Şimdi Ara

Ülkemizde Felsefe

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
106
Cevap
0
Favori
3.471
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ülkemizde felsefe, niye geride kalmıştır? Üniversitelerimizin felsefe bölümleri... Felsefe mezunları... Toplumumuzun felsefeye olan ilgisi... Vb...

    Niye?



  • Perşembe günü AÖF Felsefe'ye kayıt yaptırmış bulunuyorum; bölüm yeni açıldı.

    Ama yine de bu sorularına cevap bulabileceğimi sanmıyorum metete
  • Gözlemlediğim ve felsefe okuyan kişilerden anladığım kadarıyla, okullarda felsefe sadece öğretilmeye çalışılıyor. Belli filozofların fikirleri sadece bilgi olarak aktarılıyor. Ama insanların kendi fikirleri ve aykırılıklarına değer verilmiyor. Yani sizin filozof olma ihtimalinize set çekiliyor. Bu birilerini rahatsız ediyor olsa gerek. Ülkemizdeki eğitim sisteminin felsefeyi de içine alan bir uzantısı.
  • Dünya nasıl yaratıldı?
    Ben kimim?
    Yaşamın amacı ve anlamı nedir?

    En basitinden bu tür sorulara cevap verilebilmesi için bazı ön yargıların atılması gerekiyor ülkemizde. Bu soruları gibip birine sorsanız tövbe haşa der %90 ihtimalle.

    Ek olarak ekonomik faktörleride unutmamak lazım. Bir toplumda Felsefenin ciddi anlamda gelişmesi için o toplumun refah düzeyininde gelişmiş olması gerekiyor. Bunu ülkemiz için söylemek imkansız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EhrimeN -- 18 Ekim 2009; 22:52:09 >
  • Eleştiriye açık olmayan değerlerin varlığını savunan bir toplumun felsefeye olan ilgisi ve felsefe anlayışında elbet bir farklılaşma yaşanacaktır.

    Temel neden duygu ve akılda yatıyor. İnsanlar duyguları ile kendilerine yıkılmaz duvarlar örüyorlar ve bu yalnızca felsefe için değil, bilgi için de büyük önem teşkil ediyor.

    Aklımızı kullanmaya gerek yok!
    Birileri zaten daha önce bu "zahmete" katlanmış ve en doğru sonuçlara ulaşmış.
    Bize ise bu doğruları savunmak düşer.

    Felsefe için buna karşı gelip, yaşam karşısında tek kalmaları gerektiğini biliyorlar. Felsefeye giriş yapabilmek için çok büyük bir egoya sahip olmak gerekiyor. Bu ülkede bunu sergilemek geri zekalılık tanımıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Eh®imeN

    Dünya nasıl yaratıldı?
    Ben kimim?
    Yaşamın amacı ve anlamı nedir?




    İnsanlar karnını doyurma telaşından ve ülkenin abuk sabuk gündem maddelerinden sıyrılıp bu soruları sormaya fırsat bulamıyorlar ki... Ayrıca sorsalar ne olacak biz sorduk ta tatmin edici bir cevap mı alabildik... Hadi bizi geç o çok soru sorup bolca cevap alan gelişmiş ülkeler bu cevapları ne yaptı yaşamın amacını mı buldu hala din savaşlarıyla misyonerlikle uğraşıyorlar ruhban okulu peşindeler kafalarını sıfıra vurup kendinden olmayanları avlamaya çalışıyorlar hala siyah beyaz ayrımı yapıyorlar... Sanki bu Dünya o ülke de doğan o dini seçenler için var edilmiş ulan hıyar bu Dünyada ki herkes insan bu ayrımcılık nedir insanı insan yapan ne din ne de yaşadığı ülkenin sınırlarıdır diye düşünemiyorlar bile yazık diyorum bu sefil Dünya ya neyse çok uzattım


    Son olarak "Matrix" diyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mastenc


    quote:

    Orijinalden alıntı: Eh®imeN

    Dünya nasıl yaratıldı?
    Ben kimim?
    Yaşamın amacı ve anlamı nedir?




    İnsanlar karnını doyurma telaşından ve ülkenin abuk sabuk gündem maddelerinden sıyrılıp bu soruları sormaya fırsat bulamıyorlar ki... Ayrıca sorsalar ne olacak biz sorduk ta tatmin edici bir cevap mı alabildik... Hadi bizi geç o çok soru sorup bolca cevap alan gelişmiş ülkeler bu cevapları ne yaptı yaşamın amacını mı buldu hala din savaşlarıyla misyonerlikle uğraşıyorlar ruhban okulu peşindeler kafalarını sıfıra vurup kendinden olmayanları avlamaya çalışıyorlar hala siyah beyaz ayrımı yapıyorlar... Sanki bu Dünya o ülke de doğan o dini seçenler için var edilmiş ulan hıyar bu Dünyada ki herkes insan bu ayrımcılık nedir insanı insan yapan ne din ne de yaşadığı ülkenin sınırlarıdır diye düşünemiyorlar bile yazık diyorum bu sefil Dünya ya neyse çok uzattım


    Son olarak "Matrix" diyorum



    Zaten kötü veya iyi diye tabir ettiklerimiz sistemlerin dayanağı felsefedir. Bir toplumun aklı ne kadar gelişmiş ise, dünya üzerindeki konumu da o orantıdadır. Sanayi, tüm dünyayı şekillendiren bir devrim oldu. Sonrasında inanç ve toplumun tutunduğu değerlerden bahsetmenin yerini akıl aldı. Felsefe eksikliğinin önemi burada yatıyor.

    Yapılanın kötü olduğunu vurgulayıp, Tanrı' dan maruz kaldıkları durum karşısında onlara öfke püskürtmesini dileyen insanların doğru yapıp yapmadığı tartışmasının yerini, doğanın kuralları aldı. "Bir akıl, diğer akıl karşısında yenik düşüyorsa nasıl doğruyu biliyor olabilir ki?" mantığı ile atılıyor adımlar.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • ya dinden bahseden arkadaslar soylecegim 5 kelime var. İSLAM FELSEFESİ MASTER PROGRAMI MEVCUTTUR!

    ogrenin diye yazdım.ayrıca felsefe bolumud ers programlarının cogundada secmeli ders statusundedir.

    ben size sorunun temelinin ogrenciden kaynaklandıgını bildiriyim. gerisinide (inanmayanlar-baska bahaneler uretenler de) ankara dtcf ye gelip KENDİ GÖZLERİNİZLE görün.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    ya dinden bahseden arkadaslar soylecegim 5 kelime var. İSLAM FELSEFESİ MASTER PROGRAMI MEVCUTTUR!

    ogrenin diye yazdım.ayrıca felsefe bolumud ers programlarının cogundada secmeli ders statusundedir.

    ben size sorunun temelinin ogrenciden kaynaklandıgını bildiriyim. gerisinide (inanmayanlar-baska bahaneler uretenler de) ankara dtcf ye gelip KENDİ GÖZLERİNİZLE görün.


    İslam Felsefesi kaç yıl öncesinindir peki biliyor musun? O zamanların yaşayışını toplum yapısını düşünce ortamını biliyor musun?
    Arkadaş Türki'ye de felsefe neden gelişmiyor demiş, bundan 1500 civarı sene önceki bir felsefe yapısını göstermek saçmadır bu soruya ki İslam felsefesinin bitişi(İslamın Altın Çağı) da zaten dinî baskılardan dolayıdır.

    Sorun öğrenciden kaynaklanıyordur belki. Ama bütün öğrencilerden mi? Bunların içinde gerçekten merak eden ve gerçekten sorgulayan, gerçekten ortaya bir şeyler koymak isteyen yok mudur? Hani yoksa bile bu öğrencinin en baştan beridir aldığı eğitimle alakalıdır.

    Bu srouya cevap vermek için, üniversite eğitiminden çok üniversite öncesi eğitime bakmak gerekli bence. Bu ezberci ve berbat eğtim sistemiyle felsefenin gelişmesi/geliştirilmesi imkansızdır. Robot misali yetiştirilen insanların felsefeyle ilgilenmesi pek olası değildir. İlgilense bile düşünce ortaya koymak zorlaşacaktır.

    Felsefenin gelişmemesinin başka nedenide ekonomik sorunlardır aslında. Tarih boyunca tüm filozoflar(Çok büyük oranda) aristokrat ailelerden geliyordu. Benim bildiğim tek fakir Marx. İnsanlar karın doyurmanın derdine düşünce fkir üretemiyorlar doğal olarak.

    Ha peki tarihten bu yana neden gelişmedi diye sorulabilir belki.. Türk toplumu İslamiyet öncesinde, göçebe yaşam süren savaşçı bir toplumdu. Dolayısıyla Antik Yunan gibi filozoflar yetiştirebilmesi söylenemez. Sadece savaşı vsleri düşünen kişiler nasıl bir felsefe üretebilir ki..

    İslamiyet sonrasıysa zaten kendi benliklerini yitirip tamamen Araplaştıkları için Arap felsefesini, ya da düşüncelerini kopyalamaktan ibaret kalacaklardır. Taklitse felsefede pek bir işe yaramaz. Üstelik Altın Çağdan sonraki Arap felsefesi sadece tasavvuf vs din içerikli şeylerden oluşuyordu. Bu durumda felsefe ne kadar gelişebilirdi ki..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lokomatif Portakal -- 19 Ekim 2009; 18:37:46 >




  • bak dostum adam yukarda(4. mesaj) bahsetmiş o yuzden HALEN EGİTİMİ DEVAM EDEN islam felsefesi ornegini verdim.
    .genel olarak diger cumlelerimde ilk mesaja istinaendir.

    ozellikle ogrenci de biter tezimi yineliyorum gelin gorun dtcf yi diyorum. tabi hersey ogrencide biter bilinç tir herseyin bası.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    bak dostum adam yukarda(4. mesaj) bahsetmiş o yuzden HALEN EGİTİMİ DEVAM EDEN islam felsefesi ornegini verdim.
    .genel olarak diger cumlelerimde ilk mesaja istinaendir.

    ozellikle ogrenci de biter tezimi yineliyorum gelin gorun dtcf yi diyorum. tabi hersey ogrencide biter bilinç tir herseyin bası.


    Tamam ben de İslam Felsfesinin bundan 1400 yıl kadar(yanılıyo olabilirim) önce kurulduğunu ve gayet kısa sürdüğünü söylüyorum. Bunun nedeniyse arkadaşın bahsettiği önyargılar, dini baskılardır.

    Öğrencide bitiyor olabilir. Buna kısmen katılıyorum. Fakat eğer sen o öğrenciye yeterli eğitimi vermiyorsan, - mesela felsefe eğitimine lisede başlamak ve sanırım 1 yıl sürmesi. - O vakit sorun sadece öğrencide değildir. Eğitim sistemi kesinlikle felsefi düşünceyi destekleyen bir sistem değildir.




  • Ekonominin pekte önemi yok. Tok insan vaktini düşünmeye adamaz, genelde kendini düşünmeye adayan insan tok olur. Fakirlik bir seçimdir, filozofların fakir olmamasının sebebi varlığa özlem duymamaları veya varlığa duyduğu özlemleri karşılayabilecek akla sahip olmalarından kaynaklanıyor.

    Genler ve çevre ile kazanılan alışkanlıklardır bunun sebepleri. Bireyler okullarda önlük giyilmesini, çocuğunun başka çocukların kıyafetlerine özenmemesi için destekliyor. Çocukların yetiştirilmesinde, özlem duyma duygusu aşılanıyor. Fakirlik budur ve fakirliğin bolluk-lüks ile alakası yoktur.
  • Aslında fakirliği sadece öylesine kullanmıştım. Belki ben seni yanlış anladım tabi ama.. Filozofların fakir olmamasından kastım zengin olması. Yani en azından bildiklerimin hepsi oldukça zengin insanlardı. Ve bu insanların çalışmaya pekte ihtiyaçları yoktu. Çalışmaya ihtiyacı olmayan adamın yapacak ne işi olabilir ki..

    Tabi ekonominin çok büyük etkisi var demiyorum. Çok küçükte olsa bir etkisi var diyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SonOfPatriot

    Ekonominin pekte önemi yok. Tok insan vaktini düşünmeye adamaz, genelde kendini düşünmeye adayan insan tok olur. Fakirlik bir seçimdir, filozofların fakir olmamasının sebebi varlığa özlem duymamaları veya varlığa duyduğu özlemleri karşılayabilecek akla sahip olmalarından kaynaklanıyor.

    Genler ve çevre ile kazanılan alışkanlıklardır bunun sebepleri. Bireyler okullarda önlük giyilmesini, çocuğunun başka çocukların kıyafetlerine özenmemesi için destekliyor. Çocukların yetiştirilmesinde, özlem duyma duygusu aşılanıyor. Fakirlik budur ve fakirliğin bolluk-lüks ile alakası yoktur.

    Katılmıyorum, edebiyat, felsefe gibi alanlar toplumun ekonomik refahı artmadan pek iyi bir noktaya varmaz.
  • İlgilelerimiz ve değerlerimizle de ilgilisi var bence.
    bizim ülkemizde liseye giden öğrencilerin %90 ının en büyük sorunu ÖSSdir(oranı uydurdum).ÖSS hayat demektir çoğu liseli için...
    Ama bir gün bile ÖSS diye bir şey olmasa.Hayatlarında boşluk hissederler ve böylece kimisi müzikle,kimisi fizikle,kimisi resimle,kimisi matematik ile uğraşır ve tabii ki kimisi felsefe ile de uğraşır o boşluğu doldurmak için...

    Biz de o zaman felsefi akımlar oluşturan insanlarla,müzik dalındaki dünya idolleriyle,fizikte yeni birşey bulan bilim adamlarıyla karşılaşabilir sık sık.

    Şu anda liseye giden bir öğrenci olarak çevremden hiç memnun olmadığımı da rahatlıkla söyleyebilirim.Genelde 15-19 yaşlarda öğrencilerin aklı fikri eğlenmekte oluyor.Düşünme yetenekleri pasifleşiyor.Mantıklı dahi konuşabilen birisi ile çok rahat dalga geçilebiliyor.

    Kısacası gençlikten alınan araştırma ve düşünebilme yeteneğinin sonucu olabilir bana göre.Çünkü artık kimse ansiklopedi kullanmıyor günümüzde.Herkes internetten bakıyor.Halbuki ansiklopedi okurken alakamız olmayan bir şeyi görüp günlerce araştırabiliriz.Ama artık böyle olamıyor malesef.Eskiden yaşayanları bu bakımdan kıskanmadığımı söyleyemeceğim.
    Kimse yorumda yapmıyor fazlaca artık.Bir şeyi birisi uyduruyor ve kimse üzerine yorum yapmıyor.İnanıyor hemen bir kişinin dediklerine körü körüne.
    Yakın bir tanıdığım Immanuel Kant'ın kısalmasını dahi birinci Kant diye okuyordu.Ve bu adam felsefe 3. sınıf öğrencisiydi nihayetinde.



    Vardır elbet hatalarım.Ama sizinle fikir alış verişi yapa yapa gelişecektir düşüncelerim ve bakış açım.Yanlış olduğum noktalarda hatalarımı söylerseniz yazdığım mesajlarda, genç bir insana da düşünebilme ve bakış açısı konusunda yardım etmiş olursunuz.Burdaki çoğu kişiye imrendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Katıksız Manyak! -- 19 Ekim 2009; 20:13:29 >




  • bılen bılır felsefe konularına damladıgımı hemen:D ama bundan 5 sene once felsefe denılnce ıcımde buyuyen bır -bıldıklerımın benı yarı yolda bırakması korkusu- korku oldugu ıdı.

    toplumumuzdan ele alırsak ıslamdan cok araplasmaya verılen agırlıkla beraber, kutsallıgın soyut kavramları yavasca terkederek etrafımızı sarması ve korku ımparatorlugu kurması ıdı. ha dıyorum hala ıslamdır dınım- aman konu oraya kaymasın. aglarım-
    dusunmek, ancak aprıorı olarak sadece cogunlugun ınancına aıt bılgılerden olusunda dar alanlarda kalıyor. arıstonun 4 formu da her sey ıcın degılde sadece bızım kabullerımız ıcınde olursa nolur? tabıkı azalan bır bılgı uretme grafıgı elde ederız. o bılgılerde kabullerımızle uyumlu olur zaten.

    gelelım oncesıne. toplumumuz bılgı uretecek rahatlıga erdıgınde yukarıdakı anlattıklarım gerceklesıyordu ve arada kalan dar bır zaman dılımınde de yapabılgımızı yaptık.

    zaman gectıkce karısıklık artar, tıpkı ırkların safkanlıklarını yıtırmesı gıbı. elde gerıye gıden ve cogunlugu sarmıs bır kultur varsa, ılerıde guzel gunlerı-felsefe acısından. cagdaslık ve egıtım acısından- gormemız cok zor olur
    karısık yazdım galıba ama bızım Toplumumuz ıcın bu boyle bence...

    not: klavye ıngılızce de cozemedım daha kusura bakmayın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: GeçhoSubasa

    İlgilelerimiz ve değerlerimizle de ilgilisi var bence.
    bizim ülkemizde liseye giden öğrencilerin %90 ının en büyük sorunu ÖSSdir(oranı uydurdum).ÖSS hayat demektir çoğu liseli için...
    Ama bir gün bile ÖSS diye bir şey olmasa.Hayatlarında boşluk hissederler ve böylece kimisi müzikle,kimisi fizikle,kimisi resimle,kimisi matematik ile uğraşır ve tabii ki kimisi felsefe ile de uğraşır o boşluğu doldurmak için...

    Biz de o zaman felsefi akımlar oluşturan insanlarla,müzik dalındaki dünya idolleriyle,fizikte yeni birşey bulan bilim adamlarıyla karşılaşabilir sık sık.

    Şu anda liseye giden bir öğrenci olarak çevremden hiç memnun olmadığımı da rahatlıkla söyleyebilirim.Genelde 15-19 yaşlarda öğrencilerin aklı fikri eğlenmekte oluyor.Düşünme yetenekleri pasifleşiyor.Mantıklı dahi konuşabilen birisi ile çok rahat dalga geçilebiliyor.

    Kısacası gençlikten alınan araştırma ve düşünebilme yeteneğinin sonucu olabilir bana göre.Çünkü artık kimse ansiklopedi kullanmıyor günümüzde.Herkes internetten bakıyor.Halbuki ansiklopedi okurken alakamız olmayan bir şeyi görüp günlerce araştırabiliriz.Ama artık böyle olamıyor malesef.Eskiden yaşayanları bu bakımdan kıskanmadığımı söyleyemeceğim.
    Kimse yorumda yapmıyor fazlaca artık.Bir şeyi birisi uyduruyor ve kimse üzerine yorum yapmıyor.İnanıyor hemen bir kişinin dediklerine körü körüne.
    Yakın bir tanıdığım Immanuel Kant'ın kısalmasını dahi birinci Kant diye okuyordu.Ve bu adam felsefe 3. sınıf öğrencisiydi nihayetinde.



    Vardır elbet hatalarım.Ama sizinle fikir alış verişi yapa yapa gelişecektir düşüncelerim ve bakış açım.Yanlış olduğum noktalarda hatalarımı söylerseniz yazdığım mesajlarda, genç bir insana da düşünebilme ve bakış açısı konusunda yardım etmiş olursunuz.Burdaki çoğu kişiye imrendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.




    Evet liseli gençlerin çoğu mantıklı konuşanları nedense dalga konusu yapıp sanki kötü bir şey söylüyormuş gibi küçümsüyor.Senin bunun farkında olman ve onlardan ayrılman güzel,bende bir çok kez kendimi çoğu arkadaşımdan soyutladım.Ama düşünceleri bana benzeyen ve düzgün,kültürlü 2 arkadaşım var bana yetiyor diğerlerine zaten he deyip geçiyorum




  • Sanat, bilim ve felsefe alanlarında yeni ürünler ortaya koyabilmek yetenekli insanların işidir ki bu toplumların geneline oranla çok küçük bir grubu oluşturur. Türkiye'de yetenekli insanlar yok mudur, elbette ki vardır ama bu insanlar üniversite eğitiminin sonuna geldiklerinde yeteneklerinin tamamını yitirmiş bir halde olduklarından KPSS'ye çalışmaya başlarlar. Şansları varsa öğretmen olurlar, biraz daha şanslılarsa ve YÖK'ün insaflı bir anına denk gelmişlerse akademik kadroya kapağı atarlar. Henüz yetenekleri körelmemiş olan birkaç kişi imkan bulabilirse yurt dışına gidip düşüncelerinin sınırlanmasından, maddi kaygılardan, gelecek korkusundan uzak bir şekilde kendilerini gösterebilirler. Bizler de arada bir gazetede onlarla yapılan röportajları okuyup "işte Türk'ün gücü" falan deriz.
  • toplumda filozof sayısını arttırabilmek için insanımızı erken yaşta evlendirmek lazım

    yunanlı filozoflardan birinin sözü vardır
    "evlenmek her halükarda iyidir
    karınız iyi biriyse mutlu olursunuz
    yok değilse filozof olursunuz"

    şimdi ülkemizde 30 yaşına gelince evlenebiliyoz
    o yaştan sonrada geçim derdiydi yaşlılıktı derken dinamizmi kaybediyoz
    evlendir herkezi 20 yaşında bak nasıl filozof bi toplum oluyoz:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: feylesof

    Sanat, bilim ve felsefe alanlarında yeni ürünler ortaya koyabilmek yetenekli insanların işidir ki bu toplumların geneline oranla çok küçük bir grubu oluşturur. Türkiye'de yetenekli insanlar yok mudur, elbette ki vardır ama bu insanlar üniversite eğitiminin sonuna geldiklerinde yeteneklerinin tamamını yitirmiş bir halde olduklarından KPSS'ye çalışmaya başlarlar. Şansları varsa öğretmen olurlar, biraz daha şanslılarsa ve YÖK'ün insaflı bir anına denk gelmişlerse akademik kadroya kapağı atarlar. Henüz yetenekleri körelmemiş olan birkaç kişi imkan bulabilirse yurt dışına gidip düşüncelerinin sınırlanmasından, maddi kaygılardan, gelecek korkusundan uzak bir şekilde kendilerini gösterebilirler. Bizler de arada bir gazetede onlarla yapılan röportajları okuyup "işte Türk'ün gücü" falan deriz.


    Harbiden de haklısın hocam.
    Ama sonuçta çoğu insan sadece basmakalıp şeylere indeksli ülkemizde.
    ÖSS çok önemlidir,hayatınızın kilit noktasıdır diye yediriliyor insanlara.İnsan ÖSS'yi kazanınca anlıyormuş hayatın ÖSS olmadığını.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.