Şimdi Ara

Doğa Yasaları üzerine...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
113
Cevap
0
Favori
2.675
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Buradaki tartışmaların yarısını oluşturan

    evrim&yaratılış konularını da içerecek şekilde bir sitede yazdıklarımı buraya alıntılamayı uygun gördüm:


    quote:



    Bu teori, yaşamın Yaratıcı bir Aklın eseri olduğunu söylemekle, ilahi dinler tarafından binlerce yıldır öğretilen "yaşamı Tanrı yarattı" hükmünü doğrulamış, en azından ona çok paralel bir şey söylemiş oluyor.

    diyorsunuz. bunu "god of the gaps" ten bahsettiğiniz makalenizdeki görüşleriniz ile birleştirince şöyle bir sonuca ulaşabiliriz sanırım: "eğer tüm boşlukları doldurursak, yani tüm olguları doğa yasalarıyla açıklarsak, bu tanrının evrene müdahale etmediğini gösterir"

    bence bu görüş temelden yanlış, çünkü bir olayın bilimsel olarak açıklanması onun tanrının kontrolü dışında olduğunu göstermez. mesela elma yere düştüğünde "yerçekimi kuvveti düşürdü ya da Tanrı düşürdü" şeklinde bir seçim yapmak zorunda değiliz. Zira yerçekimi yasası da Allah'ın kanunudur(sünnetullah). Benim inancıma göre tüm fizik kanunları Allah'ın iradesiyle kaimdir, Allah yaratmayı bir an bile kesse evren yokolur..

    aslına bakarsanız, Allah inancı olan bir insan için "müdahale ve tesadüf" kelimeleri de yersiz. Zira Allah evrenin dışından ara-sıra müdahale eden bir varlık değil, aksine "herşeyi, herzaman" kontrolü altında tutan bir varlıktır. Bu açıdan baktığımızda "tesadüf" kelimesi de Allah'a inanan biri için yersizdir.

    Devam edelim: nedir evrim teorisi: "rastgele olayların doğa yasalarının biçimlendirmesiyle canlıları geliştirmesi"
    rastgele olay: bir inanan için Allahın iradesiyle öyle rastgelmiştir.
    doğa yasaları:zaten Allah'ın yasaları.

    Yani aslında evrim teorisi "inananlar" için bir sorun teşkil etmiyor, nasıl depremin sebebinin fay hatları olması kader inancımızı sarsmıyorsa..



    quote:

    Sayın Müzmin Anonim,

    'Allah evrene selektif mudahale etmez' dersek daha dogru olur galiba.

    diyorsunuz, kelime hazinem sizinki kadar zengin olmadığı için dilimize yeni girdiğini sandığım "selektif" kelimesinin ingilizce "selection" sözcüğünden geldiğini varsayarak cümlenizi:

    "Allah'ın ististinası yoktur, fiilleri geneldir" şeklinde anlıyorum...

    sizin felsefi düşüncenizi bilemem ama islami açıdan bu önerme yanlış, mucizeler mesela sünnetullahın(fizik kanunları) bir istisnasıdır, ateş "genelde" yakar ama hz. ibrahimi yakmamıştır.

    yani benim açımdan (Allah'ın iradesiyle) bir velinin elmayı havada tutabilmesi olasıdır...

    bu açıdan bakarsak "canlılığın yaratılışında" da aynı şekilde bir istisna olmuş (doğa yasaları açısından) , yani türler birden yaratılmış olamaz mı? Olabilir...

    Fakat benim savunduğum temel tez "evrim teorisi ile Allah inancı çelişmez" idi.

    Yani "evrim yoluyla" da yaratmış olabilir.

    muhtemelen benim 2 şıkkı da olası görmem konu hakkındaki bilgisizliğime işarettir...

    Saygılar...


    quote:

    Esra Hanım,

    Fakat Darwinist teoride böyle bir "yönlendirilmiş evrim" kast edilmiyor. Bugün Darwinizm'in önde gelen kuramcılarına bakarsınız hepsinin ateist olduğunu ve "evrim tamamen rastlantısal bir süreçtir" diye ısrarla belirttiklerini görürsünüz.

    şeklinde Mustafa Akyol'dan alıntılamışsınız.

    Aslında benim karşı çıktığım yaklaşım tam olarak da buydu.

    Ben "yönlendirilmiş" olmasa da, yani olağan dışı "müdahaleler" olmasa da, ilk yazımda verdiğim "rastgele olayların(kör tesadüf) doğa yasalarının biçimlendirmesiyle canlıları geliştirmesi" şeklinde tanımlanan evrim teorisinin de Allah inancı ile çelişmeyeceğini savunuyorum.

    Bunun sebeplerini yukarıda açıklamaya çalıştım. Elma örneğine dönersek: "Elma Tanrı nın iradesiyle buraya düştü" dememiz, elmanın "yerçekimi kuvvetiyle düşüşünü" Tanrının yönlendirdiği, Tanrı nın bu olaya "müdahale" ettiği anlamına gelmez. Zira bu anlayış "evrenin dışında ara-sıra müdahale eden Tanrı" fikrine daha uygundur, Bir müslüman için zaten Tanrı'nın kontrolü, iradesi dışında herhangi birşey yoktur.

    Evrim Kuramcılarının bir kısmının teoriden ne anladıkları veya teoriyi nasıl ateistliklerine gerekçe gösterdikleri ise bir anlam ifade etmez, Bugün dünyada bilimin önemli bir kısmını ateistler üretiyor ve onların bilimden dinsizliklerine pay çıkarmaları, bizim onların bilimsel üretimlerine karşı çıkmamızı gerektirmiyor.

    Peki, "Darwinizme" karşı çıkalım ama "evrim teorisine" karşı çıkmamız için "Allah inancından kaynaklanan" herhangi bir sebep yok.

    Saygılar...



    quote:



    "doğa yasaları" derken ben şu an sahip olduğumuz modelleri değil maddenin tabi olduğu kanunları kastediyorum, bunu vurgulamak için 2. cevabımda "(mutlak anlamda)" diye belirttim. Bu açıklamadan sonra yazdıklarımın sizin için biraz daha anlam kazanacağını tahmin ediyorum.



    quote:


    Sayın Müzmin Anonim,

    Bendeniz (mutlak anlamda) maddenin tabi olduğu bazı kanunlar olduğuna inanıyorum. Fakat şöyle anlamayın lütfen, Allah doğayı bu kanunlar ile birlikte yaratmış(saati kurmuş), sonra da ara-sıra müdahale ediyor.Aksine ben doğa kanunlarının Allah'ın iradesiyle kaim olduğuna inanıyorum. 2. kez yazdığım bu cümleyi açarsak: Allah sürekli öyle davrandığı* için süreklilik gözlemliyoruz. Ateş yaktı, ateş yaktı, ateş yaktı... Sonuç:ateş yakar. Aslında bu sonuç eksik, yangının (mutlak anlamda) sebebi ateş değil, Allah'ın (adetini bozmayarak) bu sefer de öyle dilemesidir(yakmasıdır).

    Cunku, bir istisna yapmak zorunda kalmasi (ya da ihtiyaci duymasi), Yaraticinin temel tasariminda hata yaptigi (ya da, eksik tasarladigi) anlamina gelir.

    diyorsunuz.Yukarıda bahsettiğim perspektiften bu cümlenize baktığımda ayrışma noktamızı şöyle gözlemliyorum: Siz evren-kanun tasarımını statik olarak görüyorsunuz, başta bir tasarım yapılmış(saat kurulmuş) devam ediyor. Bense dinamik... Allah'ın her an herşeyi yaratmakta olduğuna inanıyorum.Yani aslında kanun ların müstakil bir varlığı yok.

    Dolayısıyla mucizeleri "yaratıcı'nın temel tasarımda yaptığı hata" olarak değil, Yaratıcının bir hikmete binaen süregelenden farklı davranması olarak anlıyorum.

    Yani elma Allah düşüregeldiği için düşmekte, eğer Allah bir hikmete binaen süregelenden farklı davranırsa elma düşmeyecektir.

    Çıkış noktamıza dönersek: Allah canlıları mucizevi bir şekilde mi yaratmıştır? Yoksa doğa kanunları çerçevesinde yaratmıştır? Tercüme edersek: Allah canlıları yaratırken adet olduğu üzere(sünnetullah) mi davranmıştır? Yoksa bir hikmete binaen farklı bir şekilde mi? Her ikisi de olabilir...

    Evrim yoluyla yaratmanin sorunu var.. O da, ilk olanin 'ne'den evirilmis oldugu sorusu ile baslar.. O yuzden 'Sen ol dersin ve olur' daha tutarli gorunuyor.. Ondan sonrasini evrime birakmakta, ben, bir sorun goremiyorum..

    demiştiniz. Ben evrim yoluyla yaratmayı da, mucizevi bir şekilde yaratmayı da, "ol der ve olur" kaidesiyle uyumlu görüyorum. Yani evrim mi yoksa "ol der ve olur" mu şeklinde 2 alternatif yok benim için. Neden böyle anladığımı ise yukarıda anlatmaya çalıştım.

    Saygılar...

    *:Aslında "davranmak" kelimesini Allah için kullanmak istemiyordum ama yerine başka bir kelime bulamadım. Türkçemin yetersizliğini bağışlayın lütfen,Siz uygun bir kelime okuyunuz mümkünse orada.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 4 Ocak 2006 16:10:37 >







  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    ben bir müslüman olarak Allah'ın canlılığı evrim yoluyla yaratmasını olası görüyorum,

    fakat evrim teorisi ve dini yönü hakkında yeterli bilgim olmadığı için net bir fikrim yok...



    Gözlerden asla kaçmaması gereken bir gerçek, evrim teorisi-yaratılış tartışmasında temel meselenin "tesadüf" iddiasında odaklanmış olmasıdır. Evrim teorisini savunanlar, canlılığın bir tesadüfler zinciri ile oluştuğu iddiasındadırlar. Darwin'in yazılarının özü budur ve onu izleyen tüm evrimciler aynı iddiayı korumaktadır. Evrim teorisinin varlık amacı bu iddiadır.

    Aynı zamanda evrim teorisinin saçmalığı da bu iddiadan kaynaklanmaktadır, çünkü bilim doğada "tesadüfün" değil "tasarımın" hakim olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, bir insan "tesadüf" iddiasını kabul etmedikten, canlıların Allah tarafından yaratıldığını tasdik ettikten sonra, temelde doğru bir anlayışa kavuşmuş olur.

    Yaratılış gerçeğini kavradıktan sonra ise, bir insanın yapması gereken, "yaratılışın nasıl bir sistemle olduğunu" anlamaya çalışmaktır. Bunun için önünde iki kaynak vardır:

    1) Bilimsel kanıtlar, özellikle de canlıların dünya üzerinde nasıl bir formda çıktıklarını gösteren fosil kayıtları.

    2) Kuran'da bu konuda verilen İlahi bilgiler.

    İşte "evrimci yaratılış" tezi, bu iki kaynak açısından da hatalıdır. Ne bilimsel bulgular canlı türlerinin birbirine dönüştüğünü göstermektedir, ne de Kuran ayetlerinde yaratılışın bu şekilde olduğuna dair bir ifade vardır. Aksine, fosil kayıtları farklı canlı gruplarının yeryüzünde aniden ve özgün yapılarıyla belirdiklerini göstermektedir. Kuran ayetleri ise, canlıların Allah tarafından metafizik bir biçimde, tek bir "Ol" emriyle yaratıldığını haber vermektedir.




  • yani diyorsun ki, her doğa kanunu zaten Allahın kontrolündedir, Kanunları Allah koyar, yaratılış esnasında olduğu gibi yeri geldiği zaman farklı bir doğa kanunu uygulayabilir, bunu kimse sorgulayamaz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    yani diyorsun ki her doğa kanunu zaten Allahın kontrolündedir, Kanunları Allah koyar, yaratılış esnasında olduğu gibi yeri geldiği zaman farklı bir doğa kanunu uygulayabilir, bunu kimse sorgulayamaz.


    Allah doğada ikide bir fikrini değiştiren biri değildir.
    "Yeri geldiği zaman farklı bir doğa kanunu uygula"maz.
    Allah "Kendi adetini kendisi dahi asla değiştirmez". Buna "adetullah" denmiştir.
    Bu O'nun, Evren'i bilinebilen ve saptanabilecek olan kanunlarla başlangıçta yaratması ve yönetmesi
    Ve koyduğu yasaları kendisinin dahi belli bir vakte kadar (Belki de sonsuz) değiştirmemesini ifade eder.
    O yüzden Cenab-ı hak bize göre tesadüfi görünen ve ama Yüce Zatına göre kasıtla çizilen
    Bir tekamül altında canlıları yarata geliyorsa zaten bu onun murad ettiği yaratılış biçimi demektir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    ben bir müslüman olarak Allah'ın canlılığı evrim yoluyla yaratmasını olası görüyorum,

    fakat evrim teorisi ve dini yönü hakkında yeterli bilgim olmadığı için net bir fikrim yok...




    Üçüncü bir grup ise, materyalist telkin ve propagandalar sonucuda evrim teorisini bilimsel bir gerçek zanneden ve bu teori ile Allah'a iman arasında bir "orta yol" arayan inançlı insanlardır. Bu kişiler, Darwinizm'in canlılığın kökeni hakkındaki senaryosunu aynen kabul etmekte, ancak bu senaryonun Allah'ın kontrolünde olduğunu savunarak, evrim teorisi ile inanç arasında bir "uzlaşma" sağlamaya çalışmaktadırlar.


    Ancak bu üç farklı bakış açısı da yanlıştır. Ne bu teoriyi bilimsel bir gerçek gibi lanse etmek, ne önemsiz gibi göstermek, ne de bu teoriyi "dine uygun" hale getirmeye çalışmak akılcı değildir.


    evrim teorisi ideolojik arka planı olan, ateizmi sağlamlaştırmak ve temellendirmek amacıyla ortaya atılmış ve materyalist düşünceye sahip çevreler tarafından şiddetle sahiplenilmiş din dışı bir düşüncedir. Materyalist felsefe üzerine bina edilmiştir ve dünya üzerindeki olayları yorumlayışı da "materyalistçe"dir. Charles Darwin tarafından ortaya atıldığından bu yana insanlığa çatışma, sömürü, savaş ve dejenerasyondan başka bir şey getirmemiştir. Bu nedenle konunun önemini iyi kavramak ve bu düşünceye karşı ciddi bir fikri mücadele yürütmek gerekmektedir.

    hiçbir bilimsel dayanağı olmayan Darwinizm'in, asıl olarak dini hedef alan bir teori olduğudur. Dolayısıyla Müslümanların bu teoriyi hafife almalarının, önemsiz kabul etmelerinin ve bu teoriyle fikri bir mücadele yürütülmesini gereksiz görmelerinin sakıncalarına dikkat çekmek lazım.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    ben bir müslüman olarak Allah'ın canlılığı evrim yoluyla yaratmasını olası görüyorum,

    fakat evrim teorisi ve dini yönü hakkında yeterli bilgim olmadığı için net bir fikrim yok...




    Evrim teorisi gibi ideolojik anlam ifade eden ve İslam dininin gerçekleriyle çelişen bir teoriyi savunmak, inanç sahibi bir kişinin şiddetle kaçınması gereken bir durumdur. Belki böyle bir tutumun nedeni, bu teorinin bugüne kadar insanlığa getirdiği belalardan, dine düşmanlık besleyen çevrelerin bu teoriyi sahiplendiğinden, bu teorinin yaratılış gerçeğini kesin olarak reddettiğinden habersiz olmak olabilir. Bu durumdaki bir Müslümanın, hakkında bilgi sahibi olmadığı bu konunun peşinden gitmekten şiddetle sakınması şarttır. Çünkü bu, Allah'ın iman edenlere bir emridir. Kuran'da şu şekilde buyrulmaktadır:

    " Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur. " (İsra Suresi, 36)



    Örnek Müslüman tavrı ise, bir konuyu samimiyetle araştırmak, öğrenmek ve ona göre davranmaktır:

    ... İşte (Allah'a) teslim olanlar, artık onlar 'gerçeği ve doğruyu' araştırıp-bulanlardır. (Cin Suresi, 14)



    Müslüman evrimcilerin de yukarıdaki ayetlerde bildirilen emir gereği, evrim teorisi üzerinde dikkatle düşünüp, daha sonra kapsamlı bir araştırma yapmaları ve vicdanlarının sesini dinleyerek karar vermeleri gerekir. "



    Kuran Darwinizmi yalanlıyor " kitabı, bu konuda yol göstermek ve yardımcı olmak için kaynak bir eser. aşağıdaki linkten TüM DETAYLARIYLA okuyabilirisniz..
    http://www.harunyahya.org/imani/yalanliyor/yalanliyor.html




  • evet bir gün bu topic e cevap verileceğini hissediyordum

    @can32
    bu topic e herhangi bir şey copy-paste etmemeni rica ediyorum, merak etme binlerce sayfa Harun Yahya okumuşluğum vardır...
    "yeterli bilgim yok" sözü göreceli yazılmıştır..
    yeterli bilgimin olmayacağını bilecek kadar bilgim var, bu haliyle bile sizin bildiklerinizin onlarca katı edeceğine eminim...

    @kaotika
    evet beni doğru anlamışsın, iletişim ne güzel bi şey...

    @was
    hocam ben senle aynı fikirde değilim,
    bence Allah doğa kanunlarını (ki aslında kendisinin iradesi nin yansımasıdır) anlık ya da sürekli olarak değiştirebilir.

    Elbetteki Tanrı'nın değişmez "adet" leri de vardır...
    Bu konu biraz başka...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 28 Ocak 2006 21:54:10 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Vese sen cehennemi ne zaman gördün?
  • quote:

    @was
    hocam ben senle aynı fikirde değilim,
    bence Allah doğa kanunlarını (ki aslında kendisinin iradesi nin yansımasıdır) anlık ya da sürekli olarak değiştirebilir.

    Elbetteki Tanrı'nın değişmez "adet" leri de vardır...
    Bu konu biraz başka...



    Fakat hikmeti gereği istikrar vermiştir.Bu da onun tercihidir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500
    Vese sen cehennemi ne zaman gördün?


    yaw ne biliym geçen kendimi öyle bir halet-i ruhiye de hissettim...

    quote:

    Fakat hikmeti gereği istikrar vermiştir.Bu da onun tercihidir.


    peki siz ayın ikiye yarılması vb. mucizeleri nasıl açıklıyorsunuz..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 29 Ocak 2006 0:37:44 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    quote:

    Fakat hikmeti gereği istikrar vermiştir.Bu da onun tercihidir.

    peki siz ayın ikiye yarılması vb. mucizeleri nasıl açıklıyorsunuz..


    Mucizeler, akraba ziyareti ve sadaka ile belaların def'inden başka istisnasını duymadım.
  • vese;

    quote:

    peki siz ayın ikiye yarılması vb. mucizeleri nasıl açıklıyorsunuz..



    Seni anladım...nedir senden çektiğim benim...balküpü mü?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: akarahmet
    vese;
    quote:

    peki siz ayın ikiye yarılması vb. mucizeleri nasıl açıklıyorsunuz..

    Seni anladım...nedir senden çektiğim benim...balküpü mü?


    yani ne diyorsun?
    anlayamadım
  • Adetullah her zaman için geçerliliğini korur ama Allah'ın koyduğu kanun onu sınırlayamaz. O dilediğini yapar. Mucizelerdeki hikmetlerden biri de budur.
  • Vese; istifade vesilesi oldunuz, doğru söylüyosunuz ,diyorum.
  • evrım teorısı canlılıgın varolusunu ve gelısımını tesaduflerle acıklamaz kı???
    evrım teorısı cok gelıstı arkadaslar, artık 1800 lerın sonlarındakı darwının ıkı kıtabından ıbaret degıl, o kadar basıt olsaydı keske ...

    ama asıl ılgınc olan sey, bence, ınsanın yasamın kokenını anlama cabalarına neden bu kadar karsı cıkma ıhtıyacı hıssedıyorsunuz kı?
    yanı bu bır ınanc sonucta, ınanmakta ozgursunuz ve kımsenın ıtırazı yok ve olamaz.
    ve kımse sızden tanrının varlıgını ıspatlayın demıyor kı???
    mucızelerı ıspatlayın denmıyor..bu sadece bır ınanc sonucta...

    bır ınanc meselesını -kı hak verırım ınsanın olum karsısında gelıstırdıgı savunma mekanızmasıdır ve herkeste herhangı bır seye karsı ınanc vardır-
    bılımsel bır olgunun karsısına koyuyorsunuz?
    cok ayrı seyler bunlar...
  • quote:

    evrım teorısı canlılıgın varolusunu ve gelısımını tesaduflerle acıklamaz kı???
    evrım teorısı cok gelıstı arkadaslar, artık 1800 lerın sonlarındakı darwının ıkı kıtabından ıbaret degıl, o kadar basıt olsaydı keske ...


    hadi biz Kur an ve Peygamberlerin sözlerine istinaden insanların hayvanlardan gelmediklerini öne sürüyoruz ...

    evrimde ise pek çok şeyin maddi temeli yok sadece yorum ...

    inekten balina

    kurttan yunus olduğunu bile iddia edebiliyorlar ...

    hele evrime dair mikro düzeyde cevaplar bile pek çok insanı tatmin etmemektedir ...

    mesela:

    bir canlının sürüngen iken nasıl memeli olduğuna dair bir izah göremedim ben.

    bir sürüngen neden memeli olsun?

    memeli olurken hangi aşamalardan geçti?

    yarı memeli yarı sürüngen olan bir canlı zayıf bir canlı olacağı için hemen eleneceğinden bu geçiş nasıl sağlandı gibi sorular ve buna benzer nice sorular cevapsız kaldığı müddetçe evrim tartışılmaya devam edecek ve belkide bir gün tozlu raflarda kalacaktır ...

    ayrıca burada evrim defaaten tartışıldı ve netice elde edilemedi ...

    ben hala olmadığına ısrar ederken evrimi savunan arkadaşlar da olduğunda ısrarcı ...

    bilimsel veriler tartışılmazdır ama evrimin temelinde yeterli miktarda bilimsel veri olmadığı boşluklarında yorumlar ile doldurulduğu evrimi değil de olmadığını destekleyen pek çok veri olduğundan dolayı evrim bu handikaplarına aşamayacağından teori ne kadar evrim geçirse de kabul görmeyecek belkide vardığı son nokta her türün teker teker dünyada varolduğu gerçeğini kabul etmek olacaktır ...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neptunus

    evrım teorısı canlılıgın varolusunu ve gelısımını tesaduflerle acıklamaz kı???
    evrım teorısı cok gelıstı arkadaslar, artık 1800 lerın sonlarındakı darwının ıkı kıtabından ıbaret degıl, o kadar basıt olsaydı keske ...

    ama asıl ılgınc olan sey, bence, ınsanın yasamın kokenını anlama cabalarına neden bu kadar karsı cıkma ıhtıyacı hıssedıyorsunuz kı?
    yanı bu bır ınanc sonucta, ınanmakta ozgursunuz ve kımsenın ıtırazı yok ve olamaz.
    ve kımse sızden tanrının varlıgını ıspatlayın demıyor kı???
    mucızelerı ıspatlayın denmıyor..bu sadece bır ınanc sonucta...

    bır ınanc meselesını -kı hak verırım ınsanın olum karsısında gelıstırdıgı savunma mekanızmasıdır ve herkeste herhangı bır seye karsı ınanc vardır-
    bılımsel bır olgunun karsısına koyuyorsunuz?
    cok ayrı seyler bunlar...






    evet arkadaşım haklısın.
    ben bugün okudukça edindiğim fikirden her geçen gün daha da çok emin oluyorum.canlılar arasındaki bağlantı o kadar ilginç ki mutlaka bağlantıları var.örneğin eskiden fosil olduğu sanılan bir balık okyanusun dibinde bir mağarada yakalandı.bugünkü balıklara göre çok ilkel.bazı balıklar var ki tam bir deniz-kara adaptasyon örneği.çünkü adam suda solungaç solunumu yapıyor ama aynı zamanda suyun dışında akiciğer solunumuna geçiyor.yani bu konu bir iki örnekle sınırlandırılacak kadar basir değil.inanın bana bir kaç ay alın elinize biyoloji kitaplarını okuyun sırayla tohumlu-tohumsuz bitkiler ve omurgalı-omurgasızlar biyolojisi ve bütün bu bilgileri aldığınız an bırakın başkalarının yorumlarını kendiniz yorum yapın.canlıların arasındaki evrimsel mekanizmayı görememeniz imkansız gibi bir şey.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neptunus

    evrım teorısı canlılıgın varolusunu ve gelısımını tesaduflerle acıklamaz kı???
    evrım teorısı cok gelıstı arkadaslar, artık 1800 lerın sonlarındakı darwının ıkı kıtabından ıbaret degıl, o kadar basıt olsaydı keske ...

    ama asıl ılgınc olan sey, bence, ınsanın yasamın kokenını anlama cabalarına neden bu kadar karsı cıkma ıhtıyacı hıssedıyorsunuz kı?
    yanı bu bır ınanc sonucta, ınanmakta ozgursunuz ve kımsenın ıtırazı yok ve olamaz.
    ve kımse sızden tanrının varlıgını ıspatlayın demıyor kı???
    mucızelerı ıspatlayın denmıyor..bu sadece bır ınanc sonucta...

    bır ınanc meselesını -kı hak verırım ınsanın olum karsısında gelıstırdıgı savunma mekanızmasıdır ve herkeste herhangı bır seye karsı ınanc vardır-
    bılımsel bır olgunun karsısına koyuyorsunuz?
    cok ayrı seyler bunlar...




    Tamamen hak veriyorum. İnanç başka bir alan bilim başka bir alandır. Bilimin en önemli özelliği "yanlışlanabilir" olmasıdır. Hiç bir teori "kesin doğru" olduğunu iddia etmez. O yüzden bilimle inançları aynı teraziye koyup birlikte tartmak çok gereksiz. Bilim, doğayı anlamaya çalışır herşeyden önce, lütfen bunu unutmayın.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nofrost

    evet arkadaşım haklısın.
    ben bugün okudukça edindiğim fikirden her geçen gün daha da çok emin oluyorum.canlılar arasındaki bağlantı o kadar ilginç ki mutlaka bağlantıları var.örneğin eskiden fosil olduğu sanılan bir balık okyanusun dibinde bir mağarada yakalandı.bugünkü balıklara göre çok ilkel.bazı balıklar var ki tam bir deniz-kara adaptasyon örneği.çünkü adam suda solungaç solunumu yapıyor ama aynı zamanda suyun dışında akiciğer solunumuna geçiyor.yani bu konu bir iki örnekle sınırlandırılacak kadar basir değil.inanın bana bir kaç ay alın elinize biyoloji kitaplarını okuyun sırayla tohumlu-tohumsuz bitkiler ve omurgalı-omurgasızlar biyolojisi ve bütün bu bilgileri aldığınız an bırakın başkalarının yorumlarını kendiniz yorum yapın.canlıların arasındaki evrimsel mekanizmayı görememeniz imkansız gibi bir şey.



    bana sürüngenden memeliye geçişi açıklayabilir misin ?

    canlıların arasında elbette ki benzerlik var ancak bu birbirinden evrildikleri anlamına mı gelir ?

    balina nasıl inekten yunus nasıl kurttan insan nasıl maymundan evrilebilir ...

    bunu mikro düzeyde açıklayabilecek olanlar buraya gelsin ...

    ///

    eline al onbin tane murat 134

    başına da koy rastgele insanlar ve onlardan bunları değiştirerek ferrari yapmasını iste ...

    deneme sayısını bir türden diğer türe geçiş yapabilecek kadar murat 134 de dene ...

    mesela murat 134 maymun ferrari insan olsun ...

    takribi 10 000 nesil sonra maymunun atası insan oldu ise sen de 10 000 tane murat 134 ile yapacağın ufak değişikliklerle ferrari elde edebilirsin !!!

    yap da bize de göster ...

    ne de olsa insan gibi bir canlı rastgele müdahalelerle bu hale gelebiliyorsa ondan daha basit yapısı olan FERRARİler dahi sıradan işçiler tarafında icad edilebilir değil mi?


    bunları yapıktan sonra yorumlarına devam et ...




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.