Şimdi Ara

Bir mal alırken satıcıya güvenilmeli mi ? Satıcıya mı güvenmeli ?!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
441
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Halk arasında "satıcı" diye andığımız kişiler pek makbul kişiler olmadıklarından bu kelime ile anılırlar. Mantıken de bu durumda bir hata yoktur. Satıcı kendisini düşünendir, satıcı kendisini düşünür. Kısa ve uzun vade düşünen satıcılar vardır. Uzun vadeli düşünen satıcı kendisini düşünürken alıcının da gönlünü hoş tutmayı bilendir. Burada alıcının rolü, yapması gereken, satıcıya yem olmaması için bilmesi gerekenler nelerdir ? Bunları konuşabilir miyiz ?
    -
    Mesela bana göre aldığı bir teknolojik ürünü "sevmek isteyen" ! alıcı (tüketici) çok acayip bir karakterdir. Günümüz teknoloji Dünyasında bir ürünün cezbedici ömrü 2 yılı geçmiyor. Diğer yandan her yıl bir üst modeli gelen ürünlerde tüketiciye bazı özelliklerin gıdım gıdım verilmesi bir nevi satıcının bize oynadığı bir tüketime teşvik yemi-tuzağı gibi değil mi ? Hal bu iken bir ürünü sevmek, ona duygusal bağ ile bağlanmak nasıl bir ruh halidir ?! Nasıl bir gereksinimdir ? Benim bildiğim canlılar sevilir, cansızların ise yer-zaman ve coğrafyaya göre anısal anlamı olabilir. Mesela yıllar sonra hayatta olmayan birisinin fotoğrafını çekmiş bakarken o fotoğrafı çeken makinam için "Aaaah ah ne güzel çekmiş makinam" mı deriz yada demeliyiz !!! Yoksa o fotoğrafın bize anımsattıklarını mı bir süre olsun için hislerimizle yaşarız ? ! Siz makinanızı seviyor musunuz ? Bu sevgiyi nasıl tarif edebilirsiniz ? 2 elle tutulup köküne kadar yavaşça basılıyor olması mıdır makinaya beslenen sevginin gizli cinsel teması yoksa !







  • Günümüzde hiçbir makinaya tutkuyla yaklaşamıyoruz. Eskiden fotoğraf makinası çok özel bir cihazdı ilk makinam babamın hediyesi Nikon F4'tü. Bu makina benim için hayatımın aşkı niteliğindeydi. 35mm filmlerle çok seçiciydim özel kareleri yakalar filmi doldurunca heyecanla fotoğrafçıya giderdim. 2-3 gün sonrasına gün verilirdi basılan fotoğrafları almaya gidip zarfı açtığımda çok heyecanlanır bambaşka duygular yaşardım. Şimdilerde binlerce liralık objektifler ve gelişmiş makinalarla bu zevki alamıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi madmax50 -- 17 Nisan 2013; 23:48:25 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: madmax50

    Günümüzde hiçbir makinaya tutkuyla yaklaşamıyoruz. Eskiden fotoğraf makinası çok özel bir cihazdı ilk makinam babamın hediyesi Nikon F4'tü. Bu makina benim için hayatımın aşkı niteliğindeydi. 35mm filmlerle çok seçiciydim özel kareleri yakalar filmi doldurunca heyecanla fotoğrafçıya giderdim. 2-3 gün sonrasına gün verilirdi basılan fotoğrafları almaya gidip zarfı açtığımda çok heyecanlanır bambaşka duygular yaşardım. Şimdilerde binlerce liralık objektifler ve gelişmiş makinalarla bu zevki alamıyorum.

    Hep eskiler, ille de eskiler . Haklısınız, eskiden filmi doldurmak-bitirmek ve banyo-tab faslını beklemek vardı. O sebeple bazen 3 ay önce çekilmiş fotoları hala film bitmediği için bastırıp göremediğim zamanlar da olmuştu ! 36 pozu 3 ayda bitirememişiz ! Az olunca kıymetli, her gördüğün şeyde deklanşöre basamıyorsun. O zamanlar fotoğraf çekmek benim için asla hobi falan değildi. O öyle bir mecburiyet gibi, çok gerekli ise, o anı anılaştırmak için bir iş gibiydi. Sizin için olayın tümü bir zevk imiş. Makina sizin için bir nevi eğlence aracı niteliğinde imiş. Yani sevgi duygusu ile bir bağ yokmuş gibi. Var mıydı sizce ? Seviyordum yahu onu diyebiliyor musunuz ? ! Misal ben en son makinamı aldığımda "Vaaay bee adamlar ne biçim teknolojik alet yapmış" dedim ama o cansız bir araç, hiçbir sevgiye dair his hissetmedim. Duyguma karşılık verebilen bir şey değil çünki. Ama mesela bir köpek olsa sevildiğini bilir-anlar tepki verir, kedi olsa öyle falan. Makina napar ? Karşılıksız sevgi duymak ruhsal bir problem değil midir ? Oha falan oldum şimdi ! Oha mı ? Sizi asla sevmeyeceğini bildiğiniz birini sevdiğinizi düşünün ? Onun gibi bir şey bir nebze, mesela ? !




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SworderDante

    Öncelikle cansız nesnelerin sevilmeyeceğini söylemeni hakaret olarak kabul ettim , alındım kırıldım senden böyle birşey beklemezdim.Çünkü sevdiğim ve işime yaramasa bile sevdiğim birçok nesne var.Mesela Sistem Tercihlerime bakarsan 2Tane bilgisayar görürsün isimleri vardır Zombie ve Zaman Makinesi olarak onları kullandığımdan seviyorum ya da işime yaradığı için kullanıyorum diyelim.15Senedir kıyafetime uysada uymasada taktığım kolye sivri olduğunu için uyurken boğazıma giren neredeyse beni öldürecek olan kolyemi hala severek takıyorsam "Cansızlar sevilemez" demeni yardırgadım.Canlı sevgisi ayrı yerde Neslere olan sevgi ayrı yerde.

    Konumuz olan fotoğrafa dönecek olursak.Arkadaşımızın dediği "Analog fotoğraf dönemi" hikayesi güzel fakat Dijital dönemin avantajlarını ve değerlerinide bilmek lazım.Şahsen ilk fotoğraf makinam dijitaldi hala severim ve hala saklarım . Sonuçta platikten birşey sevdiğinde kuyruk sallayacak değil ama eve geldiğinde hala yeni fotoğraf makinemi kaldırır yatağın üstüne atarım-Zarar vermez sonuçta- ama o eski fotoğraf makinemi kaldırır güzelce vitrindeki yerine koyarım.Belki koleksiyoncu olduğumdandır bilinmez fakat nesnelerinde sevilebiliceğine inanıyorum ve özellikle Fotoğraf makinesi gibi her an yanımızda olabilicek , bizi insanlarla tanıştıracak bir aletin sevilemeyeceğini söylemek bence kırıcı bir yorum olur.Mesela bir etkinliğe gittiğinizde fotoğrafçı olarak "Fotoğrafınızı çekebilir miyim ?" ya da "Küçük bir röportaj alabilir miyiz" gibi basit bir cümle bile arkadaşlık kurmakta yol açabiliyor Nesnelerin Sevi amacı olanlarıda var Sevgide araç olanlarıda.

    Maddi olarak değer verdiğimden sevdiğimi sanmayın kolyem satsan 5para etmez ilk fotoğraf makinemi çöpe atsan poşete yazık fakat üstünde taşıdığı anılar bana hatırlattıkları onunla yaptıklarım gibi anılara vesila olduğundan dolayı seviyorum.Araba kazası olsa kolunuz kırılsa bütün detayları hatırlarsınız çünkü o yara izine baktığınızda hatırlarsınız olayları.En azından ben böyle düşünüyorum.

    Not : Konu başlığı satıcılarla ilgili içerdiği mesajlar ibretlik :D

    Kimseyi kırmak istemem. Ben şu şu sebeplerle bu duygunun hissedilmesinde bir gariplik olduğunu düşündüğümü söyledim. Elbette ki yanılıyor olabilirim. Herkes her şeyi aynı hislerle görmüyor olabilir, her şeye aynı hisleri beslemiyor olabilir. Ben özellikle bir teknolojik ürüne dair "sevgi" hissedilmesini konuşmak istedim. Fakat örnek vermek açısından sizin sevdiğinizi söylediğiniz obje ve araçlardan da elbette söz etmelisiniz. Diğer yandan kullanırken size kolaylık sağladığı için, anı değeri olduğu için sevmek ile bir teknolojik ürüne duyulan sevgi ve bu sevginin verdiği etki ile bir ürüne fanatizm derecesinde bağlılık duymak, ürünün eksiklerini görmemek konularının da konuşulmasını isterim. Elbette ki bazı ürün ve objelere karşı duyulan hissiyatın maddesel, fiyatından sebeple falan olduğunu düşünmem. Diğer yandan cep telefonlarımızı da çok fazla sevmemiz gerekir bu durumda. Onlar da bize en uzağından en yakınımıza kadar tüm sevdiklerimizle iletişim kurmamızda aracı oluyorlar. Peki bir de şöyle bakalım o zaman. Sevgide sadakat olmaz mı ? Öyle ise 1-3-5 yılda bir değiştirdiğimiz cep tel, foto makinası vb. gibi bu teknolojik ürünleri severken birer şıpsevdi miyiz ? İşimizi gören, ihtiyacımızı gideren şeyleri mi seviyoruz ? Sevgi böyle bir şey mi ? Sizin dediğinize göre canlıyı severken sevgi başka bir çerçevede ve cansızı severken ise başka. Bu da anlaşılabilir. Fakat ben buradaki hissin adının "sevgi" den başka bir şey olabileceğini düşündüm de konuşmak istedim. Unutmadan !.. Burada para ile satın aldığımız teknolojik ürünleri öncelikli konuşmak istedim. Bu durumda şu da sorulabilir. Sevgi satın alınabilir mi ! Öyle ya kendimize sevecek oyuncak yada araçlar mı satın alıyoruz ? Bu durumda para ile sevgi mi alıyoruz ! Sonra daha iyisini alınca öncekine-eskisine sevgimiz azalıyor ve yenisini mi seviyoruz !? Bu mu sevgi ? Sizin foto makinası sebepli insan ilikşileri kurma olayında etken araçtan ziyade ortak bir konuda buluşabilmek değil midir esas olan? Yani "Bak ben bu makinayı seviyorum, aa evet ben de seviyorum" diye mi güzel bağlar kurulabiliyor, yoksa ortak hobiniz mi, ortaya çıkarılan sonuçların paylaşımı mı bizi birleştiren? Maksat birilerini kırmak, incitmek değil. Yanılıyor olabiliriz, farklı görüşlerden kendi görüşümüzdeki eksikler, yanılgılar nedir öğrenebiliriz. Görüşlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.

    Not : Başlık sorun yaratıyor ise değiştirilebilir :) maksat dikkat çeksin temelinde, yoksa özel bir kasıt yok. Biraz da gırgırına olsun diye öyle bir başlık. Yani gerilim içinde birşeyler paylaşmayalım istedim girişinden başlayarak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 18 Nisan 2013; 10:40:56 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SworderDante

    Teknolojik üründe olsa oyuncakta olsa sevilebiliceğini düşünüyorum.Sevgiyi paraylamı alıyoruz sözü biraz ters yaklaşım oluyor çünkü bizi seven birşey almıyoruz bizim sevdiğimiz birşey alıyoruz ya da aldığımız şeyi seviyoruz.Daha üst model bir fotoğraf makinesine geçmem önceki kullandığım makineye olan sevgimi azaltmıyor.Sevgi terimi birçok yola çekilebildiğinden sevgi demek doğrudur , Kardeşimize olan sevgi ile Angelina Jolieye durduğumuz sevgi aynı değilse bu tip nesnelere olan sevgide farklıdır.

    Bir Fotoğraf makinesini teknolojik açıdan ya da görünüş açısından hoşunuza gider fakat alamazsınız paranız yetmez ya da başka nedenlerden ötürü paranız olunca aldığınızda daha büyük bir hoşlantı olur daha narin davranma daha özel bir yerde saklama gibi tabi bu heveste olabilir , zilyon tane araba alıp binmeyenler gibi Zilyon liraya fotoğraf makinesi ve ekipman alıp hevesle kullanmayanlarda olabilir.Bir eşyayı kendi başınada sevebiliriz bir bütünü tamamladığı içinde sevebiliriz koleksiyoncular dediğimi daha iyi anlayacaktır :).Fotoğraf makinesi aldık diyelim yıllar boyunca kullandık sevdik ettik yeri geldi kendimiz tamir ettik terimizi kanımızı döktük üstüne ekipmanlar aldık fakat 5-10sene sonra yenisine geçmemiz gerekti bize yeterli gelmedi ya da ömrünü tamamladı yeni makineye geçtiğimizde belki yeni makinemizide sevebiliriz fakat eskisini sevmeyi bırakacağımız anlamına gelmiyor.Sevgiyi satın almak diye bakılırsa yanlış olur çünkü yerden bir taş alıp onu yıllarca oyuncak olarak kullanan insanın o taşa para vermediği kesin ve o taşı sevmediğini söylemek olmaz-Cidden gördüğüm bir olay-.2Yılda bir telefon değiştirmek özentilikten başka birşey değil bence yıllardır aynı telefonu kullanıyorum aslında bundan önceki telefonum bozulmasa bunuda almazdım çünkü önceki telefonumu daha çok seviyordum.

    Sevginin değişken türleri ve insana göre değişen özellikleri olduğunu düşünürsek Fotoğraf makinesi ya da bir taşı sevmenin mümkün olduğunu düşünebiliriz fakat "Para ile sevgi almak" lafı biraz hatalı dediğim gibi çünkü bizi seven değil bizim sevdiğimiz birşey alıyoruz bir bütünü tamamlayacak bir Figürden yıllarca para biriktirdiğimiz Fotoğrafmakinesine kadar geniş bir kavram olabilir.

    Güzel,
    Fakat para ile alınılan sevgi türlerinde para ile elde edilen her türlü şey de zaten sizi sevmez. Misal para ile gözü boyanarak elde edilen biri yada bile bile sizin onu rahat ettirecek paranız olduğu için sizinle olan biri. Burada satın alınılan şey sizi sevmez ki zaten, siz onu sevdiğinize inanırsınız veya kişiyi maddi imkanlarınız ile aldattığınız için o kişi sizi sevdiğini zanneder !.. Tıpkı bir teknolojik üründe olduğu gibi. Yerde bulunan taş konu dışında kalıyor. Size verilen bir hediye gibi şeyleri de konu dışında tutuyorum. Anı değeri olan şeyler kişi için değerli görülür ve milyon kopyası dolaşımda olsa bile sizinki size özel olur. Başlıkta da belirttiğim üzere konu satılan-alınan, bir ücret karşılığında elde ettiğimiz şeyler üzerine. Size katıldığım yerler var. Özellikle sevgi türlerimiz var, bu konuda sizi anlıyorum. Şuradaki sözünüz insanlar arası ilişkinin bir aşamasını tarif eder gibi tıpkı "Bir Fotoğraf makinesini teknolojik açıdan ya da görünüş açısından hoşunuza gider fakat alamazsınız paranız yetmez ya da başka nedenlerden ötürü paranız olunca aldığınızda daha büyük bir hoşlantı olur daha narin davranma daha özel bir yerde saklama gibi tabi bu heveste olabilir" Her hoşlandığımız insana karşı hislerimiz sevgiye dönüşmeyebilir değil mi ? Her hoşlanılan cihaz da sevilemeyebilir elbette !.. Sevgi için biraz daha derinlik, biraz daha emek, biraz daha yaşanmışlık olmalıdır (ki bunların olması için de karşılıklı bir sevgi olması şarttır). Şart değil tabi ama olur ise "sevgi" kelimesi anlamına varmış olur. Diğer bir örnek de mesela "İşkembeyi seviyorum ama dokunuyor, yiyemiyorum arkadaş" !.. Fakat kalkıp da her yerde işkembeyi savunup, öven, fanatik hale varan bir kişi görünümü çizmeyiz değil mi ? Fakat teknolojik ürünlerde seven kişi aşırılığa varan saplantısal bir duruma ulaşabiliyor. Bir insanı, bir canlıyı kusurlarını kabul ederek sevmek bazı durumlarda kabul edilebilir. Satın alınan bir ürünü bu şekilde sevmek kabul edilebilir mi peki ? İşkembe örneğindeki gibi sevilemez mi, güzel amma deyip kusurları da söylenemez mi ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 18 Nisan 2013; 21:14:58 >




  • özet ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oem84 -- 18 Nisan 2013; 17:11:33 >
  • özet: ikisine de güvenme, kendine güven.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Bana göre atasözümüzde söylendiği gibi "Kimse malım kötü demez" !.. O sebeple amacı o şeyi satıp para kazanmak olan kişi ve bu işi profesyonelce yapan kişi bunu asla söylemez. Bu sebepledir ki "satıcı" güvenilmezdir ! Fastfood kansere sebep, şişmanlarıyor bir çok hastalığa sebep. Peki siz bu yönlerine dair satıcısından zerre bir ifade duydunuz mu !? Fakat millet seviyor-yiyor !.. Diğer yandan ben hiç kimsenin çıkıp da bilmem "x burger", bilmem "Ye Danılds" şöyle iyi, böyle süper, "sen hiç yedin mi ? yemediğin belli ye de konuş", "gel sana yediriyim! :)" gibi öven ve savunan kişiler görmedim. Bu iş fotoğraf makinasına gelince neden böyle kanlı bıçaklı birer futbol holiganı tarzına dönüşüyor ?!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 18 Nisan 2013; 21:22:28 >
  • Boşver satıcının x birisi olmasını, akrabam olsa, en yakın arkadaşım olsa gene güvenmem... Güvendik hep kazık yedik... Ben buraya güvenirim, gerçek kullanıcılarının yaptıkları + - leri degerlendiririm ona göre karar veririm. Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken hele...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BLoWeR

    Boşver satıcının x birisi olmasını, akrabam olsa, en yakın arkadaşım olsa gene güvenmem... Güvendik hep kazık yedik... Ben buraya güvenirim, gerçek kullanıcılarının yaptıkları + - leri degerlendiririm ona göre karar veririm. Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken hele...

    +1000
    Fakat bazı başlıklarda yandaş üyeler de milleti şaşırtan mesajlar yazıyorlar. "Gündüz çekeceksen d-slr like ve kompakt gece çekeceksen d-slr" diyeni de gördüm ve artık gözüm açık gitmem diyorum. Sizde d-slr mı vardı ? Peki siz o makinayı kullanmak için gündüz uyuyup geceleri mi kendinizi fotoğraf çekmeye adıyorsunuz ? Lensi idi, o su bu su şu su idi derken bir de meğer işin bu yönü varmış. Hatta yakında bir d-slr'ı 2 kişi vardiyalı olarak kullanır da derler. "Şşş leyn kalk ! Gece oldu senin vardiyan" !.. Kim bir fotoğraf makinası alırken onun sadece gündüzleri veya geceleri kullanılmak üzere alınacağını düşünerek, böyle bir bilinç ile alır !? Teknomarete gidip usta sar bana oradan bir gece makinası dediniz mi adam direk anlıyacak sizin bir d-slr istediğinizi . Yani işte bu gibi acayip yorumcular nedeni ile forumlar da pek güvenilir değil, kafa karıştırıcı olabiliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 19 Nisan 2013; 10:27:24 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.