Panasonic, yapay fotosentez projesini detaylandırıyor

Çevre dostu teknolojiler geliştirme konusunda önemli projelere imza atan Panasonic, ay başındaki 19. Uluslararası Güneş Enerjisinin Dönüştürülmesi ve Depolanması Konferansı'nda kısmen duyurduğu ve sizlere aktardığımız yapay fotosentez projesini detaylandırmaya devam ediyor.

Kuruluşunun 100. yılı olan 2018 yılında, elektronik sektörünün bir numaralı çevreci firması olmak için çalışmalarını hızlandıran Panasonic, yapay fotosentez projesine de büyük önem veriyor. Yapay fotosentez sayesinde fabrikaların, endüstriyel tesislerin veya enerji santrallerinin açığa çıkardığı karbondioksit gazı, organik materyallere dönüştürülüyor.

Bugüne kadar ki yapay fotosentez çalışmalarında sistemlerin organik kompleksler veya çoklu foto-elektrotlar gibi karmaşık yapıları bulunuyordu ve bu yüzde ışığa tepki verme verimliliği çok düşük miktarlarda kalıyordu. 

Panasonic ise ilk etapta, fotosentez reaksiyonunu gerçekleştirmek için yeterli enerji barındıran elektronları uyaracak kapasiteye sahip bir nitrür yarıiletken geliştirdi. Yapılan denemeler nitrür yarıiletkenin potansiyel olarak enerji tasarrufu için yüksek verimli optik ve güç cihazlarında kullanılabileceğini ortaya koydu. Nitrür yarıiletken, metal bir katalizör ile birlikte foto-elektrot olarak kullanılmaya başlayınca, diğer foto-elektrotlardan daha yüksek performans göstermeye başladı. 

Ortaya çıkan bu yapı basit olmasına karşın, doğrudan güneş ışığını veya yoğunlaşmış ışığı kullanabiliyor ve yüksek verimlilikte CO2 dönüşümüne imkan tanıyor.

Sistem, dünyanın en yüksek verim seviyesi olan yüzde 0,2 ile karbondioksiti (CO2) organik maddelere çeviriyor ve bu verim seviyesi, biyoyakıt enerjisi için kullanılan gerçek bitkilerle kıyaslanabilecek düzeyde.

Panasonic proje üzerinde çalışmalarına devam ediyor ve karbondioksit emilimini azaltmak için hayata geçirilecek sistemlerin temelini oluşturmayı hedefliyor.