A'nın 14 Mayıs'ta tamamlanmasından dolayı yorgunluk olmalarına rağmen, ikinci yarıda 20 dakika çok iyi oynadıklarını ama sonrasında kontrolü kaybettiklerini ifade etti.
Kaynak : Superspor.
-
Nakamura Hırvatistan'ı Kızdırdı!
Japonya'nın orta saha oyuncusu Shunsuke Nakamura, gruplarındaki rakiplerinden Avustralya'nın, tecrübesizliğine rağmen Hırvatistan'dan daha güçlü olduğunu söyledi.
Japon haber ajansı Kyoto'ya verdiği röportajda, Japonya'nın 2006 Dünya Kupası Finalleri'ndeki şansını ve rakiplerini değerlendiren oyun kurucu Shunsuke Nakamura, rakipleri Hırvatistan'a taş attı. Nakamura, Avustralya'nın Hırvatistan'dan daha iyi bir takım olduğunu ifade ederek, "Bana göre, Avustralya'nın oyun stili, Japonya'ya çok benziyor. Bu nedenle de Avustralya'nın, bizi, Hırvatistan'dan daha çok zorlayacağını düşünüyorum" dedi.
Dünya Kupası'ndaki ilk maçını Pazartesi günü Avustralya ile oynayacak olan Japonya'da Nakamura, Avsutralyalı oyuncuları da değerlendirerek, "Orta sahalarındaki, savunmaya dönük oynayan Vince Grella, topla çok iyi oynuyor ve iyi oyun kuruyor. İtalya'da oynayan bir başka orta saha oyuncusu Marco Bresciano, sakatlık söylentilerine rağmen yine de takımının en etkili oyuncularından birisi olacak" diye konuştu.
İskoçya Premier Lig şampiyonu Celtic'de forma giyen Nakamura, grupta Brezilya'nın en güçlü takım olduğunu da vurgulayarak, "Bence, Hırvatistan maçı bizim için daha kolay olacak. Brezilya ile 2005 Konfederasyon Kupası'nda karşılaştık ve 2-2 berabere kaldık. Ancak bu maç bir ölçü olamaz. Ronaldinho, her zamankinden daha tehlikeli olacak. Brezilya ile gruptaki en son maçı biz yapacağız. Bu da bizim için büyük avantaj olacak. Çünkü Brezilya, grubun en tehlikeli takımı" şeklinde konuştu.
2006 Dünya Kupası'nda F Grubu'nda yer alacak olan Japonya, Brezilya, Avustralya ve Hırvatistan ile ikinci tura çıkma mücadelesi yapacak.
Dersimiz Kosta Rika;
REUTERS) - Almanya, Dünya Kupası açılış maçında karşılaşacağı Kosta Rika'yı daha yakından tanımak için kültür ve yaşam tarzı hakkında bilgi edinmeye çalışıyor.
Bu konu hakkında video klipleri ve Orta Amerika'yı anlatan kısa film izleyen Almanlar rakiplerini her anlamda çözmek için seferber oldular.
Takım kaptanı Ballack oyuncuların dersten oldukça zevk aldığını söylerken "Çok eğitici bir ders oldu. Onların kültürleri hakkında duyduğumuz şeylerin hepsini sevdik" dedi.
Parreira hakemlerden umutlu;
REUTERS) - Brezilya teknik direktörü Carlos Alberto Parreira düzenlediği basın toplantısında hakemlerin şiddeti kontrol etmesini ve oyuncuları koruması gerektiğini söyledi.
Dünya Kupası öncesinde bu tür şeylerin hep söylendiğini belirten deneyimli teknik adam "Geçmişte bu tür sözleri duyduklarını ve bu defa bunların uygulanmasını istediklerini" belirtti.
Parreira ayrıca "Futbolda daha az faul olursa, izlemesi daha iyi olacak. Şu ana kadar bir çok defa söz verildi ama hiçbiri gerçekleşmedi" diye konuştu.
Arjantin Tam Gaz!
Arjantin Milli Takımı, 2006 Dünya Kupası'nın hazırlıklarını Almanya'nın Nürnberg Kenti'nde, günde çift antrenmanla sürdürüyor.
9 Haziran'da başlayacak olan 2006 Dünya Kupası'nın hazırlıklarını Almanya'nın Nürnberg Kenti'nde sürdüren Arjantin Milli Takımı, günü çift antrenmanla tamamladı. Akşam antrenmanında Teknik Direktör Jose Pekerman, takıma kros çalışması yaptırırken, aralarında Messi, Aimar ve Santa Cruz'un da bulunduğu 6 futbolcu ise, takımla çalışmaya katılmayarak, düz koşu ve kısa pas çalışması yaptı
Ronaldo'ya özel krampon
Brezilya Milli Takımı'nın golcüsü Ronaldo'nun ayağında yaşadığı sakatlığa rağmen giyeceği özel ayakkabı sayesinde Hırvatistan karşısında kesinlikle forma giyeceği bildirildi.
Brezilya'nın Yeniz Zelanda ile oynadığı ve 4-0 kazandığı hazırlık maçında forma giyen ve takımının birde golüne imza atan Ronaldo'nun bu maçta sakatlanması üzerine, milli takım doktorlarının özel isteği ile Nike firmasından özel krampon sipariş edildi. Brezilyalı yetkililer de Real Madrid ile temasa geçerek, Ronaldo'nun özel kramponlarını göndermelerini istediler. Brezilya Milli Takım doktoru Jose Luis Runco, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Ronaldo'nun 13 Haziran'daki Hırvatistan maçında tamamen hazır olacağını ve bu konuda hiç kimsenin şüpheye düşmemesi gerektiğini ifade ederek, "Ronaldo'nun ayağında son bir kaç haftadır su toplanmıştı. Ancak şu an böyle bir problem yok ve Ronaldo, Hırvatistan maçında kesinlikle oynayabilecek" dedi.
Bu arada, Ronaldo'nun Brezilya Milli Takımı ile birlikte yanında götürdüğü Nike'ın temsilcisi Ingo Ostrovsky'de Ronaldo'nun ayağındaki problem için özel bir dikiş sistemi ile üretilmiş kramponlar üretildiğini ve Brezilyalı futbolcunun her an bunları kullanabileceğini söyledi.
Kaynak :Superspor.
-
E artık kupa başlıyor yarın Kostarika ile karşılaşacak Almanya'da Ballack oynamayacak.Fakat Kosta Rika'nın gücü belli Avrupa'da oynayan tek bir oyuncuları var oda Serie B'de Brescia'da oynayan Martinez.Wanchope boştaydı bu sene çok güçsüz bence Kosta Rika.Podolski ve Klose şanslı olurlarsa en az 3 farklı biter diyorum.
Polonya'da elemelerde 8 gol atan Tomasz Frankowski kadroya çağrılmadı.Ebi Smolarek oynayacak yerine.Zurawski ile bakalım uyum saglayabilecekler mi?Ekvador Quito'da 3.800 metrede Brezilya ve Arjantin'i tek farklı mağlup etmeyi başarmıştı fakat Almanya onlar için hem soğuk,hem de rakım düşük.
Polonya'nın Almanya'ya Ekvador'dan daha yakın oldugunu düşünürsek,daha çabuk ısınacakları kesin buraya.Tek sorun kale gibi görünüyor.0-0'lık bir beraberlik beklesemde eşitligi bozacak olan takım Polonya olur.
Bu arada Cisse'ye çok üzüldüm.Yerine Govou çağrılmış.
-
ah ulan biz yokuzki şurada -
harika bir başlık!
tebrik ederim.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
