Profil: Ghent | DonanımHaber Forum

Ghent (Emre Akça) · Asus altına konu açtı. 6 yıl

Asus ROG Zephyrus Sorularınız var ise ...

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · İkinci El Araç / Oto İlanları ve Her Türlü Oto Ekipmanları altına konu açtı. 7 yıl

Audi S3 - [8V] - Ön Tampon

2 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · Diğer Android Telefonlar altına konu açtı. 7 yıl

Turkcell T50 Açılmıyor

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · Ekran kartı altına konu açtı. 10 yıl

VGA Tavsiyesi lütfen :)

4 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · Samsung altına konu açtı. 10 yıl

Samsung Galaxy Alpha Tanıtıldı

Son aylarda yoğun olarak konuşulan ve fotoğrafları internete sızan Samsung'un yeni telefonu Galaxy Alpha resmen tanıtıldı. İşte Apple'ın iPhone 6'sından önce gelen Galaxy Alpha'nın özellikleri ve fiyatı...

Samsung'un çok konuşulan metal çerçeveli telefonu Galaxy Alpha, sonunda resmi olarak tanıtıldı. İnceliğiyle öne çıkan Alpha'yla ilgili söylentilerin çoğu doğru çıkmış gibi görünüyor.

4.7 inç'lik bir ekrana sahip Galaxy Alpha, metal çerçevesi nedeniyle iPhone'a çok benzer bir görünüme sahip. iPhone 6'nın da 4.7 inç'lik bir ekranla geleceğini biliyoruz; bu yüzden Samsung onun için bir rakip hazırlamış olsa gerek. Metal çerçeve dışında stil olarak Galaxy S5'i anımsatan telefon, her zamanki fiziksel giriş düğmesine sahip. Telefonun arka yüzü ise her zamanki gibi plastik. Parmak izi tarayıcısına sahip olan telefon, su geçirmezlik sunmuyor.

Super AMOLED ekran teknolojisini kullanan Galaxy Alpha'nın ekran çözünürlüğü ise sadece 720x1280. Exynos 5 Octa (dört çekirdek 1.8GHz'te, diğer dört çekirdek 1.3GHz'te çalışıyor) işlemciyle gelen telefon, 2GB RAM'e sahip ve kutusundan Android 4.4.4 KitKat ile çıkacak. 32GB depolama alanı sunan Galaxy Alpha, iPhone'lara benzer şekilde herhangi bir microSD'yle genişleme olanağı sunmuyor.

12 megapiksel kamera, 2.1 megapiksel ön kamera, 4G+ LTE bağlantısı, 1.860mAh pil, telefonun diğer özellikleri arasında. 6.7mm'lik kalınlığı ise onu şimdiye kadarki en ince Galaxy cebi yapıyor.

Telefonun SIM yuvası görünürlerde olmadığından, arka kapağın açıldığını ve microSD yuvası olmasa da, pile ulaşılabildiğini umuyoruz.

Galaxy Alpha, 12 Eylül'de beş farklı renk seçeneğiyle (Charcoal Black, Dazzling White, Frosted Gold, Sleek Silver ve Scuba Blue) piyasaya sürülecek. Telefonun açıklanan yurtdışı fiyatıysa 689 dolar. Bu fiyat, Galaxy S5 ile S5 Mini arasında bir yere tekabül ediyor.

Alıntıdır.

Apple'a o kadar laf atan Android'ciler bunu da açıklasın şimdi :) iPhone kopyası olma yolunda güzel bir adım.

6 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · PC Ses Sistemleri ve Ses Kartları altına konu açtı. 10 yıl

Amatör İncelemem :) Philips SPA5300 vs Edifier M3200

Selamlar,sevgiler.

İki ses sistemini kendi kendime karşılaştırırken, belki alacak olan arkadaşlara yol gösterir diye düşünerek, bir video çekip inceleme yazmak istedim. Umarım faydalı olur. Bu arada neden iki adet ses sistemi var acaba diye düşünüyorsanız; biri kendim, diğeri de kuzenim için alınmıştır. Hangisinin kime gittiğini yazmayayım ki taraflı falan diye yorumlanmasın :)

Önemli not! : Kesinlikle profesyonel anlamda bir inceleme değildir. Amatör ötesidir. iPhone 5S ile kaydedilmiştir. Ürünlerin ses kalitesi gerçeği yansıtmayabilir,videoda bahsedilen distorsion'ların bir kısmı iPhone'un mikrofon distortion'u ile birleşmiş olabilir. Ses sistemlerinden çok fazla anlamam. Tamamen tüketici fikirleri içermektedir. İki marka ile de ilgili bir bağım vs. yoktur. Mümkün olduğunca objektif ve açık yorumlamaya çalışılmıştır =)

Videoyu da upload olduktan sonra ekleyeceğim.

Round 1 : Dizayn
Her ne kadar bu round göreceli olsa da, kişisel fikrim ; Dizayn anlamında rakibi Edifier M3200'den çok da aşağı kalmayan SPA5300, sadece kalite anlamında bir tık altta diye düşünüyorum. Phlilips'in ön kısımı açıkta ve oldukça şık. Arka kapak ise bariz plastik malesef. Edifier'da kullanılan yumuşak kumaş kaplama,arkalarının tamamen piano black olması (uydulardan bahsediyoruz) ve üst kısımlarına lazer gibi birşeyle işlenmiş yine cam yüzeyi gibi logoları çok daha kalite katıyor. Kırmızı şerit Philips'te daha mat, Edifier bu çizgiye biraz daha parlaklık eklemiş ve görüntü daha iyi. Pratiklik anlamında Edifier daha yüksek olmasına rağmen daha az yer kaplıyor ve bir LCD nin yanında bence daha iyi duruyor. Philips ise kumaş kaplama kullanmanın ses kalitesini bozduğunu iddia ederek (bknz: internet sitesi) açık kolon dizaynı ve aerodinamik koruyucu + kırmızı şeritleri ile biraz gaming bir tipe sahip. Edifier'in logoları arka kapağın sağına gri bir tonda laser ile yazılmış, Philips'te ise gördüğünüz gibi kolonun tam ortasında bir logo yer alıyor.

Subwoofer'larda Philips 8'gen ve ahşap bir woofer kullanmış. 8 gen tasarımın performans anlamında daha iyi ve kaliteli olduğunu söylüyor. (yine internet sitesi alıntısıdır.) Uydularda olduğu gibi tasarım burda da aynı, kolon açıkta ve aerodinamik koruyucular ile çevrilmiş, kırmızı şerit ile donatılmış. Arka kısımda ahşap ile plastiğin birleştiği kısımlar daha kaliteli duruyor. Woofer havalandırmasından'dan içeri baktığınızda kolonu görüyorsunuz. Arka kapak da malesef düz mat siyah plastik. Ön aerodinamik koruyucular şeffaf, ve kolonu çevreleyen kapak ise piano black olmaya çalışmış ancak tam olarak başaramamış. Edifier'in subwooferi yine kaliteli bir kumaş kaplama ve parlak kırmızı çizgi ile karşılıyor sizleri. Arka kapaktaki birleşim yerlerinde biraz ucuzluk hissi mevcut olsa da, yine kullanılan ahşap kabin başarılı. Woofer havalandırmasından içeri bakınca benim haz etmediğim bir görünütü ile karşılaşıyorsunuz; kahverengi bir PCB board. Ön kumaşı çıkarırsanız, Philips'in aksine bir adet kolon bir adet de diktörgen mid-range speaker görüyorsunuz.

Her iki sistemin de uzaktan volume ayarı mevcut. Philips piramitimsi bir tasarım ve daha kolay dönen bir tekerlek kullanmış fakat o yeşil led ışık çok ucuz duruyor. Philips'in sahip olduğu tek piano black kaplama bu parçada mevcut. Edifier ise biraz daha büyük fakat metal bir tekerlek kullanmış. Etrafını saran kırmızı led şerit ise gece gerçekten harika duruyor. Ayriyetten bu parçada birçok yüksek kalite ses sisteminde olmayan da bir özellik mevcut; kulaklık ve mic girişi.

Dizayn round'unda Edifier diyorum.

Round 2: Ses kalitesi
Video'da da bahsettiğim gibi Philips bazı şarkılarda çok fazla distortiona maruz kalıyor. Sesi %40-50'tan fazla açtığınızda speakerlar başka bir dünyaya geçiyor ve ses kalitesi bozulmaya başlıyor.Fakat genelde canlı, sizi saran, hatta bazı parçalarda orda olduğunuzu hissettiren bir kalitesi mevcut. Bas Edifier'a göre daha tok vuruyor, ancak wooferin çıkışının arkada konumlandırılması bence iyi bir fikir olmamış. Tizler çok daha fazla, hatta videoda duyabilirseniz bariz fazla. Edifier açık iken Philips'i devreye soktuğumda tiz farkı bariz iken, tam tersi durumda Edifier'in eklenmesi sanki hiçbir fark yaratmıyor gibi geliyor. Edifier tiz konusunda biraz sıkıntılı. Tizler derinden geliyor, ve canlı değiller fakat kesinlikle vasat değil. Tiz sevmeyen arkadaşlar için ideal. Fakat bahsettiğim gibi bu farkı yalnızca başka bir hoparlör ile kıyasladığınızda fark ediyorsunuz. Tek başına Edifier'da sizi saatlerce başından kaldırmadan eğlendirebilir. Woofer malesef Philips kadar tok değil, daha yapay bir bas sesi var, sanki masa vuruyormuşsunuzcasına. Bu kısımda Philips'in ses kalitesi açıkça önde.

Edit: Videoda Edifier'in volume'unun daha yüksek olduğunu söyledim fakat iş biraz tersi. Edifier'i sonuna kadar açabiliyorsunuz çünkü ses seviyesi Philips'e göre düşük. Philips'i sona kadar açarsanız ses bozulmaları meydana geliyor ancak desibel olarak daha yüksek.

Ses kalitesi : Philips distortion'lar olmasına rağmen açık ara önde.

Round 3: Fiyat

İki seti de gittigidiyor.com'dan satın aldım, Edifier 119 TL , Philips 179 TL. Bu durumda bu round'un da galibi Edifier oluyor.

Sonuçlara bakıldığında dizayn faktörünün kişiden kişiye değiştiğini düşünürsek, fiyat/performans olarak Edifier önde duruyor. 60 TL fark sizin için sıkıntı değilse, Philips biraz daha canlı (ingilizce crisp diye bir kelime vardır; tatlı, çıtır çıtır) ses kalitesi sunuyor,atla deve bir fark olmamasına karşın birçok kullanıcı için aradaki fiyat farkının seçimlerde etkilileyici olacağını düşünüyorum.

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

1

Ghent (Emre Akça) · Notebook - Ultrabook - Oyuncu Dizüstü Tavsiye Bölümü altına konu açtı. 10 yıl

Macbook Rehberi - Retina vs Non-Retina

Macbook Satın Alma Rehberi

Daha önce hiç Apple - Mac OS kullanmadıysanız, eminim ki sizde benim gibi, için için merak ediyorsunuzdur.. Virüs yok, yok çok hızlı,hata vermiyor, vs.vs. gibi kulaktan kulağa dolaşan efsaneleri duymuş,ve belki de yine benim gibi bu kez alacağınız bilgisayarın Mac olmasına karar vermiş olabilirsiniz.

Retina mı Normal Macbook mu?

Apple Macbook Pro diyince artık sadece Retina olan modelleri önünüze seriyor, çünkü diğer seriler eskide kaldı. Fakat bir model var ki, nedese 2012'nin ortasından beri mağzalarda,sitede,ve işin garibi bu model, yeni çıkan Retina Macbook Pro'lardan çok daha fazla satıyor.(Bizim ülkemizde bu model ile baz retina model arasında 500 TL fark var. ABD'de ise bu fark 100 dolar olmasına rağmen bu istatistik değişmiyor.) Daha ağır,daha yavaş,daha düşük çözünürlüklü,daha kalın...Peki neden daha çok satıyor?

1. Depolama kapasitesi
Macbook Pro(Bundan sonra MBP olarak anılacaktır) (Mid 2012) yeni Retina modellerle kıyaslandığında 5400rpm'lik 500 GB'lık bir Hard disk ile geliyor. Retina modeller ise yalnızca SSD hard disk ile satılıyor; ve 3.400 TL verdiğinizde sadece 128 GB bir depolamaya sahip oluyorsunuz. Bu alanı 512GB SSD isterseniz vereceğiniz ücret malesef 4799 TL.
Birçok kullanıcı için, özellikle Macbook' kullananlar için hız değil, iTunes arşivi, film,fotoğraf arşivi vs. önemli, bu sebeple 500 GB'lık depolama alanı oldukça cezbedici geliyor. Flash depolama (SSD) çok ileri bir sistem olmasına rağmen birçok kullanıcı SSD'leri şu an teferruat sayıyor.

2. SuperDrive
Laptop alanlar nedense DVD sürücüsü olmadığı zaman o laptoptan uzaklaşıyorlar. Mid-2012 MBP 'larda dahili bir DVDWR sürücüsü olmasına rağmen, yeni Retina MBP'larda bu özellik bulunmuyor. Dünyanın sonu mu? Değil, aslında 199 TL'ye Apple External SuperDrive (veya yaklaşık 60-100 TL arasına başka bir marka) almak mümkün,ancak insanlar bu teknolojiyi sürekli yanlarında taşımak istiyor.

İşin özüne inersek, kendinize bir sorun; kaç kere DVDRom kullanıyorsunuz artık? Tüm ödevler,fotoğraflar USB'ler ile taşınıyor. Filmler,diziler genellikle internet üzerinden izleniyor. Macbook için zaten yazılımlar ve oyunlar DVD olarak satılmıyorlar, AppStore üzerinden indiriliyor; bu noktada SuperDrive aslında sadece bir yer israfı olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu durum satışlarda tersinin tercih edildiğini gözler önüne seriyor.

3. Upgrade olabilmesi ve tamirat
Aslında en büyük uçurum burda açılıyor. MBP 2012'ler tamamen yükseltilebilirken, MBP Retina modellerinde Ram bile değiştiremiyorsunuz. Evet yanlış okumuyorsunuz, bu cihazlarda RAM anakarta entegre olduğundan dolayı 4GB aldıktan sonra 4GB kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Ve bu durum da aslında mantıklı olmuyor çünkü; 2999 TL'ye aldığınız bir MBP'yu 500'TL'ye hem SSD yapabilir hem de 16GB* haline getirebilirsiniz. Ve yanında da SuperDrive size kar kalır.

Yükseltmesek ne olur ki dediğinizi de duyar gibiyim. Sadece yükseltme değil, herhangi bir arızada oldukça pahalı fiyatlara değişim yapılıyor Retina modeller için. Keza Ram'ler değişmediği için,ram'de meydana gelecek bir arızada komple anakart değişiyor. SSD'ler çıkarılabiliyor fakat Apple'in yaptığı sistem ile 3.parti SSD üreticileri bu SSD'ler için update yayınlayamıyorlar. Diğer yandan Retina ekran o kadar pahalı ki, yalnışlıkla ekranı kırar veya çatlatırsanız, yeni bir PC alacak kadar para harcıyorsunuz.

Bu arada internette Retina MBP için Ram upgrade yapanları görebilirsiniz. Anakartınız üzerindeki bellekler kesilerek, yerine yeni bellekleri lehimleyerek yapılabilir. Fakat ne kadar güvenilir olur açıkçası siz düşünün.

*Apple her noktada tüm laptopların maximum 8GB RAM desteklediğini yazsa da aslında hepsi 16GB çalıştırabiliyor. Denenmiştir.:cool:

4. Ekan
Aslında ekran konusunda Retina ekran dünyanın en yüksek çözünürlüklü laptop ekranı olarak karşımıza çıkıyor. Fakat burda da insanlar durup düşünüyorlar; fotoğrafçı, tasarımcı değilseniz 2500 küsür çözünürlük sizin için dezavantaj oluyor. (Hoş; daha önce retina ekran yokken de birçok tasarımcı,fotoğrafcı macbook kullanıyordu... ) Çünkü bu denli büyük bir çözünürlükte özellikle oyunlar zaten olmayan ekran kartı ile (onboard) oldukça kasmaya başlıyorlar. Uygulama desteği çok fazla değil. Ve standart uygulamalar bazen sorunlar yaratabiliyor. Örneğin Windows XP emülatörü kurdugunuzda veya Windows tabanlı oyunları Mac'te emülatör ile açmaya kalkışınca ekran çözünürlüğünü görmüyor, bazı app'lerde scrolling kasıyor vs. vs.

Tabiki görüntü kalitesi olarak yarışılmaz bir ayrıcalık sunuyor Retina ekran.

Sonuç olarak yeni bir Macbook kullanıcısı olacaksanız; para vermeden önce yukardaki kriterlerden ve aşağıdaki (+)(-) lerden hangisi size gerekli bunları düşünerek almanızı tavsiye ederim. 500 TL fark vererek hem daha az RAM,hem daha düşük depolama kapasitesi olan bir model almak herkesin işine gelmiyor ;) Air için soracak olursanız,ağırlık takıntınız yoksa Pro'dan vazgeçmeyin. Fakat Air'in Haswell işlemcisi ve İris ekran kartının Mid2012 MBP'dan daha performanslı ,retina Macbook Pro'dan da çok az daha düşük olduğunu unutmamak gerekir.

Macbook Pro - Mid 2012
Artılar
(+) SuperDrive
(+) Fiyat avantajı
(+) Upgrade edilebilir
(+) Tamir edilme masrafları ucuz
(+) Depolama alanı her zaman daha fazla olacaktır
(+) Ram miktarı her zaman daha fazla olacaktır - 16GB Max
(+) Ethernet Port
(+) Firewire Port
(+) Fiyat/Performans oranı

Eksiler
(-) Ekran çözünürlüğü düşük
(-) Ağır
(-) Kalın
(-) Intel Ivy Bridge eski işlemci
(-) Intel HD 4000 Ekran kartı eski nesil
(-) İki USB portu da yan yana, bazen taktıgınız usb büyük ise aynı anda kullanamıyorsunuz.
(-) Şarjı 2 saat daha az gidiyor.
(-) HDMi girişi yok - opsiyonel olarak alıyorsunuz

Macbook Pro Retina
Artılar
(+) Ekran çözünürlüğü ve görüntüsü
(+) Intel Haswell yeni nesil işlemci
(+) Intel HD5000 Ekran kartı yeni nesil
(+) Daha ince
(+) Daha hafif
(+) Pili 2 saat daha fazla gidiyor
(+) Ekran görüş açısı daha fazla
(+) Ekran çerçevesi daha ince - daha estetik
(+) Çift Thunderbolt girişi
(+) USB'ler ayrı yerlerde
(+) Soğutması daha başarılı
(+) HDMi Girişi

[B]Eksiler[/B]
(-) Upgrade'e kapalı
(-) Max. ram miktarı 8GB
(-) Max hafıza miktarı 256GB , ekstra HDD takma imkanı yok, 256+ SSD ler çok uçuk fiyatlarda
(-) Tamir fiyatları pahalı
(-) Retina ekran çözünürlüğü sebebiyle oyunlarda 2560x1600 çözünürlük daha çok kasacaktır.Aynı şekilde birçok application sorunlu çalışıyor.
(-) Superdrive yok
(-) Pili değişmesi gerektiğinde çok zor değiştiriliyor çünkü yapışık.
(-) Fiyat / Performans düşüklüğü
(-) Macbook Air ile kıyaslandığında performans olarak çok fazla farkı olmaması,ve aradaki fiyat farkı

Macbook'lar veya MacOS ile ilgili sorunuz olursa seve seve cevaplarım. Yukardaki çoğu şey kendi tecrübelerime dayanarak anlatılmıştır.

Not : Oyun vs. oynanacaksa çok gereksiz bir yatırım olacağını yazmama gerek yok sanırım. İnternet, film, iTunes arşivi, fotoğraf programları, düşük grafikli uygulamalar ve iPhone'da oynadığınız oyunlar seviyesinde grafikler ile, retro oyunlar, birçok online oyun (LoL, CS, Dota vs.), internette gezinme, mail, ofis vb. işlemler dışında düşündüğünüz şeyler varsa aynı fiyatlara çok daha performanslı PC sistemleri almak mümkündür.

Şu an bendeniz şöyle bir Macbook Pro kullanıyorum;
Mid 2012 -
Intel Core i5 2.5GHz -> 3.1 GHz TurboBoost ile
16GB DDR3 1600HMz CL9 Corsair Vengence Ramler
256GB SanDisk X110 SSD
500GB Toshiba 5400 Rpm HDD
MacOS-X Mavericks
External SuperDrive

Laptopu aldığım fiyat : 2900
SSD : 350 TL
RAM'ler 300 TL
HDD için OptiBay aparatı (CD sürücüsünü söküp yerine takmanız için,çıkan CD sürücüsünü de external haline getiren aparat ve kargo dahil) : 100 TL

Toplam : 3650 TL

Aynı speclerde Retina bir MBP ;
Intel Core i5 2.6 GHz -> 3.1 GHz Turboboost
8GB DDR3 1600MHz Ram (max 8GB)
512GB SSD (daha fazla arttırma şansınız yok ; 1TB SSD fiyatı 1200 TL)
External SuperDrive : 199 TL

Toplam : 4998 TL ' ki 1/2 oranında az Ram, 3/4 oranında az yer demek...

Retina iPad mi Normal mi?
Her ne kadar Macbook savaşında normal olan galip gelse de, yukardaki yazıyı okuduktan sonra gidip normal iPad'e karar vermeyin. Çünkü Retina ekranlı bir iPad'in görüntü kalitesi muazzam,işlemcisi neredeyse 2 kat, grafik performansı da 10 kat hızlı.

iPad alacaklar için nacizane tavsiyem mutlaka retina,ve mümkünse 3G+WiFi olsun. WiFi modelinde GPS yok çünkü.

Peki ya MacOS ?
İşletim sistemi olarak gerçekten muhteşem bir programlama ürünü olan MacOS aslında ilk etapta alışılmaz geliyor. Windows kullanan birçok kullanıcı ve tanıdığım, MacOS'a geçmek veya denemek istemelerine rağmen çekiniyorlar, neredeyse herşeyin ters olması, alışılmadık bir sistem olması onları bu tarafa yöneltiyor.

Böyle düşünmeme rağmen Macbook alınca, gördüm ki aslında kullanımı Windows'a göre oldukça basit. Bir kere error,uyarı vs. yok denecek kadar az. Ne yapacağınızı bilmeyeceğiniz pek birşey yok çünkü herşey çok pratik ulaşılabilir. Program indirmek için internette gezinmek yerine AppStore'dan indirebiliyor olmak güzel. Menüleri vs çok kolay hatırlanabilecek yerlerde. En büyük eksiği yeni kullananlar için mail yazarken "cmd" tuşu; keza PCdeki ALT tuşu ile aynı yerde konumlandırıldığı için otomatik olarak ALT-Q yapıyorsunuz @ işareti için; fakat cmd'ye bastıgınız için aslında ALT-F4 yapmıs oluyorsunuz ve pencere kapanıyor :) Buna alışmak oldukca güç oldu.

Açılış,kapanış hızları (ki kapatmaya gerek duymuyorsunuz, Mac nerde kaldıysa ordan devam ediyor kapağı açtığınızda-cep telefonu gibi.) çok daha hızlı. Uygulamalarda crackti,incik cincikti uğraşmanıza gerek yok. Alttaki Dock tam bir zaman kurtarıcısı. Herşey elinizin altında,karşınızda,istediğiniz şeye ulaşmak çok basit. Arama menüsü bir harika çalışıyor. Ve en güzeli de, bilgisayarı aldığınızda içinde saçma sapan uygulamalar yüklenmiş olmuyor. Format derdiniz yok. Veya varsa bile format için CD'ye ihtiyacınız yok. Driver yok. Update'leri otomatik yapıyor. BLuescreen yok, kitlenme sorunu yok. Dahası, virüs yok, yavaşlama yok.

Bazı uygulamalar tabiki çalışmıyor. Windows gerekiyor; fakat bunu da bedavaya ve çok küçük bir yolla çözüyoruz. VirtualBox yükleyerek sanal bir Windows PC kullanıyoruz, oyunlar vs tabiki çalışması beklenemez ancak basit uygulamalar, kullanmanız gereken yazılımları orada açabiliyorsunuz.
Oyunların bazıları PlayOnMac adı verilen yazılım ile çalışabiliyor. Steam'den birçok güncel oyunun Mac versiyonlarına ulaşabiliyorsunuz.

Office programlarının hepsi mevcut, veya dilerseniz Apple'in ofis ürünlerini kullanabiliyorsunuz.

Kısacası MacOS bugüne kadar kullandığım en iyi işletim sistemi. Kesinlikle tavsiye edilir.

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · Blackberry altına konu açtı. 13 yıl

Bold 9900 Kamera Problemi * ÖNEMLİ!

2 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · İkinci El Araç / Oto İlanları ve Her Türlü Oto Ekipmanları altına konu açtı. 13 yıl

2007 Corsa CDTi Sport - Ekonomi ve sportiflik bir arada :)

1 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

Ghent (Emre Akça) · İkinci El Araç / Oto İlanları ve Her Türlü Oto Ekipmanları altına konu açtı. 13 yıl

Corsa OPC - Tek olmaya hazır mısın?

Opel Performance Center Corsa opc - 1.6 192 hp Turbo

http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-araba-opel-corsa-opel-performance-center-corsa-10-taneden-biri-ol-30069109/detay/

Türkiye'de yalnızca 10 adet bulunan , Opel Performans Merkezi'nin şu ana kadar yarattığı en hızlı Corsa.. Arden mavisidir :)

Neden Corsa opc?
Çünkü,1.6 kategorisinde , Nürburgring pist rekoru kıran Corsa opc , 192 hp'lik ve 230 n/m torkluk ecotec motoru ile 0'dan 100'e 7 saniyede çıkıyor,ve 240 km hız yapabiliyor...Ve bunları yaparken de şehir içinde 10.0 lt/100 km , şehir dışında da 8.0 lt/100km yakıt harcıyor.. Recaro koltukları ile seni her koşulda sarıyor,overboost ile gaza bastığın an koltuğuna yapıştırıyor,EuroNcap'den aldığı 5 yıldız,8 hava yastığı , ESP , TractionControl , CBC , SLS(Viraj Denge Kontrolü) , DDS(Lastik Basınç Sensörü), Hillholder ve daha birçok güvenlik sistemi ile senin her zaman güvende olmanı sağlıyor.. Klasmanındaki her araçtan üstün olan opc , az sayıda olduğu için görenleri de şaşırtıyor.. Ara hızlanmalarda adeta şaka yapan opc,yolda rakip tanımıyor..

Performans ve farklılığı bir arada yaşamak ..

Etrafınızda kızılay dağıtmış gibi bolca görünen araçlardan bıktınız mı? Alışveriş merkezinden çıktıktan sonra hepsi aynı renk olan araçlar arasında hangisi benim aracım diye aramak istemiyor musunuz? =) Yolda giderken yanından bir tane daha geçmeyecek bir araç...Eşsiz ve tek olmak gerçekten güzel bir duygu :)

******************************************************************************************************************************************************

Aracın 2.sahibiyim...İlk sahibi gibi,aracın tüm bakımları zamanında ve yetkili serviste yapılmıştır.Tüm kayıtları mevcuttur. Satın aldığım tarihte check-up yaptırmıştım,isteyen yine istediği yetkili servise gösterebilir.Kazasızdır.Kaputta ve ön tampondan taş sıçramasından kaynaklı lekeler mevcuttur,boyatılmamıştır.Sol ön çamurlukta çok küçük bir darbe vardır,ellenmemiştir,tamir vs. görmemiştir..Bunun dışında ufak tefek çizikler mevcuttur,gelip inceleyip görebilrisiniz. Kesinlikle kazası yoktur.

Aracın turbo ve debriyaj takımı 45.000kmde yetkili serviste değişmiştir. Turbo orjinal K03 (garantiden gelmişti) ile değiştirildi,revize edilmemiştir. Karter koruma vardır. 71.000. km'de göstergeler değişmiştir.(Devir saati-km saatinin oldugu kısım) Nedeni belli olmayan elektronik bir arızdan dolayı devir saati arada bir göstermiyordu. 2010 Corsa Opc devir saati ile garantiden değişmiştir.Klima hortumları ve kompresörü yine garantiden değiştirilmiştir.

Araç üzerindeki extralar

Custom stainless 70mm borular

De-cat ve custom downpipe

Varex cat-back egzoz

AEM Dryflow Cai ; Custom flowpipe,heatshield ve box

AEM Wideband

Défi Boost Meter

Défi Exhaust Gas Temp

Défi Oil Temp göstergeleri

Défi Link Unit II

Apex'i Turbo Timer

Carmax Alarm, Xenon kit (kısa,uzun,sis 8000k)

H&R 3.5mm spor yaylar

opc line kısa anten

Opel Insignia su püskürteçleri

Lastikler 69.000'km'de alınmıştır, Goodyear Eagle F1 Asymetric takılmıştır..

Sürekli olarak Meguire's ' da yıkanmakta ve kapalı garajda durmaktadır. Sigara içilmemiştir. Araç iç döşeme rengi'de arden mavisidir.(Koltuklar,havalandırmalar,direksiyon simidi ve vites topuzu)

*Orjinal egzoz sistemi ve katalitik konvektör , orjinal havalandırmalar ,orjinal hava filtreleri , orjinal yaylar vs. bulunmaktadır...Araç ile birlikte verilecektir. Üzerindeki parçaları istemeyenler için fiyatta indirim yapılacaktır,fakat orjinal parçaları isteyenlere üzerindeki parçaları vermeyeceğim.

Fotoğraflar temsili değildir.

Dyno'da 212 hp , 241 nm tork (269 nm overboost ile) vermektedir. Map - chip tuning uygulanmamıştır.

Uygulayacağınız kaliteli bir mapping ve intercooler kit ile rahatça 235 - 245 hp / 380 - 400 nm tork verebilir. Tuning yapmak isteyenler merak ediyorlarsa motorun ne kadar önünün açık oldugunu google'a "petropoulos tuning corsa opc" veya "Regal Motorsports" yazarak görebilirler.Dahası,aracın rakipleri,hatta kendiden üst sınıftaki araçlarla nasıl gittiği,ne denli başarılı oldugunu görmek için youtube'a Corsa VXR veya Corsa opc yazmanız yeterlidir.

Yalnızca coupe-coupe cabrio, 2007+ araçlarla takas olabilir. Ev,arsa,kedi,köpek,motor,mücevher,yat,kat vs. ile takas düşünmüyorum =)

Üzerindeki parçalar tek tek satılmamaktadır.

35.000 TL olur mu,içindeki göstergeleri nasıl yaptınız,araç orjinal mi gibi sorularla lütfen boşa vakit harcamayınız. 35.000 TL'ye Corsa D Sport veya belki Corsa GSi ile , Peugeot 207 RC vs. gibi araçlar alabilirsiniz.

FİYAT : 39.000 TL
İletişim : Emre AKÇA - 0534 430 38 69

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

0