Şimdi Ara

Hi-fi, hi-end bazı satıcıların pazarlama stratejisi mi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
143
Cevap
7
Favori
12.445
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sahibinden.com'da gezinirken gözüme çarpan bir ilan ve açıklamaları çok ilginç, ayrıca detaylı geldi. Her türlü düşüncenin forumlarda rahatça söylenmesi ve okunması foruma giren kişilerinde ona göre karar vermesi gerektiğini düşündüğümden aşağıda linkini ve açıklamarı veriyorum.




    "Jmlab Focal Utopıa tüm üniteler orjınal değişen yok. Bugüne kadar sayısını bile hatırlayamayacağım kadar hoparlör değiştirdim. Bu değişikliklerde müzik kulağına güvendiğim kişiler bayağı etkili oldular bu şahıslar kimi zaman baslar uzuyor diyerek kimi zaman tizler çok parlak diyerek kimi zaman ise midler çok geride diyerek benim elimde olan cihazlara hafiften çamur ataraktan sağolsunlar bugüne kadar birçok cihaz dinlememe sebep oldular. Bu kişilerin gerçek amaçlarını anladığımda ne kadar büyük hatalar yaptığımı ne yazık ki çok geçde olsa anladım. Şuan geriye dönüp baktığımda aslında bu kişilerde hiçte müzik kulağının olmadığını şahsen 200 tl.lik sıradan bir cd çalar ile 15.000 tl.lik cd. çalar arasındaki ses farkını bile bir kaç gözü kapalı gerçekleştirilen kör testinden sonra ayırt bile edemediklerini fark ettim. Bu kişiler High-end sayılan cihazlara bile hiçbir nota bilgisine sahip olmamalarına rağmen hiç bir müzik aleti çalma yeteneklerine sahip olmamalarına rağmen çok büyük firmaların o kadar ses mühendisi çalıştırıp ürettikleri High-end cihazlara sanki kendileri bu konuda yeterli imiş gibi, Hi-fiye gönül vermiş kişilerin ellerindeki servet sayılacak cihazlara çamur atıp piyasaya ikinci ele düşmesine sebep oluyorlar. Halbuki kendileri hoparlörün desibelinden (hassasiyetinden), omajından dolayı diğer hoparlörün gerisinde çaldığını ayırt etme yeteneğine bile sahip kişiler değiller. Hatta ve hatta yapılan dinletilerde bir hoparlörün diğerine göre daha önde çaldığını iki hoparlörün ses lerinin farklı olduğunu, bu nedenle hoparlörlerden birinin arızalı olabileceğini iddia edip, dinlediği müziğin stereo müzik olduğunu unutan, iki hoparlördende aynı sesi almaya çalışan, müziğin mono kayıt anlamına gelecek tartışmalara sebebiyet verecek iddialarda bile bulunabiliyorlar. Bu sebepten dolayı lütfen satışa sunulan hoparlörü kendi kulak zevkinize göre dinleyerek alın, elinizdeki cihazların kıymetini bilin, herkesin söylediğine kulak asmayın ben hi-fi ye olan merakım sebebi ile boş zamanlarımda internetten cihazlar hakkında yapılan yorumları araştırırım formlarda öyle yorumlar yapanlar varki sanırsınız ki bu adam bu konuda çok bilgi sahibi hiç alakası yok bir kaç yıl evvel aynı formda almayı düşündüğü cihaz hakkında görüş soranlar şuan formlarda duayin kesilmiş her cihaz hakkında görüş bildiriyor. Halbuki burada amaç formlarda yaptığı olumlu yorumlarla elindeki cihazı biran evvel satabilmek. Cihazların çogu kullanıcısını tanırım hatta internette satışa sunulan cihazların hangi ilde kimden kime hangi fiyata gittiği konusunda azda olsa bilgi sahibiyimdir, çok insanlar gördüm ard niyetli kişilerin sözlerine itibar edip sahip olduğu High-end cihazları öldüm fiyatına satıp tekrar kendi sattığı cihazdan daha düşük cihazları iki üç misli fiyata alanları, hatta bu müzik kulağına güvendikleri kişiler yüzünden kendi cihazından daha alt sınıf cihazlara fark verip takas edenler bile var. Zaten sizin cihazlarınıza çamur atanların belkide amaçları dolaylı yoldan sizin çok büyük paralar ödeyip aldığınız cihazlarınızı elde etmek olabilir. Artık yarım yamalak bilgisiyle sizin zihninizi bulandırıp cihazlarınıza karşı soğutanlar yüzünden biran önce satıp kurtulmak istediğiniz, servet değerinde paralar ödeyerek binbir güçlükle ödeyip sahip olduğunuz hatta borcunun bitmesine bir kaç taksit kalan cihazınız birde bakmışsınızki bu müzik kulağına çok güvendiğiniz arkadaşınız zannettiğiniz kişinin oluvermiş hemde ödediğiniz paranın üçte bir fiyatına yani öldüm fiyatına, cihazlarınıza çamur atılmasının sebebinin bu olabileceğini acaba hiç düşünmüşmüydünüz? müzik kulağına çok güvendiğiniz kişi belki hangi sesin daha doğru ses olduğunu bilmeyecek iki sesi birbirinden ayıt edemeyecek kadar bilgisiz olabilir. Belki baslarını bir şekilde yetersiz bulduğunuz hoparlör müziğin içindeki olması gereken gerçek bası binayı sallamadan , vitrindeleri oynatmadan tatlı bir şekilde derinden hissettirerek detaylı olarak veriyor. Belkide baslarını çok beğendiğiniz başka bir hoparlör evde vitrinleri oynatıyor ancak belkide dinlemiş olduğunuz müzikteki olması gereken basla hiç alakasız abartılı bir bas veriyor. Şimdi acaba hangi hoparlör doğru sesi veriyor. Tabiki bu konu ile ilgili olarak sizde müzik kulağına çok güvendiğiniz kişinin görüşlerini soracaksınız hatta birlikte birde müzik dinlentisi yapacaksınız cevabınıda o müzik kulağına çok güvendiğiniz kişi size hemen verecek aynen şöyle diyecek görüyormusun bu hoparlörün bası binayı sallıyor, vitrindeki bardakların sesini duyuyormusun? sendeki hoparlör bütün bunları yapamıyor. Acaba bina sallanırken, vitrindeki bardaklar oynarken müzikte detaylar kaybolmuş olabilirmi? bu binayı sallayan rahatsız edici baslar yüzün midler, tizler geri planda kalmış olabilirmi? Karşınızdaki kişinin müzik kulağına çok güveniyorsunuzya sizde yine onun etkisinde kalarak gidip onun aylardır satmayı başaramadığı o hoparlörü ondan çok yüksek fiyatlara ya elinizdeki belkide doğru sesi veren hoparlörünüzü verip üzerinede bir o kadarda nakit verip ondan satın alacaksınız. Belki elinizdeki hoparlörü takasa sokmasanız aynı hoparlörü sadece vermiş olduğunuz nakitle bile alabilirsiniz. Bunların tek özelliği High-end cihazları bir şekilde ele geçirip bulundukları çevrede odyofil olarak kendilerini lanse etmeleridir. Bunlara High-end cihazlarla normal giriş seviyesi sistemleri farklı ortamlarda dinletin inanın iki sistem arasındaki farkı ayırt bile edemezler hatta ve hatta belki giriş seviyesi cihazın sesini daha da çok beğenebilirler. Ayrıca size kullanmakta olduğunuz cihazınızın devamlı eksikliklerinden bahseden bir kişi sanmayınki sizi çok düşündüğü veya sizin iyi bir sisteme sahip olmanızı istediği için cihazlarınıza karşı sizi soğutuyor bu kişiler sizin binbir güçlükle büyük bedeller ödeyerek kurduğunuz ses sisteminizi bir şekilde dağıtıp elinde olan cihazlarını size satmayı planlıyor olabilirler. Birkaç ay sonrada ya anfin çok iyi ancak hoparlörün anfinin yanında hafif kalıyor veya hoparlörün çok iyi anfinin watı düşük anfin giriş seviyesi anfiyi değiştirmen gerek veya cd. çaların zayıf kalıyor veya kablolaman kötü diyerek sizi müzik dinlemekten uzaklaştırıp acaba hangi cihaz hangi cihaza karşı zayıf kalıyor diyerek birde bakmışsınızki müzik dinlemeyi bırakmışsınız hep aynı cd.nin hep aynı parçasını dinleyerek kendi kendinize bir kaç dinlentiden sonra bıkkınlık geldiğini unutup (çünkü hep aynı parçayı dinliyorsunuz ya ) cihazları inceliyorsunuz sizin aslında müzik falan dinlediğiniz yok siz artık ses dinleyip, cihazları inceliyorsunuz. Yani artık bir şekilde mutlaka cihazlardan biri gidecek bu şahıslar size bir şekilde mal satacak . Ancak siz bu kişilerle görüşüp değersiz fikirlerine kulak astığınız sürece hangi cihazı değiştirirseniz değiştirin ne yazıkki bu kişiler yüzünden bir türlü istediğiniz High-end sistemi kuramayacaksınız, dünyanın en iyi sistemini bile kursanız bu kişilere beğendiremeyeceksiniz ve bu sebeple sizin zihninizde de hep bu kişiler yüzünden acabalar bir türlü bitmeyecek siz artık bu kişilerin sözleri ile hareket edeceksiniz hiç durmadan cihazlarınızı değiştirmeye devam edeceksiniz. Adamlar bu işin ticaretini yapıyor yoksa bunların müzik dinlemekle falan hiç bir alakaları yok sizde her türlü sorununuzu hallettiniz eşinizin en küçük isteklerini bile hiç surat asmadan bu ay viza kartına çok yüklendik demeden hemen alıyorsunuz, oturduğunuz ev en High-end ev, bindiğiniz araba son model çocuklarınızı en iyi kollejlerde okutuyorsunuz eh artık çoluk çocuğun rızkını da bu şahıslara bir şekilde verin ne diyim baslar, midler, tizler hayırlı alış verişler."







  • Bu tur etkilesimler malesef konuya hakim olmama, bilgi ve deneyim eksikliklerinden kaynaklanıyor.
    İyi sistemi, dogru calan sistemi nasıl secebiliriz standart kulakla olmaz tabi.

    Bir kere surekli konserlere gidip akustik ortamda enstrumanların dogru seslerine kulagı alıstırmak referans almak lazım. En azından bir enstruman calmak ve akort ayarlarını yapabilmek lazım. Nota bilgisi lazım. Muzisyen kulagı lazım. Bu sekilde bir kapasite yoksa ne kadar saglıklı yorumlama yapılabilirki.
    Benim kardesim yıllardır muzisyenlik yapıyor. Surekli canlı muzigin icinde nota bilgisi var. Enstrumanların gercek seslerine kulagı alıskın. Onun yorumları benim yorumlarından kat kat dogru olacaktır.

    Birde dogru calan sistemi biz ne kadar begeniriz oda onemli. Bir baskasının begendigi bir urun bize ne kadar hitap ediyor. Herkesin duyma algısı, kulak egitimi, dinledigi muzik farklı. Burdada ses rengi bize uyan sistemi almak onem kazanıyor. Kimin ne dediginin onemi kalmıyor.

    Ust segment farklı marka ve modellerin hepsi farklı karaktere sahip. Hepside en iyisinin kendisi oldugunu iddea ediyor. Ama ses renkleri cok farklı. Peki hangisi dogru. Demekki bir dogru yok. Her muzik turude tek cihazda dinlenmiyor. Muzik turune gore kablosundan speakerine amfisine kadar ayrı secim yapıyoruz.

    Ya detaylarına hakim oldugumuz muzigimizi yanımıza alıp kendimize gore dinleyerek karar verip mutlu olacagız yada surekli birilerinin tavsiyesi, yorumları ile hareket edip mutsuz olacagız.




  • Zaten enstrumanlarin canli sesini almak istiyorsak studio monitor hoparlor ve amfilerini kullanmak gerekiyor. Tabi isin tadi da kalmiyor o zaman. Ozellikle hifi de her urun belli referans degerlere sahip cikma kosuluyla kendi ses rengini ve karakterini ortaya koyar. Bu cesitlilik icinde siz hem kulak zevkinize hem de diger ekipmanlariniza uygun olan urunleri secersiniz. Ne guzeldir ki her urunun bir alicisi olmaktadir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mecanica

    Zaten enstrumanlarin canli sesini almak istiyorsak studio monitor hoparlor ve amfilerini kullanmak gerekiyor. Tabi isin tadi da kalmiyor o zaman. Ozellikle hifi de her urun belli referans degerlere sahip cikma kosuluyla kendi ses rengini ve karakterini ortaya koyar. Bu cesitlilik icinde siz hem kulak zevkinize hem de diger ekipmanlariniza uygun olan urunleri secersiniz. Ne guzeldir ki her urunun bir alicisi olmaktadir

    Slm

    Hifide, hiend de amac nedir ?

    Mumkun oldugunca aslına sadık, degistirilmeden, dogal, ne eksik, ne fazla sanki konser salonundaymıs gibi etki veren, gercek sahne izlenmi uyandıran canlı ses performansı sunabilmek. Buna ne kadar yaklasılırsa sistem o kadar basarılıdır. Buda o kadar kolay bir sey degil malesef. Gercek tınılara yakın performans alabilmek icin ne cılgınlıklar yapıldıgını biliyoruz. Cihazlar olsun kablolar olsun evin akustik durumu olsun bir suru ince hesap kitap detay seyler ve birde ciddi yatırım. Hifi kalitesine ulasmak ve o ortamı saglamak kolay degil. En basta bu is icin buyuklugu, sekli, oda ısısı ve akustigi ayarlanmıs ozel odalar olmalı. Guncel yasadıgımız odalarda bu is zaten layıgı ile olmaz. Sistem istedigi kadar pahalı ve super olsun ancak odanın akustigi kadar cevap verir. Odanız yanlıs cevap veriyorsa cabalarda anlamsızdır. 900 kuralı vardır. Gercekten zor isler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ikarahal

    Bu tur etkilesimler malesef konuya hakim olmama, bilgi ve deneyim eksikliklerinden kaynaklanıyor.
    İyi sistemi, dogru calan sistemi nasıl secebiliriz standart kulakla olmaz tabi.

    Bir kere surekli konserlere gidip akustik ortamda enstrumanların dogru seslerine kulagı alıstırmak referans almak lazım. En azından bir enstruman calmak ve akort ayarlarını yapabilmek lazım. Nota bilgisi lazım. Muzisyen kulagı lazım. Bu sekilde bir kapasite yoksa ne kadar saglıklı yorumlama yapılabilirki.
    Benim kardesim yıllardır muzisyenlik yapıyor. Surekli canlı muzigin icinde nota bilgisi var. Enstrumanların gercek seslerine kulagı alıskın. Onun yorumları benim yorumlarından kat kat dogru olacaktır.

    Birde dogru calan sistemi biz ne kadar begeniriz oda onemli. Bir baskasının begendigi bir urun bize ne kadar hitap ediyor. Herkesin duyma algısı, kulak egitimi, dinledigi muzik farklı. Burdada ses rengi bize uyan sistemi almak onem kazanıyor. Kimin ne dediginin onemi kalmıyor.

    Ust segment farklı marka ve modellerin hepsi farklı karaktere sahip. Hepside en iyisinin kendisi oldugunu iddea ediyor. Ama ses renkleri cok farklı. Peki hangisi dogru. Demekki bir dogru yok. Her muzik turude tek cihazda dinlenmiyor. Muzik turune gore kablosundan speakerine amfisine kadar ayrı secim yapıyoruz.

    Ya detaylarına hakim oldugumuz muzigimizi yanımıza alıp kendimize gore dinleyerek karar verip mutlu olacagız yada surekli birilerinin tavsiyesi, yorumları ile hareket edip mutsuz olacagız.

    Syn ikarahal

    Yukarıda yazmış olduklarınız gerçekten konuya başka bir bakış açısı verdiğini düşünmekteyim. Tıpki sahibinden.com'a yazan sahıs gibi. Doğru noktaları bulmaya Hi-fi, Hi-end konusunda nelere dikkat etmemiz gerektiği ortaya çıkmaya başladı diye düşünmekteyim.

    Bu konuda tüm üstadların açıkcası yorumlarını merak ediyorum.






  • Linkini verdiğim ilan yayından kalkmış. İlan yayındayken aldığım ekran görüntüsü ektedir.

     Hi-fi, hi-end bazı satıcıların pazarlama stratejisi mi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mecanica

    Zaten enstrumanlarin canli sesini almak istiyorsak studio monitor hoparlor ve amfilerini kullanmak gerekiyor. Tabi isin tadi da kalmiyor o zaman. Ozellikle hifi de her urun belli referans degerlere sahip cikma kosuluyla kendi ses rengini ve karakterini ortaya koyar. Bu cesitlilik icinde siz hem kulak zevkinize hem de diger ekipmanlariniza uygun olan urunleri secersiniz. Ne guzeldir ki her urunun bir alicisi olmaktadir


    Sayın Mecanica!
    "Zaten enstrumanlarin canli sesini almak istiyorsak studio monitor hoparlor ve amfilerini kullanmak gerekiyor. " yazmışsınız, bu durumda studio monitor hoparlörlerinden ve amfisininden alınca orjinal ses e ulaşmış mı oluyoruz??? Amaç orjinal tınılarsa??Yanlışmı anladım?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zorhan -- 12 Şubat 2012; 22:55:10 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Hi-Fi Rush 2 | PS5 | ANA KONU
    3 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Monitorlerin cogunlugu aktiftir zaten amfisi icindedir.
    Ayrıca monitorler sizce enstrumanların govdeli seslerini uretebilirmi ?
    Ses fiziksel bir olay ve belli bir dalga boyuna ulasması icin buyuk caplı olmalıdır.
    Sizce bir orkestranın o govdeli sesini monitorlermi, ilandaki utopia mı yansıtabilir ?
    Monitorlerin amacı kucuk ve yakın dinlemelerde kanal ayrımın hassas ve detaylı yapılması gerektigi durumlarda kullanılıyor. Kayıt ile mastering gibi isler ile ugrasılmayacaksa studio monitor anlamsız. Evde muzik dinlemek icin uretilmiyorlar. Amaclar farklı. Yoksa insanlar ne diye arac fiyatına speaker alsınki.
  • Monitor hoparlor muzik yapmak icin bizim kullandigimiz hoparlorler ise muzik dinlemek icindir. Peki neden monitor kullanmiyoruz? Cunki muzigin ham halini istemiyoruz. High Fidelity bu degil. Bizim icin onemli olan kaynak+kablo+amfi+kablo+hoparlor zincirinde kayiplari onlemek ve kaynagimizi orjinal kalitesi ile dinleyebilmek. Canli performans degil burada aranan. Sonucta siz evde caldiginiz gitar ile konserde dinledigizi karistirmayin. Sonucta konserde de onlarca yukseltec ve hoparlor ile dinliyorsunuz. Ben hoparlor kullanmadan verilen bir konser bizim sahilden baska yerde gormedim:)
    HiFi bu olsaydi gercek sesi bulan patenti alip tum markalari rafa kaldirirdi. Ama amac karakter, ses rengi vs. Hifi kablolar var bunlari nasil gerceklikle bagdastiracagiz? Ayrica bookself ve floorstand ler bile birbirinden cok farkli calar. Bir francis goya dan gitar dinlerken bookshelf daha tatli gelirken bir Il Divo dinlerken de floorstand in govdesini arar kulaklarimiz. Bu ayrimlara dikkat etmezsek sonoslar, b&w ler, eposlar, jmlab ler vs. hifi urun olmayacak. Cunku hepsi birbirinden farkli calar ki hangisi gercek orjinal ses?
    Gercek: HiFi bazi arkadaslarca yanlis anlasilmis.)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu arada genel bir yorum yapma ihtiyaci hissettim. Yularida yazan arkadaslari tenzih ederim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mecanica

    Monitor hoparlor muzik yapmak icin bizim kullandigimiz hoparlorler ise muzik dinlemek icindir. Peki neden monitor kullanmiyoruz? Cunki muzigin ham halini istemiyoruz. High Fidelity bu degil. Bizim icin onemli olan kaynak+kablo+amfi+kablo+hoparlor zincirinde kayiplari onlemek ve kaynagimizi orjinal kalitesi ile dinleyebilmek. Canli performans degil burada aranan. Sonucta siz evde caldiginiz gitar ile konserde dinledigizi karistirmayin. Sonucta konserde de onlarca yukseltec ve hoparlor ile dinliyorsunuz. Ben hoparlor kullanmadan verilen bir konser bizim sahilden baska yerde gormedim:)
    HiFi bu olsaydi gercek sesi bulan patenti alip tum markalari rafa kaldirirdi. Ama amac karakter, ses rengi vs. Hifi kablolar var bunlari nasil gerceklikle bagdastiracagiz? Ayrica bookself ve floorstand ler bile birbirinden cok farkli calar. Bir francis goya dan gitar dinlerken bookshelf daha tatli gelirken bir Il Divo dinlerken de floorstand in govdesini arar kulaklarimiz. Bu ayrimlara dikkat etmezsek sonoslar, b&w ler, eposlar, jmlab ler vs. hifi urun olmayacak. Cunku hepsi birbirinden farkli calar ki hangisi gercek orjinal ses?
    Gercek: HiFi bazi arkadaslarca yanlis anlasilmis.)

    Bu durumda yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için konuyla ilgili başka sitelerde yazılanları isim, link ve yazı olarak aşağıda veriyorum. Hi-fi konusunda yazılanlar doğu mu? yazılanlar kendi aralarında çarpşıyor mu? emin olabilmek adına....

    Syn speedy yazmış, linki; http://www.****.com/stereo-ses-sistemleri/stereo-hi-fi-high-fidelity-nedir-information-83163.html

    HIGH-FIDELITY NEDİR?
    ****.com - Stereo-Hi-Fi (High Fidelity) Nedir? Information
    HI-FI Nedir ?

    HiFi, Ingilizce'deki "High Fidelity" yani yüksek sadakat kelimelerinin kisaltmasidir. Bazi teknik açilardan hata payi belirli oranlarin altinda olan (yani HiFi normlarına uygun) ve evde kullanilmaya yönelik müzik sistemleri HiFi sistemler olarak kabul edilmektedir. Ancak HiFi normlari oldukça düsük standartlardir, ayrica teknik ölçümlerle algilanan ses kalitesi arasinda bugüne kadar pek bir iliski saptanamamistir. Sonuç olarak son yillarda daha yüksek bir performans düzeyini ifade etmek için High End ve Ultra-Fi gibi iki kavram daha gelistirilmistir. Ancak bunlar arasinda kesin ayirimlar yoktur. Yüksek sadakatle ne ifade edilmek istendigini daha iyi anlamak için müzisyenlerin icrasindan bizim algilayisimiza kadar sesin ne gibi islemlerden geçtigine bir göz atmakta fayda vardir:

    1. Müzisyenler içinde bulunduklari stüdyo veya konser salonunun akustik özelliklerine göre müzigi duyarlar ve icra ederler. Örnegin reverberasyon süresi kisa olan bir ortamda bir müzisyen bir notayi daha kisa süreyle duyar ve müzigin temposunu ona göre ayarlar. (Music of Sound, James Boyk)

    2. Mikrofon adedi, tipi ve yerlestirilisine göre dogrudan gelen ve yansiyarak gelen sesler mikrofonlarca farkli oranlarda, farkli zaman araliklariyla algilanir.

    3. Herbir mikrofonun algiladigi ses elektrik enerjisine çevrilerek bir kayit cihazina iletilir ve bu cihaz tarafindan genellikle birer manyetik kayit ortamina kaydedilir. Son yillarda söz konusu sinyallerin çok sayida (Ör: 44100/saniye) örnegi alinarak, tamaminin aslina uygun (analog) olarak kaydedilmesi yerine, tamamini temsil ettigi varsayilan örneklerin kaydedildigi dijital sistemler yayginlasmistir. (Bu sistemlerin ilk ticari örnekleri gelistirildiginde saniyede 44100 örnekle temsil edilen bir sinyalle orijinali arasinda insan kulagi tarafindan fark algilanamayacagi iddia edilmekte idi. Bu sistemleri gelistirmis olan firmalar bugün saniyede 192 bin örnekleme yapan sistemler üzerinde çalismaktadirlar.)

    4. Kaydedilen sesler, faydasinin zararindan fazla oldugu kabul edilen ton ayari, reverberasyon etkisi ekleme, sikistirma gibi islemlerden geçirilir. Bunlarin en önemlisi sikistirmadir. Çogu canli müzikte en alçak sesle en yüksek ses arasindaki fark mevcut teknolojilerin kapasitesinden büyüktür. Ayrica ev kosullarinda orijinali kadar yüksek sesle müzik dinlemek pek mümkün olmayacagindan alçak seslerle yüksek sesler arasindaki farkin azaltilmasi anlamina gelen sikistirma islemi uygulanmaktadir. Uygulanmadigi takdirde sesi ya alçak sesleri duyamayacagimiz kadar kismamiz ya da yüksek seslerin bizi, komsularimizi rahatsiz
    edecegi kadar açmamiz gerekir. Uygulanmasi kaçinilmaz olan sikistirma isleminde çok önemli olan bir husus vardir. Sikistirma islemi her bir ses için ayri ayri yapilmalidir. Ayri ortamlara kaydedilmis sesler birlestirildikten sonra sikistirma yapilirsa müzigin akisi sirasinda ortaya çikan yeni bir ses devam etmekte olan seslerde anlamsiz bir zayiflamaya sebep olacaktir. (Compression In Mastering, Bob Katz)

    5. Bu sekilde islenmis olan sesler stereo bir sistemde sag ve sol kanal dengeli olacak sekilde birlestirilir. Stereo sistemlerin amaci yalnizca iki ses kanali kullanarak insan isitme sisteminin yön algilama becerisinin aldatilmasi ve bu sayede ikiden fazla adette ses kaynagi varmisçasina bir sahne görüntüsü olusturulmasi seklinde açiklanmaktadir. Ancak ayni maliyetle üretilecek iki kanalli bir sistemin tek kanalli bir sisteme göre daha düsük kalitede olmasi kaçinilmazdir. Sonuç olarak sahne görüntüsü elde etmenin müzikten alinan zevke olumlu katkisi olabilecegini bile kabul etsek ses kalitesinin diger açilardan düsmesinden daha önemli bir katkisi olacagi gayet süphelidir. Ayrica kulagimiza çok sayida yerden ses gelmesiyle, o hissi yaratacak sekilde iki yönden ses gelmesi kesinlikle tam ayni etkiyi yaratamaz. Örnegin tüm zil seslerinin bir kanala kaydedilmis oldugu bir stereo sistemi dinledigimizde sanki diger taraftaki kulagimiz tikali gibi hissederiz. Bu nedenle büyük çogunlukla gerçekçi sahne görüntüsünden fedakarlik yapilarak kayitlarin daha rahat dinlenebilir olmasina öncelik verilmektedir. Örnegin sanki davul seti sahnenin bir ucundan digerine kadar uzuyormus gibi bazi zil sesleri sag, bazisi sol, bazisi da ortadan gelecek sekilde kayitlar yapilmaktadir. (Piyasaya sürülecek ürün tasinabilir müzik sistemlerinden, çok yüksek kaliteli sistemlere kadar çesitli ortamlarda kullanilacagi için 4 ve 5. maddelerde belirtilen islemler tüm bu ortamlar gözönüne alinarak yapilir. Yapimci sirketler ürünlerini pazarlama stratejilerine göre farkli düzeydeki sistemlere göre optimize ederler.)

    6. Yapilmis olan kayitlar evimizdeki HiFi sistemde sese dönüstürülür.

    7. Odanin akustiginden de çesitli sekillerde etkilenen sesler kulagimiza ulasir.

    8. beynimiz kulak tarafindan kendisine iletilen sesin özelliklerini o anki ruh halimiz, deneyimimiz, beklentilerimiz, dikkatimiz dogrultusunda seçici olarak algilar ve yorumlar. Örnegin dikkatimizi sesin ne kadar detayli olduguna yönelttigimiz sirada diger özellikleri degerlendiremeyiz. Görüldügü gibi müzigin icrasindan kulagimiza ulasana dek ses önemli degisikliklere ugramaktadir. Kayit islemleri, ve muhtemelen
    HiFi sistem üreticilerinin tasarim çalismalari sesin aslina sadik kalinmasindan çok, pratikte en rahat ve zevkle dinlenebilir sonuçlari elde etmeye yöneliktir.

    Hi-Fi Aletleri Satın Alırken

    Dinleme Kosullari ve Yöntemi

    Bir müzik sistemini mümkün oldugunca gerçekçi degerlendirebilmek için dinleme kosullariyla ilgili bazi hususlara özen göstermek gerekir:

    Dinleme islemi sessiz, sakin bir ortamda gerçeklestirilmelidir. Odada mümkünse yalnizca dinlenmekte olan kolonlar bulunmalidir. Çünkü diger kolonlarin hoparlörleri kendilerine ulasan ses dalgalarinin etkisiyle titresir ve bu titresimleri sesin kaynaginda durmasindan sonra, kisa da olsa bir müddet devam eder. Diger kolonlar ayrica sesin tonu, yönü gibi hususlari da çesitli sekillerde etkilerler. Eger odada baska kolonlarin
    bulunmasi kaçinilmaz ise bu kolonlarin girisinin kisa devre edilmesi durumunda sorun bir miktar azalir. Bunu bir kolonun bas hoparlörünün diyaframina parmaginizla hafifçe vurarak deneyebilirsiniz. Kolonun girisi kisa devre iken daha az ses çikacaktir. Esasen ideal olan çözüm test edilecek sistemin ileride kullanilacagi ortamda dinlenmesidir. Dinleme islemi en az iki güne yayilmali ve bir kaç saatten kisa olmamalidir. En az iki gün önerilmesinin sebebi kisinin beklentilerinin ilk dinleme ile daha sonraki dinleme arasinda çogunlukla degismesidir. Ayrica kisinin alisik oldugu müzik sistemine göre çok yüksek kaliteli oldugu tahmin edilen (bu tahmin örnegin fiyata dayali olabilir) sistemlerin gerçek kalitesinin ve degerinin anlasilmasi için bir kaç hafta boyunca araliklarla dinlenmesi gerekebilir. Çünkü farkin çok büyük olmasi, normalizasyonun etkisiyle genellikle mevcut farkin dogru yorumlanabilmesini güçlestirmektedir. Dinleme islemi çesitli müzik türleri ile gerçeklestirilmeli, kaynak seçiminde insan sesi içeren ve çok sesli sanatsal müzik içeren kayitlara mutlaka yer verilmelidir. Eger bir karsilastirma yapilacaksa önce bir sistem en az 15 dakika dinlenmeli, daha sonra diger sisteme geçilmelidir. Çok hizli bir sekilde bir sistemden digerine geçis ses tonu gibi bazi farklarin algilanmasini kolaylastirmakla birlikte özellikle müzige iliskin kriterlerin algilanmasini güçlestirir. Algilanan sesin kayit, CD player veya baska bir kaynak, amplifikatör, kolonlar, oda ve kisinin o anki beklenti ve ruh halinin bir sonucu oldugu hiçbir zaman unutulmamalidir. Özellikle akustik açidan özel önlem alinmamis çogu odanin ses tonuna elektronik cihaz ve kolonlardan çok daha fazla etki ettigini unutmamak gerekir. Tek bir cihazin performansinin degerlendirilmesinde onun diger cihazlarla hem teknik (örnegin empedans uyumu) hem de ses karakteri açisindan uyumu konusunu da dikkate almak gerekir. Dinleme sirasinda dikkatimizi yöneltecegimiz kriterleri sese iliskin ve müzige iliskin olarak iki gruba ayirabiliriz.

    Sese iliskin kriterleri dinleme

    Sesin karakteri: Canli müzikte çok çesitli sesler vardir. Ayrica kayitlar da firmadan firmaya hatta albümden albüme küçümsenmeyecek farkliliklar gösterirler. Eger bir müzik sistemi her albümde benzer ses veriyorsa kayittaki farkliliklari örten kendine özgü bir ses karakteri var demektir. Örnegin bir müzik sistemi her zaman yumusak ses veriyorsa bu durum bir hatayi göstermektedir. Bir müzik sistemi gerektiginde sert ses de yumusak ses de verebilmelidir. Dinleme esnasinda sesin karakteri ile ilgili dikkat edilmesi gereken bir konu da insan sesleridir. Insan kulaginin en aliskin oldugu seslerden biri dogal olarak insan sesidir ve bu nedenle bir müzik sisteminde sesin karakterinin ne kadar degistigini anlamak için erkek ve bayan sesleri içeren albümler de dinlenmelidir.

    Sesin netligi: Müzik sistemlerinde kalite arttikça sesin netligi de artacaktir. Ancak bir müzik sisteminde tiz seslerin abartilmasiyla sesin netliginin daha yüksek algilanacagi da unutulmamalidir. Ayrica yüksek kaliteli sistemlerin net ve keskin sesinin düsük kaliteye alismis bazi dinleyiciler tarafindan sert zannedildigini de belirtmek gerekir.

    Sesin büyüklügü: James Boyk "Thinking Person's Guide to Stereos" adli makalesinde "Bir müzisyen olarak HiFi sistemlerin canli müzige kiyasla en zayif olduklari alanin dinamik aralik oldugunu görüyorum" demektedir. Bir müzik sisteminde alçak seslerle yüksek sesler arasindaki fark ne kadar büyükse sistem canli müzige o kadar yakin ses vermektedir. Burada da müzik sisteminin "zorlanmasi" sonucu yüksek ses veriyormus hissi yaratmasi ile gerçekten yüksek ses vermesini karistirmamak gerekir.

    Sesin tonundan bagimsiz performans: Bir müzik sisteminin performansi her tondaki seslerde ayni olmayabilir. Örnegin sesin netligi tiz seslerde zayif olup bas seslerde daha iyi olabilir. Veya orta kalinliktaki seslerde derinlik hissi makul iken tiz sesler kolonlardan geliyor gibi olabilir.

    Sahne görüntüsü: Stereo sistemlerin amaci iki kolonla üç boyutlu sahne görüntüsü elde etmek olarak açiklanmaktadir. Bu sekilde evimizde konserdekine daha yakin bir zevk alacagimiz kabul edilmektedir. Bir müzik sistemi sahne görüntüsünü ne kadar net olusturabilirse sistemin kalitesinin o kadar yüksek oldugu düsünülmektedir. Bununla birlikte, çok belirgin, net bir sahne görüntüsünün müzikten aldigimiz zevki olumsuz etkilemesi daha muhtemeldir. Bir stereo sistem müzisyenlerin sahnenin neresinde bulunduklarini gösterebilir, ancak hareketlerini, mimiklerini gösteremez. Bir konserde gördüklerimiz duyduklarimizi güçlendirebilir ama stereo sistemle sahne görüntüsü olusturmak müzisyenlerin duygularini dinleyiciye aktarma yönünde herhangi bir katkida bulunmaz. Aksine ilgimizi müzikten görüntüye kaydirabilir. Aslinda
    gördüklerimiz bir konserde de müzikten aldigimiz zevki azaltabilir. "Duygulanim ile isitme arasinda görmeye nazaran daha yakin bir iliski vardir." (Music and the Mind, Anthony Storr s.26). Özellikle yüksek kaliteli sanat müziginde bazi kolay algilanabilecek melodi v.s. yaninda çogunlukla beynimizin sinirlarini zorlayacak harmoni, tema gibi unsurlar vardir. Bunlari algilamak ise yogun dikkat ve analitik düsünce gerektirir. Oysa duyu organlarimiza ulasan uyaranlar uzun vadeli hafiza kullanimi ve analitik düsünce gerektiren bu gibi islerdeki basari oranimizi azaltir. (A Role for Memory in Divided Attention Between two Independent Stimuli, Hafter, E.R., Bonnel, A.-M., Gallun, E. ve Cohen, E.). Muhtemelen çogumuzun kaliteli, sanatsal müzik dinlerken gözlerimizi kapattigimizda müzikten daha çok zevk aldigimiz durumlar olmustur. Iyi bir stereo sistemde seslerin yeri sesin gücü ve tonu degisse de sabit kalabilmelidir. Ayrica yanlardan gelen sesler de ortadan gelen seslere benzer derinlik hissine sahip olabilmelidir. Bazi müzik sistemlerinde özellikle yanlardan gelen seslerde derinlik hissinin azaldigini, sesin kolondan geldiginin belirginlestigini görmekteyiz. Burada derinlik hissi terimi sesin uzaktan gelmesini ifade etmemektedir. Derinlik hissi uzak veya yakin, sesin üçüncü boyutunun varligini kastetmektedir. Derinlik hissi yeterli olmadigi zaman seslerin kolonlardan geldigi barizlesir ve bu tarz ses dinleyenin ilgisini müzikten sese kaydirmaya meyillidir. Iyi bir stereo sistemin sahne görüntüsü yaratirken bir yandan da dinleyicinin ilgisini dagitmamasi gerekir.

    Seslerin bagimsizligi: Bazi müzik sistemleri tek bir enstrumanin sesini oldukça "etkileyici" bir sekilde verebilirken çok sesli bir müzikte ayni basariyi gösteremezler. Elbette insanin algilama sistemi de çok sesli bir müzikte her sesi ayni netlikte duyabilecek kapasitede degildir, ama iyi bir müzik sisteminde her enstrumanin rahatlikla takip edilebilmesi, ortaya yeni bir ses çiktiginda diger seslerin bundan mümkün oldugunca bagimsiz kalabilmesi gerekir.

    Müzige iliskin kriterleri dinleme

    Bir müzik sisteminde ses kalitesi ile ilgili yukarida sayilan kriterlere göre hemen hemen hiçbir kusur bulunamamasi o sistemden zevkle müzik dinlenebilecegini garantilemez! Bunun iki sebebi vardir. Birincisi, sesin niteliklerinin algilanmasinda yanilgi payi oldukça yüksektir. Küçük sesin detayli sesle, tiz sesin net sesle, keskin sesin sert sesle, zorlanma hissinin yüksek sesle karistirilmasi ve yukarida sayilan çesitli niteliklerin kombinasyonunun dinleyende farkli etkiler yaratmasi yanilgi payini yükselten faktörlerdir. Ikinci ve daha önemli sebep ise müzikten zevk almamizi saglayan ses niteliklerinin hepsinin kontrol edilmesinin
    imkansiz denecek kadar zor olmasidir. Örnegin yukaridaki kriterlerin hepsine göre oldukça kaliteli gözüken bazi sistemlerin müzikten zevk almamizda büyük önemi olan ritm hissini sadakatle olusturamadiklarini gözlemlemekteyiz.

    Sonuç olarak bir müzik sisteminin degerlendirilmesinde sesin niteliklerine iliskin kriterlerin kontrol edilmesinin yani sira, dikkatin tamamen müzige verildigi asagidaki yöntemin de kullanilmasi sarttir.

    Bas, tiz, detay, distorsiyon gibi hifi jargonunu unutun,

    Sesi degil, müzigi dinleyin,

    Enstrumanlari ne kolaylikla digerlerinden ayirabildiginize, takip edebildiginize bakin,

    Müzisyenlerin birbirleriyle uyumlu mu yoksa acemi gibi mi çaldiklarina bakin,

    Müzigin sizi tempo (örnegin ayaginizla) tutmaya yöneltip yöneltmedigine bakin,

    Müzik sisteminin ruh hali ve duygulari iletip iletmedigine, hangi duygulari uyandirabildigine bakin,

    Müzigin bir müddet sonra sizi yorup yormadigina dikkat edin.

    Tüm bu kriterlere göre degerlendirme yapilirken unutulmamasi gereken bir konu da hiçbir müzik sisteminin mükemmel olmadigidir. Bir sistem bazi müzik türleri için uygun iken bir baska sistem baska müzik türleri için daha uygun olabilir. Örnegin popüler müzikler en basit müzik sistemlerinde ve televizyonlarda zevkle dinlenebilir. Buna karsilik karmasik sanat müziklerinden azami zevki alabilmek, hatta bazen bunlari anlayabilmek için daha kaliteli müzik sistemleri kullanmak gerekir.

    Dikkate Alinmasi Gereken Diger Hususlar

    Teknoloji. Bazi teknolojilerin kendine has özellikleri vardir. Örnegin transistörlü amplifikatörlerin lambalilara göre genellikle bas kontrolünün daha iyi oldugu, borulu (horn) kolonlarin çok güçlü oldugu bilinmektedir. Ancak bu bilgiler bize belirli bir ürünün performansi konusunda yalnizca bazi ipuçlari verebilir. Piyasada çok kaliteli lambali amplifikatörler oldugu gibi düsük kaliteli olanlar da vardir. Benzer sekilde her teknolojiden iyi ve kötü örnekler bulmak mümkündür. Tecrübelerimiz bize hangi teknolojinin kullanilmis oldugundan çok kullanilan teknolojinin iyi uygulanip uygulanmamis olmasinin önemli oldugunu göstermektedir.

    Uyum

    Esasen bir müzik sistemini olusturan parçalarin uyumu en önemlisidir. Çok pahali ve kaliteli ancak birbiriyle uyumsuz parçalardan olusan bir müzik sistemi oldukça mütevazi bir sistemden daha kötü sonuç verebilir. Uyumlu bir sistemde parçalarin fiyati birbirine yakin olmaktadir. Bir müzik sisteminin parçalarini seçmeye hangisinden baslamaliyiz? Bu konuda çogumuzun en zor degistirecegi unsur salonun boyutlaridir. Salonun akustik özelliklerini bir miktar degistirmek çok zor degildir ama örnegin 60m2'lik bir salonda 20x30x40 cm boyutlarinda bir kolondan düsük distorsiyon oranlariyla yeterli akustik güç ve bas ses elde edilmesi hemen hemen imkansizdir. Dolayisiyla salonu seçme sansimiz olmadigini farz edersek seçime kolonlarla baslayip, ona uygun amplifikatör ve CD player ile devam etmeliyiz. Cihazlarin birbirine uyumu konusunda bazi teknik kriterler var olmakla beraber seçimi dinleyerek yapmak en uygunudur. Bilgi ve deneyimine güvenmeyen kisiler ve düsük bütçe ile kurulacak sistemler için en iyi sonuç genellikle tüm cihazlarin ayni marka ve seriden olmasiyla elde edilmektedir.

    Referanslar

    Bohn, Dennis (Rane Corporation) "Signal Processing Fundamentals"
    Boyk, James "Music of Sound"
    Boyk, James "Rules of the Game"
    Boyk, James "Thinking Person's Guide to Stereos"
    Boyk, James "Ear Of The Beholder"
    Grodinsky, Robert M., "Ultra High Resolution Loudspeaker System, United States Patent 4,597,100"
    Hafter, E.R., Bonnel, A.M., Gallun, E. and Cohen, E. "A Role for Memory in Divided Attention Between two
    Independent Stimuli"
    Hiraga, Jean "Les Haut-Parleurs"
    JBL Professional, "Sound System Design Manual 99"
    Jourdain, Robert "Music, The Brain And Ecstasy"
    Katz, Bob "Compression in Mastering"
    Norwitz, Leonard "Are You On The Road To Audio Hell"
    Penalva, Jean Michel "Du Son à l'Emotion La Haute Fidélité"
    Russel, Dan "Hammer Nonlinearity, Dynamics and the Piano Sound"
    Russel, Dan "The Piano Hammer as a Nonlinear Spring"
    Storr, Antony "Music and the Mind"
    Worral, David "Physics and Psychophysics of Music"

    Not: Alıntıdır: Studio A Hi-Fi - Müzik Sistemi Nasıl Değerlendirilir

    HI-FI KRİTERLERİ

    HI-FI sistemleri karşılaştırmada kullanılan kriterler.En önemli olan 6 kriteri burda bulabilirsiniz.


    1. Ton ayarı: Sesin frekans aralığı (frequency range) şeklinde tanımlanır. Hertz(Hz) ile ifade edilir. Kısaca alt, orta ve üst sesleri içeren bir skala içinde müzik dinleriz. Bir sistemin müziğin doğasında var olan bu sesleri aslına en yakın kapasitede verebilmesi önemli bir başarı ölçütüdür.

    2. Reverberasyon etkisi: Canlı müzikte notaların belli bir duyulma süresi vardır. Müziğin temposu buna göre belirlenir. Kayıt ortamında saptanan bu özelliklerin sistemimizde aslına uygun biçimde duyulması, yani seslerin gereğinden kısa veya uzun duyulmaması da önemli bir ölçüttür.

    3. Dinamik aralık: Desibel(dB)cinsinden ifade edilir. Sesin büyüklüğü ile ilgilidir. Hiçbir audio sistemi canlı müzikteki büyüklüğü birebir veremez. Ancak en düşük ses ile en yüksek ses arasındaki aralık ne kadar büyük olursa, canlı müziğe o kadar yaklaşılmış olur.

    4. Sahne görüntüsü: Müziğin icrasında enstrümanlar sahneye belli bir düzen içinde yerleşir. Bu üç boyutlu bir yerleşimdir. Bir müzik sistemi sahnedeki bu izlenimi doğru olarak yansıttığı ölçüde boyutlu ve başarılıdır.

    5. Tını-ses rengi: Her enstrümanın belli bir ses karakteri vardır. Bu karakter harmonikler dediğimiz ve temel sese eşlik eden yan seslerle oluşur. Bunları doğruya en yakın biçimde bize ileten sistem, her enstrümanı kendi karakteristiğine uygun biçimde dinlememizi sağlar.

    6. Dinamik değişim: Müzikte farklı enstrümanların seslerindeki yükseklik farkı dışında bir de aynı enstrümanın çeşitli iniş-çıkışları sözkonusudur. Canlı müzikte bu hiçbir zaman monoton bir çizgi izlemez. Sistemimizin bu konudaki başarısı da oldukça uç bir performansı ifade eder.




    SES FREKANS ARALIĞI - FREQUENCY RANGE (Hz) :
    ALT SINIR: ÜST SINIR: SES TANIMI:
    20..............40..............Alt Kalın-Deep Bass
    40..............80..............Kalın-Mid Bass
    80.............160.............Üst Kalın-Upper Bass
    160...........320.............Alt Orta-Lower Midrange
    320...........640.............Orta-Midrange
    640..........1280............Üst Orta-Upper Midrange
    1280........2560............Alt Tiz-Lower Treble
    2560........5120............Orta Tiz-Middle Treble
    5120........10240..........Üst Tiz-Upper Treble
    10240......20480..........Tepe Oktav-Top Octave

    BAZI SESLERİN FREKANS ARALIĞI

    NEFESLİLER....HERTZ (Hz)
    Piccolo...............480-4608
    Flute..................256-2304
    Oboe..................256-1536
    Clarinet..............160-1536
    Trumpet...............160-960
    Bass Clarinet.........80-480
    YAYLILAR
    Violin................192-3072
    Viola.................128-1280
    Cello....................64-768
    Bass Viol.............40-240
    İNSAN SESLERİ
    Soprano............240-1152
    Alto....................160-768
    Tenor..................128-480
    Baritone................95-384
    Bass....................80-320


    SES ŞİDDETİNE İLİŞKİN BAZI ÖRNEKLER

    GÜRÜLTÜNÜN TANIMI.....................DESİBEL (dB)
    Kulakta acı başlangıcı..........................130
    Çelik bir levhaya çekiç darbesi..............114
    Perçin çivisine çekiç darbesi...................97
    Sedan bir otomobilde yolculuk................87
    Fabrika gürültüsü..................................78
    Yoğun trafikte bir ana cadde...................68
    Büyük bir ofis........................................65
    Büyük bir mağaza..................................63
    Orta büyüklükte bir mağaza....................62
    Restaurant........................................ ....60
    Ara sokak............................................. 58
    Benzin istasyonu...................................55
    Küçük bir dükkan...................................52
    Tiyatro salonu........................................42
    Büyük kentte bir ev.................................40
    Kırsal alanda bir ev.................................30
    Alçak sesle konuşma.............................20
    Meltem............................................ .....10
    İşitme sınırı............................................ .0


    Not :Alıntıdır.

    YENİ BİR SES SİSTEMİ OLUŞTURMAK

    YENİ BİR SES SİSTEMİ KURARKEN

    - Satın alacağınız cihaz ne olursa olsun, sesini dinlemeden ve test etmeden almayin.
    - Amplifikatörünüzün, hoparlörlerinizin gücünün ve müzik dinlediğiniz odanın boyutlarının birbirleriyle orantılı olmasına dikkat edin.
    - Ses sisteminiz için satın alacağınız bütün cihazların aynı fiyat ve kalite sınıfında olmasınada dikkat edin.
    - Bir ses sistemi kurarken, aynı markanın değişik ürünlerinin birbirleriyle uyumlu olduğunu unutmayin.
    - Aletleri test ederken herbirinde uzun süre dinlediğiniz bir CD nizi deneyiniz, aynı CD size her alette değişik bir tını verecektir.

    HOPARLÖRLERİ YERLEŞTİRİRKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

    Hoparlörlerin yerlestirilmesinde en iyi yöntemlerden biri bu iki hoparlörün arasindaki mesafenin, oturma konumunuz ile hoparlörler arasindaki mesafe kadar olmasidir. Odanin enine bağlı olarak bu mesafe az olabilir ama daha fazla olmamalidir. Diyelim ki hoparlörleri koyacağiniz yer ile oturduğunuz yer arasindaki mesafe 3 metre. O zaman hoparlörlerin birbiri arasindaki mesafede 3 metre olmalıdir. Mümkün olduğu kadar her iki hoparlör içinde ayni ses ortamı oluşturulmalıdır. Mesela bir hoparlör hiçbir zaman bir cismin arkasında durmamalı yada sol hoparlör cam kenarinda dururken sağ taraftaki de kitaplarla dolu bir kütüphane yanında olmamalıdır. Bu ses dengesini olumsuz yönde etkiler.
    High-End sistemi veya cihazlari seçerken bu 10 ana hatti takip edin.
    1 – Bütçenizi olusturun. Bir cihazi veya sistemi satin alirken sizi uzun vadede mutlu edecek olani tercih edin. Ilk seferde dogru olani yapin.

    2-Bilgili bir tüketici olun . High-End audio hakkinda edinebileceginiz tüm bilgiyi edinin. Dergi degerlendirmelerini okuyun, High-End audio bayilerini ziyaret edin. Ev ödevinizi yapin.

    3-Saticinizla iyi bir iliski kurun. Parça seçimi ve sistem kurulumunda en iyi bilgi kaynagi o olabilir.

    4-Sinerjistik olarak bir arada çalisabilecek cihazlari bulun. High-end audio saticiniz bu konuda da size tavsiyelerde bulunabilir.

    5-Ürün seçerken müzikal kalitesine bakin, Teknik performansina, özelliklerine, fiyatina ve markasina degil.

    6-Dikkatli seçim yapin. Bir çok düsük fiyatli ürünler yüksek fiyatli bazi ürünlerden daha iyi ses veririler. En yüksek standardi olusturmak için gereken zamani harcamaktan kaçinmayin.

    7-Ürünü satin alacaginiz cihazin üreticisinin müsteri servisi ve güvenilirlik açisindan reputasyona sahip olmasini tercih edin.

    8-Imkan varsa almaniz olasiligi olan cihazi eve götürüp kendi sisteminizle dinleyin.

    9-Sistem kurulumu sirasinda saticinizdan yardim alin.

    10-Aksesuarlari sisteminizi kurduktan sonra satin alin.

    Not :Yazılar alıntıdır.




  • Tabi burada elimize ulaşan kaydın oluşturlmasında gerçekleştirilen çalışmalar var ki bizim dışımızda gelişen olaylar. Kayıt her ne kadar güzel ise ve biz de bu kayıttan mümkün olan minimum kayıpla müziği dinleyebiliyorsak HiFi yi yaşayabiliyoruz demektir.
    Gerek cd ortamında audiophile serisi albümler olsun, gerekse 180gr audiophile serisi plaklar olsun biraz daha bu noktada yapılan ekstra özeni gösteriyor bize. Çünkü HiFi ses sistemlerine son yıllarda yoğun ilgi var ancak çoğu kaynak bizi malesef yarı yolda bırakacak nitelikte.
    Güzel bir derleme olmuş. Ellerinize sağlık.
  • Bu arada yine dikkat çekmek istediğim bir husus var ki, nasıl x marka bir gitar bir başka x marka gitardan imalat farklılıkları nedeniyle ayrı bir karakterde ses veriyorsa hoplarlörler de bu şekildedir. Onca marka ve bu markaların onca modelleri boşuna üretilmemiştir. Bu durumda içlerinden sadece birisinin gerçek müziği verdiği diğerlerinin vermediği anlamını çıkarmamak gerekir.
    Ayrıca stüdyo kayıtlarında enstrümanların sesleri birbirini etkilemesin diye arada panel bile kullanılır. Birçok işlemden geçtikten sonra tüketiciye ulaşır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mecanica -- 15 Şubat 2012; 22:44:23 >
  • Yine Sahibinden.com'da gezinirken gözüme çarpan başka bir ilanın aşağıda linkini, açıklamarını ve resmini veriyorum.



    "JBL Tİ10K ANLATMAYA GEREK YOK DİNLEMEK LAZIM. (başkasının kulağı ile değil kendi kulağınızla)
    NOT : Bugüne kadar kurmuş olduğum sistemler için çevremdeki kişiler hep olumsuz yönde yorumlarda bulunmuşlar, sistemlerime karşı bir eksiklik arayışına girmişlerdir. Canım arkadaşlarım kurmuş olduğum sistemin parasını ben ödediğim halde benden daha fazla benim için üzülmüşler, bu üzüntülü halleriyle zihnimi bulandırdıkları için cihazlardan soğuyarak hi-fi konusunda çok şey bildiğini zanneden canım arkadaşlarımı daha fazla üzmemek için hatırı sayılır büyük meblağlar ödeyerek sahip olduğum ses sistemlerimi dağıtmışımdır. Ben bukadar gaddar ve zalim olmamalıydım 25-30 dakikalığına ses sistemimi dinlemeye gelen insanlara küçük bir servet değerindeki sistemlerde müzik dinlentisi yapmamalıydım, bu arkadaşlara haksızlık ediyordum nede olsa enönemli duyu organımız kulağımızdı bu sebeple diğer duyu organlarından örneğin tat alma duyu organından fedakarlık edip yememeli ve içmemeliydim veyahut görme duyu organından fedakarlık edip ailecek tatile gidip değişik yerleri gezip görmek yerine bu duyu organlarından kısıp en önemli duyu organına yani kulağa daha fazla bütçe ayırıp 15-20 dakikalığına müzik dinlentisine gelmiş olan bu arkadaşları memnun etmek için daha fazla para harcamalıydım. Ancak ne yaparsam yapayım hangi sistemi kurarsam kurayım bu arkadaşların kulakları okadar hassaski mutlaka eksik birşeyler bulabiliyorlardı. Bu kişileri daha fazla üzmemek için hoparlör üzerinde görülen ve ekonomik değeri 20 tl. olan (ODYOFİLSAVAR) haşere ilacını hoparlör üzerinden hiç eksik etmiyorum. Çünkü sistem dağıtıp yeniden sistem kurmaktan çok daha hesaplı, artık yeni kurmuş olduğum ses sistemim için bu kişiler ne zaman yorum yapmaya başlasalar 4 veya 5 dakika hiç birşey söylemeden ve hiçbir yorum yapmadan öylece hoparlör üzerindeki (ODYOFİLSAVAR) haşere ilacına bakıyorum ve bu kişilerin asıl amaçlarının benim iyi bir ses sistemine sahip olmamdan çok, mevcut ses sistemimi dağıtıp ya bana birşeyler satmak veya benden çok ucuza cihazlarımı alabilmeyi planlamış olabileceklerini düşünüyorum. Sizede tavsiye ederim en azından yaz mevsimi yaklaşıyor kendini odyofil zannedenlere karşı kullanmasanızda yazın sivrisineklere karşı kullanırsınız."
    "

     Hi-fi, hi-end bazı satıcıların pazarlama stratejisi mi?




  • iyiymiş
  • bu hifi/homecinema hobisi de çoğu hobi gibi sancılı, ve acılı bir yolculuk halini alabiliyor.
    Bu kadar sık alım,satım yapmaya büyük bir iştahla her marka ve modeli edinme isteğine, deneme isteğine şaşırıyorum açıkçası.
    Üniversite 1. sınıf iktisat ilk ders malum şöyle başlar: " İnsan ihtiyaçları sınırsız bir varlıktır. Ve İktisat bu sınırsız insan ihtiyaçlarını sınırlı kaynaklarla sağlamaya çalışan bilimdir" mealinden bir cümle kurar çoğu öğretim elemanı.
    Bu hifi/homecinema işinde de böyle sanırım ama bunu dizginlemeyi bilmekte başka bir maharet olsa gerek
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yavuzazgin

    iyiymiş


    Sn yavuzazgın,

    Açıkçası önemli olduğunu düşündüğüm bir konuda bu kadar az insanın yorum yapmasına şaşırıyorum.
  • Sasırmayın cunku hiend ciler bir avuc misali azınlıktır.
    Bu ise gonul veren odyofil insanlar bu durumu cok iyi bilir. İlk zamanlar zaten bu sureclerden gecer.
    Belli bir tecrube, birikime sahip olunca kendi yolunu cizer.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zorhan

    quote:

    Orijinalden alıntı: yavuzazgin

    iyiymiş


    Sn yavuzazgın,

    Açıkçası önemli olduğunu düşündüğüm bir konuda bu kadar az insanın yorum yapmasına şaşırıyorum.

    zaten kaç kişiyizki bu forumda

    keske imkanlar iyi olsada her acıdan.. alacagımız butun bilesenleri güzel bir dinleyip alabilme imkanımız olurdu . en azından gözümüz arkada kalmazdı bir sistemi 5 10 sene elimizde tutabilirdik . gerci ben tutuyorum ama maddiyat iyi olsa tutarmıydım bilemiyorum . insan işte nefis açgözlü oluyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yavuzazgin -- 7 Mart 2012; 21:05:01 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ikarahal

    Sasırmayın cunku hiend ciler bir avuc misali azınlıktır.
    Bu ise gonul veren odyofil insanlar bu durumu cok iyi bilir. İlk zamanlar zaten bu sureclerden gecer.
    Belli bir tecrube, birikime sahip olunca kendi yolunu cizer.

    +1

    söylediklerine katılmamak mümkün değil dediğinde haklısın neyin ne olduğunu anlamak için gercek tınıyı bilmek lazım buda nota bilgisi ve sağlam kulaktan gecer .

    ve arkdaşlar ayrıca unutmaylım ki her anfi ve her hop birbirinden tını olarak farklıdır çünkü aynı algılama gücüne sahip olmayan kişiler tarafından yapılmıştır ki bu müzisyenler içinde böyledir kimisi bazı perdelere cıkan ve inen sesleri algılamaya bilir o yüzden kulak gelişimi için cihaz çalmak lazım ve mümkünse çok sesli orkestra müzikleri dinlemek gereklidir.

    bu arada dip not aynı nota aynı cihaz aynı gitar falan herşey aynı olsun bşında ki çalan adam farklı olsa dahi tını değişebilir işte buda usluptur. ki bazen insanların müzik dinlerken aaaa bu böyle değildi deme sebebi de budur.

    o yüzden sese yüksek sadakat herzaman zordur.

    ki günümzde cogu arkdaşımız bir sistem alırken watt gücüne bakmakta oldukları için bu tür işleri geri plana atıyor.

    ne yazıkkıi hoş buda biraz bütçe işi . sadece sesin diğer odaya gecmesi değil içeride bozulmadan kalması dır aynı zamanda ......

    eğer sağlam bir kulak yoksa ki görecelidir.ve amac home cinema gibi bir olaysa burda sadece sistem sese ne kadar hızlı cevap vermesi dikkate alınır .

    ne kadar iyi ve hızlı cevap veriyorsa sitem o derecede iyidir.bunu anlamak için çok kulağa ihtiyac yoktur göz ve kulak uyumu iyi olmalıdır. zira sahnediki görüntü ile eş zamanda duymak gerekir.

    neyse uzun oldu herkeze iyi günler




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.