Şimdi Ara

1 Nisan'da Güncellendi | Kişisel gelişim alanı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
72
Cevap
7
Favori
3.482
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki

1 Nisan'da Güncellendi | Kişisel gelişim alanı


(En Son Oy Tarihi: 11.8.2016)
Giriş
Mesaj
  • 3. Konu: Başkaları eklendi
    Ek Bilgi 1: İnancın önemiyle ilgili bir araştırma eklendi
    2. Konu: Kendinize çekin düzen verin eklendi


    Burada her biri 20-30 Liralık kitapların, oldukça yüksek ücretli seminerlerin yaratmaya çalıştığı etkiyi sizde yaratmak, kendimizi geliştirmek ve bir şeyleri değiştirebilmek için yazıyorum. Lütfen ciddi takipçi değilseniz, hayatınızdaki başarısızlıklar konusunda başkalarını suçlamaya devam edecekseniz ve kendiniz için 15 dakikayı ayırmayı fazla görüyorsanız explorer'ınızdaki Geri(Back) tuşuna basarak topicten çıkın.

    Herkes okusun arkadaşlar bir şey kaybetmezsiniz! Başarılı ve mutlu olmak için harekete geçmenin vakti geldi! Ben uzun zamandır hayatımdaki bir çok konuda pişmanlık hissediyorum, olumsuz yaklaşıyorum ve bazı şeylerden de hiç mutlu değilim. Son 3 ayda canıma tak etti bazı şeyler ve bir kaç kitap okudum. Şimdi kendimi harekete geçmeye hazır hissediyorum! Hayatımızı değiştirmek bizim elimizde. Artık bahanelere sığınmayalım! Birbimize bu topicte destek olarak kendimizi ve hayatımızı istediğimiz seviyeye çıkaralım.

    Öncelikle forumdaki geçmişimden kısaca bahsetmek istiyorum: Bu nicki bir kaç arkadaş ortaklaşa kullanıyoruz. Nedeni dh forumlarını okurken oldukça zevk almamız ve nadir de olsa bir şeyler yazmak istememiz. Bu yüzden önceki mesajlarıma takılmayın çünkü ben çok uzun zamandır buraya yazmadım. Şimdi ise hayatım ve kendimle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Kız-erkek ilişkilerinde iyi olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim fakat emin olun ki bu mutlu olmaya yetmiyor. İsterseniz bir zaman sonra bu konuya da değinebiliriz. Amacım bu topicte sürekli konuları ilerletmek, tartışmak ve kendimizi günden güne geliştirmek. Kendimden bahsetmeye devam edecek olursam, son 2 ayda bir çok konuda harekete geçtim. Spor yapmaya, erken kalkmaya, yediklerime dikkat etmeye, hayata hep olumlu yanından bakmaya, sık sık kitap okumaya başladım. Benimle beraber bu nicki kullanan diğer arkadaşlarım da aynı tutum içerisindeler. Fakat şunu görmek o kadar kolay ki; ne kadar çok aynı durumdan muzdarip insan bir araya gelir ve birbirini desteklerse, iş çok daha kolaylaşıyor. Bu arada, eminim ki yazı ilerledikçe maddi durumum hakkında kafanızda soru işaretleri belirecek, benim de bir kazanan olmadığım halde ahkam kestiğimi düşüneceksiniz. Şu anda en iyi üniversitelerden birinde okuyorum, maddi durumumuz çok şükür oldukça iyi ve çok iyi ilişkilerim oldu. Ben hala yeterli olduğunu düşünmediğim için bu yazıyı yazıp sizlerden destek bekliyorum. Çünkü ben en iyisini hak ediyorum. Ve emin olun siz de!

    Herneyse, ben en azından bir kaç kişinin ne söylemek istediğimle ilgilendiğini düşünüyorum. Eğer hayatınızda ters giden bir şeyler varsa lütfen burayı takip edin ve aklınıza gelen her şeyi söyleyin. Hiç bir işe yaramazsa en azından topicini yukarda kalmasını ve bu topicten bir şeyler kazanacak birilerinin burayı farketmesini sağlayacaksınız. Öğrenmenin yaşı yoktur unutmayın!

    1. Konu: Hobi
    Eminim ki bunu okuyan bir çok kişi hayal kırıklığına uğramıştır. Hobilerin önemi hakkında dökümanları da yakın zamanda ekleyeceğim fakat şu kadar söyleyebilirim. İstediğin herhangi çok başarılı bir işadamının herhangi bir röportajını okuyun. Emin olun ki onun bir hobiye sahip olduğunu göreceksiniz. Ve bunlar forum okumak, dota oynamak veya ipodundan müzik dinlemek olmayacak. Bu hareketleri kesinlikle küçümsemiyorum ben de bunları yapıyorum fakat önemli olan bu değil! Bu başarılı insanlar bu hobileri işleri gibi görüyor ve ciddi emek ve zaman harcıyorlar. Turkcell İletişim Müdürü, katıldığım bir seminerde başarılı her insanın en az 1 hobisi olduğunu doğrulamıştı.
    Diyelim ki siz hobi edinmek istemiyorsunuz, belki de adam zaten zengin, kafası rahat diye düşünüyorsunuz. Hemen cevabınızı vereyim. Bu topici okduğunuza göre çoğunuz işinizden/halinizden/maddi durumundan memnun değilsiniz. Günde sadece 1 saat herhangi bir konuda araştırma yaptığınızı, öğrenmeyi arzuladığınızı ve kafanızı yorduğunuzu düşünün. Emin olun ki, 5 yıl sonra bu uğraştığınız şey hakkında uzman denilebilecek seviyeye geleceksiniz. Şimdi geldik herkesin kafasını karıştıran noktaya! Sevdiğiniz işi yaparsanız, zaten para, başarı, mutluluk size gelecektir. Hayatınızdan mutlu olmayı öğrenirseniz, gerçekten mutlu olacaksınız. Günde 1 saatinizi, ilgilendiğiniz konuda kullanmaya başlarsanız, istediğiniz işi yapacaksınız! İlginizi çekmiyor olamaz. Eğer gerçekten çok sıkı bir NBA takipçisi olup, yazıları kaçırmayıp, gece her maça sabahlayan biriyseniz ve hala kendi kendinize de olsun yazılar yazıp bir yerlere göndermediyseniz çok şey kaybettiniz demektir. Ben size 10 günde zengin olmanın kapılarını açmıyorum, fakat ya yapsaydınız? Yazdıkça kendinizi geliştirip, sevilen bir NBA blog'unda yavaş yavaş yazılarınız yer almaya başladığını düşünün. Evet bu bir hobi olarak kalacak fakat aynı zamanda geliştirme şansıza sahipisiniz. Maddi bir getirisi olmasa da artık insanlar sizi takip ediyor ve sevdiğiniz bir şeyler ilgili emekleriniz boşa gitmiyor! Bu arada bunu da sakın unutmayın da artık çevreniz en az 1 dil bilen ve bir üniversite bitirmiş, yani bir konuda az ya da çok bilgiye sahip insanlarla dolu. Artık işletme bitirmek yetmiyor. Deniz işletmeciliği, yemek işletmeciliği gibi bu da dallara ayrılıyor. Ve emin olabilirisiniz ki ileride her sektörde, dar bir sınırda uzman kişilere ihtiyaç olacak. Bu konuda hemen işe koyulmalıyız, amacımız para kazanmak da olabilir, bir hobi edinip kendimizi mutlu etmek ve hayatımızı disipline etmek de. Spora başlayan biri haftada belirli bir saatini spora ayırmak zorunda kalır. Böylece bazı yaptığı rutin işlerden feragat etmeye başlar ve hayatını disipline eder. Hayatı disipline etmiş biri çok daha mutlu olacaktır, tabii ki disiplinden kasıt her akşam yemeğini 8de yiyen ve erken kalkan biri değil. ZAMAN GERİ GELMİYOR. Bir çok arkadaş bu forumda daha önce buna değindiler, fakat çok tepki aldılar. Şimdi, forumdan ayrılmadan, foruma ayırdğınız zamanın bir bölümünü buraya ayırmaya davetlisiniz.
    Şimdi hepinizden sevdiğiniz şeyler hakkında düşünmeniz, sevdiğiniz işi ne kadar ileri götürebilirdiniz ve hala ne kadar ileri götürebilirsiniz? bu konuda kafa yormanızı istiyorum. Ben de şu anda bir hobim olmadığını anladım ve gerçekten sevebileceğim bir konu, bir dal arıyorum. Forumda gerekirse günlerce her topice göz gezdireceğim ama en sonunda yapmaktan gerçekten sıkılmayacağım işi bulacağım. En önemli tehlike, gelip geçici hevestir bu yüzden hepiniziden bir fikir bulduktan sonra bunun bir heves olup olmayacağını düşünmenizi istiyorum.

    2. Konu:Kendinize çeki düzen verin
    Aslında ilk değinmem gereken konu buydu fakat ben hemen harekete geçmek isteyenler için hobinin öneminden başladım. Bir konuda anlaşma yapmamız gerekiyor. Bu hayatta akrabalarınız, eşiniz, dostunuz, sevdikleriniz çok önemlidir ama bu macera siz olmadan anlamsız bir hal alacaktır. Size bir kitapta okuduğum bir örneği vermek istiyorum: "Bir satıcısınız ve karşınızda oldukça zengin ve önemli bir müşteriniz var. Bu durumda dünyanın en önemli insanı sizin için kimdir?? Cevap %99 o anki satış yapacağınız müşteri olacaktır çünkü her şey onun elinde. Peki ya ikinizden biri ölecek olsa? Hala en önemli insan müşteriniz mi? Cevap oldukça basit arkadaşlar siz olmadan hiç bir şey olmaz.
    İlişkilerdeki en önemli hatalardan biri karşımızdakinin ne kadar özel ve önemli olduğunu sürekli olarak söylemektir(aslında ilişkilere kaymak istemiyorum ama bu en sık rastlanan sorunlardan bir tanesi) Şimdi bana ilişkileri güzel gidenler saçmaladığıma dair eleştiriler yapabilirler. Burada 2 farklı problem var. Birçokları karşısındakine bunu hissettirmez fakat sürekli söyler. Bu karşımızdakinde oldukça negatif bir etki yaratır. Sürekli ne kadar zeki olduğunu söyleyen bir sevgiliniz mi olsun istersiniz yoksa başından geçenleri dinledikçe onun ne kadar zeki olduğuna kendiniz karar vermeyi mi? Şimdi başa dönelim. Karşınızdakini önemsiz sayın demiyorum, bunu sürekli söylemeyin ve kendinizi ne kadar özel hissettiğinizi ona söyleyin. Kendinizi özel hissettiğinizi söylemek ve hissettirmek arasındaki fark karşınızdakine sürekli akıllı olduğunuzu söylemek veya onun anlamasını sağlamak arasındaki farkla aynı. Söylerseniz etkisini yitirir, hissettirmelisiniz. Hissettirmek içinse, önce hissetmelisin. Kız arkadaşınız gerçekten çok özelse, ona iyilikler yapar, iltifat eder, onu sürekli yüceltir ve iyi şeyler dilersiniz. Kendisine bakıyor olması sizin de hoşunuza gider, çünkü o çok özeldir ve bunu hak ediyordur. Şimdi siz de kendinizi özel hissedip karşınızdakine hissettirmeye çalışıyorsunuz ama günlerdir sakal traşı olmamışsınız, dışarı çıkmadıkça duş almıyorsunuz veya sadece özel zamanlarda giyiminize özen gösteriyorsunuz(kabul etmeliyim ki hijyen konusunu abarttım ama dikkatinizi çekmem gerekiyor. bu konu çok önemli) Şunu sakın unutmayın ki ilişkilerinde başarılı olup hayatta başarısız olan fazla insan göremezsiniz. İlişkilerdeki başarı için, hayatınızda bir şeyleri yoluna koymuş olmanız şart. Başarıdan kastettiğim makam,para,şöhret değil. Kendine saygısı olan, hayatı istediği gibi yaşamaya gayret eden, başkalarının onu yıpratmasına izin vermeyen ve kurallarını kendisi koyan insan başarılı insandır. Siz karşınızdaki kızı yüceltip yüceltip tüm saygı ve ilginizi ona yönlendiriyorsunuz, o da ona hiç yüz vermeyen birine gidiyor değil mi? Çok bilinen bir roman bu. Ama siz hala bahanelere sığınıyor ve Seven s..lir, s..en sevilir diyorsunuz. Bu tamamen yanlış. S..en dediğiniz kişi kendisine saygı duyuyor, kuralları var ve ilgisini sadece tek bir şeye vermiyor. Her zaman hayatta istedikleri, yaptıkları ve hayalleri var. En önemlisi de hiç bir kişiyi hayatının odak noktasına yerleştirmiyor. Yani kız onu bıraksa onun hayatı bitmiyor. Böyleleri de kızların ilgisini çeker. İstisnalar her zaman var ama en genel vaka bu. Neden kendimize saygıyı ilişkilerden anlattım; çünkü insanların en merak ettiği ve reaksyion verdiği konu bu. Bir nevii faydacılık var ve bu konu üzerinden anlatınca herkesin daha çok ilgisini çekiyor. Bu konuya tepkilerinize ve sorularınıza göre devam edeceğim..

    3. Konu:Başkaları

    quote:

    Hocam başkalarının dediğini çok kafama takıyorum. En ufaktan, ayağım takıldı yere düştüm diyelim mesela veya elimden bir şey düşürdüm. Hemen ordan biri salak dese bunu kafama çok takarım. Bazıları da kıskandıklarından mıdır, dediğin gibi kendi planları olmadığı için midir, nedir.. Planlarımı bozmaya ve her seferinde önüme taş koymaya çalışıyorlar.


    Bu konu da günümüzde güven eksikliği yaşayan, ya da kendine güveni olsa da başkalarının sürekli yorumları dolayısıyla çabuk kırılan ve stresle beraber güvenini kaybeden bir çoklarının problemi. Öncelikle bir örnekle başlayalım. Çevrenizde "deli" damgası yemiş(her gün aynı kırmızı ışıkta arabaları selamlayan evsizlerden bahsetmiyorum) insanlar var mı? Ya da duyduğunuz. Onların nasıl yaşadığını bir düşünmenizi istiyorum. Bizim eski okulda da vardı "deli" damgası yemiş biri ve inanın herkesten çok mutluydu. Davranışları uç noktada olduğu ve kimseyi umursamadan sadece istediğini yaptığı için bu damgayı yemişti ama eminim ki masum bile olsa sorsalar bu damgayı yemek ister misin diye, cevabı "evet" olurdu. Çünkü zaten istediğini yapıyor ve kendi dünyasında yaşıyordu(olumsuz anlamda değil) ve insanların eleştirileri, yorumları onu sıkmıyordu. Bir süre sonra ona olan tepkiler ve yorumlar da kesildi bu da onun tabii ki işine geldi.. Size önerim tabii ki deli damgasını yemeniz olmayacak İnanın ki duygular ve tavırlar, yani ne hissettiğiniz doğru kullanımızın ölçüsünde bulaşıcıdır. Karşınızdakine hareketleriniz, inancınız, duruşunuz ve tavrınızla vereceğiniz "Ben kendime güveniyorum. Bu hayatta en önemli insan benim, her şeyin en iyisini hak ediyorum ve kimsenin hakkımda ne düşündüğü umrumda değil." mesajı emin olun ki sizi eşsiz biri yapacaktır. Ünlüleri düşünün. Şöhret ve paraları nedeniyle ne kadar rahat ve kendilerinden emin görünür ve davranırlar. Nereye giderlerse gitsin evleriymiş gibi hareket ederler. Peki bunu biz neden yapmıyoruz ki? Başkalarını umursamak zaten yeterince yanlışken, bir de kendimizi kısıtlamanın ve üzmenin ne anlamı var? Lütfen yazının bu bölümüyle ilgili yorumlarınızı paylaşın. Ne demek istediğimi anlamanızı ve bu konu hakkında düşünmeye başlamanızı istiyorum. Kimse bir başkası istiyor diye yaşamıyor. Bu konuda daha söylenecek bir çok şey var ve dediğim gibi yorum ve mesajlarınızla yazının devamını şekillendireceğim.

    Ek Bilgi 1:İnancın önemiyle ilgili bir araştırma
    Kanadalı psikologların zamanında yaptığı bir araştırmaya göre, insanlar bahis oynadıktan sonra, bahis oynadıkları atlara olan güvenlerinin ve inançlarının arttığını hissediyor ve hissettiriyorlar. Araştırma sonucunda insanların bu hareketinin nedeninin yaptıkları veya söyledikleri şeylerde tutarlı olma(veya görünme) istekleri olduğu ortaya çıkıyor. Kız arkadaşınıza sigarayı bırakacağınıza dair büyük bir söz verdiğinizi düşünün. O sözü yutmak ve güçsüz duruma düşmek istemeyeceksiniz. Aslında bana kalırsa, bu birazcık yalan söyleyenlerin yalanlarına zamanla inandıklarıyla ve daha iyi savunduklarıyla da alakalı. Sonuçta bir yalan söylemek zorunda kalıyorlar ve sonra tutarlı kalma çabasındayken daha da sıkıca sarılıp o yalanlara inanıyorlar. Peki bunu biz neden uygulamayalım ki? Ben kişisel gelişimle ciddi olarak ilgilenmeye başladığımdan beri kendime sürekli telkinlerde bulunuyorum. Bir kişiye 100 defa aptal dersen aptal olurmuş klişesi, benim için de bir zamanlar sadece bir klişeydi ama kendimi inandırdıkça ve davranışlarımla da bunu destekledikçe değişmeye başladığımı gördüm. Kendime daha iyiye gideceğime dair bir söz verdim ve tutarlı olma çabası bana yardımcı oldu. Sadece tutarlı olma çabası değil tabii ki, düşündüğünüz şey bir yalandan ibaret de olsa buna inanmaya başlamak, en azından inanıyor gibi görünmeye başlamak bile bence oldukça büyük bir adım. Çünkü bir gün gelecek ve bu yalana inanmaya başlayacaksınız. Bu konuyu da ilerki zamanlarda ve yorumlarınızla toparlamayı düşünüyorum.

    Sanırım şimdilik yazacaklarım bu kadar, eğer gerçekten benim gibi hayatından bıkmış ve bir şeylerin ters gittiğinin farkında, daha da önemlisi bunu değiştirmek için içinizde bir istek varsa ya da bu yazıdan sonra oluştuysa, lütfen bana ÖZEL MESAJ ya da bu topic yoluya ulaşın. DH forumlarının şu ana kadarki en ciddi topluluklarından biri olalım ve hayatımızı değiştirelim. Kız arkadaşıyla problemi olan, tipini beğenmeyen, işinden mutsuz olan, hayatın anlamsızlığını sorgulayan herkesi benimle bu yolda yürümeye davet ediyorum. Hayatınızı değiştirebilecek soruyu soruyorum: Var mısınız?

    Özel mesajla gelen sorular:
    Bu konuda harekete geçebilmek için önerebileceğin kitap ya da film var mı?: Öncelikle ben hiç bir konuda uzman değilim. Şu kadar söyleyebilirim ki harekete geçmek istemem kendimle alakalıydı, fakat tembelliğim yine beni engelliyordu. Okuduğum kitaplar sadece kıçımı kaldırmama yardım etti. Herhangi bir kitapçıya giderek kişisel gelişim bölümünden çok satanlardan bir tanesini almak tabii ki faydalı olacaktır fakat önerebileceğim en önemli kitap(filmi de var aslında ve her gün her an izliyorsun) kendi hayatındır. Bana sorarsanız, kitapların çoğu Amerikan yazarlardan Amerikalılar için yazılmıştır çünkü onlar bizden çok daha bilinçsizler. Ben bu forumda hemen her gün bu konuda yolunu kaybetmiş ama her şeyin farkında insanlar görüyorum. Bu yüzden oturup hayatınızı düşünmeniz bile ilk adımı atmakta faydalı olacaktır. Şu güne kadar kaçırdığınız fırsatları oturup bir düşünün. Bence harekete geçmek için topluca geç bile kaldık. Stephen Hawking'i tanımayan yoktur heralde.. Yakalandığı ALS hastalığından sonra hayata küsme noktasına geldiğinde daha hiç bir başarısı yoktu. Onu hayata döndüren ise tanıştığı ve sonrasında evlenip boşandığı eşi oldu. Bizim bir eşe ihtiyacımız yok çünkü sağlığımız Hawking'e göre çok daha iyi sanıyorum ki. Öncelikle halimize şükretmeyi bilmeli ve bahanelerden mümkün olduğunca uzağa kaçmalıyız.

    İlerleyen günlerde yeni çıkacak kitabımı pazarlayacağımdan, blogumun reklamını yapacağımdan ya da fake bir konu olduğundan korkmayın lütfen. Kitap gibi yazdığım için de beni eleştirmeyin, daha etkili olduğunu düşünüyorum. Destek, sorular ve en azından ilginiz için teşekkürler. Hedefim benimle bu yola baş koymuş olabildiğince kişiye ulaşıp ciddi ve disiplinli bir çalışma içine girmek. Bunun için her gün forumu takip etmeye, her gün saatlerimizi ayırmaya gerek yok. Niyet olduktan sonra her şey başarılabilir. Umarım amacıma ulaşırım fakat ulaşana kadar da elimden gelen her şeyi yapacağıma emin olabilirsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi phlegmTR -- 2 Nisan 2010; 0:58:41 >







  • sen yetkili bi abiye benziyon
  • sen mi yazdın?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KırıkKılıç

    sen mi yazdın?


    şüphen mi vardı? sürekli güncelleyeceğim yazımı fakat istersen book.google'dan kitapları ya da google'a herhangi bir cümlemi yazarak yazının orijinalini başka bir yerde bulmayı umut edebilirsin. Son 2 ayımı kitaplar okuyarak geçirdiğim için aynı onlar gibi yazabiliyorum artık ve çok daha etkili oluyor insanlar üzerinde, ben de bu sayede harekete geçtim. İlgin için teşekkürler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi phlegmTR -- 31 Mart 2010; 15:44:49 >
  • Kelin merhemi olsa kendi başına sürer diyip konudan kaçıyorum kolay gelsin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KırıkKılıç

    bende hayattan bıkmış haldeyim ve etrafımdakiler bıkmış olmamın nedenlerini oluşturuyor, ne söylesen neyi düşünüp paylaşsan, hep olumsuz cevap, hem köstekliyorlar,

    ben hep desteklemeye çalışıyorum, biraz kıl birisi olabilirim ama onlar sanki birşey söylediklerinde benden nefret ediyorlar gibime geliyor ciddi şekilde, hiç samimiyet göremiyorum, bu benim bakış açımdan mı kaynaklanıyor? herşeyden isteğim kaçıyor sonra şöylesin böylesin


    "İnsanların başkalarının planlarını altüst etmesinin sebebi, kendilerine ait bir planları olmaması ve başarılı olmandan korkmalarıdır" Neden başkaları bir şeyler düşündü diye hayatını yaşayamayacaksın? BAŞKALARINI unutun arkadaşlar, herkes kendi hayatını yaşıyor çünkü




  • quote:

    Orijinalden alıntı: phlegmTR


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırıkKılıç

    sen mi yazdın?


    şüphen mi vardı? sürekli uptade edeceğim yazımı fakat istersen book.google'dan kitapları ya da google'a herhangi bir cümlemi yazarak yazının orjinalini başka bir yerde bulmayı umut edebilirsin. Son 2 ayımı kitaplar okuyarak geçirdiğim için aynı onlar gibi yazabiliyorum artık ve çok daha etkili oluyor insanlar üzerinde, ben de bu sayede harekete geçtim. İlgin için teşekkürler

    "uptade" değil "update" ayrıca "sürekli güncelleyeceğim" demeniz daha uygun "update" yerine.

    orjinal değil, orijinal.

    ben de okudum bu gelişim kitaplarından bana pek etkileri olmadı. sanırım gerekeni zaten uyguluyorum. yeterince hobim var ama zamanım yok.

    quote:

    "İnsanların başkalarının planlarını altüst etmesinin sebebi, kendilerine ait bir planları olmaması ve başarılı olmandan korkmalarıdır" Neden başkaları bir şeyler düşündü diye hayatını yaşayamayacaksın? BAŞKALARINI unutun arkadaşlar, herkes kendi hayatını yaşıyor çünkü


    doğru bi cümle. başkalarının düşüncelerine ve tercihlerine göre yaşamak insanı başarısızlığa sürükler. en doğru ve en mutlu olacağınız şekilde yaşayın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Majorümsü Minör -- 31 Mart 2010; 15:42:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: inferno!

    Kelin merhemi olsa kendi başına sürer diyip konudan kaçıyorum kolay gelsin.


    Ben elde ettiklerimle oturduğum, durduğum yerde kalarak da çok mutlu olabilirdim fakat daha iyisini istiyorum hep. Çünkü bana göre etrafımda benden daha önemli hiç kimse yok ve bunu bencillik anlamında söylemiyorum. Herkes hayatını yaşamış, yaptıklarından sorumlu olmuş ve buralara kadar gelmişiz. Neden ben önce kendimi hep daha ileriye taşımayı amaçlamayayım ki? İlgin için teşekkürler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: !XiR

    quote:

    Orijinalden alıntı: phlegmTR


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırıkKılıç

    sen mi yazdın?


    şüphen mi vardı? sürekli uptade edeceğim yazımı fakat istersen book.google'dan kitapları ya da google'a herhangi bir cümlemi yazarak yazının orjinalini başka bir yerde bulmayı umut edebilirsin. Son 2 ayımı kitaplar okuyarak geçirdiğim için aynı onlar gibi yazabiliyorum artık ve çok daha etkili oluyor insanlar üzerinde, ben de bu sayede harekete geçtim. İlgin için teşekkürler

    "uptade" değil "update" ayrıca "sürekli güncelleyeceğim" demeniz daha uygun "update" yerine.

    orjinal değil, orijinal.

    ben de okudum bu gelişim kitaplarından bana pek etkileri olmadı. sanırım gerekeni zaten uyguluyorum. yeterince hobim var ama zamanım yok.

    quote:

    "İnsanların başkalarının planlarını altüst etmesinin sebebi, kendilerine ait bir planları olmaması ve başarılı olmandan korkmalarıdır" Neden başkaları bir şeyler düşündü diye hayatını yaşayamayacaksın? BAŞKALARINI unutun arkadaşlar, herkes kendi hayatını yaşıyor çünkü


    doğru bi cümle. başkalarının düşüncelerine ve tercihlerine göre yaşamak insanı başarısızlığa sürükler. en doğru ve en mutlu olacağınız şekilde yaşayın.


    aslında ana yazıda da çok hata var fakat yazarken öyle heyecanlı ve coşkuluyum ki gözümden kaçıyor ve düzeltemiyorum. Çok teşekkürler, düzeltmeye çalıştım hatalarımı




  • Yazıyı okumadım ama güzele benziyor:)

    Okuyacağım müsait bir zamanda.

    Asıl yazma sebebim : Bir hesabı 3-5 kişi kullanmak yasak diye biliyorum forumda , istersen orayı düzelt.:)
  • sevgilim yokki mutsuz olayım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: droll

    Yazıyı okumadım ama güzele benziyor:)

    Okuyacağım müsait bir zamanda.

    Asıl yazma sebebim : Bir hesabı 3-5 kişi kullanmak yasak diye biliyorum forumda , istersen orayı düzelt.:)


    Yalan söylemek istemiyorum yıllarca bu accountu beraber kullandık. Eğer foruma aykırı bir durumsa ve uyarılırsam yeni bir account alıp devam edebilirim fakat o zaman ciddiye alınacağımı düşünmüyorum ve adminlerden ve modlardan bu konuda birazcık anlayış bekliyorum zaten diğerleri artık yazmayacaklar bu uyarıdan sonra İlginiz için yeniden çok teşekkürler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yasin Dayıoğlu

    sevgilim yokki mutsuz olayım


    Kardeş bununla ilgili yazılarım da olacak fakat bu çok çok önemli bir konu. Şöyle düşünelim, hangi kız hayatında istediğini elde edememiş, bu yüzden kendine güveni ve saygısı olmayan, sıkıcı ve yetersiz biriyle birlikte olur? Hani diyorsnuz ya parası olan ağzı laf yapan kızı alıyoru diye, işin aslı şudur ki parası olan parası olduğu için kendine güveniyor ve ağzı laf yapıyor. Eğer paran olmadan da bu güveni kazanırsan yine kazanan sen olursun. İlişkilerde önemli olan ögelerden biri gerektiğinde sorunu çözebilen erkek olmaktır eğer erkeksen ve bir ilişki istiyorsan. Parası olan parasıyla sorunları çözebileceğini bildiği için kendine güvenir ve bunu hissettirir. İleride daha detaylı konuşuruz fakat hobi konusunu kaçırmak istemiyorum. Saygılar




  • quote:

    Şu anda en iyi üniversitelerden birinde okuyorum, maddi durumumuz çok şükür oldukça iyi ve çok iyi ilişkilerim oldu.


    Oh ne güzel valla ben de aynı durumda olsam ben de hayata gayet kolay olumlu bakardım. Gerçi maddi yönden bir sıkıntımız yok çok şükür ama üniversiteye giremeyeceğimi bilmek çok canımı sıkıyor.
  • İyi bi yazı olmus.
    bu arada yaptıgım hobiler:gitar,spora salonu,kitap,ps3,amerikan dizileri.
    evet doğru artık amerikan diizleri bende hobi haline geldi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: LonelyHunter

    quote:

    Şu anda en iyi üniversitelerden birinde okuyorum, maddi durumumuz çok şükür oldukça iyi ve çok iyi ilişkilerim oldu.


    Oh ne güzel valla ben de aynı durumda olsam ben de hayata gayet kolay olumlu bakardım. Gerçi maddi yönden bir sıkıntımız yok çok şükür ama üniversiteye giremeyeceğimi bilmek çok canımı sıkıyor.


    Üni bitirmenin etiket haricinde çok da bir şey kazandırmadığını farkettiğimden beri boşluktayım bu konuda. Okulumdan ismi ve prestiji haricinde hiç de memnun değilim ve bittiğinde çıkıp herhangi bir meslekte rahatça tutunabileceğimi de düşünmüyorum. Aslında kendimi eksik hissettiğim bu konu diyebilirim zaten bu yüzden hobi konusunu açarak başlamak istedim. Ne demek istediğini anlıyorum, maddi olarak iyi de olsan sana da bir etiket vurulmuş olacak sınavda istediğin puanı yapamadığından. Her şeyden önemlisi sen de kendine bir etiket vuracaksın. Söylemesi kolay biliyorum Burada yapmaya çalıştığım şey herkesin aynı seviyeden başlaması değil zaten, bu mümkün değil. Ama herkes bulunduğu yerden daha yükseğe çıkabilir bence.




  • hiçbirşey parasız olmuyor buna hobilerde dahil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: IISONII

    hiçbirşey parasız olmuyor buna hobilerde dahil.


    Hiç bir şey yapamıyorsan her gün forumda geçirdiğin vaktin bir kısmını internet üzerinden makaleler okuyarak ve kendini bir konuda geliştirmeye çalışarak değerlendirebilirsin. Bir akrabamızın apartmanındaki kapıcı beyin de maddi durumu hiç iyi değil fakat internete girebilecek bir pc geçti eline eski-püskü ve günlerce çalışıp basitçe de olsa web tasarım öğrendi, şimdi kendi tanıdıklarına bu konuda yardım ediyor ve ek gelir de sağlamış oldu kendine. Başarısızlık örnekleri olduğu kadar, etrafımızdaki başarı hikayelerini de görebilmeyi öğrendiğimiz zaman, bir adım ilerlemek çok daha kolay olacaktır. Saygılar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi phlegmTR -- 31 Mart 2010; 16:25:18 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SY34

    sen yetkili bi abiye benziyon


  • mesajim bulunsun
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.