Şimdi Ara

...OTOMOBİL Teknik Terimler ve Bilgiler KÜTÜPHANESİ (alıntı)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
17
Favori
49.228
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • baktım forumda daha önce verilmemiş ;yararlı nolacagını düşünüyorum ama f ye kadar bulabildim işallah gerisi sonra




    A


    4WD:Four wheel drive- Dort cekis sistemi
    16 V:16 subapli motor.
    1 DIN:1,12 sae
    1 KW:1,34 ece
    1 KW:1,35 PSdin
    A-SÜTUNU:Otomobilin orta gövdesinin önünde yükselen, tavanı taşıyan sağ ve sol köşede bulunan ve içinde pasif güvenlik unsuru destekleri olan sütun.
    ABAT-VENT:Speedster otomobillerde kullanılan alçak ön cam veya rüzgar kesici çıkıntı.
    ABAXIAL:Dingil harici yapı.
    ABC (Aktif Gövde Kontrolü):Mercedes'in ilk olarak 1999 yılında satışa sunduğu CL Cabrio modelinde kullanmaya başladığı ABC (Active Body Control) yani Aktif Gövde Kontrolü, yeni nesil aktif süspansiyon sistemlerinin öncüsü sayılmaktadırç ABC sistemlerinin en önemli özelliği bünyesinde anti-roll bar kullanılmaması. Aracın üstün bir yol tutuş yeteneğine sahip olmasını sağlayan ABC, 4-5 Hz'lik titreşimlerde bile devreye giriyor. Sensör kontrollü bu sistem, gövdenin yana yatma ve fren anındaki öne doğru yatma eğilimlerini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bu sayede de yol tutuş ve frenleme güvenliği arttırılıyor.
    ABS (Anti Blocker System):Sert frenajda veya kaygan zemin üzerinde tekerleklerin kilitlendiğini sensörler yardımı ile algılayan, milisaniyeler içinde fren disklerinin tekerleklerin tutunma işlemi başlayıncaya kadar sıkılıp boşaltılmalarını ve bu sayede sürücünün en zorlu şartlarda bile direksiyon hakimiyetini korumasını sağlayan elektronik sistem. Ani frenajlarda cisimden kurtulmaya olanak sağlayan ABS birçok otomobil markası tarafından standart ve isteğe bağlı olarak kullanılıyor
    AC:Klima
    ACC:Adaptive Cruise Control. Trafikteki diger araclarin hizina uyan ve aradaki mesafeleri duzenleyen sistem. Ozellikle yuk tasima araclarinin trafik akisini guvenlik acisindan olumsuz etki etmemesini kolaylastirir. DaimlerChrysler tarafindan gelistirilmis diger sistem de yanal cizgilere gore mesafe duzenler.
    ACEA:Avrupali Otomobil Ureticileri Birligi. En buyuk islevi, motor yaglari ile ilgili bir norm belirleyerek benzin istasyonlarinda suruculerin islerini kolaylastirmalari idi.
    ADB (Automatische Differantial Bremse):Standart kilitli diferansiyellerin elektronik devreli bir versiyonu.
    ADEZYON:Sıvıların veya madenlerin birbirlerine yapışmasını sağlayan kuvvet.
    AERODİNAMİK:Hava akimi bilimidir. Otomobiller icin cok onemlidir, cunku dusuk ruzgar direnci ile yakit tuketimi de duser.En iyi direnc degeri otomobiller icin cw=0,26 iken arazi araclarinin kotu aerodinamigi ile 0,45'e dek cikabilir.
    AFS (Active Fahrwerks Stabilierung):Temel olarak ABC ile aynı işlevi görür. Sistem Citroen Xantia Activa'da kullanılmaktadır.
    AIRBAG (Hava Yastığı:Hava yastığı çarpışmalara karşı yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı sonunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılayan koruyucu bir kalkan oluşturur.
    AKS:Üzerinde bir veya daha fazla tekerleğin döndüğü otomobil eksenine dik bir mildir.
    AQUA PLANNING:Su birikintilerinden geçerken lastiklerin profilinden suyun kenara çıkamamasından kaynaklanan aracın lastiklerinin yerle ile temasının kalmaması sonucunda suya girdiği yönde veya tam olarak savrularak hareket etmesi.
    AKSELERASYON:Otomobilin hızlanması.
    AKTARMA ORGANLARI:Motor gücünü tekerleklere aktaran organlardır. Pek çok parçadan oluşur ve motor gücünü tekerleklere şanzıman üzerinden aktarır.
    AKTİF GERGİLİ EMNİYET KEMERİ:Carpisma aninda cok hizli sekilde kemer gerilerek yolcuyu tepki hareketinden korur.
    AKTİF GÜVENLİK: Otomobilde güvenligi arttiran elemanlarin tümü. ABS, ESP, lastikler, aracyn aerodinamik yapysy, frenler, yol tutusu gibi...
    AKÜMÜLATÖR:Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çeviren araçlardır.
    ALB (Anti Lock Brakes):ABS'nin ilk ve basit şekli. Kızaklayan tekerlekleri hızlı ritimde bırakıp tekrar tutan fren sistemi.
    ALT ÖLÜ NOKTA:Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir. Kısaca A.Ö.N. olarak belirtilir
    ALTERNATÖR:Şarj dinamolarının aksine dalgalı (alternatif) akım meydana getiren araçlardır
    AMORTİSÖR:Ani yaylanmaları ve yay salınımlarının devam etmesini önleyen parçalardır.
    AMPERMETRE:Aküye girip çıkan akım miktarını ölçen ve gösterge tablosunda bulunan bir ölçü aleti.
    ANA YATAKLAR:Ana yataklar, motorda krank milini taşıyan yataklardır.
    ANTİFİRİZ:% 50 glycol + % 50 su karışımı bir sıvıdır. Soğutma sisteminde bulunan radyatör içindeki su, soğuk havalarda donarak genleşebilir ve soğutma sistemine zarar verebilir. Radyatörde bulunan suya ilave edilen antifriz suyun donmasını engeller. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır.
    ASC+T (Automatische Stabilitäts Control+Traktion):BMW'de kullanılan elektronik çekiş kontrol sistemi olup, sürekli arka tekerleklerin durumunu gözlemleyerek bir kayma olup olmadığını denetler. Arka tekerleklerde bir kayma olursa ASC+T devreye girip frenleri ve motoru kontrol ederek otomobilin yolda kalmasını sağlar.ASR:Anti-Schlupf-Regelung(Anti patinaj kontrolu) Cekis saglayan tekerlerin bosa donmesini engeller ve surus stabilitesini yukseltir. Iki yolla olur; elektronik olarak motor gucu azaltilir ve/veya donen teker frenlenir. ASR, Mercedes tarafindan kullanilan kisaltmadir. Traction Control, farkli ureticiler tarafindan ffarkli sekilde kullanilir; ETC, TC veya TCS gibi.
    ATIK GAZ:Egzosttan cikan cesitli gazlardir. KImyasal aritma icin katalizator kullanilir.
    ATIK GAZ NORMU:Araclarin cevreye ne kadar gaz verebileceklerini belirler. 1.1.2000'den itibaren Avrupa'da Euro3; 1.1.2005 ve 2006'da ise Euro4 normlari gecerli.
    ATALET:Bir cismin herhangi bir hareket yönüne veya hız değişikliğine karşı gösterdiği dirençtir.
    ATEŞLEME AVANSI:Silindirde sıkıştırılan yakıt-hava karışımının ateşlendikten sonra tamamen tutuşabilmesi için gereken süredir.
    ATEŞLEME BOBİNİ:Ateşleme sisteminde transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını binlerce voltaja yükseltir. Bu yüksek voltaj bujinin tırnakları arasında kıvılcım meydana getirir.
    ATEŞLEME NOKTASI:Motorinin sıkıştırılma sonucunda silindir kafasındaki sıcak gazların içine püskürtüldüğü anda kendiliğinden ve hemen ateş alma sıcaklık noktasına ateşleme noktası denir.
    ATEŞLEME SIÇRAMASI:Yanlış bujinin karışımı tutuşturmasına ateşleme sıçraması denir. Ateşleme sıçraması genellikle buji veya distribütör kapağının ya da tevzi makarasının hatalı oluşundan meydana gelir.
    ATEŞELEME SIRASI:Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır.
    ATEŞLEME SİSTEMİ:Silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistem. Batarya, ateşleme bobini, distribütör, kontak anahtarı, kablolar ve bujiler bu sistemin parçalarıdır.
    ATMOSFERİK BASINÇ:Dış hava ağırlığının aşağıya doğru basma kuvvetine atmosferik basınç denir.
    ATF:Otomatik sanziman yagi. Hidrolik direksiyonda da kullanilir.AWD:Dort ceker otomobillerinin kullandigi kisaltmadir.
    AWS (All Wheel Steering):Direksiyonun dört tekerleği birden yönlendirebildiği sistem.
    AUTODIMMING:Dikiz aynalarında kullanılan duyarlı aynanın ışığı daha yoğun kırarak, kararması.
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    B

    BAKIR KURŞUN YATAKLAR:Genellikle dizel motorlarında yaygın bir şekilde kullanılan yatak çeşididir.
    BALANST REZİSTÖR DEĞERLERİ:Elektronik ateşleme sistemi iki rezistör ile korunur. Bunlar, 0,55 ohm olan normal devre direnci ile 5.ohm olan yardımcı devre direncidir.
    BALATA:Yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal bir parça. Üzerine ısıya karşı oldukça dayanıklı olan balata perçinlenmiştir. Frene basıldığı zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir.
    BAS:Panik frenlemede fren hidroliği içindeki basıncı arttıran ve her tekerde eşit fren gücünün oluşmasını sağlayan sistem.
    BAĞLANTI ÇERÇEVE:Arazi araclari icin hala kullanilan yuruyen aksam seklidir. uzunlamasina ve capraz kollara direkt baglaniyor. En buyuk avantaji stabilitesi ve degiskenligi. en buyuk dezavantaji ise agirligi.
    BASINÇLI KAPAK:Suyun kaynamasını ve kaybını önleyen, soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapaktır.
    BASKI YATAĞI:Debriyaj pedalına basıldığında, baskı parmaklarını bastırarak motor ile güç aktarma organlarını birbirinden ayıran mekanizmadır.
    BATARYA:Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden ve akım kaynağı olarak kullanan düzenek.
    BENZİN:Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbondur.
    BENZİN MOTORLARI:Buji ile ateşlenen, benzin veya benzin türevi yakıt kullanan motorlara benzin motorları denir.
    BENZİN YANMASI:Benzin-hava karışımı silindir içinde sıkıştırma zamanı sonunda, bujinin meydana getirdiği kıvılcım neticesinde düzenli olarak yanmaya başlar. Hiçbir zaman patlamaz. Normal yanma bujide başlar ve sonra bir alev dalgası halinde ateşleme odasını kat eder.
    BEYGİRGÜCÜ:Motor tarafından üretilen gücün birimi. 0, 7457 kw'a eş değerdir.
    BİLEŞİK YAĞLAR:Bu tip yağlar genellikle ince yağlar olup, SAE numarası yüksek yağların özelliklerini karşılamak için içlerine bazı kalınlaştırıcı katıklar katılmış yağlardır.
    BI-LITRONIC:Xenon farlar icin Bosch'un kisaltmasidir.
    BI-XENON:Bi-Xenon farlar, günümüzün en gelişmiş ve en güçlü far teknolojisidir. B-xenon ismi, uzun ve kısa farlar için iki ayrı xenon ampul kullanılmasından gelmektedir. Xenon farın dalgaboyu ve dolayısıyla maviye yakın olan rengi güneş ışığına çok yakın olduğu için, gece sürüşünde karşıdan gelen sürücünün gözünü almaz ve yansımayı en aza indirir. Xenon gazının içinden geçen ışık, 70 mm çapındaki hareketli lensten yansıyarak geniş ve uzun mesafeli "uzun far" etkisini yaratır.
    BLOW-BY:Silindirde yanma sirasinda pistonlara giden gazlara verilen addir.
    BOŞ AĞIRLIK:Kullanima hazir bir otomobil, yuzde 90 dolu yakit deposu ve 75kg'lik bir surucunun toplam agirligi.
    BOXER MOTOR:Silindirlerin ayni düzlemde (180 derece) karsilikli olarak konumlandirildigi motor.
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    C-Ç

    CAN (Controller Area Network):Araç içindeki merkezi kontrol ünitesi ile çevre kontrol ünitelei arasındaki bilgi iletişimini sağlayan veri iletişim ağı. Merkezi kontrol ünitesi genelde motor kontrol ünitesi olup çevre kontrol üniteleri havayastıkları, ABS, klima sistemleridir.
    CABRIO:Bir karasör tipi olan cabrio, 2+2 oturma düzenine sahip ve üstü açılabilen otomobilleri tanımlamak için kullanılır.
    CBC (Cornering Brake Control):Açılımı Viraj Kontrolü olan CBC, aslında BMW'nin birçok otomobilde kullandığı ve ESP ile birlikte faliyet gösteren aktif güvenlik sisteminin adıdır. CBC, yani viraj fren kontrolünün görevi viraj içinde yapılan frenlerde aracın stabilitesinin bozulmasını engellemektir. Viraj içindeki ve dışındaki tekerleklerin dönüş hızları farklı olduğu gibi uygulanması gereken fren basıncı da farklıdır. CBC sistemindeki sensörler tekerleklerin farklı dönüş hızlarını algılıyor ve her tekerleğe uygulanması gereken fren basıncını belirliyor.
    CDI:Daimler-Chrysler firmasının Mercedes marka dizel araçları için kullandığı "Common Rail Diesel Injection System"'in kısaltması.
    COUPE:A ve C sütunları arasında metal tavana sahip 2+2 ya da kimi durumlarda dah fazla kişiye oturma alanı sunan karoser tipi.
    CET SAYISI:Dizel yakitin yanma istegidir. Bugunku dizel motorlar 50 civarindadir.
    CRS (Common Rail Sistemi):Common Rail, dizel motorlar için üretilmiş olan yüksek basınçlı bir püskürtme sistemidir. Bu sistemi diğerlerinden farklılaştıran esas unsur, basınç oluşturma işlemi ile püskürtme işleminin birbirinden ayrılmış olması. Motor tarafından direkt olarak tahrik edilen ve kesintisiz olarak çalışan bu yüksek basınç pompası, basınç haznesinde 1400 bar'a kadar istenen basıncı oluşturuyor. Yakıt, bu basınçla çalışan hızlı tetiklemeli solenoid subaplı enjektörler üzerinden doğrudan yanma odasına püskürtülüyor. Sistem, bu avantajı sayesinde, çok çeşitli motor tasarımlarına uygulanabiliyor ve kademeli ön püskürtme, dizel motorların daha sessiz çalışmasını sağlıyor.
    CONTA:Mekanik aksamların birleşme noktalarında sızdırmazlık ve geçirmezlik sağlamak amacıyla, üniteler arasına koyular parçalardır. Contalar mantardan, madeni levhalardan ve çeşitli meteryallerden üretilir.
    CO:Karbonmonoksit'in kimyasal kisaltmasidir. Motorda tam yanma olmamasi durumunda bu zararli gaz olusur.
    CRUISE CONTROL:Hiz sabitliyici sistem.
    CVT (Constantly Variable Transmission):Değişken Oranlı Şanzıman - 1950'li yıllarda Hollandalı Van Doorne tarafından geliştirilen sistem, metal bir kayışın, iç yüzeyleri konik bir çift kasnak arasında çalışma prensibine dayanıyor. Aslında mopedlerdeki aktarma sistemiyle aynı prensibe sahip CVT'de herhangi bir dişli olmadığı için sürekli değişken oranlı şanzıman olarak adlandırılıyor. CVT şanzımanlarda sadece bir başlangıç ve bitiş oranı bulunuyor. Motor devri ve hıza bağlı olarak aktarma oranı, bu iki oran arasında sürekli değişiyor.
    CVVT (Değişken zamanlı Supap Teknolojisi):Volvo, Kia ve Hyundai tarafından adlandırılan sürekli değişken supap zamanlama sistemi CVVT (Continuously Variable Valve Timing), aslında başka firmalar tarafından da başka isimler ve kısaltmalarla kullanılan oldukça yaygın bir motor kontrol sistemidir. Motorun her iki eksantriğine de uygulanan sistem, supapların açılma zamanlarını motorun hızı ve yüküne göre değiştirerek daha etkili ve yüksek performans, düşük egzoz gaz emisyon değerleri sağlamayı amaçlıyor.
    CW:Sürtünme katsayisi.Otomobilin rüzgara karsy direnci.
    ÇAPRAZ ÇİFT KARDAN MAFSALI:Bu mafsallar esas olarak birbirleri ile 90 derecelik açı yapacak şekilde bir istavrozla tutturulan ve ana şafta bitişik olan iki kelepçeden meydana gelmiştir. Çapraz mafsalın yağlama işlemi mafsalın yapımına bağlıdır.
    ÇARPMALI YAĞLAMA SİSTEMİ:Çarpmalı yağlama sistemi, yağ pompasının karterdeki motor yağını yağ çanağına basarak, çanağı daima dolu bulundurması şeklinde çalışır.
    ÇEVRİM:Bir motorda iş elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olayların toplamına bir çevrim denir. Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için pistonun dört hareketine (krnak milinin iki tam devir yapmasına) gerek vardır. Dört zamanlı motorlarda bir çevrim, krank milinin 720 derecelik dönüşü ile tamamlanır.
    ÇİFT SALINCAKLI SÜSPANSİYON:Bilinen en eski süspansiyon sistemidir. Salıncaklı sistem, bağlı olduğu tekerleğe ideal sıkışma ve açılma olanağı vermekte ve kamber de yaylanmanın bu hareketinden çok az etkilenmektedir. Böylelikle gövdenin maksimum derecede yana yatması durumunda dahi dışarıda kalan tekerleğin yola dik bir açı ile basması sağlanır.
    ÇOK AMAÇLI GRESLER:Lityum sabunlu greslerdir. Orta kıvamda, suya dayanıklı olduğundan aracın her yerinde kullanılabilir özelliğe sahiptir.
    ÇOK LEVHALI KAVRAMA:Bir tür debriyaj kavrama şeklidir. Bu tür debriyajda, değişik işleten ve işleyen diskler kullanılmaktadır. Önemli olan her işleten diskin uygun yük miktarını işleyen disklere aktarması ve bütün işleyen disklerin dönüşlerine aksettirmesidir. Bu tür debriyaj, binek otomobilerin mekanik vites mekanizmalarında görülmemekle beraber otomatik vites mekanızmalarında ana unsuru oluştururlar.
    ÇİFT ATEŞLEME:Silindir basina iki buji; hava yakit karisiminin daha iyi yanmasini saglar. Ayrica silindirdeki yanma mesafesini azaltarak sikistirmayi arttirir. Alfa romeo( Twin Spark) ve Mercedes bu sistemi kullanir.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    D

    D4:Toyota'nın 4 silindirli benzin motorları için kullandığı kısaltma
    D4D:Toyota'nın 4 silindirli dizel motorları için kullandığı kısaltma.
    DATENBUS:Tum elektronik bilesenler birbirine baglanir. Dijital komutlar tek bir merkezden verilir. Mercedes CL'de uc adet bulunur. En hizlisi olan isik dalgasi ile 5.65 Megabaud'luk iletim mumkundur.
    DE DION SİSTEMİ:De Dion sistemi sabit aks ile bağımsız süspansiyonun karmaşık bir birleşimidir. Sabit bir aks borusu tekerlekleri birbiine bağlar. Aynı zamanda dingil genişliği ile kanmber açısında meydana gelen değişiklikleri de kontrol eder. Yarım şaftlar, diferansiyel ve ana şaft ayrıca askıya alındığından, askılanmamış kütleler daha az olacağı için bu durum konforu arttırır.
    DETENASYON:Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine detenasyon denir.
    DEBRİYAJ:Manuel şanzımanı, otomatik şanzımanlardan ayıran en belirgin özellik debriyajdır. Debriyaj, motor ve manuel şanzıman arasında gücün iletilmesini sağlayan ayrılabilir bir bağlantıdır. Her şeyden önce debriyaj, çalışır halde olan motordan gelen torku başlangıçta statik halde duran şanzımanın ana şaftına kademeli olarak ileterek ilk hareketi sağlar. Aynı zamanda vitesler değiştirildiğinde güç akışının kesilmesi gerektiğinden debriyaj bu aşamada da gereklidir.
    DEFLEKTÖR:Binek otomobillerde tekerleklerin çevresine, büyük tonajlı yük taşıyıcılarındaysa sürücü kabininin üstüne ve aerodinamiyi geliştirmesi açısında kapıların üst bölümlerine yerleştirilen plastik ya da metal parçalara deflektör adı verilir. Rüzgar direncini azaltan bu parçalar, hava akımını düzenlenmesine yardımcı olurlar.
    DEĞİŞKEN SUPAP ZAMANLAMASI:Değişken supap zamanlaması, motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlemesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlamasıdır.
    DEĞİŞKEN GEOMETRİLİ TURBO:Daha çok tercih edilen türbin geometrisi ya da değişken geometrili turbo (VTG) sisteminde egzoz manifoldundan gelen hava, salyangoz adı verilen gövde içerisindeki kanatçılarla pervanenin merkezine yönlendiriliyor. Salyangozda bulunan kanatçıklar motorun işletim sisteminden aldığı emir doğrultusunda yukarı veya aşağı hareket ediyor. Böylece alt devirlerde az miktardaki havanın, pervanenin dönüşünü hızlandırmasını ve düşük devirlerden itibaren turbonun güç ve tork üretmesini sağlıyor. Bu sistem su değirmenlerinde yaz aylarında su yolunu daraltarak çarkın daha yüksek basınçla çevrilmesine benziyor. Böylece kompresör sistemi gibi turbonun düşük devirlerde verimli olması hedefleniyor.
    DI:Dizel ve benzinli motorlarda direkt enjeksiyon. Takit, direct olarak en iyi sekilde yanacagi yanma odasina gonderilir. Dizeldeki problem sert yanma sesi idi, Audi; mukemmel bir hava-yakit karisimi ile bunu azaltmayi basardi.
    DİFERANSİYEL:Bir akstaki iki teker arasindaki devir dengesini saglar. Ozellikle virajlarda sol ve sag tekerler farklilik gosterdigi icin gereklidir.
    DİFERANSİYEL KİLİDİ:Cekis saglayan tekerlerden birinin bosa donmesini onler ve daha iyi bir yol tutus saglar. En popüler olanı merkezi diferansiyel kilididir. Böylece tek tekerlekte çekiş kaybı olduğunda aracın ön veya arkadaki iki tekerleğinin çekişe devam etmesi sağlanmaktadır.
    DIN:: (Deutsches Institut für normung)- Tüm ölçümlerde kullanilan Alman endüstri normu, 1 DIN= 1.12 SAE
    DİNAMO:Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek lambaları yakan, aküyü şarj eden ve ateşleme sistemini çalıştıran bir elektrik sistemi parçasıdır.
    DİNAMOMETRE:Dinamometre, motorun çıkış gücünü ölçen bir alettir.
    DİNGİL MESAFESİ:Dingil mesafesi, ön tekerleklerin merkezi ile arka tekerleklerin merkezi arasındaki uzaklıktır.
    DİOD:Transistörlü ateşleme sisteminde kullanılan parçalardır. Diodlar, bir voltaj rölesi gibi görev yaparak, transistörü aşırı voltajın etkisinden korurlar.
    DİREKSİYON:Bir aracı istenilen tarafa yönlendirmek için ön tekerleklerin istikametini sağa veya sola değiştiren mekanizma.
    DİREKSİYON DİŞLİLERİ:Direksiyon simidinin dönme hareketini doğrusal harekete çevirerek aracın ön tekerleklerine ileten, direksiyon milinin ucuna yerleştirilmiş olan dişlilerdir.
    DİREKSİYON SİMİDİ:Aracı istenilen yöne çevirmeye yarayan, direksiyon milinin ucunda bulunan çember formunda olan bir parçadır.
    DİSK BALATA:Disk balatalar, kaliperin içinde karşılıklı olarak yer alan ve frene basıldığı anda fren diskini iki yandan sıkıştırarak aracın yavaşlamasını veya durmasını sağlayan fren sistemi parçalarıdır. Bu süreçte aracın kinetik enerjisi, balata ve fren diski üzerinde ısı enerjisine dönüşür. Disk balata ve fren diski çok yüksek sıcaklıklara maruz kalırken, aynı zamanda sürtünmeden dolayı parça yüzeylerinde aşınmalar meydana gelir. Belirli bir kullanımdan sonra incelmeye başlayan disk balatalar yüzünden aracın frenleme performansı düşer. Bu nedenle belirli periyotlarda disk balataları yenileri ile değiştirmek gerekir. Balata değişimi mutlaka her iki tekerlekte de aynı zamanda yapılmalı ve daima kaliteli disk balatalar tercih edilmelidir.
    DİSPERSAN KATKILAR:Bu katıklar, deterjan sayesinde motorun içinde çözülen pisliklerin etrafını sararak bunların, ateşleme odasına, supap odalarına, yağ kanallarına, filtre elemanlarına ve motor çeperine yapışmasını önler. Çok küçük parçalar halinde pisliğin yağ bünyesinde askıda kalması özelliği dispersan katığı sayesinde sağlanır.
    DİSTRİBÜTÖR:Yüksek voltajlı akımı, motorun ateşleme sırasına göre bujilere dağıtan bir elektrik sistemi cihazıdır.
    DİSTRİBÜTÖR KAPAĞI:Genellikle bakalitten imal edilen bir kapaktır. Kapak içinde, ateşleme bobininden gelen yüksek voltajın bujilere iletilebilmesi için motor silindir sayısı kadar eşit aralıklı madeni uçlar bulunmaktadır.
    DİSTRİBÜTÖR TABLASI:Platin takımı ve kondansatörü üzerinde taşır. Mekanik avanslı distibütörde sabit olarak gövdeye bağlanmıştır.
    DISTRONIC:Mercedes Benz'in mesafe takip radarlı akıllı hız sistemine verdiği isim. Elektronik takip sistemi. Sistem öndeki araçla olan mesafe tehlikeli sekilde azalinca motor gücünü azaltiyor yada fren yaparak aracı yavaşlatıyor.
    DİŞLİ BOŞLUĞU:Birbirini döndüren iki dişlinin arasındaki boşluk.
    DİŞLİ ORANI:Birbirini döndüren iki dişlinin veya milin dönme oranları.
    DİŞLİLER:Bir milden diğerine dönme hareketini ileten, güç aktarımında kullanılan parçalardır.
    DİŞLİ YAĞLARI:Hassas olarak işlenmiş dişli yüzeylerinde kullanılan yağlardır. Bu tür dişli yüzeylerinde korozyona ve yağın kalınlaşmasına neden olacak maddelerin meydana gelmememsi için dişli yağlarının stabiliteye sahip olmaları gerekmektedir.
    DİYAGRAM VERİMİ:Endikatör diyagramından ölçülen işin, teorik çevrim diyagramından ölçülen iş oranına diyagram verimi denir.
    DİZEL ÇEVRİMİ:Dizel motorlarda, havanın silindire emilerek sıkıştırılmasının ardından motorin pükürtülür. Sıkıştırılan havanın sıcaklığı ile motorinini tutuşması sağlanır. Dizel motorlarda bu şekilde gerçekleşen çalışma düzenine dizel çevrimi denir.
    DONMA NOKTASI (YAKIT):Yakıtın katılaştığı veya donduğu sıcaklık derecesine donma noktası denir.
    DOT:Amerikan Taşımacılık Departmanının (US Departmant of Tarnsportation) fren hidrolik yağları için belirlemiş olduğu standartların kodu. Piyasada DOT3, DOT4, DOT5 olmak üzere üç çeşit hidrolik yağı satılmaktadır. Dot değeri arttıkça fren hidrolik yağının kaynama noktası yükselir ve ürünün kalitesi artar.
    DOHC (Double Over Head Camshaft):Üstten çift egsantrikli motor.
    DÖNER PİSTONLU MOTOR (ROTARY-WANKEL MOTOR):1954 senesinde Felix Wankel tarafından geliştirilmiş bir motor türüdür. Bu motorda silindir geometrik elips biçimi şeklindedir. Bu motorun çalışma prensibi kısaca, yakıt odasına sahip blok içinde üçgen şeklinde bir döner pistonun dönerek, silindir içinde değişik yakıt hacimleri ve sıkıştırma oranları meydana getirmesidir. Günümüzde ağırlıklı olarak sadece Mazda tarafından devam ettirilen, geliştirilen ve uygulamaya konulan bu motor teknolojisi, Avrupa'da piyasadan kalkan RX-7'nin yerini alan RX-8'de kullanılıyor.
    DÖRTLÜ KARBÜRATÖR:Dört boğazlı karbüratöre dörtlü karbüratör denir.
    DÖRT ZAMANLI MOTOR:Dört zamanlı Otto motoru prensiplerine göre geliştirilmiş olan dört zamanlı çalışma sistemi olan motorlardır. Bu dört zamanı emme, sıkıştırma, iş (güç, yanma, genişleme) ve egzoz olarak sıralanır.
    DSC:Elektronik Stabilite Proğramı ESP'nin BMW'deki adı. sistemidir.
    DSP (Dynamic Shift program)::Sürücünün kullanim tarzina göre vites degisimini hizli yada konforlu yapan akilli otomatik sanziman.
    DSTC:Volvo'nun ESP ve ASR ile birlikte çalışan Dynamic Stability and Traction Control yani Dinamik Stabilite ve Çekiş Kontrol Sistemine verdiği ad.
    DUMMY:Çarpışma testlerinde otomobilde oturan, insan vucuduna benzeyen ve üzerinde birçok sensör bulunan plastik makete verilen isimdir. Gerçek çaprışmalarda insan vücudunda oluşabilecek yaralanma riskinin hesaplanmasına olanak verir.
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    E

    EBD-EBV:Elektronik fren gücü dagiticisi.
    ECE:Economic Commission for Europe
    ECOTEC:Opel’in ekonomi, ekoloji ve teknoloji anlamina gelen motoru.
    EDC:Electronic Diesel Control: Enjeksiyonlu dizellerin elektronik kontrol sistemidir.
    EDLS:Elektronik Diferansiyel Kilidi.
    E-gaz:Gaz pedali ve motor arasindaki elektronik baglanti.
    EHB:Daha gelisim asamasinda olan elektrohidrolik fren sistemi.
    EMV:Arac elektroniginin elektro-manyetik alanlardaki davranisi. Yuksek gerilim alanlarindaki gercek davranis test edilir.
    EPS (Elektro Power Steering):Elektrik motorlu hidrolik direksiyon sistemi.
    EON:Enhanced Other Network: oto-radyoda diger vericilerden alinan trafik bilgiler verilir.
    ESP (Electronic Stability Program):Elektronik savrulma önleyici sistem. Temel prensip, fren sisteminin aracın yönlendirilmesi amacıyla kullanılması üzerine kurulmuştur. Frenleme esnasında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen Anti Blokaj Sistemi (ABS) ve kaygan zeminde aracın patinaj yapmasını engellyen Antipatinaj sistemi (TCS), ESP'nin belkemiğini oluşturan sistemlerdir. ESP paketi içinde yer alan direksiyona bağlı bir sensör, direksiyonun dönüş açısı ile aracın gidiş yönü arasındaki tutarlılığı kontrol eder. Eğer arada bir sapma bulunuyorsa ESP derhal devreye girerek öncelikle tekerleklere aktarılan motor gücünü azaltır. Bu şekilde araç kontrol altına alınamadığı taktirde ESP, aracı gidilmek istenen yönde tutmak için tekerlekleri birbirinden bağımsız olarak frenlemeye başlar ve bu süreç araç kontrol altında tutlacak duruma gelene kadar devam eder.
    ETC:Elektronik Traksiyon Kontrolu
    ETS:Elektronik Stabilite Sistemi. ASR ile iliskilidir
    EURO NCAP:European New Car Assessment Programme kelimelerinin kısaltılması olan Euro NCAP, 1997 yılında kurulmuş olan, Avrupa'da üretilen birçok aracın çarpışma testlerini gerçekleştiren ve test sonuçlarına göre her araç için şu anda 5 yıldız üzerinden puanlama yapan bir kuruluştur.
    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    F

    FACE LIFT:Aracın dış görünüşünde yapılan tasarım rötuşu, makyaj.
    FADING:Frenlemede fren balatalarının ısınması sonucu, fren mesafesinin uzamasına yol açan durum. Fren pedalına uygulanan basıncın artması ve fren pedal yolunun uzaması "fading"in yol açtığı öteki sorunlar arasında sayılabilir.
    FAN:Bir motorda yakılan yakıtın ortalama yüzde 70'i ısıya çevrilir. Ortaya çıkan sıcaklığı düşürme görevi ise su soğutma sistemiyle birlikte fanın görevidir. Su soğutma sisteminin kullanıldığı modern araçlarda su, motorun sıcaklığını absorbe eder ve bu arada suyun kendisi de ısınır. Isınan suyun soğutulması görevi ise aracın en önündeki radyatör ve fanın görevidir. Isı belirli bir derecenin üstüne çıktığında elektronik beyin ya da termostat fanın çalışmasını sağlar, fan da radyatörden geçerken ısınan sudan transfer olan sıcaklığı dışarıya üfler.
    FAR YIKAMA SİSTEMİ:Far yıkama sistemi, farların ön kısmına yerleştirilmiş su püskürtme memeleri sayesinde, çamurlu ve karlı havalarda suyu far camına püskürtüp camı temizleyerek sürücüye daha iyi görüş sağlar. Kimi modellerde far silecekleriyle de desteklenen bu sistemin ayrı bir su kabı ve elektrik motoru bulunabilir.
    FREN ANA MERKEZ:Fren ana merkezi, araç sürücüsünün fren pedalı yardımıyla servo frene ve servo frende şiddeti yükseltilen mekanik kuvveti, hidrolik fren basıncına dönüştürerek, ana merkezin üzerindeki rezarvuarda bulunan fren hidrolik yağını, tekerleklerdeki sıkıştırma elemanlarına aktarır.
    FİLAMAN:Ampul içerisinde bulunan ve elektrik verildiğide ısınarak ışık saçan tele filaman denir.
    FIS:Surucu enformasyon display, eski adi yol bilgisayari. Geride birakilan mesafe, ortalama hiz, genel tuketim, dis sicaklik gibi ilginc veriler goruluyor.
    FLOATING CAR DATA:Hareket eden araclarin gonderdigi veriler, telematik hesaplarina katilir.
    FPS:Yangin önleme sistemi
    FREN BORUSU:Fren boruları, fren hidrolik yağını ana merkezden alıp tekerleklerde yer alan fren elemanlarına aktarma görevini sağlayan parçalardır. Boru iç çapı genellikle 2.5 mm olup, dış çapı ise 4.5 mm'dir. Çelikten üretilen fren boruları çoğu zaman paslanmaya karşı plastik bir katmanla kaplanır.
    FREN DİSKİ:Fren diski, araçların genellikle ön tekerlerine monte edilen ve disk yardımıyla frenleme esnasında sıkıştırılarak aracın yavaşlamasını veya durmasını sağlayan parçadır. Fren diskleri, günlük kullanım için dökme demir veya çelikten üretilir. Frenleme esnasında çok yüksek sıcaklılara maruz kalmaları nedeni ile diskin hızlı bir şekilde soğutulması büyük önem taşır.
    FREN DİSKİ SİLME SİSTEMİ:Şiddetli yağmur yağdığında fren diskleri ince bir nem tabakası ile kaplanır. "Brake Disk Wiping", yani fren diski sile sistemi, bu durumda fren balatalarını belli aralıklarla çok kısa bir süreyle hafifçe disklere bastırmak suretiyle suyu tahliye edip gerektiğinde daha hızlı bir fren tepkisi almayı sağlar.
    FREN GÜÇ DAĞILIMI:Tekerleklere aktarılan frenleme gücünün dağılımına fren güç dağılı denir. Araçlarda ön tekerleklere, arka tekerleklere kıyasla daha fazla frenleme gücü aktarılır.
    FREN KALİPERİ:Disk balataların oturduğu döküm parçadır. Ana merkezden gelen hidrolik basıncın içinde bulunan hareketli pistonu itmesi sayesinde disk balatalarını sıkma sureti ile aracın yavaşlaması veya durması sağlanır. Aynı şekilde fren pedalı serbest bırakıldığında da otomatik olarak balatalar dikten ayrılır.
    FREN SİSTEMİ:Aracın yavaşlaması veya durması için kullanılan sistemlerdir. Fren pedalına basıldığı zaman, araç sürücüsünün uyguladığı güç, servo fren yardımıyla arttırılarak fren ana merkeze aktarılır. Ana merkez üzerindeki rezervuarda bulunan fren hidrolik yağı, ana merkez üzerinden tekerleklee yakın olarak konumlandırılmış kaliperlere veya tekerlek silindirlerine akar. Bu sayede disk balatalar veya balatalı pabuçlar, tekerleklere monte edilmiş olan diskleri veya kampanaları sıkıştırarak aracın fren yapmasını sağlar.
    FREN TAMBURU (KAMPANA):Fren tamburu, kampanalı fren sistemi kullanılan araçlarda bulunur. Tekerlek ile direkt olarak bağlantılı olup, frenleme esnasında balatalı pabuçların sıkıştırması sonucunda aracın yavaşlamasını ve durmasını sağlar.
    FREN TABLASI:Fren tablası, kampanalı fren sisteminde balatalı pabuç, teker silindiri, levye ve bağlantı yaylarının oluşturduğu platformdur.
    FREN TEKER SİLİNDİRİ:Fren teker silindiri, kampanalı (tamburlu) fren sistemlerinde balatalı pabuçların kampanayı sıkıştırarak aracın frenlemesini sağlar.
    FSI:Volkswagen grubu araçlarında kullanılan direkt benzin enjeksiyonlu motorları ifade eden teknoloji olan FSI'ın en büyük avantajı aynı hacimdeki başka bir motorla karşılaştırıldığında daha az yakıt tüketimiyle daha fazla güç sunabilmesidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ricardozonta -- 4 Temmuz 2006; 22:36:06 >







  • G



    GA - (Gage) Gösterge
    GCW - (Gross Combination Weight) Yalın birleşik ağırlık
    GDI - (Gasoline Direct Injection)Direkt benzin enjeksiyonlu mitsubishinin kullandığı sistemdir.
    GEN - (Generator) Jeneratör
    GHGs - (Greenhouse gases) Sera gazları
    GND - (Ground) Zemin, toprak, şase
    GPS (Global Positioning System) Uydu sinyalleri ile uygun alıcılar üzerinden coğrafi olarak nerede olduğunuzu gösteren sistem. Navigasyon uygulamalarında kullanılır.
    GTC – ( Gran turismo compact ) ( opel astra modeli )
    GVWR - (Gross Vehicle Weight Rating) Yalın taşıt ağırlığı derecelendirmesi


    H



    H - (Hydrogen) Hidrojen
    H2O - (Water) Su
    HBA – ( Hydraulic Brake Assist ) Hidrolik Fren destek sistemi ( tofaş ) ESP sisteminin çalıştığı durumlarda elektronik olarak devreye giren bir sistemdir.
    HC - (Hydrocarbons) Hidrocarbonlar
    H/CMPR - (High Compression) Yüksek sıkıştırma
    HCV - (Heavy Commercial Vehicle) Ağır ticari taşıt
    HD - (Heavy Duty) Ağır hizmet
    HDC - (Heavy Duty Cooling) Ağır hizmet soğutma
    HDC (Hill descent control)Arazi araçlarında kullanılan yararlı bir sistem. Elektronik ayarlı fren ile kontrollü tırmanma sağlanıyor.
    HDI - (High Pressure Diesel Injection) Yüksek basınçlı diesel yakıtı enjeksiyonu peugeot firması tarafından geliştirilmiştir
    HEGO - (Heated EGO -replaced with HO2S) Isıtılmış EGO
    HFC - (High Fan Control) Yüksek vantilatör kontrolü
    HFP - (High Fuel Pump) Yüksek yakıt pompası
    Hg - (Mercury) Cıva
    Hi Alt - (High Altitude) Yüksek irtifa
    Hill Holder Sistemi – Yokuş yukarı kalkışlar sırasında aracın kaymasını engelleyen bu sistem geri ve ileri viteste fren pedalından gaz pedalına geçerken 2 sn. süreyle ek bir fren etkisi yapar . Bu etki yokuş aşağı kaymayı önlerken aracın daha güvenli ve konforlu olarak harekete geçmesini sağlar.( TOFAŞ )
    HLA- (Hydraulic lash adjuster ) Hidrolik subap ayarlayıcısı
    HLC - (Hydraulic Lash Compensator) Hidrolik dalga dengeleyici
    HLOS - (Hardware Limited Operating Strategy) Donanım sınırlı çalıştırma stratejisi
    HMMWV (High mobility multipurpose wheeled vehicle) çok hareketli çok amaçlı bir tekerli araç. (Hummer)
    HO - (High Output) Yüksek çıkış
    HO2S - (Heated Oxygen Sensor) Sıcak oksijen sensörü
    hp - (Horsepower) Beygir gücü 0,7457 kw'a eş değer güç birimidir.
    HPL - (High Pressure Liquid) Yüksek basınçlı sıvı
    HPS - (High Performance System) Yüksek performans sistemi
    HPV - (High Pressure Vapour) Yüksek basınçlı buhar
    HSC - (High Swirl Combustion) Yüksek türbülanslı yanma
    HUD - (Heads Up Display) Baş yukarı göstergesi
    HVAC - (Heater-Vent-Air Conditioning) Isıtıcı- havalandırma- iklimlendirme
    HVACM - (Heater-Vent-Air Conditioning Module) Isıtıcı- havalandırma- iklimlendirme modülü
    HVM - (Heater Vent Mondule) Isıtıcı havalandırma modülü
    Hz - (Hertz) Hertz


    I



    IAC - (Idle Air Control) Rölanti hava kontrolü
    IAT - (Intake Air Temperature) Emme havası sıcaklığı
    iATN - (International Automotive Technicians Network) Uluslararası otomotiv teknisyenleri ağı
    IC - (Ignition Control) Ateşleme kontrolü
    IC - (Integrated Circuit) Entegre devre
    ICM - (Ignition Control Module) Ateşleme kontrol modülü
    ICP - (Injection Control Pressure) Enjeksiyon kontrol basıncı
    ID - (Identification) Tanımlama
    ID - (Inside Diameter) İç çap
    IDE (Injection directe essence)Renault'nun benzinli direkt enjeksiyon sisteminin adıdır.
    IDI - (Integrated Direct Ignition) Entegre direkt ateşleme
    IDM - (Injector Driver Module) Enjektör çalıştırma modülü
    IFS - (Inertia Fuel Shutoff) Atalet yakıt kesici
    IGN - (Ignition) Ateşleme
    IIHS- Otoban güvenliği sigorta enstitüsü
    ILC - (Idle Load Compensator) Rölanti yükü dengeleyici
    IMRC - (Intake Manifold Runner Control) Emme manifoldu akış kontrolü
    INJ - (Injector) Enjektör
    INP - (Input) Giriş
    INT - (Intake valve) Emme supabı
    INT - (Integrator -replaced with ST FUEL TRIM) Entegratör
    I/P - (Instrument Panel) Gösterge panosu
    IPC - (Instrument Panel Cluster) Gösterge panosu grubu
    IPR - (Injector Pressure Regulator) Enjektör basınç regülatörü
    IRS (Araç içi koruma sistemi) Çalınma ve hırsızlık durumlarına karşı emniyet sistemi. Kilitli durumdaki aracın camının kırılarak içine müdahale edilmesi durumunda alarmı devreye sokarMERCEDES
    ISC - (Idle Speed Control) Rölanti hız kontrolü
    ISO - (International Standards Organization) Uluslararası standartlar organizasyonu
    ISS - (Input Shaft Speed) Giriş mili hızı
    ITS - (Idle Tracking Switch) Rölanti izleme anahtarı
    ITS (Inflatable tubular structure)Şişirilebilir hortum formlu yapı. BMW'nin hava yastıklarının işleyişi ve formu ile ilgili terimidir. Hayat kurtaran hava yastıkları, hortum görünümünde ve A-sütununa monte edilmiş. Yandan çarpışma anında bir gaz jeneratörü yardımı ile şişiriliyor
    İVECO – ( İndustrial vehicle corporation )
    IVS - (Idle Validation Switch) Rölanti geçerlilik anahtarı
    IVSC - (Integrated Vehicle Speed Control) Entegre taşıt hızı kontrolü


    J



    JIS - (Japanese Industrial Standart) DIN ile aynı seviyedeki Japon endüstri normu.
    JTD – (Unijet turbo dizel)Fiat ve alfa romeonun dizel araçlar için kullandığı direkt enjeksiyonlu yakıt sistemi


    K



    KAM - (Keep Alive Memory) Canlı hafıza
    KAPWR - (Keep Alive power) Canlı güç
    kHz - (Kilohertz) Kilohertz
    KOEO - (Key On Engine Off) Düğme açık motor kapalı
    KOER - (Key On Engine Running) Düğme açık morot çalışıyor
    kPa - (Kilopascals) Kilopaskal
    KS - (Knock Sensor) Vuruntu sensörü


    L



    L- (Leaded) Kurşunlu
    L4 - (Four Cylinder Inline Engine) Sıra dört silindirli motor
    LV8 - (Load Variable) Yük değişken
    LCD - (Liquid Crystal Display) Sıvı kristal gösterge
    LCR VALVE- (Load conscious reducing valve) Yük algılayıcı indirgeme valfi
    LCV - (Light Commercial Vehicle) Hafif ticari taşıt
    LDT - (Light Duty Trucks) Hafif hizmet kamyonu, kamyonet
    LDV - (Light Duty Vehicle) Hafif hizmet taşıtı
    LED - (Light Emitting Diode) Işık soğurmalı diyot
    LEV - (Low Emission Vehicle) Düşük emisyonlu taşıt
    LFC - (Low Fan Control) Düşük vantilatör kontrolü
    LFP - (Low Fuel pump) Düşük yakıt pompası
    LH- (Left hand) Sol taraf
    LMP : Lityum metal polimer batarya
    LSD- (Limited slip diferantial) Sınırlı kaymalı diferansiyel
    LSP VALVE- (Load sensing proportioning valve) Yük algılamalı dağıtım valfi
    LT - (Long Term (Fuel Trim)) Uzun dönem yakıt kesme
    LTPWS - (Low Tire Pressure Warning System) Düşük basınç uyarı sistemi


    M



    MAF - (Mass Air Flow) Kütle hava akışı, debi , hava akış sensörü
    MAN – ( Maschinenfabrik augsburg-nürnberg )
    MAP - (Manifold Absolute Pressure) Manifold mutlak basıncı
    MAT - (Manifold Air Temperature -replaced with IAT) Manifold hava sıcaklığı
    MC - (Measuring Core) Ölçme özü
    MC - (Mixture Control) Karışım kontrolü
    MCU - (Microprocessor Control unit -replaced with PCM) Mikroişlemcili kontrol ünitesi
    MD - (Modulated Displacement) Değiştirilmiş strok hacmi
    MDP - (Manifold Differential Pressure) Manifold diferansiyel basıncı
    MECS - (Mazda Electronic Control System) Mazda Elektronik kontrol Sistemi
    MEMCAL - (Memory Calibration) Hafıza ayarı
    MFI - (Multiport Fuel Injection) Çok delikli yakıt enjeksiyonu
    MIC - (Mechanical Instrument Cluster) Mekanik gösterge grubu
    MIL - (Malfunction Indicator Lamp) arıza gösterge lambası
    MLP - (Manual Lever Position) El levyesi konumu
    MP- (Motor position) Motor pozisyon sensörü
    MPI - (Multiport Fuel Injection) Çok delikli yakıt enjeksiyonu
    MPV (Multi Purpose Vehicle): Ticari kullanima da dönüstürülebilen çok amaçli binek araç. Van sinifi araçlarin tümüne MPV denilebilir. Micro MPV'den macro MPV'ye kadar bir çok çesidi vardi. Bu kategoride yer alan araçlardan bazıları Opel Zafira ve Toyota Yarış Verso.
    ms - (Millisecond) Milisaniye
    MSFF - (Miles Since First Fail) İlk arızadan bu yana gidilen mil
    MSLF - (Miles Since Last Fail) Son arızadan bu yana gidilen mil
    MSR (Motor tork düzenleyici)MSR, debriyaja basılmadan motorun torkunun çekiş sağlayan tekerlere iletilmesini engelliyor. Bu sırada motor devri kısa süreli olarak artıyor
    MST - (Manifold Surface Temperature) Manifold yüzey sıcaklığı
    M / T – (Manuel transaxle) Düz şanzuman
    MTBE - (Methyl Tertiary Butyl Ether ) metil tertiari bütil eter
    MTV - (Manifold Tuning Valve) Manifold ayarlama valfi
    MV - (Megavolt) Megavolt
    mV - (Millivolt) Milivolt
    MVLPS - (Manual Valve Lever Position Sensor) El levyesi konum sensörü
    MVZ SWİTCH- (Manifold vacum zone switch) Manifolt vakum bölgesi sviçi


    N


    NAAO - (North American Automotive Operations) Kuzey Amerika otomotive işlemleri
    NC - (Normally Closed) Normalde kapalı
    NEG - (Negative) Negatif, eksi
    NGV – ( Natural Gas Vehicle ) Doğal gazlı araç
    NLGI - (National Lubricating Grease Institute) Milli yağlama gresi Enstitüsü
    N-m - (Newton Meters) Newton Metre
    NO - (Normally Open) Normalde açık
    NOx - (Nitrogen Oxides) Azot oksitleri


    O



    O2 - (Oxygen) Oksijen
    O2S - (Oxygen Sensor) Oksijen sensörü
    OBD - (On Board Diagnostics) Göstergeden arıza teşhisi
    OBD II - (On Board Diagnostics, Generation 2)
    OC - (Oxidation Catalytic Converter) Oksidasyon katalitik konvertörü
    OD - (Outside Diameter) Dış çap
    O / D - (Over drive) Aşırı hız veya hız aşımı
    OE - (Original Equipment) Orijinal ekipman
    OEM - (Original Equipment Manufacturer) Orijinal ekipman imalatçısı
    OH- (Over hall) Onarım
    OHC - (Overhead Camshaft) Üstten kam mili
    OL - (Open Loop) açık devre
    ORC - (Oxidation Reduction Converter) Oksidasyon azaltma konvertörü
    OTIS - (Overhead Travel Information System) Baş yukarısı seyahat bilgi sistemi


    P


    PAG - (Polyalkylene Glycol) Polialkilen Glikol
    PAIR - (Pulsed Secondary Air Injection) Darbeli ikinci hava enjeksiyonu
    PASS - (Personalized Automotive Security System) Kişiselleştirilmiş otomotiv güvenlik sistemi
    PCM - (Powertrain Control Module) Güç aktarma organları kontrol modülü
    PCS - (Pressure Control Solenoid) Basınç kontrol solenoidi
    PCV - (Positive Crankcase Ventilation) Pozitif karter havalandırma, üst karter havalandırması
    PDC (Parktronic; Park Distance Control): Otomobilin tampon hizasinda ses dalgalari ile bosluk kontrolü yaparak çalisan park yardim sistemi.Arka tampondaki sensörler, sürücüye otomobil ile engel arasındaki mesafeyi tonlarla uyararak belirtir (echolot-prensibi). Engel ne kadar yaklaşırsa ton kadar hızlanıyor
    PFE - (Pressure Feedback EGR) Basınç geri besleme EGR
    PFI - (Port Fuel Injection) Port yakıt enjeksiyonu
    PG- (Pulse Generatör) Sinyal üretici
    PID - (Parameter Identification) Parametre tanımlama
    PIP - (Profile Ignition Pickup -replaced with CKP) Profil ateşleme alıcısı
    PKE - (Passive Keyless Entry) Pasif anahtarsız giriş
    PM - (Permanent Magnet) Sabit mıknatıs
    PMD - (Pump Mounted Driver) Pompa montajlı sürücü
    P/N - (Part Number) Parça numarası
    PNP - (Park/Neutral Position) Park/nötr durumu
    POM - (Polycyclic Organic Matter) Polisayklik organik madde
    POS - (Positive) Pozitif
    POT - (Potentiometer) Potansiyometre
    PROM - (Programmable Read Only Memory) Programlanabilir ROM
    PRV- (Pressure relief valve) Basınç tahliye valfi
    PS - (Power Steering) Güç direksiyonu, hidrolik direksiyon
    PS- ( Pferde Starke ) Beygir gücü
    PSM – ( Porsche stabilty menagement ) porshce patentindeki ESP sistemi
    PSOM - (Programmable Speedometer/Odometer Module) Programlanabilir hız metresi modulü
    PSP - (Power Steering Pressure) Güç direksiyonu basıncı, hidrolik direksiyon basıncı
    PTC - (Pending Trouble Code) Belirsiz arıza kodu
    PTO - (Power take off shaft)) Güç çıkışı, kuyruk mili
    PTU - (Part Throttle Unlock) Kısmi gaz açma
    PWM - (Pulse Width Modulation) Darbe genişliği modülasyonu


    Q



    QDM - (Quad Driver Module) Dörtlü sürücü modülü


    R



    RABS - (Rear Antilock Brake System) Arka ABS
    RAM - (Random Access Memory)Rastgele erişimli bellek
    RAP - (Retained Access Power)
    RDC (Lastik basınç kontrolü)Dört teker içindeki basınç ve sıcaklığı denetler. Sistem, basınç azalmasını sürücüye iletir (kokpitteki gösterge) ve lastiklerin zarar görmesini önler
    RE- (Replace) Değiştirme
    REDOX - (Reduction Oxidation Catalytic Converter)
    REF - (Reference) Referans
    RF - (Radio Frequency) Radyo Frekansı
    RFI - (Radio Frequency Interference) Radyo Frekans paraziti
    RFG - (ReFormulated Gasoline) Yeniden formüle edilmiş benzin
    RH- (Right hand) Sağ taraf
    RKE - (Remote Keyless Entry) Uzaktan kumandalı anahtarsız giriş
    RM - (Relay Module) Röle modülü
    ROM - (Read Only Memory)Yalnızca okunabilir bellek
    ROPS (Roll over protection sistem)Volvo C70 cabrio'da kullanılan takla koruma sistemi. Aracın takla atması durumunda arka başlıkların arkasında iki adet koruma çıtası, arkadaki yolcuların ağır baş yaralanmalarından korunmasını sağlar.
    RPM - (Revolutions Per Minute) dakikadaki devir sayısı
    RPO - (Regular Production Option) Noral üretim seçeneği
    RTD - (Real Time Dampening) Gerçek zaman nemlendirmesi
    RTN - (Return) Dönüş
    RTV - (Room Temperature Vulcanizing) Oda sıcaklığında sertleştirme
    RVP - (Reid Vapour Pressure) Reid buhar basıncı
    RWAL - (Rear Wheel Anti-lock) Arka ABS
    RWD - (Rear Wheel Drive) Arka tekerleklerden tahrikli


    S



    SAE - (Society of Automotive Engineers) Amerikan Otomotiv mühendisleri birliği
    SAW - (Spark Angle Word) Kıvılcım açısı işareti
    SAV (Sports Activity Vehicle): Sportif özellikleri çok öne çikarilmis, iri, arazi tipli binek araç. Sportif aktivite aracı. Bu terim BMW tarafından arazi aracı X5 için özel olarak kullanılmış. Nedeni ise, X5'in gerçek bir arazi aracı ile konforlu bir otomobil karışımı olması
    SBDS - (Service Bay Diagnostic System) Servis bölümü teşhis sistemi
    SBEC - (Single Board Engine Controller -replaced with PCM) tek bordlu motor kontrolörü
    SBS - (Supercharger Bypass Solenoid) Süperşarjer kısa devre solenoidi
    SBT - (Serial Bus Traveller) Seri büs esyahat edici
    SC - (Supercharger) Süperşarjer
    SCB - (Supercharger Bypass Süperşarjer kısa devresi
    SCSV- (Shift control solenoid valve) Vites kontrol selenoid valfi
    SDM - (Sensing and Diagnostic Module) algılama ve teşhis modülü
    SDI (Saugdiesel Direct Injection): VW'nin turbo olmayan direkt enjeksiyonlu dizel motorlarinda kullanilan bir sistemin ismi. SDI (Emmeli dizel direct enjeksiyon
    SDV - (Spark Delay Valve) Kıvılcım geciktirme valfi
    SEFI - (Sequential Electronic Fuel Injection -replaced with SFI) Sıralı elektronik yakıt enjeksiyonu
    SEO - (Special Equipment Option) Özel ekipman seçeneği
    SES - (Service Engine Soon -replaced with MIL) Servis motoru bozukluk göstergesi
    SFI - (Sequential Multiport Fuel Injection) Sıralı çok portlu yakıt enjeksiyonu
    SHO - (Super High Output) Süper yüksek güç
    SIG RTN - (Signal Return) Sinyal dönüşü
    SIL - (Shift Indicator Lamp) Vites değiştirme gösterge lambası
    SIPS – ( Side impact protection system ) Volvo yan darbe korma sistemi Ön koltukların altında enlemesine ve B direklerinde diklemesine bulunan yüksek dayanıklığı olan çelik barlar ile yan havayastıklarının oluşturduğu sistem.
    SIR - (Supplemental Inflatable Restraint) İlave şişirilebilir trtucu
    SLS: Lüks otomobillerde ve Off-road araçlarinda kullanilan, aracin yüksekligini otomatik olarak ayarlayan sistem.
    SL SWITCH- (Stop lamp Switch) Stop lambası svici , Fren müşürü
    SMEC - (Single Module Engine Controller -replaced with PCM) tek modüllü motor kontrolörü
    SNSR - (Sensor) Sensör, algılayıcı, duyar eleman
    SO2 - (Sulphur Dioxide) kükürt dioksit
    SOHC - (Single Over Head Camshaft) Üstten tek kam mili
    SPD - (Speed) Hız
    SPOUT - (Spark Output) Kıvılcım çıkışı
    SRC - (Selective Ride Control) Seçilebilir sürüş kontrolü
    SRS - (Supplemental Restraint System) Tamamlayıcı sınırlayıcı sistem, Yardımcı emniyet Sistemi Olası bir kazada havayastığı ve aktif gergili emniyet kemerlerinin birlikte çalışmasını, gaz pedallarının ileriye doğru katlanmasını sağlayan tüm ek güvenlik sisteminin ismi. Bahsedilen, emniyet kemeri yerine değil onunla birlikte kullanılması gereken ve yolcuları koruyan hava yastıklarıdır.
    SRSCM- (Aır bag Control modülü) Hava yastığı kumanda modülü
    SRI- (Servıce Reminder Indıcator) Servis ikaz lambası
    SS - (Shift Solenoid) Vites değiştirme solenoidi
    ST - (Scan Tool)Test cihazı, (arıza) Tarama takımı
    STI - (Self Test Input) Kendi kendine test girişi
    STO - (Self Test Output) Kendi kendine test çıkışı
    STS - (Service Technicians Society) Servis teknisyenleri birliği
    SULEV - (Super Ultra Low Emission Vehicle)Süper ötesi düşük emisyonlu taşıt
    SUV (Sport utility vehicle) Sportif zevk aracı. SAV ile benzer amacı taşıyor. Bu kategoride yer alanlardan bazıları: Honda HR-V, Toyota RAV4 veya Subaru Forester
    SW - (Station Wagon) Kombinasyonlu araç


    T



    T - (Turbo) Turbo
    T / A (Transaxle) Şanzuman
    TAB - (Thermactor Air Bypass -replaced with AIRB) Termeaktör hava kısa devresi
    TAC - (Throttle Actuator Control) Ventüri uyartım kontrolü
    TAD - (Thermactor Air Divert -replaced with AIRD) Termeaktör hava saptırıcı
    TACH - (Tachometer) Takometre
    TAP - (Transmission Adaptive Pressure) Transmisyon uyumlu basınç
    TAS (Travel Assist System): Bu sistem bağlı olduğu GSM hattı sayesinde kaza ve arıza hallerinde markanın merkezine GPS'te belirlediği koordinatlarla birlikte yardım mesaji gönderiyor.
    TB - (Throttle Body) Ventüri boğazı,Gaz kelebeği gövdesi
    TBA - (Tertiary Butyl Alcohol) Tertiari bütil alkol
    TBI - (Throttle Body Fuel Injection) Ventüri boğazı yakıt enjeksiyonu
    TC - (Turbocharger) Türboşarjer, aşırı doldurucu
    TC (Traction Control): ASR ile ayni görevi yapan bir sistem. ABS yardimi ile yeri geldiginde fren uygulayarak çekisin basarisini artiriri. Opel'in ASR sisteminin adıdır.
    TCC - (Torque Converter Clutch) Tork konverter kavraması
    TCIL - (Transmission Control Indicator Lamp) Transmisyon kontrol gösteresi lambası
    TCL - (Traction Control) Çekiş kontrolü
    TCM - (Transmission Control Module) Transmisyon kontrol modülü
    TCS - (Traction Control System) Çekiş kontrol sistemi veya itişin olduğu herhangi bir tekerleğin boşa dönmesini engelleyen kontrol sistemi.
    TCS - (Transmission Control Switch) Transmisyon kontrol anahtarı
    TDC - (Top Dead Center) Üst ölü nokta
    TDCI – (turbo diesel common rail injection)Fordun kullandığı common rail sistemi
    TDI - (Turbo Direct Injection) Direkt enjeksiyonlu turbo ( audi , vw , seat skodanın kullandığı crdi sistemi )
    TEMP - (Temperature) Sıcaklık
    TFI - (Thick Film Integrated -replaced with DI) kalın film entegreli
    TFT - (Transmission Fluid Temperature) Transmisyon sıvısı sıcaklığı
    THM - (Turbo Hydra-Matic) Turbo Hidra-Matik
    TIR – ( Transport İnternational Routiel ) Uluslar arası karayolu taşımacılığı
    TLEV - (Transitional Low Emission Vehicle) Geçiş süreci düşük emisyonlu taşıtı
    TOT - (Transmission Oil Temperature) Transmisyon yağı sıcaklığı
    TP - (Throttle Position) Gaz konumu, Gaz kelebeği pozisyonu
    TPS- (Throttle position sensor) Gaz kelebeği pozisyon sensörü
    TPI - (Tuned Port Injection) ayarlı port enjeksiyonu
    TPM - (Tire Pressure Monitor) Lastik basıncı monitörü
    TR - (Transmission Range) Transmiston aralığı,Vites seçici
    TRUST (Traktion und stabilitaet) TRUST, ESP'nin Smart'ta kullanılan adıdır.
    TS (Twin Spark): Alfa Romeo'nun silindir basina 2 buji kullanilan modellerine verilen ad.
    TSS - (Transmission Speed Sensor) Transmisyon hız sensörü
    TV - (Throttle Valve) Gaz kelebeği
    TVS - (Thermal Vacuum Switch) Isıl vakum anahtarı
    TVV - (Thermal Vacuum Valve) Isıl akum valfi
    TWC - (Three Way Catalytic Converter) Üç yollu katalitik konvertör
    TXV - (Thermal Expansion Valve) Isıl genleşme valfi


    U



    UART - (Universal Asynchronous Receiver-Transmitter) Üniversal asenkron alıcı-aktarıcı
    UCC- (Under floor catalytic onvertor) Alt katalitik konvektör
    UD - (Underdrive) Sürüş altı
    UL- (Unleaded) Kurşunsuz
    ULEV - (Ultra Low Emission Vehicle) Çok düşük emisyonlu taşıt
    ussp Amerika yeni araç değerlendirme programı


    V



    V - (Volts) Volt
    VAC - (Vacuum) Vakum
    VAF - (Volume (or Vane) Air Flow) Hacimsel veya kanatçık hava akışı
    VANOS (Variable Nockenwellen Steuerung): BMW tarafindan gerçeklestirilmis degisken zamanli supap, supap iticileri ve eksantrik kontrol sistemi. BMW'nin teknolojik bir diğer özelliği. Sübapların açılma ve kapanma anları değişkendir. Düşük devirlerde daha fazla tork ve yüksek devirlerde daha fazla güç sağlanıyor Bu sistem, emme ve egzoz manifoldlarindaki gaz akisini da kontrol ediyor. (Değişken eksantrik ateşlemesi)
    VAT - (Vane Air Temperature -replaced with IAT) Kanatçık hava sıcaklığı
    VATS - (Vehicle AntiTheft System) Taşıt hırsız önleme sistemi
    VCC - (Viscous Converter Clutch) Viskoz konvertör kavraması
    VCM - (Vehicle Control Module) Taşıt kontrol modülü
    VCRM - (Variable Control Relay Module) Değişken kontrol rölesi modülü
    VDC (Vehicle dynamics control)Subaru'nun dört çeker araçları için sürüş dinamiği düzenleyicisinin adıdır FDR sistemi ile aynıdır, yıldırım hızı ile motor, şanzıman ve frene müdahale ederek aracın savrulmasını önler
    VDOT - (Variable Displacement Orifice Tube) Değişken yer değiştirme orifis tüpü
    VDV - (Vacuum Delay Valve) vakum geciktirme valfi
    VECI - (Vehicle Emission Control Information (label) Taşıt emisyon kontrol bilgi etiketi
    VF - (Vacuum Flourescent) Vakum floresant
    VGT – Değişken geometrili turbo
    VIN - (Vehicle Identification Number) taşıt kimlik numarası
    VMV - (Vacuum Modulator Valve) Vakum modülatör valfi
    VNT - (Variable Nozzle Turbocharger) Değşken lüleli türboşarjer
    VOTM - (Vacuum Operated Throttle Modulator) Vakumla çalışan gaz kelebek modülatörü
    VPWR - (Vehicle Power) Taşıt gücü
    VR - (Vacuum Regulator) Vakum regülatörü , Voltaj regülatörü
    VREF - (Voltage Reference) voltaj referansı
    VRV - (Vacuum Reducer Valve) Vakum azaltma valfi
    VRIS - (Variable Resonance Induction System) değişken rezonanslı indüksiyon sistemi
    VSA – Araç denge kontrol sistemi ( HONDA )
    VSC – ( Vehicle stability control system ) Toyota'nın ESP için kullandığı isim
    VSS - (Vehicle Speed Sensor) Taşıt hız sensörü
    VTA - (Vehicle Theft Alarm ) Taşıt hırsız alarmı
    VTEC - (Variable-valve timing and electronic-lift control) Değişken Zamanlamalı Supap Kontrol SistemiHONDA
    VTG (Variable turbin geometrie)Değişken türbin geometrisi. Turbo yükleyicisinin türbin kanatları ayarlanabiliyor. Düşük devirlerde daha yüksek tork üretiliyor. Yüksek devirlerde kanatlar, akıma paralel durumda bulunuyor. Atık gaza karşı gelen basınç azaltılır ve yakıt tüketimine olumlu bir etki sağlanır.AUDİ
    VTSS - (Vehicle Theft Security System) Taşıt hırsız güvenlik sistemi
    VVC (Variable valve control) Rover'in VANOS versiyonudur.
    VVT - (Variable Valve Timing) Değişken supap zamanlaması
    VVT-i - (continuously Variable intake Valve Timing) Sürekli değişken emme supabı zamanlaması Toyota'nın VANOS versiyonudur.


    W



    WAC - (Wide Open Throttle A/C Cutoff) Tam gaz klima kapatma
    W/B - (Wheelbase) Dingiller arası mesafe
    WHIPS – ( Whiplash protection safety seats ) Volvo boyun zedelenmesini önleme sistemi Arkadan gelecek kaza darbelerinde ön koltukları alttan ön yukarıya doğru kaydırarak, sürücü ve yanındakinin boynundan omuruna zedelenme ortaya çıkarmayan, salıncak hareketi içeren bir sistem Beyin travmalarına karşı koruyucu sistem. Özel olarak üretilen ön koltuklar ile arkadan çarpmalarda omurgaya binen yük absorbe edilir ve yaralanma riski azaltılır.
    WOT - (Wide Open Throttle) Tam gaz, Tam açık gaz kelebeği
    WSS - (Wheel Speed Sensor) Tekerlek hız sensörü
    WTS- (Water temperature sensor) Su sıcaklık sensörü
    WU-OC - (Warmup Oxidation Catalytic Converter) Isınma oksidasyon katalitik konvertörü
    WU-TWC - (Warmup Three Way Catalytic Converter) Isınma üç yollu katalitik konvertörü


    X Y Z



    X - (Experimental (vehicle)) Deneysel (taşıt)
    ZEV - (Zero Emission Vehicle) Sıfır emisyonlu taşıt
    ZTECH - (Zero Emission Technology) Sıfır emisyon teknolojisi




  • Güzel çalışma emeğine sağlık
  • Daha önce verildi .

    http://forum.donanimhaber.com/m_6588248/tm.htm

    Farklı bilgiler barındırdıgığı için konu kilidi kaldırıldı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 2 Mayıs 2006; 13:47:58 >
  • ABS Fren Sistemi:
    Tekerlekleri kilitlemeden frenleme yapılmasını sağlayan sistemdir. ABS fren sistemi özellikle kaygan zeminlerde yapılan ani frenlemelerde tekerleklerin kilitlenmesini önler. Ani frenlemede tekerleklerin kilitlenmemesi ise aracın manevra ve kontrol yeteneğini önemli ölçüde arttırır.
    Adezyon:
    Sıvıların veya madenlerin birbirlerine yapışmasını sağlayan kuvvete adezyon denir.

    Aerodinamik:
    Aerodinamik, araçların havanın içinde nasıl hareket ettiğini inceler. Aerodinamik genelde hava ile havanın içinde hareket eden katı kütleleri inceleyen bir bilim dalıdır. Otomobillerin hava sürtünme katsayısının düşük olması ve havanın içinden daha kolay geçebilmesi, aracın dengesini ve yakıt tüketimini olumlu etkileyen faktördür.

    Airbag (Hava Yastığı) - SRS (Suplementary Restraint System) :
    Hava yastığı çarpışmalara karşı yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı sonunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılayan koruyucu bir kalkan oluşturur.

    Akıcılık Derecesi (Vizkozite) :
    Bir sıvının dar bir boğazdan akabilmesine o sıvının akıcılık derecesi denir. Bu, belli bir hacimdeki sıvının belli bir çaptaki delikten akma zamanıdır. Akıcılık derecesi vizkozite ile ifade edilir.

    Aks:
    Üzerinde bir veya daha fazla tekerleğin döndüğü otomobil eksenine dik bir mildir.

    Akümülatör:
    Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çeviren araçlardır.

    Alt ölü nokta:
    Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir. Kısaca A.Ö.N. olarak belirtilir.

    Alternatör:
    Şarj dinamolarının aksine dalgalı (alternatif) akım meydana getiren araçlardır.

    Amortisör:
    Ani yaylanmaları ve yay salınımlarının devam etmesini önleyen parçalardır.

    Ana yataklar:
    Ana yataklar, motorda krank milini taşıyan yataklardır.



    Antifriz:
    % 50 glycol + % 50 su karışımı bir sıvıdır. Soğutma sisteminde bulunan radyatör içindeki su, soğuk havalarda donarak genleşebilir ve soğutma sistemine zarar verebilir. Radyatörde bulunan suya ilave edilen antifriz suyun donmasını engeller. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır.

    Atalet:
    Bir cismin herhangi bir hareket yönüne veya hız değişikliğine karşı gösterdiği dirençtir.

    Ateşleme avansı:
    Silindirde sıkıştırılan yakıt-hava karışımının ateşlendikten sonra tamamen tutuşabilmesi için gereken süredir.

    Ateşleme bobini:
    Ateşleme sisteminin bir parçasıdır. Transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını yüksek volta yükseltir.

    Ateşleme noktası:
    Motorinin sıkıştırılma sonucunda silindir kafasındaki sıcak gazların içine püskürtüldüğü anda kendiliğinden ve hemen ateş alma sıcaklık noktasına ateşleme noktası denir.

    Ateşleme sıçraması:
    Yanlış bujinin karışımı tutuşturmasına ateşleme sıçraması denir. Ateşleme sıçraması genellikle buji veya distribütör kapağının ya da tevzi makarasının hatalı oluşundan meydana gelir.

    Ateşleme sırası:
    Motor silindirlerinin ateşlenme sırası veya silindirlerde güç zamanının meydana geliş sırasıdır.

    Ateşleme sistemi:
    Otomobil motorlarında silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistemdir. Ateşleme sisteminde batarya, ateşleme bobini, distribütör, kablolar ve bujiler vardır.

    Atmosferik basınç:
    Dış hava ağırlığının aşağıya doğru basma kuvvetine atmosferik basınç denir


    Bakır kurşun yataklar:
    Genellikle dizel motorlarında yaygın bir şekilde kullanılan yatak çeşididir.
    Balanst rezistör değerleri:
    Elektronik ateşleme sistemi iki rezistör ile korunur. Bunlar, 0,55 ohm olan normal devre direnci ile 5.ohm olan yardımcı devre direncidir.

    Basınçlı kapak:
    Suyun kaynamasını ve kaybını önleyen, soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapaktır.

    Baskı yatağı:
    Debriyaj pedalına basıldığında, baskı parmaklarını bastırarak motor ile güç aktarma organlarını birbirinden ayıran mekanizmadır.

    Batarya:
    Otomobillerde akım kaynağı olarak kullanılan, elektrik enerjisini kimyevi enerji olarak depo eden araçlardır.

    Benzin:
    Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbondur.

    Benzin motorları:
    Buji ile ateşlenen, benzin veya benzin türevi yakıt kullanan motorlara benzin motorları denir.

    Benzin yanması:
    Benzin-hava karışımı silindir içinde sıkıştırma zamanı sonunda, bujinin meydana getirdiği kıvılcım neticesinde düzenli olarak yanmaya başlar. Hiçbir zaman patlamaz. Normal yanma bujide başlar ve sonra bir alev dalgası halinde ateşleme odasını kat eder.

    Beraber çalışma:
    Çok silindirli motorlarda genellikle silindir veya pistonların ikişer ikişer beraber çalışmasıdır. Örnek olarak dört silindirli bir motorda, birinci silindir ile dördüncü silindir pistonları ikisi beraber ve üçüncü silindir ile ikinci silindir pistonları da beraber çalışır.

    Beygir gücü:
    0, 7457 kw'a eş değer güç birimidir.

    Bileşik yağlar:
    Bu tip yağlar genellikle ince yağlar olup, SAE numarası yüksek yağların özelliklerini karşılamak için içlerine bazı kalınlaştırıcı katıklar katılmış yağlardır.

    Biyel cıvataları:
    Biyel cıvataları, biyel kepini biyel başına bağlayan cıvatalardır.

    Biyel kepi:
    Biyel ile biyel muylusu arasındaki bağlantıyı sağlayan parçadır.

    Biyel muylusu:
    Biyelin krankta bağlandığı yüzeydir.

    Biyel yatağı:
    Biyel başında bulunan, içinde krank mili biyel muylusunun döndüğü yataktır.

    Biyeller:
    Piston ile krank mili biyel muylularını birleştiren parçalardır.

    Boğazlı karter:
    Yanlardan üst kartere, önden ve arkadan kavis biçiminde, ön ve arka ana yatak kepine oturan karterlere boğazlı karter denir.

    Boşluk:
    Hareketli veya sabit iki parça arasında ya da biri hareketli diğeri sabit iki parça arasındaki boşluktur.

    Boxer motor:
    Silindirleri yatay bir düzlem üzerinde bulunan yatık silindirli motora boxer motor denir.

    Buhar tamponu:
    Karbüratöre doğru olan benzin akışının, yakıt sistemindeki benzinin buharlaşması nedeniyle gecikmesi veya durmasıdır.

    Buji:
    Kıvılcım çıkarmak suretiyle benzinin yanmasını sağlayan, iki elektrodu ve porseleni bulunan bir parçadır. Motor silindirlerinde bir kıvılcım atlama aralığı sağlayacak şekilde yapılmıştır. Benzin motorlarında sıkıştırma zamanı sonunda silindir içinde sıkıştırılmış bulunan benzin-hava karışımını yakmak için meydana getirilen yüksek gerilim, buji denilen parça üzerinden geçer.

    Buji arızaları:
    Buji arızaları genellikle motora göre uygun sıcaklıkta buji kullanmamaktan, bujinin yanlış yerleştirilmesinden veya motordaki ateşleme sistemi ya da yakıt sistemi arızasından meydana gelir. Genellikle görülen buji arızaları, üst porselenin çatlamış veya kırılmış olması ve burun porseleninin çatlak veya kırık olmasıdır.

    Buji sıcaklığı:
    Silindir içine emilen benzin-hava karışımının yanma zamanında meydana getirdiği ısı enerjisi yaklaşık olarak 2000 - 2500 derece arasındadır.

    Buji tırnak aralığı:
    Bataryalı ateşleme sisteminde buji tırnak aralığı genellikle 0,6 - 0,8 mm arasındadır.

    Burç açıcı zımba:
    Burçları bulundukları yerde sıkıştırmak için kullanılan alettir.

    Burç:
    Yatak görevi gören silindir bir parçadır.

    Conta:
    Mekanik aksamların birleşme noktalarında sızdırmazlık ve geçirmezlik sağlamak amacıyla, parçalar arasına koyulan parçalardır. Contalar mantardan, madeni levhalardan ve çeşitli materyallerden üretilir.

    Cruise Control (Otomatik hız kontrol):
    Sürücünün ayağını gazdan çekmesine olanak tanıyarak, otomobili belli bir hızda tutabilen bir sistemdir. Bu sistemde, araç ayarlanmak istenilen hıza ulaştığında ilgili sistem ile ilgili bir düğmeye basılır ve ayak gaz pedalından çekilir. Sistem devreden çıkarılmak istendiğinde tekrar gaza basmak ya da ilgili düğmeye tekrar basmak yeterlidir.


    Çamurlu tortu:
    Karterin içinde zamanla biriken toz, pislik, yağ ve su karışımı olan oldukça yapışkan bir tortudur.
    Çan ağzı:
    Aşınmış olan silindirik bir parçanın daha fazla aşınmış olan tarafıdır.

    Çap kumpası:
    Mil çapını, delik iç çaplarını ve parça kalınlıklarını ölçebilen bir ölçü aletidir.

    Çapak:
    Madeni bir yüzeyden kesici aletle kesilen küçük metal zerreciklerdir.

    Çapraz tip kardan mafsalı:
    Bu mafsallar esas olarak birbirleri ile 90 derecelik açı yapacak şekilde bir istavrozla tutturulmuş olan ve ana şafta bitişik olan iki kelepçeden meydana gelmiştir. Çapraz tip mafsalın yağlama işlemi mafsalın yapımına bağlıdır.

    Çarpmalı yağlama sistemi:
    Çarpmalı yağlama sistemi, yağ pompasının karterdeki motor yağını yağ çanağına basarak, çanağı daima dolu bulundurması şeklinde çalışır.

    Çevrim:
    Bir motorda iş elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olayların toplamına bir çevrim denir. Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için pistonun dört hareketine (krank milinin iki tam devir yapmasına) gerek vardır. Dört zamanlı motorlarda bir çevrim, Krank milinin 720 derecelik dönüşü ile tamamlanır.

    Çok amaçlı gresler:
    Lityum sabunlu greslerdir. Orta kıvamda, suya dayanıklı olduğundan aracın her yerinde kullanılabilir özelliğe sahiptir.

    Çok levhalı kavrama:
    Bir tür debriyaj kavrama şeklidir. Bu tür debriyajda, değişik işleten ve işleyen diskler kullanılmaktadır. Önemli olan her işleten diskin uygun yük miktarını işleyen disklere aktarması ve bütün işleyen disklerin dönüşlerine aksettirilmesidir. Bu tür debriyaj, binek otomobilleri mekanik vites mekanizmalarında görülmemekle beraber otomatik vites mekanizmalarında ana unsuru oluştururlar.

    Debriyaj:
    Şanzıman grubunu motordan ayırmak veya motora bağlamak fonksiyonunu debriyaj gerçekleştirir. Debriyajlar motor kuvvetini şanzıman sistemine dereceli olarak aktarmak ve sarsıntısız bir hareket sağlamak üzere ayarlanırlar.

    Derece:
    Dairenin 1/360'ı olan ölçüdür.

    Değişken supap zamanlaması:
    Değişken supap zamanlaması, motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlemesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlamasıdır.

    Detenasyon:
    Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine detenasyon denir. Karışımın ani yanması sonucu yükselen basıncın oluşturduğu vuruntu çok şiddetli olursa, motor parçaları yıpranır.

    Deterjan katıklar:
    Bu katıklar yağın yıkayıcı ve temizleyici özelliğini sağlar. Motor içindeki pislikler genellikle yakıt ve yağların bıraktıkları kül, karbon, kurum ve is gibi kalıntıları içerir. Deterjan katıkları gerek soğukta, gerek sıcakta bu kurumların ve birikintilerin oluşumuna engel olarak motoru temiz tutar.

    Dıştan yanmalı motorlar:
    Dıştan yanmalı motorlar otomobillerde kullanılmayan bir motor çeşidi olup, yakıtın dışarıda bir yerde yakılması ile üretilen ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren makinalardır.

    Diferansiyel:
    Genellikle otomobillerde ön tekerlekler birbirlerinden ayrı olarak dönerler ve böylece hız farkları ortaya bir problem çıkarmaz. Ancak arka tekerlekler için durum böyle değildir. Arka tekerleklerdeki mekanizma, örnek olarak aracın bir dönemeci dönmesi durumunda ortaya çıkan sürat ayrılıklarını düzeltmek durumundadır. Bu işletme, istenilen şekilde düzenlenmiş dişlilerden oluşan diferansiyel tarafından yerine getirilir. Bu hareket tamamen otomatik olarak düzenlenir.

    Dinamo:
    Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek lambaları yakan, bataryayı şarj eden ve ateşleme sistemini çalıştıran bir elektrik sistemi parçasıdır.

    Dinamometre:
    Dinamometre, motorun çıkış gücünü ölçen bir alettir.

    Dingil mesafesi (Dingil aralığı):
    Dingil mesafesi, ön tekerleklerin merkezi ile arka tekerleklerin merkezi arasındaki uzaklıktır. Büyük dingil mesafesi, aracın dengesini ve sürüş özelliklerini olumlu olarak etkileyen bir faktördür.

    Diod:
    Transistörlü ateşleme sisteminde kullanılan parçalardır. Diodlar, bir voltaj rölesi gibi görev yaparak, transistörü aşırı voltajın etkisinden korur.

    Direksiyon:
    Bir aracı istenilen tarafa yöneltmek için ön tekerleklerin sağa veya sola istikametlerini değiştiren mekanizmaya direksiyon sistemi denir.

    Direksiyon dişlileri:
    Direksiyon dişlileri, direksiyon simidinin dönme hareketini doğrusal harekete çevirerek aracın ön tekerleklerine ileten, direksiyon milinin ucuna yerleştirilmiş olan dişlilerdir.

    Direksiyon simidi:
    Aracı istenilen yöne çevirmeye yarayan, direksiyon milinin ucunda bulunan yuvarlak bir parçadır.

    Dispersan Katıklar:
    Bu katıklar, deterjan sayesinde motorun içinden çözülen pisliklerin etrafını sararak ateşleme odasına, supap odalarına, yağ kanallarına, filtre elemanlarına ve motor çeperine yapışmasını önler. Çok küçük parçalar halindeki pisliğin yağ bünyesinde askıda kalması özelliği dispersan katığı sayesinde sağlanır.

    Distribütör:
    Yüksek voltajlı akımı, motorun ateşleme sırasına göre bujilere dağıtan bir elektrik sistemi cihazıdır.

    Distribütör kapağı:
    Genellikle bakalitten imal edilen bir kapaktır. Kapak içinde, ateşleme bobininden gelen yüksek voltajın bujilere iletilebilmesi için motor silindir sayısı kadar eşit aralıklı madeni uçlar bulunmaktadır.

    Distribütör Tablası:
    Platin takımı ve kondansatörü üzerinde taşır. Mekanik avanslı distribütörde sabit olarak gövdeye bağlanmıştır.

    Dişli boşluğu:
    Birbirlerinin dönmesini sağlayan iki dişlinin arasındaki boşluktur.

    Dişli oranı:
    Birbirlerinin dönmesini sağlayan iki dişlinin veya milin dönme oranlarıdır.

    Dişliler:
    Bir milden diğerine dönme hareketini ileten, güç aktarımında kullanılan parçalardır.

    Dişli Yağları:
    Hassas olarak işlenmiş dişli yüzeylerinde kullanılan yağlardır. Bu tür dişli yüzeylerinde korozyona ve yağın kalınlaşmasına neden olacak maddelerin meydana gelmemesi için dişli yağlarının kimyasal stabiliteye sahip olmaları gerekmektedir.

    Diyagram verimi:
    Endikatör diyagramından ölçülen işin, teorik çevrim diyagramından ölçülen iş oranına diyagram verimi denir.

    Dizel çevrimi:
    Dizel motorlarda motorin, silindire emilerek sıkıştırılmasının ardından püskürtülür ve daha sonra sıkıştırılan havanın sıcaklığı ile tutuşur. Dizel motorlarda bu şekilde gerçekleşen çalışma düzenine dizel çevrimi denir.

    Dizel motoru:
    Dizel motoru, dizel çevrimine göre çalışan bir motordur.

    Doğrusal gidip-gelme:
    Bir cisim, parça veya materyalin iki sınırlı nokta arasında ileri-geri veya aşağı-yukarı doğru olan hareketidir.

    Donma Noktası ( Yakıt ):
    Yakıtın katılaştığı veya donduğu ısı derecesine donma noktası denir. Bu ise yakıtın soğuk havada kullanılabilme oranını gösterir. Özellikle motorin soğuk havalarda kristalleşerek donabilir.

    Döner Pistonlu Motor ( Rotary-Wankel Motor ):
    1954 senesinde Felix Wankel tarafından geliştirilmiş bir motor türüdür. Bu motorda silindir geometrik elips biçimi şeklindedir. Bu motorun çalışma prensibi kısaca, yakıt odasına sahip blok içinde üçgen şeklinde bir döner pistonun dönerek, silindir içinde değişik yakıt hacimleri ve sıkıştırma oranları meydana getirmesidir.

    Dörtlü karbüratör:
    Dört boğazlı karbüratöre dörtlü karbüratör denir.

    Dört zamanlı motorlar:
    Dört zamanlı Otto motoru prensiplerine göre geliştirilmiş olan dört zamanlı çalışma sistemi olan motorlardır. Bu dört çalışma zamanı emme, sıkıştırma, iş (güç, yanma, genişleme) ve egzoz olarak sıralanır.

    Düz silindir kapaklı motor:
    L tipindeki motor, düz silindir kapaklı motordur.

    Egzoz gaz analizörü:
    Egzoz sistemine çıkan gazları analiz etmek suretiyle, karbüratörün çalışmasını değerlendirir.

    Egzoz manifoldu:
    Egzoz gazlarının dışarıya atılması işleminde kullanılan, seri bir borudan yapılmış parçadır.

    Egzoz supabı:
    Egzoz gazlarının silindirden dışarı atılması işleminde, açılan ve kapanan supaptır. Egzoz supabı, alt ölü noktadan önce açılır ve üst ölü noktadan sonra kapanır.

    Egzoz zamanı:
    Egzoz supabının pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru yaptığı strok sırasında açılarak, yanmış gazların silindirlerden dışarıya atılmasıdır.

    Eksenel gezinti:
    Bir milin iki ucuna doğru yapmış olduğu harekete eksenel gezinti denir.

    Elektrik sistemi:
    Otomobillerin elektrik sistemlerinde ateşleme bobini, distribütör, regülatör, batarya, şarj dinamosu, marş motoru ve kablolar yer alır.

    Elektrikli yakıt pompası:
    Kamyon, otobüs gibi genellikle ağır hizmet tipi araçlarda bulunan elektrikli yakıt pompası, aracın bataryasından veya şarj dinamosundan aldığı akımla çalışarak, yakıt deposundan karbüratöre yakıt aktarır.

    Elektrot aralığı karbon ile kısa devre:
    Ateşleme odasında meydana gelen karbon depozitlerinin, buji elektrotları arasında kısa devre meydana getirmesidir.

    Elektrot göbeğinde kısa devre:
    Ateşleme odasında meydana gelen depozitlerin, porselen göbek ile bujinin madeni kısmı arasında kısa devreye neden olmasıdır.

    Elektrolit:
    Sülfirikasit ve saf su karışımından ibaret olup, akümülatör içerisindeki kimyasal reaksiyona yardım eden sıvıdır.

    Elektronik ateşleme sistemi:
    Bataryalı ateşleme sistemi parçalarına ek olarak, distribütörde manyetik ünite ve kontrol ünitesi ile donatılmış sistemdir. Elektronik ateşleme sistemi, manyetik alandaki değişmelerin meydana getirdiği elektrik akımı prensibine dayanır. Bu sistemde birbirine temas eden hiçbir parça yoktur. Klasik ateşleme sisteminde görülen platin ve meksefe, ateşleme sisteminde yer almaz. Bu sistemde motor ateşleme zamanı fabrikada ayarlanır ve bu ayar hiçbir şekilde aracın yaptığı kilometre arttıkça değişmez, sabit kalır.

    Emme manifoldu:
    Karbüratörden çıkarak motor silindirlerine doğru yol alan benzin-hava karışımının akımını sağlayan bir motor parçasıdır.

    Emme manifoldu ayarı:
    Emme manifoldunun iyi bir performans gösterebilmesi için gerekli olan ayardır. Emme manifoldu belli bir hacim ve uzunlukta yapılmalıdır.

    Emme sistemi:
    Bir motorun tam güç verebilmesi ve yakıtını tam bir verimle yakabilmesi için iyi bir hava alma düzenine ihtiyacı vardır. Bu sistem, karbüratörde hazırlanan karışımın çeşitli silindirlere gitmesini sağlayan emme borularından oluşmaktadır.

    Emme stroku:
    Emme zamanında, üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru olan piston stroku sırasında silindire hava-yakıt karışımının girmesidir.

    Emme supabı:
    Silindire hava-yakıt karışımının girmesinde rol oynayan supaptır. Bu supap emme zamanında açılarak, hava-yakıt karışımının silindire girmesini sağlar.

    Emme zamanı:
    Pistonun üst ölü noktaya yaklaşmasıyla birlikte emme supabının açılmasına, emme zamanı denir.

    Emniyet kemeri:
    Araçlarda sürüş anında sürücü ve yolcuların güvenliklerini sağlamaya yönelik bir sistemdir. Emniyet kemerinin görevini en iyi şekilde yapabilmesi için, alt bölümünün iki tarafta leğen kemiğinin üzerinden ve üstte de omuzun üzerinden geçmelidir. Endüksiyon bobini:
    Endüksiyon bobini, 6-12 voltluk batarya voltajını bujide tırnak aralığını atlayacak kadar yüksek voltaja çıkaran oto transformatörüdür.

    Erken ateşleme:
    Yanma odasına sıkıştırılmış olan karşımın buji kıvılcımı ile yakılmadan, kendi kendine yanmaya başlamasına erken ateşleme denir. Erken ateşlemenin başlıca nedeni, yanma odalarında fazla karbon birikintilerinin oluşmuş olmasıdır.

    Fakir Karışım:
    Motorların çeşitli yük ve hızlarındaki yakıt-hava karışımının fakir karışım halinde bulunmasıdır. Fakir karışım, benzinin birim ağırlığının havaya nazaran daha az oranlarda olması ve yanma işlemi için gerekli oranda oksijen ile birleşememesidir.

    F tipi supap mekanizması:
    Bu tip supap sistemi, L ve İ tiplerinin birleşmesinden oluşur. F tipi motorlarda genellikle emme supapları İ tipine göre, egzoz supapları ise L tipine göre çalışırlar.

    Film dayanıklılığı:
    Madeni yağın film tabakası dayanıklılık özelliğidir.

    Filtre (hava):
    Hava filtresi, motora giren havayı süzerek toz ve pisliklerden arındırır.

    Filtre (yağ):
    Yağ filtresi genellikle motor karterinin altında olan ve motor yağını süzerek toz, pislik ve artıkların yağlama sistemine karışmasını önleyici bir filtredir.

    Filtre yağ dolaşım sistemleri:
    Basınç ayar supabı ile düzenlenen yağ dolaşım sistemleri, kısa devreli sistem ve tam akışlı sistem olarak ikiye ayrılır.

    Fren:
    Bir cismin veya makinenin hareketini yavaşlatan veya durduran mekanizmaya fren denir.

    Fren ayarı:
    Periyodik olarak fren balatalarına ve genel fren sistemine yapılan ayarlardır.

    Fren balataları:
    Fren pedalına basıldığı anda fren kampanasına sürterek yavaşlama ve durma etkisi yaratan parçalardır. Fren balataları yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal parçalarıdır.

    Fren kampanası:
    Dönen tekerlekleri frenlemek için araç tekerleklerine takılan madeni bir parçadır

    Gaz basınçlı ısı göstergeleri:
    Gaz basınçlı ısı göstergesi bir ısı tüpü, gösterge kadranı ve bunları birbirine bağlayan ince borulardan oluşur.
    Gaz kelebeği:
    Karbüratörde bulunan karışım boğazının alt kesiminde, kendi ekseni çevresinde dönmek suretiyle silindirlere giden karışım miktarını arttıran veya eksilten bir parçadır.

    Gaz pedalı:
    Direkt olarak karbüratör gaz kelebeğine bağlı olan, araca verilen gaz ayarını ayarlayan bir pedaldır.

    Gaz türbini:
    İçten yanmalı bir motor çeşididir. Bu motor sisteminde yanma sonucu meydana gelen basınç, türbinin kanatlarına çarpar ve bu şekilde türbinin milini döndürür.

    Geç enjeksiyon:
    Egzozdan kara duman çıkmasına neden olan, yakıtın geç gelmesi durumudur. Üst ölü noktanın 12 derece sonrasında gerçekleşen enjeksiyon, geç enjeksiyon olarak kabul edilir.

    Genleşme tapası:
    Genleştikten sonra istenilen ölçüde yerine oturan bir tapadır.

    Geri tepme:
    Karışımın erken tutuşması durumunda yanmanın karbüratörden geri çıkmasına, geri tepme denir.

    Gerilim regülatörü:
    Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması işleminde kullanılan bir parçadır.

    Gres yağı:
    Akışkan bir yağ ile kalınlaştırıcı bir maddenin, katı ile yarı akışkan arasında yapı değişikliği gösterdiği bir yağdır. Gres yağlarında akışkan kısım genellikle petrol esaslı mineral bir yağ veya sentetik bir akışkan olup, kalınlaştırıcı kısım ise metalik bir sabundur.

    Grup dişli mili:
    Grup dişli mili, kamalı milin ters yönünde vites kutusunda dişliler ile birlikte dönen bir mildir.

    Güç stroku:
    Güç stroku, pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya yaptığı harekettir.

    Güç:
    Yapılan işin birim zamana olan oranına denir.

    Hacimsel (volümetrik) verim:
    Emme zamanında silindirlere normal sıcaklık ve normal basınç altında girmiş olan karışım hacminin, silindire olan oranına hacimsel verim denir. Bu verimin artması, motor gücünün artmasını sağlar.
    Hararet:
    Aracın çalışması sırasında radyatör ve motor içinde oluşan sıcaklık derecelerine hararet denir.

    Hareket nakil sistemi:
    Hareket nakil sistemi şaft, kardan mafsalı ve kayıcı mafsal gibi parçalardan oluşur. Bu sistemler, motor gücünün şanzımandan (vites kutusu) diferansiyele nakledilmesinde kullanılır.

    Hava soğutmalı motor:
    Soğumanın hava ile gerçekleştiği motor çeşididir.

    Hava emme sistemi:
    Yakıtın yanması için gerekli olan havayı temin eden sisteme hava emme sistemi denir.

    Helezon yay:
    Çelik telden yapılmış olan, yaylanabilen bir yaydır.

    Hidrolik fren:
    Hidrolik fren sistemi, merkez fren silindirinde bulunan hidrolik yağı basınçla tekerlek fren silindirlerine gönderen bir fren sistemidir.

    Hidrolik basınç:
    Fren balatalarını çalıştırmak için tekerlek silindirleri içinde oluşan basınca, hidrolik basınç denir.

    Hidrolik supap iticileri:
    Genleşme ve supap yuvası aşınma durumlarında bünyesinde bulunduran yağı sızdırarak, supap sapı ile iticinin devamlı temasını sağlayan parçalardır.

    Hidrolik şasi dinamometresi:
    Motorun fren gücünü ölçen bir makinadır.

    Hidrokarbon gazlar:
    Bütan, propan gibi basma basıncında sıvılaşmaya başlayan, silindir üzerindeki yağ filmini bozan gazlardır

    Jikle:
    Genellikle soğuk havalarda, motorun ilk çalışmasında kullanılan bir sistemdir. Jikle çekildiğinde, karbüratörün hava boğazında olan hava miktarı kısılmak suretiyle yakıtın akışı arttırılır ve bu şekilde karışım zenginleşir.


    Kapalı tip havalandırma sistemi:
    Genellikle ağır hizmet tipi araçlarda kullanılan bir havalandırma sistemidir.
    Kapış pompası:
    Karışımı kısa bir süre için zenginleştiren, karbüratörde bulunan kapış devresinin gaz kelebeğine bağlanmış olan bir parçasıdır.

    Karbondioksit:
    Karbondioksit, motordaki yanma sonucu ortaya çıkarak egzoz ile atılan bir gaz çeşididir. Karbondioksit ayrıca belli oranlarda atmosferde bulunan bir gazdır.

    Karbonmonoksit:
    Karbonmonoksit, motordaki yanma sonucu ortaya çıkarak egzoz ile atılan bir gazdır.

    Karbüratör:
    Motorda yanma işlemi için gerekli olan yakıt-hava karışımını düzenleyen ve bunu motorun ihtiyacına göre çeşitli oranlarda karıştıran bir mekanizmadır.

    Karbüratörün çalışması:
    Benzin, motordan hareket alan benzin pompası yardımıyla karbüratörün şamandıra kabına pompalanır. Pompanın hareketi çok sık bölümler halinde olur. Bu frekanslar saniyenin % 25'i gibi kısa sürelerde meydana gelir. Yüksek hızlarda bu frekans daha kısa aralıklarla gerçekleşir.

    Karbüratör devreleri:
    Motorun düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayan karbüratörde çeşitli devreler ve bu devrelerde çalışan geçit ve kanallar vardır. Bu kanallara ve geçitlere karbüratör devreleri denir. Gelişmiş bir karbüratörde bulunan başlıca devreler ise şamandra, rölanti, yüksek hız, güç, kapış ve jikle devreleridir.

    Karbüratörün kısımları:
    Karbüratör, ortasında dar bir kısım bulunan silindirik bir boru, yakıt fıskiyesi ve açılıp kapanan bir kelebek supaptan oluşur. Yuvarlak olan bölüme hava giriş boğazı, daraltılmış kısma ise Venturi boğazı denir.

    Kardan mafsalları:
    Bu parçalar, şanzıman ile diferansiyelin aynı eksende bulunmamasından dolayı değişik açı altında devir nakletmekte kullanılırlar.

    Kardan mili:
    Kardan mili, hareketi vites kutusundan alarak diferansiyele ileten bir mildir.

    Kare üstü motor:
    Silindir çapları, stroklarından daha büyük olan motorlara kare üstü motorlar denir.

    Karoseri:
    Aracın saçtan yapılmış tüm dış aksam ve çeperine karoseri denir.

    Karter:
    Karter motorun alt tarafını kapatarak, hareketli motor parçalarını dış etkilerden koruyan, genellikle çelik saçtan yapılmış bir parçadır. Karter aynı zamanda krank muhafazasının altını kapatır ve motor yağını bünyesinde toplar.

    Karter havalandırma sistemi:
    Kartere temiz havanın girerek, motor içerisinde dolaşımı ve ısınan havanın dışarı atılması sistemidir.

    Katalitik konvertör (katalizatör):
    Egzoz sisteminden atılan gazları zararsız hale getirmek için kullanılan, seramikten yapılmış bir parçadır. Katalitik konvertörün gözenekleri katalitik etki sağlayan maddeler ile kaplıdır.

    Katık:
    Katıklar genelde benzin ve yağ katıkları olarak ikiye ayrılırlar. Benzine katılan katıklar, genelde benzinin oktan sayısını yükseltmek ve yakıt deposundaki pas, tortu ve korozyonu önlemek amacıyla kullanılır. Madeni yağlara katılan katıklar ise, yağın dayanıklılık özelliğini ve performansını arttırmaya yöneliktir.

    Kavrama:
    Araçta, motor krank mili ile güç aktarma organlarını birleştiren ve ayıran bir düzendir.

    Kavrama mili:
    Kavrama mili, vites kutusu grup dişlilerini çeviren dişlinin bulunduğu mildir.

    Kayıcı mafsallar:
    Aracın ön ve arka kısmının ayrı ayrı kasislerde şaft boyunun kısalması ve uzaması durumunda, birbiri içinden kayarak çalışan, uzunluğu değişebilen birleştiricilerdir.

    Kesafet (özgül ağırlık):
    Belli bir hacimdeki bir sıvının ağırlığının, aynı hacimdeki suyun ağırlığının oranına o sıvının kesafeti (özgül ağırlığı) denir. Akaryakıtın özgül ağırlığı, yakıtın kalitesi hakkında yaklaşık bir fikir verir. Özgül ağırlığı yüksek olan yakıtlara ağır yakıtlar, düşük olan yakıtlara hafif yakıtlar denir. Ayrıca akaryakıtın özgül ağırlığı, bulunulan ortamın sıcaklığı ile doğrudan ilişkilidir.

    Kitlesel güç (güç ağırlığı):
    Motorun bir beygir gücü başına düşen ağırlığına, o motorun kitlesel gücü veya güç ağırlığı denir. Motorun ürettiği gücün bir kısmı, kendi ağırlığını taşımak için harcanır.

    Kondansatör:
    Motorlu araçlarda ateşleme sisteminin bir parçasıdır. Kondansatör, platinlerin açıldığı andan itibaren tamamen açıldığı ana kadar akıma bir yer temin ederek, platinler arasında kıvılcım meydana gelmesini önler.




    Kompresyon freni:
    Motorun kompresyon gücünden yararlanılarak yapılan frendir. Bu fren çeşidi özellikle ağır taşıtlarda kullanılmaktadır. Bu sistemde egzoz manifoldu içinde bulunan bir valf mekanik bir kol aracılığı ile kapatılarak, egzoz gazlarının silindir ateşleme odasından basınçla atmosfere çıkmasına engel olunur. Silindir içinde kalan bu yanmış gazlar, kompresyon freni yaparak aracın yavaşlamasını sağlar.

    Kompresyon ölçme aleti:
    Silindir içindeki basıncı ölçen bir alettir.

    Kompresyon kaçağı:
    Yanmış gazların veya hava-yakıt karışımının, segmanların arasından kartere sızması durumudur.

    Kompresyon segmanları:
    Silindirdeki kaçakları önleyen ve kompresyonu tutan, pistonun üst tarafındaki segmanlardır.

    Kontak anahtarı:
    Kontak anahtarı, çevrildiği zaman ateşleme ve marş devresine elektrik akımı göndererek aracın çalışmasını sağlar. Aynı şekilde araç çalışır durumda iken kontak anahtarı çevrildiğinde, ateşleme ve marş sistemine giden akım kesilerek, araç durdurulur.

    Kontrol rölesi:
    Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması görevini gören regülatörün bir parçasıdır.

    Koruyucu kılavuz:
    Krank muylusunun çizilmesini önlemek için biyel civatalarına takılan bir parçadır.

    Köpük filtre:
    Köpük filtre, sünger tipinde delikli köpükten yapılmıştır. Yağlı yapısı sayesinde hava içindeki tozları tutar.

    Krank mili:
    Krank mili, pistondan aldığı doğrusal hareketi biyel yardımı ile döner süreli dairesel harekete çeviren ve bu hareketi volan ve kavramaya ileten bir mildir.

    Krank muhafazası (üst karter):
    Motorun alt kesiminde içinde krank milinin döndüğü bölümdür. Krank muhafazasının alt bölümünde ise karter bulunur.

    Kurs (piston yolu):
    Pistonun alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasında aldığı yola denir.

    Kurs hacmi:
    Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya kadar silindir içinde yaladığı hacme, kurs hacmi denir.


    Kurşun tetra-etil:
    Yanmanın verimini arttırmak ve benzinin oktan sayısını yükseltmek için benzine katılan bir maddedir.

    Kuru gömlek:
    Silindir bloğunda bulunan silindirik yuvalarına sıkı bir şekilde geçirilen, ince çeperli çelik veya dökme demir gömleklerdir.

    Kutup başları:
    Akümülatörün dış tarafında üzerinde ( + ) ve ( - ) işaretleri bulunan, akümülatörden pozitif ve negatif elektrik akımlarının verildiği güç noktalarıdır.

    Külbütör manivelası:
    Kam hareketinin yönünü değiştirerek, supaba ileten maniveladır.

    Külbütör mili:
    Külbütör mili çelik alaşımdan yapılmış, içi boşaltılmış ve iki başına özel tapalar takılmış düz bir mildir.


    L tipi supap mekanizması:
    L tipi supap mekanizması olan motorlarda supaplar yanma odası ve silindirlere ters dönmüş şekildedir. Bu tip supap mekanizması, bütün supapların bir tek kam mili ile çalıştırılmasını mümkün kılar. Supap iticileri, kam milinden aldığı hareketi doğrudan doğruya supap saplarına ileteceği için supapların daha sessiz çalışmaları sağlanır.
    L tipi motor:
    Motor supaplarının silindir bloğunda olduğu bir motor çeşididir.

    Lastik:
    Otomobil lastikleri, otomobilin yol üzerinde gidişini sağlayan temel parçalardır.

    Lastik yanağı:
    Otomobil lastiğinin yan yüzüne, lastik yanağı denir.

    Layner (pul):
    Yatak boşluklarını arttırmak için kullanılan, madenden yapılmış bir parçadır.

    Lenz kanunu (transformatör):
    Şiddeti değişen bir manyetik alan içinde hareket ettirilen iletkende elektrik akımı meydana gelir.

    LPG:
    Sıvılaştırılmış halde bulunan petrol gazına L.P.G denir.


    Malafa:
    Bir eksen üzerinde bulunan parçaları, aynı eksende tutan bir mildir.

    Manifold ısı kontrol supabı:
    Emme manifoldu üzerinde bulunan ısı kontrol supapları, motor soğuk iken açılmak suretiyle sıcak egzoz gazlarının, emme manifoldu etrafındaki karışımı ısıtmasını sağlar.

    Mantar tipi supap:
    Mantar tipi supap, otomobil motorlarında kullanılan mantar şeklinde bir supaptır.

    Marş motoru:
    Kontak anahtarı çevrilerek otomobil çalıştırıldığında, motora ilk hareketi veren bir motordur.

    Mayi kavrama:
    Mayi debriyaj veya mayi volan olarak da adlandırılabilen mayi kavrama, hidrolikle çalışan bir mekanizmadır ve mekanik debriyajın gördüğü görevi görür.

    Mekanik avans sistemi:
    Mekanik olarak işleyen avans sistemidir. Bu sistemde görev yapan iki ağırlık vardır. Bu ağırlıklar, motor dönme hızı çoğaldıkça santrifüj kuvveti yardımıyla açılırlar.

    Mekanik verim:
    Motorda esas güç olan faydalı gücün, iç güce oranıdır.

    Merkez pompası:
    İçinde hidrolik yağı bulunan, silindirik yapıda bir pompadır.

    Merkez yataklı iki parçalı şaft:
    Merkez yataklı iki parçalı şaft kamçılama, silkeleme ve titreme hareketlerini önlemek için kullanılır.

    Metal yorulması:
    Bir metalin çatlaması ya da karıncalanması durumudur. Bu şekildeki bir arıza, birçok kereler tekrarlanan etki sonucunda meydana gelir.

    Mikrometre:
    Hassas ölçüm yapabilen bir ölçü aletidir. Genellikle parçaların iç ve dış çaplarını ölçme işleminde kullanılır.

    Moment (tork):
    Moment, motorlarda kuvvet doğrultusu ile bu kuvvetin uygulandığı piston kolu ekseni arasındaki açının, 180 dereceden küçük olduğu durumda gerçekleşen harekettir.

    Motor:
    Aracın hareketi için gerekli gücü sağlayan makinadır. Hareket için gerekli güç, motorda yakıtın yanması sonucunda ortaya çıkar. Motorlar bu şekilde, ısı enerjisini mekanik enerjiye çevirirler.

    Motor ayarı:
    Bir araç üzerindeki motora, belli aralıklar dahilinde yaptırılması gerekli olan ayarlamalardır.

    Motor çeşitleri:
    İçten yanmalı motorlarda sekiz adet motor çeşidi vardır. Bu motorlar; sıra silindir, v-silindir, karşılıklı silindir, baş aşağı silindir, baş aşağı v-silindir, x-silindir, çift v-silindir ve yıldız motor olarak adlandırılmaktadır.

    Motor durdurulduktan sonra ateşleme:
    Kontak anahtarının kapatılmasından sonra, motorun çalışmaya devam etmesi durumudur. Bu şekilde buji ile ateşleme olmadığı halde, araç çalışmaya devam eder. Bunun başlıca nedeni ise, yanma odasında fazla karbon birikintisinin olmasıdır. Bunun dışında soğutma sisteminin arızalı oluşu, sıcaklığın yüksek olması, yakıt kalitesinin düşük olması (oktan sayısının az olması) gibi nedenler, kontak kapatıldığı halde motorun çalışmaya devam etmesine neden olur.

    Motor yağı:
    Motor içine konan, gerek petrol hammaddesinden gerekse de sentetik olarak üretilen yağdır. Motorun işlev görüp, tam bir performans göstermesi ancak teknik ve rasyonel bir yağlama ile mümkündür.

    Motor yağının görevleri:
    Motor yağının başlıca görevleri motoru yağlamak, kompresyonu tutmak, motoru soğutmak ve motoru temizlemektir.

    Motor yatağı:
    Motor yatağı, dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutar. Motor yatağı ayrıca, motorda meydana gelen mekanik kuvvetler oranında yüzeyine binen yükleri bozulmadan taşır.

    Motor güçleri:
    Motorlarda iç güç (indike güç) ve faydalı güç olmak üzere iki çeşit güç bulunmaktadır.

    Motor iç gücü:
    Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile meydana gelen ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşmesi, motorun silindirleri içinde olmaktadır. Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alınan güce iç (indike güç) denir.

    Motor faydalı gücü:
    Faydalı güce aynı zamanda efektif güç ve fren gücü de denir. Bu güç, motorun gerçek gücüdür. Silindirler içinde elde edilen iç güçten, motorun çalışması için harcanan gücün çıkarılmasından sonra, motorun volanından veya kasnağından ölçülen bir güçtür.

    Motor supapları:
    Motordaki çalışma zamanının sırasını ve devam süresini ayarlayan parçalardır.



    Motor yağı SAE sınıflandırması:
    SAE rumuzu "Society of Automotive Engineers", (Otomotiv Mühendisleri Derneği) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiştir. SAE sınıflandırmasında yağlar, kalınlıklarına göre en çok yedi sınıfta toplanır. Bu sınıflandırmanın yağların kalitesi ile ilgisi yoktur.

    Motor vuruntusu:
    Motorda, ana ve biyel yatakları vuruntusu olmak üzere iki çeşit yatak vuruntusu görülür. Yatak vuruntusu ana yataklarda, rölanti ve rölantinin üzerindeki devirlerde derinden gelen boğuk bir vuruntu şeklinde gerçekleşir.

    Motorin:
    Motorin, dizel motoru yakıtıdır. Ham petrolün birinci kuledeki damıtılması sırasında, 200 - 380 derece arasında kaynama aralığından alınan üçüncü ana ürün, motorindir.

    Negatif kutup:
    Akümülatör üzerindeki ( - ) işaretli olan, negatif akımın geçtiği kutup başıdır.

    Parlama noktası:
    Yakıtın parlama noktası, yakıtın aleve yaklaştırıldığı zaman buhar çıkararak parladığı en düşük sıcaklık derecesidir.
    Pas önleyici katıklar:
    Motor çalışırken kendi bünyesinde meydana gelen ve dışarıdan giren nem ve suyun pas yapmasını önlemek için kullanılan katıklardır.

    Petekli radyatör:
    Petekli radyatörler, ikişer ikişer ince borular oluşturacak şekilde birbirine lehimlenmiş metal şeritlerin, arı peteğine benzer bir şekil oluşturduğu radyatörlerdir. Bu radyatörlerde, su geçitleri ince metal şeritlerden yapılan hava kanatçıkları ile birbirinden ayrılmıştır.

    Piston:
    Piston, silindir içinde iki ölü nokta arasında hareket ederek zamanları meydana getiren, silindirin alt tarafında hareketli bir kapak görevi gören ve yanmış gaz basıncını biyel yardımı ile krank miline ileten mekanizmadır.

    Piston çeşitleri:
    Benzin motorlarında kullanılan pistonlar düz etekli, düz diyagonal yarıklı, T yarıklı, U yarıklı ve oto termik pistonlarıdır.

    Piston eteği:
    Piston eteği, pistonun alt kesimidir.

    Piston pimi:
    Biyel ve pistonu birbirine birleştiren bir pimdir.

    Piston pimi burcu:
    Piston pimini, biyel ayağı ve piston pim yuvasında yuvalandıran bir burçtur.

    Piston vuruntusu:
    Piston vuruntusu, aşınmış olan pistonun silindir yuvasına çarpması ile ortaya çıkan vuruntudur.

    Pitman kolu:
    Direksiyon hareketinin tekerleklere geçirilmesi işleminde, ileri ve geri hareket ederek dişli mil ile yön çubuğunu birbirine birleştiren bir parçadır.

    Platin:
    Distribütör içinde bulunan ve geçen akım ayarını kontrol eden bir parçadır.

    Port:
    Hava-yakıt karışımı ve yanmış gazların geçtiği deliklere denir.

    Proni freni:
    Motorun fren gücünü (çıkış gücü) ölçen bir cihazdır.

    Propan:
    Atmosferik basınçta - 42 derecenin altında sıvı halde bulunan bir tür sıvı petrol gazı çeşididir




    Radyal lastikler:
    Radyal lastikler, kemer ve karkas katları lastik çevresine dik açı yapacak şekilde paralel olarak dizilen ve çeşitli katlardan oluşan lastiklerdir. Radyal lastiklerde yere temas eden ve yükü taşıyan taban katı yüksek dirence sahiptir. Bu lastiklerin düz lastiklerden temel farkı, kemer ve karkas katın binlerce çelik tel elemandan örgülü olarak imal edilmesidir.
    Radyatör:
    Soğutma sisteminin temel bölümü olan radyatör, motordan sıcak suyu alarak soğutur ve daha sonra motora gönderir. Radyatörler, su geçişlerini sağlayan boruların ve bu borular arasına lehimlenen ince saçların aldığı şekillere göre isimlendirilir.

    Radyatör arızaları:
    Radyatör arızaları genellikle, radyatörün yol darbeleri ile sallanması nedeniyle ek yerlerinin ve lehim dikişlerinin kopması ve giriş çıkış borularında çatlaklar şeklinde gerçekleşir..

    Radyatör çeşitleri:
    Borulu tip ve petekli radyatörler olmak üzere iki çeşit radyatör vardır.

    Regülatör:
    Regülatör, alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması için kullanılır.

    Rezistör:
    Bujinin orta elektrotu üzerinde bulunan, yüksek ateşleme voltajının radyo üzerinde meydana getirdiği parazitleri önleyen bir parçadır.

    Rotlar:
    Direksiyon sisteminde, pitman kolunu tekerleklere birleştiren parçalardır. Rotlar içi dolu ve boş olmak üzere iki çeşit imal edilirler.

    Rot başlığı:
    Beraber hareket eden rot ve deve boynu parçalarını birbirine bağlayan pimli bir mafsaldır.

    Rölanti sistemi:
    Rölanti sistemi, zengin karışımın rölanti ayar vidası ile ayarlanmak suretiyle motor devrinin yükseltilebildiği sistemdir. Bu sistemde ince kanallar bulunduğundan periyodik zamanlarda temizlenmelidir.

    Rölantide düzensiz çalışma:
    Kaçıran ve sızdıran supaplar, silindirlerde balanssız bir çalışmaya sebep olurlar. Bunun nedeni ise her silindirden eşit güç alınmamasıdır.

    Rulman gresi:
    Genellikle sodyum sabunlu olan aks rulman gresidir.

    S.A.E Beygir gücü:
    S.A.E beygir gücü, Amerikan motorlu araç mühendisleri birliği ( Society of Automotive Engineers ) tarafından kabul edilmiş bir güçtür. Bu güç silindir sayıları, mekanik verim, ortalama güç ve motorun tam yükteki hızı esas alınarak basit bir formül ile bulunmuştur.
    Segman:
    Segmanlar, sıkıştırma ve yanma basıncını sağlamak için pistonla silindir arasındaki boşluğu kapatan ve silindir yüzeyine yüksek hızdaki kompresyonu tutabilecek yağı sağlayan parçalardır. Segmanlar ayrıca, ısıyı kontrol eden ve bunu silindir duvarına ileten elemanlardır. İki adet segman çeşidi vardır. Bunlar, yanma odasındaki kompresyonun kaçmasını önleyen kompresyon segmanları ve silindir duvarlarındaki fazla yağı sıyırarak yağın yanma odasına çıkıp yanmasını önleyen yağ segmanlarıdır.

    Segman ağız aralığı:
    Silindirde bulunan segmanların ağızları arasında kalan boşluktur.

    Segman yuvası:
    Segmanlar için pistonda açılmış olan yuvalardır.

    Senkronize şanzıman:
    Her dişli çiftinin bir dişlisinin gurup miline sabit olarak bağlı olduğu şanzımandır.

    Sente:
    Pistonun silindir içinde sıkıştırma zamanını bitirip, ateşleme zamanı başlangıcında üst ölü noktada bulunduğu anda her iki supabın kapalı olması durumuna sente denir.

    Sentetik yağlar:
    Sentetik yağlar, bazı olefinlerden hidrokarbonların molekül yapısına eş yapıda bir akışkan oluşturacak şekilde üretilirler. Sentetik yağların sıcaklık etkisi ile incelmeleri petrol esaslı yağlara oranla daha az, sıcak ortamlarda film oluşturma kabiliyetleri ise yüksektir.

    Serbest pistonlu motor:
    İçe ve dışa hareket ederek çalışan çift pistonlu bir motordur.

    Setan numarası:
    Setan numarası, dizel yakıtının tutuşma kalitesini gösterir. Yüksek setan numarası, dizel yakıtın daha kolay tutuştuğunu gösterir.

    Sıra tip motor:
    Sıra tip motor, silindirlerin hepsinin aynı düzlemde ve aynı eksen doğrultusunda dikey olarak sıralanmış olduğu motordur.

    Sıvılaştırılmış petrol gazı:
    Sıvılaştırılmış petrol gazı, ham petrol veya tabii gazdan elde edilen bir yakıt çeşididir. Bu yakıt, atmosferik basınç altında gaz haline dönüşür.


    Sıkıştırma oranı:
    Benzin motorlarında iyi bir yanma ve yanma sonucu basıncı elde edebilmek için, karışımın sıkıştırılması ve sıkıştırıldıktan sonra ateşlenmesi gerekir. Benzin motorlarında sıkıştırma oranı istenildiği kadar arttırılamaz. Bunun nedeni ise, yükselen sıcaklık nedeni ile benzinin kendi kendine yanmaya başlamasıdır. Bu nedenle benzin motorlarında sıkıştırma oranı, karışımın kendi kendine tutuşmasına neden olmayacak şekilde gerçekleşir.

    Sıkıştırma zamanı (kompresyon):
    Sıkıştırma zamanı, pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya yaptığı hareket olup, hava-yakıt karışımının sıkışmakta olduğu andır. Emme supabı kapandıktan sonra krank mili dönmeye devam edeceği için, piston karışımı sıkıştırmaya başlar. Sıkıştırma zamanında piston, alt ölü noktadan üst ölü noktaya ilerlerken, emme ve egzoz supapları kapalı olduğundan karışımın dış hava ile ilişkisi kesiktir. Sıkıştırma anında birbirleri ile sürtünen karışım molekülleri arasında sürtünme ve hacim küçülmesi nedeni ile basınç ve sıcaklık artması olur. Bu artış, motorun sıkıştırma oranına ve silindirlerin doldurulabilme özelliğine göre değişir.

    Silindir:
    Motor içinde bulunan pistonun içinde hareket ettiği bölümdür.

    Silindir başı contası:
    Silindir başı contası, egzoz gazlarının su devir daim sistemine sızmasını önleyen bir görev yapar.
    .
    Silindir bloğu:
    İç ve dış kısmına diğer motor parçalarının monte edildiği, motorun temel bölümüdür. Tüm silindirler ve krank muhafazası burada bulunur.

    Silindir deformasyonu:
    Pistonun silindir içinde üst ölü nokta ile alt ölü noktalar arasında sürekli hareketi sonunda silindirler aşınır, deforme olur. Aşınmış silindirlerde segmanların çevre basıncı yetersiz kaldığı için, segmanlar sızdırmazlık görevlerini yapamaz hale gelirler.

    Silindir gömlekleri:
    Silindir duvarlarını oluşturan parçalardır.

    Silindir kapağı:
    Silindirlerin üstünü örten bir kapaktır.

    Soğutma sistemi:
    Motorun içinde yanma sonucunda meydana gelen sıcaklığı düşürerek, motorun aşırı ısınmasını önleyen sistem, soğutma sistemidir. Radyatör, su pompası, termostat soğutma sisteminin ana parçalarıdır.

    Son hareket aktarma organları:
    Motor gücünü şanzımandan tekerleklere ileten parçalar olup, diferansiyel, aks, kardan mili ve tekerlekleri içine alır.


    Sterling motoru:
    Bu motorlar bir kap içinde bulunan gazın ısıtıldığı zaman basıncının artması, soğutulduğu zaman ise basıncının azalması özelliğinden yararlanılarak yapılmıştır. Çalışma şekli, termostatın çalışma şekline benzer. Motorun içine belli miktarda özel bir gaz konulup kapatılmıştır. Motor bu gazın devamlı olarak ısıtılıp soğutulması ile çalışmaktadır. Gaz ısıtıldığı zaman basıncı yükselir ve güç pistonunu aşağı doğru iter.

    Strok:
    Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru yaptığı harekete strok denir.

    Su dağıtım borusu:
    Soğutma sisteminde bulunan suyun sürekli akışını sağlayan bir parçadır.

    Su pompası:
    Soğutma sisteminin bir parçası olarak çalışan su devir daim pompasıdır.

    Supap:
    Açılıp kapanmak suretiyle bir sıvının, gaz veya buharın akışını düzenleyen veya akışını durduran makina parçasıdır.

    Supap bindirmesi:
    Pistonun, egzoz zamanı sonunda emme zamanı başlangıcında üst ölü noktada bulunduğu sırada, emme ve egzoz supaplarının birlikte bir süre açık kaldıkları ana, supap bindirmesi denir.

    Supap boşluğu:
    Supap boşluğu, supap sapı ile itici arasında bulunan boşluktur.

    Supap boşluğu sessizleştiricisi:
    Bir merkez çevresinde hareket ederek, supap sistemi arasındaki boşluğu alan parçadır.

    Supap çeşitleri:
    Motor supapları, L tipi silindir kapak üzerindeki supaplar, üstten supaplar ve F tipi supaplar olarak üçe ayrılır.

    Supap iticisi:
    Supabın açılması işleminde görev alan ve kam mili ile etkileşimli çalışan bir parçadır.

    Supap kafasında çanaklaşma:
    Yüksek supap harareti nedeniyle meydana gelen deformasyondur.

    Supap kılavuzu:
    Supapların takıldığı yere supap kılavuzu denir. Supap kılavuzu silindirik bir parça olup, silindir bloğu ya da silindir kapağına takılır.

    Supap kırılması:
    Supap kırılmaları genellikle supap kafası ile supap milinin birleştiği noktada veya supap kafasında meydana gelen kırılmalardır.

    Supap sapı:
    Supabın supap kılavuzuna geçen, ince silindirik kısmıdır.

    Supap sapı contası:
    Supap sapı contası, motor içindeki yağın sızarak yanma odasına girmesini önleyen, supap sapına takılan bir contadır.

    Supap sıkışması:
    Supap milinin kafaya yakın kısmında veya supap kılavuzunda toplanan birikintilerin neden olduğu sıkışmalardır.

    Supap sistemi:
    Supabı çalıştıran sistemdir.

    Supap tırnağı:
    Supap tablasını supap sapına bağlayan parçadır.

    Supap yanması:
    Supap yanması, sıcak gazların supap üzerinde korozyon, karıncalanma, çatlama ve malzeme üzerinde eritme durumları meydana getirmesidir.

    Supap yayı tablası:
    Supap yayınının, supap sapına takılması işleminde kullanılan parçadır.

    Supap zamanlaması:
    Bir supabın, üst ve alt ölü noktalardan tam olarak kaç derece önce açılması ve kapanması işleminin zamanlamasıdır.

    Supap zaman ayarı:
    Motordaki çalışma zamanları sırasının ve devam süresinin ayarlarıdır.

    Susturucu:
    Egzoz gazlarının egzoz borusunda yapmış olduğu sesi azaltan parçadır.

    Susturucuda yanma:
    Kaçıran sıkışık veya sızdıran egzoz supaplarının, yanmanın susturucuda devam etmesine neden olmasıdır

    Şaft:
    Şaft, vites sistemi ile diferansiyeli birbirine bağlayan parçadır.
    Şamandıra kabı:
    Karbüratör içindeki yakıtın bulunduğu bölümdür. Yanma işlemi için gerekli karışım, hava ile benzinin birleşmesinden meydana gelir. Şamandra kabı, yanma işlemi için gerekli benzini sağlayan benzin kabıdır.

    Şasi:
    Aracın karoseri dışında, bütün parçalarını kapsayan ana bölümüdür.

    Şarj dinamosu:
    Doğru akım motoru olup, kollektörü ve statör sargıları paralel çalışan bir jeneratördür. Dinamo aküyü şarj eder ve araçların elektrikli aletlerine gerekli akımı sağlar.

    Şarj sistemi:
    Dinamo ve regülatör olmak üzere iki ana parçası olan, motorun meydana getirdiği mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren sistemdir.

    Şasi gresi:
    Genellikle kalsiyum sabunlu yapışkan bir yapıda olan grestir. Özellikle makas küpelerinde ve dingil pimlerinde kullanılır.
    Tam akışlı yağ sistemi:
    Bu sistemde, pompanın gönderdiği yağ önce filtreden geçer ve yataklara gider. Motor devrinin yükselmesiyle birlikte ayar supabı açılarak, basıncın istenilenden daha fazla olmasını önler.
    Tekerlek silindiri:
    Tekerlek silindirinde bulunan pistonlar, merkez pompasından gelen basınç yardımıyla fren sistemini harekete geçirir.

    Tek devreli fren:
    Tek devreli fren sisteminde, ön ve arka tekerlekler merkez fren sistemi devresine bağlıdır. Bu sistemde, fren pedalına basıldığı anda hidrolik fren dört tekerleğe de aynı anda etki eder.

    Tek silindirli motor:
    Tek silindirli motor, otomobillerde kullanılan motor çeşidi değildir. Genellikle motosikletlerde, sandallarda ve su tulumbalarında görülen motorlar tek silindirli motorlardır.

    Tekleme:
    Silindirlerde gerçekleşen ateşlemenin, yanlış olması ya da hiç ateşleme olmaması durumudur.

    Temizleyici (deterjanlı) yağlar:
    Motor içindeki pislikler genellikle yakıt ve yağların bıraktıkları kül, karbon, kurum ve is gibi kalıntıları içerir. Deterjanlı yağlar gerek soğukta, gerek sıcakta bu kurumların ve birikintilerin oluşumuna engel olarak motoru temiz tutar.

    Termik verim:
    Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile oluşan enerjiye karşılık, motorun bu enerjiyi faydalı iş haline çevirme oranına termik verim denir.

    Termostat:
    Termostat, motor sıcaklığını ayarlayan otomatik bir ısı anahtarıdır.

    Tevzi makarası:
    Ateşleme bobininden gelen yüksek voltajı distribütör kapağındaki uçlara ileten parçadır.

    Titreşim damperi:
    Krank milinde oluşan titreşimleri önlemek için krank miline takılan bir parçadır.

    Tork:
    Tork, motorlarda kuvvet doğrultusu ile bu kuvvetin uygulandığı piston kolu ekseni arasındaki açının, 180 dereceden küçük olduğu durumda gerçekleşen harekettir.

    Transistör:
    Araçlarda bir çeşit elektrik anahtarı görevi gören elektronik bir parçadır.

    Transistör çeşitleri:
    Transistörlerin emitter, baz ve kollektör transistörleri olarak üç çeşidi vardır.


    Transistörlü ateşleme sistemi:
    Yüksek devirlerde ateşlemenin aksamadan olabilmesi için bujilerde yüksek voltajlı kıvılcım meydana getiren ateşleme sistemidir.

    Transistör yapısı:
    Transistörler, üzerlerinde hiç hareketli parça bulunmadan yüksek gerilimli elektrik devresini açıp kapayabilen yapıya sahiptirler. Transistörler normal ateşleme sistemindeki platinlere göre 30 kat daha çok akım iletebilmektedirler.

    Tubeless (iç lastiksiz) lastik:
    İç lastiği olmayan dış lastiklere tubeless lastik denir.

    Türbulans:
    Yanma işleminde, hava-yakıt karışımının silindir içinde yapmış olduğu hızlı dönüş hareketine türbulans denir


    Vakum:
    Silindir içindeki basıncın, atmosferik basınçtan düşük olması durumudur.

    V tipi motor:
    Silindirleri iki eğik düzlem üstünde olup, V şeklinde olan motorlara V motorlar denir.

    V-8 motoru:
    İki eğik düzlem üstünde dörtlü sıra yapısında olup, V şeklinde olan motorlara V-8 motoru denir.

    Venturi:
    Karbüratörde havanın hızını arttırarak vakum meydana getiren parçadır. Venturi, karbüratörün hava boğazı bölümünün daraltılmış olan kısmıdır.

    Verim:
    Otomobil motorlarında çevrim verimi, hacimsel (volümetrik) verim ve diyagram verimi olarak üç ayrı verim vardır.
    Viskozite:
    Sıvıların akış kapasitelerini gösteren bir birimdir.

    Vites:
    Motordan alınan gücün tekerleklere iletilmesi işleminde, aracın bulunduğu hıza göre değiştirilen mekanizmadır. Araç düşük hız ile gidiyorsa vites küçültülmeli, daha yüksek hızlara çıkıldıkça büyük viteslere alınmalıdır.

    Vites kutusu:
    Geri ve ileri vites dişlilerinin bulunduğu bir kutudur. Bu kutu içindeki dişliler birbirleri ile etkileşimli şekilde çalışırlar.

    V kayışı:
    Volan, şarj dinamosu ve marş dinamosunu birbirine bağlayan kayıştır.

    Volan:
    Volan krank miline bağlanarak, kavramaya yataklık eden ve kavrama diskine hareket veren bir kavrama parçasıdır.

    Volümetrik (hacimsel) verim:
    Emme zamanında silindirlere normal sıcaklık ve basınç altında girmiş olan karışım hacminin, kurs hacmi oranına volümetrik verim denir. Motor gücüne etki eden nedenlerin başında volümetrik verim gelir. Bu verimin artması motor gücünün artmasını sağlar.

    Vuruntu (detenasyon):
    Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine, vuruntu (detenasyon) denir. Karışımın ani yanması sonucu yükselen basıncın oluşturduğu vuruntu çok şiddetli olursa, motor parçaları yıpranır.


    Yağ basıncı:
    Motor çalışır durumda iken ortaya çıkan yağ basıncıdır.
    Yağ basıncı ayar supabı:
    Motor devri yükseldikçe motor yağ basıncının yükselmemesi için, ana yağ kanalının herhangi bir yerine yerleştirilen supaba, yağ basıncı ayar supabı denir.

    Yağ filtresi:
    Yağ filtresi genellikle motor karterinin altında olan ve motor yağını süzerek toz, pislik ve artıkların yağlama sistemine karışmasını önleyici bir filtredir.

    Yağ keçesi:
    Yağ keçesi, parçaların ve millerin arasına yağ sızıntılarını önlemek için yerleştirilen bir çeşit contadır.

    Yağ pompası:
    Motor içinde bulunan yağı karterden emmek suretiyle diğer bölümlere gönderen pompaya yağ pompası denir.

    Yağ segmanı:
    Motor içindeki yağın silindirden yanma odasına sızmasını önleyen segmandır.

    Yağ seviye çubuğu:
    Motor içindeki yağın miktarını kontrol etmek için kullanılan bir çubuktur.

    Yağ tahliye supabı:
    Motorun içindeki yağın fazla olması durumunda, fazla yağı dışarıya atan bir supaptır.

    Yağlama sistemi:
    Motor içinde aşınmayı önlemek için hareketli parçalara gerekli yağı sağlayan sistemdir.

    Yakıt deposu:
    Araçlarda yakıtın depo edildiği bölümdür.

    Yakıt fıskiyesi:
    Yanma işlemi için gerekli olan hava-yakıt karışımının hazırlanmasında gerekli olan benzini, karbüratörün şamandıra kabından hava boğazına akıtan bir parçadır.

    Yakıt ayar çubuğu:
    Motorun çalışma durumuma göre ihtiyacı olan hava-yakıt karışımının hazırlanmasında, ana emme fıskiyesine yakıt gönderen ve gönderilen yakıtın oranını ayarlayan bir parçadır.

    Yakıt pompası:
    Yakıtı, depodan karbüratöre gönderen pompadır.

    Yakıt püskürtme sistemi:
    Yanmanın püskürtme sistemi ile gerçekleştiği araçlarda karbüratör bulunmaz. Bu sistem, yakıtın basınçla silindirlere püskürtülmesi şeklinde çalışır.

    Yanma odası:
    Motor içinde hava-yakıt karışımının yandığı bölümdür.

    Yatak:
    Motor içinde dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutan bölümdür.

    Yatak çeşitleri:
    Ana ve biyel yataklarında döküm ve kusinetli tip olmak üzere iki çeşit motor yatağı vardır

    Zengin karışım:
    Motorların çeşitli yük ve hızlarındaki yakıt-hava karışımının zengin karışım halinde bulunmasıdır. Zengin karışım, benzinin birim ağırlığının havaya nazaran daha çok oranlarda olmasıdır.


    Not: arkadaşlar buradaki terimler internetteki bazı sitelerden alıntıdır.ben forumumuzda bulunmasını istedim saygılar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kürsad -- 28 Mayıs 2006; 19:02:38 >




  • Ateşleme avansı: Silindirde sıkıştırılan yakıt-hava karışımının ateşlendikten sonra tamamen tutuşabilmesi için gereken süredir.
    Ateşleme bobini: Ateşleme sisteminin bir parçasıdır. Transformatör gibi görev yaparak batarya voltajını yüksek volta yükseltir.
    Ateşleme sıçraması: Yanlış bujinin karışımı tutuşturmasına ateşleme sıçraması denir. Ateşleme sıçraması genellikle buji veya distribütör kapağının ya da tevzi makarasının hatalı oluşundan meydana gelir.
    Ateşleme noktası: Motorinin sıkıştırılma sonucunda silindir kafasındaki sıcak gazların içine püskürtüldüğü anda kendiliğinden ve hemen ateş alma sıcaklık noktasına ateşleme noktası denir.
    Ateşleme sistemi: Otomobil motorlarında silindirlerde sıkışan hava-yakıt karışımının yakılabilmesi için bujilere yüksek voltajlı kıvılcım sağlayan sistemdir. Ateşleme sisteminde batarya, ateşleme bobini, distribütör, kablolar ve bujiler vardır.
    Atmosferik basınç: Dış hava ağırlığının aşağıya doğru basma kuvvetine atmosferik basınç denir.

    Bakır kurşun yataklar: Genellikle dizel motorlarında yaygın bir şekilde kullanılan yatak çeşididir.
    Balanst rezistör değerleri: Elektronik ateşleme sistemi iki rezistör ile korunur. Bunlar, 0,55 ohm olan normal devre direnci ile 5.ohm olan yardımcı devre direncidir
    Basınçlı kapak: Suyun kaynamasını ve kaybını önleyen, soğutma sistemini basınç altında çalıştıran supaplı bir kapaktır.
    Baskı yatağı: Debriyaj pedalına basıldığında, baskı parmaklarını bastırarak motor ile güç aktarma organlarını birbirinden ayıran mekanizmadır.
    Batarya: Otomobillerde akım kaynağı olarak kullanılan, elektrik enerjisini kimyevi enerji olarak depo eden araçlardır.
    Benzin: Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakıt olarak kullanılan bir hidrokarbondur.
    Benzin motorları: Buji ile ateşlenen, benzin veya benzin türevi yakıt kullanan motorlara benzin motorları denir.
    Benzin yanması: Benzin-hava karışımı silindir içinde sıkıştırma zamanı sonunda, bujinin meydana getirdiği kıvılcım neticesinde düzenli olarak yanmaya başlar. Hiçbir zaman patlamaz. Normal yanma bujide başlar ve sonra bir alev dalgası halinde ateşleme odasını kat eder.
    Beraber çalışma: Çok silindirli motorlarda genellikle silindir veya pistonların ikişer ikişer beraber çalışmasıdır.
    Beygir gücü: 0, 7457 kw'a eş değer güç birimidir.
    Bileşik yağlar: Bu tip yağlar genellikle ince yağlar olup, SAE numarası yüksek yağların özelliklerini karşılamak için içlerine bazı kalınlaştırıcı katıklar katılmış yağlardır.
    Biyel cıvataları: Biyel cıvataları, biyel kepini biyel başına bağlayan cıvatalardır.
    Biyel kepi: Biyel ile biyel muylusu arasındaki bağlantıyı sağlayan parçadır.
    Biyel muylusu: Biyelin krankta bağlandığı yüzeydir.
    Biyel yatağı: Biyel başında bulunan, içinde krank mili biyel muylusunun döndüğü yataktır
    Biyeller: Piston ile krank mili biyel muylularını birleştiren parçalardır.
    Boğazlı karter: Yanlardan üst kartere, önden ve arkadan kavis biçiminde, ön ve arka ana yatak kepine oturan karterlere boğazlı karter denir.
    çeki demiri: römork takılması için arabaların arkasında bulunan vinç
    tiptronik: hem düz hem de otomatik özelliğinde kullanılabilecek olan 3. Bir vites türü
    vinç: kendini çektirtmek için kullanılan araç
    navigasyon: uydu bağlantılı dijital yol haritası ve göstergesi
    cruise control: hız sabitleyici
    ayarlı amortisör: gittiği yolun durumuna göre arabanın yerde4n yüksekliğini ayarlayan amortisör
    rollbar: üstü tamamen açık jiplerde devrilme esnasında araç içindekileri koruyan çelik borular
    cd changer: çoklu CD değiştiricisi
    hardtop: tamamen üstü açık jeeplerde özellikle kışın kullanılan metal veya fiber maddeden yapılan koruma
    softtop: tente
    hard top: tamamen üstü açık jeeplerde özellikle kışın kullanılan metal veya fiber maddeden yapılan koruma
    soft top: tente
    xenon far: geceleyin daha iyi görüş sağlayan yeni tip far sistemi
    smg şanzıman: direksiyondan kontrol edilebilen yeni tip vites sistemi
    yol bilgisayarı: arabanın yakıt durumu ve elektrik aksamıyla ilgili bilgileri veren dijital gösterge
    navigation: uydu bağlantılı dijital yol haritası ve göstergesi
    ABS Fren Sistemi: Tekerlekleri kilitlemeden frenleme yapılmasını sağlayan sistemdir. ABS fren sistemi özellikle kaygan zeminlerde yapılan ani frenlemelerde tekerleklerin kilitlenmesini önler.
    abs: Tekerlekleri kilitlemeden frenleme yapılmasını sağlayan sistemdir. ABS fren sistemi özellikle kaygan zeminlerde yapılan ani frenlemelerde tekerleklerin kilitlenmesini önler.
    Adezyon: Sıvıların veya madenlerin birbirlerine yapışmasını sağlayan kuvvete adezyon denir.
    Airbag: Hava yastığı çarpışmalara karşı yolcuyu koruma derecesi son derece yüksek olan bir ek koruma sistemidir. Hava yastığı bir çarpışma sırasında algılayıcılardan gelen uyarı sonunda şişerek, çarpışma yönünde yolcuyu karşılayan koruyucu bir kalkan oluşturur.
    Vizkozite: Bir sıvının dar bir boğazdan akabilmesine o sıvının akıcılık derecesi denir. Bu, belli bir hacimdeki sıvının belli bir çaptaki delikten akma zamanıdır. Akıcılık derecesi vizkozite ile ifade edilir.
    Aks: Üzerinde bir veya daha fazla tekerleğin döndüğü otomobil eksenine dik bir mildir.
    Akümülatör: Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devrelerine elektrikli alıcılar bağlandığı zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çeviren araçlardır.
    Alt ölü nokta: Pistonun silindir içinde inebildiği en alt noktada, yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir. Kısaca A.Ö.N. olarak belirtilir.
    Alternatör: Şarj dinamolarının aksine dalgalı (alternatif) akım meydana getiren araçlardır.
    Amortisör: Ani yaylanmaları ve yay salınımlarının devam etmesini önleyen parçalardır.
    Ana yataklar: Ana yataklar, motorda krank milini taşıyan yataklardır.
    Antifriz: Radyatörde bulunan suya ilave edilen antifriz suyun donmasını engeller. Antifriz ayrıca radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılır.
    Atalet: Bir cismin herhangi bir hareket yönüne veya hız değişikliğine karşı gösterdiği dirençtir.
    Boşluk: Hareketli veya sabit iki parça arasında ya da biri hareketli diğeri sabit iki parça arasındaki boşluktur.
    Boxer motor: Silindirleri yatay bir düzlem üzerinde bulunan yatık silindirli motora boxer motor denir.
    Buhar tamponu: Karbüratöre doğru olan benzin akışının, yakıt sistemindeki benzinin buharlaşması nedeniyle gecikmesi veya durmasıdır.
    Buji: Kıvılcım çıkarmak suretiyle benzinin yanmasını sağlayan, iki elektrodu ve porseleni bulunan bir parçadır. Motor silindirlerinde bir kıvılcım atlama aralığı sağlayacak şekilde yapılmıştır.
    Buji arızaları: Buji arızaları genellikle motora göre uygun sıcaklıkta buji kullanmamaktan, bujinin yanlış yerleştirilmesinden veya motordaki ateşleme sistemi ya da yakıt sistemi arızasından meydana gelir.
    Buji sıcaklığı: Silindir içine emilen benzin-hava karışımının yanma zamanında meydana getirdiği ısı enerjisi yaklaşık olarak 2000 - 2500 derece arasındadır.
    Buji tırnak aralığı: Bataryalı ateşleme sisteminde buji tırnak aralığı genellikle 0,6 - 0,8 mm arasındadır.
    Burç açıcı zımba: Burçları bulundukları yerde sıkıştırmak için kullanılan alettir.
    Burç: Yatak görevi gören silindir bir parçadır.

    Conta: Mekanik aksamların birleşme noktalarında sızdırmazlık ve geçirmezlik sağlamak amacıyla, parçalar arasına koyulan parçalardır. Contalar mantardan, madeni levhalardan ve çeşitli materyallerden üretilir.
    Cruise Control (Otomatik hız kontrol): Sürücünün ayağını gazdan çekmesine olanak tanıyarak, otomobili belli bir hızda tutabilen bir sistemdir.
    Çamurlu tortu: Karterin içinde zamanla biriken toz, pislik, yağ ve su karışımı olan oldukça yapışkan bir tortudur.
    Çan ağzı: Aşınmış olan silindirik bir parçanın daha fazla aşınmış olan tarafıdır
    Çap kumpası: Mil çapını, delik iç çaplarını ve parça kalınlıklarını ölçebilen bir ölçü aletidir.
    Çapak: Madeni bir yüzeyden kesici aletle kesilen küçük metal zerreciklerdir.
    Çapraz tip kardan mafsalı: Bu mafsallar esas olarak birbirleri ile 90 derecelik açı yapacak şekilde bir istavrozla tutturulmuş olan ve ana şafta bitişik olan iki kelepçeden meydana gelmiştir. Çapraz tip mafsalın yağlama işlemi mafsalın yapımına bağlıdır.
    Çarpmalı yağlama sistemi: Çarpmalı yağlama sistemi, yağ pompasının karterdeki motor yağını yağ çanağına basarak, çanağı daima dolu bulundurması şeklinde çalışır.
    Çevrim: Bir motorda iş elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olayların toplamına bir çevrim denir. Dört zamanlı motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için pistonun dört hareketine (krank milinin iki tam devir yapmasına) gerek vardır.
    Çok amaçlı gresler: Lityum sabunlu greslerdir. Orta kıvamda, suya dayanıklı olduğundan aracın her yerinde kullanılabilir özelliğe sahiptir.
    Çok levhalı kavrama: Bir tür debriyaj kavrama şeklidir. Bu tür debriyajda, değişik işleten ve işleyen diskler kullanılmaktadır. Önemli olan her işleten diskin uygun yük miktarını işleyen disklere aktarması ve bütün işleyen disklerin dönüşlerine aksettirilmesidir.

    Debriyaj: Şanzıman grubunu motordan ayırmak veya motora bağlamak fonksiyonunu debriyaj gerçekleştirir. Debriyajlar motor kuvvetini şanzıman sistemine dereceli olarak aktarmak ve sarsıntısız bir hareket sağlamak üzere ayarlanırlar.
    Derece: Dairenin 1/360'ı olan ölçüdür.
    Değişken supap zamanlaması: Değişken supap zamanlaması, motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlemesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlamasıdır.
    Detenasyon: Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine detenasyon denir. Karışımın ani yanması sonucu yükselen basıncın oluşturduğu vuruntu çok şiddetli olursa, motor parçaları yıpranır.
    Deterjan katıklar: Bu katıklar yağın yıkayıcı ve temizleyici özelliğini sağlar. Motor içindeki pislikler genellikle yakıt ve yağların bıraktıkları kül, karbon, kurum ve is gibi kalıntıları içerir
    Dıştan yanmalı motorlar: Dıştan yanmalı motorlar otomobillerde kullanılmayan bir motor çeşidi olup, yakıtın dışarıda bir yerde yakılması ile üretilen ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren makinalardır
    Diferansiyel: Genellikle otomobillerde ön tekerlekler birbirlerinden ayrı olarak dönerler ve böylece hız farkları ortaya bir problem çıkarmaz. Ancak arka tekerlekler için durum böyle değildir.
    Dinamo: Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek lambaları yakan, bataryayı şarj eden ve ateşleme sistemini çalıştıran bir elektrik sistemi parçasıdır
    Dinamometre: Dinamometre, motorun çıkış gücünü ölçen bir alettir
    Dingil mesafesi (Dingil aralığı): Dingil mesafesi, ön tekerleklerin merkezi ile arka tekerleklerin merkezi arasındaki uzaklıktır. Büyük dingil mesafesi, aracın dengesini ve sürüş özelliklerini olumlu olarak etkileyen bir faktördür.
    Diod: Transistörlü ateşleme sisteminde kullanılan parçalardır. Diodlar, bir voltaj rölesi gibi görev yaparak, transistörü aşırı voltajın etkisinden korur
    Direksiyon: Bir aracı istenilen tarafa yöneltmek için ön tekerleklerin sağa veya sola istikametlerini değiştiren mekanizmaya direksiyon sistemi denir
    Direksiyon dişlileri: Direksiyon dişlileri, direksiyon simidinin dönme hareketini doğrusal harekete çevirerek aracın ön tekerleklerine ileten, direksiyon milinin ucuna yerleştirilmiş olan dişlilerdir
    Direksiyon simidi: Aracı istenilen yöne çevirmeye yarayan, direksiyon milinin ucunda bulunan yuvarlak bir parçadır.
    Dispersan Katıklar: Bu katıklar, deterjan sayesinde motorun içinden çözülen pisliklerin etrafını sararak ateşleme odasına, supap odalarına, yağ kanallarına, filtre elemanlarına ve motor çeperine yapışmasını önler.
    Distribütör: Yüksek voltajlı akımı, motorun ateşleme sırasına göre bujilere dağıtan bir elektrik sistemi cihazıdır
    Distribütör kapağı: Genellikle bakalitten imal edilen bir kapaktır. Kapak içinde, ateşleme bobininden gelen yüksek voltajın bujilere iletilebilmesi için motor silindir sayısı kadar eşit aralıklı madeni uçlar bulunmaktadır.
    Distribütör Tablası: Platin takımı ve kondansatörü üzerinde taşır. Mekanik avanslı distribütörde sabit olarak gövdeye bağlanmıştır.
    Dişli boşluğu: Birbirlerinin dönmesini sağlayan iki dişlinin arasındaki boşluktur.
    Dişli oranı: Birbirlerinin dönmesini sağlayan iki dişlinin veya milin dönme oranlarıdır. Birbirlerinin dönmesini sağlayan iki dişlinin veya milin dönme oranlarıdır.
    Dişliler: Bir milden diğerine dönme hareketini ileten, güç aktarımında kullanılan parçalardır.
    Dişli Yağları: Hassas olarak işlenmiş dişli yüzeylerinde kullanılan yağlardır. Bu tür dişli yüzeylerinde korozyona ve yağın kalınlaşmasına neden olacak maddelerin meydana gelmemesi için dişli yağlarının kimyasal stabiliteye sahip olmaları gerekmektedir.
    Diyagram verimi: Endikatör diyagramından ölçülen işin, teorik çevrim diyagramından ölçülen iş oranına diyagram verimi denir.
    Dizel çevrimi: Dizel motorlarda motorin, silindire emilerek sıkıştırılmasının ardından püskürtülür ve daha sonra sıkıştırılan havanın sıcaklığı ile tutuşur. Dizel motorlarda bu şekilde gerçekleşen çalışma düzenine dizel çevrimi denir.
    Dizel motoru: Dizel motoru, dizel çevrimine göre çalışan bir motordur.
    Doğrusal gidip-gelme: Bir cisim, parça veya materyalin iki sınırlı nokta arasında ileri-geri veya aşağı-yukarı doğru olan hareketidir.
    Donma Noktası ( Yakıt ): Yakıtın katılaştığı veya donduğu ısı derecesine donma noktası denir. Bu ise yakıtın soğuk havada kullanılabilme oranını gösterir. Özellikle motorin soğuk havalarda kristalleşerek donabilir.
    Döner Pistonlu Motor ( Rotary-Wankel Motor ): 1954 senesinde Felix Wankel tarafından geliştirilmiş bir motor türüdür. Bu motorda silindir geometrik elips biçimi şeklindedir.
    Dörtlü karbüratör: Dört boğazlı karbüratöre dörtlü karbüratör denir.
    Dört zamanlı motorlar: Dört zamanlı Otto motoru prensiplerine göre geliştirilmiş olan dört zamanlı çalışma sistemi olan motorlardır. Bu dört çalışma zamanı emme, sıkıştırma, iş (güç, yanma, genişleme) ve egzoz olarak sıralanır.
    Düz silindir kapaklı motor: L tipindeki motor, düz silindir kapaklı motordur. L tipindeki motor, düz silindir kapaklı motordur.

    Egzoz gaz analizörü: Egzoz sistemine çıkan gazları analiz etmek suretiyle, karbüratörün çalışmasını değerlendirir.
    Egzoz manifoldu: Egzoz gazlarının dışarıya atılması işleminde kullanılan, seri bir borudan yapılmış parçadır.
    Egzoz supabı: Egzoz gazlarının silindirden dışarı atılması işleminde, açılan ve kapanan supaptır. Egzoz supabı, alt ölü noktadan önce açılır ve üst ölü noktadan sonra kapanır.
    Egzoz zamanı: Egzoz supabının pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru yaptığı strok sırasında açılarak, yanmış gazların silindirlerden dışarıya atılmasıdır.
    Eksenel gezinti: Bir milin iki ucuna doğru yapmış olduğu harekete eksenel gezinti denir
    Elektrik sistemi: Otomobillerin elektrik sistemlerinde ateşleme bobini, distribütör, regülatör, batarya, şarj dinamosu, marş motoru ve kablolar yer alır.
    Elektrikli yakıt pompası: Kamyon, otobüs gibi genellikle ağır hizmet tipi araçlarda bulunan elektrikli yakıt pompası, aracın bataryasından veya şarj dinamosundan aldığı akımla çalışarak, yakıt deposundan karbüratöre yakıt aktarır.
    Elektrot aralığı karbon ile kısa devre: Ateşleme odasında meydana gelen karbon depozitlerinin, buji elektrotları arasında kısa devre meydana getirmesidir.
    Elektrot göbeğinde kısa devre: Ateşleme odasında meydana gelen depozitlerin, porselen göbek ile bujinin madeni kısmı arasında kısa devreye neden olmasıdır
    Elektrolit: Sülfirikasit ve saf su karışımından ibaret olup, akümülatör içerisindeki kimyasal reaksiyona yardım eden sıvıdır.
    Elektronik ateşleme sistemi: Bataryalı ateşleme sistemi parçalarına ek olarak, distribütörde manyetik ünite ve kontrol ünitesi ile donatılmış sistemdir.
    Emme manifoldu: Karbüratörden çıkarak motor silindirlerine doğru yol alan benzin-hava karışımının akımını sağlayan bir motor parçasıdır.
    Emme manifoldu ayarı: Emme manifoldunun iyi bir performans gösterebilmesi için gerekli olan ayardır. Emme manifoldu belli bir hacim ve uzunlukta yapılmalıdır.
    Emme sistemi: Bir motorun tam güç verebilmesi ve yakıtını tam bir verimle yakabilmesi için iyi bir hava alma düzenine ihtiyacı vardır. Bu sistem, karbüratörde hazırlanan karışımın çeşitli silindirlere gitmesini sağlayan emme borularından oluşmaktadır.
    Emme stroku: Emme zamanında, üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru olan piston stroku sırasında silindire hava-yakıt karışımının girmesidir.
    Emme supabı: Silindire hava-yakıt karışımının girmesinde rol oynayan supaptır. Bu supap emme zamanında açılarak, hava-yakıt karışımının silindire girmesini sağlar.
    Emme zamanı: Pistonun üst ölü noktaya yaklaşmasıyla birlikte emme supabının açılmasına, emme zamanı denir
    Emniyet kemeri: Araçlarda sürüş anında sürücü ve yolcuların güvenliklerini sağlamaya yönelik bir sistemdir. Emniyet kemerinin görevini en iyi şekilde yapabilmesi için, alt bölümünün iki tarafta leğen kemiğinin üzerinden ve üstte de omuzun üzerinden geçmelidir.
    Endüksiyon bobini: Endüksiyon bobini, 6-12 voltluk batarya voltajını bujide tırnak aralığını atlayacak kadar yüksek voltaja çıkaran oto transformatörüdür.
    Erken ateşleme: Yanma odasına sıkıştırılmış olan karşımın buji kıvılcımı ile yakılmadan, kendi kendine yanmaya başlamasına erken ateşleme denir. Erken ateşlemenin başlıca nedeni, yanma odalarında fazla karbon birikintilerinin oluşmuş olmasıdır.
    Fakir Karışım: Motorların çeşitli yük ve hızlarındaki yakıt-hava karışımının fakir karışım halinde bulunmasıdır. Fakir karışım, benzinin birim ağırlığının havaya nazaran daha az oranlarda olması ve yanma işlemi için gerekli oranda oksijen ile birleşememesidir.

    F tipi supap mekanizması: Bu tip supap sistemi, L ve İ tiplerinin birleşmesinden oluşur. F tipi motorlarda genellikle emme supapları İ tipine göre, egzoz supapları ise L tipine göre çalışırlar.
    Film dayanıklılığı: Madeni yağın film tabakası dayanıklılık özelliğidir.
    Filtre (hava): Hava filtresi, motora giren havayı süzerek toz ve pisliklerden arındırır.
    Filtre (yağ): Yağ filtresi genellikle motor karterinin altında olan ve motor yağını süzerek toz, pislik ve artıkların yağlama sistemine karışmasını önleyici bir filtredir.
    Filtre yağ dolaşım sistemleri: Basınç ayar supabı ile düzenlenen yağ dolaşım sistemleri, kısa devreli sistem ve tam akışlı sistem olarak ikiye ayrılır
    Fren: Bir cismin veya makinenin hareketini yavaşlatan veya durduran mekanizmaya fren denir
    Fren ayarı: Periyodik olarak fren balatalarına ve genel fren sistemine yapılan ayarlardır
    Fren balataları: Fren pedalına basıldığı anda fren kampanasına sürterek yavaşlama ve durma etkisi yaratan parçalardır. Fren balataları yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal parçalarıdır.
    Fren kampanası: Dönen tekerlekleri frenlemek için araç tekerleklerine takılan madeni bir parçadır.

    Gaz basınçlı ısı göstergeleri: Gaz basınçlı ısı göstergesi bir ısı tüpü, gösterge kadranı ve bunları birbirine bağlayan ince borulardan oluşur.
    Gaz kelebeği: Karbüratörde bulunan karışım boğazının alt kesiminde, kendi ekseni çevresinde dönmek suretiyle silindirlere giden karışım miktarını arttıran veya eksilten bir parçadır.
    Gaz pedalı: Direkt olarak karbüratör gaz kelebeğine bağlı olan, araca verilen gaz ayarını ayarlayan bir pedaldır.
    Gaz türbini: İçten yanmalı bir motor çeşididir. Bu motor sisteminde yanma sonucu meydana gelen basınç, türbinin kanatlarına çarpar ve bu şekilde türbinin milini döndürür.
    Geç enjeksiyon: Egzozdan kara duman çıkmasına neden olan, yakıtın geç gelmesi durumudur. Üst ölü noktanın 12 derece sonrasında gerçekleşen enjeksiyon, geç enjeksiyon olarak kabul edilir.
    Genleşme tapası: Genleştikten sonra istenilen ölçüde yerine oturan bir tapadır.
    Geri tepme: Karışımın erken tutuşması durumunda yanmanın karbüratörden geri çıkmasına, geri tepme denir.
    Gerilim regülatörü: Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması işleminde kullanılan bir parçadır.
    Gres yağı: Akışkan bir yağ ile kalınlaştırıcı bir maddenin, katı ile yarı akışkan arasında yapı değişikliği gösterdiği bir yağdır.
    Grup dişli mili: Grup dişli mili, kamalı milin ters yönünde vites kutusunda dişliler ile birlikte dönen bir mildir.
    Güç stroku: Güç stroku, pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya yaptığı harekettir.
    Güç: Yapılan işin birim zamana olan oranına denir.

    Hacimsel (volümetrik) verim: Emme zamanında silindirlere normal sıcaklık ve normal basınç altında girmiş olan karışım hacminin, silindire olan oranına hacimsel verim denir. Bu verimin artması, motor gücünün artmasını sağlar.
    Hararet: Aracın çalışması sırasında radyatör ve motor içinde oluşan sıcaklık derecelerine hararet denir.
    Hareket nakil sistemi: Hareket nakil sistemi şaft, kardan mafsalı ve kayıcı mafsal gibi parçalardan oluşur. Bu sistemler, motor gücünün şanzımandan (vites kutusu) diferansiyele nakledilmesinde kullanılır.
    Hava soğutmalı motor: Soğumanın hava ile gerçekleştiği motor çeşididir.
    Hava emme sistemi: Yakıtın yanması için gerekli olan havayı temin eden sisteme hava emme sistemi denir.
    Helezon yay: Çelik telden yapılmış olan, yaylanabilen bir yaydır.
    Hidrolik fren: Hidrolik fren sistemi, merkez fren silindirinde bulunan hidrolik yağı basınçla tekerlek fren silindirlerine gönderen bir fren sistemidir.
    Hidrolik basınç: Fren balatalarını çalıştırmak için tekerlek silindirleri içinde oluşan basınca, hidrolik basınç denir.
    Hidrolik supap iticileri: Genleşme ve supap yuvası aşınma durumlarında bünyesinde bulunduran yağı sızdırarak, supap sapı ile iticinin devamlı temasını sağlayan parçalardır.
    Hidrolik şasi dinamometresi: Motorun fren gücünü ölçen bir makinadır.
    Hidrokarbon gazlar: Bütan, propan gibi basma basıncında sıvılaşmaya başlayan, silindir üzerindeki yağ filmini bozan gazlardır.

    Isı göstergeleri: Otomobillerde bulunan ısı göstergeleri, gaz basınçlı ve elektrikli ısı göstergeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Isı göstergeleri, motor ve radyatör içindeki sıcaklık derecelerini veren göstergelerdir.
    Isı kontrol supabı: Isı kontrol supabı, motor soğuk iken açılarak sıcak egzoz gazlarını emme manifoldu etrafındaki ısıtma odasına gönderir. Bu supaplar, emme manifoldlarında bulunur.
    Isı transferi: İçten yanmalı motorlarda meydana gelen ısının motor parçaları üzerinde toplanmasıdır. Bu istenmeyen ısının bir kısmı, su kanallarında bulunan su tarafından havaya iletilir.
    İçten yanmalı motor: Dıştan yanmalı motorların aksine, yakıtı doğrudan doğruya silindirler içinde yakan ve üretilen ısı enerjisini piston biyel mekanizması ile krank miline ileten motorlara, içten yanmalı motorlar denir.
    İçten kısa devre: Termostatın kapalı olduğu zamanlarda, suyun silindir kapağı ve silindir bloku arasında dolaşımını sağlayan bir sistemdir.
    İki silindirli motorlar: Silindirleri karşılıklı yatay bir düzlem üzerinde bulunan motorlardır. Bu motorlar otomobillerde çok az kullanılır.
    İki zamanlı çevrim: İşin, iki piston strokunda meydana geldiği motor çevrimidir.
    İki zamanlı motorlar: Bu motorlara aynı zamanda karterden doldurmalı motorlar denir. İki zamanlı motorlarda esas olan iki zaman, sıkıştırma ve iş zamanıdır.
    İmmobilizer (motor kilidi): Kontak anahtarının çıkarılmasından sonra, motorun elektronik olarak kilitlenmesini sağlayan sistemdir.
    İntercooler (ara soğutucu): Turbo motorlarda havanın soğutulması için kullanılan ek soğutucudur.
    İrtifa etkisi: İrtifa, deniz seviyesinden daha yukarı yüksekliklerde suyun kaynama noktasının değişmesidir. Bulunulan yüksekliğe göre radyatör suyunun kaynama sıcaklığının değişmesine, irtifa etkisi denir.
    İstikamet çubuğu: İstikamet çubukları tekerlek sarsıntılarının direksiyon kutusuna intikalini önleyen araçlar olup, boru veya çubuk şeklinde yapılmışlardır.
    İş zamanı (güç, genişleme): Motorda yanma sonunda meydana gelen basınç ile pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru itilmesine iş zamanı denir.

    Jikle: Genellikle soğuk havalarda, motorun ilk çalışmasında kullanılan bir sistemdir. Jikle çekildiğinde, karbüratörün hava boğazında olan hava miktarı kısılmak suretiyle yakıtın akışı arttırılır ve bu şekilde karışım zenginleşir.

    Kapalı tip havalandırma sistemi: Genellikle ağır hizmet tipi araçlarda kullanılan bir havalandırma sistemidir.
    Kapış pompası: Karışımı kısa bir süre için zenginleştiren, karbüratörde bulunan kapış devresinin gaz kelebeğine bağlanmış olan bir parçasıdır.
    Karbondioksit: Karbondioksit, motordaki yanma sonucu ortaya çıkarak egzoz ile atılan bir gaz çeşididir. Karbondioksit ayrıca belli oranlarda atmosferde bulunan bir gazdır.
    Karbonmonoksit: Karbonmonoksit, motordaki yanma sonucu ortaya çıkarak egzoz ile atılan bir gazdır.
    Karbüratör: Motorda yanma işlemi için gerekli olan yakıt-hava karışımını düzenleyen ve bunu motorun ihtiyacına göre çeşitli oranlarda karıştıran bir mekanizmadır.
    Karbüratörün çalışması: Benzin, motordan hareket alan benzin pompası yardımıyla karbüratörün şamandıra kabına pompalanır. Pompanın hareketi çok sık bölümler halinde olur. Bu frekanslar saniyenin % 25'i gibi kısa sürelerde meydana gelir.
    Karbüratör devreleri: Motorun düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayan karbüratörde çeşitli devreler ve bu devrelerde çalışan geçit ve kanallar vardır.
    Karbüratörün kısımları: Karbüratör, ortasında dar bir kısım bulunan silindirik bir boru, yakıt fıskiyesi ve açılıp kapanan bir kelebek supaptan oluşur. Yuvarlak olan bölüme hava giriş boğazı, daraltılmış kısma ise Venturi boğazı denir.
    Kardan mafsalları: Bu parçalar, şanzıman ile diferansiyelin aynı eksende bulunmamasından dolayı değişik açı altında devir nakletmekte kullanılırlar.
    Kardan mili: Kardan mili, hareketi vites kutusundan alarak diferansiyele ileten bir mildir.
    Kare üstü motor: Silindir çapları, stroklarından daha büyük olan motorlara kare üstü motorlar denir.
    Karoseri: Aracın saçtan yapılmış tüm dış aksam ve çeperine karoseri denir.
    Karter: Karter motorun alt tarafını kapatarak, hareketli motor parçalarını dış etkilerden koruyan, genellikle çelik saçtan yapılmış bir parçadır. Karter aynı zamanda krank muhafazasının altını kapatır ve motor yağını bünyesinde toplar.
    Karter havalandırma sistemi: Kartere temiz havanın girerek, motor içerisinde dolaşımı ve ısınan havanın dışarı atılması sistemidir.
    Katalitik konvertör (katalizatör): Egzoz sisteminden atılan gazları zararsız hale getirmek için kullanılan, seramikten yapılmış bir parçadır. Katalitik konvertörün gözenekleri katalitik etki sağlayan maddeler ile kaplıdır.
    Katık: Benzine katılan katıklar, genelde benzinin oktan sayısını yükseltmek ve yakıt deposundaki pas, tortu ve korozyonu önlemek amacıyla kullanılır. Madeni yağlara katılan katıklar ise, yağın dayanıklılık özelliğini ve performansını arttırmaya yöneliktir.
    Kavrama: Araçta, motor krank mili ile güç aktarma organlarını birleştiren ve ayıran bir düzendir.
    Kavrama mili: Kavrama mili, vites kutusu grup dişlilerini çeviren dişlinin bulunduğu mildir
    Kayıcı mafsallar: Aracın ön ve arka kısmının ayrı ayrı kasislerde şaft boyunun kısalması ve uzaması durumunda, birbiri içinden kayarak çalışan, uzunluğu değişebilen birleştiricilerdir
    Kesafet (özgül ağırlık): Özgül ağırlığı yüksek olan yakıtlara ağır yakıtlar, düşük olan yakıtlara hafif yakıtlar denir. Ayrıca akaryakıtın özgül ağırlığı, bulunulan ortamın sıcaklığı ile doğrudan ilişkilidir.
    Kitlesel güç (güç ağırlığı): Motorun bir beygir gücü başına düşen ağırlığına, o motorun kitlesel gücü veya güç ağırlığı denir. Motorun ürettiği gücün bir kısmı, kendi ağırlığını taşımak için harcanır.
    Kondansatör: Motorlu araçlarda ateşleme sisteminin bir parçasıdır. Kondansatör, platinlerin açıldığı andan itibaren tamamen açıldığı ana kadar akıma bir yer temin ederek, platinler arasında kıvılcım meydana gelmesini önler.
    Kompresyon ölçme aleti: Silindir içindeki basıncı ölçen bir alettir.
    Kompresyon kaçağı: Yanmış gazların veya hava-yakıt karışımının, segmanların arasından kartere sızması durumudur.
    Kompresyon segmanları: Silindirdeki kaçakları önleyen ve kompresyonu tutan, pistonun üst tarafındaki segmanlardır.
    Kontak anahtarıı: Kontak anahtarı, çevrildiği zaman ateşleme ve marş devresine elektrik akımı göndererek aracın çalışmasını sağlar. Aynı şekilde araç çalışır durumda iken kontak anahtarı çevrildiğinde, ateşleme ve marş sistemine giden akım kesilerek, araç durdurulur.
    Kontrol rölesi: Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması görevini gören regülatörün bir parçasıdır.
    Koruyucu kılavuz: Krank muylusunun çizilmesini önlemek için biyel civatalarına takılan bir parçadır.
    Köpük filtre: Köpük filtre, sünger tipinde delikli köpükten yapılmıştır. Yağlı yapısı sayesinde hava içindeki tozları tutar.
    Krank mili: Krank mili, pistondan aldığı doğrusal hareketi biyel yardımı ile döner süreli dairesel harekete çeviren ve bu hareketi volan ve kavramaya ileten bir mildir.
    Krank muhafazası (üst karter): Motorun alt kesiminde içinde krank milinin döndüğü bölümdür. Krank muhafazasının alt bölümünde ise karter bulunur.
    Kurs (piston yolu): Pistonun alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasında aldığı yola denir.
    Kurs hacmi: Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya kadar silindir içinde yaladığı hacme, kurs hacmi denir.
    Kurşun tetra-etil: Yanmanın verimini arttırmak ve benzinin oktan sayısını yükseltmek için benzine katılan bir maddedir.
    Kuru gömlek: Silindir bloğunda bulunan silindirik yuvalarına sıkı bir şekilde geçirilen, ince çeperli çelik veya dökme demir gömleklerdir.
    Kutup başları: Akümülatörün dış tarafında üzerinde ( + ) ve ( - ) işaretleri bulunan, akümülatörden pozitif ve negatif elektrik akımlarının verildiği güç noktalarıdır.
    Külbütör manivelası: Kam hareketinin yönünü değiştirerek, supaba ileten maniveladır.
    Külbütör mili: Külbütör mili çelik alaşımdan yapılmış, içi boşaltılmış ve iki başına özel tapalar takılmış düz bir mildir.

    L tipi motor: Motor supaplarının silindir bloğunda olduğu bir motor çeşididir.
    Lastik: Otomobil lastikleri, otomobilin yol üzerinde gidişini sağlayan temel parçalardır.
    Lastik yanağı: Otomobil lastiğinin yan yüzüne, lastik yanağı denir.
    Layner (pul): Yatak boşluklarını arttırmak için kullanılan, madenden yapılmış bir parçadır.
    Lenz kanunu (transformatör): Şiddeti değişen bir manyetik alan içinde hareket ettirilen iletkende elektrik akımı meydana gelir.
    LPG: Sıvılaştırılmış halde bulunan petrol gazına L.P.G denir.

    Malafa: Bir eksen üzerinde bulunan parçaları, aynı eksende tutan bir mildir.
    Manifold ısı kontrol supabı: Emme manifoldu üzerinde bulunan ısı kontrol supapları, motor soğuk iken açılmak suretiyle sıcak egzoz gazlarının, emme manifoldu etrafındaki karışımı ısıtmasını sağlar.
    Mantar tipi supap: Mantar tipi supap, otomobil motorlarında kullanılan mantar şeklinde bir supaptır.
    Marş motoru: Kontak anahtarı çevrilerek otomobil çalıştırıldığında, motora ilk hareketi veren bir motordur.
    Mayi kavrama: Mayi debriyaj veya mayi volan olarak da adlandırılabilen mayi kavrama, hidrolikle çalışan bir mekanizmadır ve mekanik debriyajın gördüğü görevi görür.
    Mekanik avans sistemi: Mekanik olarak işleyen avans sistemidir. Bu sistemde görev yapan iki ağırlık vardır. Bu ağırlıklar, motor dönme hızı çoğaldıkça santrifüj kuvveti yardımıyla açılırlar.
    Mekanik verim: Motorda esas güç olan faydalı gücün, iç güce oranıdır.
    Merkez pompası: İçinde hidrolik yağı bulunan, silindirik yapıda bir pompadır.
    Merkez yataklı iki parçalı şaft: Merkez yataklı iki parçalı şaft kamçılama, silkeleme ve titreme hareketlerini önlemek için kullanılır.
    Metal yorulması: Bir metalin çatlaması ya da karıncalanması durumudur. Bu şekildeki bir arıza, birçok kereler tekrarlanan etki sonucunda meydana gelir.
    Mikrometre: Hassas ölçüm yapabilen bir ölçü aletidir. Genellikle parçaların iç ve dış çaplarını ölçme işleminde kullanılır.
    Moment (tork): Moment, motorlarda kuvvet doğrultusu ile bu kuvvetin uygulandığı piston kolu ekseni arasındaki açının, 180 dereceden küçük olduğu durumda gerçekleşen harekettir.
    Motor: Aracın hareketi için gerekli gücü sağlayan makinadır. Hareket için gerekli güç, motorda yakıtın yanması sonucunda ortaya çıkar. Motorlar bu şekilde, ısı enerjisini mekanik enerjiye çevirirler.
    Motor ayarı: Bir araç üzerindeki motora, belli aralıklar dahilinde yaptırılması gerekli olan ayarlamalardır.
    Motor çeşitleri: İçten yanmalı motorlarda sekiz adet motor çeşidi vardır. Bu motorlar; sıra silindir, v-silindir, karşılıklı silindir, baş aşağı silindir, baş aşağı v-silindir, x-silindir, çift v-silindir ve yıldız motor olarak adlandırılmaktadır.
    Motor durdurulduktan sonra ateşleme: Kontak anahtarının kapatılmasından sonra, motorun çalışmaya devam etmesi durumudur. Bu şekilde buji ile ateşleme olmadığı halde, araç çalışmaya devam eder. Bunun başlıca nedeni ise, yanma odasında fazla karbon birikintisinin olmasıdır.
    Motor yağı: Motor içine konan, gerek petrol hammaddesinden gerekse de sentetik olarak üretilen yağdır. Motorun işlev görüp, tam bir performans göstermesi ancak teknik ve rasyonel bir yağlama ile mümkündür.
    Motor yağının görevleri: Motor yağının başlıca görevleri motoru yağlamak, kompresyonu tutmak, motoru soğutmak ve motoru temizlemektir.
    Motor yatağı: Motor yatağı, dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutar. Motor yatağı ayrıca, motorda meydana gelen mekanik kuvvetler oranında yüzeyine binen yükleri bozulmadan taşır.
    Motor güçleri: Motorlarda iç güç (indike güç) ve faydalı güç olmak üzere iki çeşit güç bulunmaktadır.
    Motor iç gücü: Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile meydana gelen ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşmesi, motorun silindirleri içinde olmaktadır. Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alınan güce iç (indike güç) denir.
    Motor faydalı gücü: Faydalı güce aynı zamanda efektif güç ve fren gücü de denir. Bu güç, motorun gerçek gücüdür. Silindirler içinde elde edilen iç güçten, motorun çalışması için harcanan gücün çıkarılmasından sonra, motorun volanından veya kasnağından ölçülen bir güçtür
    Motor supapları: Motordaki çalışma zamanının sırasını ve devam süresini ayarlayan parçalardır.
    Motor yağı SAE sınıflandırması:: SAE rumuzu "Society of Automotive Engineers", (Otomotiv Mühendisleri Derneği) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiştir.
    Motor vuruntusu: Motorda, ana ve biyel yatakları vuruntusu olmak üzere iki çeşit yatak vuruntusu görülür. Yatak vuruntusu ana yataklarda, rölanti ve rölantinin üzerindeki devirlerde derinden gelen boğuk bir vuruntu şeklinde gerçekleşir.
    Motorin: Motorin, dizel motoru yakıtıdır. Ham petrolün birinci kuledeki damıtılması sırasında, 200 - 380 derece arasında kaynama aralığından alınan üçüncü ana ürün, motorindir

    Negatif kutup: Akümülatör üzerindeki ( - ) işaretli olan, negatif akımın geçtiği kutup başıdır.

    Oktan sayısı: Benzinin motorda vuruntu yapmadan, düzenli bir şekilde yanabilme özelliği oktan sayısı ile belirtilir.
    Otomatik vites: Vites değiştirme işlemine gerek olmayan otomatik sistemdir. Otomatik vitesin sadece ileri, geri, boş ve park gibi seçenekleri vardır
    Oto termik piston: Oto termik piston, motor soğuk iken piston vuruntusu olmasını engeller. Motor ısındığı zaman piston pim yuvasında bulunan çelik parçalar, pistonun pime dik yönde genleşmesini sınırlandırır
    Oval piston: Genellikle alüminyum alaşımından yapılan bu pistonlarda piston başı silindirik olup, piston eteğinden 0,50 - 0,70 mm küçüktürler. Oval pistonlar, motorun rejim sıcaklığında yüksek performans sağlar
    Oval taşlanmış piston: Isı ile etkileşiminde tam bir dairesel şekil alan, oval bir pistondur.
    Overdrive (ekonomi vitesi): Düşük yakıt tüketimi sağlayan ekonomi vitesidir.
    Ölü nokta: Pistonun silindir içinde yön değiştirmek üzere bir an hareketsiz kalarak durakladığı yere ölü nokta denir.
    Özgül ağırlık (kesafet): Belli bir hacimdeki bir sıvının ağırlığının, aynı hacimdeki suyun ağırlığının oranına o sıvının özgül ağırlığı (kesafeti) denir.

    Parlama noktası: Yakıtın parlama noktası, yakıtın aleve yaklaştırıldığı zaman buhar çıkararak parladığı en düşük sıcaklık derecesidir.
    Pas önleyici katıklar: Motor çalışırken kendi bünyesinde meydana gelen ve dışarıdan giren nem ve suyun pas yapmasını önlemek için kullanılan katıklardır
    Petekli radyatör: Petekli radyatörler, ikişer ikişer ince borular oluşturacak şekilde birbirine lehimlenmiş metal şeritlerin, arı peteğine benzer bir şekil oluşturduğu radyatörlerdir
    Piston: Piston, silindir içinde iki ölü nokta arasında hareket ederek zamanları meydana getiren, silindirin alt tarafında hareketli bir kapak görevi gören ve yanmış gaz basıncını biyel yardımı ile krank miline ileten mekanizmadır.
    Piston çeşitleri: Benzin motorlarında kullanılan pistonlar düz etekli, düz diyagonal yarıklı, T yarıklı, U yarıklı ve oto termik pistonlarıdır.
    Piston eteği: Piston eteği, pistonun alt kesimidir.
    Piston pimi: Biyel ve pistonu birbirine birleştiren bir pimdir
    Piston pimi burcu: Piston pimini, biyel ayağı ve piston pim yuvasında yuvalandıran bir burçtur
    Piston vuruntusu: Piston vuruntusu, aşınmış olan pistonun silindir yuvasına çarpması ile ortaya çıkan vuruntudur.
    Pitman kolu: Direksiyon hareketinin tekerleklere geçirilmesi işleminde, ileri ve geri hareket ederek dişli mil ile yön çubuğunu birbirine birleştiren bir parçadır.
    Platin: Distribütör içinde bulunan ve geçen akım ayarını kontrol eden bir parçadır.
    Port: Hava-yakıt karışımı ve yanmış gazların geçtiği deliklere denir.
    Proni freni: Motorun fren gücünü (çıkış gücü) ölçen bir cihazdır
    Propan: Atmosferik basınçta - 42 derecenin altında sıvı halde bulunan bir tür sıvı petrol gazı çeşididir.

    Radyal lastikler: Radyal lastikler, kemer ve karkas katları lastik çevresine dik açı yapacak şekilde paralel olarak dizilen ve çeşitli katlardan oluşan lastiklerdir.
    Radyatör: Soğutma sisteminin temel bölümü olan radyatör, motordan sıcak suyu alarak soğutur ve daha sonra motora gönderir. Radyatörler, su geçişlerini sağlayan boruların ve bu borular arasına lehimlenen ince saçların aldığı şekillere göre isimlendirilir.
    Radyatör arızaları: Radyatör arızaları genellikle, radyatörün yol darbeleri ile sallanması nedeniyle ek yerlerinin ve lehim dikişlerinin kopması ve giriş çıkış borularında çatlaklar şeklinde gerçekleşir..
    Radyatör çeşitleri: Borulu tip ve petekli radyatörler olmak üzere iki çeşit radyatör vardır.
    Regülatör: Regülatör, alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması için kullanılır.
    Rezistör: Bujinin orta elektrotu üzerinde bulunan, yüksek ateşleme voltajının radyo üzerinde meydana getirdiği parazitleri önleyen bir parçadır.
    Rotlar: Direksiyon sisteminde, pitman kolunu tekerleklere birleştiren parçalardır. Rotlar içi dolu ve boş olmak üzere iki çeşit imal edilirler.
    Rot başlığı: Beraber hareket eden rot ve deve boynu parçalarını birbirine bağlayan pimli bir mafsaldır.
    Rölanti sistemi: Rölanti sistemi, zengin karışımın rölanti ayar vidası ile ayarlanmak suretiyle motor devrinin yükseltilebildiği sistemdir. Bu sistemde ince kanallar bulunduğundan periyodik zamanlarda temizlenmelidir.
    Rölantide düzensiz çalışma: Kaçıran ve sızdıran supaplar, silindirlerde balanssız bir çalışmaya sebep olurlar. Bunun nedeni ise her silindirden eşit güç alınmamasıdır.
    Rulman gresi: Genellikle sodyum sabunlu olan aks rulman gresidir

    S.A.E Beygir gücü: Bu güç silindir sayıları, mekanik verim, ortalama güç ve motorun tam yükteki hızı esas alınarak basit bir formül ile bulunmuştur.
    Segman: Segmanlar, sıkıştırma ve yanma basıncını sağlamak için pistonla silindir arasındaki boşluğu kapatan ve silindir yüzeyine yüksek hızdaki kompresyonu tutabilecek yağı sağlayan parçalardır.
    Segman ağız aralığı: Silindirde bulunan segmanların ağızları arasında kalan boşluktur
    Segman yuvası: Segmanlar için pistonda açılmış olan yuvalardır
    Senkronize şanzıman: Her dişli çiftinin bir dişlisinin gurup miline sabit olarak bağlı olduğu şanzımandır
    Sente: Pistonun silindir içinde sıkıştırma zamanını bitirip, ateşleme zamanı başlangıcında üst ölü noktada bulunduğu anda her iki supabın kapalı olması durumuna sente denir.
    Sentetik yağlar: Sentetik yağların sıcaklık etkisi ile incelmeleri petrol esaslı yağlara oranla daha az, sıcak ortamlarda film oluşturma kabiliyetleri ise yüksektir.
    Serbest pistonlu motor: İçe ve dışa hareket ederek çalışan çift pistonlu bir motordur.
    Setan numarası: Setan numarası, dizel yakıtının tutuşma kalitesini gösterir. Yüksek setan numarası, dizel yakıtın daha kolay tutuştuğunu gösterir.
    Sıra tip motor: Sıra tip motor, silindirlerin hepsinin aynı düzlemde ve aynı eksen doğrultusunda dikey olarak sıralanmış olduğu motordur.
    Sıvılaştırılmış petrol gazı: Sıvılaştırılmış petrol gazı, ham petrol veya tabii gazdan elde edilen bir yakıt çeşididir. Bu yakıt, atmosferik basınç altında gaz haline dönüşür.
    Silindir: Motor içinde bulunan pistonun içinde hareket ettiği bölümdür
    Silindir başı contası: Silindir başı contası, egzoz gazlarının su devir daim sistemine sızmasını önleyen bir görev yapar.
    Silindir bloğu: İç ve dış kısmına diğer motor parçalarının monte edildiği, motorun temel bölümüdür. Tüm silindirler ve krank muhafazası burada bulunur.
    Silindir deformasyonu: Pistonun silindir içinde üst ölü nokta ile alt ölü noktalar arasında sürekli hareketi sonunda silindirler aşınır, deforme olur. Aşınmış silindirlerde segmanların çevre basıncı yetersiz kaldığı için, segmanlar sızdırmazlık görevlerini yapamaz hale gelirler
    Silindir gömlekleri: Silindir duvarlarını oluşturan parçalardır
    Silindir kapağı: Silindirlerin üstünü örten bir kapaktır
    Soğutma sistemi: Motorun içinde yanma sonucunda meydana gelen sıcaklığı düşürerek, motorun aşırı ısınmasını önleyen sistem, soğutma sistemidir. Radyatör, su pompası, termostat soğutma sisteminin ana parçalarıdır
    Son hareket aktarma organları: Motor gücünü şanzımandan tekerleklere ileten parçalar olup, diferansiyel, aks, kardan mili ve tekerlekleri içine alır
    Sterling motoru: Motorun içine belli miktarda özel bir gaz konulup kapatılmıştır. Motor bu gazın devamlı olarak ısıtılıp soğutulması ile çalışmaktadır. Gaz ısıtıldığı zaman basıncı yükselir ve güç pistonunu aşağı doğru iter.
    Strok: Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru yaptığı harekete strok denir
    Su dağıtım borusu: Soğutma sisteminde bulunan suyun sürekli akışını sağlayan bir parçadır
    Su pompası: Soğutma sisteminin bir parçası olarak çalışan su devir daim pompasıdır.
    Supap: Açılıp kapanmak suretiyle bir sıvının, gaz veya buharın akışını düzenleyen veya akışını durduran makina parçasıdır
    Supap bindirmesi: Pistonun, egzoz zamanı sonunda emme zamanı başlangıcında üst ölü noktada bulunduğu sırada, emme ve egzoz supaplarının birlikte bir süre açık kaldıkları ana, supap bindirmesi denir
    Supap boşluğu: Supap boşluğu, supap sapı ile itici arasında bulunan boşluktur
    Supap boşluğu sessizleştiricisi: Bir merkez çevresinde hareket ederek, supap sistemi arasındaki boşluğu alan parçadır
    Supap çeşitleri: Motor supapları, L tipi silindir kapak üzerindeki supaplar, üstten supaplar ve F tipi supaplar olarak üçe ayrılır
    Supap iticisi: Supabın açılması işleminde görev alan ve kam mili ile etkileşimli çalışan bir parçadır
    Supap kafasında çanaklaşma: Yüksek supap harareti nedeniyle meydana gelen deformasyondur
    Supap kılavuzu: Supapların takıldığı yere supap kılavuzu denir. Supap kılavuzu silindirik bir parça olup, silindir bloğu ya da silindir kapağına takılır
    Supap kırılması: Supap kırılmaları genellikle supap kafası ile supap milinin birleştiği noktada veya supap kafasında meydana gelen kırılmalardır.
    Supap sapı: Supabın supap kılavuzuna geçen, ince silindirik kısmıdır
    Supap sapı contası: Supap sapı contası, motor içindeki yağın sızarak yanma odasına girmesini önleyen, supap sapına takılan bir contadır.
    Supap sıkışması: Supap milinin kafaya yakın kısmında veya supap kılavuzunda toplanan birikintilerin neden olduğu sıkışmalardır.
    Supap sistemi: Supabı çalıştıran sistemdir
    Supap tırnağı: Supap tablasını supap sapına bağlayan parçadır.
    Supap yanması: Supap yanması, sıcak gazların supap üzerinde korozyon, karıncalanma, çatlama ve malzeme üzerinde eritme durumları meydana getirmesidir.
    Supap yayı tablası: Supap yayınının, supap sapına takılması işleminde kullanılan parçadır
    Supap zamanlaması: Bir supabın, üst ve alt ölü noktalardan tam olarak kaç derece önce açılması ve kapanması işleminin zamanlamasıdır
    Supap zaman ayarı: Motordaki çalışma zamanları sırasının ve devam süresinin ayarlarıdır.
    Susturucu: Egzoz gazlarının egzoz borusunda yapmış olduğu sesi azaltan parçadır.
    Susturucuda yanma: Kaçıran sıkışık veya sızdıran egzoz supaplarının, yanmanın susturucuda devam etmesine neden olmasıdır

    Şaft: Şaft, vites sistemi ile diferansiyeli birbirine bağlayan parçadır
    Şamandıra kabı: Karbüratör içindeki yakıtın bulunduğu bölümdür. Yanma işlemi için gerekli karışım, hava ile benzinin birleşmesinden meydana gelir. Şamandra kabı, yanma işlemi için gerekli benzini sağlayan benzin kabıdır.
    Şasi: Aracın karoseri dışında, bütün parçalarını kapsayan ana bölümüdür
    Şarj dinamosu: Doğru akım motoru olup, kollektörü ve statör sargıları paralel çalışan bir jeneratördür. Dinamo aküyü şarj eder ve araçların elektrikli aletlerine gerekli akımı sağlar.
    Şarj sistemi: Dinamo ve regülatör olmak üzere iki ana parçası olan, motorun meydana getirdiği mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren sistemdir.
    Şasi gresi: Genellikle kalsiyum sabunlu yapışkan bir yapıda olan grestir. Özellikle makas küpelerinde ve dingil pimlerinde kullanılır

    Tam akışlı yağ sistemi: Bu sistemde, pompanın gönderdiği yağ önce filtreden geçer ve yataklara gider. Motor devrinin yükselmesiyle birlikte ayar supabı açılarak, basıncın istenilenden daha fazla olmasını önler.
    Tekerlek silindiri: Tekerlek silindirinde bulunan pistonlar, merkez pompasından gelen basınç yardımıyla fren sistemini harekete geçirir.
    Tek devreli fren: Tek devreli fren sisteminde, ön ve arka tekerlekler merkez fren sistemi devresine bağlıdır. Bu sistemde, fren pedalına basıldığı anda hidrolik fren dört tekerleğe de aynı anda etki eder.
    Tek silindirli motor: Tek silindirli motor, otomobillerde kullanılan motor çeşidi değildir. Genellikle motosikletlerde, sandallarda ve su tulumbalarında görülen motorlar tek silindirli motorlardır
    Tekleme: Silindirlerde gerçekleşen ateşlemenin, yanlış olması ya da hiç ateşleme olmaması durumudur.
    Temizleyici (deterjanlı) yağlar: Motor içindeki pislikler genellikle yakıt ve yağların bıraktıkları kül, karbon, kurum ve is gibi kalıntıları içerir. Deterjanlı yağlar gerek soğukta, gerek sıcakta bu kurumların ve birikintilerin oluşumuna engel olarak motoru temiz tutar
    Termik verim: Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile oluşan enerjiye karşılık, motorun bu enerjiyi faydalı iş haline çevirme oranına termik verim denir
    Termostat: Termostat, motor sıcaklığını ayarlayan otomatik bir ısı anahtarıdır
    Tevzi makarası: Ateşleme bobininden gelen yüksek voltajı distribütör kapağındaki uçlara ileten parçadır
    Titreşim damperi: Krank milinde oluşan titreşimleri önlemek için krank miline takılan bir parçadır.
    Tork: Tork, motorlarda kuvvet doğrultusu ile bu kuvvetin uygulandığı piston kolu ekseni arasındaki açının, 180 dereceden küçük olduğu durumda gerçekleşen harekettir.
    Transistör: Araçlarda bir çeşit elektrik anahtarı görevi gören elektronik bir parçadır.
    Transistör çeşitleri: Transistörlerin emitter, baz ve kollektör transistörleri olarak üç çeşidi vardır.
    Transistörlü ateşleme sistemi: Yüksek devirlerde ateşlemenin aksamadan olabilmesi için bujilerde yüksek voltajlı kıvılcım meydana getiren ateşleme sistemidir.
    Transistör yapısı: Transistörler, üzerlerinde hiç hareketli parça bulunmadan yüksek gerilimli elektrik devresini açıp kapayabilen yapıya sahiptirler. Transistörler normal ateşleme sistemindeki platinlere göre 30 kat daha çok akım iletebilmektedirler
    Tubeless (iç lastiksiz) lastik: İç lastiği olmayan dış lastiklere tubeless lastik denir
    Türbulans: Yanma işleminde, hava-yakıt karışımının silindir içinde yapmış olduğu hızlı dönüş hareketine türbulans denir.

    Uzun stroklu motor: Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru yaptığı harekete strok denir. Uzun stroklu motor ise, pistonun yapmış olduğu bu hareketin uzun olarak gerçekleştiği motor çeşididir
    Uzun kurslu piston: Pistonun alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasında aldığı yola kurs denir. Uzun kurslu piston ise, alınan bu yolun uzun olması durumudur

    Üst baskı: Debriyaj kavrama ünitesinde bulunan kavrama sistemi parçasıdır
    Üst ölü nokta: Pistonun silindir içersinde çıkabildiği en üst noktada yön değiştirmek için bir an durakladığı yerdir
    Üst karter: Üst karter, otomobil motorlarında krank miline ve kam miline yataklık eder. Yağ pompaları motorun cinsine göre içten veya dıştan üst kartere bağlanır. Benzin otomatiği genellikle distribütörde üst kartere bağlanmaktadır
    Üstten kam mili: Kam milleri motorlarda silindir bloğuna yerleştirilirler. Silindir bloğu yerine, silindir kapağına yerleştirilmiş olan kam miline, üstten kam mili denir.

    Vakum: Silindir içindeki basıncın, atmosferik basınçtan düşük olması durumudur
    V tipi motor: Silindirleri iki eğik düzlem üstünde olup, V şeklinde olan motorlara V motorlar denir.
    V-8 motoru: İki eğik düzlem üstünde dörtlü sıra yapısında olup, V şeklinde olan motorlara V-8 motoru denir.
    Venturi: Karbüratörde havanın hızını arttırarak vakum meydana getiren parçadır. Venturi, karbüratörün hava boğazı bölümünün daraltılmış olan kısmıdır.
    Verim: Otomobil motorlarında çevrim verimi, hacimsel (volümetrik) verim ve diyagram verimi olarak üç ayrı verim vardır
    Viskozite: Sıvıların akış kapasitelerini gösteren bir birimdir
    Vites: Motordan alınan gücün tekerleklere iletilmesi işleminde, aracın bulunduğu hıza göre değiştirilen mekanizmadır. Araç düşük hız ile gidiyorsa vites küçültülmeli, daha yüksek hızlara çıkıldıkça büyük viteslere alınmalıdır.
    Vites kutusu: Geri ve ileri vites dişlilerinin bulunduğu bir kutudur. Bu kutu içindeki dişliler birbirleri ile etkileşimli şekilde çalışırlar.
    V kayışı: Volan, şarj dinamosu ve marş dinamosunu birbirine bağlayan kayıştır.
    Volan: Volan krank miline bağlanarak, kavramaya yataklık eden ve kavrama diskine hareket veren bir kavrama parçasıdır.
    Volümetrik (hacimsel) verim: Emme zamanında silindirlere normal sıcaklık ve basınç altında girmiş olan karışım hacminin, kurs hacmi oranına volümetrik verim denir. Motor gücüne etki eden nedenlerin başında volümetrik verim gelir. Bu verimin artması motor gücünün artmasını sağlar.
    Vuruntu (detenasyon): Karışımın buji tarafından ateşlenmesinden sonra yanmanın düzensiz olarak gerçekleşmesine, vuruntu (detenasyon) denir. Karışımın ani yanması sonucu yükselen basıncın oluşturduğu vuruntu çok şiddetli olursa, motor parçaları yıpranır.

    Yağ basıncı: Motor çalışır durumda iken ortaya çıkan yağ basıncıdır
    Yağ basıncı ayar supabı: Motor devri yükseldikçe motor yağ basıncının yükselmemesi için, ana yağ kanalının herhangi bir yerine yerleştirilen supaba, yağ basıncı ayar supabı denir.
    Yağ filtresi: Yağ filtresi genellikle motor karterinin altında olan ve motor yağını süzerek toz, pislik ve artıkların yağlama sistemine karışmasını önleyici bir filtredir.
    Yağ keçesi: Yağ keçesi, parçaların ve millerin arasına yağ sızıntılarını önlemek için yerleştirilen bir çeşit contadır
    Yağ pompası: Motor içinde bulunan yağı karterden emmek suretiyle diğer bölümlere gönderen pompaya yağ pompası denir.
    Yağ segmanı: Motor içindeki yağın silindirden yanma odasına sızmasını önleyen segmandır.
    Yağ seviye çubuğu: Motor içindeki yağın miktarını kontrol etmek için kullanılan bir çubuktur
    Yağ tahliye supabı: Motorun içindeki yağın fazla olması durumunda, fazla yağı dışarıya atan bir supaptır
    Yağlama sistemi: Motor içinde aşınmayı önlemek için hareketli parçalara gerekli yağı sağlayan sistemdir.
    Yakıt deposu: Araçlarda yakıtın depo edildiği bölümdür.
    Yakıt fıskiyesi: Yanma işlemi için gerekli olan hava-yakıt karışımının hazırlanmasında gerekli olan benzini, karbüratörün şamandıra kabından hava boğazına akıtan bir parçadır.
    Yakıt ayar çubuğu: Motorun çalışma durumuma göre ihtiyacı olan hava-yakıt karışımının hazırlanmasında, ana emme fıskiyesine yakıt gönderen ve gönderilen yakıtın oranını ayarlayan bir parçadır.
    Yakıt pompası: Yakıtı, depodan karbüratöre gönderen pompadır
    Yakıt püskürtme sistemi: Yanmanın püskürtme sistemi ile gerçekleştiği araçlarda karbüratör bulunmaz. Bu sistem, yakıtın basınçla silindirlere püskürtülmesi şeklinde çalışır
    Yanma odası: Motor içinde hava-yakıt karışımının yandığı bölümdür
    Yatak: Motor içinde dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutan bölümdür
    Yatak çeşitleri: Ana ve biyel yataklarında döküm ve kusinetli tip olmak üzere iki çeşit motor yatağı vardır

    Zengin karışım: Motorların çeşitli yük ve hızlarındaki yakıt-hava karışımının zengin karışım halinde bulunmasıdır. Zengin karışım, benzinin birim ağırlığının havaya nazaran daha çok oranlarda olmasıdır.


    http://www.askinjeep.com/tr/ara.asp?kelime=




  • alıntı: EVO VII

    Otomobilinizin açıklama kitapçığında HFI TDI CDI CZT ASR BNJ SDL KJG gibi terimler mi var, açıklamasıda yokmu?Hemen

    http://www.araba.com.tr/service/sozlug.html
    adresine girin bakın..
  • Modifiye Nedir?

    Gücü artirmak, yol tutuşu ve frenaji güçlendirmek, kabin ve karoserde degisiklik yapmak, bir baska deyisle otomobili ayricalikli kilmak...

    Tuning yada diger adiyla Modifiye denince akla ilk gelen motorda güç artirimi oluyor. Neredeyse motorun üretimiyle birlikte gelismeye baslayan modifiye islemi, günümüzde bir sektör haline geldi. Tabii boyutlari da çok genisledi. Artik standardin disinda otomobilin gücünü, yol tutus özelliklerin! ve görünümünü degistirmek amaciyla yapylan islemler modifiye olarak adlandiriliyor. Teknolojinin gelismesi, ürünlerin farkli zevklere göre tasarlanmasini sagladi. Bu degisimde motorsporlarinin da katkisi çok büyük. Öyle ki, kabin içindeki "süslemelerden" alüminyum görünümlü depo kapaklarina kadar tüm aksesuarlarin temelinde motorsporlari yatiyor. Dis görünümde jant-lastik, karoser kiti, farlar, far kaslari, son susturucular, aynalar ve hava kanallari otomobili farkli kilan ayrintilar. Bu aksesuarlardan bir bölümü, otomobilin sadece görünümüne degil, yol tutusuna da katki sagliyor. Kabindeyse direksiyon simidi, vites topuzu, konsol kaplamalari koltuklar ve renkli gösterge zeminleri yapilan degisiklikler arasinda yer aliyor.
    Modifikasyonun temel amaci, gücü artirmak. Standarttan daha genis piston kullanmak ya da egzantrik milinin derecesini degistirmek, motora güç kazandirmanin en etkin yollari. Bunlari destekleyen diger islemler, elektronik beyin programinin gelistirilmesi ve hava emmeyle egzoz sisteminin modifikasyonu. Turbo takviyeli motorlarda bu islemlere ek olarak turbo valfinin basinç limitini artirmak, intercooler'i büyütmek ve pop-off supapi monte ederek güç artirilabiliyor.
    Otomobilde teknik olarak vaDilan modifikasyon sadece gücü artirmayi degil, yol tutusu güçlendirmeyi ve frenaj kabiliyetini artirmayi da kapsiyor. Bu degisimler neredeyse bir zincir gibi birbirini takip ediyor, çünkü gücü artirilan otomobili yolda tutmak için birtakim teknik degisiklikler yapmak ve güvenli durabilmesini saglamak için fren sistemini güçlendirmek gerekiyor. Biri eksik oldugunda, kötü sonuçlanabilecek kazalarin yasanmasy her an mümkün. Bu nedenle modifiye islemini profesyonel kisilere birakmak en dogrusu. Dünyanyn en büyük modifiye firmalarinin Türkiye temsilcilikleri bu amaçla hizmet veriyor. Bu arada kullanilan parçalarin mutlaka belgeli ve trafikte kullanima uygun olduguna dikkat etmek gerekiyor.
    Dikkate alinmasi gereken bir baska nokta da bu isin hobi olarak degerlendirilmesi. Son yillarda özellikle performans tutkunu gençler arasinda yaygynlasan modifiye, farkli amaçlarla yapildiginda, insanlarin hayatini tehlikeye atacak sonuçlar dogurabilir. Yarismak için caddelerin uygun olmadigini unutmamak gerek. Eger yarismak ve otomobilinizin performansini görmek istiyorsaniz, yapmaniz gereken tek sey, bu yil sampiyona olarak düzenlenecek drag yarislarina katilmak. Toplam 7 siniftan (1600 cc'ye kadar* 1600-2000 cc arasi*2000-4000 cc arasi*4000-6600 cc arasi*Turbo ve / kompresörsüz*6601 cc nitrosuz ve asiri beslemesiz*asiri beslemeli) olusan sampiyona 6 yaristan olusuyor. Yarislarla ilgili ayrintili bilgi almak için Türkiye Otomobil ve Motorsporlari Federasyonu'nu 0216 46511 55 no'lu telefondan arayabilirsiniz.

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Traction Control

    Halk arasinda "anti-patinaj sistemi" olarak da isimlendirilen çekis kontrol sistemi, elektronik bir aktif güvenlik ünitesidir.

    Çekis Kontrol Sistemi Nedir?
    Otomobilin çekise sahip tekerleklerinden herhangi birisi gereginden fazla dönüp patinaja düstügünde devreye giren sistem gazi kademeli olarak kesip motor gücünü gerekli oranda düsürerek patinaji önler. Böylece tekerleklerin yola tutunmasi saglanarak aracin güvenli bir sekilde yol almasi saglanir.

    Hangi araçlara uygulanabilir?
    ABS fren sistemli ve enjektörlü her türlü araca uygulanabilir.

    Çekis Kontrol Sistemi'nin avantajlari nelerdir?
    Çekis Kontrol Sistemi bulunmayan araçlarda kaygan zeminlerde (islak, buzlu, toprak, vb.) ve dönüslerde gereginden fazla gaza basilmasi durumunda çekis yapan tekerlekler hizla bosa döner ve aracin savrulmasina sebep olabilir. Oysa Çekis Kontrol Sistemi bulunan araçlarda her türlü yol sartlarinda emniyetli yol tutus saglanir.

    - Sürüs güvenliginizi arttirir
    - Virajlarda yoldan çikmanizi engeller
    - Kayfan zeminlerde güvenli yol almanizi saglar
    - Her türlü yol sartinda daha performansli kalkis yapmaniza yardim eder
    - Lastik ömrünü uzatir
    - Aks, debriyaj balatasi, sanziman vb. aktarma organlarinin ömrünü uzatir
    - Kullanim tarzina göre ayarlanabilir
    - Istenildiginde devreden çikartilabilir
    - Aracin orjinal tesisatini bozmaz
    - -40 C, +80 C ortam sicaklakliklari arasinda çalisabilir


    "... Yaptigim inceleme ve test sürüslerinde hiçbir olumsuzluk görmedim. Gerek üretim sekli, gerekse elde edilen sonuç itibariyla çok profesyonel bir sistem. Ürünün en büyük avantaji sürücünün kullanim tarzina göre ayarlanabilmesi ve aracin orjinalligini bozmamasi. Bu sistem hem istenildiginde devreden çikartilabiliyor, hem de sökülmek istendiginde hiçbir olumsuz iz birakmiyor.
    SÜRÜS GÜVENLIGI IÇIN FAYDALI VE GEREKLI." Onno Usta

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Nos (Nitrous Oxide System)

    Bir motordan en fazla guc artisi NOS ile saglanir. Calisma prensibi cok basit olan NOS, otomobilin herhangi bir yerine monte edilen tuple kontrol ediliyor.

    Tup baglantilarla, istenildiginde motorun yanma odasina yakit ve havanin yaninda "nitroues oxide" gazi veriyor. Bu gazin sogutucu etkisi, genlesme katsayisini dusuruyor ve yanma odasina normalin cok ustunde miktarda oksijen dolmasina neden oluyor. Bu sayede yakit daha iyi yaniyor, patlama cok daha siddetli gerceklesiyor ve guc artiyor.

    Kiti bir tup, butonlar ve motor ici baglanti aparatlarindan olusan NOS'u aktif hale getirmek tupun vanasi, ardindan iceride bulunan ana kumanda dugmesi aciliyor, gaz pedalinin altinda bulunan buton, gaza tam basilmasi halinde aktif hale geliyor ve "nitroues oxide" gazi yanma odasi icine pompalaniyor.

    Otomobilin motor hacmi ve gucune gore 50 ve 1500 bg arasinda guc artisi saglayabilen NOS kitlerinin fiyatlari 600 Amerikan dolarindan basliyor

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Hava Filtresi

    Bir motorun verimli calisabilmesi icin gerekli olan parcalardan biri hava flitresidir. Motorun hava emis yolundaki tek engel olan hava flitresi, disaridan emilen havanin temizlenerek motorun yanma odasina iletilmesini saglar.
    Hava filtresinin verimli çalisabilmesi için zararli maddeleri yüksek oranda süzmesi gerekir. Spor hava filtreleri de bu fikir baz alinarak gelistirilmistir.
    Otomobillerdeki orjinal kagit filtrelerin aksine, bu filtreler iki farkli maddeden uretiliyor: Sunger ve yagli pamuk-tel karisimi(koton). Sungel filtrelerin gecirgenligi daha fazla oldugu icin daha cok performans elde ediliyor. Ancak bu filtrelerde toz gecirme riski daha yuksek. Yagli pamuk-tel karisimi filtrelerse, yag ihtiva ettikleri icin tozu daha iyi tutabiliyorlar. Tabii gecirgenlikleri sunger kadar yuksek olamiyor. Filtreler otomobile iki sekilde uygulanabiliyor; Acik ve Kutu ici. Kutu ici filtreler, otomobilin orjinal filtre yuvasina takilarak daha fazla gecirgenlik saglaniyor. Acik filtlerse emme manifolduna bir aparat yardimiyla baglaniyor. Hem kutu ici hem acik yagli filtrelerin tumu, periyoduk araliklarla temizlenip yeniden kullanilabiliyor.
    Ozellikle acik tip filtrelerde, otomobilin motor hacmi ve orjinal hava filtresinin yapisma gore belli bir guc artisi saglanabiliyor. Otomobilin orjinal filtre sisteminde, kaybolan hava akisi hizi ve yogunlugu, acik tip filtreler sayesinde daha efektif hale geliyor ve yanma odasina giren hava miktari daha fazla oldugu icin yanma da daha siddetli oluyor ve boylece belli bir guc artici elde ediliyor.

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Dereceli Egzantrik

    Motor gücünü artırmayı sağlayan yöntemlerden biride standarttan daha yüksek dereceli egzantrik milinin takılması. Milin görevi emme ve egzoz supaplarını kontrol etmek.
    En eski ve verimli yöntemlerden biri olan egzantrik mili modifikasyonu sonucunda yüzde 35 oranına kadar güç arışıi sağlaıiyor. Yüksek dereceli versiyonlar, supapların açılma ve kapanma zamanlarını uzun tutarak yanma odasına birim zamanda daha fazla yakıt ve hava girmesini sağlıyor. Dolayısıyla daha fazla yanma gerçekleşiyor. Buda daha fazla güç anlamına geliyor. Milin uzerindeki kamların açıları ve yapışma göre tork yada güç etkileniyor. Sivri kamil miller, supapları erken açarak torkun artmasını sağlarken, geniş tepeli kamlar gücü artırmak için tercih ediliyor. Yüksek dereceli egzantrik milleri, motorun rölanti devrini de yükseltiyor. Ancak bunu yaparken motorun rolantide dengesiz çalışmasına neden olabiliyor. Verimli bir modifikasyon işlemi icin, egzantrik milinin dışında supapların hareketini sağlayan diğer mekanik ve elektronik parçaların da geliştirilmesinde yarar var. Örneğin supaplar, supap yayları, egzantrik mili kasnakları, beyin programı, ateşleme sistemi gibi.
    Lift: Lift, eksantrik milinin subapları ne kadar bastırdığını gösteren değerdir.
    Duration: Subapın yatağından çıktığı zamanki derece ölçümüdür.
    Overlap: Giriş ve çıkış subaplarının aynı anda açık olduğu sürenin derecesidir. Giriş eksantrik milinin açılış numarası çıkış eksantrik milinin kapanış numarasına eklenerek hesaplanır.
    Power Band: Eksantriğin gücünü verimli bir şekilde verebildiği devir araığıdır.


    Dereceli Eksantrik Mili Ne Kadar Güç Verir?
    Cadde otomobilleri için üretilmiş eksantrikler derecelerine ve kullanıcının seçimine göre 10bg ile 25 bg arasında güç üretebilecek kapasitedelerdir, yarış otomobilleri için üretilmiş eksantrikler ise çok daha yüksek olarak 80-100bg'lere kadar güçler üretebilmektedirler

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Amortisör

    Amortisörün birincil işlevi tekerlek tümseklerin ve çukurların üzerinden geçtikten sonra yayların salınımını azaltmaktadır.
    Yayların görevi ise, lastiğin yolun yüzeyi ile sürekli teması muhafaza etmesine imkan sağlamaktır. Aslında yüzeyin bozukluğunun şoklarını emen yaydır.
    Bu durumda, yaygın olarak kullanılan isimlerinin aksine, "şok emicisi"nin yani amortisörün amacı yoldaki tümseklerin şokunu emmek değildir. Bu yayların görevidir. Amortisörün amacı aslında yayların salınımını azaltmaktır.
    Bir yay, sıkıştırıldıktan ya da gerildikten sonra asıl biçimine geri dönebilmek için enerjiyi muhafaza eder. Ne yazik ki, bir yay sadece asıl şekline geri dönüp orada öylece kalmaz. Bir yayi sıkıştırır ya da gererseniz, sonunda durana kadar giderek daha küçük artışlarla ileri geri salındığını muhtemelen siz de gözlemlemişsinizdir. Eğer eski bir arabanin bir tümseği aştıktan sona sürekli zıplayıp durduğunu görmüs iseniz, etkisiz amortisörleri olan bir arabada yayların ne yapacağını görmüşsünüz demektir. Bu durum arabanın güvenle kontrol edilmesi bakımından iyi olmadığı gibi, yarış esnasında arabanın etkili bir şekilde kullanılması bakımından iyi olmadığı da kesindir.
    Amortisörün birinci amacı bu salınımı kontrol etmektir. Yolcuların taşındığı bir arabada, tasarımcı bu amortisörlerin yayın şokunu nasıl azaltacağını ayarlayabilmektedir. Eğer bu azaltma ani olursa, arabanın ağırlık aktarım hızı kontrolü daha iyi, ancak kullanımı daha sert olacaktır. Eğer azalma daha yavaşsa ve 2 ila 3 salınıma kadar imkan tanıyorsa, arabanın kullanımı çok daha yumuşak olacaktır.
    Araba yarışlarında, azalmanın neredeyse derhal olması arzu edilir. Bir aracın yayın üzerinde zıplaması lastiğin temas parçalarında istikrarsız değişiklikler ve lastikler üzerinde mekanik bir ters kuvvet yaratır. Bu koşulların her ikisi de lastiklerin sahip olduğu etkili tutuşu azaltır. Aracın karoserinde meydana gelen tüm zıplamalar, tam tutuşun mümkün olduğu hızla lastiklere dönmesi için hızla ortadan kaldırılmalıdır.
    Ancak, aynen yaylar gibi, bir amortisörün çok sert olması ihtimali de mevcuttur. Öncelikle, eğer amortisörler yaylardan daha sertse, yaylar etkisiz hale gelecek ve çarpmaları emme işlemlerini yerine getirmeyecektir.
    İkinci olarak, amortisörün hızlanma, frenleme ve viraj almanın dinamik değişikliklerinde ağırlık aktarımının ne kadar hızla ortaya çıktığı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bu durum aracın direksiyonunun çok hafif olmasına yardımcı olacaksa da, aktarım sürücü için çok hızlı olabilir.
    Özellikle viraj alırken, sürücünün yumuşak bir ağırlık aktarımı gerçekleştirmesi ve lastiklerin azami tutuşlarına ulaştığını hissetmesi gereklidir. Eğer ağırlık çok hızlı aktarılırsa, sürücü lastiğin söz konusu zirve tutuşa ulaştıklarını hissedemeyecek, ve muhtemelen lastiklerin çekme kapasitesini aşarak aşırı kayma ya da dönüşlere (spin) yol açacaktır.
    Arabanız üzerinde değişiklik yaparken, ise satın alabileceğiniz en müthiş yarış donanımı ile başlamak muhtemelen en uygun baslangıç noktası değildir. Tam yarıs amortisörleri yollar için çok sert olacak ve büyük bir ihtimalle arabanızın tümsekler üzerinde zıplamasına neden olacaktır. Buna ek olarak, muhtemelen azami hızda viraj alırken lastiklerin tutuş seviyesini hissedecek duyarlılığa da sahip olmayacaksınız.
    Çifte amaçlı yol/pist arabasına yardımcı olmak ve kullanım performansının ayarlanabilmesini sağlamak amacıyla, ayarlanabilen birkaç piyasa sonrası amortisör mevcuttur. Manuel (ve hatta elektronik) bir gösterge sayesinde giderek daha sertleşen birkaç ayardan birini seçmek mümkündür. Bu amortisörler yol üzerinde yumusak bir kullanım için (her ne kadar yine de normal amortisörden daha sert olsalar da) en yumuşak derecelerine, ve karoserin yuvarlanmasını en aza indirmek ve direksiyonunun yumuşaklığını arttırmak için en sert derecelerine ayarlanabilmektedir. Bu ayarlanabilir sayesinde, ayrıca kullanım performansının belirli bir pist için ince ayarının yapılması da mümkün olmaktadır.
    Eğer mali durumunuz ayarlanabilir amortisörleri satın alacak kadar iyi değilse sabit fiyatlı bir amortisörde daha sertin daha iyi oldugunu düşünmeyin. Amortisörler birlikte kullanılacaği yaylar bilinerek seçilmelidir. Çok sert bir amortisör yayı etkisiz hale getirerek verimini azaltacaktır. Eger amortisör ayarlanamıyorsa, amortisörün yaylarının sınıfına uydurulması daha da büyük önem taşımaktadır. Bu uyum konusunda deneyimli bir mağazaya danışmalısınız.
    Arabanızı tanıyan teknisyen ile konuşun ve hangi amortisörlerin arabanızın değişiklik derecesi için en iyi performansı sunduğunu bulun. Bir başkasının arabası için süper olan amortisör sizinki için en iyisi olmayabilir.

    Özet
    Amortisörün amacı yayların tümseklere ve çukurlara verdiği tepkinin salınımını kontrol etmektir. Amortisör ne kadar sert olursa, azalma işlemi o kadar hızlı olur. Amortisör aynı zamanda ağırlık aktarım hızını da kontrol eder. Amortisör kompresyon (ya da daha yaygın olarak bilinen adıyla "çarpma") için ne kadar sertse, lastiklerin bir virajda ne kadar hızlı yanıt vereceğini ve bunun sonucu olarak arabanın direksiyonunun yumuşaklığını belirleyen ağırlık aktarımı da o kadar hızlı olacaktır.
    Yaylari etkisiz hale getirecek çok sert bir amortisör kullanmak ve bunun sonucunda sürücünün deneyimi ve bir virajda azami tutusa ne zaman erisildigi konusundaki duyarliligi için çok hizli agirlik aktarimlari yasamak mümkündür (ki bu durumda genel olarak araba etrafinda dönüp duracaktir). Amortisörlerin yaylarin sinifi bilinerek seçilmesi gereklidir.

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Chip Tuning
    Günümüzde hemen hemen tüm otomobiller, enjeksiyon sistemi ve elektronik beyin kontrollü motorlarla donatılıyor. Beyin, içerdiği yazılım sayesinde motorun ateşleme, yakıt ve hava beslemesi gibi birçok fonksiyonunu kontrol ediyor.
    Yakit kalitesi, ateşleme sisteminin gücü, havanın ısısı ve oksijen miktarı, motorun güç potansiyelini etkileyen önemli faktörler. Bunlardan en az biri normal seviyenin dışında olduğu takdirde motor, maksimum güce ulaşamayabiliyor. Elektronik beyinse, genel dengeyi sağlayarak belirli toleranslar içinde motordan en yüksek verimin alınmasını sağlıyor. Modifiyeli beyin çipleri daha kısık toleranslar motoru daha yüksek güçlere taşıyan programlar içeriyor. Bilindiği gibi, bir motor ne kadar devirlenirse o kadar güç kazanıyor. Bu çipler, motorun maksimum devir sınırını dahada yukarıya çıkararak, daha yüksek beygir güçleri kazandırıyor. Ancak bu yapılırken, gereken hava, yakıt ve ateşleme miktarının da bir o kadar artırılması gerekiyor. Çip modifikasyonu sonucunda motorun performansının hangi oranda arttığı kesin olarak soylenemez. Aksi takdirde fark görülmez.

    Chip Tuning iki ana sekilde yapılır:
    1. Aracın beynindeki chip sökülerek Superchips tarafindan özel olarak programlanmış yeni bir chip takılması
    2. Eğer aracın orjinal chipi yeniden programlanabilir ise orjinal program yerine Superchips'in modifiyeli programının aktarılması.

    SUPERCHIPS uygulamasından ne kadar kazanç elde edilir?
    Superchips bir chip programı yazarken o aracı özel bir dinamometreye bağlar ve o aracın tüm ince ayarlarını yapar. Yani tüm ateşleme avansı ve yakıt püskürtme stratejilerini, yakıt tasarrufunu günlük kullanımda çok etkilemeden maksimum performans öncelikli hale getirir. Bu sayede atmosferik araçlarda yaklaşık %10 beygir gücü ve tork artışı elde edilir. Bu güç artışı aracın tam gaz kullanımında aracın genel performansını arttırırken, günlük kullanım kosullarında çok daha canlı ve hızlı tepki verir hale getirir

    Kaynak : Milliyet

    ----------------------------------------------------------------------------------------------

    NOS Hakkında Genelde En Çok Sorulan 40 Soru

    Otomotiv motorlarına nitro oksid ve uygulaması hakkında hiçbir mistik husus yoktur. NOS bunları müşterileri için daha iyi ve daha emniyetli yapmıştır. Aşağıda yer alan sualler ve cevaplar kazanmayı arzu edenlere yardımcı olacağını ummaktayız:
    S : Nitro motor güvenliğine etki eder mi?
    C : Verilen bir uygulama için doğru H.P.’ın seçimi anahtar noktadır.Doğru fabrika kalibrasyonunu kullanan bir kit artmış oranlada aşınmaya sebebiyet vermez.Silindirde ortaya çıkaran enerji artar ve bunları idare edecek olan farklı birimlerde yükü kaldırır.Eğer yük artışları onları idare edecek olan birimlerin kapasitesini geçerse, ilave aşınma husule gelir.NOS kitleri talep üzerine kullanılmak üzere sadece geniş açık kelebekl için dizayn edilmiştir. NİTRO her zaman değil sadece istendiğinde kullanılmak üzere yapılmış olup, fevkalade avantajlıdır. Bütün NOS kitleri, verilen bir uygulama için güvenli azami güç temini için dizayn edilmiştir.


    S : Stok motoruma bir nitro kiti basitçe takabilirmiyim?
    C : Evet, NOS üretim sistemleri hemen hemen her stok motor uygulaması içindir. Burada anahtar; verilen bir uygulama için doğru kitin seçimidir; yani, 4silindirli motorlar normal olarak bir ekstra 60-100 beygir gücü’ne izin verir, 6 silindirli motorlar genellikle 75-125 beygirlik ekstra bir güçle çalışır, Small block V8’s (302/350/400cid) genel olarak 140 ekstra beygir gücü’ne kadar kabul eder, ve Big block V8’s (427/454) 125-250 ekstra beygir gücü’ne kadar kabullenebilir. Bu teklif edilen oranlar modifikasyon az yapılmış veya hiç yapılmamış olan cast piston ve cast crank kullanılan stok motorlarda maksimum güvenle kullanılır.

    S : Daha da yüksek beygir gücü kazanımı için diğer bazı genel kurallar hangileridir?

    C : Genellikle, forged (Dövme) aluminyum pistonlar modifikasyon yapabileceklerinizin en iyisini teşkil eder. Ateşleme zamanının 4-8 derece geciktirilmesi (her 50 H.P. kazanımı için 1 ila 1 ½ derecelik ateşleme geciktirmesi rötar). Çoğu durumlarda, daha fazla akış sağlayan bir yakıt pompası gerekebilir. Daha yüksek oktanlı (100+) yarış tipi yakıt gerekebileceği gibi, .025” -.030” aralığa yakın normal bujilerden 1’den 2’ye ısı değişimi olan daha soğuk bujiler gerekebilir. 250 H.P.’ın üzerinde güç kazanımı için, yukarıza zikredilenlere ilaveten diğer modifikadyonlar gerekebilir. Bu özel modifikasyonlar çelik dövme krank, yüksek kalitede yarış tipi piston kolu, nitro sisteminin ilave yakıt ihtiyacını karşılamaya mahsus yüksek çıkışlı yakıt pompasını, ve 110 oktan veya üzerinde ve yüksek özel gravitede yarış yakıtını içerir. Uygulamalarınızda daha özel malumat için lütfen NOS teknik departmanına başvurunuz.
    S : Nitro nasıl çalışır?
    C : Nitro oksid 2 bölüm nitrojen (azot) ve bir bölüm oksijenden ibarettir (ağırlık olarak %36’ı oksijendir). Motorun içinde yaklaşık 572 Fahrenhayt’ta yanma işlemi esnasında nitro parçalanarak oksijeni serbest bırakır. Bu ekstra oksijen daha fazla yakıtın yanmasını temin ederek ilave güç yaratır. Nitrojen yanma işleminin kontrolüne yardımcı olarak, artan silindir basınçlarına koruyucu kalkan ve nemlendirici etkisi yapar. Nitro aynı zamanda giriş şarj ısısını 60 ila 75 fahrenhayt derece düşürerek büyük bir “iç soğuma” etkisi yapar.
    S : NOS ürünleri üzerinde ne tür testler veya araştırmalar yapılır?
    C : NOS’un bilgisayarlı dinamometre ekipmanı, nitro akış test aletleri dahil olmak üzere komple bir araştırma ve geliştirme merkesi bulunmaktadır. İlave olarak,NOS aktif olarak yarışın pek çok safhalarıyla da alakadardır; dünyadaki güvenilir nitros sisteminin en güçlüsünü geliştirmek için flaş isimli yarışçılarla çalışmaktadır.
    S : Bir nitro sistemiyle ne kadarlık bir performans gelişmesi bekleyebilirim?
    C : Bir çok uygulamalar için 1’den 3 tam saniyeye ve çeyrek milde 10’dan 15’e kadar MPH beklenebilir. (Motor hacmi, tekerlekler, jetleme, dişliler, v.s. gibi faktörler nihai sonucu etkileyecektir)
    S : Tüp ne kadar devam edecek?
    C : Bu geniş ölçüde nitro kitine ve jetlemeye bağlıdır. Örneğin; standart 10 lb.kapasitedeki şişeyle bir 125 HP Power Shot Kit 7 ila 10 tam çeyrek-mil yarışına izin verir. 250 HP güç seviyesinde, 3 ila 5 tam çeyrek-mil yarışı beklenmelidir. Eğer nitro sadece 2 ve 3.ncü viteste kullanılırsa daha fazla sayı beklenmelidir.
    S : Nitro bütonunu ne kadar süre ile basılı tutabilirim?
    C : Tüp bitinceye kadar bütonu basılı tutmak mümkündür. Bununla beraber, her seferinde sürekli 20 saniye veya biraz daha azı tavsiye edilir,zaten bu sistemler yarış aplikasyonu olan malzemelerdir ve yarışlarınızda genelde 15 saniye içinde bitmesi gerekir daha uzun sürüyorsa fasılalı basışlar etkili ve güvenilir olur.
    S : Nitro en iyi şekilde ne zaman kullanılabilir?
    C : Sadece tamamen açık kelebekle ( gelişmiş bir kontrolör kullanılmamışsa). Müthiş miktarda arttırılan tork miktarı sebebiyle, genelde en iyi neticeleri elde edeceksiniz, erken harekete geçirmede traksiyona müsaade edilecektir. Nitro, tüm kelebek açıklığı şartları altında 2,500 RPM’in üstünde güvenle uygulanabilir.
    S : Nitro ilave ederken arabamdaki Karbüratörü tekrar jetlemek zorundamıyım?
    C : Hayır! NOS sistemi karbüratörünüzden bağımsızdır, ve yakıt ve nitrodan müteşekkil kendi yakıtını enjekte eder.
    S : Nitro oksid alev alırmı?
    C : Hayır. Nitro oksid kendi başına yanıcı bir madde değildir. Bununla beraber, nitro oksidin içindeki oksijen yakıtın daha süratli yanmasına sebebiyet verir
    S : Nitro oksid detonasyona sebebiyet verir mi?
    C : Doğrudan değil. Detonasyonun sebebi yanma esnasında çok az yakıtın (zayıf karışımın) bulunması veya çok düşük oktanlı yakıtın bulunmasıdır. Çok fazla avans ta ateşlemede detonasyona sebebiyet verir. Genelde, kit’lerimizin çoğu stok tipi motorlar için üretilmiş olup, orta tip yakıtla, ve ateşleme zamanının minumum azalmasıyla gayet iyi çalışırlar.Yüksek silindir basınçlarına sebebiyet veren, yüksek kompresyon derecelerinin kullanıldığı yarışlarda daha yüksek yakıt oktanı ve daha rötarlı (gecikmeli) ateşleme kullanılmalıdır. özellikle progessive kontrollu veya modül le kontrollu ateşleme kitleri için RPM size en iyi çözümü sunar
    S : Tüp’ü nerede doldurabilirim?
    C : Türkiye’de ki tüm Habaş, Karbogaz bayilerinde azat Peroksit (Narkoz gazı) adı altında doldurtabilir veya direk Ankara ve İstanbulda Bulunan işyerlerimizden doldurtabilirsiniz elimizde herzaman acil durumlar için yedek dolu tüpler bulunmaktadır.
    S : Bir NOS sistemiyle yan sanayi ürünü olan bilgisayar çipi kullanmak iyi bir fikirmidir?
    C : Eğer çip sadece Nitro Oksidin kullanılması için özellikle dizayn edilmişse. Yan sanayi üretimi olan çiplerin çoğu daha fazla güç yaratmak için daha saldırgan zamanlama ileri eğrileri kullanır. Bu, potansiyel bir detonasyona (ayarsızlığa) götürebilir. Kullanmadan evvel üreticinin çipini kontrol etmek isteyebilirsiniz. Hypertech gibi bazı üst düzey üreticileri nitro ile kullanılan özel çipler yapmaktadır.
    S : Genellikle NOS kitinin takılması ne kadar sürer?
    C : NOS kitlerinin çoğu bilenen el aletleri kullanılarak 3-5 saatte takılır.NOS talimat kitapları endüstride en ileri olanlarıdır; özel montaj çizimleri, hat çekme diyagramları ve tüp tesbit işlemleri ve de performans ipuçları ile arıza tespit klavuzu ihtiva eder.
    S : Nitro sisteminin bir plate enjektör tipine hangi çeşit manifold daha iyi uyar, tek (single) veya çift (dual) delikli manifoldu mu?
    C : Manifol bar’ların spray dizaynıyle alışverişte olmadığı sürece her ikisi de çoğunlukla iyi çalışır. Yüksek devirde tek delik ile dağıtım (distribution) daha iyidir. Eğer hedefiniz gücü 200 HP’dan daha fazla yükseltmek ise tek girişli manifold daha iyidir. veya en iyisi fogger sistemlerimizdir yani her bir piston tepesine ayrı ayrı nos ve yakıt püskürtme.
    S : Nitro oksid silindir basıncı ve ısısını yükseltir mi?
    C : Evet. Daha fazla yakıt yakma kabiliyetinden dolayı böyledir, ve işte tam bu sebepten ötürü nitro çok fazla güç yapar.
    S : Nitro tüpünü soğutmanın faydası varmıdır?
    C : Hayır. Tüpü soğutmak basıncı önemli ölçüde düşürür ve yakıtın zengin kondisyonu için gereken nitronun akış hızını azaltır ve güç azalır. Soğuk gecelerde zengin tarafta sürmelisiniz. Optimal sürüş kondisyonları için tüp basıncını yaklaşık 800-900 psi’de tutun.NOS’un bir nitro basınç göstergesi vardır, bununla monitörde görebilirsiniz.Daha soğuk iklimlerde yaşıyor ve sürüyorsanız şişe ısıtıcı kitini almanız iyi bir fikir olabilir. (P/N14164). Genellikle70-90 Fahrenhaytlık mulayim iklimler NOS kitinin en güçlü potansiyeline izin verirler.
    S : Nitro’yu turbo veya supercharger uygulamalarıyla kullanmanın faydası varmıdır?
    C : Tamamen. Turbo uygulamalarında Bir nitro sisteminin ilavesiyle turbo lag tamamen elimine edilir.İlave olarak, hem turbo hem de supercharger’lar içeriye giren havayı kompres ederler, böylece de ısıtmış olurlar.Nitro’nun enjekte edilmesiyle, büyük iç soğutan etki emme odasının ısısını 75 fahrenhayt derece veya daha fazla düşürür. Genişlemede artış olur, bu da daha fazla güç yapar.
    S : Bir NOS kiti ne kadar kompledir?
    C : NOS bügün piyasada bulunan en komple sistemleri sunmaktan gururludur. Bir komple montaj yapımı için gerekli her parçayı içerir; örneğin ekstra uzun karbüratör saplamaları, contalar, boru tıpası, yakıt hortumu, braketler, filitreler, fitingler, hardware, kablolar, dolu olan 10 librelik şişe ve Hi-Flo valfi, ve tüm diğer ana parçalar bütün NOS kitlerinde standarttır.
    S : Standart ve bir NOS Hi-Flo tüp vanası arasındaki fark nedir?
    C : Hi-Flo valfinin deliği standart bir valfden daha geniş olup, daha fazlo nitro akışını temin eder.Küçük delikli bir valf ile nitro akışı fazlayken bir basınç düşüşü olur ve şişme veya yetersiz nitro akışına sebep verir. NOS’un Hi-Flo valfi bu problemi berteraf eder. NOS Hi-Flo valfleri tüm NOS kitlerinde standarttır.
    S : Çok mil yapmış bir motor üzerindeki Nitro etkisi ne olur?
    C : Bu geniş ölçüde motor parçalarının durumuna bağlıdır. Eskimiş veya zayıf şekilde ayarlanmış motora yapılan performans modifikasyonu zararlı etki yapacaktır. Halbuki, iyi segman ve silindir kapak contasıyla iyi durumdaki bir motor, herhangi bir aşınma ya da eskime olmaksızın nitro kullanabilir.
    S : Nitro kullanımı katalitik konvertörü etkiler mi?
    C : Hayır. Egzostta mevcut oksijenin artması gerçekten konvertörün etkinliğini arttırır. Nitro kullanımı 10-20 saniye ile sınırlandırılmış olduğundan, uygulanabilir hiçbir etki olmaz. Kabul edilebilir standartlarda ısı tipik olarak iyidir.
    S : Aynı NOS Kiti ve jetlemeyi kullanıdığımızda bir stok motorla mukayesede performans artış yüzdesi yüksek şekilde modifiye edilen motorla aynı olur mu?
    C : Pek değil. Çoğu durumlarda artış yüzdesi bir stok motordan daha fazladır, çünkü normal modunda, modifiye edilmiş bir motorunki kadar etkin değildir. Bununla beraber, Nitro etkileri herhangi bir motorun çıkış gücünü arttıracağından, modifiye edilmiş bir motorda toplam güç çıkışı çok daha fazla olacaktır.
    S : Yüksek kompresyon motorları nitro oksidi kullanabilir mi?
    C : Elbette. Yüksek veya düşük kompresyon dereceleri nitro ve yakıt karışımlarının uygun dengesinin temin edilip, devam ettirilmesiyle, nitro oksid ile gayet uygunlukla kullanılabilir. NOS kitleri nisbeten alçak kompresyonlu stok tip motorlardan, 15:1 ve üstü kompresyonlu motorlara kadar kullanılabilir. Sadece, daha yüksek kompresyon derecesi, daha fazla ateşleme geciktirmesi ve daha yüksek oktanlı yakıt gerektirir.
    S : Pompa benzini street/strip nitro oksid uygulamalaraında kullanılabilir mi?
    C : Evet. Orta tip kurşunlu veya kurşunsuz 92 veya daha yüksek oktanlı yakıt çoğu uygulamalar için tavsiye edilir.Çoğu NOS sistemleri pompa benzinleri için dizayn edilmiştir. Bununla beraber, daha yüksek kompresyon veya daha üst beygir gücü seviyeleri kullanıldığında, 100 veya daha üst oktanlı yarış yakıtı kullanılmalıdır.
    S : Nitro oksid ile kullanılmak üzere ne tip bir egzantrik mili en iyi uyanı olur?
    C : Genellikle, daha az egzost overlap’ı ve daha süreli olan kamlar. Bununla beraber, normal kullanım (nitro aktive edilmediği zamanlar) için olan bir egzantriği seçmek en iyisi olur çünkü, çoğu araç çalıştırmalarının %99 tam gaz ile değildir Nitro mukayeseleri için daha agresiv egzost profil rampingleri v.s. olan özel kam profilleri vardır. Kam seçimi geniş olarak aracın ağırlığına, dişlilerine v.s. bağlı olduğundan özel hedefiniz için egzantrik imalatçılarının tavsiyelerine uymak en iyisidir.
    S : NOS kitler son model EFI arabalarına uygulanabilir mi?
    C : Evet. NOS’un bu arabalar için mevcut çok sayıda seçilebilen nitro kitleri vardır.
    S : Hangi tip nitro sistemi daha iyidir; plate enjeksiyon sistemi mi yoksa direkt port enjeksiyon sistemi mi?
    C : Plate sisteminin avantajları kolaylıkla takılıp, çıkarılması, kolaylıkla diğer bir arabaya takılabilmesi, jetleme kombinasyonlarının çok çabuk değiştrilebilmesi, ve çoğu durumlarda ihtiyacınız olan ekstra beygir gücü (75-350’den fazla H.P.) temin etmesidir. Bazı durumlarda, uzun hava girişleri olan düz tip motorlarda olduğu gibi, dağılımı maksimum hale getirmek için bir direkt port tipi sistem tavsiye edilir. Hakeza 350 HP’dan fazlası gerektiğinde, direkt port fogger sistemlerimiz distribüsyon ve gücü (500+ HP) temin edecektir. Sistemin manifoldun altında gizli olması hallerinde direkt port enjeksiyonu arzu edilir.
    S : Nitro oksidi kullanmak için yakıt sistemimi mofidiye etmelimiyim?
    C : Daha küçük nitro aplikasyonları için çoğu stok yakıt pompaları yeterli çalışacaktır. Önemli olan husus mevcut yakıt sisteminize (karbüratör veya yakıt enjektörü) pompanızın yeterli yakıt akıttığının kontrolünün yapılması ve ayrıca, açık kelebek şartları altında nitro kit tarafından gerekli ilave yakıtın temin edildiği görülmelidir. Nitro kitine ayrıca bir yakıt pompası tahsis edilmesi tavsiye edilir.
    S : Bir nitro tüpü en iyi hangi pozisyonda takılmalıdır?
    C : NOS tüpleri sifon tüpleriyle birlikte verilir ve uygun bir nitro alımını devam ettirebilmek için tüpün doğru takılması önemlidir. Biz size tüpün valf dibiyle 15 derecelik açıyla ve tüpün dibinden daha yükseğe takmanızı öneririz. Tüpün valf ucu (tarafı) aracın önünü göstermeli ve vanasının tepesi ve tüp etiketi yukarıya bakmalıdır.
    S : Bir Kit’te nitro ve yakıt filtrelerini kullanmak ne kadar önemlidir?
    C : Herhangi bir nitro sisteminin en önemli bölümlerinden bazıları nitro ve yakıt filtreleridir,ve devamlı temizliğine dikkat etmek gerekir.
    S : Diğer performans tercihleriyle mukayese edildiğinde nitro kullanmanın avantajları nelerdir?
    C : Çoğu diğer performans tercihleri sizi istenmeyen duruma düşürür. Ekonomiklik açısından nitro’ya vereceğiniz az miktar para ile bundan daha iyi bir performans alamazsınız. Bir nitro sistemiyle performans ve güvenlik makul bir ücretle temin edilir ve stok motorunuzu da normal sürüşler için muhafaza etme avantajına sahip olursunuz, ve nitro motorunuzu haddinden fazla devir yaptırmaksızın tork gücüne muazzam bir katkısı olur. Bu faktörler nedeniyle motor gücüne sahip olmak için diğer metodlardan daha fazla motorunuzun uzun ömürlü olmasına yardımcı olur.
    S : NOS kitleri motorsiklet, su teknesi veya kar arabaları içinde kullanılır mı?
    C : Elbette. Bu işlemler için ayrıca kataoloğlarımız vardır.
    S : Tipik bir nitro kitinde parçalar ne çeşit bir basınca maruz kalır.
    C : Basınç sık sık 1,000 psi’ı geçer. İşte bu sebepten dolayı NOS sistemlerinde paslanmaz çelikle kaplı teflon hatlar gibi yüksek basınç testlerine tabi tutulan uçak sanayii mamulleri kullanır.
    S : Tüpte ne kadar nitro kaldığını nasıl anlarım?
    C : Kaç libre kaldığını anlamak için tüp tartılmalıdır. Tüp hemen hemen boşken (yaklaşık %20 veya daha az nitro kaldığı zaman) bir şişme etkisi normal olarak hissedilir. Tüplerin üzerindeki etiketlerde boş ve dolu ağırlıkları libre cinsinden yazılmıştır.
    S : Tüpün üzerindeki blow-off emniyet valfinin fonksiyonu nedir?
    C : Bu tüpü fazla doldurmamak için çok önemlidir, yani 10 libre kapasitedeki bir tüp 10 libre’den daha fazla nitro oksid ile doldurulmamalıdır. Haddinden fazla doldurma ve/veya aşırı sıcak fazla basınç oluşturur ve tüpün emniyet subapının atmasına ve tüpün boşalmasına sebep olur.
    S : Ateşleme sistemimi değiştirmelimiyim?
    C : Çoğu yeni model ateşleme sistemleri nitro uygulamalarıyla iyi uyum sağlar. Daha yüksek beygir gücü durumlarında yüksek kalitede yüksek ateşleme sistemlerine bakmak tavsiye edilir.
    S : Aldığım bu kiti nerede taktırabilirim?
    C : Kendiniz veya mekanik bir ustaya taktırabilirsiniz.

    BASINDAN
    ”NOS (NITROUS OXIDE SYSTEM)”

    Günümüz arabalarında ve özellikle spor arabalarda kullanabileceğimiz anında ve istediğimiz zaman 100+ beygir gücü veren bir gaz püskürtme sisteminden bahsetmek istiyorum.
    Bir motor yakıt yakarak çalışır ve genişleme yaparak pistonları aşağıya iter daha fazla beygir gücü elde etmek istiyorsanız daha fazla yakıt yakın böylece motor pistonları aşağıya daha kuvvetlice itecektir çok basit bir sistem. Herşeyden evvel tüm yakıtlar yanabilmek için oksijene gerek duyarlar daha fazla yakıt yakmak için daha fazla oksijen vermeniz gerekecektir. Hemen hemen tüm motor performans ürünleri yakıt ve oksijen akışını arrtırarak gücü yükseltirler.
    Dünya’da, deniz seviyesinde soluduğumuz havanın %78’i Nitrojen (Azot), %21’i Oksijen ve %1’i diğer gazlardan meydana gelmiştir. Nitrous Oxide (N2O) dünya atmosferinde bulunan başlıca iki bileşimden elde edilmiştir.
    NOS = (N2O) yanıcı olmayan soğutucu özelliğe sahip yanma hücrelerine daha fazla oksijen girmesini sağlayan bir gazdır. Basit olarak Nitro aynı zaman dilimi içinde daha çok miktardaki yakıtı yakmamızı sağlar ve bu da artı beygir gücüdür. Enerji Nitrous’dan değil benzinden gelir.
    NOS hakkında bilinmesi gereken en önemli nokta Nitrous’un yakıt olmadığıdır. Yakıt buharlaştığında daha iyi yanar, yakıt yanma yüzeylerini atomizasyon ile daha çabuk buharlaştırırsak yanma yüzeylerini çoğaltarak genişletmiş oluruz. Cool Can ve Intercooler’ın da amacı havayı soğutarak daha yoğunlaştırırmak ve böylece ekstra bir güç meydana getirmektir.
    Nos Nasıl Çalışır: Nos gazı 2 bölüm NİTROJEN (Azot) ve bir bölüm OKSİJEN’den ibarettir. Yoğunluk olarak %36’sı oksijendir. Motorun içerisinde yaklaşık 572 fahrenaytta nitro bölünerek içindeki oksijeni serbest bırakır, bu extra oksijen daha fazla yakıtın yanmasını temin ederek ilave güç yaratır. Nitrojen (Azot) ise yanma işleminin kontrolune yardımcı olarak artan silindir basınçlarına koruyucu kalkan ve nemlendirici etkisi yaparak iç soğuma etkisi ile motor giriş ısısını 60-75 Fahrenayt derece düşürerek iç soğuma etkisi yapar.
    Karburator altına koyulan bir plate ve bu plate’in ortasından geçen püskürtücü hat, bu püskürtücü hatta giren hortumun ucuna takılan meme (ayarlı), NOS ve Benzin Solenoid’i, NOS Hattı, Devre Şalteri ve Atış Şalteri, NOS Tüpü, NOS Sistemini oluşturur.
    Yukarıdaki şekilde de görüleceği üzere sistem; bagaja konulan bir tüpten, motor bölümüne çekilen hat yardımıyla karburator ve emme manifoldu arasına takılan bir plate ve püskürtmeyi sağlıyacak Nos ve Benzin solenoidi ile irtibatlandırılmış sürücünün elinin altındaki bir şalterle (tetik) istediği zaman devreye sokabildiği bir güçtür.
    NOS sistemi genelde hertürlü motorda rahatlıkla kullanılabilir. Pistonlar ufak aplikasyonlarda döküm (cast) olabilir, büyük beygirli aplikasyonlarda (200 ve üzeri HP) ise dövme (Forged) piston kullanılması tavsiye edilir. Nitrous gazı enjektörlü arabalarda memeler yardımı ile her porta ayrı ayrı püskürtülebilir. Çeşitli beygir güçlerine göre sistemleri ve yine bunlarında uygulanacak motor güçlerine göre püskürtme memelerinin çeşitli boyları vardır. Genelde sağlıklı bir uygulama için 1500-2000 RPM’den sonra püskürtme yapmak tavsiye edilir. Daha fazla benzin vermeden Nitro püskürtürseniz motorun normal zamanda kullandığı yakıtın yanma nispetini hızlandırmış olursunuz. Bu da çok geçmeden pistonlarda harabiyet verici detonasyona sebep olur.
    Standart performans parçalarının tamamı motor üzerine ekstra stres koyarak sürekli daha fazla yakıt sarfiyatı yaparlar. NOS sisteminde ekstra stress yakıt sarfiyatı ve sürüş problemi yoktur. Çok yüksek akışlı sistemlerde ateşleme sistemine bazı ilaveler ile (örneğin; avans ve rotar zamanlayıcısı) takılması çok basittir.
    100 HP civarında istenildiği zaman ve anında güç almak için çok çok ucuz bir sistemdir. Türkiye’de Nitrous gazı (N2O), “sanayi gazı” dolum firmalarınca kolaylıkla doldurulabilir ve maliyet açısından en ekonomik beygir gücü sağlayıcısıdır.
    Güvenirlilik: Nos sistemi genelde her ebaddaki motorlarda güvenle uygulanabilir Ana temel standart motorlarda;
    4 Silindirli motorlar 60-100 Hp.
    6 Silindirli Motorlar 75-150 Hp.
    8 Silindirli (Small Block) Motorlar 125-150 Hp.
    8 Silindirli (Big Block) motorlar 150-250 Hp. ekstra Güç artırımını kabul ederler .
    Bu verilen değerler modifikasyon hiç yapılmamış veya çok az yapılmış (cast) normal standart pistonlu ve Kranklı motorlarda güvenle kullanılabilir.
    Fiyat mukayesesi için standart uygulamalı bir nos kiti 600-1250 dolar civarındadır. Nos şu anda Amerikada kullanılan her yüz Amerikan Klasik Spor otomobilinden (Muscle car) 60’nda mevcuttur, ve 50 eyalette yasaldır hiçbir emisyon artığı ürettmezler.
    Türkiye genel distribütorü RPM yine ufak hacimli 1000-1400cc. gibi aplikasyona uygun Sneaky Pete isimli 2-3 sıkımlık sadece tek nos memesi ile işletilen kitlerinde satışını yaptıklarını ve kullanıcılarının memmun olduklarını bildirmişlerdir.fakat çabuk biten tüp sorunu da göz ardı edilmemelidir.
    Genellikle hertürlü otomobile uygulanan Nos sistemleri mevcuttur. Doğru uygulama için yinede teknik servisimize müracatla otomobilinize en uygun kiti seçebilirsiniz.

    BASINDAN
    ”NOS (NITROUS OXIDE) NEDİR?”

    NITROUS OXSIDE YANICI VE PATLAYICI OLMAYAN, SOLUDUĞUMUZ HAVANIN ÇOK DAHA YOĞUN BİR BİÇİMİDİR. DAHA FAZLA YAKITIN YANABİLMESİNİ SAĞLAYAN VE EKSTRA OKSİJENİN İLAVESİNE KOLAYLIK SAĞLAYAN ÖZEL BİR GAZDIR.
    GÜÇ NITRO’ DAN DEĞİL BENZİNDEN ELDE EDİLİR. BASİT OLARAK NITRO AYNI ZAMAN DİLİMİ İÇERİSİNDE DAHA FAZLA YAKIT YAKMAMIZI SAĞLAR VE BU DA ARTI BEYGİR GÜCÜ DEMEKTİR.

    NOS SİSTEMİ NELERDEN OLUŞUR?

    NOS TÜPÜ (DOLU)

    NOS BORUSU + BENZİN BORUSU

    NOS VE BENZİN SOLENOID’ İ (VANASI)

    MONTAJ KABLOLARI VE APARATLARI

    ATIŞ VE HAZIRLAMA BUTONLARI

    NOS ETİKETLERİ

    KULLANIM KLAVUZU

    NOS VE BENZİN MEMELERİ

    BENZİN EMNİYET MÜŞÜRÜ


    HANGİ ARABALARA UYGULANABİLİR?


    TÜM BENZİNLİ VE DİZEL ARABALARDA, 4-6-8-10-12 SİLİNDİRLİ MOTORLARDA, ARACIN GÜCÜNE VE MOTOR HACMİNE GÖRE ÖZEL DİZAYN EDİLMİŞ KİTLER UYGULANABİLİR. ANA PRENSİP OLARAK STANDART MOTORLAR 4 Silindirli motorlar 60-100 Hp. 6 Silindirli Motorlar 75-125 Hp. 8 Silindirli (Small Block) Motorlar 125-150 Hp. 8 Silindirli (Big Block) motorlar 150-250 Hp. EKSTRA GÜÇ ARTIŞINI RAHATLIKLA TOLERE EDERLER. BU DEĞERLERİN ÜSTÜNE ÇIKILDIĞINDA, İSTENEN GÜCE GÖRE DEĞİŞEN FORGED PİSTON, ÇELİK FORGED PİSTON KOLU VE DAHA İLERİ SAFHALARINDA ÇELİK FORGED KRANK GEREKSİNİMİ VARDIR. APLİKASYONUN GENELDE SAĞLIKLI ÇALIŞAN BİR MOTORA YAPILMASI UYGUNDUR YANİ YAĞ YAKAN VEYA ÇOK FAZLA REKTEFİYE EDİLMİŞ MOTORA UYGULANMASI TAVSİYE EDİLMEMEKTEDİR. BİR ÖRNEK VERİRSEK SU’YUN İNSANA BİR ZARARI YOKTUR. FAKAT 5 DAMACANA SU İÇİLİRSE ZARARI KAÇINILMAZDIR. NOS SİSTEMİ DE AYNEN BU ÖRNEKDEKİ GİBİ UZMAN KİŞİLER TARAFINDAN MONTE EDİLİRSE VE MOTORUN KAPASİTESİNE GÖRE SEÇİLİRSE HİÇ BİR ZARARI YOKTUR.

    GÜÇ NASIL ELDE EDİLİR? KULLANIM ŞEKLİ NEDİR?

    NOS KİTİNİN ARACA MONTAJINI MÜTEAKKİP, ELİNİZİN ALTINDA 3 EMNİYET ŞALTERİ VARDIR. BİRİNCİSİ TÜP VANASI, İKİNCİSİ SOLENOİDLERE ELEKTRİK VEREN HAZIR ŞALTERİ, ÜÇÜNCÜSÜ ATIŞ ŞALTERİDİR. TÜP AÇIK İKEN HAZIR ŞALTERİ AÇILIR VE 1500-2000 DEVİR VEYA ÜSTÜNDE SEYREDEN BİR ARAÇTA GAZ PEDALININ ALTINDA VEYA KOLAYCA ULAŞILABİLECEK (ÖRNEĞİN VİTES TOPUZU, DİREKSİYON) ATIŞ ŞALTERİNE BASTIĞINIZ SÜRECE MOTORA NOS VE EKSTRA BENZİN VERİR. GENELDE TÜP BİTENE KADAR BASILABİLİR. FAKAT SAĞLIKLI OLMASI BAKIMINDAN YETKİLİLER 15-20 SANİYEYİ YETERLİ BULUYORLAR. ÇÜNKİ BU YARIŞ MODUNDA ÜRETİLMİŞ BİR SİSTEM OLDUĞU İÇİN, YARIŞLARIN DA EN FAZLA 16-17 SANİYE (0-400 MT.) OLACAĞINDAN FAZLASI GEREKSİZ BULUNMAKTADIR.

    TÜP NEKADAR DAYANIR?

    TÜPÜMÜZ 15-20 SANİYELİK ATIŞLARLA, 10 OZ’ LUK MİNİK TÜP İLE 4-5 ATIŞ 2 LBS’ LİK TÜP İLE 10-15 ATIŞ 10 LBS’ LİK TÜP İLE 20-30 ATIŞ TABİİ BU KULLANILAN KİTE VE MOTORUN HACMİNE GÖREDİR. 10 OZ’ LUK TÜP 50 HP. 2 LBS’ LİK TÜP 60-75 HP. 10 LBS’ LİK TÜP 100-150 HP.ARTI GÜÇ ARTIŞI VERECEK ŞEKİLDE ÖRNEK GÖSTERİLMİŞTİR. TÜP BİTTİĞİNDE TÜRKİYE’ DEKİ TEK REFİLL (DOLUM) İSTASYONU RPM’ DE VEYA SANAYİ GAZI DOLUM TESİSLERİNDE KOLAYCA DOLDURULABİLİR.

    İLAVE HERHANGİ BİR MODİFİKASYONA GEREK VARMI VEYA YAPILMASI GEREKLİMİDİR?

    NOS İÇİN HERHANGİ BİR MODİFİKASYONA GEREK YOKTUR. STANDART HER TÜRLÜ MOTORA KOLAYCA UYGULANIR. ENJEKSİYONLU ARAÇLARDA BASINÇ REGULATÖRÜ NOS DEVREYE GİRDİĞİNDE BY PASS EDİLEREK BENZİN YETİŞTİRMEME GİBİ SORUNLARLA KARŞILAŞILMAZ. KARBURETORLÜ ARAÇLARDA İSE NOS SİSTEMİNİN 10 PSİ’ DAN AŞAĞI OLMAMASI BASINÇ REGULATÖRÜ VEYA EKSTRA BİR BENZİN POMPASI İLE SAĞLANIR. MOTORA YAPILMIŞ OLAN MODİFİKASYONLAR VAR İSE NOS HERZAMAN ARTI GÜÇ VERECEĞİNDEN FAYDASI VARDIR. (EGZANTRİK MİLLERİ, AÇIK HAVA FİLİTRELERİ, CHİP VE ATEŞLEME SİSTEMLERİ GİBİ) DEVİR KESİCİ BULUNAN ARAÇLARDA DEVİR, KESİCİ DEVREYE GİRMEDEN ATEŞLEME YAPILMASI UYGUNDUR.

    MOTORA BİR ZARAR VERİR Mİ?

    TAVSİYE EDİLEN KİTLER MOTORA HERHANGİ BİR ZARAR VERMEZ. (NOS MEMELERİNİN KAPASİTESİ İLE OYNAMAK HİÇ BİR ZAMAN ARTI GÜÇ VERMEZ. SADECE ZARAR VERİR. SİSTEM OLARAK NOS TEK BAŞINA HİÇ BİR ZAMAN GÜÇ VERMEZ. GÜÇ YAKITTAN GELİR. YAKITI SAĞLAYAMAZSANIZ NOS’ UN TEK BAŞINA YAPACAĞI HİÇ BİR ŞEY YOKTUR. NOS İLAVE BİR YAKIT DEĞİLDİR. SADECE DAHA FAZLA YAKITIN YAKILMASINA MÜSADE EDEN BİR GAZDIR. SİSTEMİN EN ÖNEMLİ UNSURU BUDUR. NOS’ U VERDİĞİNİZDE İLAVE YAKIT ORADA YOKSA MOTORUNUZUN NORMAL ZAMANDA KULLANDIĞI YAKITIN YANMA NİSPETİNİ HIZLANDIRMIŞ OLURSUNUZ. BU DURUM ÇOK GEÇMEDEN PİSTONLARDA DETENASYON’ A (HARABİYET’ E) SEBEP OLUR. ONUN İÇİN EN ÖNEMLİ HUSUS , NOS VE BENZİNİ AYNI ANDA ORANLI BİR ŞEKİLDE VERMENİZ GEREKİR. 50 HP. ‘ LİK SİSTEMLERDE MOTORUN BENZİN EMMESİ YETERLİ OLDUĞUNDAN İLAVE BENZİN SOLENOİD’ İNE GEREKSİNİMİ YOKTUR. FAKAT DAHA ÜST ARTI GÜÇLERDE MUHAKKAK İLAVE BENZİN SOLENOİD’ İ KULLANILMALIDIR. ZATEN RPM SİZİN HANGİ KİTİ NASIL KULLANACAĞINIZI VE NE KADAR ARTIŞ ELDE EDECEĞİNİZİ SİZE BİLDİRMEKTEDİR.

    MONTAJI NASIL VE NE KADAR SÜRE İÇERİSİNDE YAPILMAKTADIR?

    • 50 HP. ‘ LİK KİTLER 2-3 SAAT 50 HP. ÜZERİNDEKİ KİTLER YAKLAŞIK 4-5 SAATTE MONTE EDİLİRLER. MONTAJ İSTASYONLARI, ŞU ANDA İSTANBUL VE ANKARA OLARAK HİZMET VERMEKTEDİRLER. KOLAY ANLAŞILABİLİR MONTAJ ŞEMASI İLE GÜN İÇERİSİNDE KENDİNİZ BİLE TAKABİLİRSİNİZ. MONTAJI KOLAYDIR.

    NOS DİĞER PERFORMANS ÜRÜNLERİNE KARŞI NE GİBİ AVANTAJLAR SAĞLAR?

    MALİYET AÇISINDAN NOS MÜŞTERİYE PARASI İLE SATIN ALABİLECEĞİ EN UCUZ BEYGİR GÜCÜDÜR. EKSTRA BEYGİR GÜCÜ ELDE ETMEK İÇİN KARBURASYON, CHİP, PORTING, ROLISHING, TURBO VE EGZOST SİSTEMLERİNE ORANLA MALİYETİ DÜŞÜK VE NORMAL SÜRÜŞ NORMLARINI BOZMADAN VE MOTORA EKSTRA STRES YARATMADAN KULLANACAĞINIZ GÜVENLİ BİR SİSTEMDİR.


    NOS MOTORDA EKSTRA BİR AŞINMAYA SEBEBİYET VERİR Mİ?

    ARTI BEYGİR GÜCÜ SEÇİMİ ANAHTAR NOKTADIR. DOĞRU BİR UYGULAMA AŞINMAYA SEBEBİYET VERMEZ. SİLİNDİRDE ORTAYA ÇIKAN ENERJİ ARTAR VE BUNLARI İDARE EDECEK FARKLI BİRİMLER DE YÜKÜ KALDIRIR. EĞER YÜK ARTIŞLARI ONLARI İDARE EDECEK BİRİMLERİN KAPASİTESİNİ GEÇERSE İLAVE AŞINIM MEYDANA GELİR. NOS HER ZAMAN DEĞİL SADECE İSTENİLDİĞİNDE KULLANILMAK ÜZERE İMAL EDİLDİĞİNDEN FEVKALADE AVANTAJLIDIR. İLERİ DERECEDE BEYGİR ARTIŞI İÇİN DİZAYN EDİLEN KİTLERDE BUJİ VE ATEŞLEME ZAMANLARININ GECİKTİRİLMESİ GİBİ İLAVE AYARLARLA SİSTEME ZARAR VERMEZ. DOĞAL OLARAK BENZİN OKTAN’ ININ DA ARTIRILMASI GEREKEBİLİR.

    NİTRO KİMYASAL OLARAK NEDİR?

    NITROUS OXIDE 2 BİRİM NİTROJEN (AZOT) VE 1 BİRİM OKSİJEN’ DEN İBARETTİR. (AĞIRLIK OLARAK %36’ SI OKSİJENDİR.) MOTOR ÇALIŞMA ISISINDA NİTRO PARÇALANARAK OKSİJENİ SERBEST BIRAKIR. BU EKSTRA OKSİJEN DAHA FAZLA YAKITIN YANMASINI TEMİN EDEREK İLAVE GÜÇ YARATIR. PARÇALANAN NİTRO YANMA İŞLEMİNİN KONTROLÜNE YARDIMCI OLARAK ARTAN SİLİNDİR BASINCINA KORUYUCU KALKAN VE NEMLENDİRİCİ ETKİ YAPARAK OLUŞAN ISIYI DÜŞÜREREK HAREKETİ’ DE ETKİLER.

    TÜP NE KADAR ZAMANDA BİTER?

    BU GENİŞ ÖLÇÜDE KİTİN YAPISINA VE JET MEMELERİNE BAĞLIDIR. ÖRNEĞİN, 10 LBS KAPASİTELİ BİR TÜP 125 HP KİT İLE 7-10 KEZ 0-400 METRE KALKIŞI YAPTIRIR. TABİİ BU SÜRENİN UZAMASI VEYA KISALMASI TÜP ÖMRÜNÜ UZATIP KISALTIR.

    EN İYİ KULLANMA ZAMANI NEDİR?

    SADECE TAMAMEN AÇIK KELEBEKLE (TAM GAZDA) KULLANILMALIDIR. NİTRO TÜM KELEBEK AÇIKLIĞINDA 1500 DEVİR / DAKİKANIN ÜSTÜNDE DE MÜKEMMEL SONUÇ VERİR.

    TURBO İLE UYGULANMASI YARAR SAĞLARMI?

    TAMAMEN, TURBO VE SUPERCHARGERLAR MOTOR İÇİNE HAVA BASARLARKEN SIKIŞTIRIRLAR VE BU DA İÇ ISININ (HARARETİN) ARTMASINA NEDEN OLURLAR. İŞTE NOS BURADA İŞE ÇOK YARAR. 20-30o ISI DÜŞÜŞÜ YAPARAK MOTORU VE İÇERİ GİREN HAVAYI SOĞUTUR VE OKSİJENİ ARTIRIR. BU DA İLAVE BEYGİR GÜCÜ DEMEKTİR. BU TİP TURBO VE SUPERCHARGERLİ ARAÇLAR İÇİN MÜKEMMEL BİR UYGULAMA OLUR.


    NİTRO KATALİTİK KONVERTORE ZARAR VERİR Mİ?


    HAYIR. EGZOSTA MEVCUT OKSİJENİN ARTMASI, AKSİNE KONVERTORÜN ETKİNLİĞİNİ ARTIRIR. BİR ÇOK ÜLKEDE EGZOST EMİSYON YASALARI TARAFINDAN KABUL EDİLİR.




  • alıntı: sadikxp

    Okumayı pek sevmeyiz ama bence çok gezen değil çok okuyan bilir...

    İkinci el araç almanın püf noktaları. 2. el otomobil almaya karar verdiyseniz motorundan şanzımanına, kaportadan döşemeye dikkatle inceleyin...


    Otomobilin motorundan şanzımanına, kaportadan döşemesine kadar dikkatle inceleyin. Mümkünse satın almaya bir otomobil tamircisi ile gidin.
    Otomobilin çalıntı olup olmadığını anlamak için motor ve şase numaralarını, ruhsattaki motor ve şase numaraları ile karşılaştırın. Çalıntı otomobil aldıysanız ödediğiniz paradan olacağınız gibi, çalmadığınızı ispatlayana kadar uğraşmanız gerekecektir.
    Otomobili mutlaka deneyin. Tanıdığınız bir tamirci veya kaportacıya götürüp kontrol ettirin. Kaza geçirip sonradan toplanmış olabilir.
    Vergi numarası uygulaması sayesinde artık ruhsatı üzerinize almamak gibi bir durum söz konusu değildir. Yine de aykırı uygulamalar olabilmekte. Bunun için mutlaka Ruhsat sahibi ile anlaşmaya çalışın.
    Otomobil sahibi ile anlaştığınızda, otoyu ücretini ortaklaşa ödeyeceğiniz bir otoparka teslim edin. Trafik Şube Müdürlüğü’nden otomobilin hilesiz olup olmadığını öğrendikten sonra, otomobilin sahibi ile birlikte otomobili çözün.

    Son zamanlarda rent a car şirketlerinden kiralananlar oto pazarında satılmakta. Bu otomobilleri alan kişiler ise mağdur durumda kalabiliyorlar.Bu nedenle otomobilin sicilini araştırmadan asla kaparo vermeyin.

    ALMAYI DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ OTOMOBİLE BAKMAYA GİTMEDEN ÖNCE:

    Eski elbiselerinizi giyin:

    Yeni elbiselerinizi kirletmekten çekindiğiniz için onlardan çok daha pahalıya malolacak arızaları göremeyebilirsiniz. yanınızda ellerinizi silecek bez ya da kağıt havlu alın

    Diğer gerekli malzemeler:
    Cep feneri

    Bulabilirseniz küçük bir mıknatıs
    Küçük bir not defteri
    Kalem Ekteki çeklist’in (kontrol listesi) fotokopileri
    Bulabilirseniz bir “Buji Anahtarı”

    PÜF NOKTALARI

    Her zaman otomobile bakmaya gündüz gidin!
    Yağmursuz bir hava işinizi daha da kolaylaştıracaktır.
    Eğer mümkünse otomobilin geceyi geçirdiği yere gitmeyi tercicih edin, bu size ilk çalışmadaki sorunları gösterecektir.
    Satıcıya otomobil hakkında hiçbir şey sormaktan kaçınmayın.
    Kontrol için yeterli zaman ayırın, aceleci davranmayın
    Deneme sürüşünü mümkünse 20-50 kilometre hızla bir duvar boyunca yapın, Duvardan yankkılanan ses alışılmamış gürültüleri duymanıza yardımcıı olacaktır. Eğer bir aracınız varsa bu kontrolü daha önceden kendi arabanızla test edip kulağınızı eğitebilirsiniz.

    Satıcıyla randevulaşmışsanız 15 dakika önce gidin, otomobil için yapılan hazırlığı görmüş olursunuz. Mümkünse size yardımcı olacak bir arkadaşınızı yanınıza alın

    DIŞ GÖRÜNÜŞ - KAPORTA

    Otomobilin etrafında gezerek pas çürük ve boya hatalarını görmeye çalışın, ağır hasar görmüş bir arabayı dahi onarmak mümkündür. Ancak mükemmel onarım her zaman mümkün değildir.
    Otomobile her iki tarafından boylu boyunca bakın otomobilin üstündeki yansımalar bozuk olmayan kesintisiz bir hat izlemelidir. Onarım görmemiş bir otomobil, çıtaları düz bir hat izliyor ve boya üzerindeki yansımalar düzgün değildir. Onarım görmüş bir otomobil; kaporta üzerindeki yansımalar düzgün değil.
    Otomobilin kapı ile çamurluk aralarında üst ve alt aralıklarına dikkat edin üst ve alt aralıklar arasında fark olmamalıdır.
    Cam kenarını ve kapı açma kollarını/kilitlerini gözden geçirin; buralardaki boya hatalarını ya da kauçuk/metal aksam üzerindeki boya kalıntılarını bulmaya çalışın, bu tür izler otomobilin tekrar boyandığını gösterir.
    Kapıları açıp kapı iç kenarlarında kilit aksamı, elektrik kablo tesisatı kapı fitili gibi yerlerde boya izleri arayın. Kaputu açıp kaput bağlantı menteşelerindeki cıvata kenarında boya sıyrılma veya yer değiştirme izlerine bakın. Çamurluk ağızlarına, marşpiye altına paslar için bakın.
    Mıknatısınızı otomobilin değişik yerlerine (özellikle köşelerine ve tavanına) yapıştırın; mıknatısın değişik çekim gücü gösteriyorsa, bu boyanın altında macun tabakası olduğunu ve aracın anarıma girdiğini gösterir.
    Otomobilin dört köşesine gidip yukarıdan aşağıya sallamaya çalışın ve bırakın sağlıklı bir süspansiyon (amortisörler) 1-2 kez yukarı aşağıya hareket ettikten sonra duracaktır.
    Aynı akstaki lastiklerin hepsi (ön arka çiftler) aynı marka ve model olmalıdır.
    Otomobile dışardan bakın düz bir zeminde öne-arkaya veya sağa sola yatık duruyorsa yine süspansiyon sisteminde sorun vardır.

    MOTOR (ÇALIŞMAZKEN)

    Kaputu, motor çalıştırmadan açıp motora ve kablo demetlerine dikkatlice bakın yağ sızıntılarını ve sonradan bantlanmış kabloları tespit etmeye çalışın, sonradan bantlanmış kablolar gelişi güzel yapılmış onarımları işaret eder.
    Yağ kapağını açın ve fenerinizle içeriyi görmeye çalışın içerideki parçalar yağlı fakat kurumsuz, temiz olmalıdır.
    Yağ çubuğunu çekip ucundaki yağın rengini kontrol edin yağ eğer yeni ise koyu sarı olması çok önemli değildir. Çubuğun ucundaki yağı parmaklarınızın arasında ezip içinde çok küçük metal parçalar olup olmadığını hissetmeye çalışın; eğer metal parçalar hissederseniz motorun durumu sağlıklı değildir.
    Motor kayışlarını ve su seviyesini kontrol edin. Bunu yapmak için radyatör kapağını açmanız gerekecektir. Bu koşullarda motorun soğuk olduğundan emin olun; sıcak su yanıklara yol açabilir.

    MOTOR (ÇALIŞIRKEN)
    Motoru çalıştırın; kolay çalışıp çalışmadığını kontrol edin, 3-5 dakika gaza basmadan çalıştırın bu sırada olağandışı sesleri dinleyin. Daha sonra 1 dakika yarım gaz verip egzozdan çıkan gazın rengine bakın;
    Mavi renkli gaz motorun yağ yaktığını ve onarıma girmesi gerektiğini gösterir (bu durum satıcı tarafından daha yoğun bir motor yağı 30 numara-konarak veya bir motor katkısı konarak berteraf edilebilir ancak bu durumda da buji kontrolü size gerçeği söyleyecektir.)
    Siyah renkli duman motorun gereğinden fazla yakıt tükettiğini gösterir; motor ve yakıt sistemi bakımsızdır.
    Yoğun beyaz duman silindirlere su karıştığını gösterir, motorun açılması gerekmektedir.
    Motor eğer soğuksa az miktarda beyaz duman ve bir miktar su damlaması normaldir. Çünkü zaten benzinin yanmasıyla bir miktar su oluşur.
    Motor ısındığında rolantide motorun normalin üstünde sarsılıp sarsılmadığını kontrol edin Eğer sarsılıyorsa düzensiz ateşleme veya yakıt kesintisi olmaktadır. Ateşleme sistemi veya yakıt sistemi bakımı gerektirir.
    Motora gaz verdiğinizde egzozdan gelen sesi dinletin patlat susturucu veya egzoz sızıntılarını belirlemeye çalışın.

    SÜRÜŞ TESTİ
    1.vitesi takın ve el frenini bırakmadan otomobili yavaşça hareket ettirmeye çalışın otomobil hareket ederse el freni çalışmıyordur buna dikkat edin. Hareket etmezse el frenini indirip hareket edin. Olağan dışı bir sarsılma olursa debriyajınızda bir sorun var demektir.

    Otomobili hareket ettirdikten sonra hızlanmadan önce henüz 1. vitesteyken yavaşça frene basıp frenlerin çalışıp çalışmadığına bakın. Çalışmıyorsa el freni ile durmaya çalışın.

    Otomobili sürün ve sesini başta belirtildiği gibi dinlemeye çalışın, olağan dışı vuruntu, gıcırtı, tıkırtı gibi sesleri tespit etmeye çalışın.

    Tek seferde 180 derecede dönüş yapabileceğiniz bir yer bulun ve dönerken akslardan gelen sesi dinleyin aks uçları aşınmışsa dönerken tıkırtılar gelecek, otomobil düzeldiğinde bu tıkırtılar kesilecektir.

    Düz bir hatta giderken kontrollü bir şekilde direksiyonu bırakın otomobil sağa sola çekerse rot ayarında bir sorun vardır. Düz bir hatta seyrederken direksiyon düz değilse rot ayarı gerekmektedir. Düzgün bir yolda hızlandığınızda otomobil ve direksiyon titriyorsa lastiklerin balansı bozulmuştur, balans ayarı gerekmektedir. Aynı şekilde hızlandığınızda otomobil sağa sola sapıyor ve direksiyonu kontrol etmekte güçlük çekiyorsanız arka lastiklerden biri inik olabilir ya da ön takımda (rot ve rotiller, akslar, salıncak burçları) sorun vardır. Rot ve balans ayarları bozuk bir otomobili bu ayarları yaptırmadan almayın birçok durumda ayar bozukluklarına bozuk bir parça neden olmaktadır.

    İkinci El Satarken Bunlara Dikkat

    Araç alım satımları internetin yaygınlaşması ile beraber oldukça kolay ve maliyeti düşük hale geldi. Gazete gazete ilan arama, galeri pazar dolaşıp araç inceleme günlerinden sonra internet ortamında oluşan araç havuzlarıyla ne istediğini bilen bilinçli geniş kitleler araç alımı ve satımı yapmaktalar. Peki en kısa yoldan en doğru sonuca nasıl ulaşabilirsiniz? İkinciel araç alımından sonra ikinciel araç satmanın püf noktalarınıda sizin için derledik:
    1. Pazarı İnceleyin
    Aracınız ikincielde değeri olan bir araç mı?
    Bu araçlara talepler nasıl?
    Aracınız çok mu değerli?
    Veya aracınızın kinciel piyasası yok denecek kadar az mı?
    Aracınızı satabilmeniz için fiyatmı kırmanız gerekiyor?
    Önce bilinmesi gerekenlerle başlayalım;
    • Vagon araçlar genellikle küçük boyutlarda mal taşıması yapan çiçekçiler, tamirciler gibi meslek gurupları tarafından tercih edilmektedir.
    • 4 Çekişli ve performans açısından güçlü araçlar gençler tarafından tercih edilmektedir. Araçların kullanım durumları ve yıpranmaları araçlar arası fiyat farkını doğurmaktadır.
    • Üstü açık araçlar ve motosikletler yaz aylarına doğru değerini kazanırken, kışla birlikte pazardaki sirkülasyonu yavaşlar.
    • Pick-up, kamnyonet, panelvan gibi araçlar mal taşıması yapılan şirketler tarafından tercih edildiğinden pazarda devamlı alıcı bulabilen, rekabet açısındanda çok uygun fiyatlara inebilen araçlardır. Araçların kullanım oranları ve amaçları fiyatları etkileyen en önemli unsurdur.
    • Koleksiyon araçları satışı en zor araçların başında gelir, genellikle bu araçları fiyatlandırmak zordur, araç sahipleri araçlarına çok değer verdiğinden fazla fiyata satmak isteyebilirler ayrıca alıcı seçme durumu söz konusu olabilir. Kimi koleksiyoncular ise araca değer vereceğini, iyi bakacağını düşündüğü doğru insanlara arçları çok uygun fiyatlarla satmaktadırlar.Aracınızı satmadan evvel ilk yapmanız gereken internette ilan verilen otomobil ilanlarını inceleyerek kafanızda bir fiyat belirlemeniz olacaktır. Aracınızın model yılına sahip diğer aynı model araçların satış fiyatlarından, verilmiş ilan sayısına aracınızın pazardaki ikinciel değerini anlayabilirsiniz.

    2. Aracınıza Fiyat Biçmek
    Aracınıza fiyat biçerken ilk dikkat etmeniz gereken aracınızın fiyatının diğer araç fiyatlarıyla rekabet edebilecek düzeyde olmasıdır. İlk vereceğiniz fiyat satmak isteiğiniz fiyatın pazarlık payı kadar üzerinde olmalıdır, eğer aracınızı satmak istediğiniz fiyattan satışa verirseniz yapılan pazarlık sonucu aracınızı düşük bir fiyata satmanız muhtemel olabilir. Fiyatlandırmada bir diğer önemli nokta büyük firmaların, marketlerin vb. Ticari şirketlerin ürünlerini pazarlamada uyguladığı psikolojik politikadır. Aracınızın fiyatı 20 milyar ise ve siz fiyata 19 milyar 950 milyon yazarsanız aracınızın talebi 20 milyarlık fiyata gelecek talepten daha fazla olacaktır.

    3. Aracınızı Hazırlayın
    Aracınızı satışa çıkarmadan önce aracınızın görünümünü olabildiğince iyileştirmeniz gerekmektedir.
    Aracınızın görünümünü iyileştirmek için yapabilecekleriniz;
    • Aracınızı yıkayın ve cilalayın, dış görünüş her zaman için ilk dikkati çeken olgudur,
    • Aracınızı inceleyin, araçda vuruk, çizik motorda kulak tırmalayan ses olmamasına dikkat edin.
    • Aracın bakımlarını elinizden geldiğinde kendiniz yapın, aracın bakımı için ne kadar az para harcarsanız aracı satmak için fiyatınızı istediğiniz oranda düşük tutabilirsiniz..
    • Aracın kompartımanını temiz ve mümkün olduğunca ilk halindeymiş gibi tutun, alıcı araca bindiğinde ve test için aracı sürmeye başladığında sizin evinizdeymiş yada kişisel bir mekanınızdaymış gibi hissetmesin, bırakın araç kendininmiş gibi aracı sürsün.
    • Fren balataları, çamur birikintileri dahil tekerlek bölümünlerini çok iyi temizleyin, lastikleri parlatın.
    • Camları içten dıştan, aynaları temizleyin.
    • Gösterge panelinde toz dahi olmayacak şekilde temizleyin, küllükler boş ve temiz olmasına özen gösterin.
    • Aracınızın yapılmış tüm servis bakımlarını alıcıya gösterin, değişen onarılan bakım yapılan parçaların hepsini bildirin, araç alım satımında en önemli konulardan biri dürüstlük ve güvendir.
    • Aracın bakıma, yağ değiştirmeye ihtiyacı varsa alıcı gelmeden önce bunları halledin, araç lımı yapacak kişiler alacakları aracın sorunsuz, uğraştırmayacak olmasına özen gösterirler..

    4. Aracınızı Pazarlayabilmeniz
    Artık aracınız çok iyi görünüyor ve hiç bir mekanik sorunu yok, şimdi sıra aracınızı satabilmek için pazarlama kısmına geçmek. Genelde araç satış ilanı için gazete ilanları kullanılır, pahalı ama sonuç getiren bir yoldur. İnternetten ilan vermek masrafsız olduğu kadar verdiğiniz gazete kadar sonuç verebilecek bir yoldur. İnternet üzerinden ilan verirken bilgilerin düzenine ve doğruluğuna dikkat etmeniz alacağınız sonuçta etkili olacaktır.
    Aracınızı satmakta kullanabileceğiniz bazı yollar:
    • Online otomobil ilanı siteleri, (Araconline.com)
    • Günlük gazeteler,
    • Otomobil pazarları,
    • Dergiler, Haftalık çıkan tüketici ve ilan gazeteleri,
    • Eş, dost, arkadaş yardımıyla
    • Araç camına “Satılık” yazmak,
    • Aracınızı satmak üzere bir galeriye bırakmakBu yolların hepsinde yaratıcılığınızı kullanmanız en önemli unsur, önemli olan en doğru ve ucuz yoldan sonuca gidebilmeniz.

    5. Güven Ortamı
    Araç alım satımında alıcılar her zaman için satıcıların güvenilir, dürüst olmasına özen gösterir. Karşılıklı güven yapacağınız alım – satım anlaşması için olmazsa olmaz bir şarttır. Alıcının bütün sorularını eksiksiz yanıtlamak güvenortamına zemin yaratabilecek durumların başında gelir. Gerçek alıcılar araçla test sürüşü yapmak isteyebilir, eğer alıcının ehliyeti varsa araca beraber binebilir, alıcı aracı sürerken sizde araçla ilgili sorulara daha rahat yanıt verebilir aracın performansını alıcıya gösterebilirsiniz.Bazı alıcılar araçları almadan evvel kendi ustasına gösterirken bazıları aracın servis raporlarını yeterli bulmaktadır. Eğer alıcı aracı kendi ustasına göstermek isterse ustasını araca baktırmak için getirmesinde veya sizin araçla ustaya gitmenizde hiçbir sakınca yoktur.6. Alıcıyla AnlaşmakAraca bakmaya geldiler, test sürüşü yaptılar her şey tamam sıra fiyatta anlaşmaya geldi. Bazıları pazarlık sevmesede illaki başına gelecek bir durumdur.

    "Aracı beğendim, ama..."
    Aracın fiyatından hoşnut olmamanın en belirgin tanımlaması olan bu cümleyi alıcı size söylüyorsa eğer aracın fiyatını yüksek bulmuş demektir. “Aracı beğendim, ama...” bir süre sessizlik olur eğer aracı satmak istiyorsanız “Ne kadar fiyat düşünüyorsunuz?” gibi cümlelerle alıcıya satış yörüngesine geri çekebilirsiniz.

    "Oluru Nedir?"
    Aracın fiyatını yüksek bulmanın daha keskin bir tanımlaması olan bu cümleyi alıcı sarfettikten sonrası size kalmış. Eğer aracı satmaya ihtiyacınız varsa son teklifinizi yapın.

    "Teklifim budur, Kabul mü?"
    Alıcı sizden daha atik çıktı ve pazarlığa ağırlığını koyarak kendi fiyatını sundu, pazarlığın bundan sonraki akibeti sizin pazarlık kabiliyetinize kalmı.

    "Tamam mı? Devam mı?"
    İşte sert kayaya çarptınız, çok kesin bir teklifle karşı karşıyasınız, alıcı blöf yapıyor olabilir ama son fiyatını size bildirerek fazla bir artış yapmayacağının sinyallerini veriyor. Blöf olduğunu düşünürseniz yapmanız gereken teşekkür edip fiyatı kabul edemeyeceğinizi bildirmektir, eğer gerçek alıcı ise yarın sizi gene arayacaktır..

    7. Satışı Sonuçlandırmak
    Trafik belgesinde fenni muayenesi tamam, trafik sigortası ödenmiş TR plakalı aracınızı sattığınız zaman aracın devri için gerekli evraklar;
    • Noter satış senedinin aslı
    • Trafik ve tescil belgelerinin aslı
    • Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi aslı
    • Devir Zeyilnamesi aslı
    • Egzost Muayene belgesi aslı
    • Alıcı şirket ise Oda sicil kayıt sureti aslıdır.Unutmayınız ki doğru alıcı ile araç satış işlemleriniz basit ve hızlı olacaktır

    Otomobildeyken Başınıza Gelebilecek Acil Durumlarda Ne Yapmalı?


    Kaymanın Kontrolü
    Araçlarda kayma lastiklerin yeri tutmamasından dolayı meydana gelir.

    Kaymanın önlenebilmesi çeşitli faktörlere bağlıdır:
    Aracın önden veya arkadan çekişli olması; kaymaya neden olan yol yüzeyinin kaplı olduğu malzeme veya üzerine yayılmış olan materyalin cinsi (kum, yağ, kar, çiğ, vs.) kaymanın şiddetini ve yönünü etkiler. Bunlar araçta başlayan kaymayı önleme açısından önemlidir.

    Arkadan Çekişlilerde:
    Arkadan çekişli araçlarda kayma aracın arka kısmının sağa veya sola savrulmasıyla meydana gelir. Aracın arka kısmı, ön kısma doğru hareket ederek bazı hallerde tamamen dönmesine ve kontrolün tümüyle kaybolmasına yol açar. Bu gibi durumlar, virajlara, aracın yeri tutma limitlerinin çok üstünde girildiğinde veya viraj içinde kuvvetli fren yapıldığında meydana gelir.

    Araçtaki kaymayı kontrol altına almak için:
    Ayağınızı gaz pedalından çekin. Kesinlikle frene dokunmayın. Kayma anı frenden dolayı meydana gelmiş ise Ayağınızı fren pedalından çekin. Debriyaja basmayın ve direksiyonu çok hafif bir şekilde tutun.
    Direksiyonu aracın arka kısmının kaydığı yöne doğru çevirin. Aracın arkası sağa doğru savrulmuş ise direksiyonu sağa doğru çevirin. Direksiyonu çok fazla turda kaymanın olduğu tarafa doğru çevirmekte iyi değildir. Araç bu kez ters yöne savrulabilir. Bu yüzden direksiyondaki hareketler kontrollü ve yumuşak olmalıdır.Önden Çekişlilerde:Önden çekişli araçlarda kaymaya aracın çok hızlı ve ani gazlamalarla -sert hız artırmakla- veya virajlarda ani sürat yükseltilmesiyle meydana gelir.

    Bu durumda:
    Debriyaj ve fren pedallarından uzak durun (Dokunmayın).
    Aracın direksiyonunu dönmek istediğiniz yöne doğru yavaşça çevirin ve sert hareketlerden sakının.
    Aracı durdurmaya çalışmayın, gaz pedalına yavasça basıp çekerek aracın öne olan ivmesini kontrol altına alın.Dört tekerlek Çekişlilerde:Dört tekerde kayma genel olarak ani fren yapımı esasında meydana gelir. Kaygan zemin üzerinde ani fren aracın tekerleklerinin kilitlenmesine ve aracın kilitlenmesine neden olur.

    Kontrol altına alabilmek için:
    Fren pedalından ayağınızı çekin, aracın tekerleklerinin dönmesini sağlayın.
    Debriyaj pedalına dokunmayın.
    Direksiyon hakimiyetini tekrar ele aldığınızda, direksiyonu düz tutarak aracı normal konumuna getirin.
    Frenleri yavaş bir biçimde pompalayarak aracın durmasını sağlayın.

    Hareket Halindeki Aracın Ön Camının Kırılması:
    Hareket halindeki araçlarda, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması kazaya neden olabilir: Cam kırıldıktan sonra öne doğru kaybettiğiniz görüs açısını tekrar kazanmaya çalışın. Elinizle camı kırıp görüşü sağlamaya çalışmayın. Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park etmeye çalışın. Sağ tarafa aracı park ettikten sonra, flaşörleri açın ve dikkatlice aracın dışına çıkın. Aracın cama yakın olan kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı koyarak cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Gazete kağıdı yoksa bez parçası da kullanabilirsiniz. Sonra krikonun arka kısmı ile camı içerden dışarı doğru kırın. Bu işlem üst köşelerden ortaya doğru yavaşça yapılmalıdır. Cam lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Bu durumda takabileceğiniz bir gözlük varsa ne iyi. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin. Bu arada ihmal edilmemesi gereken bir husus, kalorifer deliklerinin elektrikli bir süpürgeyle temizlenmesidir. Ne kadar dikkat edilirse edilsin, deliklere cam parçacıkları düşmüş olabilir.

    Yüksek Hızla Lastik Patlaması:
    Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkası sağa veya sola doğru kaymaya başlar. Ön lastiklerden biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışın. Ön lastiklerden biri patladığı zaman araç lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekilir. Bu durumda direksiyonla, aracı düz bir doğrultuda tutmaya çalışın ve yavaş frenleme ile durmasını sağlayın.

    Derin Sudan Geçmek:
    Taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin içinden geçerken aracınızın hızını kesin. Aracın geçtiği kısımdaki suyun derinliği önemlidir. Genel olarak araçlar, radyatör pervanelerinin alt kısmına kadar suya girebilirler. Normal olarak radyatör pervanesinin yerden yüksekliği 25-30 santimetre arasındadır. Bu mesafe aracın tekerleklerinin orta noktası ile lastiklerin yere değdiği nokta kadardır. Bu ölçümlerden de anlaşılacağı gibi mütevazi bir aile otomobili 25-30 santimlik bir su birikintisinden geçebilecek yetenektedir. Bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürtür. Bu su bombardımanı bujilerin ve distribitörün ıslanmasına neden olur ve araç stop eder. Tam su birikintisinin ortasında da kalır. Suya 1 veya 2. vitesle girin. Böyle yapıldığında su lüzumsuz olarak sağa sola sıçramaz. Sürat yavaş fakat aracın devri yüksek olmalı. Sudan geçiş sırasında vites değiştirmeyin. Geçtikten sonrada frenleri kontrol edin. Frenler sık ve kesik basılarak kontrol edilebilir.<

    b>Araçlarda Yangın:
    Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir trajedi meydana gelebilir. Buharlaşmış benzin tutuşarak deponun alev almasına neden olur. Bir süre sonrada araç infilak edebilir. Araçta duman tespit edildiği an durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmı olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli.Yangın söndürücü varsa kullanılmalı; yoksa, battaniye veya oto kılıfından yaralanılmalı. Bu örtüler alevlerin oksijen alıp büyümesini önleyecektir. Hava almayan alev söner. Olay kum zemin üzerinde meydana gelmişse, alevin üzerine kum atılarak söndürülebilir.

    Hemzemin geçitlerden Geçerken:
    Tren yollarının kara yoluyla kesiştiği geçitlerde çok dikkatli olmak gerekir. Sağa sola bakıp oyalanmadan karşıya geçin. Büyük bir hızla üzerinize gelen trenin durabilmesi için oldukça uzun bir mesafeye ihtiyaç vardır. Araç geçit içinde stop edip kalmışsa hemen yolcuları indirin ve emin bir noktaya geçmelerini sağlayın. Aracı iterek karşıya geçmek mümkün değilse, birinci vitese takın ve kontağı açıp kapayın. Bu şekilde aracın ileri doğru hareketini sağlarsınız. Bu şekilde de hareket ettirmek mümkün değilse, en yakın aracın halatla sizi çekmesini sağlayın...

    Otomobil Kullanırken
    Genelde sürücüler otomobillerine gereken önemi göstermezler. Bu nedenle uzun vadede araçta meydana gelen tahribat, daha önemli boyutlara ulaştığı için, hem emniyet açısından hem de ekonomik açıdan daha büyük masraflar yaratarak tehlike oluşturur. Bazı konularda dikkat edilmesi gereken hususları saymak gerekirse ;Otomobilin periyodik kontrolü sırasında göstergelerin (benzin, yağ, hararet göstergesi gibi) doğruluk payı saptanmalı ve eksilen sıvılar yenilenmelidir.Otomobili uzun süre kızgın güneşin altında bırakmak son derece tehlikelidir çünkü camların kapalı olması iç sıcaklığı arttırıp ön paneli deforme eder. Aynı zamanda bu sıcaklık kapı ve cam kenarlarındaki lastiklerde deformasyon ve çatlamalar meydana getirerek suyun otomobile sızmasına neden olur. Bunu en aza indirmek için sıcak günlerde camları biraz açık bırakmak, lastikleri vazelinlemek gerekir.Otomobili sıcaktan korumak için bilinenin aksine ağaçlıklı bir yere parketmek son derece sakıncalıdır. Çünkü bitkilerden dökülen polen ve benzeri maddeler otomobilin boyasına zarar verir.

    Ani sis baskını:
    İlk sis tabakasına rastlar rastlamaz alınacak önlem ayağı gazdan çekip mutlaka vitesi küçültmektir. Bunu başka hiçbir alternatifi yoktur, aksi takdirde kendinizi çok büyük bir tehlikenin içine atmış olursunuz. Hızınızı azaltıp görüş mesafesinde yolunuza devam edebilirsiniz.Klimalar ufak bir kompresör yardımı ile işler ve motor gücü kaybına sebep olur. Ani akselerasyon gerektiren durumlarda kapatılırsa, güç kaybı önlenmiş olur.

    Kaza Anında
    Otomobilden çıkmadan önce kendinizin güvende olduğundan emin olun.Kaza yerinden sonra değil önce ve diğer araçların sizi görebileceği bir yerde durulmalıdır.Diğer araçları uyarmak için dörtlü flaşörler yakılmalı ve kaza eğer gece meydana gelmiş ise farlar da yakılarak kaza yeri aydınlatılmalıdır.

    Eğer yaralı varsa ilk önce ambulans daha sonra da polis çağırılmalıdır.Kontak kapatılmalı ve kaza geçiren araç etrafında sigara ve benzeri mamuller içilmemelidir.Eğer bir yangın durumu söz konusu ise müdahaleye önce yolcuların bulunduğu bölgeden başlanmalıdır. Daha sonra yangının başladığı yere ve en son da yakıt deposuna müdahalede bulunulmalıdır.

    Gece Yolculuğu Sırasında
    Takip mesafesi 3 saniyeye çıkarılmalıdır. Kesinlikle uykulu ve alkollü halde yola çıkılmamalı eğer gerekiyorsa araç güvenli bir yer park edilip dinlenilmelidir. Eğer karşıdan uzunlarını yakmış bir araç geliyorsa kesinlikle cevaben uzunlar yakılmamalı, kısa aralıklarla selektör yaparak yavaşlayın ve farlara bakmak yerine yolun orta sağına bakın.

    Yağmurlu Havada
    Silecekleri çalıştırmaktan kaçınılmamalı, eskimesini engellemek için ön cam tamamen kapandıktan sonra çalıştırılmamalıdır çünkü bilinen görüşün aksine sileceklerin lastikleri çalışarak eskimez. Görüşünüzün kapandığı bir, iki saniye bile son derece vahim sonuçlar doğurabilirSilecekler sollama esnasında son hızda çalıştırılmalıdır.Kalorifer sistemi ve arka cam rezistansları çalıştırılmalı gerekirse bir bez ile ön cam silinerek görüş alanı yaratılmalıdır.

    Gündüz dahi olsa kısa farlar yakılmalıdır.Kısa aralıklarla araç güvenli bir yerde durdurularak ön, arka farlar, stoplar, sinyaller ve fren lambaları silinmelidir.Su birikintilerine girildikten sonra ıslanan fren balatalarını kurutmak için kısa bir süre frene hafifçe basılmalıdır.Araca binmeden önce ıslanan ayakkabıların acil bir durumda fren pedalından kaymasını engellemek için bir bezle taban kısmı silinmelidir.Yağmurlu havalarda gaza gereğinden fazla basmak, sert bir şekilde frene basmak, ani bir şekilde direksiyonu çevirmek ve debriyajdan ayağın hızlıca çekilmesi kayma hareketini daha kolay başlatacağından bu hareketlerden özellikle kaçınılmalıdır.Yağmurun ilk yağdığı an yol yüzeyinde birikmiş olan toz ve yağlar yolu daha da kayganlaştıracağı için bu dakikalarda hız yavaşlatılmalı ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.Sağanak yağmur esnasında oluşan su birikintilerine girerken aquaplaning (su yastığı üstünde kayma) olayı oluşur. Bu durumlarda direksiyon sıkıca tutulmalı ve hız kesmek için ayak gazdan çekilmeli, frene çok yavaş basılmalı (eğer ABS varsa sonuna kadar basılmalıdır) ve ani haraketlerden kaçınılmalıdır.Özellikle lastiklerinizin dış derinliği 3 mm'den az ise öndeki aracın lastik izleri takip edilerek kayma riski azaltılabilir.

    Kayma Esnasında
    Eğer yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlarsanız ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yavaş yavaş tekrar basın.Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle tekerleklerin kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın, unutmayın dönmeyen ön tekerleklere yön verilemez. Eğer kızakladıysanız hemen fren basıncını azaltın ve tekerleklerin dönmesini sağlayın ama sakin ayağınızı frenden tam olarak çekmeyin (ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir)Unutmayın sizi probleme sokan neyse problemden çıkaracak da odur. Gaza gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız frendeki basıncı azaltın, direksiyonu sert bir şekilde çevirmişseniz direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja basın.

    Yola Çıkmadan Önce
    Lastik havalarının tam ve dış derinliklerinin en az 3mm olup olmadığı kontrol edilmelidir.Ön ve arka emniyet kemerlerinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.Sinyallerin ve farların çalışıp çalışmadıkları kontrol edilmeli eğer aralarında çalışmayan varsa kesinlikle tamir edilmeden yola çıkılmamalıdır.Camlar, sinyaller ve farlar temiz olmalı, görüş tam sağlanmadan yola çıkılmamalıdır.Araçta boşta eşya olmamalıdır. Bunlar ani bir fren esnasında ciddi yaralanmalara sebep olabilir ya da meşguliyet vererek tek başlarına birer kaza sebebi olabilirler.Araçta yangın söndürücü ve ilkyardım çantası bulundurmadan yola çıkılmamalıdır.Kalorifer sisteminin çalıştığından ve hava kanallarının (özellikle ön) açık olduğundan emin olmadan yola çıkılmamalıdır. Özellikle yağmurlu havalarda kalorifer sistemi ve rezistanslar görüşü sağlamada önemli bir etkendir.Silecek suyu, yağ seviyesi, akü su seviyesi kontrol edilmeli eğer eksikse tamamlanmalıdır.

    Aracınıza Kasko Yaptırırken Bunlara Dikkat.


    Hasarınızı en hızlı şekilde ve eksiksiz ödeyecek firmalar ilk tercihiniz olmalı. Firmanın yaptığı poliçede belirtilen aracın değerinin, aracın piyasa değeri ile aynı olmasına dikkat edin.

    Ferdi Kaza Sigortası ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasından verilen teminatlara ve ödenecek primler ile primlerin ödeme tarihlerine dikkat etmelisiniz.

    Ayrıca yapılan poliçedeki genel ve özel şartların iyice okunması gerekmekte. Grev, lokavt, deprem, sel ve benzeri teminatların bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi gerekiyor. Hazine müsteşarlığı tarafından her üç ayda bir belirlenen ve şirketlere bildirilen araç kasko değeri esas alınarak, kasko poliçesinin düzenletilmesi

    Otomobil kullanmada pratik bilgiler


    İçkili olarak otomobil kullanmayın,
    Emniyet kemerinizi mutlaka takınız.
    Farlarınızı gece gündüz açık tutunuz.
    Koltuğunuza oturduğunuzda oturma pozisyonunuza göre direksiyon, yan aynalar ve dikiz aynasını iyi ayarlayın.
    Direksiyonu iki el ile birden tutun.
    Aşırı geniş ve kalın tabanlı, uzun topuklu ayakkabı ile otomobil kullanmayın.
    Yağmurun çiselediği ilk anlarda dikkatli olun.
    Motosiklet ve bisikletlilere dikkat edin, yanlarından geçerken mümkün mertebede yavaşlayın.
    Virajlara girerken hızınızı iyi ayarlayın.
    Aracınızı özellikle ayna ve camlarınızı temiz tutun.
    Takip mesafesini iyi ayarlayın, yakın takip yapmayın.
    Sürüş esnasında vitesi boşa almayın.
    Şerit değiştirme, sollama, yanaşma gibi durumlarda aynaları ve sinyalleri muhakkak kullanın.
    Ön konsola cama yansıması muhtemel hiçbir şey bulundurmayın ve güneşin karşıdan alındığı yolculuklar için yanınızda güneş gözlüğü bulundurun.

    Yağmurlu Havalarda Araç Sürüşü.


    Sollama esnasında aracın silecekleri en yüksek hızında çalıştırılmalıdır.Kalorifer sistemi ve arka cam rezistansları çalışır halde olmalı, görüş alanını kısıtlayacak buharlanma gibi durumlarda bir bez ile görüş alanı yaratılmalıdır.

    Kısa farlar devamlı açık tutulmalıdır. Yoğun yağışlı ve çamurlu yollarda ön, arka farlar, stoplar, sinyaller ve fren lambaları belli aralıklarla silinmelidir.

    Su birikintilerine girildikten sonra ıslanan fren balatalarını kurutmak için kısa bir süre frene hafifçe basılmalıdır. Araca binmeden önce ıslanan ayakkabıların acil bir durumda fren pedalından kaymasını engellemek için bir bezle taban kısmı silinmelidir.

    Yağmurlu havalarda gaza gereğinden fazla basmak, sert bir şekilde frene basmak, ani bir şekilde direksiyonu çevirmek ve debriyajdan ayağın hızlıca çekilmesi kayma hareketini daha kolay başlatacağından bu hareketlerden özellikle kaçınılmalıdır.

    Yağmurun ilk yağdığı an yol yüzeyinde birikmiş olan toz ve yağlar yolu daha da kayganlaştıracağı için bu dakikalarda hız yavaşlatılmalı ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır. Sağanak yağmur esnasında oluşan su birikintilerine girerken aquaplaning (su yastığı üstünde kayma) olayı oluşur. Bu durumlarda direksiyon sıkıca tutulmalı ve hız kesmek için ayak gazdan çekilmeli, frene çok yavaş basılmalı (eğer ABS varsa sonuna kadar basılmalıdır) ve ani haraketlerden kaçınılmalıdır.

    Özellikle lastiklerinizin dış derinliği 3 mm'den az ise öndeki aracın lastik izleri takip edilerek kayma riski azaltılabilir.

    Yorgunluk belirtilerine dikkat!

    Araç kullandığınız son birkaç kilometreyi anımsamıyorsanız, yolda yalpa yapıyorsanız, sık sık esniyorsanız, gözlerini açık tutmakta zorlanıyorsanız, önünüzdeki araca çok yakın kullanıyor ya da trafik işaretlerini kaçırıyorsanız , başınızı tutmakta zorlanıyorsanız, aracı ani duruş ve kalkışlarla sarsa sarsa kullanıyorsanız uyuma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmelisiniz.

    Araç içinde sadece teybi açarak uykunuzun gelmesini engellemeye çalışmayın, camı açabilir, mola vererek trafikten uzak güvenli bir alanda 15- 45 dakika kestirebilir, kısa süreli uyanıklık için kahve vb kafeinli içecekler içebilirsiniz.




  • OTOMOBİL BAKIMI

    Otomobilinizin kış bakımı

    V Kayışına dikkat
    Yaz aylarında genişleyen V kayışı,özelliğini kaybeder. Kayışı germeniz mümkünse gererek kullanın, aksi takdirde kayışı değiştirmek gerekir. Çünkü gevşek kayış şarjı etkiler, vantilatörün devir daimini yavaşlatır. Dolayısıyla otomobilin sağlıklı çalışmasını etkiler.

    Antifrizi mutlaka ölçtürün
    Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifiriz kullanılmalıdır. Soğutma sistemini korozyona karşı korumak için yaz-kış kullanılması gereken antifriz, kışın soğutma sisteminin donmasını önler.

    Hava filtresine bakın
    Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek,temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.

    Fıskıyeleri ayarlayın
    Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabilir. Fıskıyelerin uçlarını bir iğne yardımı ile açabilirsiniz.

    Silecekleri kontrol edin
    Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir. Yazın bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir.. Silecekleriniz aşınmışsa,kendinizden kolayca değiştirebilirsiniz. Böylece yağmurlu ve karlı havalarda görüşünüz önemli ölçüde artar.

    Lastiklerin dış deliklerini kontrol edin
    Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir. Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız, mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin.

    Elektrik sistemini gözden geçirin
    Kışın havadaki nem ortamının artmasıyla, buji kabloları ve distribütör kapağındaki çatlaktan nem girip otomobil çalışmayabilir. Onun için elektrik sistemini kontrol edin.

    Periyodik bakıma rağmen yağa sık sık bakın
    Periyodik bakımların dışında kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Uzun süre kullanılan yağ,motoru koruma özelliğini kaybeder.

    Silecek suyunu ihmal etmeyin
    Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı,cam yıkama sistemini sıfır dereceye kadar,donmaktan koruyabilir. Buzlu havalarda camınızı temizlemek istiyorsanız dikkat.

    Kışın rezistansa ihtiyacınız daha fazla
    Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi, eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir.

    Üşümemek için kalorifere baktırın
    Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir. Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir. Kalorifer hortumları kontrol edilir.

    Yaz geldi, tatil hazırlıkları başladı. Tatil yolculuğunun keyifli geçmesi için yolculuğa çıkmadan önce otomobilinizin bakımını ihmat etmeyin.


    Birkaç küçük bakımla güvenli ve keyifli yolculuk yapmak mümkün.

    Motor yağı:
    Otomobilin motor yağ seviyesi ve yağın durumu mutlaka kontrol edilmeli. Yağ çubuğundaki yağ seviyesi, minimum ile maksimum çizgisi arasında bulunmalı. Eğer seviye minimum çizgisinin altındaysa, motorun üstündeki yağ kapağından, gerekli miktarda motor yağı ilave edilmeli.

    Lastikler:
    Uzun yolda otomobil yüksek hızlara çıkacağı ve daha yüklü olacağı için lastik basınçlarının fabrikanın önerdiği düzeye çıkarılması gerekir. Birçok otomobilin sürücü kapısında ya da bagajda lastiklere hangi yükte ne kadar hava basılacağı belirtilmiştir. Eğer aracınızda bu bilgiye ulaşamıyorsanız, normal basınçtan 2-4 psi fazla basınç uygulayın.

    Fren sistemi:
    Fren hidroliğinin seviyesi de minimum ile maksimum arasında olmalı. Eğer seviye minimumu gösteriyorsa, aynı marka hidrolik sıvısıyla takviye yapılmalı. Ayrıca balataların da kontrol edilmesinde fayda var. Çünkü tatil yolculuklarında otomobiller normaldan daha yüklü olduğu için, frenlere daha çok yük biner. Kampanalı sistemlerde arka balataların durumunu anlamak için otomobilin el frenini çekip yokuş aşağı bırakabilirsiniz. Eğer otomobil hareket ederse balataların değiştirilmesi uygun olur.

    Hava filtresi:
    Hava filtreleri tozlu yollarda daha çabuk kirlenir. Yola çıkmadan önce, hava filtrelerinin kontrol edilip kirliyse mutlaka değiştirilmesi gerekir. Kirli hava filtresi motor performansını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda yakıt tüketimini yüzde 15 oranında artırır.

    Kayışlar:
    Alternatörü, motordan aldığı tahrikle çalıştıran V kayışının gerginliği kontrol edilmelidir. Kayışın orta kısmına parmakla sıkıca bastırıldığıda V kayışı 1.5 santimden fazla ensiyorsa değiştirilmesi gerekir.

    Aracınız tatile hazır, ya siz?
    UZUN tatil yolculuklarında otomobil kullanmak daha fazla dikkat ister. Yolculuk öncesi yediklerinizin yağlı ve ağır olmamasına dikkat edin. Çay ve kahve içerdiği uyarıcı maddeler nedeniyle tavsiye edilir. Bolca sıvı gıdalar almak yararlı olur. Otomobile bindiğinizde, önce doğru oturma ve sürüş pozisyonunu bulun, aksi taktirde sırt ve boyun ağrısı çekmeniz kaçılınmazdır. Bagajı yüklerken ağır yükleri arka koltuğa yakın, hafif yükleri de tampona yakın koyun. Böylece ağırlık merkezi otomobilin ortasına yaklaşır. Konvoydayken sollama yapmak için acele etmeyin. Araç yüklü olduğu için sollama mesafesi uzayacaktır. En azından iki saatte bir mola verin. Her molada tuvalete gidin ve kan dolaşımını düzenleyecek egzersizler yapın. Özellikle kol ve bacak kaslarınızı çalıştıracak eklemlerinizi açacak hareketler yapın

    Otomobiliniz ilk günkü gibi olabilir.


    Otomobiller, baharla birlikte bakıma ihtiyaç duyarlar. Çeşitli firmalar tarafından uygulanan temizlik ve bakım sistemleriyle, otomobilinizi hem bahara hazırlayabilir, hem de ilk günkü haline kavuşturabilirsiniz.

    Yağmuruyla, çamuruyla, güneşiyle, tozuyla, toprağıyla her mevsim sonrasında otomobile baştan aşağı bir makyaj yaptırmak gerekmektedir. Yaz ve Kış yaklaşırken otomobil sahiplerinin yapması gereken öncelikli işlerden biri de otomobile bakım yaptırmaktır. Kışın yağmurda, çamurda her türlü kötü hava koşullarında, Yazın, güneş altında ve toz, toprakta kullanılan otomobillerin bakıma ihtiyacı vardır.İnatçı lekeleri çıkartabilirsiniz.Kış mevsiminde otomobilin altında biriken tortu ve çamurlar, otomobilin yüzeyinde meydana gelen çizikler, bir süre sonra otomobilde paslanmalara yol açar.

    Otomobillerin koltuklarında, döşemelerinde ve diğer yüzeylerinde de zamanla lekeler oluşur. Otomobilinizin iç ve dış yüzeyinde oluşan inatçı lekeleri çıkarmak için oto marketlerde satılan temizlik ürünlerini kullanabilirsiniz.Sadece temizlikle yetinmeyip, otomobilinizi dış etkenlere karşı koruma altına almak istiyorsanız, otomobilinizi koruma sistemleriyle donatmanız gerekiyor.

    Otomobilin üzerinde fabrika çıkışında bulunan şeffaf koruyucu tabakanın yok olmasıyla birlikte, otomobilin boya yüzeyi çevre şartlarına karşı tamamen korumasız kalıyor.Güneş boyanın en büyük düşmanı. Otomobilin yüzeyinde zamanla donuk ve lekeli bir görüntü oluşuyor. Uzaktan bakıldığında pürüzsüz gibi görünse de, yakından incelendiğinde boya yüzeyindeki çukurlar ve tümseklerden oluşan engebeli yüzey görülüyor. Güneşin tehlikeli ultraviyole ışınları da boya yüzeyi için ayrı bir tehlike kaynağı oluşturuyor. Ultraviyole ışınları boya yüzeyine yapışan ve mercek görevini üstlenen yabancı maddelerin yardımıyla yüzeyi yakıyor ve bozulmasına yol açıyor.

    Fırçayla yapılan yıkama boyayı çiziyor. Otomobillerin yüzeyi için bir başka tehlikeyi ise bilinçsizce yapılan temizlik ve bakım hizmetleri oluşturuyor. Otomobilleri güzelleştirmek için uygulanan pasta - cila işlemi gerçekte boya yüzeyi için oldukça tehlikeli bir uygulama. Otomobilin dış yüzeyine uygulanan pasta işlemişse, yüzey üzerinde dairesel çizikler ve aşınmalar meydana geliyor. Piyasada bulunan ve amatör kullanıma yönelik cilalar ise boya yüzeyinin çok kısa bir süre parlamasını sağlıyor. Bu da parlatma işleminin sık sık tekrarlanmasına yol açıyor. Fırça ve kova kullanarak yapılan oto yıkama ise boya yüzeyini çiziyor. Otomobil fırçayla yıkandığında yüzey üzerinde bulunan kirler, çiziklerin içine yerleşiyor.

    Aracınızla uzun yola çıkmadan önce aracınızda dikkat etmeniz gereken unsurlar nelerdir?


    Bu unsurların başında lastikleriniz kontrol etmeniz geliyor. Uzun yola çıkacağınız için yedek lastiğinizide kontrol etmeniz yolda karşılaşabileceğiniz aksiliklere karşı hazır olmanızda etkili olur. Lastik kontrolünde dikkat edecekleriniz lastiğinizin havası ve diş derinlikleridir. Aracınızı yetkili servisine götürerek Rot-Balans ayarlarını, frenlerini, motor yağını, elektrik aksamını ve radyatörde bulunan antifiriz miktarını kontrol ettirin. Aracın silecek lastikleri kontrolü ile silecek suyunun tamamlanması alacağınız önlemlerden bir

    Tatil dönüşü aracınızın bakımı

    Uzun yolcular sonrasında aracınızın belli başı parçalarının bakım görmesi veya değiştirilmesi gerekir.Bu tür bakımlar sürüş güvenliği açısından büyük önem taşırken aracınızın ömrü içinde çok önemlidir.

    Frenler: Otomobilde güvenli sürüşün en önemli faktörlerinden biri olan fren bakımında dikkat edilmesi gereken koşullar şunlardır.Hidrolik seviyesi depo ağzından 1,5 santimetre aşağı seviyesi olarak baz alınmalıdır. Eğer bu seviye altında bir görünüm var ise depo ağzından itibaren olan 1,5 santimetre aşağısına kadar hidrolik ilavesi yapınız. Ayrıca Frenlerde yolculuk öncesine göre bir değişiklik hissediliyorsa kesinlikle servise gidilmesi gereklidir.

    Motor Yağı : Tatile çıkmadan önce motor yağını kontrol etmiş olsanız bile, tatil sonrası mutlaka aracınızla ilgili olarak motorunuzdaki yağı kontrol etmenizde yarar var . bu nedenle yağ eskimiş yada değiştirme zamanı gelmiş olabilir. Motor yağını kontrolünü şu şekilde yapabilirsiniz. Motoru çalışma ısısına getirene kadar çalıştırın yada 5 km bir yol kat ettikten sonra düz bir zemin de aracınızı stop edin sonra 1-2 dakika bekleyin. İlk olarak yağ çubuğunu çıkarın ve iyice temizleyin. Yağ çubuğunu yerine tekrar takın ve çıkartın yağ seviye çubuğu üzerinde yağın olduğu en üst seviyeye dikkat edin çubuğun en alt ve en üst seviye ortasında olmasına özen gösterin. Eğer alt bir seviyede ise yağ ilave edebilirsiniz.

    Hava Filtresi : Az benzinle çok kilometre yapmak için hava filtresinin temiz olması gerekmektedir. Hava filtresi Ülkemizin yollarının tozlu ve çamurlu olmasından dolayı uzun yolculuklar sonrasında mutlaka temizlenmesi veya eskimişse yenisiyle değiştirilmesi gerekir. Hava filtresinin değiştirilmesi zamana bağlı değildir. Buna göre hava filtresi haftada bir yada ayda bir yada yolun durumuna bağlı olarak 10000 kilometrede bir değiştirilir.

    Yıkama : Tatil süresince genellikle otomobillerin temizliklerine gerekli olan önem gösterilmez. Isınmış Asfalttan kopan parçalar mıcırlar ve öndeki araçtan gelen çamurlar aracınızın kaportasına yapışır. Özellikle tabana yapışan bu tip parçalar aracınızın paslanmasını hızlandırır. Bu nedenden dolayı aracınızın kapsamlı bir temizliğe ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.

    Lastiğiniz çok çabuk mu yıpranıyor? Lastiğinizin ömrünü nasıl arttıracağınızı biliyor musunuz?


    Hava Basıncı
    Uygun olmayan hava basıncı ileride tamiri mümkün olmayacak hasarların yanısıra, lastiğin düzensiz ve erken aşınmasına sebep olur. Hava basıncı lastik soğukken ölçülmeli ve mutlaka araç üreticilerinin belirlediği hava basıncı değerlerine uyulmalıdır.

    Rot Ayarı
    Aracınızın mekanik ve süspansiyon sistemlerindeki aksaklıklar nedeni ile direksiyon ve araç yönü aynı olmayabilir. Ön düzen bozukluğu sadece lastiklerinizde ekonomik kayba neden olmakla kalmaz aynı zamanda aracınızın süspansiyon ve döner aksamına da zarar vererek zaman içerisinde yüksek mekanik tamir ve bakım masraflarına yol açar.

    Balans Ayarı
    Jant ve lastiğinizin uygun olarak eşlenmemesi hızlı sürüş esnasında zıplama, vuruntu, salgı, yalpa gibi konforsuzluklar hissetmenize neden olacaktır.

    Rotasyon (Yer Değiştirme)
    Lastiklerinizin, araçta takılı oldukları her değişik pozisyonda değişik aşınma hareketlerine maruz kaldıklarıdan, periyodik olarak yerlerinin değiştirilmesi ömürlerini artıracaktır.

    Diş Derinliği

    Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm'nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli oldugu gibi, bir çok ülkede kanunen de yasaktır.

    Yük Miktarı ve Yükleme Biçimi
    Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istiap hatti) üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına ; yanak,omuz ve topuk bölgelerinde arıza vermesine ve hızlı aşınmasına sebep olur.Dengesiz yüklemeler de lastik ömrü üzerinde olumsuz etki yapar.

    Fren Ayarı
    Fren sistemlerinizi araç üreticisinin tavsiye ettiği aralıklarla kontrol ettiriniz. Ayarsız frenler,lastiklerde düzensiz ve hızlı aşınmalarına neden olur. Ani ve sert frenlemelerde kuvvet dağılımı lastiğe göre farklı olacağından, blok tipi aşınma olması ihtimali artar.

    Araç Kullanım Şartlarına Uygun Lastik Seçimi
    Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır. Araç Hızı Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığını yükselmesi sebebiyle sırt kauçuğu normale göre daha çok aşınma gösterir.

    Lastik Eşlemeleri
    Aracın tüm lastiklerinin aynı ebat ve yapıda olması gerekir. Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve hızlı aşınır.

    Yol ve İklim Şartları
    Düzgün olmayan yol yüzeylerinde ve sıcak yaz aylarında lastik normale göre daha çok aşınma gösterir.

    Lastik Performansı ve Ömürleri
    Bu faktörlere ilave olarak araç kullanıcısının sürüş ve fren kullanım alışkanlıkları ile aracın bakım seviyesi gibi diğer faktörlere de bağlı olarak değişiklikler gösterebilir.

    Kısa Kısa
    Bozuk satıhlarda yüksek hız yapmayın,
    - Uzun yola çıkarken ve araç yüklüyken hava basıncını 2 PSI artırın,
    - Stepne lastiğinizin basıncını da düzenli olarak kontrol edin,
    - Kışın diş derinliğinin 3 mm'den az olması çekişi olumsuz etkiler,
    - Çivili kış lastiği kullanımı özellikle buzlu ve karlı zeminlerde üstün çekiş ve tutunma sağlamakla birlikte; kuru zeminde tam tersi etki yapar,
    - Aracınızı uzun süre kullanmayacaksanız, aracınızı takoza alın,
    - Lastiğinizi parlatmak için petrol ürünleri içeren deterjan veya cilalar kullanmayın. Su ve fırça kullanılarak yapılacak temizlik lastikteki kimyasalların koruyucu bir film tabakası oluşturmasına yardımcı olur,
    - Aynı aks üzerindeki lastiklerdeki farklı hava basınçları, aracın düşük hava basınçlı lastik tarafına doğru çekmesine neden olur,
    - Lastiğinizi kaldırım kenarlarına ve sivri yüzeylere çarpmaktan kaçının,
    - Diş derinliği 1.6 mm ye düşen lastikleri mutlaka değiştirin,
    - Karlı ve buzlu yollarda lastiğinizin hava basıncını 2-3 psi artırın. Bu şekilde karda ve buzda daha iyi bir çekiş elde edersiniz,Kullanmadığınız lastikleri şişirilmiş olarak depolamayın,
    - Subap kapaklarını kapalı tutun,
    - Kış şartlarında lastiklerinizin durumu ne kadar iyi olursa olsun; ani hızlanma ve ani frenden kaçının, daima aracınızı viteste sürün, mevcut lastik izlerini takip edin, önünüzdeki araçla her zamankinden daha uzun mesafe bırakıp, önce vites küçültüp, sonra kısa aralıklarla pompalayarak fren yapın,
    - Lastiklerinizin havasını her zaman lastik soğuk iken tamamlayın,
    - Kış lastikleri kullanımına karar verildiğinde tüm lastiklerin değiştirilmesi tavsiye edilir. En azından çeker akstaki lastikler değiştirilmelidir. Araç üreticisi firma farklı bir öneride bulunmadığı sürece, araçta kullanılan lastiklerin tümü aynı ebatta olmalıdır.

    Klima sisteminin sorunsuz çalışmasının yolu, bakımlarının zamanında yapılmasından geçiyor. Sistemdeki gaz kaçaklarının zamanında farkedilmesiyse klimanın ömrünü uzatıyor ve onarım maliyetlerini düşürüyor.


    Kış mevsimi boyunca unutulan klima, yaz geldiğinde sürücülerin otomobilde en çok ihtiyaç duyduğu donanımların başında geliyor. Ancak kış boyunca ihmal edilmiş, bakımı yapılmamış klima sistemi, sürekli kullanılmaya başladığında sorun çıkartabilir.

    Klima sisteminin sağlıklı çalışabilmesi için yılda üç kez kontrol edilmesi öneriliyor. Klima radyatörünün taş, çarpma gibi darbelerden etkiIenip içindeki gazın boşalması sıkça karşılaşılan arızalar olarak dikkat çekiyor. Uzun süre gazsız kalan ya da eksik gazla çalışan klima görevini yeterince yapmadığı gibi, hasarın daha da büyümesine ve onarım maliyetlerinin yükselmesine yol açıyor. Kış aylarında uzun süre çalıştırılmayan klima sisteminde gaz oturması ya da gaz sızması da sık karşılaşılan sorunlar arasında gösteriliyor. Hiç çalışmayan klimaIarda sorun büyük ölçüde elektrik arızasından kaynaklanırken, çalıştığı halde yeterince soğutamayan klimalarda bunun nedeni çoğunlukla evaparatörde toz birikmesinden kaynaklanıyor.Ülkemiz yol koşulları genelde tozlu olduğundan, varsa polen filtresinin zamanında değişitirilmemesi, klima sisteminin içindeki soğutmanın gerçekleştiği evaparatörde toz birikmesine neden oluyor. Soğuyan hava, biriken tozun tıkadığı klima borularından rahat geçemediğinden, yeterince soğuma gerçekleşmiyor.

    Klima sisteminde soğutmamın oluştuğu nemli bir bölge olan evaparatöre toz zerreciklerinin sızması, zamanla bakterilerin oluşmasına da neden oluyor. Biriken bakteriler, bünyesi alerjiye karşı hassas olan sürücüleri rahatsız ediyor. Evaparatörde biriken bakterileri yok etmek üzere, bu iş için geliştirilmiş antibakteriyel sprey kullanılması öneriliyor. Klima dezenfektasyon spreyi; çimIenme, bakteri, mantar ve küfü önlediği gibi mikro organizmaların yol açabileceği sorunları da çözüyor. Klimalarda RI2 ve R 134a olmak üzere iki tip gaz kullanılıyor. Ozon tabakasına zarar veren R 12 gazının 1995 yılından bu yana Avrupa'da satılan otomobillerde kullanılması yasaklanmış durumda.Bunun yerine, ozon tabakasına zararsız R 134a klima gazı kulIanılıyor. Eski model otomobil klimalarında, kompresörde büyük arızaya yol açtığından yeni tip gazın kullanılması mümkün değil. Ozon tabakasına zarar vermeyen gazın kullanılabilmesi için, klima kompresörünün değiştirilmesi gerekiyor. Ancak yüksek maliyeti yüzünden bu işlem fazla tercih edilmiyor. Otomobilde hangi tip klima gazının kullanılacağıysa, klima kompresörünün üzerinde belirtiliyor.Klima kompresöründe kullanılan yağın da klima gazının niteliğine uygun olması gerekiyor. Yanlış yağ seçimi de kompresörde arızalara neden olabiliyor

    Otomatik Şanzıman Nedir, Nasıl Çalışır, Bakımı Nasıl Yapılır?


    Tork konvektörü, debriyaj, servo, hidrolik sistemi, solenoid, sübap ve vites kademeleri gibi unsurları içinde barındıran alüminyum muhafazaya sahip şanzıman türüdür. Otomatik şanzımanın en büyük özelliklerinden biri üretici firmaların en uygun hızlanma ve tork devirlerini hesaba katarak ayarladıkları vites değişim süreleri ile kullanıcı hatasından oluşabilecek sorunların en aza indirgenmesi ve aracın yakıt ekonomisine katkıda bulunması sağlanır. Her ne kadar otomatik vitesler manual viteslere göre araçların performansını olumsuz yönde etkiliyor olarak bilinsede geliştirilen yeni teknolojilere sahip araçların sahip olduğu otomatik vites seçenekler her geçen gün performans açısındanda daha iyiyi sürücüsüne sunmaya başlamıştır.

    Manuel şanzımanlar motordaki gücü tekerleklere taşırken debriyaja ihtiyaç duyarken otomatik şanzıman bu işi tork dönüşümü yapan yağ içerikli bir sistem aracılığıyla halledilir. Yarı otomatik şanzımanlı araçlarda ise vites değişimi debriyaj olmadan manuel olarak yapılabilmektedir, bu araçlarda ise kavrama elektronik veya vakum sistemi ile kontrol edilmektedir. Otomobilinizin her parçası gibi Otomatik şanzımanda bakıma gereksinim duyar. Aracın ve şanzımanın tipine göre yapılması gereken bakım süreleri aracın el kitabında bulunabilir. Genel olarak uygulanan bakım her 40.000 kilometrede yada 2 yılda bir şanzıman yağının ve filtresinin değiştirilmesidir. Özellikle römork bağlı, hızlı duruş kalkış yapan, dağ bayır inip çıkan sürücüler şanzıman yağının kontrolünü aksatmamalıdırlar. Şanzıman yağı değişimi aslında kendinizin bile yapabileceği, çok fazla teknik bilgi ve ustalık gerektirmeyen bir işlemdir, eğer aracınızla ilgilenmeyi seviyorsanız yağ değişimi sırasında eğlenebileceğinizi bile söylemek mümkün. Bunun için yapmanız gereken aracınızın bakımını yapan servisde ki ustadan bu işin nasıl yapıldığını uygulamalı olarak görmeniz.

    Yaz bitti, araç içi havalandırma filtrelerinizi temizledinizmi?


    Sıcak yaz aylarının yerini yavaş yavaş serin sonbahara bırakmaya başladığı şu günlerde yazın aracınızın havalandırma sistemini etkilemiş polen, spor, toz, toprak ve sanayi dumanı gibi sistemin çalışmasını aksatacak pislik ve tortulardan kurtularak araç kabininin ısıtma, soğutma, havalandırma sisteminin bakımını yapabilirsiniz.Araç kabini hava kanallarının filtresini sık sık temizlemeli ve belli aralıklarla değiştirmelisiniz. Polen alerjisi gibi alerjileri olan kişiler ile araç içinde sirküle eden havanın temizliği açısından bu filtrenin temizliği önem arz etmektedir.

    Aracınız 2000 model veya daha yeni ise aracınız büyük ihtimalle kabin hava filtresi ile donatılmıştır, sürücülerin pek çoğu kabin hava filtresinin varlığından veya araçlarında olup olmadığından bile bihaber olduğundan bakımı aksatılan bu filtre ile tam temizlenemeyen havayı araç içinde solumak durumunda kalabilirler.Aracınızın donanımında kabin hava filtresi olup olmadığını aracınızın el kitabından öğrenebilirsiniz.Temizlenmeyen filtreler araç içersinde kokuya yol açabileceği gibi oluşabilecek tıkanıklarla aracın ısıtma/soğutma sistemine zarar verebilir.

    Aracınızın ünitelerinde yer alan sıvılar ne işe yarar? Ne kadar zamanda bir değişmeli?


    Araçların çalışma unsurlarında önemli görevleri olan yağ, antifriz, gaz, asit ve su gibi araç bünyesinde bulunan sıvılar kaputun altında kendilerine ait haznelere sahipler. Eksildiği zaman tamamlanan yada bakımı yapılan bu sıvıların bakım zaman aralıkları değişkenlik göstermektedir. Araç ve sürücüsü için hayati önem arz eden bu sıvıların kullanma kılavuzu yada talimatnamesine göre belirtilen bakımlarının yapılması gerekmektedir.

    Bahsi geçen kılavuzda depoların litre hacimlerinden hangi sıvının doldurulması gerektiğine, sıvıların kalitesinden işlevine pek çok bilgi sunulmaktadır.

    Aracımızın ünitelerinde yer alan belli başlı sıvılar:
    Motor yağı
    Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur. Yağın kullanma kılavuzuna göre bakımı yapılır.

    Motor yağları hakkında merak ettiğiniz herşey.

    Şanzıman yağı
    40.000 ile 60.000 kilometrede yada 2 yılda bir değiştirilmesi önerilen şanzıman yağının tavsiye edilen bakım / değişim oranları araçların el kitabında mevcuttur.

    Otomatik şanzıman bakımı.

    Direksiyon hidroliği
    Hidrolik direksiyon sistemlerinde kullanılan hidrolik yağı çoğunlukla sorun çıkarmayan sıvıların başından gelir. Her ne kadar sızıntı olasılığı düşük olsada periyodik bakımlarda servis tarafından kontrol edilmeli ve eksikse tamamlanmalıdır.

    Fren Hidroliği
    Özellikle havanın uzun süreli sıcak olduğu yerlerde eskiyen hidrolik yağı kaynama yapabileceğinden ortalama 1.5 yılda bir kez değiştirilmesi gerekmektedir. Sızıntı bile olmasa zamanla fren pistonları ile balataların sıkışması sonucu oluşturduğu boşluğa dolduğundan kendi kendine azalır.

    Klima gazı
    Uzman ve bilgili kişiler haricinde açılmaması gereken ve motor kaput kilidinin arka kısmında bulunan alüminyum borular üzerindeki kapaklardan dolumu yapılan klima gazı kesinlikle yetkili servis tarafından ve uzman kişilerce doldurulmalıdır. Yılda 1 kere kontrolü gereken klima gazının 2 yılda 1 değiştirilmesi öngörülmektedir.

    Antifriz
    Radyatörün paslanması ve soğuk havalarda suyun donmasını engellemek için radyatör suyuna ilave edilen antifriz yılda 1 sefer kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmelidir.

    Cam Suyu
    Deterjan katkılı suyun konması camların temizliği açısından daha olumlu olduğundan saf su yerine katkılı su kullanılması tavsiye edilen Cam Suyu bittikçe eklenerek doldurulmalıdır.

    Araç temizliği nasıl yapılmalıdır, araç nasıl yıkanır?


    Araç temizliği denilince aklımıza ilk gelen olay aracın yıkanmasıdır.Tepeden tırnağa yıkanan bir araç temizliğin en büyük parçasıdır evet ama acaba aracımızı düzgün yıkıyormuyuz?

    Öncelikle araç yıkanması için geçerli bazı maddeleri size bir kez daha hatırlatarak konumuza başlayalım;
    - Aracınızı güneş ışığında yıkamayınız,
    - Aracınızı yıkamak için sabah erken saatleri yada öğleden sonra serin olmasını bekleyin,
    - Aracınızı yıkarken sabun olarak bulaşık deterjanı kullanmaktan sakının,
    - Aracınızı ılık su ile yıkayın,
    - Aracınızı yıkarken yumuşak bir bez kullanın,
    - Aracı sık sık suyla ıslatın,
    - Aracın tamamını bir seferde yıkamaktan, fırçalamaktan sakının. Aracın üstü, önü, arkası ve yanları olarak ayırdığınız bölgeleri sırasıyla yıkayın,
    - Aracınızın cilasını ihmal etmeyin, Oto Şampuan ve bakım ürünlerinin sıkça kullanıldığı Amerika’da araç sahiplerinin yaklaşık %3 ‘ü araçlarını yıkarken kullandıkları sert kimyasal maddeler sahip bulaşık deterjanı gibi otomotiv yıkamak için geliştirilmemiş sabunlarla araçlarına zarar vermekte.

    Araçların yılda 2 sefer cilalanması aracın dış yüzey koruması için tavsiye edilirken sürücülerin % 48 ‘i bu tavsiyeye uymamakta.

    Gelelim aracımızı nasıl yıkayacağımıza;
    öncelikli olarak aracı yıkamadan evvel tekerlek ve jantları yıkamaya, çamurlarını akıtmaya dikkat etmeliyiz. Bu şekilde aracımızın gövdesini ve boyasını tekerlek ve jantlardan çıkabilecek çamur gibi zarara sebebyet verebilecek maddelerden sakınmış oluruz. Beyaz şerite veya üzerinde beyaz yazıya sahip olmayan lastiklerimizi sert bir fırça ile temizleyebiliriz. Jantımızın tipine göre yumuşak veya sert bir fırçayla jantlarımızı temizledikten sonra gövdeyi yıkamaya başlayabiliriz.

    Aracınız için oto şampuanı kullanabileceğiniz gibi boyayı koruyan özel katkılardanda kullanabilirsiniz. Aracın tepesinden yıkamaya başladığınızda size tavsiye edilen yıkama biçimi yıkadığınız alanın işini bir seferde bitirmek, yani hem sabunlamayı hem durulamayı peş peşe yapmak. Tepeyi yıkadıktan sonra aracın yıkayacağınız bölümleri ön, yanlar ve arka olmalı, en az ayda 1 sefer kapı içlerini temizlemelisiniz. Durulama esnasında suyu yukarıdan aracın tüm yüzeyine dağılacak şekilde durulanacak alana tatbik etmelisiniz.

    Aracınızı duruladıktan ve yumuşak bir bezle kuruladıktan sonra dilerseniz aracınıza cila yapabilirsiniz. Cila için dikkat etmeniz gereken en büyük husus aracın yüzeyindeki yabancı maddelerden aracınızı kurtarmanız. Bunun için gelişmiş bir araç temizlik ürünü kullanabilirsiniz. Cilayı nasıl kullanmanız gerektiği cilanın üzerindeki kutuda açıklanmıştır, bu uyarıları dikkate alarak aracınızın cilasını yapabilirsiniz. Cila yaparken dikkat edeceğiniz hususlardan en önemlileri güneş ışınlarından aracınızı sakınmanız ve aracınızın temiz olduğundan emin olmanızdır.

    Buji bakımı ve temizliği

    Ateşleme enerjisini yanma odasına taşıyarak elektrotların arasında oluşan elektrik atlaması ile sıkışmış hava yakıt karışımını ateşleyen Bujilerin maksimum araçların 10 bin kilometre bakımında temizlenmesi, kullanım şartlarına göre 15 bin – 30 bin kilometre arası değiştirilmesi gerekmektedir.

    Bujilerin ömrünü etkileyen unsurlar kötü yakıt ve motor sistemi ayarları olabilir. Genellikle araçların yaptığı teklemeler, artış gösteren yakıt sarfiyatı, geç hızlanma bujiden kaynaklanan sorunlar olabildiğinden bujilerin bakımı ve temiliği önemlidir.

    Bujinizin bakıma veya temizliğe ihtiyacı olduğunu nasıl anlarsınız;

    Bujilerde ki tırnak aralığı kontrol edilmeli, ayar bozuksa fabrika verilerine göre ayarlanmalıdır,

    Bujiler söküldüğünde yağ birikintisi varsa yanma odasına fazla yakıt giriyor demektir,

    Bujinin izolatör ucu, elektrotları ve gövdesinde kurum varsa karbüratör veya enjeksiyon ayarında bozukluk var demektir,

    Buji elektrotları kaynamışsa ve üzerinde yabancı maddeler toplanmışsa, zamansız ateşleme sonucunda aşırı yükleme olmuş demektir,

    Bujiler alınan darbe sonucu hasar görmüşse,

    Buji değişimi veya temizliği sırasında dikkat edilecek hususlar;

    Buji söküldüğünde silindirlere yabancı madde, toz, pislik gitesini önlemek için biraz gevetilip etrafının temizlenmesi,

    Buji çok sıkı takılmış ise dişlilere gelecek şekilde yağlanması ve silindir kafasına zarar vermeden bujilerin sökülmesi,

    Bujileri takarken bujinin ve motorun birbirine temas eden yüzeylerinin temizliği,

    Gevşek takılan bujiler silindir kompresyon basınçlarını düşürdüklerinden motorun çekişini düşürür ve yakıt sarfiyatını arttırır,

    Bujilerin önce elle sonra yeni bujiler için 90 derece eski bujiler için 30 dereceyle anahtarla sıkılması gerekmektedir. Konik yüzeyli bujilerde anahtarla sıkma derecesi 15dir.

    Buji kablolarını temizlik esnasında kontrol ediniz, Buji kablolarında çatlak, yanma, sürtünmeden dolayı aşınma ve üzerinde yağ olmamasına özen gösteriniz,

    Buji kablolarınının birbirine temas etmemesine ve gereğinden uzun olmamasına dikkat ediniz,

    Aracınızın orjinal buji markasını kullanmaya devam etmeye özen gösteriniz,

    Akü nedir? Bakımı nasıl yapılır

    Kimyasal anlamda enerji depolayan ve gerektiğinde bu kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren cihazlara Akü denir.

    Aküler yapı olarak birbirine benzerlik göstermelerinin yanı sıra bir grup elektro kimyasal hücreden oluşmaktadırlar. Bu hücrelerin her birinde bir pozitif, bir negatif elektrot ve bir ayıraç mevcuttur.

    Akü Deşarj edilirken iki elektrotun içinde bulunan farklı materyaller arasında elektro kimyasal bir değişim meydana gelir. Çok basit anlamda, negatif elektrottaki madde oksijenle tepkimeye girerek elektronlarını serbest bırakır, yani daha negatif bir konuma gelir. (Anot reaksiyonu). Aynı zamanda pozitif elektrottaki madde azalır ve elektrot daha da pozitifleşir (Katot reaksiyonu) Elektronlar pozitif ve negatif kutupları birleştiren bir dış devre aracılığıyla elektrotlar arasında dolaşır. Elektronlar pozitif ve negatif elektrotlar arasında hareket ederken farlar, marş motoru gibi bir dış devreyi de faaliyete geçirir. Enerjiyi depolamak için farklı materyaller kullanılabilir ve aküler genellikle o akünün yapısında aktif olarak kullanılan nikel/kadmiyum – nikel/demir – lityum/demir gibi materyalle tanımlanırlar. Diğer akülerse elektrotlarda bulunan diğer tıp materyallerle ve kullanılan elektrolit tipine göre adlandırılırlar. En yaygın olanları kurşun asit aküleridir.Kullanılan aktif materyal, hücrelerin voltajını belirler ve hücrelerin sayısı da akünün toplam voltajını belirler. Bir kurşun asit akünün 2 V. civarında nominal voltajı vardır. Bir çok araba aküsü bu tip 6 hücreden oluşmaktadır. Bu yüzden 12 V. lik bir voltaja sahiptirler. Geleneksel açık aküler elektrolit ile doldurulabilir.Bakım gerektirmeyen aküler doldurulamaz Yeniden bileşim aküleri doldurma gerektirmez, çünkü aküde bulunan hidrojen ve oksijen gazları birleşerek suya dönüşürler.


    Su seviyesi hiç bir zaman plaka seviyesinin altına düşmemelidir.

    Yaz aylarında su daha sık azalacağından kontrolleri sıklaştırmakta fayda vardır.

    Akü kısa devreden korunmalı, üzerlerinde metal bir şey unutulmamalı.

    Ani sıcaklık, soğuk ve ateş tehlikelidir. Patlama olabilir.

    Sarsıntılardan etkilenmemeli, sabitlenme yapılmalı.

    Akü gözlerindeki tapaların havalandırma delikleri açık olmalı.

    Kutup başları, oksitten korunmaları için gres veya vazelin ile kaplanmalıdır.

    Yağ ve yakıtın bulaşmamasına dikkat edilmeli.

    Akü bağlanırken önce pozitif (+), sonra negatif (-) ucu takılır. Sökerken ise bu işlemin tersi yapılmalıdır.

    Su ilave edilirken akü üzerinde bulunan seviyelere dikkat ediniz.

    Dolu (asidi veya suyu olan) aküyü şarjsız bırakmamaya özen gösteriniz.

    Şarj olurken çıkardığı gazlar insan sağlığı için tehlikelidir.

    Ambalajında kullanıma hazır halde bir akü satın aldığınızda akünün uzunca bir zamandan beri yattığını düşünüp akünüzün amperinin en fazla % 10’uyla şarj etmeniz faydalı olacaktır. Eğer asidi konmamış bir akü satın almışsanız, akü yeni yani sıfırsa ilk defaya mahsus sadece özgül ağırlığı 1.285 olan saf sülfürik asit konur. Plakaların üzerini 10-15 mm geçinceye kadar asit doldurulduktan sonra akü en az iki saat dinlendirilir, bu süre akünüzün ömrünü arttıracaktır. Bu işlemden sonra bir kaç günde bir akü gözleri açılarak su (elektrolit) seviyesi kontrol edilmeli seviye düşmüşse sadece saf su ilave edilmelidir. artık bundan sonra asit konmaz.

    Soğuk havalarda akülere neler olduğu konusunda bir çok yanlış kanı mevcuttur. İnsanlar genellikle aküler düşük ısılarda, soğuk havalarda kapasitelerini kaybetmezler diye düşünürler. Ama bu genellikle yanlıştır, kaybederler. Hem de enerji sağlama yetenekleri azalır. Derece düştükçe aküdeki kimyasal reaksiyon yavaşlar. -10C°' den sonra her derece ısı düşüşünde kimyasal reaksiyon süresi ikiye katlanır. Bu yağın soğuk havadaki özelliğiyle kıyaslanabilir. Derece düştükçe yağ akışkanlığını gittikçe yitirir. Kimyasal terminolojide kurşun plakaların içinde durduğu asit , kurşun plakalara doğru kurşun sülfat olmak için içindeki sülfiri harekete geçirir ve bu hareket tekrarlanır, işte belirtilen bu hareket soğuk havalarda oldukça yavaşlar. Soğuk havada rezistans yükseldiğinden, aküden alınan akımın voltajı düşer. Akünün gücü ısı ile temas halinde olduğu zaman azalır (aküler fonksiyonlarını en iyi + 10C° ile +30C° arasında gösterirler) Akünün gücünde aşırı ısıdan dolayı meydana gelen azalma, aküyü soğuk havada kullanmadan anlaşılmaz. Bunun sebebi akünün yüksek ısıda kullanıldığında ortaya çıkan aşınmadır. SORUN, kimyasal reaksiyonun yüksek derecelerde daha hızlanmasıdır. Akü daha çabuk enerji üretir, bu da elektrotlardaki aşınmanın artması demektir. Buna ilaveten gaz oranı yükselir. Su buharlaşır ve aşınmayı daha da hızlandıran asit daha çok yoğunlaşır. Isı sorunu, sadece aracın sıcak iklimde kullanılmasında ortaya çıkmaz. Eğer akü bir ısı kaynağının yanına veya sıcak bir bölüme konulursa akünün ömrü belirgin bir şekilde kısalır. Bu sebepten ötürü, akü sıcak bir ortamda kullanılacağı zaman ısıdan korumak için levhalar kullanılır.Bir kurşun asit aküsü dışardan bir güç kaynağıyla şarj edildiğinde deşarj süresi oluştuğu gibi, elektrotlar zıt yöne giderler. Bunun oluşması için dış güç kaynağının aküden daha çok enerji üretmesi gerekmektedir. Her kurşun asit ünitesi takriben 2V üretir. Bu da şarjın amacına göre 10V' luk bir araba aküsü için her üniteye 2.2-2.4 V ya da toplam 13.2-14.4 V verilmesi anlamına gelir. Bir marş aküsü genellikle aracın kendi jeneratörü tarafında şarj edilir. Fakat hepimizin de bildiği gibi akü herhangi bir nedenle boşalmış olabilir. Yani bir akünün doldurma cihazına ihtiyaç duyduğu an gelmiştir.Aküyü şarj etmek için güvenilir bir şarj cihazı gereklidir ve bu cihaz mutlaka voltaj regülatorü olmalıdır. Bizim genelde uyguladığımızın tersine şarj süreci oldukça karmaşıktır. Bununla birlikte biz sadece aküyü şarj ederken çıkabilecek pratik sorunlarla ilgileniyoruz. Güvenlik açısından kimse piyasada bulunan basit destekleme şarj cihazlarını kullanmamaktadır.

    Aşırı yükleme akünün belirtilen noktanın üzerinde şarj edilmesi ile ortaya çıkan yaygın bir hatadır. Geleneksel akülerde aşırı yükleme hidrojen ve oksijenin birikmesine ve uçup gitmesine sebep olur. Bu gazlar patlayıcı oksi-hidrojen karışımı halini alırlar. Bu yüzden bu işlem daima iyi havalandırılmış yerlerde yapılmalıdır. Aküde gaz oluşurken, dereceyi düşüren ve yoğunluğu arttıran elektrolitten su buharlaşır. Açıkta kalan elektrotlar hasar vermeye meyillidir. Aşırı yüklemede meydana gelen su kaybını tamamlamak için akülere arıtılmış su konulur. Aşırı yüklemeden meydana gelen bu etki genellikle gözle görülmez ve akünün ömrünün kısalması ile sonuçlanır.

    Paslanma Ve Çürümeye Karşı Otomobilinizin Bakımı.

    Atmosferden gelen atıklar, çamur, tuz vb durumlarda aracınızda oluşan pas araçlara zarar veren en önemli unsurlardan biridir. Araçların dış yüzeyleri boya ile bir nebze korunsada açık olarak duran metaller paslanma riski ile karşı karşıyadır. Kaput, bagaj, kapı içleri, yürüyen aksam gibi yerlerde karşınıza çıkabilecek paslanma sorunu rutubet, toz, toprak gibi etkenlerle baş göstermektedir.

    Üretici firmalar genellikle çevre kirlilikleri, çamur, atmosferik atıklar gibi sebeplerle oluşan paslanmaları garanti kapsamı dışında tutmaktadır. Paslanmaya karşı yapabileceğiniz ilk müdahele aracınız yeniyken araç bakım merkelerinin uyguladığı Pas Önleme Sistemlerini aracınıza uygulatmaktır.Aracın taban sacının yalıtımı sık sık kontrol edilmelidir, yalıtım kabarmışsa paslanma tehlikesi baş göstermiş demektir.


    Aracınızın su tahliye delik ve kanallarının açık olmasına dikkat etmeniz,

    Aracınızın alt kısmını periyodik biçimde yıkatmanız,

    Aracınızı yıkadıktan sonra Kapı altları, çamurluk içleri, çamurluk kenarları, bagaj olukları, motor bölümü, marşpiye profillerinin içleri, taşıyıcı sistem profil içleri ile kapı direkleri gibi hassas bölümleri iyice temizlendiğinden ve kuruduğundan emin olmanız,

    Aracınızın kaportasında paslanmaya yol açabilecek küçük vurukları, çizikleri dış etkenlere karşı korumasız hale getirecek pasta cila yerine rötuşlayarak gidermeniz,

    Aracınızı fırça yerine süngerle yıkamanız ve oluşması muhtemel ince çizikleri engellemeniz,
    Aracınızın paslanmasını engelleyecek önlemlerdir.




  • TEKNİK ÖZELLİKLER

    Sağladığı yüksek Konfor, Sürüş Güvenliği ve kolaylıklarla ABC - Active Body Control Sistemi


    Yola tutunmanın ABC'si Yürüyen aksam üzerinde çalışan Mercedes'in mühendisleri ABC (Active Body Control) adlı aktif süspansiyon sistemi ile bir rüyalarını daha gerçekleştirdiler.

    ABC, ilk olarak CL'de kullanılan ve son olarak da S Serisi'ne adapte edilen yüksek teknoloji ürünü bir süspansiyon sistemi. Ayrıca ABC'de modern havalı süspansiyonun yerini klasik helezon yaylı bir sistem almış.

    İki Mercedes karşılaştırıldı:
    ABC'nin işe yarayıp yaramadığını biri bu sistemle donatılmış diğeri ise standart olarak sunulan havalı süspansiyona sahip 2 adet Mercedes S Serisi'nin karşılaştırması ortaya çıkaracak.

    Daimler Chrysler mühendisleri ABC'yi dahiyane bir buluş olarak tanımlıyor. Firmanın ABC (Active Body Control) adını verdiği sistem aktif süspansiyon anlamına geliyor. Mercedes bünyeında ABC üzerinde çalışan mühendisler bu yeniliğin hak ettiği ilgiyi görmemesinden şikayetçi.Yüksek teknoloji süspansiyon sistemi: Mercedes, güncel S serisinde kullandığı Airmatic havalı süspansiyonu da kısa bir süre önce tanıtmıştı. Aradan bir yıl geçmeden, müşteriler ABC isimli yeni bir sistemle tanıştılar. ABC, ilk olarak CL'de kullanılan ve son olarak da S Serisi'ne adapte edilen yüksek teknoloji ürünü bir süspansiyon sistemi. Aradan bir yıl gibi kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen yeni bir süspansiyon sisteminin seçeneklere dahil edilmesi doğal olarak müşterilerin aklını karıştırabiliyor. Ayrıca ABC'de modern havalı süspansiyonun yerini klasik helezon yaylı bir sistem almış.

    Fiyat farkı mantıklı:
    ABC otomobilin yol tutuş ve sürüş özelliklerinde inanılmaz bir iyileşme sağladığından bu opsiyon için talep edilen fiyat farkının (Almanya'da 5 bin 742 mark) mantıklı olduğu görülüyor. ABC sayesinde sürüş konforu ve güvenliği kriterlerinde eşit oranda yüksek bir kalite standardı elde edilmiş. ABC ile donatılmış S Serisi sistemin verimliliğini çok açık bir şekilde ispatlıyor. Otomobil en sert şerit değiştirme manevralarında bile neredeyse hiç yana yatmıyor. Ancak bu özelliklere sahip otomobillerde görülen sert süspansiyon karakteristiği yerine havalı süspansiyona sahip model gibi konforlu bir sürüş de yakalanabilmiş.

    Sistemin sürüş güvenliğine katkısı mükemmel:
    Sistemin sürüş güvenliğine katkısı, Airmatic donanımlı otomobilin zaten başarılı olan sürüş özellikleri göz önünde bulundurulduğunda mükemmele ulaşan bir sürüş özelliğinden bahsetmek mümkün. Hava destekli Airmatic donanımlı S Serisi, limitler zorlandığında karoserindeki sallanma hareketleri eşliğinde yoldan çıkma eğilimi gösterirken ABC'li versiyon yolu çok daha başarılı tutuyor ve direksiyon hareketlerine daha kesin cevap veriyor. Gerçekleştirilen yol tutuş testlerinde aynı izlenim devam ediyor. Oval pistte, slalom parkurunda ve yüksek süratlerde gerçekleştirilen ani şerit değiştirme manevralarında ABC ile donatılmış olan otomobil çok daha güvenli ve rahat bir sürüş sağlıyor. Ancak iki otomobilin de aynı bazı paylaşması limitlerinin birbirine çok yakın olmasını sağlamış.

    Sürücünün az efor sarfetmesini sağlıyor:
    ABC, sürücünün daha az efor sarfetmesini sağladığından avantajlı bir seçenek oluşturuyor. Özellikle ani şerit değiştirme manevralarında otomobilin arkası daha az kayma eğilimi gösteriyor. Ayrıca otomobilin daha az yana yatması sürücünün kendisini güvende hissetmesini sağlıyor. ESP sisteminin daha az ve geç devreye giriyor olması da ABC'nin diğer avantajları. Yan rüzgârdan etkilenme karakterinin test edildiği alanda ABC'nin bir başraısı daha ortaya çıktı. Yandan 90 km/s ile esen rüzgârda (otomobilin sürati 100 km/s) Airmatic sistemli otomobilin tehlikeli bir şekilde şerit değiştirdiği gözlendi. Bunun nedeni ise, yana yatan karoserin hava direncini artırması. Gerçekten de birçok S Serisi sahibi otomobillerinin bu özelliğinden şikâyet ediyor.

    Sağladığı yüksek konfor tartışılmaz:
    Tüm bu olumlu özelliklerinin yanı sıra daha yüksek bir konfor seviyesi sağlaması, ABC'yi daha cazip hale getiriyor. Virajlarda, süratlenme ve frenaj sırasında karoserin sallanma eğiliminin ciddi boyutlarda azalması karşılaştırmada konfor katsayısının artması şeklinde yorumlanıyor. Engebeli zemin sürüşlerinde otomobilin içindekileri daha az sarsması ve sallantı olmaması da olumlu bir etki. ABC'li versiyonda süspansiyonu bir butona dokunarak serleştirip otomobilin virajlarda yana yatma hareketini neredeyse sıfıra indirmek de mümkün. Ancak mühendisler sürücülerin bu güven nedeniyle daha fazla hızlanmalarının söz konusu olmadığını iddia ediyor.

    ABS (Anti Bloke Brake System) Kilitleme Önleyici Sistemi


    Kilitleme önleyici sistemin görevi, kuvvetli frenleme sırasında tekerleklerin kilitlenmesini önlemektir. Yani tekerlekler kaymaya başlamaksızın kilitleme sınırına kadar frenlenmelidir. Bu husus otomobilin tüm özelliklerinde (kuru, buz kayganlığı) sağlanmalıdır

    ABS fren sisteminin fonksiyonu her türlü frenleme koşulu altında aracın;

    stabilitesini,

    direksiyon hakimiyetini,

    optimum şekilde frenlenmesini sağlamaktır.

    Optimum şekilde frenlemenin anlamı, maksimum yol tutuşunu elde ederek frenleme mesafesini optimize etmektir.

    Acil durumlarda fren yapmak gerektiğinde, sürücü;

    önüne çıkan bir engelden kaçabilmeli,

    virajlarda hakimiyeti kaybetmemeli,

    tekerleklerin yol tutuş seviyeleri farklı olsa bile direksiyon hakimiyetini kaybetmemelidir.

    Fren mesafesinin azaltılmasının yanı sıra, ABS fren sisteminin en önemli avantajı, acil frenlemeler esnasında direksiyon hakimiyetinin kaybedilmemesidir. Aşırı hızın neden olduğu tehlikeler, hiçbir ABS fren sistemi tarafından telafi edilemez.

    Sistemin Ana Parçaları
    Devir Sayıcı Verici:
    Devir sayıcı vericileri tekerleklerin dönme hızlarını ölçerler. Tekerleklerle beraber dönen disklerin dişleri sabit konumlu endüksiyon hissedicilerle alternatif gerilim üretirler. Bu alternatif gerilimler ise sinyal şeklinde elektronik kumanda cihazlarına iletilirler.

    Devir sensörleri;
    sürüş hızını, tekerleklerin hızlanmasını, yavaşlamasını ve kaymasını ölçer.

    Sensörlerin çalışması özetle şu şekildedir:
    Manyetik akış çizgileri, tekerlek ile birlikte dönen bir sinyal dişlisinin sensöre bakan dişlerine doğru yaklaşırlar. Dişin varlığına veya yokluğuna bağlı olarak, katı bir yüzeyden boşluğa geçilmesi manyetik akışta değişikliğe sebep olur. Bu değişiklik; sensör terminallerinde bir elektromotor kuvveti ve sonuç olarak da elektronik kontrol ünitesi için bir alternatif elektrik sinyali oluşturmaya yeterlidir.

    Sensörün dahili elemanları (bobin ve daimi mıknatıs) tamamen koruyucu reçine içine yerleştirilmiş olup, plastik bir muhafaza ile çevrelenmişlerdir. Sensör muhafazasına monte edilen bir burç muhafazayı deformasyona maruz kalmadan bağlar. Sinyallerin doğru olarak elde edilebilmesi için sensörün ucu ile dişli arasındaki mesafe araç kataloğundaki değerlerde olmalıdır.

    Elektronik Kumanda Cihazı
    Elektronik kumanda cihazı, devir sayısı hissedicilerden sinyalleri alır değerlendirir ve tekerlek fren silindirindeki optimum frenleme için gerekli olan hidrolik basıncı hesaplanır. Kumanda cihazı hesaplanan değeri hidrolik üniteye aktarır.

    Hidrolik Ünite:
    Hidrolik ünite manyetik supabı ve iletme pompası elektronik kumanda cihazı tarafından devreye sokulur. Böylece fren basıncı ihtiyaca göre tutulur, yükselir, azalır.

    Sistemin Çalışması
    Bir tekerleğin kilitleme tehlikesi doğar doğmaz bu tekerleğin devir sayısı düşer. Bunun için elektronik kumanda cihazı hidrolik üniteye ‘Fren hidroliğini çek’ komutunu verir. Bunun üzerine geri iletme pompası fren hidroliğini tekerlek frenleme silindirinden çekerek basınç tutucu üzerinden fren merkez pompası devresine iletir. Fren basıncının ortadan kaldırılması, tekerleğin kilitleme tehlikesini önler. Aynı anda tekerlek tekrar hızlanır. Elektronik kumanda cihazı tekerleğin yeniden kuvvetli bir şekilde frenlenebileceğini tekrar belirler ve hidrolik üniteye ‘fren hidroliğini gönder’ komutunu verir. Böylece manyetik supap üzerinden basınç tekrar yükselir. Ayarlama (düzenleme) süresi yeniden başlar.Sistemin çalışmasını daha iyi anlayabilmek için kademe kademe incelemek daha iyi olacaktır. ABS fren sistemleri prensipte aynı olmakla beraber pratikte bazı teknik farklılıklar bulanmaktadır.
    Geleceğin Frenleri
    Modern teknolojiler sayesinde günümüzde otomobiller kullanıcılarına daha hızlı, daha emniyetli ve daha rahat bir sürüş imkanı sağlıyor. Bu da fren sistemlerinin, aracın en önemli emniyet parçalarından biri olması nedeniyle sürekli iyileştirilmesi ve aracın yüksek teknolojiye erişmiş diğer sistemleriyle aynı teknolojide hizmet vermesini gerektiriyor.

    ABS, ASR ve FDR sistemleri arasındaki farklar nelerdir?

    Anti-Blokaj Sistemleri (ABS)
    1978 yılında ABS sistemleri Bosch tarafından ilk üretici olarak araçlarda kulanıldı. Günümüzde trafik güvenliği açısından önemli katkılar içermekte ve kritik fren anlarında aracın direksiyon ve sürüş güvenliğini sağlamaktadır.

    Anti-Patinaj Sistemleri (ASR)
    1987 yılında Bosch ilk üretici olarak ABS sisteminin daha gelişmişi olan ASR sistemini piyasaya sürmüştür. ASR sistemi ilk kalkışta ve hızlanmada, tahrik tekerleklerinin aşırı dönmesini engelleyerek, aracın güvenli hareketini sağlar. Bu sistemin diğer kısaltılmış adı ingilizce anlamından dolayı ETC (Electronic Traction Control) olarak da bilinir.

    Araç Dinamik Kontrolü (FDR)
    Her türlü sürüş anında güvenliği sağlamak üzere Bosch 1995 yılında FDR sistemini aktif sürüş emniyetini sağlamak üzere üretime almıştır. Özellikle virajlarda ve ani yol değişikliklerinde FDR sistemi, yıldırım hızı ile motor, şanzıman ve frene müdahale ederek aracın savrulmasını önler. Bu sistemin diğer kısaltılmış adı ingilizce anlamından dolayı DC (Vehicle Dynamic Control) olarak da bilinir.

    FDR sisteminin can noktası olan "devir sensörü" havacılıktan alınmış ve Bosch tarafından otomobiller için modernize edilmiştir. Son yıllarda Bosch bu üç farklı sistemi bir ünitede topladı, bu yeni sistemi ESP (Elektronik Stabilite Sistemi) olarak adlandırdı. Bu sistem sayesinde sürüş güvenliği daha da artırıldı. Bu sistemin diğer bir avantajı da düşük maliyeti nedeniyle, sadece yüksek sınıf otomobillerde değil bundan böyle orta sınıf araçlarda da standart olarak bulunacak olması.Kaynak: Obitet

    Anti Patinaj Sistemi (ASR) Nedir? Ne İşe Yarar?


    Gaza fazla yüklenmelerde araç patinaj yaptığı zaman araba normal hızlanabileceğinden daha yavaş bir şekilde hızlanır. Özellikle çok hızlı bir şekilde kalkmanız gerekirken (mesela bir yoldan karşıya geçeceksiniz, trafik yoğun, bir aralık buldunuz hemen gaza basıp geçmek istiyorsunuz) eğer gaza, panik yapıp da, fazla basarsanız, araç patinaj yapar, ve araç olduğu yerde duruken tekerlekler de fırıl fırıl döner. Bu sistem genelde güçlü motoru olan arabalarda ve özellikle arkadan itişlilerde kullanılır..

    Sistemin Çalışma Mantığı:
    Varsayıyoruz ki gazı köklediniz ve araç patinaj yapmaya başladı. İşte bu anda aşağıdaki şekildeki 2 numaralı sistem aracın ön tekerlerinin arka tekerlerinden daha hızlı döndüğünü anlar ve hemen 4 numaralı fren basıncı algılayıcısını ve 5 numaralı ABS kontrol ünitesini uyarır. Bu üniteler de (siz hala gaza basmaya devam etmekte ısrar ediyorsanız), patinaj yapan tekere fren uygularlar ve patinaj kesilesiye kadar bu işlemi sürdürürler. Bu 1.yöntemdi...

    Diğer yöntem ise patinaj yapan tekere fren uygulamak yerine, gazı kesmektir. Teker patinaja başladığı anda 3 numaralı 'motor kontrol ünitesi', 6 numaralı enjeksiyon pompası ünitesini uyararak gezı kesmesini söyler, o da gazı gerektiği kadar keser ve patinaj önlenir. İşte sistem böyle çalışıyor, ama bu sistem performanslı kalkışları düşündüğünüzde avantajdan çok dezavantaj getirir. Yani bu sistemle gazı kökleyip de kalkarsanız, normal şekilde kendinizin patinaj yaptırmadan kalktığınızdan daha yavaş kalkarsınız.
    Bunun için otomobil dergilerindeki 0-100 testlerinde pilotlar, bu sistemi devreden çıkartırlar. Zaten bu iş arabanın içindeki bir düğmeyle önceden belirttiğimiz gibi yapılabilmektedir. Yani karar size kalmış. ASR en çok karlı, buzlu bölgelerde, ya da çamurlu dağ yollarında iş görür. 4X4 jiplerin de çoğunda da, her zaman 'yağmur demem, çamur demem' mantığı işlemeyeceğinden dolayı, bu sistem bulunur

    Araç performansı, ekonomi ve emisyon hacimleri konusunda beklentileri yakalayan Common Rail sistemi.


    Dizel motora sahip araçlarda bilindiği üzere yakıt direkt olarak silindirlerin içine gönderilmektedir. Yakıtı pistonlara gönderen döner pompanın yerini artık common rail sistemi aldı."kütük" olarak adlandırılan bir dağıtıcıdan silindirlere gönderilen yakıt yakıt her enjektörden silindirin o anlık ihtiyacı kadar motorin geçmesine olanak sağlıyor. Basit mantık olarak yüksek basınç üreten çok güçlü bir pompa, elektronik kontrol merkezi ve geliştirilmiş enjektörlerden oluşan sistem oldukça hassas.
    Ödüllü pek çok otomobilin sahip olduğu motor teknolojisi olan common rail sisteminin bakımında sisteme girebilecek en küçük toz zerreciği bile büyük sorunlara yol açabiliyor. Aracın bakımının yapılacağı yerin çok temiz, dışarısıyla hava akımını önleyen tamamen kapalı bir ortam olması gerekiyor

    Motor gücünü arttırmayı sağlayan yöntemlerden biride standarttan daha yüksek dereceli Egzantrik mili takmaktır

    Milin görevi emme ve egzost sübaplarını kontrol etmektir. En eski ve verimli yollardan biri olan Egzantirik mili modifikasyonu sonucunda %35 e varan güç artışı sağlanabilir.

    Yüksek dereceli versiyonlar, süpapların açılma ve kapanma zamanlarını uzun tutarak yanma odasına birim zamanda daha fazla yakıt ve hava girmesini sağlıyor.

    Dolayısıyla daha fazla yanma gerçekleşiyor. Buda daha fazla güç anlamına geliyor. Milin üzerindeki kamların açıları ve yapışma göre tork yada güç etkileniyor. Sivri kamil miller, süpapları erken açarak torkun artmasını sağlarken, geniş tepeli kamlar gücü artırmak için tercih ediliyor. Yuksek dereceli egzantrik milleri, motorun rolanti devrini de yükseltiyor. Ancan bunu yaparken motorun rolantide dengesiz çalışmasına neden olabiliyor. Verimli bir modifikasyon işlemi için, egzantrik milinin dışında supapların hareketini sağlayan diger mekanik ve elektronik parçaların da geliştirilmesinde yarar var. Örnegin süpaplar, süpap yayları, egzantrik mili kasnakları, beyin programı, ateşleme sistemi gibi.

    LIFT:
    Lift, eksantrik milinin sübaplari ne kadar bastırdığını gösteren değerdir.

    DURATION:
    Sübapin yatağından çıktığı zamanki derece ölçümüdür.

    OVERLAP:
    Giriş ve çıkış subaplarının aynı anda açık olduğu sürenin derecesidir. Giriş eksantrik milinin açılış numarası çıkış eksantrik milinin kapanış numarasına eklenerek hesaplanır.

    POWER BAND:
    Eksantriğin gücünü verimli bir şekilde verebildiği devir aralığıdır.

    Dereceli Eksantrik Mili Ne Kadar Güç Verir:
    Cadde otomobilleri için üretilmiş eksantrikler derecelerine ve kullanıcının seçimine göre 10 bg ile 25 bg arasında güç üretebilecek kapasitedelerdir, yarış otomobilleri için üretilmiş eksantrikler ise çok daha yüksek olarak 80-100 bg'lere kadar güçler üretebilmektedirler.

    Turbonun görevleri nelerdir? Turbo nasıl çalışır?


    Turbonun görevi daha fazla soğuk havayı motora vererek performansı arttırmaktır. Motorda soğuk hava sıcak havadan daha yoğundur. Bu yüzden motordan içeri giren hava ne kadar yoğun olursa içerdeki patlama o derece şiddetli olur. Bu sayede de üretilen güç ve tork da fazlalaşır. Otomobillerin soğuk havalarda daha iyi performans sergilemesinin sebebi budur. Turbo ise daha fazla soğuk havayı motora vererek performansı artırır.

    Turboşarj ve Süperşarj
    Otomobilin performansını en üst noktaya çıkarabilmek için kullanılan iki farklı sistem vardır. Bunlar süperşarj ve turboşarjdır.

    Süperşarj
    Süperşarj aslında basit bir kompresördür. Dışarıdan gelen havayı basınçlı bir şekilde içeri püskürtecek şekilde dizayn edilmiştir. Süperşarjın iki farklı çeşitte uygulanması mümkündür. Emme manifoltu ile throttle body arasına veya throttle body'nin önündeki hava girişine monte edilebilir. Eğer emme manifoltu ile throttle body arasına monte edilirse, enjeksiyon sisteminde mekanik bir değişiklik yapmadan benzin akışının ayarlanması mümkün olur. Bu genellikle yarış otomobillerinde de tercih edilen daha pratik bir sistemdir. Eğer süperşarj throttle body'nin önünd monte edilirse, gelen basınçlı havayı karşılamak için normalden daha yüksek basınçla yakıt püskürtülmesi gerekecektir.

    Çalışma sistemi
    Süperşarjın içindeki kompresör çalışma gücünü yine motor kayışlarından ve dişlilerden alır. Bu çalışma için turboşarja göre daha fazla güç gerektiren bir sistemdir. Ayrıca sağladığı sıkışma sebebiyle motorun çabuk yıpranmasına sebep olmaması için motor kompresyon oranı pistonların değişmesi suretiyle düşürülmelidir.

    Süperşarj daha fazla benzin tüketebilir
    Aynı silindir hacminde ve aynı yanma odalarına sahip iki motordan, süperşarj uygulanmış olan motor aynı büyüklük içinde daha fazla sıkıştırma ile çalışacak ve daha fazla benzin yakacaktır. Buna karşılık turbo uygulamasındaki kadar yüksek güç veremeyecektir.

    Turboşarj'a göre avantajlı
    Turboşarj uygulamasında, turbonun devreye girmesi için yanan gazın geri dönmesi ve türbünü doldurması gerekmektedir. Fakat süperşarj uygulamasında turbonun devreye girmesi için gereken zaman ve motor devri, süperşarjın devreye girmesi için gerekmemektedir. Gaz pedalına ilk basıldığı anda açılan süperşarj, en alt devirden itibaren gücünü gösterecektir.

    Turboşarj
    Turboşarj, egzoz gazı ile çalışan bir süperşarj olarak tanımlanabilir. Gücünü süperşarj gibi kayışlardan ve dişlilerden değil, egzoz gazının basıncından alır. Yanma odasında patlayan hava benzin karışımı, gaza dönüşerek egzoz süpaplarından egzoz manifoltuna doğru itilir. Bu aşamada egzoza giden gazın basıncı, yol üzerindeki turbonun pervanesini döndürür ve bu yönlü pervane sayesinde gazın önemli bir kısmı türbüne girer.

    Türbün dolar
    Türbün basınçlı gazla dolduğu andan itibaren ters yöndeki kompresör pervane de basınçla dönmeye başlar. Gazı, basınçlı bir şekilde, dışarıdan alınan ve emme manifoltuna giren temiz havanın üzerine püskürterek motora giren toplam hava yoğunluğunu ve basıncını normalin yaklaşık yüzde 50 daha üstüne çıkarır. Bu da içeri giren havanın benzinle birlikte ateşlendiğinde çok daha şiddetli bir patlama gerçekleştirmesini sağlar.

    Motor patlayabilir
    Süperşarjda olduğu gibi, turboda da motor kompresyon oranı atmosferik motorlara göre daha düşük tutulmalıdır. Aksi takdirde yüksek basınçtan dolayı motor çabuk yıpranacak ve hatta çok zorlandığı durumlarda motorun patlama riski ortaya çıkacaktır. Turbo uygulaması, motorun pistonları ve gerekiyorsa diğer aksamının da uygun şekilde değiştirilmesi suretiyle yapılmalıdır. Gücün yüzde 50'lere varan artışına dayanma ihtimali zayıf olan şanzıman ve aktarma sisteminin de değiştirilmesi gerekebilir.

    Kullanımdan sonra soğutulması şart
    Turbo motorlar kullanılırken dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise otomobili yüksek devirlerde kullandıktan sonra motor stop edilmeden önce kısa bir müddet de olsa rölantide çalıştırılarak, türbünün boşalması ve soğumasına izin verilmesidir. Aksi takdirde gazın sirkülasyonu esnasında türbün boşalmadan bir miktar gaz içerde hapsolacak ve zaman içinde turboyu ciddi şekilde yıpratacaktır. Turbo uygulamasının motorda çok daha fazla yük ve yüksek ısılara yol açacağı ve bunun için intercooler uygulamaları veya diğer soğutma yöntemleri gerektiği unutulmamalıdır.

    Fabrika çıkışı otomobillerde kullanılıyor
    Turbo uygulaması özellikle ülkemizdeki otomobil modellerinde süperşarjdan daha yaygındır. Bu uygulamanın bir çok zaman Avrupalı standart otomobillerde fabrika çıkışı uygulandığı da görülmektedir. Örnek olarak VW'nin 1.8 litre hacimli 125 beygir güç üretebilen motoruna uygulanan çok küçük türbünlü bir turbo ile 1.8T motorunu yarattığı ve 150 beygir güç ürettiği bilinmektedir.




  • Az Benzin İle Çok Kilometre Yapmanın 5 Yolu

    Kontrol, Temizlik, Ayar, Değişiklik Ve Tamir

    Soğuk motorun rölanti devrini kontrol eden hızlı-rölanti egzantrik ayarı yüksek ise benzin sarfiyatında artış sağlar. Deniz seviyesinden yükseldiğiniz her 360 metrede hava / benzin karışım oranında yüzde 1,25'lik bir azalma olur ve hava inceldiğinden karışım zenginleşir, bu durumlarda karbüratörün fakir karışım verecek şekilde ayarlanması ve deniz seviyesine inildiğinde artacak hava yoğunluğundan karbüratör ayarını zengin karışıma göre ayarlamanız yakıt sarfiyatınızı azaltabilir.

    Motor soğukken çalıştırıldığında keskin bir benzin kokusu alıyorsanız büyük ihtimalle cigle zengin karışım verecek şekilde ayarlanmıştır, bu ayarın düzeltilmesi hem motorunuzun alışmasını kolaylaştıracak hemde yakıt tüketiminizi azaltacaktır. Cigle kelebeği elektrikli olan araç sahipleri ise araccın motoru ısındığında kelebeğin tam açılıp açılamadığını kontrol etmelidirler. Benzin sarfiyatını arttıran bir diğer etken sıkı veya tutukluk yapan gaz pedalıdır, pedal yukarı-aşağı düzgün hareket edebilmelidir, yumuşak veya sert olmamalıdır. Aracı kullanırken gaz pedalının altında bir yumurta varmış gibi pedala basarsanız ve araca gazı yedire yedire verirseniz sarfiyatınızı azaltmanıza sebebiyet verecektir.

    Bujiler benzin sarfiyatını azaltan en önemli motor ekipmanından birisidir, her 10.000 kilometrede bir sefere mahsus bujilerin temizlenmesi ve gerekiyorsa bujilerin değiştirilmesi önemlidir.

    Benzin sarfiyatının azalmasını sağlayacak bir diğer etken tam şarjlı aküdür. Tam şarjlı aküler voltaj regülatörü şarj dinamosunun verdiği elektriği en aza indirerek şarj dinamosunun emdiği beygir gücünü azaltarak morun çekişini arttırır. Ayrıca tam doluyken silindirlerde tam yanmayıda sağlayan akünü bakımıda önemlidir. Akünün su seviyesini kontrol etmeniz, akü üzerinde kısa devreye sebebiyet verecek durumlardan sakınmanız, yağ yakıt gibi sıvıların aküye bulaşmamasına dikkat etmeniz, aşırı ve ani sıcaklıktan ve soğuktan akünüzü korumanız, ateşten sakınmanız akünüzün ömrünü arttıran hususlardır.

    Motor bakımı ise sarfiyat azartan bir diğer sebeptir, aşınmış segmanlar motorun kompresyon oranını düşürürken yağ sarfiyatını arttırır, kompresyon basıncı düşen motorun çekişi azalır ve yakıt sarfiyatı artar. Motorun bu arızasını gidermek için motorunuzu sokacağınız revizyon büyük maliyetler çıkarabilir. Aracın egzost sisteminde tıkanıklık olmamasına dikkat etmeniz gerekmektedir, egzostda olabilecek tıkanıklıklar karşı basıncı yükselteceğinden motorda çekiş düşmesine sebebiyet verir. Motorunuzun silindirine kapak contasından basınç kaçmasını önlemek için silindir kapak cıvataları iyice sıkılmış olmalıdır.

    Egzost sistemi hariç tıkanık olmamasına dikkat edeceğiniz diğer yer karter havalandırma borusudur, tozlu yollarda bu boru tıkanarak karter havalanmasını engeller ve karter içindeki hava ve yağ buharları dışarı sağlıklı atılamadığından basınç yükselmesi olur ve bu basınç pistonların hareketine etki ederek motor gücünde düşüşe ve harariyete sebebiyet verir.Motora takılı kayışların gerginliği iyi ayarlanmalıdır, fazla sıkı olan kayış ayarı motora fazla yük bindireceğinden motor yükü taşıyabilmek için daha fazla yakıt tüketir. Otomatik vitesli araçlarda uzun süre düşük viteste gitmek fazla yakıt sarfiyatına sebep verir, şanzımanın roketleme zamanı ayarı kontrol etmeli, bu ayarın düzgün ve emniyetli olmasına dikkat edilmelidir.

    Otomatik şanzımanlarda roketleme tereddütlü, ani kavrama veya inleme, kaydırma şeklinde yüksek vitese geçiyorsa şanzıman kontrol edilmelidir. Normal şanzımanlarad ise benzin sarfiyatını arttıran etken kaçıran debriyajdır. Debriyaj tamamen yerine oturmadığı için motorun ürettiği gücü tam olarak transfer edemeyerek yakılan yakıtın boşa gitmesine sebebiyet verir. Debriyaj balatası aşınmadığı durumlarda debriyaj ayarı ile kaçırma kolaylıkla önlenebilir.Az benzin yakmak için temizliğine dikkat edilmesi gereken en önemli ekipmanlardan biri hava filtresidir. Hava filtresi kirliyse karbüratöre giren havada azalma olur ve daha fazla benzin emilir. Hava filtresi zamana bakılmaksızın kontrol edilmeli, temizlenmeli veya gerekiyorsa değiştirilmelidir.

    Aracınızın ayakları olan tekerleklerin rulman yataklarının sıkıştırma oranını kontrol etmelisiniz. Gerektiğinden fazla sıkılmış olan rulman yatakları tekerleğin dönüşüne ve frenlemeye mani olarak hem lastiklerin çabuk aşınmasına sebebiyet verir hemde sürüş emniyetini tehlikeye atar.

    Ayrıca aracın rot ayarı bozuksa benzininizin bir kısmı aracın bu bozukluklardan oluşan sürtünme ve sürüklenmelerini engellemek için harcanır. El freninin ayarıda ayak freni gibi önemlidir, çok sıkı yapılmış ayar tekerleği tutar ve balataların kampanaya sürtünmesine sebebiyet verir.Aracınızın kaportasında yapacağınız modifikasyonlara dikkat ediniz, aracın aerodinamik yapısını bozacak değişiklikler ile yakıt sarfiyatı artacaktır.

    Bagajda lüzumsuz ağırlık yapan nesnelerden sakınınız, aracın havaya karşı göstereceği direnç azaldıkça gidilen yol artacağından aracın dış yüzeyinde yapıyı bozacak değişiklikler yapmaktan kaçınınız.

    Az yakıt tüketmenin püf noktaları, yakıt tüketimini minimuma indirmek elinizde

    Akaryakıt fiyatlarına her geçen gün periyodik olarak gelen zamlar herkesi canından bezdirdi. Yakıt tüketimini minimuma indirmek elinizde. Eğer otomobiliniz son günlerde fazla yakıt tüketmeye başlamışsa vakit geçirmeden servisinizin yolunu tutun. Çünkü birkaç küçük önlemle yakıt tüketimini kontrol altında tutabilirsiniz.

    Tedbirinizi almadan önce otomobilinizdeki onarılması gereken yerler hakkında teşhisinizi doğru koyun. Bazı basit onarım teknikleri ile aşırı yakıt tüketiminde tasarrufu kolaylıkla sağlayabilirsiniz. Bütün iş bunun yöntemini iyi bilmekte yatıyor.

    Aracınız fazla yakıt harcıyor mu?
    Otomobilin konforu, çekişi, aksesuarlarının nasıl olduğundan önce, belki de ilk sorulan soru bu. Çoğumuz, süper ama kilometre başına fazlaca yakıt tüketen bir otomobille dolaşmak istemez. Lüksünün yanında, yakıt tüketimi de otomobillerin tercih edilirliğini arttırıyor. Öte yandan hep merak edilen konular, aracın ne kadar benzin yaktığı, eğer fazla yakıyorsa bunun nedenleri ve yakıt tüketimini en aza indirmenin yolları oluyor.

    Örneğin aşağıdaki belirtileri hissettiğinizde, aracınızın fazla yakıt yaktığını anlarsınız.Nasıl anlayacaksınız?
    • Motorun çekişinde azalma olur.
    • Egsoz gazı siyah, göz yaşartıcıdır, benzin kokar.
    • Egsoz kuyruk borusu içinde karbon isi oluşur.
    • Egsozda patırtılı sesler olur
    • Motor soğukken kolay, sıcakken güç çalışır.
    • Bilinen miktarda benzinle yapılan kilometrede azalma olur.

    Teşhisi doğru koyun Aracınızın fazla yakıt yakıp yakmadığının tespitini yapmak için, bir litre benzinle kaç kilometre yol gittiğinizi bilmeniz gerekiyor. Bunun için yakıt deponuzu, tabanca otomatik olarak yakıtı kesinceye kadar doldurun. Bu sırada kilometre saatinizi okuyun.

    Diyelim ki; 58.500 km.'de olsun belirli bir yol gittikten sonra aynı istasyonda ve aynı tabancadan yine tabancanın otomatik durmasını esas alarak deponuzu bir kere daha tam doldurun. Kaç litre benzin aldığınızı bir kenara yazın. Kilometre saatini tekrar okuyun. Toplam kilometre 58.750 ve deponun aldığı benzin 25 litre olsun.

    Şimdi toplam kilometreden, ilk toplam kilometreyi çıkartırsak (58.750-58.500=250) gittiğimiz toplam kilometre bulunur (250 km). Bunu aldığınız yakıt miktarına böldüğünüzde (250:25=10) aracınızın bir litre yakıt ile kaç kilometre yol gittiği ortaya çıkar.

    Bir araçta yakıt tasarrufundan bahsetmeden önce, fazla yakıt harcamasının nedenlerini açıklamak yerinde olur. Aracın fazla yakıt harcamasının nedenlerini iki grupta toplamak mümkündür. Birincisi araçtan kaynaklanan kusurlar, ikincisi ise sürücüden kaynaklanan kusurlar. Araçtan kaynaklanan kusurlar: Aşağıdaki tavsiyelerin bir kısmı bakım teknisyeni tarafından yapılabilir. Ama sizin tarafınızdan yapılabilecek basit onarım ve bakımlar da vardır. Bu bakımlar kesinlikle rasgele bir tamirciye değil uzman ve yetkili bir servise yaptırılmalı.

    Bu bakım ve kontroller:
    1. Motorunuzun ayar ve bakımlarını (her 5.000 km.'de) ve uzman kişilere yaptırın.

    Bu ayar bakımlarında;
    • Hava filtresinin temizliğine dikkat edin. Tıkanmış hava filtresi yakıt tüketimini arttırır.
    • Hava filtresini yaz veya kış durumuna göre takın.
    • Distribütör platin ayarını katalog değerine ayarlatın. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
    • Akümülatör ve bağlantı kablolarının bozukluğu motor verimini düşürür. Değerinde olmaması yakıt tüketimini arttırır.
    • Bujilerin arızalı ve ayarsız olması yakıt tüketimini yüzde 10 arttırır.
    • Karbüratörün bakımın yaptırın.
    • Rölanti devri katalog değerinde olmalı. Yüksek devir yakıt tüketimini arttırır.
    • Bakım teknisyeninizin, rölanti devri ayarını gaz analiz cihazı ile yapılmalı. Sıkı ve tutukluk yapan bir gaz pedalı yakıt tüketimini artırır.

    2. Fren balataları ayarsız ve sıkı ise tekerlek dönüşü zorlanır. Yakıt tüketimi artar.
    3. Debriyajın kaydırması yakıt tüketimini arttırır.
    4. Ön düzen ayarlarını her 10.000 km.'de bir kontrol ettiren.
    5. Lastik havaları uygun basınçta olmalıdır. Havası az olan lastikte yuvarlanma güç olduğundan yakıt tüketimi artar.

    Sürücüden kaynaklanan kusurlar:
    Sürücü aracı kullanırken aşağıdaki hususlara dikkat ettiğinde daha az benzinle daha çok kilometre yapabilir. Öncelikle az benzinle çok kilometre gitmenin yolu sabırdan geçer sözünü unutmayalım. Eğer ekonomi sizin için ön plandaysa aşağıdaki önerilerimizi dikkatlice uygulayın.
    1. Önünüzdeki aracı çok yakından takip etmeyin. Zira devamlı olarak aracınızı frenler ve gazlarsınız. Bu durum ilave benzin pompalanmasına neden olur. Ani fren ve ardından gaz basmak yakıt tüketimini yüzde 5 arttırır.
    2. Şehirlerarası yolda en verimli hız 80-90 km. arasındadır. 90 km.'nin üstünde her kilometre yakıt tüketimini yüzde 1 arttırır. Son vitesteki 90 km.'lik hız yaklaşık 3.000-3.300 motor devrine eşittir. Diğer viteslerde de motorunuzu 2.750-3.000 devirler arasında çalıştırın (Bunun için takometreden faydalanın).
    3. Motorunuzun harareti (ısısı) yakıt tüketimini etkiler.
    • İlk hareketten önce motorun ısınması için en fazla 30 saniye bekleyin. Fazla ısınmasını beklemek yakıt tüketimini arttırır.
    • Ancak şehirlerarası yola çıkarken, hareket göstergesinin normale yaklaşmasını bekleyin.
    • Kışın motorunuzun çok soğumaması için radyatör önünü gazete kağıdı ya da benzeri bir şeyle kapatın.
    • Soğuk motorda yakıt sarfiyatı fazladır. Motor tam ısınmadan yapılan yolculuklardan (özellikle kısa mesafelerden) kaçının. Böyle durumlarda aracınız yüzde 25 daha fazla yakıt harcar.
    4. Yakıt deponuzun hatalı doldurulması yakıt tüketimini arttırır. Deponuzu doldururken aşağıdaki noktalara dikkat edin.
    • Deponuzu mümkünse pompanın yavaş hızı ile doldurun.
    • Depo hiçbir zaman ağzına kadar doldurulmamalı.
    • İmkanınız varsa sabah veya akşamın geç saatlerinde deponuzu doldurun.
    • Depoyu daima dolu bulundurun. Çünkü az benzinde buharlaşma daha fazladır.
    • Özellikle dizel motorlu araçlarda, günlük iş bitiminden sonra depoyu kaliteli motorinle doldurun.
    • Bir istasyonun pompasına yanaştığınızda pompanın para kısmının bilhassa sıfırlanmasına dikkat edin.
    • Aracınızın motoru hangi benzine göre uyarlanmışsa (süper-normal-kurşunsuz) ona göre benzin kullanın.
    • Yakıt deponuzun kapağı kilitli tip olmalı.

    Yıldız Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün hazırladığı ‘Aracınızın yüzde 35 daha az yakıt tüketmesini ister misiniz?’

    Aracınızın yakıt tüketimi ise aracınızdaki pek çok unsur ile doğru orantılıdır.

    Yıldız Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün hazırladığı ‘Aracınızın yüzde 35 daha az yakıt tüketmesini ister misiniz?’ çalışması sizin için kaynak olabilir. Bu çalışma ile verilen uyarıları kısaca açıklayalım. Klima çalıştığında 100 km’de benzin tüketimi 1-2 litre artar, araç güneşte kaldığı zaman aracı çalıştırmadan önce camları açarak aşırı ısınmış havayı dışarı atın, Trafiğin yoğun olduğu yerlerde hava klimanın devridaim sistemini çalıştırın, klima çalışırken camları kapalı tutun.

    Yaz aylarında akşam-gece-sabah saatlerinde benzin satın alın. Böylece daha yoğun/daha ağır benzin almış olursunuz. Motorunuzu durdurmadan deponuzu benzinle doldurmayın. Depoyu ağzına kadar yakıtla doldurmayın. LPG veya doğalgaz temiz yakıttır.

    Lastiklerin hava basınçları yeterli olmalı. Lastik hava basıncı düşük araçlarda yüzde 10’a yakın fazla yakıt tüketimi oluşur. Radial lastikler yakıt tüketimini azaltır. Lastiklerin hava basıncını aracınız soğuk iken kontrol edin.

    Aracınızı 30 saniyeden fazla rölantide çalıştırmayın. Gitmeye hazır değilseniz aracınızı çalıştırmayın. Kışın hareket etmeden önce motorun ısınması için 1-2 dakika rölanti yeterlidir. Dururken ısıtmak yerine ölçülü kullanarak yolda ısıtın. Bir araç bir saat rölantide çalışırsa 1 litre ekstra benzin tüketir. İstanbul’da yola çıkan 1 milyon araç günde 0,5 saat rölantide çalışsa günde 500 bin litre ekstra yakıt tüketir. Şehiriçi bölgelerde ekonomik ve ideal taşıt hızı 45-75 km/saattir.

    Gaz pedalını devamlı nazikçe kullanıp ani kalkışlardan ve duruşlardan kaçının. Olması gereken vitesten düşük viteslerde aracı kullanarak yüzde 45’e varan daha fazla yakıt tüketimine sebep olursunuz. Aracı ani olarak çalıştırıp hızlandırmak normal seyir esnasındaki değerden yüzde 60 daha fazla yakıt tüketimine sebep olur. Aracınızı düz ve sarsıntısız sürün. Düz ve sarsıntısız sürme ekonomik yakıt tüketimine sebep olur. Normal seyir esnasında aracınızın camlarını kapalı tutun.

    Açık camlar,100 km/saat hızda yüzde 4 ekstra yakıt sarfiyatına yol açar. Aracınızı 90 km/saat yerine 110 km/saat hızla sürdüğünüzde yüzde 20 daha fazla benzin tüketirsiniz. Aracınızı 20 km/saat ve daha düşük hızla sürdüğünüzde yüzde 50 daha fazla benzin tüketirsiniz. Motorunuzu durdurmadan önce vitesi boşa alınız. Aksi durumda atık yakıt atılmasına sebep olursunuz. Alınan otomobilin yaşı ve 100 km’de tükettiği yakıt önemli bir bilgidir.

    Kirli hava filtresi yüzde 10 daha fazla yakıt tüketimine sebep olur. Karbüratörlü araçlar enjeksiyonlulara göre yüzde 10 daha fazla yakıt tüketiyor. Kısa mesafeler için aracı sık sık kullanmak yakıt tüketimini artırır. Eski ve kirli yağ filtreleri motor verimliliğini düşürür. Yolculuk esnasında aracınızı fazla yükle yüklemeyiniz. İstiap haddinin üzerindeki her 45 kg. ek yük, yüzde 7 ekstra yakıt tüketimine neden olur.

    Aracınızın egzozundan beyaz duman çıkıyor ve bu en fazla 5 saniye sürüyorsa motor iyidir. Bu uzun süre devam ediyorsa (10 sn.den fazla) motorda bir problem var demektir. Araçta bir-iki ayda bir motor yağının siyah/kahverengi, antifirizin sarı/yeşil, şanzıman yağının pembe/kırmızı, fren sıvısı ve benzinin açık renkte olup olmadığını kontrol edin. Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün hazırladığı ‘Aracınızın yüzde 35 daha az yakıt tüketmesini ister misiniz?’ çalışmasından derlenmiştir..

    Benzinli taşıt satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar.


    Taşıt, yakıt enjeksiyonlu olmalı. Karbüratörlü araçlar enjeksiyonlu taşıtlara göre en az %10 daha fazla benzin tüketirler ve hava kirliliğine neden olurlar. Multi Point Injection (MRI) olanları tercih ediniz. Karbüratörlü araçlardan atılan yanmamış hidrokarbon miktarı çok yüksektir. Bu kirletici çevre ve halk sağlığı açısından çok zararlıdır.

    Aracın 100 km.de tüketeceği kurşunsuz benzin miktarı şehiriçi yollarda 7-8 litreden fazla olmamalı. Taşıtların km. başına yakıt tüketimi arttıkça işletme maliyeti ve egzozdan attığı kirletici madde miktarı artar. Aracın 100 km.de tükettiği kurşunsuz benzin miktarı araçla ilgili dosyada mutlaka olmalı.

    Bir litre benzin yandığında bir kişinin bir günlük ihtiyacı olan 2000 litre oksijeni tüketir.

    Araç yakıt olarak LPG’de kullanılabiliyorsa 100 km’de tüketeceği LPG miktarı 7 litre benzine eşdeğer olmalı. Araç en fazla 4 silindirli olmalı. 6 silindirli araçlar 4 silindirli araçlara göre hem %30 daha fazla benzin tüketirler hem de daha fazla miktarda karbon monoksit ve hidrokarbon gibi kirleticileri egzozdan atmosfere atarlar. Araç kurşunsuz benzin kullanmalı. Kurşun ana rahmindeki bebeklerin ve çocukların zehirlenmesine ve hatta ölümlerine neden olur.

    Aracın ağırlığı 1000-1100 kg.dan fazla olmamalı. Taşıt ağırlığı arttıkça tüketeceği benzin ve atmosfere atacağı kirletici madde miktarı artar.

    Aracın aynaları gövde ile uyumlu olmalı. Aynalar aşırı büyük olmamalı. Araçlarda sürtünme kayıpları azaldıkça benzin tüketimi de azalır. Aracın gövdesinde çıkıntı az ve pencere camları gömmeli olmalı. Araçta girinti çıkıntı arttıkça benzin tüketimi ve egzozdan atacağı CO, HC, NOx gibi kirletici miktarı artar.

    Araç aerodinamik özelliklere sahip olmalı. (CD=0.3 olan tercih edilmeli.)Aracın “Taşıt Emisyon Kontrol Etiketi” olmalı. Bu etikette taşıtın bir km.de egzozdan attığı Karbon monoksit, Hidrokarbon ve Azot oksitlerin miktarları belirtilmeli.

    Kullanılmış benzinli taşıt satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar:
    Enjeksiyon sistemli taşıt satın alınız. Enjeksiyon sistemli taşıtlar karbüratör esaslı motorlardan en az %10 daha az yakıt tüketirler. Karbüratörlü araçlar atmosfere fazla miktarda yanmamış hidrokarbon atarlar. Bu kirletici çevre sağlığı açısından çok zararlıdır.

    Araç en fazla dört silindirli olmalı. Altı silindirli araçlar dört silindirli araçlara göre %30 daha fazla benzin tüketirler. Benzinin yanması sonucu oluşan karbondioksitin atmosferdeki ömrü 120 yıldır ve yeryüzünde biriktikçe atmosferin ısınmasına neden olur. Aracın benzin depo kapağı sızdırmaz olmalı. Benzin buharı kanser yapıcı bir maddedir. Ayrıca fazla benzin kaçması benzin tüketiminin artmasına neden olur.

    Araçta kurşunsuz benzin kullanılmalı. Kurşun, özellikle bebeklerin ve çocukların ölümüne neden olmaktadır Aracın “Taşıt Emisyon Kontrol Etiketine” olmalı. Aracın emisyon standartlarını sağlayıp/sağlamadığı incelenmeli. Taşıt Emisyon Kontrol Etiketinin veriliş tarihinin yeni olmasına dikkat edilmeli.

    Aracı çalıştırınız ve motoru dinleyiniz. Motor vuruntusuz-düzgün çalışmalı.Aracı çalıştırınız egzozu kontrol ediniz. Egzozdan siyah duman çıkıp/çıkmadığına dikkat ediniz. Eğer egzozdan beyaz duman çıkıyorsa problem yok demektir. Siyah duman motorun verimli çalışmadığını gösterir. Böyle araçlar hem fazla benzin tüketimine hem de daha fazla miktarda hidrokarbon ve karbon monoksit gibi kirleticilerin atmosfere atılmasına neden olurlar.

    Aracın 100 km.de tükettiği kurşunsuz benzin miktarını sorunuz. Araç şehiriçi yollarda 7-8 litreden fazla benzin tüketmemeli. Bir litre benzin, bir kişinin bir günde soluduğu oksijeni tüketir. Aracın benzin kullanımı arttıkça oksijen tüketimi de artar.

    Aracın ağırlığı 1000-1100 kg.dan fazla olmamalı. Aracın ağırlığı arttıkça tüketeceği yakıt miktarı ve atmosfere atacağı CO, HC, NOx gibi kirleticilerin miktarları artar.

    Aracın km.’si az ve yaşı küçük olmalı. Aracın km.si arttıkça ve yaşı büyüdükçe tüketeceği yakıt miktarı ve egzozdan atacağı kirletici miktarı artar. Aynı model sıfır yaşındaki bir araç, 5 yaşındaki bir araca göre %30 daha fazla kirletici atar ve daha fazla yakıt tüketir.

    Aracın lastikleri geniş olmamalı. Sürtünme kaybı arttıkça yakıt tüketimi artar.Aracın bakım/onarımına (özellikle motor kısmı) dikkat edilmiş olmalı. Bakımsız araçlar fazla benzin tüketir ve hava kirliliğine neden olur.

    Taksicilerin taksi satın alırken dikkat etmesi gereken hususlar:
    Yeni veya kullanılmış araç satın alırken şehiriçi trafiğin de 100 km. en fazla 7 lt benzin veya eşdeğeri LPG tüketen araç satın alınız. Şehiriçi trafiğinde 100 km.de 7, 8, 10, 12, 15 ve hatta 16 lt benzin veya eşdeğer LPG tüketen araçlar olduğunu unutmayınız.

    Aracın yedek parçası ucuz diye fazla yakıt tüketen araç satın almayınız. Yedek parçası ucuz diye 100.000 km.de 15.000 lt. benzin tüketen araç satın alarak yılda en az 8000 dolar zarar edersiniz. Bu para ile iki yılda bir aracınızı yenilemeniz mümkündür. İstanbul’da taksilerin çoğu 100 km.de 15 lt ve üzeri benzin veya eşdeğer LPG tüketmektedir.

    İstanbul’da taksi adedi 18.500 dir. Benzinli taksi adedi ise 15.500 dir. Bu taksiler İstanbul şehiriçi trafiğinde yılda ortalama 124.000.000 lt extra benzin veya eşdeğeri LPG tüketmektedirler. Veya yılda ortalama 124.000.000 dolar israf edilir (LPG olarak 40 milyon dolar).

    Benzin kullanan bir aracı LPG’li araca dönüştürmekle yakıt tüketimi ancak %5-10 azaltılabilir. LPG, benzine göre çok ucuz olduğu için ekonomik olduğu zannedilir. Bu varsayım kesinlikle yanlıştır. Önemli olan az yakıtla daha uzun mesafe alan araç kullanmaktır.

    LPG temiz yakıttır. Daha az kirletici deşarj eden yani 100 km.de 6 kg. LPG kullanan araçların olduğunu unutmayınız. Araçta yakıt tüketimi arttıkça egzozdan atılan kirletici miktarı da artar.

    Benzinli taşıtlarda taşıt hızına göre yakıt tüketimi:
    Şehir içi bölgelerde taşıtlarda kullanılan yakıt tüketimini ve egzozdan atılan kirletici miktarını minimize etmek için taşıt hızı 35-95 km/saat arasında olmalı.

    Şehiriçi trafiğinde taşıt hızı 25 km/saat’ın altına düştüğünde egzozdan atılan HC, CO ve NOx gibi kirleticiler katlanarak artar.35-95 km/saat hızda şehir içi trafiğinde 100 km.de 7 lt benzin tüketen bir aracın hızı, 25 km/saat ve altına düşürdüğünde yakıt tüketimini %50 artar.

    Aracınızı uygun viteste sürünüz. Aksi durumda araç;- 5-20 km/saat hızda ikinci vites yerine birinci viteste,35-40 km/saat hızda üçüncü vites yerine ikinci viteste,55-70 km/saat hızda dördüncü vites yerine üçüncü viteste,85-.... km/saat hızda beşinci vites yerine dördüncü viteste,sürüldüğünde %15-30 extra yakıt tüketilir.Araç 95 km/saat yerine 115 km/saat hızda sürdüğünde %15 daha fazla yakıt tüketilir. Egzozdan atılan NOx miktarını ise katlanarak artar. Araç ani olarak çalıştırıp hızlandırıldığında normal seyir esnasındaki değerden %60 daha fazla yakıt tüketir. Egzozdan atılan HC’lar trafiğin yoğun olduğu cadde ve meydanlarda ozon kirliliğine neden olur. Ozon ise insanların hastalanmasına, bitkilerin tahrip olmasına neden olur.

    Motorunuzu durdurmadan önce vitesi boşa alınız. Aksi durumda atık benzin atılmasına neden olursunuz.

    Yeni veya eski benzinli taşıt satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar:
    Şehiriçi trafiğinde 100 km.de en fazla 7 litre kurşunsuz benzin veya eşdeğeri LPG kullanan taşıtlar yerine 15 litre benzin veya eşdeğeri LPG kullanan taşıt satın aldığınızda, her 100 km de;8 litre extra benzin tüketirsiniz, Yakıta 8 dolar fazla para ödersiniz, Extra 8 kişinin bir günde soluduğu havayı tüketirsiniz, Extra 18 kg. sera gazı CO2’i atmosfere atarak yeryüzünün ısınmasına neden olursunuz, 8 litre extra benzin tüketerek;-1070 gr. extra çok zehirli atık gaz olan karbon monoksit, -140 gr. extra kanser ve foto kimyasal duman neden olan hidro karbon,-72 gr. extra asit yağmuru ve dumana neden olan azot oksitler, kirleticisini atmosfere atarak havayı daha fazla kirletirsiniz.

    Tüm bunlara dur demenin yegane yolu çevre dostu 100 km.de en fazla 7 litre kurşunsuz benzin veya eşdeğeri LPG kullanan araç satın almaktır.

    Yeni veya eski benzinli taşıt satın alırken yakıt tüketimi:

    Taşıt satın almaya karar verdiğinizde bütçenizi, Türkiye’nin enerji ihtiyacını, araçtan daha az kirletici atılarak çevreyi korumak amacı ile şehiriçi ve şehirlerarası yolda 100 km. tükettiği yakıt miktarını öğrenmeden araç satın almayınız.

    Karbon dioksit emisyonu, tüketilen yakıt miktarı artışıyla doğru orantılı olarak artar. Atmosferde CO2 artışı yeryüzünün sıcaklığının artmasına, sık sık fırtınaya neden olur. Daha az yakıt kullanımı, daha az karbon dioksit demektir.

    Satın alacağınız aracın yakıt tüketimini bilirseniz yıllık yakıt tüketim maliyetini,Yıllık Yakıt Tüketimi (lt)= Yıllık Seyahat x Yakıt TüketimEdilen Mesafe (km) Hız (lt/100 km) Yıllık Yakıt Tüketimi (Dolar)= Yıllık Seyahat x Yakıt FiatıEdilen Mesafe (lt) (Dolar/lt)Denklemi ile hesaplayabilirsiniz. Bunun için odometreden km.i kaydediniz. Her seferinde satın aldığımız yakıt miktarını (lt olarak) ve o günkü yakın fiyatını (dolar olarak) kaydediniz. Yıl sonunda odometreden yıllık seyahat edilen mesafeyi (km) bulunuz. Yıllık tüketilen yakıt miktarını toplayınız.

    100 km.de 14 lt. ve 7 lt. benzin tüketen iki taşıt var. Yılda ortalama 50.000 km. seyahat edileceği tahmin ediliyor. Buna göre yıllık yakıt maliyeti 14 lt/100 km. yakıt tüketen araç için 7000 dolar 7 lt/100 km. yakıt tüketen araç için 7000 dolardır. Aradaki extra yakıt farkı 3500 lt ve yıllık yakıt maliyeti 3500 dolardır. 3500 lt. extra yakıt tüketerek 3500 kişinin bir günlük oksijen ihtiyacını da kirletmiş olursunuz. Fazla yakıt tüketen araç satın alırsanız yeryüzünün ısınmasına sık sık fırtınaya neden olan 7710 kg. karbondioksiti extradan atmosfere atarsınız.

    İBB Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanlığı

    Bilinçli Park İle de Az Yakıt Tüketebilirsiniz.


    Aracınızı park ederken bilinmesi gereken ilk kural yapılacak güç manevraların park yerinden çıkarken değil park yerine girerken yapılmasıdır. Aracın sıcak olduğu zaman yapılan güç manevralar aracı pek fazla etkilemeyeceği gibi soğuk bir araçla aynı manevraları yapmanız daha fazla yakıt tüketmenize sebebiyet verecektir.Aracınızı en bilinçli park etme şekli şüphesizki çıkarken hiç bir manevra yapmanıza gerek kalmayacak olan park şeklidir. Bu şekilde yapılan park ile aracınız park yerinden çıkarken soğuk olan motor zorlanmaz. Aracınızı çalışıtırdığınız anda yakıt sarfiyatını önlemek için fazla rölantide beklemeden aracınızı hareket ettirin.Sıkışık park yerlerinden çıkarken klima, silecek gibi çalışan aksamları durdurmanız gücün direksiyon hidroliğine devrolmasına ve yakıttan tasarruf etmnize sebebiyet verecektir. Deponuz yeni doldurulmuş ise ve aracınızı yokuşa park etmek zorunda iseniz aracın burnunu yokuş aşağı gelecek şekilde park etmeye özen gösterin.Aracınızı park ettiğiniz yerde aracınızın motorunu fazlasıyla soğutacak hareket halindeki soğuk havadan aracınızı sakınmaya özen gösterin. Sıcak, kumlu ve tozlu iklimlerde garajda muhafaza edilen araçların deposundan buharlaşan benzin açıkta park etmiş bir araca göre çok çok düşüktür. 45-50 °C sıcaklığı bulan illerde araçlar güneş altındayken şamandıra muhafazasında bulunan benzin buharlaşabilmektedir. Aracınızı gölgeye park ederek hem buharlaşan benzinden kar edeceğiniz gibi aracınızı soğutmak için açacağınız klimadanda tasarruf edebilirsiniz.




  • Viraj Alma Teknikleri.

    Virajlara Giriş Viraj alımında genellikle yapılan en önemli hata, viraja otomobilin yere tutunma sınırlarını zorlayacak bir hızla girip daha sonra viraj içinde fren kullanma mecburiyetinde kalmaktır.Eğer dikkatli bir sürücü iseniz diğer araçlarla birlikte viraja girdiğiniz zaman çoğu sürücünün hızını ayarlayamamaktan ötürü neredeyse viraj çıkışına kadar fren lambalarının yandığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun, şüphesiz ki viraj alımında uyulması gereken belli kuralları uygulamamaktan kaynaklanan nedenleri vardır. Viraj alımında geçerli ilk kural "yavaş gir - hızlanarak çık" şeklinde açıklayabileceğimiz ve yapılan genel hatanın tersine otomobili virajın alımı sırasında değil, daha viraja girmeden yavaşlatmayı hedefleyen kuraldır.

    "Önce dış -sonra iç- tekrar dış" olarak adlandırabileceğimiz ikinci kural ise virajı dönülmesi mümkün en geniş açıyla dönebilmemizi ve dolayısıyla otomobilin yere daha fazla tutunmasına yardımcı olmayı amaçlar. Şekil 1'de yanlış şekilde girilen bir viraj görülmektedir. Giriş noktasında otomobilin bulunduğu yanlış konumdan ötürü, tepe noktasında viraj açısının ne kadar daraldığı rahatlıkla görülmektedir. Sonuç olarak bu noktada aracı neredeyse durma noktasına varacak kadar yavaşlatmak mecburi hale gelmektedir. Viraj alınırken yolun ne genişlikteki bölümünün kullanılacağı bir çok dış etkene bağlıdır.

    Viraj içinde karşı yönden gelen olup olmadığını görmemizi engelleyen ağaç vb. görüş engelleyici birtakım etkenler ya da yolun şehir içi veya şehirlerarası bir yol olup olmadığıgibi.. Ancak, her koşulun uygun olduğu varsayımından hareketle doğru viraj alımını şu şekilde açıklayabiliriz: Virajları Doğru Almak Şekil 2 doğru şekilde viraj alımını göstermektedir. Doğru viraj alımında sürüş çizgisi "önce dış -sonra iç- tekrar dış" şeklinde olmalıdır. Şekilden de anlaşılacağı üzere, viraja dıştan, yani sağa dönen virajlarda yolun soluna yanaşarak, sola dönen virajlarda ise yolun sağına yanaşarak dönmek esastır.Otomobili viraj içerisinde yavaşlatmak yerine, gerektiği kadar vitesle birlikte hız düşürülerek otomobilin lastikleri yere tam olarak tutunabilecek şekilde viraja mümkün olduğunca dıştan girilir. Yani, otomobil viraja daha girmeden yavaşlatılması tamamlanmış olmalı ve bu hız, şekilde "apex" olarak gösterilen tepe noktasındaki hız dahil, virajın tümündeki en düşük hız olmalıdır. Fren ancak viraja giriş noktasından önce otomobili yavaşlatma maksadıyla kullanılmalıdır, viraj içinde frene basılmaz. Giriş noktasından itibaren otomobil virajın içine yönlendirilerek tepe noktasına kadar hız belirli bir miktarda artırılır. Tepe noktasında otomobile uygulanan merkezkaç kuvveti maksimum noktadadır. Bu nokta aynı zamanda virajın en içten dönüldüğü noktadır. Virajın en iç konumunda bulunulan tepe noktasından itibaren virajın uzak olan dış noktası hedeflenerek otomobile tam gaz verilerek virajdan çıkılır.



    Motor Yağları Hakkında Herşey


    Motor Yağının Görevi Nedir?
    Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur.

    Mineral Yağlar
    Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır. Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan, viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir performans sunarlar.

    Sentetik Yağlar
    Sentetik yağlar laboratuvarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla sıcağa dayanabilirler.

    Yarı Sentetik Yağlar
    Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80 mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.

    Viskozite ve Viskozite Endeksi Nedir?
    Viskozite basit şekliyle bir yağın kalınlığının ölçüsüdür. Belirli bir sıcaklıkta yağın ne kadar akıcı olduğunu göstermek için de Viskozite Endeksi kullanılır. Genellikle bir yağ kalınsa viskozitesi yüksek, ince ise viskozitesi düşüktür. Viskozite endeksi bize bir yağın ısıya maruz kaldığında ne kadar inceleceğini gösterir. Rakam ne kadar yüksekse, ısıya maruz kaldığında yağ o kadar az incelir. Rakam düşükse yağın viskozitesi düşük, yüksekse viskozitesi yüksektir. Vizkozite endeksi aynı zamanda bir yağın belirli koşullar altında nasıl davranacağını da gösterir. Çok yüksek viskoziteli bir yağ (Ör: 50) özellikle düşük sıcaklıklarda motorun belirli kısımlarına ulaşamayabilir, hatta yüksek devirlerde silindir ile motor arasındaki film kopabilir. Çok düşük viskoziteli bir yağ ise (Ör:0) özellikle aşırı yüksek sıcaklıklarda çok fazla incelerek koruma özelliğini yitirebilir.
    Tek Viskozite ve Multi-Viskozite Yağlar
    Hizmet ettikleri sıcaklık aralığı bakımından yağlar ikiye ayrılır: Tek viskozite ve çok viskoziteli (multi-viskoziteli) yağlar. Tek viskoziteli yağlar hava sıcaklıklarının daimi olarak sabit olduğu durumlara uygundur, dolayısı ile bu tür yağlar hem yaz, hem kış kullanımına uygun değildir

    (Ör: 20W-50 değil de sadece 50W) . Zaten bugün bir benzin istasyonuna gidip herhangi bir marka motor yağı almaya kalktığınızda hepsi multi-viskozite olacağından, isterseniz hemen bu tip yağlara geçelim.Günümüzde araçların tamamına yakınında kullanılan multi-viskozite yağlar ise yapı olarak değişken hava koşullarında hizmet etme özelliğine sahip olduklarından hem yaz sıcağında, hem de kışın soğuğunda kullanılabilirler. Kalın bir yağ soğuk hava koşullarında jelleşecek ve görevini tam olarak yerine getiremeyecektir. İnce bir yağ ise soğukta rahat akacak, ancak yüksek sıcaklıklarda motor ile silindir arasındaki film tabakası incelecek, ya da kopacaktır. Sonuçlarını düşünün.. Tek viskoziteli yağların bu dezavantajları üzerine ince bazlı bir tek viskozite yağa çeşitli polimerler eklenmek suretiyle multi-viskozite yağlar üretilmiştir. Eklenen bu polimerler sayesinde multi-viskozite yağlar kışın soğuğunda yada ilk çalıştırma esnasında görev yapabilecek kadar ince, yaz sıcağında güvenebileceğiniz kadar da kalındırlar. İkisi aynı anda saçma, belki de inanılmaz geliyor değil mi? Nasıl olduğunu makalenin ilerleyen paraglaflarında okuyabilirsiniz.. Çok basit.

    Multi-Viskozite Yağların Avantajı Nedir?
    Tek viskoziteli bir yağın akıcılığı her sıcaklıkta aynıdır. Çok viskoziteli yağlar ise tek viskoziteli yağlardan farklı olarak kendilerini değişen sıcaklıklara adapte ederler. Çok viskoziteli bir yağ tek viskoziteli bir yağa oranla soğuk havalarda daha akıcı, yüksek sıcaklıklarda ise kesinlikle daha kalın ve güvenlidir.Bu, aynı zamanda şu anlama da geliyor: Otomobilinizi belirli bir süre için kullanmadığınızda motor yağı kartere doğru süzülecek ve tekrar çalıştırdığınızda çok kısa bir süre için dahi olsa, motorunuzun tüm parçalarına ulaşması için belirli bir süre geçecektir. Çok viskoziteli yağlar soğuk havalarda tek viskoziteli yağlara oranla daha akıcı olduklarından motorun içerisindeki parçalara daha çabuk ulaşırlar, böylelikle ilk çalıştırma anındaki motor aşınmaları daha azdır.Çok viskoziteli yağlar tek viskoziteli yağlara oranla %1,5 ila %3 arasında yakıt tasarrufu sağlarlar. Çok viskoziteli yağlar hem düşük, hem yüksek sıcaklıklarda daha fazla koruma sağlarlar.Multi-Viskozite Yağların Çalışma PrensibiYağ kullanımında sorun şudur: 10W kadar ince bir yağ kullanırsak yağ oldukça ince olduğundan ne ilk çalıştırma anında, ne de soğuk havalarda akıcılık açısından bir problem yaşamayız. Peki hava oldukça sıcaksa, ya da motor ısısı son derece arttığı zaman ne olacak? Gidip hemen yağı mı değiştireceğiz? İşte bu problemi çözmek için üretim aşamasında diğer birçok katkıyla birlikte multi-viskozite yağlara “viskozite geliştirici” katkı maddeleri eklenir. Yağ yine aynı yağdır, 10W bazlıbir yağ.. Ancak, eklenen polimerler sayesinde ısındığında örneğin 40 viskoziteli bir yağ gibi davranır, böylelikle sıcak hava koşullarında da görevini yerine getirir. Nasıl mı?

    Eklenen polimerleri kimyasal olarak yağ soğukken içinde bağımsız olarak yüzen toplar olarak düşünün. Yağ ısındıkça bu polimerler çözülmeye ve uzun zincirlere dönüşmeye başlarlar, ve böylelikle yağın incelmesini önlerler. Ondan sonra dalga geç “alt tarafı polimer”... Nereye dalga geçiyosun? Öhö.. Eee. Evet, ne diyordum, birleşirler ve böylelikle ne olur efenim? Bir yağın içinde iki yağ... Yağınız 10W-40 ise soğukta 10W gibi ince, sıcakta ise 40 viskozite yağ kadar kalın gibi davranır. Burada önemli olan viskozite aralığını seçerken kışın tahmini en soğuk, yazın ise tahmini en sıcak derecesine dikkat etmektir. 10 bazlı bir yağı 10W-30 yapmak için daha az, 10W-40 yapmak için daha fazla polimer eklemek gerekir. E, asıl yağlamayı yapan polimer değil de yağ olduğuna göre, neden gereksiz yere içerisinde daha fazla polimer olan bir yağ kullanalım? 10W-30 idare ediyorsa neden 0W-40 gibi.. Yani şu saçma: “Abi, var ya en iyisi Mobil 0W-40’mış”.. Böyle birşey yok arkadaşlar. Bu bana iyi gelir de, sen Antalya’nın sıcağındasındır, kışları Antalya -40 derece mi 0 bazlı yağ kullanılsın? Viskozite aralığı tavsiye üzerine değil, kesinlikle ve kesinlikle içerisinde bulunulan iklime göre seçilmelidir. Tavsiyeyi aynı ildeki arkadışınız yapıyorsa ayrı.. Her bir viskozite aralığı için tek tek olmasa da, isterseniz genel bir görüş oluşturması açısından aşağıda en bilinen viskozite sınıflandırmalarını verelim. Bunlardan en ayrıntılı ve en bilineni SAE’ ninkidir, yani şu hep konuşulan 10W-30, 20W-50 gibi.. Ancak SAE derecelendirmesinde hangi viskoziteyi seçeceğinizden emin olamıyorsanız, kutunun üzerine bakıp daha basit olan API, ya da ondan da basit olan ACEA sınıflandırmasına göre de seçim yapabilirsiniz. (Bakın diyorum ama, du bakıyım var mı? Eveeet.. Yağımızı elimize alalım.. Ne diyor? Shell Helix Ultra SAE 5W-40, API SJ/CF, ACEA A3/B3.

    Viskozite Derecesini Seçmek
    En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır:SAE (Society of Automotive Engineers) sınıflandırmasıSAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla bir miktar daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. Ancak en bilinen ve en çok kullanılanı olması sebebi ile, ilk sırada

    SAE sınıflandırmasını inceleyelim.
    SAE sınıflandırmasında derece “W” harfi ile ayrılan iki rakamdan oluşur. W, winter yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40’taki “10W” gibi. Bu, aynı zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da gösterir.İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40’taki “40” gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar viskoziteli, yani kalın demektir.

    API (American Petroleum Institute) Sınıflandırması
    Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli (S) veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.Benzinli motorlarda: (min.performans) SA..SB..SC..SD..SE..SF..SG..SH..SJ (max.performans)Dizel motorlarda: (min. performans) CA..CB..CC..CD..CE..CF (max.performans)Eğer yağ kutunuzun üzerinde “API SJ/CF” şeklinde bir ibare görürseniz bu, yağın hem benzinli, hem de dizel tüm motorlarda kullanılabileceği (Ferrari dahil) anlamına gelir.<

    b>ACEA (Association of European Car Manufacturers) Sınıflandırması
    Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi). ACEA standardı iki kategoriye ayrılır. Birinci kategori yağın hangi motorda kullanılabileceğini açıklar:Benzinli motorlar için A Dizel otomobil motorları için B Dizel kamyon motorları için C Yağın performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:Yakıt ekonomisi için 1 Genel amaç için (ortalama seviye) 2 Yüksek performans için 3 Örnegin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1 benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.Viskozite konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, otomobilin üzerindeki kilometre, piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-40 gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-40 yerine 10W-30 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir, 0W-40 alırsınız, içerisinde fazla fazla katkı maddesi vardır, ya da 10W-30 alırsınız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazladır. Sadece bazı 0 yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda var. 0 km. bir arabada ince yağ, 100.000 km.’deki, yada daha eski teknolojili bir arabada daha kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir arabada piston aralıkları daha incedir, dolayısıyla ince yağ kullanımı hem sürtünmeyi azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü mantıklıdır. Ancak 100.000 km.yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla açık olacağından nispeten daha kalın bir yağ kullanmak mantıklı bile olabilir. Böylelikle yağ sızıntılarını bile önleyebilirsiniz. 20W-50 mesela..

    Değişik Tip Yağların Karıştırılması
    Sentetik yağların yarı sentetik olanlarla hatta mineral yağlarla uyumlu olduğunu söyleyenler olabilir, ancak yağ kaçırma problemleri yaşamamak ve motorunuzun nihai performansı açısından başlangıçta bu tipten birini seçmenizi ve kesinlikle değiştirmemenizi tavsiye ederim. Mineral yağların içerikleri sentetik olanlardan farklıdır, ve mineral yağ emmiş contaların sonradan özellikle daha ince olan sentetik yağa geçildiğinde yağ kaçırabilmeleri olasıdır. 250.000 km sorun çıkarmadan çalışmış motorların, bu kilometrede mineralden sentetik yağa geçildiğinde kaçırmaya başladığına da rastlanılmıştır. Bunda sebep büyük olasılıkla sentetik yağa geçiş öncesi motoru belirli bir süre rolantide çalıştırmak sureti ile temizleme amaçlı kullanılan ince yağın motor içinde zamanla birikip artık sızdırmazlık görevi gören kalıntıları silip süpürmesi ve bunları da temizlemesidir. Buradan şu sonucu çıkartabiliriz: Arabanız yeniyse ve mineral bazlı yağ kullanıyorsanız temizleme amaçlı yağı uyguladıktan sonra sentetik yağa iç rahatlığıyla geçebilirsiniz. Hatta 5W-40 gibi bir viskozite aralığı seçip mecbur kalmadıkça bunu bile değiştirmemek en iyisi. Çünkü bunun değişmesi kesinlikle yağın kalınlığının da değişmesi anlamına gelir. Ancak ve ancak arabanız çok fazla km. yaptıysa bir miktar daha kalın yağa geçin. Yukarıdaki örnekte kalın bir mineral yağdan çok ince bir sentetik yağa geçiş sonrası da kaçırma oluşmuş olabilir. Çünkü 250.000 km. yapmış bir motorda aşınma çok fazla olacağından belki de suç ince yağ seçiminde.

    Yağ Katkıları Yararlı mı?
    Günümüzde hepsi de birbirinden mükemmel olduğunu iddia eden bir çok yağ katkısı satışa sunulmuştur. Özellikle televizyonda gece yarısı reklam kuşaklarını istila eden bu ürünler gerçekten işe yarıyor mu?Şimdi şunu düşünelim: Shell, Mobil gibi araştırma ve geliştirmeye yılda milyonlarca dolar bütçe ayıran ve hatta dünyanın en iyi kimyagerlerini istihdam eden dev şirketler bu sihirli formülleri bulamıyorlar da yağ katkısı üreten firmalar mı sadece bu sihirli formüllere sahip?Aynı şey otomobil üreticisi firmalar için de geçerli. Eğer bu mucize katkılar gerçekten motor gücünü arttırıyor, ya da en azından yakıt tüketimini azaltıyorsa neden otomobil üreticisi firmalar her otomobil başına bir kutu da bu katkılardan eklemiyorlar?Üçüncü olarak, bu mucize yağ katkılarından hiç biri tanınmış yağ üreticilerinin markasını taşımamaktadır. Sonuç olarak, yağ üreticisi firmalar en iyi karışımı elde edebilmek için zaten her yıl milyonlarca dolar harcamaktadır. Dolayısıyla yaptıkları bu harcamanın sonucunu diğer ufak firmalardan daha iyi aldıklarına emin olabilirsiniz. Ayrıca zaten kaliteli bir yağ, üretim aşamasında 10’a yakın katkı ile zenginleştirilmektedir. Bunların neler olduğunu ve görevlerini makaleyi daha fazla uzatmamak için yazmıyorum. Ancak deterjanlar, pas önleyiciler, aşınma azaltıcılar, antifriz vs. örnek verilebilir. Yani, kullanmakta olduğumuz yağın içerisinde bir bakıma yağ katkıları zaten fazlasıyla vardır. Öyle ise ne olduğunu bilmediğimiz katkılara neden para ödeyelim? Üstelik motora bırakın yararlı olmayı, zarar verme ihtimalleri varken.. Bu zarar iki türlü olabilir: Birincisi zaten yağın içerisinde olan bir maddeyi içeren katkı ekliyor ve bu maddenin oranını aşırı derecede arttırıyorsunuzdur, ikincisi de yağın içinde hiç olmayan bir maddeyi ekliyorsunuzdur, bunun da sonuçları iyi olmayabilir. İsterseniz piyasadaki yağ katkılarının içinde genel olarak en çok bulabileceğiniz iki maddeyi inceleyelim:

    TeflonKimi yağ katkıları başlangıçta işe yarıyor gibi görünse de, Teflon gibi partiküller içeren katkılar zamanla yağ filtresini tıkayabilirler. Yağ filtresinin tıkandığını gösteren bir uyarı ışığı da olmadığına göre... PTFE’yi keşfederek Teflon’un patentini elinde bulunduran DuPont şirketi bile “Teflon içten yanmalı motorlarda yağ katkısı olarak kullanılmaya uygun değildir” açıklamasını yapmıştır. Tabi bu açıklamayı yağ firmalarından aldığı yüklü rüşvet karşılığında yapmadıysa... Biz, gerçeği açıkladığını varsayalım.

    Çinko
    Diğer bir çeşit yağ katkısı ise çinko içerenlerdir. Çinko genelde tüm motor yağlarında motordaki aşınmaya karşı koruyucu madde olarak bulunmakta ve motorda metal-metale temas eden yüzeylerde koruma görevi görmektedir. Normalde sık karşılaşılmayacak bir durum olan metal-metale sürtünme anında koruyucu görev görmesi için bilinen tüm markaların yağları zaten çinko içermektedir. O halde neden daha fazlasını ekleyelim? Motor yağına eklenen daha fazla çinko daha iyi koruma sağlamayacak, sadece metal-metale temas aşırı derecede fazlaysa korumanın süresini uzatacaktır. Yağınıza daha fazla çinko içerikli yağ katkısı eklemek silindir valflerinde kalıntı oluşturmaktan ve bujilerinizde ateşleme sorununa sebep vermekten başka bir işe yaramayacaktır, inanın.<

    b>Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir??
    Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır. Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 0W-30 viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmayın. Aklınıza benim aklıma gelen şey geldi mi acaba merak ettim? Eğer bir yağ ne kadar ince ise sürtünme o kadar az ise?... ve eğer drag yarışına katılacaksanız? Yağınız kalın ise ayvayı yediniz.

    Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
    Kirli, yahut koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini yerine getirdiğinin kanıtıdır: Motor veya her ne ise, artıkları toplayıp motorun belirli kesimlerinde takrar toplanmamak üzere onları kendi içinde biriktiriyor demektir. Zaten yağınızı ve yağ ile birlikte filtrenizi de değiştiriyorsanız sorun yok demektir.

    Motor Yağı Seviyesi Kontrolü
    Doğru bir okuma için öncelikle otomobilinizi düz bir zeminde parkedip en az 5dk. olmak üzere yağın süzülmesini bekleyin. Yağ çubuğunu çıkarıp bir bez ya da kağıt mendil ile silin. Yağ çubuğunu yerine yerleştirip birkaç saniye bekleyin. Yağ seviyesini okumak üzere tekrar çıkardığınızda büyük bir ihtimalle MIN ve MAX seviyeleri arasında, genellikle de MIN seviyesine yakın olacaktır. Her seferinde çok fazla olmamak sureti ile ve yine her defa kontrol etmek sureti ile MAX seviyesine yaklaşıncaya kadar yağ ekleyin. Kesinlikle MAX seviyesini geçmeyin. 1600 cc. hacimli bir motorda genellikle 1 lt.’lik yağın yarısı yeterli olacaktır. Belki biraz fazlası.. Ancak kutunun dibinde çok az dahi kalmış olsa, “bunu taşıyacağıma ekleyeyim, MAX seviyesini biraz geçiversin, ne olacak?” mantığıyla kalan yağı da eklemeyin. Motorun performansına göre birkaç hafta, en geç bir ay sonra zaten elinizde kalan yağ miktarı kadar eksilme olacaktır. Daha sonra ekleyin, en iyisi... Çubuğu yerine yerleştirdikten sonra motor yağ kapağını kapatmayı unutmayın. Periyodik yağ seviye kontrolleri her 2000 km.’de bir yapılabilir. Ancak en iyisi herkesin kendi istatistiğini tutması. Yağ eksiltme; motor performansı, motorun üzerindeki km. ve bakımıyla alakalı olduğu kadar aynı model ve yaşa sahip otomobillerde sürücülerin kullanım tarzından kaynaklanan farklılıklar olması da doğaldır. Bu sebeple isterseniz ilk birkaç sefer ortalama bir km. belirleyin, ve kontrollerinizi kendinize özel aralıklarla yapın.

    Sonuç
    Her yağ, mümkün olan en yüksek performansı vermek üzere formüle edilir. Bu sebeple, yağınız zaten kaliteli ise hiç katkı eklememek, yok kaliteli değil ise de katkıya para vermek yerine yağı daha kaliteli seçmek en iyisi. Sadece gidip otomobilinize göre raftaki en kaliteli yağı alın, ve mümkün olduğunca markadan markaya, mineralden sentetiğe, değişik viskozitelere geçmeyin. Katkıya para vermek yerine motorunuzu ilk çalıştırdığınızda kalkış öncesi 15 sn. rölantide çalışmasına izin verin. Böylelikle tek bir kutu katkı almadan motor ömrünüze belki de fazladan bir 100.000 km. ekleyebilirsiniz. Performans ihtiyacınız ne ise, ona uygun bir yağ seçin. Evet, sentik yağlar mineral yağlara oranla hatırı sayılır derecede pahalıdırlar, ancak daha uzun ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha fazladır. Mümkün olan en dar viskozite aralığını seçin. Daha geniş viskozite aralığı daha fazla polimer demektir ve daha fazla polimer de motorunuz için iyi değildir. Ör: 10W-30 ve 10W-40. 10W-40, 10W-30’a göre daha fazla viskozite aralığına sahiptir. Her iki yağın da soğuk havadaki akışkanlıkları aynıdır, ancak 10W-40 viskoziteli yağa sıcak koşullarda daha performanslı olabilmesi için daha fazla polimer eklenmiştir. Bulunduğunuz iklimde yazlar aşırı sıcak değilse ve motorunuz aşırı performanslı değilse neden kullanılsın? Piyasada bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil, bulunduğunuz iklimin kurtardığı en ince bazlı yağı seçin. Yani, ince derken, yok yere 0W bazlı yağ seçmeyin, 15W baz kurtarıyorsa 15W baz, emin olamayıp fazla güvenemiyorsanız, 10W baz... Ör: 10W-40 ile 20W-50 aynı aralığa sahiptir, ancak 20W-50 de baz 10W-40’tan daha yüksek olduğundan (10 yerine 20) daha az polimer eklemekle de görevini yerine getirir. Her yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin. Yağ filtresi motorun içinde dolaşan yağ içerisindeki kir ve metal parçacıklarını tutma görevini yerine getirir. Eğer yağ filtresi tıkanırsa, motordaki bir bypass valfi yağın tekrar akmasını sağlar. Tabii ki kirli yağın. Otomobilin gösterge panelinde de tıkanmış yağ filtreleri için bir uyarı ışığı olmadığına göre, en iyisi çok da pahalı olmayan bu parçayı her yağ değişiminde değiştirmektir. Kilometre az yapılmış olsa dahi en azından her sene yağ değiştirmek gerekir.




  • Manual vitesli araçlarda seriliği ve hızı arttıran, Rallilerde kullanılan "Heel And Toe" Tekniği


    Eğer yarı otomatik veya otomatik vites kutulu bir otomobiliniz yoksa heel and toe tekniği ile vites küçültmeyi öğrenmeniz faydalı olacaktır. Bu tekniğin amacı;- Vites küçültme esnasında ayak debriyajdan çekildiğinde ani bir motor freninin meydana gelerek arabanın dengesini bozmasının önüne geçmek. - Kavrama esnasında ortaya çıkacak darbenin debriyaj, vites kutusu ve akslar üzerinde tahribat yapmasını veya ömürlerini kısaltmasını önlemektir. Eğer gelecekte daha hızlı gitmeyi düşünüyorsanız bu tekniği kullanmaya ihtiyacınız olabilir.

    Vites Küçültme
    Bir viraja yaklaşırken öncelikle hızınızı düşürür ve viraj içi kontrol ve viraj çıkışında hızlanma için bir veya bir kaç! vites küçültürsünüz. Bu işlem esnasında muhtemelen ayağınız gazdan çekili olduğundan motor devri rölanti değerine kadar düşecektir. vitesi küçültüp debriyajdan ayağınızı çektiğiniz anda ise her ne kadar gaza tekrar bassanız da yarış tipi debriyajlar sizin yumuşak bir kavrama sağlamanızın önüne geçecektir. (Zaten sizin o anda bu kadar zamanınız olmayacaktır). Sonuç olarak kaygan zeminde arabanın kararlılığı bozulabilir veya kıymetli tahrik aksamınızdan (debriyaj, pirizdirek mili, vites kutusu ve diferansiyel ve akslarınız) bazı parçalar daha küçük parçalara ayrılabilir. Eğer heel and toe tekniğini kullanmak istediğinizi düşünürsek, yukarıdaki durumda yapılması gerekenler;

    "Heel And Toe" tekniği
    Yine aynı viraja yaklaşıyorsunuz. Sağ ayağınız ile frene basarken sol ile debriyaja basıp vitesi küçültün. Bundan sonra sağ ayağınızın topuğuyla veya yanıyla (sağ ayağınızın burnu hala fren üzerinde kalacak şekilde bileğinizi bükerek) gaz pedalına hafifçe dokunup motoru hızlandırın ve debriyajı bırakın. Evet hepsi bu.. Böylece darbesiz ve yumuşak bir şekilde vitesinizi küçülttünüz.. Daha çok pist yarışlarında faydalı olacağına inandığım bu tekniği rallilerde uyguladığımı söyleyemem.. Sanırım bunun nedeni arabamın motorunun kompresyon değerinin etrafına dehşet saçacak kadar büyük olmaması, benim bu işi becerememem veya önden çekişli bir araba kullanıyor olmam nedeniyle özellikle keskin viraj girişlerinde arabanın arkasının hafiflemesi ve bir miktar kayarak daha kolay biçimde virajı dönmemi sağlaması. Bahaneleri olabilir.Bu tekniği kolaylıkla kullanabilmeniz için fren pedalı ile gaz pedalı seviyeleriniz birbirine yakın olmalıdır. En ideal durum kendinizi en rahat hissettiğiniz durumdur. Ayrıca pek çok sportif pedal kiti bu tekniği destekleyecek şekilde özel formlarda üretilmektedir. Ayrıca kullanılan ayakkabılar da çok büyük önem taşımaktadır. Tabanı çok dar ayakkabılar ile boşu boşuna vakit kaybetmeyin. Normal düz tabanlı bir yürüyüş ayakkabısı yeterli olacaktır. Tabii en iyisi pahalı bir sürücü ayakkabısı almak.

    Pratik Çalışma
    Yeniden malum geniş ve boş mekanınızdasınız.. Büyük daireler çizmeye başlayın ve vitesinizi 2 den 1 e düşürün. Bunu önce alıştığınız şekilde daha sonra da dahiyane heel and toe tekniğini kullanarak deneyin. 1-2 saat veya 3-5 yüz tekrardan sonra bu işi otomatik olarak yaptığınıza karar verdiğinizde bu sefer 3 den 2 ye düşmeye peşisıra 3 e çıkmaya ve yeniden 2 ye düşmeye başlayın. En çok bir ayda bu işi kusursuz derecede iyi yapabilirsiniz. Bu tür denemeleri trafiğe kapalı alanlarda yapmanızın herkesin sağlık ve !! mutluluğu !! için yerinde bir davranış olduğunu unutmayın.

    Sonuç Olarak
    Yarış hayatımda edindiğim en önemli tecrübe; kazaların hep beklenmeyen zamanlarda geldiği ve arabadan inildiğinde kestirilenden daha fazla hasar verdiğidir. Güvenlik açısından standart bir araba ile bir yarış otomobili arasındaki tek benzer nokta; her ikisininde dört tekerlekli olmalarıdır.




  • Ralliciler için, önden çekişli otomobillerin en etkin ve süratli biçimde kullanılabilmesi açısından en önemli sürüş tekniklerinden birisi "Sol Ayak Freni"dir.


    Sol ayak freni, önden çekişli otomobillerin etkin ve süratli biçimde kullanılabilmesi açısından en önemli sürüş tekniklerinden birisidir. Sıklıkla yarış sürücüleri tarafından kullanılmaktadır. Sağ ayak alışıldığı şekilde gaz pedalına basılı durumdayken sol ayağın da fren pedalına basmasıyla uygulanmaktadır.

    Bu teknik aşağıda sıralanan durumlarda kullanılmaktadır.
    - Aracın istenilenden az dönmeye (understeering) başladığı durumlarda (basit olarak önden çekişli bir araca viraj içerisinde gaz verilmesi durumunda veya çok hızlı olarak viraja girildiğinde) dönüş yarı çapını küçültmek.
    - Aracın çok fazla zıplamaya meyilli olduğu engebeli yüzeylerde zıplamayı sınırlandırmak
    - Turbo otomobillerde yavaşlamak için gazdan ayağı kaldırmaya gerek bırakmaması sonucu turbo basıncının düşmemesi ve aracın daha çabuk süratlenmesini sağlamak.

    Dikkat!
    Şu unutulmamalıdır ki bir yarışçı özel etap içerisinde sadece ve sadece daha hızlı gitmeyi düşünür. Şehir trafiğinde ise sürücünün kendisinin ve çevre araçlardaki sürücülerin güvenlikleri en önemli unsurdur. Dolayısıyla burada anlatılanları şehir içi trafiğinde denemek yüzde 90 bir kaza ile sonuçlanacaktır. Trafik kazalarının şakası olmadığı açıktır. Ayrıca fren lambalarının sürekli yanması arkadan gelen sürücüyü şaşırtabilir ve bir kazaya sebep olabilir veya lambanın önündeki pleksiglas stop camı da eriyebilir.Bunlara ek olarak fren balataları ve diskleri çok daha hızlı biçimde aşınacak, fren sistemi aşırı ısınacak, fren hidroliği kaynayarak frenlerin "şişmesine" sebep olacaktır. Yani kısaca aracın servis ihtiyacı ve maliyeti büyüyecektir. Eğer sol ayak fren esnasında sağ ve sol ayaklarınızın işlevlerini karıştırırsanız sonucun epeyce acıklı olabilece bir gerçektir. Bu nedenle iyice ustalaşmadan kullanılmaması yerinde olacaktır.

    İlk Uygulama
    Evet bu kadar yeter.. Hala vaz geçmediyseniz öncelikle debriyaja basmaktan hissizleşmiş sol ayağınızı biraz çalıştırmak gerekli.. Bunun için boş bir asfalt yol bulun ve yaklaşık 30-40 km/h hızla giderken sol ayağınızı YAVAŞÇA fren pedalının üzerine koyarak aracınızı yavaşlatmayı deneyin.. İlk denemede çok kolay olmadığını göreceksiniz.. Eğer bir otomatik vitesli araba bulabilirseniz bu iş daha kolay olabilir. Direksiyonu kırdıktan sonra sertçe el freni çekildiğinde ne olacağı iyi kötü bilinmektedir. (bilinmiyorsa yine boş tercihen toprak bir araziye ve 30-40 km/h sürat.Burada yapılan, ön tekerlekler halen dönüyorken arka tekerleklerin kilitlenmesi ve bu şekilde yol tutuşlarının azaltılarak, direksiyonun ani kırılması sonucunda ortaya çıkan merkezkaç kuvvetinin etkisiyle arabanın arka tarafının savrulmasıdır. Bunun dışarıdan görünüşü ise oldukça küçük yarı çaplı bir dönüş hareketidir. Bu teknik sıklıkla yarışlarda çok keskin U virajların dönülmesinde kullanılmaktadır. Sol ayak fren de sanki el freni çekilmişçesine aracın arkasının savrulmasını sağlayacaktır. Ancak çok daha hassas bir kontrol yapmak mümkündür. Öncelikle ön tekerleklerde motor gücü bulunduğundan ve gaza basılmaya devam edildiğinden ön tekerlekler dönmeye ve yol tutmaya devam edeceklerdir. Arka tekerlekler ise fren pedalına basıldığı oranda tutulacaklar hatta kilitleneceklerdir. Böylece aracın dönüş yarı çapı küçültülebilecektir. Viraj içinde gaz ve fren pedallarıyla oynayarak istenilen çizgide kalmak mümkündür. Frenden ayak kaldırıldığında dönüş yarı çapı büyüyecek, fren pedalına basınç uygulandıkça da küçülecektir.

    Pratik Çalışma
    Eh kolay görünüyor değil mi? Artık mevsime göre toprak veya buz zeminli ve etrafta çarpacak bir şeyler bulunmayan bir alana gitme zamanı geldi.. Bir kaç koni veya plastik kutu ile kendinize virajlar hazırlayıp önce bu parkuru sol ayak fren yapmadan normal olarak geçin. Ancak bu esnada yavaşlamak amacıyla fren kullanmak istediğinizde sol ayağınızı kullanın. Sol ayağınızla istediğiniz hassasiyette fren yapamadığınız sürece sol ayak frenini başaramazsınız. Bu, başlangıç aşamasında yıllarca sağ elini kullanmış birinin sol eliyle yazmaya çalışması gibi uğraştırıcı bir işlemdir.Şimdi değişik bir şeyler yapma zamanı.. Viraja girdikten sonra motor gücünü kesmeksizin (gaz pedalı basılı halde) sol ayağınızla fren uygulayın. Eğer doğru yaptıysanız arabanın arkasının viraj dışına doğru kaydığını hissedersiniz. Dönüş tamamlandığında (arabanızın burnu girmek istediğiniz yönü gösterdiğinde) direksiyonu toplayıp, freni bırakmalı ve gaza basarak yola devam etmelisiniz. Eğer doğru yaptıysanız arabanızın arkasının ön tekerleklerinin etrafında (pivot noktası) nasıl döndüğüne şaşıracaksınız. O yüzünüzdeki şaşkın gülümsemeyi silip tekrar ve tekrar deneyerek aracınız üzerinde tam hakimiyet kuracak yani arkasını tam istediğiniz noktada istediğiniz kadar kaydırabilecek şekilde becerinizi arttırabilirsiniz.İlk denemelerinizde muhtemelen elde edebileceğiniz tek sonuç sadece arabanın viraj içinde yavaşlamasıdır. Daha az fren kullanarak tekrar deneyin, ne kadar az bir basınç gerektiğine şaşıracaksınız. Ayrıca önce direksiyonu kırıp aracı viraja soktuktan sonra fren uygulamayı unutmayın. Buradan 200 km/h ile gelip viraja girdikten sonra fren uygulanması gerektiği anlaşılmamalıdır. Böyle yapılırsa sonuç en azından unutulmaz bir spin ve muhtemelen ciddi bir kaza olacaktır. Söylenmek istenen; hızı makul bir seviyeye düşürmek için uygulanan frenaj (sol veya sağ ayakla) bittikten sonra araba viraja sokulup sonra kontrol amacıyla sol ayak fren uygulanmalıdır. İlerleyen zamanda sadece dönüşler yerine ardarda iki virajdan oluşturacağınız S ler ile çalışmaya devam etmelisiniz. Sol ayak freni uygulamayı öğrendiğinizde aracınızı asla düşünemediğiniz kadar güvenli ve hızlı biçimde kontrol edebileceğinizi fark edeceksiniz. Ancak başarısız denemelerin cesaretinizi kırmasına izin vermeyin. Çalışmaya devam edin ve aniden kolaylaşıverdiğini göreceksiniz.Not: Buradaki bilgiler sizi daha kanlı bir trafik canavarı haline getirmek amacıyla verilmemiştir. Yeteneklerinizi gösterebileceğiniz yerlerin yarış pistleri olduğunu unutmayınız.

    Kaynak : NTV, araconline




  • ellerine sağlık


    bize de okumak düşüyor
  • gece 3 te başladım okumaya şimdi bitti uykusuz ama huzurluyum.........
  • teşekkürü unuttum uykusuzluk işte işe gidecem birazdan kontak anahtarımda nerdeydi yawwwwww şaka şaka
  • güzel olmuş ellerine sağlık sürekli yararlanacağımız bir kaynak
  • bomba bi çalışma hepsini okuyamadım ama en kısa zamanda hepsini okıyacağım emeği geçen herkeze teşekkürler
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.