Şimdi Ara

fotorespirasyon

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
8.980
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • sıcak ve kuru havalarda bitkilerin stomataları kapanırlar ve bu da bitkinin CO2'ye olan ulaşımını engelleyerek fotosentez yapmasını engeller. bu durumda stomatanın hava boşluğundaki CO2 yoğunluğu azalrı ve bitkini fotosentezle oluşturduğu O2 miktarı artar. işte bu durum tamamiyle gereksiz bir işlem olan fotorespirasyona sebep olur.

    birçok bitkide karbon sabitlemesi (atmosferik karbonu bir enzime ekleyerek organik karbona çevirme işlemi) rubisco (rubiloz bifosfat karboksilaz) adı verilen bir enzim tarafından yapılır (bu arada muhtemelen bu enzim dünyada en çok bulunan enzimdir). bu bitkiler atmosferik karbonu alarak iki karbonlu bir molekül olan rubilaz bifostata eklerler ve ilk ürün olarak 3 karbonlu bir molekül elde ederler (3-fosfogliserat). bu yüzden bu bitkilere C3 bitkileri denir. mesela pirinç, buğday ve soya fasülyesi C3 bitkileridir. işte bu bitkiler kuru ve sıcak havada CO2'ye ulaşım azaldığı için daha az besin üretirler. işin daha da kötüsü rubisco kusursuz bir enzim değildir ve bu koşullar altında O2'yi de kabul edebilir ve Calvin çemberine CO2 yerine O2'yi sokar ve bu işlem sonucunda elde edilen ürün parçalanır ve bunlardan birisi olan iki karbonlu molekül kloroplasttan atılarak mitokondri veya peroksizom tarafından CO2'ye kadar parçalanır. bu işleme fotorespirasyon denmesinin sebebi ışığın varlığında olması (foto) ve oksijen kullanmasıdır (respirasyon). fotosentezin aksine besin üretmez ve respirasyonun aksine enerji üretmez. yani tamamen gereksiz bir reaksiyondur. hatta ve hatta Kelvin çemberindeki organik bileşenleri parçaladığı için zararlı bile sayılabilir çünkü bu moleküller sonradan enerji harcanarak tekrar yerine konulmalıdır. hani anadoluda falan kurak mevsimde ürünler "yanar" ya.. sebebi budur. mesela soya fasülyelerinde fotorespirasyon yüzünden Kelvin çemberinde sabitlenen karbonun hemen hemen yarısı boş yere yıkılır.

    bu evrimsel yükün olası bir açıklaması şöyledir. rubisco enziminin evrildiği zamanlarda atmosferdeki oksijen yoğunluğu bugünkünün çok daha altındaydı (çünkü rubisconun varlığı sayesinde yüksek verimli ve yüksek çıktılı fotosentez başladı). ortaya çıktığı zaman atmosferdeki düşük oksijen seviyesi rubisco'nun oksijene olan eğiliminin çok büyük etkileri olmasını engellemiştir. günümüzdeki rubisco'nun da atasının bu özelliğinin bir kısmını taşıdığı düşünülür ancak günümüzde atmosferdeki okisjen miktarı o kadar artmıştır ki bu az eğilim bile büyük sonuçlara yol açabilmektedir.

    bu büyük dezavantajı aşmak için CAM bitkileri ve C4 bitkileri evrilmiştir. detaylı bahsetmiycem şimdi bunlardan...

    C4 bitkilerinin karbon sabitlemesinden sonraki ilk ürünleri 4 karbonlu bir bileşiktir (hatırlayınız C3 bitkilerinde bu ürün 3 karbonluydu). şeker kamışı, mısır ve çimenler bu ailedendir. bu bitkilerde karbon sabitlemesi ce Kelvin çemberi farklı ve komşu hücrelerde olurlar. mezofil hücrelerinde PEP carboksilaz adlı bir enzim (CO22ye olan eğilimi O2'ye olandan kat be kat daha fazladır) PEP'e (fosfofenolpiruvat) atmosferik karbonu sabitler ve bu 4 karbonlu molekül bundle-sheath hücrelerine aktarılır. burada PEP'den tekrar ayrılan CO2 tekrar rubisco aracılığı ile bilinen reaksiyona sokulur. bu sayede rubisco'nun stomata ile ve dolayısı ile CO2 ve O2 ile doğrudan ilişkisi kesilir.


    CAM (crassulacean acid metabolism) bitkilerinde ise stomata geceleri açılır ve gündüz kapanır. yani diğer bitkilerin yaptıklarının tam tersini yaparlar. bu sayede suyun buharlaşmasını engellerlerken (bu arada CAM bitkileri genelde su depolayan bitkilerdir yani kaktüs, ananas vs vs) hücreye CO2 girişini de keserler. geceleri stomatalar açıkken bu bitkiler CO2yi alıp çeşitli organik asitlerin yapısına katarlar. bu organik asitler gündüze kadar vokullarda saklanırlar. gündüz vakti de CO2 tekrar bırakılır ve Kelvin çemberine katılır.

    aşaada alakalı resimler var...

    bu Kelvin çemberi
     fotorespirasyon


    bu C4 bitkilerinin yaaprak yapısı
     fotorespirasyon


    bu da C4 ve CAM bitkilerinin karşılaştırması

     fotorespirasyon







  • hımm...
  • _ShineOn_ bak sende Darwinism'in büyüsüne kapılmışsın sihirli sözlerinle insanları büyülemeye mi çalışıyorsun?

    Şaka bir yana, bence bu tip konular ya da onları anlatım biçimin bu forum için biraz fazla ağır. Ne biliyim bunları bilimfeneri.gen.tr forumlarında yazabilirsin ama burada seni pek muhatap alacak adam çıkmayacak zaten. Ribozyme gelmiş onla paslaşırsınız anca.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Krethgar -- 11 Eylül 2005, 0:31:14 >
  • adam kendini Einstein zannediyo heralde
    2 tane kitap okumuş burnu havalarda........
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _SELCHUK_

    adam kendini Einstein zannediyo heralde
    2 tane kitap okumuş burnu havalarda........


    Peki sen ömründe kitap okudun mu ha? kitap nedir bilir misin neye benzer kitap? yenir mi içilir mi?
  • her biri ortalama 1500er sayfadan 6 adet biyoloji kitabı, bunlar ders kitabı mahiyetinde, yaklaşık 80 adet klasik edebiyat romanı, 3 tane şiir kitabı (şiirden pek anlamam da ), 30 kadar bilim üzerine yazılmış kitap, yaklaşık 10 tane felsefe kitabı, 20 kadar mizah kitabı, 9 senelik leman ve penguen kolleksiyonu (eksiksiz ), yaklaşık 200 adet bilimsel makale, dinlerle alakalı 3 adet kitap, vs vs vs... (biyoloji haricindeki ders kitaplarımı saymıyorum tabi...) bi de çocukken ansiklopedi okurdum... çok hoşuma giderdi.

    tabi toplarsan iki kitap yapıyo...

    burnumun havalarda olması hakkına sahip miyim? bence sahibim... peki öyle mi? bence değil... peki neden senin sorularına cevap vermiyorum? orasını sen düşün...

    quote:

    Orjinalden alıntı: _SELCHUK_

    adam kendini Einstein zannediyo heralde
    2 tane kitap okumuş burnu havalarda........




  • einstein ve newton birarada burada..............
    harikasınız valla
  • Şincik abicim ben ee ben yukarıdaki resimlere bi göz attım.Şincik sayın abicim.Bi çiçek sarı gibi.bazısından kozalak çıkıcak gibi.eyide yukarıdakiler ne yani şimdi o çiçeğin kozalağındaki bitkimi sorunlu yani.şey yani ben anlamadım bişi.şindik bakın o çiçeğin güneş görmesi lazım abicim.çıkaracan onu güneşe şöööle bi güzel.tamammı kardeşim.haahh.işte sonra o çiçek açar.böle detay yapmayın adama şincik.delikanlılığa sığmıyo yani.
  • kitap okumayla adam olunmuyo bir de bunu bilse garibim........
    tırışkadan nağmeler.........
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _SELCHUK_

    kitap okumayla adam olunmuyo bir de bunu bilse garibim........
    tırışkadan nağmeler.........

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.