Şimdi Ara

Şiirler,güzel sözler (241. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
5.331
Cevap
42
Favori
629.665
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 239240241242243
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • MASAL

    Düşünüyordum
    Olaylara insan,
    İnsanlara olay çıktı
    Masalımdan.

    Biri varmış, biri yokmuş derken
    Yollardan trenlerden,
    Sözü aldım getirdim
    Dağlardan tepelerden.

    Ben de biriktirdim
    Hiç'leri hep'e
    Bir dağ bozdum
    Yaptım binlerce tepe.

    Kurdum orada burada
    Ev-ev, köyler kentler,
    Dağıttım oda oda
    Dağıttım birer birer.

    Dağıldı tepelere
    Dağların onu ardı,
    Sevenlere sevilenlere
    Artık bir tepe vardı.

    Birinde sen, birinde ben
    Öbürlerinde onlar vardı.
    Aşklar başlayacakken
    Sonlar tepelerden başladı.

    Başladı ayrılıklar,
    Ayrı ayrıydı adları.
    Birer birer ayırdılar
    Evleri odaları.

    Bir zaman oralarda
    Seven özleyen kimdi.
    Evlerde odalarda
    Yaşanmayan bir şimdi.

    Bir daha düşünürsem masal
    Bozmayacağım dağları.
    Düşünmek iyi, düşünmek güzel.
    Ama önce iyi çizmeli yolları.

    Yakın yakın derine
    El-ele olsun yürümeleri
    Ayrılığın yerine
    Mutluluğun şiiri.

    ÖZDEMİR ASAF
  • MUM

    Mum yanıyor, zaman yanıyordu..
    Bir tarafındakiler gülüyor,
    Bir tarafındakiler ağlıyordu.
    Biri vardı aralarında.
    Düşünüyor, hayata bakıyordu.

    Mum yanıyor, zaman yanıyordu
    Erzurumun köylerinde.
    Akşamın ve sabahın erken olduğu
    Ali Baba dağının eteklerinde
    Geniş vakitler yaşanıyordu.

    Mum yanıyor, zaman yanıyordu
    Hasankale ovasında.
    Geceye karşıydı karlı Palandökenler.
    Bir adam vardı hayallerin ortasında..
    Kar kadar beyazdı ümidler.

    Bu adam üç bin on beşde
    Yunan medeniyetini okuyordu.
    Kaldırıp başını kitaplardan
    Kervanlaşmış dağlara bakıyordu...
    Bakınca akşam oluyordu.

    Hasankale ovasında, Kuruderede
    Kilometreler santimleşiyor,
    Santimler asırlaşıyordu..
    Güneşe ve geceye karşıydı karlı Palandökenler.
    O adam hayata bakıyordu.

    Bir tarafta ağlayanlar, bir tarafta gülenler..
    Bir tarafta bunlar için ölenler..
    Mum yanıyor, zaman yanıyordu.
    Mumun alevi titriyor,
    Umudun alevi titremiyordu.

    ÖZDEMİR ASAF
  • NOKTA

    Bana yalanlar söylese yetinecektim.
    Ama yalan söyledi.

    ÖZDEMİR ASAF
  • ÖLMEYEN

    Sana geliyorum, sana,
    Beni anla,içimdeki şeytan.
    Yalnız sensin doğru söyleyen.
    Gerekince kaçan,gerekince gelen.

    Denizin yüzünde geceleyin,
    Karanlıkları işleyen renkleri görmek senden.
    Senden,bazı kelimelerin farkedilmemiş güzelliğini anlamak,
    Unutulmuş yaşamaya başlayıvermek birden.

    Sana geliyorum,doğru sana,
    Susmamak için.
    Çünkü sensin dinleyince dinleyen,
    Bakınca bakan.görünce gören.

    Sevmesini iyi bilirim,düşünmeyi öğrendim.
    Duydum nedir can vermeden ölmek.
    Artık bütün kapıları açıp kapayabilirim.
    Sen anlarsın bunlar ne demek.

    Sana geliyorum, yalnız sana,
    Yalansız,gizlisiz.
    Olduğu gibi anlatacağım ne varsa,
    Bil,bilsinler,biliniz.

    Sen,
    Vurunca vuran,gülünce gülensin.
    Sesin,yüzün,ellerin yüzde-yüz senin.
    Sen ölmeyensin

    ÖZDEMİR ASAF
  • ÖNCE

    Ağaçlar çizerdim, yeşillenirdi;
    Çizdiğim ağaçlara çizdiğim kuşlar gelirdi.

    Ormanlar düşünürdüm, uyurdum,
    Düşündüğüm ormanlarda kaybolurdum.

    Anı kuyularından çekmek bir yudum acı su,
    Bir yudum acı su, çekmek anı kuyularından, soğuksu.

    Bilmedim bu, ya bir korkunun duygusu,
    Bilmedim bu, ya da bir duygunun korkusu.

    Kent dayanıyor bahçenin duvarlarına,
    Yeni bahçeler çiz, gözlerinin kuşlarına.

    Hazır kent dayanmışken bahçene
    Kuşlarını gözüne sal, götür ağaçlarına.

    ÖZDEMİR ASAF
  • Yine de Seviyorum

    Sevmek acı sevmek acı...
    Gözlerin ah..
    Ne mazi kaldı, ne fani...
    Hayatın tamamı acı..
    Sevmek benim işim...
    Yine de seviyorum seni, yine de büyüyor göz bebeklerim.
    İşte sevmek benim işim..
    İşte sen işte ahh...

    Nazım Hikmet Ran
  • Neylersin

    Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
    Sevgilim gülümse, her şey unutulur
    Suskunuz bu akşam üstü
    Hasrete yanmışız, neylersin

    Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
    Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
    Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
    Buluşmamız yasak,
    Görüşmemiz uzak...
    Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
    Neylersin...

    Ah güzelim,
    İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
    Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
    Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
    Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
    Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
    Bir film sahnesi gibi
    Akar gider ayrılık,
    Neylersin...

    Biz zaten hiçbir romanda
    Kendi hayatımıza rastlamadık.
    Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
    Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı.
    Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
    Oysa tuttuğumuz balıkları bile
    Yeniden denize bağışlamıştık.
    Biz, hayata dair
    Hiçbir yanlış yapmamıştık...
    Neylersin...

    Biz bu sonucu haketmedik,
    Hayır, etmedik...
    Ömrümüz bu talana lâyık değildi.

    Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
    Hiç gülmedi yüzümüz,
    Hiç büyümedi gülümüz...
    Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
    Biliyorsun,
    Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...

    Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
    Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
    Unutursun,
    Mecburen unutursun...
    Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
    Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
    Neylersin...

    Ah bebeğim, ah..
    Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
    Dudaklarına sızınca farkedersin.
    İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
    Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
    Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
    Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar,
    Neylersin...

    Biz zaten hiçbir sinemaya
    Tam vaktinde yetişemedik.
    Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
    Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
    Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
    Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile
    Bize yer kalmamıştı.
    Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
    Neylersin...

    Biz bu aşkı sürdüremezdik,
    İnan, sürdüremezdik...
    Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.

    Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
    Unutmasan bile artık
    Unutur gibi yapacaksın.
    Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
    Hiç bitiremediğim
    Bir şiir olarak kalacaksın...




    Yusuf Hayaloğlu
  • Misafir

    Dün fena sıkıldım akşama kadar
    İki paket cigara bana mısın demedi
    Yazı yazacak oldum, sarmadı
    Keman çaldım ömrümde ilk defa
    Dolaştım
    Tavla oynayanları seyrettim
    Bir şarkıyı başka makamla söyledim
    Sinek tuttum bir kibrit kutusu

    Allah kahretsin, en sonunda
    Kalktım buraya geldim

    Orhan Veli Kanık

    :)
  • AŞK ADAMI

    Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,
    Bineceğim son gemi değil midir
    Hayır sahibi omuzlarda giden tabut.
    Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,
    Derdim ki: 'Elbet bir ağlayanım olur benim de;
    Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
    Baharda kabrime menekşe getirenim de.'

    Fakat bütün bunlar da olur,
    Yine tasa etmem,
    Yine kırılmam kimseye.
    Ben aşk adamıyım,
    Sevmeye geldim insanları,
    Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;
    Hesapsız, karşılıksız,
    Ayrılık gayrilik gözetmeden.
    Gün gelip gidersem şayet,
    Öyle severekten gideceğim ki,
    Karanlık kıyılardan bile olsa,
    Candan selamlarım,
    Civarımdan geçecek gemileri;
    Güneşli gemileri;
    Şarkılı gemileri;
    İçlerinde kendim varmışım gibi!

    Cahit Sıtkı TARANCI
  • BAHAR SARHOŞLUĞU

    İlk sevgilimin gülüşüne benzer
    Bir Nisan havası değil mi esen?
    Zincirlere, kelepçelere inat,
    Kanatlarımı açmak zamanıdır;
    Allahaısmarladık kaldırımlar.

    Giyenler düşünsün dar elbiseyi;
    Ölçülü sözü, hesaplı adımı
    Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
    Saltanat sürer gibi uçuyorum,
    Erk ağacı gelin olduğu gün.

    Hayranım bu şehrin bacalarına.
    İrili ufaklı, hep bir ağızdan,
    Nasıl derinden gökyüzüne doğru
    Bir türkü söylüyorar öyle sessiz!
    Dumanı daim olsun güzel baca!

    Yuvası saçakta kalan kırlangıç,
    Yuvası dallara emanet serçe.
    Derken camiler üstünde güvercin,
    Minareler katında geçiyorum,
    Gökyüzü mahallesi istanbul'un.

    Süt beyaz bir martıyım açıklarda.
    Gemilere ben yol gösteriyorum,
    Buğday ve ilaç yüklü gemilere.
    Bir kanat vuruşta bulutlardayım;
    Bir süzülüşte vatanım dalgalar!

    CAHİT SITKI TARANCI
  • BİR DE BAKMIŞIM Kİ ÖLMÜŞÜM

    Bir de bakmışım ki ölmüşüm
    Dünya sönmüş başucumda
    Bir türlü gözümden gitmez

    Ne gurbetlere düşmüşüm
    İsterdim ki avuçlarımda...
    Kimse halim sual etmez

    Sorma nelerden olmuşum
    Nelere etmişim veda
    Böceklere gücüm yetmez

    CAHİT SITKI TARANCI
  • BENCE SEN DE SIMDI HERKES GIBISIN

    Gözlerim gözünde aski seçmiyor
    Onlardan kalbime sevda geçmiyor
    Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    Çünkü bence simdi herkes gibisin

    Yolunu beklerken daha dün gece
    Kaçiyorum bugün senden gizlice
    Kalbime baktim da iyice
    Anladim ki sen de herkes gibisin

    Büsbütün unuttum seni eminim
    Maziye karisti simdi yeminim
    Kalbimde senin için yok bile kinim
    Bence sen de simdi herkes gibisin..


    NAZIM HIKMET
  • BİR UMUT

    Yorgunsun,uzaklardan gelmişsin;
    Yitirmişsin neyin varsa birer birer.
    Bir sağlık,bir sevinç,bir umut...
    Onlar da neredeyse gitti gider.

    Dost bildiğin insanların yüzleri
    Aynalar gibi kapkara.
    Suyu mu çekilmiş bulutların?
    Dönmüşsün kuruyan ırmaklara.

    Taşlara düşen saat gibi,
    Ne artı, ne eksi.
    Bir sağlık,bir sevinç,bir umut
    Hikaye hepsi.

    CAHİT SITKI TARANCI
  • YALNIZLIK

    Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
    Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
    Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
    Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık.

    Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,
    Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı.
    Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünü
    Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı.

    Bir ayna parçasından başka beni kim anlar,
    Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde?
    Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar;
    Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde?

    CAHİT SITKI TARANCI
  • YALAN DÜNYA

    İlk günden alıştığımız emektar dünya,
    Anne yüzünde dost yüzünde evlat yüzünde.
    Her sabah yeniden başlayan şeye doymadık,
    Düşümüz gerçeğimiz ne varsa yeryüzünde.

    Gökyüzü belledik şu ürperen maviliği,
    Başımız darda kalınca el açtığımız yer.
    Gökyüzüdür avutan akıllıyı deliyi,
    Gökyüzünde bulutlar uçurtmalar ümitler.

    Her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran,
    Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz.
    Yaman çalacak o çalmayası saat yaman,
    Geçmiş ola bir kez yumuldu mu gözlerimiz.

    CAHİT SITKI TARANCI
  • TALİHSİZ

    Arzunun bir hayalet sardığı bir geceydi,
    Bir geceydi hakikat yalanlara baş eğdi.
    Bu gecenin susuzluk mahsulüsün bunu bil.

    Kundaksız uzatıldın iğneli beşiğine
    Ve böylece Azrail
    Istırabı mıhladı küçücük benliğine.

    Ecelin kucağında erirken çocukluğun,
    Aleme sırdı senin varlığın ve yokluğun.
    Hala bilinmez nedir kalbindeki bunalan.

    Lambanı yaktılarsa lambanı kendin söndür,
    Söndürmekle oyalan,
    Gir geceler koynuna,deme yarın gündüzdür,

    Belirecek gündüzler sönenlerden yüzsüzdür.

    CAHİT SITKI TARANCI
  • GECE ŞARKISI

    Âlemde gündüz gönlüme işkencedir;
    Bence bayram ufukta gün bitincedir.

    Günün geçit vermez karlı dağlarını
    Sanki sihirbaz bir el eritincedir.

    Bütün gün beklediğim bahar ki gece,
    Gökte yıldızların da ümidincedir.

    Yollar, yollarda nihayet içime denk,
    Sonsuzlaşarak başı boş gidincedir.

    Ben ister güleyim, ister ağlayayım,
    Sesimi yalnız kendim işitincedir.

    Âlemde gündüz gönlüme işkencedir;
    Bence bayram ufukta gün bitincedir.

    CAHİT SITKI TARANCI
  • DENİZ..

    Bu akşam vakti deniz,
    O bütün hasretimiz,
    Sanki gelmiş de dile,
    Nedametin sesiyle,
    Çarparak kayalara,
    Yetmez mi, diyor deniz,
    Karada çektiğiniz?

    CAHİT SITKI TARANCI
  • İLK AŞKLAR

    Felek ne kadar kahretse kalbimize,
    Zaman zaman hatırladığımız olur,
    Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize;
    Bir bahtiyarla yaşadığımız olur.
    Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!
    Balkonundan gül atan cömert sevgili!
    Aşkınla deli divane olduğumuz,
    Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.
    Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz,
    İlk aşk gecesinin masum yeminleri,
    Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?
    Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.

    CAHİT SITKI TARANCI
  • KAR VE BEN

    Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.
    Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu?
    Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?

    Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!

    Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.
    Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.
    Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;

    Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine.

    CAHİT SITKI TARANCI
  • 
Sayfa: önceki 239240241242243
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.