Şimdi Ara

EURO DİESEL Mİ?? NORMAL DİESEL Mİ???? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
241
Cevap
0
Favori
17.901
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • kaç KM de o dediğin olay oluyo bilader.
    bizim araçlar sanırım 7500 10 000 gibi bakıma giriyo.
    Burda motorin iyidir gibi savunmuyorum ama EURO dizel kullanmak önemli motorun ömrü açısından.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Reanimate


    quote:

    Orjinalden alıntı: TRCaPiTaL

    quote:

    Orjinalden alıntı: Reanimate
    eet fark olmaz ama EURO dizel daha çevrecidir daha temizdir motor daha temiz kalır ve motorun daha uzun ömürlü olur.


    Hem fark olmaz diyorsun hem de motor temiz kalır, daha uzun ömürlü olur diyorsun. EeE beklentimiz başka ne olabilir ki sanki "Eurodizel bize hayatın anlamını anlat" diyoruz



    ben performans açısından kastetttim koçum yaş kaç


    arkadaşlar motor uzmanı diyemem ama ben 1980 den beri bu araba merakımdan dolayı yazılan yazıları okurum , makine müdendisi olarak da sizlere detaylı yanıt verebilirm ama bir konu beni üzüyor.Belki bu internet işinde chat yapanlar 2 kelime yazıp 2 kelime yanıt istiyorlar gibi geliyor Belki de yazılanları okumak bıktırıyor insanı Ama bu bilgi birikimi denilen şey okumakla tartışmakla ,denemekle ve yaşayarak öğreniliyor.Insan bazı seyleri yanlış bilebilir önemli değil fakat düzeltmesi cok önemlidir.Trcapital arkadaşımızı kısa zaman içinde okudugum kadarıyla kendini iyi yetiştirmekte , yazıları bilimsel metodlara uygun bu ultra dizel konusundada geçerli ve doğru yazılar yazmış ben de 2 satır ek yaptım ona .Kısaca yazılara açıklamalara zaman ayırın derim.sonuçta bedava ,zaman harcanmış ve doyurucu bilgiler çogu
    Evet reanimate (arkadaş ,kardaş gibi şeylerden hoşlanmadıgım için kusura bakma) performanse ultra dizelde yüksek ben denedim son hızın 10-20 km değişiyor yani 180 yapan aracın 200 yapabiliyor .Birde bu hıza çıkma süresi farkediyor .Ölçemedim ama hislerime güveniyorum,istersen dene ancak bir depo harcadıktan sonra denemezsen yanlış yargıya varabilirsin.Bir de benim başıma geldi normal dizel kullanırsan hava 0 derecelere yakınsa yüksek hızlarda 180 de benim araç hata moduna geçti ve turbodevreden çıktı gece yarısı ,ben de 250 km ankaraya kadar aracı böyle sürünerek ankaraya getirebildim 3000 deviri kesinlikle geçmedi araç .servise götürdüm beynini okudular sıfırladılar mazottan dediler .O günden beri denemek için bile olsa aracıma normal mazot koymuyorum .AAldıgım mazot da güvenilir shell ağaçlı tesislerinin mazotuydu .Sorun düşük hızlarda meydana gelmeyebilir ama yüksek süratlarde ve soguk havada yakıt katılasıyor ve enjektör püskürtme yapamadıgı için performance azalmakta ve arıza moduna geçip araç kendini korumaya alıyor.Bilgin olsun .Drag seviyorsan arkadaşlarınla dene kalkışta bile kesinlikle hissedersin




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    ya yine muhalefetlik etmiş olucam ama :) yüksek basınç altında motorun içersinde SO4 oluşuyor sa ve bu da su ile birleşerek sülfirik asit oluşturuyorsa o zaman egsoz gazında SO2 gazı bulunmaması gerekmezmi?


    evet eksoz gazında so2 var esas ,

    SO2 + H2O ----H2SO3 ( ASIT) ----H2+SO3

    SO3 +H2O ----H2SO4 (Sülfirik asit)

    işallah unutmamısımdır denklemleri ben üniversitede bu dersleri göreli en az 20 yıl oldu.
  • hayır benim anlatmak istediğim kendinde yazdığın gibi o tepkime ile oluşan SO2 gazı harcanarak SO4 e dönüşüyor o zaman egsoz dan nasıl SO2 gazı çıkıyor o zaten SO4 e dönüştü bunu soruyorum.
    ayrıca mantıken euro dizelin normal motorinden daha performanslı olması gerekir. çünkü normal dizellerdeki yüksek kükürt oranı nedeniyle silindir içindeki oksijenin bir kısmı kükürtün yanması için harcanıyor ve yakıtın bir kısmı tam yanamadan kalıyor ve buda aldığınız gücü düşürüyor ancak euro dizelde küürt oranı düşük olduğu için oksijenin tamamına yakını yakıtın yanmasında kullanılıyor ve yanma verimi ile birlikte performansta artıyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    hayır benim anlatmak istediğim kendinde yazdığın gibi o tepkime ile oluşan SO2 gazı harcanarak SO4 e dönüşüyor o zaman egsoz dan nasıl SO2 gazı çıkıyor o zaten SO4 e dönüştü bunu soruyorum.
    ayrıca mantıken euro dizelin normal motorinden daha performanslı olması gerekir. çünkü normal dizellerdeki yüksek kükürt oranı nedeniyle silindir içindeki oksijenin bir kısmı kükürtün yanması için harcanıyor ve yakıtın bir kısmı tam yanamadan kalıyor ve buda aldığınız gücü düşürüyor ancak euro dizelde küürt oranı düşük olduğu için oksijenin tamamına yakını yakıtın yanmasında kullanılıyor ve yanma verimi ile birlikte performansta artıyor.


    vasago ,sen bayagı dikkatli ve olaya kafayı takmış birisin anlaşılan .O yüzden mecburen tam yanma olayını ön açıklanma olarak yapmak zorunda hissettim kendimi.(biliyor olabilirsin ,ama bilmeyenler için de yazıyorum)
    Öncelikte alevli yanma olayında kimyasal tepkimelerdeki %100 tam bir tepkime olması beklenmez .Bu olayın prensibinde olduğu için kimyasal tepkime (chemical reaktion) ile yanma (combustion )arasında çok ciddi fark vardır.Dedim yaa uzun yıllar geçti ben üniversitede bunları okuyalı o yüzden belki ufak tefek hata olursa gerisini sen araştıracaksın internetten .Topicleri karıştırmamak lazım
    1-senin sorun kimyasal tepkimeye karşı sorulmuş ve cevabı verilmiş bir cevaptı .
    2-alevli yanma ,(flamable combustion) olayında ise istenen yanma hiçbir zaman mükemmel olarak (%100)gerçekleşmez ve teknik tabiriyle atık gaz formlarıyala bizm yanmadan sonra beklemediğiz gaz veya diğer formlarda sıvı veya çözelti kalır .İste çevre için zararlı gazlar diyebileceğimiz bu gazlar işi çok ciddi dünyayı bitirebilecek kadar önemli sonuçlara yer açan sera gazlarıdır. başta NOx ,SO2 ,CO ,CO2 gibi bu gazlar doğada çok etkili ve kesin sonuçlara yer açmaktadır.

    sorunun cevabını şu noktadan sonra cevaplamak gerekirse evet otto cycle (dizel motorları için kullanılan) çevirimde yanma tam olarak hiç bir zaman gerçekleşmez dolayısıyla ara formlarda tepkime sonucunda doymamış gazlar çıkar .doymamış gazlar olduğu için bu gazların bir kısmı oldugu gibi eksozdan atılır ve dogaya salınır .Bir kısmı da motorun içinde olayı sonuçlandırmak için tepkimeyi başlatmak için fırsat beklerler .İşte bu fırsat sudur , havanın içinde bulunan su buharı aslında onun bir parçası olmadığı halde buhar fazında her zaman belli yüzdelerde bulunmaktadır.patlama için silindirin içine çektiğimiz havanın içindeki su buharı buhar fazında yanma için ortaya çıkan SO2 gazıyla birleşemez .Ama sıkıştırma anının sonunda (18:1) su buharı bu fazdan sıvı haline geçer ve sıvı su SO2 ile birleşerek meşhur tepkimeyi başlatarak H2SO4 olarak başta silindir çeperlerinde olmak üzere kalırlar , en çok da suyun sıvı olarak bol bulunduğu eksoz bölümünde gerekli olan suyu bularak H2SO+ oluştururlar.
    Peki senin esas sorun olan nerde eksozdan çıkan SO2 dersen bu da ilk başta anlatmaya çalıştıgım kimyasal tepkimeye fırsat bulamamış gaz lar olarak kısmi gaz olarak kendini eksozdan basınçla atar .Ynai SO2 nin çok büyük yüzdesi (tam olarak bilemiyorum araştırmak lazım) eksozdan , kalan çok küçük yüzdesi de daha motorun elemanlarının içinden çıkmadan kararlı form olan H2SO4 de dönüşür.

    Kafalarda eğer sorun kaldıysa diye eksozdan atılan SO2 bu formuyla uzun süre hayat bulamaz ilk fırsatta kararlı yapıya dönüşmek için gerekli KİMYASAL reaksiyon şartını arar bunu da bulunca meşhur asit (H2SO4)yağmuru denen olay oluşur.

    motordan çıkan bu zararlı gazlar motorun soğuk olduğu zamanlarda çok belirgin ve çok büyük yüzdelerdedir.sülfür burnunuzla hemen çok küçük bir yüzdesi bile farkedilebilir.Eğer motor soğukken siz bir de rampaya vurursanız aracı yani aracı çalıştırıp hemen yokuş çıkarsanız müthiş bir yüzdeyle so2 başta olamk üzere zararlı gazı eksozdan atarsınız .Bana ne doğadan demeyin gözden kaçan bir noktayı unutmayın fazla SO2 çıkarsa bunun bir kısmı da silindir içinden başlamak üzere motor elemanlarının içinde H2SO4 (sülfirik asit; banyonuzu temizlediğiniz ,tuvaletleri ağartmak için kullandığınız PH şı yok yüksek asit)oluşturursunuz ve erkan motor yersiniz.KISA MESAFE GIDEN ARAÇ SÜRÜCÜLERİ BU OLAYI UNUTMAYIN VE ARACINIZI 2-3 DAKİKA ISITIN) Eğer motordaki bu aşınmaya inanmıyorsanız eksozunuzu neyin deldiğini düşünün ve eğer çabuk eksoz değiştirirseniz bilin ki sizin motor da tay tam olmuştur !!!

    Yine uyarılarımı yaparak olayı kapatayım
    1-Aracınızı fırsatınız varsa mutlaka ısıtın ,aracı ısıtmaya gerek yok diyenler çok yanılıyorlar.
    2-Eğer nemli ortamda bulunan illerde yaşıyorsanız (izmir istanbul , antalya,adana ) .Aracınızı hava soğuksa ve aracın üstünde çiğ varsa 5 dakikadan aşağı olmamak üzere ısıtmadan hareket etmeyin.(isteyenlere bu teknik konuyu da detaylı olarak açıklayabilirim)
    3-Eğer motoru ısıtmak için zamanınız yoksa aracı yüksek devirlere çıkarmadan dizel motor için (1000-1500 devir öneririm) bir süre yol alın ve motorun ısınması için fırsat verin .Sonra gazlarsınız ve dik yokuşlara motor ısınmadan aracı pek vurmayın
    Not: Burada ısınma derken aracın termostat göstergesini kastetmiyorum.Bu bazen 15 dakika gittikten sonra bile yükselmiyor.
    3 a-Aracın soğuk havalarda ısındığını ben ısıtıcıdan hafif ılık hava gelmesiyle deniyorum.
    b- Nem oranı yükseldiği zaman araç ısıtılması süresi uzar
    c- Don olduğu zaman en az 10-15 dakika motoru ısıtınız.(Dizel sarfıyatı değişmeyecektir korkmayın)
    d- Çok sıcak havalarda 1 dakika yeterlidir.
    e-10-20 derece aralığında 2 dakika yeterlidir.
    f- Eger sabah sisli bir ortamda aracı çalıştırırsanız , bu durum araç için en zor koşuldur.10 dakika motoru ısıtın.Çünki sis cok yüksek nem oranıdemektirve havadaki nem %100 olmuş demektir.SO2 miktarı max olur ve tabii ki yukarıda anlattıgım H2so4 de öyle

    4 -Aracınız sıcakken durdurmadan önce 1 dakika kadar rölantide çalıştırınız ki turbonuz zarar görmesin
    5- En önemlisi tabii ki aracınız için zaman ayırmak için ERKEN DAVRANINIZ ki ,doğaya ve çevreye vereceğiniz zararlar minimum olsun.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    ayrıca mantıken euro dizelin normal motorinden daha performanslı olması gerekir. çünkü normal dizellerdeki yüksek kükürt oranı nedeniyle silindir içindeki oksijenin bir kısmı kükürtün yanması için harcanıyor ve yakıtın bir kısmı tam yanamadan kalıyor ve buda aldığınız gücü düşürüyor ancak euro dizelde küürt oranı düşük olduğu için oksijenin tamamına yakını yakıtın yanmasında kullanılıyor ve yanma verimi ile birlikte performansta artıyor.


    Sorunun bu kısmına yanıt vermeyi unutmuşum, genel olarak kükürtün yanmı verimi performansı etkiler .Ama asıl performansı artıran etkiler şunlardır.

    1- Euro dizelin viskosite değeri normal mazottan iyidir.Yani daha akıcıdır su gibi ,çünkidaha incedir.Ama burada atomik boyutta bir chemixal diziliş farkı yoktur sadece katkı maddeleri yüzünden daha incedir ve donma noktası eksi 20-25 aralıgına kadar belirgin olarak viskosite değerlerinde bir değisim yoktur.
    2-halbuki nrmal dizel yanıt oldukça kalın yani yüksek viskosite değerine sahiptir.Bu viskosite değeri sabit bir değer olmayıp sıcaklık ile birlikte değişerek bir eğri çizer .Burada grafik ile gösterilme şansım olsaydı daha kolay anlatabilirdim ama uydurma değerler vererek aşagıda anlatmaya çalışayım.(değerleribilen biri varsa benimle paylaşırsa sevinirim)
    Sıcaklık Normal Dizel Ultra dizel
    20 C 300 300
    10 C - 350 325
    5 C 500 400
    0 C 1000 500
    -10 C 2000 750
    -20 C 4000 1000
    -25 C 6000 2000

    Tamamen uydurma olarak rakkamlar verdim ama farkı anlamak için abartılı değerler gerekir bazen .Sonuçta anlatmak istediğim viskosite değerleri belli derecede aynı olasalar bile sıcaklık düşmeye başladıktan sonra ultra dizel bariz şekilde viskosite değerleri açısından az değere sahip olacak yani daha akıcı olacaktır.
    3-Yüksek basıçlı püskürtme anında bu viskosite değerleri önem taşımaktadır.Ince ve kıvamı az olan yakıt daha iyi ve küçük damlacıklar oluşturacak ve silindir içine aynı miktarda püskürtülen yakıt aynı olsa bile daha fazla yanma verimi sağlayacaktır.Burada konunun anlaşılması için güzel bir örenk veriyim
    Örnek: elinizde aynı büyüklükte bilyeler olan 2 adet ürünü alalım
    Bunların dış yüzey alanı aynı büyüklüktedir.Bunlardan birini 4 de bölelim digerini ikiye bölelim.Böldügümüz bilyeleri tektar bilye yani küre formuna getirelim.sonuçta elde edilen iki farklı grubun bilyeleri aynı hacime sahiptir.fakat daha küçük olan 4 bilyenin dışyüzey alanlarının toplamı , daha büyük olan 2 bilyenin yüzey alanından daha büyüktür.
    Sonuç olarak demekki ne kadar küçük küre boyutuna ulaşabilirsek o kadar fazla yüzey alanına sahip olabilirim.yanma verimi de iste bu mikroskopik ölçekteki kücük kürelerin (yakıt taneleri )fazlalıgıyla bir orantı dahilindedir.Ultra dizel yakıt ise enjektörden püskürtme anında daha küçük boyutta tanecik yapısına sahiptir.
    4-Kompresörümüz ise basıç yükseldikçe ki yani turbo basmaya başladıgında püskürtmek için ince kıvamlı yakıt ister .Ford dahil yeni nesil motorların püskürtme basıçları muazzam oladrak artırılmıştır.Bu yüzden de daha ince kıvamlı yakıta ihtiyaç duyarlar

    Neyse yazacak daha çok şey var ama onu derin komple yanma olayı oldukça komplex bir seydir.Nedenlerine girmeden sadece sonucu yazıyorum şimdi;
    1-eger elinde normal dizel bir yakıtın varsa piyasadan boost artırıcı veya oktan (dizelde setan) artırıcı katkı alarak da permormansı artırabilirsin ,fark olmaz
    2-yakıt pompasının basınç değerlerini oynayarak performans artırabilirsin.Fabrikasyon olarak sabittir.
    3-Kükürtü az olan yakıtı kullanarak da artırabilirsin.Kükürtü az olan yakıtta zaten birçok katkı olduğu için ayrıca katkı almanızı tavsiye etmem , tamamen gereksizdir.belki eksi 30 veya daha düşük sıcaklıklar olursa o zaman elinizin altında bulunsun ,,gerekirse yakıta katarsınız.Katkıları soğuk hava olmadan önce depoya koymak gerekir dip not olarak söyleyeyim.

    UMARIM YAZILAR SIKICI VE YORUCU OLMAMIŞTIR.AMA DOĞADA İŞLER OLDUKÇA KOMPLEKS VE BİRDEN FAZLA DEĞİŞKENLE AÇIKLANABİLMEKTEDİR.Bu kadar yazı yazıp diğer değişkenlerden bahsetmezsem kafalar tam aydınlanamayıp ,tekrar tekrar sorular oluşmasına neden olmaktadır.




  • öncelikle gerçekten çok güzel anlatmışsın ve zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim. kafamda bir iki soru işareti daha var ama artık onlarıda bir zahmet ben kendim araştırıyım :)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    öncelikle gerçekten çok güzel anlatmışsın ve zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim. kafamda bir iki soru işareti daha var ama artık onlarıda bir zahmet ben kendim araştırıyım :)



    vasago bu konuda istersen PM olarak kişisel mesaj atabilirsin , belki arkadaşlar için çok sıkıcı olabilecek detaylar olabilir.ama herkezi ilgilendirecek birşey ise gönder paylaşalım belki benim de eksik bildiğim şeyler olabilir.
  • ford focus II TDCI' nin kullanma klavuzunda biodizel kullanılmaması gerektiği yazıyor...
  • Bende kendi fikrimi aktarayım ,,,

    Bence kesinlikle eurodizel kullanılmalı... Tabi bu söylediğim yeni nesil dizel araçlar için geçerli..
    Nedeni ise 50 ppm kükürt oranına göre üretilmiş motorların , 400-500 ppm üstü oranlarda kükürte maruz kalmaları durumunda bu kükürtün motorda orta vadede büyük hasarlara neden olacağı gerçeğidir. Bilindiği üzere dizel araçların motor parçaları çok pahallıdır. Örnek vermek gerekirse dizel getsin motor yan bloğu 7 birimken , benzinli getzin 3 birimdir. Yakıttan kaynaklanan arızalarda garanti kapsamında olmadığından 1 milyar için 3-4 milyarı yakmanın anlamı olmuyor.. Ayrıca çevreyi kirletmemek bile başlı başına yeterli bir nedenken...
  • Petrol ofisinin auro dizel hakkında söylediklerini aynen kopya yapıyorum , hepimizin bildiği şeyler ama yine tekrarlamakta yarar var


    Petrol Ofisi’nin yeni nesil dizel araçlar için son teknoloji ile geliştirdiği, yüksek setan sayılı yeni ürünü Prodizel EuroPlus düşük kükürt oranı ile şimdi aracınıza ve çevreye daha duyarlı.

    Prodizel EuroPlus düşük kükürt oranının yanı sıra Greenburn teknolojisi ile geliştirilmiş Türkiye’nin en yüksek setan sayısına sahip dizelidir. (Dizeldeki setan sayısı benzindeki oktan sayısı ile aynı anlama gelen performans göstergesidir.) Prodizel EuroPlus aracı ve motoru koruyan, yanmayı çok daha verimli hale getiren, maksimum performans ve yakıtta ekonomi sağlayan, hava kirliliğini azaltan, üstün nitelikli bir yakıttır.

    Petrol Ofisi’nin tüm ürünleri, dünyanın önde gelen akaryakıt katık üreticisi Ethyl Firmasıyla gerçekleştirilenişbirliğisayesinde Türkiye koşullarına göre özel olarak üretilmektedir.

    Prodizel EuroPlus’ın Özellikleri:

    Türkiye’nin en yüksek setan sayısına sahip dizelidir.
    Kükürt oranı düşüktür. (Azami 7.000 ppm yerine 50 ppm = 50 mg/kg)
    Yüksek performans sağlar.
    Ses kirliliği yaratmaz.
    Yakıt ekonomisi sağlar.
    Enjektörleri temiz tutar, daha iyi yakıt püskürtme ve daha iyi yanma sağlar.
    Soğuk havada ilk çalışma kolaylığı sağlar.
    Motoru korozyondan ve sudan koruyarak ömrünü uzatır.
    Motorun çabuk çalışmasını sağlar.




  • arkadaşlar belki bu forumda kükürt oranının neden 50 ppm olması gerektiğini ve milletin bu konuda neden çaba sarf ettiğini tam olarak anlamanız ve petrol şirketlerinin de sanki mecbur değillermiş gibi bunu neden yazmadıklarını anlamakta güçlük çektiğinizi kafanızı bir köşesinde oluştuğunu sanıyorum .Kendimde dünyanın en büyük petrol şirketlerinden birinde çalışmaktayım ama itiraf etmessem mühendis olarak bir nokta eksik kalır.Aşagıda bu konuda çıkmış olan mevzuat ve bütün satıcıların uymakla yükümlü olduğu
    BENZİN VE MOTORİN KALİTESİ YÖNETMELİĞİ (2003/17/AT İLE DEĞİŞİK 98/70/AT) nin 25489 sayılı ve 11/6/2204 tarihinden itibaren geçerli olan yönetmelikle ilgili ve ilginizi çekecek paragrafı yayınlıyorum .Konunun detayını

    http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/21890.html internet adresinden okuyabilirsiniz.



    b) Motorin (Dizel Yakıtı)

    1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren EK-II' de belirtilen çevresel koşullara uygun motorinin ithalat, temin ve sunumuna müsaade edilebilir.

    2) 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren sadece EK-IV' de belirtilen çevre koşullarına uygun ve azami kükürt içeriği 50 mg/kg olan motorinin ithalat, temin ve sunumuna müsaade edilir.

    3) 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren EK-IV' de belirtilen çevresel koşullara uygun ve azami kükürt içeriği 10 mg/kg olan motorinin ithalat, temin ve sunumuna müsaade edilebilir.

    4) 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren motorinin ithalat, temin ve sunumu sadece EK-IV' de belirtilen çevre koşullarına uygun ve azami kükürt içeriği 10 mg/kg olacaktır.

    5) Yalnız yol dışı hareketli makinelerdeki ve tarım ve orman traktörlerindeki motorlarda kullanılmak üzere bu Yönetmelikte belirtilen kükürt içeriğinin aynısını veya 93/12/AT sayılı yönetmelikte belirlenen dizel yakıtlarında bulunması gereken kükürt miktarlı motorine (2000 mg/kg) izin verilebilir.

    6) Yol dışı hareketli makinelerdeki ve tarım ve orman traktörlerindeki motorlarda kullanılan yakıtın, azami kükürt içeriğinin 2000 mg/kg olarak pazarlanması sağlanmalıdır. 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren pazarlanan, yol dışı hareketli makinelerdeki ve tarım ve orman traktörlerindeki motorlarda kullanılan yakıtın, azami kükürt içeriği 1000 mg/kg olmalıdır.


    yorumlar sizlere kalmış




  • Büyük katkı , çok teşekkürler ederim ,,,, sayende önemli bir şey öğrendim .... tartışmayada gerçek anlamda son noktayı koydun. normal denilen dizelin ne amaçla getirildiği sunduğun mevzuatta açıkça belirtilmiş , zaten traktör vs için sunulan değerler bile normal motorinde yakalanamamış..

    Sonuç = kesinlikle euro dizel ,,, yani otomobil için üretilen dizel......

    tekrar sağol vezir kardeşim...
    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    arkadaşlar belki bu forumda kükürt oranının neden 50 ppm olması gerektiğini ve milletin bu konuda neden çaba sarf ettiğini tam olarak anlamanız ve petrol şirketlerinin de sanki mecbur değillermiş gibi bunu neden yazmadıklarını anlamakta güçlük çektiğinizi kafanızı bir köşesinde oluştuğunu sanıyorum .Kendimde dünyanın en büyük petrol şirketlerinden birinde çalışmaktayım ama itiraf etmessem mühendis olarak bir nokta eksik kalır.Aşagıda bu konuda çıkmış olan mevzuat ve bütün satıcıların uymakla yükümlü olduğu
    BENZİN VE MOTORİN KALİTESİ YÖNETMELİĞİ (2003/17/AT İLE DEĞİŞİK 98/70/AT) nin 25489 sayılı ve 11/6/2204 tarihinden itibaren geçerli olan yönetmelikle ilgili ve ilginizi çekecek paragrafı yayınlıyorum .Konunun detayını

    http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/21890.html internet adresinden okuyabilirsiniz.



    b) Motorin (Dizel Yakıtı)

    1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren EK-II' de belirtilen çevresel koşullara uygun motorinin ithalat, temin ve sunumuna müsaade edilebilir.

    2) 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren sadece EK-IV' de belirtilen çevre koşullarına uygun ve azami kükürt içeriği 50 mg/kg olan motorinin ithalat, temin ve sunumuna müsaade edilir.

    3) 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren EK-IV' de belirtilen çevresel koşullara uygun ve azami kükürt içeriği 10 mg/kg olan motorinin ithalat, temin ve sunumuna müsaade edilebilir.

    4) 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren motorinin ithalat, temin ve sunumu sadece EK-IV' de belirtilen çevre koşullarına uygun ve azami kükürt içeriği 10 mg/kg olacaktır.

    5) Yalnız yol dışı hareketli makinelerdeki ve tarım ve orman traktörlerindeki motorlarda kullanılmak üzere bu Yönetmelikte belirtilen kükürt içeriğinin aynısını veya 93/12/AT sayılı yönetmelikte belirlenen dizel yakıtlarında bulunması gereken kükürt miktarlı motorine (2000 mg/kg) izin verilebilir.

    6) Yol dışı hareketli makinelerdeki ve tarım ve orman traktörlerindeki motorlarda kullanılan yakıtın, azami kükürt içeriğinin 2000 mg/kg olarak pazarlanması sağlanmalıdır. 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren pazarlanan, yol dışı hareketli makinelerdeki ve tarım ve orman traktörlerindeki motorlarda kullanılan yakıtın, azami kükürt içeriği 1000 mg/kg olmalıdır.


    yorumlar sizlere kalmış




  • bide ben hala anlamıyorum tüpraş 50ppm lik dizel üretirken insanlar neden türkiyedeki mazot kirli ve yüksek kükürtlü diyip duruyorlar?
  • Birşey değil düttürüleyla, bu petrol şirketleri her şeyi kendi taraflarından reklam yapmak için kullanıyorlar , deseler ki biz bu işi yapmaya zorunluyuz sizi ve aracınızı sevdiğimiz için değil diye boynum kıldan ince ama reklamlara bakan sanki şirketler birbiriyle yarış içinde olduğunu zannediyor.HEPSI YALAN DOLAN ,PAZARLAMA FAALIYETI, mevzuatı iptal etsinler bakalım ne olacak ....
    Orjinalden alıntı: düttürüleyla

    Büyük katkı , çok teşekkürler ederim ,,,, sayende önemli bir şey öğrendim .... tartışmayada gerçek anlamda son noktayı koydun. normal denilen dizelin ne amaçla getirildiği sunduğun mevzuatta açıkça belirtilmiş , zaten traktör vs için sunulan değerler bile normal motorinde yakalanamamış..

    Sonuç = kesinlikle euro dizel ,,, yani otomobil için üretilen dizel......

    tekrar sağol vezir kardeşim...




  • Kaçak dizel sayınvasago kaçak yakıt .Biliyormusun türkiyede ne kadar kaçak yakıt var bunlar nasıl eritiliyor potanın içinde .Bu işte büyük mafya ortaklıkları var ,paralar büyük ,(belki küçük bir cumhuriyet kuracak kadar)öyle olunca rant var tabiiki , kim bakar senin 50 ppm lik dizeline , kamyoncular ham petrolü (kerkük petrolü) direk depolarına koyup motor yaptırma pahasına ayrıştırmadan kullanıyorlar güneydoğuda .Ham petrol diyorum mazot falan degil sen ne diyorsun canım arkadaşım.,ahhhh ahhh
    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    bide ben hala anlamıyorum tüpraş 50ppm lik dizel üretirken insanlar neden türkiyedeki mazot kirli ve yüksek kükürtlü diyip duruyorlar?

  • esas ben 2009 dan sonra satılacak dizele ne ad verecekler onu çok merak ediyorum
    herhalde extra ultra super super dizel diyeceklerdir.çünki verilecek isimleri bitirdiler adamlar belki de adlandırılacak isim yarışması falan düzenlerler , böyle birşey falan duyarsanız bana haber verin mutlaka..
    ben ne isim vereceğimi çok iyi biliyorum ''super katkılı kazıksız dizel ''


    4) 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren motorinin ithalat, temin ve sunumu sadece EK-IV' de belirtilen çevre koşullarına uygun ve azami kükürt içeriği 10 mg/kg olacaktır.
  • Elbetteki yeni nesil arabalar için en güzeli eurodizeldir.... Ama araba eski ise gerek yok....
  • evet vezir haklısınb en kaçak olayını düşünememiştim. valla saolasın tüm düşünemediğim aklıma gelmeyen şeyleri cuk diye yerine oturtuyorsun :) birde bende diyordum bu düşük kükürtlü motorinlerin piyasaya sunulmasının asıl sebebi araçlar değil çevre diye. araçların yararına olması böyle yan etki veya bonus gibi birşey :)
    yalnız anlamadığım bir nokta var motorin tüketiminin büyük ibr kısmını iş makineleri yapmıyormu yani onları bu düşük kükürt olayının dışında bırakmak saçma oluyor bence. tamam ekonomik oluyor ama çevre açısından saçma bence.
  • evet motorinin çok büyük kısmı bilmiyorum ama belki %90 diyelim ,otobüsler ,kamyonlar ,iş makinaları tarafından tüketilmekte.Bizim yeni nesi lmotorinle çalışan araçalr devede kulak kalır. İş makinaları için düşük kükürtlü olaya hemen geçilemez , esasında cevabı da kendin vermişşin fatrkında olmadan .Piyasada bulanan milyonlarca dolarlık pazarda araç motorlarında modifikasyon yapmak gerekir, millet yedek parça hesabını yapıyor , sen adamlara yeni nesil le çalışan dizeli nasıl satacaksın,bir kuruşun hesabını yapar o adamlar ,iş makineleri senin araban gibi öyle 4-5 lt/100 km gibi yakmaz , saatte 50-100 lt yakarlar .Bir kuruş ucuz mazot buldular mı dünya kadar para kar ederler günde.
    quote:

    Orjinalden alıntı: vasago

    evet vezir haklısınb en kaçak olayını düşünememiştim. valla saolasın tüm düşünemediğim aklıma gelmeyen şeyleri cuk diye yerine oturtuyorsun :) birde bende diyordum bu düşük kükürtlü motorinlerin piyasaya sunulmasının asıl sebebi araçlar değil çevre diye. araçların yararına olması böyle yan etki veya bonus gibi birşey :)
    yalnız anlamadığım bir nokta var motorin tüketiminin büyük ibr kısmını iş makineleri yapmıyormu yani onları bu düşük kükürt olayının dışında bırakmak saçma oluyor bence. tamam ekonomik oluyor ama çevre açısından saçma bence.




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.