Şimdi Ara

Osmanlı Milletler Topluluğu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
21
Cevap
0
Favori
1.823
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika , Dışişleri bakanımız Abdullah Güle' e şunları söylemiş :
    "Osmanlı Milletler Topluluğu kuralım. İngiltere Commonwealth denen Britanya Milletler Topluluğunu eski sömürgeleriyle kurdu. Biz Osmanlı'yı hiçbir zaman sömürgeci görmedik. Güçlü olduğu kadar hoşgörülü Osmanlı düzeni günümüzdede uygulanamaz mı? Biz Osmanlının parçasıyız. Osmanlıyı biz Cezayirliler Cezayir'e davet ettik ama gitmesini istemedik."
    Tarihini bilen bir devlet adamının sözleri ... Osmanlı , Tunusluların ve Cezayirlilerin daveti üzerine Kuzey Afrika 'ya geldi. Gelmese idi bugün 4 kuzey Afrika arap devleti , İspanyolca konuşan Katolik Latin Kuzey Afrika idiler. Oralarda 300*400 yıl kaldık.
    1.Cihan Savaşına girmese idik Osmanlı İmp. devam eder miydi ? sorusu bugün hala bana en çok sorulan suallerden biridir. Devam etmez , bütün imparatorluklar gibi sona ererdi. Ancak kendi irademizle tasfiye ederdik. İkinci Cihan savaşında İngiltere ve Fransa nın yaptığı gibi ( tabi biz yabancı bir ülkede kalmak için o ülkenin bir milyon insanını falan öldürmezdik. ) Türkiye yakılıp yıkılımazdı. Daha doğal sınırları içinde , Şüphesiz Halep , Musul ,Kerkük. Adalar gibi Türkiye 'nin parçalarını sınırlarımız içinde bırakarak Arap ve diğer kavimlerin ülkelerinin bağımsızlığını tanıyıp, dostça ilişkilerimizi devam ettirirdik. Bugün commonwealth e 50 kadar bağımsız devlet üyedir.
    Biz imparatorluğumuzu kendi irademizle tasfiye etmek şansını , Enver Paşa adında 33 yaşındaki genç bir generalin macera hevesi ve cehaleti sebebiyle kaybettik. Aksi taktirde bugün , büyük devletler arasında bulunacak , tamamen gelişmiş milli bir Türkiye'de yaşayacaktık. Ama imparatorluğumuzu , 1918 de bizi yenen , en dehşetli düşmanlarımız istedikleri gibi tasfiye ettiler.
    Bugün bir Osmanlı Topluluğu mümkün mü? Gerçi Clinton gibi en yetkili ağızlar böyle bir imada bulundular. Ama zorluk şuradadır ki biz , imparatorluk esprisinden mahrum nesiller yetiştirdik. Osmanlı falan deyince , babalarını ve dedelerini aşağılayıp tüyleri diken diken olan nesiller ... İmparatorluk yönetmek yeteneğinin kanlarında mevcudiyeti öne sürülse bile , ispata muhtaçtır. Kaldı ki bizim hedefimiz, Türk coğrafyası içinde here türlü rabıtayı sağlamaktır. ..
    Yılmaz Öztuna Türkiye Gazetesi

    Bunu bir takvim yaprağından okudum. Yorum sizin ...







  • Güzel ve ah çektiren bir aktarım.Fakat Mazide hapsolmamızın zamanı geçti.Realite var.Geleceğe bakmak zorundayız.Maziden gelen bir ruh varsa da mazimizi istikbale intikal ettirmek önceliğimiz olmalı.
    Bizim düşmanlarımız cehalet,zaruret ve ihtilaf...
    Bu üç düşmana karşı san'at marifet ve ittifak silahıyla mukabele edeceğiz.
    Şimdi gerçek düşmanlarımız bunlar ve bunlar sınırlarımızın ötesinde değiller.Şu güzel ülkemde cehalet zaruret ve ihtilafların verdiği zararları hiçbir sınırdışılar vermedi veremiyor.
    Ben asıl buna ah çekiyorum.
  • Eğitimcilerimize büyük iş düşüyor ... İlkokuldan itibaren tarihimiz ve başarılarımız hafızalara kazınmalı ...
  • asıl sorun bence...

    [B][U]Türk-İslam Dünyasını Temsil Eden Bir Merkez Bulunmamaktadır[/U][/B]


    Bugün Türk-İslam dünyasının durumu değerlendirildiğinde ilk dikkati çekecek özelliklerden birisi, Müslümanların kendi aralarındaki iletişim kopukluğudur. Yakın geçmişte, İran-Irak Savaşı, Irak’ın Kuveyt’i işgali, Pakistan-Bangladeş Savaşı gibi Müslüman ülkeler arasında geçen savaşlar yaşanmıştır. Müslüman ülkelerde çoğunlukla etnik ve siyasi sorunlar nedeniyle yaşanan iç savaş ve çatışmalar da örneğin Afganistan’da, Yemen’ de, Lübnan’da, Irak’ta veya Cezayir’de olduğu gibi- Müslümanlar arasındaki birlikteliğin olması gereken noktanın çok uzağında olduğunu göstermektedir. Türk-İslam dünyasının kendi içinde birlikteliğini sağlayamamış olması, bir çok Müslüman ülkenin geri kalmasına sebep olmuştur. Türk-İslam dünyası geniş maddi kaynaklarına ve insan potansiyeline rağmen bilimde, teknolojide, sanatta ve eğitimde istenen seviyeye gelememiştir.

    Bu sebeple, Türk-İslam dünyasında ülkeler arasındaki kopukluğu giderecek, anlaşmazlıkları çözecek, sosyal, siyasi ve ekonomik işbirliğini sağlayacak bir merkeze şiddetle ihtiyaç vardır.

    Türk-İslam dünyasının dört bir yanında birbirinden son derece farklı dini yorumlar, görüşler ve modeller hakimdir. Neyin gerçekten İslam’a uygun neyin de aykırı olduğunu belirleyecek, bu konuda dünya Müslümanlarının geneline yön verecek, onları uzlaştırabile cek bir merkez de yoktur. Örneğin Katoliklerin Vatikan’ı, Ortodoks Hıristiyanların Patrikhaneleri bulunurken, Türk-İslam dünyasında dini ve sosyal konularda bir birlik oluşturacak bir merkez bulunmamaktadır.

    Oysa İslam ahlakının özünde birlik vardır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in vefatının ardından, İslam dünyası hep Hilafet makamı tarafından yönlendirilmiş, bu makam Müslümanların sosyal ve dini konulardaki yol göstericisi olmuştur.

    Günümüzde de Türk-İslam Dünyası’na rehberlik edecek, güncel sorunların çözümünde etkili olacak çağdaş bir merkeze şiddetle ihtiyaç vardır. Demokratik esaslara ve hukukun üstünlüğü prensibine dayanan kararalma mekanizmalarının oluşturulması ancak Türk-İslam Birliği’nin sağlanmasıyla mümkün görülmektedir.

    Böyle bir birlik, anlaşmazlıkların, çatışmaların ortadan kaldırılmasında, üye ülkeler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde ve Müslümanların birlikte hareket etmesinde önemli bir görev üstlenecektir.

    Bugün 56 Müslüman ülkenin üye olduğu İslam Konferansı Örgütü, Müslümanları çatısı altında toplayan üye sayısı ve üyelerinin coğrafi dağılımı açısından- en büyük Müslüman örgüttür. Bu örgüt dışında da, ortak coğrafyalarda yaşayan Müslüman ülkeler arasında çeşitli ticari ve askeri iş birlikleri bulunmakta, bölgesel ittifaklar kurulmaktadır. Bunların her biri birlik ve dayanışma ruhunu geliştirme açısından önemli adımlardır. Ancak Türk-İslam dünyasının, daimi kurumları bulunan, bağlayıcı kararlar alma yetkisine sahip, ortak politika geliştirebilecek ve bunları kararlılıkla uygulayacak, tüm Müslümanların ortak sesi olacak, yalnızca belirli bölgelerin değil tüm Türk-İslam dünyasının sorunları ile ilgilenip bu sorunlara çözüm üretecek daha kapsamlı bir birliğe ihtiyacı vardır.

    http://www.turkislambirligi.org/index.php




  • quote:

    Orjinalden alıntı: toutatis
    . Kaldı ki bizim hedefimiz, Türk coğrafyası içinde here türlü rabıtayı sağlamaktır. ..



    bunun adını ayan beyan koymak gerekir diye düşünüyprum. Bu birliktelik ivedilikle sağlanmalıdır. PEKİ

    TÜRK-İSLAM BİRLİĞİ NEDEN ACİLDİR?

    Türk-İslam dünyasının geleceğinin dünya barışını ve güvenliğini doğrudan ilgilendirdiği, günümüzde pek çok düşünür tarafından ifade edilmektedir. Türk-İslam dünyası yaklaşık 1.5 milyarlık nüfusu, sahip olduğu yeraltı zenginlikleri ve coğrafyasının stratejik önemi ile büyük bir güçtür.

    II. Dünya Savaşı’na kadar çoğunluğu sömürge idaresi altında bulunan Müslüman ülkeler, II. Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsızlıklarını kazanmışlar ve bu durum, dünya siyasetinde önemli değişimlere sebep olmuştur. Türk-İslam dünyasındaki asıl değişim ise Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte yaşanmıştır. Bu tarihten sonra Türk-İslam dünyası, Arnavutluk ve Bosna’dan, Çeçenistan ve Tacikistan’a uzanan bir Avrasya coğrafyası haline gelmiştir. Bu süreç içinde, Müslümanların yerleşim yapılarında yaşanan değişim de Türk-İslam coğrafyasını etkilemiştir.

    20. yüzyılın başına kadar, Müslümanlar -kısa dönemli işgaller hariç genellikle Türk-İslam topraklarında yani idaresi altında yaşamışlardır. 20. yüzyılın ilk dönemlerinden itibarense, Avrupa ülkelerine ve Amerika’ya göç etmişler ve bu topraklarda önemli bir nüfus haline gelmişlerdir.

    Bugün Amerika’da ve pek çok Avrupa ülkesinde İslam en hızlı yükselen din konumuna gelmiş, Müslümanların sayısında yaşanan artış sosyal ve siyasi hayatta etkili bir rol üstlenmesini sağlamıştır. Böylece Türk-İslam coğrafyası, sadece nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan ya da Müslümanların idaresi altında olan ülkelerle sınırlı olmayan bir coğrafya haline gelmiştir. Bu gelişme, Türk-İslam dünyasına önemli avantajlar sağlarken, bir an önce çözüme ulaştırılması gereken sorunları da beraberinde getirmektedir.
    http://www.turkislambirligi.org/index.php




  • quote:

    Bugün Amerika’da ve pek çok Avrupa ülkesinde İslam en hızlı yükselen din konumuna gelmiş, Müslümanların sayısında yaşanan artış sosyal ve siyasi hayatta etkili bir rol üstlenmesini sağlamıştır. Böylece Türk-İslam coğrafyası, sadece nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan ya da Müslümanların idaresi altında olan ülkelerle sınırlı olmayan bir coğrafya haline gelmiştir. Bu gelişme, Türk-İslam dünyasına önemli avantajlar sağlarken, bir an önce çözüme ulaştırılması gereken sorunları da beraberinde getirmektedir.


    Yabancı ülkelerde artış gösterirken ülkemizde söz edilir olmasada azalma yaşanmakta. Sözler ve davranışlar arasında büyük farklılıklar var... İşe en tabandan başlayıp bu eğitilmiş fakat tam olarak İslami ahlağı benliklerine işleyememiş gençlere yönelmeliyiz.
    Yabancı ülkelerde müthiş bir iş ahlakı çalışma ahlakı var. Fakat toplum ilişkileri açısından bireyler arasında ahlaksızlığa varan iletişim bozuklukları var. Bizim güzel ülkemizde ise bireyler arasında diğer ülkelere nispeten , aile eğitimi açısından daha iyi durumdayız diyebilirim. Bu aile den gelen eğitimi daha iyi seviyelere getirerek çalışma alanında çok daha iyi kapasitelere ulaşmalıyız ...




  • Yılmaz Öztuna gibi kıymetli bir tarihçinin fikirleri elbette çok önemli.

    ama nedense böyle bir hedef ülkemiz insanına gösterilmiyor.takılmışız bir ekmek parası sevdasına((nimete saygım çok büyük fakat bu teşbihi uyuşturucu satan çocuğu ve buna benzer gayri ahlaki satıcılık yapan diğer vatandaşları tv ekranlarında seyredince söyleme ihtiyacı hissettim)) ,unutmuşuz çok büyük hedefleri.

    şu anda rastgele 20-30 yaş aralığındaki gençlere ne için uğraştıklarını sorsak -iyi bir iş,-iyi bir evlilik,-iyi bir kariyer gibi cevaplar dışında cevap alabileceğimizi zannetmiyorum.

    hep mevcut dünya gerçeklerinin bizi büyük hedeflerden alıkoyacağı söyleniyor.fakat dünya üzerinde bizimle aynı dili konuşan 300 milyon insan var aynı kanı taşıyoruz.
    yine aynı şekilde, liderlik etmemize zannediyorum çokta muhalefet etmiyecek 1.5 milyar müslüman var.bunlarda çok büyük gerçekler.

    peki neden binlerce yıldır yaptığımız işi yapıp hükmetmiyoruz.buna cesaret edecek devlet adamlarımız olmadığı için.takılmışlar bir ab sevdasına.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    sözde özgürlükler ülkesi
    2 ay önce açıldı
    HRİSTİYAN MÜSLÜMAN SAVAŞLARI
    17 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mab2003

    Yılmaz Öztuna gibi kıymetli bir tarihçinin fikirleri elbette çok önemli.

    ama nedense böyle bir hedef ülkemiz insanına gösterilmiyor.takılmışız bir ekmek parası sevdasına((nimete saygım çok büyük fakat bu teşbihi uyuşturucu satan çocuğu ve buna benzer gayri ahlaki satıcılık yapan diğer vatandaşları tv ekranlarında seyredince söyleme ihtiyacı hissettim)) ,unutmuşuz çok büyük hedefleri.

    şu anda rastgele 20-30 yaş aralığındaki gençlere ne için uğraştıklarını sorsak -iyi bir iş,-iyi bir evlilik,-iyi bir kariyer gibi cevaplar dışında cevap alabileceğimizi zannetmiyorum.

    hep mevcut dünya gerçeklerinin bizi büyük hedeflerden alıkoyacağı söyleniyor.fakat dünya üzerinde bizimle aynı dili konuşan 300 milyon insan var aynı kanı taşıyoruz.
    yine aynı şekilde, liderlik etmemize zannediyorum çokta muhalefet etmiyecek 1.5 milyar müslüman var.bunlarda çok büyük gerçekler.

    peki neden binlerce yıldır yaptığımız işi yapıp hükmetmiyoruz.buna cesaret edecek devlet adamlarımız olmadığı için.takılmışlar bir ab sevdasına.





    +1299




  • quote:

    Orjinalden alıntı: toutatis

    Eğitimcilerimize büyük iş düşüyor ... İlkokuldan itibaren tarihimiz ve başarılarımız hafızalara kazınmalı ...



    sankı egıtımcılerımıze farklı bırsey yaptırılıyor...hepsı sızın bu komık hayallerınızle cocukluktan unıversıteye kadar resmı tarıh denılen yalanlar sılsılesıyle yetıstırılıyor, yetıstırıldık.1. dunya savasına osmanlının gırısını bır kısıye yukleyıp (enver pasa) osmanlıyı temıze cıkararak, basıretsız padısah ve devlet adamlarının 1849 dan berı ulkeye yabancı sermayeyı sokmasını yanı emperyalıst devletlerle olan kanbaglarını,bır yarı somurgeye donusturuldugunu, 1.dunya savasının cıkısı ve osmanlının savasa gırısının ekonomık sebeplerını gormezden gelerek, tarıhı bılımsel degıl de kahramanlık hıkayelerıyle gozu kapalı duygusal yaklasımlarla nasıl degerlendırebılıyorsunuz şaşıyorum...işgalcı osmanlının hoşgorulu(!) işgalcılıgı,,,,vs vs...butun bu anlatılan hıkayelere nasıl ınanabılıyorsunuz?
    o kadar gozu kapalı bakıyorsunuz kı bugun bıle emperyalıstlerın yarı somurgesı olan ulkemızın bagımsızlıgını nasıl kazanacagını degıl de "bır daha nasıl baskalarına hukmederız" gıbı komık safsatalarla kandırılıyorsunuz...

    TARIHIMIZ VE BASARILARIMIZ HAFIZALARA KAZINMALI...
    ıstanbul un. de felsefe bolumunde ogrencılere ıslam felsefesınden baska bırsey gosterılmıyor.rısaleler rısaleler...zavallılar.felsefenın f sını bılmeden felsefecıyım dıye ortalıkta gezınıyolar ve komık durumlara dusuyorlar.
    yıne aynı un. de rus dılı ve edebıyatı bolumunde rusca konusmayı bırak rus edebıyatı ve tarıhı 17 dekı devrıme kadar gosterılıyor.sonrası yok.dunyanın super gucu olmus bır kultur ve edebıyatı yok sayılıyor.ne kadar saglıklı bır egıtım anlayısı...
    yanı merak etmeyın...egıtımcılerınız ve mufredatları hazırlayan ılgılı yerler tam gaz ınsanlarımızı bır suru komık yalanlarla uyutmaya devam edıyorlar.dın kulturu ahlak bılgısı ,mıllı tarıh ,ınkılap tarıhı vs vs..dunyadan habersız ama kendı tarıhının gerceklerını de bılmeyen cahıl nesıller olarak yetıstırıldık, yetıstırılıyor...

    unutmayalım, tarıhını bılımsel gerceklerle ırdelemeyen bır toplum tarıhsızdır, gecmısten ders cıkaramaz, ucu koreltılır.tarıh sadece basarı degıldır, basarısızlıklarla da doludur.sadece basarılarla gazlanan bır nesıl aynı basarısızlıkları yasamaya mahkum olur...sadece komık hayallerle avutulur, kandırılır ve baskaları tarafından somurulmeye de farkında olmadan devam eder.




  • quote:

    sankı egıtımcılerımıze farklı bırsey yaptırılıyor...hepsı sızın bu komık hayallerınızle cocukluktan unıversıteye kadar resmı tarıh denılen yalanlar sılsılesıyle yetıstırılıyor, yetıstırıldık.1. dunya savasına osmanlının gırısını bır kısıye yukleyıp (enver pasa) osmanlıyı temıze cıkararak, basıretsız padısah ve devlet adamlarının 1849 dan berı ulkeye yabancı sermayeyı sokmasını yanı emperyalıst devletlerle olan kanbaglarını,bır yarı somurgeye donusturuldugunu, 1.dunya savasının cıkısı ve osmanlının savasa gırısının ekonomık sebeplerını gormezden gelerek, tarıhı bılımsel degıl de kahramanlık hıkayelerıyle gozu kapalı duygusal yaklasımlarla nasıl degerlendırebılıyorsunuz şaşıyorum...işgalcı osmanlının hoşgorulu(!) işgalcılıgı,,,,vs vs...butun bu anlatılan hıkayelere nasıl ınanabılıyorsunuz?
    o kadar gozu kapalı bakıyorsunuz kı bugun bıle emperyalıstlerın yarı somurgesı olan ulkemızın bagımsızlıgını nasıl kazanacagını degıl de "bır daha nasıl baskalarına hukmederız" gıbı komık safsatalarla kandırılıyorsunuz...

    TARIHIMIZ VE BASARILARIMIZ HAFIZALARA KAZINMALI...
    ıstanbul un. de felsefe bolumunde ogrencılere ıslam felsefesınden baska bırsey gosterılmıyor.rısaleler rısaleler...zavallılar.felsefenın f sını bılmeden felsefecıyım dıye ortalıkta gezınıyolar ve komık durumlara dusuyorlar.
    yıne aynı un. de rus dılı ve edebıyatı bolumunde rusca konusmayı bırak rus edebıyatı ve tarıhı 17 dekı devrıme kadar gosterılıyor.sonrası yok.dunyanın super gucu olmus bır kultur ve edebıyatı yok sayılıyor.ne kadar saglıklı bır egıtım anlayısı...
    yanı merak etmeyın...egıtımcılerınız ve mufredatları hazırlayan ılgılı yerler tam gaz ınsanlarımızı bır suru komık yalanlarla uyutmaya devam edıyorlar.dın kulturu ahlak bılgısı ,mıllı tarıh ,ınkılap tarıhı vs vs..dunyadan habersız ama kendı tarıhının gerceklerını de bılmeyen cahıl nesıller olarak yetıstırıldık, yetıstırılıyor...

    unutmayalım, tarıhını bılımsel gerceklerle ırdelemeyen bır toplum tarıhsızdır, gecmısten ders cıkaramaz, ucu koreltılır.tarıh sadece basarı degıldır, basarısızlıklarla da doludur.sadece basarılarla gazlanan bır nesıl aynı basarısızlıkları yasamaya mahkum olur...sadece komık hayallerle avutulur, kandırılır ve baskaları tarafından somurulmeye de farkında olmadan devam eder.





    Kesinlikle sözlerinin bir harfine bile katılmıyorum. Yapılan yorumu herkes kendi bakış açısından anlıyor. Yani senin bu konuda sözlerinde belirttiğin gibi bir derdin varmış ve bunu burada açıklıyorsun.
    Japonya da ilkokul öğrencileri Hiroşima vs. atom bombalarının atıldığı şehirlere götürülerek işte çalışmazsanız bu durumlara düşeriz. Ülkenizin iyi durumlara gelmesi sizin ellerinizde diye eğitiliyorlar. Akıllarına kazınan bu düşünce ile işlerinde müthiş bir disiplin ile çalışıyorlar. Bu benden sana canlı birer örnek. Biraz araştırma yaparsan görebilirsin. Ama kendini bu şekilde kötümserliğe vermiş insanlar yüzünden şu anda bu hallerdeyiz.
    Elimizde geleceğin enerji kaynağı olan Bor madenleri var. Hemde Dünya rezervinin Yüzde 80 lerine varan bir düzeyde. Diğer Türk topraklarını düşünün. Doğalgaz kaynakları Petrol kaynakları v.s. Eğer bu akrabalık bağımızın olduğu milletlerle işbirliği içerisine girersek ve günümüzün gerçeklerini de göz önünde bulundurarak hareket edersek yapamayacağımız bir şey yok . Bizi doğru yola yönlendirecek tüm eleştirileri yapmalıyız. Aynen senin yaptığın gibi. Ama hiçbir zaman karamsarlığa düşmemeliyiz. Bu zaten çok uzun bir süreç. Hayalini kurmadan hiç bir şeye ulaşamazsın. Ve aynı zamanda da gereğini yapmadan. Geçmişten başarılarımızla övüneceğiz ve hatalarımızı da (çağa ayak uyduramamak gibi) görmemezlikten gelmeyeceğiz(burda sana katılıyorum) .
    Geçmişte dile kolay 700 yıl boyunca 3 kıtada hükmetmişiz. Bunu ülkücü veya selametçi veya herhangi bir grup beni böyle düşünmeye sürükledi diye söylemiyorum. Tarih kitaplarına baktığımızda bunu çok rahat görebiliriz. Tabi görmek istersek.
    Bu senin komik diye nitelediğin hayaller sayesinde şu anda Türkiye Cumhuriyeti ayakta ve dimdik durumda.
    Mustafa KEmal i hor gören kişilerde senin gibi düşünüyordu Cumhuriyet yıllarında. Hala da Rahatlamış değiller . Aynı karın ağrısıyla yaşamaktalar.

    Ha bir de şu Büyük güçlere gelelim. Eğer teknoloji alanındaki disiplini kastediyorsan zaten şu anda o disiplini örnek alan sanayicilerimiz var. Ve daha geçen gün bunu deerste konuştuk hocamızla... SAU.T.E.F ...

    quote:

    sadece komık hayallerle avutulur, kandırılır ve baskaları tarafından somurulmeye de farkında olmadan devam eder.


    Bende senin için aynı şeyleri düşünüyorum desem yalan olmaz. Çünkü yazdığın yazıda eleştiriden çok nefret gördüm. Senin hayal ettiği gibi herhangi bir gruba dahil değilim.

    O dalga geçtiğin risaleler de tam olarak emin değilim ama İslam Ahlakı anlatılıyor herhalde. Bu da güzel bir yöntem olsa gerek. Tabi bunu ne için aldıklarını bilen öğrenciler olursa.

    quote:

    Eğitimcilerimize büyük iş düşüyor ... İlkokuldan itibaren tarihimiz ve başarılarımız hafızalara kazınmalı ...

    Aynı düşünceyi tekrarlıyorum. İş hayatında ve eğitim hayatında disiplini ve başarıyı kendimize güvenle sağlayabilliriz. Bu güveni de alacağımız yer tarihimizdir. Tüm Dünya bu başarıları kabul ederken senin (Türk olduğunu düşünerek konuşuyorum) bu kadar karamsar olman beni gerçekten çok üzdü.

    Başarı için disiplin ... Disiplin için eğitim ... İlköğretim çok önemli ...

    Saygılar ....




  • khalkedon76 arkadaş

    fikrine saygı duyuyorum diye başlama durumundayım fakat siyasi görüşünüze kesinlikle saygı duymuyorum.(siyasi görüşünüz çok net bir şekilde yazınıza yansımakta).

    keşke safsata olarak değerlendirdiğiniz düşünce toplumun geneline hakim olabilsede milli bir hedef tayin etsek kendimize.75 milyon insan içinde kaç kişi benim gibi düşünüyor sizce?
  • 1. turkıyenın tekrar abd ya da ab gıbı emperyalıst - somurgecı bır ulke olmasını, osmanlının bır donemınde oldugu gıbı dunyaya hukmetmesını mıllıyetcı duygularla arzuluyor olabılırsınız.sızın bakıs acınızdan anlasılır bır durum, tamam.ancak bu ısler bızım gıbı sıradan vatandasların ıstemesıyle olabılecek bır sey degıl.bır devletın dunyaya hukmetmesı ne demektır?dıger devletlerı boyundurugu altına alması, ekonomık ya da askerı isgali, baskı altına aldıgı ulkedekı zengınlıklerı oradan kendıne akıtması vb. seylerdır.yanı bugun abd nın yaptıgı seyı bırgun turkıyenın yapmasını ıstemek ne kadar etıktır?
    kı, bunun ıcın ,yanı bır ulkenın baska ulkeler uzerınde baskın olabılmesı ıcın o ulkede sermayenın asırı yogunlasması gerekır.bugune baktıgımızda turkıyenın boyle bır sansının olmadıgını ve asla olmayacagını gormek durumundayız...(savaşların ve tabıı emperyalıst savaşların sebebının basıt bır suıkast ya da o ulkenın gızlı sılahları oldugu(ırak) vb. sebeplerle degıl de ekonomık cıkar catısmalarının zorunlu bır sonucu oldugu konusuna gırmıyorum, yanı temellendırmeye ıhtıyac duymuyorum burada...)
    abd nın bıle artık bır gerıleme donemıne gırdıgını aslında onunla beraber tum bır kapıtalıst sıstemın bır gerıleme donemıne gırdıgını yanı oyle ya da boyle bırgun ortadan kalkacagını dusunursek, bu cokusun ardından bır turk hukumranlıgının yaratılabılecegını dusunmek cok da mantıklı ve bılımsel bır yaklasım olmasa gerek...bu ancak duygusal bır yaklasım, eskı zamanlara duyulan kucuk burjuva bır ozlem olabılır...(yanı su ankı ulusal basarısızlıgımızın cozumu olarak eskı basarılarla avunmak ya da onu tekrar canlandırmak hayalı, ılk elde akla gelebılecek savunma mekanızmasıdır.)ancak ıcınde bulundugumuz tarıhsel surecı bılımsel bır sekılde analız edebılırsek daha mantıklı ve ınsanı degerlere uygun baska cozumlere de ulasabılırız elbette...

    2.burada gecen butun osmanlı ıle ılgılı yazılarda osmanlının işgal ettıgı topraklarda hıc zulum etmedıgı, dını ınanclarına saygı ve hosgoruyle davrandıgı soylenıyor.genel bır kanıdır zaten bu.bunun aksını dusunen cok azdır.halbukı, ısgal nedır?ya da bu kelımeyle osmanlıyı bagdastıramıyorsanız baska bır ordunun dıger bır ulke topragına gırmesı ne demektır.kafamızda bır canlandıralım...o ulkeye gıren orduyla catısan savasan-e haklı olarak vatanını topragını korumak ısteyecektır- askerler, sonrasında olen askerler, onların aılelerı, aıle facıaları, dırenmeye devam eden yerel halkın sındırılmeye calısılması esnasında ıskence gormesı, oldurulmesı, erkegı oldurulen ya da dırenen kadınların tecavuze ugraması, evlerın yakılması vb. vb...işgal budur...bunu kım yaparsa yapsın savaşın ve işgalın genel sonuclarındandır ve bunu osmanlı yaptıgı zman farklı bırsey halıne donusmez...ama objektıf bakarsak osmanlının ısgal ettıgı topraklarda en azından dını ınanclara karsı dıgerlerı gıbı abartılı bır baskı kurmadıgını da bılıyoruz.yanı dıger ulkelerın barbarca uyguladıkları zulumden tek farkı budur osmanlının...dıne karsı hosgoru.ama ısgal sonucu yarattıgı yukarıda bahsettıgım sosyal yıkımlar ıse aynıdır ve asıl o topraklarda ınsanların nesıllerce zıhnıne kazınan da budur.bosuna turk dusmanı olmamıslar yanı...bız nasıl ıngılızlerın ve yunanın topraklarımızda yaptıgı zulumlerden buyuk acı duymussak aynısını onlar da duymuslar sonucta...
    kısacası bugun abd de ırak ı ısgal ederken ozgurluk vaadıyle orada bulunuyor ve vatandaslarının buyuk kısmıyla askerlerın neredeyse tamamı buna ınanmıs durumda...sızın osmanlıya bakıs acınızla abd vatandasının bakıs acısı arasındakı farkı soyleyebılır mısınız???

    3.sonucta karamsar degılım arkadasın dedıgı gıbı.ama kapıtalızmın yarattıgı dehsetten de acıkcası urkmemek mumkun degıl...sonucta tarıhsel acıdan baktıgımızda kapıtalızmın ve sermayenın kendı kendısını yok edecegı gune dogru yaklasıyoruz...ama bu sıstem tarıh sahnesınden sılınırken ınsanlık nasıl bır dunyayla karsılacak???nasıl ve ne tur savaslar olacak daha?nasıl bır dunyayı devralacagız?dunyaya kendı dar cercevemızden degıl de ınsanlıgın gozuyle ve kendımızı sadece bır ırkın ya da dının taraftarı degıl de butun bır ınsanlıgın cıkarları uzerınden dusuncelerımızı sekıllendırdıgımızde daha saglıklı ve ınsana daır sonuclara varırız dıye dusunuyorum...
    ben mıllıyetcı degılım, kendımı sadece bu ulkeye aıt hıssetmıyorum, kendımı ınsanlık dunyasının bır parcası olarak goruyorum ve bu yuzdendır kı sermaye sınıfının cıkar catısmalarına yarayan ve onların korukledıgı bu mıllıyetcı dusuncelerın dusmanıyım.
    bu yıllarca once soylenmıs bır slogan ama, konuyla ılgılı, eklenmesı gerek: "ya barbarlık ıcınde yok oluş ya da sosyalızm!"

    sonucta bırbırımızın dusuncelerını buradan degıstırme gıbı bırsey sozkonusu degıl...ama yıne de kendı dusuncelerımı yazdım, saygılar...

    --------------------------------------------------------

    Hare Rama der ki: @khalkedon76 yazılarınızda siyasi görüşlerinizden ziyade bilimsel görüşlere ağırlık vermenizi rica ederim. Kasıtlı olmadığınız anlaşıldığından bu bir hatırlatma olup uyarı değlddir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi khalkedon76 -- 19 Şubat 2006 1:39:59 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mab2003

    khalkedon76 arkadaş

    fikrine saygı duyuyorum diye başlama durumundayım fakat siyasi görüşünüze kesinlikle saygı duymuyorum.(siyasi görüşünüz çok net bir şekilde yazınıza yansımakta).

    keşke safsata olarak değerlendirdiğiniz düşünce toplumun geneline hakim olabilsede milli bir hedef tayin etsek kendimize.75 milyon insan içinde kaç kişi benim gibi düşünüyor sizce?



    Mab2003 e +1
  • quote:

    Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika , Dışişleri bakanımız Abdullah Güle' e şunları söylemiş :
    "Osmanlı Milletler Topluluğu kuralım. İngiltere Commonwealth denen Britanya Milletler Topluluğunu eski sömürgeleriyle kurdu. Biz Osmanlı'yı hiçbir zaman sömürgeci görmedik


    tamamen saçmalık.daha yeni bir belgesel izledim ve roportaj yapılan arapların hepsi osmanlı hakkında ağıza alınmayacak kelimeler söylüyorlardı.viyanalılar bile osmanlı aleyhinde araplar kadar rezil konuşmadılar.en azından Türklerden kahve vb. şeyleri öğrendiklerini falan bile söylediler.

    hala araplardan adam olacağını sanıyorsanız bir kez daha arkanızdan tekme yemeyi de çok arzu ediyorsunuz sanırım.


    quote:

    burada gecen butun osmanlı ıle ılgılı yazılarda osmanlının işgal ettıgı topraklarda hıc zulum etmedıgı, dını ınanclarına saygı ve hosgoruyle davrandıgı soylenıyor.genel bır kanıdır zaten bu.bunun aksını dusunen cok azdır.halbukı, ısgal nedır?ya da bu kelımeyle osmanlıyı bagdastıramıyorsanız baska bır ordunun dıger bır ulke topragına gırmesı ne demektır.kafamızda bır canlandıralım...o ulkeye gıren orduyla catısan savasan-e haklı olarak vatanını topragını korumak ısteyecektır- askerler, sonrasında olen askerler, onların aılelerı, aıle facıaları, dırenmeye devam eden yerel halkın sındırılmeye calısılması esnasında ıskence gormesı, oldurulmesı, erkegı oldurulen ya da dırenen kadınların tecavuze ugraması, evlerın yakılması vb. vb...işgal budur...bunu kım yaparsa yapsın savaşın ve işgalın genel sonuclarındandır ve bunu osmanlı yaptıgı zman farklı bırsey halıne donusmez...ama objektıf bakarsak osmanlının ısgal ettıgı topraklarda en azından dını ınanclara karsı dıgerlerı gıbı abartılı bır baskı kurmadıgını da bılıyoruz.yanı dıger ulkelerın barbarca uyguladıkları zulumden tek farkı budur osmanlının...dıne karsı hosgoru.ama ısgal sonucu yarattıgı yukarıda bahsettıgım sosyal yıkımlar ıse aynıdır ve asıl o topraklarda ınsanların nesıllerce zıhnıne kazınan da budur.bosuna turk dusmanı olmamıslar yanı...bız nasıl ıngılızlerın ve yunanın topraklarımızda yaptıgı zulumlerden buyuk acı duymussak aynısını onlar da duymuslar sonucta...
    kısacası bugun abd de ırak ı ısgal ederken ozgurluk vaadıyle orada bulunuyor ve vatandaslarının buyuk kısmıyla askerlerın neredeyse tamamı buna ınanmıs durumda...sızın osmanlıya bakıs acınızla abd vatandasının bakıs acısı arasındakı farkı soyleyebılır mısınız???


    bu fikirlere de katılıyorum.Türkler etrafa öyle bir korku salmışlar ki adamlar tir tir titriyorlar.siz onların yerinde olsanız aynı şeyleri hissederdiniz.ama bunun için atalarımızı suçlayamayız.bu kaçınılmaz bir gelişme.ama bizden nefret edenleri de suçlayamayız.yani herkes kendine göre haklı aslında.




  • en sevmediğim iki şey: 1- Rezil Osmanlı 2- Kutsal Osmanlı
  • Peki sevdiğin birşey söle
  • Hatasıyla sevabıyla osmanlı
  • Dünyaya hükmetmekten kim bahsetti. Ben bir birlikten bahsediyorum ... Napalım Dünyayı ... Birlikteki amaç, tamamen ekonomi ve sosyal düzeyin iyileştirilmesi olmalı diye düşünüyorum. Yoksa dünyaya hükmetsek ne olur.....Hükmetmesek ne olur....
  • quote:

    ben mıllıyetcı degılım, kendımı sadece bu ulkeye aıt hıssetmıyorum, kendımı ınsanlık dunyasının bır parcası olarak goruyorum ve bu yuzdendır kı sermaye sınıfının cıkar catısmalarına yarayan ve onların korukledıgı bu mıllıyetcı dusuncelerın dusmanıyım.


    Keşke herkes senin gibi tüm insanlığı düşünerek hareket etmeye çalışsa.
    Sence bugün dünyanın büyük güçleri Tüm dünyayı mı düşünerek hareket ediyor.
    . Sen önce etrafındaki sorunları çözeceksin.Gerçeklerden uzak kalmadan ...Dünyayı sonra düşünürüz ...
    saygılar ...
  • arkadaşlar bakın sabahın haberine, tapular bizde



    http://www.sabah.com.tr/siy107.html

    "İsrail'in tapusu bende"

    Bakan Gül'den Hamas ziyareti savunması: "Ben Filistin'le ilgilenmeyeceğim de kim ilgilenecek? Filistin'in, İsrail'in, Kudüs'ün tapuları benim elimde."



    Ortadoğu'nun tapusu bizde

    Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Hamas heyetinin Türkiye ziyaretini "Ortadoğu'nun tapusu bizde. Filistin ile ben ilgilenmeyeceğim de kim ilgilenecek" diye savundu. Bakan Gül, Hamas ziyaretine ilişkin değerlendirmeleri ve tepkilere cevabını, dün AK Parti Çubuk İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada verdi.

    ADRES İSTANBUL
    Filistin seçimlerini kazanan Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal ve beraberindeki heyetin Türkiye'ye yaptığı ziyarette, ne konuşulduğu ve ne mesajlar verildiğinin önemli olduğunu vurgulayan Gül, "bunların da en doğru şekilde yapıldığını" savundu. Gül, "Türkiye, daha çok kan aksın, daha çok gözyaşı aksın diye mi uğraştı? Yoksa, yıllardır kanı ve gözyaşını durduralım, bunun için mi uğraştı?'' dedi ve bu uğraşta devam edeceklerini bildirdi. Ziyaretin Türk basınında "yanlış yankılar" bulmasından yakınan Gül, Türkiye'nin gücünün farkında olmayanlar olduğunu, ABD ve İsrail basınının Türkiye'nin bu girişimini "fırsat" olarak aktardığını savundu. Filistin, İsrail ve Kudüs'ün bulunduğu coğrafyanın, yüzyıllarca Türklerin yönetiminde kaldığını anımsatan Gül, "Ben Filistin ile ilgilenmeyeceğim de kim ilgilenecek?" dedi ve şöyle devam etti: "Filistin'in, İsrail'in, Kudüs'ün, bütün bu coğrafyanın tapuları, arşivleri benim elimde. Daha geçen sene buraların tapularıyla ilgili belgeleri Filistin'e hediye ettik. Ortadoğu'da bir problem çıkarsa, İsrail ile Filistin arasındaki problemlerin çözümünde başvurdukları yer, İstanbul. Önemli olan nedir? Kan ve gözyaşı, kimin olursa olsun, Müslüman'ın, Yahudi'nin, Hıristiyan'ın kanının akmamasıdır. Bütün dünyanın, 'biri çıksa şu mesajları verse' bütün dünyanın, 'mümkün olsa da şu gerçekleri anlatsan' dediği konuları, büyük bir özgüven içerisinde, büyük bir samimiyetle anlatmışız, konuşmuşuz. Bunları dinlemekten çok memnun olduklarını açıkça ifade etmişler, bütün bunları dikkate alacaklarını, politikalarını buna göre yenileyebileceklerini söylemişler.

    NİYE KORKUYORSUN Kİ?
    "Bunun için çabalıyorsan, buna bir katkı sağlıyorsan, ne korkuyorsun ki sen? Bundan niçin memnun olmuyorsunuz? Türkiye, daha çok kan aksın, daha çok gözyaşı aksın diye mi uğraştı? Bu uğraşta devam edeceğiz. Yeter ki dünya barışına, bölgedeki barışa katkımız olsun. Tarih bilinci ve şuuru içinde olmayan insanlar, Türkiye biraz küresel meselelerde rol oynamaya kalksa hemen rahatsızlık duyarlar.''




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.