Şimdi Ara

3 Harflilerle İlgili Çok İlginç Yaşanmış Olay..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
219
Cevap
34
Favori
64.305
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj

  • 1.SAYFA İÇİN TIKLA
    2.SAYFA İÇİN TIKLA
    3.SAYFA İÇİN TIKLA
    4.SAYFA İÇİN TIKLA
    5.SAYFA İÇİN TIKLA

    buradan okuyabilirsiniz burada sadece ilk sayfa var toplam 5 sayfa ben 2 deyim hala okuyorum.doğru gibi geldi bana.bu kadar sallanmaz. bayağı uzun yazı ve çok detay var.
    mağara olabilir yeni gördüm.

    1.SAYFA

    3 sene önce temmuz ayıydı, ortalık yine cayır cayır yanıyor, vantilatörü kendime çevirmişim, tereyağda erimiş örgü peynir gibi koltuğa yayılmış tv izliyorum, üniversite 1. sınıfı yeni bitirmişim keyfim yerinde kendime bakıyorum, saçı uzatıyorum top sakal bırakmışım, o yaz planım tatilimi memlekette geçirmekti, lakin ev arkadaşım ikimizin de maddi durumunun iyi olmaması sebebi ile, üniversiteyi okuduğumuz şehirde kalıp çalışmak konusunda beni ikna etmişti, ev arkadaşımı tanıyalı 1 yıl dahi olmamıştı, ama kırk yıllık dost gibi olmuştuk onunla, nasıl aynı eve çıktığımızı da anlatayım da, devlet yurdunda kalıyordum bununla aynı odadaydık bundan hariç 2 kişi daha vardı ama biz bunla iyi anlaştık eve çıktık neyse, herşey bu yanlış kararı vermemle yani o zaman başlamıştı, devlet yurdunda o kadar iyi o kadar dürüst olan bir adam meğerse çok başka taraklarda bezi olan, hayallerimden bile ötede ilimlerle uğraşan biriymiş

    herneyse okul biteli 1 ay olmuştu, temmuzun ilk haftasıydı, alttan dersim kalmadığı için rahatım tabii, aileme söyledim işte böyle böyle iş buldum burda gelmeyeceğim bu yaz diye, eve de okul bitince çıkmıştık yani 1 aydır aynı evde kalıyoruz 1 ay boyunca hiçbir anormal durumla karşılaşmadım, rakı içerdik neredeyse her gece, karı kız muhabbeti ediyorduk, dertleşiyorduk, ancak bu 1 ay sonunda bir gariplik hissediyordum, hislerimde yanılmadığımı bir gece işemeye kalkınca anladım, yatmadan bunla bira içmiştik kafam hafif güzel gidip yattım, gece kalktım acaip susamışım acaipte cişim var, tuvalet koridorun sonunda arkadaşımın odası tuvaletin sol tarafına düşüyor benim odam koridorun diğer ucunda, çıktım uyku sersemliği ile koridorda ilerliyorum tuvalete doğru, baktım sol taraftan sesler geliyor arkadaşımın kapısının altından duman çıkıyor, kapıyı tıklattım ses gelmedi daha yüksek sesle tıklattım yine ses yok açtım kapıyı arkadaşım uyuyor, dedim kalk lan ne oluyor diye, kalktı bu ne oldu dedi, oğlum dedim bunu benim sana sormam lazım kapının altından duman çıkıyordu lan dedim, uyku sersemliğiyle yanlış görmüşsündür kardeşim falan dedi ben de uzatmadım ama bayağı tırsmıştım işedim yatmaya gittim


    sabah geç kalktım pazar günüydü çünkü, o gece rüya görmemiştim, atakan benden önce kalkmıştı (isim vermiyorum onun adına benzer bir isim), çayı koymuş neyse ben de peynir falan çıkarttım dolaptan çayı getirdi sadece günaydın demiştim hiç konuşmadık kahvaltıya oturana kadar, oturduk bunda bir haller var yani nasıl desem, bana ara ara kaçamak bakışlar atıyor ama böyle nefret dolu, dedim iyimisin, iyiyim dedi sadece, o akşamki olay neydi dedim sesler geliyordu biriyle falan mı tartışıyordun dedim, yok dedi pc açık kalmıştı filmden geliyordur dedi, tamam dedim ki bu beni daha da büyük bir meraka sevk etti cünkü akşam odasında pc acık degildir kapkaranlık yatıyordu, bugün ne yapacaksın dedim, dinlenirim odama çekilirim büyük ihtimalle dedi, tamam dedim ben dışarı çıktım arkadaşlarla sahilde takıldık biraz gece saat 11 gibi eve gittim ki kabus başlıyordu artık

    kapıyı açmamla şok olmam bir oldu bütün odaların lambaları sönük, koridorda mumlar yanıyordu, küçük mumlardan, ışığı açtım hemen bunun odasına gittim kapıyı çaldım önce ışığı sonra kapıyı açtı, bu mumlar ne oğlum dedim, ya kusura bakma kardeşim elektrikler kesilmişti yanık unutmuşum dedi, zaten ona karşı içimde şüphe vardı iyice tırsar olmuştum, hiç uzatmadım odama çekildim bir sigara yaktım tavana bakıp düşünüyorum, acaba bu son günlerde olanlar neydi diye, böyle olaylardan tırsmam normalde ama beyler o anı yaşayınca yani eve gelip karanlık bir evde yanan 3 tane mum görünce gerçekten tırsıyor insan ki daha onun öncesinde adamın odasından sesler geliyor kapının altından duman gibi birşey çıkıyordu kapıyı çalınca adam yeni uyanmış gibi kalkıyor yani artık işi bırakıp memlekete mi dönsem gelince de bu evden ayrılsam mı diye düsünmeye baslamıstım ama kendime cesaret veriyordum, tesadüf diyordum

    herneyse o gece tavana bakarken uyuyakalmışım, sabah oldu uyandım ancak üzerimde bir ağırlık var, kalktım pencereden dışarı baktım, hava kızıl, ancak ilginç birşey var güneş gözükmüyor havada, sadece iç bunaltan bir kızıllık, sokaklar bomboş biraz daha yatıyım diyip arkamı dönmemle atakanı o masmavi gözleriyle bana bakarken ve ayakları ters bir halde görmem bir oldu ancak yüzü görünmüyor sadece bana baktıgını görebiliyordum, olduğum yerde bayılır gibi olurken uyandım, ter içinde kalmıştım hayatımda böyle bir kabus görmemiştim, saat gece 2:30 du ama sanki yıllardır uyuyor gibiydim, o anki çaresizliği anlatmak çok güç sadece oturdum yatağa ve kendime bir taraftan teselli veriyorum, kendimi güldürmeye çalışıyorum işte bu zamana kadar anlatılan hikayerlerden dolayı böyle bir kabus gördüğümü, bunun bilinçaltımın bana oynadığı bir oyun olduğunu falan söylüyorum, herneyse, her zaman odamda su bulundururdum baktım sürahi boşalmış kendime sövdüm, ışığı açtım su almaya mutfağa gideceğim ancak böyle bir kabustan sonra, mutfağa gitmeye korkuyordum, aldım sürahiyi ilerliyorum karanlık koridorda, ışık açma düğmesi koridorun sadece diğer ucunda yani benim odamdan evin diğer yerlerine gitmek için o koridordan geçip daha sonra ışığı yakmak gerekiyor, odamın kapısını açık bıraktım koridoru biraz aydınlatsın diye hızlı adımlarla mutfağa doğru gidiyorum

    nihayet mutfaktaydım, musluğu açtım suyu dolduruyorum, bir taraftan musluğa sövüyorum niye bu kadar az akıtıyorsun diye, sürahi doldu musluğu kapadım arkamı dönmemle atakanı görmem bir oldu, sürahi yere düştü, betim benzim attı, bu noldu kardeşim dedim kusura bakma korkuttuysam falan dedi, dedim önemli değil bilader de ses vermeden niye geliyon gecenin köründe diye buna biraz atar yaptım, yaa işte susadım da kalktım falan diyor, nasıl sessizce yılan gibi ne ara geldin arkama da bekliyorsun diyorum içimden, tamam dostum iç suyunu dedim koridorun ışığını yaktım, atakan mümkünse koridorun ışığını söndürme benim odanın ampulünde arıza var az ışık veriyor dedim, ne diyim korkuyorum senden kapatma ışığı mı diyim öyle bi bahane uydurdum işte, gittim odama sabah ezanı okunana kadar sigara içtim düşündüm sigara içtim düşündüm, 1-2 saat uyuyup sabah işe gittim, düğün salonunda çalışıyordum iş rahattı aslında, öğrenci için parası da idare ederdi bahşişlerle falan iyi bile sayılabilirdi, benim aklıma girip çalışalım burda kalalım gitmeyelim memlekete diyen atakan ise ancak evde odasında vakit geçiriyordu eve gidince konuşacaktım biz bu yazı burda çalışıp para biriktirmek icin geciriyoruz, sen odandasın sürekli vaktine yazık diyecektim neyse akşam oldu o gece patron bırakmadı kürtlerin dügünü vardı iyi bahşiş verirlerdi benim de işime geldi açıkcası gece 1 gibi işten çıktım eve gidiyorum yürüyerek yarım saat falandı düğün salonunun uzaklığı bizim eve bu saatte otobüs yoktu yürüyerek eve varmıştım kapıyı açtım

    yine ev karanlık, nefret ederdim, evde birileri olsun ışık açık olsun ses olsun isterdim, fobimi dersiniz ne dersiniz bilmem ama bu da böyle bir huy, açtım ışığı gittim atakanın kapısına çaldım kapıyı yine önce ışığı sonra kapıyı açtı, biraz konuşalım dedim istersen senin odana geçelim dedim, odam dağnık şimdi sen salona git ben geliyorum dedi, gittim salona oturdum, geldi bu yanıma, dedim oğlum bu gittiğin yol yol değil, ben senin aklına uyarak burda kaldım üç beş kuruş kazanayım diye ama sen kendin çalışmıyorsun vaktini odanda harcıyorsun dedim, haklısın kardeşim dedi bu aralar bazı sorunlarım var falan dedi, ne sorunu oğlum anlat biz arkadaşız dedim, işte ailesiyle arası iyi değilmiş babası kocaman adamsın git çalış oku bak millet hem calısıp hem okuyor biliyorsun durumumuzu falan demiş, ee dedim bak babanın bu laflarından sonra hala odada oturup vakit geçirmeyi nasıl kendine yediriyorsun falan dedim, tamam kardeşim dedi yarın iş aramaya çıkarım dedi, benim aklımda da o iş aramaya gidince odasına girip nelerle uğraşıyor görmek var merak ediyorum, rüyamda onu görmem tesadüf mü, odasından gelen sesler ne, ama benim de işim vardı o gün neyse sabah beraber çıktın bunla yolda ayrıldık ben düğün salonuna gittim bu iş aramaya gitti, ben biraz temizlik falan yaptım iş yerinde, sonra patrondan izin aldım bikaç saatliğine eve doğru yardırıyorum, o odada nelerle uğraşıyor artık öğrenecektim adam hiç odadan çıkmıyordu çünkü eve vardım kapıyı açtım

    girdim eve ses seda yok aha dedim atakan daha gelmemiş, götüm üçbucuk atıyor açtım odasının kapısını yatağı düzenli odası terli toplu ilk etapta hiç bir ilginç şey gözüme çarpmadı, sonra yatağının altından bir zincir gözüküyor, bir kolyenin zinciri yani, çektim aldım elime bir kolye yuvarlak içini açtım, atakanın resmi var içinde ancak gözleri kesilmiş ve yerlerinde iki tane mavi boncuk konulmuş, bu ne lan dedim bir insan kendi resmini niye kolyede taşır ayrıca gözlerini kesip niye 2 tane mavi boncuk yerleştirir hemen aklıma gördüğüm rüya geldi, nedensiz yere bağlantı kurdum aralarında, rüyamdaki atakan ve kolyede ki gözleri kesilmiş yerine mavi boncuk konulmuş atakan, çünkü rüyamdakinin de sadece gözleri belliydi ve masmavi gözleriyle nefretle bakıyordu kolyeyi aldığım yere koyarken yatağın altına yani, yatağın altında yanlış olmasın onlarca mum vardı, o an farkettim artık bu adamın birşeyler çevirdiğinden emindim, hemen çıktım evden artık gece nerde kalırım diye düsünüyordum, bu düşüncelerle iş yerine gittim, akşam yine olmuştu ve ben yine eve gidiyordum, vardım eve, atakan evdeydi bu sefer odasının ışığı açıktı

    gittim odama hiç yanına uğramadım, bu sefer atakan benim kapımı çalmıştı, açtım bana merhaba falan demeden direk şunu sordu, neden odama girdin dedi, öyle bir bakışı vardı ki bana, 10 saniye böyle dondum kaldım resmen, ben girmedim dostum akşama kadar işteydim dedim, yalan söyleme dedi bana söylediler dedi, niye girdin odama dedi, biz bu evi tutarken birbirimize saygı duyacağız dememişmiydi dedi, kim söyledi ne diyosun sen ben girmedim dedim, bak dedi odama girdğini biliyorum ancak bir daha odama girersen buna pişman olursun dedi, ne diyosun bilader dedim napacaksın dedim, gülümsedi o nefret gitmiş yerine alaycı biri gelmişti sanki, sadece beni rahat bırakmanı istiyorum dedi, iş falan buldun mu dedim o an ne alakaysa sadece konu değişsin istedim, cevap vermedi odasına gitti, oturdum yine yatağa utanmayla karışık bir tırsma vardı, kim söylemişti ona odasına girdiğimi neden bu kadar tepki vermişti

    yattım yatağıma bu düşüncelerle uykuya daldım, uyandım, susamıştım yine su doldurdum sürahiden bu sefer doluydu, gece uyanınca uykum kacıyor bir de böyle biriyle aynı evde olunca bir kez uyanınca bir daha uyuyamıyor insan, ışığı açtım o zaman laptopum yok atakanın kötü bir laptopu var odasında benim kullanabilecegim ise sadece salonda 1 masaüstümüz var ki o saatte o adamın olduğu evde kalkıp salona gidip pcye oturmam yani, sigara yaktım direk, ışık açık sigara içiyorum, kapı çaldı açtım kimse yok, atakan diye seslendim ses yok, emindim kapı calmıstı yani sigara da icmistim uykum acılmıstı, atakan diye daha sesli bagırdım yine ses yok, kapattım kapıyı koridora çıkmıyorum, kapattım kapıyı bi sigara daha yaktım, bu sefer bir ses geldi, yaşlı bir kadın sesi sanki, kapıyı aç dedi, bu ne lan artık dedim açtım kapıyı kimse yok, cep telefonumu aldım atakanı arıyorum adam 10 metre ilerde odasına gitmiyorum arıyorum, açtı telefonu ses yok alo dedim ses yok ulan konuş dedim ses yok, yeter artık lan diye bağırdım, bir daha odama girme dedi kapattı, sabaha kadar oturdum sabah agzını yüzünü dagıtıcaktım, neyse sabah oldu kalktım direk odasına gittim kapısını caldım

    açmadı ilk, sonra ben açmaya çalıştım kitliydi, 10 saniye sonra açtı kapıyı, ulan dedim ne istiyorsun benden neler yapıyorsun bana ağlıyorum ama, kardeşim neyin var diyor, psikolojin mi bozuldu diyor, ben sana ne yaptım diyor, dedim dün aradım böyle dedin diyorum, ben uyuyordum kardeşim kabus görmüşsündür diyor, psikologa götürüyüm seni kardeşim diyor o an cep telefonunu göstermek geldi ulan diyorum al bak diyorum telefonu gösteriyorum bakıyor gece aramışım arama kaydı var 10 saniye konuştuğumuz var, gözlerinin içine baktım o bana baktı yüzündeki o şaşırmış yardımsever ifade gitti, sonra gülmeye başladı, napıyorsun ulan diye bağırdım, sen nesin kimsin dedim, bunu niye yapıyorsun dedim, hiçbirşey demeden gülüyor

    alarm çaldı uyandım, ter içindeydim sürahiyi kafama diktim, artık iyiden iyiye psikolojim bozulur olmuştu, rüya ile gerçeği yaşıyordum, o gün gelince atakanla konuşmaya karar verdim, kafamdaki herşeyi soracaktım, aklıma gelip bir türlü dillendiremediğim şeyler vardı, ona odasına girdiğimi söyleyenler kimdi, o resimde ki boncuklar neydi, mumlar neydi, odadan niye çıkmıyordu, kafamda bir sürü tilki dolaşıyordu, işe gittim akşama kadar bu düsünceler icinde calıstım, salondan 1 büyük rakı arakladım getirdim gece eve geldim, kapısını caldım açtı, biraz salona gelirmisin dedim niye dedi, sadece muhabbet etmek istiyorum dedim, biz her gece icerdik, bak rakı aldım içeriz dedim, pek canım istemiyor ama biraz oturabiliriz dedi, gittim salona mutfaktan 2 çay bardağı aldım, bekliyorum bunu, geldi bu, odana girdiğim için özür dilerim dedim, yaptığım hataydı ancak senin adına endişeleniyordum dedim, endişelenme asıl kendi adına endişelen dedi, bak dedim ben sana yardım etmeye calısıyorum, 1 seneye yakındır en yakın arkadasımsın dedim, odana girdiğimi kim söyledi dedim, gözlerime baktı hafif tebessüm etti, kolye ile mumları merak ediyorsun değil mi dedi, mal gibi durdum bakıyorum ona, tamam söyleyeceğim dedi, gel dedi, odasına gittik


    çıkardı kolyeyi açtı içini atakanın resmi vardı gözleri yerindeydi boncuk falan yoktu, kolyeye bakakalmıştım, sen bu resmi nasıl gördün dedi, oglum dedim bu o kolye degil dedim gözlerin kesik yerinde boncuklar vardı dedim, hayır dedi bu aynı kolye dedi, ancak farklı olan tek şey var dedi, nedir dedim, onların sana bakış açıları dedi, kimlerin dedim ne diyorsun oğlum dedim, onlar dedi, diğerleri, kardeşim dedim bak içki içen boş bir adam olabilirim ama lütfen dedim böyle şeylerle korkutma dedim, ben korkutmuyorum dedi aksine sana yardım ediyorum dedi, acık konusacagım dedi, seni sevmeyenler var, o gördügün kabuslar bunla alakalı dedi, peki dedim sen beni sevmiyormusun arkadasın degil miyim seni görüyorum rüyamda dedim, onun ben oldugumu nereden biliyorsun dedi, sana isimlerini söyleyecegim dedi sen de bize katıl dedi, oglum siz kimsiniz dedim size niye katılıyım dedim, bana 5 tane 3 er harfli isim söyledi isteyen olursa bu isimleri yazarım, bunlar kim ne bicim isim dedim arkadaşlarım dedi


    bu mumları telefon gibi düşün dedi, çok eski zamanlardan beri bu mumlarla haberleşildi dedi, ben sadece dinliyorum, içimden sure okuyacak oldum, daha okumadan sakın dedi, ne diyorsun dedim, o yapacagın seyi yapma dedi, artık düsünmüyordum da sadece atakanı dinliyordum, istersen sana gösterebilirim dedi, göster dedim, sesi öyle ikna ediciydi ki yaptıgımız seyin cok kötü birsey oldugunu anlayamıyordum o anki psikoloji ile, mumları cıkardı 28 tane mum vardı, bunları yakmaya başladı, mumlar yandıkça odanın icinde gölgeler hareket ediyor gibi geliyordu, bu mumlardan bir şekil yaptı isteyen olursa şekli de söylerim ancak su anda söylemem dogru olmaz, kolyesini cıkardı, bu seklin ortasına koydu, ışıgı söndürür müsün dedi, söndürdüm, otur yanıma dedi, ses cıkarma, icinden bazı seyler söyleme, sadece dur dedi, birseyler söylemeye basladı, o birseyler söyledikce mumlar sönecek gibi oluyor alevi azalıyor sonra daha da siddetli yanıyordu

    bu orda bir ayin yapıyormuş o an bunu anlamadım ama, sakin kafayla düsününce cok belli, bu dedi ki şekle doğru *** nerde diyor, sonra 5 saniye durup sinirli bir şekilde çağırın diyor, sanki biriyle konusuyor ben öyle oturdum buna bakıyorum, bu gözleri kapalı şekilde yapıyor bunu, sonra birden boynunu bana çevirdi gözlerimin içine baktı, hayır dedi, ben neye hayır derken şekildeki mumlardan panpalar yalan olmasın bir duman cıktı sanarsınız oda yanıyor, atakan gidin dedi, sonra ısıgı ac hemen dedi, actım ışıgı, ne yapıyorsun dedi sana sessiz ol demedim mi dedi, ben de bana bakıp hayır dedin ben bana söyledigini zannettim dedim, sana söylemedim dedi bir daha sana söyledigim bir şeye uy dedi, ne oldu kusura bakma yanlıs bisey yaptıysam dedim, yaptın dedi, o kolye sayesinde seni gizlemiştim, artık biliyorlar dedi


    bilader dedim şu an seni anlamakta zorlanıyorum dedim, yani senin şu anda yaptıkların ve benim yaptıklarım dedim, normal şeyler değil dedim, senden tek isteğim bu kabuslardan kurtulup eskisi gibi olmak dedim, eğer benden rahatsız oluyorsan evi ayıralım sen kal burda ben giderim dedim, bak dedi bunlar güclüler dedi, sen istedin dedi, ulan dedim ben neyi istedim dedim sen zorla beni bu olaya şahit yaptın dedim, hayır dedi ben sana her seferinde sordum, sen tamam diyerek buna dahil olmayı kendin seçtin dedi, ailemi arıyorum bilader dedim sen normal degilsin dedim, aradım evi, bizimkiler köydeymiş, üzüm kaynatmaya gitmişler, bilen bilir pekmez yapıyorlar yani, ben geliyorum dedim, niye falan dediler, patronla anlaşamadık boşuna burda durmayım falan dedim, iş yerine gittim hesabımı kapattım, eve hiç ugramadan direk terminalden otobüse bindim, memlekete vardım, ordan köy otobüsüyle köye vardım, babamlar dedemgilin evde olurdu direk vardım eve, oturduk sohbet ediyoruz, biraz bu olayı çıtlattım yani kötü rüyalar görüyorum dedim, köyün hocası var, ona götürelim dediler bişeyler yazar belki falan dediler


    tamam dedim, akşam oldu yatıyoruz, dedemlerin evi çift katlı, altta dedemler kalır üst kat boş durur amcamlar ya da babamgil köye gidince yukarda yatarlar biz yukarda yatıyoruz yine, böyle kendi evimden başka yeri biraz yadırgarım hemen uyuyamam, yattım yer yatağına ev geniş, annemle babam bir odada yatıyor, ben diğer odada yatıyorum, uykuya daldım, sonra uyandım üzerimde agırlık gökyüzü yine kızıl, ama köyde degilim üniversite okudugum sehirdeyim ordaki odamdayım, kalktım camdan baktım yine ama sanki ilk defa oluyor gibi, sonra arkamı dönmemle yine atakan'ı gördüm, yine yüzü gözükmüyor sadece masmavi gözlerle bana bakıyor ve yine ayakları ters onu gördükten hemen sonra yine uyandım ter icinde, susadım yine, actım ısıgı oturuyorum, kapı caldı gel dedim, babam girdi, oglum ne oldu cıglık attın dedi, baba sabah bahsettigim kabustan gördüm yine dedim tamam oglum uyu hadi dedi cıktı, uyudum rüya görmeden sabah uyandım, kahvaltıda baba dedim ne yapıcaz dedim, neyi oglum dedi bu kabusları aksam geldin ya yine kabus gördüm dedim, ne diyorsun oglum ben hic uyanmadım gece dedi

    o anda aklıma atakan'ın söyledikleri gelmişti, sadece etrafımdaki yaşlılardan duyduğum efsane tadındaki bir olayı yaşıyordum, düşündüm rüyamıydı diye ama emindim, babam gelip hadi uyu demişti, baba dedim ben kendimi iyi hissetmiyorum, kime gideceksek gidelim artık dedim, götürdü beni caminin hocasına, adamın evi tek katlı klübe gibi bir yerdi, babam kapıyı caldı, hoşgeldin diyerek karşıladı babamı, sonra hocam bir maruzatımız var demeye kalmadan, bunun ne işi var burda dedi, babam hocam bu benim oglum dedi, götür bunu dedi, istemiyorum burda dedi, hocam ben sizi ilk kez görüyorum diyorum, hoca duymuyor, götür bunu diyor cabuk diyor, babamla bizi kovdu resmen yani baska acıklaması yok resmen kovdu adam, babamın beti benzi attı, oglum dedi cok iyi adamdır halbuki niye böyle yaptı anlamadım dedi, ben iyice psikolojik olarak cökmüstüm, baba dedim, bıktım dedim icimi bosalttım agladım, eve götürdü babam dedemler biz oturuyoruz, bana bakıyor herkes, dedim ne var niye bakıyorsunuz, oglum dedi dedem, bize anlat dedi, hocayla görüsmüs, hoca buna ne dedi bilmiyorum, dedem hicbir zaman söylemedi, neler yasadıgnı tam olarak anlat dedi hepsini anlattım

    oğlum dedi dedem, bu dünyada yalnız değiliz dedi, işte böyle öğüt verip duruyor, içimde dedeme karşı nefret oluştu yani o an parçalamak istedim, dede dedim öğütüne ihtiyacım yok, o yaşıma kadar asla dedeme saygısızlık etmemiştim ama o an öyle demek geldi öyle de dedim, dedem sustu babam bana bakıyor ama normalde bu saygısızlıgımı asla affetmez, acıyarak bakıyor sanki bana, baba dedim niye öyle bakıyorsun, seslenmedi, ne yapacaksınız dedim neyim var benim dedim, herkes susuyor, zaten psikoloji kalmamış, hergün aynı kabus, hocanın kovması, ailemin sadece basını egip susması, yalvarırım dedim söyleyin, oglum dedi babam seni birine götürecegiz o sana yardımcı olacak, kim baba dedim, ismini söyledi, gitmem ben ona dedim, adamı tanımıyorum ama, öyle bir şey var ki tanımadıgım adama karsı nefret duyuyorum, gitmem ona baba diyorum, babam tamam diyor yine sadece, ertesi gün zorla dedem babam ben bindik gidiyoruz, köye 1.5 saat uzaklıkta baska bir köyde yaşayan bu adam, neyse geldik bu köye, 9-10 tane ev ya var ya yok evler kerpiçten yapılmış bilen bilir, sokakta da kimse yok, girdik bu kücük köyün icine babam evlerden birinin önüne park etti, dedem önde babamla ben arkada gidiyoruz kapıya geldik dedem kapıyı caldı bir kadın actı kapıyı genc biri icerde yaslı bir adam oturuyor

    girdik içeri, yaşlı adam tesbih çekiyordu uzun bir tesbihi vardı, kapıyı açan genç kadın buyrun oturun dedi, evde kanepe koltuk yok, sadece yerde minderler var sırt yaslamak için de uzunca bir sedir gibi bişey var, oturduk hoca halen tesbih çekip içinden bişeyler okuyor, sonra dedem selam verdi adam 10 saniye kadar okumaya devam ettikten sonra dedemin selamını aldı, kimseden çıt çıkmıyor, hoca birden bana döndü ve yaklaş dedi emir kipiyle, babam kafasıyla kalk işareti yaptı, ağır ağır ilerledim hocanım önüne, otur dedi, oturdum, bak dedi, baktım, gözleriyle gözlerime 10 saniye kadar dik dik baktı, türkçe olmayan bişeyler diyordu bana doğru bakarak, sadece bakıp birşeyler söylemeye devam etti ben yere bakıyorum sadece, gelini olduğunu tahmin ettiğim kadını çağırdı, birşeyler söyledi, kadın getirdi, 1 bıçak 1 kağıt 1 kalem 1 tas içinde su 1 de iğne getirdi, adam kağıda birşeyler yazdı ince uzun bir kağıttı, bu kağıda yazı yazdıktan sonra büktü büktü, makasla belli parçalar halinde 10 parçaya kesti, suyun içine attı, ama ağzı hiç durmuyor sürekli birşeyler mırıldanıyor, suya baktı birden gözleri faltaşı gibi açıldı ve bana baktı, iğneyi aldı, kolunu uzat dedi, hiç birşey demeden uzattım, koluma küçük küçük 5 delik açtı, hepsinden toplu igne başı kadar kan aktı, bu kanı tasdaki suyun içine akıttı, parmağıyla bu suyu karıştıdı, sonra sen çık dedi bana, dışarı çıktım, 5 dakika kadar sonra dedem ve babam yanıma geldiler, suratları düşmüş, arabaya bindik hiç konuşmadan, sonra arabada dedem, oğlum dedi sen bu illetlere nerede bulaştın


    devamı için en üstten sayfalara tıklayın.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MühendisMurat -- 1 Ağustos 2012; 7:41:37 >







  • Mağara içinde mağara sanki caveception.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kapının altından dumanlar geliyodudan sonrasını okumadım CSB.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kokkoreç

    Kapının altından dumanlar geliyodudan sonrasını okumadım CSB.

    kardeş hele bi devam et sarıyor csb bile olsa.
  • Hepsini okudum incide güzel hikaye gerçek olma ihtimali var
  • Olum korktumlan

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Vaktin var ise aç izle


  • DEVAMI BENDEN GELSİN :)

    Sabah oldu, odasına gittim kapısını çaldım. Açtı . "Ne oluyor kardeşim?" dedi. "Ulan yeter artık, ne istiyorsun benden?" dedim ağlayarak. "Kardeşim psikolojin mi bozuldu, seni doktora götüreyim mi ?" diye sordu."Dün aradım telefonla, sen konuşmadın ve beni rahat bırak felan dedin ya!".dedim. Hiçbir şey demeden sadece güldü. "Sen kimsin, bunu niye yapıyorsun?" dedim. Ama hiçbir şey demeden gülüyordu.
    Alarm çaldı uyandım. Ter içindeydim, yine kabus görmüştüm. Artık iyiden iyiye psikolojim bozulur olmuştu. Rüya ile gerçeği yaşıyordum. O gün Atakan eve gelince konuşmaya karar verdim. Kafamdaki herşeyi soracaktım. Aklıma gelip bir türlü dillendiremediğim şeyler vardı. Ona odasına girdiğimi söyleyenler kimdi? O resimde ki boncuklar neydi? Mumlar neydi? Odadan niye çıkmıyordu? Kafamda bir sürü soru dolaşıyordu. İşe gittim, akşama kadar bu düşünceler içinde çalıştım. Düğün salonundan 1 büyük rakı araklayarak getirdim eve. İçeri girdim, kapısını çaldım. Açtı, "Biraz salona gelir misin?" diye sordum. "Niye?" dedi. "Sadece muhabbet etmek istiyorum. Bak rakı aldım içeriz." dedim. "Pek canım istemiyor ama biraz oturabiliriz." dedi. Mutfaktan 2 çay bardağı alıp salona geçtim, bekliyordum. Geldi, hemen "Odana girdiğim için özür dilerim. Yaptığım hataydı ancak senin adına endişeleniyordum" dedim. "Endişelenme asıl kendi adına endişelen." dedi, ürktüm. "Bak ben sana yardım etmeye çalışıyorum. 1 seneye yakındır en yakın arkadaşımsın. Odana girdiğimi kim söyledi?" dedim. Gözlerime baktı, hafif tebessüm etti. "Kolye ile mumları da merak ediyorsun değil mi?" dedi. Dondum kaldım sadece durup ona bakıyordum. "Tamam söyleyeceğim, gel benimle." dedi. Odasına gittik.
    Kolyeyi çıkarıp içini açtı. Atakan'ın resmi vardı. Gözleri yerindeydi, boncuk falan yoktu. Kolyeye bakakalmıştım. "Sen bu resmi nasıl gördün?" dedi. "Oğlum bu o kolye değil ki gördüğüm, gözlerin kesik yerinde boncuklar vardı benim gördüğümde." dedim "Hayır, bu aynı kolye. Ancak farklı olan tek şey var." "Nedir?" dedim. "Onların sana bakış açıları." dedi. "Kimlerin? Ne diyorsun oğlum?" diye sordum. "Lütfen, böyle şeylerle korkutma beni!" dedim. "Ben korkutmuyorum. Aksine sana yardım ediyorum. Bak açık konuşacağım kardeşim. Seni sevmeyenler var. O gördüğün kabuslar da bunla alakalı." dedi. "Peki sen beni sevmiyor musun? Arkadaşın değil miyim? Seni görüyorum rüyamda." dedim ağlamaklı ve korkmuş bir şekilde. "Onun ben olduğumu nereden biliyorsun?" dedi. "Sana isimlerini söyleyeceğim sen de bize katıl." dedi. "Oğlum siz kimsiniz? Size niye katılayım? dedim. Bir şey demedi. Sonra bana 5 tane 3 er harfli isim söyledi. "Bunlar kim ve ne biçim isimler?" diye sordum. "Arkadaşlarım." dedi.
    Mumları getirdi. " Bu mumları telefon gibi düşün. Çok eski zamanlardan beri bu mumlarla haberleşildi." dedi,. Ben sadece dinliyordum ve içimden sure okuyacak oldum. Daha okumadan "Sakın!" dedi. "Be diyorsun?" diye sordum. "O yapacağın şeyi yapma" dedi. Artık düşünemiyordum, sadece Atakan'ı dinliyordum. "İstersen sana gösterebilirim."dedi. "Göster." dedim. Sesi öyle ikna ediciydi ki yaptığımız şeyin çok kötü bir şey olduğunu anlayamıyordum. Mumları çıkardı. 28 tane mum vardı. Bunları yakmaya başladı. Mumlar yandıkça odanın içinde gölgeler hareket ediyor gibi geliyordu. Bu mumlardan bir şekil yaptı. Kolyesini çıkarıp bu şeklin ortasına koydu. "Işığı söndürür müsün" dedi. Söndürdüm, "Otur yanıma. Ses çıkarma ve içinden bazı şeyler söyleme. Sadece dur." dedi. Bir şeyler söylemeye başladı ve o birşeyler söyledikçe mumlar sönecek gibi oluyor, alevi azalıyor, sonra daha da şiddetli yanıyordu. Orda bir ayin yapıyormuş, o an bunu anlamadım. Ama sakin kafayla düşününce çok belli oluyordu. Sanki biriyle konuşuyordu ve ben de öylece oturdum ona bakıyorum. Gözleri kapalı şekilde yapıyor yaptıklarını ve sonra birden boynunu bana çevirip gözlerimin içine baktı. "Hayır" dedi. Ben 'neye hayır' derken şekildeki mumlardan bir duman çıktı. Atakan "Gidin" dedi. Sonra "Işığı aç hemen!." dedi. Açtım ışığı. "Ne yapıyorsun? Sana sessiz ol demedim mi? O kolye sayesinde seni gizlemiştim, ama artık biliyorlar!." dedi...




  • 2.sayfadayım bana doğru gibi geldi bazı bilgiler.
  • eee sonra
    o kadar da okudum arkadaş
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pyth0n

    eee sonra
    o kadar da okudum arkadaş

    buraya tıkla ya tıkla ilk mesajda 2.sayfaya gir en alttan çok fena ya okuyorum hala.
  • up bu saatte ilgi görür.
  • Sonu yokmuş ya bi hevesle 5 sayfa okudum devam edip etmeyeceği belirsiz.
    Takipteyim.
  • inci sözlük mü? ahahahhaha bi de okudunuz mu
  • Abi acayip sardı yahu , ama baya korkmaya başladım gece yatamam herhalde
  • quote:

    Orijinalden alıntı: huneps

    />


    Bu daha güzel.

    />




  • Çok korkunç mu ona göre okıyacağım
  • Baya baya korkmaya başladım
  • çok sardı mesajım bulunsun fevamını bekliyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.