Şimdi Ara

YOKSUL NİJERYANIN SANAL DOLANDIRICILARI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
1
Favori
4.010
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 150 milyon nüfuslu ülkede sadece 5 milyon internet kullanıcısı, onbinlerce sanal dolandırıcı bulunuyor. Dünyada her yıl binlerce insan Nijeryalı dolandırıcıların mağduru oluyor; ülke ekonomisinin yüzde 2’si bu yolla elde edilen paralardan oluşuyor. Mustafa Köker ismi İngiltere’de yaşayan çok sayıda Türk için tanıdık bir isim. Uzun yıllardır Londra’da yaşayan Köker, Türkiye ve Londra’da bir çok gazetede çalıştı. Bir süre önce tanıdıkları,yaklaşık 3 yıldır Haber gazetesinin editörlüğünü yürüten tecrübeli gazeteciden aldıkları bir maille şaşkınlık yaşadılar. Köker’in kişisel e-mailinden gönderilen mesajda, Afrika ülkelerinde düzenlenen bir konferansa katılmak üzere bulunduğu Nijerya’da çantasını kaybettiği için parasız kaldığı, otel ve diğer masraflarının yanısıra geri dönebilmek için 3500 dolara ihtiyacı olduğu vurgulanıyordu. İngilizce yazılan mesajda ihtiyaç duyulan paranın Money Gram gibi para transfer kuruluşlarından birisi aracılığıyla gönderilmesi isteniyordu. Maili alan arkadaş ve tanıdıkları Mustafa Köker’in çalıştığı Haber gazetesinin ofisini telefon yağmuruna tutunca gerçek anlaşıldı. Zira Nijerya’da olduğu belirtilen Köker, memleketi Niğde’de tatildeydi ve söz konusu mesaj Köker’in adresindeki bütün isimlere yollanmıştı. Maili hacklanan Köker köşesinde, Haber gazetesi de sayfalarında bir açıklama yayınlayarak gerçeği dile getiriyordu.
    Para hırsı varsa dolandırıcılar da var
    Gazeteci Mustafa Köker’in mailinin hacklendiği Nijerya oldukça yoksul bir ülke olmasına karşın internet üzerinden dolandırıcılığın bir hayli yaygın olduğu bir ülke. Her yıl binlerce kişi Nijerya’lı dolandırıcıların ağına düşüyor ve bu yoldan elde edilen milyonlarca dolar ülkenin en önemli döviz girdilerinden birisini sağlıyor. İngiliz Uluslararası Araştırma Kuruluşu’nun geçtiğimiz yıl yayınladığı “Nigeria Related Financial Crime: Link with Britain” başlıklı bir rapor, Nijerya kaynaklı mali suçların ulaştığı boyutu çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Bu durumun İngiltere için ciddi ve acil bir sorun haline geldiğini savunan rapor, yılda 5 bin dolayında İngilizin kurbanı olduğu bu suçların ekonomik maliyetinin 150 milyon sterlin(yaklaşık 300 milyon dolar) olduğunu bildiriyor. ‘Chatam House’ olarak tanınan kuruluşa göre bu rakam internet dolandırıcılıklarının yanısıra sahte çek, kredi kartı yolsuzluklarını da kapsıyor. Bütün örneklere ve uyarılara karşın halen binlerce İngiliz ve şirketin özellikle sanal dolandırıcılıklara kandığını vurgulayan kuruluş, yasal önlemlerin sertleştirilmesini savunuyor. Öte yandan kuruluşun raporuna tepki gösteren Nijerya Federal Enformasyon Bakanı Franck Nweke Jr ise, genelde internet üzerinden gerçekleştirilen bu tür suçlarla hükümetlerinin karlılıkla mücadele ettiğini belirtirken ilginç bir savunma yapıyor; “Bu durumun önüne geçilemez, insanlarda para hırsı oldukça bu tür suçlar her zaman olacak.”
    Yoksul Nijerya’nın spamcı internet kullanıcıları
    Batı Afrika’da bulunan ve uzun yıllar İngiliz sömürgesinde yaşadıktan sonra 1960 yılında bağımsızlığını ilan eden Nijerya 150 milyonu aşkın nüfuslu bir ülke. Nüfusunun yarısından fazlasını Müslümanların oluşturduğu Nijerya, zengin petrol yataklarına sahip olmasına karşın oldukça yoksul.
    1980’li yılların başında büyük bir kargaşa yaşayan ülkede bir grup üniversiteli işsiz genç, daha sonra bütün dünyayı etkisi altına alacak bir dolandırıcılık türünü başlatıyorlar. Dünyada ‘Advance fee fraud’ (avans ödemesi) olarak bilinen bu dolandırıcılığı yaratan gençler, batılı ülkelerde yaşayan ve Nijerya’ya da seyehat eden yüzlerce işadamına faks, telefon ve telex aracılığıyla ulaşarak ülkedeki petrol yatakları ile anlaşmalar yapmayı öneriyorlar. Bazı kamu kurumlarının da haberleşme cihazlarını da kullanarak yüzlerce kişiyi dolandıran bu gençler ve onları takip eden binlerce Nijeryalı, 2000li yıllarla birlikte, daha ucuz bir yöntem olan internete yöneliyorlar. 2000 yılında sadece 100 bin dolayında internet kullanıcısının bulunduğu ülkeden dünyanın her yerine gönderilen mailleri alanlar, farklı senaryolarla yurtdışına çıkarılmak istenen paralarla ilgili olarak ortaklık önerisi alıyor. Banka hesaplarının kullanılmasına izin verilmesi istenen kişilerden bir takım bürokratik engellerin aşılabilmesi için cüzi rakamlar talep edilmesi ile devam eden kurguyu inandırıcı bulanlar, hem özel hesap bilgilerini hem de vaadedilen para karşısında son derece cüzi olan parayı Nijeryalı dolandırcılara ulaştırıyor.
    Dolandırıcılık internet kullanımını arttırıyor(mu)
    CIA gibi kimi kaynaklara göre bu yollarla dolandırılan binlerce insandan elde edilen paranın miktarı 5 milyar doların üzerinde. İnternet üzerinden giderek yayılan ve zamanla uluslararası boyut kazanan bu olay yoksul Nijerya’da internete olan ilgiyi de arttırmış. Dünyadaki internet trafiğini gözlemleyen Internetworldstats.com sitesine göre ülkedeki internet kullanıcısı sayısı 2000 yılından bu yana yüzde 2400 artarak 5 milyona ulaşmış.( Afrika ülkeleri arasında internet kullanımının en çok arttığı ülke 60 milyon nüfuslu Kongo Cumhuriyeti. İnternet üzerinden dolandırıcılığın giderek yaygınlaştığı Kongo’da 2000 yılında sadece 500 internet kullanıcısı bulunurken bu sayı bugün 141 bin dolayında.)Başta eski sömürgesi olduğu İngiltere ve ABD olmak üzere batılı ülkelerden söz konusu dolandırıcılıkların önüne geçilebilmesi için yoğun bakı gören Nijerya hükümeti bu konuda faaliyet gösteren ‘Economic and Financial Crimes Commission (EFCC)’ isimli bir organizasyon kurmuş. Sitesinde,http://www.efccnigeria.org internet dolandırıcılığından aranan vatandaşlarının resimlerini yayınlayan kurum, onlarca çalışanı ile ülkenin en aktif kamu kuruluşlarından birisi.
    Nijerya’da bu konuda yapılan en geniş çaplı operasyon ise 2005 yılında gerçekleştirilmiş. Nijeryalı dolandırıcılar, yüzlerce sahte şirkette hazırladıkları evraklarda, 1999- Mayıs 2007 arası dönemde ülkenin devlet başkanı olan Olusegun Obasanjo’nın imzasını kullanmaya başlayınca sert polisiye önlemlerle karşı karşıya kalıyorlar. Yüzlerce kişinin tutuklandığı baskınlarda binlerce bilgisayar ve yazıcının yanısıra sahte uçak biletleri, banka dekontları ve para transfer formlarına el konuluyor.
    419 rakamına dikkat!
    Nijerya’da resmi makamların bir türlü önü alınamayan dolandırıcılık olaylarını engellemekte fazla çaba harcamaması aslında anlaşılır bir durum. Zira bu yollarla elde edilen paraların, yabancı şirketlerin kontrolündeki petrolden başka geliri olmayan ülkede ekonominin yüzde 2’sini oluşturduğu varsayılıyor. Ülkedeki dolandırıcılık yasası numarasına atfen ‘419 dolandırıcılığı’ diye anılan bu yöntem dünyanın 80’i aşkın ülkesinde mağdurlar yaratmış. Her geçen gün yenileri eklenen mağdurlar, sanal ortamda bir site kurarak tecrübelerini paylaşıyor.www.419eater.com isimli siteyi, kendisinin de bir mağdur olması kuvvetle muhtemel, Michael Berry adındaki bir Amerikalı kuruyor. Çoğunluğu Nijeryalı internet dolandırıcları ve yöntemlerinin deşifre edildiği sitenin tam 22 bin kayıtlı kullanıcısı bulunuyor.
    Çoğunlukla Nijerya’da ‘gerçekte olmayan’ bir mirastan dünya insanlığını faydalandırmaya çalışan (!) mailler, kişisel mağdurların yanısıra şirketleri de hedef alıyor. Örneğin bir şirket, petrol bulduğunu, birlikte çıkarabileceklerini ancak bunun için Nijerya Hükümeti’ne rüşvet vermek durumunda olduğunu belirterek ABD’li bir şirketten 3 milyon dolar yürütmüş.Bu tür olayların sayısı artınca CIA olayları takip etmek için özel birim kurmak zorunda kalıyor; sadece ABD’li şirketlerden bu yolla elde edilen para miktarının 300 milyon doları bulduğu tahmin ediliyor.
    Türk ihracatçıları hedef
    Her sene ihracat rekorları kıran Türkiye’de ki çok sayıda firma da bu yollu dolandırıcılıkların hedefi oluyor. 1960 yılından bu yana faaliyet gösteren Türkiye’nin Nijerya Büyükelçiliği internet sitesi ve yayınladığı açıklamalarla sık sık Türk firmalarını Nijerya çıkışlı iş taleplerine karşı uyarıyor. Basına yansıyan haberlere göre, son bir yıldır Dış Ticaret Müsteşarlığı’na bu tür dolandırıcılıklarla ilgili haftada en az bir müracaat oluyor. Türkiye’nin ihracatta öncelikli hedef pazar ilan ettiği Afrika’nın en büyük pazarlarından birisi olan Nijerya ile yıllık yaklaşık 350 milyon dolarlık ticaret hacmi bulunuyor. Türk firmalarını geçen yıl bu ülkeye 62.5 milyon dolarlık ihracat yaparken, Nijerya’da, başta BOTAŞ’ın ithal ettiği sıvılaştırılmış doğalgaz olmak üzere 287.5 milyon dolarlık ihtalat yapılıyor. Nijerya’da Türkiye’yi seven Nijeryalı İşadamları adıyla bir dernek kurulurken, bu yakınlaşma sanal dolandırıcıların Türkiye ilgisini giderek artırıyor.
    Ülkedeki büyükelçilik ‘Nijeryalıların Yabancılara Yönelik Ticari ve Finansal Aldatmaca, Yanıltma ve Sahtekarlık Olayları’ gibi başlıklarla yayınladığı açıklamalarla, ihracat için oldukça hevesli olan Türk firmalarını dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.



    Amerikan doları olacak yeşil kağıtlar
    Uzun yıllar İngiliz sömürgesinde yaşayan Nijerya’dan İngiltere’ye 1950’li yıllardan bu yana göçmen akını var. Büyük bir çoğunluğu Londra olmak üzere 100 bini aşkın Nijeryalının İngiltere’de yaşadığı tahmin ediliyor. Nijerya kaynaklı dolandırıcılık olaylarını araştıran ekipler, İngiltere ve diğer batılı ülkelerde yaşayan yüzlerce Nijeryalı göçmenin de söz konusu dolandırıcılık olaylarına karıştığı yönünde bulgular tespit ediyor. Özellikle para transferi ve kara para aklama olaylarında yer alan bu göçmenlerin yolu zaman zaman diğer etnik azınlıklar ve doğal olarak Türklerle de kesişiyor. Kamuoyuna pek yansımasa da bugüne kadar onlarca Türk, Nijeryalı dolandırıcıların hedefi oldu.
    İngiltere’nin güneyindeki Bournemouth’ta yaşayan Ali Karadağ da bu olaylarla karşılaşan vatandaşlarımızdan biri. Yaklaşık 3 yıl önce yaşadığı olayı anlatan Karadağ, söz konusu dolandırıcıların kendilerine gelene kadar onlarca Türk vatandaşını mağgur ettiklerini belirtiyor. Genç girişimcinin ifadelerine göre Nijeryalılar, iç savaş yaşayan ülkelerinden getirdiklerini söyledikleri paraları paylaşmayı teklif ediyorlar.
    Ellerindeki bir çanta dolusu yeşil kağıdın, aslında Amerikan doları olduğunu söyleyen dolandırıcılar, bu kağıtların üzerine özel bir kimyasal madde döküldüğünde 100 dolarlık banknotlar haline geldiğini iddia ediyorlar. Güven sağlamak için yeşil kağıtların arasına gerçek dolarlar yerleştiriyorlar. Üzerine kimyasal madde döküp, el çabukluğuyla sanki paraya dönüşmüş gibi aradaki gerçek doları çıkartıyorlar. Sonra da alınması gereken özel bir sıvı için para istiyor, aldıkları para miktarının iki-üç mislini geri vermeyi öneriyorlar. Kurban parayı verince, ilaçlayıp pamuklara sardıkları yeşil kağıt parçalarını, ışıksız bir ortamda saklamaları gerektiğini belirtiyor, sonra da bir fırsatını bulup ortadan kayboluyorlar.







  • quote:

    Uzun yıllar İngiliz sömürgesinde yaşayan Nijerya’dan İngiltere’ye 1950’li yıllardan bu yana göçmen akını var. Büyük bir çoğunluğu Londra olmak üzere 100 bini aşkın Nijeryalının İngiltere’de yaşadığı tahmin ediliyor. Nijerya kaynaklı dolandırıcılık olaylarını araştıran ekipler, İngiltere ve diğer batılı ülkelerde yaşayan yüzlerce Nijeryalı göçmenin de söz konusu dolandırıcılık olaylarına karıştığı yönünde bulgular tespit ediyor.


    Yaşasın demokrasi! he he heee


    Bizim Türkler'de malum sebeplerden dolayı (kısa zamanda köşeyi dönme) ağlarına düşüyorlarmış.
    Ava giden avlanır.


    quote:


    Ellerindeki bir çanta dolusu yeşil kağıdın, aslında Amerikan doları olduğunu söyleyen dolandırıcılar, bu kağıtların üzerine özel bir kimyasal madde döküldüğünde 100 dolarlık banknotlar haline geldiğini iddia ediyorlar. Güven sağlamak için yeşil kağıtların arasına gerçek dolarlar yerleştiriyorlar. Üzerine kimyasal madde döküp, el çabukluğuyla sanki paraya dönüşmüş gibi aradaki gerçek doları çıkartıyorlar. Sonra da alınması gereken özel bir sıvı için para istiyor, aldıkları para miktarının iki-üç mislini geri vermeyi öneriyorlar. Kurban parayı verince, ilaçlayıp pamuklara sardıkları yeşil kağıt parçalarını, ışıksız bir ortamda saklamaları gerektiğini belirtiyor, sonra da bir fırsatını bulup ortadan kayboluyorlar.




  • bi arada bunlardı yine galiba

    iş adamlarına mail atıp onlarla alışveriş yapmak istediklerini anlatıyolarmış. ama yazısma epey sürüyomus,baya baya ticari bir pazarlık yani. sonra bunlar - fabrikalarınız ve uretiminizi yerinde gormek istiyoruz- diye mevzuya devam ediyolarmısş.e fabrikator ok. gelin diyo.
    bunlarda - bizim ulkede vize almak sıkıntılı siz bize bi davet mektubu gonderin veya referans olun- diyolarmıs.
    tabi geliyo mektup veya belgeler. buyavrular biniyo ucaga ver elini istanbul. fabrikatorde bekliyomus bunları.
    tabi adamlar yok. gel zaman git zaman gelmezler:))) megersem ulkelerinden kacmak için yapıyolarmıs.
    sonra artık ne iş bulursa ist de devam.
  • Ekmek parası sonuçta yapar yapar zaten işizlik hat safada adamların yapması gayet normal bence
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kuantum21

    Ekmek parası sonuçta yapar yapar zaten işizlik hat safada adamların yapması gayet normal bence

    Ekmek parasıyla ne alakası var milyon dolarlar dönüyor ortada . Ayrıca yiyecek ekmek bulamayn insan nasıl internet ve bilgisayar sahibi olabiliyor açıklayabilirmisin?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: castorpollux

    quote:

    Uzun yıllar İngiliz sömürgesinde yaşayan Nijerya’dan İngiltere’ye 1950’li yıllardan bu yana göçmen akını var. Büyük bir çoğunluğu Londra olmak üzere 100 bini aşkın Nijeryalının İngiltere’de yaşadığı tahmin ediliyor. Nijerya kaynaklı dolandırıcılık olaylarını araştıran ekipler, İngiltere ve diğer batılı ülkelerde yaşayan yüzlerce Nijeryalı göçmenin de söz konusu dolandırıcılık olaylarına karıştığı yönünde bulgular tespit ediyor.


    Yaşasın demokrasi! he he heee


    Bizim Türkler'de malum sebeplerden dolayı (kısa zamanda köşeyi dönme) ağlarına düşüyorlarmış.
    Ava giden avlanır.


    quote:


    Ellerindeki bir çanta dolusu yeşil kağıdın, aslında Amerikan doları olduğunu söyleyen dolandırıcılar, bu kağıtların üzerine özel bir kimyasal madde döküldüğünde 100 dolarlık banknotlar haline geldiğini iddia ediyorlar. Güven sağlamak için yeşil kağıtların arasına gerçek dolarlar yerleştiriyorlar. Üzerine kimyasal madde döküp, el çabukluğuyla sanki paraya dönüşmüş gibi aradaki gerçek doları çıkartıyorlar. Sonra da alınması gereken özel bir sıvı için para istiyor, aldıkları para miktarının iki-üç mislini geri vermeyi öneriyorlar. Kurban parayı verince, ilaçlayıp pamuklara sardıkları yeşil kağıt parçalarını, ışıksız bir ortamda saklamaları gerektiğini belirtiyor, sonra da bir fırsatını bulup ortadan kayboluyorlar.



    Demokrasi denen şeyin aslında bir yalandan ibaret olduğuna inanmaya başladım.Adamlar o kadar sömürmüş Nijeryayı sonra bu hale gelmesi normal,hiç bir şey diyemezsin.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.