Şimdi Ara

Bor katkısı ve bazı konular katkılar hakkında (ÖNEMLİ) (4. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
286
Cevap
2
Favori
110.045
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gurgenli

    Ben würth common rail enjektor temizleyici koydum 60000 km de ilk defa.Şu ana kadar bir fark göremedim.Umarım faydası olmuştur.


    Würth ciddi bir firma orda satılan malzemelerin hepsi gerekli testlerdende geçmiş malzemelerdir bildiğim kadarıyla.

    Zaten würth'de satılan katkıların çoğu yakıta karıştırılıyor common rail enjektör temizleyiciyi senede 1 veya bakımdan bakıma koyabilirsiniz oldukça faydalı bir katkı.

    Ayrıca motor yağına koyulmadığı için konudakilerle alakası yok yakıtla karışıyor ve yakılıp atılıyor motor yağı gibi içeride kalmıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: enoktakenokta

    Özellikle de yetkili servislerin bu tarz uygulamalara gitmesini hiç mi hiç anlayamıyorum...


    vw ye gittim sordum yok önermiyoruz dediler yoksa bende yapturacaktım sıkıntı yaşayan insan sayısı hiç de az değil
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ceycey11


    quote:

    Orijinalden alıntı: enoktakenokta

    Özellikle de yetkili servislerin bu tarz uygulamalara gitmesini hiç mi hiç anlayamıyorum...


    vw ye gittim sordum yok önermiyoruz dediler yoksa bende yapturacaktım sıkıntı yaşayan insan sayısı hiç de az değil


    İşte bende bunu anlatmaya çalışıyorum. Krank ve yataklar gibi karter içinde açık halde çalışan yerlerde işe yarayabilir, doğrudur. Ama motor sadece krank ve yataktan ibaret değil. Silindir kapağı çok komplike bir sistem. Çoğu araçta artık sübap ayarı bile yok, yağ basıncıyla çalışan iticiler var. Fabrika mikrometrik olarak ayarlamış buraları, sana hangi yağı kullanacağını söylemiş sen farklı bir yağ veya katkı kullanırsan uyum sağlamayabilir. Bu kadar basit. Sonra iticiler aşındı, araç sübap vurdu vs. sorunları yaşanması gayet normal. Eğer çok çok faydası kanıtlanmış bir katkı ise Türkiyede 10 civarında yerli motor yağı üreten firma var neden BOR'lu motor yağı üretilmiyor direk? niye katkı olarak kalmış bu BOR?

    Sonuç olarak kimse BOR Motor Katkısı için %100 kullanılmalıdır veya %100 kullanılmamalıdır diyemez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: *President*

    Geçer demekle de geçmiyor be hocam, BOR yüzünden sorun yaşayanlar REEL. Seninki ise sadece TEZ.

    Şu anda BOR konusunda faydalı olduğunu söyleyen veya aracında sorun yaşandığını söyleyen 2 ayrı görüş var. Bunun için BOR faydalıdır diyemez hiçkimse, bunun %100 kanıtlanması lazım ki BOR kullanımından sonra sorun yaşanma şikayetlerinin bitmesi lazım bunun için.

    Senin elinde net deney var mı? bir VTI araca doldurup bir sonraki yağ değişimine kadar kullanıp sonra memnun kalındığını ispatlarsanız benimde fikrim değişir. Tabi bu mümkün değil. Benim aracımda modifiye ECU var, aracın üzerindeki değerlerin hepsini görüyorum, motora giren havanın kaç santigrat derece sıcaklığında olduğuna kadar. Bor ürününü motoruma koyunca neler değişebilir? enjektörlere gelecek yakıtı bile ben kendim PC üzerinden ayarlıyorum yakıtım nasıl düşecek motor silk kullanınca?

    Bor şöyledir, bor böyledir, bunda nano teknoloji var, acayip bişi açıklamaları benim için yetmez. Teknik olarak bu ürünün kullanılması gerektiğine ikna olmam.

    Otomobil motoru makinadır dolayısı ile mekaniktir. Bor'un mekanik ve sürtünen yüzeylere yapışıp sürtünmeyi azalttığı savunuluyor. Peki bu ürün diğer makinelerde kullanılıyor mu? Sanayi makinaleleri, matbaa makinaleri, üretim tezgahları gibi bir sürü mekanik aşınmaya maruz kalan makine var onlarda kullanılıyor mu aşınmayı engellemek için?

    Bu tip kanıtların zamanla oturması lazım. Yeni çıkan ürünleri piyasaya tam oturmadan kullanmayı sevmiyorum bu yüzden yani yeterli kanıtlar sunulmadan şu anda Motor Silk şişesinin içinde BOR değil altında olsa aracıma koymam.

    Hem Bor Power ve Motor Silk arasındaki emin olmam gerek çok fark nedir açıklar mısınız?


    bor sorunu yaşayanlar reel demişsin? nasıl gerçek? ben okudum topiği, bor adı altında bin tane ürün var motorsilk kullandığını kim biliyor?
    arkadaşlar sesimi duyan lütfen çıksın motor silk kullandım şu sorunu yaşadım desin.. valla buluşalım gelip inceleyim aracını..

    bence sende çelişki var.. bor zararlı ve yararlı diyen iki kesim var, yararlı denemez o sebeple demişin.. zararlı da denemez o zaman

    şikayet bitmez sana söyleyim.. işi bilmeyen insanlar motoruna bor koyar, motor öksürünce aha bordan der.. yok böle bişi..

    hiç bişiy %100 kanıtlanamaz.. motor yağının %100 motorunu koruduğuna emğinmisin? sence üretici bunu istermi? verdiği garanti kadar korusun, gerisi onu ilgilendirmez.. üreticiye çok güvenme.. o cebini düşünür seni beni değil.
    neden bor katkısnı tercih etsin ki.. salak mı üretici.. motor verilen garanti bittikten sonra aşşağı inmeli ki servis ücretlerinden para kazansınlar.. o sebeple yağ konusunda belli seviyede çalışırlar.. ötesi yok..
    ayrıca ben sana 5 araçta denedim, daha sıkıntım olmadı dedim, bunlar neden kanıt olmuyor nezninde anlamış değilim?

    vtec motor için dediğini yapsam nasıl ispatlicam? ona inanacakmısın?

    bor koyunca sürtünme azalacak.. değerlerin sürtünme azalırsa yakıt düşer, performans artar, emisyon düşer, bu verileri görürsün emin ol..
    bor için söylenenler akabinde testlerim var. söyledim inanmıyorsun daa napim ki :)

    şimdi burada artık söylenecek söz bırakmıyorsun.. öncelike şunu bil, cnc tezgahlarda kulanılıyor araştır biraz.. sonrasına gelince, bu bahsettiğin makinalarda kullanmak ne kadar gerekli tartışılır? bu aletler zaten onlarca yıl sorunsuz çalışırken onca masrafla onlara özel bor üretmek ne kadar doğru.. maliyeti kurtarırmı ve buna değermi ki bu makinalar için üretilsin? zorlu ortamlarda çalışan mekanik sistemler için yapılmış.. mesela araba motoru

    neticede kullanmamışın, tecrüben yok bu konuda, yeni çıktı tu kaka diyorsun.. be nsana söyleyim yeni çıkmadı.. 2001 den beri var. 10 sene.. heralde 1970 lerde yaşasaydın bilgisayar yeni çıktı, kullanılmaz bu, saçmalık ne işe yarar tu kaka derdin


    borpower yerli, motorsilk amerikada üretiliyor bildiğim kadarı ile.. motorsilk bu işi ilk çıkaran ve lab. araştırmasını yapan, diğeri bunu taklit eden marka.. borpower içindeki nano boyutlu tanecikler yeterince küçük değil, motora iyi gelmeyebilir yorumunu çok duydum..
    siteside kapanmış zaten.. motorsilk için bunu duymadım...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: *President*


    quote:

    Orijinalden alıntı: ceycey11


    quote:

    Orijinalden alıntı: enoktakenokta

    Özellikle de yetkili servislerin bu tarz uygulamalara gitmesini hiç mi hiç anlayamıyorum...


    vw ye gittim sordum yok önermiyoruz dediler yoksa bende yapturacaktım sıkıntı yaşayan insan sayısı hiç de az değil


    İşte bende bunu anlatmaya çalışıyorum. Krank ve yataklar gibi karter içinde açık halde çalışan yerlerde işe yarayabilir, doğrudur. Ama motor sadece krank ve yataktan ibaret değil. Silindir kapağı çok komplike bir sistem. Çoğu araçta artık sübap ayarı bile yok, yağ basıncıyla çalışan iticiler var. Fabrika mikrometrik olarak ayarlamış buraları, sana hangi yağı kullanacağını söylemiş sen farklı bir yağ veya katkı kullanırsan uyum sağlamayabilir. Bu kadar basit. Sonra iticiler aşındı, araç sübap vurdu vs. sorunları yaşanması gayet normal. Eğer çok çok faydası kanıtlanmış bir katkı ise Türkiyede 10 civarında yerli motor yağı üreten firma var neden BOR'lu motor yağı üretilmiyor direk? niye katkı olarak kalmış bu BOR?

    Sonuç olarak kimse BOR Motor Katkısı için %100 kullanılmalıdır veya %100 kullanılmamalıdır diyemez.


    eee? neyi anlatmaya çalışıyorsun valla anlamadım :)
    farklı yağ kullan diyen olmuş mu? yağ basıncını değiştirmeye çalışan var mı?
    neden anlamak bu kadar zor? makine mühendisimisin merak ettim?

    bu arada borlu motor yağı var.. piyasayı iyice araştır istersen..

    %50 kullan ozaman..
  • Selamlar,

    Bence boşuna tartışıyorsunuz. Herkesin kendi görüşleri olabilir ama iş tavsiye ye geldiğinde , tavsiye ettiğiniz kişinin risklerini üstleniyor musunuz??? Hayır. Bu neden bu tür tavsiyelerde teorik olmayan , gerçek hayat şartlarında test sonuçları önemlidir. Bunlarında bağımsız kuruluşlar veya ilgili akademik kurumlarca denetlenmiş olması şartı ile.

    Benim bu konuda ki şahsi fikrim, bir mühendis ve makina teknikeri olarak, ayrıca 25 senedir bir çok marka ve model araç kullanımış biri olarak hiçbir farkını görmedim birinci sayfada da yazdım. Bunun dışında modifiye işinede biraz bulaşmış biri olarak bu ürünün kullanımında bu kadar büyük farklar özellikle yeni nesil bir araçta düşük km mümkün değildir.
    Varsada temel sabepleri farklıdır ve de bu durum istisnadır ve geneli değiştirmez.
    Özellikle Diesel araçta kısmen tıkalı bir hava filtresini değiştirseniz 0,5-1 lt arasında tüketim farkı olur. Ben 15000 km kullandım aracımda fark yok. Eskiden neyse aynı durumda.

    Vtec motorlarda sistem 4000 d/d den sonra egzantrik milinin farklı konuma alınması ile süpab zamanlamalarının değiştirilmesi, bunun neticesinde artan performans olur.
    Eskiden cadde kullanımı için dereceli egzantrikler kullanılırdı vtec de bu egzantrik milinin konumu değiştirilerek yapılıyor.
    Burda yağ yoğunluğu önemlidir.
    Uzun süre misal 75000 - 100000 km aynı yağ kullanılmış bir araca daha ince yağ kullanırsanız yağ yakma artar, yağ kaçakları oluşabilir.
    Süpablarda hidrolik iticili sistem varsa yine zamanlama sorunları yaşanır.
    Vtec dediniz nedir? Aşağıdaki alıntı yazı detaylı olarak açıklamış okuyunca yağ konusunun önemini anlamış olacaksınız.

    VTEC - Motor Gücü - Tork; Kavram Karmaşasına son
    Günümüzde, teknolojinin her alanında olduğu gibi otomotiv sektöründe de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu alanda bilgisayarların ve elektroniğin kullanılması bu gelişmelere paralel olarak artış göstermiştir. Otomobilin icat olunduğu 1800 lü yıllardan itibaren gelişmeler birbiri ardına izlemiş ve bugün yollarda milyonlarca aracı kullanılırken görmekteyiz.

    Teknolojinin gelişmesi ile, kullanılan araçların kalitesi artmakta fiatı ise düşmektedir. 1900 lü yıllarda seri üretime geçilmeden önce çok az kişi bir otomobil sahibi oluyordu. Ve bu otomobiller, günümüzdekilere kıyasla çok ilkeldi. Her alandaki gelişmelerin birbirleri ile iletişimi bu sureci hızlandırmaktadır.

    Günümüzde arabaların kalitesi artmakta, güçlenmekte, hızlanmakta ve gelişmektedir. Varılacak yere daha çabuk varma amaçlardan 1 tanesidir. Bu da daha hızlı bir taşıt ile gerçekleşir. Taşıtın daha hızlı olması için daha güçlü bir motora sahip olması gerekir. Bu projede daha güçlü bir motor için Honda firmasının geliştirdiği yeni bir sistemi inceleyeceğiz... çok akıllıca bulunmuş bu yönteme VTEC adi verilmiştir. İngilizce, "Variable Valve Timing and Lift Electronic Control" kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiştir. Bu sistem, benzin/hava karışımının motora alınmasındaki optimizasyonu sağlar.

    Motor Gücü Nedir?

    İçten yanmalı motorlar, yakıtta bulunan kimyasal enerjiyi, ısı enerjisine çevirir. Silindirin içindeki artan ısı enerjisi basınç yapar. Bu basınç, pistonlara etki ederek onların itilmesini sağlar ve sonuç olarak krank adı verilen milin çevrilerek mekanik enerji elde edilir. Bu mekanik kuvvet krank torku diye ölçülür. Bir motorun, belirli bir devirde, belirli bir krank torku elde edebilme kabiliyetine “motor gücü” denir. Motor gücü, motorun iş yapma oranıdır. Bu kimyasal enerji – mekanik enerji dönüşümü 100% verimli diildir. Aslında sadece 30% lik kimyasal enerji mekanik enerjiye çevrilmektedir.

    Motor Gücü Nasıl Artar?
    2 ana etmen motorun gücünü değiştirir:
    1. Motorun gücünü azaltıcı etkiler.
    2. Motorun gücünü arttırıcı etkiler.

    Bu 2 etkenin toplamı sonucunda motorun 1 gücü olur. Biz daha güçlü bir motor için azaltıcı etkenleri minimuma, arttırıcı etkenleri ise maksimuma çıkarmamız gerekir.
    azaltıcı etkenlerin başında, sürtünme ve dizayn gibi etkenlerdeki olumsuzlukları örnek verebiliriz.
    arttırıcı etkenlerin başında yakıt tüketimi gelir.
    Bir motorun daha güçlü olabilmesi için daha çok yakıt tüketmesi gereklidir.
    Peki yakıt tüketimi nasıl artar?
    Daha büyük silindir hacmine sahip bir motor kullanarak
    Ayni silindir hacmine daha çok sıkıştırarak (Turbo)

    Yakıt daha çabuk kullanarak!
    Bu son madde VTEC in esas prensibi olduğu için bir örnek ile açıklamak istiyorum:
    Elinizde bir çuval olusu fındık var. Bu fındıkları 10 kiloluk tenekelere yerleştireceksiniz.
    Bu işlemi gerçekleştirmek için geniş bir fincanla aktarabilirsiniz... Yada küçük bir fincanla daha çabuk taşırsınız.
    Büyük hacimli bir motor, pistonun her hareketinde daha çok yakıt alır daha güçlü bir patlamaya sebep olur. Buna karşın daha küçük hacimli bir motora daha çok devir yaptırarak gücünü arttırabilirsiniz. Bu iki yöntem de yakıt tüketimini ve buna bağlı olarak gücü arttıracaktır.

    İçten Yanmalı Motorlar
    Silindirlere hava giriş çıkışını sağlayan bölümleri kapatıp açan tıpaya benzer şeylerin süpab olduğunu ehliyetini alan herkesin bildiğini kabul edelim. Ayni şekilde bu süpabların kontrolü (ne zaman açılıp kapanacağı) egzantirik denilen bir mil tarafından yapıldığı ehliyet kursunda anlatılmaktadır.Egzantirik mili volana bağlıdır. Motoru oluşturan diğer bütün parçalar birbirine bağlıdır. Böylece doğru zamanda doğru parçalar doğru yerlerdedir.

    Egzantirik (kam) milinin üstünde çeşitli çıkıntılar bulunmaktadır. Bu çıkıntılar mil dönerken doğru zamanalarda süpabların üstüne gelecek şekilde tasarlanmıştır. Bir süpab açılacağı zaman, egzantirik milinin üstündeki bu çıkıntı mil donup üzerinden geçerken süpabı aşşağıya basar. Böylece süpab açılır. Bu çıkıntı geçip süpab serbest kalınca bağlı olduğu yay tekrar yerine iter böylece süpab kapanır. VTEC sistemi, bu süpabların açılıp kapanma zamanını değiştirir.

    süpabların zamanlaması egzantirik mili ile yapılıyordu.. VTEC de bu zamanlamayı değiştiriyorsa , egzantiriği mi değiştiriyor?!??? Kısmen doğru ama neden ve nasıl daha sora açıklayacağız...

    Neden Supap zamanlaması değişmelidir?

    Motorlar dakikada çok fazla devir yaparlar. Eğer dakikada 25- 30 devir yapsalardı süpabların emme sırasında açılıp sıkıştırma sırasında kapanması yereli olurdu. Çünkü, bir süpab açılıp da pistonun emme sırasında benzin hava karışımının silindir içine girmesi için yeterli sure olurdu. Ama demin de dediğim gibi motorlar çok devir yaparlar. Normal araba motorları 6750 devir/dakikaya kadar çevirime izin verir bu sınırdan sora enjeksiyonlu motorlarda otomatik olarak benzin kesilip, daha fazla devir çevrilmemesine, dolayısı ile motorun yanması, çatlaması gibi istenmeyen olayların önüne geçilmesi sağlanır. (Arabaların marka ve modeline göre değişmektedir) VTEC in amacı olan “çok devir” ile, VTEC motorlarda 8500 den 9800 – 10 000 ve daha fazla devirler modeline göre çevirtilmektedir. Bu yüksek devirlerde, silindir yukardan aşağıya inip, tekrar çıkana kadar gecen sure çok kısıtlıdır. Bu sebeple, bu kısa zaman içinde benzin hava karışımı normal atmosferik basınçla silindirin içine dolamaz! Ayni şekilde Egzoz gazi silindirden (süpablardan dışarı ) atılırken, piston çok hızlı ittiği için bu gaz sıkışarak zorla süpabdan çıkar. Düşünün , ufak bir delikten çok miktarda hava geçirmek istiyorsunuz. Üflerken zorlanırsınız. Ama delik büyük olsa daha rahat üflerdiniz...

    Bu deliği büyütmek için 16 V denilen, 16 adet süpab( 4 silindirde) kullanılmıştır. Böylece, çıkış için 1 diil 2 adet delik düşer. Bu %20 gaz artışı sağlamıştı. VTEC sistemi ile bu süpablar daha çok açık tutulur. Böylece hava giriş çıkış için daha fazla sureye sahip olur.

    Yarış arabaları

    Eğer tüm iş süpabların daha fazla açık olması olsaydı çok kolay olurdu!
    Zaten yarış arabalarında formuca 1 gibi, 18 000 - 19 000 gibi çok yüksek devirler çevrilmektedir. Ona göre zamanlayıcı bir egzantirik yapılır, süpablar istenildiği gibi çok açık tutulur ve istenilen elde edilirdi. Ama bu “trafik”in olduğu yollarda gidecek “cadde arabası” için imkansızdır. Çünkü yüksek devirli arabalar çok hararet yapar. Yavaş gidemez. Dur kalka gelemez. Ayrıca bu tip arabaları çalıştırmak için çok daha hızlı bir marş motoru gerekirdi. Bu şartlar altında değil motorun kalabalık trafikte gitmesi, çalıştırılması bile imkansız olurdu.

    Öle bir motor olmalıydı ki, normal motor gibi başlayıp 1 zaman sora “yarış motoru”na dönüşmeliydi!

    Honda’nın Çözümü
    Honda firması bu sorunu pratik bir yöntemle çözdü...
    Motor normal motor olacaktı.. 1 tane egzantirik.. Ama diğerlerinden farklı olarak egzantiriğin üzerinde fazla çıkıntılar olacaktı. Normalde (düşük devirlerde) boşa dönüp bir ise yaramayan bu ekstra çıkıntılar, motor 5000 devire geldiği zaman, yağ basıncının etkisi ile bir mil uzanıp bu boşa donen çıkıntıların altına gelmektedir. Bu çıkıntılar diğer alt devir zamanlayıcılarına göre biraz daha uzun yapılmıştır. Böylece, 5000 devire kadar boşa donen çıkıntıların yerini , 5000 devirden sora bu çıkıntılar alıp, esas çıkıntılar boşa dönmektedir...

    Rekor Performans
    Performans motor gücü ile doğru orantılıdır. Bu başlığa “Rekor Motor gücü” demek daha uygun olurdu. Her Rekorda olduğu gibi bunun da bir kategorisi vardır. Tıpkı motosikletle araba yarışamadığı gibi. Bunun kategorisi atmosferik basınçta çalışan motorlarda litre başına beygir gücüdür. Atmosferik basınç diğer bir değişle turbosuzdur. Çünkü bu hacime, turbo ile çok miktarda yakıt , dolayısı ile çok miktarda güçlü itiş (tork) sağlanabilir. Beygir ise motor gücünün birimidir.

    Honda Bu rekoru DOCH VTEC 1.6 litre , 160 beygir ile eline geçirdi... bu litre başına 100 beygir yapmaktadır. Ferrari 104 beygire çıkararak bu rekoru eline aldı.. Ve.... 2000 yılında çıkan S2000 VTEC ile rekor litre başına 120 beygirle tekrar Honda’da!!!

    S2000 VTEC 2litre atmosferik basınçta çalışan motora sahip ve tam 240 beygir gücünde! Bu güce 8200 devir/dakikada ulaşmaktadır. 2 kişilik önden motorlu, arkadan itişli ustu açık bir model (roadster) olup satış fiatı haziran 2001 itibari ile 50 milyar civarındadır. Honda bu modelle kuruluş yıldönümünü kutlamaktadır.

    VTEC Tipleri
    Peki VTEC sırf performansa ve yakıt tüketimini arttırmaya mi yarar?? HAYIR. VTEC tam tersi olarak yakıt tüketimini azaltıcı olarak da kullanılabilir! DOCH VTEC, VTEC ailesinin performans motorudur... Diğerleri ekonomi için üretilmiş modellerdir. 2001 yılı haricinde Türkiye’de DOCH VTEC den başka VTEC modeli ithal edilmedi. Bu sene yeni Honda Civic'ler le diğer VTEC modellerinin bazılarını görmekteyiz.
    DOCH, Dual Overhead CamsHaft dan gelip Türkçe, Üstten Çift Egzantirikli anlamına gelir. Bu demektir ki :
    16 süpablı 4 silindirli bir arabada,
    Silindir başına : 16 / 4 = 4 süpab bulunur.
    Bunlardan 2 si emme, 2 si Egzoz süpabıdır. Önceden de açıkladığım gibi, 1 yerine 2 tane süpab kullanılmasının sebebi, Hava giriş çıkışlarının daha kolay olmasını sağlamaktır. Böylece, Ya performans arttırılır, yada yakıt tüketimi düşürülür. Verim artar..

    SOCH, Single Overhead CamShaft , türkçesi, Üstten tek egzantirikli anlamına gelir...
    Bu da, süpablar tek egzantirik tarafından kumanda ediliyor demektir.
    Motorlar üstten ve alttan Egzantirikli üretilmelerine karşın, günümüzde alttan egzantirik artık neredeyse hiç kullanılmamaktadır.

    Şekil 1 - VTEC Motor'un Tüm Görünüşü
    DOCH VTEC
    Demin de söylediğim gibi, VTEC ailesinin performans modelidir...
    Honda bu modeli Amerika’da ilk 1990 Acura NSX de kullandı…
    Japonya’da 1989 yılında ilk VTEC sunuldu. Ve 1989-1993 Integra tipinde kullanıldı.
    1989 DA6 Honda Integra RSi/Xsi 160 beygirlik , B16A DOHC VTEC motorunun bir varyasyonunu kullandı. B16A motoru, 1999 – 2000 yıllarında Civic Si da kullanılan motorla aynisidir. Fakat su anki Si lar 2. tip B16A motorları kullanmaktadır. Bu çok az farklı olup 160 beygirden biraz fazladır. Aşağıdaki sema DOCH VTEC in çalışma sistemi hakkında bilgi vermektedir:

    Şekil 2 - Süpab Kontrolü 1
    Anlattığım gibi, düşük devir çıkıntıları (Low RPM Lobe) ni kullanan egzantirik (camshaft) geçerken Supap lari bastırmaktadır. (valve rockers)
    Bu surede yüksek devir çıkıntısı boşa dönmektedir.. (follower)

    Şekil 3 - Süpab Kontrolü 2
    Bu üstteki figürde, düşük devir çıkıntılarının süpablara bastığı zaman görülmektedir.
    Dikkat edilirse, Follower hala boşa dönmektedir.
    Devir sayısı 5000 i geçince:

    Şekil 4 - Süpab Kontrolü 3 İğne Devrede
    Görüldüğü gibi, bir iğne yağ basıncının etkisi ile çıkmakta ve followerin yolunu bloke etmektedir. Böylece artık yüksek devir çıkıntısı girmekte olup, düşük devir çıkıntısı devre dişi kalmıştır.
    Görüldüğü gibi VTEC teknolojisi Öle çok karışık birşey diildir. Ama bulunan güzel bir çözüm olarak değerlendirmek yerinde olur.
    160HP Civic Si, 170HP Integra GS-R, 195HP Integra Type-R, 200HP Prelude base/Type-SH, 240HP S2000 ve 290HP Acura NSX DOCH VTEC in kullanıldığı modellerdir. (Amerika Versiyonu)
    SOCH VTEC
    Üstten tek egzantirikli bir motora VTEC sistemin uygulanmasıdır. DOCH VTEC gibi performans sağlamaz.. Hatta sunu söyleyebiliriz, DOCH lu , VTEC siz bir motor, SOCH VTEC li bir motorla yaklaşık ayni güce sahiptir...
    DOCH VTEC üretilip başarısı görüldükten sora Honda bu sistemi geliştirmeye ve diğer tip motorlara uygulamaya karar verdi. Bu da onlardan biridir. DOCH VTEC e göre daha ucuz olduğu için ekonomik bir alternatif olarak da bakabiliriz.
    Çalışma prensibi, DOCH VTEC ile ayni olup tek egzantirik mili olduğu için az bir miktar farklılık gösterir:

    Şekil 5 - SOCH VTEC Süpab Kontrolü
    Görüldüğü gibi olaylar bu sefer tek egzantirik mili üzerinde gerçekleşir. yüksek ve düşük devir çıkıntıları aynı mil üzerindedir.
    Civic EX, Accord LX/EX/V6, Odyssey LX/EX, Acura TL, CL, and CL Type-S
    Modelleri SOCH VTEC tipi motor kullanmaktadır… Türkiye’de bu seneye kadar bu tip motoru Honda’larda görmedik. Bu sene Civic SOCH VTEC yeni kasası ile satışa girmiştir. SOCH VTEC , DOCH VTEC ‘ e kıyasla daha basit bir mekanizmaya sahiptir. düşük devirlerde düşük yakıt tüketimi, yüksek devirlerde performans arayanlara bir çözüm olarak sunulabilir.

    VTEC-E
    VTEC-E VTEC in ters çevirilmiş biçimidir. E, economy kelimesinin bas harfidir. Anlaşılabileceği gibi, DOCH VTEC in sağladığı, yüksek devirde performans yerine, SOCH VTEC-E düşük devirde çok yakıt tüketimi sağlar.

    Benzin, hava ile karıştırılıp silindirlere verilir. Bu karışım ne kadar iyi ortanda hazırlanırsa, motor o kadar düzgün bir operasyon sağlar. Eğer benzin oranı fazla ise “zengin karışım”, Eğer hava oranı fazla ise “Fakir karışım” adı verilir. düşük devirde çalışan motorlarda, benzin/hava karışımının alınma hızı yeterli diildir. O yüzden benzin oranı biraz daha arttırılır ki motor daha düzgün bir operasyon sergilesin. VTEC-E nin yaptığı, yapay olarak bu alınma hızını arttırarak silindirin içinde bir çeşit girdap hareketi yaparak benzin/hava karışımının çok iyi karışmasını sağlar. İyi karıştığı için daha fakir karsımlar kullanılabilir , bu sebeple yakıt tüketimi düşürülmüş olur. (Düşük devirlerde)

    VTEC-E, benzin/hava karışımının giriş hızı ile ilgili olduğuna göre, sadece giriş süpabı ile ilgili bir sistemdir.
    Sadece SOCH tipinde bulunup, DOCH da bulunmaması ekonomik nedenlerdendir. Bu mekanizma pahalıya mal olmaktadır.
    SOCH VTEC-E yi anlayabilmek için , sadece giriş supabını incelemek gerekir. VTEC-E olmayan bir motorun giriş supabı sadece tek profillidir. (tek hareketi vardır) Buna karşılık VTEC-E de 2 tip profil vardır. düşük devirlerde, her giriş süpabı kendi profilinde hareket eder. Şöyle, bir tane supabın yolunun görünüşü normaldir.. Diğeri ise fark edilir biçimde eğridir.

    Şekil 6 - VTEC-E Süpab Şeması
    Şekilde, sağ taraftaki 2 süpab giriş supabıdır. Görüldüğü gibi, üstteki süpab kapalı durumdadır. Yolun bu eğri yapısı ile, düşük devirlerde , gelen karışım silindir içinde okla gösterilen şekilde dağılır ve çok iyi karışır. Böylece, 1 tane giriş süpabı çalışır. Tek girişten gelen hava sıkıştığı için güzel bir girdap etkisi oluşur. Sonuçta benzin oranı az karışım kullanılabilir Çünkü iyi optimize olmuştur.

    Genel olarak 2500 devir geçildiğinde ise, bu tek süpabdan giriş, hızı yeterli olmamaktadır. İyi etki sağlayan bu tek süpab sistemi tam ters simdi güçten düşürmeye (yakıt tüketimini arttırmaya) başlar. Böylece 2500 devirden sora bir iğne giriş supa binin çıkıntısına gelir ve bu 2 giriş süpabının ayni anda açılıp kapanmasını sağlar. Eğri manifold sistemi de uygulanmamaya başlar. Karışım 2 delikten rahat girdiği için başka bir değişle yüksek devirlerde “motor rahat nefes alır”.
    VTEC-E sisteminde, bu özelliklerden dolayı SOCH olup VTEC-E olmayan bir motora göre süpablar biraz daha uzun açık kalabilirler. Bu, biraz daha ekstra güç anlamına gelir.

    Örneğin,
    Ayni motora sahip Civic HX de VTEC-E bulunmakta ve 115 beygir vermektedir.
    Civic DX te ise VTEC-E bulunmayıp, 106 beygir (max.) alınmaktadır.
    Bu fark, yanıltmasın, VTEC-E ekonomi içindir... Güç diil..
    Bir valfın nasıl açılıp kapandığını, VTEC-E nin bir gelişmiş modeli olan 3 Stage VTEC de gösterilmiştir...

    3-Stage VTEC
    Honda'nın D15B kodlu motoru bunu kullanmaktadır. Avrupa ve Amerika’da kullanılan bazı Honda Civic'ler bu motoru kullanmaktadır. Bu çeşit VTEC , SOCH VTEC ile VTEC-E nin birleşmesidir. Bu birleşimle, çok iyi yakıt tasarrufu ve iyi bir beygir gücü elde edilmiştir. Ama DOCH VTEC e göre max. güç daha azdır.
    diğer taraftan, yakıt tasarrufu ile gücün bu kadar kombine edildiği başka motor bulunmamaktadır.
    SOCH VTEC ile SOCH VTEC-E nin çalışmasını anladıysanız,

    Şekil 7 - 3 Aşamalı VTEC
    1. aşamada, şekilde görüldüğü gibi, sadece 1 tane süpab çalışmaktadır. Bu VTEC-E nin düşük devir profilidir.
    2. aşama, 2500 devirde başlar, 1. pin yağ basıncı ile devreye girer ve diğer süpab devreye girer ve motor orta çalışma sekline geçer.. Her iki şekilde de egzantirik düşük devir profilindedir.
    3. aşama, 4500 devir gibi baslar, 2. pin de devreye girer. artık egzantirik mili yüksek devir profilindeki haliyle çalışır. Bu SOCH VTEC in yüksek devir profilidir.

    Şekil 8 - VTEC Güç-Karekteristiği
    Grafikte görüldüğü gibi, her 3 basamak farklı bir eğriye sahiptir. Böylece, kesişme noktalarını bularak, toplam 1 tane eğri elde edilir ki bu optimum bir güç eğrisidir. Düşük devirlerde yakıt ekonomisi, yüksek devirlerde iste motor gücü sağlanır. Bu devire göre optimizasyon diğer motorlarda bulunmamaktadır.

    Diğer VTEC’ler Ve...
    Honda Accord V6, J30A1 tipi V6 motor ile hybrid VTEC-E and SOHC VTEC sistemini kullandı. Bu 3 aşamalı VTEC den farklıdır. 2. aşama bu tipte bulunmamaktadır. 1. ve 3. aşamalar kullanıldı: düşük devirler için 1 süpab, yüksek devirler için 2 daha uzun açık kalma zamanlı süpab..
    Bu sistemlerden sora, daha sonra belki her devir için farklı süpab zamanlaması?

    Bilmiyoruz.. Belkide her süpab için farklı bir bobin ve elektronik kontrol…

    Neden VTEC?
    Bazı ülkelerde (Avrupa gibi) otomobiller motor hacmine göre vergilendirilmektedir. Daha fazla motor hacmi daha iyi performans, daha fazla motor gücü demek olmakla birlikte, daha fazla yakıt tüketimi daha fazla vergi anlamına da gelir. Hadi yakıt tüketimi performansın hakkı tamam ama vergi artması problem diyenler için 2 alternatif geliştirilmiştir:
    si Turbo.. Silindirlere bir kompressor ile hacminden fazla benzin/hava karışımı sıkıştırarak daha fazla güç elde eder. Normal turbo 3000 devir gibi bir özel devir sayısından sora devreye girer. Mercedes’in Kompressor’ u ise, motor çalıştığı andan itibaren devrededir. Çünkü kompressor hareketini direk kranktan alır. Turbo hareketini Egzoz gazından alır.
    Turbo ilk yarışlar için geliştirilip, yasaklandıktan sora alternatif olarak yol arabalarına takılmıştır. Silindirlere uygulanan yüksek basınç sebebi ile pistonlar normal arabalar gibi alüminyum diil, çeliktir. Bu da daha ağır bir motor anlamına gelir. Ayrıca motor daha çabuk yıpranır. Turboda bir mekanın eleman olduğu için arıza riskini arttırır. Bu gibi sebeplerden turbo tercih edilmemeye çalışır.

    2.si ise VTEC. Ayni motor hacminden, aynı basınçta motoru daha çabuk çevirerek daha fazla güç elde etmeyi amaçlar. Asıl tercih nedenleri söylenildiği gibi vergi. Bunun yanında VTEC in ekonomi modelleri, düşük yakıt sarfiatı, ekonomi, cevre kirliliği azaltma gibi nedenlerle tercih elde edilir. Kısaca VTEC normal kullanımda ekonomik, yüksek devirlerde güç amacı ile üretilmiştir.
    Bazı Yanlışlar...
    Bazıları motor gücünün krank torku ile ölçüleceğini, VTEC lerin krank torkunun düşük olduğunu o yüzden de verilen gücün “gerçek” değer olmadığını solemektedirler.
    Bu yanlıştır. Daha fazla silindir hacmine sahip yada turbolu bir motorun krank torku ayni tip diğer motorlara göre daha fazla krank torkuna sahip olacağı acıktır fakat, bu krank torku vites kutusu oranları son dişli gibi oranlarla çarpılır, en sonunda bir tekerlek gücü elde edilir. Ağırlık ve beygir gücü oranı elde edilir. Bu oran hesaplarda kullanılır. 160 beygirlik bir gücün 150 den fazla olduğu acıktır. Krank torku demin de dediğim gibi farklı işlemlerden sora net güce dönüşür. Bu çıkış güçleri kıyaslanmalıdır.
    Kalkış yarışlarında, ilk olarak az bir tekerlek spini sora tutunma ve basta yüksek bir tork istenir. Bu yüzden amerikan arabaları yüksek kapasite motorları ile iyidirler. VTEC ise , düzenli olarak artan bir tork vermektedir. Bu basta istenilen az tekerlek spinini elde etmeyi zorlaştırır. Edilirse de sora tutunmayı zorlaştırır. Ayrıca DOCH VTEC 5000 devirde esas profiline geçtiğinden, yüksek devirlerde maksimum gücünü vermektedir. Bu özellikleri ile kalkışa fazla uygun diildir ve ustalık gerektirir.

    Üreticinin önerdiği ürünleri kullanın.

    Umarım faydalı olmuştur.
  • Bu yazı bazıları için yeterli olur umarım.

    Üreticinin önerdiği ürünleri kullanın. (nokta)
  • Bir mühendis kalkıpta araçta yağ ve filtre değişimi sonucu performans artmaz diyorsa, zaten çok da tartışılacak birşey yok demektir. x miktardaki kuvvet a miktar sürtünmede, a-1 miktar sürtünme ile aynı işi yapıyor yani öyle mi? Aracını yağ değişimi zamanı geldiğinde önce değiştirmeden sonra değiştirip dyno'ya çıkarmayı bir dene. Üstüne bir de 3-5 mikron arası parçacıklar girecek bir oluk bulamazsa 15 mikron kalınlığındaki kanallarda tortu oluşturmuyor yani? "Metale işlemek" nasıl oluyor, metalin yapısını bozarak arasına mı giriyor yoksa yarıkları mı dolduruyor sence? Yağların içinden geçeceği kanalın %30'u boyutunda engelleyici partikül koymanın etkisini hesaplayabileceğine inanmak isterdim ancak sanırım termodinamik görmediğin bir mühendislik fakültesinden mezun oldun. Manyetik etki sonucu marşın etkilenmesi gibi bariz sorunları nasıl görmezden geleceğiz? Hiçbir şekilde üretici firmanın bilimsel bir veri verememesi zaten ürünün güvenilirliğini sarsıyor.

    Hadi üreticiler bu ürünün bizim tarafımızdan kullanılıp motorun sorunsuz olmasını istemiyorlar diyelim, en azından ilk üretim sonrası bunu koyarlardı ki açıkladıkları emisyon ve yakıt tüketimi oranları dediğin gibi 7.2 lt'den 5.8lt'ye düşürmek için milyarlarca dolar ar-ge yatırımı yapmazlardı.

    Ayrıca NASA mekiklerinin hepsinin motorları tek kullanımlıktır, yakıt tanklarıyla birlikte atmosferi aştıktan sonra yörüngeye bırakılır ve dönüş motorları bile tekrar dünyaya dönmeden uzay boşluğuna bırakılır, motorun ömrünü uzatacak bir ürünü kullanmaları sadece 20 dakika kullanılacak bir motor için mantıklı mı?

    Aracın üreticisi kullanın desin yağ haznesine talaş bile dökerim, ama tavsiye etmedikleri hiçbir ürünü kullanmam. Özellikle bilimsel olarak yararlılığı kanıtlanmamış hiçbir ürünü kullanmam.
  • Uy anam uy anam harbiden yandı keten helvam :)
    Arkadaşlar öyle dolu dolu yazmışsınız ki hangi birinize yanıt vereyim...
    ama şimdi çok yorgunum ve uykum var, fekat en kısa zamanda teek teek yaıtlicam..

    öncelike 2 cümleye yanıt verim,

    20 bin km de bor koydum, dizel yakıtı 7.2 lerden 6.2 lere indi, 9 olan benzinli araç 8 lere indi, inkar mı edelim?

    diğer husus, termodinamik görmeyen bir okul mezunu lafı gerçekten beni güldürdü, illa mesleğimi söyleteceksiniz, ben fizik mühendisiyim, termodinamiğin en alasını gördüm, konuyla ilintisini bir türlü çıkaramadığım gibi bu iddia da bulunan arkadaşa şimdi sorsam kaç tane termodinamik yasası var say bakalım tek tek diye sayabilirse ben bu konuda daha yazmaz çeker giderim belki kim bilir

    ama sabır, yanıtlar gelecek ilerleyen günlerde..
    saygılar..
  • Uy anam uy anam harbiden yandı keten helvam :)
    Arkadaşlar öyle dolu dolu yazmışsınız ki hangi birinize yanıt vereyim...
    ama şimdi çok yorgunum ve uykum var, fekat en kısa zamanda teek teek yaıtlicam..

    öncelike 2 cümleye yanıt verim,

    20 bin km de bor koydum, dizel yakıtı 7.2 lerden 6.2 lere indi, 9 olan benzinli araç 8 lere indi, inkar mı edelim?

    diğer husus, termodinamik görmeyen bir okul mezunu lafı gerçekten beni güldürdü, illa mesleğimi söyleteceksiniz, ben fizik mühendisiyim, termodinamiğin en alasını gördüm, konuyla ilintisini bir türlü çıkaramadığım gibi bu iddia da bulunan arkadaşa şimdi sorsam kaç tane termodinamik yasası var say bakalım tek tek diye sayabilirse ben bu konuda daha yazmaz çeker giderim belki kim bilir

    ama sabır, yanıtlar gelecek ilerleyen günlerde..
    saygılar..
  • İçten yanmalı motor, sürtünme ve termodinamik aynı karede gözünün önünde canlanmıyorsa boşuna zorlamayın bence, rahat rahat istirahat edin(ipucu, 1. ve 2. kanunlar, entropi. sırf başlıktan gitmeyin diye 0 ve 3. kanunu bilmiyorum gibi davranıcam valla)
  • Konu alevlenmiş. Konuyu bir arkadaş aracılığı ile açtım ve konu oldukçe ilerlemiş. Ben bu sektörde olmam sebebi ile bir kaç fikir beyan edeyim.

    Öncelikle ben yetkili vw grubun yetkili servislerinden birinde çalışmaktayım ve şu an itibari ile bor katkısı gibi katkıları bırakmış durumdayız, Zira müşteri sizin dışınızda başka bir katkı kullandıysa ortaya çıkan sonuç pek iç açıcı olmuyor. En başta arkadaşımın belirttiği durumu biz çok sonradan yaşadık.

    Yinede yetkili servisler bilinmeyen markalarla pek çalışmazlar.

    gerçekleşen bir kaç sorna değinmem gerekirse şöyle belirteyim:

    1- Kullanılan bor katkılarının yanında müşteri başka bir ürün kullandıysa ve haberiniz yoksa şu durumlar oluşmakta.

    a- yağın vizikozitesi düşmekte ve doğal olarak sürtünme oluşmakta
    b- sürtünmeden hasıl olan durumlarda bor katkısı sürtünen kısımları doldurmakta ve bu parçanın eski durumu gibi olmamakta. Dolayısı ile çok şiddetli şakırtılar ortaya çıkmakta.

    2-Bor katkılarının km deneyleri iyi bilinmelidir. Zira ne kadar teste tabi tutuldu bu çok önem teşkil etmektedir. Zira yağ üreticileri bir çok noktayı değerlendirerek yağlarında düzeltmelere gitmektedirler.

    devamı gelecek...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    Konu alevlenmiş. Konuyu bir arkadaş aracılığı ile açtım ve konu oldukçe ilerlemiş. Ben bu sektörde olmam sebebi ile bir kaç fikir beyan edeyim.

    Öncelikle ben yetkili vw grubun yetkili servislerinden birinde çalışmaktayım ve şu an itibari ile bor katkısı gibi katkıları bırakmış durumdayız, Zira müşteri sizin dışınızda başka bir katkı kullandıysa ortaya çıkan sonuç pek iç açıcı olmuyor. En başta arkadaşımın belirttiği durumu biz çok sonradan yaşadık.

    Yinede yetkili servisler bilinmeyen markalarla pek çalışmazlar.

    gerçekleşen bir kaç sorna değinmem gerekirse şöyle belirteyim:

    1- Kullanılan bor katkılarının yanında müşteri başka bir ürün kullandıysa ve haberiniz yoksa şu durumlar oluşmakta.

    a- yağın vizikozitesi düşmekte ve doğal olarak sürtünme oluşmakta
    b- sürtünmeden hasıl olan durumlarda bor katkısı sürtünen kısımları doldurmakta ve bu parçanın eski durumu gibi olmamakta. Dolayısı ile çok şiddetli şakırtılar ortaya çıkmakta.

    2-Bor katkılarının km deneyleri iyi bilinmelidir. Zira ne kadar teste tabi tutuldu bu çok önem teşkil etmektedir. Zira yağ üreticileri bir çok noktayı değerlendirerek yağlarında düzeltmelere gitmektedirler.

    devamı gelecek...


    ozaman burdan şu sonuç çıkıyor, yağ dışında sadece bor motor katkısı kullanın, derdiniz olmasın

    2010 ve 2009 golf var bildiğim şu an yollarda gezen.. sahipleri her gün olmasa bile haftada bir teşekkür edip duruyor bana.. sizde üzülün tabi motorları kolay kolay mortingen şırtauz olmicak..
    ay yabancı terim kullandııım, ben biliom biliom bilgiliyim yaşasın..
  • Takip edeyim. :)
  • Bor katkısını kaç bin km de bir koymak gerekiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    Takip edeyim. :)




    neyi takip edion dostum?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Starforces

    Bor katkısını kaç bin km de bir koymak gerekiyor.


    150 bin km deniyor. ben 40 bindir kullanıyorum daha ne marş motorumda ki ne alakası varsa, ne motorumda ne de başka bir yerde sorun yaşamadım..
  • Konuştuğum ve danıştığım motor ustaları fabrikanın önerdiği onay kodlu yağın kullanılması durumunda motorun yağ katkısı veya bor metal katkılarına ihtiyacı olmayacağını söylüyorlar.. Vw servis yetkilileri de bor katkı maddesini önermediklerini söylediler.

    Ben geçen yıl aracımın 40bin lik bakımını servisde yaptırmıştım. Servis danışmanı bütün dizellere 5w30 yağ konulduğunu dolayısıyle benim aracıma da 5w30 kullanılacağını söyledi. Servis daha önceden 5w40 koyuyordu ve memnundum yağdan bir kere de özel servisde Castrol 5w40 edge koydurmuştum ondan daha çok memnun kalmıştım. Ben 5w40 dan 5w30'a geçtiğimde arabanın ne gidişinde ne motor sesinde hiç bir değişiklik gözlemlemedim. Bu yıl servise gitmedim tanıdık bir özel servisde filitre ve yağını değiştirttim. Ama özellikle fabrikanın verdiği onay kodu olan 505.01 onay kodunu aradım yağ kutularında..

    Castrol TXT 5w40 505.01 onday kodlu yağ buldum ama ustam özellikle

    Shell Ultra Helix 5w30 504.00/ 507.00 onay kodlu olan yağı önerdi..

    Ben de tercihimi Shell'in yağından yana kullandım.. Yola çıktığımda aracımı tanıyamadım inanın. Geçen sene servis çıkışında bu değişimler olmamıştı. Arabanın gidişi çekişi motor sesi azaldı. Pazar günü düğün dönüşü araba da 8 kişiydik. Klima 2. kademe çalışıyordu ve ben ışıklarda önümdeki araçları geçtim.
    Arabamda ki bu değişimi geçen yıl yaşamamıştım. Rampalarda bile inanılmaz atikleşti. Üstelik bu durumu kardeşim bile daha ilk seferinde farketti. Ben genelde kilometreyi doluramadığım için 5.bin km. de bir yağı ve filitreleri değişirim. Yani her sene de bir arabanın yağı değişir. Aracımın motor sesi diğer Caddy'lerden daha ince olması belki bu yüzdendir.

    Bence benim gibi her yıl 4-5bin km. yapan ve her yıl motor yağını ve filitrelerini değişen birinin aracına motor silk vb. ürünler gereksizdir diye düşünüyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: müMKÜNsüz

    Konuştuğum ve danıştığım motor ustaları fabrikanın önerdiği onay kodlu yağın kullanılması durumunda motorun yağ katkısı veya bor metal katkılarına ihtiyacı olmayacağını söylüyorlar.. Vw servis yetkilileri de bor katkı maddesini önermediklerini söylediler.

    Ben geçen yıl aracımın 40bin lik bakımını servisde yaptırmıştım. Servis danışmanı bütün dizellere 5w30 yağ konulduğunu dolayısıyle benim aracıma da 5w30 kullanılacağını söyledi. Servis daha önceden 5w40 koyuyordu ve memnundum yağdan bir kere de özel servisde Castrol 5w40 edge koydurmuştum ondan daha çok memnun kalmıştım. Ben 5w40 dan 5w30'a geçtiğimde arabanın ne gidişinde ne motor sesinde hiç bir değişiklik gözlemlemedim. Bu yıl servise gitmedim tanıdık bir özel servisde filitre ve yağını değiştirttim. Ama özellikle fabrikanın verdiği onay kodu olan 505.01 onay kodunu aradım yağ kutularında..

    Castrol TXT 5w40 505.01 onday kodlu yağ buldum ama ustam özellikle

    Shell Ultra Helix 5w30 504.00/ 507.00 onay kodlu olan yağı önerdi..

    Ben de tercihimi Shell'in yağından yana kullandım.. Yola çıktığımda aracımı tanıyamadım inanın. Geçen sene servis çıkışında bu değişimler olmamıştı. Arabanın gidişi çekişi motor sesi azaldı. Pazar günü düğün dönüşü araba da 8 kişiydik. Klima 2. kademe çalışıyordu ve ben ışıklarda önümdeki araçları geçtim.
    Arabamda ki bu değişimi geçen yıl yaşamamıştım. Rampalarda bile inanılmaz atikleşti. Üstelik bu durumu kardeşim bile daha ilk seferinde farketti. Ben genelde kilometreyi doluramadığım için 5.bin km. de bir yağı ve filitreleri değişirim. Yani her sene de bir arabanın yağı değişir. Aracımın motor sesi diğer Caddy'lerden daha ince olması belki bu yüzdendir.

    Bence benim gibi her yıl 4-5bin km. yapan ve her yıl motor yağını ve filitrelerini değişen birinin aracına motor silk vb. ürünler gereksizdir diye düşünüyorum.



    5w30 u bende duydum..
    şimdi size inanan olacak muhtemel.. fakat anlayamadığım ben motor silk bor motor katkısı koydum diyince neden inanmıyor ve aksini iddia etmeye çalışıyor bazı arkadaşlar gerçekten anlamakta zorlanıyorum..
    bence 5w30 dan sonra birde bor koyun, performans katlanacaktır. ben ilk fırsatta denicem
  • @Killer Loop :


    Motorsilk bor ürürünü geçen yıl satan arkadaşım önce ısrar etmesine rağmen km yi öğrendiğinde bana " Senin araban henüz 40bin de ve bakımlı. Sende hissedebileceğin bir değişiklik olmayabilir. Biz zaten bu ürünü 100bin'i devirmiş araçların motorları için daha çok öneriyoruz" demişti. Ben hala benim aracımın Bor katkısına ihtiyacı olmadığını düşünüyorum üstelik de Vw servisi " Kesinlikle herhangi bir katkı önermiyoruz" dedikten sonra ben de düşünmüyorum açıkçası..

    Kalın sağlıcakla..
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.