Şimdi Ara

ENTELLİĞİN SONU! : NEW AGE BİR TEORİ: AKILLI TASARIM...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
89
Cevap
0
Favori
2.369
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Masonlar, insanları İlahi dinlerden uzaklaştırabilmek amacıyla tarifleri karmakarışık pek çok sahte din meydana getirmişler ve bunları 'New Age' adını verdikleri yeni bir akım altında toplamışlardır.

    Amaç, materyalizmin ve bunun sözde bilimsel dayanağı olan evrim teorisinin, geri dönüşsüz bir yıkıma uğradığı son dönemlerde manevi bir arayış içine giren insanları çeşitli sapkın yollara sürükleyerek onların İlahi dinlere ve özellikle de en son Hak din olan İslam'a yönelmelerini engellemektir.

    Bu suretle, materyalist düşünceden kopmaya başlayan geniş kitlelere, bir takım metafizik söylemlerle süslenmiş, ancak İlahi dinlerden ve İlahi Kitaplar'da bildirilen Allah inancından bütünüyle uzak, hiçbir sorumluluk, yükümlülük ve teklif içermeyen, yeni bir yaşam ve düşünce sistemi aşılanmaya çalışılmaktadır.

    Masonlar bu sapkın akıma dahil olan çok sayıdaki sahte dini, bir takım arayışlar içinde olan insanlara, hak dinlere alternatif yeni birer seçenek olarak sunmaktadır. Her sahte din için Allah'tan başka sahte ilahlar öne sürerler.

    New Age akımı altında masonik odakların modelledikleri sapkın inanç sistemlerinden biri de son günlerde medyada adından sıkça söz edilmeye başlanan 'akıllı tasarım' hareketidir.

    Bu hareket, evrendeki her şeyin 'akıllı bir tasarım'ın eseri olduğu şeklindeki bir teoriyi savunur. Ancak Yüce Allah'ın varlığını ve her şeyi yarattığı gerçeğini kabul etmez, bu gerçeklerin bilimle bağdaşmayacağını öne sürer. Allah'ın adını, özellikle ve kasıtlı olarak, telaffuz etmekten kaçınır.

    Masonlar İslam ülkelerindeki insanları Hak dinden uzaklaştırabilmek için de, kendilerince bu ülkelerin koşullarına en uygun gördükleri 'akıllı tasarım' hareketini seçmişler ve İslam dinine karşı sözde alternatif olarak geliştirdikleri bu hareketi de yoğun bir biçimde empoze etmeye başlamışlardır.

    Elbette ki, bu hareketi savunurken İslam karşıtı olarak değil, tam tersine masumane hatta dine ve Allah inacına zemin hazırlayan faydalı bir hareket olarak göstermeye çalışırlar. İslam ülkelerine yönelik bir istisna olarak İslami terimleri ve kavramları—istemeyerek de olsa—'akıllı tasarım' izahlarının arasına katarlar. Bu şekilde, gerçek niyetlerinin deşifre olmasını engellemeyi ve Müslümanlardan gelecek tepki ve itirazları önlemeyi hedeflerler.

    Gerçekte ise "ağır ve tedrici geçiş", "ışığı uykulu gözlere yavaş yavaş verme" şeklinde tanımladıkları en klasik masonik yöntemi uygulamakta ve insanları, farkettirmeden batıl bir dinin içine sürüklemeyi hedeflemektedirler.

    Oysa bu hareketin Batılı savunucuları bunun din dışı bir düşünce sistemi olduğunu açıkça ifade etmektedirler. Örneğin, akıllı tasarımın ünlü teorisyenlerinden Amerikalı biyolog Michael Behe, “akıllı tasarım, dine dayanan bir düşünce değil, ama dindar insanlar bu teoriden kendi tartışmalarında yararlanabilirler” açıklamasını yapmaktadır.

    'Akıllı tasarım' teorisinin savunucuları, din ile bilimin birbirlerinden ayrılmalarını, bilimin yaratılışı ve semavi dinleri savunmaması gerektiğini iddia ederler.

    Kendilerini İlahi dinlerin dışında görüp, açık açık “din bir inanç meselesidir ve bilimin alanına dahil değildir” diyerek, “bilimi dine dayandırmanın yanlış olacağı” yönünde görüş belirtirler.

    Nitekim, bu hareketi temsil eden Discovery Enstitüsü'nün resmi internet sitesinde "akıllı tasarım teorisi, yaratılış teorisinin aynısı mıdır?” şeklinde sorulan bir soruya şu şekilde cevap verilmektedir:

    Yaratılışçılıktan farklı olarak Akıllı Tasarımın bilimsel teorisi tasarımın kaynağı hakkında şüphecidir. (Agnostiktir) Ayrıca Akıllı tasarımın ne İncil’deki yaratılışı, ne İncil’i ne de başka bir İlahi metni savunma gibi bir misyonu yoktur.
    (http://www.discovery.org/csc/topQuestions.php#questionsAboutIntelligentDesign)

    AKILLI TASARIM TEORİSİ: DEİZM’İN FARKLI BİR TÜRÜ...

    Hak dinleri ve Allah'ın varlığını kabul etmeyen 'akıllı tasarım' teorisi, "tasarımcı" olarak tanımladığı sahte bir ilahı benimser.
    İlgi çekicidir ki, masonlar da aynı mantıkta, eserlerinde kainatı, 'akıllı tasarımcı'nın benzeri 'total bir enerji'nin, 'bir şuur'un yönettiğini söylerler. Bu total enerjinin, şuurun adına da 'Kainatın Ulu Mimarı' derler.

    Fakat masonlar, bundan kastedilenin, (haşa) kesinlikle Allah olmadığını da özellikle altını çizerek belirtirler.

    Görüldüğü gibi aslında 'akıllı tasarım' taraftarları da netice olarak masonik izahlardaki mantığın birebir aynısını savunmaktadırlar.

    Böylesine bir söylem, bir Yaratıcının varlığını kabul eden, ancak İlahi dinlerin varlığını reddeden 'deizm' felsefesiyle birebir örtüşmektedir.

    Tarihte, Allah'a inandığını fakat dine ve vahye inanmadığını söyleyen ve kendini "deist" olarak tanımlayan pek çok felsefeci vardır.

    Örneğin Heraklit, Descartes, Voltaire, Leibniz meşhur deistlerden bazılarıdır.

    Dahası, Voltaire’in İslam’a olan düşmanlığıyla tanınması ve tanınmış bir mason olması, ayrıca Descartes’ın da yine tarihi kaynaklarda “Tapınak Şövalyesi” ve yüksek dereceli bir mason olarak geçmesi Deizm felsefesinin masonik kökenini göstermeye yeterlidir.

    Masonlar bir "Ulu Mimar"ın varlığını kabul ederken diğer yandan İlahi dinlere gerek olmadığını savunurlar. Akıllı tasarım hareketinin kurucuları da, bir tasarımcının varlığını kabul ederken teorinin din ile bir ilgisinin olmadığını, bu teoriyi savunmak için dindar olmanın gerekmediği tezini savunurlar.

    Görüldüğü gibi, akıllı tasarım teorisini destekleyenlerin, deist filozoflardan bir farkının bulunmadığı açıktır. Tarih boyunca Allah’ın dinine karşı açıkça veya üstü kapalı şekilde savaş açmış deist felsefelerin sadece isimleri değişmiş, ancak temelde aynı sapkın mantığı savunagelmişlerdir.

    AKILLI TASARIMCILAR İTİBARI VE ŞEREFİ İSLAM'DA DEĞİL ENTELLEKTÜLELLİKTE ARARLAR

    Ülkemizde bu teoriyi savunan kişilerin en dikkat çekici yönleri, Müslüman olduklarını söyledikleri halde, şaşırtıcı bir şekilde Allah'ın ismini zikretmekten kaçınmalarıdır.

    Bu kimseler, "tüm evreni, canlı ve cansız varlıkları Allah yaratmıştır" demek yerine, “evrende akıllı bir tasarım vardır” şeklinde muğlak ifadeler sarfederler. Teoriyi savunan Batılı bilim adamlarının, felsefecilerin entellektüel üslubuna özenerek, bu üslubu taklit etmeye çalışırlar.

    Söz konusu kimselerin bilinçli olarak Allah’ın ismini anmaktan çekinmelerinin elbette önemli bir nedeni vardır: Dinin özünü kavrayamamaları ve imanın derinliğini kalplerinde yaşayamamaları...

    Kuran’ın ruhunu ve inceliklerini kavrayamadıkları için de, kendi kafalarında oluşturdukları İslam modeli, Kuran’da tarif edilen Allah'a halis kılınan din anlayışından tamamen farklıdır.

    Samimi bir Müslüman, Kuran’da mücadeleleri detaylı bir biçimde anlatılan mübarek peygamberlerin kişiliklerine, üsluplarına ve tavırlarına özenir, bu kutlu insanları örnek alır.

    Dini tam olarak kavrayamayan ve Allah’ın gücünü gereği gibi takdir edemeyen bir zihniyet ise, bu mübarek insanlar yerine, bir takım batılı entellektüellerin, felsefecilerin, düşünürlerin, bilim adamlarının, edebiyatçıların fikir ve üsluplarına özenir, bu kişileri taklit eder.

    Bu tavır aslında, üstü kapalı bir şekilde “ben peygamberlerin üsluplarını ve dini tebliğ etmede kullandıkları metotları beğenmiyorum, yeterli bulmuyorum” demek anlamına gelir.

    Elbette ki böyle bir bakış açısı, Allah’ın Kitabı’na ve Peygamberlerine iman eden salih bir Müslüman’ın bakış açısıyla taban tabana zıttır.

    Bu zihniyetin bir sonucu olarak da Müslüman kimliğiyle anılmak, böyle bir kimsenin şiddetle kaçacağı ve utanç duyacağı bir durum haline gelir.

    Oysa Allah’ın ismini anmaktan utanarak savunulan bir din İslam olamaz. Ne Peygamber Efendimiz ne de sahabe dini bu şekilde yaşamıyorlardı. Hepsi dini tam olarak, hakkıyla, Kuran'da bildirildiği gibi yaşıyor, anlatıyor ve savunuyorlardı. Geçmiş peygamberler ve etraflarındaki müminler de dini bu şekilde eksiksiz biçimde yaşıyorlardı.

    Peygamberlerin, elçilerin bu dosdoğru yolundan yüzçevirerek dininden utanmanın, şanı, şerefi, itibarı başka yerlerde aramanın insana getireceği, büyük bir aşağılanmadan başka bir şey değildir:

    Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim'in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, Biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de o salihlerdendir. (Bakara Suresi, 130)

    İnkar edenlere meyledip dinden en küçük bir taviz vermeyi Allah Kuran'da şiddetle kınamaktadır:

    Onlar neredeyse, sana vahyettiğimizden başkasını Biz'e karşı düzüp uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi; o zaman seni dost edineceklerdi.

    Eğer Biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.

    Bu durumda, Biz sana, hayatın da kat kat, ölümün de kat kat (acısını) tattırırdık; sonra Biz'e karşı bir yardımcı bulamazdın. (İsra Suresi, 73-75)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armagedon2001 -- 18 Ağustos 2005, 11:36:28 >



    _____________________________
    www.ateizminsonu.com




  • neden peki? neden başka insanlar başka insanların başka bir dine girmesini engellemek istiyorlar? neden sen bunu kafana takıyorsun? yoksa dinin temel amaçlarından biri olan sürüyü bir arada tutmak,gücü kullanmak düşüncesi başka insanların diğer dinlere geçmesini rahatsız edici mi kılıyor?
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: crow

    neden peki? neden başka insanlar başka insanların başka bir dine girmesini engellemek istiyorlar? neden sen bunu kafana takıyorsun? yoksa dinin temel amaçlarından biri olan sürüyü bir arada tutmak,gücü kullanmak düşüncesi başka insanların diğer dinlere geçmesini rahatsız edici mi kılıyor?



    kimse kafasına taktığı yok...
    dinin öyle bi amacıda yo k zaten
    iyi de bu konuyla ne alakası var bu yazdıklarının
    _____________________________
    www.ateizminsonu.com
  • quote:

    Masonlar, insanları İlahi dinlerden uzaklaştırabilmek amacıyla tarifleri karmakarışık pek çok sahte din meydana getirmişler ve bunları 'New Age' adını verdikleri yeni bir akım altında toplamışlardır


    neden bunu yapsınlar diyorum?
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: crow

    quote:

    Masonlar, insanları İlahi dinlerden uzaklaştırabilmek amacıyla tarifleri karmakarışık pek çok sahte din meydana getirmişler ve bunları 'New Age' adını verdikleri yeni bir akım altında toplamışlardır


    neden bunu yapsınlar diyorum?


    hak dinin yayılışını engellemek...
    hak din kurulu masonik düzene tek alternetiftir..
    _____________________________
    www.ateizminsonu.com
  • yani onlar kendi inandıklarının hak din olmadığını biliyolar mı?
    bu kadar insan bile bile mi kendilerine kötülük yapıyolar
    quote:

    Orijinalinden alıntı: armagedon2001


    quote:

    Orijinalinden alıntı: crow

    quote:

    Masonlar, insanları İlahi dinlerden uzaklaştırabilmek amacıyla tarifleri karmakarışık pek çok sahte din meydana getirmişler ve bunları 'New Age' adını verdikleri yeni bir akım altında toplamışlardır


    neden bunu yapsınlar diyorum?


    hak dinin yayılışını engellemek...
    hak din kurulu masonik düzene tek alternetiftir..


    _____________________________




  • quote:

    Masonlar, insanları İlahi dinlerden uzaklaştırabilmek amacıyla tarifleri karmakarışık pek çok sahte din meydana getirmişler ve bunları 'New Age' adını verdikleri yeni bir akım altında toplamışlardır.

    Amaç, materyalizmin ve bunun sözde bilimsel dayanağı olan evrim teorisinin, geri dönüşsüz bir yıkıma uğradığı son dönemlerde manevi bir arayış içine giren insanları çeşitli sapkın yollara sürükleyerek onların İlahi dinlere ve özellikle de en son Hak din olan İslam'a yönelmelerini engellemektir.

    Bu suretle, materyalist düşünceden kopmaya başlayan geniş kitlelere, bir takım metafizik söylemlerle süslenmiş, ancak İlahi dinlerden ve İlahi Kitaplar'da bildirilen Allah inancından bütünüyle uzak, hiçbir sorumluluk, yükümlülük ve teklif içermeyen, yeni bir yaşam ve düşünce sistemi aşılanmaya çalışılmaktadır.

    Masonlar bu sapkın akıma dahil olan çok sayıdaki sahte dini, bir takım arayışlar içinde olan insanlara, hak dinlere alternatif yeni birer seçenek olarak sunmaktadır. Her sahte din için Allah'tan başka sahte ilahlar öne sürerler.

    New Age akımı altında masonik odakların modelledikleri sapkın inanç sistemlerinden biri de son günlerde medyada adından sıkça söz edilmeye başlanan 'akıllı tasarım' hareketidir.

    Bu hareket, evrendeki her şeyin 'akıllı bir tasarım'ın eseri olduğu şeklindeki bir teoriyi savunur. Ancak Yüce Allah'ın varlığını ve her şeyi yarattığı gerçeğini kabul etmez, bu gerçeklerin bilimle bağdaşmayacağını öne sürer. Allah'ın adını, özellikle ve kasıtlı olarak, telaffuz etmekten kaçınır.

    Masonlar İslam ülkelerindeki insanları Hak dinden uzaklaştırabilmek için de, kendilerince bu ülkelerin koşullarına en uygun gördükleri 'akıllı tasarım' hareketini seçmişler ve İslam dinine karşı sözde alternatif olarak geliştirdikleri bu hareketi de yoğun bir biçimde empoze etmeye başlamışlardır.

    Elbette ki, bu hareketi savunurken İslam karşıtı olarak değil, tam tersine masumane hatta dine ve Allah inacına zemin hazırlayan faydalı bir hareket olarak göstermeye çalışırlar. İslam ülkelerine yönelik bir istisna olarak İslami terimleri ve kavramları—istemeyerek de olsa—'akıllı tasarım' izahlarının arasına katarlar. Bu şekilde, gerçek niyetlerinin deşifre olmasını engellemeyi ve Müslümanlardan gelecek tepki ve itirazları önlemeyi hedeflerler.

    Gerçekte ise "ağır ve tedrici geçiş", "ışığı uykulu gözlere yavaş yavaş verme" şeklinde tanımladıkları en klasik masonik yöntemi uygulamakta ve insanları, farkettirmeden batıl bir dinin içine sürüklemeyi hedeflemektedirler.

    Oysa bu hareketin Batılı savunucuları bunun din dışı bir düşünce sistemi olduğunu açıkça ifade etmektedirler. Örneğin, akıllı tasarımın ünlü teorisyenlerinden Amerikalı biyolog Michael Behe, “akıllı tasarım, dine dayanan bir düşünce değil, ama dindar insanlar bu teoriden kendi tartışmalarında yararlanabilirler” açıklamasını yapmaktadır.

    'Akıllı tasarım' teorisinin savunucuları, din ile bilimin birbirlerinden ayrılmalarını, bilimin yaratılışı ve semavi dinleri savunmaması gerektiğini iddia ederler.

    Kendilerini İlahi dinlerin dışında görüp, açık açık “din bir inanç meselesidir ve bilimin alanına dahil değildir” diyerek, “bilimi dine dayandırmanın yanlış olacağı” yönünde görüş belirtirler.

    Nitekim, bu hareketi temsil eden Discovery Enstitüsü'nün resmi internet sitesinde "akıllı tasarım teorisi, yaratılış teorisinin aynısı mıdır?” şeklinde sorulan bir soruya şu şekilde cevap verilmektedir:

    Yaratılışçılıktan farklı olarak Akıllı Tasarımın bilimsel teorisi tasarımın kaynağı hakkında şüphecidir. (Agnostiktir) Ayrıca Akıllı tasarımın ne İncil’deki yaratılışı, ne İncil’i ne de başka bir İlahi metni savunma gibi bir misyonu yoktur.
    (http://www.discovery.org/csc/topQuestions.php#questionsAboutIntelligentDesign)

    AKILLI TASARIM TEORİSİ: DEİZM’İN FARKLI BİR TÜRÜ...

    Hak dinleri ve Allah'ın varlığını kabul etmeyen 'akıllı tasarım' teorisi, "tasarımcı" olarak tanımladığı sahte bir ilahı benimser.
    İlgi çekicidir ki, masonlar da aynı mantıkta, eserlerinde kainatı, 'akıllı tasarımcı'nın benzeri 'total bir enerji'nin, 'bir şuur'un yönettiğini söylerler. Bu total enerjinin, şuurun adına da 'Kainatın Ulu Mimarı' derler.

    Fakat masonlar, bundan kastedilenin, (haşa) kesinlikle Allah olmadığını da özellikle altını çizerek belirtirler.

    Görüldüğü gibi aslında 'akıllı tasarım' taraftarları da netice olarak masonik izahlardaki mantığın birebir aynısını savunmaktadırlar.

    Böylesine bir söylem, bir Yaratıcının varlığını kabul eden, ancak İlahi dinlerin varlığını reddeden 'deizm' felsefesiyle birebir örtüşmektedir.

    Tarihte, Allah'a inandığını fakat dine ve vahye inanmadığını söyleyen ve kendini "deist" olarak tanımlayan pek çok felsefeci vardır.

    Örneğin Heraklit, Descartes, Voltaire, Leibniz meşhur deistlerden bazılarıdır.

    Dahası, Voltaire’in İslam’a olan düşmanlığıyla tanınması ve tanınmış bir mason olması, ayrıca Descartes’ın da yine tarihi kaynaklarda “Tapınak Şövalyesi” ve yüksek dereceli bir mason olarak geçmesi Deizm felsefesinin masonik kökenini göstermeye yeterlidir.

    Masonlar bir "Ulu Mimar"ın varlığını kabul ederken diğer yandan İlahi dinlere gerek olmadığını savunurlar. Akıllı tasarım hareketinin kurucuları da, bir tasarımcının varlığını kabul ederken teorinin din ile bir ilgisinin olmadığını, bu teoriyi savunmak için dindar olmanın gerekmediği tezini savunurlar.

    Görüldüğü gibi, akıllı tasarım teorisini destekleyenlerin, deist filozoflardan bir farkının bulunmadığı açıktır. Tarih boyunca Allah’ın dinine karşı açıkça veya üstü kapalı şekilde savaş açmış deist felsefelerin sadece isimleri değişmiş, ancak temelde aynı sapkın mantığı savunagelmişlerdir.

    AKILLI TASARIMCILAR İTİBARI VE ŞEREFİ İSLAM'DA DEĞİL ENTELLEKTÜLELLİKTE ARARLAR

    Ülkemizde bu teoriyi savunan kişilerin en dikkat çekici yönleri, Müslüman olduklarını söyledikleri halde, şaşırtıcı bir şekilde Allah'ın ismini zikretmekten kaçınmalarıdır.

    Bu kimseler, "tüm evreni, canlı ve cansız varlıkları Allah yaratmıştır" demek yerine, “evrende akıllı bir tasarım vardır” şeklinde muğlak ifadeler sarfederler. Teoriyi savunan Batılı bilim adamlarının, felsefecilerin entellektüel üslubuna özenerek, bu üslubu taklit etmeye çalışırlar.

    Söz konusu kimselerin bilinçli olarak Allah’ın ismini anmaktan çekinmelerinin elbette önemli bir nedeni vardır: Dinin özünü kavrayamamaları ve imanın derinliğini kalplerinde yaşayamamaları...

    Kuran’ın ruhunu ve inceliklerini kavrayamadıkları için de, kendi kafalarında oluşturdukları İslam modeli, Kuran’da tarif edilen Allah'a halis kılınan din anlayışından tamamen farklıdır.

    Samimi bir Müslüman, Kuran’da mücadeleleri detaylı bir biçimde anlatılan mübarek peygamberlerin kişiliklerine, üsluplarına ve tavırlarına özenir, bu kutlu insanları örnek alır.

    Dini tam olarak kavrayamayan ve Allah’ın gücünü gereği gibi takdir edemeyen bir zihniyet ise, bu mübarek insanlar yerine, bir takım batılı entellektüellerin, felsefecilerin, düşünürlerin, bilim adamlarının, edebiyatçıların fikir ve üsluplarına özenir, bu kişileri taklit eder.

    Bu tavır aslında, üstü kapalı bir şekilde “ben peygamberlerin üsluplarını ve dini tebliğ etmede kullandıkları metotları beğenmiyorum, yeterli bulmuyorum” demek anlamına gelir.

    Elbette ki böyle bir bakış açısı, Allah’ın Kitabı’na ve Peygamberlerine iman eden salih bir Müslüman’ın bakış açısıyla taban tabana zıttır.

    Bu zihniyetin bir sonucu olarak da Müslüman kimliğiyle anılmak, böyle bir kimsenin şiddetle kaçacağı ve utanç duyacağı bir durum haline gelir.

    Oysa Allah’ın ismini anmaktan utanarak savunulan bir din İslam olamaz. Ne Peygamber Efendimiz ne de sahabe dini bu şekilde yaşamıyorlardı. Hepsi dini tam olarak, hakkıyla, Kuran'da bildirildiği gibi yaşıyor, anlatıyor ve savunuyorlardı. Geçmiş peygamberler ve etraflarındaki müminler de dini bu şekilde eksiksiz biçimde yaşıyorlardı.

    Peygamberlerin, elçilerin bu dosdoğru yolundan yüzçevirerek dininden utanmanın, şanı, şerefi, itibarı başka yerlerde aramanın insana getireceği, büyük bir aşağılanmadan başka bir şey değildir:


    BU YAZILANLARIN HEPSİ PALAVRA.ADAM CEMAAT TARİKAT SİTELERİNE GİRİYOR ORADAKİLERİ OLDUĞU GİBİ KOPYALAYIP BURAYA ALIYOR.

    SEN KENDİN OKUDUN MU BU YAPIŞTIRDIĞIN SAÇMALIKLARI?

    DÜNYADAKİ BÜTÜN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR İSLAM DIŞI SANAN BİR YOBAZSIN



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi almancı -- 18 Ağustos 2005, 12:33:02 >
    _____________________________




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Tepebaşı 111
    Nerden geldiyse aklıma şimdi...
    _____________________________
  • CTRL + C, CTRL+V

    CTRL + Insert, SHIFT + insert

    gibi farklı yöntemleri olmakla birlikte

    COPY+PASTE adıyla bilinir....
    _____________________________
  • masonluk hakkinda cok sey okudum cok sey duydum da boylesinui ilk defa duyuyorum.
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: _ShineOn_

    masonluk hakkinda cok sey okudum cok sey duydum da boylesinui ilk defa duyuyorum.



    normaldir. masonluğa bu tip yapıştırmalar yapmak bir çok kişinin hobisi galiba.
    _____________________________
    y ü c e a l l a h ı m
    değiştiremeyeceğim şeyleri kabul edebilmem için bana sabır ver;
    değiştirebileceğim şeyleri yapabilmem için bana cesaret ver;
    ikisi arasındaki farkı bilebilmem için bana akıl ver.
  • BIR DE SOYLE BIR BILGI VEREYIM; MASONLUK CEMAATINE HICBIR SEKILDE INANCSIZ BIRISI ALINMAZ. MUSLUMAN, HRISTIYAN, MUSEVI, BUDIST YA DA SAMAN FARKETMEZ AMA MUTLAKA BIR INANCI OLMALIDIR KI BU BILGI DE KOPYALA YAPISTIRIN, BILGI EDINMEDEN FIKIR EDINMENIN INSANI NE KADAR KOMIK DURUMLARA DUSURDUGUNUN BIR GOSTERGESIDIR.

    not: sadece meraktan buyuk harflerle yazdim. armagedon bu kadar israr ediyosa bi bildii vardir diye... bir de masonlarla hicbir sekilde alakam yoktur. destekledigimi de soyleyemem. ama arastirma yapmadan da haklarinda boyle sacma seyler soylemem, hele hele kopyala yapistir hic yapmam.
    _____________________________
  • armegeddon hayal dünyasında yaşıyorsun .Olmayan şeylerle zihnini dolduruyorsunGerçek yaşama dön..
    _____________________________
  • Pardon
    _____________________________
    I be tomorrow when I dried up and dead to the World
  • ÖNCE KARŞINDAKİ ADAMA SAYGILI OLMASINI ÖĞREN
    yobaz sensin almancı...
    yobazsenin gibilere d enir..
    işine gelmiyorsa okumazsın...
    artıslik yapma...

    BİZ DE SENİN GİBİLERİNE EVRİM YOBAZI DİYORUZ
    _____________________________
    www.ateizminsonu.com
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: _ShineOn_

    masonluk hakkinda cok sey okudum cok sey duydum da boylesinui ilk defa duyuyorum.




    SEN ŞİMDİ MASONLUĞUDA BİLMİYORSUNDUR...
    MASONLUK EVRİM İLİŞKİSİNE DAHA GİRMEDİK...
    _____________________________
    www.ateizminsonu.com




  • quote:

    Orijinalinden alıntı: SilisyuM

    armegeddon hayal dünyasında yaşıyorsun .Olmayan şeylerle zihnini dolduruyorsunGerçek yaşama dön..



    HADİORADAN

    SEN KENDİNE BAK
    _____________________________
    www.ateizminsonu.com
  • Armegeddon yaptığın tek iş her işi masonlara yüklemek .. Masonlar götürsün seni baska bişey derdim de kanala aykırı olur hehehehe
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: SilisyuM

    Armegeddon yaptığın tek iş her işi masonlara yüklemek .. Masonlar götürsün seni baska bişey derdim de kanala aykırı olur hehehehe





    SENİ GÖTÜRMÜŞLER ZATEN..
    _____________________________
    www.ateizminsonu.com




  • quote:

    Orijinalinden alıntı: _ShineOn_

    BIR DE SOYLE BIR BILGI VEREYIM; MASONLUK CEMAATINE HICBIR SEKILDE INANCSIZ BIRISI ALINMAZ. MUSLUMAN, HRISTIYAN, MUSEVI, BUDIST YA DA SAMAN FARKETMEZ AMA MUTLAKA BIR INANCI OLMALIDIR KI BU BILGI DE KOPYALA YAPISTIRIN, BILGI EDINMEDEN FIKIR EDINMENIN INSANI NE KADAR KOMIK DURUMLARA DUSURDUGUNUN BIR GOSTERGESIDIR.

    not: sadece meraktan buyuk harflerle yazdim. armagedon bu kadar israr ediyosa bi bildii vardir diye... bir de masonlarla hicbir sekilde alakam yoktur. destekledigimi de soyleyemem. ama arastirma yapmadan da haklarinda boyle sacma seyler soylemem, hele hele kopyala yapistir hic yapmam.




    MASONLIUKTA ALLAH İNANCI


    Masonlar her konuda olduğu gibi Allah inancını kaldırmayı da derece sistemini kullanarak yavaş yavaş yapmaktadırlar.

    Masonların yayınlarına bakıldığında, Allah yerine, Kainatın Ulu Mimarı (K:. U:. M:.) deyimini kullandıkları görülür.

    Bu deyim, aslında ateizme geçişin ilk aşamasıdır. Kainatın Ulu Mimarı daha ileri derecelerde "enerji" olarak değerlendirilmeye başlanacaktır.

    "Masonluk, Evrenin Ulu Mimarı mefhumunu mutlak bilgi, kemalin son aşaması ve total enerji olarak telakki etmiştir... Bu gerçekleri kendine prensip, doktrin, öğreti ve iman olarak almıştır." (Mason Dergisi 1982, sayı 5, sf. 20)

    Kainatın Ulu Mimarı terimi yavaş yavaş belirsiz bir kavram haline gelir. Bunun amacının ne olduğu, aşağıda yer alan Mason dergisindeki ifadeden anlaşılmaktadır:

    "O halde mabedimizi tetkik edersek, kendimize; kendimizi tetkik edersek "K:. U:. M:." a gideriz ve görürüz ki Kainatın Ulu Mimarı içimizdedir." (Mason Dergisi, Sayı 27-28, sf.40)

    Görüldüğü gibi, Kainatın Ulu Mimarı deyimi bir aldatmacadır. Dini inanışlar yavaş bir şekilde köreltilirken, sonuçta Kainatın Ulu Mimarı, insan, yani mason olmaktadır."İptidai cemiyetler (ilkel toplumlar) acizdiler, aczleri dolayısıyla etraflarındaki kuvvetleri ve hadiseleri ilahlaştırdılar. Masonizm ise insanı ilahlaştırdı." (Selamet Mahfilinde Üç Konferans, sf.51)

    Dolayısıyla, masonlukta Allah inancı yoktur. Ve insan adeta ilahlaştırılmaktadır. Bu sapkın görüşler mason kaynaklarında sık sık tekrarlanır:

    "Mason, kaynağına yaklaştıkça nurlanır, fakat yanar. Hedef güneşe varmak değil, güneş olmaktır. İşte bu güneş Allah'tır." (Doğuş Kolu, Mason Yıllığı, sf.41)

    Konunun önemli bir yönü ise, masonların kendilerince ilahlaştırdıkları "insan" kavramının sadece "masonik ilkeleri sinesinde toplayanlar", yani masonlar oluşudur:

    "Bizim anladığımız insan, sokakta her gün gördüğümüz insan değildir. 2 ayaklı, 2 kulaklı, az çok usa (akla) da sahip insanı, biz burada kastetmiyoruz, biz insan dediğimiz zaman, bütün masonik ilkeleri sinesinde toplayan bir insanı, insan olarak ele alıyoruz." (Mimar Sinan Dergisi, sf.27-28, sf.35)
    _____________________________
    www.ateizminsonu.com




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.