Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Sinema - Dizi - Televizyon - Müzik - Kitap
  • Müzik
  • Müzik genel
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

!!!Yavuz Çetin!!!

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
0
Favori
2.483
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 1970 yılında Samsun'da doğan Yavuz Çetin, gazeteci olan babasının işi nedeniyle Turkiye'nin çesitli bölgelerinde çocukluğunu geçirir. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Yavuz Çetin, ilk enstrumanı curayla on yaşında tanışır. Muzik aletlerine olan ilgisi curadan sonra bağlama örenmeye başlamasıyla devam eder. Bir süre sadece müzik dinler ve bu süre zarfında elektrik gitar sesine hayran kalır. İlk olarak 1985 yılında akustik gitar ile tanışır ve ardından elektro gitarla calışmalarına devam eder.

    Onyedi yaşında profesyonel müzik yaşamına geçişiyle birlikte, İstanbul’da ve Türkiye’nin güney bölgelerinde çalışarak hayatını sürdürür. Öğrenimini, hayatının akışını şekillendiren o çok sevdiği müzik üzerine yapar. Marmara Üniversitesi Müzik bölümüne girer. Üniversite hayatı boyunca da Elektro Gitarını elinden hiç bırakmaz. Çalıştığı grup Labirent ile katıldığı Yıldız Üniversitesi müzik yarışmasında birincilik ödülü alır. Üniversiteyi çalışmalarından dolayı bitiremez.
    1992 yılında İstanbul’da müzisyen dostları Batuhan Mutlugil, Kerim Çaplı ve Sunay Özgür ile cover grubu olarak tanınan “Blue Blues Band” ı kurar. 1970 yılların Rock ve Blues parçalarının ağırlıkta olduğu çalışmaları sürdüren “Blue Blues Band” grubunda elektro gitar çalıp vokal yapar. Yaşamı boyunca 1960’lı ve 70 yılların Rock Blues müziklerinden etkilenir. Daha sonraları yaptığı beste ve söz çalışmalarına Rock ve Blues müziğinin ruhunu yansıtır. Jimmy Hendrix’i ve dünyaya mal olmuş blues şarkılarını da yorumlamaktan her zaman büyük bir keyif alır.

    1990’lı yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte “stüdyo müzisyenliğine” başlar. Fuat Güner’in stüdyosunda sürdürdüğü çalışmalarında televizyon ve radyolar için reklam müziklerini gitarıyla seslendirir. Birçok sanatçının albüm kayıtlarına da gitarıyla imzasını atar. Gitarıyla eşlik ettiği albümler arasında, İzel’in “ Bir Küçük Aşk”, Kıraç’ın “Deli Düş” ve “Bir Garip Aşk Bestesi”, Soner Arıca’nın “Ayrılık”, Turgut Berkes’in albümündeki “Miranda” ve “Mindos” isimli şarkıları ve Göksel’in “Sabır” adlı şarkısı en bilinenleridir. Göksel’in şarkısındaki “Talkbox” performansı Türkiye’de bir ilk olması, ona “Talkbox” kullanan ilk gitarist sıfatını kazandırır. 1996 yılının ortalarında “MFÖ” grubuyla çalışmaya başlar. Grupla turnelere gider ve katıldığı tüm konserlere gitarıyla eşlik eder. Bir yandan bar müzisyenliğine devam eder.

    1997 yılında ilk albümü için çalışmalara başlar. “İlk” adlı albümünü Stop Müzik’ten çıkarır. Albümünde yer alan, “Erkeğin Olmak İstiyorum”, ayrıca Sinan Çetin’in yönettiği “Propaganda” filminde kullanılan, Erkan Oğur’un perdesiz gitar performansının da yer aldığı “Dünya” isimli enstrümantal şarkısı en bilinenleridir. MFÖ ile konserlerde çalmaya ve “Yavuz Çetin Group” isimli grubuyla bar performansını devam ettiği süre içerisinde, ikinci albüm çalışmalarına da başlar.

    2000 yıllarının sonlarında TMC Film Müzik ile anlaşır. Ve ikinci albümü “Satılık” için stüdyoya girer. Sözü, müziği ve düzenlemeleri kendisine ait bir çalışmaya son kez imza atar. Eylül 2001 tarihine çıkması planlanan albüm için tüm çalışmaları bitirir. Ama ne yazık ki yaptığı bu son çalışmanın müzikseverlerle buluştuğunu göremeden, 15 Ağustos 2001 tarihinde hayata veda eder.

    Müzikle şekillenen yaşamı boyunca gitarını elinden hiç bırakmayan Yavuz Çetin, artık müzik dünyasında yaptığı çalışmalarla anılacak ve yaşayacaktır. Yavuz Çetin’den bize kalan son hatıra olan “Satılık” albümü 12 Kasım 2001 tarihinden itibaren TMC Film Müzik etiketiyle müzik marketlerde yerini aldı.. TMC Film Müzik, ailesi ve yakın arkadaşlarından elde ettiği görsel malzemeler ve firma arşivinde bulunan görüntülerden montaj yaparak “Cherokee”, “Yaşamak İstemem” ve “Oyuncak Dünya” isimli parçalara klip hazırladı.




    !!!Yavuz Çetin!!!




    www. anatolianrock . com sitesinden alıntı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi adenizi -- 1 Şubat 2006 3:51:41 >







  • Bu Virtiöz'e yapılanhaksızlıklar adamı geriyor arkadaş...
    2 albümü var :

    1. İLK
    2. SATILIK

    en güzel şaarkılarııı (bana göre hepsi güzelde neyse sizin için bi kaçtane ayıkliim)


    -Ağlamayı sevmem ben
    -Sahil
    -Dünya (ki bu şarkıyı Propoganda filminde saundtrack olarak kullandılar)
    -Bilmem neden inat ettin
    -O'nun şarkısı
    -Bel beni
    -Cherokee
    -Oyuncak dünya
    -Sadece senin olmak istiyorum
    -Yaşamak istemem
    -İstanbul'a ait

    !!!Yavuz Çetin!!!







    Bilmem neden inat ettim
    Dün gece son defa konuştuk
    Nehirin sonunda buluştuk
    Hiç üzülmüyorum desem yalan olur
    İstediklerin bende yok belki
    Bana şans vermeyi hiç istemedin ki

    Seni tanımak için çok çaba sarfettim
    Başaından vazgeçmeliydim
    Bilmem neden inat ettim

    Senin için dağları aştım
    Bulutları avucuna koydum
    Gülüşünden bir parça istedim...vermedin
    Senin için kendimi aştım
    İnan buna ben bile şaştım
    Herşey bitti dediğinde biraz aptal oldum



    Ağlamayı sevmem
    Ağlamayı sevmem ben
    Kendimi pek üzmem
    Şarkılarla mutluluğu yaşarım ben
    Dünya bana küs olsa
    Kimse benimle konuşmasa
    Bir seven çıkar en sonunda
    Geçmiş için hayıflanmadım
    Gelecek için hayıflanmadım
    Rakı masasında melankoli yazmadım
    Ağlamayı sevmem ben
    Kendimi pek üzmem
    Şarkılarla mutluluğu yaşarım ben
    Hergün yeni bir dert istemem
    İstemem hiç istemem
    Ne olursa olsun bir dert istemem
    İstemem... İstemem... Yeni bir dert istemem! ,




    Bul beni
    Nereye gittiğimi bilmez bir haldeyim
    Kime güveneceğimi bilmez bir haldeyim
    Çok uzaklarda ulaşılmaz bir yerdeyim
    Derdimi kimseye anlatamaz bir haldeyim
    Aklım karmakarışık bulanık hislerim
    Sanki kör oldum görmüyor gözlerim
    Evimden çok uzakta bir yerdeyim
    Geri dönüş yolunu bulamaz bir haldeyim
    Gel de bul beni
    Doğruyu yanlışı kestiremez bir haldeyim
    Herşeye inancımı yitirmiş bir haldeyim
    İyi olmaktan çok uzakta bir yerdeyim
    Yerlerde sürünür güçsüz bir haldeyim
    Gel de bul beni



    Sahil
    Sahil sakin ve sessiz
    Motel ışıkları durgun deniz
    Karşıda bir balıkçı teknesi
    Kırık dökük iskele

    Sıcak günlerin yorgunluğu üzerimde
    Umutsuzluk görünürde
    Henüz batan güneşin özlemi
    Ve bu yalnızlık çekilmez gibi

    Sahil sakin ve sessiz
    Güneş ısıtmıyor artık tenimi
    Sonunda yağmurlar geldi
    Bu kumsaldan göçmek vakti



    Yaşamak istemem
    Bana öğretilen herşey
    Bana önerilen herşey
    Bana dayatılan yaşantı
    İşe yaramaz bir çöplük
    Yarattığınız sistemler
    Kullandığınız yöntemler
    Yaşamak istemem artık aranızda
    Belki de terslik bende
    Yapamadım bu düzende
    Kaçacak delik arar oldum
    Sürüngenler şehrinde
    Eğitilmiş köpekler
    Doymak bilmez maymunlar
    Yaşamak istemem artık aranızda
    Benden bir ruhsuz yaratmayı nasıl başardınız
    Benden bir hissiz yaratmayı nasıl başardınız
    Benden bir uyumsuz yaratmayı nasıl başardınız
    Benden sizden biri yaratmayı nasıl başardınız
    Yaşamak istemem artık aranızda





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi adenizi -- 1 Şubat 2006 3:56:03 >




  • Yavuz hakkında birşeyler yazmak istedim. Onun ölün haberini hürriyet gazetesinden istanbuldan çok uzaklarda elazığ asker hastanesinde yatarken öğrenmiştim.Gözlerim dolu dolu oldu. Aklımdan bir sürü anı geçti.Aynı mahallede Cihangir de oturuyorduk. Eskiden bir kız arkadaşımız vardı Aybeniz onun apartmanında kalıyordu.Ben se sokağın ortasına doğru oturuyordum. Gece camda sigaramı tellendirirken elinde lambalı fender amp. ve stratı ile kemancı yoluna giderken karşılaşırdık.Bazen müsait olurdu gelirdi. Moruk naber derdik birbirimize.Tayfa genelde öyle hitap ederdi kendi içindekilere... Gündüzleri Zuhalde takılırken gelirdi.Mutlaka rahmetliye birşeyler çaldırmak isterdim.Kırmazdı zaten gönlü hep müzikte idi. Müziğin gönlüde ondaydı.
    Evlenirken rahmetlinin ' sadece senin olmak istedim dünyada sadece sana ait olmak.." şarkısı ile imza attım. Bal ayı seyahatinde eşime yavuzu anlattım tanıttım oda benimle ağladı onu tanıdı hiç tanımasada.
    Hala sololarını dinlerken gözlerim doluyor. Eminim cennette Hendrix i bulmuştur ve diğer okey elemanlar ile orada takılmaya devam ediyorlardır..




  • Ben de kendisini çok severdim(ve hala seviyorum)Ama hendrix in yanın da olmasın mümkünse öteki tarafta..
    Ölümünden sonra bir gazetede de okumustum aynı şeyi.çok şaşırmıştım.biri müslüman diğeri malum....
    ve de jimi nin ne şekilde öldüğüde belli.Ben sadece onun cennet te olacağını umuyorum o kadar..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: palabalık

    Yavuz hakkında birşeyler yazmak istedim. Onun ölün haberini hürriyet gazetesinden istanbuldan çok uzaklarda elazığ asker hastanesinde yatarken öğrenmiştim.Gözlerim dolu dolu oldu. Aklımdan bir sürü anı geçti.Aynı mahallede Cihangir de oturuyorduk. Eskiden bir kız arkadaşımız vardı Aybeniz onun apartmanında kalıyordu.Ben se sokağın ortasına doğru oturuyordum. Gece camda sigaramı tellendirirken elinde lambalı fender amp. ve stratı ile kemancı yoluna giderken karşılaşırdık.Bazen müsait olurdu gelirdi. Moruk naber derdik birbirimize.Tayfa genelde öyle hitap ederdi kendi içindekilere... Gündüzleri Zuhalde takılırken gelirdi.Mutlaka rahmetliye birşeyler çaldırmak isterdim.Kırmazdı zaten gönlü hep müzikte idi. Müziğin gönlüde ondaydı.
    Evlenirken rahmetlinin ' sadece senin olmak istedim dünyada sadece sana ait olmak.." şarkısı ile imza attım. Bal ayı seyahatinde eşime yavuzu anlattım tanıttım oda benimle ağladı onu tanıdı hiç tanımasada.
    Hala sololarını dinlerken gözlerim doluyor. Eminim cennette Hendrix i bulmuştur ve diğer okey elemanlar ile orada takılmaya devam ediyorlardır..




    keşke ben de tanısaydım onu :(



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi adenizi -- 16 Kasım 2009; 13:25:26 >




  • hoca jimiye Allah özel bir yetenek vermişti.Oda duyduğu her sesi çalabilme. Neyse öbür tarafa gidildiğnde görürüz kim nerede napıyo
    quote:

    Orjinalden alıntı: skid.row

    Ben de kendisini çok severdim(ve hala seviyorum)Ama hendrix in yanın da olmasın mümkünse öteki tarafta..
    Ölümünden sonra bir gazetede de okumustum aynı şeyi.çok şaşırmıştım.biri müslüman diğeri malum....
    ve de jimi nin ne şekilde öldüğüde belli.Ben sadece onun cennet te olacağını umuyorum o kadar..
  • Altını çızerek söylemiştim ama gene anlamamışsın.Hendrix aşırı doz dan gitti öteye.onu vurgulamaya çalıştım.



    he he heeeee..
  • bence duydugum en anlamli sarki

    yasamak istemem.....

    cok buyuk bir sanatçiydi.cunku yaptigi populer kulture yonelik birsey diildi.o sanatini hissettigi gibi bildigi gibi yapiyordu.

    bence bu guzel baslik altinda polemige girmemek lazimdi ama.yakismadi bence...

    Allah rahmet eylesin.
  • adama yazık ettiler...
  • dinlediğim tek türk şarkıcı/sanatçı'dır.
    mekanı cennettir.
  • CENNETİN ENGÜZEL YERİNDE HEMDE :)
  • Hey gidi günler hey!
    Yavuz Çetinle dayım 1992 yılında Alanyadaki bir barda birlikte program yapardılar.Biraz içe kapanık bir yapısı vardı ama altyapısı olan bir müzisyen olduğunu o zamanlarda bile anlamıştım.Tabi o dönem yaşım 15,rock müzik dinlemeye yeni başlamış birisi olarak canlı canlı dinlediğim Cat Stevens ,Jimi Hendrix,Pink Floyd coverları özellikle another brick in the wall gitar solo atışmaları her gece dinlemekten çok büyük zevk aldığım anlardı
    Saygıyla anıyoruz....

  • Yavuz Çetin Band

    !!!Yavuz Çetin!!!






    Gösterim Hakkında;

    Akbank Kısa Film Festivali '08

    Salon : Akbank Sanat Beyoğlu [İstiklal Cad. Zambak Sok. No:1 34435 Beyoğlu-İstanbul]
    Tarih : 15.12.2008
    Gös. Zamanı : 20:30

    BU ETKİNLİK ÜCRETSİZDİR!


    Yönetmen: Gizem Ertürk


    Görüntü Yönetmeni: Sabri Ümit Demir

    Yapımcı: Gizem Ertürk, Sabri Ümit Demir
    Kurgu: Sabri Ümit Demir

    Müzik: Yavuz Çetin, Erkan Oğur

    Sinopsis:
    Ülkemizin ilk blues gitaristi olan Yavuz Çetin, popüler kültürden uzak yaşamayı tercih ettiği için yıllar yılı maddi sorunlar yaşamıştır. Yavuz Çetin 2001 yılında boğaz köprüsünden atlayarak intihar etmiştir. Ancak belgesel intiharına değil müzisyenliğine odaklıdır ve müzisyenin eşi, oğlu, müzisyen yakın dostlarıyla onu anmak ve geleceğe bir iz bırakmak adına yapılmıştır.


    !!!Yavuz Çetin!!!




  • Vay be, Kaç yıl geçmiş aradan...
  • cherokee

    müthiş bir gitarist.






  • Uzun zamandır dinlemiyordum aklıma geldi youtubedede bir kaç canlı videosunu buldum batu mutlugil eklemiş koymak istedim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: palabalık

    Yavuz hakkında birşeyler yazmak istedim. Onun ölün haberini hürriyet gazetesinden istanbuldan çok uzaklarda elazığ asker hastanesinde yatarken öğrenmiştim.Gözlerim dolu dolu oldu. Aklımdan bir sürü anı geçti.Aynı mahallede Cihangir de oturuyorduk. Eskiden bir kız arkadaşımız vardı Aybeniz onun apartmanında kalıyordu.Ben se sokağın ortasına doğru oturuyordum. Gece camda sigaramı tellendirirken elinde lambalı fender amp. ve stratı ile kemancı yoluna giderken karşılaşırdık.Bazen müsait olurdu gelirdi. Moruk naber derdik birbirimize.Tayfa genelde öyle hitap ederdi kendi içindekilere... Gündüzleri Zuhalde takılırken gelirdi.Mutlaka rahmetliye birşeyler çaldırmak isterdim.Kırmazdı zaten gönlü hep müzikte idi. Müziğin gönlüde ondaydı.
    Evlenirken rahmetlinin ' sadece senin olmak istedim dünyada sadece sana ait olmak.." şarkısı ile imza attım. Bal ayı seyahatinde eşime yavuzu anlattım tanıttım oda benimle ağladı onu tanıdı hiç tanımasada.
    Hala sololarını dinlerken gözlerim doluyor. Eminim cennette Hendrix i bulmuştur ve diğer okey elemanlar ile orada takılmaya devam ediyorlardır..


    Ben de Yavuz abi ile ilgili birşeyler yazmak istiyorum...
    Marmara Üniversitesi'nde dayınım en yakın arkadaşlarından biriydi.Okul çıkışlarında anneannemi arardı , anne ben Yavuz'la Kadıköy'e gidiyorum çıkışta beni merak etme derdi.Kardeş gibiydiler...Bilardoda aralarında ciddi bir rekabet vardı.Rex'in oradaki bilardo salonunda sık sık kozlarını paylaşırlardı
    Benim küçüklüğüm anneannemlerin yanında , dayımla birlikte geçti.Sık sık Yavuz abi dayımla birlikte eve gelirdi , oturur sohbet ederlerdi.Yavuz abinin gözlerinde ışık insana güven verirdi.Dayımla aynı dönemlerde eşleriyle boşanmışlardı,dert ortağıydılar.İkisi de acı çekiyordu...
    Bir kere dayımla beraber onun Kadıköy'deki evine gitmiştik.Bana yünden yapılmış mavi ponponlar vermişti , bunları eline aldığında beni hatırla demişti
    O elinden hiç düşmediği Gün batımı rengi Stratocaster'ını amfiye bağlayıp , amfiyi ayarlarken ona büyük bir hayranlıkla bakardım.Bir gün bunu ben de yapacağım derdim.Eğer ki 10 yıldır elektrogitar ile iç içeysem , bundaki en büyük pay Yavuz abimindir...

    Hiç kimse böyle birşey olacağına ihtimal vermezdi.Her zaman güleryüzüyle ortama ışık saçardı...
    Hayata herkesin bakamadığı bir açıdan bakardı.Tam bir tüketim karşıtıydı.Yeni bir araba alabilecek gücü olmasına rağmen , 76 model eski bir Pevgeot ile gezerdi.Arabası sık sık sanayiye uğrardı , onu defalarca yolda bırakırdı.Ama o herşeye rağmen ''Arabamı seviyorum'' derdi.İçinde sadece insan sevgisi vardı Yavuz abimin...

    Vefat haberini aldığımız o acı günü hiç unutamıyorum.Akşam üzeriydi.Anneannem sofra hazırlıyordu.Yemekten sonra dayımla beraber lunaparka gidecektik.Birden telefon çaldı.Ben de her zaman yaptığım şeyi yaptım ve pararelden dinledim...
    Bir adam sesi titreyerek aynen şöyle dedi ; ''Teoman fazla konuşamıcam abicim.Hemen Boğaz köprüsüne gelmen lazım...''
    Dayım telefonu kapattı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı.Dayımı ilk kez o şekilde ağlarken görmüştüm...

    İnanın o günlere geri dönebilmeyi çok isterdim.Yavuz abi ile 10 dakika karşılıklı gitar çalmak için sahip olduğum her şeyi feda edebilirdim...




  • Evet iyi hatırlıyorum 15 ağustostada başka bir yavuz çetin konusundada anlatmıştın.Ben hiç göremedim hiç canlı dinleme fırsatım olmadı o hayata veda ettiğinde 11-12 yaşındaydım müziğe pek ilgim yoktu.İlerki zamanlarda tanıdım yavuz çetini şarkılarını dinledim ekşi sözlükden tanıdıklarının yazılarını okuyarak çok sevmiştim yavuz çetini benimde gitar çalmama başlama nedenlerimdendir yavuz çetin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kelberTh -- 29 Kasım 2009; 0:11:15 >
  • hadi neyse bende editledim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mister No -- 29 Kasım 2009; 0:55:08 >
    • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız