Şimdi Ara

Rijkaard’a itiraz | Uğur Meleke

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
651
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 7 Eylül Pazartesi 2009

    Rijkaard’ın Tam Saha’ya verdiği (Bağış Erten’in harika sorular sorup, kusursuz çevirdiği) röportajı konuşuyoruz 1 haftadır... Kıvırcık, sadece 2 ayda bu ülkenin kodlarına ulaşmış ve 50 yıldır konuşa konuşa bitiremediklerimizi üç-beş cümleye sığdırmış: “Aslında her şeyden biraz var Türk futbolunda, ama hiçbir şey tam yok! Yürekten oynayan oyuncu sayınız çok, ama bu bazen aklı devre dışı bırakıyor. Türk futbol kimliğini tanımlasak kesinlikle yetenek var deriz, ruh var deriz, mücadele var deriz. Ama hepsi bir anda ortaya çıkabiliyor. Takım oyununda aslolan dengeli olabilmektir. Pozisyon alışınızı, soğukkanlılığınızı kaybetmemeniz gerek. Coşku konusunda sıkıntı yok, ama bazen o coşku bozucu bir etki de yarabiliyor”

    Rijkaard, bizi bize öyle güzel anlatmış ki, bu cümleleri alıp tüm futbol kulüplerinin (hatta bazı şirketlerin de) duvarlarına asıp üstünde uzun uzun düşünsek yeridir. Ancak... Estonya maçını izlerken şunu da düşünmeden edemedim: Bu kadar bariz açıkları olan bir futbol ülkesiyiz, temel meselelere dair çok net problemlerimiz var. Öyleyse nasıl oluyor da, 21’inci yüzyılda yapılan 5 büyük futbol turnuvasında 3 defa son 8’e kalmayı başarabiliyoruz?

    * * *

    TRT Türk’te bir aydır pazar gecelerini beraber eğlenerek geçirdiğimiz Hasan Şaş anlattı: “Çok çalım yaptığım bir idmanda Lucescu, atabildiğim kadar çalım atmaya devam etmemi söyledi! Çok şaşırmıştım, çünkü o güne kadar çalıştığım tüm hocalar bana daha az çalım denememi öğütlemişti.
    Kendisine bunun sebebini sorduğumda, benim kendime özgü yeteneğimin bu olduğunu, eğer çalım atmazsam sıradan bir oyuncuya dönüşeceğimi söyledi.”
    Benzer bir hikâyeyi U.Boral’dan da dinlemiştim. Orada da Türk insanının kodlarını çözen adam Zico’ydu ve bugün F.Bahçe’de ilk 18’e giremeyen Uğur’u Sevilla fatihine dönüştürürken aynı metodu kullanmıştı: “Taraftarın ıslıklarına aldırma ve gidebildiğin kadar rakibinin üstüne git. Çünkü gitmezsen sen sen olmaktan çıkarsın.”
    Bu iki hikâyeyi üst üste koyun ve Şaş, Boral gibi futbolcuların oyun stillerini gözünüzün önüne getirin. H.Şaş’ın dağınık gözüken oyununun kendi içinde garip bir düzeni var! Ve o şifreyi rakip bek çözene kadar allak bullak oluyor! Aslında Hasan’ın oyunu biraz da 17 yaşındaki kızınızın odası gibi... Kapıdan girdiğinizde her yerde beyninizi patlatan bir dağınıklıkla karşılaşıyorsunuz! Ama kızınızın hiçbir eşyasına da dokunamıyorsunuz, çünkü onun kendine özgü bir düzeni var ve icap eden her şeyi gerektiğinde şıp diye bulabiliyor! Lucescu, Hasan’ın; Zico, Uğur’un odasına dokunmadı... Terim, Hakan’ı olabildiğince özgür bıraktı. Bu dağınık adamlar da, Türk futboluna iki Ş.Ligi çeyrek finali, iki de uluslar arası yarı final başarısı yaşattılar işte.

    * * *

    Evet, Rijkaard ve Neeskens’i bu ülkede maksimum tutabilmek için çaba göstermek lazım. Ama şuna da şaşırmamak gerek: Bu iki bilge, bugüne kadar edindikleri birtakım ezberler bozulacak; kazanmaları gereken bir maçı neden yitirdiklerini, kaybedecekleri bir oyunu nasıl çevirdiklerini anlayamayacaklar bazen. Ama bırakacaklar, dağınık kalacak biraz.
    Mümkünse Arda’yı değiştirmeyecekler fazla... Sabri’nin o akıl almaz ayarıyla oynamayacaklar! Ama elden geçirecekler. Değiştirmeyecekler, ehilleştirecekler sadece. Çünkü bizden Alman ekolü çıkmaz, Ajax modeli de uymaz. Ajax kokulu Türkiye olabiliyor muyuz, onu düşünecekler işte daha çok.

    Milliyet



    _____________________________




  • Yine döktürmüş Meleke Bir solukta okudum, çok beğendim yazısını.
    _____________________________


    Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
  • Türkiyede 80 90 arasi okadar yetenekli top cambazi oyuncular vardiki ama defans yapmayi pres yapmayi bilmiyorlardi daha dogrusu rakibi karsilamayi bilmiyorlardi bizdeki o klas oyuncularin benzer yapisindakiler Almanlar Hollandalilar takim icinde harmanlayip basari elde ediyorladi.
    Türk futbolunun zaten sistemi olmadi hic bir zaman bize en uygun olan sistem Lucescunun italyan, bankanlarin harmanlasmis sistemiydi oda es gecildi zaten oyunculara bu kadar paralarin ödendigi bir ülkede gecici basarilar haricbirseyde olmaz.
    O kadar paralar veriyoruzki Tuncay, Aurelio gibi adamlarin gittiklei takimlari ayipliyoruz ondan sonrada.
    _____________________________
  • Rijkaard son derece güzel özetlemiş Türk futbolunu. Buna itiraz etmek ve karşı çıkmak mantıksız bir davranış olur.
    _____________________________
  • Son paragraf çok güzel..
    _____________________________
  • aynen
  • Herkes kendi haline bırakılmayı hak etmez. Servet top kullanmayı uzun pas atmayı sever surekli buna izin verilirsede belki bir kac macda asistte yapar ama sistemini bunun üzerine kuramazsın. Bu takımda mantıksal olarak top kullanması gereken adamlar bellidir elanodur ardadır hatta ayhanın topalın sarp ın bile topla kısa ve az oynaması makbuldur. Oyuncular bunu kabul etmedikce oyunculara baglı sistemden kurtulamazsın. Sürekli basarılar aynen bizim takımlarımızın basarıları gibi anlık basarılara donusur.

    Bir kere sampiyonlar ligini alıp sonra 5 sene gruptan cıkmamaktansa her sene ceyrek final yarı final oynayıp kazanmamayı tercih ederim.
    _____________________________
    All of my life I have lived by a code and the code is simple: honor the gods, love your woman and defend your country. Troy is mother to us all. Fight for her!
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    ERSUN YANAL'A VEDA
    11 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Meleke'ye katılmıyorum zamanında Luceye ve Zicoya katılmadığım gibi.
    Gelişmek için iyi yaptığın seyden vazgeçmek zorunda degilsin, iyi top sürüyorsan yanına güzel orta yapmayida eklersin ya da çok kolay calım atıp adam geciyorsan buna güzel pas atmayı da katarsın ama öyle " sen çok iyi calım atiyosun devam et pas verme veya çok iyi top sürüyorsun saha bitsede devam et " gibi sığ dusuncelerle gelişim olmaz.
    Bence Meleke ve fikirdaslari Rejkaard'in bu kadar kısa sürede gördüğünü yıllardır göremedikleri için " biz değil sen değişeceksin " demeye getirdiler lafı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cscageonly

    Yine döktürmüş Meleke Bir solukta okudum, çok beğendim yazısını.


    Güzel yazmış da aslında tam tercümesi bırakın Sabriyi ellemeyin ne yaparsa yapsın sevaptır demek istemiş üstü kapalı. Hasanla bi alakamız kalmadığına göre, Ardayı da herkes kabullendiğine göre, geriye bu yazıdan çıkarmamız gereken bi kişi kalıyor o da Sabri.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zommby


    quote:

    Orijinalden alıntı: cscageonly

    Yine döktürmüş Meleke Bir solukta okudum, çok beğendim yazısını.


    Güzel yazmış da aslında tam tercümesi bırakın Sabriyi ellemeyin ne yaparsa yapsın sevaptır demek istemiş üstü kapalı. Hasanla bi alakamız kalmadığına göre, Ardayı da herkes kabullendiğine göre, geriye bu yazıdan çıkarmamız gereken bi kişi kalıyor o da Sabri.


    O da zaten zirvede olduğundan problem yok, zaten eli kulağında bugün yarın Milan yolcusu, kedidir o
    _____________________________


    Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.