Şimdi Ara

Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
0
Favori
5.989
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj

  • Evet arkadaslar boşuna topiq kirliligi olmasın diye böyle bi topiq açtım ve herkezin memnun kalcagından eminim sizlerde eklemeler yapabilirsiniz yada yanlısları düzelte bilirsiniz. Ben burda copy past yapmış olabilirim normal birşey ama bu topiqi hepsi copy past değil coğunluğu olsa da yinede emeğimin gectiğine inanıyorum. Emeğe Saygı İstiyorum.
    ________________________________________________________________________________________
    Toyota Corolla Verso 2.2 D-4D; Minivan sınıfında yerli alternatif

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Kompakt sınıf, belki de otomobil firmaları arasında en yoğun rekabetin yaşandığı sınıf. Bu sınıfta yaşanan rekabete son dönemde minivanlar da eklendi. Bu sınıfta iddalı olmak isteyen hemen hemen tüm markalar kompakt minivanlar üretmeye başladılar. Bu sınıfın iddialı otomobillerinden biri de Toyota Corolla Verso. İlk kez 2001 yılında tanıtılan bu otomobilin ikinci nesli 2004 yılında tanıtıldı ve satışa sunuldu. Toyota Corolla Verso, ülkemizde 1.6 16V 110 HP, 1.8 16V 129 HP’lik benzinli ve 2.2 lt 136 HP gücündeki dizel motor seçenekleri ile satılıyor.



    Corolla Verso’nun tasarımı, Toyota Europe Design Development’ta karoser tasarımından sorumlu, İtalyan tasarımcı Elvio D’Aprile’ye ait. Bu otomobil için Toyota, bünyesinde bulunan dünya genelindeki tasarım stüdyolarını yarışmaya sokmuş. Corolla Verso, bel hizasının altında tampon, çamurluk ve kapı tasarımlarıyla sağlam bir gövde yapısını temsil ediyor. Bel hizasının üst kısmında ise kavisli tavan ve yandaki üçgen camlarla dinamizm ve modernliği sergiliyor. Corolla Verso’da üç boyutlu far grubunun arasında yer alan radyatör ızgarası tampona entegre edilmiş. Otomobile yandan bakıldığında en çok dikkat çeken bölüm, dış aynaların karoserden bağımsız küçük kelebek camlarının gerisine monte edilmiş olması. Arka tasarımda farlarda olduğu gibi şeffaf camın gerisine yerleştirilen, yine üç boyutlu görünüme sahip stop grubu dikkat çekiyor.



    Otomobilin iç mekanına geçtiğiniz zaman modern bir görünümle karşılaşıyorsunuz. İleri teknoloji, kalite ve modernliğin temel alındığı iç mekanda ilk bakışta daha konforlu koltuklar, yeniden şekillendirilmiş gösterge ve kumanda grubu, modern ön konsol dikkat çekiyor. İç mekan oldukça geniş. Zaten bu sınıfta yer alan otomobiller, artık iç mekan genişliği ve fonksiyonellikte yarışıyorlar. Bu otomobilin en önemli özelliklerinden biri de 7 koltuklu olması. Katlandığında tamamen düz bir yükleme alanı yaratan arkadaki iki koltuk sırasının ilkinde üç yetişkin rahat yolculuk yapma imkanına sahipken, en arkadaki üçüncü sırada, yine birbirinden bağımsız iki adet koltuk bulunuyor. Orta oturma sırasındaki dış koltuklarda yer alan iki farklı katlama mekanizması sayesinde, istendiğinde üçüncü sıraya ulaşmak için bu koltukların sırtlıkları öne hafifçe yatırılabilirken, diğer mekanizmayla bunların tamamen katlanması mümkün oluyor. Arkadaki beş bağımsız koltuk, fonksiyonel yapılarıyla 32 farklı kullanım kombinasyonuna izin veriyor. Otomobilin sürüş pozisyonu gayet başarılı. Üç kollu deri direksiyon simidi ele iyi oturuyor. Direksiyon simidinin üzerinden kontrol ediebilen müzik sisteminin ses kalitesi yüksek. Hız göstergesinin içinde yer dijital ekrandan bilgilerine ulaşılan yol bilgisayarını direksiyon simidinin üzerindeki bir butan yardımıyla kontrol edebiliyorsunuz. 7 koltuklu konumdayken otomobilin bagaj hacmi, 63 litre. Bu hacim koltukların çeşitli şekillerde yatırılması ile 423 ve 1563 litreye kadar ulaşıyor.



    Corolla Verso’da bulunan 4 silindirli, 2231 cc, 16V, common-rail turbo dizel motor, 3600 d/d’de 136 HP güç ve 2000-2800 d/d arasında 310 Nm tork üretiyor. 1560 kg ağırlığındaki otomobil fabrika verilerine göre 0-100 km/s’ye 9.4 saniyede ulaşıyor. Otomobilin maksimum hızı ise 195 km/s. Otomobilin genel performansına baktığımızda motor gücü ve ağırlığıyla doğru orantılı olduğunu görüyoruz. Corolla Verso, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama olarak 6.3 lt yakıt tüketiyor. Modifiye edilen süspansiyon sistemiyle yeni Corolla Verso’nun yol tutuş özellikleri eski modele oranla daha başarılı. Ön süspansiyon düzenini Toyota Avensis’ten alan Corolla Verso’nun iz açıklığı önde 25, arkadaysa 35 mm artmış. Bu yol tutuşa önemli bir katkıda bulunuyor. Direksiyon sistemi oldukça başarılı. Ani hareketlere verdiği tepki zamanlaması çok başarılı. Dört disk ve ABS+EBD’den oluşan fren sisteminin genel performansı başarılı. Panik frenlerde otomobili izinden sapmadan durdurabiliyorsunuz.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi: 2231 cc

    Maksimum Güç: 136 HP 3600 d/d

    Maksimum Tork: 310 Nm 2000-2800 d/d

    Aktarma: Önden çekişli

    Şanzıman: 6 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 9.4 saniye

    Maksimum Hız: 195 km/s

    Yakıt Tüketimi: 6.3 lt/100 km(ortalama)

    Bagaj hacmi: 63/423/1563 lt

    Ağırlık: 1560 kg

    Fiyat: 67.815 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Skoda Octavia RS; WRC’den yollara

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Skoda’nın ralliseverlerin gönlünde her zaman ayrı bir yeri olmuştur. Çünkü Çek üretici, 1970’li yıllardan bu yana mütevazi de olsa her zaman rallilerde yer almıştır. Özellikle 1990’lı yıllarda sonra ise daha ciddi bütçeler ve otomobillerle mücadele eden Skoda Octavia modeliyle, WRC sınıfında mücadele etmeye başlamıştı. Uzun zaman Octavia WRC modeliyle mücadele eden Skoda, daha sonra Fabia modeline dönmüştü. Octavia’nın güncel modeli 2004 yılında satılmaya başlandı. Skoda’nın ralli tecrübeleri doğrultusunda hazırladığı RS ise 2005 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. Hatchback ve Combi kasa seçeneklerine sahip olan Octavia RS, ülkemizde şimşek mavisi, elmas gümüşü, büyülü siyah, Flamenko kırmızısı ve göktaşı sarısı olmak beş farklı renkle satılıyor. Bizim test ettiğimiz hatchbak Skoda Octavia RS, ülkemizde 56 bin YTL’lık fiyatla satılıyor.



    Skoda Octavi RS’e ilk baktığınızda otomobilde bir farklılık olduğunu hissediyorsunuz. Diğer spor otomobillere nazaran daha az dikkat çekmesine rağmen bilinçli gözler Octavia RS’in performanslı bir otomobil olduğunu fark ediyorlar. RS logoları, standart modelden farklı olan ön tampon, krom kaplı çift egsoz çıkışı, 18 inç’lik jantlar ve bagaj üstü spoiler otomobilin tasarımındaki sportif ayrıntılar olarak öne çıkıyor.



    Otomobilin iç mekanına geçtiğiniz zaman da sportif bir görüntü ile karşılaşıyorsunuz. İç mekandaki standart modelden farklı sportif ayrıntıları ise, RS amblemi işlenmiş nubuk, deri ve file tipi kumaşla kaplı koltuklar, üç kollu direksiyon simidi, alüminyum çerçeveli göstergeler, pedal takımı gibi öğeler oluşturuyor. VW Golf platformunda üretilen Octavia’nın iç mekanı oldukça geniş. Önde ve arkada diz ve baş mesafesi problemi yaşanmıyor. Direksiyon simidinin yüksekliği ve derinliği ayarlanıbiliyor. Direksiyonu en yakın pozisyona getirdiğinizde vücudunuzu saran koltukların da yardımıyla kendinizi ralli otomobili kullanıyormuş gibi hissediyorsunuz. Octavia'nın iç mekanından kullanılan parçaların neredeyse tamamı VW modellerinden alınmış. Bunun sonucu olarak işçilik ve malzeme kalitesi oldukça başarılı. Son nesil Golf'ten tanıdığımız müzik sistemi ve klima kumandalarıysa işlevsel kullanım sağlıyorlar. Dijital göstergeli otomatik klima standart donanımda yer alıyor. Sürüş sırasında iç mekana kulağa hoş gelen dolu dolu bir ses geliyor. Ayrıca dikkatli kullanıcılar turbo ıslığını da fark edebilirler. Skoda Octavia’nın 560 litrelik bagaj hacmi sınıf standartlarının hatta daha üstte yer alan sınıflardaki standartların üstünde bir yükleme alanı sağlıyor. Arka koltuklar yatırıldığı zaman bu hacim 1350 litreye ulaşıyor.



    Skoda Octavia RS’in 1984 cc, sıralı 4 silindirli, 16V, turbo, FSI motoru 5100 d/d’de 200 HP güç ve 1800-5000 d/d’de 280 Nm tork üretiyor. Golf GTI’dan da tanıdığımız bu motor, dünyanın ilk direkt enjeksiyonlu benzinli turbo motoru ünvanına sahip. 1400 kg ağırlığındaki Skoda Octavia RS, fabrika verilerine göre 0’dan 100 km/s hıza 7.3 saniyede ulaşıyor. RS’in maksimum hızı ise 240 km/s. Otomobilin beygir gücü ve kağıt üstündeki performans verileri kullanıcıyı tabiri caizse gaz getiriyor. Ancak RS, performanslı Alman otomobilleri gibi kullanıcısına hissettirmeden hızlanıyor. Bu da bence GTI kullanıcılarının pek de hoşuna gitmeyen bir özellik. Ben kendi adıma RS logolu bir otomobilin daha yırtıcı ve ralli otomobillerini andıran bir hızlanmaya sahip olmasını beklerdim. 6 ileri manuel şanzımana sahip olan Octavia RS, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama olarak 7.8 litre yakıt tüketiyor.



    Önden çekişli Skoda Octavia RS, standart modele oranla daha sert süspansiyon sistemi sayesinde oldukça başarılı bir yol tutuşa sahip. Direksiyonun tepkileri oldukça net. Ancak hızlı girilen virajlarda gücün de etkisiyle kafadan kayma eğilimi gösteriyor. ESP sitemi kullanımı kolaylaştırıyor. Daha keyifli ve otomobili tabiri caizse virajlarda yanlıyarak kullanmak istiyorsanız ESP sitemini kapamanızı öneriyorum. Sportifliği simgeleyen yeşil renkteki kaliperlere sahip fren sistemi oldukça başarılı. Ancak fren performansının standart modelden pek de farklı olmaması hayal kırıklığı yaratabiliyor.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap/FSI

    Motor Hacmi: 1984 cc

    Maksimum Güç: 200 HP 5100 d/d’de

    Maksimum Tork: 280 Nm 1800-5000 d/d

    Aktarma: önden çekiş

    Şanzıman: 6 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 7.3 saniye

    Maksimum Hız: 240 km/s

    Yakıt Tüketimi: 7.8 lt/100 km

    Bagaj hacmi: 560/1350 lt

    Ağırlık: 1400 kg

    Fiyat: 56.000 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Küçük sınıfta İtalyan işi: Fiat Grande Punto

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Fiat’ın, son dönemde alt ve orta sınıfta yaşadığı zor günleri geride bırakmak için iyi hazırlanmış bir otomobille ihtiyacı vardı. İlk kasa Punto proje 178 koduyla 1994 yılında piyasaya çıktığında büyük yankı uyandırmıştı. Stop gurubunun dikine yerleştirilmiş dizaynı ve sınıfının en iyi otomobili olması dolayısıyla 1995 yılında Avrupa’da Yılın Otomobili ödülünü almıştı. 1999 yılında proje 188 kodlu 2. kasa Punto ve 2003 yılında makyajlanan bu kasa ilk versiyon kadar etkileyici ve başarılı olamadı. Sürekli düşen Pazar payları Fiat’ın artık bir kurtarıcıya ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. 2005 yılında tanıtılan proje 199 koduyla ismine Grande(büyük) ön ekini alan Punto ilk bakışta etkileyici dizaynıyla dikkat çekiyor.



    Fiat gurubunun süper spor otomobillerinden Maserati’ye benzerliğiyle dikkat çeken ön tasarım, Grande Punto’ya karizmatik bir ifade kazandırıyor. Farların panjura doğru uzayan dizaynı otomobile aydınlık ama biraz şaşkın bir ifade veriyor. Köşeli panjur ve tek parça görünen tampon ön bölümde bütünlük sağlıyor. Aynaların kapılara spor otomobillerdeki gibi monte edilmiş olması dış görünüme ait diğer sportif detaylardan. İlk Punto’dan itibaren klasik tasarım detayı olan dikine yerleştirilmiş tek renk stop gurubu Grande Punto’da da aynen korunmuş. Otomobilin dış tasarımında bulunabilecek beklide tek kusur bagaj kapağında tutacak olmaması. Bagaj ya uzaktan kumandayla ya da içeriden açılabiliyor.



    İç mekana geçildiğinde gövde rengi kokpit yüzeyleri ve ortak konsolda fazlaca elektronik kumanda elemanı bulunmasından dolayı lüks bir atmosfer hissi hakim. Ama kullanılan malzemelerin kalitesi daha iyi olabilirdi. Ergonomik orta konsolda havalandırma ızgaralarının altında bagaj açma düğmesi, direksiyon için “city” modu ve merkezi kilit düğmeleri bulunuyor. Bagaj açma düğmesinin yeri Japon otomobillerindeki gibi sadece sürücünün ulaşabileceği bir yerde olmalıydı. Ayrıca merkezi kilidin otomatik olarak devreye girmemesi de bir eksi. Çift bölgeli elektronik klimanın kullanımı kolay ve performansı etkili. Deri kaplı vites kolu ve direksiyon ele iyi oturuyor. Direksiyonun City modu park manevralarında inanılmaz hafifliğiyle pratiklik sağlıyor. Direksiyonun sol tarafında yol bilgisayarı, araç ayarları ve sis farları kumandaları bulunuyor. Gösterge tablosu biraz karışık görünse de rahat okunuyor. Ön tarafta geniş iç mekan sunan Grande Punto, sınıfının en uzun otomobillerinden biri olmasının avantajını arka bölümde geniş diz ve baş mesafesi sunarak kullanıyor.



    Grande Punto, 2 benzinli 2 dizel motor seçeneği ile pazara sunuldu. 1.4 litre benzinli motorun 8 supaplı olanı 77 HP, 16 supaplı olanı 95 HP gücünde. 1.3 litre dizel motor 75 HP ve 90 HP olmak üzere iki seçeneğe sahip. Testimize konuk olan Grande Punto 1.3 litre Multijet 75 HP gücündeki versiyon.



    Motor GM-Powertrain tarafından geliştirilen ve Opel’in de birçok modelinde farklı güçler üreten motor Grande Punto’da 4000 d/d’de 75 HP güç, 1750 d/d’de 190 Nm tork üretiyor. Ortak yakıt yolu teknolojisi ile püskürtme yapan modern dizel, Avrupa’da ödül almış bir makine. 1105 kg boş ağırlığa sahip Grande Punto, etkileyici olmasa da yeterli performans sunuyor. 1800 devirde uyanan motor 4000 d/d’den sonra gücün kesilmesiyle soluğunu 4500 d/d’e kadar zor taşıyor. Ama 190 Nm tork otomobile yeterli akıcılığı sağlıyor. Dizel motorun sesi kabin içinde yol seslerinden daha az duyuluyor. Sürüş sırasında frenlerin çok tepkili olduğu dikkat çekiyor. Dozlaması kısmen zor olan fren pedalı düşük hızlarda yapılan kısa ve sert frenlemelerde ilk önce arka tekerlekleri kilitliyor. Orta sertlikte seçilen süspansiyon sistemi, arka tarafın tümseklerde biraz fazla zıplamasına sebep oluyor. Hızlı girilen virajlarda arkasını dışarı bırakan Punto rahatça kontrol edilebiliyor.



    Serinin en düşük motor gücüne sahip olması dolayısıyla 75 HP’lik 1.3 Multijet, ekonomi beklentilerini tam anlamıyla karşılıyor. Test koşullarında sürekli sıkıştırmamıza rağmen yol bilgisayarına göre ortalama 6,3 litre mazot tüketen Grande Punto 45 litrelik depo ile 715 km menzil sunuyor.



    Active ve Dynamic olmak üzere iki donanım paketi bulunan Grande Punto’da ABS+EBD (Elektronik Fren Güç Dağılımı), sürücü ve yolcu ön hava yastıkları (çift kademeli açılan Smart 2 sistemi), FPS (yangın önleme sistemi), ön gergili emniyet kemerleri, ISOFIX, yolcu ön hava yastığı devre dışı bırakma sistemi, radyo-CD çalar, yol bilgisayarı, elektrik ayarlı dikiz aynaları, elektrikli ön camlar, uzaktan kumandalı merkezi kilit, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon, dualdrive elektrohidrolik direksiyon (CITY Fonksiyonu), manuel klima ve polen filtresi Active donanım seçeneğinde standart olarak sunuluyor. Çift bölgeli elektronik klima, deri direksiyon ve vites topuzu, asimetrik katlanır arka koltuklar, perde havayastıkları, ön sis farları ve entegre radyo-CD+MP3 çalar Dynamic donanım paketiyle alınabiliyor.



    Oldukça rekabetçi fiyatlarla piyasaya sunulan Grande Punto, 1.4 litre 77 HP Fire Active 3 kapı seçeneğinde 22.250 YTL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Testimize konuk olan 1.4 Multijet 75 HP 5 kapı Dynamic seçeneğinde 28.500 YTL fiyat etiketi bulunuyor.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi: 1248 cc

    Maksimum Güç: 75 HP 4000 d/d

    Maksimum Tork: 190 Nm 1750 d/d

    Aktarma: Önden çekiş

    Şanzıman: 5 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 13,6 saniye

    Maksimum Hız: 165 km/s

    Yakıt Tüketimi: 4,7 litre/100 km(ortalama)

    Bagaj Hacmi: 275/1030 litre

    Ağırlık: 1105 kg

    Fiyat: 28.500 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Chevrolet’in yeni yüzü: Aveo Sedan SX 1.4 16V

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Türkiye, özellikle insan davranışları, tepkileri ve beğenileri açısından tamamen kendine özgü bir ülke. Geçmişte edinilmiş bazı yerleşik beğenileri değiştirmek oldukça zor. Bunun güzel örneklerinden biri Chevrolet’nin ülkemize yeniden ithal edilmesiyle birlikte yaşandı. 1950’den 1980’li yıllara kadar olan modelleriyle Türk otomobil tüketicisinin hafızasına kazınan Chevrolet markası, bu imajını kaybetmediğini ülkemizde yeniden satışa sunulduğunda oldukça başarılı satış rakamları elde ederek kanıtlamış oldu. Daewoo modellerinin Chevrolet armasıyla satışa sunulmasına rağmen başarılı satış rakamlarını yakalaması ile Türk tüketicisinin beğenilerinin kolay kolay değişmediğini görmüş olduk. İlk olarak 2002 yılından tanıtılan Kalos, 2005 yılında yenilenmişti. ABD pazarında Aveo adıyla satılan bu otomobil artık ülkemizde de bu isimle satılıyor. Aveo 1.2 lt 72 HP ve 1.4 lt 16V 94 HP gücündeki motor seçenekleri ile satılıyor.



    Aveo sedan, Chevrolet’in yeni yüzünü temsil ediyor. Yerini aldığı Kalos’a oranla oldukça dinamik bir görüntüye sahip olan Aveo sedan, küçük sınıfta olmasına rağmen oldukça büyük boyutlara sahip. Aveo, yerini aldığı Kalos sedan ile aynı dingil mesafesine sahip. Diğer boyutlar ise arttırılmış. Uzunluk 75 mm artarak 4310 mm’ye, genişlik 40 mm artarak 1710 mm’ye, yükseklik ise 10 mm artarak 1505 mm’ye yükseltilmiş. Boyutlardaki bu artış, iç mekana artan genişlik olarak yansımış. Önde ve arkada diz mesafesi problemi yaşanmıyor. Orta konsol, Kalos’a oranla çok daha modern bir tasarıma sahip. Özellikle müzik sistemi ve klima kumandalarının bulunduğu bölüm hem kolay bir kullanıma sahip hemde göze oldukça hoş görünüyor. Aveo’nun bagaj hacmi 400 lt. Bu sınıftaki rakipleri daha geniş bagaj hacimleri sunuyorlar.



    Chevrolet Aveo sedan S, SE, SX donanım seçenekleri ile satılıyor. SX donanımına sahip aracımızda; ABS, sürücü yolcu ve yan havayastıkları, merkezi kilit, immobiliser, uzaktan kumandalı merkezi kilit, yol bilgisayarı, aktif gergili ön emniyet kemerleri, klima, yükseklik ayarlı hidrolik direksiyon, elektrikli camlar, radyo-CD-MP3 çalar, bardaklık ve yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, far yükseklik ayarı, gövde renginde tamponlar, ön ve arka sis farları, ve içerden açılan depo kapağı sunuluyor.



    Chevrolet Aveo’nun 1399 cc, önde enlemesine yerleştirilmiş, 4 silindirli, 16V, DOHC motoru 6200 d/d’de 94 HP güç, 3400 d/d’de ise 130 Nm tork üretiyor. 1110 kg ağırlığındaki Aveo, fabrika verilerine göre 0-100 km/s’ye 11.1 saniyede ulaşıyor. Hızlanma verilerini değerlendirirken otomobilin sınıfını ve beygir gücünü göz önüne almak gerekiyor. Bu açıdan Aveo, bizce yeterli performansı sunuyor. Fabrika verilerine göre maksimum hız ise 176 km/s. Otomobil bu hıza zorlanmadan ulaşıyor. Biz Aveo’nun 5 ileri manuel vitesli versiyonunu test ettik. Vites aralıkları kullanıcıyı yormuyor. Aveo, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama olarak 7.0 lt yakıt tüketiyor.



    Önden çekişli Chevrolet Aveo, yumuşak süspansiyonu yüzünden performanslı kullanımlara uygun bir otomobil değil. Özellikle hızlı girilen virajlarda yumuşak süspansiyon kullanıcıyı tedirgin ediyor. Ancak artan boyutları sayesinde yerini aldığı modele oranla az da olsa daha iyi yol tuttuğunu da belirtmekte yarar var. Önlerde disk arkada ise kampanadan oluşan fren sistemi ABS ile desteklenmiş. Fren mesafesi biraz uzun. Bizce modern bir otomobilin daha kısa mesafede durması gerekirdi.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi: 1399 cc

    Maksimum Güç: 94 HP 6200 d/d

    Maksimum Tork: 130 Nm 3400 d/d

    Aktarma: Önden çekişli

    Şanzıman: 5 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 11.1 saniye

    Maksimum Hız: 176 km/s

    Yakıt Tüketimi: 7.0 lt/100 km (ortalama)

    Bagaj hacmi: 400 lt

    Ağırlık: 1110 kg

    Fiyat: 26.290 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Peugeot 407 HDi 136: Dizel konfor üssü

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri



    2004 yılında Cenevre otomobil fuarından sonra yollara çıkan 407 sedan Türkiye’de 5 farklı motor, 3 farklı şanzıman ve 5 farklı donanım seviyesi ile satılıyor. Testimize konuk olan 407 2.0 HDi 136 HP 6 ileri düz şanzımana sahip. Otomobilin burun tasarımı yerini aldığı 406’ya göre çok cesur çizgilere sahip. Dizaynını Ferrari modellerini de dizayn eden Pininfarina’nın yaptığı 407, çok geniş alt panjuru ile Ferrari 456 GT modelini andırıyor ve oldukça dışa yerleştirilmiş sis farlarıyla çok dinamik görünüyor.



    Ön tampon tekerlek mesafesinin fazlalığı ve tam tersine arka tampon tekerlek mesafesinin de oldukça kısa dizaynı 407 ye, sıçramaya hazır gergin bekleyen bir kedi görüntüsü veriyor. Profilden bakıldığında uzun kaput ve kısa bagaj çizgisi otomobili Coupe formuna yaklaştırmış. Arka bölümdeyse, önden ve yandan oldukça iddialı seçilmiş çizgilerin kaybolduğu, otomobilin arka tasarımının sanki Pininfarina tarafından şekillendirilmediği düşünülüyor.



    Kabin içine geçildiğinde çok yatık ön cam sayesinde olduğundan daha geniş bir his veren 407, konsolda bulunan çok sayıdaki küçük kumanda elemanlarıyla kafa karıştırabiliyor. Konsolda, havalandırma ızgaralarının altında yol bilgisayarı ve bilgi ekranı, bu ünitenin altında ise kullanışlı bir göz bulunuyor. CD’li radyo ve her iki taraf için klima kumandaları ergonomik olarak yerleştirilmiş. Oturma pozisyonunu ayarlamak oldukça kolay olan otomobilde arka oturma grubunda da problem bulunmuyor. Bagaj hacmi 489 litre olan 407 sınıf ortalamalarında ve arka koltuk sırtlıkları da yatırılabiliyor.



    Test otomobilimizin motoru, Peugeot’un dizel teknoloji ortağı Ford ile ortaklaşa geliştirdiği bir motor. 2.0 litre hacminde 4000 d/d’de 136 HP güç, 2000d/d’de 320 Nm güç üreten modern dizel, değişken geometrili 2. nesil ortak yakıt yolu teknolojisiyle anlık olarak turbonun boost özelliği ile 335 Nm anlık torku 1500-3200 d/d’de sürücüsüne sunuyor ve 6 oranlı düz şanzımanla keyifli akıcılık ve ekonomik tüketimi bir arada sunuyor. Sadece ısınana kadar dizel olduğunu belli eden motor ısındıktan sonra hem sessizleşiyor, hem de eğer uygun devirler yakalanarak vitesle oynanırsa son hızına kararlı ve konforlu bir şekilde ulaşıyor. Uzun ön cam ve öne doğru alçalan motor kaputu, sürüş sırasında otomobil sanki asfaltı yarıp içine girecekmiş hissi veriyor. Yürüyen aksamı klasik Fransız yumuşaklığından ziyade, virajlarda otomobili kontrol etmeyi kolaylaştıracak sertlikte ayarlanmış olan 407, güçlü motoruyla kullanıcısını tetikleyen bir otomobil.



    Boş ağırlığı kullanıcıyla 1,5 tonu geçen 407 HDi 136, elektro hidrolik direksiyon sitemi ile yüksek ağırlığını direksiyona yansıtmıyor ve etkili yönlendirmeleriyle 406’dan beri süregelen sportifliğinin altını çiziyor. Frenleme performansı güçlü olan otomobil bu konuda etkili motor performansını destekler şekilde sık yapılan frenajlardan sonra bile kaçırma yapmadan durabiliyor. Fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama 5.9 litre tüketen 407 HDi 136, yol bilgisayarına göre ortalamada 8.1 litre motorin tüketiyor. Bu tüketim değeri ile 800 km menzili geçen otomobil, uzun yolda oldukça etkileyici değerlere ulaşabilir.



    Standart donanımınde ABS+AFU(acil fren yardım sistemi), REF(elektronik fren gücü dağıtıcısı, CDS(denge kontrol sistemi), ASR, ESP, çift kademeli sürücü ve ön yolcu havayastıkları, ön ve arka yan perde havayastıkları, sürücü diz havayastığı, aktik koltuk sırtlığı, lastik basınç kontrol sistemi, isofix çocuk koltuk bağlantı sistemi, otomatik yanan farlar, yol bilgisayarı, yağmur sensörü, klima, 12V elektrik soketi, sis farları, alaşım jant standart olarak sunuluyor. İsteğe bağlı olarak JBL müzik sistemi, çift bölgeli elektronik klima, xenon farlar, elektrikli sunroof, bagajda CD değiştirici alınabiliyor.




    Motor:4 silindir/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi:1997 cc

    Maksimum Güç:136 HP 4000d/d’de

    Maksimum Tork:320 Nm 2000 d/d’de

    Aktarma:Önden çekiş

    Şanzıman:6 ileri düz

    0-100 km’s:9.8 saniye

    Maksimum Hız:208 km/s

    Yakıt Tüketimi:5.9 litre 100 km’de

    Bagaj hacmi:489 litre

    Fiyat:54.600-65.700 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    MERCEDES S 500: Konforun ve kalitenin Süperi

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri



    1991-1998 yılları arasında üretilen W140 kasa S serisinin heybetli boyutlarından sonra 1998-2004 yılları arasında üretilen W220 kasa ile incelen ve daha zarif bir görünüme kavuşan S serisi dizaynı W221 ile tekrar ihtişamına yaraşır şekilde heybetli bir görünüme kavuştu.



    Otomobilin dış görünüşte ilk göze çarpan, çamurluklarının Mazda RX 8'deki gibi belirginleştirilmesi olmuş. Arka tasarımında ve aydınlatma gurubunda ise Maybach'i andırır çizgiler hemen dikkat çekiyor. Arka bagaj kapağına biraz daha dikkat edilirse BMW 7 serisinin bagaj kapağında kullandığı çizgilerin burada benzer şekilde kullanıldığı ve S serisine, sınıfına yakışır bir gösteriş kazandırdığı görülüyor. Stop lambalarının arasından geçen gövde ile aynı renkteki metal şeritler oldukça şık görünüyor.



    Test otomobilimizin tavanı tamamen siyahtı ve bu tavan, otomobilin arka koltuklarının tavan perdesi açıldığı zaman bir moonroof olarak görev yapıyor ve iç mekanın aydınlık olmasını sağlıyor. Otomobilin kapıları açılıp içine binildiği zaman dikkati çeken ilk unsur inanılmaz kalite hissi. Konsolun ortasındaki analog saat, Maserati modellerinde önceden beri kullanılan, kabinde lüks bir atmosfer yaratan hoş bir ayrıntı. Cilalı ahşap kaplama konsoldaki tek kumanda grubu, gümüş renk klima ve havalandırma kumandaları. Otomobille ilgili diğer bütün kontroller orta kol dayanağına yerleştirilmiş Comand control merkezinden yapılıyor.



    Comand sistemi, BMW'nin ilk olarak 2002 yılında 7 serisi ile öncülüğünü yaptığı iDrive'ın Mercedes'te eleştirilerden arındırılmış ve kullanımı kısmen kolaylaştırılmış versiyonu. Orta kol dayanağına yerleştirilmiş yuvarlak roller üzerinden yapılan bütün kontroller orta konsolun üstündeki bilgi ekranından renkli animasyonlarla gösteriliyor. Geri vitese takıldığında arka kameradan bu ekrana yansıtılan görüntü üzerinden, aracı park etmek istediğiniz yere nasıl manevra yaparak girebileceğinize dair çizgili bir asistan yardımcı oluyor. Buradaki roller'ın hemen üstünde kapaklı bir bölüm içinde telefonunuzu Bluetooth ile eşleştirip kullanabileceğiniz bir tuş takımı bulunuyor. Arka koltuklar için tavandaki perde açılarak içeri ışık girmesini sağlayan cam tavan, ön tarafta moonroof olarak kullanıma imkan tanıyor. Arka koltuklarda bu sınıf bir otomobilde baş veya diz mesafesiyle ilgili herhangi bir sorun olması düşünülemez. Her zaman için sınıfının en geniş baş ve diz mesafelerini sunan S serisi, W221'de de aynı iddiasını taşıyor.



    Elektrikli olan arka koltuk kumandalarından gerektiğinde ön yolcu koltuğunun ileri kaydırılabilmesi de mümkün. Bagaj kapağı elektrikli olarak açılıp kapanan otomobilin bagaj hacmi 560 litre.

    S500 L'de kullanılan motor, model adından farklı olarak 5.5 litre hacminde 6000 d/d'de 388 HP güç ve 2800-4800 d/d'de sabit 530 nm tork üreten bir kuvvet santralı. Bu motorla uyumlu çalışan 7 G-tronic şanzıman uygun şartlarda fabrika verilerine göre 0-100 km/s hızlanmasını 5.6 saniyede tamamlıyor. Tam gaz hızlanmada fırsatını bulup hız göstergesinin dijital ibresine bakabilirseniz, şaşkınlık içinde kahkaha atabilirsiniz. Çünkü otomobil kudretli bir şekilde akıyor ve eğer aynı şekilde gaz pedalını ezmeye devam ederseniz bu 2 tonluk "motorlu kara taşıtı", en çok 30 saniye içinde son sürati olan 250 km/s hıza ulaşabiliyor. Bu kadar kolay hızlanabilen S500 L sıra frenlemeye geldiğinde oldukça güçlü tepkiler veriyor. Hem yavaşlama, hem dozlama, hem de yoğun kullanımda yorulma ile ilgili herhangi bir problem bulunmuyor. Çok yüksek güç ve güvenlik rezervleri ile, ağırlığı bu kadar yüksek olan S500 L'nin yakıt tüketimi kullanım tarzına göre çok değişse de, 100 km'de 15.8 litrelik tüketim oldukça makul.



    Yol tutuş limitlerini ıslak zemin dolayısı ile çok zorlamadığımız S500 L herhangi bir tehlike meydana gelmeden önce ESP tarafından çok yumuşak şekilde dizginleniyor. Eğer bu durum tamamen kontrol dışına çıkarsa o zaman Mercedes'in PRE-SAFE sistemi gerekli önlemleri alarak sizin olası bir kazadan mümkün olan en az zararla kurtulmanız için koltukları dikleştiriyor, emniyet kemerlerini geriyor, açık camları ve tavanı kapatıyor.



    Otomobilin donanımında ABS, ESP, PRE-SAFE, çekiş kontrol sistemi, önde çift havayastığı ve 4 kapıda yan havayastıklarıyla ön ve arka perde havayastıkları, çift bölgeli otomatik klima, active body control ve AirMATIC(adaptive independent ride) süspansiyon sistemi, KEYLESS-GO(anahtarsız çalıştırma), long versiyonda yatırılabilen arka koltuklar, 7G-TRONIC otomatik şanzıman, çok fonksiyonlu direksiyon simidi, adaptif hız sabitleme sistemi DISTRONIC PLUS, gece görüş sistemi, ısıtmalı havalandırmalı ve masaj sistemli ön koltuklar, Harman Kadron ses sistemi gibi bir çok lüks ya da güvenlik donanımı bulunuyor.



    S serisi, sınıfında şu an için kendisine diş gösterecek rakibi olmayan, istediğiniz zaman bir limuzin, istediğiniz zaman tam bir GT olabilen mükemmel bir otomobil.






    Motor:V8 silindir/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi:5461 cc

    Maksimum Güç:388 HP 6500 d/d’de

    Maksimum Güç:530 Nm 2800 d/d’de

    Aktarma:arkadan itiş

    Şanzıman:7 ileri otomatik

    0-100 km/s:5.4 saniye

    Maksimum Hız:250 km/s(sınırlandırılmış)

    Yakıt Tüketimi:11.8 litre 100 km’de

    Bagaj hacmi:560 litre

    Ağırlık:2140 kg

    Fiyat:€ 192.000
    ________________________________________________________________________________________

    Megane CC 2.0 Privilage: Göz alıcı Fransız

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri



    2003 yılında yollara çıkan Megane CC Türkiye’de 1.6 ve 2.0 olmak üzere iki motor seçeneği ve Dynamique ve Privilege olmak üzere iki donanım seviyesiyle satılıyor.



    Dizaynını Karmann’ın yaptığı Megane CC, tavanı tamamen açıkken bagaj üstünde kambur oluşturmayan dizaynıyla Karmann’ın bu işteki marifetini yansıtıyor. Tamamen cam olan ve kapalıyken de içerinin aydınlık ve ferah olmasını sağlayan tavan yağmurlu günlerde gezmeyi keyifli hale getiriyor. Kardeşleriyle ortak olarak sadece A sütununun önünde kalan bölümü paylaşan Megane CC’nin geriye kalan bölümü tamamen farklı. Tavan mekanizması el freninin arkasında kol dayanağı üstündeki butondan kontrol edilen Megane CC, tavan açılana kadar bu düğmeye basmayı gerektiriyor. Tavanın açılabilmesi için bagajdaki brandanın kapalı olması gerekiyor. Açıldığı zaman bagaj hacmini 190 litreye düşüren metal tavan kapalı konumda sedan otomobiller ortalamasında, 490 litre hacim sunuyor.



    Krem rengi deri döşeme ile oldukça elit görünen kabin, bu etkisini kardeşleriyle ortak kullandığı kokpit dizaynı ve malzeme kalitesiyle sürdüremiyor. Test otomobilimiz henüz 8000 km’de olmasına rağmen sürücü koltuğunun frenajlarda öne doğru sallanması kullanımda rahatsızlık yarattı. Bu muhtemelen test aracımıza has bir durum olmalı. Kabinde, Cabrio otomobillerin genel özelliği olarak cam çizgisinin sürücünün alnına doğru basık yapısı uzun boylu sürücüler için problem teşkil edebiliyor. Megane’da kullanılan kartlı çalıştırma teknolojik bir unsur olmasına rağmen, çalıştırma düğmesinin konsolun en altındaki yeri kullanımda pratiklik sunamıyor. Elektrik destekli hidrolik direksiyon derinlik ve yükseklik ayarıyla uygun pozisyon rahatça bulunabiliyor. Fakat emniyet kemerleri o kadar arkada kalıyor ki, sanki arka koltuklar için konumlandırılmış emniyet kemerlerini kullanıyor hissine kapılıyorsunuz. Otomobilin formatı 2+2 olmasına ve boyu daha uzun olmasına rağmen kardeşlerinden daha kısa olan aks mesafesinden dolayı yetişkinler için arka koltuklarda oturmak yerine sadece konuşlanmak mümkün olabiliyor.



    Kaputunun altında Renault’un uzun yıllardır kullandığı sorunsuz güç ünitesi 2.0 litrelik bir makine bulunuyor. Marka bünyesinde turbo uygulamaları ile farklı güçler üreten Bu makine atmosferik olarak 6000 d/d’de 136 HP güç, 3750 d/d’de 191 Nm tork üretiyor. Kağıt üstündeki ortalama güç değerleri sunan 2.0 litrelik motor, 1390 kg’lık boş ağırlığı olan Megane CC ‘de 1.8 litre efektinde performans veriyor. 6 ileri oranlı şanzıman olmasına rağmen oranlar ekonomi yönünde tercih edildiği için ya vites koluyla çok sık oynamak ya da bu aracın tarzına uygun şekilde sakin sahil kenarı gezintileri yapmak gerekiyor. Çünkü 2 litrelik motor bu durumda alt devir torkuyla kullanımı kolaylaştırıyor. Ortalama kullanımda yol bilgisayarına göre 100 km’de 9.9 litre yakıt tüketiyor.

    Cabrio otomobillerde merak edilen özelliklerden birisi de bozuk yollarda otomobilin karoserisinin sertliği ve esnemelere verdiği tepkiler. Megane CC, şasisinin EuroNCAP testlerinden aldığı 5 yıldızla bu konudaki soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. Bozuk yollarda Fransız otomobillerinin klasik yumuşaklığını sunan Megane CC, virajlarda zorlanırsa önden kaymaya başlıyor ve bu durumda ASR kontrolü ele alarak emniyeti sağlıyor. Fren performansı çok etkileyici olan Megane CC, frenlerinin geç yorulması ile de bu konudaki takdiri hak ediyor.

    Tek donanım seviyesi ile satılan Megane CC 2.0, iki farklı paket opsiyonu ile alınabiliyor. Standart donanımında ABS+EBV+AFU, çift aşamalı ön çift, yan, perde havayastıkları, otomatik kilitlenen kapılar, elektronik klima, kartlı çalıştırma, otomatik yanan farlar, tek tuşla açılıp kapanan 4 cam, değişken takviyeli direksiyon, soğutmalı torpido gözü sunuluyor. Hız sınırlayıcı ve sabitleyici, CD changer lı radyo teyp, elektrikli katlanır dış dikiz aynaları, xenon farlar+far yıkama sistemi ve lastik basınç kontrol sistemi paket opsiyonu dahilinde alınabiliyor.




    Motor:4 silindir/ silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi:1998 cc

    Maksimum Güç:136 HP 6000 d/d’de

    Maksimum Tork:191 Nm 3750 d/d’de

    Aktarma:Önden çekiş

    Şanzıman:6 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma:9.9 saniye

    Maksimum Hız:205 km/s

    Yakıt tüketimi:8.2 lt 100 km’de

    Bagaj Hacmi:190/490 litre

    Fiyat:57.310 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    ALFA ROMEO GT 2.0 JTS; Dayanılmaz cazibe

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bayram öncesinde sevgili Çınar Noyan’dan aldığım Alfa Romeo GT 2.0’a ilk görüşte aşık oldum. Öyle ki, otomobili neredeyse benden zorla aldılar!.. Onunla yapılan her kilometre insana keyif veriyor. 2.0 litrelik 165 HP’lik motorla tatminkar bir performans sunuyor.
    Nerede olursanız olun, GT herkesin dikkatini çekiyor.

    Ürettiği coupe modellerle dünyada birçok insanın gönlünde taht kuran Alfa Romeo, son olarak 156 platformu üzerinde Bertone’ye geliştirttiği GT ile oldukça iddialı. Kabini bir coupe için oldukça konforlu ve geniş olan otomobil, önden bakıldığında agresif görünüyor. Orta konsol ve kokpitteki kumanda düğmeleri ergonomide başarılı. Uzakdoğulu üreticilerin taklit ettiği iç içe geçen kadran otomobilin sportif çizgisini içeride de devam ettirmesini sağlıyor. Ortadaki büyük bilgi ekranı ve dijital klima onun kalite çıtasını yükseltiyor.

    Katlanabilir kol dayanağı oldukça kullanışlı. Üç kollu direksiyon simidinin üzerindeki kumandalardan müzik sistemi kontrol edilebiliyor. Geceleri dashboard’dan yayılan kırmızı ışık hoş bir görünüm sağlıyor. Sportif tasarımlı deri kaplamalı ön koltuklar aynı zamanda ısıtmalı. Bir coupe için oldukça geniş olan GT, arkada iki kişinin rahatlıkla oturabileceği bir geniş bir alan sunuyor. Arka koltuğun ortasındaki kayak boşluğu ise, gerektiğinde kullanılırken 4 kişinin rahatlıkla yoluculuk etmeden kayakların taşınmasını sağlıyor.

    Selespeed şanzımanlı otomobili, isterseniz bir düğmeyle sportif, isterseniz de City modunda kullanabilirsiniz. City modunda sadece otomatik kullanım sağlayan sistemi, Sport modunda ise hem direksiyonun arkasındaki sol ve sağ tarafta bulunan eksi ve artı düğmeleriyle kullanabilirsiniz.

    Orta ve yüksek devirlerde kendinden beklenen tepkiyi ve performansı gösteren GT ile hız yapmamak imkansız gibi bir şey. Çünkü performansı ve sürüş dinamikleri insanı gaza yüklenmeniz için sizi tahrik ediyor. İvmelenme ve ara ivmelenmeler oldukça başarılı. Tabii ki bu tempoya göre yakıt tüketimini de fazla önemsememeniz gerekiyor.

    Alfa GT’nin yol tutuşu mükemmele yakın. Onu yoldan çıkarmak çok zor gibi. En keskin virajlara hızlı girdiğinizde VDC (Vehicle Dynamic Control) sistemi kaygan yüzeylerde devreye giriyor. ASR düğmesiyle çekiş kontrol sistemi devreden çıkartılabilirken, VDC ise devreden çıkartılamadığı için güveni elden bıraktırtmıyor. Başarılı süspansiyon sisteminin yumuşaklığı da sizi tatmin edecek düzeyde.

    Selespeed şanzımanlı GT’nin keyfini varmak için ona alışmak gerek. Dar ve kısa alanlarda yapılan park manevralarında zorlanmadım desem yalan olur. Hatta öyle ki, ön ve arkam doluyken park ettiğim yerden çıkmaya çalışırken, hem önümdeki hem de arkamdaki otomobile dokundurdum (istemeden)…

    Kullanım konforunun yanı sıra görüş açısı da büyük camlar sayesinde oldukça başarılı olan GT, kabin ergonomisinde benden 10 üzerinden 9 puan aldı. 165 Hp gücündeki bu İtalyan aygırını durdurmak kolay değil diye düşünürseniz, yanılırsınız. Çünkü ani frenlemelerde fazlasıyla güven veriyor. Büyük pedalın dozlama hissi de büyük.

    Bir hafta boyunca kullandığım Alfa GT 2.0 JTS Selespeed sıralı şanzımanlı otomobilin anahtar teslim fiyatı 42 bin Euro + 909 YTL.
    Bu yakışıklı İtalyan’ın standart donanım paketinde ise yok yok. Eğer gücü, karizmayı ve sportifliği bir İtalyan’dan bekliyorsanız yüksek yakıt tüketimini dert etmeyeceksiniz.




    ALFA ROMEO GT 2.0 JTS

    Motor: Sıralı, 4 silindirli
    Silindir hacmi: 1970 cc
    Maksimum güç: 165 HP 6000 d/d
    Maksimum tork: 206 Nm 3250 d/d
    0-100 km hızlanması: 9.8 sn
    Maksimum hız: 216 km/s
    Yakıt tüketimi: 8.7 lt/100 km (ortalama)
    Ağırlık: 1320 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 42 bin Euro + 909 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    CHRYSLER 300C 5.7 HEMI Güçlü ve güvenli Amerikalı

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bu ay test sayfalarımıza konuk olan Chrysler 300C’nin en güçlüsü 5.7 Hemi ile İstanbul caddelerinde gexinmek büyük bir ayrıcalık ve keyif...



    Geçtiğimiz yıl ülkemizde satışına başlanan ve köklü bir geçmişi bulunan Chrysler 300 Serisi'nin ilk temsilcisi de 1955 yılında yollara çıktı.



    1966 yılında caddelere çıkan ilk Hemi motorlu Chrysler'in torunu olarak adlandırabileceğimiz 300C 5.7 Hemi, sahip olduğu 345 HP'lik güçle günümüzdeki 300C'lerin en güçlüsü.



    300M’in yerini alan 300C tamamen farklı bir tasarım anlayışının ürünü. Dış tasarım olarak 253 HP'lik 300C'den fazla farkı bulunmayan 5.7 Hemi'yi, çift egzoz çıkışı ve bagaj kapağı üstündeki küçük Hemi logosundan ayırabilmek mümkün.



    Hemi'nin iç mekanında en fazla dikkat çeken özellik, elektrikli olarak ileri geri hareket ettirilebilen pedal takımı. Bu sayede pedalların kendinize olan uzaklığını değiştirebiliyorsunuz.



    300C 5-7 Hemi'de kullanılan 5654 cc'lik, V8 silindirli, silindir başına 2 supaplı motor; 5200 d/d'de 345 HP güç ve 4000 d/d'de 495 Nm (525 Nm) tork üretiyor.



    Hacim-güç oranı biraz düşük olan motor, silindir başına 2 supaplı olması nedeniyle eski teknoloji izlenimi verse de, sahip olduğu MDS (Multi Displace-1 ment System) teknolojisi sayesinde, fazla güce gereksinim duyulmayan durumlarda 4 silindiri devre dışı bırakarak daha ekonomik yolculuklara imkan tanıyor.



    Adını "Hemispheric", yani yarı küresel yanma odasının kısaltması olan Hemi'den alan 5.7 lt'lik motor, 1840 kg'lik otomobili fabrika verilerine göre 6.4 saniyede 0'dan 100 km/s hıza çıkartırken, 250 km/s'lik maksimum hız sağlıyor.



    Autostick adı verilen 5 kademeli otomatik şanzımanla donatılmış otomobil, fabrika verilerine göre 100 km mesafede ortalama 11.4 İt yakıt tüketiyor…



    Yeterli kullanım özellikleri sunan 300C, sahip olduğu güç ve etkileyici performansla rahatça hızlanabiliyor.



    Otoban sürüşlerinde yolu hissettirmeyen otomobil, 200 km/s ve üzerindeki hızlarda da oldukça stabil bir kullanıma sahip.



    Genel olarak konforlu bir süspansiyon sistemi sunan otomobil, virajlarda zorlandığında arkadan kayma eğilimine girse de, ESP duruma müdahale ederek güvenliği sağlıyor.



    Otomobili ESP kapalıyken kullanmak hem yürek hem bilek istiyor. ESP devre dışındayken adeta asfaltı kazıyarak ilerleyen otomobil tam bir lastik canavarı.



    Chrysler 300C 5.7 Hemi, konforlu, geniş bir iç hacim ile gösterişli bir tasarım sunuyor. Sunduğu performansa ve rakiplerine göre düşük kalan fiyatıyla dikkat çekiyor.



    300C 5.7 Hemi'nin standart donanımında; ABS, elektronik stabilite programı (ESP), patinaj önleme sistemi, park sensörleri, xenon farlar, sürücü ve yolcu havayastıklan, ön ve arka yolcular için perde havayastıklan, sürücü için sekiz, yolcu için dört yöne ayarlanabilen elektrik kumandalı koltuklar, elektrik kumandalı, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, direksiyondan kumandalı müzik sistemi ve yol bilgisayarı, 288 Wlik CD çalarlı Boston Acuistics müzik sistemi, lastik basınç göstergesi, elektrikli olarak ayarlanan pedal takımı ve ısıtmalı koltuklar bulunuyor.

    ________________________________________________________________________________________

    VW Passat 2.0 16V TDI Güçlü, konforlu, ekonomik

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Cenevre Otomobil Fuarı’nda bu yıl görücüye çıkan yeni Passat, orta sınıf segmentinde yer alan bir otomobil olmasına rağmen, daha üst sınıf bir otomobil görüntüsü veriyor.




    Passat, Alman üretici Volkswagen’in oldukça popüler otomobillerinden biri… Dünya çapında 13 milyon adet satan otomobil, Türkiye’ye 1996 yılında ithal edilmeye başlamasına rağmen, ülkemizde de 40 bin adet satıldı.



    Türkiye’ye 1.6 lt 102 HP, 1.6 lt 115 HP ve 2.0 lt 150 HP benzinli, 2.0 lt 140 HP’lik turbo dizel olmak üzere ithal edilen yeni Passat, bu yıl Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktı. Alman ekolünün çizgilerini taşıyan yeni Passat, yeni görüntüsüyle başarılı çizgisini daha üst noktalara yükseltiyor. Her ne kadar orta sınıf segmentinde yer alan bir otomobil olmasına rağmen, konforu, gücü ve prestijiyle daha üst sınıf bir otomobil görüntüsü veriyor.
    Xenon farlar, LED’li stoplar, ızgara ve kapı çerçevelerinde yer alan kromajlı çıtalar yeni Passat’a oldukça havalı bir görsellik katmış.



    YENİ PASSAT’IN BOYU UZAMIŞ
    Yeni Passat’ın boyutlarında da bazı değişiklikler yapılmış. Boyu 62 mm uzayan Passat’ın kabin içinde sunduğu konfor oldukça başarılı. Özellikle kokpite oturduğunuzda tüm kontrol noktalarına çok kolay bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Otomobilin boyunun uzaması, bagaj hacminin de artmasına neden olmuş. Daha önce 475 lt olan bagaj hacmi, yeni Passat’ta 485 lt’ye yükselmiş.



    VW bünyesinde kullanılan yeni 2.0 motor, yeni Passat’ın daha az gürültülü seyretmesini sağlıyor. Üstten çift eksantrikli, 16 supaplı motorun yarattığı gürültü ve kabine sızan ses düzeyi oldukça düşük. Motorun benzinli, ya da dizel olması açıkçası çok fark etmiyor. Saatte 200 km hızla giderken dahi, iç kabindeki ses oranının düşük olması, konforlu ve güvenli bir ortam yaratıyor. Bu arada 6 vitesli şanzımandan da söz etmek gerek. İlk hızlanmada son derece seri olan Passat, ara hızlanmalarda da çok seri olduğunu gösteriyor. Özellikle sollamalarda vites düşürüldüğünde, son derece güvenli ve hızlı biçimde önünüzdeki aracı geçebiliyorsunuz.
    Alt devirlerden itibaren alınan 320 Nm’lik güçlü tork, bazı sürücüler için sorun yaratabilir. Kontrolsüz olarak gaza bir parça yüklenildiğinde, özellikle ani kalkışlarda zemin biraz kaygansa, ya da bir viraja hızlı bir şekilde girilirse, her ne kadar ESP sizi yolda tutmak için çaba sarf etse de, otomobil dışa doğru açılıyor. Dolayısıyla gazdaki ayağınıza dikkat etmeniz gerekir.




    AUTOHOLD’LA YOKUŞTA KALMAK YOK
    Birçok sürücünün kâbusu olan yokuş yukarı dur-kalk pozisyonları için yeni Passat’ın mühendisleri elektro hidrolik fren mekanizması Autohold sistemini geliştirmişler. Bu sistem sayesinde otomobiliniz manuel şanzımanlı dahi olsa, yokuş yukarı çıkarken stop ettiğinizde, ya da kalkış yaptığınızda, adeta otomatik şanzımanlı bir otomobil gibi kaydırmadan sizi yolda tutuyor. Vites kolunun yan tarafındaki düğmeye basılarak devreye sokulan sistem, bu dertten muzdarip sürücüler için önemli bir çözüm…



    Autohold sistemi yokuş yukarı kullanıldığı gibi, yokuş aşağı inerken de kullanılabiliyor. Bu sistem otomobilin standart donanım listesinde olmadığı için opsiyonel olarak geliyor.Yeni Passat’ın el freni de çok ilginç. Kokpitin sol tarafındaki bir düğmeye basılarak devreye giren el freni, fren pedalına basılarak devreden çıkartılıyor.
    VW Passat 2.0 16V TDI, Trendline, Comfortline ve Highline donanım paketleriyle ithal ediliyor. Trendline’da fiyat 62.583 YTL’den, Comfortline’da 67.374 YTL’den, Highline’daysa 81.718 YTL’den başlıyor.




    VW PASSAT 2.0 16V TDI

    Motor hacmi:Sıralı 4 silindirli
    Silindir hacmi:1968 cc
    Maksimum güç:140 HP 4000 d/d’da
    Maksimum tork:320 Nm 1800 d/d
    0-100 km hızlanmas: 9.4 sn
    Maksimum hız: 188 km/s
    Yakıt tüketimi: 5.9 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 485 lt
    Ağırlık:1455 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 81.718 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    VW POLO 1.4 16V, feminen bir otomobil...

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Polo Ladies Cup’ta kullandığım otomobilden sonra VW Polo 1.4’e bindiğim ilk an biraz tedirgindim. Böğürtlen rengindeki Polo 1.4’ü Mahmut Hayırlıoğlu bana kullanmam ve sürüş izlenimlerini aktarmam için verdiğinde heyecanlanmadım dersem yalan olur. Çünkü yarışmak farklı, bu farklı. Ancak yine de direksiyon başına geçtim ve İstanbul sokaklarında böğürtlen rengindeki bu çekici feminen Polo’yu kullandım.



    Fotoğraf çekimlerinde her ne kadar yarış tulumu ve kaskla kullansam da, daha sonra uzunca bir süre normal bir kıyafetle Polo 1.4 ile İstanbul’un bilmediğim semtlerini keşfe çıktım.
    Onun içinde kendimi özgür hissettim. İstanbul trafiğinin keşmekeşi, kalabalığına rağmen hep açık bir yol buldum. Polo Ladies Cup kullandığımız Polo’ların kaslı yapısına ve performansına oranla daha zarif ve daha az performanslı olan VW Polo 1.4 ideal bir şehir içi otomobili. Onunla park etmek, kalabalık trafikte bir boşluk bulup ilerlemek bana keyif verdi. Hani bazen ’’Bu otomobilin cinsiyeti var’’ dersiniz ya, işte böğürtlen rengindeki alımlı Polo’nun da bir cinsiyeti var. O tam bir dişi…



    2001 yılında yollara çıkan Polo’nun dördüncü jenerasyonuna yapılan makyaj, ona çok yakışmış. Bu feminen otomobile kolay hakim olabiliyorsunuz. Yol tutuşu oldukça başarılı. Eski modeline göre boyutları büyüyen Polo, makyajlandıktan sonra tam bir feminen olmuş. Güçlü ve kaslı hatları sayesinde eski model Polo sürücüleri tarafından hemen fark ediliyorsunuz. Sinyal lambalarının yan aynalarda da olması güzel bir ayrıcalık. Çünkü eskiden Passat gibi büyük sınıf otomobillerde olurdu bu özellik.



    Dinamik görüntüsüne kokpitteki şıklık ve fonksiyonellik eklenince vazgeçilmez bir otomobil olmuş yeni Volkswagen Polo. Otomobil içindeki işçilik ve malzeme kaliteli. Ön koltuklar altında bulunan çekmeceler ise çok kullanışlı. Otoyol veya otopark fişinin konulabileceği cep düşüncesi bile büyük bir incelik. Bu incelik çoğunlukla bir kadında olur. Attığım başlığa ve Polo için yaptığım tanımın doğru olduğunun bir göstergesi bu detaylar...



    Otomobil içindeki bütün kumanda düğmelerinin yeri çok ergonomik. Ufak tefek kadınların bile rahatlıkla kullanabileceği bir ergonomiye sahip. Orta konsolda bulunan müzik ve klima sistemin kumandaları ve diğer kumanda düğmeleri el altında. Bardaklık ise çok ideal bir yerde. Mavi aydınlatmalı gösterge tabloları ise çok şık. Karanlıkta mükemmel bir görünüm sağlıyor. Koltuklar insanı adeta sarıyor. Yükseklik ayarlı ön koltuklar özellikle bayan sürücülerin ideal sürüş pozisyonunu ayarlaması için kolaylık sağlıyor. Polo’nun içindeki diz ve baş mesafeleri başarılı.



    75 HP gücündeki Polo 1.4 Polo Cup’ta kullandığım otomobil gibi sportif olmasa da yeterli bir performans sergiliyor. Özellikle de şehir içinde bir bayanın kullandığını düşünürsek, performansı tatminkar. 1.4 litrelik motorun yakıt tüketimi de oldukça düşük.



    Genel olarak yarış dışında kullandığım binek Polo’nun şehir içi kullanım kolaylığı ve ve rahatlığı büyük bir keyif veriyor. Özellikle bayan sürücüler için adeta yaratılmış olan VW Polo, yumuşak pedal takımı ve direksiyonu ile konforlu ve rahat bir sürüş sağlıyor. Virajlar kolay kola savrulmayan Polo, önden çekiş özelliğiyle de gerektiğinde atak performansta sergiliyor.



    Hızlandığınızda aerodinamisi sayesinde rüzgarlardan az etkilenirken, şehir içi performansı da beklentilerinizi karşılıyor...

    ________________________________________________________________________________________

    Ekonomik ve Güvenli SUV

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    2002 yılındaki Detroit Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Volvo XC90 SUV (Sport Utility Vehicle) segmentinde rakiplerini bayağı zorluyor. Binek otomobili sürüş özellikleri konforu ve güvenliğine eklenen yeni 2.4 litrelik dizel D5 motoru onu daha ekonomik yapmış.



    80 bin Euro’dan başlayan fiyatlarla satılan XC90 sunduğu keyif konfor güvenlik ve sürüş özellikleriyle ona verilen parayı hak ediyor. Sürüş izlenimlerini size aktaracağımız 7 koltuklu ve Geartronic şanzımanlı D5 modelinin anahtar teslim fiyatı ise 86 bin 207 Euro.
    Yıllardır gerek hobim sebebiyle gerekse İSOFF’da görev aldığım yıllarda birçok off-road aracını kullanma ve test etme imkanını buldum. Dört çekerlerin tahtına göz diken SUV’lar hafif arazi şartlarına uygun yapıları ve sürüş özellikleriyle radikal off-road’cular dışında birçoğuna hitap ediyor. Havalı tasarımları ve sunduğu konforla on road aracı gibi gözükse de XC90 dağda bayırda ’’Bana mısın!’’ demedi.



    Yerden yüksekliği şık ve kaslı tasarımı orijinal arka stopları onun çekicili yaparken aracın içine girdiğinizde ise bu düşünceniz daha da pekişiyor. Araca ilk bindiğinizde kalabalık gözüken orta konsolu kullandıkça sizin otomobildeki yaşantınızı ne kadar kolaylaştırdığını anlıyorsunuz. Ergonomisi tartışılmaz olan kumanda düğmelerin el altında olması özellikle uzun yolda büyük bir konfor.



    Koltuk kumandalarının fonsiyonelliği ideal sürüş pozisyonunuzu kolayca ayarlamanızı sağlıyor. Gerek ön gerekse arka koltukların diz mesafeleri ve oturma alanları oldukça geniş. Ancak üçüncü sıradaki iki koltuk için aynı şeyleri söylememiz ise doğru olmaz. 613 lt hacim sunan bagaj kısmındaki iki koltuğu açtığınızda ise hacim 249 lt’ye düşüyor.



    XC 70’de de kullanılan 2.4 litrelik turbo beslemeli 5 silindirli 163 HP gücündeki direkt enjeksiyonlu motordan çabuk bir hızlanma beklemeyin. Ancak bu durum aracın ağırlığı ve Geartonic otomatik şanzımanlı olması sebebiyle normal. D5 turbo dizel motor tüketimi azaltması benzinli modeline oranla bu XC90’ı daha çekici yapıyor. 100 km’de 9.9 lt tüketim değeri ve 72 litrelik deposuyla menzili oldukça uzun. Bizzat test ettim ve denedim. Bu konuda sunduğu konfor ve performansa oranla ekonomisi oldukça cazip.



    Hassas birazda hafif bir direksiyona sahip bu araçta daha sert bir direksiyon bekliyorsunuz. Buna rağmen direksiyon yol tepkileri gayet başarılı. XC90’ın dört tekerden çekiş sistemi hafif arazi şartlarında tatminkar. Fakat ağır arazi koşullarına gelmeyen araçta lastiklerinizin çeşidide sürdüğünüz zemine göre önem taşıyor. Onunla araziye çıkarken mutlaka arazi lastiklerini takın.
    Şehir içinde kullandığımızda onun sessizliği insanı etkiliyor. Trafikte daha yukarıda olmak maksimum konforlu ve güvenli bir araçta olmak hele bir de Volvo olduğunda büyük bir ayrıcalık. İsveçli bu kaslı SUV’u uzun yolda hafif arazi şartlarında ve İstanbul’un kalabalık trafiğinde kullanırken büyük keyif aldım.
    Eğer bütçeniz uygunsa ve uzun yıllar güvenli konforlu bir şekilde SUV kullanmak istiyorsanız Volvo XC90 D5 gtam size göre…



    VOLVO XC90 D5

    Motor: 2401 cc 5 silindir 20 supap
    Maksimum Güç: 163 HP/4000 d/d
    Maksimum Tork: 340 Nm 3000/d/d
    Maksimum Hız: 185 km/s
    0-100 km/s Hızlanma: 12.3 sn
    100-0 km/s Fren Mesafesi: 42 m
    Yakıt Tüketimi: 11.8/lt/100km
    Bagaj Hacmi: 249 lt
    Ağırlık: 2001 kg
    Anahtar Teslim Fiyatı: 86 bin 207 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Çarpıcı tasarım ve gücün birleşmesi

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Yeni Astra GTC (Gran Turismo Compact) ile belki de şimdiye kadar en heyecan verici Astra piyasaya çıkmış oldu. Yeni Astra neslinin üçüncü eşsiz modeli olan GTC, maksimum hızı, sportif orantıları, eğim yapan kemerli tavan tasarım çizgileri ile düzgün silüeti, gittikçe belirgin bir şekilde incelen ön ve arka çıkıntıları ile son derece çarpıcı bir tasarıma sahip.



    Gövde, 15 mm daha alçaltılarak otomobilin güçlü görünümü vurgulanmış. Etkileyici tasarımlı karoseri, tamamen yeniyken sadece kaporta ve ön çamurluk, beş-kapılı Astra’dan alınmış. GTC’nin çok özel, bir opsiyon olarak sunulan panoramik ön cam ile daha da belirginleştirilmiş.




    Kaportadan B-sütununa kadar uzanan, uçsuz bucaksız gökyüzü boşluğu ile bir bütünlük duygusu, yepyeni bir görüş açısı yaratan panoramik ön cam, büyük-ölçekli bir üretim modelinde ilk kez sunuluyor. Astra GTC’nin dinamik görünümü yolda aksiyona dönüşüyor, ESPPlus sistemli, çok özel ayarlı IDS şasiye [Interaktif Sürüş Sistemi], çekiş kontrol sistemine, servo frenli ABS fren sistemi, Sürekli Süspansiyon Kontrollü (CDC - Continuous Damping Control) uyumlu şasi sistemi IDSPlus ve tüm elektronik şasi sistemlerinin ağ-yapısı halinde bütünleştirilmesi de bir opsiyon olarak hazırdır.



    IDSPlus ile GTC sürücüleri, kokpitte bulunan tek bir butona dokunuşla bir spor mod ayarını harekete geçirebilirler. Bu da amortisör ayarını ve aynı zamanda gaz pedalı ve hidrolik direksiyon tepkisini yönetiyor. Tüm GTC versiyonları, ön koltuklar için Kolay Giriş ve bellek fonksiyonu, ayarlanabilir ve ısıtma sistemli, elektrikli dış aynalar, elektrikli pencereler, elektronik hız sabitleyici, uzaktan-kumandalı merkezi kilit, bir polen filtresi ve 16-inçlik lastikler gibi konfor özellikleri ile kolaylıkla övünebilir.



    Yeni Astra GTC, özel spor görünümünü sportif orantılarına borçlu (uzunluk / genişlik / yükseklik: 4288 / 2033 / 1413 mm) Ön-panjurda bir destek elemanı üzerindeki Opel logosu ile dinamik, V-şeklindeki ön uç, kaputtan arkaya yolcu kabininin içine kadar akıp giden tipik ütü çizgisi, GTC’nin çok açık olarak Astra ailesinin bir üyesi olarak tanınmasını sağlıyor.



    Beş-kapılı modelden çok daha belirgin bir şekilde vurgulanan V-şeklindeki incelme, yeni tasarımlı bir tampon, modifiye bir ön-panjur ve daha büyük hava giriş menfezleri, GTC için çok özel ve kusursuz bir ön yüz sağlıyorar.Ön bölüm daha geniş gözükse bile, daha da azaltılan ön cephe alanına ve biraz daha iyileştirilen sürtünme katsayısı sayesinde (cD =0.32) GTC, beş-kapılı versiyondan yaklaşık yüzde 4 daha fazla aerodinamik. Opel Astra GTC’de görev yapan 2 litrelik 200 HP gücündeki motor ise görünümü tam anlamıyla destekleyerek otomobili bir performans canavarına dönüştürüyor.




    OPEL ASTRA GTC 2.0 Turbo

    Motor: 4 silindirli
    Silindir hacmi: 1998 cc
    Maksimum güç: 200 HP 5400 d/d
    Maksimum tork: 262 Nm 4200 d/d
    0-100 km/s hızlanma: 7.8 saniye
    Maksimum hız: 234 km/s
    Yakıt tüketimi: 9.3 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 380 litre
    Ağırlık: 1210 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 62 bin 790 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Konforda maksimum nokta

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bir otomobil düşünün ki, sürücü koltuğunda mı, yoksa arka koltukta mı oturacağınız konusunda kararsız kalacağınız. Bir yanınız direksiyona geçip, yola yayılmak isterken, öbür yanınız, arka koltukta size sunulan konforun tadını çıkartmak isteyecek. Size Audi’nin amiral gemisi A8 L 4.2 quattro’dan söz ediyoruz.



    Görücüye ilk kez 1994 yılında çıkan Audi A8’in ikinci versiyonu 2002 yılında tanıtıldı. “L” olarak adlandırılan “Long” yani “Uzun” versiyonu ise bundan bir yıl sonra 2003 yılında düzenlenen Detroit Otomobil Fuarı’nda herkesin karşısına çıktı. Audi A8 L quattro, Türkiye’de V6 3.0 220 HP, V8 4.2 335 HP ve V12 6.0 450 HP motor seçenekleriyle satışa sunuluyor.



    A8 L, dışarıdan her ne kadar bir makam otomobili görüntüsü verse de, alçak burunlu yapısı, monoblok radyatör ızgarası ve normal A8’lere oranla 13 cm. uzun olmasıyla, atak ve spor bir otomobil olduğunu da gösteriyor. İşte bu 13 santimlik küçük fark, arkada oturan “patron”un otomobile neredeyse salon salomanje yayılmasını sağlıyor.



    Başta da dediğimiz gibi, otomobilin önünde oturmak ayrı bir keyif, arkasında oturmak bir başka keyif… Ön panelde, yüksek kalite hem gözünüzü, hem de ruhunuzu okşuyor. Kapı içlerinden başlayan ve ön panelle, hemen sürücü koltuğunun sağ yanında yer alan kontrol panelini kaplayan pırıl pırıl cilalanmış ceviz doku, size bir kez daha çok kaliteli bir otomobilin içinde oturduğunuzu hatırlatıyor. Bu ceviz dokunun altına gizlenmiş, 7 inçlik bir MMI (MultiMedia Interface) ekran, ortada yer alan dörtlü flaşör düğmesinin sağ tarafındaki butona dokunmanızla ortaya çıkıveriyor. Bu ekran size radyo-CD çalar, TV, havalandırma ve aktif süspansiyonla ilgili bilgileri ulaştırıyor. Ancak şimdiden söyleyelim, sürücünün emniyeti için, otomobil hareket halindeyken TV görüntü vermiyor. Otomobilin ilginç özelliklerinden biri de, elektronik el freni… Yalnızca bir parmak hareketiyle 1830 kiloluk otomobili olduğu yere çakmak müthiş bir duygu… Cebinizle anahtarlıkla otomobile yaklaştığınızda, otomobil kapılarını siz uzaktan kumandaya bile basmadan açıveriyor. Audi A8 L, sürücüsüne ayrıca parmak iziyle kontrol hakkı veriyor. Gerekirse otomobilin anahtarı olmadan da, parmak iziniz sayesinde otomobili çalıştırabiliyorsunuz yani…



    5181 mm (5 metre 18.1 santim) gibi upuzun ölçüye sahip olan A8 L, şehrin daracık sokaklarında sorun yaratır gibi görünüyor. Hele 12,5 metre dönüş çapını da buna eklerseniz, dar alanda kısa paslaşmalar yapmak, pek de Audi A8L’nin harcı değil… Ancak geniş yola çıktığınızda otomobili kimseyi tutamıyor. Bu arada otomobilin yüksekliği ve süspansiyon sistemi de sürücünün isteğine göre ayarlanabiliyor. Süspansiyon sistemiyle ilgili dört seçenek bulunuyor: Lift, Comfort, Automatic ve Dynamic.
    V8 silindirli, 4172 cc’lik motor 6500 d/d’de 335 HP güç, 3500 d/d’de 430 Nm tork üretiyor. Sınırlandırılmış 250 km sürate ulaşan otomobil 0-100 km/s hıza 6.4 saniyede ulaşıyor.



    AUDI A8 L 4.2 QUATTRO

    Motor: 4 silindirli
    Silindir hacmi: 4172 cc
    Maksimum güç: 335 HP 6500 d/d
    Maksimum tork: 430 Nm 3500 d/d
    0-100 km/s hızlanma: 6.4 saniye
    Maksimum hız: 250 km/s
    Yakıt tüketimi: 11.9 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 500 litre
    Ağırlık: 1830 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 204 bin 865 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Renault Laguna 1.9 dCi, güvenliği beş yıldızlılardan...

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bir otomobil satın alırken aranan özellikler listesinin başında elbette ki güvenlik gelir. Bilindiği gibi Renault bu konuda en iddialı markalardan biri. Euro NCAP testlerinden beş yıldız alan Renault modellerinden biri olan Laguna markanın iddialı ve önemli modellerinden biri. Şimdi dizel motor seçeneğiyle donatılan Laguna sınıfında dizel motorun getirdiği yenilikle iddialı olmanın planlarını yapıyor.



    Renault Laguna’ya dışarıdan bakıldığında ilk olarak sivri burun yapısı dikkat çekiyor. Büyük ve çamurluklara doğru uzayan farlar otomobilin görünümünü iddialı yapan detaylardan. Hava ızgarasının üst bölümünde yer alan alüminyum görünümlü kaplama ve büyük tampon ön bölümü etkileyici yapan diğer unsurlar. Yan tarafında sade ve küt çizgilerin hakim olduğu Laguna’nın arka bölümünde de coupe görünümünü andıran çizgiler hakim. Bu tarafta da büyük stop lambaları kullanılarak Renault’nun görmek ve görülmek için verdiği önem vurgulanmış. Bazı modellerde görünümü negatif olarak etkileyen arka silecek ise Laguna’nın görünümde olumlu bir etki bırakmış.



    Laguna’nın iç mekanına geçildiğindeyse karmaşadan uzak ve sade bir görünüm hemen dikkat çekiyor. Orta konsoldaysa müzik sistemine oldukça başarılı bir çözüm bulunmuş. Büyük bir kapak yardımıyla müzik sistemi istendiğinde kapatılabiliyor. Kapaklı müzik sisteminin alt bölümündeyse klima ve havalandırma kontrol düğmelerinin kontrolleri de son derece başarılı.



    Kartlı anahtar sisteminin de orta konsolda bulunduğu Laguna’nın orta konsolunun üst tarafında da kapı uyarı ışıkları ve müzik sistemi ile birlikte hava sıcaklığının görülebildiği dijital bir ekran bulunuyor. Bununla birlikte istendiğinde kapanabilen müzik sisteminin sağ tarafındaysa yine başarıyla gizlenmiş bir bardaklık bulunuyor. Ön ve arka koltukların sürücü ve yolcuya konforlu bir yolculuk için hazır olduğu Laguna’da kullanım alanı son derece uygun ve yeterli. 430 litrelik bagaj hacmi istendiğinde arka koltukların hareket ettirilmesiyle daha da genişletilebiliyor. Bu sayede uzun yolculuklar sırasında eşyalar için yeterli bir alan oluşturuluyor. Ayrıca otomobilin yükseğe açılan bagaj kapağı yüklemeler sırasında önemli bir avantaj. Otomobilin iç mekanında önemli avantajlardan bir diğeriyse başarılı yalıtım. Bu sayede otomobilin iç mekanında sessiz ve konforlu bir yolculuk yapabilmek mümkün.



    Laguna’nın sürüş özellikleri de başarılı. Yollardaki çukurları çok iyi emen bir süspansiyon sistemine sahip olan Laguna, yol tutuş ve başarılı süspansiyonu sayesinde son derece iddialı.
    Renault Laguna’da görev yapan 1870 cc hacmindeki dizel motor 120 HP güç üretiyor. Otomobilde kullanılan bu dizel motor 2000’de de ürettiği 270 Nm tork ile oldukça iddialı. Fabrika verilerine göre otomobilin ortalama yakıt tüketimi ise 5.5 litre.





    Renault Laguna 1.9 dCi

    Motor: 4 silindirli
    Silindir hacmi: 1870 cc
    Maksimum güç: 120
    Maksimum tork: 270 Nm 2000 d/d
    0-100 km/s hızlanma: 10.7 saniye
    Maksimum hız: 200 km/s
    Yakıt tüketimi: 5.5 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 430 litre
    Ağırlık: 1350 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 61 bin 305 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Hyundai Santa Fe 2.0 CRDi VGT

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Makyaj yaramış


    Güney Kore’nin yükselen yıldızı Hyundai’ın büyük boy Terracan ve küçük boş Tucson isimli arazi araçlarının arasında kalan modeli Santa Fe, yeni dizel motoru ve makyajlı görünümüyle kendini tazelemiş olarak pazara giriş yapıyor. Elbette aracın sunduğu özellikleri göre uygun kalan fiyatını da asla göz ardı etmemek gerekiyor.



    Güney Koreli firmanın 2001 yılından beri yollarda seyreden değişim öncüsü Santa Fe, aradan geçen 3 yıl sonrasında küçük çaplı bir makyaj operasyonuyla 2004 yılının sonbahar aylarında görünümünü tazelemişti. Aradan geçen kısa bir süre sonrasında yenilenen Santa Fe’lerde ülkemiz pazarına giriş yaptı. Araçta yapılan değişikliklerin başında yeni ızgara ve farlar, bagaj kapağı, arka tampon ve stop lambalarıyla 16 inçlik yeni tip alaşım jantlar geliyor. Otomobilin yeterince kaliteli malzemeler kullanılarak oluşturulmuş iç mekanı, öncelikle Amerikan pazarında başarının hedeflendiğini gösteren karakteristik özelliklerle dolu. Kabin içinde birçok kullanışlı göz sunulan otomobilde torpido gözü de kilitlenebiliyor. Ağırlıkla yumuşak dokulu plastik malzemelerden oluşan iç mekanda işçiliğin yeterince yüksek olduğu da gözlerden kaçmıyor.



    Santa Fe’nin yumuşak dolgulu koltukları yeterli oturma alanı ve geniş diz mesafesi sunuyor. Özellikle arka koltuklarda sunulan diz mesafesi bir hayli geniş. Otomobilin sunduğu 850 litrelik bagaj hacmi, arka koltukların yatırılmasıyla 1473 litreye, katlanmasıyla da 2100 litreye kadar genişletilebiliyor. Bu değerler SUV sınıfı içinde de iddialı bir hacmi ifade ediyor. Santa Fe’nin karoser yapısındaki en iddialı bölümlerden biri bagaj kapağından bağımsız olarak açılabilen arka camı. Bağımsız arka cam sayesinde küçük eşyaları yerleştirmek için büyük bagaj kapağını açıp kapama yükünden kurtulmak mümkün.



    Aracın kaputunun altında Santa Fe model yelpazesinde kullanılan 2.0 litre hacimli ve 112 HP güç üreten motorun yerini, bu motorun daha güçlü versiyonu alıyor. Bilindiği üzere 112 HP’lik motor, artık Tucson bünyesinde de başarıyla görevini sürdürüyor. Common rail enjeksiyonlu, turbo beslemeli ve intercoolerlı motor, 8 supaplı yapıya sahip. 125 HP’lik maksimum gücünü 4000 d/d’de üreten motor, 285 Nm’lik maksimum torkunu ise 1950 ile 2600 d/d arasında üretebiliyor.



    Ülkemize sadece 4 ileri vitesli otomatik şanzımanla ithal edilen Santa Fe 2.0 CRDi, özellikle eğimli yollarda hatta tepe çıkışlarında gerçek gücünü hissettiriyor. Buna karşın aracın az da olsa ağırbaşlı yapıya sahip olduğunu vurgulamakta yarar var. Tabii ki aracın ağırbaşlılığında yüksek karoser ağırlığı ve sürekli devrede olan dört tekerlekten çekiş sisteminin yanı sıra 4 ileri vitesli otomatik şanzımanın da payı var. Porsche’yle ortak olarak geliştirilen H-Matic otomatik şanzıman, manuel kullanım imkanı da veriyor.




    Genel olarak dengeli sürüş özellikleri sağlayabilen Santa Fe, kaygan yüzeylerde sürekli devrede olan dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde sorunsuz olarak ilerleyebiliyor. Euro NCAP testlerinden 4 yıldız almış Santa Fe’de artık yan havayastıkları standart olarak sunuluyor. Tek donanım seçeneğiyle ithal edilen araçta ayrıca ön havayastıkları, TCS, ABS+EBD, elektrikli açılır tavan, hız sabitleyici, deri döşeme, ısıtmalı ön koltuklar, CD çalarlı müzik sistemi gibi donanımlar da standart donanım kapsamında satın alınabiliyor.



    Hyundai Santa Fe 2.0 CRDi VGT H-Matic


    Motor:Sıralı 4 silindirli
    Silindir hacmi:1991 cc
    Maksimum güç: 125 HP 4000 d/d’de
    Maksimum tork:285 Nm 1950 d/d’de
    Şanzıman: 4 ileri otomatik
    0-100 km/s hızlanma: 15.3 sn
    Maksimum hız: 165 km/s
    Yakıt tüketimi: 9.1 lt/100 km
    Ağırlık: 1818 kg
    Bagaj hacmi: 850/2100 lt
    Fiyatı: 73 bin 971 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    BMW 320d

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    BMW 320d
    Sporcu dizel

    Artık benzinli motorların performansına ulaşan dizeller de sportif otomobillere hayat verebiliyor. BMW 320d’nin kalbindeki 163 beygirlik dizel motor da bunlardan biri. Tasarımı, çizgisi ve kalitesiyle BMW yine yapmış yapacağını...


    Bavaria Motor Werks... Almanya’nın güneyindeki Bavyera sanayi havzasındaki bu fabrikalarda üretilen BMW’ler dünyanın en seçkin otomobilleri arasında yer alıyorlar. Sürüş konforu ve güvenlik açısından mükemmellik sınırlarını zorlayan BMW’ler, artık sportif modellerinde de dizel motor kullanmaya başladılar. 320d de bunlardan biri. 163 beygir gücündeki bu motor, benzinli rakiplerine meydan okuyor.


    Dışarıdan bakıldığında atletik çizgileri ve sert bakışlarıyla BMW 320d gücünü daha dışarıdan sizlere hissettiriyor. Kapının üst kısmından ön çamurluğa kadar devam eden keskin hattı, hafif dışarı çıkmış çamurlukları, öne eğimli kaputu ve kaputun hemen altındaki hava tünelleri ve ızgarasıyla geleneksel BMW tasarımının tüm özelliklerini taşıyor.


    Otomobilin içine girdiğinizde kaliteyi koklamaya başlıyorsunuz. İncelikle BMW işçiliği gözlerinizin önüne seriliveriyor. Otomobilin ilginç özelliklerinden biri BMW’nin 1,5 ve 7 serilerinden hatırladığımız elektronik kontak anahtarı sistemi. Renault Megane II ve Scenic II kullananlar bu sistemi iyi bileceklerdir. Ancak BMW’nin anahtarı, özellikle taşınabilme ve korunabilme açısından küçük olduğu için daha kullanışlı gibi...


    Sürüş sırasında aracı tehlikeli bir şekilde yoldan çıkartmak isterseniz DTC (Dynamic Traction Control) güvenlik sistemi sizi engelleyecektir. Islak ve kaygan zeminlerde, gaza yüklendiğinizde meydana gelen patinaj ve kayma BMW’nin direksiyonuna geçtiğinizde tehlikeli değil, zevkli bir hal alıyor. Çünkü DTC sistemi, direksiyonla kontra verdiğinizde otomobili tekrar eski yörüngesine yerleştiriyor. Isındıkça çok daha iyi hale gelen fren sistemi, patlayınca 80 km/s sabit hızla 100 km yol yapabilen RunFlat lastik teknolojisi çok daha güvenli bir sürüş keyfi sağlıyor.


    BMW, ilk dizel motorunu 1983 yılında üretmişti. Ancak bugün ürettiği motor, teknoloji ve performans açısından bambaşka bir noktada. 1975 cc’lik 16 supaplı, 4 silindirli turbodizel motor 4000 d/d’de ürettiği 163 HP güç ve 2000 d/d’de ürettiği 340 Nm’lik değerlerle göz dolduruyor. 1505 kilo ağırlığındaki otomobil 0’dan 100 km/s hıza 8.6 saniyede ulaşıyor. Şehir içinde yakıt tüketimi 100 kilometrede 9.1 lt, şehir dışında ise 5.3 lt. Ortalaması ise 6.7 lt... 60 litrelik yakıt deposu bulunan otomobilin bir depoyla gidebileceği en uzak mesafe 689 km.



    Benim en çok beğendiğim özelliklerden bir tanesi yalnızca geceleri fark edilen kapı kollarının altında 15-20 saniye kadar yanan buz mavisi lambalar. Otomobilin kapı kolunu bulmak için tasarlanmış bu özellik, son derece hoş bir hava veriyor.


    BMW 320d, bagaj kapasitesi açısından geniş sayılabilecek bir yapıya sahip. 460 litre kapasitesindeki bagajın içinde bir de evrak ve küçük eşyaların konabilmesi için bir çekmece bulunuyor. Yalnız bu çekmece, yükleme sırasında ufak tefek sorunlara neden oluyor. Ancak çıkartabilmek mümkün...



    BMW 320d

    Motor hacmi: 4 silindir 16 V
    Silindir hacmi: 1995 cc
    Maksimum güç: 163 HP 4000 d/d
    Maksimum tork: 340 Nm 2000 d/d
    0-100 km/s hızlanması: 8.6 sn
    Yakıt tüketimi: 6.7/100 km
    Bagaj hacmi: 460 lt
    Ağırlık : 1415 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 54.447 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Opel Vectra 1.9 16V CDTi

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Vectra’ya dizel dopingi...

    Hem ekonomik olsun, hem de güçlü. Eğer bu iki özelliğe de tek bir otomobille sahip olmak istiyorsanız, dizel motora sahip güçlü çizgileri olan bir orta sınıf otomobil derdinize derman olacaktır. Tam 150 beygirlik CDTi motoruyla, rakiplerini geride bırakan Opel Vectra, geçen yıl elde ettiği sınıfının en çok satan otomobili unvanını bu yıl da elde edebilir.


    Tanıtımı ilk olarak 2002 yılında yapılan Opel Vectra, köşeli farlar ve stop lambalarıyla prestijli bir görüntüye sahip. Ancak çok kısa bir süre içinde makyajdan geçirilecek gibi görünüyor. Sürücüye ve yolculara geniş bir alan bırakan iç hacmiyle göz dolduran otomobil, özellikle geniş ekranlı yol bilgisayarındaki küçük harfler ve içinden çıkılamayan dokunmatik sinyal koluyla eleştirilerin hedefi oluyor.
    Otomobil üreticileri fiyat/performans konusundaki optimum noktayı 2.0 altındaki dizel motorlarda buldular. Orta sınıftaki rakiplerinden daha atak davranan Opel Vectra, 1.9 16V CDTi motoruyla farkını koydu.


    Tam 150 beygire sahip olan güçlü motor, şehir içinde 100 km’de 5.8, şehir dışındaysa 100 km’de 4.8 litre yakıt tüketiyor.
    Vectra’daki yeni CDTi motor, aslındta Astra’larda ve Signum’da kullanılmayı başlandı bile... General Motors’un Fiat ile birlikte kurduğu Fiat GM Powertrain tarafından geliştirilen ikinci motor olarak tanımlanan bu motor, aslında Fiat’ın 1.9 litre JTD motorunun yeniden elden geçirilmiş hali... CDTi motor, ikinci nesil common rail enjeksiyon sistemine ve değişken geometrili turboya sahip.


    Otomobilin 0-100 hızlanması 10.7 saniye... Neredeyse 1,5 tonu bulan aracın patinaj yapması imkansız gibi bir şey... Ancak altıncı viteste 4000 d/d’da 217 km/s son sürate ulaştığınızda, hem hızı, hem de konforu aynı anda yaşamanın keyfine varıyorsunuz.



    Opel Vectra 1.9 16V CDTi

    Motor hacmi: 4 silindir
    Silindir Hacmi: 1910 cc
    Maksimum güç: 4000 d/d’de 150 HP
    Maksimum tork: 2000 d/d’de 320 Nm
    Aktarma: Önden çekiş
    Maksimum Hız: 217 km/s
    Yakıt tüketimi: 100 km/s’de ortalama 5,8 lt.
    Bagaj hacmi: 500/1360 litre
    Ağırlık:1428 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 69.950 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    VW GOLF GTI

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Hırçın Kurt

    Pistlerin kralı, şampiyon rallici Ethem Genim, siz otomoto okuyucuları için Autodrom pistinde 5. jenerasyon Golf GTI’yı test etti. Şampiyon, 200 HP’Lik bu efsane için ’’Hırçın Kurt’’ benzetmesini yaptı.



    İstanbul yollarında kendine güvenen iyi sürücülerin bile kullanmaya çekindikleri bu 30 yıllık efsaneyi sizler için yılların rallicisi, Pistlerin Kralı, Şampiyon pilot Ethem Genim test etti. Onu kullanırken Egenim’in gözlerini içi gülüyordu. Çünkü adrenalin tutkunu pilotlar güçlü ve atak otomobilleri severler. Yarışmak, performans ve atiklik onlar için adeta bir yaşam tarzıdır. Şimdi isterseniz Etnem Genim’in ağzından bu efsane GTI’yı ve sürüş izlenimlerini dinleyelim:
    Yıllar öncesinde 1970’li yılların sonlarında kullandığım bir Golf GTI’yım vardı. Onu kullanmak biz adrenalin tutkunları için adeta bir ibadetti. Eski GTI’lar bir başkaydı. O zaman GTI denince akla Golf GTI gelirdi. Daha sonraları çıkan üçüncü ve dördüncü jenerasyon GTI’lar eski tadı vermezken, bu ay siz otomoto tutkunları için kullandığım beşinci jenerasyon Golf GTI’yı test ederken eski tanıdık, keyifli bir tadı aldım. GTI’ın ilk serisi yani efsane geri dönmüştü…



    Mahmut bana otomobili test için getireceğini söylediğinde, hemen yeni GTI’ın özelliklerine bakındım. Bu güç makinesinin kaputun altındaki motoru merak etmemek mümkün değildi. 200 HPlik turbo beslemeli, direkt enjeksiyonlu motor, yeni Golf GTI’ın yüksek ve başarılı performansının arkasındaki en büyük etken. 200 HP’Lik gücünü 5100 d/d’de üretmeye başlayan GTI, verimini 6000 d/d’ye kadar sürdürüyor. 2.0 lt hacmindeki T-FSI motor, geniş tork aralığında sportif bir performans sergiliyor. Yani anlayacağınız, gerekli birkaç hazırlığı yap, rollbar’ları taktır, kaksı giy ve piste çık. Golf GTI yarışmaya hazır…


    Onunla keskin virajlara girerken, viraj içinde gazı doldururken tam bir güvenlik içindesiniz. Çünkü GTI o kadar güvenlik teknolojileriyle dolu ki, acemi sürücü bile onu bu virajlarda kolay kolay yoldan dışarı çıkaramaz. Yol tutuşu gayet başarılı olan otomobilin 300 yazan kadranına baktığınızda kendinizi bir F1 aracında zannedebilirsiniz. Yol tutuşu ve süspansiyonun başarısı VW Golf GTI’ın performansıyla doğru orantılı. 6 ileri şanzımanla donatılmış hırçın olan bu kırmızı güç makinesi, gücünden ve performansından ödün vermiyor.



    Net ve kesin tepkiler veren direksiyon, sürüşü daha keyifli ve sportif yapıyor. Egzozdan ve motordan gelen tok ve hırıltılı ses, avına odaklanan bir ’’Hırçın Kurt’’un depar atması gibi sizi gaza basmaya teşvik ediyor. Ama bu deparlar yüzünden sık sık benzin almanız gerekse, GTI’ın sürücüsüne verdiği keyif her şeye değer…
    GTI’ın görünümüne değinelim isterseniz. Eski Golf GTI’lar tasarım olarak normal Golf’lerle aynıydı. Ancak bu sefere beşinci jenerasyon GTI’da diğer Golf’lerden farklı kılmak için her şey yapılmış. Özellikle ön kısmın tasarımında birçok yenilik yapılmış. Ve çok da iyi olmuşu. Bu kırmızı GTI eskisine nazaran daha sportif, daha agresif ve daha cool olmuş. Ön tasarım sanki bir ağzını kocaman açmış bir Kurt’u andırıyor. Bal peteği tasarımlı ızgara ve ön alt spoyler ile sis farları sportifliği desteklemiş…



    Arkada ise spoyler ve çift egzoz borusu sportifliği tamamlıyor. Golf GTI’ın içine girdiğinizde sportif görünümü destekleyen deri kaplı üç kollu direksiyon simidi, vites, pedallar ve GTI logolu Interlagos adındaki nefes alabilen kumaşla kaplı koltuklar sürücüsünü özel hissettiriyor. Orta konsol da, ergonomik kumandalarla dopdolu. Kokpitteki işçilik ve malzeme kalitesi oldukça iyi. Kadrana geldiğimizde ise gözleriniz faltaşı gibi açılıyor. Son hız 300 km/s yazıyor. Bu GTI sahibine hem keyif hem de güç veriyor. Son hızı maalesef İstanbul yollarında denemek mümkün değil. Şu Formula 1 pistimiz yaza açılsında, bu Hırçın Kurt ile bir de orada piste çıkarız…
    Karosere baktığınızda sportif bir araç olarak GTI’ın içinin küçük olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak yanılırsınız. Çünkü otomobilin içi çok ferah. Önden çekişli 200 HP gücündeki Golf GTI, 0-100 km/s hıza 7.2 – 7.3 saniyede çıkıyor. Fabrika verileri test edilip onaylanmıştır. Son hızı 235 km/s olan GTI, 100km’de ortalama 8.0 litre yakıt tüketiyor. 6 ileri şanzımanlı araç, bir depoyla yaklaşık 500 – 520 km’lik bir yol yapılabiliyor.



    Güvenlik açısından GTI’da yok yok… 6 havayastığı ile ABS, EBD, TSC, ESP, EDL ve ASR gibi sürüş sistemlerinin yanı sıra lastik hava basınç uyarı sistemi onu çok güvenilir kılıyor.



    Gerek hırçınlığı, gerek yol tutuşu, gerek performansıyla benden tam not alan VW Golf GTI, yaklaşık 70-80 bin YTL’yi gözden çıkaranların bu otomobil bu parayı hak ediyor dedirtecek bir otomobil. Kendinizi trafikte özel hissetmek istiyorsanız ve ayağınızın altı hep dolu olsun diyorsanız, VW Golf GTI doğru adres…



    Standart donanım
    Golf GTI’ın standart donanımında; ABS, EBD, EDL ve ASR gibi sürüş sis­temlerinin yanı sıra, sürücü, yolcu, yan ve perde havayastıkları, elektrikli camlar, yol bilgisayarı, uzaktan ku­mandalı merkezi kilit, radyo-CD çalar, soğutmalı torpido gözü, çift bölgeli otomatik klima, immobilizer, hıza du­yarlı elektromekanik direksiyon, de­rinlik ve yükseklik ayarlı direksiyon si­midi, elektrikli ve ısıtmalı dış aynalar, sürücü ve yolcu için ışıklı makyaj ay­naları, yükseklik ayarlı ön koltuklar, yol bilgisayarı, yağmur sensörü, ön koltuklarda bel destek ayarı, otomatik yanan xenon farlar, far yıkama sistemi elektrokrom iç ayna, park mesafe sen-sörleri gibi donanımlar bulunuyor. Koyu renk arka camlar, elektrikli açılır tavan, deri döşemeler ve altılı CD değiştiriciyse opsiyonlar arasında.



    VW GOLF GTI

    Motor: Sıralı 4 silindir, turbo FSI
    Silindir Hacmi: 1984cc
    Maksimum güç: 200 HP 5100 d/d’de
    Maksimum tork: 280 Nm 1800-1500 d/d’de
    Aktarma: Önden çekişli
    0-100 km/s hızlanma: 7.2 sn
    Maksimum Hız: 235 km/s
    Yakıt tüketimi: Ortalama 8.0 lt/100 km/s
    Bagaj hacmi: 350 lt
    Ağırlık:1325 kgAnahtar teslim fiyatı: 81.202 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    CHRYSLER CROSFIRE COUPE 3.2 V6

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Kara Panter!

    Şampiyon rallici Nejat Avcı, İstanbul yollarında 3 gün 3 gece kullandığı Crosfire’ın performansına, tasarımına ve yol tutuşuna hayran kaldı. Hızlandığında ve virajlarda asfalta panter gibi yapışan bu arkadan itişli güç makinesi şampiyondan tam not aldı.



    Güçlü ve hırçın otomobilleri oldum olası severim. Buna bir de hız tutkum eklenince, sportif ve güçlü coupe’ler hep tercihim olmuştur. Bu belki yarışçı kişiliğimin bir göstergesi olsa gerek. Geçen ay Nisan 350Z’in ardından Crosfire 3.2 V6’yı test için aldığım ilk an kaslı görünümüyle beni etkiledi.



    Otomobilin tasarımı mükemmel. Yan solungaçlar onu daha agresif gösteriyor. Bu iki kişilik otomobilin dış tasarımındaki sportiflik içeride de devam ediyor. 2002 yılında tüketicisiyle tanışan bu hırçın panterin kokpiti benim gibi uzun boylular için dar. Kokpit biraz daha yüksek olsa kafamızı çarpmadan kolayca araca binebilirdim. Kilolu olanlarda bu araca zor iner-biner. Kokpitte Amerikan otomobillerinin sadeliği ve kullanışlılığı dikkat çekiyor. Ancak orta konsoldaki parlak metalik görünüm kokpitin genel havasına uymamış. Sanki sonradan eklenmiş gibi duruyor. Orta konsoldaki kumanda düğmelerinin konumu ise ideal. Arka görüş biraz kısıtlı, ama bu birçok coupe’de olan bir özellik. Otomobilin içinde birçok yer göz olarak kullanılmış.
    Crossfire, 210 HP gücüyle, motordan gelen hoş sesi ve başarılı performansıyla sürücüsüne keyifli bir kullanım sunuyor. Aracın seri gaz tepkisi otomobilin 210 HP’den daha güçlü olduğu hissi veriyor. Yüksek hızlarda adeta bir panter gibi asfalta yapışan Crossfire, virajlarda da kendisinden ödün vermiyor. Çabuk hızlanan ve çabuk duran otomobil kendisinden beklenileni veriyor. Yol tutuşu iyi olan bu asfalt canavarın direksiyon tepkileri de gayet başarılı. 90 km/s hızda otomatik olarak açılan kanat, orta konsoldaki buton sayesinde isteğe bağlı olarak da açılıyor.



    Chrysler Crossfire’da kullanılan 3.2 lt’lik 6 silindirli motor 5700 d/d’de 215 HP güç sunuyor. Boş ağırlığı 1399 kg olan Crossfire’ın 3.2 V6, 0-100 km/s hızlanması 6.5 saniye. Maksimum hızı 242 km/s hızı ve 60 litrelik yakıt deposuyla menzili 550 km.
    Crossfire’ın standart donanım paketinde; ABS, EBD, ESP, çekiş kontrol sistemi, sürücü, yolcu ve yan havayastıkları, elektrikli camlar, yol bilgisayarı, uzaktan kumandalı merkezi kilit, radyo-CD çalar, çift subwoofer’lı 4 höparlörlü Infinity Modulus müzik sistemi, kilitlenebilen soğutmalı torpido gözü, otomatik klima, imbolizer, hız sabtleyici, elektrkikli ve ısıtmalı dış aynalar, derinlik ayarlı deri direksiyon, elektrikli koltuklar, lastik basınç monitörü, otomatik kararan dikiz aynası ve der, döşeme bulunuyor.



    Benden tam not alan Crossfire, yüksek hızlarda İstanbul’un bozuk asfaltında tutunma sorunları yaşasa da, genel olarak yola yapışıyor ve sürücüsüne güven veriyor. Onu kullanmak keyif verdi. Cool, karizmatik tasarımı ve sportif çizgisiyle trafikte herkesin ilgisini çekmekten rahatsız olmayacaksanız, bir de yeterli paranız varsa tavsiye edilir…


    CHRYSLER CROSFIRE COUPE 3.2 V6
    Motor: SOHC-V6 18 Supap
    Silindir Hacmi: 3199 cc
    Maksimum güç: 5700 d/d’de 215 HP
    Maksimum tork: 3000 d/d’de 310 Nm
    Aktarma: Arkadan itişli
    0-100 km/s hızlanma: 6.5 sn
    Maksimum Hız: 242 km/s
    Yakıt tüketimi: 100 km/s’de ortalama 10.1 lt.
    Bagaj hacmi: 215 litre
    Ağırlık:1399 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 72.252 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Devamı Gelicektir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Karşıyakalı™ -- 28 Mayıs 2006; 2:09:27 >







  • />

    Reklamdan kurtarmak icin alıntı yapdım
    quote:

    Orjinalden alıntı: Karşıyakalı®

    Evet arkadaslar boşuna topiq kirliligi olmasın diye böyle bi topiq açtım ve herkezin memnun kalcagından eminim sizlerde eklemeler yapabilirsiniz yada yanlısları düzelte bilirsiniz. Ben burda copy past yapmış olabilirim normal birşey ama bu topiqi hepsi copy past değil coğunluğu olsa da yinede emeğimin gectiğine inanıyorum. Emeğe Saygı İstiyorum.
    ________________________________________________________________________________________
    Toyota Corolla Verso 2.2 D-4D; Minivan sınıfında yerli alternatif

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Kompakt sınıf, belki de otomobil firmaları arasında en yoğun rekabetin yaşandığı sınıf. Bu sınıfta yaşanan rekabete son dönemde minivanlar da eklendi. Bu sınıfta iddalı olmak isteyen hemen hemen tüm markalar kompakt minivanlar üretmeye başladılar. Bu sınıfın iddialı otomobillerinden biri de Toyota Corolla Verso. İlk kez 2001 yılında tanıtılan bu otomobilin ikinci nesli 2004 yılında tanıtıldı ve satışa sunuldu. Toyota Corolla Verso, ülkemizde 1.6 16V 110 HP, 1.8 16V 129 HP’lik benzinli ve 2.2 lt 136 HP gücündeki dizel motor seçenekleri ile satılıyor.



    Corolla Verso’nun tasarımı, Toyota Europe Design Development’ta karoser tasarımından sorumlu, İtalyan tasarımcı Elvio D’Aprile’ye ait. Bu otomobil için Toyota, bünyesinde bulunan dünya genelindeki tasarım stüdyolarını yarışmaya sokmuş. Corolla Verso, bel hizasının altında tampon, çamurluk ve kapı tasarımlarıyla sağlam bir gövde yapısını temsil ediyor. Bel hizasının üst kısmında ise kavisli tavan ve yandaki üçgen camlarla dinamizm ve modernliği sergiliyor. Corolla Verso’da üç boyutlu far grubunun arasında yer alan radyatör ızgarası tampona entegre edilmiş. Otomobile yandan bakıldığında en çok dikkat çeken bölüm, dış aynaların karoserden bağımsız küçük kelebek camlarının gerisine monte edilmiş olması. Arka tasarımda farlarda olduğu gibi şeffaf camın gerisine yerleştirilen, yine üç boyutlu görünüme sahip stop grubu dikkat çekiyor.



    Otomobilin iç mekanına geçtiğiniz zaman modern bir görünümle karşılaşıyorsunuz. İleri teknoloji, kalite ve modernliğin temel alındığı iç mekanda ilk bakışta daha konforlu koltuklar, yeniden şekillendirilmiş gösterge ve kumanda grubu, modern ön konsol dikkat çekiyor. İç mekan oldukça geniş. Zaten bu sınıfta yer alan otomobiller, artık iç mekan genişliği ve fonksiyonellikte yarışıyorlar. Bu otomobilin en önemli özelliklerinden biri de 7 koltuklu olması. Katlandığında tamamen düz bir yükleme alanı yaratan arkadaki iki koltuk sırasının ilkinde üç yetişkin rahat yolculuk yapma imkanına sahipken, en arkadaki üçüncü sırada, yine birbirinden bağımsız iki adet koltuk bulunuyor. Orta oturma sırasındaki dış koltuklarda yer alan iki farklı katlama mekanizması sayesinde, istendiğinde üçüncü sıraya ulaşmak için bu koltukların sırtlıkları öne hafifçe yatırılabilirken, diğer mekanizmayla bunların tamamen katlanması mümkün oluyor. Arkadaki beş bağımsız koltuk, fonksiyonel yapılarıyla 32 farklı kullanım kombinasyonuna izin veriyor. Otomobilin sürüş pozisyonu gayet başarılı. Üç kollu deri direksiyon simidi ele iyi oturuyor. Direksiyon simidinin üzerinden kontrol ediebilen müzik sisteminin ses kalitesi yüksek. Hız göstergesinin içinde yer dijital ekrandan bilgilerine ulaşılan yol bilgisayarını direksiyon simidinin üzerindeki bir butan yardımıyla kontrol edebiliyorsunuz. 7 koltuklu konumdayken otomobilin bagaj hacmi, 63 litre. Bu hacim koltukların çeşitli şekillerde yatırılması ile 423 ve 1563 litreye kadar ulaşıyor.



    Corolla Verso’da bulunan 4 silindirli, 2231 cc, 16V, common-rail turbo dizel motor, 3600 d/d’de 136 HP güç ve 2000-2800 d/d arasında 310 Nm tork üretiyor. 1560 kg ağırlığındaki otomobil fabrika verilerine göre 0-100 km/s’ye 9.4 saniyede ulaşıyor. Otomobilin maksimum hızı ise 195 km/s. Otomobilin genel performansına baktığımızda motor gücü ve ağırlığıyla doğru orantılı olduğunu görüyoruz. Corolla Verso, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama olarak 6.3 lt yakıt tüketiyor. Modifiye edilen süspansiyon sistemiyle yeni Corolla Verso’nun yol tutuş özellikleri eski modele oranla daha başarılı. Ön süspansiyon düzenini Toyota Avensis’ten alan Corolla Verso’nun iz açıklığı önde 25, arkadaysa 35 mm artmış. Bu yol tutuşa önemli bir katkıda bulunuyor. Direksiyon sistemi oldukça başarılı. Ani hareketlere verdiği tepki zamanlaması çok başarılı. Dört disk ve ABS+EBD’den oluşan fren sisteminin genel performansı başarılı. Panik frenlerde otomobili izinden sapmadan durdurabiliyorsunuz.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi: 2231 cc

    Maksimum Güç: 136 HP 3600 d/d

    Maksimum Tork: 310 Nm 2000-2800 d/d

    Aktarma: Önden çekişli

    Şanzıman: 6 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 9.4 saniye

    Maksimum Hız: 195 km/s

    Yakıt Tüketimi: 6.3 lt/100 km(ortalama)

    Bagaj hacmi: 63/423/1563 lt

    Ağırlık: 1560 kg

    Fiyat: 67.815 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Skoda Octavia RS; WRC’den yollara

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Skoda’nın ralliseverlerin gönlünde her zaman ayrı bir yeri olmuştur. Çünkü Çek üretici, 1970’li yıllardan bu yana mütevazi de olsa her zaman rallilerde yer almıştır. Özellikle 1990’lı yıllarda sonra ise daha ciddi bütçeler ve otomobillerle mücadele eden Skoda Octavia modeliyle, WRC sınıfında mücadele etmeye başlamıştı. Uzun zaman Octavia WRC modeliyle mücadele eden Skoda, daha sonra Fabia modeline dönmüştü. Octavia’nın güncel modeli 2004 yılında satılmaya başlandı. Skoda’nın ralli tecrübeleri doğrultusunda hazırladığı RS ise 2005 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. Hatchback ve Combi kasa seçeneklerine sahip olan Octavia RS, ülkemizde şimşek mavisi, elmas gümüşü, büyülü siyah, Flamenko kırmızısı ve göktaşı sarısı olmak beş farklı renkle satılıyor. Bizim test ettiğimiz hatchbak Skoda Octavia RS, ülkemizde 56 bin YTL’lık fiyatla satılıyor.



    Skoda Octavi RS’e ilk baktığınızda otomobilde bir farklılık olduğunu hissediyorsunuz. Diğer spor otomobillere nazaran daha az dikkat çekmesine rağmen bilinçli gözler Octavia RS’in performanslı bir otomobil olduğunu fark ediyorlar. RS logoları, standart modelden farklı olan ön tampon, krom kaplı çift egsoz çıkışı, 18 inç’lik jantlar ve bagaj üstü spoiler otomobilin tasarımındaki sportif ayrıntılar olarak öne çıkıyor.



    Otomobilin iç mekanına geçtiğiniz zaman da sportif bir görüntü ile karşılaşıyorsunuz. İç mekandaki standart modelden farklı sportif ayrıntıları ise, RS amblemi işlenmiş nubuk, deri ve file tipi kumaşla kaplı koltuklar, üç kollu direksiyon simidi, alüminyum çerçeveli göstergeler, pedal takımı gibi öğeler oluşturuyor. VW Golf platformunda üretilen Octavia’nın iç mekanı oldukça geniş. Önde ve arkada diz ve baş mesafesi problemi yaşanmıyor. Direksiyon simidinin yüksekliği ve derinliği ayarlanıbiliyor. Direksiyonu en yakın pozisyona getirdiğinizde vücudunuzu saran koltukların da yardımıyla kendinizi ralli otomobili kullanıyormuş gibi hissediyorsunuz. Octavia'nın iç mekanından kullanılan parçaların neredeyse tamamı VW modellerinden alınmış. Bunun sonucu olarak işçilik ve malzeme kalitesi oldukça başarılı. Son nesil Golf'ten tanıdığımız müzik sistemi ve klima kumandalarıysa işlevsel kullanım sağlıyorlar. Dijital göstergeli otomatik klima standart donanımda yer alıyor. Sürüş sırasında iç mekana kulağa hoş gelen dolu dolu bir ses geliyor. Ayrıca dikkatli kullanıcılar turbo ıslığını da fark edebilirler. Skoda Octavia’nın 560 litrelik bagaj hacmi sınıf standartlarının hatta daha üstte yer alan sınıflardaki standartların üstünde bir yükleme alanı sağlıyor. Arka koltuklar yatırıldığı zaman bu hacim 1350 litreye ulaşıyor.



    Skoda Octavia RS’in 1984 cc, sıralı 4 silindirli, 16V, turbo, FSI motoru 5100 d/d’de 200 HP güç ve 1800-5000 d/d’de 280 Nm tork üretiyor. Golf GTI’dan da tanıdığımız bu motor, dünyanın ilk direkt enjeksiyonlu benzinli turbo motoru ünvanına sahip. 1400 kg ağırlığındaki Skoda Octavia RS, fabrika verilerine göre 0’dan 100 km/s hıza 7.3 saniyede ulaşıyor. RS’in maksimum hızı ise 240 km/s. Otomobilin beygir gücü ve kağıt üstündeki performans verileri kullanıcıyı tabiri caizse gaz getiriyor. Ancak RS, performanslı Alman otomobilleri gibi kullanıcısına hissettirmeden hızlanıyor. Bu da bence GTI kullanıcılarının pek de hoşuna gitmeyen bir özellik. Ben kendi adıma RS logolu bir otomobilin daha yırtıcı ve ralli otomobillerini andıran bir hızlanmaya sahip olmasını beklerdim. 6 ileri manuel şanzımana sahip olan Octavia RS, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama olarak 7.8 litre yakıt tüketiyor.



    Önden çekişli Skoda Octavia RS, standart modele oranla daha sert süspansiyon sistemi sayesinde oldukça başarılı bir yol tutuşa sahip. Direksiyonun tepkileri oldukça net. Ancak hızlı girilen virajlarda gücün de etkisiyle kafadan kayma eğilimi gösteriyor. ESP sitemi kullanımı kolaylaştırıyor. Daha keyifli ve otomobili tabiri caizse virajlarda yanlıyarak kullanmak istiyorsanız ESP sitemini kapamanızı öneriyorum. Sportifliği simgeleyen yeşil renkteki kaliperlere sahip fren sistemi oldukça başarılı. Ancak fren performansının standart modelden pek de farklı olmaması hayal kırıklığı yaratabiliyor.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap/FSI

    Motor Hacmi: 1984 cc

    Maksimum Güç: 200 HP 5100 d/d’de

    Maksimum Tork: 280 Nm 1800-5000 d/d

    Aktarma: önden çekiş

    Şanzıman: 6 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 7.3 saniye

    Maksimum Hız: 240 km/s

    Yakıt Tüketimi: 7.8 lt/100 km

    Bagaj hacmi: 560/1350 lt

    Ağırlık: 1400 kg

    Fiyat: 56.000 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Küçük sınıfta İtalyan işi: Fiat Grande Punto

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Fiat’ın, son dönemde alt ve orta sınıfta yaşadığı zor günleri geride bırakmak için iyi hazırlanmış bir otomobille ihtiyacı vardı. İlk kasa Punto proje 178 koduyla 1994 yılında piyasaya çıktığında büyük yankı uyandırmıştı. Stop gurubunun dikine yerleştirilmiş dizaynı ve sınıfının en iyi otomobili olması dolayısıyla 1995 yılında Avrupa’da Yılın Otomobili ödülünü almıştı. 1999 yılında proje 188 kodlu 2. kasa Punto ve 2003 yılında makyajlanan bu kasa ilk versiyon kadar etkileyici ve başarılı olamadı. Sürekli düşen Pazar payları Fiat’ın artık bir kurtarıcıya ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. 2005 yılında tanıtılan proje 199 koduyla ismine Grande(büyük) ön ekini alan Punto ilk bakışta etkileyici dizaynıyla dikkat çekiyor.



    Fiat gurubunun süper spor otomobillerinden Maserati’ye benzerliğiyle dikkat çeken ön tasarım, Grande Punto’ya karizmatik bir ifade kazandırıyor. Farların panjura doğru uzayan dizaynı otomobile aydınlık ama biraz şaşkın bir ifade veriyor. Köşeli panjur ve tek parça görünen tampon ön bölümde bütünlük sağlıyor. Aynaların kapılara spor otomobillerdeki gibi monte edilmiş olması dış görünüme ait diğer sportif detaylardan. İlk Punto’dan itibaren klasik tasarım detayı olan dikine yerleştirilmiş tek renk stop gurubu Grande Punto’da da aynen korunmuş. Otomobilin dış tasarımında bulunabilecek beklide tek kusur bagaj kapağında tutacak olmaması. Bagaj ya uzaktan kumandayla ya da içeriden açılabiliyor.



    İç mekana geçildiğinde gövde rengi kokpit yüzeyleri ve ortak konsolda fazlaca elektronik kumanda elemanı bulunmasından dolayı lüks bir atmosfer hissi hakim. Ama kullanılan malzemelerin kalitesi daha iyi olabilirdi. Ergonomik orta konsolda havalandırma ızgaralarının altında bagaj açma düğmesi, direksiyon için “city” modu ve merkezi kilit düğmeleri bulunuyor. Bagaj açma düğmesinin yeri Japon otomobillerindeki gibi sadece sürücünün ulaşabileceği bir yerde olmalıydı. Ayrıca merkezi kilidin otomatik olarak devreye girmemesi de bir eksi. Çift bölgeli elektronik klimanın kullanımı kolay ve performansı etkili. Deri kaplı vites kolu ve direksiyon ele iyi oturuyor. Direksiyonun City modu park manevralarında inanılmaz hafifliğiyle pratiklik sağlıyor. Direksiyonun sol tarafında yol bilgisayarı, araç ayarları ve sis farları kumandaları bulunuyor. Gösterge tablosu biraz karışık görünse de rahat okunuyor. Ön tarafta geniş iç mekan sunan Grande Punto, sınıfının en uzun otomobillerinden biri olmasının avantajını arka bölümde geniş diz ve baş mesafesi sunarak kullanıyor.



    Grande Punto, 2 benzinli 2 dizel motor seçeneği ile pazara sunuldu. 1.4 litre benzinli motorun 8 supaplı olanı 77 HP, 16 supaplı olanı 95 HP gücünde. 1.3 litre dizel motor 75 HP ve 90 HP olmak üzere iki seçeneğe sahip. Testimize konuk olan Grande Punto 1.3 litre Multijet 75 HP gücündeki versiyon.



    Motor GM-Powertrain tarafından geliştirilen ve Opel’in de birçok modelinde farklı güçler üreten motor Grande Punto’da 4000 d/d’de 75 HP güç, 1750 d/d’de 190 Nm tork üretiyor. Ortak yakıt yolu teknolojisi ile püskürtme yapan modern dizel, Avrupa’da ödül almış bir makine. 1105 kg boş ağırlığa sahip Grande Punto, etkileyici olmasa da yeterli performans sunuyor. 1800 devirde uyanan motor 4000 d/d’den sonra gücün kesilmesiyle soluğunu 4500 d/d’e kadar zor taşıyor. Ama 190 Nm tork otomobile yeterli akıcılığı sağlıyor. Dizel motorun sesi kabin içinde yol seslerinden daha az duyuluyor. Sürüş sırasında frenlerin çok tepkili olduğu dikkat çekiyor. Dozlaması kısmen zor olan fren pedalı düşük hızlarda yapılan kısa ve sert frenlemelerde ilk önce arka tekerlekleri kilitliyor. Orta sertlikte seçilen süspansiyon sistemi, arka tarafın tümseklerde biraz fazla zıplamasına sebep oluyor. Hızlı girilen virajlarda arkasını dışarı bırakan Punto rahatça kontrol edilebiliyor.



    Serinin en düşük motor gücüne sahip olması dolayısıyla 75 HP’lik 1.3 Multijet, ekonomi beklentilerini tam anlamıyla karşılıyor. Test koşullarında sürekli sıkıştırmamıza rağmen yol bilgisayarına göre ortalama 6,3 litre mazot tüketen Grande Punto 45 litrelik depo ile 715 km menzil sunuyor.



    Active ve Dynamic olmak üzere iki donanım paketi bulunan Grande Punto’da ABS+EBD (Elektronik Fren Güç Dağılımı), sürücü ve yolcu ön hava yastıkları (çift kademeli açılan Smart 2 sistemi), FPS (yangın önleme sistemi), ön gergili emniyet kemerleri, ISOFIX, yolcu ön hava yastığı devre dışı bırakma sistemi, radyo-CD çalar, yol bilgisayarı, elektrik ayarlı dikiz aynaları, elektrikli ön camlar, uzaktan kumandalı merkezi kilit, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon, dualdrive elektrohidrolik direksiyon (CITY Fonksiyonu), manuel klima ve polen filtresi Active donanım seçeneğinde standart olarak sunuluyor. Çift bölgeli elektronik klima, deri direksiyon ve vites topuzu, asimetrik katlanır arka koltuklar, perde havayastıkları, ön sis farları ve entegre radyo-CD+MP3 çalar Dynamic donanım paketiyle alınabiliyor.



    Oldukça rekabetçi fiyatlarla piyasaya sunulan Grande Punto, 1.4 litre 77 HP Fire Active 3 kapı seçeneğinde 22.250 YTL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Testimize konuk olan 1.4 Multijet 75 HP 5 kapı Dynamic seçeneğinde 28.500 YTL fiyat etiketi bulunuyor.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi: 1248 cc

    Maksimum Güç: 75 HP 4000 d/d

    Maksimum Tork: 190 Nm 1750 d/d

    Aktarma: Önden çekiş

    Şanzıman: 5 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 13,6 saniye

    Maksimum Hız: 165 km/s

    Yakıt Tüketimi: 4,7 litre/100 km(ortalama)

    Bagaj Hacmi: 275/1030 litre

    Ağırlık: 1105 kg

    Fiyat: 28.500 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Chevrolet’in yeni yüzü: Aveo Sedan SX 1.4 16V

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Türkiye, özellikle insan davranışları, tepkileri ve beğenileri açısından tamamen kendine özgü bir ülke. Geçmişte edinilmiş bazı yerleşik beğenileri değiştirmek oldukça zor. Bunun güzel örneklerinden biri Chevrolet’nin ülkemize yeniden ithal edilmesiyle birlikte yaşandı. 1950’den 1980’li yıllara kadar olan modelleriyle Türk otomobil tüketicisinin hafızasına kazınan Chevrolet markası, bu imajını kaybetmediğini ülkemizde yeniden satışa sunulduğunda oldukça başarılı satış rakamları elde ederek kanıtlamış oldu. Daewoo modellerinin Chevrolet armasıyla satışa sunulmasına rağmen başarılı satış rakamlarını yakalaması ile Türk tüketicisinin beğenilerinin kolay kolay değişmediğini görmüş olduk. İlk olarak 2002 yılından tanıtılan Kalos, 2005 yılında yenilenmişti. ABD pazarında Aveo adıyla satılan bu otomobil artık ülkemizde de bu isimle satılıyor. Aveo 1.2 lt 72 HP ve 1.4 lt 16V 94 HP gücündeki motor seçenekleri ile satılıyor.



    Aveo sedan, Chevrolet’in yeni yüzünü temsil ediyor. Yerini aldığı Kalos’a oranla oldukça dinamik bir görüntüye sahip olan Aveo sedan, küçük sınıfta olmasına rağmen oldukça büyük boyutlara sahip. Aveo, yerini aldığı Kalos sedan ile aynı dingil mesafesine sahip. Diğer boyutlar ise arttırılmış. Uzunluk 75 mm artarak 4310 mm’ye, genişlik 40 mm artarak 1710 mm’ye, yükseklik ise 10 mm artarak 1505 mm’ye yükseltilmiş. Boyutlardaki bu artış, iç mekana artan genişlik olarak yansımış. Önde ve arkada diz mesafesi problemi yaşanmıyor. Orta konsol, Kalos’a oranla çok daha modern bir tasarıma sahip. Özellikle müzik sistemi ve klima kumandalarının bulunduğu bölüm hem kolay bir kullanıma sahip hemde göze oldukça hoş görünüyor. Aveo’nun bagaj hacmi 400 lt. Bu sınıftaki rakipleri daha geniş bagaj hacimleri sunuyorlar.



    Chevrolet Aveo sedan S, SE, SX donanım seçenekleri ile satılıyor. SX donanımına sahip aracımızda; ABS, sürücü yolcu ve yan havayastıkları, merkezi kilit, immobiliser, uzaktan kumandalı merkezi kilit, yol bilgisayarı, aktif gergili ön emniyet kemerleri, klima, yükseklik ayarlı hidrolik direksiyon, elektrikli camlar, radyo-CD-MP3 çalar, bardaklık ve yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, far yükseklik ayarı, gövde renginde tamponlar, ön ve arka sis farları, ve içerden açılan depo kapağı sunuluyor.



    Chevrolet Aveo’nun 1399 cc, önde enlemesine yerleştirilmiş, 4 silindirli, 16V, DOHC motoru 6200 d/d’de 94 HP güç, 3400 d/d’de ise 130 Nm tork üretiyor. 1110 kg ağırlığındaki Aveo, fabrika verilerine göre 0-100 km/s’ye 11.1 saniyede ulaşıyor. Hızlanma verilerini değerlendirirken otomobilin sınıfını ve beygir gücünü göz önüne almak gerekiyor. Bu açıdan Aveo, bizce yeterli performansı sunuyor. Fabrika verilerine göre maksimum hız ise 176 km/s. Otomobil bu hıza zorlanmadan ulaşıyor. Biz Aveo’nun 5 ileri manuel vitesli versiyonunu test ettik. Vites aralıkları kullanıcıyı yormuyor. Aveo, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama olarak 7.0 lt yakıt tüketiyor.



    Önden çekişli Chevrolet Aveo, yumuşak süspansiyonu yüzünden performanslı kullanımlara uygun bir otomobil değil. Özellikle hızlı girilen virajlarda yumuşak süspansiyon kullanıcıyı tedirgin ediyor. Ancak artan boyutları sayesinde yerini aldığı modele oranla az da olsa daha iyi yol tuttuğunu da belirtmekte yarar var. Önlerde disk arkada ise kampanadan oluşan fren sistemi ABS ile desteklenmiş. Fren mesafesi biraz uzun. Bizce modern bir otomobilin daha kısa mesafede durması gerekirdi.




    Motor: 4 silindirli/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi: 1399 cc

    Maksimum Güç: 94 HP 6200 d/d

    Maksimum Tork: 130 Nm 3400 d/d

    Aktarma: Önden çekişli

    Şanzıman: 5 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma: 11.1 saniye

    Maksimum Hız: 176 km/s

    Yakıt Tüketimi: 7.0 lt/100 km (ortalama)

    Bagaj hacmi: 400 lt

    Ağırlık: 1110 kg

    Fiyat: 26.290 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Peugeot 407 HDi 136: Dizel konfor üssü

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri



    2004 yılında Cenevre otomobil fuarından sonra yollara çıkan 407 sedan Türkiye’de 5 farklı motor, 3 farklı şanzıman ve 5 farklı donanım seviyesi ile satılıyor. Testimize konuk olan 407 2.0 HDi 136 HP 6 ileri düz şanzımana sahip. Otomobilin burun tasarımı yerini aldığı 406’ya göre çok cesur çizgilere sahip. Dizaynını Ferrari modellerini de dizayn eden Pininfarina’nın yaptığı 407, çok geniş alt panjuru ile Ferrari 456 GT modelini andırıyor ve oldukça dışa yerleştirilmiş sis farlarıyla çok dinamik görünüyor.



    Ön tampon tekerlek mesafesinin fazlalığı ve tam tersine arka tampon tekerlek mesafesinin de oldukça kısa dizaynı 407 ye, sıçramaya hazır gergin bekleyen bir kedi görüntüsü veriyor. Profilden bakıldığında uzun kaput ve kısa bagaj çizgisi otomobili Coupe formuna yaklaştırmış. Arka bölümdeyse, önden ve yandan oldukça iddialı seçilmiş çizgilerin kaybolduğu, otomobilin arka tasarımının sanki Pininfarina tarafından şekillendirilmediği düşünülüyor.



    Kabin içine geçildiğinde çok yatık ön cam sayesinde olduğundan daha geniş bir his veren 407, konsolda bulunan çok sayıdaki küçük kumanda elemanlarıyla kafa karıştırabiliyor. Konsolda, havalandırma ızgaralarının altında yol bilgisayarı ve bilgi ekranı, bu ünitenin altında ise kullanışlı bir göz bulunuyor. CD’li radyo ve her iki taraf için klima kumandaları ergonomik olarak yerleştirilmiş. Oturma pozisyonunu ayarlamak oldukça kolay olan otomobilde arka oturma grubunda da problem bulunmuyor. Bagaj hacmi 489 litre olan 407 sınıf ortalamalarında ve arka koltuk sırtlıkları da yatırılabiliyor.



    Test otomobilimizin motoru, Peugeot’un dizel teknoloji ortağı Ford ile ortaklaşa geliştirdiği bir motor. 2.0 litre hacminde 4000 d/d’de 136 HP güç, 2000d/d’de 320 Nm güç üreten modern dizel, değişken geometrili 2. nesil ortak yakıt yolu teknolojisiyle anlık olarak turbonun boost özelliği ile 335 Nm anlık torku 1500-3200 d/d’de sürücüsüne sunuyor ve 6 oranlı düz şanzımanla keyifli akıcılık ve ekonomik tüketimi bir arada sunuyor. Sadece ısınana kadar dizel olduğunu belli eden motor ısındıktan sonra hem sessizleşiyor, hem de eğer uygun devirler yakalanarak vitesle oynanırsa son hızına kararlı ve konforlu bir şekilde ulaşıyor. Uzun ön cam ve öne doğru alçalan motor kaputu, sürüş sırasında otomobil sanki asfaltı yarıp içine girecekmiş hissi veriyor. Yürüyen aksamı klasik Fransız yumuşaklığından ziyade, virajlarda otomobili kontrol etmeyi kolaylaştıracak sertlikte ayarlanmış olan 407, güçlü motoruyla kullanıcısını tetikleyen bir otomobil.



    Boş ağırlığı kullanıcıyla 1,5 tonu geçen 407 HDi 136, elektro hidrolik direksiyon sitemi ile yüksek ağırlığını direksiyona yansıtmıyor ve etkili yönlendirmeleriyle 406’dan beri süregelen sportifliğinin altını çiziyor. Frenleme performansı güçlü olan otomobil bu konuda etkili motor performansını destekler şekilde sık yapılan frenajlardan sonra bile kaçırma yapmadan durabiliyor. Fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama 5.9 litre tüketen 407 HDi 136, yol bilgisayarına göre ortalamada 8.1 litre motorin tüketiyor. Bu tüketim değeri ile 800 km menzili geçen otomobil, uzun yolda oldukça etkileyici değerlere ulaşabilir.



    Standart donanımınde ABS+AFU(acil fren yardım sistemi), REF(elektronik fren gücü dağıtıcısı, CDS(denge kontrol sistemi), ASR, ESP, çift kademeli sürücü ve ön yolcu havayastıkları, ön ve arka yan perde havayastıkları, sürücü diz havayastığı, aktik koltuk sırtlığı, lastik basınç kontrol sistemi, isofix çocuk koltuk bağlantı sistemi, otomatik yanan farlar, yol bilgisayarı, yağmur sensörü, klima, 12V elektrik soketi, sis farları, alaşım jant standart olarak sunuluyor. İsteğe bağlı olarak JBL müzik sistemi, çift bölgeli elektronik klima, xenon farlar, elektrikli sunroof, bagajda CD değiştirici alınabiliyor.




    Motor:4 silindir/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi:1997 cc

    Maksimum Güç:136 HP 4000d/d’de

    Maksimum Tork:320 Nm 2000 d/d’de

    Aktarma:Önden çekiş

    Şanzıman:6 ileri düz

    0-100 km’s:9.8 saniye

    Maksimum Hız:208 km/s

    Yakıt Tüketimi:5.9 litre 100 km’de

    Bagaj hacmi:489 litre

    Fiyat:54.600-65.700 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    MERCEDES S 500: Konforun ve kalitenin Süperi

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri



    1991-1998 yılları arasında üretilen W140 kasa S serisinin heybetli boyutlarından sonra 1998-2004 yılları arasında üretilen W220 kasa ile incelen ve daha zarif bir görünüme kavuşan S serisi dizaynı W221 ile tekrar ihtişamına yaraşır şekilde heybetli bir görünüme kavuştu.



    Otomobilin dış görünüşte ilk göze çarpan, çamurluklarının Mazda RX 8'deki gibi belirginleştirilmesi olmuş. Arka tasarımında ve aydınlatma gurubunda ise Maybach'i andırır çizgiler hemen dikkat çekiyor. Arka bagaj kapağına biraz daha dikkat edilirse BMW 7 serisinin bagaj kapağında kullandığı çizgilerin burada benzer şekilde kullanıldığı ve S serisine, sınıfına yakışır bir gösteriş kazandırdığı görülüyor. Stop lambalarının arasından geçen gövde ile aynı renkteki metal şeritler oldukça şık görünüyor.



    Test otomobilimizin tavanı tamamen siyahtı ve bu tavan, otomobilin arka koltuklarının tavan perdesi açıldığı zaman bir moonroof olarak görev yapıyor ve iç mekanın aydınlık olmasını sağlıyor. Otomobilin kapıları açılıp içine binildiği zaman dikkati çeken ilk unsur inanılmaz kalite hissi. Konsolun ortasındaki analog saat, Maserati modellerinde önceden beri kullanılan, kabinde lüks bir atmosfer yaratan hoş bir ayrıntı. Cilalı ahşap kaplama konsoldaki tek kumanda grubu, gümüş renk klima ve havalandırma kumandaları. Otomobille ilgili diğer bütün kontroller orta kol dayanağına yerleştirilmiş Comand control merkezinden yapılıyor.



    Comand sistemi, BMW'nin ilk olarak 2002 yılında 7 serisi ile öncülüğünü yaptığı iDrive'ın Mercedes'te eleştirilerden arındırılmış ve kullanımı kısmen kolaylaştırılmış versiyonu. Orta kol dayanağına yerleştirilmiş yuvarlak roller üzerinden yapılan bütün kontroller orta konsolun üstündeki bilgi ekranından renkli animasyonlarla gösteriliyor. Geri vitese takıldığında arka kameradan bu ekrana yansıtılan görüntü üzerinden, aracı park etmek istediğiniz yere nasıl manevra yaparak girebileceğinize dair çizgili bir asistan yardımcı oluyor. Buradaki roller'ın hemen üstünde kapaklı bir bölüm içinde telefonunuzu Bluetooth ile eşleştirip kullanabileceğiniz bir tuş takımı bulunuyor. Arka koltuklar için tavandaki perde açılarak içeri ışık girmesini sağlayan cam tavan, ön tarafta moonroof olarak kullanıma imkan tanıyor. Arka koltuklarda bu sınıf bir otomobilde baş veya diz mesafesiyle ilgili herhangi bir sorun olması düşünülemez. Her zaman için sınıfının en geniş baş ve diz mesafelerini sunan S serisi, W221'de de aynı iddiasını taşıyor.



    Elektrikli olan arka koltuk kumandalarından gerektiğinde ön yolcu koltuğunun ileri kaydırılabilmesi de mümkün. Bagaj kapağı elektrikli olarak açılıp kapanan otomobilin bagaj hacmi 560 litre.

    S500 L'de kullanılan motor, model adından farklı olarak 5.5 litre hacminde 6000 d/d'de 388 HP güç ve 2800-4800 d/d'de sabit 530 nm tork üreten bir kuvvet santralı. Bu motorla uyumlu çalışan 7 G-tronic şanzıman uygun şartlarda fabrika verilerine göre 0-100 km/s hızlanmasını 5.6 saniyede tamamlıyor. Tam gaz hızlanmada fırsatını bulup hız göstergesinin dijital ibresine bakabilirseniz, şaşkınlık içinde kahkaha atabilirsiniz. Çünkü otomobil kudretli bir şekilde akıyor ve eğer aynı şekilde gaz pedalını ezmeye devam ederseniz bu 2 tonluk "motorlu kara taşıtı", en çok 30 saniye içinde son sürati olan 250 km/s hıza ulaşabiliyor. Bu kadar kolay hızlanabilen S500 L sıra frenlemeye geldiğinde oldukça güçlü tepkiler veriyor. Hem yavaşlama, hem dozlama, hem de yoğun kullanımda yorulma ile ilgili herhangi bir problem bulunmuyor. Çok yüksek güç ve güvenlik rezervleri ile, ağırlığı bu kadar yüksek olan S500 L'nin yakıt tüketimi kullanım tarzına göre çok değişse de, 100 km'de 15.8 litrelik tüketim oldukça makul.



    Yol tutuş limitlerini ıslak zemin dolayısı ile çok zorlamadığımız S500 L herhangi bir tehlike meydana gelmeden önce ESP tarafından çok yumuşak şekilde dizginleniyor. Eğer bu durum tamamen kontrol dışına çıkarsa o zaman Mercedes'in PRE-SAFE sistemi gerekli önlemleri alarak sizin olası bir kazadan mümkün olan en az zararla kurtulmanız için koltukları dikleştiriyor, emniyet kemerlerini geriyor, açık camları ve tavanı kapatıyor.



    Otomobilin donanımında ABS, ESP, PRE-SAFE, çekiş kontrol sistemi, önde çift havayastığı ve 4 kapıda yan havayastıklarıyla ön ve arka perde havayastıkları, çift bölgeli otomatik klima, active body control ve AirMATIC(adaptive independent ride) süspansiyon sistemi, KEYLESS-GO(anahtarsız çalıştırma), long versiyonda yatırılabilen arka koltuklar, 7G-TRONIC otomatik şanzıman, çok fonksiyonlu direksiyon simidi, adaptif hız sabitleme sistemi DISTRONIC PLUS, gece görüş sistemi, ısıtmalı havalandırmalı ve masaj sistemli ön koltuklar, Harman Kadron ses sistemi gibi bir çok lüks ya da güvenlik donanımı bulunuyor.



    S serisi, sınıfında şu an için kendisine diş gösterecek rakibi olmayan, istediğiniz zaman bir limuzin, istediğiniz zaman tam bir GT olabilen mükemmel bir otomobil.






    Motor:V8 silindir/silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi:5461 cc

    Maksimum Güç:388 HP 6500 d/d’de

    Maksimum Güç:530 Nm 2800 d/d’de

    Aktarma:arkadan itiş

    Şanzıman:7 ileri otomatik

    0-100 km/s:5.4 saniye

    Maksimum Hız:250 km/s(sınırlandırılmış)

    Yakıt Tüketimi:11.8 litre 100 km’de

    Bagaj hacmi:560 litre

    Ağırlık:2140 kg

    Fiyat:€ 192.000
    ________________________________________________________________________________________

    Megane CC 2.0 Privilage: Göz alıcı Fransız

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri



    2003 yılında yollara çıkan Megane CC Türkiye’de 1.6 ve 2.0 olmak üzere iki motor seçeneği ve Dynamique ve Privilege olmak üzere iki donanım seviyesiyle satılıyor.



    Dizaynını Karmann’ın yaptığı Megane CC, tavanı tamamen açıkken bagaj üstünde kambur oluşturmayan dizaynıyla Karmann’ın bu işteki marifetini yansıtıyor. Tamamen cam olan ve kapalıyken de içerinin aydınlık ve ferah olmasını sağlayan tavan yağmurlu günlerde gezmeyi keyifli hale getiriyor. Kardeşleriyle ortak olarak sadece A sütununun önünde kalan bölümü paylaşan Megane CC’nin geriye kalan bölümü tamamen farklı. Tavan mekanizması el freninin arkasında kol dayanağı üstündeki butondan kontrol edilen Megane CC, tavan açılana kadar bu düğmeye basmayı gerektiriyor. Tavanın açılabilmesi için bagajdaki brandanın kapalı olması gerekiyor. Açıldığı zaman bagaj hacmini 190 litreye düşüren metal tavan kapalı konumda sedan otomobiller ortalamasında, 490 litre hacim sunuyor.



    Krem rengi deri döşeme ile oldukça elit görünen kabin, bu etkisini kardeşleriyle ortak kullandığı kokpit dizaynı ve malzeme kalitesiyle sürdüremiyor. Test otomobilimiz henüz 8000 km’de olmasına rağmen sürücü koltuğunun frenajlarda öne doğru sallanması kullanımda rahatsızlık yarattı. Bu muhtemelen test aracımıza has bir durum olmalı. Kabinde, Cabrio otomobillerin genel özelliği olarak cam çizgisinin sürücünün alnına doğru basık yapısı uzun boylu sürücüler için problem teşkil edebiliyor. Megane’da kullanılan kartlı çalıştırma teknolojik bir unsur olmasına rağmen, çalıştırma düğmesinin konsolun en altındaki yeri kullanımda pratiklik sunamıyor. Elektrik destekli hidrolik direksiyon derinlik ve yükseklik ayarıyla uygun pozisyon rahatça bulunabiliyor. Fakat emniyet kemerleri o kadar arkada kalıyor ki, sanki arka koltuklar için konumlandırılmış emniyet kemerlerini kullanıyor hissine kapılıyorsunuz. Otomobilin formatı 2+2 olmasına ve boyu daha uzun olmasına rağmen kardeşlerinden daha kısa olan aks mesafesinden dolayı yetişkinler için arka koltuklarda oturmak yerine sadece konuşlanmak mümkün olabiliyor.



    Kaputunun altında Renault’un uzun yıllardır kullandığı sorunsuz güç ünitesi 2.0 litrelik bir makine bulunuyor. Marka bünyesinde turbo uygulamaları ile farklı güçler üreten Bu makine atmosferik olarak 6000 d/d’de 136 HP güç, 3750 d/d’de 191 Nm tork üretiyor. Kağıt üstündeki ortalama güç değerleri sunan 2.0 litrelik motor, 1390 kg’lık boş ağırlığı olan Megane CC ‘de 1.8 litre efektinde performans veriyor. 6 ileri oranlı şanzıman olmasına rağmen oranlar ekonomi yönünde tercih edildiği için ya vites koluyla çok sık oynamak ya da bu aracın tarzına uygun şekilde sakin sahil kenarı gezintileri yapmak gerekiyor. Çünkü 2 litrelik motor bu durumda alt devir torkuyla kullanımı kolaylaştırıyor. Ortalama kullanımda yol bilgisayarına göre 100 km’de 9.9 litre yakıt tüketiyor.

    Cabrio otomobillerde merak edilen özelliklerden birisi de bozuk yollarda otomobilin karoserisinin sertliği ve esnemelere verdiği tepkiler. Megane CC, şasisinin EuroNCAP testlerinden aldığı 5 yıldızla bu konudaki soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. Bozuk yollarda Fransız otomobillerinin klasik yumuşaklığını sunan Megane CC, virajlarda zorlanırsa önden kaymaya başlıyor ve bu durumda ASR kontrolü ele alarak emniyeti sağlıyor. Fren performansı çok etkileyici olan Megane CC, frenlerinin geç yorulması ile de bu konudaki takdiri hak ediyor.

    Tek donanım seviyesi ile satılan Megane CC 2.0, iki farklı paket opsiyonu ile alınabiliyor. Standart donanımında ABS+EBV+AFU, çift aşamalı ön çift, yan, perde havayastıkları, otomatik kilitlenen kapılar, elektronik klima, kartlı çalıştırma, otomatik yanan farlar, tek tuşla açılıp kapanan 4 cam, değişken takviyeli direksiyon, soğutmalı torpido gözü sunuluyor. Hız sınırlayıcı ve sabitleyici, CD changer lı radyo teyp, elektrikli katlanır dış dikiz aynaları, xenon farlar+far yıkama sistemi ve lastik basınç kontrol sistemi paket opsiyonu dahilinde alınabiliyor.




    Motor:4 silindir/ silindir başına 4 supap

    Motor Hacmi:1998 cc

    Maksimum Güç:136 HP 6000 d/d’de

    Maksimum Tork:191 Nm 3750 d/d’de

    Aktarma:Önden çekiş

    Şanzıman:6 ileri manuel

    0-100 km/s hızlanma:9.9 saniye

    Maksimum Hız:205 km/s

    Yakıt tüketimi:8.2 lt 100 km’de

    Bagaj Hacmi:190/490 litre

    Fiyat:57.310 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    ALFA ROMEO GT 2.0 JTS; Dayanılmaz cazibe

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bayram öncesinde sevgili Çınar Noyan’dan aldığım Alfa Romeo GT 2.0’a ilk görüşte aşık oldum. Öyle ki, otomobili neredeyse benden zorla aldılar!.. Onunla yapılan her kilometre insana keyif veriyor. 2.0 litrelik 165 HP’lik motorla tatminkar bir performans sunuyor.
    Nerede olursanız olun, GT herkesin dikkatini çekiyor.

    Ürettiği coupe modellerle dünyada birçok insanın gönlünde taht kuran Alfa Romeo, son olarak 156 platformu üzerinde Bertone’ye geliştirttiği GT ile oldukça iddialı. Kabini bir coupe için oldukça konforlu ve geniş olan otomobil, önden bakıldığında agresif görünüyor. Orta konsol ve kokpitteki kumanda düğmeleri ergonomide başarılı. Uzakdoğulu üreticilerin taklit ettiği iç içe geçen kadran otomobilin sportif çizgisini içeride de devam ettirmesini sağlıyor. Ortadaki büyük bilgi ekranı ve dijital klima onun kalite çıtasını yükseltiyor.

    Katlanabilir kol dayanağı oldukça kullanışlı. Üç kollu direksiyon simidinin üzerindeki kumandalardan müzik sistemi kontrol edilebiliyor. Geceleri dashboard’dan yayılan kırmızı ışık hoş bir görünüm sağlıyor. Sportif tasarımlı deri kaplamalı ön koltuklar aynı zamanda ısıtmalı. Bir coupe için oldukça geniş olan GT, arkada iki kişinin rahatlıkla oturabileceği bir geniş bir alan sunuyor. Arka koltuğun ortasındaki kayak boşluğu ise, gerektiğinde kullanılırken 4 kişinin rahatlıkla yoluculuk etmeden kayakların taşınmasını sağlıyor.

    Selespeed şanzımanlı otomobili, isterseniz bir düğmeyle sportif, isterseniz de City modunda kullanabilirsiniz. City modunda sadece otomatik kullanım sağlayan sistemi, Sport modunda ise hem direksiyonun arkasındaki sol ve sağ tarafta bulunan eksi ve artı düğmeleriyle kullanabilirsiniz.

    Orta ve yüksek devirlerde kendinden beklenen tepkiyi ve performansı gösteren GT ile hız yapmamak imkansız gibi bir şey. Çünkü performansı ve sürüş dinamikleri insanı gaza yüklenmeniz için sizi tahrik ediyor. İvmelenme ve ara ivmelenmeler oldukça başarılı. Tabii ki bu tempoya göre yakıt tüketimini de fazla önemsememeniz gerekiyor.

    Alfa GT’nin yol tutuşu mükemmele yakın. Onu yoldan çıkarmak çok zor gibi. En keskin virajlara hızlı girdiğinizde VDC (Vehicle Dynamic Control) sistemi kaygan yüzeylerde devreye giriyor. ASR düğmesiyle çekiş kontrol sistemi devreden çıkartılabilirken, VDC ise devreden çıkartılamadığı için güveni elden bıraktırtmıyor. Başarılı süspansiyon sisteminin yumuşaklığı da sizi tatmin edecek düzeyde.

    Selespeed şanzımanlı GT’nin keyfini varmak için ona alışmak gerek. Dar ve kısa alanlarda yapılan park manevralarında zorlanmadım desem yalan olur. Hatta öyle ki, ön ve arkam doluyken park ettiğim yerden çıkmaya çalışırken, hem önümdeki hem de arkamdaki otomobile dokundurdum (istemeden)…

    Kullanım konforunun yanı sıra görüş açısı da büyük camlar sayesinde oldukça başarılı olan GT, kabin ergonomisinde benden 10 üzerinden 9 puan aldı. 165 Hp gücündeki bu İtalyan aygırını durdurmak kolay değil diye düşünürseniz, yanılırsınız. Çünkü ani frenlemelerde fazlasıyla güven veriyor. Büyük pedalın dozlama hissi de büyük.

    Bir hafta boyunca kullandığım Alfa GT 2.0 JTS Selespeed sıralı şanzımanlı otomobilin anahtar teslim fiyatı 42 bin Euro + 909 YTL.
    Bu yakışıklı İtalyan’ın standart donanım paketinde ise yok yok. Eğer gücü, karizmayı ve sportifliği bir İtalyan’dan bekliyorsanız yüksek yakıt tüketimini dert etmeyeceksiniz.




    ALFA ROMEO GT 2.0 JTS

    Motor: Sıralı, 4 silindirli
    Silindir hacmi: 1970 cc
    Maksimum güç: 165 HP 6000 d/d
    Maksimum tork: 206 Nm 3250 d/d
    0-100 km hızlanması: 9.8 sn
    Maksimum hız: 216 km/s
    Yakıt tüketimi: 8.7 lt/100 km (ortalama)
    Ağırlık: 1320 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 42 bin Euro + 909 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    CHRYSLER 300C 5.7 HEMI Güçlü ve güvenli Amerikalı

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bu ay test sayfalarımıza konuk olan Chrysler 300C’nin en güçlüsü 5.7 Hemi ile İstanbul caddelerinde gexinmek büyük bir ayrıcalık ve keyif...



    Geçtiğimiz yıl ülkemizde satışına başlanan ve köklü bir geçmişi bulunan Chrysler 300 Serisi'nin ilk temsilcisi de 1955 yılında yollara çıktı.



    1966 yılında caddelere çıkan ilk Hemi motorlu Chrysler'in torunu olarak adlandırabileceğimiz 300C 5.7 Hemi, sahip olduğu 345 HP'lik güçle günümüzdeki 300C'lerin en güçlüsü.



    300M’in yerini alan 300C tamamen farklı bir tasarım anlayışının ürünü. Dış tasarım olarak 253 HP'lik 300C'den fazla farkı bulunmayan 5.7 Hemi'yi, çift egzoz çıkışı ve bagaj kapağı üstündeki küçük Hemi logosundan ayırabilmek mümkün.



    Hemi'nin iç mekanında en fazla dikkat çeken özellik, elektrikli olarak ileri geri hareket ettirilebilen pedal takımı. Bu sayede pedalların kendinize olan uzaklığını değiştirebiliyorsunuz.



    300C 5-7 Hemi'de kullanılan 5654 cc'lik, V8 silindirli, silindir başına 2 supaplı motor; 5200 d/d'de 345 HP güç ve 4000 d/d'de 495 Nm (525 Nm) tork üretiyor.



    Hacim-güç oranı biraz düşük olan motor, silindir başına 2 supaplı olması nedeniyle eski teknoloji izlenimi verse de, sahip olduğu MDS (Multi Displace-1 ment System) teknolojisi sayesinde, fazla güce gereksinim duyulmayan durumlarda 4 silindiri devre dışı bırakarak daha ekonomik yolculuklara imkan tanıyor.



    Adını "Hemispheric", yani yarı küresel yanma odasının kısaltması olan Hemi'den alan 5.7 lt'lik motor, 1840 kg'lik otomobili fabrika verilerine göre 6.4 saniyede 0'dan 100 km/s hıza çıkartırken, 250 km/s'lik maksimum hız sağlıyor.



    Autostick adı verilen 5 kademeli otomatik şanzımanla donatılmış otomobil, fabrika verilerine göre 100 km mesafede ortalama 11.4 İt yakıt tüketiyor…



    Yeterli kullanım özellikleri sunan 300C, sahip olduğu güç ve etkileyici performansla rahatça hızlanabiliyor.



    Otoban sürüşlerinde yolu hissettirmeyen otomobil, 200 km/s ve üzerindeki hızlarda da oldukça stabil bir kullanıma sahip.



    Genel olarak konforlu bir süspansiyon sistemi sunan otomobil, virajlarda zorlandığında arkadan kayma eğilimine girse de, ESP duruma müdahale ederek güvenliği sağlıyor.



    Otomobili ESP kapalıyken kullanmak hem yürek hem bilek istiyor. ESP devre dışındayken adeta asfaltı kazıyarak ilerleyen otomobil tam bir lastik canavarı.



    Chrysler 300C 5.7 Hemi, konforlu, geniş bir iç hacim ile gösterişli bir tasarım sunuyor. Sunduğu performansa ve rakiplerine göre düşük kalan fiyatıyla dikkat çekiyor.



    300C 5.7 Hemi'nin standart donanımında; ABS, elektronik stabilite programı (ESP), patinaj önleme sistemi, park sensörleri, xenon farlar, sürücü ve yolcu havayastıklan, ön ve arka yolcular için perde havayastıklan, sürücü için sekiz, yolcu için dört yöne ayarlanabilen elektrik kumandalı koltuklar, elektrik kumandalı, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, direksiyondan kumandalı müzik sistemi ve yol bilgisayarı, 288 Wlik CD çalarlı Boston Acuistics müzik sistemi, lastik basınç göstergesi, elektrikli olarak ayarlanan pedal takımı ve ısıtmalı koltuklar bulunuyor.

    ________________________________________________________________________________________

    VW Passat 2.0 16V TDI Güçlü, konforlu, ekonomik

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Cenevre Otomobil Fuarı’nda bu yıl görücüye çıkan yeni Passat, orta sınıf segmentinde yer alan bir otomobil olmasına rağmen, daha üst sınıf bir otomobil görüntüsü veriyor.




    Passat, Alman üretici Volkswagen’in oldukça popüler otomobillerinden biri… Dünya çapında 13 milyon adet satan otomobil, Türkiye’ye 1996 yılında ithal edilmeye başlamasına rağmen, ülkemizde de 40 bin adet satıldı.



    Türkiye’ye 1.6 lt 102 HP, 1.6 lt 115 HP ve 2.0 lt 150 HP benzinli, 2.0 lt 140 HP’lik turbo dizel olmak üzere ithal edilen yeni Passat, bu yıl Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıktı. Alman ekolünün çizgilerini taşıyan yeni Passat, yeni görüntüsüyle başarılı çizgisini daha üst noktalara yükseltiyor. Her ne kadar orta sınıf segmentinde yer alan bir otomobil olmasına rağmen, konforu, gücü ve prestijiyle daha üst sınıf bir otomobil görüntüsü veriyor.
    Xenon farlar, LED’li stoplar, ızgara ve kapı çerçevelerinde yer alan kromajlı çıtalar yeni Passat’a oldukça havalı bir görsellik katmış.



    YENİ PASSAT’IN BOYU UZAMIŞ
    Yeni Passat’ın boyutlarında da bazı değişiklikler yapılmış. Boyu 62 mm uzayan Passat’ın kabin içinde sunduğu konfor oldukça başarılı. Özellikle kokpite oturduğunuzda tüm kontrol noktalarına çok kolay bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Otomobilin boyunun uzaması, bagaj hacminin de artmasına neden olmuş. Daha önce 475 lt olan bagaj hacmi, yeni Passat’ta 485 lt’ye yükselmiş.



    VW bünyesinde kullanılan yeni 2.0 motor, yeni Passat’ın daha az gürültülü seyretmesini sağlıyor. Üstten çift eksantrikli, 16 supaplı motorun yarattığı gürültü ve kabine sızan ses düzeyi oldukça düşük. Motorun benzinli, ya da dizel olması açıkçası çok fark etmiyor. Saatte 200 km hızla giderken dahi, iç kabindeki ses oranının düşük olması, konforlu ve güvenli bir ortam yaratıyor. Bu arada 6 vitesli şanzımandan da söz etmek gerek. İlk hızlanmada son derece seri olan Passat, ara hızlanmalarda da çok seri olduğunu gösteriyor. Özellikle sollamalarda vites düşürüldüğünde, son derece güvenli ve hızlı biçimde önünüzdeki aracı geçebiliyorsunuz.
    Alt devirlerden itibaren alınan 320 Nm’lik güçlü tork, bazı sürücüler için sorun yaratabilir. Kontrolsüz olarak gaza bir parça yüklenildiğinde, özellikle ani kalkışlarda zemin biraz kaygansa, ya da bir viraja hızlı bir şekilde girilirse, her ne kadar ESP sizi yolda tutmak için çaba sarf etse de, otomobil dışa doğru açılıyor. Dolayısıyla gazdaki ayağınıza dikkat etmeniz gerekir.




    AUTOHOLD’LA YOKUŞTA KALMAK YOK
    Birçok sürücünün kâbusu olan yokuş yukarı dur-kalk pozisyonları için yeni Passat’ın mühendisleri elektro hidrolik fren mekanizması Autohold sistemini geliştirmişler. Bu sistem sayesinde otomobiliniz manuel şanzımanlı dahi olsa, yokuş yukarı çıkarken stop ettiğinizde, ya da kalkış yaptığınızda, adeta otomatik şanzımanlı bir otomobil gibi kaydırmadan sizi yolda tutuyor. Vites kolunun yan tarafındaki düğmeye basılarak devreye sokulan sistem, bu dertten muzdarip sürücüler için önemli bir çözüm…



    Autohold sistemi yokuş yukarı kullanıldığı gibi, yokuş aşağı inerken de kullanılabiliyor. Bu sistem otomobilin standart donanım listesinde olmadığı için opsiyonel olarak geliyor.Yeni Passat’ın el freni de çok ilginç. Kokpitin sol tarafındaki bir düğmeye basılarak devreye giren el freni, fren pedalına basılarak devreden çıkartılıyor.
    VW Passat 2.0 16V TDI, Trendline, Comfortline ve Highline donanım paketleriyle ithal ediliyor. Trendline’da fiyat 62.583 YTL’den, Comfortline’da 67.374 YTL’den, Highline’daysa 81.718 YTL’den başlıyor.




    VW PASSAT 2.0 16V TDI

    Motor hacmi:Sıralı 4 silindirli
    Silindir hacmi:1968 cc
    Maksimum güç:140 HP 4000 d/d’da
    Maksimum tork:320 Nm 1800 d/d
    0-100 km hızlanmas: 9.4 sn
    Maksimum hız: 188 km/s
    Yakıt tüketimi: 5.9 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 485 lt
    Ağırlık:1455 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 81.718 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    VW POLO 1.4 16V, feminen bir otomobil...

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Polo Ladies Cup’ta kullandığım otomobilden sonra VW Polo 1.4’e bindiğim ilk an biraz tedirgindim. Böğürtlen rengindeki Polo 1.4’ü Mahmut Hayırlıoğlu bana kullanmam ve sürüş izlenimlerini aktarmam için verdiğinde heyecanlanmadım dersem yalan olur. Çünkü yarışmak farklı, bu farklı. Ancak yine de direksiyon başına geçtim ve İstanbul sokaklarında böğürtlen rengindeki bu çekici feminen Polo’yu kullandım.



    Fotoğraf çekimlerinde her ne kadar yarış tulumu ve kaskla kullansam da, daha sonra uzunca bir süre normal bir kıyafetle Polo 1.4 ile İstanbul’un bilmediğim semtlerini keşfe çıktım.
    Onun içinde kendimi özgür hissettim. İstanbul trafiğinin keşmekeşi, kalabalığına rağmen hep açık bir yol buldum. Polo Ladies Cup kullandığımız Polo’ların kaslı yapısına ve performansına oranla daha zarif ve daha az performanslı olan VW Polo 1.4 ideal bir şehir içi otomobili. Onunla park etmek, kalabalık trafikte bir boşluk bulup ilerlemek bana keyif verdi. Hani bazen ’’Bu otomobilin cinsiyeti var’’ dersiniz ya, işte böğürtlen rengindeki alımlı Polo’nun da bir cinsiyeti var. O tam bir dişi…



    2001 yılında yollara çıkan Polo’nun dördüncü jenerasyonuna yapılan makyaj, ona çok yakışmış. Bu feminen otomobile kolay hakim olabiliyorsunuz. Yol tutuşu oldukça başarılı. Eski modeline göre boyutları büyüyen Polo, makyajlandıktan sonra tam bir feminen olmuş. Güçlü ve kaslı hatları sayesinde eski model Polo sürücüleri tarafından hemen fark ediliyorsunuz. Sinyal lambalarının yan aynalarda da olması güzel bir ayrıcalık. Çünkü eskiden Passat gibi büyük sınıf otomobillerde olurdu bu özellik.



    Dinamik görüntüsüne kokpitteki şıklık ve fonksiyonellik eklenince vazgeçilmez bir otomobil olmuş yeni Volkswagen Polo. Otomobil içindeki işçilik ve malzeme kaliteli. Ön koltuklar altında bulunan çekmeceler ise çok kullanışlı. Otoyol veya otopark fişinin konulabileceği cep düşüncesi bile büyük bir incelik. Bu incelik çoğunlukla bir kadında olur. Attığım başlığa ve Polo için yaptığım tanımın doğru olduğunun bir göstergesi bu detaylar...



    Otomobil içindeki bütün kumanda düğmelerinin yeri çok ergonomik. Ufak tefek kadınların bile rahatlıkla kullanabileceği bir ergonomiye sahip. Orta konsolda bulunan müzik ve klima sistemin kumandaları ve diğer kumanda düğmeleri el altında. Bardaklık ise çok ideal bir yerde. Mavi aydınlatmalı gösterge tabloları ise çok şık. Karanlıkta mükemmel bir görünüm sağlıyor. Koltuklar insanı adeta sarıyor. Yükseklik ayarlı ön koltuklar özellikle bayan sürücülerin ideal sürüş pozisyonunu ayarlaması için kolaylık sağlıyor. Polo’nun içindeki diz ve baş mesafeleri başarılı.



    75 HP gücündeki Polo 1.4 Polo Cup’ta kullandığım otomobil gibi sportif olmasa da yeterli bir performans sergiliyor. Özellikle de şehir içinde bir bayanın kullandığını düşünürsek, performansı tatminkar. 1.4 litrelik motorun yakıt tüketimi de oldukça düşük.



    Genel olarak yarış dışında kullandığım binek Polo’nun şehir içi kullanım kolaylığı ve ve rahatlığı büyük bir keyif veriyor. Özellikle bayan sürücüler için adeta yaratılmış olan VW Polo, yumuşak pedal takımı ve direksiyonu ile konforlu ve rahat bir sürüş sağlıyor. Virajlar kolay kola savrulmayan Polo, önden çekiş özelliğiyle de gerektiğinde atak performansta sergiliyor.



    Hızlandığınızda aerodinamisi sayesinde rüzgarlardan az etkilenirken, şehir içi performansı da beklentilerinizi karşılıyor...

    ________________________________________________________________________________________

    Ekonomik ve Güvenli SUV

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    2002 yılındaki Detroit Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Volvo XC90 SUV (Sport Utility Vehicle) segmentinde rakiplerini bayağı zorluyor. Binek otomobili sürüş özellikleri konforu ve güvenliğine eklenen yeni 2.4 litrelik dizel D5 motoru onu daha ekonomik yapmış.



    80 bin Euro’dan başlayan fiyatlarla satılan XC90 sunduğu keyif konfor güvenlik ve sürüş özellikleriyle ona verilen parayı hak ediyor. Sürüş izlenimlerini size aktaracağımız 7 koltuklu ve Geartronic şanzımanlı D5 modelinin anahtar teslim fiyatı ise 86 bin 207 Euro.
    Yıllardır gerek hobim sebebiyle gerekse İSOFF’da görev aldığım yıllarda birçok off-road aracını kullanma ve test etme imkanını buldum. Dört çekerlerin tahtına göz diken SUV’lar hafif arazi şartlarına uygun yapıları ve sürüş özellikleriyle radikal off-road’cular dışında birçoğuna hitap ediyor. Havalı tasarımları ve sunduğu konforla on road aracı gibi gözükse de XC90 dağda bayırda ’’Bana mısın!’’ demedi.



    Yerden yüksekliği şık ve kaslı tasarımı orijinal arka stopları onun çekicili yaparken aracın içine girdiğinizde ise bu düşünceniz daha da pekişiyor. Araca ilk bindiğinizde kalabalık gözüken orta konsolu kullandıkça sizin otomobildeki yaşantınızı ne kadar kolaylaştırdığını anlıyorsunuz. Ergonomisi tartışılmaz olan kumanda düğmelerin el altında olması özellikle uzun yolda büyük bir konfor.



    Koltuk kumandalarının fonsiyonelliği ideal sürüş pozisyonunuzu kolayca ayarlamanızı sağlıyor. Gerek ön gerekse arka koltukların diz mesafeleri ve oturma alanları oldukça geniş. Ancak üçüncü sıradaki iki koltuk için aynı şeyleri söylememiz ise doğru olmaz. 613 lt hacim sunan bagaj kısmındaki iki koltuğu açtığınızda ise hacim 249 lt’ye düşüyor.



    XC 70’de de kullanılan 2.4 litrelik turbo beslemeli 5 silindirli 163 HP gücündeki direkt enjeksiyonlu motordan çabuk bir hızlanma beklemeyin. Ancak bu durum aracın ağırlığı ve Geartonic otomatik şanzımanlı olması sebebiyle normal. D5 turbo dizel motor tüketimi azaltması benzinli modeline oranla bu XC90’ı daha çekici yapıyor. 100 km’de 9.9 lt tüketim değeri ve 72 litrelik deposuyla menzili oldukça uzun. Bizzat test ettim ve denedim. Bu konuda sunduğu konfor ve performansa oranla ekonomisi oldukça cazip.



    Hassas birazda hafif bir direksiyona sahip bu araçta daha sert bir direksiyon bekliyorsunuz. Buna rağmen direksiyon yol tepkileri gayet başarılı. XC90’ın dört tekerden çekiş sistemi hafif arazi şartlarında tatminkar. Fakat ağır arazi koşullarına gelmeyen araçta lastiklerinizin çeşidide sürdüğünüz zemine göre önem taşıyor. Onunla araziye çıkarken mutlaka arazi lastiklerini takın.
    Şehir içinde kullandığımızda onun sessizliği insanı etkiliyor. Trafikte daha yukarıda olmak maksimum konforlu ve güvenli bir araçta olmak hele bir de Volvo olduğunda büyük bir ayrıcalık. İsveçli bu kaslı SUV’u uzun yolda hafif arazi şartlarında ve İstanbul’un kalabalık trafiğinde kullanırken büyük keyif aldım.
    Eğer bütçeniz uygunsa ve uzun yıllar güvenli konforlu bir şekilde SUV kullanmak istiyorsanız Volvo XC90 D5 gtam size göre…



    VOLVO XC90 D5

    Motor: 2401 cc 5 silindir 20 supap
    Maksimum Güç: 163 HP/4000 d/d
    Maksimum Tork: 340 Nm 3000/d/d
    Maksimum Hız: 185 km/s
    0-100 km/s Hızlanma: 12.3 sn
    100-0 km/s Fren Mesafesi: 42 m
    Yakıt Tüketimi: 11.8/lt/100km
    Bagaj Hacmi: 249 lt
    Ağırlık: 2001 kg
    Anahtar Teslim Fiyatı: 86 bin 207 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Çarpıcı tasarım ve gücün birleşmesi

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Yeni Astra GTC (Gran Turismo Compact) ile belki de şimdiye kadar en heyecan verici Astra piyasaya çıkmış oldu. Yeni Astra neslinin üçüncü eşsiz modeli olan GTC, maksimum hızı, sportif orantıları, eğim yapan kemerli tavan tasarım çizgileri ile düzgün silüeti, gittikçe belirgin bir şekilde incelen ön ve arka çıkıntıları ile son derece çarpıcı bir tasarıma sahip.



    Gövde, 15 mm daha alçaltılarak otomobilin güçlü görünümü vurgulanmış. Etkileyici tasarımlı karoseri, tamamen yeniyken sadece kaporta ve ön çamurluk, beş-kapılı Astra’dan alınmış. GTC’nin çok özel, bir opsiyon olarak sunulan panoramik ön cam ile daha da belirginleştirilmiş.




    Kaportadan B-sütununa kadar uzanan, uçsuz bucaksız gökyüzü boşluğu ile bir bütünlük duygusu, yepyeni bir görüş açısı yaratan panoramik ön cam, büyük-ölçekli bir üretim modelinde ilk kez sunuluyor. Astra GTC’nin dinamik görünümü yolda aksiyona dönüşüyor, ESPPlus sistemli, çok özel ayarlı IDS şasiye [Interaktif Sürüş Sistemi], çekiş kontrol sistemine, servo frenli ABS fren sistemi, Sürekli Süspansiyon Kontrollü (CDC - Continuous Damping Control) uyumlu şasi sistemi IDSPlus ve tüm elektronik şasi sistemlerinin ağ-yapısı halinde bütünleştirilmesi de bir opsiyon olarak hazırdır.



    IDSPlus ile GTC sürücüleri, kokpitte bulunan tek bir butona dokunuşla bir spor mod ayarını harekete geçirebilirler. Bu da amortisör ayarını ve aynı zamanda gaz pedalı ve hidrolik direksiyon tepkisini yönetiyor. Tüm GTC versiyonları, ön koltuklar için Kolay Giriş ve bellek fonksiyonu, ayarlanabilir ve ısıtma sistemli, elektrikli dış aynalar, elektrikli pencereler, elektronik hız sabitleyici, uzaktan-kumandalı merkezi kilit, bir polen filtresi ve 16-inçlik lastikler gibi konfor özellikleri ile kolaylıkla övünebilir.



    Yeni Astra GTC, özel spor görünümünü sportif orantılarına borçlu (uzunluk / genişlik / yükseklik: 4288 / 2033 / 1413 mm) Ön-panjurda bir destek elemanı üzerindeki Opel logosu ile dinamik, V-şeklindeki ön uç, kaputtan arkaya yolcu kabininin içine kadar akıp giden tipik ütü çizgisi, GTC’nin çok açık olarak Astra ailesinin bir üyesi olarak tanınmasını sağlıyor.



    Beş-kapılı modelden çok daha belirgin bir şekilde vurgulanan V-şeklindeki incelme, yeni tasarımlı bir tampon, modifiye bir ön-panjur ve daha büyük hava giriş menfezleri, GTC için çok özel ve kusursuz bir ön yüz sağlıyorar.Ön bölüm daha geniş gözükse bile, daha da azaltılan ön cephe alanına ve biraz daha iyileştirilen sürtünme katsayısı sayesinde (cD =0.32) GTC, beş-kapılı versiyondan yaklaşık yüzde 4 daha fazla aerodinamik. Opel Astra GTC’de görev yapan 2 litrelik 200 HP gücündeki motor ise görünümü tam anlamıyla destekleyerek otomobili bir performans canavarına dönüştürüyor.




    OPEL ASTRA GTC 2.0 Turbo

    Motor: 4 silindirli
    Silindir hacmi: 1998 cc
    Maksimum güç: 200 HP 5400 d/d
    Maksimum tork: 262 Nm 4200 d/d
    0-100 km/s hızlanma: 7.8 saniye
    Maksimum hız: 234 km/s
    Yakıt tüketimi: 9.3 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 380 litre
    Ağırlık: 1210 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 62 bin 790 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Konforda maksimum nokta

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bir otomobil düşünün ki, sürücü koltuğunda mı, yoksa arka koltukta mı oturacağınız konusunda kararsız kalacağınız. Bir yanınız direksiyona geçip, yola yayılmak isterken, öbür yanınız, arka koltukta size sunulan konforun tadını çıkartmak isteyecek. Size Audi’nin amiral gemisi A8 L 4.2 quattro’dan söz ediyoruz.



    Görücüye ilk kez 1994 yılında çıkan Audi A8’in ikinci versiyonu 2002 yılında tanıtıldı. “L” olarak adlandırılan “Long” yani “Uzun” versiyonu ise bundan bir yıl sonra 2003 yılında düzenlenen Detroit Otomobil Fuarı’nda herkesin karşısına çıktı. Audi A8 L quattro, Türkiye’de V6 3.0 220 HP, V8 4.2 335 HP ve V12 6.0 450 HP motor seçenekleriyle satışa sunuluyor.



    A8 L, dışarıdan her ne kadar bir makam otomobili görüntüsü verse de, alçak burunlu yapısı, monoblok radyatör ızgarası ve normal A8’lere oranla 13 cm. uzun olmasıyla, atak ve spor bir otomobil olduğunu da gösteriyor. İşte bu 13 santimlik küçük fark, arkada oturan “patron”un otomobile neredeyse salon salomanje yayılmasını sağlıyor.



    Başta da dediğimiz gibi, otomobilin önünde oturmak ayrı bir keyif, arkasında oturmak bir başka keyif… Ön panelde, yüksek kalite hem gözünüzü, hem de ruhunuzu okşuyor. Kapı içlerinden başlayan ve ön panelle, hemen sürücü koltuğunun sağ yanında yer alan kontrol panelini kaplayan pırıl pırıl cilalanmış ceviz doku, size bir kez daha çok kaliteli bir otomobilin içinde oturduğunuzu hatırlatıyor. Bu ceviz dokunun altına gizlenmiş, 7 inçlik bir MMI (MultiMedia Interface) ekran, ortada yer alan dörtlü flaşör düğmesinin sağ tarafındaki butona dokunmanızla ortaya çıkıveriyor. Bu ekran size radyo-CD çalar, TV, havalandırma ve aktif süspansiyonla ilgili bilgileri ulaştırıyor. Ancak şimdiden söyleyelim, sürücünün emniyeti için, otomobil hareket halindeyken TV görüntü vermiyor. Otomobilin ilginç özelliklerinden biri de, elektronik el freni… Yalnızca bir parmak hareketiyle 1830 kiloluk otomobili olduğu yere çakmak müthiş bir duygu… Cebinizle anahtarlıkla otomobile yaklaştığınızda, otomobil kapılarını siz uzaktan kumandaya bile basmadan açıveriyor. Audi A8 L, sürücüsüne ayrıca parmak iziyle kontrol hakkı veriyor. Gerekirse otomobilin anahtarı olmadan da, parmak iziniz sayesinde otomobili çalıştırabiliyorsunuz yani…



    5181 mm (5 metre 18.1 santim) gibi upuzun ölçüye sahip olan A8 L, şehrin daracık sokaklarında sorun yaratır gibi görünüyor. Hele 12,5 metre dönüş çapını da buna eklerseniz, dar alanda kısa paslaşmalar yapmak, pek de Audi A8L’nin harcı değil… Ancak geniş yola çıktığınızda otomobili kimseyi tutamıyor. Bu arada otomobilin yüksekliği ve süspansiyon sistemi de sürücünün isteğine göre ayarlanabiliyor. Süspansiyon sistemiyle ilgili dört seçenek bulunuyor: Lift, Comfort, Automatic ve Dynamic.
    V8 silindirli, 4172 cc’lik motor 6500 d/d’de 335 HP güç, 3500 d/d’de 430 Nm tork üretiyor. Sınırlandırılmış 250 km sürate ulaşan otomobil 0-100 km/s hıza 6.4 saniyede ulaşıyor.



    AUDI A8 L 4.2 QUATTRO

    Motor: 4 silindirli
    Silindir hacmi: 4172 cc
    Maksimum güç: 335 HP 6500 d/d
    Maksimum tork: 430 Nm 3500 d/d
    0-100 km/s hızlanma: 6.4 saniye
    Maksimum hız: 250 km/s
    Yakıt tüketimi: 11.9 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 500 litre
    Ağırlık: 1830 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 204 bin 865 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Renault Laguna 1.9 dCi, güvenliği beş yıldızlılardan...

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Bir otomobil satın alırken aranan özellikler listesinin başında elbette ki güvenlik gelir. Bilindiği gibi Renault bu konuda en iddialı markalardan biri. Euro NCAP testlerinden beş yıldız alan Renault modellerinden biri olan Laguna markanın iddialı ve önemli modellerinden biri. Şimdi dizel motor seçeneğiyle donatılan Laguna sınıfında dizel motorun getirdiği yenilikle iddialı olmanın planlarını yapıyor.



    Renault Laguna’ya dışarıdan bakıldığında ilk olarak sivri burun yapısı dikkat çekiyor. Büyük ve çamurluklara doğru uzayan farlar otomobilin görünümünü iddialı yapan detaylardan. Hava ızgarasının üst bölümünde yer alan alüminyum görünümlü kaplama ve büyük tampon ön bölümü etkileyici yapan diğer unsurlar. Yan tarafında sade ve küt çizgilerin hakim olduğu Laguna’nın arka bölümünde de coupe görünümünü andıran çizgiler hakim. Bu tarafta da büyük stop lambaları kullanılarak Renault’nun görmek ve görülmek için verdiği önem vurgulanmış. Bazı modellerde görünümü negatif olarak etkileyen arka silecek ise Laguna’nın görünümde olumlu bir etki bırakmış.



    Laguna’nın iç mekanına geçildiğindeyse karmaşadan uzak ve sade bir görünüm hemen dikkat çekiyor. Orta konsoldaysa müzik sistemine oldukça başarılı bir çözüm bulunmuş. Büyük bir kapak yardımıyla müzik sistemi istendiğinde kapatılabiliyor. Kapaklı müzik sisteminin alt bölümündeyse klima ve havalandırma kontrol düğmelerinin kontrolleri de son derece başarılı.



    Kartlı anahtar sisteminin de orta konsolda bulunduğu Laguna’nın orta konsolunun üst tarafında da kapı uyarı ışıkları ve müzik sistemi ile birlikte hava sıcaklığının görülebildiği dijital bir ekran bulunuyor. Bununla birlikte istendiğinde kapanabilen müzik sisteminin sağ tarafındaysa yine başarıyla gizlenmiş bir bardaklık bulunuyor. Ön ve arka koltukların sürücü ve yolcuya konforlu bir yolculuk için hazır olduğu Laguna’da kullanım alanı son derece uygun ve yeterli. 430 litrelik bagaj hacmi istendiğinde arka koltukların hareket ettirilmesiyle daha da genişletilebiliyor. Bu sayede uzun yolculuklar sırasında eşyalar için yeterli bir alan oluşturuluyor. Ayrıca otomobilin yükseğe açılan bagaj kapağı yüklemeler sırasında önemli bir avantaj. Otomobilin iç mekanında önemli avantajlardan bir diğeriyse başarılı yalıtım. Bu sayede otomobilin iç mekanında sessiz ve konforlu bir yolculuk yapabilmek mümkün.



    Laguna’nın sürüş özellikleri de başarılı. Yollardaki çukurları çok iyi emen bir süspansiyon sistemine sahip olan Laguna, yol tutuş ve başarılı süspansiyonu sayesinde son derece iddialı.
    Renault Laguna’da görev yapan 1870 cc hacmindeki dizel motor 120 HP güç üretiyor. Otomobilde kullanılan bu dizel motor 2000’de de ürettiği 270 Nm tork ile oldukça iddialı. Fabrika verilerine göre otomobilin ortalama yakıt tüketimi ise 5.5 litre.





    Renault Laguna 1.9 dCi

    Motor: 4 silindirli
    Silindir hacmi: 1870 cc
    Maksimum güç: 120
    Maksimum tork: 270 Nm 2000 d/d
    0-100 km/s hızlanma: 10.7 saniye
    Maksimum hız: 200 km/s
    Yakıt tüketimi: 5.5 lt/100 km
    Bagaj hacmi: 430 litre
    Ağırlık: 1350 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 61 bin 305 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    Hyundai Santa Fe 2.0 CRDi VGT

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Makyaj yaramış


    Güney Kore’nin yükselen yıldızı Hyundai’ın büyük boy Terracan ve küçük boş Tucson isimli arazi araçlarının arasında kalan modeli Santa Fe, yeni dizel motoru ve makyajlı görünümüyle kendini tazelemiş olarak pazara giriş yapıyor. Elbette aracın sunduğu özellikleri göre uygun kalan fiyatını da asla göz ardı etmemek gerekiyor.



    Güney Koreli firmanın 2001 yılından beri yollarda seyreden değişim öncüsü Santa Fe, aradan geçen 3 yıl sonrasında küçük çaplı bir makyaj operasyonuyla 2004 yılının sonbahar aylarında görünümünü tazelemişti. Aradan geçen kısa bir süre sonrasında yenilenen Santa Fe’lerde ülkemiz pazarına giriş yaptı. Araçta yapılan değişikliklerin başında yeni ızgara ve farlar, bagaj kapağı, arka tampon ve stop lambalarıyla 16 inçlik yeni tip alaşım jantlar geliyor. Otomobilin yeterince kaliteli malzemeler kullanılarak oluşturulmuş iç mekanı, öncelikle Amerikan pazarında başarının hedeflendiğini gösteren karakteristik özelliklerle dolu. Kabin içinde birçok kullanışlı göz sunulan otomobilde torpido gözü de kilitlenebiliyor. Ağırlıkla yumuşak dokulu plastik malzemelerden oluşan iç mekanda işçiliğin yeterince yüksek olduğu da gözlerden kaçmıyor.



    Santa Fe’nin yumuşak dolgulu koltukları yeterli oturma alanı ve geniş diz mesafesi sunuyor. Özellikle arka koltuklarda sunulan diz mesafesi bir hayli geniş. Otomobilin sunduğu 850 litrelik bagaj hacmi, arka koltukların yatırılmasıyla 1473 litreye, katlanmasıyla da 2100 litreye kadar genişletilebiliyor. Bu değerler SUV sınıfı içinde de iddialı bir hacmi ifade ediyor. Santa Fe’nin karoser yapısındaki en iddialı bölümlerden biri bagaj kapağından bağımsız olarak açılabilen arka camı. Bağımsız arka cam sayesinde küçük eşyaları yerleştirmek için büyük bagaj kapağını açıp kapama yükünden kurtulmak mümkün.



    Aracın kaputunun altında Santa Fe model yelpazesinde kullanılan 2.0 litre hacimli ve 112 HP güç üreten motorun yerini, bu motorun daha güçlü versiyonu alıyor. Bilindiği üzere 112 HP’lik motor, artık Tucson bünyesinde de başarıyla görevini sürdürüyor. Common rail enjeksiyonlu, turbo beslemeli ve intercoolerlı motor, 8 supaplı yapıya sahip. 125 HP’lik maksimum gücünü 4000 d/d’de üreten motor, 285 Nm’lik maksimum torkunu ise 1950 ile 2600 d/d arasında üretebiliyor.



    Ülkemize sadece 4 ileri vitesli otomatik şanzımanla ithal edilen Santa Fe 2.0 CRDi, özellikle eğimli yollarda hatta tepe çıkışlarında gerçek gücünü hissettiriyor. Buna karşın aracın az da olsa ağırbaşlı yapıya sahip olduğunu vurgulamakta yarar var. Tabii ki aracın ağırbaşlılığında yüksek karoser ağırlığı ve sürekli devrede olan dört tekerlekten çekiş sisteminin yanı sıra 4 ileri vitesli otomatik şanzımanın da payı var. Porsche’yle ortak olarak geliştirilen H-Matic otomatik şanzıman, manuel kullanım imkanı da veriyor.




    Genel olarak dengeli sürüş özellikleri sağlayabilen Santa Fe, kaygan yüzeylerde sürekli devrede olan dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde sorunsuz olarak ilerleyebiliyor. Euro NCAP testlerinden 4 yıldız almış Santa Fe’de artık yan havayastıkları standart olarak sunuluyor. Tek donanım seçeneğiyle ithal edilen araçta ayrıca ön havayastıkları, TCS, ABS+EBD, elektrikli açılır tavan, hız sabitleyici, deri döşeme, ısıtmalı ön koltuklar, CD çalarlı müzik sistemi gibi donanımlar da standart donanım kapsamında satın alınabiliyor.



    Hyundai Santa Fe 2.0 CRDi VGT H-Matic


    Motor:Sıralı 4 silindirli
    Silindir hacmi:1991 cc
    Maksimum güç: 125 HP 4000 d/d’de
    Maksimum tork:285 Nm 1950 d/d’de
    Şanzıman: 4 ileri otomatik
    0-100 km/s hızlanma: 15.3 sn
    Maksimum hız: 165 km/s
    Yakıt tüketimi: 9.1 lt/100 km
    Ağırlık: 1818 kg
    Bagaj hacmi: 850/2100 lt
    Fiyatı: 73 bin 971 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    BMW 320d

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    BMW 320d
    Sporcu dizel

    Artık benzinli motorların performansına ulaşan dizeller de sportif otomobillere hayat verebiliyor. BMW 320d’nin kalbindeki 163 beygirlik dizel motor da bunlardan biri. Tasarımı, çizgisi ve kalitesiyle BMW yine yapmış yapacağını...


    Bavaria Motor Werks... Almanya’nın güneyindeki Bavyera sanayi havzasındaki bu fabrikalarda üretilen BMW’ler dünyanın en seçkin otomobilleri arasında yer alıyorlar. Sürüş konforu ve güvenlik açısından mükemmellik sınırlarını zorlayan BMW’ler, artık sportif modellerinde de dizel motor kullanmaya başladılar. 320d de bunlardan biri. 163 beygir gücündeki bu motor, benzinli rakiplerine meydan okuyor.


    Dışarıdan bakıldığında atletik çizgileri ve sert bakışlarıyla BMW 320d gücünü daha dışarıdan sizlere hissettiriyor. Kapının üst kısmından ön çamurluğa kadar devam eden keskin hattı, hafif dışarı çıkmış çamurlukları, öne eğimli kaputu ve kaputun hemen altındaki hava tünelleri ve ızgarasıyla geleneksel BMW tasarımının tüm özelliklerini taşıyor.


    Otomobilin içine girdiğinizde kaliteyi koklamaya başlıyorsunuz. İncelikle BMW işçiliği gözlerinizin önüne seriliveriyor. Otomobilin ilginç özelliklerinden biri BMW’nin 1,5 ve 7 serilerinden hatırladığımız elektronik kontak anahtarı sistemi. Renault Megane II ve Scenic II kullananlar bu sistemi iyi bileceklerdir. Ancak BMW’nin anahtarı, özellikle taşınabilme ve korunabilme açısından küçük olduğu için daha kullanışlı gibi...


    Sürüş sırasında aracı tehlikeli bir şekilde yoldan çıkartmak isterseniz DTC (Dynamic Traction Control) güvenlik sistemi sizi engelleyecektir. Islak ve kaygan zeminlerde, gaza yüklendiğinizde meydana gelen patinaj ve kayma BMW’nin direksiyonuna geçtiğinizde tehlikeli değil, zevkli bir hal alıyor. Çünkü DTC sistemi, direksiyonla kontra verdiğinizde otomobili tekrar eski yörüngesine yerleştiriyor. Isındıkça çok daha iyi hale gelen fren sistemi, patlayınca 80 km/s sabit hızla 100 km yol yapabilen RunFlat lastik teknolojisi çok daha güvenli bir sürüş keyfi sağlıyor.


    BMW, ilk dizel motorunu 1983 yılında üretmişti. Ancak bugün ürettiği motor, teknoloji ve performans açısından bambaşka bir noktada. 1975 cc’lik 16 supaplı, 4 silindirli turbodizel motor 4000 d/d’de ürettiği 163 HP güç ve 2000 d/d’de ürettiği 340 Nm’lik değerlerle göz dolduruyor. 1505 kilo ağırlığındaki otomobil 0’dan 100 km/s hıza 8.6 saniyede ulaşıyor. Şehir içinde yakıt tüketimi 100 kilometrede 9.1 lt, şehir dışında ise 5.3 lt. Ortalaması ise 6.7 lt... 60 litrelik yakıt deposu bulunan otomobilin bir depoyla gidebileceği en uzak mesafe 689 km.



    Benim en çok beğendiğim özelliklerden bir tanesi yalnızca geceleri fark edilen kapı kollarının altında 15-20 saniye kadar yanan buz mavisi lambalar. Otomobilin kapı kolunu bulmak için tasarlanmış bu özellik, son derece hoş bir hava veriyor.


    BMW 320d, bagaj kapasitesi açısından geniş sayılabilecek bir yapıya sahip. 460 litre kapasitesindeki bagajın içinde bir de evrak ve küçük eşyaların konabilmesi için bir çekmece bulunuyor. Yalnız bu çekmece, yükleme sırasında ufak tefek sorunlara neden oluyor. Ancak çıkartabilmek mümkün...



    BMW 320d

    Motor hacmi: 4 silindir 16 V
    Silindir hacmi: 1995 cc
    Maksimum güç: 163 HP 4000 d/d
    Maksimum tork: 340 Nm 2000 d/d
    0-100 km/s hızlanması: 8.6 sn
    Yakıt tüketimi: 6.7/100 km
    Bagaj hacmi: 460 lt
    Ağırlık : 1415 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 54.447 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Opel Vectra 1.9 16V CDTi

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Vectra’ya dizel dopingi...

    Hem ekonomik olsun, hem de güçlü. Eğer bu iki özelliğe de tek bir otomobille sahip olmak istiyorsanız, dizel motora sahip güçlü çizgileri olan bir orta sınıf otomobil derdinize derman olacaktır. Tam 150 beygirlik CDTi motoruyla, rakiplerini geride bırakan Opel Vectra, geçen yıl elde ettiği sınıfının en çok satan otomobili unvanını bu yıl da elde edebilir.


    Tanıtımı ilk olarak 2002 yılında yapılan Opel Vectra, köşeli farlar ve stop lambalarıyla prestijli bir görüntüye sahip. Ancak çok kısa bir süre içinde makyajdan geçirilecek gibi görünüyor. Sürücüye ve yolculara geniş bir alan bırakan iç hacmiyle göz dolduran otomobil, özellikle geniş ekranlı yol bilgisayarındaki küçük harfler ve içinden çıkılamayan dokunmatik sinyal koluyla eleştirilerin hedefi oluyor.
    Otomobil üreticileri fiyat/performans konusundaki optimum noktayı 2.0 altındaki dizel motorlarda buldular. Orta sınıftaki rakiplerinden daha atak davranan Opel Vectra, 1.9 16V CDTi motoruyla farkını koydu.


    Tam 150 beygire sahip olan güçlü motor, şehir içinde 100 km’de 5.8, şehir dışındaysa 100 km’de 4.8 litre yakıt tüketiyor.
    Vectra’daki yeni CDTi motor, aslındta Astra’larda ve Signum’da kullanılmayı başlandı bile... General Motors’un Fiat ile birlikte kurduğu Fiat GM Powertrain tarafından geliştirilen ikinci motor olarak tanımlanan bu motor, aslında Fiat’ın 1.9 litre JTD motorunun yeniden elden geçirilmiş hali... CDTi motor, ikinci nesil common rail enjeksiyon sistemine ve değişken geometrili turboya sahip.


    Otomobilin 0-100 hızlanması 10.7 saniye... Neredeyse 1,5 tonu bulan aracın patinaj yapması imkansız gibi bir şey... Ancak altıncı viteste 4000 d/d’da 217 km/s son sürate ulaştığınızda, hem hızı, hem de konforu aynı anda yaşamanın keyfine varıyorsunuz.



    Opel Vectra 1.9 16V CDTi

    Motor hacmi: 4 silindir
    Silindir Hacmi: 1910 cc
    Maksimum güç: 4000 d/d’de 150 HP
    Maksimum tork: 2000 d/d’de 320 Nm
    Aktarma: Önden çekiş
    Maksimum Hız: 217 km/s
    Yakıt tüketimi: 100 km/s’de ortalama 5,8 lt.
    Bagaj hacmi: 500/1360 litre
    Ağırlık:1428 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 69.950 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    VW GOLF GTI

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Hırçın Kurt

    Pistlerin kralı, şampiyon rallici Ethem Genim, siz otomoto okuyucuları için Autodrom pistinde 5. jenerasyon Golf GTI’yı test etti. Şampiyon, 200 HP’Lik bu efsane için ’’Hırçın Kurt’’ benzetmesini yaptı.



    İstanbul yollarında kendine güvenen iyi sürücülerin bile kullanmaya çekindikleri bu 30 yıllık efsaneyi sizler için yılların rallicisi, Pistlerin Kralı, Şampiyon pilot Ethem Genim test etti. Onu kullanırken Egenim’in gözlerini içi gülüyordu. Çünkü adrenalin tutkunu pilotlar güçlü ve atak otomobilleri severler. Yarışmak, performans ve atiklik onlar için adeta bir yaşam tarzıdır. Şimdi isterseniz Etnem Genim’in ağzından bu efsane GTI’yı ve sürüş izlenimlerini dinleyelim:
    Yıllar öncesinde 1970’li yılların sonlarında kullandığım bir Golf GTI’yım vardı. Onu kullanmak biz adrenalin tutkunları için adeta bir ibadetti. Eski GTI’lar bir başkaydı. O zaman GTI denince akla Golf GTI gelirdi. Daha sonraları çıkan üçüncü ve dördüncü jenerasyon GTI’lar eski tadı vermezken, bu ay siz otomoto tutkunları için kullandığım beşinci jenerasyon Golf GTI’yı test ederken eski tanıdık, keyifli bir tadı aldım. GTI’ın ilk serisi yani efsane geri dönmüştü…



    Mahmut bana otomobili test için getireceğini söylediğinde, hemen yeni GTI’ın özelliklerine bakındım. Bu güç makinesinin kaputun altındaki motoru merak etmemek mümkün değildi. 200 HPlik turbo beslemeli, direkt enjeksiyonlu motor, yeni Golf GTI’ın yüksek ve başarılı performansının arkasındaki en büyük etken. 200 HP’Lik gücünü 5100 d/d’de üretmeye başlayan GTI, verimini 6000 d/d’ye kadar sürdürüyor. 2.0 lt hacmindeki T-FSI motor, geniş tork aralığında sportif bir performans sergiliyor. Yani anlayacağınız, gerekli birkaç hazırlığı yap, rollbar’ları taktır, kaksı giy ve piste çık. Golf GTI yarışmaya hazır…


    Onunla keskin virajlara girerken, viraj içinde gazı doldururken tam bir güvenlik içindesiniz. Çünkü GTI o kadar güvenlik teknolojileriyle dolu ki, acemi sürücü bile onu bu virajlarda kolay kolay yoldan dışarı çıkaramaz. Yol tutuşu gayet başarılı olan otomobilin 300 yazan kadranına baktığınızda kendinizi bir F1 aracında zannedebilirsiniz. Yol tutuşu ve süspansiyonun başarısı VW Golf GTI’ın performansıyla doğru orantılı. 6 ileri şanzımanla donatılmış hırçın olan bu kırmızı güç makinesi, gücünden ve performansından ödün vermiyor.



    Net ve kesin tepkiler veren direksiyon, sürüşü daha keyifli ve sportif yapıyor. Egzozdan ve motordan gelen tok ve hırıltılı ses, avına odaklanan bir ’’Hırçın Kurt’’un depar atması gibi sizi gaza basmaya teşvik ediyor. Ama bu deparlar yüzünden sık sık benzin almanız gerekse, GTI’ın sürücüsüne verdiği keyif her şeye değer…
    GTI’ın görünümüne değinelim isterseniz. Eski Golf GTI’lar tasarım olarak normal Golf’lerle aynıydı. Ancak bu sefere beşinci jenerasyon GTI’da diğer Golf’lerden farklı kılmak için her şey yapılmış. Özellikle ön kısmın tasarımında birçok yenilik yapılmış. Ve çok da iyi olmuşu. Bu kırmızı GTI eskisine nazaran daha sportif, daha agresif ve daha cool olmuş. Ön tasarım sanki bir ağzını kocaman açmış bir Kurt’u andırıyor. Bal peteği tasarımlı ızgara ve ön alt spoyler ile sis farları sportifliği desteklemiş…



    Arkada ise spoyler ve çift egzoz borusu sportifliği tamamlıyor. Golf GTI’ın içine girdiğinizde sportif görünümü destekleyen deri kaplı üç kollu direksiyon simidi, vites, pedallar ve GTI logolu Interlagos adındaki nefes alabilen kumaşla kaplı koltuklar sürücüsünü özel hissettiriyor. Orta konsol da, ergonomik kumandalarla dopdolu. Kokpitteki işçilik ve malzeme kalitesi oldukça iyi. Kadrana geldiğimizde ise gözleriniz faltaşı gibi açılıyor. Son hız 300 km/s yazıyor. Bu GTI sahibine hem keyif hem de güç veriyor. Son hızı maalesef İstanbul yollarında denemek mümkün değil. Şu Formula 1 pistimiz yaza açılsında, bu Hırçın Kurt ile bir de orada piste çıkarız…
    Karosere baktığınızda sportif bir araç olarak GTI’ın içinin küçük olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak yanılırsınız. Çünkü otomobilin içi çok ferah. Önden çekişli 200 HP gücündeki Golf GTI, 0-100 km/s hıza 7.2 – 7.3 saniyede çıkıyor. Fabrika verileri test edilip onaylanmıştır. Son hızı 235 km/s olan GTI, 100km’de ortalama 8.0 litre yakıt tüketiyor. 6 ileri şanzımanlı araç, bir depoyla yaklaşık 500 – 520 km’lik bir yol yapılabiliyor.



    Güvenlik açısından GTI’da yok yok… 6 havayastığı ile ABS, EBD, TSC, ESP, EDL ve ASR gibi sürüş sistemlerinin yanı sıra lastik hava basınç uyarı sistemi onu çok güvenilir kılıyor.



    Gerek hırçınlığı, gerek yol tutuşu, gerek performansıyla benden tam not alan VW Golf GTI, yaklaşık 70-80 bin YTL’yi gözden çıkaranların bu otomobil bu parayı hak ediyor dedirtecek bir otomobil. Kendinizi trafikte özel hissetmek istiyorsanız ve ayağınızın altı hep dolu olsun diyorsanız, VW Golf GTI doğru adres…



    Standart donanım
    Golf GTI’ın standart donanımında; ABS, EBD, EDL ve ASR gibi sürüş sis­temlerinin yanı sıra, sürücü, yolcu, yan ve perde havayastıkları, elektrikli camlar, yol bilgisayarı, uzaktan ku­mandalı merkezi kilit, radyo-CD çalar, soğutmalı torpido gözü, çift bölgeli otomatik klima, immobilizer, hıza du­yarlı elektromekanik direksiyon, de­rinlik ve yükseklik ayarlı direksiyon si­midi, elektrikli ve ısıtmalı dış aynalar, sürücü ve yolcu için ışıklı makyaj ay­naları, yükseklik ayarlı ön koltuklar, yol bilgisayarı, yağmur sensörü, ön koltuklarda bel destek ayarı, otomatik yanan xenon farlar, far yıkama sistemi elektrokrom iç ayna, park mesafe sen-sörleri gibi donanımlar bulunuyor. Koyu renk arka camlar, elektrikli açılır tavan, deri döşemeler ve altılı CD değiştiriciyse opsiyonlar arasında.



    VW GOLF GTI

    Motor: Sıralı 4 silindir, turbo FSI
    Silindir Hacmi: 1984cc
    Maksimum güç: 200 HP 5100 d/d’de
    Maksimum tork: 280 Nm 1800-1500 d/d’de
    Aktarma: Önden çekişli
    0-100 km/s hızlanma: 7.2 sn
    Maksimum Hız: 235 km/s
    Yakıt tüketimi: Ortalama 8.0 lt/100 km/s
    Bagaj hacmi: 350 lt
    Ağırlık:1325 kgAnahtar teslim fiyatı: 81.202 YTL
    ________________________________________________________________________________________

    CHRYSLER CROSFIRE COUPE 3.2 V6

     Karşıyakalı®'den Araçların Sürüş İzlenimleri


    Kara Panter!

    Şampiyon rallici Nejat Avcı, İstanbul yollarında 3 gün 3 gece kullandığı Crosfire’ın performansına, tasarımına ve yol tutuşuna hayran kaldı. Hızlandığında ve virajlarda asfalta panter gibi yapışan bu arkadan itişli güç makinesi şampiyondan tam not aldı.



    Güçlü ve hırçın otomobilleri oldum olası severim. Buna bir de hız tutkum eklenince, sportif ve güçlü coupe’ler hep tercihim olmuştur. Bu belki yarışçı kişiliğimin bir göstergesi olsa gerek. Geçen ay Nisan 350Z’in ardından Crosfire 3.2 V6’yı test için aldığım ilk an kaslı görünümüyle beni etkiledi.



    Otomobilin tasarımı mükemmel. Yan solungaçlar onu daha agresif gösteriyor. Bu iki kişilik otomobilin dış tasarımındaki sportiflik içeride de devam ediyor. 2002 yılında tüketicisiyle tanışan bu hırçın panterin kokpiti benim gibi uzun boylular için dar. Kokpit biraz daha yüksek olsa kafamızı çarpmadan kolayca araca binebilirdim. Kilolu olanlarda bu araca zor iner-biner. Kokpitte Amerikan otomobillerinin sadeliği ve kullanışlılığı dikkat çekiyor. Ancak orta konsoldaki parlak metalik görünüm kokpitin genel havasına uymamış. Sanki sonradan eklenmiş gibi duruyor. Orta konsoldaki kumanda düğmelerinin konumu ise ideal. Arka görüş biraz kısıtlı, ama bu birçok coupe’de olan bir özellik. Otomobilin içinde birçok yer göz olarak kullanılmış.
    Crossfire, 210 HP gücüyle, motordan gelen hoş sesi ve başarılı performansıyla sürücüsüne keyifli bir kullanım sunuyor. Aracın seri gaz tepkisi otomobilin 210 HP’den daha güçlü olduğu hissi veriyor. Yüksek hızlarda adeta bir panter gibi asfalta yapışan Crossfire, virajlarda da kendisinden ödün vermiyor. Çabuk hızlanan ve çabuk duran otomobil kendisinden beklenileni veriyor. Yol tutuşu iyi olan bu asfalt canavarın direksiyon tepkileri de gayet başarılı. 90 km/s hızda otomatik olarak açılan kanat, orta konsoldaki buton sayesinde isteğe bağlı olarak da açılıyor.



    Chrysler Crossfire’da kullanılan 3.2 lt’lik 6 silindirli motor 5700 d/d’de 215 HP güç sunuyor. Boş ağırlığı 1399 kg olan Crossfire’ın 3.2 V6, 0-100 km/s hızlanması 6.5 saniye. Maksimum hızı 242 km/s hızı ve 60 litrelik yakıt deposuyla menzili 550 km.
    Crossfire’ın standart donanım paketinde; ABS, EBD, ESP, çekiş kontrol sistemi, sürücü, yolcu ve yan havayastıkları, elektrikli camlar, yol bilgisayarı, uzaktan kumandalı merkezi kilit, radyo-CD çalar, çift subwoofer’lı 4 höparlörlü Infinity Modulus müzik sistemi, kilitlenebilen soğutmalı torpido gözü, otomatik klima, imbolizer, hız sabtleyici, elektrkikli ve ısıtmalı dış aynalar, derinlik ayarlı deri direksiyon, elektrikli koltuklar, lastik basınç monitörü, otomatik kararan dikiz aynası ve der, döşeme bulunuyor.



    Benden tam not alan Crossfire, yüksek hızlarda İstanbul’un bozuk asfaltında tutunma sorunları yaşasa da, genel olarak yola yapışıyor ve sürücüsüne güven veriyor. Onu kullanmak keyif verdi. Cool, karizmatik tasarımı ve sportif çizgisiyle trafikte herkesin ilgisini çekmekten rahatsız olmayacaksanız, bir de yeterli paranız varsa tavsiye edilir…


    CHRYSLER CROSFIRE COUPE 3.2 V6
    Motor: SOHC-V6 18 Supap
    Silindir Hacmi: 3199 cc
    Maksimum güç: 5700 d/d’de 215 HP
    Maksimum tork: 3000 d/d’de 310 Nm
    Aktarma: Arkadan itişli
    0-100 km/s hızlanma: 6.5 sn
    Maksimum Hız: 242 km/s
    Yakıt tüketimi: 100 km/s’de ortalama 10.1 lt.
    Bagaj hacmi: 215 litre
    Ağırlık:1399 kg
    Anahtar teslim fiyatı: 72.252 Euro
    ________________________________________________________________________________________

    Devamı Gelicektir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Karşıyakalı™ -- 28 Mayıs 2006; 2:07:58 >




  • ellerine sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş
  • quote:

    Orjinalden alıntı: son_samuray

    ellerine sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş


    sağol hersey [DH] İçin
  • iyi güzel de çoğu aynı test bunların

    bu arada tüm topicleri istila etmişsin;senin topiclerden başka topic kalmamış hayrola ???
  • quote:

    Orjinalden alıntı: pegasuss

    iyi güzel de çoğu aynı test bunların

    bu arada tüm topicleri istila etmişsin;senin topiclerden başka topic kalmamış hayrola ???

    amacım onları bu topıq altında toplama butun arkadaslarda senın dedıgını soyleyınce ben de bu topıqı actım dıgerlerı sılıne bılır.
    saygılarımla




  • BÖYLE DAHA İYİ YAPMIŞSIN SÜREKLİ TOPIC AÇMAKTANSA BU DAHA İYİ OLMUŞ
  • her ne kadar chevrolet,web sitesinde belirtmese de ben hatırlatayım...aveo,ncap testlerinden bir yıldız almıştır.....2006 model araçta 5 üzerinden 1.....düşündürücü....
  • 16 Nisan'dan beri 1000 mesaj barajını aşmış, bravo. Ne işgüzar bir arkadaşımız Kopyala-yapıştır..


    Yine de paylaşım için teşekkürler
  • quote:

    Orjinalden alıntı: joushkun

    16 Nisan'dan beri 1000 mesaj barajını aşmış, bravo. Ne işgüzar bir arkadaşımız Kopyala-yapıştır..


    Yine de paylaşım için teşekkürler


    yararlı degılse yararlı degıl de hem post kasmaktan degıl bılgılerımı paylastıgım ıcın 1000 post var
  • bari aldıgın kaynaklarıda yazsaydın kendin emeğe saygı istiyorsun ama aldıgın kaynagın emeğine saygısızlık yapıyorsun

    konu hakkındaki şahsi fikrim bence gereksiz bir topic olmuş google da arama yapan herkes bu bilgilere rahatça ulaşabilir.önemli olan forumdaki kullanıcıların kendi izlenimleri bence.focus,punto..vb topiclerine bakarsan herkes kendi izlenimlerini yazmış ve internette kolay bulunamıyacak harika bi kaynak olmuş bence..hazıra bukadar alışmayalım bence..
  • Sonuçta uğraşmış ama arkadaşımız, verileri bir araya getirmekte bir emektir ve saygı ister, hem böylece kıyaslama yapmak isteyenler çok daha rahat yapabilirler. Bencede alınan verilerinde kaynağı yazılabilirdi. Teşekkürler
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Karşıyakalı®


    yararlı degılse yararlı degıl de hem post kasmaktan degıl bılgılerımı paylastıgım ıcın 1000 post var




    Evet yararlı bilgiler, en azından bu araçları almayı düşünenler için. Ama kaynak yazmamışsın, kopyala-yapıştır yapmışsın, bir zahmet imageshack'ten resim upload etmişsin. Bari link verseydin..

    Bu arada yukarıda kopyala-yapıştır değil demişsin, sadece gülerim..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Coşkun -- 27 Mayıs 2006; 20:02:37 >
  • karşıyakalı arkadaş çok topik açtı tepki aldı.aslında tepkiler haklıydı..

    hepsini toplayıp açtı yine tepki alıyor..

    öyle veya böyle bir paylaşım amacıyla emek verilmiş.amacı da faydalı olabilmektir umarım..

    tepkileri pm olarak atıp ,araçlarla ilgili görüşlerinizi yazmanızı rica ediyorum.

    ortam gerilirse belki sonucunda birileri ceza alacak belki sadece konu kitlenecek...

    biraz daha hassasiyet gösterelim haklı da olsak,haksız da olsak...


    edit :ekleme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emre. -- 27 Mayıs 2006; 20:08:54 >
  • Tamam sucluyum dedım haklısınız cok topıq actım ama hepsını topladım dıyom hala konusuyosunuz
  • alıntı yaptığın yeri yazman konusunda arkadaşlara katılıyorum.ancak çalışma için kötü diyemem.yararlı olucaktır.
  • ya bence tek topik altında toplanması daha iyi

    karşıyakalı teşekkürler
  • iyi hoş güzel de heryerde topic açmış. önemli topicler kayıyor. sıkmaya başladı artık.
  • Topic kirliliğinden fazla topic açmak anlaşılmamalı bence karşıyakalıyı takip ettiğim kadarıyla pek boş topic açmış değil hepsi faydalı her ne kadar araçlar hep çok üst sınıf ve benim keseme pek hitap etmesede ilgi duyanlar vardır.Birde forumda zaten kaliteli topic sıkıntısı var.Emeğe sağlık diyorum.Tek çatı altında da toplamaklada iyi edilmiş.
  • a8 e bittim
    6.0 motor olur mu ya bi arabada
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.