Şimdi Ara

eğitimde şiddet!!!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
75
Cevap
0
Favori
10.528
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Çukurova üniversitesinin yaptığı araştırmaya göre erkek öğretmenler de kadın öğretmenlerde, eğitim hayatlarında dayak yemişler. Erkeklerde bu rakam yüzde 50'ye yaklaşıyor.

    Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Alanlar Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Gümüş, İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Songül Tümkaya ve Bingöl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Turan Dönmezer tarafından, Adana'da 117'si erkek, 166'sı kadın toplam 283 ilköğretim öğretmeni arasında yapılan araştırmada, erkek öğretmenlerin kadınlardan daha zor şartlar altında büyüdükleri belirlendi.

    Araştırmaya katılan erkek öğretmenlerin yüzde 55'i, çocukluğunun köy ve küçük beldelerde geçtiğini belirtirken, kadın öğretmenlerde ise bu oran yüzde 26,3 seviyesinde kalıyor. Gerek erkek gerekse de kadın öğretmenlerin yaklaşık yüzde 30'unun okulda "sıra dayağı" yediği belirtilirken, erkek öğretmenlerin yaklaşık yüzde 47'sinin, kadın öğretmenlerin ise yüzde 23'ünün okulda dayak yediği ortaya çıktı. Babasından dayak yediğini belirten erkek öğretmenlerin oranı yüzde 30 civarında iken, kadın öğretmenlerde ise bu oranın yüzde 4,3 olduğu kaydedildi.

    ilginç bir durum...







  • malesef şu an ki öğrencilerde aşağı yukarı aynı oranlar çıkar. Anne-Baba'dan dayak yeme hususunda bir arpa boyubyol alınmamış. Tabi bu sıkıntılar okullara da çok şiddetle yansıyor.
  • bu vesile ile ben de eğitimde eğitimsiz eğitmenler yüzünden bu hallere düştük diyeceğim kimse alınmasın.
    olaya yalnızca dayak faslından değilde genel itibari ile bakıyorum .
    öğretmenlerimiz nasıldı?
    bi yokluyalım mı ?zihinlerimizi arkadaşlar.
    ben okul hayatım boyunca kesinlikle ailesine ,milletine ,devletine ,dünyaya faydalı kişiler yetiştirmek için gayret sarfeden bi tane öğretmen görmedim milli eğitim e bağlı devlet okullarında.
    herkes aynı mı?merak ettim..
  • Driver heskes aynı değil, gerçi Anadolu Lisesiydi benim lisem, ondan olabilir. Öğretmenlerin bir çoğu gerçekten bilgili işini severek yapan insanlardı. Bi yarısı çatlaktı ama kalan yarısı da sağlamdı.
  • Artık ne eski öğrenciler kaldı ne de eski öğrenciler. Ben eskisi kadar şiddet olayının olduğunu sanmıyorum ve inanmıyorum. Ama eski öğrencileri de mumla aramak gerekiyor. Şiddet azaldıkça saygısızlık daha da arttığına göre demek ki halkımız şiddet karşısında adam olan bir topluluk sonucu üzülerek söylenebilir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: driver

    bu vesile ile ben de eğitimde eğitimsiz eğitmenler yüzünden bu hallere düştük diyeceğim kimse alınmasın.
    olaya yalnızca dayak faslından değilde genel itibari ile bakıyorum .
    öğretmenlerimiz nasıldı?
    bi yokluyalım mı ?zihinlerimizi arkadaşlar.
    ben okul hayatım boyunca kesinlikle ailesine ,milletine ,devletine ,dünyaya faydalı kişiler yetiştirmek için gayret sarfeden bi tane öğretmen görmedim milli eğitim e bağlı devlet okullarında.
    herkes aynı mı?merak ettim..



    başkalarını suşlamak ne kadar kolay değil mi?

    6 yıldır öğretmenim..

    günümüz okullarından bir manzara sana ..
    1-Israrla derslerini yapmayan öğrenciler

    2-her gün okula geç gelmeyi adet haline getirmiş öğrencileri

    3-Zil çaldığı halde hala dışarda top oynayan öğrencileri

    4-arkadaşlarına küfür edenleri

    5-yüzünüze baka baka yalan söyleyenleri

    6-hırsızlık yapan öğrencileri

    7-istiklal marşında gülen öğrencileri

    8-okulun çevresine tuvaletini yapan öğrencileri

    9-kürtçe bilmediğiniz için size kürtçe küfür edenleri

    10-sınıfta kürtçe konuşanları

    10 tip öğrenci sıraladım.

    bu 10 tip öğrenciye çözüm önerilerinizi bekliyorum.

    daha dün okulda arama yaptık.
    45 kişilik 8. sınıf..
    14-15 yaşları arasında çocuklar..

    teksas gibiydi..
    8 adet maket bıçağı..
    3 adet sustalı..
    2 adet porno dergi..
    8 tane cep telefonu.
    2 adet çekilmeye hazır bali torbası..
    6 tanede hadepe ait tanıtım broşürü..

    SANIRIM ÖĞRETMENLERİN NASIL BİR ORTAMDA ÇALIŞTIĞINI ANLATABİLMİŞİMDİR..

    sayın arkadaşım..
    Biz aslında eğitim vermek için yetiştirilmiştik ama şimdi şiddet ve suçlulukla mücadele etmek zorunda kaldık

    Sayısız aflarla çalışmadan sınıf atlamaya (geçmeye diyemiyorum) alışan,
    yaptığı her türlü laubalilik, kabalık, saygısızlık, taciz, fiziksel saldırıda ceza alması engellenen öğrenciler artık bütün sisteme ve topluma meydan okumaya başladılar...
    Onların her yaptığı yanına kaldığı için okullardaki diğer öğrenciler de benzer davranışlar geliştirmeye başladılar..

    OKUYORUM HEP ÖĞRETMEN SUÇLU.
    BEN DÜŞÜNDÜM Kİ BU İNSANLAR NELER YAŞIYOR.
    BU İNSANLARIN DUYGUSU YOK MU.
    NEDEN HEP SANIK SANDALYESİNDE BUNLAR.
    DAYAK TA YESE SUÇLU. DAYAK TA ATSA SUÇLU...
    PEKİ OKULDAN HABERİ OLMAYAN EĞİTİMLE ALAKASIZ BİNLERCE SERSERİYE HERGÜN AF ÇIKARAN DEĞERLİ EĞİTİM YÖNETİCİLERİNİN HİÇ Mİ SUÇU YOK?

    okula sadece kayıt dönemi bırakıp bi daha uğramayan sı-orumsuz velilerin hiç mi suçu yok?

    okullardaki ve toplumdaki şiddetin en büyük sorumlusu, şiddet ve kan içerikli dizi ve filmleri prime time denilen, çocukların da izlediği zamanlarda yayına koyan medyadır.
    bu en çok biz öğretmenlerin başına patladı ve onların pisliğini temizlemek te bize, ek dersine 2 ytl civarında zam yapılan öğretmenlere düşüyor sanırım.
    okula git eğitim ver öğretmenlik yap,
    nöbet tut jandarmalık yap,
    okula sızmaya çalışan pisliklerle uğraş polislik yap,
    sorunlu öğrencilerin sorunlarıyla uğraş psikologluk yap.
    Ardından da vurun abalıya sorumluluğu öğretmene yık.
    Ne güzel hayat




  • +100
  • bizim hemen yakınımızda bir ilköğretim okulu var. öğrenci velisi kadınlar bütün gün oradalar. bir şeye faydalı olmak için değil, gözlemlediğim kadarıyla birbirleriyle geyik yapıyorlar birde öğretmenlerin başına bela kesilmişler. devamlı surette öğretmenleri "sen benim çocuğuma neden böyle dedin, neden böyle davrandın" diye taciz ediyorlar. adamlar bunlardan yaka silkmiş. başlarında bu tipler varken bu adamlar nasıl öğretmenlik yapacaklar? çocuğa gık deseler enselerinde kendini bilmez bir veli bitiyor. şımaran, arkalanan çocuklarda da ne saygı kalıyor ne terbiye. bir karış çocuk öğretmen takmıyor çünkü arkasında anası hazır, bekliyor.
    gülüyorum ağlanacak hallere



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi C4 -- 12 Mart 2006; 7:08:14 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: armagedon2001


    quote:

    Orjinalden alıntı: driver

    bu vesile ile ben de eğitimde eğitimsiz eğitmenler yüzünden bu hallere düştük diyeceğim kimse alınmasın.
    olaya yalnızca dayak faslından değilde genel itibari ile bakıyorum .
    öğretmenlerimiz nasıldı?
    bi yokluyalım mı ?zihinlerimizi arkadaşlar.
    ben okul hayatım boyunca kesinlikle ailesine ,milletine ,devletine ,dünyaya faydalı kişiler yetiştirmek için gayret sarfeden bi tane öğretmen görmedim milli eğitim e bağlı devlet okullarında.
    herkes aynı mı?merak ettim..



    başkalarını suşlamak ne kadar kolay değil mi?

    6 yıldır öğretmenim..

    günümüz okullarından bir manzara sana ..
    1-Israrla derslerini yapmayan öğrenciler

    2-her gün okula geç gelmeyi adet haline getirmiş öğrencileri

    3-Zil çaldığı halde hala dışarda top oynayan öğrencileri

    4-arkadaşlarına küfür edenleri

    5-yüzünüze baka baka yalan söyleyenleri

    6-hırsızlık yapan öğrencileri

    7-istiklal marşında gülen öğrencileri

    8-okulun çevresine tuvaletini yapan öğrencileri

    9-kürtçe bilmediğiniz için size kürtçe küfür edenleri

    10-sınıfta kürtçe konuşanları

    10 tip öğrenci sıraladım.

    bu 10 tip öğrenciye çözüm önerilerinizi bekliyorum.

    daha dün okulda arama yaptık.
    45 kişilik 8. sınıf..
    14-15 yaşları arasında çocuklar..

    teksas gibiydi..
    8 adet maket bıçağı..
    3 adet sustalı..
    2 adet porno dergi..
    8 tane cep telefonu.
    2 adet çekilmeye hazır bali torbası..
    6 tanede hadepe ait tanıtım broşürü..

    SANIRIM ÖĞRETMENLERİN NASIL BİR ORTAMDA ÇALIŞTIĞINI ANLATABİLMİŞİMDİR..

    sayın arkadaşım..
    Biz aslında eğitim vermek için yetiştirilmiştik ama şimdi şiddet ve suçlulukla mücadele etmek zorunda kaldık

    Sayısız aflarla çalışmadan sınıf atlamaya (geçmeye diyemiyorum) alışan,
    yaptığı her türlü laubalilik, kabalık, saygısızlık, taciz, fiziksel saldırıda ceza alması engellenen öğrenciler artık bütün sisteme ve topluma meydan okumaya başladılar...
    Onların her yaptığı yanına kaldığı için okullardaki diğer öğrenciler de benzer davranışlar geliştirmeye başladılar..

    OKUYORUM HEP ÖĞRETMEN SUÇLU.
    BEN DÜŞÜNDÜM Kİ BU İNSANLAR NELER YAŞIYOR.
    BU İNSANLARIN DUYGUSU YOK MU.
    NEDEN HEP SANIK SANDALYESİNDE BUNLAR.
    DAYAK TA YESE SUÇLU. DAYAK TA ATSA SUÇLU...
    PEKİ OKULDAN HABERİ OLMAYAN EĞİTİMLE ALAKASIZ BİNLERCE SERSERİYE HERGÜN AF ÇIKARAN DEĞERLİ EĞİTİM YÖNETİCİLERİNİN HİÇ Mİ SUÇU YOK?

    okula sadece kayıt dönemi bırakıp bi daha uğramayan sı-orumsuz velilerin hiç mi suçu yok?

    okullardaki ve toplumdaki şiddetin en büyük sorumlusu, şiddet ve kan içerikli dizi ve filmleri prime time denilen, çocukların da izlediği zamanlarda yayına koyan medyadır.
    bu en çok biz öğretmenlerin başına patladı ve onların pisliğini temizlemek te bize, ek dersine 2 ytl civarında zam yapılan öğretmenlere düşüyor sanırım.
    okula git eğitim ver öğretmenlik yap,
    nöbet tut jandarmalık yap,
    okula sızmaya çalışan pisliklerle uğraş polislik yap,
    sorunlu öğrencilerin sorunlarıyla uğraş psikologluk yap.
    Ardından da vurun abalıya sorumluluğu öğretmene yık.
    Ne güzel hayat



    söylediklerinin hepsine katılıyorum..
    ama sen beni yanlış anlamışsın.
    elbette çocuk yetiştirmek biçok sebebe dayalı.yöneticilerin,tv nin,ailelerin,vb.sebeplerin farkındayım.
    saydığın öğrenciler 6-7 yaşlarında okula başladılar.
    bütün bu sebepleri hesap eden ve kendine bir strateji geliştirip toprağa tohum atan öğretmenler görmediğimi
    söylemeli idim.daha fazlada açardım konuyu ama anlaşılır olduğunu düşüyorum.
    oku çocuğum sen şu paragraftan diyip masasında oturan öğretmenler çok mu az.
    yada hiç hesap yapmadan aptalca düzenlenen turlar.
    okula para toplamak gerektiğinde çocuğa psikolojik baskı yapmalar.
    normal derste daha çok verim nasıl alırım diye bi gece düşünmeden.ek ders den ne kadar gelir elde ederim deyip.okul sonu yada hafta sonu ..hafta içinde öğretmediklerimi öğretirim diye düşünenler.
    insan yetiştirmeyi değil de durumu idare etmeyi kendine görev edinenler.
    banlamıyorum ben ama yinede kendime kızıyorum.

    oooof of




  • quote:

    oku çocuğum sen şu paragraftan diyip masasında oturan öğretmenler çok mu az.
    yada hiç hesap yapmadan aptalca düzenlenen turlar.
    okula para toplamak gerektiğinde çocuğa psikolojik baskı yapmalar.
    normal derste daha çok verim nasıl alırım diye bi gece düşünmeden.ek ders den ne kadar gelir elde ederim deyip.okul sonu yada hafta sonu ..hafta içinde öğretmediklerimi öğretirim diye düşünenler.
    insan yetiştirmeyi değil de durumu idare etmeyi kendine görev edinenler.
    banlamıyorum ben ama yinede kendime kızıyorum.


    1-Türkçe dersinin en büyük amacı okuma- anlama - ve anlatmadır.
    7 saatlik haaftalık ders saatinin en az bir saati okumaya ayrılır gerekli görülürse tamamı da ayrılır.malum okuyamayan- okusa bile anlayamayan- anlasa bile ifade edemeyen öğrenciler çüğunlukta ise oturupta gramer anlatmak hem verimsizdir hemde gereksidir.bu nedenle senin gereksiz gördüğün paragraf okutma en büyük ilköğretim amacıdır.

    2-bir tur düzenleneceği zaman her şey inceden inceye hesaplanır. geçen seneki kapodakya turunu organize etmek bende idi . sadece valilikten onay almam tam 1 haftama mal oldu.o öğrencilerin başına en ufak bir şey gelse idi gazetelerin 3. sayfasında da bulacaktım kendimi. onun için her gezi zanneettiğiniz gibi düşünülmeden değil ince ince düşünülür ve ondan sonra gerçekleştirilir.geçen senek gezilerden elde edilen paralar yetmedi de okul bütçesinden 110 milyon takviye yapılmıştı.

    3-hiç bir öğretmen isteyerek para toplamaz.ben 6 senedir hiç bir öğren cimden temizlik parası toplamadım.bu yüzden de idare ile aramız iyi değildir.buradaki eleştirilerinin muhatabı ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak seçim yatırımı yapan daha sonrada okulun ihtiyaçlarını karşılamak için aidat adı altında para toplayan milli eğitim yöneticileri olmalıydı.

    4-okul sonu kurslarından PARA ALINMAZ. ÜCRETSİZ VERMEK ZORUNDASINIZ.
    hafta sonu kurslarından ise toplanan paranıın sadece %60 nı öğretmen alır.bir sınıfa kurs veriyorsunuz diyelim.15 kişi 3 kişisi kontenjandır. 12 kişi ücret getirmekle yükümlüdür.saati 1.5 ytl dir öğrenci başı.
    bir öğrenci 2*4:8
    8*1.5:12 ytl verir ayda.
    12*12:144 ytl dir bir sınıfın getirmesi gereken para
    bu parayı 1. ay tam toplasan bile 2. ay toplayamazsın.
    neyse.
    ortalma %60 şi 90 milyon yapar.
    yani haftada 23 milyon filan.
    2 şerden 4 dolmuş değiştirip gelirsin.
    o da en az 5 milyon yapar.
    velhasılı kelam.
    18 milyon içim güzel cümatresi pazarını mahf edersin.
    bu yüzden kenar mahallelşerde kursa pek çok öüretmen rağbet etmez.
    etse bile 18 milyon hakkıdır derim.

    4-her neyse.buradaki banlanmanın muhatabı şahsınız değildir sadece sayılan sorunları göz ardı edipte eleştirilmesi gerekenleri değilde öğretmenleri haksızca eleştirenleredir.

    not: öğretmenin görevi sadece öğretmek olmalıydı.polislik psikologluk tahsildarlık
    olmamalıydı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armagedon2001 -- 12 Mart 2006; 17:41:02 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: armagedon2001

    quote:

    oku çocuğum sen şu paragraftan diyip masasında oturan öğretmenler çok mu az.
    yada hiç hesap yapmadan aptalca düzenlenen turlar.
    okula para toplamak gerektiğinde çocuğa psikolojik baskı yapmalar.
    normal derste daha çok verim nasıl alırım diye bi gece düşünmeden.ek ders den ne kadar gelir elde ederim deyip.okul sonu yada hafta sonu ..hafta içinde öğretmediklerimi öğretirim diye düşünenler.
    insan yetiştirmeyi değil de durumu idare etmeyi kendine görev edinenler.
    banlamıyorum ben ama yinede kendime kızıyorum.


    1-Türkçe dersinin en büyük amacı okuma- anlama - ve anlatmadır.
    7 saatlik haaftalık ders saatinin en az bir saati okumaya ayrılır gerekli görülürse tamamı da ayrılır.malum okuyamayan- okusa bile anlayamayan- anlasa bile ifade edemeyen öğrenciler çüğunlukta ise oturupta gramer anlatmak hem verimsizdir hemde gereksidir.bu nedenle senin gereksiz gördüğün paragraf okutma en büyük ilköğretim amacıdır.

    2-bir tur düzenleneceği zaman her şey inceden inceye hesaplanır. geçen seneki kapodakya turunu organize etmek bende idi . sadece valilikten onay almam tam 1 haftama mal oldu.o öğrencilerin başına en ufak bir şey gelse idi gazetelerin 3. sayfasında da bulacaktım kendimi. onun için her gezi zanneettiğiniz gibi düşünülmeden değil ince ince düşünülür ve ondan sonra gerçekleştirilir.geçen senek gezilerden elde edilen paralar yetmedi de okul bütçesinden 110 milyon takviye yapılmıştı.

    3-hiç bir öğretmen isteyerek para toplamaz.ben 6 senedir hiç bir öğren cimden temizlik parası toplamadım.bu yüzden de idare ile aramız iyi değildir.buradaki eleştirilerinin muhatabı ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak seçim yatırımı yapan daha sonrada okulun ihtiyaçlarını karşılamak için aidat adı altında para toplayan milli eğitim yöneticileri olmalıydı.

    4-okul sonu kurslarından PARA ALINMAZ. ÜCRETSİZ VERMEK ZORUNDASINIZ.
    hafta sonu kurslarından ise toplanan paranıın sadece %60 nı öğretmen alır.bir sınıfa kurs veriyorsunuz diyelim.15 kişi 3 kişisi kontenjandır. 12 kişi ücret getirmekle yükümlüdür.saati 1.5 ytl dir öğrenci başı.
    bir öğrenci 2*4:8
    8*1.5:12 ytl verir ayda.
    12*12:144 ytl dir bir sınıfın getirmesi gereken para
    bu parayı 1. ay tam toplasan bile 2. ay toplayamazsın.
    neyse.
    ortalma %60 şi 90 milyon yapar.
    yani haftada 23 milyon filan.
    2 şerden 4 dolmuş değiştirip gelirsin.
    o da en az 5 milyon yapar.
    velhasılı kelam.
    18 milyon içim güzel cümatresi pazarını mahf edersin.
    bu yüzden kenar mahallelşerde kursa pek çok öüretmen rağbet etmez.
    etse bile 18 milyon hakkıdır derim.

    4-her neyse.buradaki banlanmanın muhatabı şahsınız değildir sadece sayılan sorunları göz ardı edipte eleştirilmesi gerekenleri değilde öğretmenleri haksızca eleştirenleredir.

    not: öğretmenin görevi sadece öğretmek olmalıydı.polislik psikologluk tahsildarlık
    olmamalıydı.





    sevgili öğretmenim size şahsınızla ilgili bir eleştiri yapmadığımı belirterek bi düzeltme daha yapmak istiyorum.
    oku çocuğum sen şunu derken türkçe dersindeki gerekli olandan bahsetmemiştim.malumunuzdur sanıyorum.ya da siz kastettiğim öğretmenleri hiç görmemişsiniz.
    hesapsız düzenlenen turlar derken organizasyon bozukluğundan değil.tamamen öğrencileri kastetmiştim.gelir durumları.gelemeyecek olanlar.gelmeleri uygun olmayanlar.hak edip etmemeleri.fayda ve zararları.ihtiyaç olup olmaması yada öncelikli olanın ne olduğu vb.
    para toplama derken zaten sistemdeki yanlışların farkında olduğumu belirtmiştim.kastettiğim verenler vermeyenler diye listeler yapmak.sınıfta ahmet oğlum sen hala vermemişsin...gibi söylemler.para vermediği için garip ahmete karne yok sana diyenler.pratikte tek bir fikir dahi üretmemek okul ihtiyaçlarını karşılama ve velilerden yardım alma adına.
    malumunuzdur müfredat ...bir ilk öğretim ve lise öğrencisi dersde öğrenemediği neyi öğrenecek hafta sonu.
    neden hafta içi derslerde öğrenememiş.benim kastettğiğmin para ile ilgisi yoktu.

    herne ise benim söylemek istediğim sizin saydığınız ve benim saydığım ve sayamadığımız bisürü sorunu düzeltme adına çırpınan,yada en azından ben iyi bişeyler yapayım diyen ,bunu en azından biz böyle yapalım daha doğru olur diyen ,insiyatifini hep ben güzel insanlar yetiştirmeliyim diye kullanan öğretmenler ne kadar az ne kadar az dı.

    bu arada öğretmenlerin görevi elbette öğretmektir.öğretmede bir plan ve programla olur.öğretilenin geleceğimiz olduğunu düşününce öğretenden üst düzey performans beklemek doğru değilmidir.ha polisliği filan kastetmiyorum.onlar en uç örnekler.
    dersi sevdirmek .dersten maksimum faydalandırmak.dersdeki ve okuldaki otorite,disiplin,ahlak,vb. neticeye direk etki eden sebepler, ve tüm bunların nasılları niçinleri öğretmenin dolaylı olarak da bizatihi de görevidir.
    araştırıp ,kendilerini geliştirmek,ve herşeyden önce kendisi güzel insan örneğini temsil ederek neticeye direk etki etmek de öğretmenin görevidir.
    biliçli olup görev yelpazesini çağa göre geliştirmek de öğretmenin bizatihi görevidir.
    görevi olmalıdır.inşaallah olur da ...




  • Eğer takımdan bir kişi bile aksıyorsa bu sorun olur. Tamamen katılıyorum. Ancak her kişi kendisinden mesuldür. Biz üzerimize düşeni yapalım da gerisini Allah'a havale edelim.
  • quote:

    neden hafta içi derslerde öğrenememiş.benim kastettğiğmin para ile ilgisi yoktu.


    neden hafta içi öğrenemiyor?
    hafta içi mevcut 45 kişi hafta sonu 15
    hafta içi bilimum zibidi takımı derste hafta sonu sadece öğrenmek isteyenler
    derste.
    hafta içi sadece yoklamayı alman 5 dakka sürer hafta sonu 1 dakikada alırsın. hafta içi sus konuşma demekten ders anlatmaya vakit bulamazsın hafta sonunda bir kere bile sus demezsin.
    hafta içi yazılı parasını bile toplayamöazsın hafta sonu öğrenci sen istemeden getirir.
    hafta içinde en az 10 kişi senden sonra gelir dersin içine eder hafta sonu hepsi sen derse gelmeden gelmiştir.
    her neyse...

    quote:

    hesapsız düzenlenen turlar derken organizasyon bozukluğundan değil.tamamen öğrencileri kastetmiştim.gelir durumları.gelemeyecek olanlar.gelmeleri uygun olmayanlar.hak edip etmemeleri.fayda ve zararları.ihtiyaç olup olmaması yada öncelikli olanın ne olduğu vb


    yapılan gezilerin hiç birine öğrencilerin gelmesi zorunlu değildir.
    eğer gezi düzenleniyorsa bu okulun bulunduğu çevrenın gelirine göre düzenlenir. atıyorum asgari ücretli bir mahalde tutupta istanbul gezisi düzenleyemexsin.
    düzenlesen bile kimse katılmaz.geziye katılmaları uygun görülmeyenlerin para getirseler bile gezi grubuna alınmaları aptallık olur.geziyi zehir ederler size.başınıza bela olurlar.öncelikli olan elbette eğitime katkı sağlamasıdır.18 marttaki bir çanakkale gezisi anlamlı olur.

    quote:

    kastettiğim verenler vermeyenler diye listeler yapmak.sınıfta ahmet oğlum sen hala vermemişsin...gibi söylemler.para vermediği için garip ahmete karne yok sana diyenler.pratikte tek bir fikir dahi üretmemek okul ihtiyaçlarını karşılama ve velilerden yardım alma adına.


    buradaki durum bireyseldir.genelleme yapmak yanlış.

    quote:

    bu arada öğretmenlerin görevi elbette öğretmektir.öğretmede bir plan ve programla olur.öğretilenin geleceğimiz olduğunu düşününce öğretenden üst düzey performans beklemek doğru değilmidir.ha polisliği filan kastetmiyorum.onlar en uç örnekler.
    dersi sevdirmek .dersten maksimum faydalandırmak.dersdeki ve okuldaki otorite,disiplin,ahlak,vb. neticeye direk etki eden sebepler, ve tüm bunların nasılları niçinleri öğretmenin dolaylı olarak da bizatihi de görevidir.
    araştırıp ,kendilerini geliştirmek,ve herşeyden önce kendisi güzel insan örneğini temsil ederek neticeye direk etki etmek de öğretmenin görevidir.
    biliçli olup görev yelpazesini çağa göre geliştirmek de öğretmenin bizatihi görevidir.
    görevi olmalıdır.inşaallah olur da

    ayneen katılıyorum


    da sanırım insanımızn bazı okullardaki ortamdan haberleri yok..

    Zil çaldıktan sonra sınıfa girmeyen,
    Dersi dinlemeyip cep telefonuyla uğraşan,
    Türlü bahane uydurup ödev yapmayan,
    Okulun önünde yada yakınındaki cafelerde sigara içen,
    Sınava çalışmayıp, kopya hazırlayan,
    Eğitimi kendi geleceğine değil de okulu ve öğretmenleri sevmeye bağlayan,
    Veli toplantısını ailesine bildirmeyen,
    Öğretmen zayıf verdi diyen,
    Sınıfta gürültü yapan,
    Okul araç ve gereçlerine zarar veren
    ...vs vs...

    elbette bazı şeyleri öğretmenden beklemek insanların en doğal hakları..
    acaba insanlarımız bu beklentilerine uygun davranabiliyorlar mı?
    beklentilerinin gereğini yerine getirebiliyorlar mı?

    bu sorgulandığında tüm sorunlar bir nebze olsun halledilir..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armagedon2001 -- 12 Mart 2006; 19:02:44 >




  • hocam kusura bakmayın ama ben çok açık yazdım siz hala ..

    Zil çaldıktan sonra sınıfa girmeyen,
    Dersi dinlemeyip cep telefonuyla uğraşan,
    Türlü bahane uydurup ödev yapmayan,
    Okulun önünde yada yakınındaki cafelerde sigara içen,
    Sınava çalışmayıp, kopya hazırlayan,
    Eğitimi kendi geleceğine değil de okulu ve öğretmenleri sevmeye bağlayan,
    Veli toplantısını ailesine bildirmeyen,
    Öğretmen zayıf verdi diyen,
    Sınıfta gürültü yapan,
    Okul araç ve gereçlerine zarar veren
    ...vs vs...

    dediniz..üzgünüm.
  • quote:

    kusura bakmayın ama ben çok açık yazdım



    benim kabullenemediğim..

    bu ifadenizdi..

    quote:

    ben okul hayatım boyunca kesinlikle ailesine ,milletine ,devletine ,dünyaya faydalı kişiler yetiştirmek için gayret sarfeden bi tane öğretmen görmedim milli eğitim e bağlı devlet okullarında.


    malesef bende bu genellemenizden dolayı çok üzgünüm..
  • Eğitim sistemimiz kesinlikle yetersiz.Zaten neremiz doğru ki diyecek birçoğumuz.Düşünen,üreten soru sormayı bilen insanlar yetiştiremiyoruz.Gelişmiş ülkelerdeki eğitimi örnek almalıyız belki o zaman üniversitelere doğru düzgün öğrenci gönderilebilir.
    Belki bazılarının dediği doğru çok dayak yediğimiz için aptallaşmış bir halkız maalesef.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: armagedon2001

    quote:

    kusura bakmayın ama ben çok açık yazdım



    benim kabullenemediğim..

    bu ifadenizdi..

    quote:

    ben okul hayatım boyunca kesinlikle ailesine ,milletine ,devletine ,dünyaya faydalı kişiler yetiştirmek için gayret sarfeden bi tane öğretmen görmedim milli eğitim e bağlı devlet okullarında.


    malesef bende bu genellemenizden dolayı çok üzgünüm..

    ben okul hayatım boyunca görmedim.ben .ben..görmedim.

    görenler altına yazmışlar zaten hocam.

    hala yazdıklarımı anlamamışsınız.

    yukarıdaki cümlemde gitmek istediğim nokta sizinle tartıştığımız konuya gelebilmekti.topiğin başlığını düşünürseniz .bana hak vereceksiniz.ben mesajı verdiğime inanıyorum gayet iyi bir niyetle.
    zaten genelde aynı fikirdeyiz aslında.

    benim görmedim dediğim ,görmek istediklerim di aynı zamanda.inşaallah daha çok görüceğiz.
    beraber alkışlayacağız.




  • eğitimdeki şiddetin kökeninin insanımızın
    şiddetle iç içe yetişmesi ne bağlıyorum.
    evde sokakta işte şiddetle içiçe olan kişiler hem şiddet kullanmada hemde istenilen davranışı göstermede şiddete olan bağımlılığı sonucu ortaya çıkar..
  • Öğretmenlerin sorunlarını incelemeden önce aynayı bu sefer kendimize tutmalıyız belkide
    Çevremize şöyle bir bakıyorum da:
    ekonomik durumumuz, milli gelirimiz, caddelerimiz, sokaklarımız, hastanelerimiz, hapishanelerimiz.
    Bunların bir dili olsa da konuşsalar. Beklide hepsi aynı şeyi söyleyeceklerdir
    “Eğitim, Eğitim, Eğitim”

    Armageddon , bazı konularda haksız değil.
    Öğretmenin eline hertürlü yetki fazlasıyla verilmelidir.

    Bakınız Amerika, sürekli olarak disiplinden yoksun yetişen bireylerini ve eğitim sistemini her yıl tartışmaktadır.
    Lakin Japonya gibi yüksek disiplin üzerine kurulu ülkelerde Eğitim son derece başarılı sonuçlar vermektedir.

    Bir öğretmen olarak ,
    Bence Disiplin şarttır ve uygulanmak zorundadır, Toplum kesin olarak kendini yenileyene kadar.
  • OLAYLAR TOPLUCA BASINDA:

    Ürküten tablo: 1 ayda 25 olay 8 öğrenci öldü 28.02.2006



    İköğretim okulları ve liselerde şiddet tırmanışa geçti. Bu ay içinde yurdun hemen her kentinden ilköğretim ve lise öğrencileri arasında tabancalı ve bıçakla kavgalar ürkütücü boyutlara ulaştı. İlköğretim çağındaki çocuklar ellerinde bıçak ve tabancalarla polise yakalandı.

    Polis kayıtlarına göre bu ay içinde Bursa, İzmir, Muğla, Diyarbakır, İstanbul, Trabzon, Konya, Mersin, Kütahya, Elazığ, Tekirdağ, Afyonkarahisar, Adana, Balıkesir, Manisa, Samsun'daki ilköğretim ve liselerde 25 olay meydana geldi. Olaylarda 1 öğretmen ile 8 öğrenci hayatını kaybetti. 35 öğrenci ve öğretmen yaralandı. Okul içinde veya dışındaki olaylarda 34 öğrenci gözaltına alındı.

    KIZLARI DA SARDI

    Okullardaki şiddet erkekler kadar kız öğrencileri de etkisi altına aldı. Olayların en çok meydana geldiği Adana'da kız öğrenciler de kan döktü. 17 Şubat'ta Sıtkı Kulak İlköğretim Okulu 7'nci sınıf öğrencisi 16 yaşındaki O.K., 'Sigara içiyor' diye hakkında dedikodu yaptığı gerekçesiyle aynı yaştaki 7'nci sınıf öğrencisi Y.A.'yı kolunun altından ve bacağından bıçakladı.

    Bıçakla şakalaşırken öldürdü

    İlköğretim okulları ve liselerde şiddet günlük hayatın bir parçası oldu. Kolay tahrik olan gençlerin mailleri, şakaları ve kıskançlıkları bile ölüme yol açtı.

    2 Şubat-İzmir: Lise son sınıf öğrencisi İ.B. kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. İ.B.'nin katilinin de bir öğrenci olduğu öne sürüldü.

    3 Şubat-İstanbul: Zeytinburnu'nda internette 'chat'le başlayan ve daha sonra yüz yüze devam eden tartışma sırasında lise öğrencisi 16 yaşındaki A.A. bıçaklanarak öldürüldü. A.A.'nın katil zanlısı liseli T.K. tutuklandı.

    11 Şubat-Kütahya: Tavşanlı İlçesi'ndeki Tavşanlı Endüstri Meslek Lisesi'nde 'Kelebek' denilen bıçakla şakalaşan öğrencilerden Ö.K. kasığından yaraladı. Atardamarı kesilen Ö.K. hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Arkadaşının ölümüne sebep olan M.B. gözaltına alındı.

    13 Şubat-Elazığ: Atatürk Lisesi son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki H.K., erkek arkadaşı S.E. tarafından tabancayla öldürüldü.

    13 Şubat-Mersin: Tophane Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi M.D. ile Atatürk Lisesi öğrencisi A.K., kız yüzünden tartıştıkları dört kişi tarafından bıçaklandı. Karnından yaralanan M.D. kurtarılamadı.

    15 Şubat-Diyarbakır: Ergani İlçesi'nde lise öğrencisi D.Y., ikinci sınıf öğrencisi M.A. tarafından bıçaklandı. D.Y. hastanede öldü.

    Çocuklara bir seyler oluyor

    Şiddet sadece okullarla sınırlı kalmadı. Aralarındaki anlaşmazlıkları dkul dışına da taşıran öğrenciler birbirlerini bıçaklamaktan çekinmedi.

    1 Şubat-Bursa: Osmangazi İlçesi'ndeki çocuk parkında çıkan kavgada ilköğretim okulu öğrencileri A.E. (12), N.S. (12) ve lise öğrencisi Ali Can Y. (15) bıçakla yaralandı.

    5 Şubat-Trabzon: Santa Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santoro, liseli O.A. tarafından öldürüldü.

    7 Şubat-İzmir: Bornova'da Mustafa Kemal Lisesi'ne gelerek öğrencileri rahatsız eden iki kişi, kendilerine engel olmaya çalışan müdür yardımcısı ve iki öğrenciyi bıçakla yaraladı.

    7 Şubat-Konya: Meram İlçesi'nde lise öğrencileri M.A. ile B.E. yollarını kesen dört kişi tarafından bacaklarından bıçaklandı.

    9 Şubat-Mersin: Okuldan kaçıp parka giden ilköğretim okulu K.K., bir başka öğrenci tarafından sol bacağından bıçaklandı.

    9 Şubat-Trabzon: Ata İlköğretim Okulu ikinci sınıf öğrencisi H.A.T. (8), bir arkadaşı tarafından sırtından tekmelenerek hastanelik edildi.

    10 Şubat-Kütahya: Vakıfbank İlköğretim Okulu'nda meydana gelen olayda 14 yaşındaki A.O.Ş., geçen yıl mezun olan 16 yaşındaki S.K. tarafından sol bacağından bıçaklandı.

    14 Şubat- Tekirdağ: Çorlu Mehmetçik İlköğretim Okulu'ndan bir süre önce devamsızlık gerekçesi ile uzaklaştırılan 14 yaşındaki E.B., okulun bahçesinde tartıştığı nöbetçi öğretmen İsmail G.'yi bıçakladı.

    16 Şubat-Afyonkarahisar: Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi A.Y., kız arkadaşıyla gezerken, sınıf arkadaşı G.E. tarafından tabancayla vuruldu.

    20 Şubat-Adana: Endüstri Meslek Lisesi'nin bahçesinde çıkan kavgada 17 yaşındaki E.T. kalçasından yaralandı.

    20 Şubat-Mersin: Bir internet kafede tartışan iki ilköğretim okulunun öğrencileri dışarda kavga etti. Kavga sırasında Necatibey İlköğretim Okulu öğrencisi I.Ö. (14) ile M.Y. (15) karnından bıçaklanarak ağır yaralandı. .

    21 Şubat-Bursa: Orhaneli İlçesi'nde iki öğrenci arasında çıkan kavgada E.S. yaralandı.

    22 Şubat-Adana: Lise öğrencileri arasında cep telefonu mesajı yüzünden çıkan kavgada U.U. (17) ile karşı gruptan öğrenci olmayan iki kişi yaralandı.

    22 Şubat-İstanbul: Habipler Lisesi ikinci sınıf öğrencisi Ş.M. (17), okul arkadaşı S.K. (17) ile tartıştı. Kavgayı öğretmenler ayırdı. Ancak aileler okula gelince kavga yeniden başladı. Bu sırada Ş.M., arkadaşı S.K.'nın babasını kalçasından bıçakladı.

    22 Şubat-Konya: Karatay İlçesi'ndeki Uluırmak İlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrencilerinden E.B., okul arkadaşı Ö.Ç. ile kavga etti. Olayı gören Ö.Ç.'nin ağabeyi A.Ç. kardeşini korumak isterken E.B. tarafından sol kolundan bıçaklandı.

    23 Şubat-İzmir: Konak İlçesi'nde 200'ye yakın değişik suçtan sabıkalı 14 yaşındaki B.K., okula girmesini engelleyen müdür ve güvenlik görevlisini bıçakla yaraladı.

    23 Şubat-İstanbul: Maltepe Zümrütevler Cumhuriyet Lisesi altıncı sınıf öğrencisi B.M., okul önündeki bir grup tarafından bacağından bıçaklandı.

    23 Şubat-Adana: Öğrenciler arasında kız meselesi yüzünden çıkan iki ayrı kavgada, iki kişi bıçaklanarak yaralandı.




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.