Şimdi Ara

DOĞALGAZ KOMBİSİ ÖNERİSİ? (211. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
41.240
Cevap
277
Favori
4.325.835
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
17 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 209210211212213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Değerli Form üyesi arkadaşlar paylaşımlarınız için teşekkür ederek başlamak istiyorum.Doğalgaz fiyatlarındaki artışlar nedeniyle forumda okuduklarımı evimde denemek, konforlu ve ekonomik ısınmak istiyorum.Bir arkadaşın tecrübelerini yazıyorum.’’ …..mümkün olduğu kadar düşük derecede yakmaya çalışıyorum oda termostadım var ama şu soğuk günlerde kullanmıyorum.Mekanik termostat düzenli çalışmıyor açıp kapatınca tesisattaki su soğuduğu için çok yakabiliyor.Dün mesela hava ılımandı akşam 38 derece tesisat suyunu ayarladım kafi geldi ev 20 derecede kaldı.Gördüğüm kadarıyla alt komşun yok bu ısınmanı çok etkiler benim alt komşu evde olmayınca yerler soğuk oluyor ev geç ısınıyor.Bide pencerelerin çok büyük kışın en büyük soğuk her ne kadarda pencereler pimapen ısıcamlı olsada pencerelerden geliyor duvarları ısı yalıtımı yaptırsan da kafi gelmeyebilir.’’
    İzolasyonun tabiî ki faydası olacak.Camların üst ve alt kısmındaki duvarları içten inşallah yazın yaptıracağım. Ev yapılı,Tavanı ve parkeleri söktürüp altına strafor koydurmak hem eşya olan evde çok zor ve maliyeti birkaç milyarı aşacak. Komşulardan mümkün olan yerlere ve duvarlara yalıtım yaptıranlar oldu.Bu sene camları pimapen yaptırdım tabiî ki faydasını hemen fark ettim.Benim daha fazla yakmama rağmen üst katlarda aynı cephede aynı faturayı ödediğimiz komşular var.Bina 32 daire, Kombi yakmayanlar hariç yakanlar arasında yoğuşmalı kombiler dahil faturalarda çok fazla fark yok.
    Sorunum mekanik oda termostatı ve Hermetik kombi kullanıyorum. Isı kaybının arttığı ve -15 – 20 derece hava sıcaklıklarında odayı ısıtmak için Kombi sıcaklığının yetmemesini sürekli dur kalk yapmasından anlıyor ve sıcaklığı artırıyorum. Kombi sıcaklığı 60-65 de normal tepkime veriyor.50-55 derecede sanki oda termostatı devreden çıkıyor kombi sürekli dur kalk yaparak çalışıp duruyor ve ısı yetmiyor,doğalgaz harcamam artıyor.70-75-80 derecelerde ise ev 10 dk ısınıyor,50 dk kombi çalışmıyor, ev soğuyor.Daha sonra devreye giriyor.Tüketimde kayda değer değişiklik göremedim.Siemens Dijital oda termostatı aldım sorun gene aynı ve geri verdim.Sürekli kombi sıcaklığı ile oynamadan Oda termostatı kullanırken kombi sıcaklık aralığı nedir onu merak ediyorum. - 15 – 20 dereceyi bulan soğuk havalarda ‘’… Mekanik termostat düzenli çalışmıyor açıp kapatınca tesisattaki su soğuduğu için çok yakabiliyor.’’ Buna katılıyormusunuz?Selamlar.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: knggizmo
    Bunula birlikte hesaplar incelendiğinde daha kalın yalıtımın aynı oranda fayda vermediği görülecektir, dolayısıyla ideali kullanmakta fayda var ama daha düşük kullanılırsa bu husus evimizin ısı kaybı hesabında gözle görülür bir artış yaratacaktır.
    Paylaşım için teşekkürler.


    Selamlar,
    İlave olarak ;
    5 cm uygulamanın ideal olduğu yerde 8 cm yapmak oransal olarak büyük bir etki yapmaz bu doğru zira yapılan hesapda baz alınan dış ortam sıcaklığı düşmedikce bu geçerlildir. Misal ankara için -12 derece olarak alınması gerekiyor, istanbul için ise -3 derece, bunu erzurum yaparsak -21 almak gerekir ve 8 cm panel kullanmak gerekirse, şu aralar -32 dereceye ulaşan erzurumda 8 cm panelin etkisinin azalması kaçınılmaz olur.

    Tabi ki bu konuda yalıtım levhasında dikkat edilmesi gereken esasen en önemli nokta kullanılan malzemenin kalınlığından ziyade yoğunluğudur.
    Bunu da anlatacak olursak misal XPS için aşağıdaki alıntı yazıyı örnek verebilirim.

    1 Kasım 2008'de yürürlüğe giren TS 825 Isı Yalıtım Yönetmeliği'nin revizyonu ile ≥25 kg/m3 ve ≥30 kg/m3 yoğunlukta XPS Ürünler için (ısı iletkenlik değeri) sınıfı 0,030 – 0,035 – 0,040 W/mK tanımlanmıştır.

    XPS levhalarda en ideal ısı iletkenlik değeri 28-48 kg/m3 yoğunluklar arasında gerçekleşir. Bu değer 90 günlük yaşlanmış değerler dikkate alındığında dahi 0,030W/mK değerinin oldukça altındadır. Ve hesap değeri olarak ısı yalıtım hesaplarında kullanılır. 35-45 kg/m3 yoğunluk aralığında ise yine şişirme gazına bağlı olarak ısı iletkenlik değeri 0,025 W/mK değerlerine kadar düşer.
    Yoğunluğun 25 kg/m3 'ün altına düşmesi halinde hücreler arasında zarın incelmesi sonucunda radyasyonla iletim artacağından ısı iletkenlik değeri hızla kötüleşmektedir.
    DIN 18164 no'lu Alman standardında ve TS825 'deki (Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı) ısı iletkenlik ve yoğunluk değerlerinin esas alındığı DIN 4108 no'lu XPS ürünler minimum 25 kg/m3 yoğunluk ile sınırlandırılmıştır.
    Yine yoğunluğun 50kg/m3 değerinin üzerine çıkması durumunda hücre zarının kalınlaşması sonucunda iletim yoluyla ısıl iletim artacağından ısı iletkenlik değeri kötüleşir.
    Sonuç olarak en iyi ısı iletkenlik değerinin 28-48 kg/m3 yoğunluklar için geçerli olduğunu söyleyebiliriz.




  • YALITIMDA DİKKAT... En büyük aldatmaca burada yapılıyor..Size 3 cm yeter....fazlasına gerek yok...Peki 3 cm yeter ama kaçlık yeter ? YOGUNLUK ÖNEMLİ...DANSİTE DEDİKLERİ OLAY...Bir çok firma var..Yüzlerce fiyat , teklif havada uçuşuyor...30 luk gri karbonlu strofor teklifi ile işi alıp 16 lık ile tamamlıyorlar...Kimsenin ruhu bile duymuyor...Herkesin sordugu soru ...KAÇA YAPARSINIZ ? DAİRE BAŞI KAÇ LİRA ?....Gerisi nanay.....En güzeli XPS levha...Yogunluk ne kadar yüksek ise yalıtım o kadar fazla....Onu biliniz...KULLANILAN MALZEME HANGİSİ ? GÖZÜNÜZÜ DÖRT AÇINIZ.. Soguk iklimde 26 dansiteden aşagı olmamak şartı ile 5 cm den aşagı yalıtım kabul etmeyiniz....Sivas, Erzurum, kayseri, Yozgat, Kars Ankara, v.b. SİZE 3 CM YETER DİYORLAR...O ZAMAN Dansite 45 lik 50 LİK İSTERİZ. XPS levha... Yada Karbonlu stroper.....AŞAGISINI ASLA KULLANAMAZSINIZ....Deyip kontrol ediniz...Ne kullanılıyor ?.....Saygılarımla... PİYASADA 1 M3 haciminin agırlıgı 8 KG... OLAN STROPERİ YANİ 8 LİK STROPERİ kalınlık 3 cm olarak kullanıp yalıtım yaptık....Diyenler bile var...İnsanlar yalıtım yaptırdık...Ucuz yaptırdık....Diyorlar...Hiç bir şeyden haberleri olmuyor...cayır cayır gaz yakmaya devam.... İKİ SENE SONRA.....Binaya mantolamada yaptırdık ammmaaa pek bir şey farketmedi.....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi taşkafa -- 7 Ocak 2009; 14:50:01 >




  • Merhaba Arkadaslar,

    Bacali kombi kullaniyorum, kombi mutfakta, pencereye mesafesi yaklasik 3.5 metre. Hermetik kombi ile degistirmek istiyorum. Tesisati hic degistirmesem diyorum ama bu uzunlukta hermetik baca parcasi bulabilir miyim. Varsa bu parcanin maliyeti yaklasik ne kadardir?
  • MERHABA
    Bende buderus gb 022 kombi var ben çok memnunum yeni faturam geldi 02.12.2008-02.01.2009 tarihleri arası 276.tl evim üst kat alt katta soba olduğu halde ısınıyorum, oda sıcaklığım 21,5- 22 ye arttırdım. kalorifer ayarını şimdiye kadar 50 de yakıyordum akşam 55 e çıkardım. banyo suyunuda 42 derecede yakıyorum, benim bildiğim yoğuşmalı kombilerde düşük derecede yakmak geri dönüşüm suyunun düşük olması geri dönüşüm 32 dereceye kadar düşüyor, buderusda geri dönüşüm kombi ateşlemeden (ekranda petek resmi oluyor ) su petek içinde dolaşıyor, 32 dereceye düşünce çalışıyor. Ben inegölde oturuyorum inegöl çok soğuk oluyor sabahları şimdiden -5 leri bile gördük, gece kaç dereceye düştüğünü bilmiyorum.çok soğuklarda 14 metre küp yaktı.normalde 9-10 arası değişiyor
  • quote:

    Orjinalden alıntı: babayasar06
    Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.Siz,taşkafa ve bu konuda bilgi paylaşımı yapan diğer arkadaşların verdiği bilgilerle,duyarlı ve bilgili bir toplum olma yolunda ilerlemeye çalışan yanlız ve güzel ülkemin bilinçli vatandaşlarısınız.İyi ki varsınız...
    Önceki sayfada oksijen ayırıcı için bilgiler var dediniz.Okudum...Anladım desem yalan olur.Çelik kazanlı kombi alındığında da kullanmak gerekir mi?Bu oksijen ayırıcı nedir?Hermetik değilde,yoğuşmalıda neden kullanmak gerekir? Yoğuşmalıda bütün tesisat boruları oks.bariyerli mi olması gerekir? saygılar...


    Selamlar,

    Oldukça teknik bir soru sormuşsunuz, bu konuda gerek malzeme gerekse neden kısmında detaylı yazı yazdım ama bir kez daha anlatmakda fayda buluyorum.

    Öncesinde ise yanlış anlıgılanan bir konuya değinmek istiyorum, "Hermetik değilde yoğuşmalıda neden kullanmak gerekiyor" bu ifade de neyi kast ettiğinizi anlıyorum ama bir çok kişi, yoğuşmalı kombiler, hermetik kombiler gibi bir ayrım yapıyorlar.
    Kombiler yanma havası alımı ve yanmış gazların atımında ikiye ayrılırlar;
    1. yanma havasını ortamdan alıp, egsoz gazını baca yolu ile atanlar, yani bacalı kombiler.
    2. yanma havasını bulunduğu ortam dışından, bir sabit veya konumlandırılabilir emiş borusu üzerinden fan aracılığı ile alıp aynı hat üstünde bulunan diğer bir egsoz boru ile yine fan desteğinde dışarı atılmasıdır. Bu sistem hermetik diye adlandırılmaktadır.
    Günümüzde bir çok yoğuşmalı veya yoğuşmasız kombi hermetik olarak çalışır , bunun dışında şofben, doğalgaz sobalarınında hermetik olanları mevcuttur.
    Genel olarak iç içe geçirilmiş iki borudan oluşur, dışadaki boru ile içteki boru arasında kalan kısımdan yanma için gerekli hava emilir, içteki borudan ise yanmış gazlar atılır. Bu nedenlede içteki borunun dışarı bakan kısımda uç kısmı biraz daha uzundur ki atılan sıcak gazlar tekrar emilmesin. İçteki borudan gazların atılmasının sebebi ise, yanmış gazların emilen havayı ısıtmasının azaltılmaya çalışılmasıdır. Zira hava ısındıkça genleşeceğinden birim yanma için gereken oksijen miktarı azalacaktır. Bu nedenlede genelde dış çap 100 mm iç çap 60 mm olarak dizayn edilen borular ECA confoe premix örneğinde görüleceği üzere 125 -80 olarak dizayn edilmiş ve daha az ısınma ile daha yüksek emiş ile daha iyi egsoz atımı sağlanmıştır.
    Ayrıca 1. madde içindeki bacalı kombilerinde kendi içinde iki seçeneği var. Yanma gazlarını fan aracılığı ile atan modelleri ve klasik baca üzerinden atmosferik olarak emiş yapanlar. İşte özellikle bu baca üstünden atmosferik emişli olanlarda kullanılan Alm.flex borular son dönemde yaşanan can kayıplarından sorumlular. Yine bu tip kombiler bu tür yanlış uygulamlarla son derece tehlike arz etmekteler.
    Bu şekilde Alm flex boru kullanan doğalgaz abonelerinin %40 civarında olmasıda iler benzer olayların yaşanacağının bir göstergesidir. Bu konuda tedbir almayan tüm ilgili kurumlarda bu can kayıplarından sorumludurlar.

    Evet neden yoğuşmalı kombide oks. emilimi sorun oluyor. Aslen bu sorun yoğuşmasız kombi içinde sorundur. Ancak yoğuşmalı ürünlerde çok daha fazla etkili olur. Yoğuşmalı ürünlerde artık bildiğimiz üzere sıcak baca gazları içindeki su buharı 54 derecede , bu sıcaklığın altında olan (50 ile 30 derece aralığındaki) dönüş suyunun aracığı ile yoğuşturulur (gazdan sıvı hale dönüşür) sıvı hale geçen su, yanmada oluşan gazlarla olan kimyasal ilişkisinde aslen bazik hale dönüşmüştür.
    Aynı şekilde ısıtma tesisatı içindeki su da kısa sürede ısıtmanın etkisi ve oks. emilimi nedeniyle bazik hale dönüşmektedir. Ayrıca özellikle penel peteklerin kullanıldığı sistemlerde demir fosfat veya demir çinko fosfat oksitleri oluşturarak , bazik bir hal almaktadır.

    İç de ve dışta aşındırıcı bir hale dönüşen bu sular özellikle eşanjör üstünde korozyona oksidasyona sebebiyet vermekte ve aşındırıcı etkisi ortaya çıkmaktadır. Alm , alaşım üretilen bu eşanjörlerin özellikle bazik hale dönüşerek kimyasal erozyona uğramasını arttıran en önemli etken suyun içinde eriyik halde bulunan oksijendir. Oksijen özellikle yerden ısıtmalı ve büyük alanlarda sıva üstü uygulanmış oks. bariyersiz pprc (plastik) borulardan emilerek devamlı olarak tesisata karışmakta ve eşanjör üstündeki reaksiyonu hızlandırmaktadır . Kimyasal korozyonlara tepkimeye giren oksijen miktarı ve sıcaklık arttıkça oksidasyon ve korozyon hızı bildiğimiz üzere artar.

    Bu anlamda, paslanmaz çelik diye tabir ettiğimiz , çeliğin aslen bir çok türü vardır, kombilerde kullanılan türü ise 304-304L ve 310 ile numaralandırılmış olanıdır (mesela eskiden vaillant 316 ti titanyum alaşım kullanıyordu) ve mutfak , beyaz eşya, kimya, otomotiv, uzay sanayisinde, yüksek teknoloji ürünlerinde, tıb vb bir çok alanda Cr-nikel çelikleri kullanılır.
    Krom ve Nikel tüm dünyada değerli metaller arasında yer alan çeliğe korozyon konusunda çok büyük dayanım ve katkı sağlayan metallerdir

    304 Paslanmaz çeliğin temel çeşididir. 400°C'ye kadar yüksek oksidasyon sağlar. Mekanik direnç ve sürtünme mukavemeti çok iyidir. Mutfak eşyaları, evyeler, ev aletleri, endüstriyel mutfaklar, kimya ve petro-kimya sektörü, gıda sektörü, otomotiv sanayi, eşanjör ve boyler üretimi.

    304L Kalite paslanmaz çeliğin düşük karbonlu versiyonudur. Kağıt sanayi, süthane ekipmanları, sabun sanayi, deri sanayi, kimya endüstrisi, petrol endüstrisi, kazan yapımı, ısı değiştiriciler.

    316 kalite paslanmaz çelik 600°C'a kadar sıcaklıklara dayanıklıdır. Mekaniksel kopma ve büzülme mukavemeti oldukça iyidir. Bünyesindeki molibdenden dolayı oksidasyon ve asitlere dayanıklıdır. Kimya, petro-kimya endüstrisi, buhar kazanları, ısıya mukavim eşanjörler, çeşitli kazan uygulamaları.

    316 Ti 316 kalite paslanmaz çeliğin titanyumlu versiyonudur. Yüksek sıcaklık ve oksidasyon mukavemetine sahiptir. Kimya, petro-kimya endüstrisi, pompa ve kompresör parçaları, kazanlar, fırınlar ve ısı değiştiriciler.

    310 kalite çeliğin 1100°C'a kadar sıcaklıklarda oksidasyon mukavemeti yüksektir. Fırın parçaları ve yüksek sıcaklıklara dayanımlı ekipmanlar, kimya, petro-kimya endüstrisinde de kullanılır.

    Krom esas olarak metalurji endüstrisinde paslanmaz çelik üretiminde kullanılan ferro krom ve bazı demir dışı alaşımların üretiminde kullanılır. Krom en başta demiri sertleştirmekte kullanılır. Krom-demir alaşımı çok sert olduğundan eğe gibi aşındırıcı âletlerin yapımında işe yarar. Krom-nikel alaşımının katıldığı demir ise çok dayanıklı ve esnek bir çelik verir. Bunlardan çeşitli makine parçalan, zırhlar, köprüler, elektrik dirençleri yapılır.
    Kromun diğer uygulama alanları ise çelik alaşımlar, metal kaplamalar, pigmentler, deri işleme , katalizörler, yüzey işlemeleri ve refrakter üretimidir.
    Ferrokrom’un esas kullanım alanı paslanmaz çelik üretimidir. Paslanmaz çelik sanayi dünya çapında krom talebini belirleyen en önemli etkendir

    Nikelin gösterdiği oksitlenme direnci sayesinde; kimyasal araç ve gereçlerin üretiminde ve Alman Gümüşü gibi birçok alaşımın üretiminde de kullanılır.Alaşımlar (özellikle süper alaşımlar) ve paslanmaz çelik üretiminde çok önemlidir.
    Saf nikel özellikle sağlamlığı nede­niyle kullanıldığ gibi, kimyasal etkenler­den (pas) etkilenmez, hava değişim­lerinden bozulmaz. Bu özelliği yüzün­den nikel, birçok alaşım türünün ya­pımında aranan bir elemandır. Bu alaşımlardan bazılarında yüksek oranda nikel bulunur (ferronikel, Nikrom): bunlar az genleşir, yüksek ısı­lara dayanır ve deniz suyundan et­kilenmez. Paramanyetik özelliğinden dolayı dış etkilere dayanıklıdır. Bu nedenle eşyaların üzerlerinin elektrolitik kaplanmasında, aşınmaya karşı dirençli alaşımların eldesinde, pillerin ve akülerin yapımında, cama yeşil renk vermek amacıyla, özel çeliklerin yapımında, hidrojenasyon reaksiyonlarında katalizör olarak, Madeni paraların yapımında, da kullanılır.

    Nikel tüm bu özelliklerinin yanında çelikde krom ile kullanımında, paslanmaz çelik aynı Alm gibi oks. girdiği reaksiyonde yüzey kısmında nikel oksid tabakası oluşturarak içeriye nüfus etmesini, ilerlemesini engeller fakat burdaki bağlar Alm oksitten daha güçlü ve daha dirençlidirler, hatta olabilecak mekanik bir darbede bile mesela yırtılma, çentik veya çatlamada hemen aynı yapı oluşturlarak krozyonun içe işlemesi durdurulur. Alm. alaşım da kısmen aynı özelliklere sahiptir ancak özellikle ısı altında oks. tepkiyemeye girmesi ayrıca bazik haldeki tesiat suyuna karşı mukavemeti daha zayıftır. Öte yandan döküm yönteminin getirdiği bazı mekanik dez avantajlarda (döküm hataları , özellikle boşluk oluşumu ve soğuma sırasında oluşan iç gerilimlere bağlı kılcal çatlaklar gibi muhtemel sorunlarıda eklemek mümkün.
    Tüm bunların dışında çelik plaka ile alm alaşım arasındaki bir diğer fark iki malzemenin üzeyindeki akışkan dirençlerinin farklı olmasıdır. Burda yine paslanmaz çelik malzemnin avantajı söz konusudur. Aynı prüzlenme sorunu brülör tarafında döküm ve çelik olanların arasında yanma performansı açısından zaman içinde çelik tarafında avantaj sağlar.

    Diğer bir konu ise parçacık transferi yani pil etkisidir. Pil etkisi nedir?
    Iki farkli malzeme birbiri ile temas ettiginde elektron yükleri farkli olduklarindan potansiyel fark nedeni ile akim meydana gelir. Bu akim ile atomlar bir malzemeden digerine tasinmaktadir. Bu malzemenin birisinin digeri ile kaplanmasina neden olmakta ve tasinanin malzemenin delinmesi ile neticelenmektedir. Bu sebeple iki farkli metal birbiri ile temas ederek dösenmemelidir. Özellikle panel peteklerde kaplama olarak kullanılan çinko , bakır eşanjörler ve alm alş. eşanjörlerle potansiyel fark nediniyle elektron transferi yapmaya başlar, aynı şekilde alüminyum ve bakir birbiri ile baglandiginda potansiyel farktan dolayi yine pil etkisi yasanir. Bunun önlenmesi için inhibitör katilmalıdır.
    Bu duruma ise paslanmaz çelik malzemede min. düzeyde rastlanabilir veya rastlanmaz.

    Tüm bu aslen kimyasal reaksiyonlarda oksijenin etkisi çok biyiktir ve bu nedenle ısıtma tesiatı içinde bulunması istenmez.
    Eğer bakır tesisat kullanıyorsanız oks. emilimi sıfırdır. Alm folyolu yani oksijen bariyerli bir boru kullanıyorsanız oks. emilimi sıfıra yakındır.
    Demir boru kullanıyorsanız yine sıfıra yakındır. Bu anlamda en büyük riskler yerden ısıtma, sıva üstü veya altı sistemlerde kullanılan oks. bariyersiz borulardır. Sıva altı plastik boruda bile oks. emilimi var olup bunun büyük kısmı peteklerin iç kısmında oluşan oksitleme ile reaksiyona geri kalanı diğer bileşenlerde oksitlenmeye sebep olmaktadır. Bu anlamda oks. beriyersiz bir yerden ısıtma aslen petekliye göre çok daha fazla eşanjör üstünde aşınma yaptıracak oks. emer.

    Buderus ve vaillant bu sorunu iyi bildiklerinden aslında çoğu zaman 2. bir eşanjör isterler (özellikle yerden ıstmalı sistemlerde) bu şekilde oksijen emiliminde bu harici eşanjör zarar görecek ve değişimi daha kolay ve ucuz olacaktır. Ama sistemin ilk yatırım maliyetide en az %25 artar.

    Buderusun oks. tutucusunun mantığı basit, su içinde erimiş olan oksijen ısınan suyu ile genleşeceği için hacmi artacak ve bu sayede mini oksijen kabarcıkları bu tutucu tarafından yakalanıp tahliye edilecektir. Tabi ki yoğuşmalı sistemlerde suyun fazla ısıtılmadığı düşünülürse bunun daha ziyade yoğuşmasız ürünlerde etkili olacağı düşünülebilir. Ama suyun daha az ısınmasıda sıcaklıkla artan reaksiyon hızını azaltığı içinde olumlu bir özellik kazandırıyor.

    Tüm bunların neticesinde oks. bariyerli boru kullanmak aslen gereklidir. Ama günümüz sokak arası müteahhitlerin ve bunların taşaronlarının bunu ne kadar umursadıkları ciddi olarak tartışılır, öte yandan belli kalitedelerde inşaat yapan daha kurumsal firmaların daha düzgün proje ve malzeme ile iş yaptıkları düşünmek yanlış olmaz, bu da tabiki fiyat farkını doğuran hususlardan dır.
    Genelde görsel görünümün ön planlada olduğu inşaatlarda kimse bunlara bakmaz. Tabi ki bu işin asıl sorumlusu başta devlet olmalı ilgili standartları revizyon ederek bunları denetlemelidir. Ama şu günlerde iyice unutulan deprem problemi yapı denetim şirketlerininde iyice gevşemesine hatta nizami olmayan uygulamalara bile izin vermesine sebep olmaktadır. Yeni yapılan binalarda artık yasak olmasına rağmen 4 cepheli 80cm üstünde çıkmalar 120 -150cm varan ları görmek mümkün oluyor. Aynı şekilde elinde Alm Flex boru ile baca bağlantısı yapıp buna izin veren gaz dağıtım şirketleri başta olmak üzere, ilgili mühendislik odaları bu işten kaynaklanacak her türlü maddi manevi kayıplardan aslen ve vicdanen sorumludurlar.

    Lafı toparlayacak olursak, orta büyüklükte bir dairenin (100-105 m2 net) tesisatının oks. emilimi olsa bile kombinin 7-10 sene arasında bir problemi olacağını düşünmüyorum . Panel petek ve sıva altı oksijen bariyersiz tesisat kullanan bir daire de sürenin 10 yılıda aşacağına inanıyorum.
    Bir kombinin ekonomik ömrünün 15 yıl olduğu düşünülürse , bu süreye kadar sistemde hava ayırıcı ve ısıtma sıvısına katkı ilave edilirse rahatlıkla ulaşılır. Ama tüm olumsuz şartların bir araya gelmesinin bu süreyi 5 seneye kadar indirdigediğine toplu iş kapsamında yapılan bir uygulamada geçmişti rastlanmıştı. Eşanjörler 5-6 sene içinde delinmişlerdi.
    Bu anlamda yukarda konuştuğumuz gerekli tedbirlerin alınması fayda sağlar. Umarım anlatabilmişimdir Kolay gelsin.






    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maxfocus -- 6 Ocak 2009; 18:13:51 >




  • Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.Tüm ayrıntılarıyla yazmışsınız.Umarım uygulayacağım tadilatın fazla maliyeti olmaz.Malum,yüzde 3,8 zam var.Saygılar,iyi paylaşımlar...
  • Arkadaslar selam,ben de bu hafta ici tesisati dosetip kombimi taktiracagim...Aldigim tekliflerle ilgili bir kac sorum olacak,yogusmali tercih ettigimden Buderus GB042 yada Bosch Classic Condense almayi dusunuyorum,bayii arkadas Bosch a Buderusa gore daha iyi fiyat verdi ve iki modelinde Turkiye de uretildigini (yada montaj yapildigini)ve birebir ayni olduklarini soyledi acaba bu dogru mudur???
    Diger sorum da termostat olarak Buderus ta RC10,RC20 ve RC35 olmak uzere 3 modeli var,en ust model haftalik programlanabilir,RC20 de set edilmis programlar var ve soyle bir ibare geciyor "Kullanim suyu sicakligini dogrudan kumandadan ayarlama ",RC10 ise sanirim manuel ve bunda bu kullanim suyu sicakligi ayari vs.. belirtilmemis.Acaba hangisini tercih etmem dogru olur,kullanim suyu sicakligi benim icin onemli cocuklar yikanirken suyun bir sicak bir soguk akmasini istemiyorum hatta hanim elektrikli termisifonu kaldirmayalim sicak su boyle dalgalanma yaparsa falan diyor...Banyo yapma durumunda calisma sicakligini arttirmam mi gerekecek...Cevaplar icin tesekkurler...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: grappa

    Arkadaslar selam,ben de bu hafta ici tesisati dosetip kombimi taktiracagim...Aldigim tekliflerle ilgili bir kac sorum olacak,yogusmali tercih ettigimden Buderus GB042 yada Bosch Classic Condense almayi dusunuyorum,bayii arkadas Bosch a Buderusa gore daha iyi fiyat verdi ve iki modelinde Turkiye de uretildigini (yada montaj yapildigini)ve birebir ayni olduklarini soyledi acaba bu dogru mudur???
    Diger sorum da termostat olarak Buderus ta RC10,RC20 ve RC35 olmak uzere 3 modeli var,en ust model haftalik programlanabilir,RC20 de set edilmis programlar var ve soyle bir ibare geciyor "Kullanim suyu sicakligini dogrudan kumandadan ayarlama ",RC10 ise sanirim manuel ve bunda bu kullanim suyu sicakligi ayari vs.. belirtilmemis.Acaba hangisini tercih etmem dogru olur,kullanim suyu sicakligi benim icin onemli cocuklar yikanirken suyun bir sicak bir soguk akmasini istemiyorum hatta hanim elektrikli termisifonu kaldirmayalim sicak su boyle dalgalanma yaparsa falan diyor...Banyo yapma durumunda calisma sicakligini arttirmam mi gerekecek...Cevaplar icin tesekkurler...


    Grappa Arkadaşım,
    Ben 4 aydır Buderus GB022 ve Termostat olarak da RC10 kullanıyorum.. RC10 üzerinden sadece oda sıcaklığını belirliyorsun, kombi ona göre ayarlıyor evin sıcaklığını...
    042 için bilemiyorum ama 022 de sıcak su konforu müthiş bana göre, Sıcak su ayarını Kombi üzerinden bir defa yapıyorsun (ben 50 derece yaptım) ve bir daha hiç yanına uğramıyorsun.
    15 dak banyoda kal, devamlı sıcak su kullan hiç farketmiyor, ne soğuma ne ılıklaşma, Şahsen ben yaşamadım öyle bir şey..
    Sessiz ve konforlu, Kombim mutfakta ve çalıştığını hissetmiyorsun bile, buzdolabının çalışması bile bana göre daha sesli gibi geliyor..(Aman Nazar değmesin)
    Diğer Buderuscu arkadaşlar ve özellikle Maxfocus dostumuz bu konuyu daha iyi açıklayacaktır.


    Karar senin...

    BU arada 90 günlük Kullanım sonucu Ortalama günlük kullanım : 7,2 M3
    Kütahya soğuk bir il, geçen hafta ki soğuklarda -10 ları gördük, o günlerde günlük kullanım 11-13 M3 arasında değişti, -10 olan günlerde Kombi Tesisat sıcaklığını 60 derece yaptım, 2 gündür +5 ile -1 arasında değişen sıcaklıklarda 50 derecede günlük kullanım 6-8 M3, ev sıcaklığı 20-22 arasında ..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi demayc -- 7 Ocak 2009; 10:21:13 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: grappa
    Arkadaslar selam,ben de bu hafta ici tesisati dosetip kombimi taktiracagim...Aldigim tekliflerle ilgili bir kac sorum olacak,yogusmali tercih ettigimden Buderus GB042 yada Bosch Classic Condense almayi dusunuyorum,bayii arkadas Bosch a Buderusa gore daha iyi fiyat verdi ve iki modelinde Turkiye de uretildigini (yada montaj yapildigini)ve birebir ayni olduklarini soyledi acaba bu dogru mudur???
    Diger sorum da termostat olarak Buderus ta RC10,RC20 ve RC35 olmak uzere 3 modeli var,en ust model haftalik programlanabilir,RC20 de set edilmis programlar var ve soyle bir ibare geciyor "Kullanim suyu sicakligini dogrudan kumandadan ayarlama ",RC10 ise sanirim manuel ve bunda bu kullanim suyu sicakligi ayari vs.. belirtilmemis.Acaba hangisini tercih etmem dogru olur,kullanim suyu sicakligi benim icin onemli cocuklar yikanirken suyun bir sicak bir soguk akmasini istemiyorum hatta hanim elektrikli termisifonu kaldirmayalim sicak su boyle dalgalanma yaparsa falan diyor...Banyo yapma durumunda calisma sicakligini arttirmam mi gerekecek...Cevaplar icin tesekkurler...


    Selamlar,

    En başta bosch un buderusu satınaldığını belirtmekde fayda var.Zira bundan sonra çıkacak bosch ısıtma ürünlerinde buderusun teknoloji ve kalitesini bulmak mümkün olacaktır. Gb042 bosch ECA dan satınaldığı manisadaki fabrikada monte ediliyor. Üretim yurtdışından demonte olarak geliyor ve TR de toplanıyor. Bosch , kombi pazarında yeni yeni yer aldığı için fiyatta buderusa göre aşağıda olacaktır. Zira buderusun bu konuda yılların markası ve kalitesidir. Bosch da bunu bildiğinden, kendi adı altındaki ürünleri şu an için buderusun altında konumlandırmak zorunda.
    Ürün kalitesi olarak büyük fark olacağını düşünmüyorum. Sonuçta bosch da markasını riske edecek bir ürün çıkarmaz.
    Zaman içinde ise bosch en kaliteli kombileri üreteceğini düşünüyorum. Tabi ki aralarında siemensle büyük bir rekabet olduğu içinde buna mecburlar.
    Tr deki kombi pazarı büyüdükçede tüm firmaların iştahı kabarıyor.
    Öte yandan dünyada paranın esas kazanıldığı ürünler sürümü çok olan orta sınıf ürünler olduğundan bu konuda da ekonomik modeller çıkacakdır.
    Rc10 hediye ediyorlardı bunu fiyattan düşüp RC20 tercihende RC35 öneririm.
    Kullanım sıcak suyu kombidede ilk anda biraz sıcak gelip sonradan dengeleniyor ama en düşük dereceye bile ayarlasanız , suyun debisinede bağlı olarak kombiler genelde 50 derece civarında çıkış yapıyorlar. Ben şu an 42 dereceye ayarladım ama kullanımda bunun ilk anda doğal olarak 55 dereceye çıkıp sonradan 49-50 derecede dengelendiğini görüyorum. Dereceyi 35 de ayarlasam yine 44-45 de dengeliniyor. Yani ayarladığımdan hep 10 derecelik yüksek bir çıkış var, bu tesisattaki kayıplarıda düşünerek normal aslında, suyun debisine göre kombi gaz miktarını azaltıp çoğaltabiliyor .
    Bu arada gb042 nin sıcak su üretimi gb022 den çok az düşüktür.
    Birde Bosch Classic Condense kombinin 24 kw lık modeline rastlayamadım , bu ürünün en düşük güçteki ürünü 28 kw lık eğer satıcı bu ürünü söylüyorsa bu ürün ile gb042 arasında fazlaca güç farkı var. gb042 19000 kcal yani 22 kw lık bir üründür.Bu konuya dikkat edin.




  • arkadaşlar bende 24 lük ECA confeo digital kombi var. son günlerde A1 hatası vermeye başladı okudum anakartta düşük voltaj demekmiş. kesintisiz güç kaynagı ya da regülatör almak istiyorum , TUNÇMATİK regüline 500 VA yeterli gelirmi, anlık elektrik tüketimini servise sordum 150 watt dediler. Kesintisiz güç kaynaklarınıda sordum ups lerin line interactive olanları kombilerde kullanılmıyormuş, on-line olması ve gerçek sinüs dalgası veriyor olması gerekliymiş. online ups ler ise 200 - 300 dolar civarında. regülatör ise piyasada 30 ytl ye de var tunçmatik in regülatörü 60 ytl ne yapayım sizce.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi werty_tr -- 7 Ocak 2009; 14:03:55 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: werty_tr
    arkadaşlar bende 24 lük ECA confeo digital kombi var. son günlerde A1 hatası vermeye başladı okudum anakartta düşük voltaj demekmiş. kesintisiz güç kaynagı almak istiyorum , TUNÇMATİK LITE 650 VA yeterli gelirmi, anlık elektrik tüketimini servise sordum 150 watt dediler. voltaj regülatörü alsam oda en az 30 ytl civarı olacak, voltaj regülatörü yerine 70-80 ytl ye bir kesintisiz güç kaynağı alsam elektrik ihtiyacı düşük olduğu için cihazı elektrik kesinti olduğunda da bir müddet daha kullanmak avantaj sağlarmı, yoksa değmezmi fazla para vermeye karar veremedim.


    Selamlar,

    Aslında UPS yani kesintisiz güç kaynağı daha iyi olur ama bunların online olanları oldukça pahalı bu nedenle gecikmeli geçiş yapan ( lineinteractive ) modellerde tercih ediliyor, bunlar 4 ile 8 ms arasında bir geçiş sağlıyor.
    Bahsettiğiniz 650 VoltAmper cihaz size maks. 390 watt civarında güç sağlar, bu da bağlanan yüke bağlı (üzerindeki akünün Amper/saat kapasitesine göre) 10 dk ile 30 dk. arasında kullanım süresi verebilir. Normalde bir pc+monitör için 12 dk civarında kullanım oluyor.Kombide de en az 17-18 dk yakın çalışır. Burda en büyük güç sirküle tarafından çekiliyor. 50 watt ile 130 watt arasında güç çekebiliyorlar. ECA nin üzerindeki grundfos 3 kademeli ve en üst kademe en fazla 110 watt çekiyordur. Zira 30 kw nında aynı , öte yandan katalogda çekilen güç için 115 watt denmiş ama bu maks değer değil muhtemelen nominal değerdir.

    Benim önerim 60-65$ civarında 800va (480 watt) cihazlarda var biraz yüksek güçte olması daha iyi olur. Bazen kampanya oluyor ben böyle bir kampanyada bimeksten dexter marka 1000 Va ( 600 watt) ları 55$ almıştım. Bunu internetten bir araştırın.
    http://www.pratikev.com/fractalv33/pratikEv/pages/viewProduct.jsp?pTopCategoryId=3018&pCategoryId=6251&pSubCategoryId=6258&pBrandId=26834&pInstanceId=797646&ref=akakce&v=1.27
    Bakın inform marka (inform Ups konusunda bilinen, ortanın üstünde yerli bir markadır) 1000va 136 ytl kdv dahil 73 $+kdv ye geliyor. Bence ideal ürün.
    http://www.akakce.com/kesintisiz-guc-kaynagi.html bu sitede uygun fiyatlı ürün satan mağazalar var.

    Regüline 500 VA 300 watt eder ve yeterlidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maxfocus -- 7 Ocak 2009; 14:38:26 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: werty_tr

    arkadaşlar bende 24 lük ECA confeo digital kombi var. son günlerde A1 hatası vermeye başladı okudum anakartta düşük voltaj demekmiş. kesintisiz güç kaynagı ya da regülatör almak istiyorum , TUNÇMATİK regüline 500 VA yeterli gelirmi, anlık elektrik tüketimini servise sordum 150 watt dediler. Kesintisiz güç kaynaklarınıda sordum ups lerin line interactive olanları kombilerde kullanılmıyormuş, on-line olması ve gerçek sinüs dalgası veriyor olması gerekliymiş. online ups ler ise 200 - 300 dolar civarında. regülatör ise piyasada 30 ytl ye de var tunçmatik in regülatörü 60 ytl ne yapayım sizce.


    Selamlar,

    Gerçek sinüs olsa daha iyi olur tabi ki, kombilerin üzerindeki sirküle motorları, fan motorları ve diğer hareket üreten sargılı sistemler gerçek sinüs olmadığı için problem yaratabilirler. Bu sinüs ne kadar iyi benzeştirilirse o kadar az sorun çıkar. Zira burda sinüsün benzeşimli (inişli çıkışlı) olması frekans farkı yaratacağından özellikle motorlarda sesli, vuruntulu çalışmaya sebep olabilir, bu da aslen devrin sabitlenenemesindendir.
    Eskiden videoların saatleri hep geri kalırdı neden zira şebekeden aldığı 50 hz frekansı kullandığı için burdaki sapma saattin fazla veya eksik göstermesine sebep verirdi.

    Tam sinüs dalga aynı evdeki şebekeden aldığınız çıkışın aynısı sayılır. Bu yüzden tüm uygulamalarda sorunsuz olarak kullanabilirsiniz, cihazlarınız daha az ısınır. Yük olarak motor , klima , buzdolabı çalıştıracaksanız ya da endüstriyel cihaz ve uygulamalar için tam sinüs çıkışlı ürünler tavsiye edilir.
    Ama kaliteli line interactive cihazlarda oldukça yakınbir sinus benzeştirmesi ile çıkış frekansı 50 hz sabitlenmeye çalışılıyor.

    Line Interactive KGK’larda şebeke varken evirici pasiftir ve bu durumda şebeke gerilimini regüle eden kısım ve akü şarj birimi aktiftir. Akü grubu ve evirici kısmı, şebeke enerjisi kesildiğinde devreye girer ve aküler üzerinden yükü besler. Akülerin doldurulması şebekenin normal olduğu durumda eviricinin ters yönde işletilmesiyle sağlanır.

    Şebeke hatası oluştuğunda Statik Aktarım Anahtarı açılır ve güç akışı akülerden UPS çıkışına doğru akmaya başlar. Çıkışa bağlı olan düşük anahtarlama geçişi özellikli regülasyon sistemi sayesinde gerilim düzenlemesi sağlanır ve gerçek düşük şebeke geriliminde (Brownout) de UPS’in çalışması sağlanır. Aksi halde UPS anahtarlarının aküden çalışma durumuna geçirilir. Bu durum UPS’in çok zayıf şebekelerde de çalışabilmesine imkan vermektedir.

    Line Interactive KGK'lar piyasada özellikle voltaj regülasyonlu UPS olarak bilinmektedir. Bu doğrudur ancak; line interactive UPS'lerin birçoğu giriş gerilimini belirli toleranslar içerisinde kaldığı sürece olduğu gibi çıkışına yani yüke vermektedirler. Bu toleranslar cihaz üreticilerinin tercihine bağlı olarak değişebilmekle birlikte genel olarak düşük kaliteli ürünlerde 200 VAC ile 235 VAC aralığında oynamaktadır. Bu durum hassas cihazlar için oldukça önemli bir risktir.
    Off Line KGK (Stand-By KGK)’lerde şebekede enerji bulunduğu sürece yük şebekeden beslenir, ancak evirici hazır bekletilir ve şebekede enerji kesildiği anda devreye girerek yükü beslemeye devam eder. Off Line UPS’ler tercih edilirken şebeke kesintisi durumunda devreye girme süresi en kısa olanı tercih edilmelidir.

    Eğer düşünürseniz http://www.fcm.com.tr/www/ups_detay.asp?id=2106 http://www.acdc.com.tr/tr/kombi_jeneratoru_upsi.htm ürünleri 240 ytl gibi fiaytla bulunabiliyormuş. Bu ürünler tan sinüs çıkışlılar.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: momez
    Merhaba Arkadaslar,
    Bacali kombi kullaniyorum, kombi mutfakta, pencereye mesafesi yaklasik 3.5 metre. Hermetik kombi ile degistirmek istiyorum. Tesisati hic degistirmesem diyorum ama bu uzunlukta hermetik baca parcasi bulabilir miyim. Varsa bu parcanin maliyeti yaklasik ne kadardir?


    Selamlar,

    Bulabilirsiniz, daha uzun bile yapılabiliyor. Mümkün olduğunca baca dirseği dışında 90 derecelik dirsek kullanılmadan düz bir hat olarak yapılmasında fayda var. Bu sayede dah fazla hava emilirken, yanmış gazlarda daha rahat atılır. Ayrıca bu durum emilen havanın daha az ısınmasında sebepdir.
    Bu da mevcut verimin düşmasini engeller.
    Ayrıca gaz dağıtım şirketine kombinin değiştine dair başvuruda yapmanızda gerekiyor.
    Birde kombiniz eski ise muhtemelen kombinin gaz bağlantısı sabitlenmiş tesisatlıdır, bunun çelik spiral ile değiştirilmesinde fayda var.
    Zira sabit tesisatlar esnemediği için gaz kaçırma riski taşıyor, sipirallerde ise bu risk yok. Bu özellikle deprem bölgelerinde şart. Kolay gelsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maxfocus -- 8 Ocak 2009; 10:14:35 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: cimbom38
    Değerli Form üyesi arkadaşlar paylaşımlarınız için teşekkür ederek başlamak istiyorum.Doğalgaz fiyatlarındaki artışlar nedeniyle forumda okuduklarımı evimde denemek, konforlu ve ekonomik ısınmak istiyorum.Bir arkadaşın tecrübelerini yazıyorum.’’ …..mümkün olduğu kadar düşük derecede yakmaya çalışıyorum oda termostadım var ama şu soğuk günlerde kullanmıyorum.Mekanik termostat düzenli çalışmıyor açıp kapatınca tesisattaki su soğuduğu için çok yakabiliyor.Dün mesela hava ılımandı akşam 38 derece tesisat suyunu ayarladım kafi geldi ev 20 derecede kaldı.Gördüğüm kadarıyla alt komşun yok bu ısınmanı çok etkiler benim alt komşu evde olmayınca yerler soğuk oluyor ev geç ısınıyor.Bide pencerelerin çok büyük kışın en büyük soğuk her ne kadarda pencereler pimapen ısıcamlı olsada pencerelerden geliyor duvarları ısı yalıtımı yaptırsan da kafi gelmeyebilir.’’
    İzolasyonun tabiî ki faydası olacak.Camların üst ve alt kısmındaki duvarları içten inşallah yazın yaptıracağım. Ev yapılı,Tavanı ve parkeleri söktürüp altına strafor koydurmak hem eşya olan evde çok zor ve maliyeti birkaç milyarı aşacak. Komşulardan mümkün olan yerlere ve duvarlara yalıtım yaptıranlar oldu.Bu sene camları pimapen yaptırdım tabiî ki faydasını hemen fark ettim.Benim daha fazla yakmama rağmen üst katlarda aynı cephede aynı faturayı ödediğimiz komşular var.Bina 32 daire, Kombi yakmayanlar hariç yakanlar arasında yoğuşmalı kombiler dahil faturalarda çok fazla fark yok.
    Sorunum mekanik oda termostatı ve Hermetik kombi kullanıyorum. Isı kaybının arttığı ve -15 – 20 derece hava sıcaklıklarında odayı ısıtmak için Kombi sıcaklığının yetmemesini sürekli dur kalk yapmasından anlıyor ve sıcaklığı artırıyorum. Kombi sıcaklığı 60-65 de normal tepkime veriyor.50-55 derecede sanki oda termostatı devreden çıkıyor kombi sürekli dur kalk yaparak çalışıp duruyor ve ısı yetmiyor,doğalgaz harcamam artıyor.70-75-80 derecelerde ise ev 10 dk ısınıyor,50 dk kombi çalışmıyor, ev soğuyor.Daha sonra devreye giriyor.Tüketimde kayda değer değişiklik göremedim.Siemens Dijital oda termostatı aldım sorun gene aynı ve geri verdim.Sürekli kombi sıcaklığı ile oynamadan Oda termostatı kullanırken kombi sıcaklık aralığı nedir onu merak ediyorum. - 15 – 20 dereceyi bulan soğuk havalarda ‘’… Mekanik termostat düzenli çalışmıyor açıp kapatınca tesisattaki su soğuduğu için çok yakabiliyor.’’ Buna katılıyormusunuz?Selamlar.


    Selamlar,

    Mekanik oda termostadı ile ilgili sorunlar için;
    termostadın sorunlu olması, yanlış konumlandırılmış olması veya komdeki elektronik devre hatası olarak düşünebiliriz.
    Benim size önerim eğer kombiniz uygunsa dış hava sıcaklık sensörü taktırmanız, kombiniz burdan aldığı bilgiye göre gerektiğinde kazan ısınını artırır veya azaltır.
    Öte yandan önceki yazılarda oda termostadlarında sıcaklık sapması olabileceğini yazmıştık. Bu sapmalar çıkış sıcaklığı artıkçada fazlalaşacaktır.
    Örneğin siz 70-75-80 derecelerde evi 10 dk da ısıtıyor ve 50 dk bekliyor demişsiniz, niye 50 dk bekliyor? alt sıcaklıklarda neden daha az bekliyor?
    cevap basit zira siz yüksek ısıya ayarladığınızda termostadın olduğu oda misal ayarladığınız 20 derecenin üstüne çıktığı gibi aslen bu odayı ısıtmak için gerekli olan misal 50 derecelik ısıya düşene kadar oda sıcaklığı, 23-24 derecelere ulaşıp, burdan sonra sabit ve azalma durumuna girecektir.
    alanın ısı kaybıda az ise oda sıcaklığı 20 ye düşene kadar kombinin su sıcaklığıda oldukça düşebilir. Bunlar normal bir durum.
    Aslen düşük tesisat ısısında ve min gaz miktarı ile gerekli su sıcaklığına ulaşmak en ideal uygulama olur. Bunun içinde ilk olarak modülasyonlu bir oda termostadına uygun kombi ve modülasyonlubir oda termostadı gerekir.
    Mekanik termostadlar aç kapa çalışırlar ve modülasyon yaptırmazlar. Kazan suyu sıcaklığı arttıkçada sapma oranları artar.
    Sizin burda yapmanız gereken ortamı istenilen en uygun çıkış suyu sıcaklıklarını belirleyip (dış hava sıcaklığına göre) buna göre bir ayarlama yapmanız.
    Ya da dış hava sıcaklık sensörü bağlayarak bu işi yine kombiye bırakmak.
    Bu konuda size örnek bir tablo veriyorum. Bundan yararlanabilirsiniz. Kolay gelsin.





  • Sn.Maxfocus ve değerli forum üyesi arkadaşlar,
    Doğalgaz kullanımına yeni başlayacaklara ve sorunlarını çözmeye çalışan arkadaşlara faydası olacağı inancıyla,2 yıldır yaşadıklarımı yazıyorum.Kombi pimapenle kapalı balkonda ve odadan ulaşma ve ayar yapma zorluğum var.Geçen sene oda termostatını iptali denedim daha fazla tüketim olduğunu ve sürekli kombinin çalıştığını gördüm.Kombi sıcaklığını manuel ayarlamaktansa oda termostatı ile oda sıcaklığını ve kombi çalışıp durma aralığını daha iyi ayarlıyorum.Oda termostatı bana ısınma konforu ve tasarruf sağlıyor.Benim ısı ihtiyacımı mekanik de olsa oda termostatı karşılıyor.İstediğim gibi dijital daha hassas bulabilirsem onunla değiştireceğim.Oda termostatı akşam 21 ve gece yatarken 19 derece yaparsam bana yetiyor.Evim güney cephesi açık,iki tarafı binaya binaya bitişik,bir tarafı ışıklığa bakıyor.100 m2 ve pimapen dışında yalıtım yok.Alt kat ve üst kat malesef boş.Yerden ve tavandan içten yalıtım yaptır diyorlar.Bu kadar masrafa giremem.Birde ne kadar faydası ve geri dönüşü ne zaman olacak.Ondansa biraz daha fazla doğalgaz öderim.Bir odamın duvarının bir bölümünün arkası boş,köşede boydan boya,sıcak soğu hava karşılaşması ve rutubetlenme sonucunda küflenme oldu.Dış cepheye bakan kiriş ve duvarlara içten gelecek sene bütçem ölçüsünde biraz yalıtım yaptıracağım. Geçen ay 126 TL ödedim.Bu ayda 300 tl civarında gelecek. -15 – 20 lerde günlük tüketimim en fazla 16 m3 oldu.Diğer zamanlarda 10-12 m3 civarında harcamam oluyor.Diğer aylarda faturamın daha da artacağını geçen seneki tecrübelerime göre daha da artacak.Kombi ısısı yetmezse biraz onu artırıyorum,birada oda termostatının sıcaklığını artırıyorum. Kullanmadığım bir salonum var.Isı yalıtımı zayıf olan iki odamda birini yukarda bahsettim diğeri de salonumda ısıtma olmazsa küflenme olacağını tahmin ediyorum. Kapatırsam küflenme olabilir.Onda da küflenme olmasını istemiyorum. Peteklerim çok fazla büyük değil.Belki de biraz ilave yapmam gerekecek. Onun için kapatmanın çok fazla faydası olacağını sanmıyorum. Denemelerime göre kombi sıcaklığını 60-65 derecenin altına veya üzerine çıkarırsam evin ısınma düzeni bozuluyor. Size de kolay gelsin.Selamlar




  • Sn.maxfocus,
    Kombimin dış hava ısı sensör özelliği var.Fiyat araştırması yapacağım.Makul bir fiyata yapan firma olursa yaptırırım. Kayseride Baymak servislerinden umudu kestim.Gaz ayarını yüksekmiş,geçen sene büyük uğraşım sonucunda yaptırdım.Şimdilik kombi ile ilgili çok şükür büyük bir problemim yok. Başkasına baktırma kombinin garantisi bozulur diyorsunuz. Garantinin 2. yılına girdi,Allah kerim.1000 TL lik kombi,sonunda hepsinin çalışma pensibi aynı, bozulursa ekeonomik durumum ölçüsünde çözmeye çalışırım.Daha da olmazsa dünyanın sonu değil, istediğim özelliklere sahip modülasyonlu oda termostatı özelliği olan Buderus veya ECA alırım.Selamlar.
  • maxfocus hocam merhaba tekrar
    peteklerimle ilgili detaylı görüşünü almadan önce bişey sormak isitiyorum ?
    bölgemde ECA bayisi olmadığı için Viessmann yada Buderus almaya karar verdim. Viessman ın Vitopend 100 24kw modeli için görüşün nedir ???
  • Selamlar,

    Duvarda küflenme sorunu , ısı farkından oluyor ve bu sorunu içerden mantola yaparsanız duvar yüzeyünde kesersiniz, ancak tavan köşesinde, havadaki sıcak su buharı (nem) yoğuşup damlacıklar oluşturabilir. Zira benim teras altı odalarımda içerden mantolama olmasına rağmen bu olay oluyordu , bu kış başı buraları tavandan da mantolam yapınca şimdi hiç bir şey kalmadı. İç sıcaklıkta aynı derece en az 1 derece arttı.
    Bu işin doğrusu dıç cepheden yapılmısıdır. Ama hiç yoktan iyidir demekde fayda var.

    Baymak kombilerde şikayet sayısı diğer markalara göre şikayetimvar sitesinde oldukça fazla 165 tane denmiş ama bir kısımı kombi değil 78 tane saydım, daha da vardı , rahat 100 civarına gelir, bir de servis sorunu işin cabası. Kombiyi değiştirmeya karar verdiğinizde, buderus ilk tercihiniz olsun.

    Ama sizin genel probleminiz yalıtım konusunda bu konuya vereceğiniz önem ciddi tasarruf yapmanızı sağlayacaktır. Kolay gelsin.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: artanistarsonis
    maxfocus hocam merhaba tekrar
    peteklerimle ilgili detaylı görüşünü almadan önce bişey sormak isitiyorum ?
    bölgemde ECA bayisi olmadığı için Viessmann yada Buderus almaya karar verdim. Viessman ın Vitopend 100 24kw modeli için görüşün nedir ???

    Selamlar,
    Viessmann iyi marka ama TR de yapılanması zayıf kalıyor . Vitodens100 ler deki genel sıkıntı fan gürültüsü , bayiler değiştirildi diyor ama burda forumda halen şikayetçi olanlar var. ECA confeo premix ile viessmann vitodens100 teknik değerler olarak kopya denecek kadar birbirlerne benziyorlar.
    Ben kopyalandığından da şüpheleniyorum. Ancak satış sonrası hizmetler ve diğer yedek parça , müşteri desteği konusunda buderus ağır basıyor.
    Buderus bu anlamda gb022 ile daha avantajlı. Bayide bu sorunu belirtin bakalım ne diyecekler.




  • 
Sayfa: önceki 209210211212213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.