Şimdi Ara

Bir elektronu gözlemlemek

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
1.771
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Işığın dalga boyundan küçük nesneleri göremiyoruz. Bir elektronu bildiğimiz anlamda görmemiz, ne olduğun anlamamız imkansız. Elektronu nasıl kafamızda canlandırıyoruz? küçücük, yusyuvarlar, küre şeklinde oradan oraya anlamsızca sıçrayan nesne. Yaptığı etkilerden elektronun varlığını anlıyoruz. Ancak bu etkileri gözlemlememiz bile elektronun gerçekte ne olduğunu tam olarak orytaya koyamıyor. Parçaçık gibi düşünüyoruz parçacık gibi davranmıyor. Bir yarıktan fırlatılırsa sanki diğer yarıktan da geçiyormuş gibi perdede dalga girişimi yapıyor. Dalga dibi de düşünemiyoruz. Bunun bence tek yolu görmek, anlamak. Elektron gerçekte nedir? Işık hızıyla hareket eden bu parçacığı "görmek,anlamak" için aklıkmıza hayalimize gelebilecek yöntem var mı? Bu bile mantık sınırımızı zorluyor.



    _____________________________
  •  Bir elektronu gözlemlemek

    Tübitak'ın seneler öncesinden çıkardığı Evrenin Kısa Tarihi adlı kitabı okumanı tavsiye ediyorum, Bırakın elektronları ondan kat kat küçük olan nötrino'ları nasıl yakaladıklarını anlatıyorlar. bilindiği gibi bir nötrino o kadar küçük bir parçacıktır ki bu işin piirleri onun hakkında 2000 ışık yılı kalınlığındaki kurşundan bile geçer diyorlar. hatta farketmesenizde bir gün içerisinde güneş kökenli sayısız nötrino içimizden geçip gidiyor, ya buna ne demeli



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _fisico_ -- 4 Mayıs 2006; 19:33:56 >
    _____________________________




  • Benim bildiğim nötrino teorisinin çıkışı enerjinin korunumu kanununa göre çekirdekten açığa çıkan toplam enerji miktarındaki bir açığı açıklamaya dayanır. Teorik bir iddiadır. Ayrıca nasıl oluyor da kurşundan bile geçebilen bir maddde saptanabiliyor? Ayrıca atom altı parçacıkları saptamak ayrı şeydir gözlemlemek ayrı şeydir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 4 Mayıs 2006; 20:53:18 >
    _____________________________
  • yaw burasıda her geçen gün daha kişisel kaçıyor. buna gerek yok, insan bişey yazdığına yaptığına bin pişman oluyor.

    ben kitabı 4 sene önce o zamanlar kozmolojiye ilgi duyduğum için okumuştum, aklımda pek kalmadı. O yüzden siz istediğiniz için küçük bi araştırma yaptım ve ilk bunu buldum, buyrunuz;

    quote:

    Dünyanın en büyük nötrino teleskopu

     Bir elektronu gözlemlemek

    Kuzey buzullarının 1400 metre altında kurulu olan AMANDA- Nötrino teleskopu, 1 kilometre yüksekliğinde ve 200 metre genişliğinde bir silindire yerleştirilmiş 700 sensörden oluşuyor. Amacı, evrendeki en şiddetli patlamalardan saçılan nötrinoları saptayarak, bir yayılma haritası çıkarmak..

    Kuzey Kutbu’nda Amundsen-Scott istasyonuna yakın bir bölgede buzun 1400 metre altında kurulu olan Amanda nötrino teleskopunda 6 ülkeden 120 fizikçi çalışıyor. Nötrino teleskopu, gökyüzünün haritalanmasında kullanılacak.

    Nötrino parçacıkları, evrenin en şiddetli olaylarında üretilir. Gamma ışınları patlamaları ve merkezlerinde süper masif kara delikler içeren aktif galaksiler, bu nötrino üreticilerin başında gelir.

    Nötrinoların madde ile aralarında zayıf etkileşim vardır, ve bu nedenle nötrinolar çok özel ve yüksüz parçacıklar olarak kabul edilir. Işık veya diğer yüklü parçacıklardan farklı olarak, nötrinolar toz tarafından emilmeden veya manyetik alanlar tarafından saptırılmadan kozmos boyunca dolaşır dururlar.

    Amaç yakalamak

    Nötrinolar, evrenin her yayına saçıldıklarından dünyadan da geçerler. Bunlardan çok az bir kısmı da, Antarktikten geçerken buzullardaki oksijen çekirdeklerinin içinde parçalanır.

    Bu parçalanma sırasında ortaya çıkan bazı ışıltılı parçacıklar Antarktik buzulları boyunca yol alarak AMANDA teleskopuna ulaşır.

    Teleskopta çalışan ekip, nötrino gökyüzüne ilk kez baktıkları için astronomi için yeni bir şeyin bulunma şansı yüksektir.

    Nötrino etkileşimleri çok azdır ve aralarındaki mesafe çoktur. AMANDA’dan geçen bir milyon nötrinonun yalnızca biri sinyal üretir.

    Dedektörleri tasarlamanın ve kurmanın maliyeti 31 milyon dolara çıktı. Bilim adamları Güney Kutbu’nda AMANDA’nın daha büyük versiyonlarını kurmayı planlıyor.

    IceCube olarak tasarlanan bu yeni dedektör 5.000 sensor içerecek ve 2009 yılında tamamlanacak. Bu tarihten önce NASA, ANITA adını verdiği bir nötrino dedektörü ile yüklü balonu 30 gün boyunca Güney Kutbu üzerinde uçuracak.

    Dedektör bir milyon kilometre küp buzu kontrol edecek. Burada hedef nötrinolardan sızan radyo dalgaları atımlarının izini sürmek.
    _____________________________




  • _fisico_ lütfen beni yanlış anlamayın. siz diye hitab etmenizi istemiyorum. Anlatmak istediğim tekil şahıs yerine çoğul şahıs kullanmaktı. Burada anlatmak istediğim "Bu kitabı okumanı tavsiye ediyorum" şeklinde alaycı bir tarzda (sen yanlış biliyorsun der gibi) yazmak yerine daha genel ifadelerle mesela "Arkadaşlar bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum" şeklindeki bir ifade hem daha hoş olur, hem de samimi bir bilgi paylaşımı ortamı oluşturur.

    Ayrıca benim anlatmak istediğim bir atomaltı parçacığı saptamak değildi. Onu görmek ve gözlemlemekti. Yoksa elektronu saptamak kolay. Evlerimizde her gün kullandığımız televizyonlardaki görüntüler bile elektronların fosfor ekrana çarpması ile oluşturuluyor.

    Ayrıca bir de verdiğiniz yazı için teşekkür ederim ama benim bildiğim henüz notrinonun varlığı ile ilgili somut bir kanıt elde edilemedi. Zaten verdiğiniz yazıda da böyle bir iddia yok.

    teşekkür ederim, kırdıysam özür dilerim, lütfen mazur görün.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 4 Mayıs 2006; 20:37:40 >
    _____________________________




  • Fisico, eğer o anlattığım şekilde bir ifade niyetiniz yoksa, ben sizi yanlış anlamışımdır özür dilerim. Ben bu konularda çok alınganımdir. Lütfen bu yüzden forumu bırakıp gitmeyiniz.
    _____________________________
  • estağfurullah, bırakmaya niyetim yokta, bazen sadece ben yazınca forumu işgal ediyormuşum gibi bir hisse kapılıyorum.

    Aslında konu için demek istediğini tam olarak olmasa anlıyorum, bir elektronu ve nasıl hareket ettiğini bende çok merak ediyorum, bir elektronu bir insan boyutlarında düşünüp ona en yakın elektronun ne kadar uzakta olduğunu da merak ediyorum. nasıl bir dünya, bir elektron bile kendini oluşturan parçacıklardan oluşuyor, hatta fotonun bile nasıl oluştuğunu merak ediyorum, elektronların hızı demek aynı zamanda maddenin sıcaklığı da demektir, madde ısındıkça ışınım salıyor, yani foton. belkide fotonlar elektronlardan kopan parçacıklardır, bu hayal edemiyeceğimiz küçüklükte parçacık anlamına gelir herhalde. Bak şimdi düşünürken nerelere geldim ..

    ve o verdiğim yazıda bahsettiği konu dışında hatırladığım kadarıyla, Bilim Teknik dergisinde bilim adamlarının nötrino'ların nasıl yakalandığı ile ilgili bir belgesel hikaye tarzı bi yazı okumuştum, bu yukarıda da adı geçen teleskopta futbol topu büyüklüğünde cam kürelerin içinde bir element var (ne olduğunu hatırlamıyorum, dergileri karıştıracam eğer kaybolmamış ise şanslıyız) işte bu geçen milyonlarca nötrinoları yakalamak için bilim adamları bu elementi izotop olarak yerleştirmişler, izotopun tek istediği şey elektron sahibi olmak, ve bu nötrinoları bir şekilde yavaşlatarak söz konusu elementin bir atomunun çekim alanına kapılıyor ve eksi yük alarak bir elektrona dönüşüyor, izotopluktan kurtulan atomuda bilim adamları samanlıkta iğne arar gibi uğraşarak bulduklarında milyonlarca nötrinodan sadece 6 tanesinin elektrona dönüştüğünü buluyorlar, çok ilgi çekici bir yazıydı, neden bilmiyorum ama kozmolojiyi tam olarak öğrenemesemde seviyorum...
    _____________________________




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Estafirullah, ne demek forumu işgal etmek. Sizin yazılarınızı okuduğum kadarı ille bilgili ve aklıbaşında bir üyeye benziyorsunuz böyle insanlara ihtiyacımız var. Anlattığınız nötrino yakalama yöntemi gerçekten ilgimi çekti. Ayrıca kozmolojiye ben de meraklıyım. Ayrıca Kim biliyor ki kozmolojiyi. kim bildiğini iddia edebilir ki. Hawking mi?
    Saygılar
    _____________________________
  • Ben size şöle sleyim atomu merkez kabul ederseniz...

    ve o merkez İzmir olsa elektronlar istanbuldan falan geçer (büyütürsek..)

    Yani aralarında o kadar büyük oranlı mesefa var...

    Çok ilginç...Gerçektende mantık sınırlarını zorluyor...


    Elektronları görmek mümkün değildir...Sadece teoride anlatılır hızları çok fazla olduğu için insan göremez...

    Göz o kadar hassas değil...İyi kide değil o zaman hiç bişey göremezdik
    _____________________________
    Benim sanatım ülkem için ölümdür.Başyapıtımı henüz çizmedim...
  • quote:

    Orjinalinden alıntı: Mr.Lonely

    Elektronları görmek mümkün değildir...Sadece teoride anlatılır hızları çok fazla olduğu için insan göremez...


    elektronlar hızlı değil aslında. elektrik alan vektörü hızlı. yani bi akımda elektrik alan kuvveti sonsuz hızda yayılırken, elektronlar daha aheste hareket ediyolar. yani bu hız saatte 20km falan da değil. bildiğimiz düşük hız. dakikada 2m gibi.

    bi akımda elektronların hızı hesaplanabilir. metal cisimlerde, elektrik alanının bir elektrona vereceği sürüklenme hızı v=E(sigma) ile hesaplanıyor. burada sigma "mobilite" diye bi katsayı. denklemden hız ve elektrik alan doğru orantılı gibi gözüküyor ama belli bir elektrik alan değerinden sonra elektron sürüklenme hızı artmıyor.

    elektronların hızı vakumda farklı hesaplanıyor orada v = integral ( E(q/m) ), integral burada zamana göre, integralin sınırları seçilen zamana göre belirlenebilir.

    tabi benim bu anlattıklarım iletim bandındaki serbest elektronlar için geçerli, valans bandındaki bağlı elektronların hızı nasıl hesaplanır, kitapta yazıyodur ama üşeniyorum şimdi bakmaya.

    ayrıca bi elektron niye gözlemlenemesin ki, kütlesi var, hacmi var daha ne olsun..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lacrima -- 4 Mayıs 2006; 23:06:34 >
    _____________________________




  • Elektron, lepton diye adlandırılan parçacıklardan. Leptonların herhangi bir "hacim" ve "şekle" sahip olup olmadıklarını bilemiyoruz. Görünen onların kimi zaman "noktasal parçacık" kimi zaman da "dalga" gibi davrandıkları. Atomların çekirdekleri etrafında elektronlar döner sözü de Bohr atom modeline göre doğru olsa bile bunun daha tamamlayıcı izahı çekirdek çevresindeki değişik enerji seviyesindeki elektronların değişik yarıçaplarda farklı bulunma ihtimalleri olduğu. Elektronların çekirdek çevresinde açısal momentumları olduğunu biliyoruz ama bu açısal momentum da klasik anlamda Güneş çevresinde dönen bir gezegenin açısal momentumu gibi görünse de belirttiğim "belirsizlik" bu açısal momentum kavramının "kuantum mekaniksel" olarak anlaşılmasını gerekli görüyor. Aynı şekilde elektronların spin denen özelliği de klasik anlamda bir gezegenin kendi çevresinde dönüşüne benziyor ama "noktasal" görünüm sergileyen bir cisim kendi çevresinde dönse nasıl açısal momentuma sahip olabilir diyebilirsiniz. Ne de olsa biraz lise veya üniversite birinci sınıf fiziği gören bir kişi tüm kütlesi bir noktada toplanmış bir cismin eylemsizlik momentinin 0'a gitmesi gerektiğini görebilir.

    Yani klasik fizik ve bununla ilişkili günlük hayatımızda karşılaştığımız (gözlerimizle gördüğümüz) şeylerin birebir karşılıklarını kuantum dünyasında bulamıyoruz. Kuantum dünyası bize göre çok acayip. Algılarımızın çok dışında. Neyse ki en azından matematiksel anlamda ifade edebiliyoruz bir çok kuantum öğesini. Bu da insanlığının soyutlama yeteneğinin en güzel örneklerinden biri bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mfiz -- 4 Mayıs 2006; 23:07:35 >
    _____________________________




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Lacrima

    quote:

    Orjinalinden alıntı: Mr.Lonely

    Elektronları görmek mümkün değildir...Sadece teoride anlatılır hızları çok fazla olduğu için insan göremez...


    elektronlar hızlı değil aslında. elektrik alan vektörü hızlı. yani bi akımda elektrik alan kuvveti sonsuz hızda yayılırken, elektronlar daha aheste hareket ediyolar. yani bu hız saatte 20km falan da değil. bildiğimiz düşük hız. dakikada 2m gibi.

    bi akımda elektronların hızı hesaplanabilir. metal cisimlerde, elektrik alanının bir elektrona vereceği sürüklenme hızı v=E(sigma) ile hesaplanıyor. burada sigma "mobilite" diye bi katsayı. denklemden hız ve elektrik alan doğru orantılı gibi gözüküyor ama belli bir elektrik alan değerinden sonra elektron sürüklenme hızı artmıyor.

    tabi elektronların hızı vakumda farklı hesaplanıyor orada v = integral ( E(q/m) ), integral burada zamana göre, integralin sınırları seçilen zamana göre belirlenebilir.

    tabi benim bu anlattıklarım iletim bandındaki serbest elektronlar için geçerli, valans bandındaki bağlı elektronların hızı nasıl hesaplanır, kitapta yazıyodur ama üşeniyorum şimdi bakmaya.

    ayrıca bi elektron niye gözlemlenemesin ki, kütlesi var, hacmi var daha ne olsun.. yeterli oranda büyütme(zoom falan filan) sağlanırsa, gözlemlenebilir.


    Lacrima, akım taşıyan elektronların sürüklenme hızları hakikaten çok az. Zaten akım denilen nicelik elektronların değil bir anlamda iletken içindeki elektrik alanının taşınması gibi düşünülebilir. Ancak bir noktayı es geçmişsin: oda sıcaklığında bulunan teldeki serbest elektronların termal enerjilerinden kaynaklanan hızlarının büyüklüğü bahsedilen sürüklenme hızlarından çok yüksek. Tabii bu hızlar rastgele yönlerde olduğu için toplamda net olarak hareket sadece akımı oluşturan sürüklenme hızları olmuş oluyor.
    _____________________________




  • @Lacrima: birşey daha ekleyeyim, "yeterli büyütme sağlanırsa elektronların gözlenebileceğini" ifade etmişsin. Gözlemek için foton gerek, bir elektrona foton gönderip o fotonun dedektörüne dönmesi gerek. Bu nedenden ötürü örneğin bir elektronun daha iyi yerini bulabilmek için daha küçük dalgaboyuna sahip (yani büyük enerjiye) sahip bir foton yollamak gerek. Daha büyük enerjili foton ise elektronun momentumunu bozacağı için bu durumda elektronun hızındaki belirsizlik artacak. Bu Heisenberg belirsizlik ilkesinin bir ifadesi. Yani prensipte ölçümlerin mükemelliğinin teorik bir sınırı var, onu aşmak bildiğimiz kadarıyla mümkün değil.
    _____________________________
  • Ben şöle bişey eklemek istiyorum dakikada 2 metre ise elektronların hızı...


    bu kadar küçük boyutlara indiğinizde dakikada 2 metre çok yüksek bir hız olur


    Ama Lacrima şuanda gözlemlemek zor diyorum dediğin gibi kütlesi ve hacmi var...

    Adamlar ışığı gözlemliyor elektron nedir...

    Gözlemlemek mümkün değil ama



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest87743 -- 4 Mayıs 2006; 23:42:50 >
    _____________________________
    Benim sanatım ülkem için ölümdür.Başyapıtımı henüz çizmedim...
  • yukarda bahsi geçen elekron yakalama (bir merkezdeki ..... elekron arayıp bulması) bildiğim kadar günlük hayatımızda çok sık kulanıaln bir yöntem. elektrik. işte bu yöntemdir. elektronlar anladığım kadarıyla bir yerden koparılıyor. ihtiyacı olan başka bir model yapışıyor. elektronları gidişi - kutup elekron arayanda + kutup oluyor. ben elektyriği böyle biliyorum.

    adamlar bunu dışında çok özel bir şey bulmuşlarsa: mesela sadece belli yükteki elektronlara olabilir.

    ama en kısa zamanda bu konudaki düşüncelerimive belkide önerilerimi yazacağım..
    _____________________________
  • aslında bu enküçük parçalara bağlı herşey..
    mesela:
    güneş ışığındaki enerjinin ,kimyevı enerjiye dönüştürülmesi, bitki yapraklarındaki klorofil molekllerindeki elektron transfer zinciri şeklindeki reaksiyonlarla olmaktadır. Bu durumda yeryüzündeki bitki ve hayvan hayatının temelinde; küçük bir moleküldeki elektron hareketi sebep olmakta.
    Ayrıca elektrik akımının ıletilmesi, sinirlermizde duyuların iletilmesi, hücre içi ve hücre dışı ortamlar arasında madde alışverişini ortaya çıkaran iyonların meydana gelişi ve daha birçok kimyevî reaksiyon elektronlarla olmakta..
    işte bu parçacıkların hareketleri herzaman nizami midir?
    yani onlarla ilgili deneyler yapılıyor,yapıldı,her defasında hep aynı sonuç alınıyorsa bu kaos teorisinin açmazı olmaz mı?

    yada mesela hücredeki elektronla,limondaki elektron yada kanda ki elektron..düzensizmidir?hareketleri mükemmel sonuç doğuruyor ,nasıl belirsiz olabilirki?.
    _____________________________




  • Benim görüşüm şöyle: Evrenin bilinen en küçük temel taşlarının hareketinde, onları tek tek ele alırsak önceden belirleyebilecek bir düzen yoktur bunun yerine olasılıklar ile belirlenmiş ile istatistiki bir düzen vardır ve aslında makro çerçeveden bakınca nesnellik denen olay bu istatistiki düzenin bize yansımasından kaynaklanır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 5 Mayıs 2006; 21:57:38 >
    _____________________________
  • rakamları hiç biryere sığdıramayacağımız sayıda olasıkla belirlenmiş istatik düzen ,yine rakamları hiçbiryere sığdıramayacağımız yansıma ile makro alemin varlığı,devamı,yenilenmesi,yinelenmesi önceden belirlenmemiş yada tasarlanmamış diyemem ben asla ve asla...
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mfiz

    @Lacrima: birşey daha ekleyeyim, "yeterli büyütme sağlanırsa elektronların gözlenebileceğini" ifade etmişsin. Gözlemek için foton gerek, bir elektrona foton gönderip o fotonun dedektörüne dönmesi gerek. Bu nedenden ötürü örneğin bir elektronun daha iyi yerini bulabilmek için daha küçük dalgaboyuna sahip (yani büyük enerjiye) sahip bir foton yollamak gerek. Daha büyük enerjili foton ise elektronun momentumunu bozacağı için bu durumda elektronun hızındaki belirsizlik artacak. Bu Heisenberg belirsizlik ilkesinin bir ifadesi. Yani prensipte ölçümlerin mükemelliğinin teorik bir sınırı var, onu aşmak bildiğimiz kadarıyla mümkün değil.


    ben elektronun kütlesi var diye, gözlemlenebilir yazmıştım, sonuçta kütlesi olan bir şeyin hacmi de olması lazım, klasik fiziğe göre.. elektronun hacmi var mı yok mu o da belli değil, bildiğim kadarıyla..

    bir de elektronlar cisimlerin hacmi olmasını sağlayan parçacıklar. onların da hacmi varsa iş iyice karışçak.
    _____________________________




  • soru elektronun gözlemlenmesiydi. maşallah arkadaşlarımın hayal güçleri (sakın kötü bir şey olarak algılamayın harika bir şey) elektrondan hızlı ve güçlü.

    Yanlış hatırlamıyorsam yine netten okuduğum kadarıyla (nasıl olduğunu hatırlamıyorum) bunu yani elektronun görüntülenme işini başarmışlardı

    Önce sorunun ana konusu hakkıda yarım kalan görüşlerimi tamamlamak istiyorum. tabi bende bildiğm kadarmantığım ve hayalerimle iş başında olacağım.

    klasik atom terisinde elektronlar ("ee" olarak adlandıralım) enerji seviyesine göre merkezin etrafında belli bir sıraya göre düzenlenir. enerjisi az olan en yakında çok olana en uzakta gibi. bu bir anlamda şu demektir bence ee ler belli enerji seviyelerinin altında olamazlar. ee enerjisinden de anladığım onların belli bir andaki titreşim gücüdür. titreşimde aslında sonuçtur asıl neden değil. ama tam olarak ee enerjisini anlamışda değilim.

    en basit olarak bir hidrojen ee sini gözlemlemeye çalışmakala işe başlayabiliriz. onları olabilecek en alt hız seviyesinde tutmamız gerek ki elimizdeki en hızlı yakalama yapan makinelerle onları görüntüleyelim.
    _____________________________




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.