Şimdi Ara

the Narrator'dan : | Karanlıkta Yaşayan |

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
55
Cevap
4
Favori
3.049
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Öncelikle bir kahve hazırlayın ve sigaranızı yakın. Sürüklenip giden hayatınıza bir mola verin.

    Ne kadar farklı görünsede , aslında bizden tamamen farksız olan bir adamın hikayesini yazdım. Ve yazmaya devam edeceğim. Sizinle paylaşmak istedim. Aslında Hepimiz ; karanlıkta yaşayanlarız...

    Not : Hergün bir bölüm yazacağım... Bitmesi gereken yerde bitecek...
     the Narrator'dan : | Karanlıkta Yaşayan |



    Karanlıkta Yaşayan


    '' Bazı insanlar vardır , sizler uyurken onlar hayatı ararlar. Ve bazı insanlar vardır sizler işlerinize giderken , onlar yataklarında uyurlar. Bu şey gibidir ; etrafınızda arkadaşlarınızın sevgilisi varken sizin yoktur. Ama hepiniz aynı yerde yaşarsınız. Hepimiz aynı anda aynı zamanda yaşarız ama bi köşede ben ağlarken sen gülüyorsundur. Bi köşede sen sevişirken ; ben ölüyorumdur. ''

    Adım Murat .Bunları bana geçen hafta , beyoğlunda bi barda söylemişti. Nasıl tanıştığımızı hatırlamadığım bu adamın ismini de sanırım sormayı unuttum. Bembeyaz bi yüzü vardı. Yeterince sağlıksız gözüksede , mutsuzluğu çevresindeki herkesi zehirlesede , bu adam da bişi var... Sanki , sanki iyi bişeyler var...

    '' Görmen gerekipte göremediğin bişey oldu mu hiç ? Yokluğunda ölümü tatman gerekirken varlığına bir türlü erişemediğin bir şey ? ''


    Sanırım bu adam bir aşık. Ve sanırım sevgilisi k**ına tekmeyi basmış. Ona sordum '- sanırım sevgilinden ayrıldın ? ' Gözünü , gözümden ayırmadı. Gözleriyle bana korkunç şeyler anlatıyodu. Barın içinde bir ürperti oluştu. Sanki gözümün içine bakması , ruhumu ele geçircekmiş gibi bi his yarattı. Birasından bi yudum daha aldı. Halen başka yöne bakmıyo !

    '' A evet ! Sevgili ! O sizi sevmesede siz onu seversiniz . O sizi hiç görmesede siz onu yine de seversiniz. Aynı yerde birbirinizle yaşarsınız , ama birbirinize aynı duyguları hissetmezsiniz . Peki sana bi soru sorabilir miyim ? ''

    Bu adamdan bir soru duymaya hazır değildim. Cevap veremeyeceğimden korkuyodum. Kafamın karışmasından korkuyodum . Yaşadığım hayatın , anlamsız olduğunu bana farkettirmesinden korkuyordum. Ama bunların hiç biri olmadı.

    '' Birbirini hiç görmeyen iki kişi ; buna rağmen birbirlerine aşık olabilir mi ? ''


    İşte soru diye ben buna derim . Şimdi ne diyecem ben bu adama . Çek artık şu gözleri üzerimden. Daha fazla bira içmesem iyi olacak . Çek artık !

    '' Resmini görmedin. Ne olduğunu bilmiyosun ve onu tanımıyosun . Ama onu arzuluyosun . Ve o da seni arzuluyo. Bunu damarlarınki kan kadar hissedebiliyosun. ''


    Bu adam neden bahsediyo böyle ? '' - Sanırım aşk acısı çekiyosun. Bi adı var mı yengemizin ? ''

    '' Siz ona; Güneş diyorsunuz ''

    Güneş ! Bu kelime ağzından çıkarken göz bebeği aniden büyüyüp küçüldü. Ya da bana öyle geldi. '' - Biz Güneş diyoruz demek. Adı Güneş yani. Sen ona nasıl sesleniyosun peki ? ''

    '' Aşk ! ''

    Fazla romantik bi adam. Telefonum çaldı . Daha sonra kalkıp gittim. Onu o günden sonra hiç görmedim.

    İfadesi Alınan Murat , Serbest Bırakıldı.

    [ to be continued ]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Narrator -- 6 Ocak 2010; 19:03:29 >







  • kahve iyide sigara niye<?
  • güzel yazmışşın ama kahve sevmem çay içsek olur mu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mrykt
    güzel yazmışşın ama kahve sevmem çay içsek olur mu

    ıcelım be ......
  • sigarayada zam geldi be.
  • şekersiz alıyım hacı
  •  the Narrator'dan : | Karanlıkta Yaşayan |


    Karanlıkta Yaşayan

    (devam)


    Sırrımı kimseye anlatamıyorum.Konuşmak için sarhoş adamları seçiyorum. İnsan sarhoş olunca saçma şeyler mantıklı gelmeye başlıyor. Geçen hafta yine barda bi adamla tanıştım ve ona sırrımı anlatmak istedim. Ailem yok benim. Arkadaşlarım da yok...

    Şimdi sıkı durun. Ben güneşi hiç görmedim. Doğduğumda sabah saat 8 'di . Ölü sandılar beni. Daha doğarken ölmüştüm bile. Sadece kalp atışlarım çok yavaş atıyomuş. Hava kararınca gözümü açmışım ve ağlamaya başlamışım. Gün doğduğunda uyuyup , battığında tekrardan uyanıyomuşum. Seneler geçmiş ve bu değişmemiş.

    Büyüdüm. 6 yaşlarıma geldim. Ama hala güneş tam doğacakken bi anda sanki fişim çekiliyo ve uyuyorum. Hemde bir ölü gibi. Naparsanız yapın uyanmam.
    Ta ki güneş batana kadar. Güneş battığında aniden uyanırım. Bu duruma hiç bir çözüm bulamıyorum. Sabah tam gün doğacakken çoğu kez güneşi görebilmek için cama doğru koşarım. Ama yine göremem. Tam güneş doğarken beynime reset yemiş gibi olurum ve uyurum. Naparsanız yapın ; uyurum.

    Ben güneşi hiç görmedim. Şu anda 30 yaşındayım . Ve güneşi hiç göremedim. Bir insan güneşi görmeden yaşayamaz . Muhtemelen D vitamini yetersizliğinden ölür . Ya da ölmez. Hepimiz aynı evrende yaşıyoruz . Biri sevilirken , başka biri ihanete uğruyor. Bi bebek doğarken , bir baba intihar ediyor. Sen güneşte yaşarken ; ben güneşsiz ölüyorum . Ben O'na Aşk diyorum ! Ben Aşk'ı hiç göremedim . Derdiniz olduğunu mu sanıyosunuz ? Tekrardan düşünün. Size herşeyi anlatıcam...

    [to be continued...]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Narrator -- 4 Ocak 2010; 0:48:20 >




  • ugg
  • devam edebilirim .. elinde sağlık dostum
  • Karanlıkta Yaşayan

    (devam... Part 3 )



    '' Beni anlamıyosunuz Doktor Bey ! Geceleri sanki başka boyuttan varlıklar görüyorum. ''

    - Ne görüyorsunuz ? Başka boyut dediğiniz şey nedir ?

    '' Bilmiyorum ! Yüzlerini hiç görmedim ama varlıklarını hissedebiliyorum ! Zaman ötesinden mesajlar getiriyolar. Aralarında kötü olanlarda var ''

    - Gördüğün şey tam olarak ne sence ? Ruhlar mı görüyosun ? Hayalet mi ?

    '' Tam olarak bilmiyorum. Ama ruh değiller. İnsan değiller. Başka bir boyutta yaşadıklarını söylediler. Genelde sabah ezanından önce geliyorlar ve ezan sesiyle beraber kayboluyorlar ''

    - Cinler mi görüyorsunuz ?

    '' Siz demin ne dediniz !!! ''


    İsmini tam hatırlayamıyorum ama bahsettiğiniz adam yaklaşık 2 sene önce tek seanslık hastam olmuştu. Geceleri uyuyamadığını ve garip sesler duyduğundan falan bahsetmişti. Aynen dediğiniz gibi beyaz tenli ; ince yapılı ve evet kaşında aynen resimdeki gibi yarık vardı.

    - Peki ya sonra noldu Kemal bey ? Lütfen bize herşeyi anlatın. Her bilgi onu yakalamamız için birer ip ucu.

    Sonra :

    '' Tamam ! Bütün bu anlattıklarımı unutun ! Beni tüm gece boyunca uyutacak bir ilaç-hap neyin nesiyse yazın ve gidim. ''

    - Uyku problemi çektiğinizi söylemiştiniz ? Sabahları uyanık kalamıyordunuz ? Şimdi 24 saat uyumak mı istiyorsunuz ?

    '' Siz hiç farklı bir boyuta gittiniz mi ? Gitmemeniz gereken . Sizden nefret ettikleri bir yere ?''

    - Nasıl bir yer biraz daha anlatabilir misiniz ?

    '' Karanlık bi yer ! ''

    Sonra ona istediği ilacı yazdım. Diazepam önerdim. Hastalığına tam bir teşhis koyamadım çünkü biraz daha konuştuktan sonra gitti :

    - Bakın size yardımcı olabilmem için bana herşeyi anlatmanız gerek !

    '' Bazen hapşırdığım zamanda oluyor. Sanki 1 saat boyunca farklı bir boyuta gidiyorum. Karanlık biyer ve orda birileri sürekli etrafımda bişeyler anlatıyolar.''

    - Hapşırınca vücut faliyetleriniz çok çok kısa bir süreliğine etkisiz kalır. Çok kısa bir süreliğine kalbiniz durur. Siz farketmezsiniz bile.

    '' Sanırım benim gitmem lazım ! Doktor bey çok teşekkür ederim ! Normal bir saatte normal bir yerde sizinle görüşmek isterdim. Özür dilerim. Siz onla olmasanızda o hep sizinle... ''

    Son dediği cümleden pek bişey anladığımı söyleyemem komiser bey. Daha sonra evimden ayrıldı. Dediğim gibi saat 01.30 tu.

    -Teşekkürler , aklınıza gelen bi şey olursa bizi aramayı unutmayın.

    Telefon numaranız ?

    -155 . '' Hahaha ''

    İyi espri. İyi günler.

    [ to be continued...]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Narrator -- 6 Ocak 2010; 4:35:45 >




  • devam etseydin keşke.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kiloverecegim

    çok garip adamlar yaşıyor dünyada


  • Zamanını ayırıp okuyan arkadaşlara (beğenip beğenmemeniz önemli değil) teşekkür ediyorum. Hikayeye devam edeceğim. Bilgisayar başında uzun yazılar okumayı çoğu kişi sevmediği için bölüm bölüm ve kısa kısa yazıyorum . Hedef kitlem zaten burdaki 10-15 fantastik arkadaş . Fantastik derken , bu kişiler hayal aleminde yaşayan adamlar . Tanımıyorum ama tahmin edebiliyorum. Okumaya ve yazmaya devam...
  • cok guzel bekliyorum devamini
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Narrator

    Zamanını ayırıp okuyan arkadaşlara (beğenip beğenmemeniz önemli değil) teşekkür ediyorum. Hikayeye devam edeceğim. Bilgisayar başında uzun yazılar okumayı çoğu kişi sevmediği için bölüm bölüm ve kısa kısa yazıyorum . Hedef kitlem zaten burdaki 10-15 fantastik arkadaş . Fantastik derken , bu kişiler hayal aleminde yaşayan adamlar . Tanımıyorum ama tahmin edebiliyorum. Okumaya ve yazmaya devam...



    eğer bunları sen yazıyorsan alnından öpülesi bir adamsın, tebrikler başarılısın bekliyorum devamını




  • devam.
  • anlatıcı...bunu meslek edinmiş kendine.adı mesleği mesleği adı olmuş.görürseniz benden selam söyleyin.buralarda fantastik bir arkadas varmış deyiverin.o anlar...
  • Bölüm 4 ( Kan ve Şekerleme)


    Madem ki insanları gündüzleri göremiyorum... Madem ki gündüzleri kimse beni tanımıyor... Madem ki Tanrı tarafından pek sevilen biri değilim ; BENDE GECELERİN EFENDİSİ OLURUM !

    Tamam kabul ediyorum. Biraz saçmalamıştım. Bu fikir aklıma geldiğinde 19 yaşındaydım. Bilirsiniz, hiç arkadaşınız olmadığında kendi hayatınızın baş rol oyuncusu olduğunuz fikri saçma gelir. Hayır. Sanırım bilmezsiniz. Herneyse... Özür dilerim...



    - Size nasıl yardımcı olabilirim ?
    - Gece bekçisi arıyormuşsunuz ?
    - Ha ! Buyrun lütfen. Çay içer miydiniz ?
    - İçerdim.
    - Nasıl ?
    - Eskiden içerdim yani. Bunu sormamış mıydınız ?
    - Hayır,hayır. 'çay içer miydiniz' derken ne kastetmek istediğimi anlamışsınızdır ?

    Hayır anlamamıştım. Geceleri dışarda takılan insanlar böyle konuşmazlar. Kibarlık denilen şey klozetimde kaybolan boklarımın yaptıklarıyla sınırlı. Kibarca akıp giderler. Geceleri yaşayan bir insan için , gündüzleri yaşayan memeliler nasıldır bilirsiniz. Kibar hamam böcekleri gibidir ! Hepsi hamam böceği gibi. Tabi kibarlık yapmaları onları farklı kılıyor. Bilirsiniz demiştim dimi ? Hayır hayır, hiç bişeyi bilmezsiniz aslında.


    -bıdı bıdı ?
    -bıdı bı.
    -bıdı bıdı bıd ?
    -bıddı bıdı.
    -bıdıdı bıdıdı.
    -Teşekkürler yarın akşam 10 da buradayım.

    Daha önce yakın dövüş kurslarına katılmıştım. Tabi akşam yapılan kurslara.


    Güneş batar. Kimileri ağlar. İşe geç kalma tripleri. Trafik. Yemek. Flört. Bi bakmışsın yarın olmuş.

    Bu site inanılmaz büyük. Toplam 2 kişiyiz. Burda oturan 200'e yakın kişiyi ben ve karşımda duran tipsiz herif koruyor. Çok tipsiz. Gerçekten çok tipsiz. Yüzüne bakmamak için tırnaklarımı ellerime geçiriyorum. Neyse...


    Görgü tanığı 1 ( no:2 daire 6 daki Menekşe hanım)


    -Silah sesine uyandım. Yalnız yaşıyorum, kedim korkudan yanıma geldi.

    -Hanım efendi bize ne kedinizden ? Kaç silah sesi duydunuz ?

    -Memur bey tam bilemiyorum ama 10 tane sanırım. İlk bikaç tanesini duydum sonra 30 saniye sonra tekrar duydum.

    -Anladım. Sonra ?

    -Sonra... İlk 10 dakika korkudan dışarıya çıkamadım. Delikten baktım ama birşey göremedim. Karşı komşum Mehmet bey kapısını açınca bende hemen açtım kapımı. Ne olduğunu anlamaya çalıştık. Merdivenlerden aşşağıya indiğimizde bir adamı yerde kanlar içinde gördük. Yüzü tanınmaz haldeydi. Lütfen memur bey daha fazla konuşamayacağım (mide bulantıları-kötü anılar-kan kokusu-silah sesleri)

    -Teşekkür ederim.

    Evet durum nedir ?

    -Komiserim, adam gövdesinden 4 kere vurulmuş. Mermilerden bir tanesi akciğerini parçalamış. Otopsi raporunu beklememiz gerekir ama yinede şunu söyliyebilirim : 4 kurşunu yedikten biraz sonra 4 kurşunu yüzüne yemiş.

    -Görgü tanıklarıda 30 saniye aralıklar duymuş silah seslerini zaten.

    Gece saat 3 sanırım. Kafamın içindeki '' Karanlık Sesler '' bana apartman görevlisini öldürmem gerektiğini fısıldadılar. Rüya görüyormuşsunuz gibi olur. Ama aslında görmüyosunuzdur. Dejavu yaşadığınızı sanarsınız : ama aslında ilk defa başınıza gelir. Teredütler içersinde 2 numaralı apartmana gittim. Dış kapı kapalıydı. Kapıcının zilini çaldım. Kimse açmadı. Biraz bekledim. Biraz daha bekledim. Dış kapıyı kırıcaktım. Ama adamı karşımda görünce kırmaktan vazgeçtim.

    - Hayırdır bilader ? Bu saatte ne oldu ?
    - Kan kokusu alıyorum da... Acaba buradan mı bakmaya geldim.
    - Ne diyosun kardeşim ?!? Ne kanı...
    - Neden insanlar damarlarında gezinip duran birşeyin kokusunu, sadece canları yandıkları zaman duyarlar ?

    Cevabını beklemeden göğsüne ateş ettim. İşte tam şu saniyeden itibaren kapıyı açtığına pişman olan bir adamın dramına tanıklık ediceksiniz.
    Mermi göğsüne girdiği anda göz bebeklerinin çok anlamsız baktığını farkettim.
    Şaşkınlık ve kanının vaz geçilmez karışımı...
    İkinci kurşunu sıkmak için beklemedim. Beklemek çok sıkıcıdır...
    Üçüncü kurşunu , ilk sıktığım deliğe doğru ateşledim. HAYAL EDİN. Göğsünüze bir mermi girmiş. Göğüz kafesini parçalayıp bi yerde durmuş. Bi süre sonra merminin olduğu yere bir arkadaş geliyor ve tam arkasına çarpıyor. Acı boyutu anlatılamaz ; yaşanır.

    4. mermi yine göğsüne... ama bu sefer bilinçsizce atılmış bir mermi...

    Adamın ölmediğini can çekişen nefesinden anlayabilirsiniz. Suda bi köpeği boğmaya çalışın, ve anlayınki bu adam da öyle ses çıkarıyor. Kafamın içerisindeki sesler devam etmemi emrettiler. O sesleri bilirsiniz. Başka boyuttan gelen sesler...

    Hayır ! Bu kadar Yeter !

    Kimi kandırıyorum ki ?

    Gittim ve tekrardan silahın tetiğine bastım. Aklıma küçükken hiç göremediğim ateri salonları geldi. Oynarsınız ve bitmesine yakın yeni bir jeton alırsınız. Tekrar tekrar jeton atarsınız. Oyununuza kaldığınız yerden devam edersiniz. Farklı bir zevk. Benim yaşadığım zevkle hemen hemen aynı. Ateşlemeye devam !

    Kurşun ilk önce göz zarını deler. Biraz daha ilerleyip retinayı parçalar. İris ve kornea korkudan titrerken beyine vereceği sinyalleri düşünmeye başlarlar. Bir süre sonra farkederler ki beyine isteselerde birşey iletemezler. Parçalanmış bir beyin sadece pisliktir. Kafatasını delip geçen bir mermi beyine ulaştığı zaman , kafatasındaki kemiklerden birazını yanında sürükler. Hoş geldin kemikli karışık beyin salatası. Elleriniz bağlı ağzınızla kurşunu bulmaya çalışın.

    Ve sonra gittim.


    [ to be continued...]




  • devam et dostum güzel şeyler yazıyorsun.
    kendini daha çok geliştirerek bu işte güzel işler çıkartırırsın inş.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.