Şimdi Ara

Alis Harikalar Diyarında Türkçe Fragman, Bilgiler

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
2.944
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  
    Tim Burton'un merakla beklenen filmi Alis Harikalar Diyarında'nın Türkçe fragmanı yayınlandı. Ayrıca film hakkında bilgiler ve yönetmen Tim Burton söyleşisi de bu Türkçe fragman ile birlikte yayınlandı.
     
    Filmin Türkçe fragmanını izlemek için http://tıklayınız.
     
    ALİS HARİKALAR DİYARINDA (Disney Digital 3D™) (3 BOYUTLU)
     
    WALT DISNEY PICTURES
    Web sitesi: Disney.com/wonderland
    Facebook sayfası :www.facebook.com/AliceInWonderland &www.facebook.com/madhattersubjects<> />Twitter: Followwww.twitter.com/importantdate<> />
    Türü: Fantastik Macera
    Denetim Sınıflandırması: Henüz yapılmadı
    Vizyon Tarihi: 5 Mart 2010

    Oyuncular: Johnny Depp, Anne Hathaway, Helena Bonham Carter, Crispin Glover, Matt Lucas, Marton Csokas, Tim Pigott-Smith, Lindsay Duncan, Geraldine James, Leo Bill, Jemma Powell, Mairi Ella Challen ve Alis rolünde Mia Wasikowska
     
    Seslendirenler: Stephen Fry, Alan Rickman, Michael Sheen, Timothy Spall, Christopher Lee, Paul Whitehouse, Barbara Windsor
     
    Yönetmen: Tim Burton
     
    Yapımcılar: Richard D. Zanuck, Joe Roth, Suzanne Todd, Jennifer Todd
    Yardımcı Yapımcılar: Katterli Frauenfelder, Tom Peitzman
    Sorumlu Yapımcılar: Peter Tobyansen, Chris Lebenzon
    Senaryo: Linda Woolverton, Lewis Carroll’ın “Alis Harikalar Diyarında” ve “Aynanın İçinden” kitaplarına dayanarak.

    Walt Disney Pictures ve Oscar ödülü adayı yenilikçi yönetmen Tim Burton’dan epik bir 3D (3 Boyutlu) fantastik macera ALIS HARİKALAR DİYARINDA geliyor, tüm zamanların en çok sevilen masallarından birinin büyülü ve düşsel değişimi. Üç kez Oscar ödülü adaylığı kazanan JOHNNY DEPP Çılgın Şapkacı ve MIA WASIKOWSKA küçük bir kız olarak ilk kez karşılaştığı garip dünyaya geri dönen, çocukluk arkadaşları Beyaz Tavşan, Tweedledee ve Tweedledum, Fare, Tırtıl, Cheshire Kedisi ve elbette Çılgın Şapkacı’yla yeniden bir araya gelen 19 yaşındaki Alis rolünde. Alis gerçek kaderini bulmak için fantastik bir yolculuğa çıkar ve Kupa Kraliçesi’nin korku krallığına son verir. Ünlü yıldızlardan oluşan oyuncu kadrosunda ANNE HATHAWAY, HELENA BONHAM CARTER ve CRISPIN GLOVER da var.

    Lewis Carroll’ın sevilen “Alis Harikalar Diyarında” (1865) ve “Aynanın İçinden” (1871) kitaplarının büyüsünü ele geçiren, çarpıcı, yenilikçi görsellerle ve edebi tarihin en karizmatik karakterleriyle ALİS HARİKALAR DİYARINDA Disney Dijital 3D™(3 Boyutlu) formatında 5 Mart 2010’da beyaz perdeye geliyor.

    Notlar:
     
    • Yönetmen Tim Burton ve aktör Johnny Depp bu yeni macera için tekrar bir araya geldi. İkili ilk kez 1990 yılının hit filmi “Makas Eller”de çalıştı ve hemen yakın arkadaş oldular. Birlikte olağanüstü ve sıradışı filmler yapmaya devam ediyorlar. “Ed Wood,” “Hayalet Süvari,” “Charlie’nin Çikolata Fabrikası,” “Ölü Gelin” ve “Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi” diğer ortak ürünleri.
     
     
    Tim Burton ile projeler arasında söyleşi molası

    Yönetmen Tim Burton tarafından yaratılmış taslaklar, tablolar, film sahnesi çizimleri, set parçaları, çizgi filmler ve kuklalar, kasım ayı sonundan itibaren New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Ünlü yönetmenle “Edward Scissorhands”in doğuşu, 3D’nin yükselişi ve antropomorfik (insan biçiminde) kahve fincanları üzerine sohbet ettik.

    Ömür boyu yaptığınız çalışmalarınızı Modern Sanatlar Müzesi’ne vermek nerden aklınıza geldi?


    Tim Burton: Çok organize bir insan değilimdir. Neyse ki, bazı malzemelerimi Amerika’daki bir depodan alıp İngiltere’ye taşımıştım. Böyle konularla gerçekten çok fazla ilgilenmem ama bu sergi sayesinde geriye dönmek benim için ilginç bir süreçti. Müze yetkilileri, geçmişimle ilgili bazı ilginç detayları hatırlamama yardımcı oldular. Sergide ben varım ama farklı bir ben bu… Kendime objektif olarak bakabilme fırsatı buldum.

    Yönetmenlerin çoğunda kendi sanat çalışmalarının ve illüstrasyonlarının retrospektifleri (geriye dönük birikim) pek yoktur. Yönetmenlik vizyonunuzu etkileyen güzel sanatlar altyapısına nasıl sahip oldunuz?

    Gençlik yıllarımda sevdiğim filmlerin hepsi görsellik açısından zengindi. Hafızamda derin iz bırakan filmlerdi. Bence film görsel bir olaydır. Bu yüzden animasyon altyapıma minnettarım. Animasyon herşeydir. Sanattır, tasarımdır, filmdir. O zamanlar hep animasyon sanatçısı olmak istiyordum. O alanda çalışırken herşeyin nasıl yapılacağını öğreniyordum. Animasyon film yaparken fiilen çalışıyor, planları tasarlıyor, çekimleri ve kurgu işlemini yapıyorsunuz. Başından sonuna kadar harika bir deneyimdi.

    Kreatif süreciniz nasıldır? Film için rastgele çizimler yaparken aniden bir karakter bulduğunuz anlar olur mu?

    Benim için taslak hazırlama ve çizim süreci, başka insanların not alma süreciyle eşdeğerdir diyebilirim. Kendimi hiçbir zaman bir yazar gibi hissetmedim. Bence görsellik daima önce gelir. Örneğin Jack Skellington karakteri, belli bir sebep olmadan önüme kağıdı alıp tekrar tekrar rastgele çizim yaptığım bir günde ortaya çıktı.
     
    Bazen de karakterlerin beynimde oluşan bir görüntüden ortaya çıktığı olur. Bunun örneği Edward Scissorhand karakteridir. Aklımdaki fikir ve düşüncelerden ortaya çıkarlar. Edward Scissorhand karakterinin doğuşu bir duygudan kaynaklanır. Yıllar içerisinde farklı formatlarda çizmeye çalıştım. Gençlik yıllarımdan kalan bir fikirdi. Bu yüzden uzun süredir aklımdaydı.

    Filmlerinizin çoğunda orijinal fikirler var ama aynı zamanda “Planet of the Apes” ve “Alice in Wonderland” örneğinde olduğu gibi “yeniden çevrimler” de yapıyorsunuz. Hollywood’dan “yeniden çevrimler” için destek almak, sıfırdan film yapmaktan daha mı kolay?

    Bugünlerde bir trend var. Neredeyse bütün TV dizilerinin yeniden çevrimi yapılıyor. Belirli alanlarda güvence faktörünün önemli olduğuna kuşku yok. Ancak eşit oranda da tehlikelidir. “Alice in Wonderland” gibi bir proje, 3D formatında yapma fırsatıyla birlikte değerlendirilirse, tamamen yeni bir proje gibi de algılanabilir.
     

    İnsanların zaten bildiği bir öyküyü alıp kendi yorumunuzu getirmek tedirgin edici mi?

    Açıkçası çok da ürkütücü gelmedi. Geçmişte yapılan “Alice in Wonderland” prodüksiyonlarına bakıyorum da, izlediğim her versiyonda bir avuç tuhaf karakterin arasında yürüyen pasif bir kız var. Benim yaptğımda ise Alice son derece aktif bir kız olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla geçmişte yapılanlara karşı herhangi bir bağlılık duygum olmadı. Benim için tamamen yepyeni bir deneyimdi. Geçmişten örnek alabileceğim ve yeniden hayat verebileceğim harika bir versiyonu yoktu.

    3D formatında çekilmiş bir live-action dünyasına ilk adımınızı atarken “Alice”in kusursuz bir öykü olduğunu düşünüyor musunuz?

    “Alice in Wonderland”ın bana cazip gelen yanı 3D formatında çekilecek olmasıydı. Daha önce “Nightmare Before Christmas”ın 3D’ye dönüştürüldüğünü biliyoruz. Gerçekten de iyi oldu. İzlerken büyülendim. “Nightmare”ın asıl 3D formatında seyredeğer olduğunu bana gösterdi. Şimdi 3D’nin “Alice” öyküsü için de uygun olduğunu hissediyorum. Bence “Alice”deki asıl olay, öyküsünün edebi yönü değil; tuhaf ve esrarengiz doğasıdır. Bu kadar yıl sonra yeniden denemek bu yüzden cazip geldi.

    Hollywood’un geri kalan kısmının CGI’nin (bilgisayar efektli animasyonlar) keyfini çıkardığı günümüzde hala stop-motion animasyon gibi geleneksel özel efektlerle çalışmaya devam etmek zor olmuyor mu?

    Stop-motion tekniğinin tıpkı animasyon gibi değerli bir sanat formu olarak kendisini kanıtladığını düşünüyorum. Bundan birkaç yıl öncesine kadar ölü bir mecraydı. Şimdi hala birçok belirsizlik olmakla birlikte yeterince çeşitlilik ve farklılık oluştu. Eğer insanlar bir filmden hoşlanmışsa hangi mecraya ait olduğunun önemi yoktur. CGI’nin tam egemenliğinin sözkonusu olduğu birkaç yıl öncesine kıyasla şimdilerde stop-motion daha iyi durumda…

    Stop-motion’u sevdiğiniz belli… Sizdeki CGI korkusunun sebebi nedir?


    Örneğin “Nightmare Before Christmas”ı ele alalım. El çizimi animasyon şeklinde yapmam teklif edildi ama ben stop-motion yaptım. Çünkü o proje için en doğru mecra oydu. İster stop-motion, ister animasyon, ister CGI olsun, hangi mecranın kullanılması gerektiğine karar verirken teknik açıdan başarmak istediklerinize paralel olarak her projeye göre değişir.

    “Pee Wee’s Big Adventure”dan “Beetlejuice”e kadar her filminizde mobilya gibi hareketsiz nesnelerin hareketlenip hayat bulma eğilimi var. Nesneleri günlük bazda insan gibi görüp antropomize mi ediyorsunuz?

    Evet, elimde kahve fincanıyla burada yatağıma uzanmış durumdayım. Böyle bir yerde dikkatimizi dağıtıp derin düşüncelere dalmak için boş zamana ihtiyacımız vardır. İnsanlar bunu hayatlarında yeterince yapmıyorlar. İşte o anlar, bir ağacın küçük bir karaktere dönüştüğü anlardır.

    Geçmişe dönmekten heyecan duydunuz mu?

    Benim için oldukça tuhaf ve gerçeküstü bir durum bu… Henüz tam anlamıyla kavrayamadım. Hazır herşeyimi vermişken kirli çamaşır sepetimi de oraya bıraksam iyi olacak.

    • Söyleşi: Sonia Zjawinski. 17 Kasım 2009 – Wired.com
     







  • Filmler hakkındaki Türkçe bilgi ve fragmanları sinema bölümünde paylaşsanız daha doğru olmaz mı?

    Teşekkürler yazı için.



    Filmin konusuhttp://forum.donanimhaber.com/m_27882021/tm.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OnuR -- 27 Aralık 2009; 15:42:05 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.