Şimdi Ara

Android işletim sistemli eğlence sistemine sahip Boeing 787 Dreamliner detaylandı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
0
Favori
2.385
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Android işletim sistemli eğlence sistemine sahip Boeing 787 Dreamliner detaylandı




    2004 yılından beri 859 adet 787 Dreamliner siparişi alan Boeing, 14'ünün dağıtımını gerçekleştirmişti. Birleşik gövdeli ve 767'ye oranla %20 daha az yakıt tüketen uçağın 787-800 modelini teslim alan havayolu şirketlerinden biri olan Katar havayolları, İngiltere'de düzenlenen Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı 2012'de filosunun yeni üyesini sergiledi.

     

    Amerikan uçak üreticisinin sunduğu iki uçuş eğlence ve bağlantı çözümlerinden Thales'in üst düzey Avant serisi i9000 kod adlı ürününü kullanan QA (Quatar Airways), 254 koltuğun her birinde bu cihaza yer vermiş. Eğlence sistemlerinin dokunmatik ekranları, 22 adet Business sınıfı koltukta 17.3 inç, geri kalan 232 ekonomi sınıfı koltukta ise; 10.1 inç boyutunda.

     

    STMicro çift çekirdekli ARM işlemci, 1GB RAM ve 256GB SSD hafızanın eşlik ettiği Thales IFEC (In-flight entertainment and connectivity) çözümü, Android'in varsayılan görüntüsünü tamamen değiştiren üreticinin kullanım kolaylığı sağlayacak şekilde geliştirdiği bir kullanıcı arayüzüyle donatılmış. İşletim sistemi versiyonunun Gingerbread mi yoksa Honeycomb mı olduğu bilinmiyor. Seçimin Android'den yana kullanılmasında ücretsiz olması ve yüz binlerce indirilebilir içerik sunmasının etkili olduğu tahmin ediliyor.

     


    Android işletim sistemli eğlence sistemine sahip Boeing 787 Dreamliner detaylandı


     

    Ana sunucusu dört işlemcili Xenon ya da Opteron, 128GB sistem belleği, 4TB SSD hafızaya sahip olan 787-800, toplamda 508 ARM işlemci, 382GB RAM ve 69TB SSD depolama birimi içeriyor. Yolculara, dokunmatik ekranlı ve yine Android işletim sistemli akıllı telefon şeklindeki bir yardımcı cihaz sunulacak. Ayrıca Wi-Fi ve 3G GSM teknolojileri kullanılabilecek. Yani uçaktayken mobil cihazınızla konuşmaya, interneti kullanmaya devam edebileceksiniz.

     

    Eski uçak içi eğlence sistemlerinin aksine tüm donanımı koltuk içerisine gömülü olan Thales i9000, bulunduğu uçağın yakıt hususunda yılda yaklaşık 1.5 milyon dolar tasarruf etmesini sağlayacak. Katar havayollarının her 5-6 yılda bir filosundaki uçakların kabinlerini yenilediğini hesaba kattığımızda Thales'in ürünleri sayesinde şirket, 9 milyon dolar civarında masraftan kurtulmuş oluyor.

     

    Önümüzdeki yıl çıkış yapması beklenen yeni nesil IFEC çözümü, çok daha yaygın hale gelecek. Halihazırda Britanya havayolları ile de anlaşan Thales, her iki firmanın 787 Dreamliner ve Airbus A380 modellerine yukarıda gördüğünüz Android'li aygıtları uygulayacak. Böylece uçak içi eğlence sektöründeki yeni bir dönem başlayacak. Yakın gelecekte daha teknolojik hava taşıtlarıyla seyahat edebileceğiz.







  • Teknoçak

  • daha bizim hava yolları koltuk aralığını büyütsün de oyun falan lazım değil, 2 sıra daha koyup 1 milyar kar edelim diye insanları kutuya tıkılmış kedi gibi taşıyorlar.
  • Ne kadar guzel, baska havayollari baska amaclar pesinde...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThEnD©

    daha bizim hava yolları koltuk aralığını büyütsün de oyun falan lazım değil, 2 sıra daha koyup 1 milyar kar edelim diye insanları kutuya tıkılmış kedi gibi taşıyorlar.

    Tebrik ederim, aynı görüşü bende paylaşıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2004 yılından beri 859 adet 787 Dreamliner siparişi alan Boeing, 14'ünün dağıtımını gerçekleştirmişti.

  • O uçak bizde olsa, bizim Türk yolcular koltuğun arkasını söküp o 256Gb SSD yi almak için uğraşırlar. Allah'tan ki uçağa tornavida falan sokmak yasak...

  • quote:

    Orijinalden alıntı: OverClocK1ng

    O uçak bizde olsa, bizim Türk yolcular koltuğun arkasını söküp o 256Gb SSD yi almak için uğraşırlar. Allahtan ki uçağa tornavida falan sokmak yasak...


    Genelde insanlar milliyetiyle gurur duyarlar ama sen duymuyorsun sanırım..

  • Valla bu soruya ne cevap versem kimseyi tatmin etmez.

    Gurur duyuyorum desem "Niye öyle yazdın o zaman" diyeceksin.

    Gurur duymayı çok isterdim ama biz böyle bir milletiz desem Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
    Açıkçası doğru olduğu için öyle yazdım. Çok uyanık ve çakal bir milletiz.
    Sen şimdi o uçağa binen Türklerin eline bir tornavida ver, sonra da içinde 256 Gb SSD var de bak söküyor mu sökmüyor mu gör...

    O yazıyı sadece doğru olduğu için yazdım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: armanatilgan

    quote:

    Orijinalden alıntı: OverClocK1ngO uçak bizde olsa, bizim Türk yolcular koltuğun arkasını söküp o 256Gb SSD yi almak için uğraşırlar. Allahtan ki uçağa tornavida falan sokmak yasak...
    Genelde insanlar milliyetiyle gurur duyarlar ama sen duymuyorsun sanırım..


    insan ın kendisi nasılsa görüşüde odur.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThEnD©

    daha bizim hava yolları koltuk aralığını büyütsün de oyun falan lazım değil, 2 sıra daha koyup 1 milyar kar edelim diye insanları kutuya tıkılmış kedi gibi taşıyorlar.


    bence bu teknoloji sadece yurt dışı uçaklarında kullanılır yurt içinde kullanılmaz THY de belki yurt dışı uçaklarında kullanır :)

  • O kadar metre yüksekte uçarken kim eğlenceyi düşünür merak ediyorum. Uçak hayırlısıyla yere insin evinde istediğin kadar bilgisayar oyna arkadaş. Artık demek ki uçak üreticileri son anlarında insanları mutlu etme derdindeler. Ölmeden önce bir androidden müzik dinleyip oyun oynayım.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: fatality1907

    quote:

    Orijinalden alıntı: armanatilgan
    quote:

    Orijinalden alıntı: OverClocK1ngO uçak bizde olsa, bizim Türk yolcular koltuğun arkasını söküp o 256Gb SSD yi almak için uğraşırlar. Allahtan ki uçağa tornavida falan sokmak yasak...
    Genelde insanlar milliyetiyle gurur duyarlar ama sen duymuyorsun sanırım..
    insan ın kendisi nasılsa görüşüde odur.


    İnsan nasılsa görüşü de odur lafı hiçbir anlama gelmiyor. bir insan farklı görüşü de farklı olabilir ve olabilmelidir. Öyle olsaydı senin bu lafınla senin nasıl biri olduğunu da anlayabilirdik ama öyle biri olmadığına eminim.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThEnD©



    daha bizim hava yolları koltuk aralığını büyütsün de oyun falan lazım değil, 2 sıra daha koyup 1 milyar kar edelim diye insanları kutuya tıkılmış kedi gibi taşıyorlar.




    aynen hocam ya çok dar demem lazım ama daha da kötü yeni bir kelime bulmak lazım o sıkışıklık durumunu tarif edebilmek için :(

  • Yurtdışı seferlerinde de pek kaliteli olduğu söylenemez. Basmatik, pardon dokunmatik ekranlar kaliteli değil. Film arşivi güzel, her ne kadar iki kere bozuk ekran denk gelse de...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fthkn
    O kadar metre yüksekte uçarken kim eğlenceyi düşünür merak ediyorum. Uçak hayırlısıyla yere insin evinde istediğin kadar bilgisayar oyna arkadaş. Artık demek ki uçak üreticileri son anlarında insanları mutlu etme derdindeler. Ölmeden önce bir androidden müzik dinleyip oyun oynayım.
    Ama öyle değil be. Uçuyorsun ya. Biraz gittikten sonra uçak bulutların da üzerine çıkınca pencereden dışarıya doğru bakıyorsun.
    Önce içini korku kaplıyor: Allah'ım sen koru diyorsun. Ama sonra içeriye doğru bakıyorsun. Çoluk çocuk, etrafındaki tüm insanlar
    sakinler. Sonra hostes geliyor ve servis yapıyor. Sonra düşünüyorsun: Ulan bu kadar korkuyoruz ama bu hostesler sürekli havada.
    Esas onların korkması lazım ama ben korkuyorum. Kadın bile korkmuyor diyip kendine geliyorsun ve korkun gidiyor. Sonra verdikleri
    şeyleri falan yiyiyorsun, bakıyorsun içerde her şey normal. O zaman neredeyse hiç korku kalmıyor....

    Bunun üzerine de hikâye dinlemek isteyenler için film gibi devam edeyim:

    korku kalmıyor....
    Sonra dışarı bakarken sol kanadın sallanmaya başladığını görüyorsun. Normalden fazla bir şekilde sallanıyor. Yok canım bir şey olmaz derken
    birden motora bir şey giriyor. Bir anlık gürültü ardından motordan bir kıvılcım çıkıyor ve alev alıyor. Birden kan hızla beynine hücum ediyor.
    Alev git gide büyürken, kaptan uçağı alçaltmaya ve denize doğru uçmaya başlıyor. Fakat alevler git gide artıyor ve bir anlık patlamayla kanat
    koptuğu gibi gidiyor. Kanattan kopan parçanın uçağın yan tarafına çarpmasıyla uçağın yan tarafında bir delik açılıyor ve içeride resmen kasırga
    gibi bir rüzgar esmeye ve her şeyi dışarı çekmeye başlıyor. Koltuğa sıkı sıkı tutunup tavandan düşen oksijen maskelerinden birisini kapıp ağzına
    götürüyorsun. Fakat delik büyüyor ve uçak büyük bir gürültüyle patlıyor....

    O anda uyanıyorsun. Bir de bakıyorsun ki uçağa binmek için bilet almışsın ve koltukta bineceğin uçağı beklerken uyuya kalmışsın.

    Final Destination 1 gibi mübarek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OverClocK1ng -- 16 Temmuz 2012; 21:35:18 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OverClocK1ng

    quote:

    Orijinalden alıntı: fthkn
    O kadar metre yüksekte uçarken kim eğlenceyi düşünür merak ediyorum. Uçak hayırlısıyla yere insin evinde istediğin kadar bilgisayar oyna arkadaş. Artık demek ki uçak üreticileri son anlarında insanları mutlu etme derdindeler. Ölmeden önce bir androidden müzik dinleyip oyun oynayım.
    Ama öyle değil be. Uçuyorsun ya. Biraz gittikten sonra uçak bulutların da üzerine çıkınca pencereden dışarıya doğru bakıyorsun.
    Önce içini korku kaplıyor: Allah'ım sen koru diyorsun. Ama sonra içeriye doğru bakıyorsun. Çoluk çocuk, etrafındaki tüm insanlar
    sakinler. Sonra hostes geliyor ve servis yapıyor. Sonra düşünüyorsun: Ulan bu kadar korkuyoruz ama bu hostesler sürekli havada.
    Esas onların korkması lazım ama ben korkuyorum. Kadın bile korkmuyor diyip kendine geliyorsun ve korkun gidiyor. Sonra verdikleri
    şeyleri falan yiyiyorsun, bakıyorsun içerde her şey normal. O zaman neredeyse hiç korku kalmıyor....

    Bunun üzerine de hikâye dinlemek isteyenler için film gibi devam edeyim:

    korku kalmıyor....
    Sonra dışarı bakarken sol kanadın sallanmaya başladığını görüyorsun. Normalden fazla bir şekilde sallanıyor. Yok canım bir şey olmaz derken
    birden motora bir şey giriyor. Bir anlık gürültü ardından motordan bir kıvılcım çıkıyor ve alev alıyor. Birden kan hızla beynine hücum ediyor.
    Alev git gide büyürken, kaptan uçağı alçaltmaya ve denize doğru uçmaya başlıyor. Fakat alevler git gide artıyor ve bir anlık patlamayla kanat
    koptuğu gibi gidiyor. Kanattan kopan parçanın uçağın yan tarafına çarpmasıyla uçağın yan tarafında bir delik açılıyor ve içeride resmen kasırga
    gibi bir rüzgar esmeye ve her şeyi dışarı çekmeye başlıyor. Koltuğa sıkı sıkı tutunup tavandan düşen oksijen maskelerinden birisini kapıp ağzına
    götürüyorsun. Fakat delik büyüyor ve uçak büyük bir gürültüyle patlıyor....

    O anda uyanıyorsun. Bir de bakıyorsun ki uçağa binmek için bilet almışsın ve koltukta bineceğin uçağı beklerken uyuya kalmışsın.

    Final Destination 1 gibi mübarek.

    Ben de bir şey eklemek isterim. Hayatım da hiç uçağa binmedim ve böyle kalmaya niyetliyim. Ölüm gelecekse yerden gelsin. Havada çaresizce gelmesini bekleyemem. Eğer uçmaya yatkın olsaydık iki tane kanadımız olurdu. En iyi uçan canlı kartaldır ama toprakta 10 saniye yürüyemez ve kendini savunamayacak kadar aciz durumdadır. Aynı şey bizim içinde geçerli. Ait olduğun yer toprak. Ayağını yere sağlam bas gibi deyimlerimiz bile var yahu! O yüzden böyle haberler beni hiç etkilemez. Oh ne güzel uçaklara bilgisayar gelmiş hadi uçağa binip Call of duty oynayalım. Şu an çok ciddiyim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fthkn
    Eğer uçmaya yatkın olsaydık iki tane kanadımız olurdu. En iyi uçan canlı kartaldır ama toprakta 10 saniye yürüyemez ve kendini savunamayacak kadar aciz durumdadır. Aynı şey bizim içinde geçerli. Ait olduğun yer toprak. Ayağını yere sağlam bas gibi deyimlerimiz bile var yahu!
    İşte bu okuduğum en "gerici" mesajdı.

    Neden öyle dedim?

    Doğru söylüyorsun. O zaman biz koşarak da olsa 100 km hızla gidemeyeceğimize göre arabaya da binmeyelim.

    Allah bizim hasta olmamızı istemeseydi hastalık da vermezdi. Bu yüzden hasta olduğumuz zaman hastaneye de gitmeyelim. Eğer Allah bizim ölmemizi istemiyorsa öldürmez. Ama istiyorsa ameliyat falan da olmayalım. Çünkü Allah ölmemizi istiyor.

    Gemiye de binmeyelim. Ne de olsa ait olduğumuz yer toprak.

    Böyle gerici bir zihniyet yüzünden şu an en ileri ülke olabilecekken ondan bundan mal alıyoruz. Zamanında çok eskiden ilk roketi Türklerin bulduğunu ama roketi bulan kişi roketin üzerine bindiği için "Bacaklarının arasına şeytan sıkıştırmış" denilerek , taşlanarak öldürüldüğünü biliyor musun bilmiyorum...

    Sen öyle yap. Uçağa binme. Ayağını yere sağlam bas. Elalem de aya gitsin yeni keşifler yapsın. Başka bir şey demiyorum..
    Ama unutma. Ne kadar sağlam basarsan bas, gideceğin yer değişmeyecek...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OverClocK1ng

    quote:

    Orijinalden alıntı: fthkn
    Eğer uçmaya yatkın olsaydık iki tane kanadımız olurdu. En iyi uçan canlı kartaldır ama toprakta 10 saniye yürüyemez ve kendini savunamayacak kadar aciz durumdadır. Aynı şey bizim içinde geçerli. Ait olduğun yer toprak. Ayağını yere sağlam bas gibi deyimlerimiz bile var yahu!
    İşte bu okuduğum en "gerici" mesajdı.

    Neden öyle dedim?

    Doğru söylüyorsun. O zaman biz koşarak da olsa 100 km hızla gidemeyeceğimize göre arabaya da binmeyelim.

    Allah bizim hasta olmamızı istemeseydi hastalık da vermezdi. Bu yüzden hasta olduğumuz zaman hastaneye de gitmeyelim. Eğer Allah bizim ölmemizi istemiyorsa öldürmez. Ama istiyorsa ameliyat falan da olmayalım. Çünkü Allah ölmemizi istiyor.

    Gemiye de binmeyelim. Ne de olsa ait olduğumuz yer toprak.

    Böyle gerici bir zihniyet yüzünden şu an en ileri ülke olabilecekken ondan bundan mal alıyoruz. Zamanında çok eskiden ilk roketi Türklerin bulduğunu ama roketi bulan kişi roketin üzerine bindiği için "Bacaklarının arasına şeytan sıkıştırmış" denilerek , taşlanarak öldürüldüğünü biliyor musun bilmiyorum...

    Sen öyle yap. Uçağa binme. Ayağını yere sağlam bas. Elalem de aya gitsin yeni keşifler yapsın. Başka bir şey demiyorum..
    Ama unutma. Ne kadar sağlam basarsan bas, gideceğin yer değişmeyecek...

    İlerlemek, gelişmek gibi kavramlarla benim dediğim arasında en ufak bir bağlantı bile yok. Hele ayağının arasına şeytan almış lafından bir şey anlamadım. Bu dediğim şey tümüyle kişisel düşüncem. Konu gelişim ve ilerlemeyse bununla benim düşüncemi birbirine karıştırmanı anlayamadım. Arabaya binebilirsin. ama benzini bitince durursun. yani söylediklerim anlaşılmıyor mu yoksa kasıtlı bir çete mi var burada. Geçen de biriyle tartıştım. Tartıştığım kişi bir insann değildi sanki bir yanıt motoruyla tartıştım sanki.

    Üstüne beni gerici zihniyet ilan ettin ya helal sana yürü kim tutar seni! Kimsenin aya falan gittiği yok. Aya gitmeyi başaran insan sayısı iki elin 10 parmağını geçmez. Gidenlerde ileri eğitim almış insanlar. Anlayacağın sapla samanı birbirine karıştırmışsın. İnsanları ve düşüncelerini daha anlamadan onları gerici ilan etmeden önce biraz düşün allah aşkına biraz dinlemeyi ve anlamayı öğrenin.




  • Arkadaşım iyi de senin yazdığın şey resmen o anlama geliyor. İnsan dediğin uçmamalı, yerde olmalı.

    İşte bu dediğin cümle bugünümüzün teknolojileri ile tezat bir kelime. Resmen çakışıyor.

    O zaman Jet uçakları da olmasın, o teknolojiyi de icat etmeyelim. Teknolojiden geri kalalım.

    Günümüzde kullandığımız 6 tane çok önemli ihtiyacın , Nasa'nın Uzay ve Ay'a giden Astronotlar için geliştirdiği şeyler olduğunu biliyor muydun.

    Eğer Nasa da senin gibi düşünse ve "İnsan uçmamalıdır deseydi, bugün spor ayakkabı giyemezdin, kablosuz Internet'e de bağlanamazdın, temiz su da içemezdin...

    http://www.chip.com.tr/haber/nasa-nin-hayatimiza-soktugu-6-urun_33121.html

    Üstelik orada açık açık yazmışım. Adam roket yapıp uçacağım diye roketin üzerine binip uçmuş. Adamı taşlayarak öldürmüşler ve Bacaklarının arasına şeytan sıkıştırmıştı demişler.

    Tamam belki senin söylediğin bu kadar abartılacak gibi değil ama orada benim yaptığım eskiden de bu zihniyetle düşündüğümüz için bugün geri memleketlerdeniz. Oysa ki en ileri medeniyet olabilirdik. Demek istediğim oydu...




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.