Şimdi Ara

Bugünki hayatımı değiştiren tecrübe..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
65
Cevap
0
Favori
3.693
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhabalar.

    Bugün bir adet 2010 model VOLKSWAGEN POLO 1.6 TDI MANUEL VİTES DERİN SİYAH aracı parkettim..

    Planlı bir park ediş olmadı. Tam okula girecekken, bizim ehliyetsiz ve araç sürmeyi bilmeyen tonton güvenlikçi abimiz bana otomatik araç kullanıp kullanamadığımı sordu. Kullanırım diyerekten bana uzatılan anahtarı elime aldım. Tam da benim VW Caddy'nin anahtarı diye elime aldığım anahtar sen git POLO'nun kapıları aç. Benim Caddy de aslında bugün babamdaydı, anahtarının ne işi var diye de düşünmedim değil. Neyse, aynı anahtarı kullanmışlar sonuç olarak.

    Aracın kapısını açtım ve 0.00175 km'lik boyumla rahatça içine oturdum. Araç beni çok etkiledi ve farklı geldi. Bir an elim ayağıma dolandı çünkü far anahtarı, kadranlar, teyip ve vites topuzu PQ35 ve PQ46 platformlarındaki araçlardan farklıydı. İlk başta ne yapacağımı bilemesem de üzerindekileri okuyarak kullanmayı başarabildim.

    Sıra geldi aracı çalıştırmaya. Anahtar sanki yağlanmış gibi rahatça deliğine girdi. Oldukça keyifli bir izlenim bırakan anahtar ile aracı çalıştırmak istediğimde garip bir his ile karşılaştım. Anahtarı çevirdiğim zaman her zaman anahtar çevrilirkenki tak tık kademe yoktu da böyle yumuşak birşeyin içinde çeviriyormuşum gibime geldi. Neyse yarım konuma getirdim, ışıklar söndü ve marşı verdim. Motor ıyyjjj dedikten sonra çalıştı. Tonton otoparkçı abimizin otomatik dediği araç manuel vites çıktı ve debriyaja basıp 1. vitese aracı attım. Araç çok rahat bir şekilde kalktı ve ilerlemeye başladım. Daha debriyajdan ayağımı kaldırmaya bile fırsat olmamıştı ki park yerine girdim. Çünkü çift sıradan park yerine girmiştim. Her ne kadar vites topuzu farklı olsa da tüm gerçek DEUTSCH AUTO'larda olduğu gibi R konumu 1'in solundaydı. Bu konuda sıkıntı çekmeden geri geri gelerek aracı yerine parkettim.

    El frenini hafif bir şekilde çekerek aracı aldığım gibi boş viteste bırakarak indim. Tam kapıyı kapatıyordum ki güzel bir kız arkadaşım yanıma gelerek bu kavun kokulu araba senin mi, hayırlı olsun dedi. Ben de hayır benim değil diyerek kızı test alanından uzaklaştırarak kendi arabasına bindirdim. Sonra anahtarı tonton otoparkçı abimize vererek ben de kızın arabasına bindim.

    Araç genel olarak yumuşak karakterli bir araç. Kendisi bir DAS AUTO, oldukça kaliteli ve gösterişli bir araç. Ama küçük araçları sevmediğimden ortamdan hemen uzaklaştım.

    Fotoğraf makinemin pilleri makinemle birlikte evde kaldığından fotoğraf çekemedim. Özür dilerim.

    Saygılar sunar, esenlikler dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Coşkun -- 25 Aralık 2009; 19:36:58 >







  • alttarafı polo b sınıfı yani bilmesem e sınıfına bindiniz sanıcam
  • Dünya'da ne şanslı insanlar var ya...

    Ben bugün iş için Hyundai marka ÖHÖ (Özel Halk Otobüsü) ile Sarıgazi'ye yolculuk yaptım.

    Arabanın içine egzoz gazı doluyordu, koltuklar da çok rahatsızdı.

    Ama joushkun arkadaşımız bir WV POLO'ya binme, kontağını çevirme, düreksiyonunu elleme, vitesini mıncıklama, el frenini kaldırma ve indirme ve hatta arabayı kullanma şerefine nail olmuş.

    Kahpe felek, kimi ÖHÖ (Özel Halk Otobüsü) ile yolculuk yapar, kimi de WV POLO kullanır.

    Çok doluyum çok, gelmeyin üzerime...
  • Yanlış anlamazsan, küçük araçların parketmesi, bakımı, sürüşü güzeldir. Tabiki o kadar büyük arabadan indikten sonra acayip gelmiş olabilir, kendi araban böyle bir şey olursa büyük arabayı da sevmeyebilirsin ileride, alışmaya çalış yavaştan...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: joushkun

    Arkadaşlar merhabalar.

    Bugün bir adet 2010 model VOLKSWAGEN POLO 1.6 TDI MANUEL VİTES DERİN SİYAH aracı parkettim..

    Planlı bir park ediş olmadı. Tam okula girecekken, bizim ehliyetsiz ve araç sürmeyi bilmeyen tonton güvenlikçi abimiz bana otomatik araç kullanıp kullanamadığımı sordu. Kullanırım diyerekten bana uzatılan anahtarı elime aldım. Tam da benim VW Caddy'nin anahtarı diye elime aldığım anahtar sen git POLO'nun kapıları aç. Benim Caddy de aslında bugün babamdaydı, anahtarının ne işi var diye de düşünmedim değil. Neyse, aynı anahtarı kullanmışlar sonuç olarak.

    Aracın kapısını açtım ve 0.00175 km'lik boyumla rahatça içine oturdum. Araç beni çok etkiledi ve farklı geldi. Bir an elim ayağıma dolandı çünkü far anahtarı, kadranlar, teyip ve vites topuzu PQ35 ve PQ46 platformlarındaki araçlardan farklıydı. İlk başta ne yapacağımı bilemesem de üzerindekileri okuyarak kullanmayı başarabildim.

    Sıra geldi aracı çalıştırmaya. Anahtar sanki yağlanmış gibi rahatça deliğine girdi. Oldukça keyifli bir izlenim bırakan anahtar ile aracı çalıştırmak istediğimde garip bir his ile karşılaştım. Anahtarı çevirdiğim zaman her zaman anahtar çevrilirkenki tak tık kademe yoktu da böyle yumuşak birşeyin içinde çeviriyormuşum gibime geldi. Neyse yarım konuma getirdim, ışıklar söndü ve marşı verdim. Motor ıyyjjj dedikten sonra çalıştı. Tonton otoparkçı abimizin otomatik dediği araç manuel vites çıktı ve debriyaja basıp 1. vitese aracı attım. Araç çok rahat bir şekilde kalktı ve ilerlemeye başladım. Daha debriyajdan ayağımı kaldırmaya bile fırsat olmamıştı ki park yerine girdim. Çünkü çift sıradan park yerine girmiştim. Her ne kadar vites topuzu farklı olsa da tüm gerçek DEUTSCH AUTO'larda olduğu gibi R konumu 1'in solundaydı. Bu konuda sıkıntı çekmeden geri geri gelerek aracı yerine parkettim.

    El frenini hafif bir şekilde çekerek aracı aldığım gibi boş viteste bırakarak indim. Tam kapıyı kapatıyordum ki güzel bir kız arkadaşım yanıma gelerek bu kavun kokulu araba senin mi, hayırlı olsun dedi. Ben de hayır benim değil diyerek kızı test alanından uzaklaştırarak kendi arabasına bindirdim. Sonra anahtarı tonton otoparkçı abimize vererek ben de kızın arabasına bindim.

    Araç genel olarak yumuşak karakterli bir araç. Kendisi bir DAS AUTO, oldukça kaliteli ve gösterişli bir araç. Ama küçük araçları sevmediğimden ortamdan hemen uzaklaştım.

    Fotoğraf makinemin pilleri makinemle birlikte evde kaldığından fotoğraf çekemedim. Özür dilerim.

    Saygılar sunar, esenlikler dilerim.


    Haklı çıktın Coşkun kardeşim keyfim yerine geldi .

    Birde Senin için sıra dışı bir deneyim olmuş anlaşılan...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lacano -- 25 Aralık 2009; 19:41:50 >




  • O zaman sen Insignia yada Passat'a binsen kalpten gidersin kardeş

    Ayrıca 0.00175 km'lik boyla o araca nasıl bindin.
  • Ne şanslı insanlar var
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CrackerTurk

    O zaman sen Insignia yada Passat'a binsen kalpten gidersin kardeş

    Ayrıca 0.00175 km'lik boyla o araca nasıl bindin.


    Ne Passat'ı, joushkun'un doktor raporu var.

    Golf ve daha yukarı WV'lere binmesi yasak.
  • sakin coşkun sakin
  • Coşkun, PASSAT'ım emrinde dostum! Sen Volkswagen de, Wolfsburg Belediye Başkanının Alaman Kurt Köpeğini bile getiririm yanına! Bütün gece havlasın dursun!

    Amaç VW, hoş saatler, yumuşak sohbetler, Candlelight, Red Roses, Bacardi, Chivas Regal, antep fıstğı ve geleceğe yönelik yakın müzakereler ve hoş münasabetler ise her zaman arayabilirsin. Ah ulan neden İstanbul'da değil de çevresi dağlarla sarılı, kar yağmayan, Suriye'ye komşu bu Kebap Mabedindeyim... Gerçi iyi ki de buradayım, Adana gibi memleket İstanbul'da olacaktı ki üff.

    Ben de iş çıkışı iş arkadaşlarımla barlara gidip Blue Curaçao içmek istiyorum ama neyse ara sıra İstanbul'a geliyorum da geleceğie hazırlık yapıyorum. Ama her ortamın bir güzelliği var. Bugün hava 20 dereceydi (!) kısa kollu gezen Amerikan Johnny ve Jenny'ler geziyordu İnönü Parkında (parkın hangi özelliği ile meşhur olduğunu bilmeden!!!). Adana ve İstanbul kardeş, Ouagadougou* kalleş.




    Uganda'nın mıydı neydi başkenti...




  • Kızla Sana Ne Oldu?
  • Exxcrea, beyfendi POLOdan bahsediyoruz.

    Polemik, sen doğuştan şanssızmışsın. Ben eve de gayet Mercedes Capacity ile döndüm.

    Lacano, etkisinden çıkamadım desem yeridir.

    CrackerTurk, lütfen sağlığıma kast etmeyiniz.

    [dodo], kiminin parası kiminin duası demişler. Takmayın kafanıza.

    Polemik, çok haklısın.

    asilx, olamıyorum elimde değil.

    Taner Göde, abicim keşke İstanbul'da olsan da zamansız, iki telefona bakan buluşmalarımıza seni de davet etsek. Bize yol göstersen, tecrübelerini paylaşsan. İki tek atıp lakırdı etsek kafa dağıtsak akşamları. O kadar keyifli olur ki.. :) Ayrıca Passat için teşekkür ederim ama kullanmıyorum. Doktor yasakladı.

    KrcgN®, lütfen özel hayatıma müdahele etmeyiniz.
  • haha bide polo demiş ne oldu vw nezamandan beri premium oldu. alttarafı 30 milyarlık arabaya biniyorsunuz.ilkdefamı başınıza geldi? doguş verdikce kazıgı insanlar daha bir hoşlanıyor daha bir beyeniyor adamlarda haklı tabi kazıklamakta. Daha bi hoş geliyor insanlara araba



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Exxcrea -- 25 Aralık 2009; 20:29:26 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Exxcrea

    haha bide polo demiş ne oldu vw nezamandan beri premium oldu. alttarafı 30 milyarlık arabaya biniyorsunuz.ilkdefamı başınıza geldi? doguş verdikce kazıgı insanlar daha bir hoşlanıyor daha bir beyeniyor adamlarda haklı tabi kazıklamakta. Daha bi hoş geliyor insanlara araba


    Lütfen beyefendi, WV'den bahsediyoruz.

    Diğer dandik markalarla karıştırmayın lütfen.






  • Polo arabaysa bizimki nedir?

    Neden özendirdin şimdi?
  • bir araç bu kadar güzel anlatılır yawww....saygılar...
  • Gel de bu olaydan sonra kapıda durana araba diye bin :S
  • Bi gun bende polo alicam
  • Okurken tarifi imkansız duygular yaşadım.
    Etraf battı ama değdi, ohş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Legend10

    Gel de bu olaydan sonra kapıda durana araba diye bin :S


    Sorma ya, aylık akbili kırasım geldi
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.