Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
Aydınlanmak nedir nasıldır? Siz Aydınlandınız mı?
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Kono USB Şarj Portlu Seyahat Dizüstü Bilgisayar Sırt Çantası Suya Dayanıklı İş Bilgisayar Çantası Okul Çantası Kadın Erkek Günlük Sırt Çantası 15,6 İnç Dizüstü Bilgisayara Uygun, gri, M : Amazon.com.tr: Bilgisayar
https://www.amazon.com.tr/dp/B07ZVLPKZ7
7 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
1 Misafir - 1 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
güneşi görmek mi istiyorsun gardaş ben tam anlayamadım? -
Aydınlanmak en karanlık ve dipsiz kuyularda aradığın hakikatin aslında başından beri avucunun içinde olduğunu anlamaktır. O yüzden aydınlananlar o anda kahkahayla gülerler. -
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
Aydınlanmak en karanlık ve dipsiz kuyularda aradığın hakikatin aslında başından beri avucunun içinde olduğunu anlamaktır. O yüzden aydınlananlar o anda kahkahayla gülerler.
Bunu aydınlanmış birisi mi söylüyor yoksa bir tahmin veya duyum mu? -
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
Aydınlanmak en karanlık ve dipsiz kuyularda aradığın hakikatin aslında başından beri avucunun içinde olduğunu anlamaktır. O yüzden aydınlananlar o anda kahkahayla gülerler.
Bunu aydınlanmış birisi mi söylüyor yoksa bir tahmin veya duyum mu?
Aydınlandığında çok geç olmuş birisi söylüyor dostum. Gözleri karanlığa pek alışmış, ışığa bakamayan birisi. -
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
Aydınlanmak en karanlık ve dipsiz kuyularda aradığın hakikatin aslında başından beri avucunun içinde olduğunu anlamaktır. O yüzden aydınlananlar o anda kahkahayla gülerler.
Bunu aydınlanmış birisi mi söylüyor yoksa bir tahmin veya duyum mu?
Aydınlandığında çok geç olmuş birisi söylüyor dostum. Gözleri karanlığa pek alışmış, ışığa bakamayan birisi.
Peki dostum bu anlatılır öğretilir birşey değil mi? İllaa bunu kişi kendisi mi keşfetmelidir? Birde özevarım durumu mudur? Yoksa öze giden yolda bir durak mıdır?
-
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
Aydınlanmak en karanlık ve dipsiz kuyularda aradığın hakikatin aslında başından beri avucunun içinde olduğunu anlamaktır. O yüzden aydınlananlar o anda kahkahayla gülerler.
Bunu aydınlanmış birisi mi söylüyor yoksa bir tahmin veya duyum mu?
Aydınlandığında çok geç olmuş birisi söylüyor dostum. Gözleri karanlığa pek alışmış, ışığa bakamayan birisi.
Peki dostum bu anlatılır öğretilir birşey değil mi? İllaa bunu kişi kendisi mi keşfetmelidir? Birde özevarım durumu mudur? Yoksa öze giden yolda bir durak mıdır?
Doğru söyledin özevarım. Kolay gibi görünüyor ama değil gibi de aynı zamanda. Sana dair en büyük erdemle en pis gerçeği eşit derecede sevebiliyorsan aydınlanmışsın demektir belkide. Belkide değildir
Sana giden bir yol bu senden daha iyi kim bilebilirki?
-
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
Aydınlanmak en karanlık ve dipsiz kuyularda aradığın hakikatin aslında başından beri avucunun içinde olduğunu anlamaktır. O yüzden aydınlananlar o anda kahkahayla gülerler.
Bunu aydınlanmış birisi mi söylüyor yoksa bir tahmin veya duyum mu?
Aydınlandığında çok geç olmuş birisi söylüyor dostum. Gözleri karanlığa pek alışmış, ışığa bakamayan birisi.
Peki dostum bu anlatılır öğretilir birşey değil mi? İllaa bunu kişi kendisi mi keşfetmelidir? Birde özevarım durumu mudur? Yoksa öze giden yolda bir durak mıdır?
Doğru söyledin özevarım. Kolay gibi görünüyor ama değil gibi de aynı zamanda. Sana dair en büyük erdemle en pis gerçeği eşit derecede sevebiliyorsan aydınlanmışsın demektir belkide. Belkide değildir Sana giden bir yol bu senden daha iyi kim bilebilirki?
Kabullenmek kolay oldu benim için. Sanırım aydınlanmak kavramı ile ermek kavramı aynı anlamı taşıyor. Benim burada yakalayamadığım nokta yaşatılabilecek bir olgu değilde yaşanabilecek bir olgu olmasından dolayı kişinin bu hali yaşadığında bunun adını nasıl koyacağı durumudur? Yani bilmiyoruz daha önce hiç hiç yaşamamışız ama olduğunda evet ben bunu yaşadım diyoruz. Bu nasıl olabiliyor?
Birde geçenlerde okuduğum Robin Sharma kitabında şöyle bir metin geçiyordu.
"Tibette bir çok rahiple karşılaştım. Bir mağarada yaşayan ellerinde sadece pirinç kabı ve kasıklarında küçük bir örtü olan. Başka hiç birşeyi olmayan. Hepsi kendileriyle çok barışık bir hayat yaşıyorlardı. Ruhları nirvanadaydı ama aydınlanamamışlardı. Aydınlanma şehirde olur dostum. Kendini karşılaştırabileceğin diğer herşeyin en fazla olduğu yerde olur."
Bu da çok ilgimi çekti.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samplus -- 1 Kasım 2014; 3:54:34 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
quote:
Orijinalden alıntı: samplus
quote:
Orijinalden alıntı: War Star
Aydınlanmak en karanlık ve dipsiz kuyularda aradığın hakikatin aslında başından beri avucunun içinde olduğunu anlamaktır. O yüzden aydınlananlar o anda kahkahayla gülerler.
Bunu aydınlanmış birisi mi söylüyor yoksa bir tahmin veya duyum mu?
Aydınlandığında çok geç olmuş birisi söylüyor dostum. Gözleri karanlığa pek alışmış, ışığa bakamayan birisi.
Peki dostum bu anlatılır öğretilir birşey değil mi? İllaa bunu kişi kendisi mi keşfetmelidir? Birde özevarım durumu mudur? Yoksa öze giden yolda bir durak mıdır?
Doğru söyledin özevarım. Kolay gibi görünüyor ama değil gibi de aynı zamanda. Sana dair en büyük erdemle en pis gerçeği eşit derecede sevebiliyorsan aydınlanmışsın demektir belkide. Belkide değildir Sana giden bir yol bu senden daha iyi kim bilebilirki?
Kabullenmek kolay oldu benim için. Sanırım aydınlanmak kavramı ile ermek kavramı aynı anlamı taşıyor. Benim burada yakalayamadığım nokta yaşatılabilecek bir olgu değilde yaşanabilecek bir olgu olmasından dolayı kişinin bu hali yaşadığında bunun adını nasıl koyacağı durumudur? Yani bilmiyoruz daha önce hiç hiç yaşamamışız ama olduğunda evet ben bunu yaşadım diyoruz. Bu nasıl olabiliyor?
Birde geçenlerde okuduğum Robin Sharma kitabında şöyle bir metin geçiyordu.
"Tibette bir çok rahiple karşılaştım. Bir mağarada yaşayan ellerinde sadece pirinç kabı ve kasıklarında küçük bir örtü olan. Başka hiç birşeyi olmayan. Hepsi kendileriyle çok barışık bir hayat yaşıyorlardı. Ruhları nirvanadaydı ama aydınlanamamışlardı. Aydınlanma şehirde olur dostum. Kendini karşılaştırabileceğin diğer herşeyin en fazla olduğu yerde olur."
Bu da çok ilgimi çekti.
Kontrasttan bahsediyor olsa gerek. En koyu siyahla en parlak ışık yan yana gelir ya onun gibi sanırım. Karanlığı bilmeyen aydınlığın değerini nasıl anlayabilirki? Yani karanlıktan çıkılan aydınlığın aynı zamanda felsefi bir alt yapısı olduğunu söylemek ister gibi. Bilinçli bir aydınlık yani. Ömrü boyunca aydınlıkta yaşayan birisi ne karanlığı ne aydınlığı tanımlayabilir. Rahiplerin durumu aslında tam olarak aydınlanmada değil bence. Onalarınkinde daha çok inkar var yani egonun inkarı ama bakış açısına göre değişir bu ve işin içine bakış açısı girince (ki girmemesi mümkün değil) o zaman tartışılacak birşey kalmaz.
Sonuç olarak okuduğun kitap yazanın bakış açısını yansıtır seninkini değil. Bu konudaki nihai fikir sana ait. Hangisini tercih edersen senin doğrun odur. Hepsi saçmalık dersen o da doğru. Yani sonuçta aydınlanmak seninle ilgili dostum. Önce kendini keşfetmen gerekir. Bana göre aydınlanmak kendini sevmektir. Al buda benim gerçeğim Anlatması da zor yaşaması da.
-
Aydınlanmak istediğin her şeyin olmayacağını anlamaktır bana göre 
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Evet arkadaşlar konuyu tekrar ısıtıyorum. Bu sürede aramızda aydınlanan oldu mu
-
Yorumları okurken beynim yandı gece gece
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Aydınlanma bir anda olmaz. Yıllar geçer okursun çabalarsın denersin vs uğraşılan işe göre değişir. Aydınlanma yılların birikimidir. İslamda o aydınlanma anı cezbe anı olabilir.
Tabii aydınlanmam için çevreni aydınlatmak için önce yanmak gerek orası ayrı.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kediyeyolgösterenadam -- 10 Şubat 2015; 3:30:02 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
samplus
kullanıcısına yanıt
Bol bol zikir cek ilaci budur
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Bu bahsettigimiz kavramlar cok soyut . ve daha onemlisi tecrube ve yasanmisliklarla ortaya cikar. Bence aydinlanan kisi yasamin her boyutuna , her karsina cikardiklarina sakin ve sogukkanli sekilde cevap verebilendir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Kediyeyolgösterenadam
Aydınlanma bir anda olmaz. Yıllar geçer okursun çabalarsın denersin vs uğraşılan işe göre değişir. Aydınlanma yılların birikimidir. İslamda o aydınlanma anı cezbe anı olabilir.
Tabii aydınlanmam için çevreni aydınlatmak için önce yanmak gerek orası ayrı.
Hiç çabasız hiçbirşeysiz ne meditasyon ne namaz.. hiç bir şey olmadan sıradan bir anda bir anda uyananlar var. Bazıları paylaşmış deneyimlerini. Okuyoruz. Ne egoyu bitirmişler ne de zihinlerini durdurmuşlar ne de başka birşey. -
quote:
Orijinalden alıntı: Kuzey Fırtınası
Yorumları okurken beynim yandı gece gece
-
Bizim evde led ampül var mesela,ben karanlığın içinden tutup da prize bastığımda,ilk bastıktan sonraki limit h dan 0+ ya giderken ki o anda,gözlerim karanlıktan aydınlığa geçiyor,o kısacık anda aydınlanmış oluyorum çünkü karanlık karşısında,yani çok karanlık olmayan bir karanlık karşısında güçlü led ışığının bir anda ortaya çıkması,bir çeşit aydınlanmadır bence. -
Yorumlar beni benden aldı. Aydınlanma bir anda da olabilir on yıl sonra da olabilir, sabır gerektirmez. Sabrın gerektiği husus başarıdır. Bir insan farkında olmadan yıllardır kafa patlatılan ama nihayete erdirilemeyen bir kuramı-olayı basit deneysel bir hareketle sonuçlandırabir ki evreka buna en iyi örnektir
Amma velakin benim aklıma takılan husus araştırmacının dünyanın bir ucunda aradığı bir gerçeğin aslında burnun dibinde olduğunu farketmesiyle başlıyor. Burada sanki yetine oturmamış bazı taşlar var, yıllardır o işi sonuçlandırmak için uğraşırsın uğraşırsın ama bir türlü başaramazsın. Gün gelir hiç ummadık bir anda çözüm avuçlarının arasında belirir. Sanki burada doğa insanı trollüyor yani nasıl göremezki bir insan aslında aradığı şeyin yanı başında olduğunu sanki bir şeyler süreci manipüle ediyor. Sanki aranılan şey o an bulunmak istenmiyor da sonraki zamanlarda ortaya çıkıyor veya insan seçiyor
Bu dünya öyle veya böyle zaten tuhaf bi yer, şindi söylediklerime bakıp da tuhaflık sende demeyin
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yazmayı_Severim -- 10 Şubat 2015; 3:51:16 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Yazmayı_Severim
Yorumlar beni benden aldı. Aydınlanma bir anda da olabilir on yıl sonra da olabilir, sabır gerektirmez. Sabrın gerektiği husus başarıdır. Bir insan farkında olmadan yıllardır kafa patlatılan ama nihayete erdirilemeyen bir kuramı-olayı basit deneysel bir hareketle sonuçlandırabir ki evreka buna en iyi örnektir
Amma velakin benim aklıma takılan husus araştırmacının dünyanın bir ucunda aradığı bir gerçeğin aslında burnun dibinde olduğunu farketmesiyle başlıyor. Burada sanki yetine oturmamış bazı taşlar var, yıllardır o işi sonuçlandırmak için uğraşırsın uğraşırsın ama bir türlü başaramazsın. Gün gelir hiç ummadık bir anda çözüm avuçlarının arasında belirir. Sanki burada doğa insanı trollüyor yani nasıl göremezki bir insan aslında aradığı şeyin yanı başında olduğunu sanki bir şeyler süreci manipüle ediyor
Dostum bu konu hakkında hangi deneyimi okursan oku hep bu söyleniyor. Işık öyle bir oyun yapıyormuş ki daha doğrusu öyle bir ilüzyonmuş ki bunu farkedemiyormuşsun. Söylenen şey hep aynı.
Ekşiden bir alıntı. Epifani başlığından.
-------Alıntı--------
aydınlanma. evet aydınlanma da, nası aydınlanma?
ortaya çıkma, görünme imiş kökü. doğrudur belki, bir anda gözünüzün önünde bir şimşek çakar.. ondan sonra ya içinizden ya sesli olarak bir tirbuşon* haaa'sı patlatırsınız. sonra fark edersiniz ki, aslında o an gördüğünüz şeyi oluşturan yapbozun parçaları her tarafta.. hani nereye baksan sonuca dair bişeyler var. ama gel gör ki, nası bi kör olmuşsan, nası kafanı kaldıramıyosan, ya da nası bişey varsa ışığın önünde görememişsin o taaa en baştan beri görmen gereken şeyi.
bir an gelir, ki o an tanımıdır bu başlığın, gözündeki perde kalkar, kafanı kaldırıp sağa, sola, ileri bakarsın, ışığını kesmekten vazgeçer artık herneyse o ve o an bütün berraklığıyla çıkar karşına herşey.
vardığın sonuç güzel bişeyse tadından yenmez işte o an. acayip bi sevinç kaplar içini, ne yapsan, ne söylesen, nası paylaşsan bunu başkalarıyla bilemezsin. öyle kıpır kıpır olur için işte.
ama kötü bişeyse bu, oturuverir içine. gecenin sabaha dönmeye niyetlendiği bu saatte iş güç kalmaz, oturtur olduğun yere, yazdırır bu satırları. kafada sadece ve sadece tek bir ses ile:
tirbüşondan gelsin bir daha:
-haaaaaa!!
-------Alıntı--------
Benzer içerikler
- 500 m2 arsa ölçüleri
- uykuda kına yakilmasi cübbeli
- zamana bırakalım diyen erkek
- beylikdüzü cumhuriyet mahallesinde evler neden ucuz
- kulağa gliserin damlattıktan sonra ne yapılmalı
- prompt mühendisliği
- çay emojisi
- exxen programları
- google çizimi
- kartondan direksiyon yapımı
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
