Şimdi Ara

Werckmeister Harmóniák | Werckmeister Harmonies (2000) | Béla Tarr

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
164
Cevap
1
Favori
3.639
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Werckmeister harmóniák
     Werckmeister Harmóniák | Werckmeister Harmonies (2000) | Béla Tarr

     Werckmeister Harmóniák | Werckmeister Harmonies (2000) | Béla Tarr

    2000, Macar Yapımı. Bir Bela Tarr başyapıtı. László Krasznahorkai'nin romanından uyarlama. 145 dakika.
    Sessiz sakin bir Macar kasabasına içinde ölü bir balina ve prens takma adlı ucubeyle gösteri yapmak üzere sirk kurulur. Sirk kurulduktan sonra, kasaba artık eskisi gibi sessiz sakin olmayacaktır.

    Yine iki saat su gibi geçti. Hiçbir sahnesinde sıkılmadım. Özellikle filmin açılış sahnesi nasıl mükemmel bir film izleyeceğimizin işareti. O uzun plânları dahi keyifle izledim. Her sahnenin kendine ait anlatmak istediği bir şey vardı. Ama bu filmde anlatılmak istenen tamamen seyirciyle yönetmen arasında kalmış bir konu gibi. Ben filmin siyasal bir eleştiri olduğunu düşünüyorum. Tabii yalnızca bu değil. Toplumsal olgular, bireyin toplumdan ayrı olamayacağı, bireyin sürüye uyacağı, halk arasında yayılan dedikoduların ayaklanmaya kadar gideceği, gibi düşünceler de vardı. János Valuska da çiğ süt emmiş insanların dışında, saf ve temiz bir karakter. Fakat o ölü balinaya ve yüzünü göremediğimiz Prens takma adlı ucubeye hangi anlamları yüklememiz gerektiği açık değil. Bu bize kalıyor.

    Arşivinizden eksik kalmasın. Muhakkak izleyin bu sanat harikasını.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >







  • eyvallah hocam öneri için

    kosmos iniyor şuan o bittimi satantango ile başlıcam bende inşallah
  • Oh oh ne güzel Kosmos'u izleyecek olmak, Satantango'da da başarılar dilerim, malum 8 saate yakın filmin süresi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: diminishedtriad

    Oh oh ne güzel Kosmos'u izleyecek olmak, Satantango'da da başarılar dilerim, malum 8 saate yakın filmin süresi.

    korktum ve vazgeçtim geçen diğer konuyada yazmıştım süresi için korkuyorum demiştin aynısı banada oldu izlerim dedim ama açmadan korktum sanıyorum öncesinde bi kaç nispeten kısa film izlemem gerekecek hocam




  • Aynen, önce, izlediğin her filmde 2 saat arttırsan sonunda Satantango'yu izleyebilirsin . Ya da filmi 3-4 günde izleyebilirsin, o zaman da dağılıp gitmez konu umarım .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: diminishedtriad

    Aynen, önce, izlediğin her filmde 2 saat arttırsan sonunda Satantango'yu izleyebilirsin . Ya da filmi 3-4 günde izleyebilirsin, o zaman da dağılıp gitmez konu umarım .

    2-3 güne yayma fikri bence de pek iyi değil konu dağılır falan uzun zaten bide hatırlaması zor olur

    sabah öğle akşam 3 öğünde izlicem




  • Aman öğünleri kaçırma o zaman hacı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: diminishedtriad

    Aman öğünleri kaçırma o zaman hacı

    hocam kosmosu bitirebilme başarısına eriştim eriştimde ayıptır söylemesi bi mok anlamadım

    hani sen bi mesajında türk sinemasınn geldiği en önemli nokta mı ne demiştin? söylermisin bana tam olarak ne anlatmaya çalışıyor bu film?

    hani uğraşıyorum uğraşıyorum ekşideki 23 sayfa yorumuda okudum ama bişey çıkmadı

    ha belkide olması gereken budur bilmiyorum ama bana zaman kaybı gibi geldi

    sorun bendedir muhtemelen

    klasik oyuncular iyiydi geyiğine falan girmicem herşey iyiydide bide anlayabilseydim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Domates Kızartması


    hocam kosmosu bitirebilme başarısına eriştim eriştimde ayıptır söylemesi bi mok anlamadım

    hani sen bi mesajında türk sinemasınn geldiği en önemli nokta mı ne demiştin? söylermisin bana tam olarak ne anlatmaya çalışıyor bu film?

    hani uğraşıyorum uğraşıyorum ekşideki 23 sayfa yorumuda okudum ama bişey çıkmadı

    ha belkide olması gereken budur bilmiyorum ama bana zaman kaybı gibi geldi

    sorun bendedir muhtemelen

    klasik oyuncular iyiydi geyiğine falan girmicem herşey iyiydide bide anlayabilseydim

    Filmin resmi sitesinde filmin açıklaması bu şekilde;
    Kosmos mucizeler yaratan bir hırsızdır. Dağlardan taşlardan, ağlayarak ve sanki birilerinden kaçar gibi gelir bu zaman dışı sınır şehrine. Şehre girer girmez nehirde boğulan bir küçük çocuğu kurtarır ve mucize yaratan insan olarak hemen kabul görür şehirde.
    Kosmos sıradan birisi değildir. Kosmos’u hiç yemek yerken ya da uyurken görmeyiz. En büyük ihtiyacı çay, tek besini ise avuç avuç yediği kesme ya da toz şekerdir. Şaşırtıcı maharetlerinden birisi de yüksek yüksek ağaçlara büyük bir kolaylıkla tırmanıp, incecik dallarında bir kuş gibi oturabilmesidir. Kosmos herkesi irkilten bir isteğini açık sözlülükle belirtir: Aşk peşindedir. Kosmos’la dereden kurtardığı küçük çocuğun ablası Neptün arasında tuhaf bir yakınlaşma olur, ağaçlarda damlarda çığlık çığlığa kuş bağırışlarını taklit ederek sanki gölgeleriyle buluşur, oynaşırlar.
    Kosmos’un gelmesiyle şehirde o zamana kadar pek de görülmeyen küçük dükkan soygunları baş gösterir. Soygunlar ve mucizeler birbirini kovalarken, şehirliler Kosmos’un insanları iyileştirme gücünü keşfederler. Bütün dertliler, hastalar, şifa arayan çaresizler Kosmos’un peşine düşer. Zamanla talihsiz olaylar serisi herkesin ondan uzaklaşmasına sebep olur ve en sonunda başka çaresi kalmayan Kosmos bu zamandışı sınır şehrinden, geldiği gibi ağlaya ağlaya kaçarak gider.


    Bu açıklamanın dışında ben Kosmos'un bir yabancı olarak girdiği topluma onun, o toplum içerisinden birinin hayatını kurtarması ve hastaları iyileştirme gücü sayesinde hemencecik o toplum tarafından artık onlardan biri olarak görülmesi ve o toplum içerisinde güvene ters düşen olaylar yaşandığında, o olayların yükünün o bağra basılan yabancıya yükleneceğini de anlatmak istediğini söyleyebilirim filmin. Yani yabancı biri onlardan biri olur daha sonra yine yabancılaştırılabilir. Ayrıca Kosmos bir belirsizlikten, yine belirsiz bir mekâna geliyor. Bence Türk sinemasındaki en farklı karakter Kosmos. Var mı Kosmos gibi bir karakter sinemamızda? Filmin hikâyesi de öyle, ben böyle bir hikâyeye sahip başka bir film daha görmedim sinemamızda. Sahneler öyle kaliteli öyle farklı ki, Reha Erdem diğer Türk yönetmenlere ustalığını göstermiş. Bir de şöyle bir şey var bu film tek bir şeyden bahsetmiyor yani belirgin bir konuya sahip değil. Avrupa'daki usta yönetmenler gibi bu filmde de filmin ne anlatmak istediği seyircinin filmden ne anladığına bağlı. Kosmos'u yaratılmış bir Türk kahramanı olarak da görebiliriz. Tabii bizim kahramanımız öyle Superman'lere benzemez. Karamsar, sürekli ağzından bilgece sözler dökülen ve iyileştirme gücü olan bir kahraman. Tabii bu benim görüşüm. Ayrıca Kosmos geldiği kasabada ilkin çoğu kişinin hayatını olumlu bir şekilde değiştiriyor. Kosmosla Neptün'ün aşkı sinemamızın hangi filminde var? Ben aşkı bu kadar değişik tasvir eden bir film daha görmedim. Kosmos ve Neptün birer kuş oarak simgelenmiş gibi. Birbirleriyle hemen hemen hiç konuşmuyorlar, çığlık çığlığa anlaşıyorlar.
    Ben bu filmi izleyeli uzun zaman oldu. O yüzden tam hatırlayamıyorum ama benim için hâlâ sinemamızın geldiği son noktadır. Bir de o ekşideki yorumların çoğu 'her şeyi bilen' ekşicilerin yazdığı filmle ilgili çok da yakın olmayan görüşlerdir. İçlerinden güzel yorumlar da çıkıyor ama, hepsine güvenmemek lâzım. Çok beğendiğim bir filmi çöp yapabiliyorlar.

    Bir de izlediğim en muhteşem sahnelerden birini paylaşayım link olarak.

    Youtube'da da filmdeki güzel sahnelerden oluşan bir video var.

    Son söz olarak felsefik alt metinlere sahip bir film, bana göre, Kosmos. Yeri geldiğinde tekrar izlerim ben bu filmi. Ayrıca yazı çok karışık oldu, kusura bakma.




  • yazın için teşekkür ederim

    sanıyorum bu tarz imgeler ile bezenmiş filmlere pekte alışık olmadığımdan dolayısı ilede beklediğim gibi bir film çıkmadığı için yadırgamıştım başta

    ama yazdıklarını okuyunca ve sahneleride tekrardan düşününce bu film başka türlü olamazdı diyorum

    yani ne olacaktı? yönetmen herşeyi açık seçik bir şekillde anlatıpta kişisel yorumlara kapalı bir filmmi yapacaktı değilmi?

    sorun filmde değil kesinlikle bende belkide öncesinde bu tarz bi kaç film daha izlemiş olsaydım ve belkide öncesinde bi kaç tane bilgilendirici yorum görmüş olsaydım böyle olmazdı

    tekrar teşekkür ediyorum bu filmin ne kadar mükemmel olduğunu görmeme yardım ettiğin için

    bu arada sencede neptün ile kosmos un kuç olupta duvarlarda yürüdükleri sahne biraz vasat kalmamışmı? yani etkileyicilik oranı düşüktü bence ki filmin en önemli sahnesi belkide




  • mesajım bulunsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Domates Kızartması

    yazın için teşekkür ederim

    sanıyorum bu tarz imgeler ile bezenmiş filmlere pekte alışık olmadığımdan dolayısı ilede beklediğim gibi bir film çıkmadığı için yadırgamıştım başta

    ama yazdıklarını okuyunca ve sahneleride tekrardan düşününce bu film başka türlü olamazdı diyorum

    yani ne olacaktı? yönetmen herşeyi açık seçik bir şekillde anlatıpta kişisel yorumlara kapalı bir filmmi yapacaktı değilmi?

    sorun filmde değil kesinlikle bende belkide öncesinde bu tarz bi kaç film daha izlemiş olsaydım ve belkide öncesinde bi kaç tane bilgilendirici yorum görmüş olsaydım böyle olmazdı

    tekrar teşekkür ediyorum bu filmin ne kadar mükemmel olduğunu görmeme yardım ettiğin için

    bu arada sencede neptün ile kosmos un kuç olupta duvarlarda yürüdükleri sahne biraz vasat kalmamışmı? yani etkileyicilik oranı düşüktü bence ki filmin en önemli sahnesi belkide

    Önemli değil, aslında eksik bile anlattım ki benim anlattığım, benim bu filmden anladığım.
    Aslında dediğin kuş olup uçma sahnesi filmin en beğendiğim sahnesi, ama -belki de- kısıtlı şartlar altında o kadarı olabilmiştir. Belki daha etkileyici olabilirdi ama benim için yeterli geldi o sahne.




  • Anlaşılan o ki Kosmos en yakın zamanda izlenmeli.Her tavsiyeni dikkate alıyorum hocam.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dönüşüm

    Anlaşılan o ki Kosmos en yakın zamanda izlenmeli.Her tavsiyeni dikkate alıyorum hocam.

    İzle izle, umarım övdüğüme değer .
  • Reha Erdem'in Beş Vakit ve A Ay adlı filmlerini izledim. Yakın zamanda Kozmos'u da izlerim inşallah.
    Tavsiye için Teşekkürler
  • Rica ederim. Ben de diğer filmlerini izleyeceğim bir ara ama başka filmleri izlemekten Erdem'in filmlerine vakit kalmıyor.
  • film az önce tamamladım

    açıkçası alışık olmadığımdan olsa gerek epey yadırgadım filmi

    açılış sahnesi gördüğüm en iyi sahne belkide bu kadar harika bir tasvir bu kadar normal görünen ama bir o kadar etkileyici müzik eşliğinde adeta sarhoş ediyor

    filmin genelinde yine bu tarz etkileyici sahneler görmek mümkün

    zaten plan sekanslara girmiyorum bile özellike hastane sekansı bitirdi beni

    kamera kullanımı üst düzey müzikler ve oyuncular keza öyle

    tuhaf bir filmdi ne hayran kaldım diyebiliyorum nede nefret ettim

    yalnız bişey sorucam


    en sonunda Janos tırlattımı? helikopter sahnesinden direkt olarak atladıda




  • @Domates Kızartması kusura bakma, vizelere çalışmaktan benim kafa iyice gitti. Nedense çok beğendiğim filmi unutmak üzereyim .
    Evet Janos delirdi, saf temiz bir insanın tüm o olanlar karşısında delirmemesi beklenemezdi zaten .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Meursault. -- 3 Nisan 2012; 11:53:22 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: diminishedtriad

    @Domates Kızartması kusura bakma, vizelere çalışmaktan benim kafa iyice gitti. Nedense çok beğendiğim filmi unutmak üzereyim .
    Evet Janos delirdi, saf temiz bir insanın tüm o olanlar karşısında delirmemesi beklenemezdi zaten .


    ne kusuru hocam olurmu
    ya delirdiğini bende tahmin ettim de karakteri o kadar benimsedim ve sevdim ki birde senden duymak aslında delirmemiş olduğunu öğrenmek istedim ama


    ve az önce ilk sahneyi,hastane ve janosun balina ile ilk karşılaştığı sahneleri tekrar izledimde yok böyle bir kamera kullanımı ya o kadar dar alanlarda böylesi kamera kullanımı nasıl bir başarıdır




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Domates Kızartması


    ne kusuru hocam olurmu
    ya delirdiğini bende tahmin ettim de karakteri o kadar benimsedim ve sevdim ki birde senden duymak aslında delirmemiş olduğunu öğrenmek istedim ama


    ve az önce ilk sahneyi,hastane ve janosun balina ile ilk karşılaştığı sahneleri tekrar izledimde yok böyle bir kamera kullanımı ya o kadar dar alanlarda böylesi kamera kullanımı nasıl bir başarıdır


    Janos'u ben de sevmiştim ama elden gelir, senaristimiz öyle istemiş. Aslında delirmek sağlıklı bir akla sahip olmaktan daha iyidir


    Hakikaten ben de yönetmenin çekimlerini, kamera kullanımını çok beğendim, yönetmenin filmografisine baktım, çok filmi yok ama şöyle 10-15 tane olsaydı izler izler hayran kalırdık




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.